1. 3G 4G 5G 8G
2001 yılından bu yana Japonya’da kullanılan 3G teknolojisi nihayet Türkiye’de
de hizmete giriyor. Halen 80’den fazla ülkede yaygın olarak kullanılan bu
teknoloji; GPRS’ten sonraki adımı temsil ediyor. Daimi ve hızlı internet
bağlantısı ile cep telefonları üzerinden ses, video, görüntü, tv yayını gibi zengin
medya paylaşımları 3G’nin getireceği yeniliklerden.
3G’nin olanakları arasında anlaması anlatması en kolayı görüntülü konuşma,
ama elbet sadece bu değil. Hızlı veri aktarımı sayesinde GPRS ya da EDGE ile
indirmeye cesaret edemediğimiz her türlü dosya, mp3, video kolaylıkla
cebimizde olacak. Katma değerli servisler artarken, cep telefonu üzerinden
oynanan oyunlara da nihayet renk gelecek.
İşin bir de güvenlik ve ticaret boyutu var. Evinize koyacağınız bir kamera ile gün
boyu dilediğiniz zaman cep telefonundan evinizdeki canlı görüntüye
ulaşabileceksiniz. Kredi kartı yerine telefon üzerinden ödemeler artacak. En
şahanesi ise 3G şebeke olan her yerde internet de olacak. 3G adı üstünde bir
sonraki nesil teknolojiyi simgeliyor. Bu formatta giderse 8G falan gibi bir
altyapıda, sadece bir cep telefonu ile ameliyat yapabileceğiz, hiç bir şeye ihtiyaç
duymadan bir adaya düşebileceğiz, vücut sıcaklığımızdan metabolizma
değerlerini alan telefonumuz sayesinde hasta olduğumuzu henüz farketmeden
doktor ayağımıza gelecek.
Bu kadar kapsamlı işler görebilecek küçük bir aygıtın, şimdikinden daha da fazla
hayatımızı yöneteceği ve vazgeçilmez olacağı kesin. Yine de hala vücut
uzantımız haline gelmemiş olması bende hayalkırıklığı yaratırdı. Yıl 2065 ve ben
hala cep telefonumu evde unuttum diye endişeleniyorsam singularity hak
getire, ne oldu bizim 8G? Herhalde yakın bir zamanda cep telefonu benzeri bir
yapıyı parmağımızın ucuna ya da kulağımızın altına basit bir inplantasyon ile
taktırmamız mümkün olacak. Umuyorum ki böylece cep telefonu üzerinden
statü gösterisi yapmak ve modellerin estetik karşılaştırmasına takılmak da
tarihe karışacak.
Böyle düşünmeye başladığımızda verinin hızlı aktarılmaya başlamasının ne
kadar önemli bir toplumsal değişim sağlayacağını tahmin edebiliyoruz.
Radyodan televizyona geçiş gibi, belki ondan daha büyük bir gelişme. Dolayısı
2. ile estetik, sanat, üretim biçimleri ve her türlü iş yapma şeklini de değiştireceği,
uzmanlık ve bilgi odaklarında köklü sarsılmalar yaratacağı da açık.
Bu arada bu kadar yoğun kullanımlar neticesinde cep telefonları üzerindeki
virüs tehdidi ve güvenlik açıkları da gelecek yılların başağrılarından birisi. MSN
hesabının hacklenip, eşe dosta küfür mesajları yollanmasından çok daha fena,
özel hayata doğrudan müdahale edebilecek virüslere hazırlıklı olmak gerekecek.
Siz farkında bile olmadan cep telefonunuzdaki bilgileri çalan, hatta tüm
konuşmalarınızı speech to text çevirip, düz metin olarak internete yayan, sizin
ulaştığınız her türlü özel datanızı bir anda özel olmaktan çıkarabilecek güvenlik
sorunları, bilgisayardakinden çok daha fazla canımızı yakacağa benziyor.