1. TOM GORDON'A AŞ OLAN KIZ
IK
STEPHEN KING
Bu kitap, bana beyzbolla benim ona öğrettiklerimden çok daha fazlası öğ
nı retmeyi başaran oğlum Owen
içindir,
Oyun Öncesi
DÜNYANIN diş vardı canı zaman isterse ı -rabilirdi seni. Trisha McFarland, bunu dokuz
leri ve ne sı
yaş ındayken keş fetti. Haziran baş nda, bir sabah saat onda, annesinin Dodge karavanı oturmuş
ları nda ,
üstüne Red Sox topa vuruşantrenman kazağnı ı giymiş(sı nda 36 GORDON yazı olan), bebeğ Mona
rtı lı i
ile oynuyordu. Saat on buçukta ormanda kaybolmuş On birde artı korkmamaya, "Bu tehlikeli, bu çok
tu. k
tehlikeli" diye düş şı
ünmemeye çalı yordu, insanları ormanda kayboldukları
n zaman bazen çok ciddi ş ekilde
şı
yaralandı nı ünmemeye çalı yordu. Bazen ölürlerdi.
kları düş
"Bütün bunlar çiş geldiğ için," diye düş
im i ündü... aslı o kadar da çok sı ş
nda kı ş,
mamıtıbir ağ n arkası
acı na
ı
giderken annesi ve Pete'den yolun başnda bir dakika beklemelerini isteyebilirdi. Yine kavga ediyorlardı ,
aman ne sürprizdi; iş bu yüzden bir ş söylemeden biraz geride kalmıtı
te ey ş . Sonra yoldan ayrı ş lmı ve
yüksek bir çalı kümesinin arkası geçmiş Onlann tartı
na ti. şmaları dinlemekten, ş ş
nı en akrak görünmeye
çalı ş maktan bı ş annesine, "Btrak artıgitsin o halde! Eğ yeniden Malden'e gidip Babamla yalamayı
kmı, k er
o kadar çok istiyorsa, neden bı rakmı yorsun? Eğ ehliyetim
er
olsaydı , burada yalnı bir parça sessizlik ve huzur bulabilmek için onu ben kendim götürürdüm!" diye
zca
ı
bağracak hale gelmiş Peki ya sonra? Annesi ne derdi o zaman? Yüzünde ne tür bir bakı
ti. şbelirirdi? Ve
ı
Pete... O daha büyüktü, nerdeyse on dört yaşndaydı aptal değ o halde neden aklı başna
ve ildi, nı ı
toplamı yordu? Neden buna bir son vermiyordu? "Kesin ş saçmalıı demek istiyordu ona (aslı ikisine
u ğ!" nda
birden), kesin artı ş saçmalıı
k u ğ!
Annesiyle babası yı bir l önce boş anmı ş ş.
lardı anneleri velayetlerini almıtıPete, Boston banliyösünden
ve
Güney Maine'e taşnmaları kı ı uzun uzun karş koymuş Bu davranı n altı Babası
ı na zm şve ı tu. ş ı nda yla
birlikte olma isteğ yatı
i ı
yordu ve bunu Annesine karş kullanmıtı zaman (yanı ş her lma-yan bir içgüdü ile en
derin ve zorlu ş inin unu ş
ekilde kullanabileceğ bu olduğ anlamı ), ama Trisha, bunun tek neden, hatta en
tı
büyük neden olmadıı biliyordu. Asınedeni Pete'in Sanford Ortaokulu'ndan nefret etmesiydi.
ğnı l
Maiden'de oldukça iyi ayarlamı iş ş lerini. Bilgisayar kulübünü kendi özel krallıı idare ediyordu;
tı ğ gibi
arkadaş vardısersemlerdi, tamam, ama grup halinde geziyorlardı kötü çocuklar onlara
ları , ve
bulaş yordu. Sanford Ortaoku-lu'nda bilgisayar kulübü bile yoktu ve yalnıbir tek arkadaşedinmiş
amı z ti,
Eddie Rayburn. Sonra ocak ayı Eddie de taşndı da bir ayrı ı kurbanı
nda ı .O ğ
lı n olmuş Yalnıkalmı
tu. z ş tı
Pete ve herkes onunla dalga geçiyordu. Daha fenasıbir sürü çocuk gülüyordu ona. Nefret ettiğbir lakabı
, i
olmuş Pete'in; BilgisayÂlemi.
tu
Babaları birlikte olmadı , Maiden'e gitmedikleri hafta sonları n çoğ
ile kları nı unda, anneleri onları gezmeye
götürürdü. Gezilere çok sadı ve Trisha'nı bütün kalbiyle
ktı n
Annelerinin buna bir son vermesini istemesine rağ men gezilerde en kötü kavgalar olurdu - bu isteğ inin
gerçekleş meyeceğ biliyordu. Quilla Andersen'e (kı k adı geri almıtı Pete'in bundan da nefret
ini zlı nı ş ve
ettiğ bahse girebilirsiniz) inançları
ine cesaret veriyordu. Bir keresinde, Maldenler'in evinde babaları yla
kalı rken, Trisha babası n, büyükbabası konuş unu duymuş "Eğ Quilla Little Big Horn' da
nı yla tuğ tu. er
olsaydı zı
, Kı lderililer kaybederdi," demiş ve Trisha Babası n, Annesi hakkı böyle sözler
ti nı nda
söylemesinden hoş lanmaması rağ na men -bu sadakatsiz olduğ kadar çocuk-çaydı bu düş
u da- üncede bir
gerçeklik payı olduğ da inkâr edemiyordu.
unu
Son altı boyunca, annesi ile Pete'in arası
ay giderek bozulurken, annesi onları Wiscasset'deki oto
müzesine, Gray' deki Shaker Köyü'ne, Kuzey Wyndham'da New England Plant A -Torium'a, Saco nehrinde
kano gezisine ve Sugarloafta kayak yapmaya götürmüş (Orada Trisha bileğ incitmiş sonradan anne
tü. ini ti,
nı ğ klarla kavga etmesine neden olan bir incinmeydi bu; boş
ve babası n çılı anma ne kadar eğ lenceliydi,
gerçekten ne eğ lence!)
Bazen eğ bir yerden gerçekten hoş rsa, Pete çenesini kapatı . Six-Gun ş
er lanı rdı ehrinin "bebekler için"
olduğ ilan etmiş ama annesi gezinin büyük bölümünü elektronik oyunlar ı olduğ odada geçirmesine
unu ti, n u
izin vermiş ve Pete eve dönerken çok mutlu olmasa bile en azı
ti ş
ndan sessiz kalmı . Öte yandan, Pete
tı
eğ annesinin seçtiğyerlerden birini beğ
er i enmezse (ş ana kadar en sevmediğ yer Plant A-Torium
u i
olmuş o gün Sanford'a dönerken iyice berbat bir haldeydi), fikirlerini paylaş
tu; makta çok cömert olurdu.
"Birinin huyuna suyuna gitmek" sözü onun karakterine
uymuyordu. Annelerininkine de uymadıı düş ğnı ünüyordu Trisha. Kendisi bunun harika bir felsefe olduğ unu
2. düş ünüyordu, ona bakan herkes babası n kı olduğ söylerdi. Bu bazen rahatsı ederdi onu, ama
nı zı unu z
çoğ unlukla hoş giderdi.
una
Trisha cumartesileri nereye gittiklerine aldı rmazdı ; giderek kötüleş kavgaları
en ğ ı
azalttı için mini golf
sahaları lunapark önerisine her defası keyifle razı
ve nda olabilirdi. Ama Anne gezilerin öğ retici olması nı
istiyordu - bu yüzden gidiliyordu Pla nt-A-Torium ve Shaker Köyü'ne. Bütün diğ problemlerinin üstüne, er
cumartesileri bilgisayar ı Sanitarium veya Riven oynamak varken, bir de gı ı kadar derslerin içine
nda rtlağna
sokulmas ı ndan nefret ediyordu Pete. Bir iki kere fikirlerini o kadar cömertçe paylaş ş ki ("Edilen söz mıtı
özetle ahmakça" idi, oldukça iyi özediyordu) Anne onu yeniden arabaya göndermiş kendisi ve Trisha geri ,
gelinceye kadar orada oturup "kendine gelmesini" söylemiş ti.
Trisha annesine ona molaya İ htiyacı olan bir yuva çocuğ gibi davranması n yanlı
u nı şolduğ unu- Pete
Massachus-setts'e otostop yaparak gitmeye karar verdiğ inden, bir gün geri geldiklerinde- arabayı boş
bulabileceklerini söylemek istedi ama tabii ki hiçbir ş söylemedi. Cumartesi gezileri zaten yanlı , ama
ey ş tı
annesi bunu asla kabul etmezdi. Gezilerin bir kı nı sonuna doğ Quilla Andersen, ağ nı yanı
smı n ru zı n ndan
İ derin çizgilerle ve sözde ağ yan baş ovan parmak uçları en az beşyaşdaha yaş görünür...
nen rı ı nı yla lı
ama yine de gezilerden asla vazgeçmezdi. Trisha bilirdi bunu. Belki de annesi Little Big Horn'da olsaydı
Kı lderililer yine kazanı
zı rlardıama ölü sayı hatı sayı ş
, sı rı lı ekilde artardı
r .
Bu haftanı gezisi eyaletin batı ndaki bir ilçeyeydi. Appalachian Yolu, New Hampshire'a giderken
n sı
çayı n
rları
ortası ndan geçiyordu. Bir gece önce mutfak masası otururken, Anne onlara bir broş
nda ürden resimler
göstermiş Kesimlerin çoğ
ti. unda mutlu yayalar, bir orman yolunun yanı yürürken veya güzel manzaralı
nda
yerlerde durup, ellerini gözlerine siper ederek ormanlarla dolu büyük vadilerin üz erinden White Dağ na ları
bakarken görülüyorlardı .
Pete masada feci ş kı şolarak oturup broş bir göz atmaktan fazlası yapmadı
ekilde sı lmı üre nı . Anne ise
onun bu gösteriş ilgisizli ğ önemsememeyi tercih ediyordu. Trisha, artı huy edindiğ gibi, son derece
li ini k i
heyecanlı görünüyordu. Bugünlerde kendisini bir TV ş şı
ovunda yarı r, ancak bir tencere seti kazanma
düş ı
üncesi karş nda neredeyse donuna edecek kadar korkar gibi görüyordu. Ya kendini nası
sı l
hissediyordu son günlerde? Kılmı ş rı şbir eyin iki parçası bîr arada tutan zamk gibi. Güçsüz zamk.
nı
şve
Quilla broş kapatmı ters çevirmiş Arka tarafı bir harita vardıMavi yı
ürü ti. nda . lankavi bir yolun üzerine
vurdu. "Bu 68. Yol" dedi. "Arabayı buraya park edeceğ bu park yerine." Mavi küçük bir kaleye vurdu.
iz,
Ş imdi bir parmağyla yı ı lankavi kı zı çizgiye vurdu. "Bu New Hampshire, Kuzey Conway'deki 68.
rmı bîr
Yolla 302'nin aras ı Yalnı altı ve oldukça iyi olduğ söyleniyor. Ş
nda. z mil u imdi... ortadaki bu küçük kı m sı
için Orta-Zor deniyor, ama tı rmanma gereçleri filan gerekecek kadar değ il."
Baş bir mavi kareye vurdu. Pete başnı
ka ı eline yaslamı şöteki tarafa bakı yordu. Elinin kenarı ağ nıyla zı n
sol tarafı çekerek küçümser bir tavıtakı yordu. Bu yısivilceleri çı
nı r nı l kmaya baş ş ve alnı taze bir
lamı tı nda
küme parlı yordu. Trisha onu çok seviyordu, ama bazen -mesela dün akş mutfak masası Anne am nda
yolları açı
nı klarken- ondan nefret
de ediyordu. Ona korkak bir tavuk olmaması söylemek istiyordu, çünkü Babaları n dediğgibi, sonuçta
nı nı i
iş buna varı yordu. Pete korktuğ için yeniyetme kuyru ğ bacakları n aras ı kı rı Malden'e geri
u unu nı na stıp
dönmek istiyordu. Annesine aldı yor, Trisha'ya da aldı yor ve eğ uzun vadede kendisi için iyi olacak
rmı rmı er
olmasa Baha'ya da aldı yordu. Pete'in tek umurunda olan açıtribünlerde birlikte yemek yiyeceğ
rmı k i
kimsenin olmaması . Pete'in en çok umurunda olan birinci zilden sonra sı fa girdiğ
ydı nı inde birinin daima,
"Hey BilgisayÂlem! N assı homo çocuk?" dîye b ağ rm ası .
n, ı ydı
"Çı ğmı park yeri bu," dedi Anne, Pete'in haritaya bakmadıı ya da bakmı
ktıı z ğnı yormuşgİ yaptıı
bî ğnı
önemsemez bir ş ekilde. "Saat üç sı nda bir araba gelecek buraya. Bizi yeniden arabamı götürecek.
raları za
İ saat sonra evde olacağz ve eğ çok yorgun değ
ki ı er ilseniz, sizleri bir sinemaya götürürüm. Nas ı l!..."
Pete dün gece bir ş söylememiş ama bu sabah, Sanford'dan geliş baş
ey ti, ten layarak söyleyeceğ çok ş i ey
vardıBunu yapmak istemiyordu, son derece aptalcaydı ca daha sonra yağ
. , ayrı mur yağ acağnı ı da
duymuş neden bütün cumartesiyi yı böcek bakı ndan en kötü zamanı ormanlarda yürüyerek
tu, lın mı nda
geçirmeleri gerektiğ Trisha'nı zehirli sarmaş a değ
ini, n ığ ş
ebileceğ (sanki umurundaymı gibi) söyledi ve
inİ
söylendi durdu. Vı vı vı . Hatta evde oturup sı
dı dı dı navları çalı
için ş ması gerektiğ söylemeye bile kalktı
ini .
Trisha'nı bildiğkadarı Pete hayatı cumartesi günleri hiç çalı
n i yla nda şmamıtı ş . Önce yanıvermedi Anne,
t
ama sonunda sinirine dokunmaya baş oğ Fı verilince hep yapard ı
ladı lan. rsat bunu. 68. Yol'daki küçük
toprak park yerine vardı k-
ları direksiyondaki ellerinin eklemleri beyazlanmı ve T risha'nı çok iyi tanı ğ o k ı cümlelerle
nda ş n dıı sa
konuş maya baş ş . Anne, Sarı
lamıtı Alarmı geride bı ş rmı Alarma geçmek üzereydi. Batı
rakmı Kı zı, Maine
ormanları altı
nda millik çok uzun bir yürüyüşolacak gibi görünüyordu.
3. Önceleri Trisha, samanlı klara, otlayan atlara ve manzaralı mezarlı ı
klara doğ bağrarak onları dikkatini
ru n
çekmeye çal ı , ama ald ı
ş tı ı
rmadı ona ve bir süre sonra kucağnda Mona (Baba, Mona'ya Moanie
lar
Balogna demekten hoş rdıarka koltukta öylece oturdu, yanı çantası
lanı ) nda onları tartı
n şmaları nı
dinliyordu, bir yandan da acaba ağ lamalı yı yoksa delirmelî miyim diye düş
mı m, ünüyordu. Ailesinin
durmadan kavga etmesi insanı delirtebilir miydi acaba? Belki de annesinin parmak uçları ş yla akakları nı
ovması ı rı ğndan değ beynini ani öfkelere karş korumak içindi.
baş ağ dıı il, ı
Onlardan kaçabilmek İ Trisha kapı nı sevdiğfantezisine açtıRed Sox ş
çin, ları en i . apkas ı çı
nı kardı ve
önündeki kalı siyah kalemle atı şimzaya baktıbu onu havaya soktu. Tom Gordon'un imzası bu.
n lmı ; ydı
Pete Mo Vaughn'u sever ve Anneleri Nomar Garciaparra'yı enirdi, ama Tom Gordon Trisha'nm ve
beğ
Babası n en sevdiğ Red Sox oyuncusuydu. Tom Gordon Red Sox'un bitiricisiydi; sekizinci veya
nı i
dokuzuncu devrede oyun bitmek üzereyken ancak Sox hâlâ galipken girerdi. Babası Gordon'a hayrandı ,
çünkü sinirlerini hiç bozmazdı "Flash'm damarları buzlu su akı
o nda yor," demekten hoş rdı lanı Larry
McFarland, Trisha da her zaman ayn ı eyi söylerdi, bazen de üç-sırda eğ (bu ona babası n bir Boston
ş fı ri nı
Globe makalesinde okuduğ bir ş u eydi) bir atı şyapmaya cesaret ettiğiçin Gordon'u sevdiğ söylerdi.
i ini
Yalnı Moanie Balogna'ya ve (bir kere) kı arkadaş
z z ı
Pepsi Robichaud'a daha fazlası söylemiş Pepsi'ye Tom Gordon'u "oldukça yakıı " bulduğ
nı ti. ş klı unu
söylemiş Mona ile tedbîri tamamen elden bı
ti. ş
rakmı, 36 numaranı yaş n ş adam olduğ
ayan en yakı klıı unu
ve eline bir kere dokunursa bayı lacağnıı söylemiş Eğ yanağndan bile olsa, onu öperse herhalde
ti. er, ı
öleceğ düş
ini ünüyordu.
Ş imdi, annesi ve kardeşön koltukta -gezi hakkı Sanford Ortaokulu hakkı
i nda, nda, dağlmıı şhayadan
hakkı nda-kavga ederlerken Trisha -Martta sezon bitmeden hemen önce- babası n ona aldıı nı ğ imzalı
şapkaya bakı ve ş yor unları ünüyordu:
düş
Sanford Parkı 'ndayı sım, radan bir günde oyun parkı ndan geçip Pepsi'nin evine doğ yürüyorum. Ve iş
ru te
bir adam sosisti sandviç arabası n yanı duruyor. Kot pantolon ve beyaz bir tiş giymişve boynunda
nı nda ört
altı bir zincir var-bana arkası
n dönük ama zincirinin güneş göz kı ğm görebiliyorum. Sonra dönüyor
te rptıı
ve ve görüyorum...oo inanam ı yorum ama gerçek, bu gerçekten o, Tom Gordon bu, neden Sanford'da
olduğ bir sı ama bu o, evet ve ah Tanrı gözleri, sahada bir iş İ adamlara bakarkenki gibi, o
u r, m aret çin
gözler ve gülümsüyor ve kayboldu ğ söylüyor, merak ediyor acaba Kuzey Berwick diye bir ş biliyor
unu ehri
muyum, oraya nası l gidebilir ve ab Tanrı ama Tanrı titriyorum, tek kelime söyleyemeyeceğ ağ mı
m, m im, zı
açacağm ama, babam ı fare osuruğ dediğkuru bir ayaklamadan baş tek kelime çı
ı n u i ka kmayacak, ama
konuş mayı deneyince yapabiliyorum, neredeyse normal çı yor sesim ve diyorum ki...
kı
Ben söylüyorum, o söylüyor, sonra ben söylüyorum ve sonra o söylüyor; karavanı ön koltuğ n undakilerin
kavgası sürüp giderken, onları nası n l konuş acakları düş
nı ünüyo-
rum, (Bazen, diye karar verdi Trisha, sessizlik hayatı en büyük nimetidir.) Annesi park yerine girdiğ
n inde o
hâlâ uzaklardaydıTrish kendi dünyası gitti derdi babası
. na . Olayları basit yapı nı içinde diş gizli
n sı n ler
olduğ unun ve yakı bunu anlayacağnı farkı olmadan, gözünü beyz-bol ş
nda ın nda apkası n vizöründeki
nı
imzaya dikmiş bakı yordu. San-ford'daydı , TR-90'da değ Kasaba parkı
il. ndaydıAppalachian Yolu'nun
,
girişinde değ Tom Gordon'la birlikteydi, 36 numara ile ve o da kendisine, Kuzey Berwick yolunun tarifine
il.
ı
karş k bir sosİ sandviç almayı
lı sli öneriyordu. Oh, ne kadar güzel.
Birinci Devre
ÇANTALARINI ve Quilla'nı hasıbitki koleksiyonu sepetini kamyonetin arkası
n r ndan çı rlarken Anne ve
karı
Pete ara verdiler; hatta Pete Trisha'ya çantası sı na yerleş
nı rtı tirmesi İ kayıları sı ş rarak yardı
çin, ş nı kı tı m
bile etti. Trisha bir an her ş k ı
eyin artı iyi olacağ gibi çı n bir düş
lgı ünceye kapı . ldı
"Çocuklar pançoları zı nımı diye sordu Anne, gökyüzüne bakarak. Orada hâlâ mavilik vardıama
nı aldı z ?" ,
batı bulutlar artı
da yordu gitgide. Yağ mur yağ acak gibiydi, ama herhalde Pete'İ ı n slanması ndan dolayı
sızlanması sağnı layacak kadar erken değ il.
"Ben aldı Anne!" diye bağrdı
m, ı Trisha.
Pete evet olarak alg ı lanabilecek bir sesle homurdandı .
"Yemekler?"
Trisha'dan olumlu, Pete'den bir tane daha homurtulu ses geldi.
"îyi, çünkü benimkini paylaş ı
mayacağm," Karavanı kilitledi, sonra onları nda bir ok olan, BATI YOLU
altı
yazan bir levhaya giden toprak yola doğ götürdü. Orada kendi-lerinkinden baş hepsinin plakas ı ehir
ru ka ş
ş ı
dı ndan olan bir düzine kadar araba vardı .
"Böcek spreyi?" diye sordu anne yürüyüşyoluna giden patikaya adı attı nda. "Trish?"
m kları
"Aldı diye öttü Trisha, emin değ ama Annesinin sı çantası bakması arkası dönüp durmadı
m!" ildi, rt na için nı .
4. Bu Pete'in yeniden baş laması sağnı lardı kesinlikle. Eğ yürümeyi sürdürürlerse Pete, kendisine ilginç
er
gelen, en azı ndan dikkatini dağtacak, bir ş görebilirdi. Bir rakun. Belki bir geyik. Bir dinozor da iyî
ı ey
olurdu. Trisha kı rdadıkı .
"Komik olan nedir?" diye sordu Anne.
"Yalnı düş
z ündü ben," diye yanıverdi Trisha ve Quü-la kaş nı
t ları çattı -"düş ündü ben" bir Larry
McFarland'izm-dİ"Çatarsa çatsı kaş m" diye düş
. n ları ündü Trisha. istediğkadar çatsı Onunlayı ve
i n. m
ihtiyar suratsıgibi söylenmiyorum, ama o hâlâ benim Babam ve onu seviyorum."
z
Trisha bunu İ ş
spatlar gibi imzalı apkası n kenarı dokundu.
nı na
"Tamam çocuklar, hadi gidelim," dedi Quilla. "Ve gözlerinizi aç ı tutun." k
"Bundan nefret ediyorum." Pete neredeyse inledi, karavandan çı kları ktı ndan beri söylediğ anlaş i ılabilir ilk
sözdü ve Trisha: "Lütfen Tanrı diye düş m" ündü, "bir ş yolla. Bir geyik veya bir dinozor veya bir UFO.
ey
Çünkü eğ yollamaz-san, yine baş
er layacaklar."
Tanr ı gidip asıorduya taze et geldiğ haber vermeleri kesin olan birkaç sivrisinek öncüsü gönderdi
geri l ini
ve yalnı NO.CONWAY İ
zca STASYONU 5.5 Ml. yazan levhayı geçerlerken Pete ve annesi ormana,
kendisine, birbirlerinden baş hiçbir ş aldı
ka eye rmayarak tam gaz kavgaya baş ş lamılardı bile. Vı vı vı .
dı dı dı
Trisha bunun garip bir anlaş tarzı ma olabileceğ düşini ündü.
Yazı oluyordu, çünkü gerçekten güzel bir sürü ş kaçıyorlardıÇamları o tatlı
k eyi rı . n reçine kokusu, meselâ.
Ve bulutları ne kadar yakı görün dükleri-buluttan çok beyazı gri duman izleri gibiydiler. Yürüyüş
n n msı
kadar sı cı ş hobim diyebilmek İ büyük olmak gerektiğ düş
kı bir eye çin ini ündü, ama bu gerçekten kötü
değ Bütün Appalachian Yo-lu'nun bu kadar bakı olup olmadıı bilmiyordu-her halde değ
ildi. mlı ğnı ildi-ama
eğ öyleyse, yapacak daha iyi bir ş olmayan insanları bütün bu binlerce mili neden yürüdüklerini
er eyi n
anlayabiliyordu. Trisha bunun ağ açları arası
n ndan geçen geniş dolambaçlı caddeyi yürümeye
bir
benzediğ düş ini ş doğ
ündü. Asfaltlanmamıtı al olarak ve hep yokuşyukarı , ama yine de kolay bir ydı
yürüyüş Hatta içinde tulumba olan küçük bir kulübe bile vardıönündeki levhada: SU İ
tü. , ÇMEK İ N Çİ
UYGUNDUK. LÜTFEN SÎZDEN SONRAKİÇİ TESTİ DOLDURUN yazı İN Yİ yordu.
Çantası bir ş e su vardı
nda iş -tepesinden sı kmalı kocaman bir tane- ama birden Trisha'nı dünyada en çok n
istediğ ş o kulübedeki tulumbadan su çekip, paslı zı
i ey, ağ ndan soğ ve taze bir yudum içmek oldu.
uk
içecek ve Dumanlı lara gitmekte olan Bilbo Baggins olduğ düş
Dağ unu leyecekti.
"Anne?" diye sordu arkalar ı ndan. "Biraz durabilir miyiz ş için." ey
"Arkadaş edinmek bir iş Peter" diyordu annesi. Dönüp Trisha'ya bakmadı
tir, , "öyle durup senin yanı na
gelsinler diye bekleyemezsin."
"Anne? Pete? Lütfen biraz durabilir miyiz ş için..." "Anlamı
ey yorsun," dedi oğ heyecanla. "Hiçbir fikrin
lan
yok. Sen ortaokuldayken her ş nası bilmiyorum, ama ş
ey ldı imdi çok farklı ."
"Pete? Anne? Anneciğ Bir tulumba var." Aslı bir tulumba vardı ru söylenişbuydu artı çünkü
im? nda ; doğ i k,
ş ve
tulumba geride kalmıtı giderek daha da geride kalı yordu.
"Bunu kabul edemem" dedi anne kesin bir sesle, çok ciddi, diye düş ündü Trisha: Pete'i delirttiğ ine
ş mamalı
aş . Sonra gücenerek: Görünmez Kı ben, buyum iş Düş
z, te. ündü. Keş evde kalsaydı
ke m.
ı
Kulağnda bir sivrisinek vı ldadı sinirlenerek ona vurdu.
zı ve
Bir çatal yola geldiler. Ana yol veya bir cadde kadar genişdeğ tabii, ama yine de idare ederdi.
il
NO.CONWAY 5.2 yazan bir levhanı iş n aret ettiğyol sola gidiyordu. Öteki yolda, daha dar ve yer yer
i
bitkilerle örtülü olanda KEZAR NOTCH 10 yazı yordu.
"Sanım tuvalete gitmem gerek," dedi Görünmez Kı ve tabii ikisi de aldı
rı z rmadıyan yana âş
; ı gibi
klar
doğ ruca yürüyerek ve birbirlerinin yüzüne âş ı gibi bakarak ve en kötü düş
klar manlar gibi tartı şarak, Kuzey
ş
Conway' e giden yola karı lar. Evde kalmalı k diye düş
tı ydı ündü Trisha. Bunu evde yapabilirlerdi ve ben de
bir kitap okurdum. Hobbİ yeniden okurdum, belki de-ormanlarda yürümekten hoş
t'i lananlarla ilgili bir öykü.
"Napalı ben çiş
m, yapıyorum," dedi asısuratla ve KEZAR NOTCH yazan yoldan ileri doğ yürüdü.
k ru
Burada bir sürü çam ağ vardıtevazu İ anayoldan geride duruyorlardımavi-siyah dalları birbirlerine
acı ; le , nı
uzatarak. Ve tabii ki çalıklar da vardı üm düğ
lı -düğ ı
ümdüler, Zehirli sarmaşk, zehirli meş veya zehirli e
sumağ iş ı aret eden parlak yapraklar var mı diye baktı , yoktu... ş ükürler olsun Tanrı verdiğufak nimetler
ya i
için. Annesi iki yd önce, hayat daha basit ve daha tatlı yken, ona bu bitkilerin resimlerini göstermiş bunları ,
ayı etmeyi öğ
rt retmiş O günlerde Trisha annesiyle sı sıormanda yürüyüş giderdi. (Pete'in Plant
ti. k k e
A-Torium gezisinden ş ikâyetleri annelerinin oraya gitmeyi istemesİ n-dendi. Bundaki açıgerçeklik, bütün
k
gün bu konuda söylenirken ne kadar bencil olduğ konusunda kör ediyordu onu.)
u
Yürüyüş lerinin birinde Anne, ona kı n ormanda nası
zları l tuvalete gittiklerini de öğ retmiş "En önemli
ti.
ş ey-bel-kı tek önemli ş
de ey-bunu bir zehirli sarmaşk kümesinde yapmamaktı Ş
ı r. imdi bak. Beni izle ve
yaptıı gibi yap."
ğm
5. Trisha iki tarafa da baktı , kimseyi görmedi ve yoldan ayr ı lmaya karar verdi. Kezar Notch'a giden yol
kullanı yor gibiydi-ana yolun geniş i yanı dar bir ara sokaktı
lmı liğ nda -ama yine de tam ortası çömelmek
na
istemedi. Bîçimsiz geldi ona bu.
Kuzey Conway çatalı yönüne doğ yoldan ayrı , hâlâ annesiyle Pete'in tartı
ru ldı ş maları duyabiliyordu.
nı
Daha sonra, tamamen kaybolup da, ormanda ölebileceğ dü-ş im ünmemeye çalıtıı rada, net olarak
ş ğ sı
duyduğ son cümleyi hatı
u rlayacaktı ; kardeş incinmiş öfkeli sesiyle: Sizlerin yaptıı
inin , ğ hatayı neden biz
ödemek zorundayıbilmiyorum! z
Ş yerine kot pantolon giymiş
ort olması rağna men bir çalı demetinin üstünden dikkatle geçerek onun
sesine doğ beş adı attı
ru -altı m . Durakladı , geriye bakt ı Kezar Notch yolunu hâlâ görebildiğ fark
ve ini
etti...demek oradan gelen herkes onu, s ı nda yarı rtı dolu bir sı çantası başnda bir Red Sox ş
rt ve ı apkası yla
çömelmiş çişyaparken görebilirdi. Pep-si'nin dediğgibi çı kı utancı(Quilla Andersen bir defası
i plak ç . nda
Penelope Robichaud'un resminin sözlükte kaba kelimesinin yanı olması nda gerektiğ söylemiş
ini ti.)
Trisha lastik pabuçları geçen yın ölü yaprakları
yla lı ndan bir halı biraz kayarak, hafif bir yokuş aş ı
da tan ağ
indi, aş ı ağ vardıı artıKezar Notch yolunu göremiyordu. Güzel, Diğ yönden, tam ormanı içinden,
ğnda k er n
bir erkeğ sesi ve bir kı n kahkahası duydu, seslerinden anlaşldıı göre anayoldan yürüyenler
in zı nı ı ğna
uzakta değ illerdi. Trisha kot pantolonunun düğ mesini açarken, annesi ve kardeş ah-o-çok-ilginç
inin
tartı ş maları kesip, onun ne yaptıı görmek için arkaları bakar ve onun yerine bir adamla bir kı
nı ğnı na z
görürlerse, belki de endiş edebileceklerini düş
e ündü.
iyi! Birkaç dakika düş ünecek baş bir ş olur onlar için. Kendilerinden baş bir ş
ka ey ka ey.
Marifet, demiş annesi iki yıönce ormanda geçirdikleri günlerin birinde, dıarda yapmak değ -bunu
ti l ş il
oğ lanlar kadar kı da becerir- elbiselerini sılsı
zlar rı klam etmeden
yapmaktı r.
Trisha uygun bir çam dalı tutundu, dizlerini büktü, sonra boş kalan eliyle bacakları n arası uzandı
na ta nı na ,
pantolon ve iç çamaş nı doğ ve ateşhattı n dı na çekti. Bir an hiçbir ş olmadı
ı öne
rı ru nı ş ı ey -tipik değ miydi
il
ın
bu- ve Trish içini çekti. Sol kulağnı çevresinde bir sivrisinek kana susamı şhalde vı ldadı ona vurmak
zı ve
için boş olan eli yoktu.
ta
Komikti ve gülmeye baş , işbitince silinmek için bir ş arayarak kararsı çevresine baktı
ladı i ey zca ve
-babası n tabiriyle- ş nı
nı ansı zorlarnamaya karar verdi. Poposunu ş öyle bir salladı (sanki bir iş yararmı
e ş
gibi) ve pantolonunu çekti. Sivrisinek yine yüzünün yanı vı ldayı sertçe vurdu ona ve mutlu bir
nda zı nca,
halde avucunun içindeki kan lekesine baktı"Silahsı m sanmıtı dostum, değ mi?" dedi.
. zı ş n, il
Trisha yokuş doğ döndü, sonra hayatı n en kötü fikri geldi aklı Bu fikir Kezar Notch yoluna geri
a ru nı na.
gitmektense ileri gitmekti. Yollar bir Y ş ı
eklinde çatallaşyordu; yalnı aralı zca ktan geçecek ve anayola,
ulaş acaktı ı
yeniden. Çocuk oyuncağ. Kaybolmak olası ildi, çünkü öteki yürüyenlerin seslerini net bir
değ
ş ekilde duyabiliyordu. Kaybolma ş ansı yoktu gerçekten.
hiç
ikinci Devre
TRISHA'nı ihtiyaç molası
n verdiğçukurun batı
i kenarıaş ındiğ kenardan oldukça dikti. Birkaç ağ n
, ağ İ i acı
yardı yla tı
mı rmanı tepeye çı ve daha düz arazide seslerin geldiğ tarafa yöneldi. Çok fazla çalık vardı
p ktı i lı ,
dikenli, iç İ geçmiş ları çevresinden dolaş . Ancak gözlerini anayoldan hiç ayı yordu, Bu ş
çe çalı n tı rmı ekilde
on dakika kadar yürüdü, sonra durdu. Gö ğ süyle midesi arası ndaki, vücudun bütün tellerinin düğ ümlenmiş
gibi olduğ o duyarlı
u noktada, huzursuzluğ ilk çı nmaları duydu hafifçe. Ş
un rpı nı imdiye kadar Appalachian
Yolu'nun Kuzey Conway koluna gelmişolması gerekmiyor muydu? Öyle olması gerekiyordu; Kezar Notch
kolunda çok yürümemiş herhalde elli adı
ti, ş
mdan fazla değ (kesinlikle altmı en fazla yetmiş çok
ildi , ten
değ o halde Y'nin birbirinden ayrı iki kolunun arası
ildi) lan ndaki açı k çok büyük olamazdı il mi?
klı değ
Anayoldaki sesleri duymaya çalıtı ş , ama orman artı sessizdi. Aslı bu doğ değ Eski büyük
k nda, ru ildi.
batı -kasaba çamları n arası nı ndan rüzgârı uğ n ultusunu duyabiliyordu, bir alakarganı gaklaması ve kof n nı
bir ağ açta kahvaltı nı sı arayan bir ağ açkakanı uzaktan gelen gagalama seslerini
n
duyabiliyordu, yeni gelen iki sivrisineğ duyabiliyordu (ş
i ın
imdi iki kulağnı da çevresinde vı ldı zı yorlardıama )
hiç insan sesi yoktu. Sanki bu kocaman ormanda yalnı o vardı zca . Çok tuhaftıki vücudunun o duyarlı
r
noktası ndaki kelebek yine kı rdadı defa biraz daha güçlü olarak.
pı . Bu
Yola ç ı kmak, yolun vereceğrahatlıa kavuş
i ğ mak için Trisha yeniden ileriye doğ ve daha hı yürümeye
ru zlı
baş . Devrilmişbüyük bir ağ n yanı geldi, üstünden geçemeyeceğkadar yüksek olduğ
ladı acı na i undan,
altı ndan sürünmeye karar verdi. Yapı lacak en akı ca şllı eyin çevresinden dolaş mak olduğ unu biliyordu,
ama ya nerede olduğ unu ş ırsa ne olacaktı
aşrı ?
Ş ı n bile, dedi kafası bir ses-soğ ürkütücü bir ses.
aşrdı nda uk,
"Kes sesini, ş ı aş rmadı kes sesini," diye fı ldadı ve dizlerinin üstüne çöktü. Küfle kaplı ağ n
m, sı ona kof acı
bir yerinde bir boş vardı Trisha kı larak girdi oraya. Orayı
luk ve vrı kaplayan yapraklar ı slaktı, ama o bunu
6. fark ettiğ inde gömleğ önü zaten sılsı
inin rı klamdı bunun önemli olmadıı karar verdi. Biraz daha
ve ğna
kı larak ilerledi ve çantası acı gövdesine çarp ti-güm.
vrı ağ n
"Patla lanet olası diye fı ldadı
!" sı (patla lanet olası Pepsi ve kendisinin bu aralar en sevdiğküfürdü i
-nedense o kadar İ ngiliz sayfiye evi dili gibiydi ki- ve geri çekildi. Dizlerinin üstünde doğ ruldu, yapıan ş
yaprakları gömleğ inden silkeledi ve bunu yaparken parmakları n titrediğ f ar ketti.
nı ini
"Korkmuyorum," dedi, özellikle yüksek sesle, çünkü fı ltı sesi korkutuyordu onu biraz. "Hiç korkmadı
sı lı m.
Yol tam ş urada. Beşdakika sonra çı ş onları kmı, yakalamak için koş ı
uyor olacağm." Çantası sı ndan nı rtı
indirip önünde itekleyerek ağ n altı acı ndan sürünmeye baş . ladı
Yarı yola geldiğ inde altı bir ş kı ldadı
nda ey mı . Yere baktı yaprakları arası sürünen ş man kara bir
ve n nda iş
yı gördü. Bir an için beynindeki bütün düş
lan ünceler, sessiz beyaz bir iğ renme ve korku patlaması nda
kayboldular. Vücudu buz kesti ve boğ tı azı kandı lan kelimesini düş
. Yı ü-nemiyordu bile, ancak sı elinin cak
nda uk z ş nı ğk
altı onun soğ nabıatıları hissediyordu, Trisha çılıattı ayağ kalkmaya çalı , ama ve a ş
tı
çevresinin hâlâ engellerle dolu olduğ unu unutmuş Kalı bir ağ dalı
tu. n aç küçücük sı nı tam ortası battı
rtı n na .
Canı ş
yanmı . Yeniden karnı n üstüne düş ve olabildiğ
tı nı tü ince hı ve kendisi de sanki bîr yı
zlı lanmı şgibi
sürünerek ağ n altı
acı ndan çı . ktı
Pİ ş gitmiş ama korkusu duruyordu. Elinin tam altı
s ey ti, ndaydıyaprakları altı saklanmı ve elinin tam
, n na ş
altı Belli ki sokan cinsten değ Tanrı ş
nda. ildi, ya ükür. Ama ya baş kaları varsa? Ya zehirliyseler? Ya
da
orman onlarla doluysa? Ve tabii ki öyleydi, orman hoş gitmeyen bir sürü ş a eyle doluydu, korkulan ve
içgüdüyle nefret edilen, İ nsanı uursuz bir panikle dolduran her ş
ş eyle. Neden razı olmuş sanki gelmeye?
tu
Neden yalnırazız ş
olmakla kalmamı, bir de keyifle razı olmuş tu?
Çantası n kayıı bir eline dolayı bacağna vurarak, devrilmişağ
nı şnı p ı aca ve devrilmemişolanları n
araları ndaki yapraklı yerlere ş ş
üpheli bakılar attı lanı, yı göreceğ inden korkarak, aslı bir korku filmindeki
nda
yılanlar gibi bir alay yı görmekten korkarak hı ilerledi. Katil yı
lan zla lanları istilasıbaş
n , rolde Patricia
McFarland, ormanda kaybolan bir kı n ilginç hikâyesi. Trisha, "Hayıben..." diyecekti ki omzunun
zı r
üstünden geriye baktıı ğndan, çamurlu topraktan çı şsivri bir taş takı
ıkmı a larak sendeledi, boş olan ta
kolunu dengesini bulmak için boş bir gayretle salladı sonra yana doğ sert bir ş
una ve ru ekilde düş Bu, tü.
belinde ağ n dalı n battıı
acı nı ğ yerden bîr ağ dalgası n yükselmesine neden oldu.
rı nı
Nemli, ama devrik ağ n altı acı ndaki boş luktakiler gibi vı k vı k olmayan yapraklar ı üstünde öylece
cı cı n
kalakaldıHı nefes alı
. zla yordu, alnı n tam ortası
nı zonklamaya baş ş . Aniden kederle fark etti ki doğ
lamı tı ru
yöne gidip gitmediğ bilmiyordu artı Omzunun üzerinden geriye baktıgitmiyor olabilirdi de.
ini k. ,
Yemden ağ git o halde. Devrilmişağ
aca aca. Altı ndan çı ğn yerde dur ve dümdüz ileri bak, iş bu senin
ktıı te
gitmek istediğ yön, ana yolun yönü.
in
Ama acaba öyle miydi? Eğ öyleyse, neden .anayola gelmemiş hâlâ?
er ti
Gözlerinin kenarları yaş belirdi. Hı geri aldı
nda lar rsla onları gözlerini kı rparak. Eğ ağ er lamaya baş larsa,
kendi kendine korkmadıı söyleyemeyecekti. Eğ ağ
ğnı er lamaya baş larsa her ş olabilirdi.
ey
Yosun kaplı , devrilmişağ aca doğ yavaş yürümeye baş yeniden, birkaç saniye için bile olsa yanlı
ru ça ladı ş
yöne gitmiş olmak, yı (zehirli ya da değ iğ
lanı il reniyordu onlardan) görmüşolduğ yere geri dönmek hiç u
hoş gitmiyordu. Üstelik yı tekrar göreceğ çok iyi biliyordu. Yı gördüğ (ve Tanrı hissettiğ
una lanı ini lanı ü m, i)
yerdeki yapraklar ı arası koyu bir leke çarptı
n nda gözüne. Boylu boyunca uzanan bir kı n izi vardı zı toprağn ı
üstünde. Suyla dolmaya baş ş bile. Ona bakarak elini ümitsizlikle gömleğ önüne sürdü yeniden -
lamıtı inin
nemli ve çamurluydu. Bir ağ n altı süründügünden dolayı
acı nda gömleğ nemli ve çamurlu olmas ı u
inin ş
ana kadar olan en korkulacak ş eydi. Planda bir değ iklik olduğ gösteriyordu... ve yeni plan kof
iş unu
ağ açları altı
n ndaki boş luklarda sürünmeyi içeriyorsa, bu iyi bir değ iklik değ iş ildi.
Neden yoldan ayrı ş bir kere? Neden yolu gözden kaybetmiş Yalnı çişyapmak için mi? O kadar
lmı tı ti? zca
fazla gerekmediğhalde çişyapmak için mi? Eğ öyleyse, deli olmalı . Ve sonra da meçhul ormanı
i er ydı n
içinde güvenli bîr ş ekilde yolunu bulabileceğ zannettiren (aklı ş
ini na imdi gelen cümle buydu) deliliğ i
tutmuş Aslı bir ş öğ
tu. nda ey renmişoldu bugün: Yoldan ayrı lmaması gerektiğ Yapıini. lması gerekenler ya
da bunları ne kadar kötü yapı ğ, katlanmak zorunda kaldıı dı lar önemli değ en İ yoldan
n ldıı ğ vı vidı ildi, yisi
ayrı lmamaktıYoldan ayrı
. lmadıı zaman Red Sox gömleğ temiz ve kuru kalı
ğn in yordu. Yolda göğ ve sün
miden aras ı ndaki boş lukta kelebekler kı rdamı
pı yordu. Yolda güvendeydin.
Güvende.
Trisha eliyle sı nı rtı yokladı gömleğve inde bir yı k bulunduğ hissetti.. Ağ n bir dalı
rtı unu acı delmiş onuti
demek. Öyle olmadıı umuyordu. Ve elini geri çektiğ
ğnı inde parmakları n ucuna kan bulaş ş . Trisha iç
nı mı tı
çekmeyle hı rma arası ses çı
çkı bir kardı parmakları pantolonuna sildi.
ve nı
"Sakin ol, en azı ndan paslı çivi değ
bir ildi," dedi. "Tanrı ş 'ya ükret." Bu, annesinin sözlerinden biriydi ve
yararı olmadı . Trisha, hayatı hiç bu kadar lanetli hissetmemiş kendisini.
nda ti
7. Ağ boydan boya baktı
aca , hatta lastik ayakkabı ayakları lı ndan birini yaprakları arası dolaş rdı
n nda tı , ama
yı dan eser yoktu. Sokan cinsten değ herhalde, ama ne olursa olsun çok korkunç yaratı
lan ildi klardı r
yı lanlar. Bacakları ş
yoktur ve sürünürler, pis dillerini içeri dı sokup çı rlar. Düş
arı karı ünmeye bile
dayanamı yordu, ş imdi bile avucunun altı nası soğ bir kas gibi zonkluyordu.
nda l da uk
Neden çizme giymedim sanki diye düş ündü Trisha, bi-leksiz Reebok'ları bakarak. Neden burada bir çift
na
lanet olası lastik ayakkabı m? Yanış doğ olarak, çünkü lastik ayakkabı yolda yürümek için
ylayı t u al lar
uygundur... ve plana göre de yolda kal ı nacaktı .
Trisha bir an için gözlerini kapattı"Yine de iyiyim" dedi. "Bütün yapmam gereken aklı baş alı
. mı ı ma p
delirme-mek. Nası l olsa bir iki dakika içinde insan sesleri duyacağm." ı
Bu defa kendi sesî onu biraz daha inandı ve kendisini daha iyi hissetti. Geri döndü, ayakları yatmı
rdı nı ş
olduğ kara lekenin üstüne iki yana koydu ve poposunu ağ n yosunlu gövdesine yasladı te. Doğ
u acı , iş ru
ilerde. Anayol. Öyle olmalı .
Belki de. Ama belki burada beklesem daha iyi olur. Ses duymak için beklesem. Doğ yöne gittiğ ru imden
emin olmak için.
Ama beklemeye dayanamı yordu. Yeniden yola çı kmak ve yapabildiğ kadar çabuk bu on (belki de artı on
i k
beşolmuş korkunç dakikayı
tu) arkada bı rakmak istiyordu. Onun için çantası yeniden omuzları astı
nı na -bu
defa askı düzeltmek için kı n, dalgı ama aslı iyi olan bir erkek kardeşyoktu-ve yola koyuldu.
ları zgı n, nda
Ormanda uçan minik böcekler, tatarc ı onu bulmuş klar lardı k ve gözlerinin önünde o kadar çok
artı
dolaş ı
yorlardı görüşki alanı siyah noktalarla bulanı yordu sanki. Onları eliyle kovaladı ama vurmadı .
Sivrisineklere vur ama küçük böcekleri elinde kovalamak daha iyidir, demiş Annesi...belki de Trisha'ya ti
kı n ormanda nasıçişyaptıı Öğ
zları l ğnı rettiğgündü bu, Quilla Andersen (o zamanlar daha hâlâ
i
McFarland'dıvurmanı o küçük böcekleri sanki daha çok çektiğ
) n ini.., ve tabii vuranı da kendi
n
rahats ı ğnı daha çok farkı varması sağ ğnı
zlıı n na nı ladıı söylemiş Ormandaki böcekler söz konusu
ti.
olduğ unda, bir at gibi düş ünmek en iyisi, demiş Trisha'nm annesi. Onları
ti ı
kovalayacağn bir kuyruğ un
olduğ düşunu ün.
Devrilmişağ n yanı durup böcekleri vurmadan kovalarken Trisha gözlerini kı
acı nda rk-elli metre ötedeki bir
çam ağ na dikmiş Kı
acı ti... rk-elli metre kadar kuzeyde, eğ hâlâ pusulayı aşrmadı Ona doğ yürüdü
er ş ı ysa. ru
ve elini ağ n sakı gövdesine dayadı sonra devrilmişağ doğ baktı
acı zlı ktan aca ru . Düz bir çizgi mi? Öyle
sanı yordu.
Cesaretlenerek bu sefer de parlak kı zı rmı meyveleri olan bir çalı kümesine dikti gözünü. Doğ a
yürüyüş lerinin birinde annesi göstermiş bunları Trisha onları öldürücü zehir oldukları
ti ve n nı
söylediğ inde-Pepsi Robichaud öyle de-miş ti-annesî gülmüşve "Meş Pepsi her ş bilmiyormuş
hur eyi
demek. Rahatladı ş m imdi doğ rusu. Bunlar böğ ürtlendir, Trish" demiş Hiç zehirli değ
ti. ildirler. Teaberry
sakı gibidir tatlarıo pembe paketli olanlardan. Annesi bir avuç dolusu böğ
zı , ürtleni ağ na atmı
zı şve
boğ ulup kı vranarak yere düş meyince, Trisha da birkaçı denemiş Ona çiklet gibi gelmiş tadarıhani
nı ti. ti ,
ağ nı ncalandı o yeş gibi.
zı karı ran iller
Çalı doğ yürüdü, keyfi yerine gelsin dîye o böğ
lara ru ürtlenlerden birkaç tane toplamayı ündü, ama düş
yapmadıAç değ ve bu kadar neş
. ildi esiz olabileceğaklı n ucundan bile geçmemiş Aç değ mumlu
i nı ti. ildi,
yeş yaprakları (onlar da yenebilir demiş Quilla, ama Trisha hiç denememiş ne de olsa bir dağsı
il n ti, ti çanı
değ baharlı
ildi) kokusunu içine çekti, sonra dönüp yeniden çam ağ na baktı acı . Hâlâ düz bir çizgide
yolculuk ettiğ anladı üçüncü bir iş
ini ve aret seçti bu defa, eski siyah-beyaz filmlerdeki ş apkalara benzeyen
çatlak bir kaya. Sonra bir huşkümesiyle karşlaş ve huş ı tı lardan yavaş bir yokuş ortası
ça un ndaki süslü bir
eğ reltiotu yuvası yürüdü.na
Bütün iş aretleri göz önünde tutmaya o kadar dikkatini vermiş ki (artıbaş çevirip geriye doğ bakmak
ti k ı
nı ru
yok, tatlı eğm) reltiotları n yanma geldiğ farkı bile varmamıtıİ
nı inin na ş. ş aretten iş arete gitmek çok iyiydi ve
düz bir çizgide kaldıı düş ğnı ündü... Peki ya yanlı şyönde düz bir çizgide ise? Belki biraz yanlı şyönde
olabilirdi ama, yanlı gitmiş ş olmalı . Eğ yanlı yön olmasaydış
ydı er ş , imdiye kadar yola ç ı ş kmı olmas ı
gerekiyordu. Ş imdiye kadar yürüdüğ ü...
"Aman," dedi ve sesinde hoş gitmeyen garip bir tı
una kanma vardı , "bir mil olmalıEn az bir mil."
.
ş
Bütün çevresini böcekler sarmı . Gözlerinin önünde tatarcı ve diğ küçük böcekler, kulakları n
tı klar er nı
çevresinde helikopterler gibi dolaş o delirten vı ltı çı
an, zı yı karan nefret-lik sivrisinekler. Birine vurdu, ama
ı çı
kendi kulağnı nlatarak kaçı . Ama yine de vurmamak için kendini tutmak zorundaydıEğ bunu
rdı . er
yapmaya baş larsa, eski bir çizgi filmdeki gibi durmadan kendini tokatlayacaktı .
Çantası yere bı , çömeldi, tokaları açtı
nı raktı nı , kapağnı ı kaldı , iş mavi plastik pançosu ve içinde
rdı te
kendine hazı ğ yemeğ bulunduğ kesekâğdı
rladıı in u ı buradaydıGameboy ve biraz güneşyağ: güneş
; ı
tamamen battıı yukarı mavinin son kıntı da dolmaya baş ğ için ona gereksinmesi
ğ ve daki rı ları ladıı
8. olmayacaktı ş esi ve bir ş e Surge ve Twinkieleri ve bir torba patates cipsi de vard ı
; su iş iş . Ama, böcek
spreyi yoktu. Bunu bilmiyor muydu zaten? Onun için Trisha onun yerine güneşlosyonu sürdü -en azı ndan
tatarcı uzak tutardısonra her ş yeniden çantası doldurdu. Twinkilere bakmak için durdu bir an,
kları - eyi na
sonra o paketi de ötekilerle birlikte çantaya tı . Aslı çok severdi onları er onlardan uzak durmayı
ktı nda -eğ
Öğ renmezse, Pete'in yaş gelince yüzü her halde kocaman bir sivilce olacaktı
ma -ama ş imdilik tamamen
tok hissediyordu kendini.
ca ı
Ayrı ada Pete'in yaşna gelemeyebilirsin, dedi o huzursuz eden ses içerden. Nası l olur da insanı içinde
n
bu kadar soğ ve ürkütücü bir ses olabilirdi? Amacı nası
uk na l ihanet ederdi böyle? Asla bu ormandan
çı kamayabilirsin.
"Kes sesini, kes sesini, kes sesini," diye söylendi fı ltı ve çantanı kapağnı
sı yla n ı titreyen parmaklarla
kapattıİi bitince tam ayağ kalkacakken... durdu, bir dizi eğ
. ş a reltiotu-nun yanı ndaki yumuş toprakta,
ak
baş yukarı annesinden uzak ilk seferine çı şkaraca yavrusu gibi havayı
ı da, kmı kok-ladıAncak Trisha
.
koklamı yordu; dinliyor, bütün dikkatiyle o duyguya odaklanı yordu.
Rüzgârı hafif nefesiyle hıı
n ş rdayan dallar. İ nleyen sivrisinekler (berbat, pis ş eyler). Ağ açkakan. Uzakta bir
karganı gaklaması
n . Sessizlik ve iş itebilmenin en uzak noktası bir uçağn uğ
nda ı ultusu.
Yoldan gelen hiçbir ses yok. Tek bir ses bile yok. Sanki Kuzey Conway'e giden yol iptal edilmiş gibi. Ve
ı
uçağn motorunun sesi bütünüyle yok olurken Trisha gerçeğkabullendi. i
Midesi ve bacakları ı mı gibi ayağ kalktıBaşnıkurş bir ağrlıa bağ
ağrlaş ş a . ı, un ığ lanmı şgazla dolu bir balon
gibi hafif ve garip hissediyordu. Aniden yaln ı k içinde boğ
zlı uldu, dostları ndan uzaklaş rı şbir yaratı gibi
tılmı k
olmanı parlak ama can sı cı
n kı duygusu nefesini kesiyordu. Nası l olduysa bağ ndan kurtulmuş oyun
ları ,
nı ş ı
sahası n dı na, bildiğ kuralları artı kullanı
i n k lmadıı yere çı ş .
ğ bir kmı tı
ı .
"Hey!" diye bağrdı"Hey! Sesimi duyan var mı Duyuyor musunuz beni? Hey!" Bir yanıgelmesi için dua
? t
ederek durakladıama hiçbir yanı
, t gelmedi, onun için sonunda en kötü kelimeleri bağrmaya baş : ı ladı
"imdat, kayboldum! İ mdat, kayboldum!" Gözyaş akmaya baş ş artı ve damlacı n akması
ları lamı tı k kları na
engel olamı durum sanki kont-rolündeymiş
yor, gibi kandı yordu kendini. Sesi titredi, küçük bir çocuğ
ramı un
titrek sesine benzedi ve sonra arabas ı unutulmuşbir bebeğ çılıı
nda in ğ ğ oldu ve bu ses, ormanda ağ layan,
ğk ğ ğ
çılıçılıa yardı isteyen, kaybolduğ için yardı isteyen tek insan sesi, bu korkunç sabahta olanları
m u m n
hepsinden daha fazla korkuttu onu.
Üçüncü Devre
ON BEŞdakika kadar, eğ otları n yanı hiç kı ldamadan durup, bazen elini ağ na koyarak sesini
relti nı nda mı zı
yol bulunduğ unu sandıı ğ tarafa doğ yöneltip bağrdıSon bir çılı attı
ru ı . ğk -kelimeleri olmayan, kı nlı ve zgı k
korkuyla karııbir kuş
şk ötüş o kadar çok yükseltmiş ki sesini, boğ acı , sonra çantası n yanı
ü- ti azı dı nı na
oturdu, yüzünü ellerinin arası aldı ağ . Belki beşdakika kadar ağ (tam olarak söylemek
na ve ladı ladı
olanaksı , saati evde yata ğnı yanı
zdı ın ndaki masanı üstünde kalmıtı
n ş , Büyük Trisha'dan akıca bir llı
davranı daha) ve a ğ
ş lamayı kestiğ zaman biraz daha iyi hissetti kendini... böcekler dıı Böcekler her
i ş nda.
yerdeydi, kanı içmek ve terini yudumlamak için sürünüp inliyorlardı
nı . Böcekler delirtiyordu onu. Trisha,
Red Sox ş apkası böceklere doğ havada sallayarak, onlara vurmamak gerektiğ kendisine hatı p,
nı ru ini rlatı
ı,
vuracağnıhem de olaylar değ mezse hemen vuracağnı
iş ı bilerek ayağ kalktıa . Kendisini tutamayacaktı .
Yürümeli mi, yoksa olduğ yerde durmalı ydı Hangisinin daha doğ olacağnı
u mı ? ru ı bilmiyordu; artı k
mantı düş
klı ünemez hale geldiğiçin çok fazla korkuyordu. Ayakları
i onun adı karar verdi ve Trisha,
na
çevresine korkuyla bakarak, ş mişgözlerini koluyla silerek, yeniden harekete geçti. Kolunu ikinci kez
iş
yüzüne götürdüğ ünde üstünde bir düzine sivrisinek gördü ve üçünü vurarak öldürdü. İ tanesi patlayacak ki
kadar ş miş Kendi kanı görmek normal olarak rahatsıetmezdi onu, ama bu defa bacakları n gücü
iş ti. nı z nı
kesildi ve bir çam ağ açları dolu bir alanda iğ yapraklı ya oturdu ve biraz daha ağ . Baş ağ yor
yla ne halı ladı ı rı
ve midesi bulamyordu. Ama daha biraz önce arabadaydı diye tekrar tekrar düş
m, ündü. Arabada, arabanı n
arka koltuğ unda, onları birbirlerine sataş
n maları dinliyordum. Sonra kardeş ağ
m inin açları araların ndan
süzülen kı n sesini düş
zgı ündü: Sizin yaptıı z hataları
ğnı neden bizim ödememiz gerektiğ bilmiyorum! ini
n ı
Bunları Pete'den duyacağ son sözler olabileceğaklı geldi birden ve bu düş
i na ünce sarstı onu, tı pkı
gölgelerin arası ndaki canavara benzer bir görüntünün sarstıı ğ gibi. Bu kez gözyaş daha çabuk kurudu
ları
ve artıo kadar çok ağ yordu. Yeniden (neredeyse farkı varmadan ş
k lamı na apkası sallayarak) ayağ
nı a
kalkt ıı biraz daha sakindi. Annesi ve Pete, ş
ğnda imdiye kadar onun kaybolmuş olduğ anlamı
unu ş r.
lardı
Annenin İ aklı gelen Trisha'nı tartı
lk na n şmalara sinirlenip arabaya geri döndü ğ olacaktıOna ü .
seslenecekler, sonra geriye dönüp yolda rastlad ı insanlara Red Sox ş
kları apkası giyen bir kı görüp
z
ı
görmediklerini soracaklar (Dokuz yaşnda ama daha büyük gösterir dediğ duyar gibiydi annesinin.) ve
ini
park yerine gidip arabada olmad ıı görünce, ciddi olarak endiş
ğnı elenmeye baş layacaklardı . Annesi
korkacaktıOnun korkması Trisha'yı
. fikri kendini suçlu hissettiğ kadar korkuttu da. Ortalı karı
i k şacaktı ,