2. Bir gece Halife Hz. Ömer (r.a) her zaman yaptığı gibi değişik kıyafetle kendini gizleyerek yardımcısı İbn Abbas’la birlikte halkının durumlarını görmeye gitti.
3. Bir saate yakın dolaştılar. Sonunda fakir insanların yaşadığı bir yere uğradılar.
4. Küçük bir evin yanından geçerlerken Halife Ömer evden gelen bir tartışmaya şahit oldu.
5. Anne, o gün sattıkları sütün çok az olduğunu söylüyordu.
6. Kızına, gençken de süt sattığını, daima süte su karıştırdığını ve böylece çok iyi k â r elde ettiğini söylüyordu.
8. Kızı: “Sen süte su kattığında biz Müslüman değildik. Ama şimdi biz Müslüman'ız ve süte su katamayız.” dedi.
9. Annesi süte ne katılacağına İslam’ın karışmayacağını söyledi.
10. Kızı da dedi ki; “Halife Ömer’in emrini unuttun mu? O süte bir şey karıştırılmamasını istiyor."
11. Annesi dedi: “Ama Halife bizi unutmuş. Biz çok fakiriz. Ekmeğimizi kazanmak için süte su katmaktan başka çaremiz var mı?”
12. Kızı; “Böyle bir ekmek kanuna uygun değil, anne. Bir Müslüman olarak Halife Ömer’in emirlerine karşı çıkmayacağım ve bu şeklide diğer Müslümanları aldatmayacağım.“ dedi.
13. Anne, “Ama ne Halife Ömer ne de onun memurları bizim yaptığımızı görüyor…
14. Kızım sen hala çocuksun. Şimdi sen git yat ve yarın ben kendim süte su karıştıracağım.”
15. Kız, annesinin planladığı düşünceye ve hatasına ortak olmayı kabul etmeyerek dedi ki: “Halife burada olmayabilir. Ama onun koyduğu kurala uyulmalıdır. Benim vicdanım Halifedir!”
16. Anneciğim, Halife’den ve memurlarından kaçıp kurtulabilirsin, ama Allah’tan ve vicdanımızdan nasıl kaçıp kurtulacaksın!”
20. Halife Ömer yardımcısına döndü ve dedi ki; “Kız annesinin zorlamasına rağmen dediğini yaptı. Bir ödülü hak etti. Acaba ona ödül olarak ne verelim?”
22. Halife Ömer. “Böyle bir kız ilerde harika bir anne olacak. Onun doğruluğu, dürüstlüğü birkaç altınla, parayla ölçülmez. Onu devlet çapında bir ödülle ödüllendirmeliyiz.
23. Ona en büyük bir ödülü teklif edeceğim ve devlet çapında en yüksek değere sahip olacak.”
25. Anne, Kudretli Halife karşısında dururken titriyordu. Ama kız, Halifenin karşısında cesur ve soğukkanlı bir şekilde duruyordu.
26. Çok güzeldi ve etkileyici bir ağırbaşlılığı vardı. Halife Ömer daha önce duyduğu, kızı ile annesi arasında geçen konuşmaları aktardı.
27. … ve annesinin zorlamasına rağmen kızın kararlılığını ve sözünde durmasını takdir etti.
28. Birisi annenin hapsedilmesini teklif etti. Halife Ömer, her zamanki kuralı uygular ve kadını cezalandırırdı. Ama bu kez, kızının hatırına onu affetti.
29. Halife Ömer, kıza dönüp dedi ki, “İşte, İslam senin gibi kızlara ihtiyaç duyuyor. Bir İslam Halifesi olarak bana da, ödül için sana kız evladım diye sahip çıkma kararını almak düşüyor.”
30. Halife oğullarını çağırdı ve onlara şöyle hitap etti: “İşte, harika bir anne olabilecek pırlanta gibi bir kız. İçinizden birinin bu kızı eş olarak almasını arzu ediyorum.
31. Şu anda Bu kızdan daha iyi karaktere sahip olabilecek bir gelin de tanımıyorum. Evlilik söz konusu olduğunda ahl â k çok önemlidir. Boy, pos, endam onun kadar önemli değildir.”
33. Üçüncü oğlu Asım henüz evli değildi. Ona bu kızla evlenmesini teklif etti. Bunun üzerine Sütçü kızın rızası da alınarak Asım bu kızla evlendi. Böylece bu sütçü kız Halife Ömer’in gelini, aynı zamanda kız evladı oldu.
35. Daha sonra Ömer bin Abdulaziz Halife olarak seçildi ve 717-720 yılları arasında kısa bir süre hizmet verdi.
36. Önceki Emevi hanedanının diğer halifeleri lüks içinde eğlenirlerken, Ömer bin Abdulaziz İslam'ın Özüne ve sadeliğine döndü ve İkinci İslam Halifesi Hz. Ömer'in yolunu takip etti.
37. Hatta İlk dört İslam halifesinden sonra en doğru ve adaletli yönetimi gösteren halifenin Ömer bin Abdulaziz olduğu söylenir.
38. Ve O, Halife Hz. Ömer’in oğluyla evlenen sütçü kadının asil niteliklerini miras olarak devraldı. Ve Halife Ömer’ul Faruk’un fakir kızda fark ettiği saflığı, ciddiliği, dürüstlüğü ve adaleti sergiledi.
39. Bu yüzden Ömer bin Abdulaziz, dini yeniden canlandıran anlamında, ‘ilk müceddid’ diye bilinir. Allah Ondan Razı Olsun.