2. PLAN
2. AB Sosyal Politikası: Ana başlıklar ve Kavramlar
3. AB sosyal politikasının kökleri
4. AB Sosyal Politikasın temel prensipleri
5. AB sosyal politikasının hukuki temelleri
6. Mali katkılar: Avrupa Sosyal Fonu
7. Sosyal Diyalog
8. AB’ye Entegrasyon Sürecinde Türkiye’nin Sosyal Politika
Konusundaki Yükümlülükleri
3. 1. AB SOSYAL POLİTİKASI:
ANA BAŞLIKLARI ve KAVRAMLAR
2. Sosyal Ajanda (Öncelikler)
3. İstihdam (AİS)
4. Finansman (ASF)
5. Çalışma koşulları:
sosyal diyalog
işletmelerin sosyal sorumlulukları
iş hukuku
işçilerin serbest dolaşımı
sosyal güvenliğin koordinasyonu
11. Entegrasyona dayalı bir toplum
sosyal içerme (ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik)
sosyal koruma
4. 2. AB Sosyal Politikasının Kökleri
1957 Roma antlaşması: Sosyal politikaya ilişkin ayrıntılı düzenlemeler
yoktur.
1961 'Avrupa Sosyal Şartı‘: Çalışma hakkı, adil çalışma koşulları, sosyal
güvenlik, örgütlenme hakkı, toplu pazarlık hakkı gibi konular düzenlenmiştir.
1969 Konsey toplantısı ilk defa topluluk düzeyinde bir sosyal politika
oluşturulması fikri ifade edilmiş ve onaylanmıştır.
1972 Paris zirvesi :“sosyal eylem planı” yapılması düşünülmüştür. Bu zirvede
ilk kez ekonomik bütünleşme ile sosyal bütünleşmenin aynı öneme sahip
olduğu ifade edilmiştir.
1974 Sosyal Eylem Programı:
• Çalışma koşulları ve eşitlik
• Sosyal ortakların karar alma mekanizması içinde yer almaları
• Tam istihdam
5. 2. AB Sosyal Politikasının Kökleri
Sosyal Avrupa” tartışması “kuralsızlığın” hakim olduğu 1980’li yıllarda
hız kazanmıştır:
1987’de “Avrupa Tek Senedi”nin yürürlüğe girmesiyle “Tek pazarın
sosyal boyutu” üzerine çalışmalar artmıştır.
1988’de (1961’de Torino’da imzalanan) Avrupa Sosyal Şartı’na ek
protokol imzalanmıştır:
• Kişilerin serbest dolaşım kuralları belirlenmiştir
• Ekonomik ve sosyal uyum hedefi tanımlanmıştır
• Sosyal politika hükümleri içeren bir topluluk hukukunun zorunlu hale getirilmesi
üzerinde anlaşılmıştır.
6. 3. AB sosyal politikasının temel prensipleri
AB’de sosyal politika temel bir alan olarak kabul edilmiş, fakat ortak bir
politika olarak benimsenmemiştir.
Sosyal politika bir yandan entegrasyonun bir gereğidir diğer yandan
ekonomik ve parasal birliğin bir tamamlayıcısıdır.
Avrupa Sosyal Modelinde bir yandan paylaşılan değerler vardır; diğer
yandan her ülkenin tanımladığı öncelikler vardır.
Ekonomi, istihdam ve sosyal politika arasındaki ilişkinin kurulması
önemlidir.
Sosyal dışlanma ve sosyal koruma sistemine önem verilmelidir.
Bilgi ekonomisine geçiş için hazırlanılmalıdır.
Beşeri sermaye yatırımına önem verilmelidir.
Her türlü ayrımcılıkla mücadele edilmelidir.
7. 4. AB sosyal politikasının hukuki temelleri
BELGELER
Yasalar
İçtihat kararları
ILO tarafından bugüne kadar kabul edilmiş tavsiye ve sözleşmeler
Uluslararası antlaşmalar
YASALAR
Uluslar arası hukuk ile üye devletlerin iç hukuku arasında bir yer olan AB
hukuku çok özel bir konuma sahiptir.
Sosyal politika alanında kural koyma yöntemleri:
Koordinasyon: Üye devletlerin hukuk düzenlerinin birbirleriyle çelişmeyecek
konuma gelmesidir: Tüzükler.
Uyumlaştırma: Asgari ortak standartların belirlenmesi ve kabul
edilmesi:Yönergeler.
Mevzuatın birleştirilmesi:Üye ülkelerin yetkisindedir.
8. 5. Mali katkılar: Avrupa Sosyal Fonu
Avrupa Sosyal Fonu (ASF) genel olarak işgücü piyasasındaki
uyumsuzlukların ortadan kaldırılmasına yönelik projeler geliştirilmesi
ve bu projelerin mali olarak desteklenmesi için oluşturulmuştur.
Roma anlaşması ile kurulmuş en eski yapısal fonlardan biridir.
AB'de 1992 tarihli Maastricht Antlaşmanın 146. Maddesi ASF’nin
işlevini tanımlar: Avrupa Komisyonu, sosyal politika alanında herhangi bir
mevzuat düzenlemesi teklifi yapmadan önce sosyal taraflarla istişarede
bulunacak ve onların görüş ve tavsiyelerini alacaktır. Sosyal tarafların AB
düzeyinde sürdürecekleri diyalog, taraflar isterlerse bir sözleşmenin
bağıtlanması ile sonuçlanabilmekte ve artık o konu AB boyutunda düzenlenmiş
olmaktadır.
9. 6. Sosyal Diyalog
Yeni ekonomik şartların "işletme" ve "rekabet gücü" kavramlarını
önemli kılması, işletme bazında da diyalog ve işbirliğini artırmıştır.
(Ortak menfaatler)
"İdeolojik sendikacılık" anlayışından "uzlaşmacı sendikacılık"
anlayışına geçen işçi sendikaları, işveren ve hükümetle işbirliğini esas
almaya başlamıştır.
İşçi-işveren arasındaki çatışmaların çözüm platformu sosyal diyalog
içinde olmaktadır. Bu uzlaşma platformu çalışma yaşamına ilişkin
değişiklikleri de gündeme getirerek mevzuatın yenilenmesini
sağlamaktadır.
Kurucu antlaşmanın 138. maddesi zorunlu iki aşamalı bir danışma
süreci öngörür: Sosyal taraflar sosyal politika konusunda görüş ve
öneri bildirirken komisyon sosyal tarafları birliğin ortak eylemine doğru
yönlendirmek için danışmanlık yapar.
10. 8. Türkiye’de Sosyal Diyalog:
Uluslararası Düzeyde
AB-Türkiye Ortak Danışma Kurulu (ODK)
1995: Türkiye’deki sosyal taraflarla Avrupa Ekonomik ve Sosyal
Komitesi (AESK) arasındaki en önemli ve organik sosyal diyalog
platformu ODK’dır.
Sonuç:
AB ve Türkiye’deki örgütlü sivil toplum arasında karşılıklı etkileşimi
arttırmıştır.
ODK’nın etkinlikleri sonucunda birbirinin kültürünü, tarihini,
geleneklerini ve değerlerini tanımaları sağlanmıştır.
11. 8. TÜRKİYE’DE İKİLİ SOSYAL DİYALOG
MEKANİZMALARI
Ulusal düzeyde ikili sosyal diyalog platformu bulunmamaktadır.
Sektörel düzeyde, öncelikle mesleki eğitim alanında, metal, tekstil,
inşaat ve çimento iş kollarında işçi ve işveren örgütleri arasında ikili
danışma uygulamaları yaşanmıştır.
12. TÜRKİYE’DEKİ SOSYAL ORTAKLAR
• İŞÇİLER:
Türk-İş (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu)
Hak-İş (Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu)
DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu)
• İŞVERENLER:
TİSK (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu)
• KAMU ÇALIŞANLARI:
Memur-Sen (Memur Sendikaları Konfederasyonu)
Kamu-Sen (Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu)
KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu)
BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu)
İşveren Sendikları Konfederasyonu UNICE’ye, İşçi Sendikaları
Konfederasyonları da ETUC’a üyedirler.
13. SONUÇ
Sosyal politika ve istihdam alanındaki sorunlar Türkiye’de iki ana başlık altında
tartışılmaya devam edecektir:
2. Sendikal haklar
3. Kadın istihdamı ve kadın-erkek eşitliği.
Çalışma yaşamını düzenleyen kurallar bakımından Türkiye’nin ILO
standartlarını yakalaması ile AB istihdam ve sosyal politikasına uyumu paralel
gitmelidir.
Kimi eksikliklere rağmen AB’ye uyum kapsamında Türkiye’de işgücü piyasası
yapısında ve sosyal politikalarda yapılan düzenlemeler olumlu sonuçlar
vermiştir.
Öncelikle Türkiye’deki çalışma yaşamına ilişkin sorunların tanımlanması ve
çözüm önerileri (modelleri) değişim sürecinin başlatılması açısından itici bir güç
oluşturmuştur.
Bu bakımdan AB süreci ülkedeki çalışma yaşamındaki dönüşümleri
yöneten ve iç dinamikleri harekete geçiren bir süreç olarak tanımlanabilir.