Cihan kapalı ortam hava kirliliğine bağlı sağlık sorunları
1. Kapalı Ortam Hava Kirliliğine
Bağlı Sağlık Sorunları
Fzt. Cihan Kılıç
Şubat2012
2. • Kapalı Ortam
• Kapalı Ortam Havası
• Kapalı Ortam Hava Kirliliği
• Kapalı Ortam Hava Kirleticileri
ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri
1. Biyoaeresoller
2. Yanma Sonucu Olanlar
a. Karbondioksit
b. Karbonmonoksit
c. Kükürtdioksit
d. Partiküler maddeler
e. Nitrojenoksitler
3. Formaldehit
4. Uçucu Organik Bileşikler
5. Asbest
6. Ağır Metaller
7. Pestisitler
8. Ozon
9. Sigara Dumanı
10. Radon
11. Biyomas
• Hasta Bina Sendromu
• HBS Teriminin Ortaya Çıkışı
• HBS’de Risk Faktörleri
• HBS Etkenleri
• HBS ile İlgili Semptomlar
• Lejyonella Hastalığı
• Lejyonellanın Kaynakları
• HBS Önlenmesi
• Kapalı Ortam Kirliliği ile İlgili
Türkiye’de Yapılmış Birkaç Çalışma
• Konut Sağlığı ile İlgili Mevzuat
• Kapalı Ortam Olarak Otomobiller
• Otomobillerdeki Kirleticiler ve
Sağlık Etkileri
• Kapalı Ortam Olarak Uçaklar
3. Kapalı ortam,
insanlar tarafından
yapılmış olan ve
onları dış
çevreden ayırarak,
dış çevreye oranla
daha uygun bir iç
ortam meydana
getirmek amacıyla
yapılan yapıların
tümüne denir.
Kapalı Alan,
16 Mayıs 2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Başbakanlık Genelgesinde
kapalı alan; sabit veya seyyar bir tavanı veya çatısı (çadır, güneşlik vb. dâhil) olan,
kapıları, pencereleri ve giriş yolları dışında bütün yan yüzeyleri geçici veya kalıcı
olarak tamamen kapatılmış alanlar ile aynı şekilde tavanı veya çatısı olup yan
yüzeylerinin yarısından fazlası kapalı bulunan yerler olarak tanımlanmaktadır.
4. • Modern yaşam hasta
ediyor!
• Astım, kamusal alan alerjisi,
reflü, klima ateşi, janjanlı
paket hiperaktivitesi,
İstanbul bronşiti ve
diğerleri... Büyük şehirlerde
yaşayanlarda daha fazla
görülen bu sorunlar,
‘Modern Zaman Hastalıkları`
adlı kitapta mercek altına
alınıyor.
• 2006-11-14 14:20:08 NTV-MSNBC
5. Kapalı ortam havası ise konutlar, ev, kamu binaları, okullar, oteller,
tiyatro, sinema, kütüphane, hastane, alış-veriş merkezleri, taşıtlar
ve bekleme odaları v.b. kapalı alan içindeki hava olarak
tanımlanmaktadır.
• Gelişmiş ülkelerde nüfusun %85’i, gelişmekte olan ülkelerde %65’i
kentlerde yaşamaktadır.
• Kentte yaşayan insanlar ise zamanlarının %90’nından fazlasını
kapalı ortamlarda geçirmektedir.
• Kapalı iç ortam havasında; insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen
karbon monoksit, kükürt dioksit, nitrojen oksitler, formaldehit,
sigara dumanı, radon, asbest, kurşun, uçucu organik moleküller,
çeşitli mikroorganizma ve alerjenler gibi biyolojik, fiziksel ve
kimyasal zararlı etkenlerin görülmesi ‘kapalı ortam hava kirliliği’
olarak tanımlanır.
6. • Kirleticilerin görülme oranı; yapının özelliklerine, yapımında
kullanılan malzemeye, ısıtma sistemine, havalandırma durumuna,
içinde yapılan işe (konut, işyeri, fabrika vb. olması), içinde yaşayan
kişilerin davranış biçimlerine (sigara içme gibi) bağlıdır
• Kirlilik iç koşullarına bağlı olabileceği gibi; dış koşulların etkisi ile de
oluşabilir.
• Yaklaşık 1850’lerden itibaren iç ortamın insan hayatını etkileyen en
önemli faktör olduğu düşünülmekteydi.
• Buna karşın 1960’lardan itibaren dış ortam kirliliği ile ilgili sorunlar
ön plana çıktı ve önem kazanmaya başladı.
• Ama günümüzde iç ortam kirleticilerine olan maruziyetin önemli bir
morbidite ve mortalite nedeni olduğu konusundaki kanıtlar gittikçe
artmaktadır.
7. • Özellikle 1970’li yıllarda yaşanan enerji krizi sonrası enerji tasarrufu
nedeni ile bina havalandırma ve klima sistemlerinin yarı kapasite ile
çalıştırılması, ısı yalıtımı amacıyla binaların hava sızdırmaz özellikte
tasarlanması, iç ortam havasına bağlı sağlık sorunlarının ortaya
çıkmasını kolaylaştırmıştır.
• 1990’lı yıllarda prefabrike konut yapımının ve sentetik yapı
malzemesi kullanımının artması, iç ortamlarda faks makinesi,
bilgisayarlar gibi elektronik cihazların yaygınlaşması sorunu daha da
karmaşık hale getirmiştir.
• DSÖ pek çok risk faktörünün küresel hastalık yüküne olan etkilerini
incelemiş ve iç ortam kirliliğinin küresel hastalık yükünün
%2,7’sinden sorumlu, 8. neden olduğunu ortaya koymuştur.
• Genel olarak katı yakıt kullanımına bağlı iç ortam hava kirliliği KOAH
ve akciğer kanserine bağlı 1,6 milyon ölümden sorumlu
tutulmaktadır.
9. 1. Biyoaeresoller: Havada bulunan sentetik olarak üretilmiş veya doğal
olarak biraraya gelmiş biyolojik taneciklere denir.
Bakteriler, mantarlar, mantar sporları, virüsler ile polen ve bunların
parçacıklarını içeren biyolojik kökenli hava kaynaklı tüm organik tozların
genel adıdır.
Kapalı Ortam Hava Kirleticileri ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri
10. Kaynakları, bitkiler, hayvanlar, kuşlar, insanlar, yastıklar, yataklar, ev tozları,
ıslak veya nemli duvarlar, tavanlar, halılar, mobilyalar, bakımı yapılmamış
nem tutucular, klimalar ve dış ortamdır.
Biyoaerosollerin en önemlileri bakteriler ve mantarlardır.
• Bakteriler; tek hücreli, gerçek çekirdeği olmayan, oldukça küçük
organizmalardır.
• Mantarlar; bakterilere göre daha büyük yüzey alanına ve uzantılara sahip
organizmalardır. Mantarların gerçek çekirdeği vardır.
• Penicillium, Aspergillus ve Cladosporium sporları birbirine yapışarak
boyutlarını büyüttükleri için yere daha çabuk çökerler.
• Mantarlar, mikotoksin adı verilen toksinleri nütrient sınırlaması olduğu
zaman ortama yayarlar.
• İç ortam havasında bolca bulunan Penicillium ve Aspergillus genellikle
mikotoksin üretirler.
• Aflatoksin, Aspergillusun bir türünün ürettiği, günümüzde üzerinde
önemle durulan bir mikotoksindir
11. Sağlık Etkileri; Göz, burun ve boğaz tahrişleri, baş dönmesi, ateş,
sindirim bozuklukları, enfeksiyon hastalıkları, astım, solunum yolu
hastalıkları, alerjik reaksiyonlar ve zehirleyici etkilerdir.
Kontrol yöntemleri: Banyo ve mutfakta kullanılan fanların çıkışı
dışarıya verilmelidir.
• Çamaşır kurutucusunun çıkışı dışarıya verilmelidir.
• Soğutucu buharları, ultrasonik nem alıcılar günlük olarak temiz su ile
yıkanmalıdır.
• Klimalardaki, nem tutuculardaki ve buzdolaplarındaki su tablası sık
sık boşaltılmalıdır.
• Oturma yeri için eğer yeterince sızdırmazlığı ve havalandırması
sağlanmışsa bodrum katları kullanılmalıdır.
• Gerekli ise nem tutucu kullanılmalıdır.
18. 2. Yanma sonucu oluşanlar: Fosil yakıtların yakılması sonucu oluşan
karbonmonoksit, karbondioksit, kükürtdioksit, nitrojenoksitler, partikül
maddeler, polisiklik aromatik hidrokarbonlar bu gruptaki kirleticilerdir.
• İç ortam kaynaklı olabileceği gibi dış ortam kaynaklı da olabilir.
• Bacasız kerosen sobaların ve gaz ısıtıcıların kullanıldığı konutlarda daha
yüksektir.
o Karbondioksit: Yanma ve solunum sonucu ortam havasına karışır.
Sağlık etkileri; Özellikle kerosen sobaların kullanımının artmasından sonra
ciddi sağlık sorunlarına neden olmaya başlamıştır. Asfiksiye neden olur.
Kontrol yöntemleri; Yakma oranının azaltılması,
• sigaranın engellenmesi,
• havalandırma başlıca yöntemlerdir.
• Havalandırmanın az ya da sınırlı olduğu durumlarda monoetanolamin gibi
karbondioksit tutucu maddelerden yararlanılmaktadır (denizaltılarda
olduğu gibi)
19. o Karbonmonoksit (CO): Çıkışı olmayan kerosen ve gaz yüzey ısıtıcıları,
sızdıran bacalar ve fırınlar, gaz su ısıtıcıları, odun sobaları, yanan yüzeyler,
gaz sobaları, garajdaki otomobillerin egzos dumanları, sigara dumanı
karbonmonoksit yayarlar.
Sağlık etkileri: Düşük konsantrasyonlarda bile sağlıklı insanda yorgunluk ve
kalp hastalıklarıyla göğüs ağrılarına neden olur.
• Yüksek oranlarda görme duyusunun ve iletişimin azalmasına yol açar.
• Baş ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik ve mide bulantısı yapar. Daha yüksek
konsantrasyonlarda ölümcül olabilir.
Kontrol yöntemleri: Gazla çalışan cihazların sürekli ayarlı olması
sağlanmalı, gaz sobalarında dışarıya çıkışı sağlayan bir fan teçhiz
edilmelidir.
• Ocak veya şömine kullanıldığında bacaları açık tutulmalı,
• merkezi ısıtma sistemini eğitilmiş kişiler, yıllık olarak denetlemeli,
temizlemeli ve kontrol etmelidir.
• Sızıntılar hemen onarılmalıdır.
• Garaj içerisinde dururken motor çalışır durumda bırakılmamalıdır.
20. o Kükürtdioksit: Özellikle fosil yakıtların yanması sonucu ortaya çıkar.
Sağlık etkileri; Zehirli bir gazdır; üst ve alt solunum yolu yakınmalarına yol
açar.
• Astıma; çocuklarda akciğer enfeksiyonlarına yatkınlığa neden olabilir.
Kontrol yöntemleri: En önemli önlem kükürtü düşük yakıt kullanılmasıdır
• Kent havasındaki miktarın azaltılabilmesinde de en önemli uygulama budur.
• Kükürtdioksit absorbe eden materyallerin kullanılması da yararlı olabilir.
o Partikül maddeler: İç ortamda sigara içimi ve ısıtma veya yemek
pişirme gibi toz yayıcı bir aktivitenin gerçekleşmediği durumda veya
kişilerin aktiviteleri (yürümek, temizlik yapmak gibi aktiviteler) toz, toprak,
deri döküntüleri, mantar sporları, kağıt ve kumaş fiberlerinden oluşan
çökelen tozların tekrar ortama yayılmasına sebep olmaktadır.
• Partiküllerin kaynaklarında yapı malzemesi, iç ortamdaki fiziksel aktiviteler
ve aile yapısı önemlidir.
21. Sağlık etkileri; Sağlık etkisine en çok yol açan grubun çözünebilir
transition metaller, kuvvetli aerosol asitleri ve ultra ince partiküller
olduğu şüphelidir.
• Ultra ince partiküllerin sahip olduğu yüksek yüzey alanı ve ac. içine
girerek kana karışabilme özelliklerinden ötürü, PM
konsantrasyonundan çok ortamda bulunan ultra ince partikül
sayısının daha önemli olduğunu söylemektedir.
• Astımı olanlarda astım krizini tetikler, burun ve üst yolu tahrişine
neden olur.
• Katı parçacıkların yanı sıra, sıvı damlacıklar şeklinde de olabilir.
• 2.5 mikron ve altı parçacıklara maruz kalınması durumunda birçok
göz ve solunum yolu problemleri oluşmaktadır.
Kontrol yöntemleri; etkili havalandırmadır.
22. o Nitrojen oksitler: Kerosen ısıtıcılar, çıkışı olmayan gaz sobalar,
ısıtıcılar ve sigara dumanından kaynaklanır.
Sağlık etkileri; Göz, burun ve boğaz tahrişi, KOAH, astım ve 150 ppm
in üzerinde ölüme neden olur.
• Özellikle nitrojendioksit çocuklarda astım nedenidir.
Kontrol yöntemleri; Gazla çalışan cihazların ayarları yapılmalıdır.
• Çıkışı olan ısıtıcılar kullanılmalı, gaz sobalarında havalandırma fanları
kullanılmalıdır.
• Bacaların temizliğine dikkat edilmeli, merkezi ısı sisteminin temizliği,
bakımı ve kontrolü için deneyimli kişilerden yararlanılmalıdır.
24. 3. Formaldehit : Orta yoğunlukta lif levha (MDF), yonga levha, kontrplak
gibi odun esaslı panellerdeki tutkalların üretiminde kullanılan renksiz,
zehirli ve güçlü bir kokuya sahip bir kimyasal maddedir.
• Birçok bina yapı malzemesinin, mobilyaların ve bazı temizlik maddelerinin
yapısında ve sigara dumanında bulunur.
Sağlık etkileri; Düşük konsantrasyonlarda göz yaşarması, üst solunum yolu
irritasyonu; yüksek konsantrasyonlarda ise alt solunum sistemi irritasyonu
ve pulmoner ödem yapar.
• Astımlılarda astım krizini tetikleyebilir. Diğer bir etkisi de merkezi sinir
sistemi üzerinedir. Kısa süreli bellek kayıpları ve anksiyeteye neden olabilir.
• Sağlık üzerine olumsuz etkileri 0,1 ppm – 1,1 ppm düzeylerinde ortaya
çıkan formaldehit olası mesleki kanser nedenleri arasında sayılmaktadır.
• Uluslar arası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) formaldehiti grup 2A olarak
kanserojen olarak sınıflamıştır
25. Kontrol yöntemleri; Havalandırma hızının artırılması,
• amonyak gazı ile ortamın tütsülenerek formaldehitle birlikte
hekzametilen tetramin oluşumunun sağlanması,
• derin olmayan kaplarda alüminyum hidroksit konularak
formaldehitin indirgenmesinin sağlanması,
• formaldehitli ürünlerin düşük ısılı ve nemli ortamda kullanılması,
• sıkıştırılmış ağaç ürünlerinin formaldehit salınımının önlenilmesi
için kaplama: (poliüretan cilalarda ortama formaldehit salabilirler);
• aktive karbon, aktive alüminyum oksit, kalsiyum karbonat,
potasyum permanganata batırılmış seramik materyallerle havadaki
formaldehitin adsorbsiyonu(Gaz moleküllerinin veya erimiş
maddelerin bir katı kütlenin yüzeyine (çekilmesi) yapışması),
havanın suyla yıkanarak absorbsiyonu oldukça yarar sağlayabilir.
28. 4. Uçucu Organik Bileşikler: Vernik, yapıştırıcı, boyalar, boya çözücüler
ve diğer solventler(çözücüler), ahşap koruyucular, aerosol spreyler
temizleyiciler ve dezenfektanlar, güve ilaçları, depolanan petrol ve
otomotiv ürünleri, döşemelikler, kuru temizleme maddeleri organik buhar
oluşumuna neden olan temel etkenlerdir.
• İç ortam UOB seviyesi genellikle dış ortamdan daha yüksektir.
• UOB seviyeleri kış aylarında yaza göre 3 kat yüksek olur.
Sağlık etkileri; formaldehit’in etkilerine benzerdir; bitkinlik, bellek kaybı ve
anksiyeteye neden olabilir.
• Göz, burun ve boğaz tahrişlerine neden olur ve karaciğer ve böbrek
yetmezliğine sebep olabilir.
• Merkezi sinir sisteminde hasarlara yol açar.
Kontrol yöntemleri: Boya, solvent v.b ürünler üreticinin direktifine göre
kullanılmalı ve kullanılırken de bol miktarda temiz hava sağlanmalıdır.
• Kullanılmayan veya az kullanılmış ürünler derhal ortamdan
uzaklaştırılmalıdır.
• Çocuklar ve evcil hayvanlar bu ürünlerle çalışılan yerlerden uzak
tutulmalıdır.
• Bu ürünler etiketlerinde belirtilmedikçe hiçbir şekilde karıştırılmamalıdır.
29. VOC (Volatile Organic Compound) Nedir?; Uçucu Organik Bileşikler alifatik
veya aromatik yapıda, kaynama sıcaklığı 250ºC' ye kadar olan ve
atmosferik fotokimyasal reaksiyon ile hava kirliliğine neden olan
hidrokarbonlardır.
• Uçucu Organik Bileşikleri (VOC) içeren emisyonların kontrolünde ve bu
bileşiklerin geri kazanımında en etkili ve en ekonomik uygulama
adsopsiyon sistemleridir.
• Adsorpsiyon sistemlerinde uçucu organik bileşikler, adsorbent katı bir
yüzeyde tutulur. En yaygın olarak adsorbent çeşidi aktif karbondur.
30. Granülür aktif karbon su ve atık sularda adsorban madde olarak kullanılmaktadır. Porlu
(gözenekli) yapısı adsorpsiyon (yüzeyde tutunma) verimini artırmaktadır.
Üretimi kömür, hindistan cevizi kabuğu ve odundan yapılmaktadır.
31. Zeolit kelime olarak "Kaynayan Taş"
anlamındadır. Isıtıldığında
patlayarak dağılması nedeni ile
bu isim verilmiştir. Zeolitler aynı
zamanda küresel ısınmaya
çözüm getirecek doğal
madenler açısından çok zengin
olan bir hammadde kaynağıdır.
Zeolitin en önemli özelliklerinden
bir tanesi ortamdaki ısıyı
emmesi yani madenin
bulunduğu ortamda doğal bir
iklimlendirme sağlamasıdır.
Zeolitin diğer bir önemli özelliği
ise yüksek iyon tutma gücü
nedeniyle gübre tasarrufu
sağlanmasında ve toprak
kirliliğinin kontrolünde
kullanılmasıdır.
http://www.guvensantemizlik.com.tr/Proje
ler.aspx?id=5 şubat2012
32. Zeolitler, kristal yapıda
hidrasyona uğramış
aluminyum silikatlardır.
Klinoptilolit, endüstriyel
boyutta en çok kullanılan ve
en fazla ticari öneme sahip
türüdür.
Manisa/Gördes havzasında
bulunan Klinoptilolit %95
saflık oranına sahiptir
http://www.gordes.bel.tr/Ozel_Sa
yfalar.aspx?id=5 şubat2012
Zeolit Kullanım Alanları
1-Kirlilik Kontrolü
a- Radyoaktif Atıkların
Temizlenmesi
b- Atık Suların Temizlenmesi
c- Baca Gazlarının Temizlenmesi
d- Petrol Sızıntılarının Temizlenmesi
e- Oksijen Üretimi
f- Çöp Deponi Alanları
http://www.marbleport.com/dogal-
kaynaklar/86/zeolitler şubat2012
34. 5. Asbest: Çatı örtüsü levhalarında, yer döşeme malzemelerinde, içme ve
kullanma suyu nakleden borularda, yanmayan kumaşlarda, filtrelerde,
balata ve contalarda, sürtünme elemanlarında (ör. Fren balataları), ses ve
ısı yalıtımı gereken yerlerde
• 1980 li yıllara kadar binalarda, gemilerde yapım ve yalıtım malzemesi
olarak ve bunlar gibi birçok ürünlerde kullanılmıştır.
Sağlık etkileri; asbestin insanlarda akciğer kanseri, plevral ve peritonial
mezotelioma(göğüs zarı ve abdominal boşluk kanseri) neden olduğu
gösterilmiş ve bu maddenin kullanımı yasaklanmıştır.
• Ancak eski binalarda sorun sürmektedir. Asbest akciğer ve gastrointestinal
sistem kanserlerinin yanısıra akciğerlerde asbestoz diye adlandırılan fibröz
hastalığa da neden olmaktadır.
Kontrol yöntemleri; Tavan, duvar ve boru izolasyonunda yaygın olarak
kullanılması nedeniyle bunların aşınması durumunda konut havasına bol
miktarda asbest lifleri karışır.
• Asbestli yalıtım maddeleri aşındığında alınması ya da bunların ortama
yayılımlarını engelleyecek ince bir filmle kaplanması gerekir.
37. 6. Ağır Metaller; Kurşun, civa, kadmiyum, krom vb. antropojenik
elementler, dış havada bulunan partikül ve toprak tozunun iç
ortamlara girmesi,
• Boyalarda pigment, eskiden pillerde, eve gelen su borularında,
metal kaynaklarında, benzinde oktan artırıcı bileşik olarak uzun süre
kullanıldı,
• Konservelerde kaynakla kapatma sonucu oluşan emisyonlarla, evde
kurşun içeren boyalar veya su borularıyla insanlar kurşuna maruz
kalırlar.
• Ev atmosferinde kurşuna, kurşun içeren boya ve kontamine
atmosferik partiküller ve toprak tozu yoluyla maruz kalınmaktadır.
• Diğer maruziyet egzoz gazlarındaki kurşun olup birçok gelişmiş
ülkede kurşunun katkı maddesi olarak kullanılmasından vazgeçilmiş
ve yakın zamanda Türkiye’de de bu standart uygulama yürürlüğe
konulmuştur.
• Kurşuna iç hava yoluyla maruziyet kurşun içeren ev boyalarından
kopan parçacıkların evdeki toz partiküllere yapışması sayesinde
özellikle eski yapılarda ağız ve solunum yoluyla devam etmektedir.
38. Sağlık etkileri; Ağız yoluyla maruziyet, özellikle kurşunun beyin
gelişimi üzerine etkisine açık ve hassas olan ve ellerini önce tozlu
yerlere, sonra da ağızlarına götürme davranışını gösteren
bebeklerde ve küçük çocuklarda görülmektedir.
• Bebek ve çocukların kan kurşun seviyeleri ile ev tozu, ev tozundaki
kurşun ile de kurşun içeren boyayla boyanmış duvarlardan kopan
parçacıklar, yapılan çalışmalarda ilişkilendirilmiştir.
• Ağız yoluyla maruziyet ana maruziyet yolu olup solunumdan daha
önemlidir.
• Hamilelerde toksisiteye sebep olacağı gibi fetusta gelişim
bozukluğu yapar.
• Küçük yaşlarda özellikle zeka gelişimini olumsuz etkileyen nedenler
arasında sayılır.
Kontrol yöntemleri; havalandırma ve filtrelemedir.
39. Sınır Değerini Aşan Gıda ile Temas Eden Ürünler
http://www.mozturk.net/?Type=1&Id=364 şubat2012
41. 7. Pestisitler: Bakteri, mantar ve diğer organizmalara ilave olarak sinekler ve
kemiriciler gibi haşaratları öldürmek veya kontrol etmek üzere kullanılan
insektisit, termisit ve dezenfektanlar ortama pestisit yayarlar.
• İç ortamda kullanılmasının dışında, tarla ve bahçelerde kullanılan pestisit
ürünleri de zamanla yaşadığımız ortamlara taşınabilmektedir.
• Pek çoğu kendiliğinden zehirlidir. Birçoğu uçucu organik bileşikler içerir.
Sağlık etkisi; Göz, burun ve boğazda tahrişlere neden olur ve merkezi sinir
sisteminin zarar görmesine neden olur.
• Kronik maruziyet karaciğere böbreklere ve sinir sistemine zarar verebilir,
kansere yakalanma riskini yükseltir.
Kontrol yöntemleri: Bu tür ürünler dikkatli bir şekilde ve üreticinin
talimatlarına göre kullanılmalıdır. Her zaman oda dışında karıştırılmalı ve
seyreltilmelidir, sadece tavsiye edilen miktarlarda kullanılmalıdır.
İstenmeyen konteynırlar dikkatli bir şekilde uzaklaştırılmalıdır. İç ortamda
çalışırken mutlaka havalandırma sağlanmalıdır. Mümkünse haşerelerin
öldürülmesi için kimyasal olmayan yöntemler tercih edilmelidir.
Kullanılmayan pestisitler kapalı bir ortamda depolanmamalıdır. Mümkünse
giysiler ayrı olarak havalandırmalı bir ortamda güve ilacı ile saklanmalıdır.
43. 8. Ozon: Havanın sağlığa elverişli olmasını sağlayan güçlü bir bakteri
öldürücüdür. Doğada serbest halde bulunmaz.
• Atmosferin üst katmanlarında dalga boyu çok kısa olan mor ötesi ışınların
etkisi ile oksijen molekülünün parçalanmasından oluşur.
• Temiz havada 100 m³ de 200-400 µg bulunur. Ancak, iç ortam ısıtıcılarında
kullanılan bazı yakıtlar bina-içi emisyon kaynağıdırlar.
• Kerosen ısıtıcılar kullanıldığında ve iyi bir havalandırma yoksa Ozon
konsantrasyonunun 150 µg/m³ düzeyine ulaştığı tespit edilmiştir.
• İçinde indirgen tozlar bulunan kent havasında ise çok zayıftır.
• Dış ortamdan gelebildiği gibi, iç ortamlarda çalışan yazıcı, fotokopi
makinesi, bilgisayar gibi elektronik aletlerden de kaynaklanır.
• Bazı tipteki hava arıtma cihazları da ozon üretir.
Sağlık etkileri; Eşik değerin üzerinde çocuklarda, yaşlılarda, solunum
rahatsızlığı olanlarda ve hatta sağlıklı bir insanda bile solunum
problemlerine ve ağır astıma neden olabilir.
44. 9. Sigara dumanı: Kapalı ortam hava kirliliğinin en önemli nedenidir.
• 250’sinin kanser yaptığı bilinen ya da zehirli olan 4000 den fazla sağlığa
zararlı madde içermektedir.
Sağlık etkileri;
Erişkinler
Kesin kanıt
Koroner arter hastalığı
Akciğer kanseri
Kadınlarda üreme
sistemi sorunları
Anlamlı kanıt
İnme
Nazal sinüs kanseri
Meme kanseri
Ateroskleroz
KOAH
Erken doğum
Çocuklar
Kesin kanıt
Orta kulak iltihabı
Solunum sistemi ile ilgili
öksürük, hırıltılı solunum
Yetersiz akciğer fonksiyonları
Ani bebek ölüm sendromu
Alt solunum yolu hastalıkları
Düşük doğum ağırlığı
Anlamlı kanıt
Meme kanseri
Lenfoma
Lösemi
45. Ev ortamında sigara içildiğinde;
Çocuklar ortalama günde 5 sigara içmiş olmaktadır.
Bebekler hastaneye 3 kat daha fazla başvurmaktadır.
Ani bebek ölümü riski 2.5 kat artmaktadır.
Bebeklerde ani, kolik tarzı karın ağrısı görülme sıklığı 2 kat
artmaktadır.
Çocuklarda astım ve pulmoner enfeksiyon riski 2 kat artmaktadır.
Çocuklarda akciğer kanseri, kronik bronşit sıklığı artmaktadır.
Eşi sigara içen kadınlarda akciğer kanserinden ölüm 2-3 kat
artmaktadır.
Kontrol yöntemleri; Sigara içiminin azaltılması,
• ventilasyonunun artırılması,
• yüksek etkinlikte filtresi olan elektrostatik araçların kullanılması,
• negatif iyon jeneratörlerinin kullanılması
46.
47.
48. 10. Radon: Uranyum–238 serisinden bir izotoptur; doğada serbest olarak
bulunan radyasyonun %55 dir.
• Kokusuz ve renksiz bir gazdır. En önemli kaynakları çeşitli yapı malzemeleri,
su, binanın altındaki ve çevresindeki toprak, kayalar ve kanalizasyon
sistemleridir.
Sağlık etkileri; Radonun 2 pCi/lt lik maruziyeti başta akciğer kanseri olmak
üzere; kanserlere neden olur.
Kontrol yöntemleri; Giriş çatlaklarının ve yerlerinin tıkanması (geçirgen
olmayan bir çimento tabakasıyla toprağın örtülmesi),
• hava akımının bina içerisinden toprağa doğru olmasının sağlanması,
• suyun radon kapsamının azaltılması (suyun havalandırılması, karbon
filtrelerden geçirilmesi),
• radyoaktif içeriği düşük materyal kullanılması,
• havanın süzülmesinde elektrostatik presipitasyon yapan temizleyiciler,
mekanik filtreler, negatif iyon jeneratörü tipi temizleyiciler kullanılabilir.
• Yeni inşaatların yapımında radon kapsamı az olan materyalin kullanılması.
51. 11. Biyomas: Bir grup biyolojik materyalden kaynaklanan (hayvan ve
bitkiler ve onların atıkları) yakıtlardır. düşük enerjilidir.
• Az ısı verir buna karşın çok fazla kirleticinin ortaya çıkmasına neden
olur
• Coğrafi bölgeye göre farklılıklar gösterir. Bir kısmı ısınma ve pişirme
amaçlı kullanılır.
• Dünya nüfusunun %50’ye yakını yani 3 milyar kişi evlerini ısıtabilmek,
yemek pişirmek ve aydınlanmak için temel olarak biyomas kullanırlar.
• Bu oran gelişmiş ülkelerde %0, Çin, Hindistan, Sahra altı Afrika gibi
yerlerde %80’i geçmektedir.
• Latin Amerika’nın kırsal kesimlerinde ise evlerin %30-70’inde pişirme
amaçlı kullanılır.
• Odun en sık kullanılan çeşididir. İşlenmemiş odun şeklinde ya da
odun kömürü olarak kullanılır. Odun kömürü daha az kirleticidir.
52. • Özellikle ağaçların seyrek olduğu ya da ormanın uzakta olduğu
bölgelerde bu yakıtlara hayvan dışkısı, hayvan atıkları mısır koçanı,
ot gibi gibi takviyeler yapmak gerekir.
• İç ortam kirliliğine en fazla yemek pişirme yol açar.
• Asya’da, ısıtma da önemli kirlilik kaynağıdır.
• Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda evde yaşayanlar açıkta ya da dış
ortama açılan bir bacası olmayan sobalarda kullanırlar.
• Havalandırma kötü olduğunda çok yüksek düzeyde iç ortam kirliliği
oluşturur.
• İç ortam kirliliği gerek mutfaklarda gerek yatak odalarında, gerek
tüm evde sağlık için belirlenmiş standartların kat kat üzerindedir.
Sağlık etkileri; Küçük çocuklarda (yaş < 5) ASYE, kadınlarda KOAH ve
özellikle de kömür dumanına maruz kalanlarda Ac ca ile ilişkilidir.
• Erkeklerde ise kömür dumanı maruziyeti ile KOAH ve Ac ca
arasındaki ilişki orta derecededir.
53. Odun dumanının azaltılması: Odun yanma etkinliğinin arttırılması,
• soba yakma tekniğinin geliştirilmesi,
• baca çekiminin arttırılması,
• etkin havalandırma en önemli yöntemler arasındadır.
Tezek dumanının azaltılması: bu tip yakıtların en aza indirilmesi ve
artık kullanılmaması en ideal yoldur.
• Tezek dumanının oluştuğu konut teknolojisi oldukça kötüdür.
• Teknolojik yalıtım yetersizliği havalandırma etkinliği sağlayabilir.
• Ancak bu ısınma etkinliğini de azalttığından tezek yanma oranının da
artımına yol açmaktadır.
• Tezek yakımında tandırdan yararlanma durumunda duman oranı çok
artmaktadır.
• Alışılagelen soba teknolojisinde tezeğin ısıtma etkinliği çok azdır.
• Tandırın işlevlerini de yerine getirememektedir.
• Kuzine tipi sobalar yararlı olabilir.
• Tezek içerisinde %10 oranında kömür tozu katılması yanma
etkinliğini arttırır.
56. Hasta(Sağlıksız) Bina Sendromu
Hasta bina sendromu, belirli bir iç ortamdayken ortaya çıkan ve
o ortam terk edildikten sonra kaybolan ve binada yaşayan
kişilerin çoğunluğunu etkileyen semptomlar dizisidir. Bu
semptomların iç ortama girildikten sonra 15–30 dakika ile
birkaç saat içinde başladığı ve binadan ayrıldıktan sonra 30 dk
ile birkaç saat içinde düzeldiği bildirilmiştir
• Hasta bina sendromunun en önemli nedenleri ;
– ısı yalıtımının ön plana çıktığı binalardaki yetersiz havalandırma
koşulları,
– iş stresi,
– kimyasal ve mikrobiyal kirliliktir.
57. Hasta Bina Sendromu için kullanılan terminoloji
• (HBS) Hasta bina sendromu
• (SBS) Sick building syndrome
• (BIH) Bina ile ilişkili hastalık
• (BRI) Building related illness
• (HES) Hasta ev sendromu
• (SHS) Sick house syndrome
• (BBH) Binaya bağımlı hastalık
• (BRD) Building related disease
• (HE, HO) Hasta evler, hasta ofisler
• (SH, SO) Sick houses, sick offices
• (HB-HI) Hasta binalar-hasta insanlar
• (SB-SP) Sick buildings-sick patients
• (BKSP) Bina kaynaklı sağlık problemleri
• (BRHP) Building related health problems
• (SBS) Sıkıcı bina sendromu
• (TBS) Tight building syndrome
• (HHS) Hasta-hastane sendromu
• (SHS) Sick-hospital syndrome
59. DSÖ 1982 yılında, hasta bina sendromunda görülen semptomları 5 kategori
altında listelemiştir:
1. Göz, burun ve boğazda tahriş
2. Nörolojik veya genel sağlık semptomları: baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı,
kusma, fiziksel ve zihinsel yorgunluk, hafıza kaybı, konsantrasyon eksikliği.
3. Deride gözlenen tahriş: deride kızarıklık, ağrı, kaşıntı ve kuruluk.
4. Nedeni belli olmayan aşırı duyarlılık reaksiyonları: astım olmayan kişilerde
astım benzeri semptomlar, göz ve burun akıntısı.
5. Koku ve tat bulguları: koku ve tat duyusunda değişiklikler
60. Hasta Bina Sendromu Teriminin Ortaya Çıkışı
• İlk bilgiler 1975 yılında çıkan üç makaleye ait,
• Becker ve Maiman’a ait makalede sosyal davranışın sağlık üzerine etkileri
incelenmiş ve tıbbi açıdan koruyucu bazı öneriler sunmuşlar,
• Alexanderson’un makalesinde “hasta çocuklar için koruyucu hekim
açısından binalar ve planlama” irdelenerek binaların hasta kitleyi olumsuz
yönde nasıl etkilediği ve sağlıklı bir yaşam için nelere dikkat edilmesi
gerektiği belirtilmiştir.
• Stucki “kanser hastası çocuklarda psikolojik koruma” konusunu ele almış
ve bağlı olarak binaların planlanması ile koruyucu hekimlik açısından bir
dizi önlemi anlatmıştır.
• 1982’de Ricks, “hasta evler, hasta ofisler” tanımlamasıyla binaların
hastalanması ve bu binalarda yaşayan kişilerin binaya bağımlı bir şekilde
rahatsızlanmasından bahsetmiştir.
61. • 1983’te Steuber ve Muller psikiyatri hastaları üzerinde yaptıkları bir
çalışmayla hastane binasının hastalar üzerindeki etkilerini anlatmışlardır.
• 1984 ‘de Fischer doktorların psikolojisi’ni inceleyerek iş ortamının
çalışanlar üzerindeki olumsuz etkilerinin kaynaklarını göstermiştir.
• Aynı yıl Hicks “sıkıcı bina sendromu” (SBS) tanımlamasını yaparak işinizin
sizi ne zaman hasta edebileceğinden söz etmiştir.
• Riesenberg ve Arehart “Hasta bina”, bina sakinleri ve çalışanların baş belası
sendromu tanımlamasıyla HBS’un içinden çıkması ne kadar zor ve karmaşık
bir durum olduğunu vurgulamışlardır.
62. Hasta Bina Sendromunda Risk Faktörleri
Kişisel Faktörler;
Kadın cinsiyet(20-30 yaş)
Alt kademede çalışmak
Atopi (alerjik bünye)
Havayolu hiperaktivitesi
Varolan hastalık
Mesleki Faktörler;
Kağıt tozu
Sigara dumanı
Ofis tozu
Bilgisayarlar
Bina Faktörleri;
Yüksek ısı (>23 C)
Düşük havalandırma (<10lt/sn
kişi başı)
Kontrolsüz ısı ve aydınlatma
Klimalı bina
Yetersiz bakım hizmeti
Su sızıntısı
63. Hasta Bina Sendromu Etkenleri
Hava Kaynaklı Kirleticiler
_amonyak _asbest
_benzen _biyositler
_boya _çözücüler
_deterjan tozları _etanol(etil alkol)
_cam elyafı _formaldehit
_fotokimyasal duman _ HCL
_hidrokarbonlar _karbondioksit
_karbonmonoksit _metanol(metil alkol)
_mikroorganizmalar _motor ekzozu
_nitrojen oksit _ozon
_PCBs (poliklorinat bifeniller) _pestisitler
_radon _sterilizasyon gazları
_sülfür oksit _tütün dumanı
_uçucu organik bileşikler (aldehitler, alkenler,
alkaller, aromati HIC.lar, benzen, esterler,
ketonlar, toluen)
_vinil klorür
Havalandırma - İklimleme Sistemleri
_dışarıdan hava giriş kanalları
_karışım odaları
_filtreler
_soğutma ve biyolojik kontaminasyon
_kontrol sistemleri
_dağıtım ve hava döngüsü
_ekzos havası
Solunan Hava Kalitesi ve Sıcak Hava Konforu
_sıcaklık _nem
_havalandırma _havanın hareketi
_taze hava _ısı yayılımı
_gürültü _aydınlatma
_radyasyon ve görünür/hesaplanır birimler
Stres
64.
65. Hasta Bina Sendromu ile İlgili Semptomlar
Genel Semptomlar
• Genel bir yorgunluk hissi genellikle en sık rastlanan belirtidir.
• Genellikle işe geldikten itibaren birkaç saat içerisinde ortaya çıkar.
• Binadan ayrıldıktan sonra dakikalar içerisinde geçer.
• Kuzey ülkelerinde yakınmalar mevsimsel olabilir. Özellikle kış
aylarında kötüleşebilir. Bu da güneş ışığının önemini ortaya
koymaktadır.
• Baş ağrısı migren tipi değildir. Nadiren ağırdır.
• Künt ya da başta basınç hissi şeklindedir. İskandinav ülkelerinde
beraberinde kafada sersemlik hissi de bildirilmiştir
66. Müköz Membran Semptomları
• En sık görülen belirti burunda tıkanma ya da doluluktur.
• Hapşırık ya da akıntıyla seyreden gerçek bir nezle nadirdir.
• Bu daha çok bir alerjene bağlı allerjik rinit hastalığında görülür.
• Boğazda kuruluk ve hafif susama isteği ikinci sıklıkta görülen
mukozal semptomdur.
• Özellikle mesleklerini sesini kullanarak icra edenlerde örneğin haber
spikerleri ya da santral memurlarında bu durum önemli bir sorun
yaratabilir.
• Gözlerde kuruma en az rastlanan müköz membran semptomu olsa
da özellikle kontakt lens takanlarda önemli bir sorun oluşturabilir.
• Gün içerisinde lensler kullanılamaz hale gelebilir.
• Objektif bulgular iç epikantusta(gözkapağının iç köşesi, kıvrımı)
azalmış sekresyon birikimi ve gözyaşı tabakasının parçalanma
zamanında uzamadır
67. Cilt Sorunları
• Cilt kuruluğu anket formlarıyla en zor ortaya konan sorundur.
• Düzelmesi uzun zaman aldığından anket formlarında daha az
oranda bildirilme riski vardır.
• Bilgisayar ekranlarına bağlı nadir görülen yüz döküntüsü
bulunmaktadır.
• Elektrik yüklü partiküllerin yüze çökmesiyle ortaya çıkabilmektedir
Ekonomik Sonuçları
• Çevre ortamındaki sorunlara bağlı olarak üretimde azalma, iş gücü
harcamaları ve ortam koşulları üzerine olan harcamalara bağlı
olarak değişmektedir.
• İngiltere’de SBS’ye bağlı olarak işgücü kaybının bedeli yılda 400.000
£ dir.
• Oda deneylerinde hava akım hızının kişi başına 10 lt/s’den 30
lt/sn’ye yükselmesi daktilo yazma hızını 3 kat artırmıştır
68.
69. Binaya Bağımlı Hastalıklar(BBH)- üç ana gruba ayrılabilir.
1. Toksik hastalıklar
– Örn.: Karbon monoksit zehirlenmesi
2. İnfeksiyon hastalıkları
– Örn.: Legionnella hastalığı
3. Alerjik hastalıklar
– Örn.: Astım, saman nezlesi ya da gecikmiş tip aşırı duyarlılık pnömoniti
BBH’larda ciddi risk yaratan infeksiyonlar arasında ilk sırayı;
• Menenjit
• Tüberküloz
• Q humması
• Soğuk algınlığı - Nezle/Grip
• Hepatit
70. Lejyonella Hastalığı
• 1976 yılında Bellevue-Stratford Hotel’de Amerikan 182. lejyonerde,
pnömoni saptanmış ve aniden çıkan bu bilinmeyen hastalıktan ötürü 29
kişi ölmüştür.
• Hastalık nedeni olan mikrop bulunmuş ve kendisine Legionella
pneumoniae adı verilmiştir. Hastalığa da Lejyonerlerin hastalığı
denmiştir.
• Bu bakterinin kaynağının otelin havalandırma ve nemlendirici
sisteminin olduğu anlaşılmıştır. Otel binasının kendisi sorumlu olan risk
faktörü mikroorganizma tarafından sarılmıştır.
• Otel binasında belli bir süre bulunan kişiler yaşanılan ortam havasının
bu etken tarafından kirletilmesine bağlı olarak solunum yoluyla enfekte
olmuş ve hastalık ortaya çıkmıştır.
• Olgu tipik bir HBS’na bağlı infeksiyondur.
• HBS olarak oldukça ciddi bir sorun yaratan Lejyonerlerin hastalığı,
binaya bağımlı hastalıklar (BBH) kategorisinde yer alır.
71. Lejyonella’nın Muhtemel Kaynakları
• Hava nemlendiriciler (püskürtücü,
sprey, taşınabilir)
• Havalandırma sistemlerine ait
soğutucu kuleler
• Havalandırma sistem cihazları
(Pencere üzerine takılı ya da -
soğutucu bobinler araç içi
havalandırma
– buhar sıkıştırma aygıt sistemleri
hariç) (kondansatörler)
– su soğutma sistemleri
– nemlendiriciler
– uçurucular/buharlaştırıcılar
– buhar tirübünleri
• Hava yıkayıcılar
• Su tesisatı/su boru sistemleri
• Ilık su düzenleyici sistemleri
• Sıcak su ısıtma sistemleri
• Soğuk su sistemleri
• Su tabanlı soğutucu sistemler
(torna tezgahları, elmas kesme
değirmenleri /taşları ve diğer
aerosol püskürten dönen tip
makinalar
• Solunum tedavisinde kullanılan
malzeme ve materyal
– Tıbbi amaçla kullanılan hava
torbaları
• Püskürtücü ve sprey
muslukları/karıştırıcı muslukları
• Yangın söndürme/yağmur sistemi
• Yüzme havuzları
• Jakuziler
• Duşlar
• Dekoratif/süs çeşmeleri
• Saksı toprağı
• Kapalı devir yapan havuz,
banyo/kaplıca suları
72.
73. Hasta Bina Sendromunun Önlenmesi
1. Halı, mobilya ve ofis araçlarının emisyonların azaltılması için düşük
emisyonlu ürünler satın alınıp kullanılmalıdır.
2. Temizlik malzemeleri, oda spreyleri, kozmetik ürünler (deodorant,
parfüm vs.), boya, vernik ve çözücüler mümkün olduğunca az
kullanılmalı ve saklanırken kapakları sıkıca kapatılmalıdır
3. Kapalı ortamlarda tütün mamullerinin kullanımı yasaklanmalı,
4. Gebelikte tütün mamulleri kullanılmamalı ve dumanına maruz
kalınmamalı
5. Yemek ısıtma ve pişirme işlemlerinde aspiratör veya havalandırma
fanları kullanılmalıdır.
6. Soba ile ısıtılan ortamlarda, bacalar yılda bir kez temizlenmelidir.
7. Ev ve ofis gibi iç ortamlar iyi temizlenmeli ve tozlardan arındırılmalıdır.
8. Mutfak ve banyo gibi nemli ortamlar sık havalandırılmalı, su sızıntıları
önlenmeli ve aşırı nem oluşması engellenmelidir.
74. 9. Mutfak, banyo gibi ıslak zeminler ile çocuk ve oturma odaları
mümkün olduğunca halı ve benzeri malzeme ile kaplanmamalıdır.
10. Emisyonların kontrolü tek başına yeterli olmayıp iklimlendirme
koşullarının da uygun şekilde ayarlanması gerekir.
11. Dijital baskı atölyeleri ve kuru temizleyiciler gibi işyerleri iyi
havalandırılmalıdır.
12. Bu sendromun altında yatan nedenler araştırılırken hastadan
detaylı bir anamnez/öykü alınmalı ve yaşadığı/çalıştığı ortamın
nitelikleri ayrıntılı bir şekilde sorgulanmalıdır. Bu sorgulamaların
sistematik yapılabilmesi için kontrol listeleri oluşturulmalıdır.
13. Stresle baş etmeye yönelik eğitimler verilmelidir.
14. HBS’ye bağlı semptomların önlenmesi için mimarlar, mühendisler
(çevre, makina vb.) ve sağlık personeli (hekim, hemşire, çevre
teknikeri) işbirliği halinde çalışmalıdır.
80. Hasta Bina Sendromu Epidemisinde Yapılacaklar
• Soruna yaklaşım bir ekip işidir:
– Hekim, iş sağlıkçısı, inşaat mühendisi, endüstri mühendisi…
• Bölgesel grip ya da soğuk algınlığı epidemisinin kontrolü
• Klima ya da havalandırma sistemlerinin kontrolü
• İç ve dış ortamda önemli kirlilik kaynaklarının kontrolü
• Belirgin bir neden yoksa:
– Personelle semptomların özelliklerinin ve yaygınlığının tartışılması
– İşe devam kayıtlarının incelenmesi
– Temizliğin yeterli olup olmadığının kontrolü
• Yukarıdaki girişimlerin yetersiz kalması halinde
– Yapılanmada, ısıtma ve havalandırma sistemlerinde değişiklikler olup
olmadığının kontrolü
– İş ve yönetimde değişiklikler olup olmadığının kontrolü
Appleby P H BMJ 1996; 313: 674-677
81. Konut Sağlığı ile İlgili Mevzuat
• Umumi Hıfzısıhha Kanunu(Kanun No:1593), Madde. 20/6, 250-254,256,257,282.
• İmar Kanunu (Kanun No: 3194-9.5.1985 gün ve 18749 sayılı R.G., Değişiklik:
18.4.1987 gün ve 19435 sayılı. RG-Madde. 21, 26, 32)
• Belediye Kanunu (Kanun No: 1580).
• 180 sayılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname (14.12.1983 gün ve 18251 sayılı R.G. Madde.2/a,
2/k,14/a, 14/b,14c, 14/d).
• Çevre Sağlığı Memurları Yönetmeliği (14.8.1965 gün ve 12075 sayılı Resmi
Gazete Madde.II/b-e, II/j).
• Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık şartlarına Ait Talimat, 1947
• Mevcut Binalarda Isı Yalıtımı ile Yakıt Tasarrufu Sağlanması ve Hava Kirliliğinin
Azaltılmasına Dair Yönetmelik (19.11.1984 gün ve 18580 sayılı Resmi Gazete).
• Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği (8.5.2000 gün ve 24043 sayılı Resmi Gazete).
• Belediye Sıhhi Zabıta Talimnamesi Rehberi (Belediye,umumi Hıfzıssıhha ve
Belediyeye Müteallik Ahkamı Ceziye Hakkında Kanunların ilgili hükümlerine göre
1957 gün ve 89 no).
82. Mevzuatın Yapılmasını Belirlediği Konular
• İnşaatı tamamlanmış veya tamamlanmamış olsun komşularının sağlığına, hayatına
önemli ölçüde zarar vereceği anlaşılan konutların sahipleri konutlarını iyileştirmeye
mecburdur (Umumi Hıfzıssıhha Kanunu.254).
• Konutlar, bataklık mezarlık ve gayri sıhhi müesseselerden tüzük ve yönetmeliklerle
tespit edilen mesafeler dışında yapılacaktır. Mesafeler tüzük ve yönetmelikte
belirtilmemişse mahalli sağlık kuruluşunun görüşü alınacaktır (Meskenlerin haiz
olacakları sağlık şartlarına ait talimat.2).
• Konut yapılacak yerde azami yer altı su seviyesi temel tabanından aşağıda olmalıdır.
Bu koşulların olmadığı yerlerde yer altı su seviyesini uygun bir şekilde düşürmek
veya binayı zeminden gelebilecek neme karşı korumak için gerekli önlemleri almaya
konut sahipleri mecburdur (Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık şartlarına Ait
Talimat.4).
• Köylerde yapılacak konutların Sağlık Bakanlığının bu hususta yayınladığı “Yeniden
Kurulacak Köylerde Nazara Alınması Gereken Genel Sağlık Şartları Hakkındaki
Talimname”ye uygun olarak yapılması gerekir (Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık
şartlarına Ait Talimat.29).
• İmar Kanunu’nun kapsamına giren bütün yapılar için 26. maddede belirtilen istisna
dışında belediye veya valiliklerden yapı ruhsatı alınması mecburidir (İmar Kanunu.
21).
83. Mevzuatın Yapılmasını Yasakladığı Konular
• Mahalli belediyelerin ruhsatı olmaksızın her çeşit konut ve toplumun
kullanımına ait bina yapımı yasaktır (Umumi Hıfzıssıhha kanunu.250).
• Ruhsat alınmadan ve idarece istenen sağlık koşulları göz önünde
bulundurulmadan bir inşaatın tamamlanması, tamamlanmışsa sağlık
koşulları yerine getirilmeden ve ruhsat alınmadan kullanılması yasaktır
(Umumi Hıfzıssıhha Kanunu.251).
• Yeniden yapılacak, ilk defa iskanından önce içinde oturacaklar için sağlık ve
teknik sakıncaları olmadığı belediyelerce tasdik edilmeden, konutların
iskanı ve kiraya verilmesi yasaktır (Umumi Hıfzıssıhha Kanun. 251).
• Sakıncaları görülen binaların Hıfzıssıhha Meclisleri Kararı ve İl İdare
Heyetinin onayı ile istenen değişiklik, düzenleme veya tamiratı
tamamlanmadan binanın kısmen veya tamamen kullanılması yasaktır
(Umumi Hıfzıssıhha Kanunu. 257).
• Çamur, kamış ve taş ocağından çıkarılmamış toplama taşlardan konut
yapılamaz (Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık şartlarına Ait Talimat.3).
84. Kapalı Ortam Olarak Otomobiller
• Amerika’da yaşayanların büyük çoğunluğunun günde yaklaşık 100
dk. otomobillerde geçirdikleri belirlenmiştir.
• Otomobillerde emniyet kemeri ve hava yastığı dışında başka
güvenlik sorunları da bulunmakta ve bu sorunlar otomobile girer
girmez kişileri etkilemektedir.
• Koltuklar, döşemeler, kol ve baş yastıkları, yer döşemesi, aksesuarlar
ve plastikten yapılmış parçalar bu tehlikelerin arasında sayılabilir.
• Yeni üretilen otomobillerin içinde 160’tan fazla Uçucu Organik
Bileşik (UOB) saptanmıştır.
• Otomobillerin üretiminden 3 yıl sonra bile yaz aylarında toplam
UOB yoğunlunun önerilen sınır değerleri aştığı belirlenmiştir.
• Bu kirleticilerden bazıları formaldehit, toluen, ksilen, etil benzen ve
styrendir.
• Diğer bir grup kirletici olan Poli Bromlu Difenil Esterleri (PBDE),
güneşte parçalanarak özelikle sıcak mevsimlerde otomobillerin
içinde daha yüksek konsantrasyonlara ulaşabilir.
85. Otomobillerdeki Kirleticiler ve Sağlık Etkileri
Polibromo difenil esterleri (PBDE);
• PBDE’ler bromlu yangın geciktiricilerdendir. Plastik ve tekstil ürünlerinde
kullanılır.
• Döşemecilikte kullanılan köpük, otomobillerde bulunan diğer plastik
malzemeler ve bazı halılarda da PBDE 1970’lerden beri yanmayı geciktirici
olarak kullanılıyor.
• PBDE’ler çevreye çeşitli kaynaklardan sürekli yayılır.
• Toksiktirler, biyolojik birikim yaparlar, kalıcıdırlar.
• Bu nedenle doğada ve insan vücudundaki düzeyleri sürekli artmaktadır.
• PBDE’ler plastikler ya da döşeme malzemelerine kimyasal olarak
bağlanmadıklarından, ürün kullanıldığı sürece toz ya da buhar olarak
ortama verilmektedir.
• Çevrede, besin zincirinde ve insan vücudunda PBDE düzeylerinin giderek
arttığına dair kanıtlar bulunmaktadır.
• PBDE’lerin en önemli etkilenim kaynakları ev tozu, gıdalar ve havadır
86. Sağlık etkileri; PBDE’lerin düşük düzeylerinin bile hafıza, öğrenme ve
davranış bozukluklarına, yeni çevrelerle adaptasyon sorununa,
endokrin hasara neden olabileceğini ve gelişen beyine kalıcı toksik
etkisi olabileceğini gösteren laboratuvar hayvanlarında yapılmış
çalışmalar vardır.
• Bu bileşikler insanda Hodgkin-dışı lenfomalarla, kemiricilerde çeşitli
kanserlerle ve tiroid hormon dengesi bozuklukları ile de ilişkili
bulunmuştur.
• Diğer halojenli bileşiklere benzer şekilde bazı enzim aktivitelerini de
• etkilemektedir.
• Deka PBDE’lerin plasentadan geçtiği ve bazı nörogelişimsel
bozukluklara neden olduğu da gösterilmiştir ve yüksek düzeyleri
kansere neden olabilir.
Kontrol yöntemleri; Binalar, otomobiller ve diğer malzemeler, zararlı
kimyasallar kullanılmadan da yangından korunabilir.
• Bu amaçla doğal olarak ateşe dayanıklı olan yün, deri, kükürt içeren
plastikler kullanılabilir.
• Günümüzde pek çok firma ürünlerinde PBDE kullanmayı bırakmıştır.
87. Uçucu Organik Bileşikler (UOB);
• UOB’ler otomobilde yapıştırıcılar,
boyalar, viniller, plastiklerde bulunur
ve yeni otomobil kokusunun en önemli
kaynağıdır.
• Aldehitler, özellikle formaldehit,
sağlığa etkileri ve ev ortamında kirletici
olarak yaygın rastlanmaları nedeniyle
önemlidir.
• Urea-formaldehit kapalı ortam
kirleticilerinden en basit olanı ve en sık
saptanan ve üzerinde en fazla
çalışılmış olan aldehittir.
• Formaldehit tutuşabilen, renksiz, kolay
polimerize olan uçucu bir bileşiktir ve
çevrede doğal ya da insan kaynaklı
(egzos gazları, emisyonlar, sigara vb)
olarak bulunmaktadır
Sağlık etkileri; başağrısı, bulantı, boğaz
ağrısı, burun akıntısı ya da tıkanıklığı
yapar.
Bazı UOB’ler için önerilen sınır değerler
88. Formaldehit; kaynakları mobilya, halı, ısıtma ve soğutma sistemleri ve
sigaradır.
• Mobilya imalatında, boyalarda ve kaplamalarda koruyucu olarak, döşemeler ve
perdelere kalıcı şekil verilmesi amacıyla zamk ve yapıştırıcıların bileşeni olarak
sıklıkla kullanılır.
• Formaldehit ve uçucu organik bileşiklerin sunta ve MDF örneklerinden ve
işyeri mobilyalarından aylarca yayılabildiği gösterilmiştir.
• Sıcaklık ve nemin artmasıyla otomobillerde çok yüksek düzeylere ulaşır.
Sağlık etkileri; baş ağrısı, bulantı ve baş dönmesi gibi özgül olmayan belirtilerin
yanında boğazda irritasyon, alerjik reaksiyonlar, gözlerde kızarıklık, sulanma,
burun akıntısı vb. belirtilere yapar.
• Kronik konjonktivit, farenjit, larenjit, bronşit ve öksürüğe neden olur.
• Kontakt dermatite, polen ve diğer alerjenlere bağlı alerjik rahatsızlıklara ya da
belirtilerin ağırlaştırır.
• Klinik belirtileri kişisel duyarlılıkla da ilişkilidir .
• Astımda rol alır ve astımlılarda gece ortaya çıkan solunum güçlükleri ile
ilişkilidir.
• Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (IARC) kanserojen özelliği Grup 2A
olarak sınıflamıştır.
• Özellikle burun ve üst solunum yolu kanserlerine neden olabileceği, ayrıca
UV’ye bağlı deri kanserlerinin gelişimine katkıda bulunabileceği bildirildi.
89. Fitalatlar; ya da fitalik asit esterleri yumuşak plastiklerde esnekliği
sağlamak amacı ile Poli Vinil Klorür(PVC) ürünleri, koltuk döşemesi,
kablo izolasyonu, otomobilin iç ve dış aksesuarlarında kullanılır.
• Otomobillerde kullanılan en esnek PVC’lerin ağırlık olarak %30-45’ini
fitalatlar oluşturur.
• Kozmetikler, saç spreyleri, ojeler, sabun, losyon, şampuan, parfüm,
giysiler, bina yapı malzemeleri, gıda paketleme malzemeleri,
yapıştırıcılar ve izolasyon malzemelerinde, otomobil bakım
ürünlerinde, çocuk oyuncakları, hatta bazı tıbbi malzemelerde de
fitalatlar bulunur.
• Araçlarda yaygın olarak kullanılan Di Etil Hekzil Fitalat(DEHF)’ın
yüksek düzeylerde zararlı olduğu tespit edilmiştir.
• Fitalatlar çevrede en fazla bulunan sentetik kimyasallardır.
• En önemli kaynaklar gıdalar, toz ve havadır. Havada, ev ve işyeri
tozunda yaygın olarak bulunur.
90. Sağlık etkileri; üreme sistemi için toksiktir.
• Karaciğer, böbrek ve testislere toksik olduğu, insanlarda da semen
kalitesini bozduğu, sperm sayısını ve morfolojisini olumsuz etkilediği
belirlenmiştir.
• Çocuklarda fitalat düzeylerinin en yüksek olduğu ve gelişimsel
sorunlar için bunun önemli bir risk oluşturduğu belirlenmiştir.
• “Olası Kanserojen”ler arasındadır. Endokrin sistemi bozucu etkisi de
vardır.
• Astım ve solunum sistemi sorunlarına da neden olur.
• Hamileliklerinde fitalat etkilenimi olan kadınların erkek
bebeklerinde genital sistem gelişme bozuklukları saptanmıştır.
• Otomobillerde sıcaklığın 90:C’ a çıktığı, kontrol panelinde 120:C’ a
ulaştığı düşünülürse otomobillerde bulunan plastik malzemeden
salınan fitalatların dramatik olarak artması söz konusudur.
Kontrol yöntemleri; PVC’siz bina yapı malzemeleri, mobilya, döşeme
malzemeleri, yastık, duş perdesi vb de bulanmaktadır ve fiyatları da
çok yüksek değildir
91. Kapalı Ortam Olarak Uçaklar
Uçaklarda İç Hava Kalitesini Etkileyen Faktörler;
– Basınç
– Oksijen
– Sıcaklık
– Nem
– Hava kirleticileri’dir.
• Bu faktörlerin seviyelerindeki ani değişiklikler, yetersizlikler ya da bunların
birbirleriyle olan etkileşimleri, kabin içi hava kalitesinin bozulmasına ve
buna bağlı olarak da uçak içerisinde bulunan yolcu ve uçuş ekibi sağlığı
üzerinde olumsuz etkilere yol açarlar.
92. Kabin Hava Kirleticileri: Kabin içinde oluşan kirlilik, dış ortamdan alınıp kabine
verilen havalandırma havası ile yok edilir. Havalandırma havası, dış
ortamdan alınan hava ile kabin içindeki kirliliğin seyreltilip kabin dışına
atılması için kullanılır.
• Devir-daim yapılan havanın bir filtre sistemi ile patojen ve zararlı
partiküllerden temizlenmesi nedeniyle, bu filtrelerin etkinliği ve verimi
büyük önem taşır.
• Uçaklardaki havalandırma sisteminde kullanılan filtreler, HEPA (High
Efficiency Particulate Air Filter) tip filtredir.
• Bu filtreler mikroskobik ölçekteki virüs ve bakterileri yakalayabilece
verimdedir.
• Ortalama olarak havada bulunan mikroorganizmaları, % 94 – 99,97 verimle
filtreleyebilmektedir.
• Bu filtrelerin verimli çalışmaları için bakımları düzenli olarak yapılmalıdır.
• Kabin içi kirliliği, en çok yolcu solunumu olmak üzere, daha sonra yemek
kokusu, tuvalet kokusu vb. kaynaklardan veya kabin dışından kaynaklanır.
93. Dış Kaynaklı Kirlilik; Çoğu havalimanı, kirliliğin yoğun olduğu büyük şehirlerin
yakınlarındadır.
• Şehir kirliliğinin yanı sıra havalimanlarında uçak motor emisyonu ve
motorlu servis araçlarından gelen kirlilik önemli bir yer tutar.
• Uçak henüz yerdeyken açık olan kapılardan giren egzoz gazları, buzlanmayı
önleyici kimyasal sıvılar, dolaşım havasına karışan hidrolik sıvı ve yağlama
sisteminden karışan kimyasallar sağlık açısından risk taşırlar.
• Uçuşta trafik yoğunluğu gibi nedenlerle havalimanı civarında yapılan
beklemeler bu kirliliğe maruz kalma süresini uzatır.
• Yüksek irtifalarda ise en önemli kirlilik kaynağı ozon (O³)'dur.
İç Kaynaklı Kirlilik; uçak mürettebatı ve yolculardan kaynaklanan virüs, bakteri
ve diğer mikroplardır. Elbise ve deri üzerinden veya solunum yoluyla
oluşmaktadır.
• insanların kabin içinde oluşturduğu en önemli kirlilik solunum sonucu
oluşan karbondioksittir.
94. • Koltuk kaplamaları veya tabanda kullanılan halı türü ürünler de toz,
mikroorganizmalar ve alerjenler sebebiyle çeşitli kirlilikler oluşturur.
• Uçuşlar arasında uçakların içi temizlenir. Temizlik için solvent, deterjan, su veya
çeşitli kimyasallar kullanılır. Bu nedenle sonraki sürelerde yüzeylerde veya
buharlaşarak kabin havasında kirlilik oluştururlar.
• Böcek ve haşereyi önlemek için çeşitli ilaçlar kullanılır.
• Birçok ülke, sıtma ve sarıhumma vakaları gibi vektör yoluyla geçen hastalıkların
yaygın olduğu ülkelerden kalkan uçakların böceklerden arındırılmasını
istemektedir.
• Kabin içinde uygun olamayan yöntemlerle kullanılan bu kimyasallar da sağlık
açısından risk oluştururlar.
Sonuç olarak; Günümüz modern ticari jet uçaklarında kullanılan gelişmiş çevresel
kontrol sistemleri (ECS), kabin içinde oluşabilecek kirliliği en aza indirmek için
tasarlanmış olmalarına rağmen kabin içinde çeşitli kaynaklara bağlı olarak
kirlilik meydana gelir.
• Kabin iç hava kalitesine etkiyen bu kirlilik, dış kaynaktan, iç kaynaktan veya
uçak sistemlerinin kendisinden oluşmaktadır.
• Bugüne kadar çeşitli sayıda uçak seyahatinden sonra yolcu veya
mürettebattan, kabin ortamına (kabin basıncı veya nem oranı), hava
kirleticilerine (temizlik kimyasalları, sistemlerde kullanılan kimyasallar, hidrolik
sıvı, ozon gibi) ve fizyolojik etkiler (yorgunluk, gürültü, sıkışık oturma ve jet lag
gibi) bağlı olduğu düşünülen çeşitli rahatsızlıklar vardır.
95. Kaynaklar
1. Öztürk B., Düzovalı G., Okullarda Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri, X. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi –
13/16 Nisan 2011/İzmir, 1715-1723
2. Soysal A., Demiral Y., Kapalı Ortam Hava Kirliliği, TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2007: 6 (3), 221-226
3. Güler Ç., Çobanoğlu Z., Kapalı Ortam Hava Kirlenmesi, Çevre Sağlığı Temel Kaynak Dizisi No:9, T.C. Sağlık
Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Ankara, 1994, 1-32
4. Özkan O., Varinli F., Çayır H., Metal Endüstrisinde İç Ortam Toz ve Gaz Konsantrasyonlarının
Belirlenmesi, X. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi – 13/16 Nisan 2011/İzmir, 1801-1807
5. T.C. Sağlık Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Kronik Hava Yolu Hastalıklarını
Önleme ve Kontrol Programı, Türkiyenin Hava Kirliliği ve İklim Değişikliği Sorunlarına Sağlık Açısından
Yaklaşım, Sağlık Bakanlığı Yayınları No:811, Anıl Matbaacılık, Eylül2010, Ankara
6. Boran S., Usta M., Odun Esaslı Panellerde Açığa Çıkan Formaldehit ve Formaldehit Sınırları Hakkında
Bilgiler, II. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi, 20-22 Mayıs 2010, Cilt:V, 1968-1975
7. http://www.bcm.org.tr/content.asp?mfxrm=4&tanim=35, Kapalı Bir Ortamdaki Hava Sağlığımızı Nasıl
Etkiliyor, Şubat 2012
8. Erdoğan Zeydan Z., Zeydan Ö., Yıldırım Y., Hasta Bina Sendromu, IX. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi,
Sempozyum Bildirisi, 587-595
9. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre Sağlığı, Konutlara Yönelik Hijyen, Ankara, 2011, 1-63
10. Acar Vaizoğlu S., Kaplan B., Güler Ç., Kapalı Ortam Olarak Otomobiller, TAF Prev Med Bull 2010; 9(6):665-
672
11. Özyaral O., Hasta Bina Sendromu (HBS), 3.Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon Kongresi, Samsun, 2003,
http://www.das.org.tr/dosya/kongre/kong2003/02.htm, Şubat2012
12. Aslan D., Kapalı Ortam Hava Kirliliği “Tütün Dumanı”, sunum
13. Karakoç H.T., Işıklı B., Atmaca F., Toka S., Kaba Ş., Uçaklardaki İç Hava Kalitesi ve Neden Olabileceği
Problemler, VII. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi, 431-441