6. Ben “Hayrola, gece vakti bu dağda ne arıyorsun?” diye sordum. “ Yol mühendisiyim, işten dönüyorum.” diye cevap verdi.
7. Sonra “Siz ne iş yapıyorsunuz?” diye sordu. Ben, o anda aklıma gelen şeyi söyledim: “Meslektaşız, ben de yol mühendisi oldum ve işe gidiyorum.” dedim.
8. Adam bu sefer “Ben, Pozantı-Tarsus otobanında çalışıyorum. Siz nerede çalışacaksınız?”
15. … ebedi hayat yolculuğunun rahat geçmesi için yapılacak çalışmalar da o kadar değerli, hatta çok daha fazla önemli değil midir?
16. Şu ifadeler çok hoşuma gider: “ Yolculara seyahat için vesika (bilet) vermek bir vazife olduğu gibi,
17. … ebed tarafına giden yolculara da hem vesika hem o zulümatlı (karanlıklı) yolda nur vermek öyle bir vazifedir ki, hiç bir vazife onun kadar ehemmiyetli değildir.” (Lemalar)
18. Bizler uzun bir seferdeyiz. Buradan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğumuz devam edecek.
19. Sonsuzluk yolunun yolcularına azık ve ışık hazırlamak, o karanlık yolları aydınlatacak çalışmalar yapmak, Cennete otoban açmak elbette önemli bir görevdi…
20. … Ve ben bu yol mühendisi arkadaşın vesilesiyle bunu daha iyi anlamış, mesuliyetimin büyüklüğünü bütün kalbimle hissetmiştim…