6. Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselatu Vesselam da Hadis-i Şeriflerinde: “ Muhakkak sözün en doğrusu Allah’ın kitabı, yolun en güzeli de Muhammed’in yoludur.”
7. “ Size iki şey bıraktım: onlara sarıldıkça asla sapıtmazsınız. Biri, Allah’ın kitabı Kur’an ; diğeri, Allah’ın Resulünün sünnet idir.”
8. “ Kim benim sünnetimi yaşatırsa, beni sevmiş olur. Beni seven kimse ise, cennette benimle beraberdir.”
9. “ Ümmetimin bozulduğu bir zamanda, kim benim sünnetime bağlansa, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir.”
10. Övülmüş Sünnet anlamına gelen “ Sünnet-i Seniyye ” edebdir. Hiçbir meselesi yoktur ki, altında bir nur, bir edeb bulunmasın.
14. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de “ Hiç şüphesiz sen, pek büyük ahl â k üzeresin ” ferman eder. Hz. Ayşe ve Sahabeler, Peygamberimizi tarif ettikleri zaman; “ Onun Ahlakı, Kur’an Ahlakı idi. ”derlerdi.
18. Peygamberimizin bizzat yapmış olduğu işlere fiili sünnet denir. Peygamberimizin namaz kılmasını, abdest alış şeklini, fiili sünnete misal olarak verebiliriz.
19. Dili ile ifade ettiği mübarek sözlere kavli veya sözlü sünnet , (bunlara aynı zamanda Hadis-i Şerif de denir) “Selamı yayınız” şeklindeki emrini kavli veya sözlü sünnete misal olarak verebiliriz.
20. Başkalarında gördüğü güzel halleri, yasaklamayıp; hoş karşıladığı hallere takriri sünnet denir. Gördüğü halde, ses çıkarmadığı tesbih kullanmayı da takriri sünnete misal verebiliriz.
25. Bir erkeğe hanımının hala ve teyzesini nikahlamasının haram olduğunu, erkeğin altın takmasının, ipek elbise giymesinin haramlığını, yine sünnetten öğreniyoruz.
27. Peygamberimizin sağlıkla ilgili uygulamalarına “ Tıbb-ı Nebevi ” denir. Mesela O, Midenin üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini nefese ayırırdı. Tamamen doyarak sofradan kalkmazdı.
36. Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V), dürüst ve güvenilir bir insandı. Bundan dolayı yaşadığı toplumda herkes Onu, “sadık” ve “emin” olarak nitelendirmişti.
37. O, bir gün pazarda, buğday satan birine rastladı. Adamın kuru buğdayının altında yaş buğdayı sattığını öğrenince, “Aldatan bizden değildir.” dedi. Yine, “Mümin, insanların canları ve malları hakkında kendisine güvendiği kimsedir.” buyurdu.
38. Hz. Muhammed (S.A.V), Mekke’yi fethettiğinde yıllarca kendisine hakaret edip zulüm edenlere : -Ey İnsanlar! size ne yapmamı bekliyorsunuz? diye sordu. Onlar da: “-İyilik bekliyoruz.” dediler. Peygamberimiz de: “-Bugün Kardeşim Yusuf’un yaptığını size yapıyorum. Hepiniz özgürsünüz.” demiş, affediciliğini göstermiştir.
39. Peygamberimiz tüm canlılara merhametliydi. Hayvanların eğlence için avlanmasını yasaklamıştı. Kuş yuvalarının bozulmamasını, yumurtalarının alınmamasını, binek hayvanlarına fazla yük yüklenmemesini istemişti.
40. İnsanlara karşı kaba ve kırıcı olmamış, onlarla alay etmemiştir. Hep, insana değer veren biri olmuştur. O, kendisiyle konuşanı dikkatle dinler, yüzünü karşıdakinden başka yöne çevirmezdi.
41. Bizans’tan gelen elçiler Peygamberimizi arayıp soruyorlardı. Peygamberimiz o sırada, misafirlerine su dağıtıyordu. Bizans elçileri, tahmin edememişlerdi. Kendilerine söylenince garip görüp, şaşırdılar. Bunun üzerine Peygamberimiz: “Milletin efendisi, onlara hizmet edendir.” buyurdu.
42. Bir gün, bir adam, ihtiyacını arz etmek için, Peygamberimizin huzur una girmişti. Adamın titremeye başladığını gören Peygamberimiz: -“Arkadaş titreme! Ben bir kral değilim. Kureyşten kuru ekmek yiyen, bir kadının oğluyum.” cevabını vermişti.
43. Emrettiği şeylerin en güzelini ve en ilerisini yapardı peygamberimiz. Bir gün Hz. Ayşe, gece namaz kılmak-tan ayakları şişmiş Peygamberimize: “-Biraz dinlensen ?” dediğinde; “-Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı? buyurmuşlardı.
44. Zamanını çok iyi değerlendirirdi. Bir Hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bunda aldanmışlardır. Biri, boş vakit, diğeri sağlıktır.”