SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 24
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI
HAZIRLAYAN: NESLİHAN KARA
NUMARASI: 20317271011
DANIŞMAN: DÇ. DR. AGAH TUĞRUL KORUCU
• Bilişsel öğrenme araştırmaları öncelikle , anlamlı sözel
öğrenmede içsel bilişsel süreçleri anlamaya ve tanımlamaya
çalışır. Bu süreçler, adres hatırlama ya da karmaşık bir
problem çözme gibi birçok görevlerde kullanılır. Bu
nedenle araştırmacılar dikkat , algı, bellek, unutma ve geri
getirme gibi bilişsel süreçleri incelerler.
• Öğrenmeyi bilişsel açıdan inceleyen kuramlardan biri olan bilgiyi işleme
kuramı, insan öğrenmesinde öğrenme sürecini bilgisayara benzetmektedir.
İnsan zihni bilgiyi alır, işler, biçim ve içeriğini değiştirir, depolar, gerektiği
zaman geri getirir ve tepkiler üretir. Bir başka söylemle, süreç bilgiyi bir araya
getirir, kodlar, bilgiyi korur ya da depolar ve gerektiği zaman geri getirir. Tüm
süreç bilgisayarda “program” bireylerde ise “yürütücü kontrol” tarafından
denetlenmektedir (Woolfolk,1997).
• Bilgisayar, yapılması çok güç durumlarda üstün performans gösterir ve karmaşık
problemleri büyük bir hızla çözer. Ancak insanın zihinsel yetenekleri bilgisayardan
çok daha yetkindir. Örneğin; küçük bir çocuk, karşısındaki insanın duygularını
anlayabilir ya da bir yetişkin daha önce hiç karşılaşmadığı bir problemi çözebilir.
Bilgisayarların yetkin bellekleri ve büyük hızları olmasına karşın, insan zihninin
bilgiyi anlama ve işleme yeteneğine ulaşması pek olası görünmemektedir
(Slavin,1988 ).
BILGIYI IŞLEME KURAMI TEMEL
OLARAK ŞU DÖRT SORUYU
YANITLAMAYA ÇALIŞIR
1. Yeni bilgi dışardan nasıl alınmaktadır?.
2. Alınan yeni bilgi nasıl işlenmektedir?.
3. Bilgi uzun süreli nasıl depolanmaktadır?
4. Depolanan bilgi nasıl geriye getirilip
hatırlanmaktadır ?.
2 TEMEL ÖGE
Bilgiyi işleme kuramı iki
temel öğe üzerinde
durmaktadır.
2. İkincisi ise bilişsel
süreçleri içerir. Bunlar içsel,
zihinsel eylemlerdir ve
bilginin bir yapıdan diğerine
geçişini sağlarlar.
1. Üç yapıdan oluşur;
duyusal kayıt , kısa süreli
bellek / çalışan bellek ve
uzun süreli bellektir.
• Birey her an çevresinden gelen uyarıcıların etkisi
altındadır. Rüzgarın sesi , güneşin pırıltısı , egzoz
dumanı , çiçeğin kokusu , yemeğin tadı gibi.
• Derslikte bir öğrenciyi düşünürsek , öğretmenin
sesi , kitaptaki şema ve yazılar, diğer öğrencilerin
fısıltıları, sandalyeden gelen uyarıcı onu
bombardımana tutar . Başka bir söylemle , dünya
bilgi doludur . Sesler , kokular, tatlar, şekiller,
sözcükler ve müzikle. Tüm bu uyarıcılar bilgiyi
işleme sürecini başlatır.
• Bilgiyi işleme kuramının birinci adımı bireyin duyu organları yolu ile çevreden
gelen uyarıcıları alması ile başlar. Duyusal kayda gelen bilgilerin çoğu atılır
ve bir kısmı da çok kısa bir süre tutularak algılanır ve tanınır. Duyular dikkat
ve algı süreçleri aracılığı ile kısa süreli belleğe geçirilir. Depolama yetkinliği
çok sınırlı olan kısa süreli bellek aynı zamanda çalışan bellektir. Çünkü
burada bilgi etkindir ve işlenir. Bilgi bazı süreçlerin yardımı ile uzun süreli
belleğe geçer. Kimi psikologlar bilginin uzun süreli bellekte asla
kaybolmadığına inanarak, geri getirilememesinin bilginin yanlış
yerleştirilmesine bağlamaktadırlar. Bilgi, gereksinim olduğunda uzun süreli
bellekten araştırılır ve geri getirilir. Bu işlem bazen bilinçli olarak yapılır,
bazen de otomatik olarak.
• Uzun süreli bellekteki bilgi, kısa süreli bellekten gelen bilgi ile birleşir.
E.Gagne (1985) uzun süreli belleği, çalışan belleğin tezgahında bir görevi
tamamlayarak hazır hale getirilen, araç-gereçlerle dolu çok büyük bir rafa
benzetmektedir. Raf (uzun süreli bellek ) inanılmaz boyutta olduğu
için aranılanı hızla bulmak zor olabilir. Tezgah (çalışan bellek) küçük
olmasına karşın herhangi bir şey hemen oradadır, ancak tezgah dolduğu
zaman bilgi kaybolur.
• Sistemin son elemanı yürütücü kontroldür. Yürütücü kontrol tüm sisteme
rehberlik ve yönetim görevini yüklenmiştir.
• Bilgiyi işleme kuramına göre 3 tür bellek vardır. Bunlar ;
• 1.Duyusal Hafıza: Çevreden gelen uyarıcılar duyu organları
yolu ile duyusal kayda gelirler. Duyusal kaydın kapasitesi çok
geniş olmasına karşın bilginin kalış süresi çok kısadır. Ancak
dikkat ve algı süreçleri ile bu bilginin bir kısmı alınır ve kısa
süreli belleğe gönderilir.
• Kimi yazarlar bilginin duyusal kayıtta kalış süresinin yarım
saniyeden daha az olduğunu belirtirler (Gage ve Berliner, 1988;
McCown ve Roop, 1992 ). Moates ve Schumacher (1980) ise,
duyusal belleğin işitsel bilgi için yaklaşık dört saniye; görsel bilgi
için yaklaşık bir saniye süren, uyarıcının tam bir
kopyasının tutulduğu bilgi deposu olduğunu savunmuşlardır
(Akt; Eggen ve Kauchak, 1992). Böylece duyusal kayıt her
duyu için farklı kodlama biçimlerinin olduğu , sınırsız kapasitesi
ile bilginin çok kısa tutulduğu bir bellek türüdür.
• Duyusal kaydın varlığı insan yaşamında kritik bir öneme
sahiptir. Birey dikkat ve algı süreçleri yoluyla bilgiyi işleme
şansına sahiptir. İşlenen bilgi bir sonraki sisteme yani kısa süreli
belleğe geçer. Kısa süreli belleğin kapasitesinin sınırlı olması
nedeniyle işlenemeyen bilgi, duyusal kayıttan kaybolacaktır.
• 2.Kısa Süreli Hafıza: Duyusal kayıttan dikkat ve algı süreçleri sonunda ayrılan bilgi , sistemin ikinci
öğesi olan kısa süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin hem bilgi tutma süresi, hem de kapasitesi
sınırlıdır. Miller (1956) kısa süreli belleğin kapasitesinin yaklaşık 7±2 birimlik bilgi olduğunu
belirtmektedir (Akt; Tuckman, 1991;116). Ancak bireyler her birimin büyüklüğünü artırarak kapasiteyi
fazlalaştırabilirler. Gruplama (chunking) adı verilen bu işlemle kısa süreli belleğin sınırlılığı artırılır .
Örneğin; 5 7 2 8 9 1 0 olan 7 birimlik bir sayı dizisi 57 28 9 10 olarak gruplanırsa 4 birim haline gelir.
Ancak bir birimde bulunması gerekli bilgi miktarı ne büyüklükte olmalıdır sorusu henüz yanıtlanmamıştır
(Senemoğlu, 1997; 275).
• Kısa süreli bellekte bilginin kalma süresi yaklaşık 20-30 saniyedir (Woolfolk, 1993; McCrow ve Roop,
1992; Slavin, 1988). Bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süre kalması , bilgi üzerinde düşünmek ve
onu yinelemekle sağlanır. Kısa süreli bellekte zihinsel tekrarın (rehearsal) öğrenmede önemi büyüktür.
Kısa süreli bellekte kalan bilgi tekrar yoluyla büyük bir olasılıkla uzun süreli belleğe geçer. Kısa süreli
belleğin kapasitesinin sınırlılığı nedeniyle geçiş yaptırılamayan bilgi yeni gelen bilgilerin zorlamasıyla
kaybolur. Özetle, daha fazla bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süre kalması için; (1) gruplama,
küçük parçaları ilişkilendirerek geniş parçalar haline getirme, (2) zihinsel tekrar gerekir.
• Kısa süreli belleğe bilgi, duyusal kayıt ve uzun süreli bellekten gelir. Genellikle her ikisi aynı anda olur.
Örneğin; birey bir kuş ile karşılaştığında, kuşun imgesi kısa süreli belleğe geçer, aynı anda uzun süreli
bellekten kuşlara ilişkin bilgi araştırılır ve kuşun hangi tür olduğu belirlenir. Kısaca,tanımlama aynı anda
gelir, çünkü, kuşa ilişkin tüm bilgiler uzun süreli bellekte depolanmıştır (Slavin, 1988; 150).
• 3.Uzun Süreli Bellek : Bilgiyi işleme modelinde bilgiyi, özellikle iyi öğrenilmiş bilgiyi, uzun süre saklayan kısmına uzun süreli
bellek adı verilmektedir. Ashcraft uzun süreli belleği, kitaplara milyonlarca girişi olan bir kütüphaneye benzetmektedir.
Düzenlenmiş bilgiler, gerektiğinde kullanıma hazır olarak beklemektedir. Uzun süreli bellek, bilgiyi her istendiğinde kullanılmaya
izin veren bir ağa sahiptir. Kapasitesi sınırsızdır,bazı kestirimlere göre, sınır bir milyondan fazladır ve bazı olaylar sonsuza dek
kalmaktadır
• Uzun süreli bellekte bilgiyi, istediğimiz uzunlukta ve miktarda depolar ve asla unutmayız . Bu konudaki problem, gerektiği zaman
doğru bilgiyi bulmaktır. Uzun süreli bellekte bilgiler kaybolmaz, ancak bilgi, uygun biçimde kodlanmamış ve uygun yere
yerleştirilmemişse, geri getirmede zorluklarla karşılaşılır. Anderson iyi öğrenilmiş bilginin dayanıklılığın yüksek olduğunu
belirtmektedir . Slavin ise uzun süreli bellekte bilgilerin asla unutulmadığını, bireyin bilgiyi bulma yeteneğini kaybettiğini
söylemektedir.
• Uzun süreli bellekte birçok farklı bilgi bulunur. Görsel imgeler, duygular, tatlar, sesler, kokular, problem çözmek için stratejiler, dili
anlamaya yarayan kurallar, olaylar, çocuklukta geçirilen deneyimler gibi. Özetle uzun süreli belleğin kapasitesi çok geniştir, hatta
doldurmaya yaşamımız yeterli değildir . Ancak kısa süreli bellekte olduğu gibi, uzun süreli belleğe bilgi hızla girmez, biraz zaman
ve güç gerekir.
• Kimi kuramcılar, uzun süreli belleği anısal bellek ve anlamsal bellek olarak iki temel bölümden oluştuğunu ileri sürerken, kimi
kuramcılar da bunlara işlemsel belleği eklemektedirler.
• Anısal bellek, kişisel yaşantılarla ilgili bölümdür. Belirli bir zaman, yer ve olaylarla ilgilidir. Örneğin; yemekte yediklerimiz, özel bir
günde giydiğimiz giysi, yaptığımız gezi anısal bellektedir. Ashcraft anısal belleği özyaşamsal bellek olarak adlandırmaktadır.
Yaşamımızda başımızdan geçen tüm olaylar, şakalar, dedikodular anısal bellekte tutulur . Anılar güç sarf edilmeden öğrenilir.
Fakat anıların birbirine karışma eğilimi vardır. Bu nedenle, bilgiyi geri getirmede zorluk çekilir. Ancak, önemli ve travmatik olaylar
ayrıntılı hatırlanır. Bunun yanı sıra olağan ve sürekli yinelenen olayların anımsanması zordur, çünkü yeni olaylar öncekini
bozabilir.
1.Bilginin Duyusal Kayıttan Kısa Süreli Belleğe
Aktarılmasını Sağlayan Süreçler
• 1.Dikkat: Uyarıcı ya da uyarıcılara tepkiye yönelmedir.
“Algının aktif ve seçici bir yanı olup, kişinin belli bir uyarıcı
ya da uyarıcı durumunu algılamasında etkin hazırlık ve
yönelmelerden kuruludur” Başka bir söylemle, dikkat,
hangi bilginin kısa süreli belleğe geçip geçmeyeceğini
belirler, Bilgiyi işleme süreci dikkat ile başlar. Dikkatin
yönelmediği uyarıcılar kaybolur. Birey içten ve çevreden
gelen uyarıcıların bir kısmına bilinçli olarak, bir kısmına ise
hiç bir çaba sarf etmeden, kendiliğinden ayırdına varır .
Seçici dikkat bireyin denetimi altındadır. Bireyler , çevrede
belirli bilgi kaynaklarına, bilişsel güçlerini yöneltme
yeteneğine sahiptirler. Etkili öğrenme, bireyin seçicilik
yeteneğine dayanır.
• 2.Algı: Duyusal bilginin yorumlanması ya da anlamlandırılması işlemidir. Bir uyaranın
anlamlandırılabilmesi için öncelikle bireyin, o uyaranla ilgili bilgilerinin olması gerekir.
Eğer birey karşılaştığı uyarana ilişkin hiçbir bilgiye sahip değilse, uyarıcıya anlam
vermesi olanaksızdır. Algı büyük ölçüde geçmiş yaşantılara dayalıdır.
• Algıyı etkileyen bir başka etken de beklentilerdir. Örneğin; öğrenciler çalışacakları
materyalin zor olduğunu düşünüyorlarsa, materyali büyük bir olasılıkla zor bulacaklardır.
Beklentiler bir olay ya da objeye hazır olmayı etkiler. Algılama “bireyin zihinsel kuruluşu,
geçmiş yaşantıları, güdülenmişlik düzeyi ve pek çok başka içsel faktörlerden etkilenir”
(Senemoğlu, 1997; 297). Bu durumda dikkat ve algı süreçleriyle kısa süreli belleğe giren
bilgi, gerçeğin aynısı değildir, bireyin öznel bilgileri, gerçeği yorumlamadaki
beklentileriyle algılanan kendi gerçeğidir ( Eggen ve Kauchak, 1992; Koptagel, 1984).
Kısa Süreli Bellekte Bilgiyi Saklama Süreçler
• Kısa süreli bellekte bilgiyi saklama sürekli tekrar (maintenance
rehearsal) ve gruplama (chunking) ile olanaklıdır. Kısa süreli belleğin
zaman sınırlılığı sürekli tekrar, kapasitesi ise gruplama yapılarak
artırılabilir.
Bilginin Uzun Süreli Belleğe Aktarılmasında
Kullanılan Süreçler
1.Açık ve örtük tekrar
2.Kodlama
• Etkinlik
• Örgütleme
• Eklemleme,
• Bellek destekleyici ipuçları
1-Açık ve örtük tekrar: Bilgi yeterli sıklıkta tekrarlanırsa uzun süreli belleğe
geçer. Örneğin;öğrenciler tekrar yolu ile ülkelerin başkentlerinin adlarını,
sözcüklerin söylenişini tekrarla öğrenirler. Berk (1989)’e göre, tekrar bilginin
uzun süreli belleğe geçişinde çocukların kullandığı ilk bellek stratejisidir.
• Tekrar iki biçimde;sesli ve zihinde yapılır. Tekrar sürecinde bireyin rolü
önemlidir. Şöyle ki, tekrar süreci ile öğrenen birey pasif değil, etkin olmalıdır.
Ayrıca aralıklı tekrar sürekli tekrardan daha etkilidir. Aralıklı tekrarın uzun
süreli bellekte tutulma olasılığı daha yüksektir. Bir başka söylemle, aralıklı
tekrar uzun süreli bellekten geri getirmeyi kolaylaştırmaktadır.
• 2.Kodlana: Bilgiyi işleme kuramında en önemli süreç kodlamadır.
Kodlama olmadan çevreden gelen bilginin çoğu geçici olarak
depolanır. Kodlama, uzun süreli bellekte varolan bilgi ile kısa
süreli bellekteki bilginin ilişkilendirilerek transfer edilmesidir.
• Uzun süreli bellekte bulunan şemalara yeni gelen bilginin eklenmesi
ve varolan şemanın yeniden düzenlenerek bağlanması öğrenme
sürecinde önemlidir. Ancak kodlamanın etkili olması gerekir.
Kodlamanın etkili olması ise anlamlandırma ile olanaklıdır. Anlamlılık,
uzun süreli bellekteki bir düşünce ve diğer düşünceler arasında
mümkün olduğunca bağlantılar, ilişkiler kurmakla gerçekleşir.
• Bilginin anlamlılığını artırarak kodlama sürecini zenginleştirmede dört
temel öğe vardır :
Etkinlik
Örgütleme
Eklemleme
Bellek
destekleyici
ipuçları
1-ETKINLIK;
Öğrenen kişinin etkin
olmasıdır. Bilgiyi işleme
kuramına göre, birey bilginin
pasif bir alıcısı değil, kendi
öğrenme sorumluluğunu
taşıyan etkin bir kişidir. Birey,
bilgiyi bir sünger gibi içine
çekmez, onun yerine uzun
süreli belleğinde depolamak
için bilgiyi düzenler ve
yapılandırır.
2-ÖRGÜTLEME;
Düzenleme ya da bilgiyi gruplama, tutarlı yapılar
oluşturma, kodlamaya yardım eden önemli bir
süreçtir. Örgütleme, geniş ya da karmaşık
bilgiler için öğrenme ve anımsamayı
kolaylaştırıcı bir süreç olarak işlev görür. Yapıda
yer alan bir kavram hem genel açıklamaları hem
de belirli örnekleri öğrenme ve anımsamada
bireye yardımcı olur.
Bir okuma materyalini örgütleme, okuyucunun
bölüm ve alt bölümlerini yeniden
düzenlemesidir. Örgütlemenin bir başka özelliği
de parça, bölüm ya da başlıkların aşamalı bir
ilişkiyi içermesidir. Küçük parçalar bütün ile
uyumludur ve birlikte büyük parçayı
oluştururlar
3-EKLEMLEME;
Bilginin uzun süreli belleğe yerleştirilmesinde en etkili
strateji olan eklemleme, bilgi birimleri arasında ilişkiyi ve
anlamdırmayı artırma sürecidi. Weinstein ve Mayer
eklemlemeyi yeni materyalle daha tanıdık, bilinen materyal
arasında ilişki kurma olarak tanımlamaktadırlar.
Eklemleme uzun süreli bellekte varolan şemaya yeni bilgi
ilişkilendirildiğinde oluşur. Yeni bilgi varolan şemaya
eklenerek hem yeni bilgiye anlam verilir, hem de mevcut
şemanın anlamı artırılır.
4-BELLEK DESTEKLEYICI İPUÇLARI
Örgütleme ve eklemleme
etkili kodlama
stratejileridir. Ancak tüm
bilgiler bu stratejileri
kullanmaya uygun
olmayabilir. Örneğin; bilgi
tek ya da yenidir, böylece
eklemleme
yapılamayabilir. Böyle
durumlarda bilgiyi uzun
süreli belleğe yerleştirmek
için bellek destekleyici
ipuçları kullanılır.
01
Bellek destekleyici ipuçları,
içerikle doğal olarak
varolmayan ilişkileri
kurarak kodlamaya
yardımcı olurlar. Bir başka
söylemle doğal bağlantının
varolmadığı durumlarda,
çağrışımlar oluşturarak
bağlantı yaratırlar.
02
Bellek destekleyici ipuçları
iki biçimde sınıflandırılır.
Birincisi, imajlar
kullanmak, ikincisi ise
sözel sembollerdir.
İmajların kullanıldığı
bellek destekleyici
ipuçlarında bilgi, bilişsel
resimler içine kodlanır.
Sözel semboller
kullanmada ise yeni bilgi
ile daha anlamlı sözel
yapılar arasında bağlar
oluşturulur.
03

Más contenido relacionado

Similar a BİLGİYİ İŞLEME KURAMI

bilgiilemekuram-230324212005-0e602f07.pptx
bilgiilemekuram-230324212005-0e602f07.pptxbilgiilemekuram-230324212005-0e602f07.pptx
bilgiilemekuram-230324212005-0e602f07.pptxMustafaKoyun6
 
Bilgi işlem kuramı Esma Elban.pptx
Bilgi işlem kuramı Esma Elban.pptxBilgi işlem kuramı Esma Elban.pptx
Bilgi işlem kuramı Esma Elban.pptxEsmaElban
 
Bilgi İşleme Kuramı 2231052132.pptx
Bilgi İşleme Kuramı 2231052132.pptxBilgi İşleme Kuramı 2231052132.pptx
Bilgi İşleme Kuramı 2231052132.pptxHmeyraifci
 
Bellek (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bellek (fazlası için www.tipfakultesi.org)Bellek (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bellek (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI-SEMANUR AKTAŞ20317271016.pdf
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI-SEMANUR AKTAŞ20317271016.pdfBİLGİYİ İŞLEME KURAMI-SEMANUR AKTAŞ20317271016.pdf
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI-SEMANUR AKTAŞ20317271016.pdfsemanur aktaş
 
bilgiyi işleme kuramı,SümeyyeÇanlı,22310521073,Doç.Dr. Agah Tuğrul Korucu.pptx
bilgiyi işleme kuramı,SümeyyeÇanlı,22310521073,Doç.Dr. Agah Tuğrul Korucu.pptxbilgiyi işleme kuramı,SümeyyeÇanlı,22310521073,Doç.Dr. Agah Tuğrul Korucu.pptx
bilgiyi işleme kuramı,SümeyyeÇanlı,22310521073,Doç.Dr. Agah Tuğrul Korucu.pptxSmeyye23
 
ZEHRA ERTAŞ ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖDEVİ.pptx 2-1.pptx
ZEHRA ERTAŞ ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖDEVİ.pptx 2-1.pptxZEHRA ERTAŞ ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖDEVİ.pptx 2-1.pptx
ZEHRA ERTAŞ ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖDEVİ.pptx 2-1.pptxZehra Ertaş
 
Bilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramıBilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramıummagan
 
Bilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramıBilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramıummagan
 
Bilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramıBilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramıummagan
 
BİGİYİ İŞLEME1.pptx
BİGİYİ İŞLEME1.pptxBİGİYİ İŞLEME1.pptx
BİGİYİ İŞLEME1.pptxReyhanOkumular
 
Bilgiyi İşleme Kuramı - Berk TÜRKSEVER - DOÇ. DR. Agah Tuğrul KORUCU
Bilgiyi İşleme Kuramı - Berk TÜRKSEVER - DOÇ. DR. Agah Tuğrul KORUCUBilgiyi İşleme Kuramı - Berk TÜRKSEVER - DOÇ. DR. Agah Tuğrul KORUCU
Bilgiyi İşleme Kuramı - Berk TÜRKSEVER - DOÇ. DR. Agah Tuğrul KORUCUBerkTrksever
 
Açık ve Uzaktan Öğrenme- Bazı Kuramlar
Açık ve Uzaktan Öğrenme- Bazı KuramlarAçık ve Uzaktan Öğrenme- Bazı Kuramlar
Açık ve Uzaktan Öğrenme- Bazı KuramlarMerveKarako2
 
bilgiyi işleme kuramı.pptx
bilgiyi işleme kuramı.pptxbilgiyi işleme kuramı.pptx
bilgiyi işleme kuramı.pptxOmerDilber1
 
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptx
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptxBİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptx
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptxMntehauraENOL
 
13. ders-Bilgiyi işleme modeli.ppt
13. ders-Bilgiyi işleme modeli.ppt13. ders-Bilgiyi işleme modeli.ppt
13. ders-Bilgiyi işleme modeli.pptilkimenhg
 
Bilgiyi İşleme Kuramı.pdf
Bilgiyi İşleme Kuramı.pdfBilgiyi İşleme Kuramı.pdf
Bilgiyi İşleme Kuramı.pdfBushraSh5
 

Similar a BİLGİYİ İŞLEME KURAMI (20)

bilgiilemekuram-230324212005-0e602f07.pptx
bilgiilemekuram-230324212005-0e602f07.pptxbilgiilemekuram-230324212005-0e602f07.pptx
bilgiilemekuram-230324212005-0e602f07.pptx
 
Bilgi.pptx
Bilgi.pptxBilgi.pptx
Bilgi.pptx
 
Bilgi işlem kuramı Esma Elban.pptx
Bilgi işlem kuramı Esma Elban.pptxBilgi işlem kuramı Esma Elban.pptx
Bilgi işlem kuramı Esma Elban.pptx
 
Bilgi İşleme Kuramı 2231052132.pptx
Bilgi İşleme Kuramı 2231052132.pptxBilgi İşleme Kuramı 2231052132.pptx
Bilgi İşleme Kuramı 2231052132.pptx
 
Bellek (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bellek (fazlası için www.tipfakultesi.org)Bellek (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Bellek (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI-SEMANUR AKTAŞ20317271016.pdf
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI-SEMANUR AKTAŞ20317271016.pdfBİLGİYİ İŞLEME KURAMI-SEMANUR AKTAŞ20317271016.pdf
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI-SEMANUR AKTAŞ20317271016.pdf
 
bilgiyi işleme kuramı,SümeyyeÇanlı,22310521073,Doç.Dr. Agah Tuğrul Korucu.pptx
bilgiyi işleme kuramı,SümeyyeÇanlı,22310521073,Doç.Dr. Agah Tuğrul Korucu.pptxbilgiyi işleme kuramı,SümeyyeÇanlı,22310521073,Doç.Dr. Agah Tuğrul Korucu.pptx
bilgiyi işleme kuramı,SümeyyeÇanlı,22310521073,Doç.Dr. Agah Tuğrul Korucu.pptx
 
ZEHRA ERTAŞ ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖDEVİ.pptx 2-1.pptx
ZEHRA ERTAŞ ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖDEVİ.pptx 2-1.pptxZEHRA ERTAŞ ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖDEVİ.pptx 2-1.pptx
ZEHRA ERTAŞ ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖDEVİ.pptx 2-1.pptx
 
Bilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramıBilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramı
 
Bilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramıBilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramı
 
Bilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramıBilgiyi işleme kuramı
Bilgiyi işleme kuramı
 
BİGİYİ İŞLEME1.pptx
BİGİYİ İŞLEME1.pptxBİGİYİ İŞLEME1.pptx
BİGİYİ İŞLEME1.pptx
 
Bilgiyi İşleme Kuramı - Berk TÜRKSEVER - DOÇ. DR. Agah Tuğrul KORUCU
Bilgiyi İşleme Kuramı - Berk TÜRKSEVER - DOÇ. DR. Agah Tuğrul KORUCUBilgiyi İşleme Kuramı - Berk TÜRKSEVER - DOÇ. DR. Agah Tuğrul KORUCU
Bilgiyi İşleme Kuramı - Berk TÜRKSEVER - DOÇ. DR. Agah Tuğrul KORUCU
 
Açık ve Uzaktan Öğrenme- Bazı Kuramlar
Açık ve Uzaktan Öğrenme- Bazı KuramlarAçık ve Uzaktan Öğrenme- Bazı Kuramlar
Açık ve Uzaktan Öğrenme- Bazı Kuramlar
 
Bellek
BellekBellek
Bellek
 
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptx
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptxBİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptx
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptx
 
bilgiyi işleme kuramı.pptx
bilgiyi işleme kuramı.pptxbilgiyi işleme kuramı.pptx
bilgiyi işleme kuramı.pptx
 
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptx
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptxBİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptx
BİLGİYİ İŞLEME KURAMI.pptx
 
13. ders-Bilgiyi işleme modeli.ppt
13. ders-Bilgiyi işleme modeli.ppt13. ders-Bilgiyi işleme modeli.ppt
13. ders-Bilgiyi işleme modeli.ppt
 
Bilgiyi İşleme Kuramı.pdf
Bilgiyi İşleme Kuramı.pdfBilgiyi İşleme Kuramı.pdf
Bilgiyi İşleme Kuramı.pdf
 

Más de NeslihanKara3

ÖĞRETİM MATERYALLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ.pptx
ÖĞRETİM MATERYALLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ.pptxÖĞRETİM MATERYALLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ.pptx
ÖĞRETİM MATERYALLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ.pptxNeslihanKara3
 
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptxTEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptxNeslihanKara3
 
ÖĞRETİM ARAÇ GEREÇLERİNİN SEÇİMİ VE HAZIRLANMASI.pptx
ÖĞRETİM ARAÇ GEREÇLERİNİN SEÇİMİ VE HAZIRLANMASI.pptxÖĞRETİM ARAÇ GEREÇLERİNİN SEÇİMİ VE HAZIRLANMASI.pptx
ÖĞRETİM ARAÇ GEREÇLERİNİN SEÇİMİ VE HAZIRLANMASI.pptxNeslihanKara3
 
KAVRAM HARİTASI.pptx
KAVRAM HARİTASI.pptxKAVRAM HARİTASI.pptx
KAVRAM HARİTASI.pptxNeslihanKara3
 
GÖRSEL-İŞİTSEL TEKNOLOJİK ARAÇLAR .pptx
GÖRSEL-İŞİTSEL TEKNOLOJİK ARAÇLAR .pptxGÖRSEL-İŞİTSEL TEKNOLOJİK ARAÇLAR .pptx
GÖRSEL-İŞİTSEL TEKNOLOJİK ARAÇLAR .pptxNeslihanKara3
 
GÖRSEL ARAÇ-GEREÇ VE MATERYALLER.pptx
GÖRSEL ARAÇ-GEREÇ VE MATERYALLER.pptxGÖRSEL ARAÇ-GEREÇ VE MATERYALLER.pptx
GÖRSEL ARAÇ-GEREÇ VE MATERYALLER.pptxNeslihanKara3
 
GÖRSEL - İŞİTSEL ARAÇLAR.pptx
GÖRSEL - İŞİTSEL ARAÇLAR.pptxGÖRSEL - İŞİTSEL ARAÇLAR.pptx
GÖRSEL - İŞİTSEL ARAÇLAR.pptxNeslihanKara3
 
ETKİLİ SUNUM TEKNİKLERİ.pptx
ETKİLİ SUNUM TEKNİKLERİ.pptxETKİLİ SUNUM TEKNİKLERİ.pptx
ETKİLİ SUNUM TEKNİKLERİ.pptxNeslihanKara3
 
BİLGİSAYAR DESTEKİ ÖĞRETİM.pptx
BİLGİSAYAR  DESTEKİ ÖĞRETİM.pptxBİLGİSAYAR  DESTEKİ ÖĞRETİM.pptx
BİLGİSAYAR DESTEKİ ÖĞRETİM.pptxNeslihanKara3
 
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI NeslihanKara3
 
İHTİYAÇ ANALİZİ
İHTİYAÇ ANALİZİİHTİYAÇ ANALİZİ
İHTİYAÇ ANALİZİNeslihanKara3
 
İKİLİ KODLAMA KURAMI
İKİLİ KODLAMA KURAMIİKİLİ KODLAMA KURAMI
İKİLİ KODLAMA KURAMINeslihanKara3
 

Más de NeslihanKara3 (14)

ÖĞRETİM MATERYALLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ.pptx
ÖĞRETİM MATERYALLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ.pptxÖĞRETİM MATERYALLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ.pptx
ÖĞRETİM MATERYALLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ.pptx
 
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptxTEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
 
ÖĞRETİM ARAÇ GEREÇLERİNİN SEÇİMİ VE HAZIRLANMASI.pptx
ÖĞRETİM ARAÇ GEREÇLERİNİN SEÇİMİ VE HAZIRLANMASI.pptxÖĞRETİM ARAÇ GEREÇLERİNİN SEÇİMİ VE HAZIRLANMASI.pptx
ÖĞRETİM ARAÇ GEREÇLERİNİN SEÇİMİ VE HAZIRLANMASI.pptx
 
KAVRAM HARİTASI.pptx
KAVRAM HARİTASI.pptxKAVRAM HARİTASI.pptx
KAVRAM HARİTASI.pptx
 
GÖRSEL-İŞİTSEL TEKNOLOJİK ARAÇLAR .pptx
GÖRSEL-İŞİTSEL TEKNOLOJİK ARAÇLAR .pptxGÖRSEL-İŞİTSEL TEKNOLOJİK ARAÇLAR .pptx
GÖRSEL-İŞİTSEL TEKNOLOJİK ARAÇLAR .pptx
 
GÖRSEL ARAÇ-GEREÇ VE MATERYALLER.pptx
GÖRSEL ARAÇ-GEREÇ VE MATERYALLER.pptxGÖRSEL ARAÇ-GEREÇ VE MATERYALLER.pptx
GÖRSEL ARAÇ-GEREÇ VE MATERYALLER.pptx
 
GÖRSEL - İŞİTSEL ARAÇLAR.pptx
GÖRSEL - İŞİTSEL ARAÇLAR.pptxGÖRSEL - İŞİTSEL ARAÇLAR.pptx
GÖRSEL - İŞİTSEL ARAÇLAR.pptx
 
ETKİLİ SUNUM TEKNİKLERİ.pptx
ETKİLİ SUNUM TEKNİKLERİ.pptxETKİLİ SUNUM TEKNİKLERİ.pptx
ETKİLİ SUNUM TEKNİKLERİ.pptx
 
BİLGİSAYAR DESTEKİ ÖĞRETİM.pptx
BİLGİSAYAR  DESTEKİ ÖĞRETİM.pptxBİLGİSAYAR  DESTEKİ ÖĞRETİM.pptx
BİLGİSAYAR DESTEKİ ÖĞRETİM.pptx
 
ADDİE MODELİ
ADDİE MODELİADDİE MODELİ
ADDİE MODELİ
 
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI
 
İHTİYAÇ ANALİZİ
İHTİYAÇ ANALİZİİHTİYAÇ ANALİZİ
İHTİYAÇ ANALİZİ
 
İKİLİ KODLAMA KURAMI
İKİLİ KODLAMA KURAMIİKİLİ KODLAMA KURAMI
İKİLİ KODLAMA KURAMI
 
GESTALT KURAMI
GESTALT KURAMIGESTALT KURAMI
GESTALT KURAMI
 

BİLGİYİ İŞLEME KURAMI

  • 1. BİLGİYİ İŞLEME KURAMI HAZIRLAYAN: NESLİHAN KARA NUMARASI: 20317271011 DANIŞMAN: DÇ. DR. AGAH TUĞRUL KORUCU
  • 2. • Bilişsel öğrenme araştırmaları öncelikle , anlamlı sözel öğrenmede içsel bilişsel süreçleri anlamaya ve tanımlamaya çalışır. Bu süreçler, adres hatırlama ya da karmaşık bir problem çözme gibi birçok görevlerde kullanılır. Bu nedenle araştırmacılar dikkat , algı, bellek, unutma ve geri getirme gibi bilişsel süreçleri incelerler.
  • 3. • Öğrenmeyi bilişsel açıdan inceleyen kuramlardan biri olan bilgiyi işleme kuramı, insan öğrenmesinde öğrenme sürecini bilgisayara benzetmektedir. İnsan zihni bilgiyi alır, işler, biçim ve içeriğini değiştirir, depolar, gerektiği zaman geri getirir ve tepkiler üretir. Bir başka söylemle, süreç bilgiyi bir araya getirir, kodlar, bilgiyi korur ya da depolar ve gerektiği zaman geri getirir. Tüm süreç bilgisayarda “program” bireylerde ise “yürütücü kontrol” tarafından denetlenmektedir (Woolfolk,1997).
  • 4. • Bilgisayar, yapılması çok güç durumlarda üstün performans gösterir ve karmaşık problemleri büyük bir hızla çözer. Ancak insanın zihinsel yetenekleri bilgisayardan çok daha yetkindir. Örneğin; küçük bir çocuk, karşısındaki insanın duygularını anlayabilir ya da bir yetişkin daha önce hiç karşılaşmadığı bir problemi çözebilir. Bilgisayarların yetkin bellekleri ve büyük hızları olmasına karşın, insan zihninin bilgiyi anlama ve işleme yeteneğine ulaşması pek olası görünmemektedir (Slavin,1988 ).
  • 5. BILGIYI IŞLEME KURAMI TEMEL OLARAK ŞU DÖRT SORUYU YANITLAMAYA ÇALIŞIR 1. Yeni bilgi dışardan nasıl alınmaktadır?. 2. Alınan yeni bilgi nasıl işlenmektedir?. 3. Bilgi uzun süreli nasıl depolanmaktadır? 4. Depolanan bilgi nasıl geriye getirilip hatırlanmaktadır ?.
  • 6. 2 TEMEL ÖGE Bilgiyi işleme kuramı iki temel öğe üzerinde durmaktadır. 2. İkincisi ise bilişsel süreçleri içerir. Bunlar içsel, zihinsel eylemlerdir ve bilginin bir yapıdan diğerine geçişini sağlarlar. 1. Üç yapıdan oluşur; duyusal kayıt , kısa süreli bellek / çalışan bellek ve uzun süreli bellektir.
  • 7. • Birey her an çevresinden gelen uyarıcıların etkisi altındadır. Rüzgarın sesi , güneşin pırıltısı , egzoz dumanı , çiçeğin kokusu , yemeğin tadı gibi. • Derslikte bir öğrenciyi düşünürsek , öğretmenin sesi , kitaptaki şema ve yazılar, diğer öğrencilerin fısıltıları, sandalyeden gelen uyarıcı onu bombardımana tutar . Başka bir söylemle , dünya bilgi doludur . Sesler , kokular, tatlar, şekiller, sözcükler ve müzikle. Tüm bu uyarıcılar bilgiyi işleme sürecini başlatır.
  • 8. • Bilgiyi işleme kuramının birinci adımı bireyin duyu organları yolu ile çevreden gelen uyarıcıları alması ile başlar. Duyusal kayda gelen bilgilerin çoğu atılır ve bir kısmı da çok kısa bir süre tutularak algılanır ve tanınır. Duyular dikkat ve algı süreçleri aracılığı ile kısa süreli belleğe geçirilir. Depolama yetkinliği çok sınırlı olan kısa süreli bellek aynı zamanda çalışan bellektir. Çünkü burada bilgi etkindir ve işlenir. Bilgi bazı süreçlerin yardımı ile uzun süreli belleğe geçer. Kimi psikologlar bilginin uzun süreli bellekte asla kaybolmadığına inanarak, geri getirilememesinin bilginin yanlış yerleştirilmesine bağlamaktadırlar. Bilgi, gereksinim olduğunda uzun süreli bellekten araştırılır ve geri getirilir. Bu işlem bazen bilinçli olarak yapılır, bazen de otomatik olarak.
  • 9. • Uzun süreli bellekteki bilgi, kısa süreli bellekten gelen bilgi ile birleşir. E.Gagne (1985) uzun süreli belleği, çalışan belleğin tezgahında bir görevi tamamlayarak hazır hale getirilen, araç-gereçlerle dolu çok büyük bir rafa benzetmektedir. Raf (uzun süreli bellek ) inanılmaz boyutta olduğu için aranılanı hızla bulmak zor olabilir. Tezgah (çalışan bellek) küçük olmasına karşın herhangi bir şey hemen oradadır, ancak tezgah dolduğu zaman bilgi kaybolur. • Sistemin son elemanı yürütücü kontroldür. Yürütücü kontrol tüm sisteme rehberlik ve yönetim görevini yüklenmiştir.
  • 10. • Bilgiyi işleme kuramına göre 3 tür bellek vardır. Bunlar ;
  • 11. • 1.Duyusal Hafıza: Çevreden gelen uyarıcılar duyu organları yolu ile duyusal kayda gelirler. Duyusal kaydın kapasitesi çok geniş olmasına karşın bilginin kalış süresi çok kısadır. Ancak dikkat ve algı süreçleri ile bu bilginin bir kısmı alınır ve kısa süreli belleğe gönderilir. • Kimi yazarlar bilginin duyusal kayıtta kalış süresinin yarım saniyeden daha az olduğunu belirtirler (Gage ve Berliner, 1988; McCown ve Roop, 1992 ). Moates ve Schumacher (1980) ise, duyusal belleğin işitsel bilgi için yaklaşık dört saniye; görsel bilgi için yaklaşık bir saniye süren, uyarıcının tam bir kopyasının tutulduğu bilgi deposu olduğunu savunmuşlardır (Akt; Eggen ve Kauchak, 1992). Böylece duyusal kayıt her duyu için farklı kodlama biçimlerinin olduğu , sınırsız kapasitesi ile bilginin çok kısa tutulduğu bir bellek türüdür. • Duyusal kaydın varlığı insan yaşamında kritik bir öneme sahiptir. Birey dikkat ve algı süreçleri yoluyla bilgiyi işleme şansına sahiptir. İşlenen bilgi bir sonraki sisteme yani kısa süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin kapasitesinin sınırlı olması nedeniyle işlenemeyen bilgi, duyusal kayıttan kaybolacaktır.
  • 12. • 2.Kısa Süreli Hafıza: Duyusal kayıttan dikkat ve algı süreçleri sonunda ayrılan bilgi , sistemin ikinci öğesi olan kısa süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin hem bilgi tutma süresi, hem de kapasitesi sınırlıdır. Miller (1956) kısa süreli belleğin kapasitesinin yaklaşık 7±2 birimlik bilgi olduğunu belirtmektedir (Akt; Tuckman, 1991;116). Ancak bireyler her birimin büyüklüğünü artırarak kapasiteyi fazlalaştırabilirler. Gruplama (chunking) adı verilen bu işlemle kısa süreli belleğin sınırlılığı artırılır . Örneğin; 5 7 2 8 9 1 0 olan 7 birimlik bir sayı dizisi 57 28 9 10 olarak gruplanırsa 4 birim haline gelir. Ancak bir birimde bulunması gerekli bilgi miktarı ne büyüklükte olmalıdır sorusu henüz yanıtlanmamıştır (Senemoğlu, 1997; 275). • Kısa süreli bellekte bilginin kalma süresi yaklaşık 20-30 saniyedir (Woolfolk, 1993; McCrow ve Roop, 1992; Slavin, 1988). Bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süre kalması , bilgi üzerinde düşünmek ve onu yinelemekle sağlanır. Kısa süreli bellekte zihinsel tekrarın (rehearsal) öğrenmede önemi büyüktür. Kısa süreli bellekte kalan bilgi tekrar yoluyla büyük bir olasılıkla uzun süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin kapasitesinin sınırlılığı nedeniyle geçiş yaptırılamayan bilgi yeni gelen bilgilerin zorlamasıyla kaybolur. Özetle, daha fazla bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süre kalması için; (1) gruplama, küçük parçaları ilişkilendirerek geniş parçalar haline getirme, (2) zihinsel tekrar gerekir. • Kısa süreli belleğe bilgi, duyusal kayıt ve uzun süreli bellekten gelir. Genellikle her ikisi aynı anda olur. Örneğin; birey bir kuş ile karşılaştığında, kuşun imgesi kısa süreli belleğe geçer, aynı anda uzun süreli bellekten kuşlara ilişkin bilgi araştırılır ve kuşun hangi tür olduğu belirlenir. Kısaca,tanımlama aynı anda gelir, çünkü, kuşa ilişkin tüm bilgiler uzun süreli bellekte depolanmıştır (Slavin, 1988; 150).
  • 13. • 3.Uzun Süreli Bellek : Bilgiyi işleme modelinde bilgiyi, özellikle iyi öğrenilmiş bilgiyi, uzun süre saklayan kısmına uzun süreli bellek adı verilmektedir. Ashcraft uzun süreli belleği, kitaplara milyonlarca girişi olan bir kütüphaneye benzetmektedir. Düzenlenmiş bilgiler, gerektiğinde kullanıma hazır olarak beklemektedir. Uzun süreli bellek, bilgiyi her istendiğinde kullanılmaya izin veren bir ağa sahiptir. Kapasitesi sınırsızdır,bazı kestirimlere göre, sınır bir milyondan fazladır ve bazı olaylar sonsuza dek kalmaktadır • Uzun süreli bellekte bilgiyi, istediğimiz uzunlukta ve miktarda depolar ve asla unutmayız . Bu konudaki problem, gerektiği zaman doğru bilgiyi bulmaktır. Uzun süreli bellekte bilgiler kaybolmaz, ancak bilgi, uygun biçimde kodlanmamış ve uygun yere yerleştirilmemişse, geri getirmede zorluklarla karşılaşılır. Anderson iyi öğrenilmiş bilginin dayanıklılığın yüksek olduğunu belirtmektedir . Slavin ise uzun süreli bellekte bilgilerin asla unutulmadığını, bireyin bilgiyi bulma yeteneğini kaybettiğini söylemektedir. • Uzun süreli bellekte birçok farklı bilgi bulunur. Görsel imgeler, duygular, tatlar, sesler, kokular, problem çözmek için stratejiler, dili anlamaya yarayan kurallar, olaylar, çocuklukta geçirilen deneyimler gibi. Özetle uzun süreli belleğin kapasitesi çok geniştir, hatta doldurmaya yaşamımız yeterli değildir . Ancak kısa süreli bellekte olduğu gibi, uzun süreli belleğe bilgi hızla girmez, biraz zaman ve güç gerekir. • Kimi kuramcılar, uzun süreli belleği anısal bellek ve anlamsal bellek olarak iki temel bölümden oluştuğunu ileri sürerken, kimi kuramcılar da bunlara işlemsel belleği eklemektedirler. • Anısal bellek, kişisel yaşantılarla ilgili bölümdür. Belirli bir zaman, yer ve olaylarla ilgilidir. Örneğin; yemekte yediklerimiz, özel bir günde giydiğimiz giysi, yaptığımız gezi anısal bellektedir. Ashcraft anısal belleği özyaşamsal bellek olarak adlandırmaktadır. Yaşamımızda başımızdan geçen tüm olaylar, şakalar, dedikodular anısal bellekte tutulur . Anılar güç sarf edilmeden öğrenilir. Fakat anıların birbirine karışma eğilimi vardır. Bu nedenle, bilgiyi geri getirmede zorluk çekilir. Ancak, önemli ve travmatik olaylar ayrıntılı hatırlanır. Bunun yanı sıra olağan ve sürekli yinelenen olayların anımsanması zordur, çünkü yeni olaylar öncekini bozabilir.
  • 14. 1.Bilginin Duyusal Kayıttan Kısa Süreli Belleğe Aktarılmasını Sağlayan Süreçler • 1.Dikkat: Uyarıcı ya da uyarıcılara tepkiye yönelmedir. “Algının aktif ve seçici bir yanı olup, kişinin belli bir uyarıcı ya da uyarıcı durumunu algılamasında etkin hazırlık ve yönelmelerden kuruludur” Başka bir söylemle, dikkat, hangi bilginin kısa süreli belleğe geçip geçmeyeceğini belirler, Bilgiyi işleme süreci dikkat ile başlar. Dikkatin yönelmediği uyarıcılar kaybolur. Birey içten ve çevreden gelen uyarıcıların bir kısmına bilinçli olarak, bir kısmına ise hiç bir çaba sarf etmeden, kendiliğinden ayırdına varır . Seçici dikkat bireyin denetimi altındadır. Bireyler , çevrede belirli bilgi kaynaklarına, bilişsel güçlerini yöneltme yeteneğine sahiptirler. Etkili öğrenme, bireyin seçicilik yeteneğine dayanır.
  • 15. • 2.Algı: Duyusal bilginin yorumlanması ya da anlamlandırılması işlemidir. Bir uyaranın anlamlandırılabilmesi için öncelikle bireyin, o uyaranla ilgili bilgilerinin olması gerekir. Eğer birey karşılaştığı uyarana ilişkin hiçbir bilgiye sahip değilse, uyarıcıya anlam vermesi olanaksızdır. Algı büyük ölçüde geçmiş yaşantılara dayalıdır. • Algıyı etkileyen bir başka etken de beklentilerdir. Örneğin; öğrenciler çalışacakları materyalin zor olduğunu düşünüyorlarsa, materyali büyük bir olasılıkla zor bulacaklardır. Beklentiler bir olay ya da objeye hazır olmayı etkiler. Algılama “bireyin zihinsel kuruluşu, geçmiş yaşantıları, güdülenmişlik düzeyi ve pek çok başka içsel faktörlerden etkilenir” (Senemoğlu, 1997; 297). Bu durumda dikkat ve algı süreçleriyle kısa süreli belleğe giren bilgi, gerçeğin aynısı değildir, bireyin öznel bilgileri, gerçeği yorumlamadaki beklentileriyle algılanan kendi gerçeğidir ( Eggen ve Kauchak, 1992; Koptagel, 1984).
  • 16. Kısa Süreli Bellekte Bilgiyi Saklama Süreçler • Kısa süreli bellekte bilgiyi saklama sürekli tekrar (maintenance rehearsal) ve gruplama (chunking) ile olanaklıdır. Kısa süreli belleğin zaman sınırlılığı sürekli tekrar, kapasitesi ise gruplama yapılarak artırılabilir.
  • 17. Bilginin Uzun Süreli Belleğe Aktarılmasında Kullanılan Süreçler 1.Açık ve örtük tekrar 2.Kodlama • Etkinlik • Örgütleme • Eklemleme, • Bellek destekleyici ipuçları
  • 18. 1-Açık ve örtük tekrar: Bilgi yeterli sıklıkta tekrarlanırsa uzun süreli belleğe geçer. Örneğin;öğrenciler tekrar yolu ile ülkelerin başkentlerinin adlarını, sözcüklerin söylenişini tekrarla öğrenirler. Berk (1989)’e göre, tekrar bilginin uzun süreli belleğe geçişinde çocukların kullandığı ilk bellek stratejisidir. • Tekrar iki biçimde;sesli ve zihinde yapılır. Tekrar sürecinde bireyin rolü önemlidir. Şöyle ki, tekrar süreci ile öğrenen birey pasif değil, etkin olmalıdır. Ayrıca aralıklı tekrar sürekli tekrardan daha etkilidir. Aralıklı tekrarın uzun süreli bellekte tutulma olasılığı daha yüksektir. Bir başka söylemle, aralıklı tekrar uzun süreli bellekten geri getirmeyi kolaylaştırmaktadır.
  • 19. • 2.Kodlana: Bilgiyi işleme kuramında en önemli süreç kodlamadır. Kodlama olmadan çevreden gelen bilginin çoğu geçici olarak depolanır. Kodlama, uzun süreli bellekte varolan bilgi ile kısa süreli bellekteki bilginin ilişkilendirilerek transfer edilmesidir. • Uzun süreli bellekte bulunan şemalara yeni gelen bilginin eklenmesi ve varolan şemanın yeniden düzenlenerek bağlanması öğrenme sürecinde önemlidir. Ancak kodlamanın etkili olması gerekir. Kodlamanın etkili olması ise anlamlandırma ile olanaklıdır. Anlamlılık, uzun süreli bellekteki bir düşünce ve diğer düşünceler arasında mümkün olduğunca bağlantılar, ilişkiler kurmakla gerçekleşir.
  • 20. • Bilginin anlamlılığını artırarak kodlama sürecini zenginleştirmede dört temel öğe vardır : Etkinlik Örgütleme Eklemleme Bellek destekleyici ipuçları
  • 21. 1-ETKINLIK; Öğrenen kişinin etkin olmasıdır. Bilgiyi işleme kuramına göre, birey bilginin pasif bir alıcısı değil, kendi öğrenme sorumluluğunu taşıyan etkin bir kişidir. Birey, bilgiyi bir sünger gibi içine çekmez, onun yerine uzun süreli belleğinde depolamak için bilgiyi düzenler ve yapılandırır.
  • 22. 2-ÖRGÜTLEME; Düzenleme ya da bilgiyi gruplama, tutarlı yapılar oluşturma, kodlamaya yardım eden önemli bir süreçtir. Örgütleme, geniş ya da karmaşık bilgiler için öğrenme ve anımsamayı kolaylaştırıcı bir süreç olarak işlev görür. Yapıda yer alan bir kavram hem genel açıklamaları hem de belirli örnekleri öğrenme ve anımsamada bireye yardımcı olur. Bir okuma materyalini örgütleme, okuyucunun bölüm ve alt bölümlerini yeniden düzenlemesidir. Örgütlemenin bir başka özelliği de parça, bölüm ya da başlıkların aşamalı bir ilişkiyi içermesidir. Küçük parçalar bütün ile uyumludur ve birlikte büyük parçayı oluştururlar
  • 23. 3-EKLEMLEME; Bilginin uzun süreli belleğe yerleştirilmesinde en etkili strateji olan eklemleme, bilgi birimleri arasında ilişkiyi ve anlamdırmayı artırma sürecidi. Weinstein ve Mayer eklemlemeyi yeni materyalle daha tanıdık, bilinen materyal arasında ilişki kurma olarak tanımlamaktadırlar. Eklemleme uzun süreli bellekte varolan şemaya yeni bilgi ilişkilendirildiğinde oluşur. Yeni bilgi varolan şemaya eklenerek hem yeni bilgiye anlam verilir, hem de mevcut şemanın anlamı artırılır.
  • 24. 4-BELLEK DESTEKLEYICI İPUÇLARI Örgütleme ve eklemleme etkili kodlama stratejileridir. Ancak tüm bilgiler bu stratejileri kullanmaya uygun olmayabilir. Örneğin; bilgi tek ya da yenidir, böylece eklemleme yapılamayabilir. Böyle durumlarda bilgiyi uzun süreli belleğe yerleştirmek için bellek destekleyici ipuçları kullanılır. 01 Bellek destekleyici ipuçları, içerikle doğal olarak varolmayan ilişkileri kurarak kodlamaya yardımcı olurlar. Bir başka söylemle doğal bağlantının varolmadığı durumlarda, çağrışımlar oluşturarak bağlantı yaratırlar. 02 Bellek destekleyici ipuçları iki biçimde sınıflandırılır. Birincisi, imajlar kullanmak, ikincisi ise sözel sembollerdir. İmajların kullanıldığı bellek destekleyici ipuçlarında bilgi, bilişsel resimler içine kodlanır. Sözel semboller kullanmada ise yeni bilgi ile daha anlamlı sözel yapılar arasında bağlar oluşturulur. 03