GelecekHane Perspektif Raporu - Ağustos 2015
Dijital dünyalaşıyor! Dijitalleşmenin muazzam etkileri olacak. İş modelleri baştan aşağıya değişecek. Baş döndüren hızda değişen dünyaya hazır olun. Bu rapor trendleri tanımanıza, hazırlık yapmanıza ve aksiyon almanıza yardımcı olacaktır. Daha fazla detaya ihtiyaç duyarsanız, bu konuları yüz yüze tartışmak isterseniz, sizleri memnuniyetle ziyaret ederiz, deneyimlerimizi paylaşmak isteriz.
2. Dijital Devrim Henüz Yeni Başlıyor! 3
Her şey İnternete bağlanacak! 4
Nesnelerin İnterneti 6
Robotlar 9
Sürücüsüz Araçlar 10
Her Şey Akıllı Hale Gelecek! 12
Bulut Bilişim ve Ötesi 13
Büyük Veri ve Ötesi 15
Yapay Zeka 18
Aracılar Ortadan Kalkacak 20
Bedeller Ortadan Kalkacak 22
GelecekHane Önerileri 24
İnsan Odaklı Tasarım 25
Yetenek Çekim Merkezi 26
Yaratıcılık İklimi 28
İçindekiler 2
4. Hep tersi söylenir: Dünya dijitalleşiyor. Yeryüzünün her alanı, canlı ve cansız her şey,
dijitalleşmektedir. Bu anlamda bir nevi ‘dijital’ dünyayı sarmaktadır, dünyalaşmaktadır.
Bu akımın dışında kimse, hiç bir şey kalmayacaktır. Kalmaya çalışan veya kaldığını zanneden,
oyun dışı kalacaktır, zira oyun dijital dünyada cereyan edecektir.
Dijitalleşme sadece teknolojiyle alakalı bir değişim değildir. Etkileri muazzamdır. Dijital olan
sonsuza kadar hızlıca, kolayca, neredeyse maliyetsiz çoklanabilmektedir. Dijital olan çok
süratlidir, neredeyse anındadır. Dijitalleşen çok çok şey maliyetsiz hale gelmektedir.
Dolayısıyla kullanıcısına ücretsiz verilebilir, verilmektedir.
Tabii ki fiziksel şeylere ihtiyacımız ilelebet devam edecektir. Beslenme, barında, ulaşım gibi
temel ihtiyaçlarımız fiziksel eşyalar ile karşılanacaktır. Ama o fiziksel eşyaların değerinden ve
konforundan fazlasını üstünü saran dijital katmandan bekleyeceğiz. Fiziksel eşyadan daha fazla
değer dijital kabiliyetlere ödeyeceğiz, kullanacağız, tüketeceğiz, paylaşacağız.
Dijitalleşme iş modelleri baştan aşağı değiştirecektir. E-ticaret perakendeciliği etkilemektedir,
daha film yeni başlamıştır. İnternet şubesi bankacılığı ciddi şekilde etkilemektedir, daha serüven
yeni başlamıştır. Sosyal ağlar, mobil uygulamalar, yapay zeka hayatımıza çok hızlı giriş yaptı, ama
hemen bağrımıza bastık. Pek yakında o alışkanlıklarımız olmadan yaşayamaz hale geleceğiz.
İnternet ve mobil cihazlar aracıları ortadan kaldırmaktadır. Önce emlakçılar, sonra taksi durakları,
sonra otel zincirleri, sonra müzik şirketleri, sonra meyve / sebze hallerini, derken kim bilir daha
neler neler… Tüketici doğrudan üretici ile buluşmaktadır. Katma değer arada kaybolmayacak,
aracıların katma değersiz yer almaları devri kapanacaktır.
Başdöndüren hızda değişen dünyaya hazır olun. Bu rapor trendleri tanımanıza, hazırlık
yapmanıza ve aksiyon almanıza yardımcı olacaktır. Daha fazla detaya ihtiyaç duyarsanız, bu
konuları yüz yüze tartışmak isterseniz, sizleri memnuniyetle ziyaret ederiz, deneyimlerimizi
paylaşmak isteriz.
DİJİTAL DÜNYALAŞIYOR!
4
5. Mart 2015 itibariyle Moore Yasası 50. yılını doldurdu.
50 yıldır yaklaşık 18 ayda bir bilişim kapasitesi iki
katına çıkıyor. 50 yılda, bir milyar kattan daha fazla
performans artışı görüldü. Bugün cebimizde
taşıdığımız akıllı telefon, bundan 50 yıl evvel uzay
programında kullanılan en ileri teknolojiden daha
ileri. Demek ki bugünkü en gelişmiş bilişim sistemi
bundan 50 sene sonra – ki muhtemelen değişim
daha hızlı cereyan edecek – küçülecek ve cebimize
girecek. İnternet o kadar yaygınlaştı ki, bir ortamda
internetin bulunmaması yadırganır hale geldi.
Son 10 yıldaki kablosuz yaygınlaşma ve bant
genişliğindeki artış, önümüzdeki yıllarda artarak
devam edecek. Bu sadece evlerde, ofislerde ve
kafelerde değil, aynı zamanda sokaklarda, parklarda,
hastanelerde, okullarda, fabrikalarda, depolarda ve
benzeri ortamlarda da geçerli olacak.
Kameralar çok ucuzladı, çok küçüldü. GPS sistemleri
çok ucuzladı, çok küçüldü. Her türlü sensör mevcut.
Isı ölçer, titreşim ölçer, nem ölçer, ışık ölçer ve daha
niceleri…Bunlara enerji verecek piller ucuzladı, ömürleri
uzadı ve ebatları küçüldü. Aynı zamanda mekanik
hareketler sağlayacak motorların ve kontrol ünitelerin
ebatları küçüldü, özellikleri arttı, fiyatları ucuzladı ve
çeşitleri çoğaldı.
Donanımsal gelişmelerle birlikte yazılım alanı da hızlıca
gelişmekte. İnternete erişildiği an, bulut tabanlı her
türlü yazılım servisi erişilebilir hale geliyor. Pek çok
yazılım aynı zamanda çevrim içi ve çevrim dışı
çalışabilmekte. Pek çok yazılım gömülü olarak küçük
mikroçipler üzerinde çalışabilmekte. Pek çok yazılım
akıllı hale gelmekte, kendiliğinden ayarlanmakta ve
yazılım bileşenleri aralarında iletişim kurabilmekte.
Tüm bu gelişmeler fiziki dünyanın dijital dünya ile
karışmasına, yakınsamasına neden olmakta. Yani
görülen her şey, canlı ve cansız, hareketli ve hare-
ketsiz her şey internete bağlanacak. Hayvanlar,
makineler, araçlar, insanlar, yollar, binalar, sayaçlar,
kapılar, mobilyalar, ışıklar ve daha sayamayacağımız
kadar çok eşya.
Raporumuzda akıllı ve
internete bağlı eşyaları
üç kategoride inceliyoruz:
1. Nesnelerin İnterneti:
Üzerine mikroçip iliştirilmeye değer her
şey internete bağlanacak.
2. Sürücüsüz Araçlar:
Havada, karada, suda, ticari veya bireysel
araçların tümü internete bağlanacak ve
insansız gidebilir hale gelecek.
3. Robotlar:
Sayıları ve özellikleri süratle artacak,
uygulama ve kullanım alanları genişleye-
cek, insanlık zamanla varlıklarına alışacak.
Her şey
İnternete
bağlanacak!
5
6. 2020 yılında 50 milyardan fazla internete bağlı cihaz
olacak. Bu konuda çok farklı araştırmalar yapılmış
bulunuyor. Mevcut artış rakamlarına bakılacak olursa,
2020 yılında 50 milyardan daha fazla internete bağlı
nesnenin olması muhtemeldir.
Hangi sektör olursa olsun, canlı veya cansız pek çok
nesne internete bağlanacak. İnternete bağlanınca, her
şey - her şeyle haberleşebilir hale gelecek. Bu, yepyeni
iş modelleri, yeni kontrol mekanizmaları, yeni süreçler
doğuracak. İnovasyon, işte o zaman yepyeni haller
alacak.
Diğer yandan, internete bağlı her nesne data
üretecek. İşin bu kısmı son derece kritik. Bu veriler
kendi başına ekonomik değer arz edecek. Örneğin
bugün telekom operatörleri izin veren müşterilerin
lokasyon verilerini perakendecilere satmaktalar. Yarın
daha pek çok başka veri, pek çok kişi ve kurum
tarafından değerlendirilecek.
Özel hayatımızda kullandığımız elektronik olan veya
olmayan pek çok eşya (nesne) zaman içinde internete
bağlanacak. ‘Consumerization’ yani teknolojinin ‘tüketi-
cileştirilmesi’ akımı, tüketicinin kullandığı teknolojilerinin
ve servislerinin çok hızlı geliştiğini ifade etmektedir.
Buna göre haneler çok kısa sürede akıllı haneler haline
gelecek, tüketiciler de internetten azami şekilde
yararlanan kişiler haline gelecek.
Bir yandan haneler ve tüketiciler nesnelerin internetine
bağlanırken, diğer yandan ve daha önemlisi fabrikalar,
araçlar, yollar, hastaneler, okullar, kamu daireleri, ofis
binaları, enerji santralleri ve tüm şebeke ve akla gelecek
her türlü ortam zaman içinde nesnelerin internetine
bağlanacak.
NESNELERİN
İNTERNETİ
6
7. Nesnelerin internetinin yaygınlaşma hızı
eksponansiyeldir. Gordon Moore o meşhur
makalesini Mart 1965’te yayınlamıştı. 50 yıldır
geçerliliğini korumakta. Bu gidişle 50 yıl artan
hızda ve şiddette geçerliliğini korumaya devam
edecek.
Ekponansiyel artış son derece büyük ve hızlı
demektir. 10 yılda bin kat, 20 yılda milyon kat,
30 yılda milyar kat, 40 yılda trilyon kat, 50 yılda
katrilyon kat demektir. Nesnelerin internetinin
eksponansiyel yaygınlaşması demek, yeryüzünde
gördüğümüz, değeri belli bir rakamın üzerinde
(100 TL üzeri gibi) olan her şeyin internete
bağlanacağı anlamına geliyor.
Mikroçipler o kadar küçük bir hale gelecek ki,
canlı veya cansız nesnelerin dokusuna dahil
olacak. Herhalde 15 – 20 sene sonra ‘nesnelerin
interneti’ gibi bir kavram kullanılmayacak, her
şeyin internete bağlı olması sıradanlaşacak, işin
ve eşyanın standardı haline gelecek. İyi mi kötü
mü? Bizler buna şekil vereceğiz!
Spor, özellikle futbol sadece bir spor olmanın çok ötesine geçti. İcra edenler için bir yaşam biçimi
ve profesyoneller için bir meslek, izleyenler için bir hayat amacı ve önemli bir hobi, uğraş alanı,
takım sahipleri ve yöneticiler için ise tam manasıyla bir iş. Özellikle profesyonel futbol etrafında
dev bir ekonomi dönmekte. Bu kadar paranın döndüğü bir ortamda, işleri tesadüfe bırakmak ne
akıllıca olur, ne de ekonomik olur.
Sentio Sports iki önemli teknoloji geliştirdi. Birisi futbol sahasının kameralarla izlenmesi ve sahada
cereyan eden aktivitenin raporlanması, analiz edilmesini yazılım aklı aracılığı ile yapmak. Diğeri ise
sporculara bir cihaz giydirmek ve o cihaz üzerinden veri toplamak, sporcunun fizyolojisini ve
performansını ölçmek, raporlamak ve analiz etmek. Bu ve buna benzer teknolojiler sporu
dijitalleştirecektir. Rekabet hem sahada hem de teknolojiyle ve eldeki verilerle olacak.
Sentio Sports: sentiosports.com
GelecekHane 2014 Dijital 2.0 Konferansı: https://www.youtube.com/watch?v=ji53uKTzk4k
NESNELERİNİNTERNETİ
Sentio Sports
Sporcunun İnterneti ve Sporun Dijitalleşmesi
Daha neler
olacak?
2014 futbol dünya kupasında Almanya’nın şampiyon olması sportif yetkinlikleri sayesinde oldu. Ama
teknoloji son derece kritik bir rol oynamıştı. SAP şirketinin HANA isimli gerçek zamanlı analitik araçlarını
kullanarak takımın yönetim ekibi analitik kararlar vermiş ve rekabette büyük üstünlük kazanmıştı.
http://www.telegraph.co.uk/technology/news/10959864/Germa-
nys-World-Cup-tactics-shaped-by-data.html
7
8. Sizin ürünlerinize çip takılabilir mi? Takılırsa, neleri takip etmek istersiniz?
Nasıl ve nerede ve ne kadar kullanıldığını bilseniz, neler yaparsınız? Acaba
bu veriler sizin dışınızda kimlerin işine yarayabilir? Hangi sensörlerle hangi
veriler toplanabilir? Acaba ürüne ne tür bir otomasyon kabiliyeti kazandır-
mak faydalı olabilir?
Ürününüz internete bağlanabilirse, ne tür servisler verilebilir? Bu durumda
ürün ne kadar olmalı, servislerin bedeli ne olmalı? Acaba servislerden gelir
elde etmek mümkün olabilir mi? Müşterinin veya tüketicinin hayatına ne
katabilirsiniz? Acaba şu an o ihtiyacını nasıl karşılamaktadır? Yoksa o servisi
veren başka birileri var mı? Hiç araştırdınız mı?
Buna benzer daha onlarca soru sorulabilir. Bu sorulara cevap vererek,
nesnelerin interneti akımına hazırlık yapılabilir ve trend fırsata ve
inovasyona çevrilebilir.
NESNELERİNİNTERNETİ
Peki! Ne yapmalı?
Yeni özellikler genelde önce çok özel alanlarda, çok yüksek fiyatlı alanlarda, çok
kritik operasyonlarda kendini gösterir. Bridgestone araç teker şirketinde de bu
böyle oldu. Dev iş makinelerinde kullanılan çok büyük tekerler var, 3 – 4 metre
çapında. Bu tekerler altın veya elmas madenlerinde kullanılan dev kamyonlarda
ve iş makinelerinde kullanılıyor. Bu tekerlerin hava basıncı, nerede bulunduğu,
ortam ısısı ve benzeri verileri toplanmakta ve merkeze iletilmekte. Bu sayede
önleyici tedbirler almak üzere, algoritmalar çalıştırılıyor. Zira bir iş makinesinin
devre dışı kalması çok maliyetli.
Bugün sadece dev tekerlerde uygulanan bu teknoloji, pek yakında teknolojinin
ucuzlaması, küçülmesi ve talebin artmasıyla, tüm tekerlerde kullanılacaktır. Bu
arada biriken veriler hem ar&ge süreçlerinde, hem müşteri hizmeti
süreçlerinde, hem de her türlü optimizasyon çalışmasında kullanılacaktır. Belki
bu verilerin ticari alıcısı dahi çıkabilir, verinin kendisi teker kadar değerli hale
gelebilir.
Bridgestone
bridgestone.com/products/speciality_tires/off_the_road/products/btag.html
GelecekHane 2014 Dijital 2.0 Konferansı:
https://youtu.be/CwQbh6HdBwc?t=11m40s (11:40)
BriSA – Bridgestone:
Teker hiç akıllı olur mu? Evet! Çok da iyi olur.
8
9. Trafikte ciddi vakit harcanıyor. İster toplu taşıma ile,
ister özel araçlar ile olsun, hayatımızın büyük bir bölümü
yollarda geçiyor. Toplu taşımada veya özel ulaşımda
şoförler verimsiz bir faaliyet yürütmekte, büyük zaman
kaybına uğramaktalar.
Son yıllarda pek çok sürüş asistanı devreye alındı. ABS,
EPS, park sensörleri, kameralar, yağmur sensörü,
aydınlatma sensörü, park etme asistanı ve benzerleri.
Sonrasında biraz daha gelişmiş asistanlar devreye girdi.
Sürücü uyuklama tespiti ve ikaz alarmı, mesafe ölçer ve
ikazı, şerit takibi ve ikazı gibi… Şimdi yavaş ama emin
adımlarla sürücüsüz, otonom araçlara doğru ilerlenebilir.
Nitekim öncelikle Google, sonra bilindik diğer büyük
otomotiv üreticileri sürücüsüz araç geliştirmeye başladılar.
Önce prototip, sonra gerçek halleri geliştirildi ve başarıyla
gerçek yollarda seyrettiler.
Öncelikle kontrollü ortamlarda, sonra nakliye filoları,
sonra veri toplayan araçlar (mesela harita uygulamaları
için), sonra kargo ve kurye araçları, sonra toplu taşıma
(belki önce raylı, sonra raysız sistemlerde) insan kontrolü
olmadan seyahat eden araçlar yaygınlaşacaktır. Zaman
içinde buna toplum alışacak, normalleşecek. Sonrasında
şahsi araçlar da yavaş yavaş insansız araca dönecek.
Ocak 2015’de Las Vegas’ta düzenlenen CES fuarında
Mercedes otomobil üreticisi 2025 yılı vizyon araçları
F015’i tanıttılar. Kişisel mahremiyet ve konfor ortamı
sağlayan bu araç, iş yerinizin veya evinizin doğal uzantısı
gibi konumlandırılıyor. Seyahat etmek, işi veya aile
ortamını terk etmek demek değildir. Bu araçta ön ve
arka koltuklar birbirine bakmakta; aracı isterse insan
sürebiliyor, isterse araç otonom ilerleyebiliyor.
Benzer gelişmeler hava sahasında yaşanacak. İlk e-ticaret
şirketi Amazon, ABD’de dron ile sevkiyat yapabileceğini
duyurdu. Ardından Domino’s Pizza, DHL kargo şirketi ve
benzeri organizasyonlar takip etti. İlk yardım, acil ilaç
sevkiyatı, felaket kurtarma gibi farklı senaryolar tespit
edildi ve bugünlerde denenmekteler. Özellikle film
endüstrisinde havadan çekim için dronlar hızlıca
yaygınlaşacak gibi görünüyor.
SÜRÜCÜSÜZ
ARAÇLAR
12
10. Sürücüsüz araçlar başarıyla yaygınlaşırsa, mevzuat
uygun şekilde gelişirse, toplum buna alışırsa, trafikte,
otoparklarda, AVM’lerde, fabrika tesislerinde ve
havalimanı gibi büyük ve kamusal alanlarda otonom
hareket eden araçların sayısı artacaktır. Çöp toplayan
araçlar, yeri temizleyen robot-araçlar, kısa mesafeli insan
veya yük nakliyesi yapan araçlar çok mantıklı uygulama
alanları olacaktır.
Aynı şekilde dronlar yaygınlaşacak. Mevzuat müsaade
ederse, teknik özellikleri gelişirse, toplum alışırsa,
dronlar uçan kuryeler olacaktır. Ambulans servisleri,
felaket kurtarma, gözetleme ve veri toplama gibi pek
çok ilginç uygulamanın yaygınlaşması beklenebilir.
Özetle, havada, karada ve suda otonom araçların sayısı,
çeşidi ve uygulama alanları artacaktır.
Şirketinizde araç kullanımı var mı? Acaba araç otonom olsa, nasıl olur? Şirketinizin
değer zincirinde nakliye işleri nasıl yapılmakta mıdır? Acaba dron kullanımı için bir
alan olabilir mi? Bu alandaki ilk denemeleri hangi konuda, nasıl yapabilirsiniz?
Bunun için ne tür yetkinliklere ihtiyacınız var? Küçük bir dron alarak, yetkinlik
kazanabilir, denemelere başlayabilirsiniz. Zaman içinde mutlaka kullanılabilir bir
alan tespit edeceksiniz. Bu konuda uzmanlığı olan kişi ve kurumlarla iş birliği
yapılabilir, üniversitelerle birlikte araştırma yapılabilir.
Denemeleri kamu oyu ile paylaşmakta fayda var. Bir yandan iletişim değeri
taşımakta, diğer yandan ise bu konuda fikri olan, yetkinliği olan kişilerin dikkatini
çeker, çözümlerini getirmelerine, paylaşmalarına vesile olur.
Peki! Ne yapmalı?
SÜRÜCÜSÜZARAÇLAR
Daha neler
olacak?
13
11. Robot denildiğinde, akıllara ‘Terminatör’, ‘I Robot’ ve benzeri
filmler gelir. Robot illa insana benzer yapılar olmak zorunda
değildir. Elektronik ve mekanik ekipmanlardan oluşan, pro-
gramlı veya kendiliğinden bir takım işlemleri otomatik olarak
yapan cihazlara, robot denir.
Bugünlerde robotlar sanayide ve hizmet sektöründe çok
farklı şekillerle çok hızlı yaygınlaşmaktalar. Ağır yük taşıyan
veya ağır bir işlem yapan sanayi tipi robot kolları oldukça
vasıflı bir hale gelmiş durumda. Son derece hızlı ve büyük
oranda hatasız işlem yapmaktalar.
Diğer yandan hareketli servis robotları hızlıca gelişmekte.
Evlerde elektrikli süpürge işi gören, bahçelerde çim biçme
makinesi görevi gören cihazlar giderek olgunlaşmakta ve
yaygınlaşmakta. Fiyatları ucuzladığı ve teknolojileri geliştiği
için, yaygın kullanım alanı bulmaktalar.
Oyuncak robotların ve eğitim amaçlı robot teknolojilerinin
yaygınlaşması ise bam başka bir etkisi olmakta. Böylece
çocuklar ve gençler çok erken robotlarla tanışmaktalar. Bu
tanışma korkuları ve endişeleri azaltıyor. Daha önemlisi,
robotik dünya için gerekli ilgi ve vasıfların gelişmesine,
katkıda bulunuyor.
İnternet ve açık kaynak (yazılım ve donanım için) gelişmesi
ve yaygınlaşması ise, robotların çok hızlı gelişmesini körükle-
mekte. Hazır donanım ekipmanları, hazır yazılım bileşenleri,
bunların eğitim materyalleri, kurslar, yarışmalar, ödüller, bu
ekosistemin hızlanmasına ve gelişmesine yardımcı olmaktadır.
Tüm bunlardan dolayı, robotlar önümüzdeki 10 – 20 yıl içinde,
bundan önceki 40 – 50 yılda geliştiğinden çok daha fazla
gelişecektir.
Evlerde, iş yerlerinde, mağazalarda, fabrikalarda, parklarda,
okullarda, hastanelerde ve daha farklı pek çok alanda çeşitli
robotlarla karşılaşmamız kaçınılmaz. Bunun için hazırlıklar
yapmak gerekiyor.
ROBOTLAR
9
12. Robotların sayısı, çeşidi ve vasıflarının artışı
eksponansiyel olacak. Bu durumda yeryüzündeki
çalışan ve hizmet veren robot sayısı çok hızlı
artacak. Yaşam ve çalışma ortamlarında
robotlarla karşılaşmak normal olacak. Bazı
meslekler insanlar için tarihe karışacak. Bazı
alanlarda robotlar üstünlük elde edecek.
Şüphesiz ki bunun işsizlik, rekabet, sosyal adalet
ve benzeri toplumsal dengeler üzerinde etkileri
olacak. Zaman içinde bunlar tartışılacak, çözümler
bulunacak ve uygulanacak. Artan rekabet, devam
eden verimlilik arayışı ve inovasyon sonucu
robotların yaygınlaşması kaçınılmaz.
İnsanlar robotların bazı özelliklerinden istifade
etmeye başlayacaklar. Robotlar bazı durumlarda
insanlardan üstün olabilir. Daha güçlü, daha hızlı,
daha kusursuz hareketler gibi. İnsanla robot
karışımı (cyborg) yapılar görebiliriz. Servis
elemanları, üretim personeli, elbette askeri
alanda, ama henüz düşünemediğimiz ilginç başka
bazı alanlar da olabilir. ETH Zürih Üniversitesi bu
durumu anlatmak için ilginç bir spor müsabakası
icat etmiş: Cybathlon. (http://cybathlon.ch/)
Mobil yaşam ve çalışma alışkanlıkları modern profesyonellerin aynı gün içinde birden fazla mekanda
olmalarını gerektiriyor. Bazen genel müdürlük ofisinde, bazen fabrikada, bazen bölge ofislerinde,
bazen ise bayide veya müşteride. Sürekli seyahat etmek hem maliyetli, hem zaman kaybı, hem de
yorucu.
Bu duruma bir çözüm opsiyonu, uzaktan görüşmeler yapmak. Görüntülü telefon buna çok önemli bir
açılım getirmiş durumda. Ama Inrobotek şirketinin Türkiye’de distribütörlüğünü yaptığı Double isimli
görüntülü görüşme robotu son derece sempatik bir çözüm.
GelecekHane’nin Kasım 2014’te yaptığı Ticaret 2.0 etkinliğinde Inrobotek sahnede Double robotunu
göstermiştir. Bu robot sayesinde sadece görüntülü görüşme değil, aynı zamanda mekanda uzaktan
kumanda ile gezinebilir, görüntünüzün yüksekliğini ayarlayabilir hale geliyorsunuz.
Fiyatı gayet uygun olan bu cihaz, robotların hayatımızın farklı alanlarına ne kadar hızlıca ve kolayca
giriş yapabileceklerinin çok iyi bir örneği.
Double Robotik: www.doublerobotics.com
Inrobotek: inrobotek.com.tr
ROBOTLAR
Inrobotek
Ofis Robotları
Daha neler
olacak?
10
13. Peki! Ne yapmalı?
Evinize, ofisinize veya iş yerinize bir robot alın. Onunla vakit
geçirin. Nasıl kullanabileceğinizi düşünün, araştırın, ekipler
kurun, deneyin. Personel elimine edilmesinden çekinmeyin.
Personelinizi daha vasıflı ve insan özellikleri gerektiren işlere
doğru kaydırınız. Zira zaman içinde zaten tüm otomasyon
işleri robotlar veya yazılım robotları (algoritmalar) tarafından
yapılacak.
Robot uzmanları ile iş birliği yapın. Gündemi takip edin.
Ortak ve açık inovasyon yapılabilir bir ortam oluşturun. İster
11
ROBOTLAR
11
ofiste, ister evde, ister üretim ortamında, ister farklı
ortamlarda, robotların yapabileceği, daha iyi veya daha
hızlı veya daha ucuza veya daha emniyetli bir şekilde
yapabileceği işler vardır. Bunları dışarıdan bakan bir
gözle birlikte tespit edebilirsiniz.
Çocuklarınızı robotlarla tanıştırın, tepkilerini gözlemleyin.
Olumlu yaklaşan durumlarda, bu yönde yetkinliklerinin
gelişmesi teşvik edilebilir. Nitekim robotik alanı yakın
gelecekte iyi bir istihdam alanı olacağı kesindir. Bu
alandaki en yaygın ve başarılı organizasyon FIRST
organizasyonudur. Dünya çapında robot yarışmaları
düzenlemektedir. (http://www.usfirst.org/)
15. BULUTBİLİŞİM
VEÖTESİ
Gordon Moore Mart 1965 yılında o meşhur makalesini
kaleme almış. Aradan 50 yıl geçti, halen geçerliliğini
korumakta. Her iki yılda çipin üzerinde sığdırılabilecek
transistör sayısı iki katına çıkar. Çoğu zaman bu iki yıl
18 aya düştü, bazen daha da hızlandı. Bu eksponansiyel
bir artış demektir. 1965 yılındaki ilk çip ile bugün
nesnelerin internetinde kullanılacak toplu iğne başı
kadar olan çip arasında milyarlarca kat fark var.
Önümüzdeki 50 yıl boyunca bu artış devam edecek.
Eksponansiyel artış yalnızca çiplerin ve bilişim sek-
törünün hızlı gelişimini sağlamadı. Bilişim ile birlikte
tüm dünyanın katlanarak büyümesine ve gelişmesine
katkıda bulundu. Bilişim teknolojinin bu denli hızlı
gelişmesi, iletişim şebekesinin tümüyle dijitalleşmesine
ve sonrasında internetin yaygınlaşmasını sağladı. Bu
gelişmeler toplumun, ekonominin ve hayatın hızlanması-
na, gelişmesine ön ayak oldu.
Bilişimin buharlaşması, yani bulut bilişime dönüşmesi
sayesinde, tüm sektörler, tüm bilimler, hayatın tüm
alanları eksponansiyel şekilde gelişecek. Herhangi bir
eşya veya canlı internete erişir hale getirildiği an,
istenildiği kadar akıllı hale getirilebilir. Bulut bilişimi ve
onun sağladığı servislere erişim sağlandığı an, kapılar
sonuna kadar açık.
Mobil cihazların yaygınlaşması, üzerindeki uygulamaların
çeşitlenmesi, bulut bilişimi ile en küçük ve en hesaplı
cihaz dahi sonsuz hesaplama kapasitesine erişmekte.
Böylece en küçük cihaz dahi, her türlü işi yapabilir hale
geldi. Bant genişliğinin artması, bulut bilişimi kapasitesi-
nin genişlemesi, maliyetlerin sürekli düşmesi bu trendi
körüklemekte, hızlandırmakta.
15
16. BULUTBİLİŞİMVEÖTESİ
2013 yılında Borsa İstanbul, ABD’li NASDAQ ile stratejik bir anlaşma yaptı. NASDAQ Borsa İstanbul’a
küçük oranda ortak oldu. Ama çok daha önemlisi teknolojik altyapısı konusunda bir anlaşma yapıldı.
NASDAQ sistemi İstanbul’a kuruluyor.
Bu altyapı ile çok daha fazla menkul değerler işlemleri yapılabilecek, harici partiler borsa sistemine
çok daha hızlı ve kapsamlı entegre olacak. Borsa veri merkezi kapasitesi ciddi oranda büyütülmekte.
Bu veri merkezi yanında, harici partiler için dedike bir veri merkezi daha tahsis edilecek.
Algoritmik işlemler için, yenilikçi finansal servisler için, her türlü alım satım işlemi için, bilişim altyapısı
kullanılacak. GelecekHane’nin 2014 yılındaki Finans 2.0 etkinliğinde Borsa İstanbul’un Teknolojiden
sorumlu Genel Müdür Yardımcısı bu gelişmeleri paylaştı.
Borsa İstanbul
Menkul Piyasaların Bilişim Altyapısı
Moore yasası devam edecek. Muhtemelen artan
hızla devam edecek. 10 yılda bin kat, 20 yılda
milyon kat, 30 yılda milyar kat performans ve
kapasite artışı görülmesi son derece muhtemel.
Mevcut bilişim mimarisi dışında, önümüzdeki
yıllarda kuantum bilişim, nöro bilişim, organik
bilişim ve benzeri yenilikçi ve deneysel açılımlar
görülecek.
Mobil cihazlar, giyilebilir cihazlar, nesnelerin
interneti ve beraberinde gelen çipler, sensörler,
akıllı şehirler, akıllı araçlar, akıllı mağazalar, akıllı
okullar, akıllı enerji şebekesi ve daha niceleri
geliştikçe, yaygınlaştıkça, bilişim kapasitesi
gereksinimleri daha da artacaktır. Bunlar büyük
oranda bulut bilişim yöntemiyle giderilecektir.
Daha neler
olacak?
16
17. Kurumunuzda çalışan sistemlerin bulutlaştırılması için
bir inceleme başlatınız. Mevzuatın uygun olduğu, iş
modelinin uygun olduğu, teknik mimarinin uygun olduğu
tüm sistemleri zaman içinde bulut bilişime devredin.
Yalnızca merkezi sistemlerin bulutlaştırılması değil,
onlara mobil cihazlar aracılığıyla erişilir hale gelmesi tüm
ofis ve çalışma düzeninizi değiştirecektir. Zira çalışanlar
masalarındaki bilgisayara bağlı kalmayacak, dilediği
yerden, uygun olan tüm cihazlardan sistemlere erişebilir
hale gelecek. Bulut bilişim, organizasyonunuzu
özgürleştirecektir.
17
Peki! Ne yapmalı?
BULUTBİLİŞİMVEÖTESİ
Sistemlerinizin sürekli güncellenmesi, sürekli
yenilenmesi ve mobil cihazlarda alışık olduğumuz
mobil uygulamalara (app) dönüşmesini
düşününüz, sağlayınız. Çalışan ihtiyaç duyduğu
uygulamaları kurumunuzun ‘app’ ortamından
kendisi indirsin, kursun ve çalıştırsın. Sistemler
arka planda bulutta dursun, veriler merkezde
biriksin.
Aynı zamanda kurumunuzun uygulamalarına harici
uygulamaların entegre olabilmesi için bir ara yüz
(interface) geliştiriniz. Bu ara yüz (API) sayesinde
3. Partiler tamamlayıcı ve genişletici yazılımlar
geliştirebilir, sisteminize özellikler katabilirler.
Özellikle kurumsal ilişkilerde (B2B) bunun çok
büyük yararları olacaktır.
Ayrıca ve belki en önemlisi, sonsuz bilişim
kapasiteniz olsa, neleri hesaplamak isterdiniz?
Müşterilerinizi her an takip etmek, profillemek,
anlamak, tahmin etmek mi? Tedarik zincirinde
optimizasyon yapmak mı? Kurumunuzun risklerini
değerlendirmek, sahtekarlıkları tespit etmek,
gelirleri güvence altına almak mı? Zira bulut
bilişimi size aslında sonsuz bilişim kapasitesi
sunabilir. Eğer çözmek istediğiniz problem buna
değerse, bir gelir – gider hesabıdır.
17
18. BÜYÜKVERİ
VEÖTESİ
Son yılların en çok anılan teknoloji trendlerinden birisidir.
Büyük Veri – Big Data. Peki gerçekten bu kadar önemli mi?
EVET!! Büyük Veri – yani big data – aslında açık kaynak
teknik bir implementasyon yaklaşımı olarak başladı. Büyük
miktarda verilerin, bilgisayar tarafından özel bir donanım
ve özel bir yazılım ile çok hızlı işlenebilir, analiz edilebilir
hale gelmesini sağladı. Özellikle internet şirketlerinin web
sayfasına gelen müşteriye bir katma değer sunabilmek için
milli saniyeler mertebesinde hareket etmeleri gerekiyor.
Bunun için büyük veri teknik çözümler çok önemli bir hale
geldi ve her geçen gün gelişmeye devam etmekte.
Büyük veri uygulamalarının büyük başarısı sonrasında, bu
trend aslında verinin önemini, ne kadar çok veri
kullanılabilirse, o kadar derin analiz yapılabilir, o kadar
faydalı sonuçlar alınabilir gerçeğini ortaya çıkarmıştır.
Büyük veri trendi bundan dolayı gözleri ve dimağları
açmıştır, bundan dolayı çok anılmaktadır.
Dünyada üretilen veri miktarı eksponansiyel bir şekilde
artmakta. Artış hızı, veri çeşitliliği, veri derinliği ve verinin
sürati sürekli artmaya ve karmaşıklaşmaya devam edecek-
tir. Mevcut yakalama ve yönetim yaklaşımları yeterli
kalmayacaktır. Bu konuda güçlü yetkinlikler geliştiren
kurumlar, geliştiremeyenlerle aralarındaki farkı sürekli
açacaklardır.
GelecekHane kurucusu Halil Aksu geçtiğimiz yıllarda bu
konuyla ilgili iki kitap yayınladı. Halil Aksu kitaplarında,
Bilginin Gücünü metaforik hikayelerle betimliyor, okuyucuyu
bir yolculuğa çıkarıyor. Yolculuk en basit veri işleme
gerçeklerinden başlayıp, bilginin Nirvana’sına kadar uzanıyor.
Bu kitaplarda pek çok farklı sektörden gerçek uygulamalara
örnekler veriliyor. Perakendecilik, sigortacılık, bankacılık,
üretim, lojistik, e-ticaret, telekom sektörü gibi oldukça farklı
ama bir o kadar da rekabetçi olan alanlarda, veri işleme
üzerine yapılan projelerle ne tür rekabetçi avantajlar elde
edildiği aktarılmakta.
Günümüzde veri, kendi başına bir varlık haline geldi. Telekom
operatörleri, kabul eden müşterilerinin lokasyon verilerini
parayla satmakta. Diğer sektörler için bu çok değerli bir bilgi.
Bazı merkezi kayıt kuruluşları, özellikle finansal hizmetler
sektörlerinde, konsolide verileri satmakta. Müşteri kredibili-
tesi, toplam borç bakiyeleri, toplam kredi limitleri ve benzeri
veriler çok önemli. Bu konuya aklını yoranlar, gelecekte
normal ürün ve servislerinin dışında, ayrıca veri / bilgi
varlıklarından ve bunlarla ilgili faaliyetlerinden ciddi gelir elde
edeceklerdir.
18
19. Bugüne dek veriler genelde sistemleri kullanan insanlar tarafından üretildi.
Ekranlara müşteri verileri girildi. Fabrikalarda üretim verileri kaydedildi.
Depolarda sevkiyat, kamyon verileri üretildi. Bu faaliyetler artmaya devam
edecektir. Sistemler her alana yayılacaktır. Sistemler giderek küçüldüğü için,
performansları arttığı için, depolama kapasiteleri arttığı için, veri üretiminin
önünde herhangi bir sınır bulunmuyor. Ama artık verileri sadece insanlar
değil, sistemlerin kendileri de üretmekte. Nesnelerin interneti ile bu
katlanarak artacaktır. Ayrıca müşteriler kendi verilerini üretmeye başladı.
Sosyal paylaşım ağlarında müşteriler her türlü bilgilerini ve görüşlerini ser-
bestçe ifade etmekteler.
Dünyada olan biten neredeyse her şey kayıt altına alınmakta. Şimdi önemli
olan bunları analiz etmek, anlamlandırmak, bu anlamdan değer elde
etmektir. Bunun için matematiksel modeller, analitik yöntemler ve bunları
hesaplayacak bilişim gücüne gereksinim var. Biyoteknoloji bilgi tabanlı bir
bilim ve teknoloji alanı, bilgi ve bilişim tabanlı yeni bir sektör. Aynı şekilde,
malzeme bilimleri ve nanoteknoloji bilgi ve bilişim tabanlı yeni sektörler
arasında yer alıyor. Enerjinin geleceği, ister yenilikçi üretim yaklaşımları
olsun, ister dağıtımı olsun, ister tüketimi ve tüketilenin tasarrufu olsun,
tümüyle bilgi ve bilişim tabanlı olacaktır.
Özetle, mevcut sektörlerin evrimi ve yeni sektörler dijital zemin üzerinden
yükselecek. Rekabet sermaye gücü ile değil, bilginin gücü ile yürüyecek. En
geniş kadrolar, en çok MBA dereceli yöneticisi olanlar değil, en kaliteli verisi
olan ve veri bilimcileri ile bunlardan değer üretenler kazanacak.
GelecekHane’nin 2014 yılındaki Dijital 2.0 etkinliğinde Tanı şirketinin Genel
Müdürü Engin Oytaç çok önemli bir konuşma yaptı. Yıllardan beri tüm Koç
Grubu ve anlaşmalı diğer kurumların müşteri verilerini ve alışveriş verilerini
toplamaktalar. Bu veriler sürekli bir şekilde analiz edilmekte. Analitik mod-
eller ve yöntemler sürekli geliştirilmekte ve derinleştirilmekte.
Müşteriler hakkında gerçek alış veriş bilgileri, sanal ortamdaki gezinme ve
alış veriş verileri ve müşterilerin sosyal medya, kendi istekleriyle paylaştıkları
diğer veriler harmanlanmakta.
Bu verilerle ciddi profilleme ve segmentasyon yapılmakta, davranış analizleri
yapılmakta. Müşterilere daha iyi hizmet vermek için, müşterilere özel anlamlı
kampanyalar yapmak için, lokasyon verileri üzerinden anında faydalı önerile-
rde bulunabilmek için, büyük veri çözümleri
kullanılmakta.
Veri miktarı arttıkça, bilişim kapasitesi arttıkça, algoritmalar geliştikçe, deney-
imler arttıkça, veri bilimcilerinin sayısı arttıkça, müşterilere sağlanan katma
değer de artacaktır.
BÜYÜKVERİVEÖTESİ
TANI (PARO)
Müşterinin Dijitalleşmesi
Daha neler
olacak?
19
20. BÜYÜKVERİVEÖTESİ
İki kritik bileşen var. Birincisi veri kalitesi. İkincisi ise veri bilimcisi kalitesi.
Nicelik de önemli, ama nitelik farkı yapandır. Kaliteli veri, doğru sorularla
karşılaştığında, veri bilimcisi veya analist doğru cevabı bulabilir. Veriler
temiz değil, tamam değil, kaliteli değilse, doğru soruyu dahi sorsanız,
yanlış cevaplar alırsınız. Veri bilimciniz kaliteli değilse, doğru soruyu
sorabilseniz dahi, cevabı nasıl bulacağınızı çözemezsiniz.
Herhangi bir kısıt yokmuşçasına, cevabını aradığınız soruları sormalısınız.
Bu sorulara cevap vermek için ihtiyacınız olan tüm verileri düşünmelisiniz.
Elinizde olmayanları nasıl edineceğinizin çözüm yollarını bulmalısınız.
Tüm verileri hızlıca, kolayca, maliyetsiz nasıl analiz edeceğinizi, hesaplama
modelinizin ne olması gerektiğini çözmelisiniz.
Doğru soruları sorabilmek için, başka sektörlerden ve alışık olmadığınız
disiplinlerden yararlanmalısınız. Kendi sektörünüzün dışında, benzer bir
soruya çok farklı cevaplar verilmiş olabilir. Belki sizin de işinize yarayabilir.
Ayrıca doğru soruları sormak için belki etnografya, antropoloji, sosyoloji,
davranış bilimlerine ihtiyacınız olabilir. Daha farklı bilim dalları da olabilir.
Mühendis, işletmeci, teknik uzman, sosyal uzman ve tasarımcı aynı
masada oturmalı, farklı bakış açıları ve yaklaşımlar harmanlanmalı. Emin
olunuz ki, farklı sorular duyacaksınız, farklı cevaplar vereceksiniz.
Bir başka önemli konu, verinin görsel hale getirilmesi, dokunulabilir hale
getirilmesi, konuşur hale getirilmesidir. Mobil cihazların yaygınlaşması,
tüm ekranların dokunulabilir hale gelmesini sağladı. Verilerin renkli, ani-
masyonlu, dokunulabilir olarak sunulması, son derece etkili bir çözüm.
Sonrasında veriler ve onların gösterimi, etkileşimli, öngörülü ve otonom
kararlar alabilen hale gelecektir. (detaylar ‘Yapay Zeka’ bölümünde)
Peki! Ne yapmalı?
Geçtiğimiz yıllarda Migros BT birimi her mağaza müdürünün kullanımı için bir
tablet dağıttı. Üzerine bir mağaza müdürü uygulaması yüklendi. Mağazanın
vaziyeti, stoğu, rafları, hedefleri ve başka neler varsa, bu uygulamanın içinde.
Böylece mağaza müdürü ister mağazada olsun, ister olmasın, mağazanın
vaziyetini an be an görebilir, takip edebilir ve yönetebilir hale gelmiş oldu.
E-posta, diğer uygulamalar ve internet ekranı ile mağaza müdürü bir tablet ile
her türlü görevini yerine getirebilir duruma geldi.
Migros Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Bartın GelecekHane’nin Kasım 2014’te
yaptığı Ticaret 2.0 etkinliğinde bu gelişmeleri paylaştı.
Migros’un bu sayede hedef takip, performans artış ve çalışan / yönetici mem-
nuniyeti konusunda elde ettiği faydaları aktardı.
Migros
Her müdüre bir tablet
20
21. YAPAYZEKA
Normal koşullarda bilgisayar programları, programlandığı
şekilde ve yalnızca o şekilde çalışırlar. Programcılar olası tüm
durumlar düşünmek, her biri için arzu edilen davranışları ve
komutları teker teker tanımlamak zorundadır.
Yapay zeka böyle değildir. Sinir ağları yöntemi ile, makine
öğrenimi yöntemi ile, derin öğrenim yöntemi ile, program
öğrebilir hale getirilmektedir. Kullanıldıkça, yani öğrendikçe,
yapay zeka oluşmaktadır. Böylece her durum teker teker
programlanmak zorunda değildir. Bilgisayar kendisi öğrenir
hale gelmekte, böylece farklı durumlarda nasıl davranması
gerektiğini kendi kendine çözebilir hale gelmektedir.
Yapay zeka oldukça eski bir disiplin olmakla birlikte, son
yıllardaki bilişim gücü ve veri miktarı ile karşılaşınca, güncel
ve çok güçlü hale gelmiştir. Bugünlerde büyük teknoloji
şirketleri ve internet devleri bu alana çok yatırım yapınca,
bir anda herkesin dikkatini çekmiştir.
IBM şirketi Watson isimli bir yapay zeka yazılımı geliştirmiştir.
Bir TV yarışma programında önceki şampiyonlara karşı
kazanınca, çok popüler oldu. Aynı yazılım bugünlerde bazı
hastanelerde doktorlara tedavi önerilerinde bulunması için
kullanılmakta. Kullanım alanları önümüzdeki yıllarda çok hızlı
genişleyecektir.
Başka güzel bir uygulama örneği ise akıllı cep telefonlarındaki
kişisel asistanlar. Apple Siri, Microsoft Cortana, Google Now
ve Amazon Echo’nun içindeki akıl, yapay zekadır. Bugünlerde
çok sınırlı sayıda işlem yapabiliyorlar. Ancak eksponansiyel
artış ile önümüzdeki yıllarda bu kişisel asistanlar gerçek
insan asistanlarının yapabildiği pek çok işi yapabileceklerdir.
2014 ve 2015 yıllarında yapay zekanın insanlığı tehdit edici
bir unsur olup olamayacağı konusu ünlü şahsiyetler tarafın-
dan tartışıldı. Müspet düşünenler kadar, menfi düşünenler
de bulunuyor. Menfi düşünenler, yapay zeka çalışmalarına
etik değerler kazandırılması ve insanlığa hizmet etmesinin
güvence altına alınması gerektiği savunuyorlar.
21
22. Üstün bir zekanız olsaydı, hangi problemi çözmek isterdiniz?
Kurumunuzdaki en kritik soru hangisi? Sonsuz bilişim kapasiteniz
olsa, sonsuz yapay zekanız olsa, hangi alanda kullanmak
istersiniz? Bunu tespit ettikten sonra, yavaş ama emin adımlarla
bu kapasiteler zaman içinde kurulabilir. Problemi çözdükçe,
oluşan katma değer bu çalışmaları fonlayacaktır.
Robot ile yapay zeka kombinasyonu ve beyin bilimi ile yapay zeka
kombinasyonu şirketinizde, organizasyonunuzda hangi alanlarda
uygulanabilir? Böyle bir kabiliyetiniz olsa, hangi işi kolaylaştırmak,
makineye yaptırmak, hızlandırmak, akıllandırmak isterdiniz?
Kendi sektörünüzde bu alandaki çalışmaları takip edin. Rekabet
sermaye gücü ve bilek gücü ile değil, akıl ve zeka gücüyle yapıla-
cak. İster gerçek insanların zekası, ister yapay zeka. İnsan aklının
yetmediği ve maliyetinin ekonomik olmadığı alanlarda, yapay zeka
devreye girecektir. Bunu kullanabilen ile kullanamayanlar arasındaki
rekabet gücü eksponansiyel olarak açılacaktır.
Peki! Ne yapmalı?
YAPAYZEKA
Gelişen yetkinlikler, öğrenilen kullanım alanları, artan veri miktarı, artan ve
ucuzlayan bilişim kapasitesi, yapay zeka uygulamalarının süratle gelişmesine
ve yaygınlaşmasına sebep olacaktır. İyisi ve kötüsü ile medyada sürekli
yapay zekadan bahsedilmesiyle konu iyice popüler hale gelecektir.
Bilişim kapasitesinin eksponansiyel artmasıyla, yapay zeka kabiliyetleri de
eksponansiyel gelişecektir. Sağlık, enerji, akıllı şehir, eğitim, savunma,
perakendecilik, bankacılık, sigortacılık ve daha pek çok alanda yapay
zekanın aklı mevcut ve yeni sistemleri daha akıllı hale getirecektir.
Robotlarla yapay zekanın kombinasyonu en ilginç ve en büyük potansiyel
vaat eden, aynı zamanda en ürkütücü olan senaryoları barındırmaktadır.
Eğer robotlar çok gelişirse, kendilerini programlayabilir ve her şeyi öğrenir
hale gelirse, çok güçlü ve çok akıllı hale gelebilirler. Bu hal insanlığın
akıbetini tehdit edebilir. Asimov kuralları bunu önlemek için bilinen bir
yöntemdir. Ama dikkatli olmakta yarar vardır.
Tüm bunların yanı sıra beyin bilimi çok hızlı gelişmekte. Beyin bilimindeki
araştırmalar tümüyle bilişim tabanlı ilerliyor. Bundan dolayı beyin ile
bilgisayar arasında bağ kurmak çok önemli bir araştırma alanı. Bu araştır-
maların gelişmesiyle, beyin ile bilgisayar arasında bir ara yüz gelişecektir.
Şu an için beyinden bilgisayar yönünde veriler akmaya başlamış durumda.
İleride diğer yönde veriler akabilir mi? Yani dijital veriler beyne yüklenebilir
mi? Beyinde bazı düşünceler silinebilir mi? Bazı yetkinlikleri dijital olarak
yüklenebilir hale gelir miyiz? Bir romanı hap haline getirebilir, bu romanın
hapını yutup, kitabı okumuş gibi olabilir miyiz? Araştırmacılar bu soruların
üzerinde çalışmaktalar. 10, 20, 30, 40, 50 yıl sonrası için farklı öngörüler
bulunmakta.
Daha neler olacak?
22
23. ARACILARORTADAN
KALKACAK
Internet pek çok sınırı ve kısıdı ortadan kaldırmaktadır.
İnternet açılan bir dükkan haftanın her günü 24 saat
boyunca açıktır. Aynı şekilde internetteki bir dükkan veya
servis dünyanın her yerinden erişilebilirdir.
İnternet aynı zamanda değer zincirinde aracıları ortadan
kaldırmaktadır. Doğrudan üretici, ürün veya hizmetini
tüketiciye sunabilir. Elbette ölçek ekonomisi ve pazarlama
kabiliyeti etkilidir, ama çok küçük bütçeler ve akıllıca
yaklaşımlarla, çok küçük ölçekli bir girişimci dahi,
büyüklere kafa tutabilmektedir.
Dünyada bunun en iyi örneklerinden biri UBER’dir. Araç
ile yolcuyu bir mobil uygulama üzerinden buluşturmak
kadar basit bir iş modeli. Siyah limuzin, taksi, özel araç
ve daha farklı kategorileri var. Ama temelinde hizmeti
veren ile hizmeti alan arasında doğrudan bir ilişki kurul-
maktadır. İlişkiyi kuran küçük bir komisyon alması da
makul bir katma değerdir.
Meşhur global bir örnek daha: AirBnB. Konaklama
imkanı olan ile konaklama ihtiyacı olanları bir web sitesi
ve bir mobil uygulama aracılığıyla buluşturmaktadır.
Hotel ve profesyonel konaklama ekosistemini ciddi bir
şekilde tehdit etmektedir.
Türkiye’de Aracıları
Ortadan Kaldıran
Örnekler
Türkiye’de de benzer fenomenler bulunmaktadır.
Sahibinden.com emlakçıları gereksiz hale getirmektedir.
Yemeksepeti.com acıkan insanlar ile yemek satanları
buluşturmaktadır. Bunun için kredi kartı bilgisi dahi
gerekmemektedir, ödeme kapıda. Yakın zamanda
tazedirekt.com meyve ve sebze üreticileri ile tüketicileri
buluşturmaktadır.
23
24. Demek ki bu önemli bir trend ve henüz daha yeni başlamaktadır.
Acaba sizin iş modeliniz ne durumda? Değer zincirini uçtan uca
incelemesiniz. Aracılar kimler? Sağladıkları katma değer var mı?
Sizin iş modeliniz ne? Sizin kattığınız değer nedir? Sizin
yaptıklarınız dijital hale getirilebilir mi? Robot, nesnelerin interneti,
büyük veri, algoritmalar sizin yaptıklarınızı yapabilir mi? Cevap
evetse, o robotları, algoritmaları siz geliştirseniz, iyi edersiniz.
Özetle aracı olmayın, katma değersiz kalmayın, aradan çıkarılabilir
durumdan kurtulun. Tüketici ve üretici ile doğrudan güçlü bağlar
kurun. Olabildiğince süreçleri kolaylaştırın, yalınlaştırın. Bunun
için dijital teknolojiler son derece yararlı olacaktır. Amacınız dijital
olmak değil, amacınız tüketiciye, müşterinize değer katmak
olmalıdır.
Peki! Ne yapmalı?
ARACILARORTADANKALKACAK
Daha pek çok örnek sayılabilir. Pek yakında hava yolu şirketi hayranı değil,
Expedia.com hayranı veya Tripadvisor.com üyesi oluşabilir. Zira seyahati
keyifli kılan, hesaplı kılan, mümkün kılan otel zinciri veya hava yolu şirketi
değil, adı anılan seyahat portalleridir.
Emlakçılar, galericiler, çöpçatanlar, komisyoncular, katma değer ilave
etmeyen alsatçılar ve benzeri her türlü aracı, zaman içinde internet, mobil
uygulamalar, data servisleri ve benzeri dijital geleceğin imkanları ile
ortadan kaldırılacaklar.
Sigorta acenteleri, banka şubeleri, otomotiv bayileri, beyaz eşya
mağazaları internetin veya mobil uygulamanın sağlayamadığı bir değer
ortaya koymazlarsa, pek yakında elimine olmak zorunda kalacaklardır.
Bu arada insan beşeri bir varlıktır. Her türlü işlemini sadece internet
üzerinden yapmayacaktır. Mutlaka sokağa çıkacak, iş yerine gidecek, kahve
içecek, mağazalara uğrayacak, sosyalleşecektir. Ama temel ihtiyaçlarını
karşılamak için, araştırmalarını, fiyat karşılaştırmalarını, çevresindekilerin
yorumlarını almak için öncelikle dijital kanallara başvuracaktır.
Dolayısıyla gelecek sadece sanal alemlerde kafamızda gözlüklerle
gezindiğimiz ve yalnız başımıza kaldığımız bir dünya olmayacaktır. Gelecek
daha çok, sanal dünyanın, dijital kanalların ve fiziki mekan, insan ve
eşyaların bir arada deneyimlendiği, insan odaklı tasarımın ön planda
olduğu ve bütünleşik deneyimin zenginleştiği bir dünya olacaktır. Ama
sadece komisyon alan, süreci zorlaştıran, bir değer katmayan aracılara
gelecekte pek yer olmayacak.
Daha neler olacak?
24
25. BEDELLERORTADAN
KALKACAK
Teknolojinin gelişmesi ve ucuzlamasıyla ve ürün ve servislerin
dijitalleşmesiyle, maliyetler sürekli düşmektedir. Tümüyle
dijital olan bir ürün veya servisin marjinal maliyeti ihmal
edilebilir, bedelsiz varsayılabilir. Jeremy Rifkin bu konuda ve
bu başlığı olan bir kitap yayınlamıştır. 21. yüzyılda pek çok
sektörde ve hatta kamusal alanda paradigmanın köklü bir
şekilde değişeceğini savunmaktadır. Rekabet hizmet kalitesi
ve insan odaklı tasarım üzerinden yürüyecektir.
Buna benzer fikirleri daha önce Chris Anderson da ortaya
koymuştu. ‘Uzun Kuyruk’ (Long Tail) ve ‘Bedelsiz’ (Free) isimli
kitaplarında dijital ürünlerin ve dijital dağıtım kanalların işin
kurallarını kökten değiştirdiğini vurgulamıştı. Amazon
gelirinin %60’ını uzun kuyruk kapsamında elde etmektedir.
Bedelsiz iş modelleri farklı bir şekilde aslında o kadar da yeni
değil. Tıraş bıçağının ücretsiz verilmesi, sonraki bıçakların
parayla satılması bilinen bir modeldir. Telekom operatörleri
belli bir süre sadakatini vaat eden müşterilere cep tele-
fonunu bedelsiz tahsis etmiştir, halen edenler bulunmak-
tadır.
Bugünlerde mobil uygulamalarda çok sık rastlanan bir yak-
laşımdır. Uygulamanın temel özellikleri ücretsizdir ve ömür
boyu ücretsiz kullanılabilir. Ama bazı ileri özellikler uygulama
içinden satın alınması gerekmektedir. Uygulama başarılı hale
gelirse, tüketicide alışkanlık haline gelirse, tek tıklama ile
satın alma yapabildiği için, hızlıca iyi gelirler elde etmek son
derece olasıdır. Reklam gelirleri ve üyelik modeli diğer iş
modelleri arasındadır.
25
26. Müzik büyük oranda dijitalleşti, yakında
tümüyle dijital olarak üretilecek, tüketilecek.
Spotify bundan dolayı müzik servisini ücretsiz
verebilmektedir. Premium servisi isteyen
ücretini ödemektedir. Ücretli üye oranı
%20’nin üzerindedir. Başka müzik servisleri
de pek yakında bu yolu izleyecektir. Müzik
hem mobil cihazlarda, hem evde, hem ofiste,
hem araçta aynı üyelik ile dinlenecektir.
Basılı medya, gazete ve kitaplar büyük
oranda dijitalleşti, yakında tümüyle dijital
olarak üretilecek, tüketilecek. Pek çok lider
gazete, yayıncı, ürünlerini sadece dijital
kanallardan sunmaya başladılar. E-kitap
hızlıca yaygınlaştı. Yakında multi-medya
içerik, artırılmış gerçeklik, sanal dünyalar, 3
boyutlu görüntüler, 360 derece görüntüler
hayatımıza girecek ve kısa sürede sıradan
hale gelecek. Temel içerik ücretsiz olacak,
özellikli içerik için fark bedel ödenecek.
Acaba otomobil sektörü bu konuda nasıl
gelişecek? Otomobil bedelsiz hale gelebilir
mi? Premium servisler neler olacak? Otonom
gitme modu, kullandığın kadar öde şeklinde
ücretlendirilebilir mi? Verilerinizi paylaşın, bilgi
ve eğlence servisleri ücretsiz olsun, gibi bir
model olabilir mi?
Temel enerji kaynağı (ev veya iş yeri için)
bedelsiz hale gelebilir mi? Premium servisler
neler olacak? Temiz enerji, enerji tasarrufu
sağlayan akıllı servisler, çözümler. Enerji
tüketim verilerinizi paylaşın, şu saatler arasın-
daki enerji tüketimi ücretsiz olsun. Olabilir mi?
Marjinal hizmet veya üretim maliyetlerinin
çok düştüğü, hatta ortadan kalktığı alanlarda,
bu ürün ve hizmetler tüketiciye bedelsiz
sağlanacak. Olası genel giderler farklı iş mod-
elleri ile karşılanacak. Uzun kuyruk, Premium
servisler, sponsorlu ve reklamlı içerik / servisler,
bilginin mahsuplaştırılması, gibi farklı imkanlar
olacaktır.
En önemli ürününüz hangisi? Gelirinizin büyük
kısmını veya karınızın büyük kısmını elde ettiğiniz
ürün hangisi? Bunu bedelsiz verebilir misiniz?
Eğer maliyetlerini sıfıra yaklaştırabilirseniz,
bedelsiz verebilirsiniz. Maliyetler nasıl ortadan
kalkabilir? Aracıları aradan çıkarabilirsiniz. Ürün
veya hizmetinizi azami dijitalleştirebilirsiniz.
Farklı üretim veya servis modelleri geliştirebilirsiniz.
Verilerinizin ekonomik değerinden faydalanabilirsiniz.
Diyelim ki bedelsiz moda geçtiniz? Bu durumda
gelir nasıl elde edebilirsiniz? Premium servisleriniz
ne olabilir? Müşterinizi üye yapabilir, her gün,
her hafta, her ay ilave bir şeyler talep etmesini
sağlayabilir misiniz? Ne tür tamamlayıcı servisler
olabilir? Ne tür kaliteyi artırıcı deneyimler olabilir?
İnternet devlerini takip ediniz. Ana servisi ücretsiz
olan yeni girişimleri, yaygın / popüler mobil
uygulamaları takip ediniz. Şirketinize rakip yeni bir
şirket kurmaya kalkışsanız, onu nasıl yenmeye
çalışırdınız? Maliyetleri nasıl düşürebilirsiniz?
Kaliteyi nasıl özgünleştirebilirsiniz? Ürün ve
hizmetlerinizi nasıl farklılaştırabilirsiniz? Doğru
soruları sormak, doğru cevapları bulmaya giden
en etkin yoldur.
Peki! Ne yapmalı?
BEDELLERORTADANKALKACAK
Daha neler
olacak?
26
28. GelecekHane
Önerileri
Dijital gelecek. Hem de çok hızlı gelecek. Hazırlıklı olmak
lazım. Bir yandan mevcut operasyon, bir yandan yenilikleri
takip etmek, bir yandan da bunlara adapte olmak gerek.
Kolay değil! Ama başarılı ile başarısız şirketler, gidici ile kalıcı
şirketler arasındaki fark burada kendini gösterecek.
Yaratıcı olmak gerektiği aşikar. Ama nasıl?
Özellikle dijital geleceğe hazırlanmak için, çok esnek ve çok
süratli olmak gerekiyor.
Önemli bir yanılgı şudur: Odak teknoloji değil. Odak insan ve
onun gereksinimleri olmak zorundadır. Gelişen ve değişen
teknolojiler yalnızca bir araçtır. Hedefe giden bir yoldur,
yordamdır. Ama aslolan insanın ihtiyaçlarıdır. Bu ihtiyaçlara
en konforlu, en erişilebilir, en hesaplı, en kolay çözümü
sunan, önemli bir avantaj elde edecektir.
Peki! Bu nasıl yapılabilir?
Bizim üç önerimiz var:
28
1. İnsan odaklı tasarım yapmalısınız. Aslolan budur.
2. Yetenek çekim merkezi haline gelmelisiniz.
Başarının sırrı, doğru kişilerle çalışmak.
3. Yaratıcılığı teşvik eden bir çalışma iklimi oluşturmalısınız.
Yoksa her kıvılcım söner.
Şimdi bunlara yakından bakalım.
29. İnsan Odaklı
Tasarım
Rahat bir sandalye neden rahattır? Çünkü insan
anatomisine uygun tasarlanmıştır, insana konfor
veren malzemeler ile üretilmiştir. Bazı eserler
insana neden güzel görünür? Çünkü altın oranlara
uyulmuştur, başka bazı estetik kriterlere uyulmuş-
tur. Zira bunlar insana doğal güzellik, uyum ve
denge hisleri verir.
Demek ki konfor, estetik, kullanışlılık tasarlanabilir ve
elde edilebilir unsurlardır. Ama öncelikle bunun farkında
olmak gerek, bunu önemsemek gerek, buna azmetmek
gerek, ondan sonra elde etmenin yolları aranmalı,
bulunmalıdır.
Çoğu zaman gelecekten bahsedildiğinde, özellikle
dijital gelecekten bahsedildiğinde, teknik cihazlar,
ekranlar, son moda teknolojiler akla gelmekte. Yeni
bir servis, güzel bir internet sitesi, çok kullanışlı bir
mobil uygulama yapılmak istendiğinde, hemen
teknoloji uzmanları devreye girer. Onların uzmanlığı
ön plana çıkar. Çözüm onlarla aranır.
Elbette teknolojik gereksinimler gereklidir. Ama
amaç ve odak o olmamalıdır. Başarılı bir uygulama
geliştirmek bir ekip işidir. Programcı kadar
tasarımcı, analist kadar sosyolog, reklamcı kadar
antropolog gereklidir, faydalıdır. Farklı bakış açıları
görüntüyü zenginleştirecektir, ufku açacaktır.
En güzel ve en kullanışlı teknoloji görünmeyen,
ortadan kaybolan, var olduğu fark edilmeyen tekno-
lojidir. Cep telefonlarında dokunmatik ekranı neden
sevdik? Çünkü insanın dokunma hissine cevap
verdi. Kendimize daha yakın hissettik. Tek tuşlu
kullanım şeklini neden benimsedik? Çünkü tuş
takımını ortada kaldırdı. Bir anda 7’den 70’e herkes
mobil cihazları kullanabilir hale geldi.
Dijital gelecekte başarılı olmak için, hayatı, işleri,
süreçleri, akışları kolaylaştıran, sorunsuz hale
getiren, akışkan hale getiren, eğlenceli hale getiren
servisler, ara yüzler, teknolojiler bulmak zorundayız.
Ancak bunlar benimsenecek. Diğerleri hızlıca ve
acımasızca terk edilecek.
Mobil cihazlar dünyası, internet arama motorları,
sosyal ağlar dünyası, oyunlar ve daha nice örnek
verilebilir. Ara yüz, tasarım, kullanım kolaylığı, hatta
ürünün ambalajı o kadar önemli hale geldi ki, Bu
konularda dikkatli olmayan, insan odaklı olmayan,
hızlıca rekabet dışı kalmaktadır.
Teknolojinin kendisi arka plana çekilmeli, deneyim
ön plana çıkmalıdır. Bu deneyim de insan odaklı
olmalıdır, insana hitap etmelidir, insanın ruhunu
okşamalıdır. İster alış veriş, ister üretim, ister bir
form doldurmak, ister para çekmek, isterse ne
olursa olsun, kolay olmalı, akıllıca olmalı, insanca
olmalıdır. Özetle hayatı güzelleştirmeli, kolaylaştır-
malıdır.
29
30. Yetenek
Çekim Merkezi
Her şeyin başı yetkin insan kaynağıdır. Doğru
yetenekler bir araya gelirse, kümülatif bir değer
ortaya çıkar. İyi bir orkestra için, her enstrümanda
güçlü bir sanatçı olmalıdır. İyi bir organizasyonda
her disiplinde çok güçlü kişiler bulunmalıdır.
Bu tür kişilerin iş seçim kriterleri çok değişti. Güçlü
markalar, dolgun ücretler, yoğun kariyer imkanları,
lüks ofisler yerine, yeni gençler daha çok serbest
çalışma ortamları, şeffaf ve adil yönetim yaklaşım-
ları, demokratik ve etik değerleri güçlü yöneticileri
ve kurumları tercih etmekteler.
Çalışanı teşvik eden, motive eden, güçlü hale
getiren, üretken ve yaratıcı hale getiren bir ortam
sağlamak gerek. Çalışan motivasyonunda özellikle
yeni nesil için, parasal unsurlar son derece
yararsızdır. Belli bir geçim seviyesi sağlandıktan
sonra, fazla para çalışanı ancak paralı askere
dönüştürür.
Asıl anlam, yetenek ve özgürlük gibi unsurlarla
motive etmek doğru olur. Bu üç motivasyon
unsuru Daniel Pink’in Drive kitabından alınmadır.
HACK-ING. Bir bankanın böyle bir başlık atacağını hiç
düşünür müydünüz? Bir bankanın kendiliğinden böyle
bir etkinlik yapacağı akla gelir miydi? 2014 sonbaharında
ING Türkiye, bir yazılım hackathonu düzenledi. 100’ün
üzerinde katılımcı geldi. 2 gün süren büyük bir eğlence
oldu.
Bir yandan bankacılık uygulamaları geliştirildi. Diğer
yandan iş görüşmeleri yapıldı. 48 saat içinde birkaç
yetenekli kişi işe alındı, birkaç uygulama geliştirildi ve
bazı yenilikçi fikirler / taslaklar üretilmiş oldu. Bunun
için bir hafta sonu harcamaya değmez mi?
ING Bank Türkiye: Hackathon –
Geliştirme ve Yetenek Tespit Ortamı
HCL, Hintli bir sistem entegratörü şirketidir.
Kurucusu ve CEO’su Vineet Nayar’dır. ‘Employees
First’ – yani ‘Önce Çalışanlar’ isimli bir kitapta,
kendi şirketinde uyguladığı politikaları aktarıyor.
HCL, organizasyonu tersine çevirmiş. Amir
memurdan değil, memur amirden hesap sorabili-
yor. Çalışan memnun olmadığı sürece şikayet
kapanmaz ve her 24 saat içinde bir üst makama
eskale olur. Gerçekten farklı bir uygulama.
Buna benzer çok farklı örneklerle bezenmiş bu
kitap. Çalışanları nasıl seçtiklerini, nasıl şirkette
tuttuklarını ve nasıl motive ettiklerini aktarıyor.
Zira mutlu çalışan, müşterileri de mutlu edecektir,
işini de iyi yapacaktır.
Önce Çalışan!
30
31. Yetenek Çekim Merkezi
Dijital bir gelecek için, multi-disipliner ekiplere ihtiyaç
vardır. Sadece programcı veya internet uzmanları
değil. Özellikle tasarımcı, sosyolog, etnografya,
antropoloji gibi disiplinlerden uzmanlara da gerek
vardır. Tasarımcıda sadece grafik tasarım veya
kullanıcı ara yüzü tasarımı değil; daha çok etkileşim
tasarımı, hatta tam manasıyla deneyim tasarımı
yeteneği gereklidir.
Yetenekli, üretken ve yaratıcı insanları düz ilanlarla
bulamazsınız. Aradığınız kişilerin nerelere ‘takıldığını’
tespit etmelisiniz, siz de oralara ‘takılmalısınız’.
Bu kişilerin dikkatini celbedecek aktivitelerde
bulunmalısınız.
Yetenekli kişileri çekmek çok önemli. Bu kişilerin
yeteneklerini ortaya koymalarını sağlamak da bir o
kadar önemli. Zira yetenekli kişilerin arkadaşları da
yeteneklidir. Birlikte çalışmak isteyecekleri kişiler de
yeteneklidir. Bir konudaki yetenek yoğunluğu artarsa,
orası bir yetenek çekim merkezi haline gelir. Buna
azmetmek, bunu sağlamak lazım.
İleri yetenekli kişiler genelde sıradan insanlar değildir.
Bu kişileri elde tutmak ayrı bir uzmanlık ve çaba gerek-
tirir. Sıradan motivasyon yaklaşımları ile değil, samimi
bir ortam ile, adil ve şeffaf yönetim yaklaşımları ile bu
sağlanmalıdır.
Mesai saatleri, sabit çalışma masası, katı kurallar, sert
yöneticiler günümüze çok uygun tarzlar değil. İnsana ve
özellikle genç, yaratıcı ve üretken insana uygun değildir.
Herkesin metabolizması farklıdır. Sabah erken aktif
olan insanlar vardır, akşam geç saate kadar çalışanları
vardır. Bir kafede konsantre olamayacaklar vardır, tam
tersi farklı ve hareketli manzaralar gördükçe dimağı
açılacak kişiler vardır. Çalışma ortamı bu gereksinimleri
karşılamak zorundadır.
Yetenek çekim merkezi olmak için, yapılanların samimi
31
olması gerekmektedir. Sadece sertifika alarak, bazı
içi boş yarışmalardan dereceler almış olmak, yeterli
değildir. Tam tersi, inandırıcı değildir. Zira içeride
ne olup bittiğini çalışanlar sosyal ağlarda zaten
şeffaf hale getirmektedir.
Üsttekilere ilaveten, çekim merkezi olmak için ilginç
projeler, ilginç etkinlikler yapılmalıdır. Bunlar
duyurulmalıdır, üniversitelerde, yaratıcı ortamlarda,
seminer ve konferanslarda anlatılmalıdır. Zira
ülkenin ve dünyanın yeteneklerini kendinize çeke-
bilmek için, rakiplerinizle sürekli yarış halindesiniz.
İyi olan, galip gelir.
32. Yaratıcılık İklimi
Bir kurumda bir inceleme yaptık:
• İyi bir şey yaparsam, sorumluluk üzerimde kalır,
başıma iş almış olurum.
• Bir şey denersem, başarısız olursam, sicilime işlenir,
kariyerim zora girer.
• Yeni bir şey ortaya çıkarırsam, güzel olursa, amirim
bana kızar, rakip olarak görür.
• Durduk yerde icat çıkarırsam, çalışma arkadaşlarım
rahatsız olur, başlarına iş açarım.
• Faydalı bir şey yaparsam, sivrilirim, arkadaşım
kalmaz, beni kıskanırlar.
Tanıdık geldi mi? Ülkemizde pek çok ortamda bu
fenomenlerinin aynısını veya benzerlerini görmek
mümkün. Böyle bir ortamda yetenekli bir insan
çalışmak ister mi? Böyle bir ortamda herhangi bir
insan inisiyatif almak, inovasyon yapmak ister mi?
Kesinlikle HAYIR!
Demek ki bu olguların ortaya çıkmayacağı bir
ortam, bir iklim tesis etmek gerekiyor. Tam aksi,
yaratıcılığı, üretkenliği, inisiyatif almayı, icat çıkar-
mayı, değişiklik yapmayı teşvik eden bir ortam, bir
iklim oluşturmak şarttır.
Bilimsel çalışmaların en önemli şartı deney
yapmaktır. Deney tezinizi doğrulamak için yaptığınız,
izlediğiniz, ölçtüğünüz bir denemedir. Genelde ilk
denemelerden olumlu sonuç alınmaz. Her deneyde
bir şeyler azar azar değiştirilir ki, farklı bir sonuç
alınsın, hedefe yaklaşılsın.
Kurumlar bu kültürü büyük oranda unuttular veya
ihmal etmekteler. Hata yapmanın ayıplandığı,
aşağılandığı bir ortamda, deney yapmak, sonucundan
emin olmadığınız bir deneme yapmak, büyük bir
risktir. Bu riski çoğu kişi almak istemez. Ama almak
zorundayız. Denemeden, yanılmadan, iyileştirmeden,
değiştirmeden, güzelleştirmeden, bozmadan, onar-
madan sonuca varmak mümkün değildir.
Dijital (internet / mobil) dünyaya bakıldığında, en
büyük veya en eski şirketlerin henüz 10 – 15 yıl kadar
eski olduğu görülmektedir. Ama bu şirketlerin piyasa
değeri 100 yılı aşkın dev enerji veya dev üretim
şirketlerini geçmiş durumdadır. Girişimcilik, girişimcil-
er, girişim sermayesi ve deneme kültürü bu sektöre
inanılmaz bir ivme ve yaratıcılık kazandırmıştır.
Silikon vadisi başta olmak üzere, ABD’de, AB’de ve
dünyanın pek çok merkezinde girişimcilik ekosistem-
leri oluşmuştur. Bu ekosistemler bir ‘inovasyon
motoru’ gibi çalışmaktadır. Doğal seleksiyon ile
başarılı ve başarısız girişimler ayıklanmaktadır.
Başarılı ve başarısız kişiler ayıklanmaktadır.
Başarılı girişimler ve girişimciler mıknatıs gibi, diğer
başarılı kişileri çekmektedir. Diğer yandan başarılı
olmayan girişimler ve girişimciler, deneyim kazan-
makta ve çoğu zaman bir sonraki denemesinin
daha başarılı olma ihtimali artmaktadır. Bu şekilde
girişimcilik ekosistemi bir bütün olarak gelişmekte
ve iyileşmektedir.
Girişimcilik şirket içinde de yaşatılabilir, teşvik
edilebilir. Bugünlerde buna kurum içi girişimcilik
denmektedir (Intrapreneurship). Kurum içinde yeni
fikri olan, bunu denemek isteyen kişi veya gruplara,
belli bir değerlendirme ve belli bir kural seti
çerçevesinde, bunu deneme hakkı verilmelidir.
Eğer denemezlerse, sonucunun ne olacağını kimse
bilemez. Ayrıca bunu illa yapmak isteyen kişi veya
grup, kurumdan ayrılabilir, rakibe gidebilir veya
serbest bir girişime başlayabilir.
Bu serbest girişim ile iş birliği yapmak da bir
olasılıktır. Hatta bazı durumlarda bu kişilerin
kurumun dışına çıkması avantaj dahi olabilir. Ama
durum ve koşullar ne olursa olsun, yaratıcılık
engellenmemelidir, desteklenmelidir.
32