2. ETNİSİTEVE MİLLİYETÇİLİK
1900’lü yılların başlarında pekçok sosyal teorisyen bu
kavramların önemini yitireceğini, modernleşme,
sanayileşme ve bireyselleşmenin etkisiyle yok olacağını
düşünüyordu.
Fakat bu hiçbir zaman gerçekleşmediği gibi, tam aksine
II.Dünya Savaşı’ndan sonra bu olgular daha büyük önem
kazandı.
1991 Dünyadaki 37 ana silahlı çatışmanın 35’i iç
çatışma ve etnik çatışma.
3. ETNİSİTEVE MİLLİYETÇİLİK
Milliyetçilik siyasi ve ulusal birimin birbirine benzediğini iddia
eden siyasi bir ilkedir. Yani milliyetçilik etnik sınırların siyasi
sınırlarla kesişmemesini gerektiren bir siyasi meşrulaştırma
teorisidir. (Ernest Gellner)
Bir ulus-devlet, dil veya din gibi resmi semboller ve
meşrulaştırma içine gizlenmiş ve bir etnik grupça hakim
olunan devletlerdir.
Uluslar, kültürel grup ve devlet arasında bir bağ kurmaya
çalışan ideolojik yapılardır ve kendi geçmişlerini belirleyen
hanedanlık devletleri veya akrabalığa dayalı topluluklardan
daha farklı bir düzene sahip soyut topluluklar yaratırlar.
4. ETNİSİTEVE MİLLİYETÇİLİK
Hem sadece yerel toplumları inceleyen etnisite
çalışmaları hem de devletleri inceleyen milliyetçilik
çalışmaları, etnik yada milli kimliklerin birer inşa
olduğunu vurgular. Bu kimlikler doğal değil, kültürel
inşalardır.
Milliyetçilik kayıtlı tarih yazımlarından kaynaklı olarak
ortaya çıkan modern bir fenomendir.
Milliyetçilik hareketinden ulus-devlet yaratılması;
Türkiye ve Norveç örnekleri..
5. MİLLİYETÇİLİKVE SANAYİİTOPLUMU
19.yy
Sanayiileşme büyük bir coğrafi hareketliliği gerektirmekteydi ve
çok sayıda insan iş ve kazanç için aynı ekonomik ve siyasi sistemin
katılımcıları haline geldiler.
Akrabalık ideolojisi, feodalizm ve din artık insanları etkin biçimde
örgütleyemiyordu.
Yeni endüstriyel üretim sistemi işçilerin geniş bir düzlemde
değiştirilmesi kolaylığını gerektiriyordu ve bu nedenle işçilerin aynı
beceri ve yeteneklere sahip olmaları koşuldu.
Sanayileşme becerilerin standartlaştırılması ihtiyacını getiriyordu.
Bu aynı zamanda ‘kültürel homojenleşme’ demekti.
Bu homojenleştirici süreçte toplu eğitim de bir araçtı.
6. MİLLİYETÇİLİKVE SANAYİİTOPLUMU
19.yy
Bu değişim yaşanırken, sisteme yeni katılan bireyler arasında
uyum ve sadakat yaratacak yeni bir ideolojiye ihtiyaç
duyuldu.
Ortak kültüre dayalı, hayali bir topluluğun varlığını savunan
milliyetçilik bu ihtiyacı giderebiliyordu ve bunu bireyleri
devletin kurduğu bir sistemin içine yerleştirerek uyum
yaratıyordu.
Bu noktada milliyetçi ideoloji devlet için işlevseldir.
Denilebilirki; milliyetçilik bireylerin kökenlerinden koptuğu
bir zamanda, geçmişe yönelik bir bütünlük ve süreklilik
duygusunu yeniden yaratarak, bireyler için güvenlik ve
istikrar vaat eder.
7. MİLLİYETÇİLİKVE ULUS
Ulus bir inanç meselesidir.
Ulus, yani milliyetçiler tarafından hayal edilen halk, milliyetçi
ideolojinin bir ürünüdür.
Bir ulus, bir avuç insanın öyle olması gerektiğine karar
verdikleri an var olur ve çoğu zaman, bir kentli elit fenomeni
olarak başlar.
Etkin bir siyasi araç olabilmesi için eninde sonunda kitle
desteği başarması gerekmektedir.
İletişim teknolojileri (gazeteler,televizyon,radyo,internet)
simgeleri yaygınlaştırmakta etkindir. (dil,din,kültür)
8. MİLLİYETÇİLİKVE SEMBOLLER
Diğer etnik ideolojiler gibi, milliyetçilik de insanlar için önem
teşkil eden sembollere yüklenir ve bu sembollerin ulus-
devleti temsil ettiğini iddia eder.
Ölüm milliyetçi sembolizmde genelde önemlidir; Savaşta
ölen kişin şehit sayılması.
Akrabalık terimleri milliyetçi söylemde sıkça kullanılır;
anavatan, ulusun atası, ağabey, kız kardeş gibi)
Milli dil, bayrak, harita
9. ETNİSİTEVE SINIF
Marksist bakış açısına göre bir sosyal sınıf toplumdaki üretken
süreçle olan ilişkisine göre tanımlanır.
Marx’a göre kapitalist toplumlarda 3 temel sınıf mevcuttur.
1. Kapitalist sınıf yada Burjuvazi (üretim araçlarına sahiptirler ve
diğer insanların işgücünü satın alırlar.)
2. Küçük Burjuvazi (üretim araçlarına sahiptirler fakat istihdam
yaratmazlar.)
3. İşçi sınıfı (geçinmek için işgücünü kapitaliste satmak zorundadır.)
Marksist bakış, baskı gören sınıfların eninde sonunda kendine baskı
yapanlara karşı ayaklanacaklarını ve devrim yaparak siyasi düzen ile
işçi sınıfının sosyal örgütlenişini değiştireceklerini savunur.
10. ETNİSİTEVE SINIF
Weberci yaklaşım, sınıfların belirlenmesinde gelir, eğitim ve
siyasi etki gibi çeşitli etkenlerden bahseder. Sınıflardan çok
statü gruplarından bahsetmeyi yeğlemiştir.
Etnisite ve sınıf arasında güçlü bir karşılıklı etkileşim olabilir.
Bu da belirli etnik gruplara ait insanların büyük olasılıkla belirli
sosyal sınıflara da ait oldukları anlamına gelmektedir.
Sınıf ve etnisite arasında açıkca görünür bir ilişki olabilir, hem
sınıf hem de etnisite toplumsal sıralama için birer kriter
olbailir ve etnik aidiyet de sınıf üyeliği için önemli bir etken
teşkil edebilir.
11. ETNİK GRUP KATEGORİLERİ
1. Kentsel Etnik Azınlıklar (örnek: göçmenler)
2. Yerli Halklar (baskın ulus-devlete entegre olamayan
yerliler)
3. Ulus-öncesi Halklar (örnek:Kürtler,Filistinliler),
(devletsiz halklar)
4. Çoğul toplumlara Etnik gruplar ( örnek:Kenya,
Endonezya)