Se ha denunciado esta presentación.
Se está descargando tu SlideShare. ×

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespit Yasası Hakkında Uyum İncelemesi.pptx

Anuncio
Anuncio
Anuncio
Anuncio
Anuncio
Anuncio
Anuncio
Anuncio
Anuncio
Anuncio
Anuncio
Anuncio

Eche un vistazo a continuación

1 de 26 Anuncio

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespit Yasası Hakkında Uyum İncelemesi.pptx

Descargar para leer sin conexión

Kısaca "Alman Tedarik Zinciri Yasası" olarak bilinen "Tedarik Zincirlerinde Kurumsal Durum Tespiti Yükümlülükleri Hakkında Kanun"un hem Almanya'da faaliyet gösteren şirketlere hem de bunların doğrudan ve dolaylı tedarikçisi olan tüm şirketlere getirdiği yükümlülükler ile bu yükümlülükleri karşılamak için alınması gereken tedbirlere ilişkin detaylı bir incelemedir.

Kısaca "Alman Tedarik Zinciri Yasası" olarak bilinen "Tedarik Zincirlerinde Kurumsal Durum Tespiti Yükümlülükleri Hakkında Kanun"un hem Almanya'da faaliyet gösteren şirketlere hem de bunların doğrudan ve dolaylı tedarikçisi olan tüm şirketlere getirdiği yükümlülükler ile bu yükümlülükleri karşılamak için alınması gereken tedbirlere ilişkin detaylı bir incelemedir.

Anuncio
Anuncio

Más Contenido Relacionado

Anuncio

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespit Yasası Hakkında Uyum İncelemesi.pptx

  1. 1. Tedarik Zincirlerinde Kurumsal Durum Tespiti Yükümlülükleri Hakkında Kanun ( Gesetz üb er die unterneh merisch en S orgfaltsp flich ten in Lieferketten ) Bu uyum incelemesi, Alman kamu otoriteleri ve güvenilir STK'lar tarafından sağlanan derlenmiş açık kaynaklı bilgilere dayalı Integrity Partners uyum uzmanları tarafından hazırlanmıştır. Integrity Partners Compliance Consultancy Group
  2. 2. Tedarik Zincirlerinde Kurumsal Durum Tespiti Yükümlülükleri Hakkında Kanun (Gesetz über die unternehmerischen Sorgfaltspflichten in Lieferketten), meclis prosedürünün tamamlanmasının ardından 22 Temmuz 2021'de Federal Kanun Gazetesinde yayınlanmıştır. Alman işletmelerinin küresel tedarik zincirlerinde insan haklarına saygı gösterme sorumluluğu ilk kez yasal bir zemine oturtulmuştur. KANUN HAKKINDA
  3. 3. Tedarik Zinciri Kanunu’nun temeli son yıllarda atılmıştır. 2016 yılında Federal Hükümet, işletmelerle birlikte daha sosyal olarak adil küreselleşmeye katkıda bulunmak için İş Dünyası ve İnsan Hakları Ulusal Eylem Planı'nı (Nationaler Aktionsplan Wirtschaft und Menschenrechte, NAP) başlatmıştır. NAP, Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri’ne dayanmaktadır. Devletin koruma yükümlülüğü ile yargısal ve yargı dışı çözüm yollarının yanı sıra kurumsal sorumluluk da planın merkezinde yer almaktadır. Federal Hükümet, işletmelerin bu sorumluluğu yerine getirmelerini desteklemektedir. Belirli insan hakları riskleriyle karşı karşıya olan sanayi sektörleriyle işbirliği içinde, uygulamada kullanılmak üzere özel kılavuzlar geliştirilmektedir. KANUN HAKKINDA
  4. 4. Tedarik Zincirlerinde Kurumsal Durum Tespiti Yükümlülükleri Kanunu, işletmelere insan haklarına nasıl saygı gösterileceği konusunda net rehberlik ve yasal kesinlik sağlar. Tedarik zinciri boyunca yer alan işletmelerin uyması gereken durum tespiti yükümlülüklerine ilişkin ilk kez bağlayıcı kurallar ortaya konmuştur. Aynı zamanda, Kanun dünya çapında insan haklarının korunmasını güçlendirmekte ve etkilenenlerin haklarını uygulamasını kolaylaştırmaktadır. İnsan hakları ve çevre politikası açısından sürdürülebilir ve sorumlu kurumsal yönetim standart haline gelmelidir – yeni Tedarik Zinciri Kanunu bu yolculukta önemli bir kilometre taşıdır. KANUN HAKKINDA
  5. 5. Tedarik Zincirlerinde Kurumsal Durum Tespiti Yükümlülükleri Kanunu (Lieferkettensorgfaltspflichtengesetz, LkSG), merkezi idaresi, ana işyeri, idari merkezi, yasal merkezi veya şubesi Almanya'da bulunan işletmeleri, tanımlanmış durum tespiti yükümlülüklerini uygulayarak insan haklarına saygı gösterme sorumluluğu altına sokmaktadır. Kanun, 2023'ten itibaren, başlangıçta Almanya'da en az 3.000 çalışanı olan ve 2024'ten itibaren ek olarak en az 1.000 çalışanı olan işletmeleri de kapsayacak şekilde geçerlidir. BİR BAKIŞTA TEDARİK ZİNCİRİ KANUNU
  6. 6. Durum tespiti yükümlülüklerinin temel unsurları, insan hakları ihlalleri ve çevreye verilen zarar risklerini belirlemek, önlemek veya en aza indirmek için bir risk yönetim sisteminin kurulmasını içermektedir. Kanun, gerekli önleyici ve iyileştirici önlemleri belirlemekte, şikayet prosedürlerini zorunlu kılmakta ve düzenli raporlar gerektirmektedir. BİR BAKIŞTA TEDARİK ZİNCİRİ KANUNU
  7. 7. Durum tespiti yükümlülükleri, bir işletmenin kendi iş alanı, bir sözleşme ortağının eylemleri ve diğer (dolaylı) tedarikçilerinin eylemleri için geçerlidir. Bu, bir işletmenin sorumluluğunun artık kendi fabrika kapısında bitmediği, tüm tedarik zinciri boyunca geçerli olduğu anlamına gelmektedir. BİR BAKIŞTA TEDARİK ZİNCİRİ KANUNU
  8. 8. Tedarik Zinciri Kanunu, uluslararası kabul görmüş on bir insan hakları sözleşmesinin kapsamlı bir listesini içermektedir. Bu sözleşmelerde korunan yasal menfaatler, korunan yasal konumların ihlalini önlemek amacıyla kurumsal eylem için davranışsal gereklilikler veya yasaklar türetmek için kullanılır. Bunlar özellikle, çocuk işçi çalıştırma, kölelik ve zorla çalıştırma, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin dikkate alınmaması, yeterli ücretin verilmemesi, sendika veya işçi temsilciliği kurma hakkının dikkate alınmaması, yiyecek ve suya erişimin engellenmesi ile yasa dışı toprak ve geçim kaynakları gaspı gibi durumların yasaklanmasını içermektedir. BİR BAKIŞTA TEDARİK ZİNCİRİ KANUNU
  9. 9. İşletmelerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda idari para cezası uygulanabilmektedir. Bunlar, 8 milyon Euro’ya veya yıllık küresel cironun %2'sine kadar çıkabilmektedir. Ciroya dayalı ceza sistemi, yalnızca yıllık cirosu 400 milyon Euro'dan fazla olan işletmeler için geçerlidir. Ayrıca, belirli bir asgari seviyenin üzerinde idari para cezası uygulanması durumunda, işletmeler kamu ihalelerinden muaf tutulabilir. BİR BAKIŞTA TEDARİK ZİNCİRİ KANUNU
  10. 10. Bir otorite, bir işletmenin tedarik zinciri yönetimini izlemek için etkili yaptırım araçlarıyla donatılacaktır. Yetkili makam olan Federal Ekonomik İşler ve İhracat Kontrolü Dairesi (Bundesamt für Wirtschaft und Ausfuhrkontrolle), geniş kapsamlı denetim yetkilerine sahiptir. Örneğin, işyerlerine girebilmekte, bilgi talep edebilmekte ve belgeleri inceleyebilmekte, ayrıca işletmelerin yükümlülüklerini yerine getirmek için somut adımlar atmasını talep edebilmekte ve bunu mali cezalar keserek uygulatabilmektedir. BİR BAKIŞTA TEDARİK ZİNCİRİ KANUNU
  11. 11. BU KANUNUN TÜRK ŞİRKETLERİ İÇİN ÖNEMİ NEDİR? ÜLKE RİSK FAKTÖRLERİ • Türkiye, Suriye'den gelen yaklaşık 3,7 milyon mülteciyle dünyanın en fazla mülteci sayısına ev sahipliği yapmakradır. Türkiye ayrıca Afganistan, Irak ve diğer ülkelerden gelen sığınmacılara ev sahipliği yapmaktadır; bunlar, özellikle ülkenin doğusundaki birçok özel sektör şirketi tarafından ucuz işgücü olarak görülmektedir. • Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından geçen hafta yayınlanan bir raporda Türkiye, işçi hakları açısından toplam 149 ülke arasında dünyanın en kötü 10 ülkesinden biri seçilmiştir. Raporda, COVID-19 salgınının sendika üyelerini ücretsiz izne ayırmak için bir bahane olarak kullanıldığı da belirtilmiştir. • Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) en son resmi istatistiklerine göre, bu yaş grubundaki tüm çocukların %4’ünden fazlasını oluşturan 5-17 yaş arası 720 bin çocuk Türkiye'de çalışmaktadır. Ancak sivil toplum kuruluşları, resmi istatistiklerin sahadaki gerçeği yansıtmadığını ve çocuk işçi çalıştıran çocuk sayısının 720.000'in çok üzerinde olduğunu, çünkü resmi istatistiklerin Türkiye'de çalışan Suriyeli çocukları içermediğini belirtmiştir. • Türkiye, Trace International'ın 2021 Rüşvet Riski Matrisi'nde 194 ülke arasında 129'uncu sırada yer almaktadır. • Türkiye, T.I'nin Yolsuzluk Algılama Endeksi'nde 180 ülke arasında 86. sırada yer almaktadır.
  12. 12. Şirketler, insan haklarına saygı gösterme sorumluluklarını yerine getirebilmek için, uzun vadede kurumsal insan hakları durum tespitinin 5 temel unsurunu ele almalıdır. • Sorumluluğu Kabul Etme • İlgili Riskleri Belirleme • Belirlenen Riskleri En Aza İndirgeme • Bilgi Verme ve Raporlama • Şikayetleri Kolaylaştırma DURUM TESPİTİNİN 5 TEMEL UNSURU
  13. 13. İş Dünyası ve İnsan Hakları Ulusal Eylem Planının (NAP) beş temel unsuru, Kanun’da belirtilen durum tespiti yükümlülüklerinin temelini oluştumaktadır. Bu durum tespiti yükümlülükleri aşağıdakileri ele almaktadır: • Bir risk yönetim sisteminin uygulanması • İşletme içinde sorumlu kişi veya kişilerin atanması • Düzenli risk analizlerinin performansı • Bir politika beyanı yayınlanması • Doğrudan tedarikçilere ve - olası bir insan hakları ihlaline işaret eden belirtiler varsa - dolaylı tedarikçilere karşı bir işletmenin kendi iş alanında önleyici tedbirlerin belirlenmesi • İyileştirici önlem alınması • Bir şikayet prosedürü oluşturulması • Dokümantasyon ve raporlama DURUM TESPİTİNİN UYGULANMASI
  14. 14. Kanun kapsamındaki anlamıyla tedarik zinciri, bir işletmenin tüm ürün ve hizmetlerini ifade etmektedir. Hammaddelerin çıkarılmasından son müşteriye teslimine kadar ürünlerin üretilmesi ve hizmetlerin sunulması için gerekli olan Almanya ve yurtdışındaki tüm adımları ve şunları içermektedir: • Bir işletmenin kendi iş alanındaki faaliyetleri • Doğrudan bir tedarikçinin eylemleri • Dolaylı bir tedarikçinin eylemleri Ayrıca, malların taşınması veya geçici olarak depolanması gibi gerekli hizmetlerin kullanımını da kapsamaktadır. TEDARİK ZİNCİRİNİN ANLAMI
  15. 15. Kanun, uygulama kapsamına giren işletmeleri, tedarik zincirlerinde insan haklarına ve çevre ile ilgili durum tespiti yükümlülüklerine gereken saygıyı göstermekle yükümlü kılmaktadır. Bir işletmeye yüklenilen yükümlülükler, özellikle şu konularla ilgili olarak, onun etki uygulama kabiliyetine göre derecelendirilmektedir: • Kendi iş alanı • İş ortaklarının eylemleri • Diğer (dolaylı) tedarikçilerin eylemleri KANUN NE SAĞLAR?
  16. 16. Evet, işletmenin kendi iş alanının yanı sıra doğrudan tedarikçilerinin iş ilişkileri ve üretim yöntemleri de dikkate alınmalıdır. Bir işletme, dolaylı tedarikçilerinde bir insan hakları veya çevre ile ilgili bir yükümlülüğün ihlalinin mümkün olabileceğine dair fiili belirtilere sahipse, orada da garanti edildiği şekilde harekete geçmelidir. Makullük ilkesi geçerlidir: İşletmelerin yalnızca büyüklükleri, ticari faaliyet türleri veya tedarikçiye yakınlıkları gibi bireysel bağlamları göz önünde bulundurularak mümkün olanı yapmaları beklenmektedir. Örneğin, işletmelerin, tanımlanmış tüm insan hakları sorunlarına aynı anda eğilmeleri gerekmemekte, ancak önce ana risklere odaklanmaları gerekmektedir. Tüm (makul) çabalara rağmen tedarik zincirinde bir insan hakları ihlali meydana gelirse, işletme sorumlu tutulamamaktadır. TÜM TEDARİK ZİNCİRİ KAPSANIYOR MU?
  17. 17. Tedarik Zincirlerinde Kurumsal Durum Tespiti Yükümlülükleri Kanunu, insan haklarının kutsal sayıldığı uluslararası sözleşmeleri klavuz kabul etmekte ve durum tespiti yükümlülüklerini yerine getirirken dikkate alınması gereken tipik tedarik zinciri risklerini tanımlamaktadır. Bunlar aşağıdakileri içermektedir: • Çocuk işçiliğinin yasaklanması • Köleliğe ve zorla çalıştırmaya karşı koruma • Ayrımcılığa uğramama özgürlüğü • Yasadışı arazi müsaderesine karşı koruma • İş güvenliği ve sağlığı ve ilgili sağlık tehlikelerine karşı koruma • Yeterli ücret verilmemesinin yasaklanması • Sendika veya işçi temsilcisi organları kurma hakkı • Zararlı toprak veya su kirliliğine yol açmanın yasaklanması • İşkenceye karşı koruma HANGİ İHLALLER KAPSANIYOR?
  18. 18. Bazı çevresel riskler de dikkate alınmaktadır: • bir yandan insan hakları ihlallerine yol açıyorsa (örneğin zehirli su) ve, • diğer yandan, insanlar ve çevre için tehlikeli olan maddelerin yasaklanması söz konusu olduğunda. Kanun, üç uluslararası sözleşmeden işletmelerin uyması gereken çevre ile ilgili belirli yükümlülükleri almaktadır: • Minamata Merkür Sözleşmesi • Kalıcı Organik Kirleticilere İlişkin Stockholm Sözleşmesi • Tehlikeli Atıkların Sınırlar Ötesi Taşınması ve Bertaraf Edilmesinin Kontrolüne İlişkin Basel Sözleşmesi ÇEVRESEL KAYGILARIN GENİŞLETİLMESİ
  19. 19. İşletmeler, durum tespiti yükümlülüklerinin uygulanmasına ilişkin olarak Federal Ekonomik İşler ve İhracat Kontrolü Dairesi’ne yıllık bir rapor sunmalı ve bu raporu çevrimiçi olarak yayınlamalıdır. Rapor, aşağıdakiler hakkında net bilgi sağlamalıdır: • İşletmenin insan hakları ve çevre ile ilgili riskleri belirleyip belirlemediği • İşletmenin durum tespiti yükümlülüklerini yerine getirmek için ne yaptığı • İşletmenin önlemlerin etkisini ve etkinliğini nasıl değerlendirdiği • Gelecekteki önlemler için yapılan değerlendirmeden ne gibi sonuçlar çıkarıldığı Rapor, mali yılın bitiminden en geç dört ay sonra çevrimiçi olarak halka açık hale getirilmeli ve yedi yıl boyunca erişilebilir durumda tutulmalıdır. Ticari sırların korunmasına gereken özen gösterilmelidir. RAPORLAMA YÜKÜMLÜLÜKLERİ
  20. 20. LkSG kapsamındaki ilk rapor, 2023 (3.000'den fazla çalışanı olan işletmeler için) ve 2024 (1.000'den fazla çalışanı olan işletmeler için) takvim yılında sona eren mali yılın bitiminden en geç dört ay sonra yetkili makama sunulmalıdır. Raporlama dönemi yalnızca 1 Ocak 2023'te (veya 1 Ocak 2024'te) başlamaktadır. RAPORLAMA YÜKÜMLÜLÜKLERİ (devamı)
  21. 21. Prensipte, Kanun kapsamına girmeyen işletmeler de durum tespiti yükümlülüklerini yerine getirecektir. BM İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri tüm işletmelere yöneliktir. Almanya merkezli tüm işletmeler için ilgili beklentileri belirleyen İş Dünyası ve İnsan Hakları Ulusal Eylem Planı (NAP), 2016'dan beri yürürlüktedir. Ek olarak, Kanun kapsamı dışındaki işletmeler, Kanun kapsamındaki işletmelerin doğrudan tedarikçileriyse, sözleşmeye dayalı (örneğin, insan hakları ile ilgili beklentileri içeren hükümler varsa) ilişkilerinin bir parçası olarak durum tespiti yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekebilmektedir. TEDARİKÇİLER İÇİN SONUÇLAR
  22. 22. “Çekilmeden önce etkinleştirme” ilkesi Kanun’da açıkça düzenlenmiştir. İşletmelerin, zayıf standartlara sahip bölgelerden çekilmemeleri, bunun yerine riskleri en aza indirmek için tedarikçileriyle yerel olarak veya sektör içinde çalışmaları teşvik edilmektedir. Bu, özellikle henüz insan hakları risklerini yeterince ele almayan tedarikçilerle çalışırken şirketlere yasal kesinlik sağlamaktadır. Ciddi insan hakları ihlallerinde bile, iş ilişkisinin sona ermesi ancak aşağıdaki faktörlerin geçerli olması halinde mümkün olmaktadır: • Ağır ihlal veya kural çiğneme durumu • Riski azaltma girişimlerinin belirtilen süre içinde başarısız olması • Daha hafif alternatif araçların mevcut olmaması • Etkiyi artırma olasılığının bulunmaması İŞ İLİŞKİLERİNİN SONA ERDİRİLMESİ
  23. 23. ÖNERİLEN EYLEM PLANI
  24. 24. Sorumluluğun Kabul Edilmesi • Şirket etik kodunun incelenmesi ve güncellenmesi • İnsan hakları politikasının aşağıdakileri kapsayacak şekilde incelenmesi ve güncellenmesi: • Sağlık ve güvenlik • Ayrımcılık, çeşitlilik ve eşitlik • Adil yaşam ücreti, yan haklar ve çalışma saatleri • Örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık • Çocuk işçi ve genç çalışanlar • Zorla çalıştırma YAPILACAKLAR LİSTESİ İlgili Risklerin Belirlenmesi • Tedarik zincirinde insan hakları risklerinin belirlenmesi • Üçüncü taraf düzeyinde • Dördüncü taraf düzeyinde • Tedarik zincirinde çevresel risklerin belirlenmesi • Üçüncü taraf düzeyinde • Dördüncü taraf düzeyinde • Madde 1 ve 2 ile ilişkili olarak, doğrudan bir tedarikçinin, kendi tedarikçilerinde insan hakları risklerine ilişkin risk yönetimi kapasitesini ve yetkinliğini ele almak için bir yöntem geliştirilmesi Belirlenen Risklerin En Aza İndirgenmesi • Belirlenen risklerin hafifletilmesi için iç kontrol mekanizmaları geliştirilmesi • Tedarikçilerden gelen veri akışının güvenliğini sağlamak için üçüncü taraf raporlama mekanizmalarının geliştirilmesi • Tedarikçi sözleşmelerinin şunları içerecek şekilde düzenlenmesi: • Tedarikçi etik koduna uyum beyanı • İlgili şirket politikalarına uyum beyanı • Denetim hakkı
  25. 25. YAPILACAKLAR LİSTESİ Şikayetlerin Kolaylaştırılması • Şirket etik hattı alanının üçüncü ve dördüncü tarafları kapsayacak şekilde genişletilmesi • Eğer varsa, üçüncü taraf çağrı merkezi servis sağlayıcılarının eğitilmesi Belirlenen Risklerin En Aza İndirilmesi (devamı) • Aşağıdakileri kapsayacak şekilde farkındalık ve sorumluluklar hakkında 360o bir iletişim planı geliştirilmesi: • Satın alımdaki yöneticiler ve çalışanlar • Doğrudan tedarikçiler • Aşağıdakiler için insan hakları uyum eğitimi içeriği geliştirilmesi: • Satın alımdaki yöneticiler ve çalışanlar • Doğrudan tedarikçiler • Eğitimler için bir etkililik değerlendirmesinin geliştirilmesi Bilgi Verilmesi ve Raporlama • Şirket hukuki gereksinimlerini karşılayacak bir raporlama formatı ve mekanizması geliştirilmesi
  26. 26. TEŞEKKÜRLER Bu uyum incelemesi, Alman kamu otoriteleri ve güvenilir STK'lar tarafından sağlanan derlenmiş açık kaynaklı bilgilere dayalı olarak Integrity Partners uyum uzmanları tarafından hazırlanmıştır. Integrity Partners Compliance Consultancy Group

×