Çin'de bir kelebek kanatlarını çırptıktan kısa bir süre sonra; Chicago'da fırtına başlayabilir. Peki biz hangi kelebeğin, hangi kanat çırpışının hangi fırtınaya sebep olduğunu biliyor muyuz? Ya da yıldızların ardında bizi neyin beklediğini?
Gittikçe gelişen teknolojilerin amacı da bizim için birer bilinmeyen olan bu alanları keşfetmek ve değerlendirmeye çalışmaktır.
4. Hepimiz bu
“görünüşte alakasız
gibi görünen iki
eylemin, yine ilgisiz
gibi görünen birçok
eylem sayesinde
birbirini tetiklemesi”
tanımının farklı
şekillerini birçok
yerden duymuşuzdur.
5. Bu eski atasözünü olduğu gibi kendi dünyamızda
da görebiliriz: her insanın, her hükümetin,
doğanın ve insan yapımı sistemlerinin arasındaki
ilişki bu şekilde gelişir.
6. Zeka artık, yıllar boyu kendini bir yerlere kapatarak
çalışan ve bir gün icat ettikleri/bulduklarını topluma
tanıtıp uygulanmasını bekleyen bireysel mucitlerin
tekelinde değil.
7. Artık bu keşifler/buluşlar çok daha hızlı bir şekilde
gerçekleşip, ortaya çıkıyor ve hayatlarımızın bir
parçası haline geliyor.
8. Buluşlar ve keşifler, multidisipliner ve tabiatı gereği
işbirlikçi olan bir ortamda ortaya çıkıyor ve belki de asla
görüşemeyecek olan kişiler arasında hızlı bir şekilde
yayılıyor.
10. Bugün gördüğümüz manzarada ise her şeyin birbiri ile ekonomik, sosyal ve
teknolojik açıdan hiç olmadığı kadar bağlantılı olduğu görülüyor.
Bir kelebeğin kanatlarını çırpması gibi, gezegenin bir kısmında kriz ortamı
oluştuğunda, birkaç gün hatta birkaç saat içerisinde gezegenin farklı bir
yanında sorunlara yol açabiliyor.
11. Örneğin; şehirlerde nasıl trafikte sıkışıp kaldığımızı göz önüne
alalım: Bir senelik trafik sıkışıklığının ABD’ye olan masrafı 78
milyar doları buluyor. Bunun içerisine boşa geçen 4,2 milyar saat
ve 2.9 milyar depo benzin dahil olmasına rağmen, sağlığımızı
yakından ilgilendiren “hava kirliliği” dahil değildir.
12. Tedarik zincirlerimizin yetersizliğini düşünün: Tüketici ürünleri ve
perakende satış endüstrisi tedarik zincirlerinin yetersiz olması
sebebiyle yılda yaklaşık 40 milyar dolar kaybediliyor. Kaybedilen
bu para çok daha iyi bir şekilde kullanılabilirdi.
13. Dünyamızın su kaynaklarının hızlıca tükendiği gerçeğini
düşünelim: Su ihtiyacı, nüfus artışı oranından iki kat daha hızlı
artmakta. Bu da demek oluyor ki, bir yandan dünyanın yarısı
yeterli sağlık korumasına sahip değilken, su ihtiyacı 1990 yılından
beri 6 kat artmış durumda.
14. Ayrıca sağlık sistemlerinin ne kadar “antika” olduğunu düşünün;
aslında, ortada bir sistem olup olmadığı da tartışılabilir. Teşhis,
hangi ilaçların verileceği kararı, sağlık hizmetleri, sigorta ve
çalışanlar gibi öğeler birbirlerine bağlı değiller.
15. Yani bir duvara doğru tehlikeli bir süratla gidiyoruz. Ve her geçen
gün karşılaştığımı sorunları çözmek yerine, geleceğimizi etkisi
altına alan tehlikeler haline getiriyoruz.
17. Sistemlerin ve teknolojilerin dünyanın işleyişine olan destekleri
çok daha çevreye duyarlı ve akıllı bir hale geldi.
18. İnsanların çabalarının her sektörde beklenmeyen gelişmelere
neden olduğu bir çağda yaşıyoruz. Tüm bu gelişmeler de,
gezegenimiz üzerinde olumlu ve önemli etkileri olacak
düşünceleri tetikliyor.
19. Sadece IT sektörüne baktığımızda bile, çok daha güçlü ve hiç
olmadığı kadar ulaşımı kolay olan yeni nesil bir akıllı sistemler
çağına giriş yaptığımızı görebiliyoruz.
20. Hubble teleskobu 400
yıllık “fiziksel evren”
görüşünü nasıl
değiştirdiyse, sosyal
sistemlere işleyen bilgiler
de aynı şekilde dünyanın
işleyişini değiştirecektir.
21. Bu sistemler ve süreçler; ürünlerin geliştirilmesini, üretilmesini,
satın alınmasını ve satılmasını; insanların, paranın, petrolün,
suyun piyasada dolaşmasını ve milyarlarca insanın çalışmasını ve
yaşamasını sağlamaktadır.
22. Bunun oluşmasına üç şey neden olmuştur. Birincisi, dünyanın
artık çok daha fazla cihaza sahip olmasıdır. Her insan için
milyarlarca iletken (transistor) olduğunu düşünün. Bu alıcılar her
yerdeler: arabalarda, uygulamalarda, kameralarda, yollarda,
borularda, hatta ilaçlarda ve çiftlik hayvanlarında bile
bulunuyorlar.
23. İkincisi; artık tüm dünyada insanlar birbiriyle hiç olmadığı kadar
etkileşim halinde. 1.2 milyar insan, milyonlarca iş ağı ve
muhtemelen bir trilyon cihaz World Wide Web (WWW)’e bağlı.
2011 yılında ise bu sayının 2 milyara, yani dünya nüfusunun 3’te
1’ine ulaşması bekleniyor.
24. Ve artık çoğu iş ve süreç makineleştirildiğinden, bunları
“bilgisayar” olarak değil, birer akıllı varlık olarak algılıyoruz. Bu
süreç ve işlere insanlar, küçük ve büyük çaplı organizasyonlar,
hizmetler de dahildir. Trilyonlarca akıllı varlığın birbirlerine bağlı
olduğunu ve bunların üretebileceği veri kaynağını hayal edin!
25. Üçüncü olarak, tüm bu araçlar ve birbirleri ile bağlantılı olan
şeyler “akıllanıyor”. Bu da; yakın bir zamanda tüm bu verileri
işleyebilen yeni bir backend sistemi ile desteklenebilecekleri
anlamına gelir.
26. Bu yeni düşünce ve çalışma sistemi, sadece yeni ürünleri değil
yeni endüstrileri de veya sadece yeni fikirleri değil birlikte
çalışmanın yeni yollarını da ortaya çıkarır.
27. Daha önce görünür olmayan şeyler, dünya tarihinde ilk defa
“görünür” hale geliyorlar. Bu da dünyanın tüm alt yapısını ve
işleyişini değiştirebilecek güçteki bir gelişmedir.
28. Akıllı etiketler sayesinde
yiyecek maddelerinin
üreticiden tüketiciye ulaşana
kadar geçtiği tüm süreçlerin
takip edilmesini mümkün
kılan bir sistemle
yiyeceklerin bozulmasının ve
ziyan edilmesinin önüne
geçilebilecektir.
29. Farmasötik firmaların dağıtımlı hesaplama ve veri işleme
yöntemlerini kullanması ile doktorlar verileri daha kısa sürede
inceliyor, hastalıkların teşhisini koyabiliyor ve uygun tedaviye
başlayabiliyor.
30. Ev aletleri otomasyon yazılımları ve ileri analitik araçlarla
donatılarak, tamirciye ihtiyaç duymadan kendi kendine tanı
testleri uygulayabiliyor, enerji kullanımı çok yükseldiğinde kendi
kendine kapanıyor ve kullanıcılarına ne kadar etkin bir şekilde
çalıştığına dair bildirimlerde bulunabiliyor.
31. Petrol arama, deprem tahmini, su yönetimi; hatta evrende
yabancı canlıların olmadığının araştırılmasında bile akıllı
sistemler kullanılmakta.
32. Bu tarz projelerin başarılı olması, çok daha güçlü ve ulaşılabilir
yeni nesil bir teknoloji çağının habercisidir.
33. Fakat tüm bu akıllı
sistemlerde, son teknoloji
ürünlerinin düzgün
çalışmasını ummaktan
fazlası gerekiyor. İşlerin nasıl
işlediğini,
35. süreçlerin nasıl daha üretken ve insansı hale getirilebileceğini
iyice analiz etmeniz,
36. ve ardından gerçek inovasyonu mümkün kılabilecek tüm
teknolojileri, yetenekleri, yaklaşımları ve yeterlilikleri bir araya
getirmeniz gerekiyor.
37. Karmaşık bir evrende yaşıyoruz. İnsanlık, tarihi boyunca bu
karmaşaları aydınlatmaya, açıklamaya ve bize hangi konularda
yardımcı olabileceklerini anlamaya çalışmış; onları kullanabilme
yollarını aramıştır.
38. Hangi kelebeğin hangi kanat çırpmasının hangi fırtınaya sebep
olduğunu biliyor muyuz? Ya da yıldızların ardında bizi neyin
beklediğini?
39. Tüm bu akıllı teknolojiler ve sistemler elimizde oldukça,
bilinmeyen alanları keşfetmeye, deney yapmaya, daha yaratıcı
olmaya olayları yeniden değerlendirmeye...