3. 100 Yıl Önce Hemofili
Carriere, 1907 :
• ~ 1.000 hemofili hastası
• 21 yaşından önce
% 89’u fatal kanama Ex
“Bertrand-Fontaine, Th. and l'Hirondel, J.: Etat actual du traitement de l'hemophilie.
Bull. Gen. de ther., I87, 425, 1936”
4. SURGERY IN HEMOPHILIA
“REPORT OF FOUR CASES”
CHARLES A. VANCE, A.M., M.D.
LEXINGTON, Ky.
In I803, John Otto published "An Account of an Hemorrhagic Disposition
Existing in Certain Families," and, thereby, introduced hemophilia to the
medical profession. We have, indeed, much earlier references to constitutional
hemorrhagic tendencies which we would be justified in assuming to have been
hemophilia. The most noteworthy is an account given by an Arabian author,
concerning a village of which the male inhabitants were liable to fatal
hemorrhages from skin abrasions and other slight traumata. This report dates
from the eleventh or twelfth century. Otto was, however, the first to call
attention to what we now know as Nasse's law, that the'disease manifests
itself only in males and is transmitted by the females of the affected family as
a sex-linked character. Nasse„s promulgation of this law did not appear until
I7 years after publication of Otto's observations on the subject. What this law
means is that the children of a sufferer from hemophilia will not show the
disease, but his daughters and the female descendants of his children of either
sex may transmit the disease to their sons. Apparently sporadic cases of
hemophilia have been reported, and it is, of course, unsafe to rule out the
condition because of the absence of a family history of the disease.
The exact nature of the hemophilic diathesis is still uncertain. The sole
primary clinical symptom is hemorrhage. The major, if not the sole,
demonstrated pathologic phenomenon is an abnormally slow coagulation of the
blood. The bleeding time is generally normal.
AnnalsofSurgery,May1939;109(5):872-80
9. Faktör düzeyi Hastalığın derecesi Klinik bulgular
< % 1 AĞIR Spontan ve ciddi kanamalar
% 1 - 5 ORTA Travmaya bağlı kanamalar
% 5 < HAFİF Cerrahi uygulamalarda knm.
Faktör düzeyine göre hemofili kliniği:
10. Bebek ve Çocukluk Dönemi
• Forceps ve vakum ekstraksiyonu ile büyük sefal hematom ve
intrakraniyal kanama
• Ağız ve dil yaralanmaları
• Yumuşak doku kanamaları (periorbital vb)
• Kafa travmaları
• Sünnet kanaması
• 11 ve 12. aylarda eklem ve kas içi kanamalar
En sık : Diz, dirsek, ayak bileği
İlk kanama : 8 ay – 3 yaş
11. Büyük Çocuk ve Adolesan
• Kanayan eklemde : Şişlik
Ağrı
Isı artışı
Hareket kısıtlılığı
Kızarıklık ±
Tekrarlayan eklem kanamaları Hedef eklem
16. KAS İSKELET SİSTEMİ
KOMPLİKASYONLARI
• Tekrarlayan kanamalar Kalıcı fonksiyon kaybı
Primer
Sekonder
• Amaç : Ağır hemofili Orta hemofili
• Hem A : 25 - 40 IU/kg Günaşırı
Hem B : 25 - 40 IU/kg Haftada 2 kez
PROFİLAKSİ
17. Türk Pediatrik Hematoloji Derneği
Hemostaz-Tromboz-Hemofili Alt Çalışma Grubu
“Hemofilide Profilaksi Çalıştayı” Uzlaşı Raporu
TPHD – Yönetim Kurulu Onay Tarihi: 8 Temmuz 2010
18. Hemofilide Profilaksi: TPHD Görüşü
• Ağır hemofili hastası çocuk ve gençlere uzun süreli profilaksi
uygulanması önerilir.
• Hasta seçiminde günümüzde geçerli olan SUT geri ödeme
kurallarına uyulması önerilir. Buna göre:
– Faktör düzeyi <%1 olan hastalar
– Faktör düzeyi >%1 olmasına karşın ayda 3 veya daha fazla
kanayan çocukların da profilaksiden yararlanması sağlanabilir.
19. Faktör Seçimi: TPHD Görüşü
• Faktör seçimi yapılırken yeni tanı alan hemofilik çocuklara öncelikle
rekombinant faktörlerle tedaviye başlanması önerilir.
• İlk faktör infüzyonları hastanede yapılmalı, aile deneyim kazandığında yakın bir
sağlık kuruluşunda veya evde tedavi verilmelidir.
• Hasta ailesine ve hasta gençlere “self-infüzyon” (kendi kendine IV infüzyon
uygulayabilme) eğitimi verilmeli ve “Ev Tedavisi” programına geçilmesi için elden
gelen tüm çabalar gösterilmelidir.
20. Faktör Uygulama Yolu: TPHD Görüşü
Öncelikle “periferik venöz yol”
tercih edilmelidir.
Başarılı olunamazsa deneyimli olan
merkezlerde “santral venöz kateter”
(Port) ya da A-V fistül seçeneği
düşünülebilir.
23. Profilaksi Süresi: TPHD Görüşü
• Profilaksi kaç yaşında başlanırsa başlansın mümkünse 18 yaşına
kadar sürdürülmesi önerilir.
+ ?
24. Özellikle gelişmekte olan ülkeler için önemli bir prosedür…
– UCUZ
– EFEKTİF
– BASİT
– AĞRISIZ
– AZ İNVAZİV
– AYAKTAN PROSEDÜR
– GENEL ANESTEZİ YOK
Yttrium 90 Diz Rhenium 186 dirsek, ayak bileği, omuz
RADYOİZOTOP SİNOVEKTOMİ
25.
26.
27.
28. Hemofilide İnhibitör
Hemofilide en önemli komplikasyon !!!
İnhibitörlü hastalarda “hemostazın sağlanması güçleşmekte”
ve “hastalığın prognozu kötüleşmektedir”
Türkiye’de inhibitör oranları;
• Hemofili A % 10
– Ağır HA % 14
• Hemofili B % 2-3
29. Tedavi seçenekleri:
- Protrombin Kompleks Konsantresi (PCC),
- Aktive Protrombin Kompleks Konsantresi (aPCC)
- Rekombinant Faktör VIIa (rFVIIa)
Hemofilide İnhibitör
30. 4 hastada 11 major cerrahi (3-16 yaş)
– 1 beyin operasyonu ve V/P shunt yerleştirilmesi
– 1 V/P shunt revizyon operasyonu
– 2 açık cerrahi sinovektomi
– 6 antegrad özefageal dilatasyon operasyonu
– 1 molar diş çekimi
28 hastada 42 minor cerrahi (3-40 yaş)
– 41 radyoizotop sinovektomi
– 1 sünnet operasyonu
İNHİBİTÖR (+) HEMOFİLİ HASTALARINDA CERRAHİ:
İzmir Deneyimi