1. SAĞLIK GÖZETİM SİSTEMİ
Sağlık gözetim sistemi ile istenilen yerden, elektronik cihazlar ile sağlık verileri ve
klinik verileri toplamak, hastalara, araĢtırmacılara, aile hekimlerine hastanın anlık olarak
sağlık durum bilgilerini ulaĢtırmak, hastaların vital bulgularını gerçek zamanlı olarak doktora
iletmek hedeflenmektedir. Bizim bu sistemi tasarlamaktaki önceliğimiz, RF Temparature
cihazı ile hastanın vücut sıcaklığını anlık olarak takip edip, database de kayıt halinde tutarak
hasta ile ilgilenen sağlık görevlisine teĢhis için ön bilgi sunmaktır.
SİSTEMİN KATKILARI
Hastanın yaĢam kalitesini arttırarak yaĢamında özgürlük verir.
Hastalar kendi kendine tedavilerini yönetebilir.
Her yerden Tıbbi bakım almayı kolaylaĢtırır.
Hasta sürekli olarak doktor monitöründen izlenebilir ve acil durumlarda cihazlara
uzaktan kumanda edilebilir.
Hastaların gittiği vizite sayısını azaltır.
Tıbbi bakım maliyetlerini düĢürür.
Hastaların sağlık kuruluĢlarında geçirdiği süreleri azaltır.
Hastaların tedavi ve bakım hizmetini kolaylaĢtırır.
Hastalara ilaç ve sağlık bilgileri hakkında hatırlatmalar sağlar.
Hasta doktor arasındaki iletiĢim ve etkileĢimi geliĢtirir.
2. EVDE BAKIM NEDİR?
Evde Bakım, gerek teĢhis ve tedavi sonrası bakım sürecinde, gerek kronik bir
hastalığın takibinde, gerekse herhangi bir sağlık problemi olmaksızın koruyucu sağlık ve
tetkik hizmetlerinin verilmesi süreçlerinde, ihtiyaç sahiplerine kendi ortamlarında sağlık
bakımı hizmetlerinin verilmesidir.
Evde bakım hizmetinde amaç, günlük yaĢam Ģartlarını en az etkileyerek en doğru
tedaviye ulaĢmak yolu ile hastalığın ve yetersizliğin etkilerini en aza indirmek ve aynı
zamanda hastanın yaĢam kalitesini yükseltmektir. Bu hizmet ayrıca; evde kalmayı tercih eden
ve tedavisi, bakımı devam eden; ancak yakın aile çevresi ve arkadaĢları tarafından bakımı
gerçekleĢtirilemeyenler için gereklidir.
Dünya genelinde bugün 60 yaĢ üzerinde 600 milyon insan yaĢamaktadır.Bu rakamın
2025'e kadar 2'ye katlanması beklenmektedir.GeliĢmiĢ ülkeler,yaĢlanan toplumlar olarak
bilinmesine rağmen bu insanların çoğu geliĢmekte olan ülkelerde yaĢamaktadır.
3. Doğal olarak toplumdaki yaĢlı oranı arttıkça kronik hastalık yükü de artmaktadır. 2000
yılında dünya genelinde total mortalitenin % 59'ü kronik hastalıklardan
kaynaklanmıĢtı(DSÖ).Hastalık yükünün % 46'sını da kronik hastalıklar oluĢturmuĢtu.Bu
yükün 2020'ye kadar %60'e çıkması beklenmektedir.Kayda değer olan baĢka Ģey de kronik
hastalıkların artık geliĢmekte olan ülkelerin de sorunu hale gelmiĢ olmasıdır. Örneğin, 1998
yılında sadece Çin ve Hindistan’da kalp hastalıklarına bağlı meydana gelen ölümler bütün
geliĢmiĢ ülkelerde aynı sorundan meydana gelen ölümlerden daha fazla idi.
YaĢlanma bir çok ülkede kriz olarak görülmesine rağmen,yaĢlıların topluma olan
katkıları göz ardı edilememektedir. Tecrübelerini genç nesillere aktarmak, gönüllü iĢlerde
çalıĢmak ve bir çok geliĢmekte olan ülkede olduğu gibi, evde torunlarına bakmak, topluma
olan katkılarından sayılmaktadır.Fakat bu iĢlevlerini yerine getirebilmeleri için kendilerinin
de sağlıklı ve kaliteli hayat sürdürmeleri gereklidir. ĠĢte burada evde bakımın önemi ortaya
çıkmaktadır.
EVDE BAKIMIN AVANTAJLARI
Evlerde sağlık bakımının yıllardır yurt dıĢında da görülen en önemli iki faydası, sağlık
harcamalarında sağladığı düĢüĢ ve kiĢinin kendi huzurlu ortamında, ailesi ve bakımına olanak
vermesi. Bunların yanında bu hizmetin yararlarını Ģöyle sıralayabiliriz:
Sağlık servisini ayağınıza getirir
KiĢiye özel bir bakım sağlar
Bakım alan aileyi bir arada tutar
ĠyileĢmeyi hızlandırır
Bakım maliyetlerini düĢürür
TeĢhisten iyileĢmeye kadar geçen süreçte kesintisiz kaliteli ve standart hizmet sağlar
Hasta ve yakınlarına bakım konusunda eğitimi de içerir
Yalnızca yaĢama yıllar değil, yıllara da yaĢam katar
Zamanınızdan tasarruf sağlar
En üst düzeyde bağımsızlık sağlar
YaĢam kalitesini yükseltir
4. UZUN SÜRELİ BAKIMIN TİPLERİ
Evde bakım
Gündüz bakım evleri
YaĢlı yurtları
Bakım evleri
Hastane
GeliĢmiĢ olan ülkeler uzun süredir yaĢlı nüfusu ve uzun süreli bakımı (hem özürlü ve
sakatlar hem de yaĢlılar için) ile mücadele etmektedir.Bunun sonucunda bu ülkelerde uzun
süreli bakımı kurumlaĢmıĢtır.Bu ülkelerde görülen ortak özellik mümkün olduğu sürece
özürlü ve yaĢlılarını evde bakım verme çabalarıdır.Örneğin Ġsveç, Amerika ve Avustralya'da
yaĢlı ve özürlülerin %80'i, Hollanda’da ise %67'si evde bakılmaktadır(Amerika istatistik
bürosu).Bunun asıl nedeni bireylerin kendi evlerinde olmak istemeleri ve hizmet vericiler için
evde bakım maliyetinin daha düĢük olmasıdır.
GeliĢmekte olan ülkelerde ise geleneksel aile yapısı, yaĢlıya olan saygı ve devlet
bütçelerinin darlığı, evde uzun süreli bakımı daha da cazip hale getirmektedir. Örneğin Çin,
Ukrayna, Moldova, Meksika gibi ülkelerinde uzun süreli bakım hizmetler çoğu durumda evde
verilmektedir.
EVDE BAKIM HİZMETLERİNDEN KİMLER FAYDALANABİLİR?
Evde Sağlık Bakımı Hizmetleri, ameliyat sonrası bakım gereksinimi olanlardan uzun
süreli bakıma ihtiyacı olan hasta ve yaĢlılara, yeni doğum yapan annelerden tedavisi evde de
sürdürülebilecek hastalara, kısa süreli hemĢirelik hizmetlerine gereksinim duyanlardan,
aĢılama ve laboratuvar tetkikleri gibi hizmetleri evinde veya iĢyerinde almak isteyenlere kadar
çok geniĢ bir yelpazede ihtiyaç sahiplerine hitap etmektedir. Evde Sağlık Bakımı Hizmetleri
alanlar arasında en büyük çoğunluğu oluĢturan gruplar aĢağıda sıralanmıĢtır.
Ameliyat sonrası bakım ihtiyacı olanlar
Ortopedi ve Travmatoloji hastaları
Kalp, Damar ve Hipertansiyon hastaları
Hemipleji (Felçli) hastaları
Onkoloji (Kanser) hastaları
Akciğer ve Solunum hastaları
5. Diabet hastaları
Nöroloji hastaları
Oksijen tedavisine ihtiyacı olan diğer hastalar
Yeni doğum yapan anne ve bebekleri
Bakım ihtiyacı olan yaĢlılar ve özürlüler
Yara bakımı, enjeksiyon, infüzyon ve diğer kısa süreli hemĢirelik hizmetlerine ihtiyaç
duyanlar
Grip, Hepatit-B, Zatüre gibi hastalıklardan korunmak için aĢılanmak isteyenler
Laboratuar tetkik ve test hizmetlerine ihtiyacı olanlar
Evinde her türlü medikal ekipman ihtiyacı olanlar
UZUN SÜRELİ EVDE BAKIM PERSONEL
Hastanın sakat, özürlü veya sadece yaĢ itibarıyla kendi bakımını yapamama durumuna
göre sağlık(rehabilitasyon,fizyoterapi, post operatif bakımı) veya sosyal hizmetlere(alıĢ
veriĢ,temizlik,yemek, kiĢisel bakım) ihtiyacı olabilmektedir. Buna göre resmi ( devlet ve sivil
toplum kuruluĢları) veya resmi olmayan (aile, komĢular, toplum gönüllüler) kurum ve
personel tarafından hizmet verilmektedir.AĢağıdaki kiĢiler uzun süreli evde bakımı hizmetleri
verebilmektedir.
Hekimler
HemĢireler
Sosyal hizmet uzmanı
Diyetisyenler
Fizyoterapistler
Ebeler
Sağlık memurları
Psikologlar
Sağlık teknisyenleri
Sertifikalı kiĢiler
Ev ekonomistleri
Yerel yönetimler
Kızılay/kızıl haç
Gönüllü kuruluĢlardan birileri veya ekibi
Çoğu ülkede personelin büyük çoğunluğu kadınlardan oluĢmaktadır. Ayrıca hizmet
alanların çoğu da kadındır.
6. EVDE BAKIM FİNANSMANI
Kronik hasta ve yaĢlı nüfusu arttıkça uzun süreli bakımın maliyeti her geçen gün
artmaktadır ve dünya genelinde hükümetler için büyük yük oluĢturmaktadır.
Finansmanı bir çok ülkede genel vergilendirme ve zorunlu sosyal sigortalar tarafından
yapılmaktadır. Özel sigortaların rolü ülkeden ülkeye değiĢmesine rağmen çok daha azdır.
Ġngiltere, Amerika, Danimarka, Hollanda, Almanya gibi ülkelerde genel bütçenin yaklaĢık %1
uzun süreli bakıma ayrılmaktadır.
Sigortaların kapsamı de ülkeden ülkeye değiĢmektedir ve çoğu zaman hastanın temel
ihtiyaçlarını karĢılayacak Ģekildedir.Almanya, Ġskandinav ülkelerde yerel yönetimi hastanın
statüyü değerlendirir ve Ģartlar uyması halinde hastaya evinde maddi, bakıcı veya uzman
yardımı verilmektedir. Hollanda'da ise hastaya direkt maddi yardımında bulunulmaktadır ve
hizmetleri ya kendi ailesinden veya ajanslar, bağımsız bakıcılardan alabilmektedir.
7. AVRUPA'DA EVDE BAKIMDA SON DURUM
Avrupa'da sağlık hizmetler durumu hiç olmadığı kadar iyidir.Fakat yaĢlı ve özürlüler
sağlıklı gençlerden çok daha fazla ve değiĢik hizmetlere ihtiyaç duymaktadır.Toplumun
kolektif yaĢlanma 20. yüzyılın bir baĢarısı olarak görülse de bazılar bunu bir kriz olarak
yorumlamakta çünkü onlara göre sağlık harcamaları üzerine bir yük oluĢturmaktadır(DSÖ).
Gerçekte de uzun süreli bakımın finansmanı, gittikçe artan yaĢlı nüfusu ve kronik
hastalıklar,aile desteğin azalması ve bakım maliyetinin artması nedeniyle bir çok ülkede
tartıĢmalı hale gelmektedir.
Bugün Avrupa’nın bir çok ülkesinde 60 yaĢ üzerindekilerin nüfusu, genel nüfusun
%20'sinden daha fazlasını oluĢturmaktadır.Bu Ġtalya'da %24.7, Yunanistan'da %24,
Almanya'da %24, Ġsveç'te %23, Belçika'da %22 ve Ġngiltere'de %20.8'dir.
Yüz yüze kalınan bu sorun karĢısında bir çok ülkede sağlık sistemi ile bütünleĢmiĢ ve
oturmuĢ bir yaĢlı ve uzun süreli bakım sistemi geliĢtirilmiĢti.Örneğin, 1994'te Almanya'da
yürürlüğe giren zorunlu sosyal sigortası toplumun %90'ı kapsar ve sigortalılar gerektiğinde
yararlanmaktadır.Ġtalya ve Ġspanya'da ise uzun süreli sağlık bakım ücretsiz olarak Ulusal
sağlık hizmetler tarafından verilirken, maddi yardım, Ġspanya'da mal varlığına göre veriliyor,
Ġtalya'da ise buna bakılmaksızın maddi yardım verilmektedir.Ġngiltere'de de sağlık bakımı
ücretsiz iken, yerel yönetimler tarafından denetilen sosyal hizmetler, mal varlığı tespit
edildikten sonra verilmektedir.
Doğu Avrupa'da,uzun süreli bakımı daha çok hastanede yapıldığı için evde bakımı
aileler tarafından verilmektedir. Moldova, Ukrayna ve Belarus'ta olduğu gibi, bu ülkelerde
ailelere destek amacıyla hükümet tarafından verilen tek hizmet kızıl haç(hemĢire grubu ve
sağlık merkezleri) tarafından yürütülmektedir.Hükümetler, hayır severler kızıl hacın
aktiviteler maddi olarak karĢılamaktadır.
ALMANYA
Almanya'nın 80 milyonluk nüfusunun %24'ünden fazlası 60 yaĢ ve üzerindedir
(DSÖ), %17'si de 65 yaĢ ve üzerindedir (Alman federal istatistik bürosu).Yabancıların da
%5.62sı 65 yaĢ ve üzerindedir. Beklenen ortalama yaĢam süresinin artması (79.9) ve
doğurganlık oranının azalması(1.4) buna neden olmaktadır.
8. Uzun süreli bakım 1994'te yürürlüğe giren zorunlu sosyal sigorta sistemi ile finanse
ediliyor.Yılda uzun süreli bakım için kamu tarafından harcanan para genel bütçenin
%0.82'sidir. Bu sigortadan yararlanabilmesi için birey, en az günlük aktivitelerin ikisi de
yardıma ihtiyaç olmalı, bu yardım günde 890 dakika veya daha fazla süre için olmalı ve bu
durum ez az 6 ay sürmeli.
Ġlgili makamlar bireyin bağımlılık derecesini değerlendirir ve gerekli maddi, uzman
(evde) veya kurumsal bakımı içim yardım yapılıyor. Maddi yardımın yapıldığı durumlarda
hastanın bakıcıyı kendisi tutmak isteyip istemediği veya bakım yurdunda kalmak isteyip
istemediğine göre ödemeler değiĢiyor. Maddi yardımlar sadece temel hizmetler karĢılayacak
Ģekildedir (kalan kısmı aile ve sosyal hizmetler tarafından tamamlanmaktadır).
Çoğu kiĢi evde bakımı tercih etmektedir. Bu tip bakımın baĢarısı aile yapısı ve
büyüklüğüne bağlı.65 yaĢ üzerindekilerin %6.8'i bakım yurtlarında kalmaktadır.Bunların çoğu
tek kiĢilik ailelerinde yaĢamakta, kadın ve 80 yaĢ üzerinde idi.
Gerektiğinde evde bakımı hizmeti alanların ailelerine nefes aldırmak için gündüz
bakım evleri vardır. Almanya'da bunu iĢleten 12000'den fazla Ģirket mevcuttur. 9000’den
fazla kurum da bakım yurtları iĢlemektedir.Bu rakamın içinde sivil kuruluĢlar (%64) ve kar
amaçlı kuruluĢlar da mevcuttur.Gündüz bakım evleri ve bakım yurtlarında hizmetlerin hepsi
sigorta tarafından karĢılanmadığı için,kalan kısmı sivil kuruluĢlar veya hasta tarafından
ödenmektedir
HOLLANDA
Hollanda’da genel nüfusun % 18’i 60 yaĢ veya üzerindedir.Beklenen ortalama yaĢam
süresi 80.4’tür. Bir çok Avrupa ülkesi gibi yaĢlanan bir toplumdur.
Uzun süreli bakım evde veya kurumda olsun(bakım yurdu veya yaĢlılar yurdu) genel
sigorta sistem ile karĢılanıyor. . Uzun süreli bakım için ayrılan bütçe, genel bütçenin
%2.7’sidir(OECD- GELĠġMĠġ ÜLKELER TOPLULUĞU). 65 yaĢ üzerindekilerin %8.8’i
devamlı bakım yurdunda kalmaktadır.%70’ten fazlası ise kendi evinde ya resmi olarak yada
ailesi tarafından bakılmaktadır.
9. Her hastaya uygun hizmet, bu hizmeti dağıtmaktan sorumlu yerel yönetimler
tarafından belirleniyor.Hizmetlerin çoğu NGO’lar tarafından veriliyor( genel bütçeden pay
almaktadırlar). Ve günde 2.5 saat ücretsiz hizmet verilmektedir. Bu süre aĢılırsa kalan ücreti
hasta kendisi ödemektedir. Palyatif bakım tamamen ücretlidir. Bakım yurdunda hizmetler
bedelsizdir. Fakat konaklama için ödeme yapılmaktadır. Küratif tedavilerin masrafları daha
çok hastalık fonu ve özel sigortalar tarafından ödenmektedir.
Bir baĢka uzun süreli bakım hizmeti de; müĢteriye dayalı ev bakım hizmetidir. ġartlar
sağlandıktan sonra hastaya belli bir miktar para verilir (sigorta tarafından) ve hizmeti nerden
satın alacağı kendisi tarafından belirlenmektedir (ailesi, bakıcı veya ajanstan). Hastaya günde
en fazla 300Euro verilmektedir.
İSKANDİNAV ÜLKELERİ
Bu ülkelerde genel nüfusun yaklaĢık 1/5’i 60 yaĢ ve üzerindedir (Ġsveç %23, Danimarka
%21, Finlandiya %21, Norveç %20). Doğumdan beklenen ortalama yaĢam süreleri 78 veya
üzerindedir. Avrupa’nın en yaĢlı toplumlarındandır.
Ġsveç ve Danimarka’da uzun süreli bakıma ayrılan bütçe genel bütçenin %2’sinden
fazladır, Finlandiya’da ise %0,89’dur. Bu ülkelerde uzun süreli bakımın ortak noktası;
çoğunlukla devlet tarafından karĢılanıyor olmasıdır.
Bu ülkelerde resmi evde bakım hizmeti veya ailesi tarafından bakılanların oranı
%80’den fazladır. Kurumda bakım hizmeti alanlar %7 civarındadır.
Danimarka’da hizmetler yerel yönetim tarafından denetlenmektedir. Hizmet alacak
kiĢiler yerel yönetim tarafından belirlenir. Diğer ülkelerde de aynı durum mevcuttur, fakat
Finlandiya’da özel bakım hizmeti verenleri oranı daha fazladır.
Bütün bu ülkelerde mümkün oldukça yaĢlı ve özürlülerin bakımı daha çok evde
yapılmaktadır. Ġhtiyaçlarına göre aileleri veya ajanslar tarafından hizmet verilmektedir.
Masraflar çoğunlukla yerel yönetimler tarafından karĢılanır.
10. Bakım yurdunda bakılması gerekiyorsa masrafları devlet tarafından karĢılanır, fakat
katkı payı hasta tarafından ödenmekle beraber çok düĢük bir ücrettir.
ÖRNEK UYGULAMALAR
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Bilgisayar Ağları AraĢtırma Laboratuvarında, kalp, Ģeker,
tansiyon gibi kronik rahatsızlıkları bulunan hastaların ve yaĢlıların, uzaktan kontrol edilmesini
sağlamaya yönelik "Kablosuz Ağlar Yardımıyla Sağlık Gözetimi" sistemi geliĢtirildi.
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Cem
Ersoy, Prof. Dr. Lale Akarun ve Doç. Dr. Tuna Tuğcu ile doktora öğrencilerinden oluĢan 12
kiĢilik ekip, Kandilli Kampüsü'nde kurdukları "akıllı ev"de kronik hastalığı olanların ve
yaĢlıların hastanelere gitme zorunluluğunu ortadan kaldıracak "Kablosuz Ağlar Yardımıyla
Sağlık Gözetimi" sistemini hayata geçirdi.
Üniversitenin Bilgisayar Ağları AraĢtırma Laboratuvarında geliĢtirilen ve kısaca
"Sağlık Gözetimi" adı verilen sistem, evdeki kiĢinin bileğine takılan sensörlerle, kiĢinin sağlık
durumunun, uzaktan bile istendiği anda kontrol edilebilmesini sağlayacak.
Hastanın bileğine takılan sensör, tansiyon, kalp atıĢı, ateĢ ve Ģekerde normal seyrin
dıĢında görülen durumları, bilgisayar veya cep telefonu üzerinden, o kiĢinin yakınlarına veya
takip eden bir sağlık kuruluĢuna iletebilme özelliğini taĢıyor. Evin içine yerleĢtirilen
sensörlerle de sistem, ortamdaki sıcaklık, nem, ses gibi değerlerde normal seyrin dıĢında bir
durum görüldüğü anda alarm verecek Ģekilde tasarlandı.
11. Evin içine yerleĢtirilen kameralar ve sensörlerle, sıcaklık, ıĢık, rutubet ve sesler sürekli
olarak kontrol edilebilecek. Evin içinde yaĢayan yaĢlı veya hastanın da ivme ölçerin yanı sıra
bileğe takılan sensörle, tansiyonu, kalp atıĢı, Ģekeri ve ateĢi sürekli olarak takip altında
tutulabilecek.
Hastanın veya yaĢlının tansiyonunun çıkması, kalp atıĢlarının artması, ateĢinin
çıkması, yere düĢmesi bile ivme ölçer sayesinde sistem alarma geçerek, durumu hem internet
üzerinden hem de cep telefonlarına bilgi olarak yansıyacak.
Projenin baĢında bulunan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi
Prof. Dr. Cem Ersoy, yaklaĢık 8 yıldır telsiz algılayıcı ağlar üzerinde çalıĢtıkları nı anlattı.
Prof. Dr. Lale Akarun ve Doç. Dr. Tuna Tuğcu ile 2007 yılında Köln'de AB AraĢtırma
Programı bilgi gününe katıldıklarını, AB'nin yaĢlanan nüfusun hayat kalitesini arttıracak
biliĢim teknolojilerine yönelik araĢtırmalara destek vereceğini öğrendiklerini belirten Ersoy,
sağlık konularını da içeren çevresel zeka (algılama) konusunda tez ve proje çalıĢmaları
baĢlattıklarını ifade etti.
Üniversitenin Kandilli Kampüsü'ndeki TAM AraĢtırma binasında, "akıllı ev"i
oluĢturduklarını, araĢtırma görevlisi Hande Özgür Alemdar'ın bu konuyla ilgili tez çalıĢmasını
tamamladığını dile getiren Ersoy, geçen yıl ilk uygulamayı geliĢtirdiklerini belirtti.
Sağlık uygulamaları, "akıllı ev" ve çevresel zeka konusunda üç yıldır çalıĢtıklarını
anlatan Ersoy, bu sistemi, yaĢlı yakını veya kronik hastası bulunan kiĢilerin büyük yardımcısı
olarak nitelediklerini söyledi.
Sistemin, farklı durumlara göre kendini yenileyebilecek Ģekilde tasarlandığını anlatan
Prof. Dr. Cem Ersoy, Ģunları kaydetti:
"Hastanızın ilaçlarını zamanında alıp alamadığı, sıra dıĢı bir çarpmaya, kırılmaya
karĢılık gelebilecek bir yüksek ses, mutfak gibi bir ortamda sıcaklığın yükselmesi... Bunların
hepsini takip edebilmemiz mümkün. Evdeki ya da izlediğimiz kiĢideki sıra dıĢı durumları,
hızla o kiĢiye bakım ulaĢtırabilecek veya ilgilenebilecek bir sağlık personeline, cep telefonu
veya internet üzerinden görüntülü ya da görüntüsüz haber vermek mümkün olabilecek.
Ofisinizde çalıĢırken, bilgisayar ekranından olağan dıĢı geliĢen bir olaydan haberdar
12. olabileceksiniz. Evde bakıcısı ile kalan çocuğunuzu da bu sistemle rahatlıkla kontrol
edebileceksiniz."
Ersoy, sistem bileĢenleri arasında, kiĢinin günlük faaliyetlerinin takibi için ivme ölçer,
jiroskop gibi algılayıcılar ve gömülü kameralar (video ve ses algılayıcıları), ortamın
durumunu takip eden ıĢık ve ısı öl çer gibi algılayıcıları içeren çevresel algılayıcılar, kiĢinin
konumunu, mesela evin neresinde olduğunu takip eden RFID etiketleri, kiĢinin fizyolojik
durumunu takip eden tansiyon ve nabız ölçer gibi algılayıcıların yer aldığını anlattı.
"Özellikle yaĢamsal verilerin takip edilmesi konusunda geliĢtirilen sistem,
kullanıcının, EKG, nabız, tansiyon, oksijen doygunluğu gibi temel sağlık bilgilerinin
toplanması ve takip edilmesine yardımcı olmaktadır" diyen Ersoy, Ģöyle devam etti:
"Aynı zamanda ilaç alımı takibi de sistem bileĢenleri arasında yer almaktadır.
Dünyanın ve ülkemizin asıl gereksinimi, yaĢlı veya kronik rahatsızlığı olan kiĢileri hastaneye
gitmeye gerek kalamdan sağlıklı yaĢatmak. Tansiyon, kalp ritmi, Ģeker gibi sağlık değerlerini,
düĢme gibi tehlikeli durumları insan desteği olmadan takip edebilme açısından bu sistemin
hem ekonomik hem hayat kalitesi hem de güven hissi açısından büyük rahatlık sağlayacağına
inanıyoruz."
Prof. Dr. Cem Ersoy, sistemin kablosuz veri toplama, yani cihazların üzerinde veriyi
depolamak yerine gerçek zamanlı olarak gerekli yerlere iletilmesi gibi özelliklerinin, hasta
faaliyetlerinin gerçek zamanlı olarak takip edilmesine olanak sağladığını ifade etti.
Bilgi teknolojilerini kullanarak, yaĢlıların ve hastaların yaĢam kalitelerini yükseltmeyi
amaçladıklarını ifade eden Ersoy, dünyanın pek çok ülkesinde, buna benzer projeler üzerinde
çalıĢıldığına, özellikle Avrupa Birliği'nin bu konuya büyük önem verdiğine iĢaret etti.
Ersoy, Türkiye'nin diğer ülkelerden geride olmadığını belirterek, "Ġsteyen bir firma bu
sistemin üretimini seri halde gerçekleĢtirebilir. Bunu ürünleĢtirebilecek Türk Ģirketleri var. Bu
projenin toplam bütçesi 250 bin lira. Böyle bir sistem, bin dolar ve altındaki bir fiyata,
herhangi bir eve kurulabilir" diye konuĢtu.
Dünya genelinde yaĢlı nüfusun her geçen yıl artıĢ g österdiğini, Nüfus Referans
Bürosunun tahminlerine göre, önümüzdeki 20 yıl içinde geliĢmiĢ olan ülkelerdeki 65 yaĢ üstü
13. nüfusun tüm nüfusa oranının yüzde 20'lere yaklaĢacağını kaydeden Ersoy, Dünya Bankasının
yakın zamanda yaptığı çalıĢmanın sonuçlarına göre ise Türkiye nüfusunun yüzde 6'sını
yaĢlılar oluĢtururken bu rakamın önümüzdeki 10 yıl içinde yüzde 3'lük bir artıĢ göstereceğini
vurguladı.
YaĢlılığın yanı sıra kronik rahatsızlığı veya bedensel engeli sebebiyle bakıma ihtiyaç
duyan nüfusun oranının da azımsanmayacak kadar yüksek olduğunu anlatan Ersoy, "Bu
nedenlerle yüksek kaliteli bakım çözümleri önererek sağlık maliyetlerini düĢürmek, ülkelerin
önemli konuları arasında yer almaktadır" dedi.
SİSTEMİN TEKNOLOJİK ALT YAPISI
Sistem bileĢenleri arasında kiĢinin günlük faaliyetlerinin takibi için ivme ölçer,
jiroskop gibi algılayıcılar ve gömülü kameralar (video ve ses algılayıcıları), ortamın
durumunu takip eden ıĢık ve ısı ölçer gibi algılayıcıları içeren çevresel algılayıcılar, kiĢinin
konumunu mesela evin neresinde olduğunu takip eden RFID etiketleri, kiĢinin fizyolojik
durumunu takip eden tansiyon ve nabız ölçer gibi algılayıcılar yer almaktadır. Özellikle
14. yaĢamsal verilerin takip edilmesi konusunda, geliĢtirilen sistem kullanıcının EKG, nabız,
tansiyon, oksijen doygunluğu gibi temel sağlık bilgilerinin toplanması ve takip edilmesine
yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda ilaç alımı takibi de sistem bileĢenleri arasında yer
almaktadır. Özellikle medikal verilerin takibi konusunda ticari uygulamalar da mevcuttur
ancak var olan sistemlerin çoğu toplanan veriyi cihaz üzerinde depolamakta ve veri daha
sonra cihazın belleğinden mesela USB ara yüzüyle bilgisayar ya da baĢka bir cihaza aktarılıp,
internet üzerinden gerekli kiĢilere iletilmektedir.
Ancak geliĢtirilen sistemin kablosuz veri toplama, yani cihazların üzerinde veriyi
depolamak yerine gerçek zamanlı olarak gerekli yerlere iletilmesi gibi özellikleri hasta
faaliyetlerinin gerçek zamanlı olarak takip edilmesine imkan vermekte ve klinisyenler
tarafından tercih edilmektedir.
Donanım olarak ortamda gömülü kameralar, IP kameralar, RFID etiketleri ve çevresel
algılayıcılar (ıĢık, ısı gibi) ve medikal algılayıcılar (EKG ve EMG gibi) mevcuttur.
Hastanın bileğine takılan sensör, tansiyon, kalp atıĢı, ateĢ ve Ģekerde normal seyrin
dıĢında görülen durumları, bilgisayar veya cep telefonu üzerinden, o kiĢinin yakınlarına veya
takip eden bir sağlık kuruluĢuna iletebilme özelliğini taĢıyor.
Evin içine yerleĢtirilen sensörlerle de sistem, ortamdaki sıcaklık, nem, ses gibi
değerlerde normal seyrin dıĢında bir durum görüldüğü anda alarm verecek Ģekilde tasarlandı.
Evin içine yerleĢtirilen kameralar ve sensörlerle, sıcaklık, ıĢık, rutubet ve sesler sürekli olarak
kontrol edilebilecek. Evin içinde yaĢayan yaĢlı veya hastanın da ivme ölçerin( hastanın
pozisyonunu belirler. Örneğin ayakta veya yatıyor. Gibi) yanı sıra bileğe takılan sensörle,
tansiyonu, kalp atıĢı, Ģekeri ve ateĢi sürekli olarak takip altında tutulabilecek.
Hastanın veya yaĢlının tansiyonunun çıkması, kalp atıĢlarının artması, ateĢinin
çıkması, yere düĢmesi bile ivme ölçer sayesinde sistemi alarma geçirerek, hem Ġnternet
üzerinden, hem de cep telefonlarına bilgi olarak yansıyacak.
Uzaktan eriĢim arayüzü sayesinde internet üzerinden evdeki kameralara bağlanıp
durumun detayları da gözlenebilmektedir. Ayrıca, bu sistemin kiĢilerin güvenlik ve iletiĢim
ihtiyaçlarını karĢılayacak çeĢitli destek fonksiyonları ile zenginleĢtirilmesi çalıĢmaları devam
etmektedir.
15. WEB MODULE
TCP/IP Protocol
The TCP/IP default protocol is used . UDP is an option.
The default TCP port number is 1461.
10BaseT Ethernet (100BaseT compatible)
Web Module is mainly communicating with 10BaseT speed but physically it
is compatible with 100BaseT networks.
Protocols supported
TCP/IP (Transmission Control Protocol-Internet Protocol)
UDP (User Datagram Protocol)
DHCP (Dynamic Host Configuration Protocol)
HTTP (Hypertext Transfer Protocol)
ICMP (Internet Control Message Protocol)
ARP (Address Resolution Protocol)
NetBIOS (Network Basic Input/Output System)
DNS (Domain Name System)
Serial Port pin diagram
Pin Description
1 RX (RS232-TTL Level pin)
2 TX (RS232-TTL Level pin)
LAN setup
There can be two connection on the Ethernet side, directly to a PC or to a Modem Hub. If
direct connection is used and if the ethernet interface of the PC do not support direct
connection, cross ethernet cable must be used. Then, necessary network adjustments must be
made.
Setup via Ethernet
The device has a setup interface via http. In any explorer program either IP or hostname can
be used in order to access to the device i.e http://192.168.0.106All variables can be changed
via this Web interface.
Technical Specifications
10BaseT Ethernet network speed(100BaseT compatible)
RS232 or RS485 connection, 300bps-256000bps configurable Baudrate
HW flow control , Configure over Http (web interface)
TCP/IP,DHCP,UDP,ARP,ICMP(ping),DNS,NetBIOS protocols
DC 5V power, 80mmx53mmx26mm (width,length,height)
16. RF Features
WebModule are extremely small, and are excellent for applications requiring medium-range
RF remote controls. RF: 433 Mhz.
Default values
Parameter Default value : IP 192.168.0.106
Gateway : 192.168.0.1
Subnet mask : 255.255.255.0
Primary DNS : 192.168.0.1
Secondary DNS : 192.168.0.1
Baudrate : 115200 bps
DHCP Disabled, Client enable Disabled, Buffer active Disabled, HW flow control Disabled