SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 34
NASRETTİN
HOCA
 {
Nasrettin Hoca 1208-1284     
Sivrihisar'ın Hortu yöresinde doğdu, Akşehir'de
 öldü. Bir söylentiye göre medresede ders okuttu,
 kadılık görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı
 kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, sonradan bu
 ad Nasrettin Hoca biçimini almıştır.
 Onun yaşamıyla ilgili bilgiler, halkın kendisine olan

 aşırı sevgisi yüzünden, söylentilerle karışmış, yer yer
 olağanüstü nitelikler kazanmıştır. Bu söylentiler
 arasında, onun Selçuklu sultanlarıyla tanıştığı,
 Mevlânâ Celalettin ile yakınlık kurduğu, kendisinden
 en az yetmiş yıl sonra yaşayan Timur'la konuştuğu,
 birkaç yerde birden göründüğü bile vardır.
  Nasrettin Hoca'nın değeri, yaşadığı olaylarla
     değil, gerek kendisinin, gerek halkın onun
ağzından söylediği gülmecelerdeki anlam, yergi ve
  alay öğelerinin inceliğiyle ölçülür. Onun olduğu
    ileri sürülen gülmecelerin incelenmesinden,
     bunlarda geçen sözcüklerin açıklanışından
    anlaşıldığına göre o, belli bir dönemin değil
Anadolu halkının yaşama biçimini, güldürü öğesini,
 alay ve eğlenme türünü, övgü ve yergi becerisini
                  dile getirmiştir.
   Onunla ilgili gülmeceleri oluşturan öğelerin odağı
      sevgi, yergi, övgü, alaya alma. Gülünç duruma
      düşürme, kendi kendiyle çelişkiye sürükleme,
    Şeriat'ın katılıkları karşısında çok ince ve iğneli
    bir söyleyişle yumuşaklığı yeğlemedir. O, bunları
         söylerken bilgin, bilgisiz, açıkgöz, uysal,
     vurdumduymaz, utangaç, atak, şaşkın, kurnaz,
     korkak, atılgan gibi çelişik niteliklere bürünür.
    Özellikle karşısındakinin durumuyla çelişki içinde
        bulunma, gülmecelerinin egemen öğesidir.
Nasrettin Hoca, bütün
gülmecelerinde, soyut bir varlık
olarak değil, yaşanmış, yaşanan
bir olayla, bir olguyla bağlantılı
bir biçimde ortaya çıkar. Olay
karşısında duyulan tepkiyi yada
onayı gülmece türlerinden
biriyle dile getirir. Tanık olduğu
olaylar, genellikle, halk arasında
geçer. Hoca soyluların, yüksek
saray çevresinde bulunanların
aralarına ya çok seyrek girer
yada hiç girmez.
Nasrettin Hoca gülmecelerinde dile gelen, onun kişiliğinde,
 halkın duygularını yansıtan başka bir özellik de eşeğin yeridir.
Hoca eşeğinden ayrı düşünülemez, onun taşıtı, bineği olan eşek
    gerçekte bir yergi ve alay öğesidir.Eşek, acıya, sıkıntıya,
    dayağa, açlığa katlanışın en yaygın simgesidir. Soyluların,
 sarayların çevresinde üretilmiş gülmecelerde eşek bulunmaz,
     oysa at geniş bir yer tutar. Bu konuda, başka bir çelişki
   sergilenir, gülmecede güldürücü öğe ile yerici öğe yan yana
  getirilir. Bunun örneği de kendisinden eşeği isteyen köylüye,
"eşek evde yok" deyince ahırda onun anırmasını duyan köylünün
 "işte eşek ahırda" diye diretmesi karşısında, Hocanın "eşeğin
         sözüne mi inanacaksın benimkine mi" demesidir.
 Onun gülmecelerinde, kaba sofuların "ahret" ile ilgili inançları
 da önemli bir yer tutar. "Fincancı Katırları", "Ben Sağlığımda
    Hep Bur dan Geçerdim" başlıklı gülmeceler katı bir inanç
     karşısındaki duyguyu açığa vurur. Toplumda neye önem
verildiğini anlatan "Ye Kürküm Ye" gülmecesi, Hoca'nın dilinde,
                     halkın tepkisini gösterir.
Nasreddin Hoca'nın Kişiliği
Nasreddin Hoca, insanlara doğru yolu gösteren, iyilikleri
bildiren, doğruya sevkeden ve kötülüklerden sakındıran
bir veli idi. Bu işi yaparken tabiatı icabı kendisine has
bir yol tutmuştur. Böylece hakkın anlatılması ve
cemiyetteki bozuk yönlerin düzeltilmesi için, meseleyi
halkın anlayacağı bir dil ve üslub ile, gayet manidar
latifeler halinde kısa ve öz olarak dile getirmiştir.
Latifeleri hikmet ve ibret dolu birer darb-i mesel
gibidir. Bu bakımdan adına uydurulan edep dışı ve
nükteden uzak bir takım fıkraların onunla ilgisi yoktur.
Manidar latifeleri önce yakın cevresinde şifahi olarak
dilden dile dolaşmış, sonraları git-gide yayılmış ve
zamanla bir takım değişikliğe uğramıştır. Bu sebeple onun
olmayan bir takım bayağı fıkralar da ona mal edilerek
anlatılmıştır.
Yapılan ilmi çalışmalar, onun ilim ve edeb sahibi bir veli
olması, söz konusu sıradan basit fıkraları söylemediğini
açıkca göstermektedir. Ayrıca, Nasrettin Hoca´nın
efsanevi bir kişi değil, on üçüncü asırda Anadolu
Selçukluları zamanında yaşamış salih bir müslüman
olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çünkü onun nükteleri, bir
insanın başından geçen gülünç hadiselerin ifadesi değil,
görünüşte güldürücü aslında ince hikmetleri dile getiren,
düşündürücü latifelerdir. Ayrıca Türk milletinin zeka
inceliğini, nükte gücünü en iyi şekilde yansıtan bu
nüktelerin belirli vasfı; Allahü tealanın emir ve yasaklarını
bir latife üslubu ile bildirmesidir. Bu latifelerin toplandığı
eserlerden biri, Londra´da British Museum´da. Haza
Terceme-i Nasreddin Efendi Rahme başlıklı yazma
eserdir. Ancak bu eserdeki latifelerin bir kısmı, onun
üslubuna ve nükte tekniğine uymamaktadır.
Nitekim eserin sonunda bu
durum: "İşte Nasreddin
Efendinin kibar-ı evliyadan
(Evliyanın Büyüklerinden)
olduğuna şek ve şüphe yoktur.
Merhumun bu kıssalardan
haberi var yok böyle
yazmışlar. Her kim okuyup
tamamında bu merhumun ruhu
için bir Fatiha bağışlarsa, Hak
sübhane ve teala ol kimsenin
ahir ve akibetini hayr eyleye"
şeklinde belirtilmiştir. Ayrıca,
Nasreddin Hoca adlı eserde
başka nüktelerine yer
verilmiştir.
Nasreddin Hoca, fert ve toplumu her yönüyle çok iyi
tanımış, insanların aile, komşuluk, dostluk, ticari
münasebetlerine ait cemiyette gördüğü aksak yönleri
düzeltmek ve nasihat etmek maksadıyla nüktelerle dile
getirmiş, düşünmeye ve doğruya sevk etmiştir.
Sosyologlar ve psikologlar, insanı ve cemiyeti tanıyıp,
çeşitli yönlerini incelemek için onun latifelerinden çok
istifade etmişlerdir.
Nasreddin Hoca fıkraları, batı dillerine de çevrilmiş ve
bu dillerde Hoca hakkında mühim neşriyat yapılmıştır.
Bunlar arasında Pierre Mille´in Nasreddin et son epouse
adlı kitabı, Edmonde Savussey´in La Litterature
Populaire Turque adlı eserindeki Nasreddin Hoca bölümü,
Jean Paul Carnier´in Nasreddin Hoca et ses Histoires
Turques adlı eserleri zikretmek yerinde olur.
Nasreddin Hoca Hakkında Söylenenler
İlhan Başgöz "...En az 500 yildan beri onun fikralarini
dinleyerek, beslenerek buyumusuz. Bu etki cocuk coluk,
genc ihtiyar hepimize islemis. Boylece Nasreddin Hoca'yi
Turk halki yarattigi kadar, Turk halkini da Nasreddin
Hoca yaratmistir..."
Adnan Binyazar "...Nasreddin Hoca, her kesim halkin;
koylunun kentlinin, varsilin yoksulun celiskilerini,
dusuncelerini, elestirilerini dile getirir. Fikralarda
yerellik, sinifsallik ozelligi onemli bir ayrilik yaratmakla
birlikte, Nasreddin Hoca'da bu gorulmez. Basta komsu
ulkeler olmak uzere, butun dunyada taninmasinin,
yayginlasmasinin nedenini, onun bu evrensel yonunde
aramak gerekir..."
Toramirzo Cabbarov "...Nasreddin Hoca Turk milletinin
yukunu yeniledecek, her bir evde beklenecek, misafirdir.
Onun kartviziti kahkahadir. O Dogu ve Bati
memleketlerinde faal olan vatandastir. Ulke sinirlarindan
esegine binip gecer. Onun pasaportunu sinir erleri
yoklamiyorlar. Cunku o dunyanin buyuk insanidir. O yildan
yila genclesiyor. Omuzundaki gomlegi eskisiyor, ama
gulusu daima yenilesiyor.."
Ahmet Caferoğlu "...Bu aziz halk evladinin sariginda
sehir, yani yerlesik, kucuk eseginde ise gocebe Turk
yasayisinin bagdastirilmak istendigini sezmekteyim. Bu
yolla Hoca'miz keçe medeniyeti ile balçik medeniyetini
kendi şahsinda kaynaştirmis bir şovalyedir."
Ziya Gökalp "...Nasreddin Hoca, Turk nekregullugunun en
yuksek simasidir." [Nekre: hosa giden, gulunc, ince bir
alay iceren soz]
Abdulbaki Gölpınarlı "...Halk Hoca'dir...Hoca, halkin
muhayyilesinde; halk, icap edince oz nefsine bile onun
nuktesiyle catiyor, onun diliyle sozler sarfediyor. Bedri
Rahmi Eyuboglu'nun dedigi gibi yakin zamanda bir gun
Hoca, otobuse, dolmusa da binecek, taksiye de binmek
isteyecek mutlaka."
Rostislav Holthoer "...Hoca'nin dunyanin baska
yorelerindeki fikralarda ve masallarda yasamasi pek
muhtemeldir. Ortadogunun pek cok ulkesi Hoca'yi kendi
mali yapmak istiyor. Ama turbesi Turkiye'de Aksehir'de
bulunuyor. Ne var ki, kisiligi ve unu bu kentle sinirli
degildir. Kendisi kozmopolit olup zamanlarin otesinde
bulunmaktadir."
Fuat Köprülü "...O, bizim en asli mahsullerimizden
biridir." [Fuat Koprulu, Nasreddin Hoca'nin tarihi
kisiligiyle ilgili arastirmalara ilk onculuk eden kisidir. A.
Kabacali, 1991]
Şükrü Kurgan "...Anadolu Turk mizahi, yorgun bir zihnin
dusuncelerini bosaltan, dilimizin guclu bir deyimi ile "lala-
pasa eglendiren" basibos bir mizah degildir. Nasreddin
Hoca mizahi, Turk halkinin sorunlari ile beraber yuruyen,
toplum egitimine yonelmis, yapici bir mizahtir. Turk halki,
yuzyillar boyunca dertlerini bu mizahla avutmus,
sevinebildigi mutlu gunlerde de, bu mizahin sevinci ile
yasamistir...Bu 'Nasreddin Hoca sevinci ile yasamak',
hafif olmak, isleri sakaya almak demek degildir, sadece
guler yuzu ciddilige engel saymamak, yani Turk halki gibi
'guler yuzle ciddi olmak' demektir..."
Anna Masala "...Nasreddin'in vucudu turbesinde istirahat
etmekteyse de ruhu hicbir zaman olmemistir. Hatta
gercek mucize sudur: Butun dunya ondan bahsetmekte,
edebiyatcilar ondan bahsetmekte, toplumlar ondan
bahsetmekte, halk onu kendi gizli koruyucusu olarak
tanimakta ve hikayeleri ruzgar gibi yayilip, ekmek gibi
kabarmaktadir. Gelecek nesillerin bu ekmekle uzun zaman
beslenecekleri suphesizdir..."
Aziz Nesin "...Dogumundan once de, olumunden sonra da
yasamis insan Nasreddin Hoca'dir. Olumunden sonra
yasamis baska tarihsel ve toplumsal kisiler vardir, ama
olumunden once de yasamis olan dunyadaki tek insan
Nasreddin Hoca'dir..." "..
Nazım Hikmet, Hoca'yi gulen degil, aglayan insan
sembolu olarak gostermistir. Nasreddin Hoca fikralarinin
ozunde gozyasi vardir. Turk halki bu fikralara, aglamanin
yerine, gulmustur. Cunku Nasreddin Hoca yalniz alay
etmekle yetinmemis, ezilen halkin da kaltabanligi, o
curumus toplumdaki korkakligi, ikiyuzlulugu, yureksizligi,
sahteciligiyle de alay etmistir. Aslinda Nasreddin Hoca
derken, Turk halkinin kendisini anlamaktayiz. Boylece
Türk halkı, kendi kendisiyle alay edebilme olgunlugunu
gostermistir. Goethe, 'Kendikendisiyle alay edemeyen,
olgun insan olamaz' der. Turk halki, yuzyillar boyunca
yarattigi Nasreddin Hoca'nin toplumsal kisiliginde,
biyandan ezenlerle alay ederken, biyandan da
kendikendisiyle alay ederek, cokuntu nedeninde kendisinin
de sorumlu oldugunu, payi bulundugunu gostermistir...
Cahit Tanyol "...bu fikralarda bireysel tek bir iz dahi
bulmak mumkun degildir. Hoca'da belli bir aptal kisi
degil, belli bir aptalligimiz ve bonlugumuz hicvedilir."
Fikret Türkmen "...Karsimiza, Turkistan'dan
Macaristan'a Sibirya'dan Kuzey Afrika'ya kadar
Turklerin ayak bastigi her yerde Nasreddin Hoca
cikmaktadir..."
NASREDDİN HOCA
   FIKRALARI
Baklava
Hoca akşamleyin eve doğru
yürürken, baklava seven bir
köylüyle karşılaşır.
-Hoca, kısa bir süre önce bir
adam büyük bir tepsi
baklava götürüyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin
eve götürüyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!
Ramazan günlerini hesaplamak için bir çömleğin içine
   her gün bir taş atar, Hoca. Bir avuç taş doldurur
   çömleğin içine Hoca'nın yaramaz oğlu, muziplik olsun
   diye.Bir zaman sonra arkadaşları: "Bugün Ramazan'ın
   kaçı acaba? diye sorarlar Hoca'ya. Hoca'da: "Şimdi
   eve gider öğrenirim. Biraz sabredin." der ve evinin
   yolunu tutar.Çömleği boşaltır; bir sayar, iki sayar...
   Taşların yüz yirmi beş tane olduğunu görür. Şaşkın
   bir halde döner arkadaşlarının yanına Hoca.
   "Arkadaşlar,     bugün,   Ramazan'ın    kırk    beşi"
   der.Hoca'nın bu cevabına gülüşürler arkadaşları.
   Aralarından biri:"Aman Hocam, bir ay otuz gündür.
   Hiç Ramazan'ın kırk beşi olur mu?" diye itiraz
   eder.Hoca, biraz şaşkınlık biraz da kızgın bir
   ifadeyle: "Ben yine insaflı davrandım. Benim çömlek
   hesabına bakacak olursak; bugün Ramazan'ın yüz
   yirmi beşi!"der.



Çömlek Hesabı
Kavuk
 Hoca bir gün arkadaşıyla
konuşuyormuş arkadaşı
demiş ki : -Ya hocam dün
sizin evden bir ses çıktı. Bu
neydi?. Hoca ise : -Hiç
sadece hanımla biraz
tartıştık kavuğum
merdivenlerden yuvarlandı,
demiş. Arkadaşı : -Yahu
hocam hiç kavuktan bu
kadar ses çıkar mı?, demiş.
Hoca : -Ya anlasana içinde
bende vardım, demiş
 
KAZAN
Bana şu senin kazanı   Tamam hoca
    ödünç verebilir        veriyim.
        misin?




Kazan Doğurur ya da
Ölür mü ?
Hoca şu
Tamam komşu    kazanı almaya
    bekle         geldim
 getiriyorum
Hocanın getirdiği kazanın
  içinde küçük bir kazan
       daha vardır .
 Adam sorar : “ Bu nedir
hocam ben sana bir kazan
        vermiştim .
   Hoca der ki : “ Senin
     kazan doğurdu . “
Hiç sesini çıkarmaz çünkü adamın işine gelmiştir . 1 kazan verip 2
                         kazan almıştır.
             Kendi kendine iyi ki kazanı vermişim der.
Komşu şu senin    Tamam hoca
kazanı bir daha     hemen
 verir misin ?     getireyim
Adam “ Hoca şu kazanı almaya geldim demiş .
Hoca demiş ki : “ Ah komşu sorma senin kazan öldü .”
BİTTİ.
KAYNAK:
http://www.mizahdelisi.com/nasrettin.htm
http://www.msxlabs.org/forum/edebiyat-
tr/21178-nasreddin-hoca-nasreddin-hoca-
    kimdir-nasreddin-hoca-hakkinda.html
 http://www.bibilgi.com/Nasreddin-Hoca
BEN İ D İ NLED İĞİ N İ Z İ Ç İ N
  TE Ş EKKÜR EDER İ M .
HASAN ERMAN
   GÜRER
  20120514

Más contenido relacionado

La actualidad más candente

İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifil
İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifilİslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifil
İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir SifilSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
Darwin bu gerçekleri bilmiyordu. turkish (türkçe)
Darwin bu gerçekleri bilmiyordu. turkish (türkçe)Darwin bu gerçekleri bilmiyordu. turkish (türkçe)
Darwin bu gerçekleri bilmiyordu. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)Gözdeki mucize. turkish (türkçe)
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Gülmece Güldürmece
Gülmece GüldürmeceGülmece Güldürmece
Gülmece GüldürmeceVural Yigit
 
Konuşan kuşlar mucizesi. turkish (türkçe)
Konuşan kuşlar mucizesi. turkish (türkçe)Konuşan kuşlar mucizesi. turkish (türkçe)
Konuşan kuşlar mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Sivrisinek mucizesi. turkish (türkçe)
Sivrisinek mucizesi. turkish (türkçe)Sivrisinek mucizesi. turkish (türkçe)
Sivrisinek mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
İmam gazali i̇lahi bilikler
İmam gazali   i̇lahi biliklerİmam gazali   i̇lahi bilikler
İmam gazali i̇lahi biliklerSelçuk Sarıcı
 
Tapınak şövalyeleri. turkish (türkçe)
Tapınak şövalyeleri. turkish (türkçe)Tapınak şövalyeleri. turkish (türkçe)
Tapınak şövalyeleri. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Islam'ın yükselişi. turkish (türkçe)
Islam'ın yükselişi. turkish (türkçe)Islam'ın yükselişi. turkish (türkçe)
Islam'ın yükselişi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
İmam gazali kimya-i saâdet
İmam gazali   kimya-i saâdetİmam gazali   kimya-i saâdet
İmam gazali kimya-i saâdetSelçuk Sarıcı
 
şeytanın bir silahı. romantizm. turkish (türkçe)
şeytanın bir silahı. romantizm. turkish (türkçe)şeytanın bir silahı. romantizm. turkish (türkçe)
şeytanın bir silahı. romantizm. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 

La actualidad más candente (20)

İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifil
İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifilİslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifil
İslâm Adına Konuşan Bütününü Konuşmak Zorundadır - Ebubekir Sifil
 
Darwin bu gerçekleri bilmiyordu. turkish (türkçe)
Darwin bu gerçekleri bilmiyordu. turkish (türkçe)Darwin bu gerçekleri bilmiyordu. turkish (türkçe)
Darwin bu gerçekleri bilmiyordu. turkish (türkçe)
 
Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
Darwinizm'in karanlık büyüsü. turkish (türkçe)
 
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)Gözdeki mucize. turkish (türkçe)
Gözdeki mucize. turkish (türkçe)
 
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
Ateist siyonizm felsefesi. turkish (türkçe)
 
Seyh sadi sirazi
Seyh sadi siraziSeyh sadi sirazi
Seyh sadi sirazi
 
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
Darwinizm ile ilmi mücadelenin önemi. turkish (türkçe)
 
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
Darwinstlerin bilmek istemedikleri gerçekler. turkish (türkçe)
 
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
Islam terörü lanetler. turkish (türkçe)
 
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)
Iman hakikatlerinin önemi. turkish (türkçe)
 
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)
Atatürk ansiklopedisi 1 cilt. turkish (türkçe)
 
Gülmece Güldürmece
Gülmece GüldürmeceGülmece Güldürmece
Gülmece Güldürmece
 
Konuşan kuşlar mucizesi. turkish (türkçe)
Konuşan kuşlar mucizesi. turkish (türkçe)Konuşan kuşlar mucizesi. turkish (türkçe)
Konuşan kuşlar mucizesi. turkish (türkçe)
 
Sivrisinek mucizesi. turkish (türkçe)
Sivrisinek mucizesi. turkish (türkçe)Sivrisinek mucizesi. turkish (türkçe)
Sivrisinek mucizesi. turkish (türkçe)
 
İmam gazali i̇lahi bilikler
İmam gazali   i̇lahi biliklerİmam gazali   i̇lahi bilikler
İmam gazali i̇lahi bilikler
 
Tapınak şövalyeleri. turkish (türkçe)
Tapınak şövalyeleri. turkish (türkçe)Tapınak şövalyeleri. turkish (türkçe)
Tapınak şövalyeleri. turkish (türkçe)
 
Islam'ın yükselişi. turkish (türkçe)
Islam'ın yükselişi. turkish (türkçe)Islam'ın yükselişi. turkish (türkçe)
Islam'ın yükselişi. turkish (türkçe)
 
İmam gazali kimya-i saâdet
İmam gazali   kimya-i saâdetİmam gazali   kimya-i saâdet
İmam gazali kimya-i saâdet
 
şeytanın bir silahı. romantizm. turkish (türkçe)
şeytanın bir silahı. romantizm. turkish (türkçe)şeytanın bir silahı. romantizm. turkish (türkçe)
şeytanın bir silahı. romantizm. turkish (türkçe)
 
Hikmet damlalari
Hikmet damlalariHikmet damlalari
Hikmet damlalari
 

Destacado (7)

Ben insanım!-2
Ben insanım!-2Ben insanım!-2
Ben insanım!-2
 
Türk Eğitim Tarihi - Ana Hatlar
Türk Eğitim Tarihi - Ana HatlarTürk Eğitim Tarihi - Ana Hatlar
Türk Eğitim Tarihi - Ana Hatlar
 
Türk eğitim Tarihi - İç Asya Müslüman Türkleri, Karahanlılar ve Selçuklular D...
Türk eğitim Tarihi - İç Asya Müslüman Türkleri, Karahanlılar ve Selçuklular D...Türk eğitim Tarihi - İç Asya Müslüman Türkleri, Karahanlılar ve Selçuklular D...
Türk eğitim Tarihi - İç Asya Müslüman Türkleri, Karahanlılar ve Selçuklular D...
 
Türk Eğitim Tarihi - Türklerin Müslüman Olmalarından Önce
Türk Eğitim Tarihi - Türklerin Müslüman Olmalarından ÖnceTürk Eğitim Tarihi - Türklerin Müslüman Olmalarından Önce
Türk Eğitim Tarihi - Türklerin Müslüman Olmalarından Önce
 
Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi - Kuruluştan Eğitimde İlk Yenileşme Harek...
Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi - Kuruluştan Eğitimde İlk Yenileşme Harek...Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi - Kuruluştan Eğitimde İlk Yenileşme Harek...
Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi - Kuruluştan Eğitimde İlk Yenileşme Harek...
 
Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi Eğitimde İlk Yenileşme Hareketleri Dönemi...
Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi Eğitimde İlk Yenileşme Hareketleri Dönemi...Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi Eğitimde İlk Yenileşme Hareketleri Dönemi...
Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi Eğitimde İlk Yenileşme Hareketleri Dönemi...
 
SINIF YÖNETİMİ
SINIF YÖNETİMİSINIF YÖNETİMİ
SINIF YÖNETİMİ
 

Similar a Nasretti̇n Hoca

A special album of davetname
A special album of davetnameA special album of davetname
A special album of davetnamebeyazarifakbas
 
Yaşadığım Gibi
Yaşadığım GibiYaşadığım Gibi
Yaşadığım Gibikaosakatki
 
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler Ercan Aksoy
 
2004 iv 15_altinayr
2004 iv 15_altinayr2004 iv 15_altinayr
2004 iv 15_altinayrBekir İnce
 
Ahmet köklügiller şairler ve yazarlar
Ahmet köklügiller   şairler ve yazarlarAhmet köklügiller   şairler ve yazarlar
Ahmet köklügiller şairler ve yazarlarSavaş Erdoğan
 
Atsiz’ın türk kültür ve tarihindeki yeri (tez) 115
Atsiz’ın türk kültür ve tarihindeki yeri (tez) 115Atsiz’ın türk kültür ve tarihindeki yeri (tez) 115
Atsiz’ın türk kültür ve tarihindeki yeri (tez) 115Fdgalgjadg Fhaldfad
 
Edebi Türler
Edebi TürlerEdebi Türler
Edebi Türleryardimt
 
10. sınıflar i̇slam öncesi
10. sınıflar   i̇slam  öncesi10. sınıflar   i̇slam  öncesi
10. sınıflar i̇slam öncesiUmut Açıkgöz
 
Dini tasavvufi türk halk şiiri 10.05
Dini tasavvufi türk halk şiiri 10.05Dini tasavvufi türk halk şiiri 10.05
Dini tasavvufi türk halk şiiri 10.05kumandan174
 
Di̇ni̇ tasavvufi̇ türk halk şi̇i̇ri̇ 10.05
Di̇ni̇ tasavvufi̇ türk halk şi̇i̇ri̇ 10.05Di̇ni̇ tasavvufi̇ türk halk şi̇i̇ri̇ 10.05
Di̇ni̇ tasavvufi̇ türk halk şi̇i̇ri̇ 10.05firdevsyilmaz
 

Similar a Nasretti̇n Hoca (20)

A special album of davetname
A special album of davetnameA special album of davetname
A special album of davetname
 
Sunu1
Sunu1Sunu1
Sunu1
 
Sunu1
Sunu1Sunu1
Sunu1
 
Sunu1
Sunu1Sunu1
Sunu1
 
Sunu1
Sunu1Sunu1
Sunu1
 
Yaşadığım Gibi
Yaşadığım GibiYaşadığım Gibi
Yaşadığım Gibi
 
Paragraf Konu Anlatımı
Paragraf Konu AnlatımıParagraf Konu Anlatımı
Paragraf Konu Anlatımı
 
Sanata izin
Sanata izinSanata izin
Sanata izin
 
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler
 
2004 iv 15_altinayr
2004 iv 15_altinayr2004 iv 15_altinayr
2004 iv 15_altinayr
 
Sunu12
Sunu12Sunu12
Sunu12
 
T uerk edebiyati_tarihi
T uerk edebiyati_tarihiT uerk edebiyati_tarihi
T uerk edebiyati_tarihi
 
Ahmet köklügiller şairler ve yazarlar
Ahmet köklügiller   şairler ve yazarlarAhmet köklügiller   şairler ve yazarlar
Ahmet köklügiller şairler ve yazarlar
 
Bedreddin
BedreddinBedreddin
Bedreddin
 
Atsiz’ın türk kültür ve tarihindeki yeri (tez) 115
Atsiz’ın türk kültür ve tarihindeki yeri (tez) 115Atsiz’ın türk kültür ve tarihindeki yeri (tez) 115
Atsiz’ın türk kültür ve tarihindeki yeri (tez) 115
 
Edebi Türler
Edebi TürlerEdebi Türler
Edebi Türler
 
10. sınıflar i̇slam öncesi
10. sınıflar   i̇slam  öncesi10. sınıflar   i̇slam  öncesi
10. sınıflar i̇slam öncesi
 
Dini tasavvufi türk halk şiiri 10.05
Dini tasavvufi türk halk şiiri 10.05Dini tasavvufi türk halk şiiri 10.05
Dini tasavvufi türk halk şiiri 10.05
 
halk şiiri
halk şiirihalk şiiri
halk şiiri
 
Di̇ni̇ tasavvufi̇ türk halk şi̇i̇ri̇ 10.05
Di̇ni̇ tasavvufi̇ türk halk şi̇i̇ri̇ 10.05Di̇ni̇ tasavvufi̇ türk halk şi̇i̇ri̇ 10.05
Di̇ni̇ tasavvufi̇ türk halk şi̇i̇ri̇ 10.05
 

Nasretti̇n Hoca

  • 2. Nasrettin Hoca 1208-1284      Sivrihisar'ın Hortu yöresinde doğdu, Akşehir'de öldü. Bir söylentiye göre medresede ders okuttu, kadılık görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, sonradan bu ad Nasrettin Hoca biçimini almıştır.  Onun yaşamıyla ilgili bilgiler, halkın kendisine olan aşırı sevgisi yüzünden, söylentilerle karışmış, yer yer olağanüstü nitelikler kazanmıştır. Bu söylentiler arasında, onun Selçuklu sultanlarıyla tanıştığı, Mevlânâ Celalettin ile yakınlık kurduğu, kendisinden en az yetmiş yıl sonra yaşayan Timur'la konuştuğu, birkaç yerde birden göründüğü bile vardır.
  • 3.  Nasrettin Hoca'nın değeri, yaşadığı olaylarla değil, gerek kendisinin, gerek halkın onun ağzından söylediği gülmecelerdeki anlam, yergi ve alay öğelerinin inceliğiyle ölçülür. Onun olduğu ileri sürülen gülmecelerin incelenmesinden, bunlarda geçen sözcüklerin açıklanışından anlaşıldığına göre o, belli bir dönemin değil Anadolu halkının yaşama biçimini, güldürü öğesini, alay ve eğlenme türünü, övgü ve yergi becerisini dile getirmiştir.
  • 4. Onunla ilgili gülmeceleri oluşturan öğelerin odağı sevgi, yergi, övgü, alaya alma. Gülünç duruma düşürme, kendi kendiyle çelişkiye sürükleme, Şeriat'ın katılıkları karşısında çok ince ve iğneli bir söyleyişle yumuşaklığı yeğlemedir. O, bunları söylerken bilgin, bilgisiz, açıkgöz, uysal, vurdumduymaz, utangaç, atak, şaşkın, kurnaz, korkak, atılgan gibi çelişik niteliklere bürünür. Özellikle karşısındakinin durumuyla çelişki içinde bulunma, gülmecelerinin egemen öğesidir.
  • 5. Nasrettin Hoca, bütün gülmecelerinde, soyut bir varlık olarak değil, yaşanmış, yaşanan bir olayla, bir olguyla bağlantılı bir biçimde ortaya çıkar. Olay karşısında duyulan tepkiyi yada onayı gülmece türlerinden biriyle dile getirir. Tanık olduğu olaylar, genellikle, halk arasında geçer. Hoca soyluların, yüksek saray çevresinde bulunanların aralarına ya çok seyrek girer yada hiç girmez.
  • 6. Nasrettin Hoca gülmecelerinde dile gelen, onun kişiliğinde, halkın duygularını yansıtan başka bir özellik de eşeğin yeridir. Hoca eşeğinden ayrı düşünülemez, onun taşıtı, bineği olan eşek gerçekte bir yergi ve alay öğesidir.Eşek, acıya, sıkıntıya, dayağa, açlığa katlanışın en yaygın simgesidir. Soyluların, sarayların çevresinde üretilmiş gülmecelerde eşek bulunmaz, oysa at geniş bir yer tutar. Bu konuda, başka bir çelişki sergilenir, gülmecede güldürücü öğe ile yerici öğe yan yana getirilir. Bunun örneği de kendisinden eşeği isteyen köylüye, "eşek evde yok" deyince ahırda onun anırmasını duyan köylünün "işte eşek ahırda" diye diretmesi karşısında, Hocanın "eşeğin sözüne mi inanacaksın benimkine mi" demesidir. Onun gülmecelerinde, kaba sofuların "ahret" ile ilgili inançları da önemli bir yer tutar. "Fincancı Katırları", "Ben Sağlığımda Hep Bur dan Geçerdim" başlıklı gülmeceler katı bir inanç karşısındaki duyguyu açığa vurur. Toplumda neye önem verildiğini anlatan "Ye Kürküm Ye" gülmecesi, Hoca'nın dilinde, halkın tepkisini gösterir.
  • 7. Nasreddin Hoca'nın Kişiliği Nasreddin Hoca, insanlara doğru yolu gösteren, iyilikleri bildiren, doğruya sevkeden ve kötülüklerden sakındıran bir veli idi. Bu işi yaparken tabiatı icabı kendisine has bir yol tutmuştur. Böylece hakkın anlatılması ve cemiyetteki bozuk yönlerin düzeltilmesi için, meseleyi halkın anlayacağı bir dil ve üslub ile, gayet manidar latifeler halinde kısa ve öz olarak dile getirmiştir. Latifeleri hikmet ve ibret dolu birer darb-i mesel gibidir. Bu bakımdan adına uydurulan edep dışı ve nükteden uzak bir takım fıkraların onunla ilgisi yoktur. Manidar latifeleri önce yakın cevresinde şifahi olarak dilden dile dolaşmış, sonraları git-gide yayılmış ve zamanla bir takım değişikliğe uğramıştır. Bu sebeple onun olmayan bir takım bayağı fıkralar da ona mal edilerek anlatılmıştır.
  • 8. Yapılan ilmi çalışmalar, onun ilim ve edeb sahibi bir veli olması, söz konusu sıradan basit fıkraları söylemediğini açıkca göstermektedir. Ayrıca, Nasrettin Hoca´nın efsanevi bir kişi değil, on üçüncü asırda Anadolu Selçukluları zamanında yaşamış salih bir müslüman olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çünkü onun nükteleri, bir insanın başından geçen gülünç hadiselerin ifadesi değil, görünüşte güldürücü aslında ince hikmetleri dile getiren, düşündürücü latifelerdir. Ayrıca Türk milletinin zeka inceliğini, nükte gücünü en iyi şekilde yansıtan bu nüktelerin belirli vasfı; Allahü tealanın emir ve yasaklarını bir latife üslubu ile bildirmesidir. Bu latifelerin toplandığı eserlerden biri, Londra´da British Museum´da. Haza Terceme-i Nasreddin Efendi Rahme başlıklı yazma eserdir. Ancak bu eserdeki latifelerin bir kısmı, onun üslubuna ve nükte tekniğine uymamaktadır.
  • 9. Nitekim eserin sonunda bu durum: "İşte Nasreddin Efendinin kibar-ı evliyadan (Evliyanın Büyüklerinden) olduğuna şek ve şüphe yoktur. Merhumun bu kıssalardan haberi var yok böyle yazmışlar. Her kim okuyup tamamında bu merhumun ruhu için bir Fatiha bağışlarsa, Hak sübhane ve teala ol kimsenin ahir ve akibetini hayr eyleye" şeklinde belirtilmiştir. Ayrıca, Nasreddin Hoca adlı eserde başka nüktelerine yer verilmiştir.
  • 10. Nasreddin Hoca, fert ve toplumu her yönüyle çok iyi tanımış, insanların aile, komşuluk, dostluk, ticari münasebetlerine ait cemiyette gördüğü aksak yönleri düzeltmek ve nasihat etmek maksadıyla nüktelerle dile getirmiş, düşünmeye ve doğruya sevk etmiştir. Sosyologlar ve psikologlar, insanı ve cemiyeti tanıyıp, çeşitli yönlerini incelemek için onun latifelerinden çok istifade etmişlerdir. Nasreddin Hoca fıkraları, batı dillerine de çevrilmiş ve bu dillerde Hoca hakkında mühim neşriyat yapılmıştır. Bunlar arasında Pierre Mille´in Nasreddin et son epouse adlı kitabı, Edmonde Savussey´in La Litterature Populaire Turque adlı eserindeki Nasreddin Hoca bölümü, Jean Paul Carnier´in Nasreddin Hoca et ses Histoires Turques adlı eserleri zikretmek yerinde olur.
  • 11. Nasreddin Hoca Hakkında Söylenenler İlhan Başgöz "...En az 500 yildan beri onun fikralarini dinleyerek, beslenerek buyumusuz. Bu etki cocuk coluk, genc ihtiyar hepimize islemis. Boylece Nasreddin Hoca'yi Turk halki yarattigi kadar, Turk halkini da Nasreddin Hoca yaratmistir..." Adnan Binyazar "...Nasreddin Hoca, her kesim halkin; koylunun kentlinin, varsilin yoksulun celiskilerini, dusuncelerini, elestirilerini dile getirir. Fikralarda yerellik, sinifsallik ozelligi onemli bir ayrilik yaratmakla birlikte, Nasreddin Hoca'da bu gorulmez. Basta komsu ulkeler olmak uzere, butun dunyada taninmasinin, yayginlasmasinin nedenini, onun bu evrensel yonunde aramak gerekir..."
  • 12. Toramirzo Cabbarov "...Nasreddin Hoca Turk milletinin yukunu yeniledecek, her bir evde beklenecek, misafirdir. Onun kartviziti kahkahadir. O Dogu ve Bati memleketlerinde faal olan vatandastir. Ulke sinirlarindan esegine binip gecer. Onun pasaportunu sinir erleri yoklamiyorlar. Cunku o dunyanin buyuk insanidir. O yildan yila genclesiyor. Omuzundaki gomlegi eskisiyor, ama gulusu daima yenilesiyor.." Ahmet Caferoğlu "...Bu aziz halk evladinin sariginda sehir, yani yerlesik, kucuk eseginde ise gocebe Turk yasayisinin bagdastirilmak istendigini sezmekteyim. Bu yolla Hoca'miz keçe medeniyeti ile balçik medeniyetini kendi şahsinda kaynaştirmis bir şovalyedir." Ziya Gökalp "...Nasreddin Hoca, Turk nekregullugunun en yuksek simasidir." [Nekre: hosa giden, gulunc, ince bir alay iceren soz]
  • 13. Abdulbaki Gölpınarlı "...Halk Hoca'dir...Hoca, halkin muhayyilesinde; halk, icap edince oz nefsine bile onun nuktesiyle catiyor, onun diliyle sozler sarfediyor. Bedri Rahmi Eyuboglu'nun dedigi gibi yakin zamanda bir gun Hoca, otobuse, dolmusa da binecek, taksiye de binmek isteyecek mutlaka." Rostislav Holthoer "...Hoca'nin dunyanin baska yorelerindeki fikralarda ve masallarda yasamasi pek muhtemeldir. Ortadogunun pek cok ulkesi Hoca'yi kendi mali yapmak istiyor. Ama turbesi Turkiye'de Aksehir'de bulunuyor. Ne var ki, kisiligi ve unu bu kentle sinirli degildir. Kendisi kozmopolit olup zamanlarin otesinde bulunmaktadir." Fuat Köprülü "...O, bizim en asli mahsullerimizden biridir." [Fuat Koprulu, Nasreddin Hoca'nin tarihi kisiligiyle ilgili arastirmalara ilk onculuk eden kisidir. A. Kabacali, 1991]
  • 14. Şükrü Kurgan "...Anadolu Turk mizahi, yorgun bir zihnin dusuncelerini bosaltan, dilimizin guclu bir deyimi ile "lala- pasa eglendiren" basibos bir mizah degildir. Nasreddin Hoca mizahi, Turk halkinin sorunlari ile beraber yuruyen, toplum egitimine yonelmis, yapici bir mizahtir. Turk halki, yuzyillar boyunca dertlerini bu mizahla avutmus, sevinebildigi mutlu gunlerde de, bu mizahin sevinci ile yasamistir...Bu 'Nasreddin Hoca sevinci ile yasamak', hafif olmak, isleri sakaya almak demek degildir, sadece guler yuzu ciddilige engel saymamak, yani Turk halki gibi 'guler yuzle ciddi olmak' demektir..."
  • 15. Anna Masala "...Nasreddin'in vucudu turbesinde istirahat etmekteyse de ruhu hicbir zaman olmemistir. Hatta gercek mucize sudur: Butun dunya ondan bahsetmekte, edebiyatcilar ondan bahsetmekte, toplumlar ondan bahsetmekte, halk onu kendi gizli koruyucusu olarak tanimakta ve hikayeleri ruzgar gibi yayilip, ekmek gibi kabarmaktadir. Gelecek nesillerin bu ekmekle uzun zaman beslenecekleri suphesizdir..." Aziz Nesin "...Dogumundan once de, olumunden sonra da yasamis insan Nasreddin Hoca'dir. Olumunden sonra yasamis baska tarihsel ve toplumsal kisiler vardir, ama olumunden once de yasamis olan dunyadaki tek insan Nasreddin Hoca'dir..." "..
  • 16. Nazım Hikmet, Hoca'yi gulen degil, aglayan insan sembolu olarak gostermistir. Nasreddin Hoca fikralarinin ozunde gozyasi vardir. Turk halki bu fikralara, aglamanin yerine, gulmustur. Cunku Nasreddin Hoca yalniz alay etmekle yetinmemis, ezilen halkin da kaltabanligi, o curumus toplumdaki korkakligi, ikiyuzlulugu, yureksizligi, sahteciligiyle de alay etmistir. Aslinda Nasreddin Hoca derken, Turk halkinin kendisini anlamaktayiz. Boylece Türk halkı, kendi kendisiyle alay edebilme olgunlugunu gostermistir. Goethe, 'Kendikendisiyle alay edemeyen, olgun insan olamaz' der. Turk halki, yuzyillar boyunca yarattigi Nasreddin Hoca'nin toplumsal kisiliginde, biyandan ezenlerle alay ederken, biyandan da kendikendisiyle alay ederek, cokuntu nedeninde kendisinin de sorumlu oldugunu, payi bulundugunu gostermistir...
  • 17. Cahit Tanyol "...bu fikralarda bireysel tek bir iz dahi bulmak mumkun degildir. Hoca'da belli bir aptal kisi degil, belli bir aptalligimiz ve bonlugumuz hicvedilir." Fikret Türkmen "...Karsimiza, Turkistan'dan Macaristan'a Sibirya'dan Kuzey Afrika'ya kadar Turklerin ayak bastigi her yerde Nasreddin Hoca cikmaktadir..."
  • 18. NASREDDİN HOCA FIKRALARI
  • 19.
  • 20. Baklava Hoca akşamleyin eve doğru yürürken, baklava seven bir köylüyle karşılaşır. -Hoca, kısa bir süre önce bir adam büyük bir tepsi baklava götürüyordu... -Beni ilgilendirmez! -Fakat adam tepsiyi sizin eve götürüyordu. -O zaman seni ilgilendirmez!
  • 21. Ramazan günlerini hesaplamak için bir çömleğin içine her gün bir taş atar, Hoca. Bir avuç taş doldurur çömleğin içine Hoca'nın yaramaz oğlu, muziplik olsun diye.Bir zaman sonra arkadaşları: "Bugün Ramazan'ın kaçı acaba? diye sorarlar Hoca'ya. Hoca'da: "Şimdi eve gider öğrenirim. Biraz sabredin." der ve evinin yolunu tutar.Çömleği boşaltır; bir sayar, iki sayar... Taşların yüz yirmi beş tane olduğunu görür. Şaşkın bir halde döner arkadaşlarının yanına Hoca. "Arkadaşlar, bugün, Ramazan'ın kırk beşi" der.Hoca'nın bu cevabına gülüşürler arkadaşları. Aralarından biri:"Aman Hocam, bir ay otuz gündür. Hiç Ramazan'ın kırk beşi olur mu?" diye itiraz eder.Hoca, biraz şaşkınlık biraz da kızgın bir ifadeyle: "Ben yine insaflı davrandım. Benim çömlek hesabına bakacak olursak; bugün Ramazan'ın yüz yirmi beşi!"der. Çömlek Hesabı
  • 22. Kavuk Hoca bir gün arkadaşıyla konuşuyormuş arkadaşı demiş ki : -Ya hocam dün sizin evden bir ses çıktı. Bu neydi?. Hoca ise : -Hiç sadece hanımla biraz tartıştık kavuğum merdivenlerden yuvarlandı, demiş. Arkadaşı : -Yahu hocam hiç kavuktan bu kadar ses çıkar mı?, demiş. Hoca : -Ya anlasana içinde bende vardım, demiş  
  • 23. KAZAN
  • 24. Bana şu senin kazanı Tamam hoca ödünç verebilir veriyim. misin? Kazan Doğurur ya da Ölür mü ?
  • 25. Hoca şu Tamam komşu kazanı almaya bekle geldim getiriyorum
  • 26. Hocanın getirdiği kazanın içinde küçük bir kazan daha vardır . Adam sorar : “ Bu nedir hocam ben sana bir kazan vermiştim . Hoca der ki : “ Senin kazan doğurdu . “
  • 27. Hiç sesini çıkarmaz çünkü adamın işine gelmiştir . 1 kazan verip 2 kazan almıştır. Kendi kendine iyi ki kazanı vermişim der.
  • 28. Komşu şu senin Tamam hoca kazanı bir daha hemen verir misin ? getireyim
  • 29. Adam “ Hoca şu kazanı almaya geldim demiş . Hoca demiş ki : “ Ah komşu sorma senin kazan öldü .”
  • 30.
  • 33. BEN İ D İ NLED İĞİ N İ Z İ Ç İ N TE Ş EKKÜR EDER İ M .
  • 34. HASAN ERMAN GÜRER 20120514