Sistem, aralarında ilişkiler bulunan ve belli bir amacı gerçekleştirmek üzere bir araya getirilmiş elemanlardan oluşan bir bütün şeklinde tanımlanır. Her sistem daha büyük bir sistemin parçasıdır. Örneğin, bir montaj hattı bir fabrikanın, fabrika bir holdingin, holding bir sektörün alt sistemidir. Büyüklüğü ve cinsi ne olursa olsun her sistem aynı zamanda herhangi bir üretim sistemi de beş temel elemandan oluşur. Bunlar bir üretim sistemindeki girdiler, üretim prosesi, çıktılar, geri besleme ve çevre elemanlarıdır.
2. ĠKĠNCĠ BÖLÜM: ĠġLETMELERDE VERĠMLĠLĠK:
ÜRETĠM YÖNETĠMĠ
1. ÜRETĠM YÖNETĠMĠ
1.1. Üretim Sistem ve Stratejileri
1.2. Üretim Planlama
1.2.1. Uzun Dönemli Üretim Planları
1.2.2. Orta Dönemli Üretim Planları
1.2.3. Kısa Dönemli Üretim Planları
1.3. Üretim Yönetiminde Teknoloji Seçimi
1.4. ĠĢ Yeri Düzenleme
1.5. Lojistik Yönetimi
2
3. 1.6. Stok Yönetimi
1.6.1. Stokların Sınıflandırılması
1.6.2. Stok Kontrolünde JIT Prensibi
1.6.3. Stok Kontrolünde Kanban Yöntemi
1.7. Proje Yönetimi ve Proje Değerlendirme ve Gözden
Geçirme Tekniği-PERT
Yararlanılan Kaynaklar
3
4. BÖLÜM 2: ĠġLETMELERDE VERĠMLĠLĠK: ÜRETĠM
YÖNETĠMĠ
1. ÜRETĠM YÖNETĠMĠ
1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
Sistem, aralarında ilişkiler bulunan ve belli bir amacı
gerçekleştirmek üzere bir araya getirilmiş elemanlardan
oluşan bir bütün şeklinde tanımlanır. Her sistem daha büyük
bir sistemin parçasıdır. Örneğin, bir montaj hattı bir
fabrikanın, fabrika bir holdingin, holding bir sektörün alt
sistemidir. Büyüklüğü ve cinsi ne olursa olsun her sistem aynı
zamanda herhangi bir üretim sistemi de beş temel
elemandan oluşur. Bunlar bir üretim sistemindeki
girdiler, üretim prosesi, çıktılar, geri besleme ve çevre
elemanlarıdır.
4
5. 1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
Üretim yönetimi, organizasyonun üretim alt sisteminde
kullanılan kaynakların organizasyon politikaları
çerçevesinde bir araya getirilerek değer ilave edilmiĢ
ürün veya hizmetlere dönüĢtürülmesi sürecidir. Üretim
sürecinin performansını etkileyen üretim teknolojisi, işçilik,
sermaye, yönetim v.b. birçok faktör söz konusudur. Üretim,
işletme stratejisini oluşturmada rol oynayan değer katıcı ve
yaratıcı aktiviteleri barındıran bir alandır.
5
6. 1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
Geleneksel üretim yönetimi modelleri iki boyuttan oluşur;
teknik boyut ve sosyal boyut. Teknik boyut, ürün ve
hizmetlerle sonuçlanan fiziksel
ekipmanlar, materyaller, süreçler ve aktiviteleri ifade
eder. Sosyal boyut ise, iĢ organizasyonunu ifade eder.
Üretimde, miktar veya akıĢa göre dört tür sistemin
varlığından söz edebiliriz. Bunlar proje üretimi, sipariĢe
göre üretim, parti üretimi, seri üretim ve sürekli üretimdir.
6
7. 1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
• Proje Tipi Üretim Sistemleri: Proje tipi üretimde, üretim
bir kerelik veya aynı mamulün az sayıda çıktısı için
hazırlanmıĢtır. Ürün akıĢı yoktur, bunun yerine tek tek
bütün işlemler son proje hedefine ulaşmak amacıyla belli
bir sıra dahilinde gerçekleştirilirler. Bu tür üretim
sisteminde işlemler tekrar etmez, amaca ulaşıldıktan sonra
sistem tasfiye edilmiş olur. Çok çeĢitli girdilerin bir araya
getirilerek tek bir çıktı elde edildiği bu sistemlerde
yüksek maliyet ve güç bir yönetim, planlama ve
kontrolü söz konusudur. Boğaz köprüsü veya bir uzaya
gitme projesi, bu türe örnek gösterilebilir.
7
8. 1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
• SipariĢe Göre Üretim: Tüketicinin veya müşteri firmanın
zaman, miktar ve kalite bakımından özel olarak
belirlediği bir mamulün üretilmesidir. Miktar bir veya
birkaç denilebilecek ölçüde azdır. Gemi, büyük buhar
kazanı, özel elektronik cihazlar, proses
makineleri, büyük takım tezgâhlan, prototip makineler
ve benzerlerinin üretimi bu gruba girer. Yalnız bir defa
üretilen mamuller için; üretim tekniği, alet, tertibat ve
planlama bakımından yapılacak bir şey yoktur.
8
9. 1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
Belirli veya belirsiz aralıklarda üretilen mamuller için
metot, işlem planlaması ve kontrol faaliyetlerinin
düzenlenmesi ve bunlara ilişkin bilgilerin gerektikçe tekrar
kullanılmak üzere iyi saklanması önem taşır. SipariĢ
üretiminde makine ve insangücü kapasitesinden
yararlanma oranı düĢüktür. Siparişlerin yığılması, yani
aşırı yüklenmesi yüzünden sırada bekleme süresinin
uzama olasılığı da yüksektir.
9
10. 1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
• Parti Üretimi: Bir mamulün özel bir sipariĢi veya
sürekli bir talebi karĢılamak amacı ile belirli
miktarlardan oluĢan partiler halinde üretilmesidir. Bir
parti mamulün üretimi gerçekleĢtikten sonra makine
ve tesisler, gerekli ayarlamalar yapıldıktan sonra,
baĢka cins bir mamulün üretiminde kullanılır. Makine,
takım, tertibat ve insan gücünün planlanmasında
gösterilecek özen parti büyüklüğüne ve üretim
periyodunun sıklığına bağlıdır.
10
11. 1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
Parti üretiminde iki temel problem vardır: Bunlardan
biri en uygun parti büyüklüğünün saptanması, diğeri
minimum kapasite kaybına yol açan üretim
programlarının hazırlanmasıdır. Parti üretimi endüstride
ağırlığı en fazla olan ve sık rastlanan bir üretim tipidir. Ev
eĢyası, konfeksiyon, gıda, otomobil gibi her çeĢit
tüketim malı parti üretimi grubunda yer alır.
11
12. 1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
• Seri Üretim: Seri üretim daha büyük miktarlarda ve
genellikle standart ürünler üretmekte kullanılır. Benzer
ve standart ürünler kitlesel olarak pazara sürülmek üzere
devamlı bir şekilde üretilir. Piyasadaki talebe bağlı olarak
satıĢların yüksek olduğu durumlarda üretim miktarı da
arttırılır. Talep düĢtüğünde üretilen mallar stokta
tutulur.
12
13. 1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
Seri üretim sisteminin iki alt grubu bulunmaktadır faaliyettir :
– AkıĢ hattı üretiminde ürün, benzer iĢlevleri yapabilen
makine ve teçhizatların oluĢturduğu sıralı bir Ģekilde
oluĢturulmuĢ istasyonları dolaĢır ve her bir istasyonda
farklı bir kısmı imal edilerek ortaya çıkarılır.
– Montaj hattı üretiminde ürünler birbiri ardına bir hat
boyunca dizilmiĢ makineler ve teçhizatlar arasından
geçerken, gerekli parçaların takılması yolu ile
tamamlanır. Televizyonlar, otomobiller, beyaz eĢya
grupları, kiĢisel bilgisayarlar seri üretilen ürünlerin
bazı örneklerindendir. Seri üretim imalat ve denetim
kolaylığı nedeniyle genellikle verimlidir.
13
14. 1.1. Üretim Sistem ve Stratejieri
• Sürekli Üretim: Eldeki makine ve tesisler yalnız belirli
bir mamulün üretimi için kullanılır. Son derecede
otomatikleĢtirilmiĢ olan bu üretim sistemi, çok yüksek
miktarda, standart, kesintisiz, hacimli malların
üretiminde kullanılır. Üretim genellikle günde yirmi dört
saat devam eder. Bu üretim sistemi
kâğıt, boya, kimyasallar, çelik, petrol gibi fiziksel
birimlerle ifade edilemeyen, süreklilik arz eden
ürünlerin üretimine uygun bir sistemdir.
14
15. 1.2 Üretim Planlama
Üretim planlamanın temel işlevi, önceden belirlenmiĢ
zaman, kalite ve bütçe hedeflerine uygun olarak ürünlerin
müĢteri veya stoklara sevkinin sağlanmasıdır. Üretim
planlamada dört temel üretim faktörü olan
malzeme, yöntem, makine ve iĢgücü planlanması söz
konusudur. Kapsadığı süre açısından ise, uzun, orta ve kısa
dönemli üretim planları olarak üçe ayırabiliriz.
15
16. 1.2.1 Uzun Dönemli Üretim Planları
Uzun dönemli üretim planları iki yıl veya daha uzun bir süreyi
kapsar ve tüm kendinden kısa dönemli planlara yol gösterici
niteliktedir. Bu planlarda üretilecek ürünler, nasıl
üretilecekleri ve bunun için gereken yatırımlara iliĢkin
kararlar alınır. Öncelikle, hangi ürünlerin veya hizmetlerin
hangi dönemde üretimine geçileceğine karar verilir. Uzun
dönemli üretim planlarının önemli yatırım kararlarından
biri de teknoloji seçimidir.
16
17. 1.2.1 Uzun Dönemli Üretim Planları
Bu kararda, iĢletmenin sermaye yapısı, pazarın
büyüklüğü, üretim girdilerinin tedarik kolaylığı gibi
unsurlar etkili olur. İşgücü, hammadde gibi üretim
girdilerinin maliyet ve kolay sağlanabilir olması, üretim
yerinin seçiminde önemli bir rol oynar. Yer seçimi kararını
etkileyen diğer unsurlar içinde, taşıma giderleri, pazara
yakınlık, teşvikler ve yöre halkının tepkisi sayılabilir.
Teknolojinin ve üretim yerinin belirlenmesini
“kapasitenin planlanması” aĢaması takip eder.
17
18. 1.2.2 Orta Dönemli Üretim Planları
Orta dönemli üretim planları, gelecekteki 3 ile 18 aylık bir
süre için talebin karşılanmasına yönelik üretimin miktar ve
zamanlamasını belirlemeye yönelik planları kapsar. Bu
planlarda genellikle temel amaç planlama süreci boyunca
toplam maliyeti minimize etmektir. Orta dönemli üretim
planlamada üretim planlamacı, normal mesai ve fazla
mesai üretim miktarları, iĢgücü seviyesi, stok
miktarı, fason üretim gibi üretim kaynaklarını
düzenleyerek tahmin edilen talebi en düĢük toplam
maliyetle karĢılayabilmeyi hedeflemektedir.
18
19. 1.2.3 Kısa Dönemli Üretim Planları
Kullanıma sunulacak kaynakların Orta Dönemli Planlarla
belirlenen miktarlarının, Kısa Dönemli Üretim Planları ile diğer
bir deyişle Üretim Programları ile ihtiyaca uygun olarak
dağılımları yapılır. Üretim Programlarında
makine, teçhizat, işgücü ve alan gibi eldeki kaynakların veya
kullanılabilir kapasitenin işlere, siparişlere veya müşterilere
tahsis edilmeleri sağlanır. Hangi iĢin, ne zaman, kim
tarafından ve hangi makinelerde yapılacağı bu
programlar üzerinde gösterilir. Üretim programları
yapılırken 4 temel ölçüt dikkate alınabilir: Bunlar, üretim
süresinin minimize edilmesi, kullanım oranının
maksimize edilmesi, müĢteri bekleme zamanlarının
minimize edilmesi ve yarı mamul stok miktarının
minimize edilmesi olarak sayılabilir.
19
20. 1.3 Üretim Yönetiminde Teknoloji Seçimi
Teknoloji, doğanın insan ihtiyaçları doğrultusunda
dönüştürülmesi bilgisi olup, üretim prosesinin çeşitli
aşamalarında yer alan bir girdi unsurudur. Etkili ve baĢarılı
teknoloji yönetimi baĢlıca iki kritere dayanır:
Birinci kritere göre teknolojinin uygulanmasında hata
toleransı yoktur. İdeal durumda bir teknolojinin amaçları her
zaman tam anlamı ile gerçekleştirmesi beklenir.
İkinci kriter ise uygulama sürecinde koĢulların mümkün
olduğu kadar sabit kalmasıdır. Standartlara uyulması ve
geliĢigüzel değiĢikliklerden kaçınılması başarı şansını
artırır.
20
21. 1.3 Üretim Yönetiminde Teknoloji Seçimi
Mal veya hizmet üretiminde kullanılan teknolojinin tipi ve
düzeyi; mamul çeşidi, üretim hacmi ve mamul ömrünün
bulunduğu aşamadan etkilenir. Eğer üretim hacmi yüksek
ve çeĢit az ise özel amaçlara göre dizayn edilen otomatik
transfer tezgâhları kullanılır. Bu sistemlerde otomasyon
derecesi en yüksek düzeydedir. Çok çeĢitli mamulün az
sayılarda üretilmesi halinde genel amaçlı üniversal
tezgâhlar kullanılır. Ġki ucun arasındaki durumlarda esnek
imalât sistemleri adı verilen mamul hatları teknolojisi
tercih edilir. Bunlarda tezgâhlar özel olmakla beraber bazı
değişiklik ve eklerle diğer mamulleri üretecek hale
dönüşebilirler.
21
22. 1.3 Üretim Yönetiminde Teknoloji Seçimi
Bir mamulün ömrü boyunca aynı proses teknolojisi ile
üretilmesi pek az rastlanan bir olaydır. Talep ve rekabetteki
değiĢmeler üreticiyi sürekli olarak proses teknolojisini
değiĢtirmeye veya geliĢtirmeye zorlar. Ani ve büyük
teknolojik sıçramalar dışında, mamulün ömrü boyunca proses
değişmeleri genellikle belirli bir yol izler. Buna göre; mamulün
çocukluk ve gençlik yıllarında atölye imalâtını parti imalâtı
izler. Olgunluk çağında ise sırası ile imalât hattı ve sürekli
imalât tiplerine uyan teknolojiler tercih edilir.
22
23. 1.3 Üretim Yönetiminde Teknoloji Seçimi
Teknoloji yönetiminin önemli bir prensibi; sürekli gelişme
politikasıdır. Yönetici daima daha iyi ve daha ucuz bir
mamulün veya imalât metodunun bulunabileceğine
inanmalıdır. Özellikle yoğun rekabet ortamında yeni
teknolojinin en güçlü silah olduğu hatırlanmalıdır. Aynı
teknolojiye sıkı sıkı sarılan başarılı bir firmanın bir süre sonra
ortadan kaybolması sık rastlanan bir olaydır.
23
24. 1.3 Üretim Yönetiminde Teknoloji Seçimi
Teknolojiyi yönetmekle sorumlu kişilerin kendilerini ve
firmalarını ani ve temelli değiĢikliğe karĢı hazır tutmaları
gerekir. Aynı organizasyon içinde gerçekleşen kademeli
değişmelerin yönetimi nispeten kolaydır. Başka bir firmadan
veya yabancı bir ülkeden birdenbire gelen yeni teknoloji şok
etkisi yaratır. Böyle bir durumda firma çok hazırlıklı değilse
çok kısa zamanda yaşamını yitirmesi kaçınılmaz olur.
24
25. 1.4 ĠĢ Yeri Düzenleme
Bir iĢyerinde verimliliğin ve kalitenin arttırılması, buna
karĢın üretim maliyetlerinin düĢürülmesi amacına yönelik
olarak iĢ ve iĢyeri düzenlemeleri yapılır. ĠĢyeri
düzenlemesi, sistem içindeki tüm elemanların
(makine, ofis, teçhizat, depo, dinlenme mekânları gibi)
yerleĢim planlarının yapılmasını kapsar. İşyeri
düzenlemede ana amaç, işletme içinde üretime yönelik
faaliyetlerde yer alan canlı ve cansız varlıkların tümünün
hareket miktarlarını minimum düzeye indirmektir.
25
26. 1.4 ĠĢ Yeri Düzenleme
İşyeri düzenlemeye; hem yeni tesis kurulumunda hem de
mevcut tesisin yeniden düzenlenmesinde ihtiyaç
duyulabilir. Yeni kurulumda iĢyeri düzenleme, maliyetlerin
yanında pek çok baĢka noktayı da etkilemektedir.
YerleĢme düzeninin hatalı kurulması her Ģeyden önce
sabit tesis maliyetlerini yükseltir. Fakat bundan da
önemlisi, kötü yerleĢmenin; enerji kaybı, kargaĢa, yüksek
ıskarta oranı, gecikme, kontrol ve yönetim güçlüğü gibi
üretimle beraber süren ve maliyetleri olumsuz yönde
etkileyen bir neden olmasıdır. Kötü yerleşme düzeni
işletmenin üretim kapasitesinden yararlanma oranını düşürür,
hatta bir şehrin kötü trafiği gibi faaliyetlerin tamamen felce
uğramasına neden olabilir.
26
27. 1.4 ĠĢ Yeri Düzenleme
ĠĢyeri düzenlemenin yeniden yapılmasının en önemli
nedenleri; etkin olmayan işlemler (darboğazlar, yüksek
maliyet vb), kazalar veya güvenlik zafiyetleri, ürün veya
hizmetlerin tasarımında yapılan değişiklikler, üretim
yelpazesine yeni ürün veya hizmetlerin katılması, çıktı
miktarındaki değişiklikler, yöntem veya teçhizat
değişiklikleri, çevresel veya yasal değişiklikler, çalışanlar
arası iletişim kopukluğu vb. sosyal problemler.
27
28. 1.4 ĠĢ Yeri Düzenleme
Başlıca iĢyeri düzenleme veya yerleĢim türleri şunlardır:
• Sabit konumlu yerleĢim: Yaygın bir biçimde kullanılan bu
yerleşim türünde işçiler, makineler ve teçhizat, proje
konusu ürünün bulunduğu yere getirilir. Yani ürün sabit
ve değiĢmez bir konumda imal edilir. Gemi yapımı,
köprü, otoyol, tünel inşaatları gibi taşınamayacak kadar
cesametli, ağır ve büyük projeler sabit konumlu yerleşime
uygun bazı projelerdir.
28
29. 1.4 ĠĢ Yeri Düzenleme
• Süreç odaklı yerleĢim: Süreç odaklı yerleşimde benzer
iĢlevler yapan ve faaliyetlerde kullanılan makine ve
teçhizat, yaptıkları iĢe göre iĢ istasyonlarında (atölye)
bir araya toplanır, imal edilecek mallar, farklı iĢlevler
yapan makine ve teçhizatın bulunduğu iĢ istasyonları
arasında dolaĢtırılarak üretimi yapılır. Örnek olarak
presleme, kalıp alma ve döküm makinelerinin kendi özel
iş istasyonlarında (atölyelerinde) toplanması ile pres
atölyesi, kalıp atölyesi, döküm atölyesi arasında ürünler
dolaştırılarak ilgili işlemler sonucu üretim yapılır. Süreç
odaklı yerleşim yalnızca imalatta
değil, banka, kütüphane, klinik ve hastane gibi yerlerde de
kullanılan bir yerleştirme türüdür.
29
30. 1.4 ĠĢ Yeri Düzenleme
• Ürün odaklı yerleĢim: Ürün odaklı yerleşimlerde makine
ve teçhizatlar, kendilerine ait iĢ istasyonlarında
(atölyelerde) değil, ürün etrafında toplanarak
yerleĢtirilir. Bu yerleşimde ürün atölyeler arasında
dolaşmaz, farklı işlevleri yapan makine ve teçhizat ürünün
bulunduğu yere gelir. Yani başka bir deyişle, tek bir
ürünün imal edildiği atölyede çeĢitli iĢlevleri
gerçekleĢtiren makineler vasıtası ile üretim
gerçekleĢtirilir. Ürün odaklı yerleĢimin iki türünden biri
fabrikasyon, diğeri montaj (bantları) hattıdır.
30
31. 1.4 ĠĢ Yeri Düzenleme
• Büro YerleĢimi: Büro yerleşiminde fiziki bir mal imalatı
söz konusu değildir. Beyaz yakalı çalışanların hizmet
verdiği bürolarda esas olan hizmetin gerektirdiği bilgi ve
belge akıĢının sağlanmasıdır. Büro yerleşiminde
çalıĢanlar ve onların gereksinim duyduğu
teçhizatlar, verimli bir hizmet verilebilmesi için çalıĢma
alanlarında gruplandırılarak, konforlu, güvenli, etkin
bilgi ve belge akıĢı hareketi sağlayan bir iĢ ortamı
yaratılmaya çalıĢılır.
31
32. 1.4 ĠĢ Yeri Düzenleme
• Perakende satıĢ yerleĢimi: Bu yaklaşımda perakende
satış merkezlerinde yer alacak ürünlerin yerleşimi, özgün
müĢteri beklentilerine duyarlı olarak ve onların
satınalma davranıĢlarını etkileyebilecek bir Ģekilde
düzenlenir. Bu yerleşim türü, işletmenin satışlarının ve
kârlılığının, ürünlerin müşterilere sergilenme tarzıyla
doğrudan ilişkili olduğu fikrini temel alır. Bu nedenle
perakende satış merkezlerinde, yöneticiler
yerleşimi, müşterilerin satınalma davranışını güçlendirecek
bir şekilde düzenlemeye çalışırlar.
32
33. 1.4 ĠĢ Yeri Düzenleme
• Depo yerleĢimi: Bu yerleşimin amacı mamul, yarı mamul
ve hammaddelerin stok edildiği depo alanında, etkin
mal dolaĢım ve stoklanmasında, iĢlem maliyetlerinin
düĢürülmesi ve verimliliğin sağlanmasıdır. Depo için
kullanılacak alan, etkin ve güvenli stoklamayı ve
zamanında teslimatları gerçekleĢtirebilecek Ģekilde
düzenlenir ve bu yolla, stoklama ve dağıtım maliyetleri
en aza indirilmeye gayret edilir.
33
34. 1.5 Lojistik Yönetimi
Ordunun karnı üzerinde seyahat ettiği söylenir. Aynı
biçimde, üretimin envanteri ile yürüdüğü söylenebilir. Bir
işyerinde mevcut kapasitenin kullanılarak mal ve hizmetlerin
üretilmesi için yerine getirilen işlemler pek çok materyalin
sağlanmasını ve yönetilmesini zorunlu kılar. Bir fabrikada
üretim için hammadde, yarı işlenmiş mamul, parçalar, işletme
malzemeleri vb. gerekirken, bir hastanede hastalar için
ilaçlar, çarĢaflar, yiyecek, laboratuar malzemeleri vb.
malzemeler gerekir.
34
35. 1.5 Lojistik Yönetimi
Günümüzde müşteri gereksinimlerini rekabet koşulları
çerçevesinde karşılayabilmek için materyal yönetimi önemle
artan bir konu olarak gündeme gelmiştir. Yüksek kaliteyi
minimum maliyette ve en kısa sürede müĢteriye sunmayı
hedefleyen firmaların malzemeyi akılcı biçimde
sağlaması ve kullanması gerekmektedir. Bu nedenle
firmalar belirli yetenekteki tedarikçilerle çalıĢmak, iĢletme
içi birimleri etkin koordine etmek ve müĢteriye ulaĢmak
gibi çeĢitli yönetim faaliyetlerini yerine getirirler. Öyleyse
materyal yönetimi; materyalin akıĢının
planlanması, organizasyonu ve kontrolüdür.
35
36. 1.5 Lojistik Yönetimi
Bir işletmenin lojistik sistemi organizasyon açısından
satınalma, imalât, dağıtım Ģeklinde üç alt sisteme
ayrılabilir;
• Satınalma sistemi: ĠĢletmeye hammadde, yarı mamul
ve hizmet sağlayan firmalarla iliĢkilerin düzenlenmesi
ve imalâtın ihtiyacı olan girdilerin zamanında hazır
bulundurulması bu sistemin görevidir. Bu çerçeve
içinde; “hangi malzeme, ne zaman ve ne miktar sipariĢ
edilecek? Hangi firmadan satın alınacak? Tedarik
kaynakları nasıl değerlenecek? Hangi taĢıma araçları
kullanılacak? Gelen malzeme nasıl depo edilecek?”
gibi problemlere çözüm aranır.
36
37. 1.5 Lojistik Yönetimi
• Ġmalât sistemi: Gelen malzeme ve parçalarının mamule
dönüĢtürülmesi sırasında yapılan taĢımaları ve ara
depolamaları içerir. Bu sistemdeki lojistik faaliyetler
“malzeme nakli” adı altında tamamen işletme içi bir
fonksiyon olarak düşünülür. Üretim yönetiminin kapasite
planlaması, yükleme, programlama gibi faaliyetleri ile
malzeme nakli arasında sıkı bir bağımlılık vardır.
37
38. 1.5 Lojistik Yönetimi
• Dağıtım sistemi: Mamulün ambara gönderilmesinden
tüketiciye ulaĢıncaya kadar geçirdiği depolama ve
taĢıma iĢlemlerinden oluĢur. Bazen “fiziksel dağıtım”
adı ile anılan bu grup faaliyetlerin ilgilendiği sorunlar;
Tüketicinin miktar, zaman ve yer olarak beklediği
hizmetler nelerdir? Tüketicinin beklediği dağıtım
hizmetleri mümkün en düĢük maliyetle karĢılanıyor
mu? Dağıtım merkezlerinde hangi mamuller, ne
miktarlarda stoklanacak? Hangi taĢıma araçları veya
servisleri kullanılacak? Ģeklinde sıralanabilir.
38
39. 1.6 Stok Yönetimi
Stoklar, belirli bir dönemde talebi karşılamak için fiziki mallara
yapılan yatırımdır. Başka bir tanıma göre de, stoklar, potansiyel
ekonomik değeri olan atıl kaynaklardır. Ancak, malzeme dışında
sahip olunan teçhizat ve işgücü gibi kaynakları kapasite olarak
adlandırmak daha doğru olacaktır.
Stok bulundurma nedenleri dört temel başlıkta sıralanabilir:
• Talep miktarındaki değiĢiklikleri karĢılayabilmek: Müşteriden
gelen talep miktar değişikliklerine zamanında yanıt verebilmek
için elde bir miktar nihai ürün stoğu bulundurulmalıdır.
39
40. 1.6 Stok Yönetimi
• Hammadde sipariĢ zamanlarında olabilecek
aksaklıklara karĢı önlem olarak: Tedarikçilere verilen
siparişler çeşitli nedenlerle firmaya ulaşmakta gecikmeye
uğrayabilir. Bu gecikmelerin üretimde aksak yaratmaması
için bir miktar hammadde stoku bulundurmak
gerekmektedir.
• Ekonomik sipariĢ miktarının avantajlarından
yararlanmak: Sipariş vermenin gönderim, telefon, evrak
vb bazı sabit maliyetleri vardır. Tekrarlanan her siparişte bu
maliyet artacağından tek seferde yüksek miktarda sipariş
geçilerek bu maliyetlerin azaltılmasından ve bazı
durumlarda iskonto indirimlerinden yararlanabilmek için bir
miktar fazladan stok bulundurulabilir.
40
41. 1.6 Stok Yönetimi
• ĠĢlemleri dengeleyebilmek ve üretim planlarında
esneklik sağlamak: Üretim parti büyüklüğünü yüksek
tutarak hazırlık maliyetlerini azaltmak mümkündür. Büyük
miktarda partiler halinde üretebilmek için de eldeki
stokların yeterli olması gereklidir.
41
42. 1.6 Stok Yönetimi
İşletmelerde stokların neden olduğu üç temel maliyet
vardır:
• Stok tutma (taĢıma) maliyetleri, işletmenin stoklarında
bir mal veya hammaddeyi tutmanın maliyetidir. Depo
giderleri, depo için iĢlem maliyetleri, sigorta
maliyetleri, vergiler, bozulmalar, stoğa bağlanan
paranın maliyeti gibi maliyetler bu başlığa dâhildir. Bu
maliyetler stok düzeyi ve stokta tutulma süresinin
uzunluğuna bağlı olarak değiĢir.
42
43. 1.6 Stok Yönetimi
• SipariĢ verme (veya üretime hazırlık)
maliyetleri, hammadde stokları için sipariş verme
maliyetleri her bir sefer sipariĢ verirken katlanılan
maliyetlerdir (miktar hesaplama maliyetleri, telefon
masrafları, evrak giderleri, taĢıt kirası vb). Mamul
madde stoklarında ise her partinin üretim hazırlık
maliyetleridir (makine ayarlarının yapılması, malzemenin
depodan taşınması v.b.)
• Stoksuz kalma maliyetleri, müşterinin istediği ürün stokta
bulunmadığında müşteri ya beklemekte ya da siparişini
iptal etmektedir. Bu bekleme veya iptallerin işletmeye yasal
bağlayıcılıklarına göre tazminat vb maliyetleri olabildiği gibi
itibar kaybı, müşteri kaybı gibi ölçülmesi zor ancak etkisi
uzun süreli ve çok daha yıpratıcı nesnel zararları da
olmaktadır.
43
44. 1.6 Stok Yönetimi
Stok düzeyinin yüksek olması ve malzemelerin uzun süre
stokta tutulması genellikle stokta tutma maliyetlerini
arttırmakta; ancak buna karşın sipariş verme ve stoksuzluk
maliyetleri düşmektedir. Üretim planlamacı, stok düzeyini
belirlerken bu üç maliyetin toplamı olan toplam stok maliyetini
en aza indirecek stok politikasını belirlemeyi hedeflemektedir.
44
45. 1.6.1 Stokların Sınıflandırılması
Stok tanımına giren bütün varlıkları bir arada incelemek
yanılgılara neden olabilir. Stok edilen varlıklar arasında;
cins, değer, kullanılma yeri, stoklama biçimi gibi faktörler
açısından farklılıklar vardır. Bunları amaca uygun biçimde
sınıflandırarak incelemek yerinde olur:
• Hammaddeler: İşletmede imalâta giren ve üzerinde işlem
yaparak değer kazandırılan tüm varlıklar hammaddedir.
Hammadde tanımı işletmeye göre değişir. Örneğin, bir
demir-çelik fabrikasında demir filizi hammadde, pik
mamuldür. Halbuki kalorifer radyatörleri üreten bir
fabrikada pik hammadde, radyatör dilimleri mamuldür.
45
46. 1.6.1 Stokların Sınıflandırılması
• Yarı mamuller: Üzerlerinde yapılması gereken iĢlemler
henüz tamamlanmamıĢ bulunan ve iĢ istasyonları
arasındaki ara depolarda tutulan varlıklardır. Bunların
yarı mamul niteliği bir süre sonra tüm işlemlerin
tamamlanması ile mamule dönüşür.
• Mamuller: Fabrika içinde yapılması düşünülen işlemlerin
tümü tamamlandıktan sonra tüketiciye gönderilmek
üzere ambara konulan varlıklardır. Mamuller, belirli bir
aşamayı tamamlayıp belirli bir yerde hareketsiz durdukları
için sayma, değerleme ve kontrol açısından pek güçlük
göstermezler. Hammadde ve yan mamullerde belirsizlik
fazla olduğundan kontrolleri daha güçtür.
46
47. 1.6.1 Stokların Sınıflandırılması
• Hazır parçalar: Mamulün bir kısmını oluşturan ve
dıĢarıdan tedarik edilen varlıklardır. Bunlar
civata, somun gibi basit fakat çok kullanılan parçalar
olabileceği gibi, elektrik motoru, dişli kutusu, jeneratör gibi
mamullere eklenen karmaşık üniteler de olabilir.
• Yardımcı malzemeler: Mamulde doğrudan kullanılmayan
veya yer almayan, tamir parçaları, kesme sıvısı, makine
yağı ve benzeri malzemelerdir.
47
48. 1.6.2 Stok Kontrolünde JIT Prensibi
Bir işletmenin kârlılığını etkileyen faktörler arasında stokların
önemli bir yeri vardır. Daha önce tanımlanan sipariş, elde
bulundurma ve elde bulundurmama maliyetlerinin yanısıra
stoklar kalite, prodüktivite, işçilik ve benzeri maliyet
unsurlarını da dolaylı yoldan etkiler. 1950-86 yılları arasında
A.B.D.’de stok değerlerinin gayri safı milli hâsılanın (GNP)
%22-25’i arasında değiştiği göz önüne alınırsa, ekonomide
taşıdıkları ağırlık daha iyi anlaşılır. Japonya’nın otomobil ve
elektronik mamul alanlarında sağladığı üstünlükte, Japon
firmalarının izlediği stok kontrol politikalarının önemli rol
oynadığı bilinmektedir.
48
49. 1.6.2 Stok Kontrolünde JIT Prensibi
Tam zamanında tedarik (Just-in-time: JIT) prensibi 1970’lerde
Toyota firması tarafından geliştirilip uygulanmaya başlandı.
JIT prensibinin dayandığı görüşler şöyle özetlenebilir:
• Müşterinin istediği (sipariş ettiği) kadar üretilmelidir.
• Üretim hızı talep değişimlerine tam uymalıdır.
• Iskarta oranı hemen hemen sıfır olmalıdır.
• Hazırlık süreleri çok kısa olmalıdır.
• İşçilik, malzeme ve kapasite kaybı sıfır olmalıdır.
• İnsan gücünün eğitimine ve gelişmesine önem verilmelidir.
49
50. 1.6.2 Stok Kontrolünde JIT Prensibi
Açıkça görüleceği üzere bu kurallar tamamen sağduyuya ve
herkes tarafından kolaylıkla anlaşılan gerçeklere
dayanmaktadır. Asıl güçlük bu kuralları uygulayabilecek
çevrenin yaratılmasıdır. Görünüşte çok basit olan JIT
kurallarının uygulanması ileri teknoloji, üstün mamul
dizaynı, iyi eğitilmiş sorumlu işgücü, karşılıklı güvene
dayanan işçi-işveren ilişkileri ve yüksek çalışma disiplini gibi
koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. JIT sistemini
uygulamaktan kaçınmanın nedeni ancak bu koşulları yerine
getirme olanaklarının yokluğu ile açıklanabilir.
50
51. 1.6.3 Stok Kontrolünde Kanban Yöntemi
Kanban stok kontrolünde JIT prensibinin iş istasyonları
arasındaki akışta uygulanmasından ibarettir. Yöntemin ilk
uygulayıcısı Toyota firmasıdır. Kanban Japon dilinde kart
anlamına gelir. İki iş istasyonu arasındaki akışın kontrolünde
iki kart ve küçük arabalar kullanılır. Sonraki işlemin yapıldığı 2
No.lu istasyonda araba boşaldığı zaman işçi ihtiyaç kartı ve
boş araba ile beraber dolu arabanın bulunduğu yere gider.
51
52. 1.6.3 Stok Kontrolünde Kanban Yöntemi
Aynı işçi dolu arabaya iliştirilmiş bulunan üretim kartını
ayırarak boş arabaya takar ve ihtiyaç kartını iliştirdiği dolu
araba ile 2 No.lu iş istasyonuna dönerek üretime devam eder.
Önceki işlemi yapan işçi (1 No.lu istasyon) doldurduğu
arabayı belirlenen yere götürür ve üretim kartı ile beraber boş
arabayı alarak 1 No.lu istasyona döner ve tekrar işine devam
eder. Önceki işlemi yapan istasyon üretici, sonraki işlemi
yapan istasyon kullanıcı olarak tanımlanır. Çok istasyonlu bir
imalât pro-sesinde bir iş istasyonu hem üretici (sonraki
istasyona göre) hem de kullanıcı (önceki is-tasyona göre)
durumundadır. İhtiyaç ve üretim kartlarının dizaynı çok basittir.
52
53. 1.6.3 Stok Kontrolünde Kanban Yöntemi
Her kart üzerinde sadece parça numarası ve adı, iş istasyonu
numarası, lokasyon ve araba hacmi yazılıdır. Kanban
yönteminin özelliği son derece basit olmasıdır. Araba
hacimleri günlük üretimin % 10-15’i arasında değişir. Dolayısı
ile yukarıda açıklanan işlemler iki istas-yon arasında hergün
6-10 kere tekrarlanır. Kanban yönetiminin gözle görülür
başarılı sonuçlar vermesi genellikle 5-10 yıl almaktadır.
53
54. 1.7 Proje Yönetimi ve Proje Değerlendirme ve Gözden
Geçirme Tekniği-PERT
Proje, belirli bir amaç doğrultusunda, başlangıç ve bitiş
zamanları belli olan, finansman kısıtları
dâhilinde, para, işgücü, ekipman gibi kaynakları
kullanarak, eşgüdümlü çalışan sıralı faaliyetler ve görevler
bütünüdür. Diğer bir tanımla belirlenen bir zaman periyodunda
istenilen çıktıların ortaya konulması için yerine getirilen
birbiriyle ilişkili bir dizi iş olarak tanımlanabilir. Öyleyse proje
yönetimi proje-nin teknik, maliyet ve zaman kısıtlarını
karşılamak için insan, araç-gereç, materyal gibi kaynakların
planlanması, yönetilmesi ve kontrolü olarak tanımlanabilir.
Son yıllar, planlama ve kontrol tekniklerinin patlayıcı
gelişimine sahne olmuştur.
54
55. 1.7 Proje Yönetimi ve Proje Değerlendirme ve Gözden
Geçirme Tekniği-PERT
Bu yeni tekniklerden en önemlilerinden “Proje Değerlendirme
ve Gözden Geçirme Tekniği” sözcüklerinin İngilizce karşılığı
olan “Project Evaluation and Research Technique”nin baş
harflerinden oluşan PERT; yinelenmeyen projeleri, yani daha
önce yapılmamış ve ileride de yapılmayacak olan işleri
denetlemek ve planlamak için kullanılan yöntemdir. PERT;
üretimdeki gecikmeleri, takılmaları ve türlü çalışmaları en
düşük düzeye indiren işin bütününün türlü parçalarını
eşgüden ve eşzamanlayan, projelerin tamamlanmasını
hızlandıran bir yöntemdir.
55
56. 1.7 Proje Yönetimi ve Proje Değerlendirme ve Gözden
Geçirme Tekniği-PERT
PERT; istenilen amaca ulaşabilmek için gerekli iş çabalarının
planlanması, eşgüdülenmesi ve kontrolü yaklaşımıdır. Proje
değerlendirme gözden geçirme tekniği herhangi bir alandaki
projeye uygulanabilir.
56
57. 1.7 Proje Yönetimi ve Proje Değerlendirme ve Gözden
Geçirme Tekniği-PERT
PERT ile programlama çalışmaları üç aşama içinde
incelenebilir:
• Planlama AĢaması: Bu aşamada öncelikle proje farklı
işlemler grubuna ayrılır ve daha sonra bu işlemler grupları
arasında ilişkiler kurularak olay-işlem ağları oluşturulur.
Öngörülen süreler ise işlem okları üzerinde yazılır.
Planlama aşamasında farklı işlemlerin ayrıntılı olarak
incelenmesi olanağı ortaya çıktığından, proje uygulamaya
konulmadan yapılması gereken değişiklikleri ve gelişmeleri
görebilme olasılığı artar.
57
58. 1.7 Proje Yönetimi ve Proje Değerlendirme ve Gözden
Geçirme Tekniği-PERT
• Programlama AĢaması: Bu aşama her bir işlem için
başlayış ve bitiş zamanlarını saptamak ve göstermek
amacına yöneliktir. Programlama çalışmalarıyla “Kritik
Yol” olarak adlandırılan en uzun süreyi oluşturan işlemler
dizisi belirlenmiş olur.
• Kontrol AĢaması: Projenin başlaması ile bitimi arasında
belirli aralıklarla durumu ortaya koyma aşamasını ve işin
planlama aşamasına göre gelişimini gösterir. Böylece
ortaya çıkan aksaklıkları gidermeye yönelik seçenekler
belirlenmiş olur. Kontrol aşaması ile projede gerekli
çözümlemeler yapılarak, gerekirse geri kalan bölümlere
yeni seçeneklerle belirleme olanağı elde edilir.
58
59. YARARLANILAN KAYNAKLAR
• Betz, F. (2003). Managing Technological Innovation: Competitive
Advantage from Change, New York: John Wiley&Sons.
• Chase, R. B., Jacobs, F. R., Aquilano, N. J. (2004). Operations
Management For Competitive Advantage, Irwin/McGraw-Hill.
• Chen, L.H. ve Liaw, S.Y. (2006). Measuring Performance via
Production Management: a Pattern Analysis, International
Journal of Productivity and Performance Management.
• Demir, M. H. (2009). Üretim Yönetimi (ĠĢlemler
Yönetimi), İstanbul, Beta basım A.Ş. Yayın No:2173.
59
60. YARARLANILAN KAYNAKLAR
• Garcia, L.I. ve Lopez, A.L. (2002). The Use of the scorecard in the
Management of Production-Operations, Industrial Management +
Data Systems; 2002; 102, 1/2.
• Heizer J., Render B. (2006). Operations Management, Pearson
Prentice Hall.
• Kobu, B. (2010). Üretim Yönetimi, İstanbul, Beta basım A.Ş. Yayın
No:2359.
• Mirze, S. K. (2010). ĠĢletme, İstanbul, Literatür Yayınları: 559.
• Kerzner, H. (2009). Project Management: A Systems Approach to
Planning, Scheduling, and Controlling, Wiley.
60
61. YARARLANILAN KAYNAKLAR
• Kumar, S.A. ve Suresh, N. (2008). Production and Operations
Management, USA: New Age Limited Publishers, Second Edition.
• Munis, J., Batista, E.D. ve Loureiro, G. (2010). Knowledge- based
Integrated Production Management Model, Jornal of Knowledge
Management, Vol.14, No.6.
• Stevenson, W. J. (1999). Production Operations
Management, Irwin/McGraw-Hill.
• Top, A. (2009). Üretim Yönetimi, İstanbul, Yaprak Yayın Dağıtım. 2.
Basım.
61
62. Bu sunudaki “İşletmelerdeki Verimlilik” konusu
Prof.Dr. Canan ÇETİN’in Temel İşletmecilik
kitabında yer almaktadır. İşletme Yönetimi
ile ilgili diğer konular kitapta yer almaktadır.
Kitabı aşağıdaki linkten satın alabilirsiniz.
http://betayayincilik.com/akademik/detay.aspx?id=1721
Prof.Dr. Canan ÇETİN
E-posta: canancetineylul@gmail.com
www.canancetin.com.tr