SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 65
Descargar para leer sin conexión
TOM GORDON'A AŞ OLAN KIZ
               IK
STEPHEN KING

Bu kitap, bana beyzbolla benim ona öğrettiklerimden çok daha fazlası öğ
                                                                   nı retmeyi başaran oğlum Owen
içindir,

Oyun Öncesi
DÜNYANIN diş vardı canı zaman isterse ı -rabilirdi seni. Trisha McFarland, bunu dokuz
                   leri             ve       ne                       sı
yaş  ındayken keş    fetti. Haziran baş nda, bir sabah saat onda, annesinin Dodge karavanı oturmuş
                                              ları                                                                    nda              ,
üstüne Red Sox topa vuruşantrenman kazağnı                      ı giymiş(sı nda 36 GORDON yazı olan), bebeğ Mona
                                                                                rtı                           lı               i
ile oynuyordu. Saat on buçukta ormanda kaybolmuş On birde artı korkmamaya, "Bu tehlikeli, bu çok
                                                                       tu.                  k
tehlikeli" diye düş                          şı
                      ünmemeye çalı yordu, insanları ormanda kayboldukları
                                                                     n                               zaman bazen çok ciddi ş       ekilde
                                                şı
yaralandı nı ünmemeye çalı yordu. Bazen ölürlerdi.
             kları düş
"Bütün bunlar çiş geldiğ için," diye düş
                     im              i                   ündü... aslı o kadar da çok sı ş
                                                                       nda                         kı         ş,
                                                                                                       mamıtıbir ağ n arkası
                                                                                                                         acı             na
                                                     ı
giderken annesi ve Pete'den yolun başnda bir dakika beklemelerini isteyebilirdi. Yine kavga ediyorlardı                                  ,
aman ne sürprizdi; iş bu yüzden bir ş söylemeden biraz geride kalmıtı
                            te                       ey                                           ş . Sonra yoldan ayrı ş  lmı ve
yüksek bir çalı   kümesinin arkası geçmiş Onlann tartı
                                            na             ti.               şmaları dinlemekten, ş ş
                                                                                      nı                     en akrak görünmeye
çalı ş maktan bı ş annesine, "Btrak artıgitsin o halde! Eğ yeniden Malden'e gidip Babamla yalamayı
                  kmı,                                   k                        er
o kadar çok istiyorsa, neden bı           rakmı  yorsun? Eğ ehliyetim
                                                                  er
olsaydı  , burada yalnı bir parça sessizlik ve huzur bulabilmek için onu ben kendim götürürdüm!" diye
                            zca
     ı
bağracak hale gelmiş Peki ya sonra? Annesi ne derdi o zaman? Yüzünde ne tür bir bakı
                                ti.                                                                                     şbelirirdi? Ve
                                                                ı
Pete... O daha büyüktü, nerdeyse on dört yaşndaydı aptal değ o halde neden aklı başna
                                                                          ve             ildi,                      nı ı
toplamı   yordu? Neden buna bir son vermiyordu? "Kesin ş saçmalıı demek istiyordu ona (aslı ikisine
                                                                             u            ğ!"                                nda
birden), kesin artı ş saçmalıı
                       k u                ğ!
Annesiyle babası yı    bir l önce boş        anmı  ş                                              ş.
                                                     lardı anneleri velayetlerini almıtıPete, Boston banliyösünden
                                                               ve
Güney Maine'e taşnmaları kı ı uzun uzun karş koymuş Bu davranı n altı Babası
                         ı             na zm şve                            ı          tu.               ş ı nda               yla
birlikte olma isteğ yatı
                       i                                               ı
                                yordu ve bunu Annesine karş kullanmıtı zaman (yanı ş her                    lma-yan bir içgüdü ile en
derin ve zorlu ş                                 inin              unu            ş
                   ekilde kullanabileceğ bu olduğ anlamı ), ama Trisha, bunun tek neden, hatta en
                                                                                   tı
büyük neden olmadıı biliyordu. Asınedeni Pete'in Sanford Ortaokulu'ndan nefret etmesiydi.
                            ğnı                    l
Maiden'de oldukça iyi ayarlamı iş         ş lerini. Bilgisayar kulübünü kendi özel krallıı idare ediyordu;
                                            tı                                                         ğ gibi
arkadaş vardısersemlerdi, tamam, ama grup halinde geziyorlardı kötü çocuklar onlara
           ları      ,                                                                         ve
bulaş yordu. Sanford Ortaoku-lu'nda bilgisayar kulübü bile yoktu ve yalnıbir tek arkadaşedinmiş
        amı                                                                                          z                              ti,
Eddie Rayburn. Sonra ocak ayı Eddie de taşndı da bir ayrı ı kurbanı
                                           nda                     ı .O                    ğ
                                                                                         lı n            olmuş Yalnıkalmı
                                                                                                                tu.       z        ş  tı
Pete ve herkes onunla dalga geçiyordu. Daha fenasıbir sürü çocuk gülüyordu ona. Nefret ettiğbir lakabı
                                                                        ,                                                    i
olmuş Pete'in; BilgisayÂlemi.
        tu
Babaları birlikte olmadı , Maiden'e gitmedikleri hafta sonları n çoğ
            ile                      kları                                               nı       unda, anneleri onları     gezmeye
götürürdü. Gezilere çok sadı ve Trisha'nı bütün kalbiyle
                                        ktı                  n
Annelerinin buna bir son vermesini istemesine rağ                    men gezilerde en kötü kavgalar olurdu - bu isteğ            inin
gerçekleş    meyeceğ biliyordu. Quilla Andersen'e (kı k adı geri almıtı Pete'in bundan da nefret
                         ini                                            zlı nı                  ş ve
ettiğ bahse girebilirsiniz) inançları
      ine                                         cesaret veriyordu. Bir keresinde, Maldenler'in evinde babaları                 yla
kalı rken, Trisha babası n, büyükbabası konuş unu duymuş "Eğ Quilla Little Big Horn' da
                                  nı                  yla           tuğ                 tu.      er
olsaydı zı
         , Kı lderililer kaybederdi," demiş ve Trisha Babası n, Annesi hakkı böyle sözler
                                                      ti                         nı                   nda
söylemesinden hoş         lanmaması rağ   na      men -bu sadakatsiz olduğ kadar çocuk-çaydı bu düş
                                                                                     u                         da-          üncede bir
gerçeklik payı    olduğ da inkâr edemiyordu.
                           unu
Son altı boyunca, annesi ile Pete'in arası
           ay                                                  giderek bozulurken, annesi onları        Wiscasset'deki oto
müzesine, Gray' deki Shaker Köyü'ne, Kuzey Wyndham'da New England Plant A -Torium'a, Saco nehrinde
kano gezisine ve Sugarloafta kayak yapmaya götürmüş (Orada Trisha bileğ incitmiş sonradan anne
                                                                            tü.                         ini         ti,
              nı ğ klarla kavga etmesine neden olan bir incinmeydi bu; boş
ve babası n çılı                                                                                    anma ne kadar eğ     lenceliydi,
gerçekten ne eğ     lence!)
Bazen eğ bir yerden gerçekten hoş rsa, Pete çenesini kapatı . Six-Gun ş
             er                                   lanı                                  rdı               ehrinin "bebekler için"
olduğ ilan etmiş ama annesi gezinin büyük bölümünü elektronik oyunlar ı olduğ odada geçirmesine
        unu               ti,                                                                          n        u
izin vermiş ve Pete eve dönerken çok mutlu olmasa bile en azı
               ti                                                                                            ş
                                                                                      ndan sessiz kalmı . Öte yandan, Pete
                                                                                                              tı
eğ annesinin seçtiğyerlerden birini beğ
    er                        i                           enmezse (ş ana kadar en sevmediğ yer Plant A-Torium
                                                                          u                              i
olmuş o gün Sanford'a dönerken iyice berbat bir haldeydi), fikirlerini paylaş
        tu;                                                                                            makta çok cömert olurdu.
"Birinin huyuna suyuna gitmek" sözü onun karakterine
uymuyordu. Annelerininkine de uymadıı düş            ğnı ünüyordu Trisha. Kendisi bunun harika bir felsefe olduğ                        unu
düş  ünüyordu, ona bakan herkes babası n kı olduğ söylerdi. Bu bazen rahatsı ederdi onu, ama
                                                         nı zı             unu                                     z
çoğ  unlukla hoş giderdi.
                    una
Trisha cumartesileri nereye gittiklerine aldı                 rmazdı ; giderek kötüleş kavgaları
                                                                                            en                      ğ ı
                                                                                                            azalttı için mini golf
sahaları lunapark önerisine her defası keyifle razı
           ve                                              nda                  olabilirdi. Ama Anne gezilerin öğ          retici olması   nı
istiyordu - bu yüzden gidiliyordu Pla nt-A-Torium ve Shaker Köyü'ne. Bütün diğ problemlerinin üstüne,      er
cumartesileri bilgisayar ı Sanitarium veya Riven oynamak varken, bir de gı ı kadar derslerin içine
                                 nda                                                                      rtlağna
sokulmas ı   ndan nefret ediyordu Pete. Bir iki kere fikirlerini o kadar cömertçe paylaş ş ki ("Edilen söz       mıtı
özetle ahmakça" idi, oldukça iyi özediyordu) Anne onu yeniden arabaya göndermiş kendisi ve Trisha geri           ,
gelinceye kadar orada oturup "kendine gelmesini" söylemiş                           ti.
Trisha annesine ona molaya İ               htiyacı   olan bir yuva çocuğ gibi davranması n yanlı
                                                                               u                       nı        şolduğ     unu- Pete
Massachus-setts'e otostop yaparak gitmeye karar verdiğ                          inden, bir gün geri geldiklerinde- arabayı             boş
bulabileceklerini söylemek istedi ama tabii ki hiçbir ş söylemedi. Cumartesi gezileri zaten yanlı , ama
                                                                         ey                                                         ş  tı
annesi bunu asla kabul etmezdi. Gezilerin bir kı nı sonuna doğ Quilla Andersen, ağ nı yanı
                                                                   smı n                     ru                            zı n          ndan
İ derin çizgilerle ve sözde ağ yan baş ovan parmak uçları en az beşyaşdaha yaş görünür...
 nen                                          rı            ı nı                          yla                                lı
ama yine de gezilerden asla vazgeçmezdi. Trisha bilirdi bunu. Belki de annesi Little Big Horn'da olsaydı
Kı lderililer yine kazanı
   zı                             rlardıama ölü sayı hatı sayı ş
                                         ,                     sı rı lı ekilde artardı
                                                                               r                   .
Bu haftanı gezisi eyaletin batı ndaki bir ilçeyeydi. Appalachian Yolu, New Hampshire'a giderken
              n                              sı
çayı n
     rları
ortası  ndan geçiyordu. Bir gece önce mutfak masası otururken, Anne onlara bir broş
                                                                        nda                                             ürden resimler
göstermiş Kesimlerin çoğ
             ti.                      unda mutlu yayalar, bir orman yolunun yanı yürürken veya güzel manzaralı
                                                                                                  nda
yerlerde durup, ellerini gözlerine siper ederek ormanlarla dolu büyük vadilerin üz erinden White Dağ na                                  ları
bakarken görülüyorlardı           .
Pete masada feci ş                     kı şolarak oturup broş bir göz atmaktan fazlası yapmadı
                           ekilde sı lmı                                 üre                                  nı             . Anne ise
onun bu gösteriş ilgisizli ğ önemsememeyi tercih ediyordu. Trisha, artı huy edindiğ gibi, son derece
                       li            ini                                                             k                i
heyecanlı     görünüyordu. Bugünlerde kendisini bir TV ş                                    şı
                                                                            ovunda yarı r, ancak bir tencere seti kazanma
düş                 ı
     üncesi karş nda neredeyse donuna edecek kadar korkar gibi görüyordu. Ya kendini nası
                     sı                                                                                                         l
hissediyordu son günlerde? Kılmı ş          rı şbir eyin iki parçası bîr arada tutan zamk gibi. Güçsüz zamk.
                                                                              nı
                                şve
Quilla broş kapatmı ters çevirmiş Arka tarafı bir harita vardıMavi yı
               ürü                                        ti.              nda                     .          lankavi bir yolun üzerine
vurdu. "Bu 68. Yol" dedi. "Arabayı               buraya park edeceğ bu park yerine." Mavi küçük bir kaleye vurdu.
                                                                            iz,
Ş imdi bir parmağyla yı ı       lankavi kı zı çizgiye vurdu. "Bu New Hampshire, Kuzey Conway'deki 68.
                                               rmı bîr
Yolla 302'nin aras ı Yalnı altı ve oldukça iyi olduğ söyleniyor. Ş
                          nda.           z      mil                              u                 imdi... ortadaki bu küçük kı m         sı
için Orta-Zor deniyor, ama tı          rmanma gereçleri filan gerekecek kadar değ                  il."
Baş bir mavi kareye vurdu. Pete başnı
     ka                                                 ı eline yaslamı      şöteki tarafa bakı      yordu. Elinin kenarı ağ nıyla zı n
sol tarafı çekerek küçümser bir tavıtakı yordu. Bu yısivilceleri çı
           nı                                        r       nı               l                 kmaya baş ş ve alnı taze bir
                                                                                                             lamı    tı          nda
küme parlı    yordu. Trisha onu çok seviyordu, ama bazen -mesela dün akş mutfak masası Anne        am                        nda
yolları açı
        nı klarken- ondan nefret
de ediyordu. Ona korkak bir tavuk olmaması söylemek istiyordu, çünkü Babaları n dediğgibi, sonuçta
                                                                nı                                              nı           i
iş buna varı     yordu. Pete korktuğ için yeniyetme kuyru ğ bacakları n aras ı kı rı Malden'e geri
                                             u                               unu               nı         na stıp
dönmek istiyordu. Annesine aldı yor, Trisha'ya da aldı yor ve eğ uzun vadede kendisi için iyi olacak
                                              rmı                              rmı              er
olmasa Baha'ya da aldı yordu. Pete'in tek umurunda olan açıtribünlerde birlikte yemek yiyeceğ
                                 rmı                                                     k                                               i
kimsenin olmaması . Pete'in en çok umurunda olan birinci zilden sonra sı fa girdiğ
                           ydı                                                                          nı           inde birinin daima,
"Hey BilgisayÂlem! N assı homo çocuk?" dîye b ağ rm ası .
                                     n,                                   ı           ydı
"Çı ğmı park yeri bu," dedi Anne, Pete'in haritaya bakmadıı ya da bakmı
    ktıı z                                                                              ğnı                 yormuşgİ yaptıı
                                                                                                                         bî         ğnı
önemsemez bir ş         ekilde. "Saat üç sı nda bir araba gelecek buraya. Bizi yeniden arabamı götürecek.
                                                   raları                                                                      za
İ saat sonra evde olacağz ve eğ çok yorgun değ
 ki                                  ı           er                      ilseniz, sizleri bir sinemaya götürürüm. Nas ı             l!..."
Pete dün gece bir ş söylememiş ama bu sabah, Sanford'dan geliş baş
                           ey                    ti,                                             ten      layarak söyleyeceğ çok ş   i       ey
vardıBunu yapmak istemiyordu, son derece aptalcaydı ca daha sonra yağ
      .                                                                       , ayrı                         mur yağ    acağnı ı da
duymuş neden bütün cumartesiyi yı böcek bakı ndan en kötü zamanı ormanlarda yürüyerek
          tu,                                          lın               mı                             nda
geçirmeleri gerektiğ Trisha'nı zehirli sarmaş a değ
                           ini,               n                    ığ                                                   ş
                                                                             ebileceğ (sanki umurundaymı gibi) söyledi ve
                                                                                         inİ
söylendi durdu. Vı vı vı . Hatta evde oturup sı
                          dı dı dı                                    navları çalı
                                                                                 için      ş ması  gerektiğ söylemeye bile kalktı
                                                                                                             ini                              .
Trisha'nı bildiğkadarı Pete hayatı cumartesi günleri hiç çalı
           n         i          yla                     nda                                   şmamıtı  ş . Önce yanıvermedi Anne,
                                                                                                                         t
ama sonunda sinirine dokunmaya baş oğ Fı verilince hep yapard ı
                                                       ladı lan. rsat                                     bunu. 68. Yol'daki küçük
toprak park yerine vardı          k-
ları direksiyondaki ellerinin eklemleri beyazlanmı ve T risha'nı çok iyi tanı ğ o k ı cümlelerle
    nda                                                                  ş                  n              dıı sa
konuş   maya baş ş . Anne, Sarı
                     lamıtı                       Alarmı      geride bı         ş rmı Alarma geçmek üzereydi. Batı
                                                                       rakmı Kı zı,                                                     Maine
ormanları altı
            nda          millik çok uzun bir yürüyüşolacak gibi görünüyordu.
Önceleri Trisha, samanlı            klara, otlayan atlara ve manzaralı          mezarlı                      ı
                                                                                        klara doğ bağrarak onları dikkatini
                                                                                                     ru                     n
çekmeye çal ı , ama ald ı
                  ş  tı                                                              ı
                                     rmadı ona ve bir süre sonra kucağnda Mona (Baba, Mona'ya Moanie
                                             lar
Balogna demekten hoş rdıarka koltukta öylece oturdu, yanı çantası
                                  lanı )                                             nda              onları tartı
                                                                                                            n      şmaları   nı
dinliyordu, bir yandan da acaba ağ               lamalı yı yoksa delirmelî miyim diye düş
                                                         mı m,                                            ünüyordu. Ailesinin
durmadan kavga etmesi insanı                 delirtebilir miydi acaba? Belki de annesinin parmak uçları ş            yla akakları   nı
ovması ı rı ğndan değ beynini ani öfkelere karş korumak içindi.
           baş ağ dıı                     il,                                ı
Onlardan kaçabilmek İ Trisha kapı nı sevdiğfantezisine açtıRed Sox ş
                                 çin,                ları en            i                      .            apkas ı çı
                                                                                                                    nı kardı    ve
önündeki kalı siyah kalemle atı şimzaya baktıbu onu havaya soktu. Tom Gordon'un imzası bu.
                   n                          lmı                  ;                                                          ydı
Pete Mo Vaughn'u sever ve Anneleri Nomar Garciaparra'yı enirdi, ama Tom Gordon Trisha'nm ve
                                                                                  beğ
Babası n en sevdiğ Red Sox oyuncusuydu. Tom Gordon Red Sox'un bitiricisiydi; sekizinci veya
          nı                  i
dokuzuncu devrede oyun bitmek üzereyken ancak Sox hâlâ galipken girerdi. Babası                                  Gordon'a hayrandı    ,
çünkü sinirlerini hiç bozmazdı "Flash'm damarları buzlu su akı
                                          o                          nda                   yor," demekten hoş rdı lanı Larry
McFarland, Trisha da her zaman ayn ı eyi söylerdi, bazen de üç-sırda eğ (bu ona babası n bir Boston
                                                      ş                                   fı        ri                   nı
Globe makalesinde okuduğ bir ş         u        eydi) bir atı  şyapmaya cesaret ettiğiçin Gordon'u sevdiğ söylerdi.
                                                                                             i                         ini
Yalnı Moanie Balogna'ya ve (bir kere) kı arkadaş
       z                                                 z           ı
Pepsi Robichaud'a daha fazlası söylemiş Pepsi'ye Tom Gordon'u "oldukça yakıı " bulduğ
                                             nı            ti.                                                ş klı           unu
söylemiş Mona ile tedbîri tamamen elden bı
            ti.                                                      ş
                                                               rakmı, 36 numaranı yaş   n                       ş adam olduğ
                                                                                                 ayan en yakı klıı                  unu
ve eline bir kere dokunursa bayı              lacağnıı söylemiş Eğ yanağndan bile olsa, onu öperse herhalde
                                                                  ti. er,             ı
öleceğ düş
         ini      ünüyordu.
Ş imdi, annesi ve kardeşön koltukta -gezi hakkı Sanford Ortaokulu hakkı
                                   i                             nda,                                  nda, dağlmıı şhayadan
hakkı  nda-kavga ederlerken Trisha -Martta sezon bitmeden hemen önce- babası n ona aldıı                   nı            ğ imzalı
şapkaya bakı ve ş  yor          unları ünüyordu:
                                       düş
Sanford Parkı       'ndayı sım, radan bir günde oyun parkı            ndan geçip Pepsi'nin evine doğ yürüyorum. Ve iş
                                                                                                              ru                     te
bir adam sosisti sandviç arabası n yanı duruyor. Kot pantolon ve beyaz bir tiş giymişve boynunda
                                              nı        nda                                                  ört
altı bir zincir var-bana arkası
    n                                      dönük ama zincirinin güneş göz kı ğm görebiliyorum. Sonra dönüyor
                                                                               te        rptıı
ve ve görüyorum...oo inanam ı             yorum ama gerçek, bu gerçekten o, Tom Gordon bu, neden Sanford'da
olduğ bir sı ama bu o, evet ve ah Tanrı gözleri, sahada bir iş İ adamlara bakarkenki gibi, o
       u         r,                                      m                             aret çin
gözler ve gülümsüyor ve kayboldu ğ söylüyor, merak ediyor acaba Kuzey Berwick diye bir ş biliyor
                                                  unu                                                                        ehri
muyum, oraya nası           l gidebilir ve ab Tanrı ama Tanrı titriyorum, tek kelime söyleyemeyeceğ ağ mı
                                                        m,                m                                                  im, zı
açacağm ama, babam ı fare osuruğ dediğkuru bir ayaklamadan baş tek kelime çı
          ı                        n                u        i                                   ka                kmayacak, ama
konuş   mayı    deneyince yapabiliyorum, neredeyse normal çı yor sesim ve diyorum ki...
                                                                                kı
Ben söylüyorum, o söylüyor, sonra ben söylüyorum ve sonra o söylüyor; karavanı ön koltuğ                    n              undakilerin
kavgası     sürüp giderken, onları nası    n       l konuş  acakları düş
                                                                      nı ünüyo-
rum, (Bazen, diye karar verdi Trisha, sessizlik hayatı en büyük nimetidir.) Annesi park yerine girdiğ
                                                                       n                                                          inde o
hâlâ uzaklardaydıTrish kendi dünyası gitti derdi babası
                          .                           na                        . Olayları basit yapı nı içinde diş gizli
                                                                                           n              sı n              ler
olduğ  unun ve yakı bunu anlayacağnı farkı olmadan, gözünü beyz-bol ş
                           nda                        ın         nda                                       apkası n vizöründeki
                                                                                                                  nı
imzaya dikmiş         bakı  yordu. San-ford'daydı       , TR-90'da değ Kasaba parkı
                                                                           il.                   ndaydıAppalachian Yolu'nun
                                                                                                        ,
girişinde değ Tom Gordon'la birlikteydi, 36 numara ile ve o da kendisine, Kuzey Berwick yolunun tarifine
                  il.
      ı
karş k bir sosİ sandviç almayı
      lı              sli                       öneriyordu. Oh, ne kadar güzel.

Birinci Devre
ÇANTALARINI ve Quilla'nı hasıbitki koleksiyonu sepetini kamyonetin arkası
                               n     r                                                    ndan çı rlarken Anne ve
                                                                                                karı
Pete ara verdiler; hatta Pete Trisha'ya çantası sı na yerleş
                                                    nı rtı            tirmesi İ kayıları sı ş rarak yardı
                                                                              çin,       ş nı kı   tı          m
bile etti. Trisha bir an her ş         k            ı
                               eyin artı iyi olacağ gibi çı n bir düş
                                                            lgı          ünceye kapı . ldı
"Çocuklar pançoları zı nımı diye sordu Anne, gökyüzüne bakarak. Orada hâlâ mavilik vardıama
                       nı aldı z ?"                                                                          ,
batı bulutlar artı
     da               yordu gitgide. Yağ mur yağ   acak gibiydi, ama herhalde Pete'İ ı   n slanması ndan dolayı
sızlanması sağnı layacak kadar erken değ       il.
"Ben aldı Anne!" diye bağrdı
            m,                   ı Trisha.
Pete evet olarak alg ı  lanabilecek bir sesle homurdandı     .
"Yemekler?"
Trisha'dan olumlu, Pete'den bir tane daha homurtulu ses geldi.
"îyi, çünkü benimkini paylaş              ı
                                mayacağm," Karavanı      kilitledi, sonra onları nda bir ok olan, BATI YOLU
                                                                                 altı
yazan bir levhaya giden toprak yola doğ götürdü. Orada kendi-lerinkinden baş hepsinin plakas ı ehir
                                             ru                                            ka                ş
  ş ı
dı ndan olan bir düzine kadar araba vardı        .
"Böcek spreyi?" diye sordu anne yürüyüşyoluna giden patikaya adı attı nda. "Trish?"
                                                                            m      kları
"Aldı diye öttü Trisha, emin değ ama Annesinin sı çantası bakması arkası dönüp durmadı
      m!"                              ildi,                    rt        na             için     nı              .
Bu Pete'in yeniden baş          laması sağnı lardı       kesinlikle. Eğ yürümeyi sürdürürlerse Pete, kendisine ilginç
                                                                           er
gelen, en azı      ndan dikkatini dağtacak, bir ş görebilirdi. Bir rakun. Belki bir geyik. Bir dinozor da iyî
                                            ı               ey
olurdu. Trisha kı rdadıkı       .
"Komik olan nedir?" diye sordu Anne.
"Yalnı düş
         z      ündü ben," diye yanıverdi Trisha ve Quü-la kaş nı
                                             t                                     ları çattı     -"düş   ündü ben" bir Larry
McFarland'izm-dİ"Çatarsa çatsı kaş m" diye düş
                        .                      n     ları                ündü Trisha. istediğkadar çatsı Onunlayı ve
                                                                                                     i                n.              m
ihtiyar suratsıgibi söylenmiyorum, ama o hâlâ benim Babam ve onu seviyorum."
                   z
Trisha bunu İ                               ş
                   spatlar gibi imzalı apkası n kenarı dokundu.
                                                       nı           na
"Tamam çocuklar, hadi gidelim," dedi Quilla. "Ve gözlerinizi aç ı tutun."               k
"Bundan nefret ediyorum." Pete neredeyse inledi, karavandan çı kları                      ktı ndan beri söylediğ anlaş      i        ılabilir ilk
sözdü ve Trisha: "Lütfen Tanrı diye düş    m"              ündü, "bir ş yolla. Bir geyik veya bir dinozor veya bir UFO.
                                                                          ey
Çünkü eğ yollamaz-san, yine baş
              er                                 layacaklar."
Tanr ı gidip asıorduya taze et geldiğ haber vermeleri kesin olan birkaç sivrisinek öncüsü gönderdi
         geri             l                              ini
ve yalnı NO.CONWAY İ
           zca                          STASYONU 5.5 Ml. yazan levhayı                geçerlerken Pete ve annesi ormana,
kendisine, birbirlerinden baş hiçbir ş aldı
                                         ka           eye       rmayarak tam gaz kavgaya baş ş                lamılardı    bile. Vı vı vı .
                                                                                                                                    dı dı dı
Trisha bunun garip bir anlaş tarzı       ma        olabileceğ düşini       ündü.
Yazı oluyordu, çünkü gerçekten güzel bir sürü ş kaçıyorlardıÇamları o tatlı
       k                                                            eyi        rı           .            n          reçine kokusu, meselâ.
Ve bulutları ne kadar yakı görün dükleri-buluttan çok beyazı gri duman izleri gibiydiler. Yürüyüş
                 n                     n                                              msı
kadar sı cı ş hobim diyebilmek İ büyük olmak gerektiğ düş
           kı bir eye                                  çin                                ini       ündü, ama bu gerçekten kötü
değ Bütün Appalachian Yo-lu'nun bu kadar bakı olup olmadıı bilmiyordu-her halde değ
     ildi.                                                            mlı                     ğnı                                    ildi-ama
eğ öyleyse, yapacak daha iyi bir ş olmayan insanları bütün bu binlerce mili neden yürüdüklerini
   er                                             eyi                           n
anlayabiliyordu. Trisha bunun ağ               açları arası
                                                     n         ndan geçen geniş          dolambaçlı caddeyi yürümeye
                                                                                                          bir
benzediğ düş ini                                   ş doğ
                      ündü. Asfaltlanmamıtı al olarak ve hep yokuşyukarı , ama yine de kolay bir     ydı
yürüyüş Hatta içinde tulumba olan küçük bir kulübe bile vardıönündeki levhada: SU İ
           tü.                                                                          ,                                 ÇMEK İ N   Çİ
UYGUNDUK. LÜTFEN SÎZDEN SONRAKİÇİ TESTİ DOLDURUN yazı        İN              Yİ                           yordu.
Çantası bir ş e su vardı
           nda         iş                -tepesinden sı     kmalı   kocaman bir tane- ama birden Trisha'nı dünyada en çok  n
istediğ ş o kulübedeki tulumbadan su çekip, paslı zı
         i ey,                                                            ağ ndan soğ ve taze bir yudum içmek oldu.
                                                                                              uk
içecek ve Dumanlı lara gitmekte olan Bilbo Baggins olduğ düş
                           Dağ                                                       unu          leyecekti.
"Anne?" diye sordu arkalar ı            ndan. "Biraz durabilir miyiz ş için."  ey
"Arkadaş      edinmek bir iş Peter" diyordu annesi. Dönüp Trisha'ya bakmadı
                                 tir,                                                                     , "öyle durup senin yanı       na
gelsinler diye bekleyemezsin."
"Anne? Pete? Lütfen biraz durabilir miyiz ş için..." "Anlamı
                                                           ey                       yorsun," dedi oğ heyecanla. "Hiçbir fikrin
                                                                                                            lan
yok. Sen ortaokuldayken her ş nası bilmiyorum, ama ş
                                           ey       ldı                           imdi çok farklı     ."
"Pete? Anne? Anneciğ Bir tulumba var." Aslı bir tulumba vardı ru söylenişbuydu artı çünkü
                               im?                                nda                            ; doğ                i               k,
                            ş ve
tulumba geride kalmıtı giderek daha da geride kalı                          yordu.
"Bunu kabul edemem" dedi anne kesin bir sesle, çok ciddi, diye düş                             ündü Trisha: Pete'i delirttiğ       ine
ş mamalı
  aş           . Sonra gücenerek: Görünmez Kı ben, buyum iş Düş
                                                             z,                     te.        ündü. Keş evde kalsaydı
                                                                                                              ke                    m.
         ı
Kulağnda bir sivrisinek vı ldadı sinirlenerek ona vurdu.
                                     zı        ve
Bir çatal yola geldiler. Ana yol veya bir cadde kadar genişdeğ tabii, ama yine de idare ederdi.
                                                                                     il
NO.CONWAY 5.2 yazan bir levhanı iş                n aret ettiğyol sola gidiyordu. Öteki yolda, daha dar ve yer yer
                                                                  i
bitkilerle örtülü olanda KEZAR NOTCH 10 yazı                     yordu.
"Sanım tuvalete gitmem gerek," dedi Görünmez Kı ve tabii ikisi de aldı
        rı                                                              z                            rmadıyan yana âş
                                                                                                               ;                ı gibi
                                                                                                                                 klar
doğ  ruca yürüyerek ve birbirlerinin yüzüne âş                ı gibi bakarak ve en kötü düş
                                                              klar                                           manlar gibi tartı   şarak, Kuzey
                                      ş
Conway' e giden yola karı lar. Evde kalmalı k diye düş
                                       tı                     ydı                ündü Trisha. Bunu evde yapabilirlerdi ve ben de
bir kitap okurdum. Hobbİ yeniden okurdum, belki de-ormanlarda yürümekten hoş
                                   t'i                                                                             lananlarla ilgili bir öykü.
"Napalı ben çiş
           m,             yapıyorum," dedi asısuratla ve KEZAR NOTCH yazan yoldan ileri doğ yürüdü.
                                                      k                                                                      ru
Burada bir sürü çam ağ vardıtevazu İ anayoldan geride duruyorlardımavi-siyah dalları birbirlerine
                                 acı         ;            le                                           ,                         nı
uzatarak. Ve tabii ki çalıklar da vardı üm düğ
                                  lı                -düğ                                              ı
                                                                     ümdüler, Zehirli sarmaşk, zehirli meş veya zehirli  e
sumağ iş  ı aret eden parlak yapraklar var mı                diye baktı   , yoktu... ş   ükürler olsun Tanrı verdiğufak nimetler
                                                                                                                   ya          i
için. Annesi iki yd önce, hayat daha basit ve daha tatlı                   yken, ona bu bitkilerin resimlerini göstermiş bunları       ,
ayı etmeyi öğ
    rt               retmiş O günlerde Trisha annesiyle sı sıormanda yürüyüş giderdi. (Pete'in Plant
                            ti.                                            k k                               e
A-Torium gezisinden ş         ikâyetleri annelerinin oraya gitmeyi istemesİ                   n-dendi. Bundaki açıgerçeklik, bütün
                                                                                                                        k
gün bu konuda söylenirken ne kadar bencil olduğ konusunda kör ediyordu onu.)
                                                                    u
Yürüyüş     lerinin birinde Anne, ona kı n ormanda nası
                                                 zları                       l tuvalete gittiklerini de öğ       retmiş "En önemli
                                                                                                                        ti.
ş ey-bel-kı tek önemli ş
               de                    ey-bunu bir zehirli sarmaşk kümesinde yapmamaktı Ş
                                                                       ı                                      r. imdi bak. Beni izle ve
yaptıı gibi yap."
       ğm
Trisha iki tarafa da baktı        , kimseyi görmedi ve yoldan ayr ı                 lmaya karar verdi. Kezar Notch'a giden yol
kullanı yor gibiydi-ana yolun geniş i yanı dar bir ara sokaktı
          lmı                                         liğ        nda                              -ama yine de tam ortası çömelmek
                                                                                                                                 na
istemedi. Bîçimsiz geldi ona bu.
Kuzey Conway çatalı             yönüne doğ yoldan ayrı , hâlâ annesiyle Pete'in tartı
                                                  ru                  ldı                                      ş maları duyabiliyordu.
                                                                                                                          nı
Daha sonra, tamamen kaybolup da, ormanda ölebileceğ dü-ş                           im         ünmemeye çalıtıı rada, net olarak
                                                                                                                  ş ğ sı
duyduğ son cümleyi hatı
            u                         rlayacaktı    ; kardeş incinmiş öfkeli sesiyle: Sizlerin yaptıı
                                                                inin              ,                                      ğ hatayı     neden biz
ödemek zorundayıbilmiyorum! z
Ş yerine kot pantolon giymiş
  ort                                          olması rağna       men bir çalı       demetinin üstünden dikkatle geçerek onun
sesine doğ beş adı attı
                  ru      -altı m            . Durakladı     , geriye bakt ı Kezar Notch yolunu hâlâ görebildiğ fark
                                                                                 ve                                                   ini
etti...demek oradan gelen herkes onu, s ı nda yarı         rtı               dolu bir sı çantası başnda bir Red Sox ş
                                                                                           rt         ve       ı                           apkası   yla
çömelmiş        çişyaparken görebilirdi. Pep-si'nin dediğgibi çı kı utancı(Quilla Andersen bir defası
                                                                           i          plak ç            .                                         nda
Penelope Robichaud'un resminin sözlükte kaba kelimesinin yanı olması                           nda            gerektiğ söylemiş
                                                                                                                         ini              ti.)
Trisha lastik pabuçları geçen yın ölü yaprakları
                                yla                lı                      ndan bir halı biraz kayarak, hafif bir yokuş aş ı
                                                                                              da                                         tan ağ
indi, aş ı ağ vardıı artıKezar Notch yolunu göremiyordu. Güzel, Diğ yönden, tam ormanı içinden,
                         ğnda        k                                                                 er                                n
bir erkeğ sesi ve bir kı n kahkahası duydu, seslerinden anlaşldıı göre anayoldan yürüyenler
              in                  zı                    nı                                      ı ğna
uzakta değ        illerdi. Trisha kot pantolonunun düğ              mesini açarken, annesi ve kardeş ah-o-çok-ilginç
                                                                                                                   inin
tartı ş maları kesip, onun ne yaptıı görmek için arkaları bakar ve onun yerine bir adamla bir kı
                   nı                              ğnı                                 na                                                       z
görürlerse, belki de endiş edebileceklerini düş
                                    e                                ündü.
iyi! Birkaç dakika düş         ünecek baş bir ş olur onlar için. Kendilerinden baş bir ş
                                                ka         ey                                                 ka        ey.
Marifet, demiş annesi iki yıönce ormanda geçirdikleri günlerin birinde, dıarda yapmak değ -bunu
                      ti                 l                                                                  ş                        il
oğ  lanlar kadar kı da becerir- elbiselerini sılsı
                         zlar                                      rı klam etmeden
yapmaktı       r.
Trisha uygun bir çam dalı tutundu, dizlerini büktü, sonra boş kalan eliyle bacakları n arası uzandı
                                     na                                                      ta                             nı           na           ,
pantolon ve iç çamaş nı doğ ve ateşhattı n dı na çekti. Bir an hiçbir ş olmadı
                               ı öne
                                rı                ru                    nı ş      ı                               ey            -tipik değ miydi
                                                                                                                                               il
                                                ın
bu- ve Trish içini çekti. Sol kulağnı çevresinde bir sivrisinek kana susamı                                 şhalde vı ldadı ona vurmak
                                                                                                                         zı        ve
için boş olan eli yoktu.
            ta
Komikti ve gülmeye baş , işbitince silinmek için bir ş arayarak kararsı çevresine baktı
                                  ladı i                                          ey                         zca                          ve
-babası n tabiriyle- ş nı
            nı                  ansı zorlarnamaya karar verdi. Poposunu ş                         öyle bir salladı    (sanki bir iş yararmı
                                                                                                                                      e             ş
gibi) ve pantolonunu çekti. Sivrisinek yine yüzünün yanı vı ldayı sertçe vurdu ona ve mutlu bir
                                                                                 nda zı nca,
halde avucunun içindeki kan lekesine baktı"Silahsı m sanmıtı dostum, değ mi?" dedi.
                                                               .             zı              ş n,                  il
Trisha yokuş doğ döndü, sonra hayatı n en kötü fikri geldi aklı Bu fikir Kezar Notch yoluna geri
                     a      ru                              nı                                   na.
gitmektense ileri gitmekti. Yollar bir Y ş                                      ı
                                                          eklinde çatallaşyordu; yalnı aralı      zca        ktan geçecek ve anayola,
ulaş   acaktı                                        ı
                  yeniden. Çocuk oyuncağ. Kaybolmak olası ildi, çünkü öteki yürüyenlerin seslerini net bir
                                                                                değ
ş ekilde duyabiliyordu. Kaybolma ş                 ansı yoktu gerçekten.
                                                          hiç
ikinci Devre
TRISHA'nı ihtiyaç molası
                 n                      verdiğçukurun batı
                                                i                     kenarıaş ındiğ kenardan oldukça dikti. Birkaç ağ n
                                                                               , ağ İ i                                                           acı
yardı yla tı
        mı rmanı tepeye çı ve daha düz arazide seslerin geldiğ tarafa yöneldi. Çok fazla çalık vardı
                           p                ktı                                                    i                                         lı        ,
dikenli, iç İ geçmiş ları çevresinden dolaş . Ancak gözlerini anayoldan hiç ayı yordu, Bu ş
                 çe            çalı n                                  tı                                                rmı                   ekilde
on dakika kadar yürüdü, sonra durdu. Gö ğ                      süyle midesi arası          ndaki, vücudun bütün tellerinin düğ            ümlenmiş
gibi olduğ o duyarlı
                u              noktada, huzursuzluğ ilk çı nmaları duydu hafifçe. Ş
                                                               un         rpı             nı                      imdiye kadar Appalachian
Yolu'nun Kuzey Conway koluna gelmişolması                            gerekmiyor muydu? Öyle olması                 gerekiyordu; Kezar Notch
kolunda çok yürümemiş herhalde elli adı
                                  ti,                                                                         ş
                                                              mdan fazla değ (kesinlikle altmı en fazla yetmiş çok
                                                                                      ildi                     ,                        ten
değ o halde Y'nin birbirinden ayrı iki kolunun arası
      ildi)                                           lan                           ndaki açı k çok büyük olamazdı il mi?
                                                                                                klı                              değ
Anayoldaki sesleri duymaya çalıtı               ş , ama orman artı sessizdi. Aslı bu doğ değ Eski büyük
                                                                             k                   nda,           ru       ildi.
batı  -kasaba çamları n arası nı           ndan rüzgârı uğ   n ultusunu duyabiliyordu, bir alakarganı gaklaması ve kof  n                 nı
bir ağ   açta kahvaltı nı  sı arayan bir ağ          açkakanı uzaktan gelen gagalama seslerini
                                                                  n
duyabiliyordu, yeni gelen iki sivrisineğ duyabiliyordu (ş
                                                        i                                          ın
                                                                                imdi iki kulağnı da çevresinde vı ldı          zı yorlardıama     )
hiç insan sesi yoktu. Sanki bu kocaman ormanda yalnı o vardı                    zca             . Çok tuhaftıki vücudunun o duyarlı
                                                                                                                r
noktası     ndaki kelebek yine kı rdadı defa biraz daha güçlü olarak.
                                           pı . Bu
Yola ç ı   kmak, yolun vereceğrahatlıa kavuş
                                         i          ğ            mak için Trisha yeniden ileriye doğ ve daha hı yürümeye
                                                                                                                  ru                zlı
baş . Devrilmişbüyük bir ağ n yanı geldi, üstünden geçemeyeceğkadar yüksek olduğ
      ladı                                    acı          na                                             i                             undan,
altı ndan sürünmeye karar verdi. Yapı                  lacak en akı ca şllı eyin çevresinden dolaş              mak olduğ      unu biliyordu,
ama ya nerede olduğ            unu ş ırsa ne olacaktı
                                        aşrı                        ?
Ş ı n bile, dedi kafası bir ses-soğ ürkütücü bir ses.
  aşrdı                             nda                    uk,
"Kes sesini, ş ı      aş rmadı kes sesini," diye fı ldadı ve dizlerinin üstüne çöktü. Küfle kaplı ağ n
                                 m,                             sı         ona                                                        kof acı
bir yerinde bir boş vardı Trisha kı larak girdi oraya. Orayı
                           luk          ve                vrı                                   kaplayan yapraklar ı       slaktı, ama o bunu
fark ettiğ inde gömleğ önü zaten sılsı
                              inin                  rı klamdı bunun önemli olmadıı karar verdi. Biraz daha
                                                                   ve                                   ğna
kı larak ilerledi ve çantası acı gövdesine çarp ti-güm.
  vrı                                   ağ n
"Patla lanet olası diye fı ldadı
                        !"          sı       (patla lanet olası      Pepsi ve kendisinin bu aralar en sevdiğküfürdü            i
-nedense o kadar İ         ngiliz sayfiye evi dili gibiydi ki- ve geri çekildi. Dizlerinin üstünde doğ                     ruldu, yapıan    ş
yaprakları   gömleğ       inden silkeledi ve bunu yaparken parmakları n titrediğ f ar ketti.
                                                                                      nı                ini
"Korkmuyorum," dedi, özellikle yüksek sesle, çünkü fı ltı sesi korkutuyordu onu biraz. "Hiç korkmadı
                                                                          sı lı                                                                 m.
Yol tam ş   urada. Beşdakika sonra çı ş onları    kmı,             yakalamak için koş                             ı
                                                                                               uyor olacağm." Çantası sı ndan      nı rtı
indirip önünde itekleyerek ağ n altı     acı ndan sürünmeye baş .              ladı
Yarı  yola geldiğ     inde altı bir ş kı ldadı
                                  nda        ey mı . Yere baktı yaprakları arası sürünen ş man kara bir
                                                                              ve                  n           nda                 iş
yı gördü. Bir an için beynindeki bütün düş
  lan                                                        ünceler, sessiz beyaz bir iğ            renme ve korku patlaması               nda
kayboldular. Vücudu buz kesti ve boğ tı             azı kandı lan kelimesini düş
                                                                  . Yı                            ü-nemiyordu bile, ancak sı elinin      cak
    nda                 uk         z ş nı                                      ğk
altı onun soğ nabıatıları hissediyordu, Trisha çılıattı ayağ kalkmaya çalı , ama             ve          a                       ş
                                                                                                                                 tı
çevresinin hâlâ engellerle dolu olduğ              unu unutmuş Kalı bir ağ dalı
                                                                     tu.      n          aç          küçücük sı nı tam ortası battı
                                                                                                                      rtı n                  na        .
Canı           ş
       yanmı . Yeniden karnı n üstüne düş ve olabildiğ
                tı                       nı                  tü                ince hı ve kendisi de sanki bîr yı
                                                                                          zlı                                       lanmı   şgibi
sürünerek ağ n altı
                 acı ndan çı .          ktı
Pİ ş gitmiş ama korkusu duruyordu. Elinin tam altı
   s ey            ti,                                                      ndaydıyaprakları altı saklanmı ve elinin tam
                                                                                     ,                  n       na               ş
altı Belli ki sokan cinsten değ Tanrı ş
    nda.                                      ildi,        ya ükür. Ama ya baş            kaları varsa? Ya zehirliyseler? Ya
                                                                                                    da
orman onlarla doluysa? Ve tabii ki öyleydi, orman hoş gitmeyen bir sürü ş a                               eyle doluydu, korkulan ve
içgüdüyle nefret edilen, İ         nsanı uursuz bir panikle dolduran her ş
                                           ş                                              eyle. Neden razı           olmuş sanki gelmeye?
                                                                                                                             tu
Neden yalnırazız                                 ş
                          olmakla kalmamı, bir de keyifle razı              olmuş   tu?
Çantası n kayıı bir eline dolayı bacağna vurarak, devrilmişağ
         nı            şnı                      p          ı                                   aca ve devrilmemişolanları               n
araları ndaki yapraklı        yerlere ş                  ş
                                          üpheli bakılar attı lanı, yı göreceğ          inden korkarak, aslı bir korku filmindeki
                                                                                                                       nda
yılanlar gibi bir alay yı görmekten korkarak hı ilerledi. Katil yı
                                lan                               zla                        lanları istilasıbaş
                                                                                                       n           ,     rolde Patricia
McFarland, ormanda kaybolan bir kı n ilginç hikâyesi. Trisha, "Hayıben..." diyecekti ki omzunun
                                                  zı                                            r
üstünden geriye baktıı         ğndan, çamurlu topraktan çı şsivri bir taş takı
                                                                      ıkmı                     a        larak sendeledi, boş olan    ta
kolunu dengesini bulmak için boş bir gayretle salladı sonra yana doğ sert bir ş
                                              una                             ve                            ru             ekilde düş Bu,  tü.
belinde ağ n dalı n battıı
             acı           nı         ğ yerden bîr ağ dalgası n yükselmesine neden oldu.
                                                            rı           nı
Nemli, ama devrik ağ n altı   acı ndaki boş           luktakiler gibi vı k vı k olmayan yapraklar ı üstünde öylece
                                                                           cı cı                                      n
kalakaldıHı nefes alı
           . zla                   yordu, alnı n tam ortası
                                                 nı                  zonklamaya baş ş . Aniden kederle fark etti ki doğ
                                                                                             lamı    tı                                             ru
yöne gidip gitmediğ bilmiyordu artı Omzunun üzerinden geriye baktıgitmiyor olabilirdi de.
                            ini                    k.                                                 ,
Yemden ağ git o halde. Devrilmişağ
               aca                                     aca. Altı   ndan çı ğn yerde dur ve dümdüz ileri bak, iş bu senin
                                                                             ktıı                                                      te
gitmek istediğ yön, ana yolun yönü.
                   in
Ama acaba öyle miydi? Eğ öyleyse, neden .anayola gelmemiş hâlâ?
                                      er                                                 ti
Gözlerinin kenarları yaş belirdi. Hı geri aldı
                            nda        lar              rsla              onları  gözlerini kı     rparak. Eğ ağ    er lamaya baş           larsa,
kendi kendine korkmadıı söyleyemeyecekti. Eğ ağ
                                   ğnı                                er lamaya baş           larsa her ş olabilirdi.
                                                                                                                ey
Yosun kaplı    , devrilmişağ        aca doğ yavaş yürümeye baş yeniden, birkaç saniye için bile olsa yanlı
                                              ru          ça                     ladı                                                                ş
yöne gitmiş    olmak, yı (zehirli ya da değ iğ
                              lanı                         il reniyordu onlardan) görmüşolduğ yere geri dönmek hiç u
hoş gitmiyordu. Üstelik yı tekrar göreceğ çok iyi biliyordu. Yı gördüğ (ve Tanrı hissettiğ
     una                                 lanı                     ini                             lanı              ü              m,              i)
yerdeki yapraklar ı arası koyu bir leke çarptı
                          n         nda                            gözüne. Boylu boyunca uzanan bir kı n izi vardı        zı                 toprağn ı
üstünde. Suyla dolmaya baş ş bile. Ona bakarak elini ümitsizlikle gömleğ önüne sürdü yeniden -
                                        lamıtı                                                                  inin
nemli ve çamurluydu. Bir ağ n altı süründügünden dolayı
                                        acı nda                                        gömleğ nemli ve çamurlu olmas ı u
                                                                                                    inin                                       ş
ana kadar olan en korkulacak ş              eydi. Planda bir değ iklik olduğ gösteriyordu... ve yeni plan kof
                                                                       iş              unu
ağ açları altı
          n      ndaki boş       luklarda sürünmeyi içeriyorsa, bu iyi bir değ iklik değ     iş              ildi.
Neden yoldan ayrı ş bir kere? Neden yolu gözden kaybetmiş Yalnı çişyapmak için mi? O kadar
                          lmı    tı                                                      ti?           zca
fazla gerekmediğhalde çişyapmak için mi? Eğ öyleyse, deli olmalı . Ve sonra da meçhul ormanı
                        i                                         er                              ydı                                           n
içinde güvenli bîr ş       ekilde yolunu bulabileceğ zannettiren (aklı ş
                                                             ini                       na imdi gelen cümle buydu) deliliğ                    i
tutmuş Aslı bir ş öğ
        tu.        nda           ey renmişoldu bugün: Yoldan ayrı                lmaması         gerektiğ Yapıini.      lması     gerekenler ya
da bunları ne kadar kötü yapı ğ, katlanmak zorunda kaldıı dı lar önemli değ en İ yoldan
             n                             ldıı                                    ğ vı vidı                             ildi,       yisi
ayrı lmamaktıYoldan ayrı
                 .                   lmadıı zaman Red Sox gömleğ temiz ve kuru kalı
                                            ğn                                   in                               yordu. Yolda göğ ve      sün
miden aras ı   ndaki boş       lukta kelebekler kı rdamı
                                                       pı        yordu. Yolda güvendeydin.
Güvende.
Trisha eliyle sı nı rtı yokladı gömleğve            inde bir yı k bulunduğ hissetti.. Ağ n bir dalı
                                                                 rtı               unu                       acı              delmiş onuti
demek. Öyle olmadıı umuyordu. Ve elini geri çektiğ
                             ğnı                                           inde parmakları n ucuna kan bulaş ş . Trisha iç
                                                                                                   nı                            mı   tı
çekmeyle hı rma arası ses çı
               çkı                  bir         kardı parmakları pantolonuna sildi.
                                                       ve                 nı
"Sakin ol, en azı      ndan paslı çivi değ
                                       bir           ildi," dedi. "Tanrı ş 'ya ükret." Bu, annesinin sözlerinden biriydi ve
yararı  olmadı   . Trisha, hayatı hiç bu kadar lanetli hissetmemiş kendisini.
                                        nda                                               ti
Ağ boydan boya baktı
    aca                                 , hatta lastik ayakkabı ayakları  lı          ndan birini yaprakları arası dolaş rdı
                                                                                                                       n          nda          tı , ama
yı dan eser yoktu. Sokan cinsten değ herhalde, ama ne olursa olsun çok korkunç yaratı
   lan                                                       ildi                                                                           klardı   r
yı lanlar. Bacakları                                                                   ş
                              yoktur ve sürünürler, pis dillerini içeri dı sokup çı rlar. Düş
                                                                                         arı                 karı              ünmeye bile
dayanamı        yordu, ş     imdi bile avucunun altı nası soğ bir kas gibi zonkluyordu.
                                                              nda           l da      uk
Neden çizme giymedim sanki diye düş                       ündü Trisha, bi-leksiz Reebok'ları bakarak. Neden burada bir çift
                                                                                                               na
lanet olası       lastik ayakkabı m? Yanış doğ olarak, çünkü lastik ayakkabı yolda yürümek için
                                        ylayı             t u            al                                             lar
uygundur... ve plana göre de yolda kal ı                   nacaktı     .
Trisha bir an için gözlerini kapattı"Yine de iyiyim" dedi. "Bütün yapmam gereken aklı baş alı
                                                   .                                                                              mı ı      ma p
delirme-mek. Nası            l olsa bir iki dakika içinde insan sesleri duyacağm."                  ı
Bu defa kendi sesî onu biraz daha inandı ve kendisini daha iyi hissetti. Geri döndü, ayakları yatmı
                                                               rdı                                                                            nı         ş
olduğ kara lekenin üstüne iki yana koydu ve poposunu ağ n yosunlu gövdesine yasladı te. Doğ
         u                                                                               acı                                             , iş          ru
ilerde. Anayol. Öyle olmalı              .
Belki de. Ama belki burada beklesem daha iyi olur. Ses duymak için beklesem. Doğ yöne gittiğ                                    ru                imden
emin olmak için.
Ama beklemeye dayanamı                     yordu. Yeniden yola çı            kmak ve yapabildiğ kadar çabuk bu on (belki de artı on
                                                                                                         i                                              k
beşolmuş korkunç dakikayı
                 tu)                             arkada bı    rakmak istiyordu. Onun için çantası yeniden omuzları astı
                                                                                                                    nı                          na       -bu
defa askı düzeltmek için kı n, dalgı ama aslı iyi olan bir erkek kardeşyoktu-ve yola koyuldu.
               ları                            zgı           n,                nda
Ormanda uçan minik böcekler, tatarc ı onu bulmuş         klar                     lardı k ve gözlerinin önünde o kadar çok
                                                                                         artı
dolaş    ı
         yorlardı görüşki            alanı   siyah noktalarla bulanı           yordu sanki. Onları           eliyle kovaladı       ama vurmadı       .
Sivrisineklere vur ama küçük böcekleri elinde kovalamak daha iyidir, demiş Annesi...belki de Trisha'ya            ti
kı n ormanda nasıçişyaptıı Öğ
   zları                           l              ğnı rettiğgündü bu, Quilla Andersen (o zamanlar daha hâlâ
                                                                    i
McFarland'dıvurmanı o küçük böcekleri sanki daha çok çektiğ
                     )               n                                                            ini.., ve tabii vuranı da kendi
                                                                                                                               n
rahats ı ğnı daha çok farkı varması sağ ğnı
           zlıı n                             na             nı ladıı söylemiş Ormandaki böcekler söz konusu
                                                                                                ti.
olduğ    unda, bir at gibi düş          ünmek en iyisi, demiş Trisha'nm annesi. Onları
                                                                         ti                                                         ı
                                                                                                                 kovalayacağn bir kuyruğ              un
olduğ düşunu           ün.
Devrilmişağ n yanı durup böcekleri vurmadan kovalarken Trisha gözlerini kı
                    acı            nda                                                                                        rk-elli metre ötedeki bir
çam ağ na dikmiş Kı
            acı                 ti... rk-elli metre kadar kuzeyde, eğ hâlâ pusulayı aşrmadı Ona doğ yürüdü
                                                                                      er                         ş ı           ysa.               ru
ve elini ağ n sakı gövdesine dayadı sonra devrilmişağ doğ baktı
                acı            zlı                          ktan                                aca           ru         . Düz bir çizgi mi? Öyle
sanı   yordu.
Cesaretlenerek bu sefer de parlak kı zı                rmı meyveleri olan bir çalı                kümesine dikti gözünü. Doğ                a
yürüyüş     lerinin birinde annesi göstermiş bunları Trisha onları öldürücü zehir oldukları
                                                           ti               ve                    n                                     nı
söylediğ     inde-Pepsi Robichaud öyle de-miş                     ti-annesî gülmüşve "Meş Pepsi her ş bilmiyormuş
                                                                                                         hur                   eyi
demek. Rahatladı ş           m imdi doğ         rusu. Bunlar böğ        ürtlendir, Trish" demiş Hiç zehirli değ
                                                                                                         ti.                      ildirler. Teaberry
sakı gibidir tatlarıo pembe paketli olanlardan. Annesi bir avuç dolusu böğ
      zı                      ,                                                                                     ürtleni ağ na atmı
                                                                                                                                  zı          şve
boğ   ulup kı    vranarak yere düş           meyince, Trisha da birkaçı denemiş Ona çiklet gibi gelmiş tadarıhani
                                                                                    nı               ti.                                 ti        ,
ağ nı ncalandı o yeş gibi.
    zı karı                    ran           iller
Çalı doğ yürüdü, keyfi yerine gelsin dîye o böğ
      lara          ru                                                           ürtlenlerden birkaç tane toplamayı ündü, ama        düş
yapmadıAç değ ve bu kadar neş
              .            ildi                        esiz olabileceğaklı n ucundan bile geçmemiş Aç değ mumlu
                                                                               i     nı                                         ti.         ildi,
yeş yaprakları (onlar da yenebilir demiş Quilla, ama Trisha hiç denememiş ne de olsa bir dağsı
     il                  n                                      ti,                                                     ti                             çanı
değ baharlı
      ildi)               kokusunu içine çekti, sonra dönüp yeniden çam ağ na baktı                  acı             . Hâlâ düz bir çizgide
yolculuk ettiğ anladı üçüncü bir iş
                      ini            ve                   aret seçti bu defa, eski siyah-beyaz filmlerdeki ş                        apkalara benzeyen
çatlak bir kaya. Sonra bir huşkümesiyle karşlaş ve huş                ı tı            lardan yavaş bir yokuş ortası
                                                                                                           ça                 un          ndaki süslü bir
eğ  reltiotu yuvası yürüdü.na
Bütün iş     aretleri göz önünde tutmaya o kadar dikkatini vermiş ki (artıbaş çevirip geriye doğ bakmak
                                                                                           ti            k        ı
                                                                                                                  nı                           ru
yok, tatlı eğm) reltiotları n yanma geldiğ farkı bile varmamıtıİ
                                     nı                      inin           na                     ş. ş     aretten iş     arete gitmek çok iyiydi ve
düz bir çizgide kaldıı düş      ğnı ündü... Peki ya yanlı                   şyönde düz bir çizgide ise? Belki biraz yanlı                   şyönde
olabilirdi ama, yanlı gitmiş   ş            olmalı . Eğ yanlı yön olmasaydış
                                                    ydı er                  ş                     , imdiye kadar yola ç ı ş          kmı olmas ı
gerekiyordu. Ş          imdiye kadar yürüdüğ           ü...
"Aman," dedi ve sesinde hoş gitmeyen garip bir tı
                                             una                                  kanma vardı       , "bir mil olmalıEn az bir mil."
                                                                                                                            .
                                                 ş
Bütün çevresini böcekler sarmı . Gözlerinin önünde tatarcı ve diğ küçük böcekler, kulakları n
                                                  tı                                      klar              er                                     nı
çevresinde helikopterler gibi dolaş o delirten vı ltı çı
                                                     an,                     zı yı karan nefret-lik sivrisinekler. Birine vurdu, ama
                   ı çı
kendi kulağnı nlatarak kaçı . Ama yine de vurmamak için kendini tutmak zorundaydıEğ bunu
                                              rdı                                                                                     . er
yapmaya baş           larsa, eski bir çizgi filmdeki gibi durmadan kendini tokatlayacaktı                             .
Çantası yere bı , çömeldi, tokaları açtı
            nı              raktı                           nı , kapağnı          ı kaldı , iş mavi plastik pançosu ve içinde
                                                                                           rdı te
kendine hazı ğ yemeğ bulunduğ kesekâğdı
                     rladıı               in              u                 ı buradaydıGameboy ve biraz güneşyağ: güneş
                                                                                              ;                                             ı
tamamen battıı yukarı mavinin son kıntı da dolmaya baş ğ için ona gereksinmesi
                        ğ ve             daki                         rı ları                             ladıı
olmayacaktı ş esi ve bir ş e Surge ve Twinkieleri ve bir torba patates cipsi de vard ı
                 ; su iş              iş                                                                               . Ama, böcek
spreyi yoktu. Bunu bilmiyor muydu zaten? Onun için Trisha onun yerine güneşlosyonu sürdü -en azı                                        ndan
tatarcı uzak tutardısonra her ş yeniden çantası doldurdu. Twinkilere bakmak için durdu bir an,
        kları                -                 eyi                      na
sonra o paketi de ötekilerle birlikte çantaya tı . Aslı çok severdi onları er onlardan uzak durmayı
                                                          ktı nda                                  -eğ
Öğ  renmezse, Pete'in yaş gelince yüzü her halde kocaman bir sivilce olacaktı
                                ma                                                                         -ama ş   imdilik tamamen
tok hissediyordu kendini.
     ca                      ı
Ayrı ada Pete'in yaşna gelemeyebilirsin, dedi o huzursuz eden ses içerden. Nası                                 l olur da insanı içinde
                                                                                                                                     n
bu kadar soğ ve ürkütücü bir ses olabilirdi? Amacı nası
                   uk                                               na        l ihanet ederdi böyle? Asla bu ormandan
çı kamayabilirsin.
"Kes sesini, kes sesini, kes sesini," diye söylendi fı ltı ve çantanı kapağnı
                                                                  sı yla                  n          ı titreyen parmaklarla
kapattıİi bitince tam ayağ kalkacakken... durdu, bir dizi eğ
         . ş                       a                                             reltiotu-nun yanı     ndaki yumuş toprakta,
                                                                                                                          ak
baş yukarı annesinden uzak ilk seferine çı şkaraca yavrusu gibi havayı
     ı          da,                                        kmı                                           kok-ladıAncak Trisha
                                                                                                                    .
koklamı    yordu; dinliyor, bütün dikkatiyle o duyguya odaklanı              yordu.
Rüzgârı hafif nefesiyle hıı
           n                     ş rdayan dallar. İ     nleyen sivrisinekler (berbat, pis ş          eyler). Ağ    açkakan. Uzakta bir
karganı gaklaması
           n             . Sessizlik ve iş    itebilmenin en uzak noktası bir uçağn uğ
                                                                                  nda              ı ultusu.
Yoldan gelen hiçbir ses yok. Tek bir ses bile yok. Sanki Kuzey Conway'e giden yol iptal edilmiş                                 gibi. Ve
      ı
uçağn motorunun sesi bütünüyle yok olurken Trisha gerçeğkabullendi.           i
Midesi ve bacakları ı mı gibi ayağ kalktıBaşnıkurş bir ağrlıa bağ
                         ağrlaş ş                    a       .      ı,          un          ığ           lanmı    şgazla dolu bir balon
gibi hafif ve garip hissediyordu. Aniden yaln ı k içinde boğ
                                                         zlı                uldu, dostları    ndan uzaklaş rı şbir yaratı gibi
                                                                                                                  tılmı                  k
olmanı parlak ama can sı cı
         n                        kı duygusu nefesini kesiyordu. Nası                l olduysa bağ ndan kurtulmuş oyun
                                                                                                       ları                      ,
        nı ş       ı
sahası n dı na, bildiğ kuralları artı kullanı
                             i            n       k        lmadıı yere çı ş .
                                                                   ğ bir             kmı   tı
                     ı .
"Hey!" diye bağrdı"Hey! Sesimi duyan var mı Duyuyor musunuz beni? Hey!" Bir yanıgelmesi için dua
                                                            ?                                                         t
ederek durakladıama hiçbir yanı
                      ,                    t gelmedi, onun için sonunda en kötü kelimeleri bağrmaya baş :         ı               ladı
"imdat, kayboldum! İ      mdat, kayboldum!" Gözyaş akmaya baş ş artı ve damlacı n akması
                                                             ları                   lamı   tı k                     kları               na
engel olamı durum sanki kont-rolündeymiş
                 yor,                                       gibi kandı yordu kendini. Sesi titredi, küçük bir çocuğ
                                                                          ramı                                                             un
titrek sesine benzedi ve sonra arabas ı unutulmuşbir bebeğ çılıı
                                                  nda                              in ğ ğ oldu ve bu ses, ormanda ağ                   layan,
   ğk ğ ğ
çılıçılıa yardı isteyen, kaybolduğ için yardı isteyen tek insan sesi, bu korkunç sabahta olanları
                        m                           u             m                                                                        n
hepsinden daha fazla korkuttu onu.
Üçüncü Devre
ON BEŞdakika kadar, eğ otları n yanı hiç kı ldamadan durup, bazen elini ağ na koyarak sesini
                                relti         nı        nda          mı                                              zı
yol bulunduğ      unu sandıı ğ tarafa doğ yöneltip bağrdıSon bir çılı attı
                                               ru                 ı .                 ğk        -kelimeleri olmayan, kı nlı ve  zgı k
korkuyla karııbir kuş
                  şk          ötüş o kadar çok yükseltmiş ki sesini, boğ acı , sonra çantası n yanı
                                    ü-                               ti                   azı dı                             nı        na
oturdu, yüzünü ellerinin arası aldı ağ . Belki beşdakika kadar ağ (tam olarak söylemek
                                     na         ve ladı                                         ladı
olanaksı , saati evde yata ğnı yanı
            zdı                       ın          ndaki masanı üstünde kalmıtı
                                                                   n                      ş , Büyük Trisha'dan akıca bir     llı
davranı daha) ve a ğ
           ş               lamayı    kestiğ zaman biraz daha iyi hissetti kendini... böcekler dıı Böcekler her
                                             i                                                                     ş nda.
yerdeydi, kanı içmek ve terini yudumlamak için sürünüp inliyorlardı
                    nı                                                                    . Böcekler delirtiyordu onu. Trisha,
Red Sox ş     apkası böceklere doğ havada sallayarak, onlara vurmamak gerektiğ kendisine hatı p,
                      nı                    ru                                                                ini                     rlatı
           ı,
vuracağnıhem de olaylar değ mezse hemen vuracağnı
                                        iş                               ı bilerek ayağ kalktıa         . Kendisini tutamayacaktı          .
Yürümeli mi, yoksa olduğ yerde durmalı ydı Hangisinin daha doğ olacağnı
                                u                      mı ?                                 ru           ı bilmiyordu; artı        k
mantı düş
       klı ünemez hale geldiğiçin çok fazla korkuyordu. Ayakları
                                         i                                                onun adı karar verdi ve Trisha,
                                                                                                      na
çevresine korkuyla bakarak, ş mişgözlerini koluyla silerek, yeniden harekete geçti. Kolunu ikinci kez
                                      iş
yüzüne götürdüğ       ünde üstünde bir düzine sivrisinek gördü ve üçünü vurarak öldürdü. İ tanesi patlayacak       ki
kadar ş miş Kendi kanı görmek normal olarak rahatsıetmezdi onu, ama bu defa bacakları n gücü
          iş ti.                nı                                         z                                                     nı
kesildi ve bir çam ağ     açları dolu bir alanda iğ yapraklı ya oturdu ve biraz daha ağ . Baş ağ yor
                                 yla                        ne              halı                                         ladı       ı rı
ve midesi bulamyordu. Ama daha biraz önce arabadaydı diye tekrar tekrar düş
                                                                          m,                                ündü. Arabada, arabanı           n
arka koltuğ     unda, onları birbirlerine sataş
                             n                         maları dinliyordum. Sonra kardeş ağ
                                                              m                                       inin açları araların         ndan
süzülen kı n sesini düş
              zgı               ündü: Sizin yaptıı z hataları
                                                       ğnı               neden bizim ödememiz gerektiğ bilmiyorum!    ini
         n                         ı
Bunları Pete'den duyacağ son sözler olabileceğaklı geldi birden ve bu düş
                                                                i     na                                  ünce sarstı       onu, tı pkı
gölgelerin arası     ndaki canavara benzer bir görüntünün sarstıı             ğ gibi. Bu kez gözyaş daha çabuk kurudu
                                                                                                             ları
ve artıo kadar çok ağ yordu. Yeniden (neredeyse farkı varmadan ş
        k                    lamı                                            na                    apkası sallayarak) ayağ
                                                                                                            nı                          a
kalkt ıı biraz daha sakindi. Annesi ve Pete, ş
       ğnda                                                    imdiye kadar onun kaybolmuş                olduğ anlamı
                                                                                                                  unu            ş r.
                                                                                                                                   lardı
Annenin İ aklı gelen Trisha'nı tartı
             lk      na                    n        şmalara sinirlenip arabaya geri döndü ğ olacaktıOna ü              .
seslenecekler, sonra geriye dönüp yolda rastlad ı insanlara Red Sox ş
                                                               kları                              apkası    giyen bir kı görüp
                                                                                                                             z
                                                 ı
görmediklerini soracaklar (Dokuz yaşnda ama daha büyük gösterir dediğ duyar gibiydi annesinin.) ve
                                                                                                 ini
park yerine gidip arabada olmad ıı görünce, ciddi olarak endiş
                                           ğnı                                        elenmeye baş      layacaklardı       . Annesi
korkacaktıOnun korkması Trisha'yı
              .                    fikri              kendini suçlu hissettiğ kadar korkuttu da. Ortalı karı
                                                                                   i                                    k      şacaktı   ,
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ
Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ

Más contenido relacionado

Destacado

Destacado (15)

Presentatie Aanbestedingen winnen, Duurzom, 12 december 2014
Presentatie Aanbestedingen winnen, Duurzom, 12 december 2014Presentatie Aanbestedingen winnen, Duurzom, 12 december 2014
Presentatie Aanbestedingen winnen, Duurzom, 12 december 2014
 
Strategia Marco Aldany 2010 12 V1
Strategia Marco Aldany 2010 12 V1Strategia Marco Aldany 2010 12 V1
Strategia Marco Aldany 2010 12 V1
 
Presentatie Dougies, Aanbestedingen en tenders vragen om innovatie van Sales,...
Presentatie Dougies, Aanbestedingen en tenders vragen om innovatie van Sales,...Presentatie Dougies, Aanbestedingen en tenders vragen om innovatie van Sales,...
Presentatie Dougies, Aanbestedingen en tenders vragen om innovatie van Sales,...
 
Philosophy foroldage georgecarlin
Philosophy foroldage georgecarlinPhilosophy foroldage georgecarlin
Philosophy foroldage georgecarlin
 
NetCentered Marketing
NetCentered MarketingNetCentered Marketing
NetCentered Marketing
 
STUDIO FORM | portfolio 2014
STUDIO FORM | portfolio 2014STUDIO FORM | portfolio 2014
STUDIO FORM | portfolio 2014
 
Dan Fahrner Marketing Culture
Dan Fahrner Marketing CultureDan Fahrner Marketing Culture
Dan Fahrner Marketing Culture
 
Workforce Management Software
Workforce Management SoftwareWorkforce Management Software
Workforce Management Software
 
Anti bullying task force report2
Anti bullying task force report2Anti bullying task force report2
Anti bullying task force report2
 
When my time comes
When my time comesWhen my time comes
When my time comes
 
Why Automate?
Why Automate?Why Automate?
Why Automate?
 
PLUC! workshop Business Development voor Finance Professionals - 16 September...
PLUC! workshop Business Development voor Finance Professionals - 16 September...PLUC! workshop Business Development voor Finance Professionals - 16 September...
PLUC! workshop Business Development voor Finance Professionals - 16 September...
 
Synerion Company Profile
Synerion Company ProfileSynerion Company Profile
Synerion Company Profile
 
Secret to Accountable Marketing
Secret to Accountable MarketingSecret to Accountable Marketing
Secret to Accountable Marketing
 
Youtube marketing part 2
Youtube marketing part 2Youtube marketing part 2
Youtube marketing part 2
 

Más de ramazan boztürk

Stephen King Kara Kule Cilt3 çOrak Topraklar
Stephen King Kara Kule Cilt3 çOrak TopraklarStephen King Kara Kule Cilt3 çOrak Topraklar
Stephen King Kara Kule Cilt3 çOrak Topraklarramazan boztürk
 
Stephen King Gece YarıSıNı DöRt GeçE
Stephen King Gece YarıSıNı DöRt GeçEStephen King Gece YarıSıNı DöRt GeçE
Stephen King Gece YarıSıNı DöRt GeçEramazan boztürk
 
Stephen King Kara Kule Cilt7 Kule
Stephen King Kara Kule Cilt7 KuleStephen King Kara Kule Cilt7 Kule
Stephen King Kara Kule Cilt7 Kuleramazan boztürk
 
Stephen King çıLgıNlığıN öTesi
Stephen King çıLgıNlığıN öTesiStephen King çıLgıNlığıN öTesi
Stephen King çıLgıNlığıN öTesiramazan boztürk
 
Stephen King Kara Kule Cilt5 CallanıN Kurtları
Stephen King Kara Kule Cilt5 CallanıN KurtlarıStephen King Kara Kule Cilt5 CallanıN Kurtları
Stephen King Kara Kule Cilt5 CallanıN Kurtlarıramazan boztürk
 
Stephen King Dolores Claiborne
Stephen King Dolores ClaiborneStephen King Dolores Claiborne
Stephen King Dolores Claiborneramazan boztürk
 
Stephen King KaranlıK öYküLer
Stephen King KaranlıK öYküLerStephen King KaranlıK öYküLer
Stephen King KaranlıK öYküLerramazan boztürk
 
Stephen King Kara Kule Cilt6 SusannahnıN şArkıSı
Stephen King Kara Kule Cilt6 SusannahnıN şArkıSıStephen King Kara Kule Cilt6 SusannahnıN şArkıSı
Stephen King Kara Kule Cilt6 SusannahnıN şArkıSıramazan boztürk
 
Stephen King Kara Kule Cilt4 BüYüCü Ve Cam KüRe
Stephen King Kara Kule Cilt4 BüYüCü Ve Cam KüReStephen King Kara Kule Cilt4 BüYüCü Ve Cam KüRe
Stephen King Kara Kule Cilt4 BüYüCü Ve Cam KüReramazan boztürk
 
Stephen King Hayatı Emen KaranlıK
Stephen King Hayatı Emen KaranlıKStephen King Hayatı Emen KaranlıK
Stephen King Hayatı Emen KaranlıKramazan boztürk
 
Stephen King Kara Kule Cilt2 üçüN çIzgileri
Stephen King Kara Kule Cilt2 üçüN çIzgileriStephen King Kara Kule Cilt2 üçüN çIzgileri
Stephen King Kara Kule Cilt2 üçüN çIzgileriramazan boztürk
 
Stephen King Gece YarıSıNı İKi GeçE
Stephen King Gece YarıSıNı İKi GeçEStephen King Gece YarıSıNı İKi GeçE
Stephen King Gece YarıSıNı İKi GeçEramazan boztürk
 
Stephen King EjderhanıN GöZleri
Stephen King EjderhanıN GöZleriStephen King EjderhanıN GöZleri
Stephen King EjderhanıN GöZleriramazan boztürk
 
Stephen King Dennisin öYküSü
Stephen King Dennisin öYküSüStephen King Dennisin öYküSü
Stephen King Dennisin öYküSüramazan boztürk
 

Más de ramazan boztürk (20)

Stephen King Kara Kule Cilt3 çOrak Topraklar
Stephen King Kara Kule Cilt3 çOrak TopraklarStephen King Kara Kule Cilt3 çOrak Topraklar
Stephen King Kara Kule Cilt3 çOrak Topraklar
 
Stephen King TıLsıM
Stephen King TıLsıMStephen King TıLsıM
Stephen King TıLsıM
 
Stephen King Gece YarıSıNı DöRt GeçE
Stephen King Gece YarıSıNı DöRt GeçEStephen King Gece YarıSıNı DöRt GeçE
Stephen King Gece YarıSıNı DöRt GeçE
 
Stephen King Kara Kule Cilt7 Kule
Stephen King Kara Kule Cilt7 KuleStephen King Kara Kule Cilt7 Kule
Stephen King Kara Kule Cilt7 Kule
 
Stephen King çıLgıNlığıN öTesi
Stephen King çıLgıNlığıN öTesiStephen King çıLgıNlığıN öTesi
Stephen King çıLgıNlığıN öTesi
 
Stephen King Sadist
Stephen King SadistStephen King Sadist
Stephen King Sadist
 
Stephen King MaçA KıZı
Stephen King MaçA KıZıStephen King MaçA KıZı
Stephen King MaçA KıZı
 
Stephen King Kara Kule Cilt5 CallanıN Kurtları
Stephen King Kara Kule Cilt5 CallanıN KurtlarıStephen King Kara Kule Cilt5 CallanıN Kurtları
Stephen King Kara Kule Cilt5 CallanıN Kurtları
 
Stephen King Kara Ev
Stephen King Kara EvStephen King Kara Ev
Stephen King Kara Ev
 
Stephen King Dolores Claiborne
Stephen King Dolores ClaiborneStephen King Dolores Claiborne
Stephen King Dolores Claiborne
 
Stephen King Sis
Stephen King SisStephen King Sis
Stephen King Sis
 
Stephen King MahşEr
Stephen King MahşErStephen King MahşEr
Stephen King MahşEr
 
Stephen King KaranlıK öYküLer
Stephen King KaranlıK öYküLerStephen King KaranlıK öYküLer
Stephen King KaranlıK öYküLer
 
Stephen King Kara Kule Cilt6 SusannahnıN şArkıSı
Stephen King Kara Kule Cilt6 SusannahnıN şArkıSıStephen King Kara Kule Cilt6 SusannahnıN şArkıSı
Stephen King Kara Kule Cilt6 SusannahnıN şArkıSı
 
Stephen King Kara Kule Cilt4 BüYüCü Ve Cam KüRe
Stephen King Kara Kule Cilt4 BüYüCü Ve Cam KüReStephen King Kara Kule Cilt4 BüYüCü Ve Cam KüRe
Stephen King Kara Kule Cilt4 BüYüCü Ve Cam KüRe
 
Stephen King Hayatı Emen KaranlıK
Stephen King Hayatı Emen KaranlıKStephen King Hayatı Emen KaranlıK
Stephen King Hayatı Emen KaranlıK
 
Stephen King Kara Kule Cilt2 üçüN çIzgileri
Stephen King Kara Kule Cilt2 üçüN çIzgileriStephen King Kara Kule Cilt2 üçüN çIzgileri
Stephen King Kara Kule Cilt2 üçüN çIzgileri
 
Stephen King Gece YarıSıNı İKi GeçE
Stephen King Gece YarıSıNı İKi GeçEStephen King Gece YarıSıNı İKi GeçE
Stephen King Gece YarıSıNı İKi GeçE
 
Stephen King EjderhanıN GöZleri
Stephen King EjderhanıN GöZleriStephen King EjderhanıN GöZleri
Stephen King EjderhanıN GöZleri
 
Stephen King Dennisin öYküSü
Stephen King Dennisin öYküSüStephen King Dennisin öYküSü
Stephen King Dennisin öYküSü
 

Stephen King Tom Gordona AşıK Olan KıZ

  • 1. TOM GORDON'A AŞ OLAN KIZ IK STEPHEN KING Bu kitap, bana beyzbolla benim ona öğrettiklerimden çok daha fazlası öğ nı retmeyi başaran oğlum Owen içindir, Oyun Öncesi DÜNYANIN diş vardı canı zaman isterse ı -rabilirdi seni. Trisha McFarland, bunu dokuz leri ve ne sı yaş ındayken keş fetti. Haziran baş nda, bir sabah saat onda, annesinin Dodge karavanı oturmuş ları nda , üstüne Red Sox topa vuruşantrenman kazağnı ı giymiş(sı nda 36 GORDON yazı olan), bebeğ Mona rtı lı i ile oynuyordu. Saat on buçukta ormanda kaybolmuş On birde artı korkmamaya, "Bu tehlikeli, bu çok tu. k tehlikeli" diye düş şı ünmemeye çalı yordu, insanları ormanda kayboldukları n zaman bazen çok ciddi ş ekilde şı yaralandı nı ünmemeye çalı yordu. Bazen ölürlerdi. kları düş "Bütün bunlar çiş geldiğ için," diye düş im i ündü... aslı o kadar da çok sı ş nda kı ş, mamıtıbir ağ n arkası acı na ı giderken annesi ve Pete'den yolun başnda bir dakika beklemelerini isteyebilirdi. Yine kavga ediyorlardı , aman ne sürprizdi; iş bu yüzden bir ş söylemeden biraz geride kalmıtı te ey ş . Sonra yoldan ayrı ş lmı ve yüksek bir çalı kümesinin arkası geçmiş Onlann tartı na ti. şmaları dinlemekten, ş ş nı en akrak görünmeye çalı ş maktan bı ş annesine, "Btrak artıgitsin o halde! Eğ yeniden Malden'e gidip Babamla yalamayı kmı, k er o kadar çok istiyorsa, neden bı rakmı yorsun? Eğ ehliyetim er olsaydı , burada yalnı bir parça sessizlik ve huzur bulabilmek için onu ben kendim götürürdüm!" diye zca ı bağracak hale gelmiş Peki ya sonra? Annesi ne derdi o zaman? Yüzünde ne tür bir bakı ti. şbelirirdi? Ve ı Pete... O daha büyüktü, nerdeyse on dört yaşndaydı aptal değ o halde neden aklı başna ve ildi, nı ı toplamı yordu? Neden buna bir son vermiyordu? "Kesin ş saçmalıı demek istiyordu ona (aslı ikisine u ğ!" nda birden), kesin artı ş saçmalıı k u ğ! Annesiyle babası yı bir l önce boş anmı ş ş. lardı anneleri velayetlerini almıtıPete, Boston banliyösünden ve Güney Maine'e taşnmaları kı ı uzun uzun karş koymuş Bu davranı n altı Babası ı na zm şve ı tu. ş ı nda yla birlikte olma isteğ yatı i ı yordu ve bunu Annesine karş kullanmıtı zaman (yanı ş her lma-yan bir içgüdü ile en derin ve zorlu ş inin unu ş ekilde kullanabileceğ bu olduğ anlamı ), ama Trisha, bunun tek neden, hatta en tı büyük neden olmadıı biliyordu. Asınedeni Pete'in Sanford Ortaokulu'ndan nefret etmesiydi. ğnı l Maiden'de oldukça iyi ayarlamı iş ş lerini. Bilgisayar kulübünü kendi özel krallıı idare ediyordu; tı ğ gibi arkadaş vardısersemlerdi, tamam, ama grup halinde geziyorlardı kötü çocuklar onlara ları , ve bulaş yordu. Sanford Ortaoku-lu'nda bilgisayar kulübü bile yoktu ve yalnıbir tek arkadaşedinmiş amı z ti, Eddie Rayburn. Sonra ocak ayı Eddie de taşndı da bir ayrı ı kurbanı nda ı .O ğ lı n olmuş Yalnıkalmı tu. z ş tı Pete ve herkes onunla dalga geçiyordu. Daha fenasıbir sürü çocuk gülüyordu ona. Nefret ettiğbir lakabı , i olmuş Pete'in; BilgisayÂlemi. tu Babaları birlikte olmadı , Maiden'e gitmedikleri hafta sonları n çoğ ile kları nı unda, anneleri onları gezmeye götürürdü. Gezilere çok sadı ve Trisha'nı bütün kalbiyle ktı n Annelerinin buna bir son vermesini istemesine rağ men gezilerde en kötü kavgalar olurdu - bu isteğ inin gerçekleş meyeceğ biliyordu. Quilla Andersen'e (kı k adı geri almıtı Pete'in bundan da nefret ini zlı nı ş ve ettiğ bahse girebilirsiniz) inançları ine cesaret veriyordu. Bir keresinde, Maldenler'in evinde babaları yla kalı rken, Trisha babası n, büyükbabası konuş unu duymuş "Eğ Quilla Little Big Horn' da nı yla tuğ tu. er olsaydı zı , Kı lderililer kaybederdi," demiş ve Trisha Babası n, Annesi hakkı böyle sözler ti nı nda söylemesinden hoş lanmaması rağ na men -bu sadakatsiz olduğ kadar çocuk-çaydı bu düş u da- üncede bir gerçeklik payı olduğ da inkâr edemiyordu. unu Son altı boyunca, annesi ile Pete'in arası ay giderek bozulurken, annesi onları Wiscasset'deki oto müzesine, Gray' deki Shaker Köyü'ne, Kuzey Wyndham'da New England Plant A -Torium'a, Saco nehrinde kano gezisine ve Sugarloafta kayak yapmaya götürmüş (Orada Trisha bileğ incitmiş sonradan anne tü. ini ti, nı ğ klarla kavga etmesine neden olan bir incinmeydi bu; boş ve babası n çılı anma ne kadar eğ lenceliydi, gerçekten ne eğ lence!) Bazen eğ bir yerden gerçekten hoş rsa, Pete çenesini kapatı . Six-Gun ş er lanı rdı ehrinin "bebekler için" olduğ ilan etmiş ama annesi gezinin büyük bölümünü elektronik oyunlar ı olduğ odada geçirmesine unu ti, n u izin vermiş ve Pete eve dönerken çok mutlu olmasa bile en azı ti ş ndan sessiz kalmı . Öte yandan, Pete tı eğ annesinin seçtiğyerlerden birini beğ er i enmezse (ş ana kadar en sevmediğ yer Plant A-Torium u i olmuş o gün Sanford'a dönerken iyice berbat bir haldeydi), fikirlerini paylaş tu; makta çok cömert olurdu. "Birinin huyuna suyuna gitmek" sözü onun karakterine uymuyordu. Annelerininkine de uymadıı düş ğnı ünüyordu Trisha. Kendisi bunun harika bir felsefe olduğ unu
  • 2. düş ünüyordu, ona bakan herkes babası n kı olduğ söylerdi. Bu bazen rahatsı ederdi onu, ama nı zı unu z çoğ unlukla hoş giderdi. una Trisha cumartesileri nereye gittiklerine aldı rmazdı ; giderek kötüleş kavgaları en ğ ı azalttı için mini golf sahaları lunapark önerisine her defası keyifle razı ve nda olabilirdi. Ama Anne gezilerin öğ retici olması nı istiyordu - bu yüzden gidiliyordu Pla nt-A-Torium ve Shaker Köyü'ne. Bütün diğ problemlerinin üstüne, er cumartesileri bilgisayar ı Sanitarium veya Riven oynamak varken, bir de gı ı kadar derslerin içine nda rtlağna sokulmas ı ndan nefret ediyordu Pete. Bir iki kere fikirlerini o kadar cömertçe paylaş ş ki ("Edilen söz mıtı özetle ahmakça" idi, oldukça iyi özediyordu) Anne onu yeniden arabaya göndermiş kendisi ve Trisha geri , gelinceye kadar orada oturup "kendine gelmesini" söylemiş ti. Trisha annesine ona molaya İ htiyacı olan bir yuva çocuğ gibi davranması n yanlı u nı şolduğ unu- Pete Massachus-setts'e otostop yaparak gitmeye karar verdiğ inden, bir gün geri geldiklerinde- arabayı boş bulabileceklerini söylemek istedi ama tabii ki hiçbir ş söylemedi. Cumartesi gezileri zaten yanlı , ama ey ş tı annesi bunu asla kabul etmezdi. Gezilerin bir kı nı sonuna doğ Quilla Andersen, ağ nı yanı smı n ru zı n ndan İ derin çizgilerle ve sözde ağ yan baş ovan parmak uçları en az beşyaşdaha yaş görünür... nen rı ı nı yla lı ama yine de gezilerden asla vazgeçmezdi. Trisha bilirdi bunu. Belki de annesi Little Big Horn'da olsaydı Kı lderililer yine kazanı zı rlardıama ölü sayı hatı sayı ş , sı rı lı ekilde artardı r . Bu haftanı gezisi eyaletin batı ndaki bir ilçeyeydi. Appalachian Yolu, New Hampshire'a giderken n sı çayı n rları ortası ndan geçiyordu. Bir gece önce mutfak masası otururken, Anne onlara bir broş nda ürden resimler göstermiş Kesimlerin çoğ ti. unda mutlu yayalar, bir orman yolunun yanı yürürken veya güzel manzaralı nda yerlerde durup, ellerini gözlerine siper ederek ormanlarla dolu büyük vadilerin üz erinden White Dağ na ları bakarken görülüyorlardı . Pete masada feci ş kı şolarak oturup broş bir göz atmaktan fazlası yapmadı ekilde sı lmı üre nı . Anne ise onun bu gösteriş ilgisizli ğ önemsememeyi tercih ediyordu. Trisha, artı huy edindiğ gibi, son derece li ini k i heyecanlı görünüyordu. Bugünlerde kendisini bir TV ş şı ovunda yarı r, ancak bir tencere seti kazanma düş ı üncesi karş nda neredeyse donuna edecek kadar korkar gibi görüyordu. Ya kendini nası sı l hissediyordu son günlerde? Kılmı ş rı şbir eyin iki parçası bîr arada tutan zamk gibi. Güçsüz zamk. nı şve Quilla broş kapatmı ters çevirmiş Arka tarafı bir harita vardıMavi yı ürü ti. nda . lankavi bir yolun üzerine vurdu. "Bu 68. Yol" dedi. "Arabayı buraya park edeceğ bu park yerine." Mavi küçük bir kaleye vurdu. iz, Ş imdi bir parmağyla yı ı lankavi kı zı çizgiye vurdu. "Bu New Hampshire, Kuzey Conway'deki 68. rmı bîr Yolla 302'nin aras ı Yalnı altı ve oldukça iyi olduğ söyleniyor. Ş nda. z mil u imdi... ortadaki bu küçük kı m sı için Orta-Zor deniyor, ama tı rmanma gereçleri filan gerekecek kadar değ il." Baş bir mavi kareye vurdu. Pete başnı ka ı eline yaslamı şöteki tarafa bakı yordu. Elinin kenarı ağ nıyla zı n sol tarafı çekerek küçümser bir tavıtakı yordu. Bu yısivilceleri çı nı r nı l kmaya baş ş ve alnı taze bir lamı tı nda küme parlı yordu. Trisha onu çok seviyordu, ama bazen -mesela dün akş mutfak masası Anne am nda yolları açı nı klarken- ondan nefret de ediyordu. Ona korkak bir tavuk olmaması söylemek istiyordu, çünkü Babaları n dediğgibi, sonuçta nı nı i iş buna varı yordu. Pete korktuğ için yeniyetme kuyru ğ bacakları n aras ı kı rı Malden'e geri u unu nı na stıp dönmek istiyordu. Annesine aldı yor, Trisha'ya da aldı yor ve eğ uzun vadede kendisi için iyi olacak rmı rmı er olmasa Baha'ya da aldı yordu. Pete'in tek umurunda olan açıtribünlerde birlikte yemek yiyeceğ rmı k i kimsenin olmaması . Pete'in en çok umurunda olan birinci zilden sonra sı fa girdiğ ydı nı inde birinin daima, "Hey BilgisayÂlem! N assı homo çocuk?" dîye b ağ rm ası . n, ı ydı "Çı ğmı park yeri bu," dedi Anne, Pete'in haritaya bakmadıı ya da bakmı ktıı z ğnı yormuşgİ yaptıı bî ğnı önemsemez bir ş ekilde. "Saat üç sı nda bir araba gelecek buraya. Bizi yeniden arabamı götürecek. raları za İ saat sonra evde olacağz ve eğ çok yorgun değ ki ı er ilseniz, sizleri bir sinemaya götürürüm. Nas ı l!..." Pete dün gece bir ş söylememiş ama bu sabah, Sanford'dan geliş baş ey ti, ten layarak söyleyeceğ çok ş i ey vardıBunu yapmak istemiyordu, son derece aptalcaydı ca daha sonra yağ . , ayrı mur yağ acağnı ı da duymuş neden bütün cumartesiyi yı böcek bakı ndan en kötü zamanı ormanlarda yürüyerek tu, lın mı nda geçirmeleri gerektiğ Trisha'nı zehirli sarmaş a değ ini, n ığ ş ebileceğ (sanki umurundaymı gibi) söyledi ve inİ söylendi durdu. Vı vı vı . Hatta evde oturup sı dı dı dı navları çalı için ş ması gerektiğ söylemeye bile kalktı ini . Trisha'nı bildiğkadarı Pete hayatı cumartesi günleri hiç çalı n i yla nda şmamıtı ş . Önce yanıvermedi Anne, t ama sonunda sinirine dokunmaya baş oğ Fı verilince hep yapard ı ladı lan. rsat bunu. 68. Yol'daki küçük toprak park yerine vardı k- ları direksiyondaki ellerinin eklemleri beyazlanmı ve T risha'nı çok iyi tanı ğ o k ı cümlelerle nda ş n dıı sa konuş maya baş ş . Anne, Sarı lamıtı Alarmı geride bı ş rmı Alarma geçmek üzereydi. Batı rakmı Kı zı, Maine ormanları altı nda millik çok uzun bir yürüyüşolacak gibi görünüyordu.
  • 3. Önceleri Trisha, samanlı klara, otlayan atlara ve manzaralı mezarlı ı klara doğ bağrarak onları dikkatini ru n çekmeye çal ı , ama ald ı ş tı ı rmadı ona ve bir süre sonra kucağnda Mona (Baba, Mona'ya Moanie lar Balogna demekten hoş rdıarka koltukta öylece oturdu, yanı çantası lanı ) nda onları tartı n şmaları nı dinliyordu, bir yandan da acaba ağ lamalı yı yoksa delirmelî miyim diye düş mı m, ünüyordu. Ailesinin durmadan kavga etmesi insanı delirtebilir miydi acaba? Belki de annesinin parmak uçları ş yla akakları nı ovması ı rı ğndan değ beynini ani öfkelere karş korumak içindi. baş ağ dıı il, ı Onlardan kaçabilmek İ Trisha kapı nı sevdiğfantezisine açtıRed Sox ş çin, ları en i . apkas ı çı nı kardı ve önündeki kalı siyah kalemle atı şimzaya baktıbu onu havaya soktu. Tom Gordon'un imzası bu. n lmı ; ydı Pete Mo Vaughn'u sever ve Anneleri Nomar Garciaparra'yı enirdi, ama Tom Gordon Trisha'nm ve beğ Babası n en sevdiğ Red Sox oyuncusuydu. Tom Gordon Red Sox'un bitiricisiydi; sekizinci veya nı i dokuzuncu devrede oyun bitmek üzereyken ancak Sox hâlâ galipken girerdi. Babası Gordon'a hayrandı , çünkü sinirlerini hiç bozmazdı "Flash'm damarları buzlu su akı o nda yor," demekten hoş rdı lanı Larry McFarland, Trisha da her zaman ayn ı eyi söylerdi, bazen de üç-sırda eğ (bu ona babası n bir Boston ş fı ri nı Globe makalesinde okuduğ bir ş u eydi) bir atı şyapmaya cesaret ettiğiçin Gordon'u sevdiğ söylerdi. i ini Yalnı Moanie Balogna'ya ve (bir kere) kı arkadaş z z ı Pepsi Robichaud'a daha fazlası söylemiş Pepsi'ye Tom Gordon'u "oldukça yakıı " bulduğ nı ti. ş klı unu söylemiş Mona ile tedbîri tamamen elden bı ti. ş rakmı, 36 numaranı yaş n ş adam olduğ ayan en yakı klıı unu ve eline bir kere dokunursa bayı lacağnıı söylemiş Eğ yanağndan bile olsa, onu öperse herhalde ti. er, ı öleceğ düş ini ünüyordu. Ş imdi, annesi ve kardeşön koltukta -gezi hakkı Sanford Ortaokulu hakkı i nda, nda, dağlmıı şhayadan hakkı nda-kavga ederlerken Trisha -Martta sezon bitmeden hemen önce- babası n ona aldıı nı ğ imzalı şapkaya bakı ve ş yor unları ünüyordu: düş Sanford Parkı 'ndayı sım, radan bir günde oyun parkı ndan geçip Pepsi'nin evine doğ yürüyorum. Ve iş ru te bir adam sosisti sandviç arabası n yanı duruyor. Kot pantolon ve beyaz bir tiş giymişve boynunda nı nda ört altı bir zincir var-bana arkası n dönük ama zincirinin güneş göz kı ğm görebiliyorum. Sonra dönüyor te rptıı ve ve görüyorum...oo inanam ı yorum ama gerçek, bu gerçekten o, Tom Gordon bu, neden Sanford'da olduğ bir sı ama bu o, evet ve ah Tanrı gözleri, sahada bir iş İ adamlara bakarkenki gibi, o u r, m aret çin gözler ve gülümsüyor ve kayboldu ğ söylüyor, merak ediyor acaba Kuzey Berwick diye bir ş biliyor unu ehri muyum, oraya nası l gidebilir ve ab Tanrı ama Tanrı titriyorum, tek kelime söyleyemeyeceğ ağ mı m, m im, zı açacağm ama, babam ı fare osuruğ dediğkuru bir ayaklamadan baş tek kelime çı ı n u i ka kmayacak, ama konuş mayı deneyince yapabiliyorum, neredeyse normal çı yor sesim ve diyorum ki... kı Ben söylüyorum, o söylüyor, sonra ben söylüyorum ve sonra o söylüyor; karavanı ön koltuğ n undakilerin kavgası sürüp giderken, onları nası n l konuş acakları düş nı ünüyo- rum, (Bazen, diye karar verdi Trisha, sessizlik hayatı en büyük nimetidir.) Annesi park yerine girdiğ n inde o hâlâ uzaklardaydıTrish kendi dünyası gitti derdi babası . na . Olayları basit yapı nı içinde diş gizli n sı n ler olduğ unun ve yakı bunu anlayacağnı farkı olmadan, gözünü beyz-bol ş nda ın nda apkası n vizöründeki nı imzaya dikmiş bakı yordu. San-ford'daydı , TR-90'da değ Kasaba parkı il. ndaydıAppalachian Yolu'nun , girişinde değ Tom Gordon'la birlikteydi, 36 numara ile ve o da kendisine, Kuzey Berwick yolunun tarifine il. ı karş k bir sosİ sandviç almayı lı sli öneriyordu. Oh, ne kadar güzel. Birinci Devre ÇANTALARINI ve Quilla'nı hasıbitki koleksiyonu sepetini kamyonetin arkası n r ndan çı rlarken Anne ve karı Pete ara verdiler; hatta Pete Trisha'ya çantası sı na yerleş nı rtı tirmesi İ kayıları sı ş rarak yardı çin, ş nı kı tı m bile etti. Trisha bir an her ş k ı eyin artı iyi olacağ gibi çı n bir düş lgı ünceye kapı . ldı "Çocuklar pançoları zı nımı diye sordu Anne, gökyüzüne bakarak. Orada hâlâ mavilik vardıama nı aldı z ?" , batı bulutlar artı da yordu gitgide. Yağ mur yağ acak gibiydi, ama herhalde Pete'İ ı n slanması ndan dolayı sızlanması sağnı layacak kadar erken değ il. "Ben aldı Anne!" diye bağrdı m, ı Trisha. Pete evet olarak alg ı lanabilecek bir sesle homurdandı . "Yemekler?" Trisha'dan olumlu, Pete'den bir tane daha homurtulu ses geldi. "îyi, çünkü benimkini paylaş ı mayacağm," Karavanı kilitledi, sonra onları nda bir ok olan, BATI YOLU altı yazan bir levhaya giden toprak yola doğ götürdü. Orada kendi-lerinkinden baş hepsinin plakas ı ehir ru ka ş ş ı dı ndan olan bir düzine kadar araba vardı . "Böcek spreyi?" diye sordu anne yürüyüşyoluna giden patikaya adı attı nda. "Trish?" m kları "Aldı diye öttü Trisha, emin değ ama Annesinin sı çantası bakması arkası dönüp durmadı m!" ildi, rt na için nı .
  • 4. Bu Pete'in yeniden baş laması sağnı lardı kesinlikle. Eğ yürümeyi sürdürürlerse Pete, kendisine ilginç er gelen, en azı ndan dikkatini dağtacak, bir ş görebilirdi. Bir rakun. Belki bir geyik. Bir dinozor da iyî ı ey olurdu. Trisha kı rdadıkı . "Komik olan nedir?" diye sordu Anne. "Yalnı düş z ündü ben," diye yanıverdi Trisha ve Quü-la kaş nı t ları çattı -"düş ündü ben" bir Larry McFarland'izm-dİ"Çatarsa çatsı kaş m" diye düş . n ları ündü Trisha. istediğkadar çatsı Onunlayı ve i n. m ihtiyar suratsıgibi söylenmiyorum, ama o hâlâ benim Babam ve onu seviyorum." z Trisha bunu İ ş spatlar gibi imzalı apkası n kenarı dokundu. nı na "Tamam çocuklar, hadi gidelim," dedi Quilla. "Ve gözlerinizi aç ı tutun." k "Bundan nefret ediyorum." Pete neredeyse inledi, karavandan çı kları ktı ndan beri söylediğ anlaş i ılabilir ilk sözdü ve Trisha: "Lütfen Tanrı diye düş m" ündü, "bir ş yolla. Bir geyik veya bir dinozor veya bir UFO. ey Çünkü eğ yollamaz-san, yine baş er layacaklar." Tanr ı gidip asıorduya taze et geldiğ haber vermeleri kesin olan birkaç sivrisinek öncüsü gönderdi geri l ini ve yalnı NO.CONWAY İ zca STASYONU 5.5 Ml. yazan levhayı geçerlerken Pete ve annesi ormana, kendisine, birbirlerinden baş hiçbir ş aldı ka eye rmayarak tam gaz kavgaya baş ş lamılardı bile. Vı vı vı . dı dı dı Trisha bunun garip bir anlaş tarzı ma olabileceğ düşini ündü. Yazı oluyordu, çünkü gerçekten güzel bir sürü ş kaçıyorlardıÇamları o tatlı k eyi rı . n reçine kokusu, meselâ. Ve bulutları ne kadar yakı görün dükleri-buluttan çok beyazı gri duman izleri gibiydiler. Yürüyüş n n msı kadar sı cı ş hobim diyebilmek İ büyük olmak gerektiğ düş kı bir eye çin ini ündü, ama bu gerçekten kötü değ Bütün Appalachian Yo-lu'nun bu kadar bakı olup olmadıı bilmiyordu-her halde değ ildi. mlı ğnı ildi-ama eğ öyleyse, yapacak daha iyi bir ş olmayan insanları bütün bu binlerce mili neden yürüdüklerini er eyi n anlayabiliyordu. Trisha bunun ağ açları arası n ndan geçen geniş dolambaçlı caddeyi yürümeye bir benzediğ düş ini ş doğ ündü. Asfaltlanmamıtı al olarak ve hep yokuşyukarı , ama yine de kolay bir ydı yürüyüş Hatta içinde tulumba olan küçük bir kulübe bile vardıönündeki levhada: SU İ tü. , ÇMEK İ N Çİ UYGUNDUK. LÜTFEN SÎZDEN SONRAKİÇİ TESTİ DOLDURUN yazı İN Yİ yordu. Çantası bir ş e su vardı nda iş -tepesinden sı kmalı kocaman bir tane- ama birden Trisha'nı dünyada en çok n istediğ ş o kulübedeki tulumbadan su çekip, paslı zı i ey, ağ ndan soğ ve taze bir yudum içmek oldu. uk içecek ve Dumanlı lara gitmekte olan Bilbo Baggins olduğ düş Dağ unu leyecekti. "Anne?" diye sordu arkalar ı ndan. "Biraz durabilir miyiz ş için." ey "Arkadaş edinmek bir iş Peter" diyordu annesi. Dönüp Trisha'ya bakmadı tir, , "öyle durup senin yanı na gelsinler diye bekleyemezsin." "Anne? Pete? Lütfen biraz durabilir miyiz ş için..." "Anlamı ey yorsun," dedi oğ heyecanla. "Hiçbir fikrin lan yok. Sen ortaokuldayken her ş nası bilmiyorum, ama ş ey ldı imdi çok farklı ." "Pete? Anne? Anneciğ Bir tulumba var." Aslı bir tulumba vardı ru söylenişbuydu artı çünkü im? nda ; doğ i k, ş ve tulumba geride kalmıtı giderek daha da geride kalı yordu. "Bunu kabul edemem" dedi anne kesin bir sesle, çok ciddi, diye düş ündü Trisha: Pete'i delirttiğ ine ş mamalı aş . Sonra gücenerek: Görünmez Kı ben, buyum iş Düş z, te. ündü. Keş evde kalsaydı ke m. ı Kulağnda bir sivrisinek vı ldadı sinirlenerek ona vurdu. zı ve Bir çatal yola geldiler. Ana yol veya bir cadde kadar genişdeğ tabii, ama yine de idare ederdi. il NO.CONWAY 5.2 yazan bir levhanı iş n aret ettiğyol sola gidiyordu. Öteki yolda, daha dar ve yer yer i bitkilerle örtülü olanda KEZAR NOTCH 10 yazı yordu. "Sanım tuvalete gitmem gerek," dedi Görünmez Kı ve tabii ikisi de aldı rı z rmadıyan yana âş ; ı gibi klar doğ ruca yürüyerek ve birbirlerinin yüzüne âş ı gibi bakarak ve en kötü düş klar manlar gibi tartı şarak, Kuzey ş Conway' e giden yola karı lar. Evde kalmalı k diye düş tı ydı ündü Trisha. Bunu evde yapabilirlerdi ve ben de bir kitap okurdum. Hobbİ yeniden okurdum, belki de-ormanlarda yürümekten hoş t'i lananlarla ilgili bir öykü. "Napalı ben çiş m, yapıyorum," dedi asısuratla ve KEZAR NOTCH yazan yoldan ileri doğ yürüdü. k ru Burada bir sürü çam ağ vardıtevazu İ anayoldan geride duruyorlardımavi-siyah dalları birbirlerine acı ; le , nı uzatarak. Ve tabii ki çalıklar da vardı üm düğ lı -düğ ı ümdüler, Zehirli sarmaşk, zehirli meş veya zehirli e sumağ iş ı aret eden parlak yapraklar var mı diye baktı , yoktu... ş ükürler olsun Tanrı verdiğufak nimetler ya i için. Annesi iki yd önce, hayat daha basit ve daha tatlı yken, ona bu bitkilerin resimlerini göstermiş bunları , ayı etmeyi öğ rt retmiş O günlerde Trisha annesiyle sı sıormanda yürüyüş giderdi. (Pete'in Plant ti. k k e A-Torium gezisinden ş ikâyetleri annelerinin oraya gitmeyi istemesİ n-dendi. Bundaki açıgerçeklik, bütün k gün bu konuda söylenirken ne kadar bencil olduğ konusunda kör ediyordu onu.) u Yürüyüş lerinin birinde Anne, ona kı n ormanda nası zları l tuvalete gittiklerini de öğ retmiş "En önemli ti. ş ey-bel-kı tek önemli ş de ey-bunu bir zehirli sarmaşk kümesinde yapmamaktı Ş ı r. imdi bak. Beni izle ve yaptıı gibi yap." ğm
  • 5. Trisha iki tarafa da baktı , kimseyi görmedi ve yoldan ayr ı lmaya karar verdi. Kezar Notch'a giden yol kullanı yor gibiydi-ana yolun geniş i yanı dar bir ara sokaktı lmı liğ nda -ama yine de tam ortası çömelmek na istemedi. Bîçimsiz geldi ona bu. Kuzey Conway çatalı yönüne doğ yoldan ayrı , hâlâ annesiyle Pete'in tartı ru ldı ş maları duyabiliyordu. nı Daha sonra, tamamen kaybolup da, ormanda ölebileceğ dü-ş im ünmemeye çalıtıı rada, net olarak ş ğ sı duyduğ son cümleyi hatı u rlayacaktı ; kardeş incinmiş öfkeli sesiyle: Sizlerin yaptıı inin , ğ hatayı neden biz ödemek zorundayıbilmiyorum! z Ş yerine kot pantolon giymiş ort olması rağna men bir çalı demetinin üstünden dikkatle geçerek onun sesine doğ beş adı attı ru -altı m . Durakladı , geriye bakt ı Kezar Notch yolunu hâlâ görebildiğ fark ve ini etti...demek oradan gelen herkes onu, s ı nda yarı rtı dolu bir sı çantası başnda bir Red Sox ş rt ve ı apkası yla çömelmiş çişyaparken görebilirdi. Pep-si'nin dediğgibi çı kı utancı(Quilla Andersen bir defası i plak ç . nda Penelope Robichaud'un resminin sözlükte kaba kelimesinin yanı olması nda gerektiğ söylemiş ini ti.) Trisha lastik pabuçları geçen yın ölü yaprakları yla lı ndan bir halı biraz kayarak, hafif bir yokuş aş ı da tan ağ indi, aş ı ağ vardıı artıKezar Notch yolunu göremiyordu. Güzel, Diğ yönden, tam ormanı içinden, ğnda k er n bir erkeğ sesi ve bir kı n kahkahası duydu, seslerinden anlaşldıı göre anayoldan yürüyenler in zı nı ı ğna uzakta değ illerdi. Trisha kot pantolonunun düğ mesini açarken, annesi ve kardeş ah-o-çok-ilginç inin tartı ş maları kesip, onun ne yaptıı görmek için arkaları bakar ve onun yerine bir adamla bir kı nı ğnı na z görürlerse, belki de endiş edebileceklerini düş e ündü. iyi! Birkaç dakika düş ünecek baş bir ş olur onlar için. Kendilerinden baş bir ş ka ey ka ey. Marifet, demiş annesi iki yıönce ormanda geçirdikleri günlerin birinde, dıarda yapmak değ -bunu ti l ş il oğ lanlar kadar kı da becerir- elbiselerini sılsı zlar rı klam etmeden yapmaktı r. Trisha uygun bir çam dalı tutundu, dizlerini büktü, sonra boş kalan eliyle bacakları n arası uzandı na ta nı na , pantolon ve iç çamaş nı doğ ve ateşhattı n dı na çekti. Bir an hiçbir ş olmadı ı öne rı ru nı ş ı ey -tipik değ miydi il ın bu- ve Trish içini çekti. Sol kulağnı çevresinde bir sivrisinek kana susamı şhalde vı ldadı ona vurmak zı ve için boş olan eli yoktu. ta Komikti ve gülmeye baş , işbitince silinmek için bir ş arayarak kararsı çevresine baktı ladı i ey zca ve -babası n tabiriyle- ş nı nı ansı zorlarnamaya karar verdi. Poposunu ş öyle bir salladı (sanki bir iş yararmı e ş gibi) ve pantolonunu çekti. Sivrisinek yine yüzünün yanı vı ldayı sertçe vurdu ona ve mutlu bir nda zı nca, halde avucunun içindeki kan lekesine baktı"Silahsı m sanmıtı dostum, değ mi?" dedi. . zı ş n, il Trisha yokuş doğ döndü, sonra hayatı n en kötü fikri geldi aklı Bu fikir Kezar Notch yoluna geri a ru nı na. gitmektense ileri gitmekti. Yollar bir Y ş ı eklinde çatallaşyordu; yalnı aralı zca ktan geçecek ve anayola, ulaş acaktı ı yeniden. Çocuk oyuncağ. Kaybolmak olası ildi, çünkü öteki yürüyenlerin seslerini net bir değ ş ekilde duyabiliyordu. Kaybolma ş ansı yoktu gerçekten. hiç ikinci Devre TRISHA'nı ihtiyaç molası n verdiğçukurun batı i kenarıaş ındiğ kenardan oldukça dikti. Birkaç ağ n , ağ İ i acı yardı yla tı mı rmanı tepeye çı ve daha düz arazide seslerin geldiğ tarafa yöneldi. Çok fazla çalık vardı p ktı i lı , dikenli, iç İ geçmiş ları çevresinden dolaş . Ancak gözlerini anayoldan hiç ayı yordu, Bu ş çe çalı n tı rmı ekilde on dakika kadar yürüdü, sonra durdu. Gö ğ süyle midesi arası ndaki, vücudun bütün tellerinin düğ ümlenmiş gibi olduğ o duyarlı u noktada, huzursuzluğ ilk çı nmaları duydu hafifçe. Ş un rpı nı imdiye kadar Appalachian Yolu'nun Kuzey Conway koluna gelmişolması gerekmiyor muydu? Öyle olması gerekiyordu; Kezar Notch kolunda çok yürümemiş herhalde elli adı ti, ş mdan fazla değ (kesinlikle altmı en fazla yetmiş çok ildi , ten değ o halde Y'nin birbirinden ayrı iki kolunun arası ildi) lan ndaki açı k çok büyük olamazdı il mi? klı değ Anayoldaki sesleri duymaya çalıtı ş , ama orman artı sessizdi. Aslı bu doğ değ Eski büyük k nda, ru ildi. batı -kasaba çamları n arası nı ndan rüzgârı uğ n ultusunu duyabiliyordu, bir alakarganı gaklaması ve kof n nı bir ağ açta kahvaltı nı sı arayan bir ağ açkakanı uzaktan gelen gagalama seslerini n duyabiliyordu, yeni gelen iki sivrisineğ duyabiliyordu (ş i ın imdi iki kulağnı da çevresinde vı ldı zı yorlardıama ) hiç insan sesi yoktu. Sanki bu kocaman ormanda yalnı o vardı zca . Çok tuhaftıki vücudunun o duyarlı r noktası ndaki kelebek yine kı rdadı defa biraz daha güçlü olarak. pı . Bu Yola ç ı kmak, yolun vereceğrahatlıa kavuş i ğ mak için Trisha yeniden ileriye doğ ve daha hı yürümeye ru zlı baş . Devrilmişbüyük bir ağ n yanı geldi, üstünden geçemeyeceğkadar yüksek olduğ ladı acı na i undan, altı ndan sürünmeye karar verdi. Yapı lacak en akı ca şllı eyin çevresinden dolaş mak olduğ unu biliyordu, ama ya nerede olduğ unu ş ırsa ne olacaktı aşrı ? Ş ı n bile, dedi kafası bir ses-soğ ürkütücü bir ses. aşrdı nda uk, "Kes sesini, ş ı aş rmadı kes sesini," diye fı ldadı ve dizlerinin üstüne çöktü. Küfle kaplı ağ n m, sı ona kof acı bir yerinde bir boş vardı Trisha kı larak girdi oraya. Orayı luk ve vrı kaplayan yapraklar ı slaktı, ama o bunu
  • 6. fark ettiğ inde gömleğ önü zaten sılsı inin rı klamdı bunun önemli olmadıı karar verdi. Biraz daha ve ğna kı larak ilerledi ve çantası acı gövdesine çarp ti-güm. vrı ağ n "Patla lanet olası diye fı ldadı !" sı (patla lanet olası Pepsi ve kendisinin bu aralar en sevdiğküfürdü i -nedense o kadar İ ngiliz sayfiye evi dili gibiydi ki- ve geri çekildi. Dizlerinin üstünde doğ ruldu, yapıan ş yaprakları gömleğ inden silkeledi ve bunu yaparken parmakları n titrediğ f ar ketti. nı ini "Korkmuyorum," dedi, özellikle yüksek sesle, çünkü fı ltı sesi korkutuyordu onu biraz. "Hiç korkmadı sı lı m. Yol tam ş urada. Beşdakika sonra çı ş onları kmı, yakalamak için koş ı uyor olacağm." Çantası sı ndan nı rtı indirip önünde itekleyerek ağ n altı acı ndan sürünmeye baş . ladı Yarı yola geldiğ inde altı bir ş kı ldadı nda ey mı . Yere baktı yaprakları arası sürünen ş man kara bir ve n nda iş yı gördü. Bir an için beynindeki bütün düş lan ünceler, sessiz beyaz bir iğ renme ve korku patlaması nda kayboldular. Vücudu buz kesti ve boğ tı azı kandı lan kelimesini düş . Yı ü-nemiyordu bile, ancak sı elinin cak nda uk z ş nı ğk altı onun soğ nabıatıları hissediyordu, Trisha çılıattı ayağ kalkmaya çalı , ama ve a ş tı çevresinin hâlâ engellerle dolu olduğ unu unutmuş Kalı bir ağ dalı tu. n aç küçücük sı nı tam ortası battı rtı n na . Canı ş yanmı . Yeniden karnı n üstüne düş ve olabildiğ tı nı tü ince hı ve kendisi de sanki bîr yı zlı lanmı şgibi sürünerek ağ n altı acı ndan çı . ktı Pİ ş gitmiş ama korkusu duruyordu. Elinin tam altı s ey ti, ndaydıyaprakları altı saklanmı ve elinin tam , n na ş altı Belli ki sokan cinsten değ Tanrı ş nda. ildi, ya ükür. Ama ya baş kaları varsa? Ya zehirliyseler? Ya da orman onlarla doluysa? Ve tabii ki öyleydi, orman hoş gitmeyen bir sürü ş a eyle doluydu, korkulan ve içgüdüyle nefret edilen, İ nsanı uursuz bir panikle dolduran her ş ş eyle. Neden razı olmuş sanki gelmeye? tu Neden yalnırazız ş olmakla kalmamı, bir de keyifle razı olmuş tu? Çantası n kayıı bir eline dolayı bacağna vurarak, devrilmişağ nı şnı p ı aca ve devrilmemişolanları n araları ndaki yapraklı yerlere ş ş üpheli bakılar attı lanı, yı göreceğ inden korkarak, aslı bir korku filmindeki nda yılanlar gibi bir alay yı görmekten korkarak hı ilerledi. Katil yı lan zla lanları istilasıbaş n , rolde Patricia McFarland, ormanda kaybolan bir kı n ilginç hikâyesi. Trisha, "Hayıben..." diyecekti ki omzunun zı r üstünden geriye baktıı ğndan, çamurlu topraktan çı şsivri bir taş takı ıkmı a larak sendeledi, boş olan ta kolunu dengesini bulmak için boş bir gayretle salladı sonra yana doğ sert bir ş una ve ru ekilde düş Bu, tü. belinde ağ n dalı n battıı acı nı ğ yerden bîr ağ dalgası n yükselmesine neden oldu. rı nı Nemli, ama devrik ağ n altı acı ndaki boş luktakiler gibi vı k vı k olmayan yapraklar ı üstünde öylece cı cı n kalakaldıHı nefes alı . zla yordu, alnı n tam ortası nı zonklamaya baş ş . Aniden kederle fark etti ki doğ lamı tı ru yöne gidip gitmediğ bilmiyordu artı Omzunun üzerinden geriye baktıgitmiyor olabilirdi de. ini k. , Yemden ağ git o halde. Devrilmişağ aca aca. Altı ndan çı ğn yerde dur ve dümdüz ileri bak, iş bu senin ktıı te gitmek istediğ yön, ana yolun yönü. in Ama acaba öyle miydi? Eğ öyleyse, neden .anayola gelmemiş hâlâ? er ti Gözlerinin kenarları yaş belirdi. Hı geri aldı nda lar rsla onları gözlerini kı rparak. Eğ ağ er lamaya baş larsa, kendi kendine korkmadıı söyleyemeyecekti. Eğ ağ ğnı er lamaya baş larsa her ş olabilirdi. ey Yosun kaplı , devrilmişağ aca doğ yavaş yürümeye baş yeniden, birkaç saniye için bile olsa yanlı ru ça ladı ş yöne gitmiş olmak, yı (zehirli ya da değ iğ lanı il reniyordu onlardan) görmüşolduğ yere geri dönmek hiç u hoş gitmiyordu. Üstelik yı tekrar göreceğ çok iyi biliyordu. Yı gördüğ (ve Tanrı hissettiğ una lanı ini lanı ü m, i) yerdeki yapraklar ı arası koyu bir leke çarptı n nda gözüne. Boylu boyunca uzanan bir kı n izi vardı zı toprağn ı üstünde. Suyla dolmaya baş ş bile. Ona bakarak elini ümitsizlikle gömleğ önüne sürdü yeniden - lamıtı inin nemli ve çamurluydu. Bir ağ n altı süründügünden dolayı acı nda gömleğ nemli ve çamurlu olmas ı u inin ş ana kadar olan en korkulacak ş eydi. Planda bir değ iklik olduğ gösteriyordu... ve yeni plan kof iş unu ağ açları altı n ndaki boş luklarda sürünmeyi içeriyorsa, bu iyi bir değ iklik değ iş ildi. Neden yoldan ayrı ş bir kere? Neden yolu gözden kaybetmiş Yalnı çişyapmak için mi? O kadar lmı tı ti? zca fazla gerekmediğhalde çişyapmak için mi? Eğ öyleyse, deli olmalı . Ve sonra da meçhul ormanı i er ydı n içinde güvenli bîr ş ekilde yolunu bulabileceğ zannettiren (aklı ş ini na imdi gelen cümle buydu) deliliğ i tutmuş Aslı bir ş öğ tu. nda ey renmişoldu bugün: Yoldan ayrı lmaması gerektiğ Yapıini. lması gerekenler ya da bunları ne kadar kötü yapı ğ, katlanmak zorunda kaldıı dı lar önemli değ en İ yoldan n ldıı ğ vı vidı ildi, yisi ayrı lmamaktıYoldan ayrı . lmadıı zaman Red Sox gömleğ temiz ve kuru kalı ğn in yordu. Yolda göğ ve sün miden aras ı ndaki boş lukta kelebekler kı rdamı pı yordu. Yolda güvendeydin. Güvende. Trisha eliyle sı nı rtı yokladı gömleğve inde bir yı k bulunduğ hissetti.. Ağ n bir dalı rtı unu acı delmiş onuti demek. Öyle olmadıı umuyordu. Ve elini geri çektiğ ğnı inde parmakları n ucuna kan bulaş ş . Trisha iç nı mı tı çekmeyle hı rma arası ses çı çkı bir kardı parmakları pantolonuna sildi. ve nı "Sakin ol, en azı ndan paslı çivi değ bir ildi," dedi. "Tanrı ş 'ya ükret." Bu, annesinin sözlerinden biriydi ve yararı olmadı . Trisha, hayatı hiç bu kadar lanetli hissetmemiş kendisini. nda ti
  • 7. Ağ boydan boya baktı aca , hatta lastik ayakkabı ayakları lı ndan birini yaprakları arası dolaş rdı n nda tı , ama yı dan eser yoktu. Sokan cinsten değ herhalde, ama ne olursa olsun çok korkunç yaratı lan ildi klardı r yı lanlar. Bacakları ş yoktur ve sürünürler, pis dillerini içeri dı sokup çı rlar. Düş arı karı ünmeye bile dayanamı yordu, ş imdi bile avucunun altı nası soğ bir kas gibi zonkluyordu. nda l da uk Neden çizme giymedim sanki diye düş ündü Trisha, bi-leksiz Reebok'ları bakarak. Neden burada bir çift na lanet olası lastik ayakkabı m? Yanış doğ olarak, çünkü lastik ayakkabı yolda yürümek için ylayı t u al lar uygundur... ve plana göre de yolda kal ı nacaktı . Trisha bir an için gözlerini kapattı"Yine de iyiyim" dedi. "Bütün yapmam gereken aklı baş alı . mı ı ma p delirme-mek. Nası l olsa bir iki dakika içinde insan sesleri duyacağm." ı Bu defa kendi sesî onu biraz daha inandı ve kendisini daha iyi hissetti. Geri döndü, ayakları yatmı rdı nı ş olduğ kara lekenin üstüne iki yana koydu ve poposunu ağ n yosunlu gövdesine yasladı te. Doğ u acı , iş ru ilerde. Anayol. Öyle olmalı . Belki de. Ama belki burada beklesem daha iyi olur. Ses duymak için beklesem. Doğ yöne gittiğ ru imden emin olmak için. Ama beklemeye dayanamı yordu. Yeniden yola çı kmak ve yapabildiğ kadar çabuk bu on (belki de artı on i k beşolmuş korkunç dakikayı tu) arkada bı rakmak istiyordu. Onun için çantası yeniden omuzları astı nı na -bu defa askı düzeltmek için kı n, dalgı ama aslı iyi olan bir erkek kardeşyoktu-ve yola koyuldu. ları zgı n, nda Ormanda uçan minik böcekler, tatarc ı onu bulmuş klar lardı k ve gözlerinin önünde o kadar çok artı dolaş ı yorlardı görüşki alanı siyah noktalarla bulanı yordu sanki. Onları eliyle kovaladı ama vurmadı . Sivrisineklere vur ama küçük böcekleri elinde kovalamak daha iyidir, demiş Annesi...belki de Trisha'ya ti kı n ormanda nasıçişyaptıı Öğ zları l ğnı rettiğgündü bu, Quilla Andersen (o zamanlar daha hâlâ i McFarland'dıvurmanı o küçük böcekleri sanki daha çok çektiğ ) n ini.., ve tabii vuranı da kendi n rahats ı ğnı daha çok farkı varması sağ ğnı zlıı n na nı ladıı söylemiş Ormandaki böcekler söz konusu ti. olduğ unda, bir at gibi düş ünmek en iyisi, demiş Trisha'nm annesi. Onları ti ı kovalayacağn bir kuyruğ un olduğ düşunu ün. Devrilmişağ n yanı durup böcekleri vurmadan kovalarken Trisha gözlerini kı acı nda rk-elli metre ötedeki bir çam ağ na dikmiş Kı acı ti... rk-elli metre kadar kuzeyde, eğ hâlâ pusulayı aşrmadı Ona doğ yürüdü er ş ı ysa. ru ve elini ağ n sakı gövdesine dayadı sonra devrilmişağ doğ baktı acı zlı ktan aca ru . Düz bir çizgi mi? Öyle sanı yordu. Cesaretlenerek bu sefer de parlak kı zı rmı meyveleri olan bir çalı kümesine dikti gözünü. Doğ a yürüyüş lerinin birinde annesi göstermiş bunları Trisha onları öldürücü zehir oldukları ti ve n nı söylediğ inde-Pepsi Robichaud öyle de-miş ti-annesî gülmüşve "Meş Pepsi her ş bilmiyormuş hur eyi demek. Rahatladı ş m imdi doğ rusu. Bunlar böğ ürtlendir, Trish" demiş Hiç zehirli değ ti. ildirler. Teaberry sakı gibidir tatlarıo pembe paketli olanlardan. Annesi bir avuç dolusu böğ zı , ürtleni ağ na atmı zı şve boğ ulup kı vranarak yere düş meyince, Trisha da birkaçı denemiş Ona çiklet gibi gelmiş tadarıhani nı ti. ti , ağ nı ncalandı o yeş gibi. zı karı ran iller Çalı doğ yürüdü, keyfi yerine gelsin dîye o böğ lara ru ürtlenlerden birkaç tane toplamayı ündü, ama düş yapmadıAç değ ve bu kadar neş . ildi esiz olabileceğaklı n ucundan bile geçmemiş Aç değ mumlu i nı ti. ildi, yeş yaprakları (onlar da yenebilir demiş Quilla, ama Trisha hiç denememiş ne de olsa bir dağsı il n ti, ti çanı değ baharlı ildi) kokusunu içine çekti, sonra dönüp yeniden çam ağ na baktı acı . Hâlâ düz bir çizgide yolculuk ettiğ anladı üçüncü bir iş ini ve aret seçti bu defa, eski siyah-beyaz filmlerdeki ş apkalara benzeyen çatlak bir kaya. Sonra bir huşkümesiyle karşlaş ve huş ı tı lardan yavaş bir yokuş ortası ça un ndaki süslü bir eğ reltiotu yuvası yürüdü.na Bütün iş aretleri göz önünde tutmaya o kadar dikkatini vermiş ki (artıbaş çevirip geriye doğ bakmak ti k ı nı ru yok, tatlı eğm) reltiotları n yanma geldiğ farkı bile varmamıtıİ nı inin na ş. ş aretten iş arete gitmek çok iyiydi ve düz bir çizgide kaldıı düş ğnı ündü... Peki ya yanlı şyönde düz bir çizgide ise? Belki biraz yanlı şyönde olabilirdi ama, yanlı gitmiş ş olmalı . Eğ yanlı yön olmasaydış ydı er ş , imdiye kadar yola ç ı ş kmı olmas ı gerekiyordu. Ş imdiye kadar yürüdüğ ü... "Aman," dedi ve sesinde hoş gitmeyen garip bir tı una kanma vardı , "bir mil olmalıEn az bir mil." . ş Bütün çevresini böcekler sarmı . Gözlerinin önünde tatarcı ve diğ küçük böcekler, kulakları n tı klar er nı çevresinde helikopterler gibi dolaş o delirten vı ltı çı an, zı yı karan nefret-lik sivrisinekler. Birine vurdu, ama ı çı kendi kulağnı nlatarak kaçı . Ama yine de vurmamak için kendini tutmak zorundaydıEğ bunu rdı . er yapmaya baş larsa, eski bir çizgi filmdeki gibi durmadan kendini tokatlayacaktı . Çantası yere bı , çömeldi, tokaları açtı nı raktı nı , kapağnı ı kaldı , iş mavi plastik pançosu ve içinde rdı te kendine hazı ğ yemeğ bulunduğ kesekâğdı rladıı in u ı buradaydıGameboy ve biraz güneşyağ: güneş ; ı tamamen battıı yukarı mavinin son kıntı da dolmaya baş ğ için ona gereksinmesi ğ ve daki rı ları ladıı
  • 8. olmayacaktı ş esi ve bir ş e Surge ve Twinkieleri ve bir torba patates cipsi de vard ı ; su iş iş . Ama, böcek spreyi yoktu. Bunu bilmiyor muydu zaten? Onun için Trisha onun yerine güneşlosyonu sürdü -en azı ndan tatarcı uzak tutardısonra her ş yeniden çantası doldurdu. Twinkilere bakmak için durdu bir an, kları - eyi na sonra o paketi de ötekilerle birlikte çantaya tı . Aslı çok severdi onları er onlardan uzak durmayı ktı nda -eğ Öğ renmezse, Pete'in yaş gelince yüzü her halde kocaman bir sivilce olacaktı ma -ama ş imdilik tamamen tok hissediyordu kendini. ca ı Ayrı ada Pete'in yaşna gelemeyebilirsin, dedi o huzursuz eden ses içerden. Nası l olur da insanı içinde n bu kadar soğ ve ürkütücü bir ses olabilirdi? Amacı nası uk na l ihanet ederdi böyle? Asla bu ormandan çı kamayabilirsin. "Kes sesini, kes sesini, kes sesini," diye söylendi fı ltı ve çantanı kapağnı sı yla n ı titreyen parmaklarla kapattıİi bitince tam ayağ kalkacakken... durdu, bir dizi eğ . ş a reltiotu-nun yanı ndaki yumuş toprakta, ak baş yukarı annesinden uzak ilk seferine çı şkaraca yavrusu gibi havayı ı da, kmı kok-ladıAncak Trisha . koklamı yordu; dinliyor, bütün dikkatiyle o duyguya odaklanı yordu. Rüzgârı hafif nefesiyle hıı n ş rdayan dallar. İ nleyen sivrisinekler (berbat, pis ş eyler). Ağ açkakan. Uzakta bir karganı gaklaması n . Sessizlik ve iş itebilmenin en uzak noktası bir uçağn uğ nda ı ultusu. Yoldan gelen hiçbir ses yok. Tek bir ses bile yok. Sanki Kuzey Conway'e giden yol iptal edilmiş gibi. Ve ı uçağn motorunun sesi bütünüyle yok olurken Trisha gerçeğkabullendi. i Midesi ve bacakları ı mı gibi ayağ kalktıBaşnıkurş bir ağrlıa bağ ağrlaş ş a . ı, un ığ lanmı şgazla dolu bir balon gibi hafif ve garip hissediyordu. Aniden yaln ı k içinde boğ zlı uldu, dostları ndan uzaklaş rı şbir yaratı gibi tılmı k olmanı parlak ama can sı cı n kı duygusu nefesini kesiyordu. Nası l olduysa bağ ndan kurtulmuş oyun ları , nı ş ı sahası n dı na, bildiğ kuralları artı kullanı i n k lmadıı yere çı ş . ğ bir kmı tı ı . "Hey!" diye bağrdı"Hey! Sesimi duyan var mı Duyuyor musunuz beni? Hey!" Bir yanıgelmesi için dua ? t ederek durakladıama hiçbir yanı , t gelmedi, onun için sonunda en kötü kelimeleri bağrmaya baş : ı ladı "imdat, kayboldum! İ mdat, kayboldum!" Gözyaş akmaya baş ş artı ve damlacı n akması ları lamı tı k kları na engel olamı durum sanki kont-rolündeymiş yor, gibi kandı yordu kendini. Sesi titredi, küçük bir çocuğ ramı un titrek sesine benzedi ve sonra arabas ı unutulmuşbir bebeğ çılıı nda in ğ ğ oldu ve bu ses, ormanda ağ layan, ğk ğ ğ çılıçılıa yardı isteyen, kaybolduğ için yardı isteyen tek insan sesi, bu korkunç sabahta olanları m u m n hepsinden daha fazla korkuttu onu. Üçüncü Devre ON BEŞdakika kadar, eğ otları n yanı hiç kı ldamadan durup, bazen elini ağ na koyarak sesini relti nı nda mı zı yol bulunduğ unu sandıı ğ tarafa doğ yöneltip bağrdıSon bir çılı attı ru ı . ğk -kelimeleri olmayan, kı nlı ve zgı k korkuyla karııbir kuş şk ötüş o kadar çok yükseltmiş ki sesini, boğ acı , sonra çantası n yanı ü- ti azı dı nı na oturdu, yüzünü ellerinin arası aldı ağ . Belki beşdakika kadar ağ (tam olarak söylemek na ve ladı ladı olanaksı , saati evde yata ğnı yanı zdı ın ndaki masanı üstünde kalmıtı n ş , Büyük Trisha'dan akıca bir llı davranı daha) ve a ğ ş lamayı kestiğ zaman biraz daha iyi hissetti kendini... böcekler dıı Böcekler her i ş nda. yerdeydi, kanı içmek ve terini yudumlamak için sürünüp inliyorlardı nı . Böcekler delirtiyordu onu. Trisha, Red Sox ş apkası böceklere doğ havada sallayarak, onlara vurmamak gerektiğ kendisine hatı p, nı ru ini rlatı ı, vuracağnıhem de olaylar değ mezse hemen vuracağnı iş ı bilerek ayağ kalktıa . Kendisini tutamayacaktı . Yürümeli mi, yoksa olduğ yerde durmalı ydı Hangisinin daha doğ olacağnı u mı ? ru ı bilmiyordu; artı k mantı düş klı ünemez hale geldiğiçin çok fazla korkuyordu. Ayakları i onun adı karar verdi ve Trisha, na çevresine korkuyla bakarak, ş mişgözlerini koluyla silerek, yeniden harekete geçti. Kolunu ikinci kez iş yüzüne götürdüğ ünde üstünde bir düzine sivrisinek gördü ve üçünü vurarak öldürdü. İ tanesi patlayacak ki kadar ş miş Kendi kanı görmek normal olarak rahatsıetmezdi onu, ama bu defa bacakları n gücü iş ti. nı z nı kesildi ve bir çam ağ açları dolu bir alanda iğ yapraklı ya oturdu ve biraz daha ağ . Baş ağ yor yla ne halı ladı ı rı ve midesi bulamyordu. Ama daha biraz önce arabadaydı diye tekrar tekrar düş m, ündü. Arabada, arabanı n arka koltuğ unda, onları birbirlerine sataş n maları dinliyordum. Sonra kardeş ağ m inin açları araların ndan süzülen kı n sesini düş zgı ündü: Sizin yaptıı z hataları ğnı neden bizim ödememiz gerektiğ bilmiyorum! ini n ı Bunları Pete'den duyacağ son sözler olabileceğaklı geldi birden ve bu düş i na ünce sarstı onu, tı pkı gölgelerin arası ndaki canavara benzer bir görüntünün sarstıı ğ gibi. Bu kez gözyaş daha çabuk kurudu ları ve artıo kadar çok ağ yordu. Yeniden (neredeyse farkı varmadan ş k lamı na apkası sallayarak) ayağ nı a kalkt ıı biraz daha sakindi. Annesi ve Pete, ş ğnda imdiye kadar onun kaybolmuş olduğ anlamı unu ş r. lardı Annenin İ aklı gelen Trisha'nı tartı lk na n şmalara sinirlenip arabaya geri döndü ğ olacaktıOna ü . seslenecekler, sonra geriye dönüp yolda rastlad ı insanlara Red Sox ş kları apkası giyen bir kı görüp z ı görmediklerini soracaklar (Dokuz yaşnda ama daha büyük gösterir dediğ duyar gibiydi annesinin.) ve ini park yerine gidip arabada olmad ıı görünce, ciddi olarak endiş ğnı elenmeye baş layacaklardı . Annesi korkacaktıOnun korkması Trisha'yı . fikri kendini suçlu hissettiğ kadar korkuttu da. Ortalı karı i k şacaktı ,