03 Ali Yavuz ŞAHİN
06 Haberler
08 Kullanmakta Olduğunuz Sanallaştırma Teknolojisini Bulutta da Kullanmaya Devam Edebilirsiniz
10 Yapay Zeka Tüm Düzeni Değiştirecek
12 Sanal Sunucu Sayısı Bir Yılda Yüzde 60 Arttı
14 Bulutlar Arasında Geçiş Yapma Şansına Sahipsiniz
16 Yeni Fırsatlar IoT Pazarını Daha Cazip Kılıyor
22 Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) Gereklilikleri ve Türkiye’deki Gerçekler
27 CES 2018’de Dikkat Çeken 5 Teknoloji Trendi
31 Aksesuardan Çok Daha Fazlası
36 BT Günlüğü Test Merkezi
38 Bir Kullanıcının Gözünden Note 8
42 Türk İnternet Kullanıcısı Kendini Nasıl Koruyor?
1. 02/2018
Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) Gereklilikleri ve Türkiye’deki Gerçekler • Yapay Zeka Tüm Düzeni Değiştirecek
Kullanmakta Olduğunuz Sanallaştırma Teknolojisini Bulutta da Kullanmaya Devam Edebilirsiniz
Bulutlar Arasında Geçiş Yapma Şansına Sahipsiniz • Sanal Sunucu Sayısı Bir Yılda Yüzde 60 Arttı
CES 2018’de Dikkat Çeken 5 Teknoloji Trendi • Bir Kullanıcının Gözünden Note 8
Yeni Fırsatlar IoT
Pazarını Daha
Cazip Kılıyor
2.
3. editör
Medya Takip Merkezi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Fuarlar Mü-
dürlüğü ile MTM’nin Etkinlik Takvimi servisinden elde ettiği bilgiler çerçe-
vesinde fuarların medyadaki yerini araştırmış. Elde edilen verilere göre 2017
yılı boyunca 475 fuarın açıldığı belirlenmiş. En çok fuar açılan il 197 fuar ile
İstanbul olurken onu 50 fuar ile Anakara ve 30 fuar ile İzmir takip etti. Yıl
boyunca Türkiye genelinde 55 ilde fuar açılırken 26 ilde fuar açılmadığı tes-
pit edildi. 2017 yılı boyunca dikkat çeken fuar merkezleri ise İstanbul Fuar
Merkezi ve TÜYAP oldu. 2017 yılında en çok fuar düzenlenen ay 81 fuar ile
mart ayı oldu. Ekim ayında 63, Nisanda 62 fuar düzenlenirken kasım ayında
61 fuarın başladığı tespit edildi. Yapılan son güncellemelere göre ise 2018
yılında 515 fuarın düzenlenmesi planlanıyor.
Medya Takip Merkezi’nin 2017 yılı medya incelmesine göre yıl boyunca
fuarlar ile ilgili yazılı basında 129 bin 420, görsel basında 9 bin 453, internet
medyasında ise 370 bin 412 haberin yer aldığı tespit edildi.
Sektörümüz Yeterli Büyümeyi Göstermiyor
Her ne kadar rakamlar 2017 yılını güzel geçmiş gibi gösterse de bulunduğu-
muz sektörün bundan nasibini almadığını görüyoruz. 2017 yılında ülkemiz-
de Bilgisayar, Bilgi Teknolojileri ve Telekomünikasyon alanlarında sadece
7 fuar yapılmış bulunmakta. Sektörümüz fuarlarına katılımcı sayısı 285’de
kalırken yabancı katılımcı sayısı ise 52. Bu fuarları ziyaret edenlerin sayısı
200 bine yakın seviyelerde.
Sektörümüz büyümekten çok yerinde saymaya devam ediyor gib. Hammadde
konusunda dışa bağımlı bir sektörde bulunmaktayız ve çoğumuzun maliyet-
leri dolarla hesaplanıyor. Hal böyle olunca büyüme beklentileri TL tarafında
tutsa da bu işin bir de dolar tarafı var. Kötü haberler verip canınızı sıkmak
istemiyorum ama 2018 yılında sektörümüzde gerçekleşecek 7 fuar görürsek
iyi. Muhtemelen bu yıl geçtiğimiz yıl dan da kötü geçecek gibi gözüküyor.
Hadi hayırlısı...
2017 Yılında 475 Fuar Düzenlendi,
Fakat Bilişim Sektörü Sınıfta Kaldı
Ticareti geliştirmek amacıyla açılan fuarlar iş dünyasının
ilgi gösterdiği bir alan. Özellikle yeni ürün tanıtımları,
hedef kitleye ulaşma gibi amaçlarla tercih edilen fuarlar
ticari ilişkiler açısından büyük önem arz ediyor.
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
yavuz@btgunlugu.com
3
4. 4
künye
içindekiler
03 Editör: Ali Yavuz ŞAHİN
06 Haberler
08 Kullanmakta Olduğunuz Sanallaştırma
Teknolojisini Bulutta da Kullanmaya Devam
Edebilirsiniz
10 Yapay Zeka Tüm Düzeni Değiştirecek
12 Sanal Sunucu Sayısı Bir Yılda Yüzde 60 Arttı
14 Bulutlar Arasında Geçiş Yapma Şansına
Sahipsiniz
16 Yeni Fırsatlar IoT Pazarını Daha Cazip Kılıyor
22 Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR)
Gereklilikleri ve Türkiye’deki Gerçekler
27 CES 2018’de Dikkat Çeken 5 Teknoloji Trendi
31 Aksesuardan Çok Daha Fazlası
36 BT Günlüğü Test Merkezi
38 Bir Kullanıcının Gözünden Note 8
42 Türk İnternet Kullanıcısı Kendini Nasıl
Koruyor?
Yazı İşleri
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
(Sorumlu)
yavuz@btgunlugu.com
Ecevit BIKTIM
Yayın Danışmanı
ecevit@btgunlugu.com
Mahmut Saral
Prodüksiyon Sorumlusu
info@btgunlugu.com
Editörler
Süleyman Sertkaya
Berke Şahin
Can Devecioğlu
Mutlu Çavuş
Mustafa Hanlı
info@btgunlugu.com
Kreatif
Creative Solutions
diyalog@creativesolutions.com.tr
Reklam
Reklam Departmanı
reklam@btgunlugu.com
Adres
Eylül Medya
İnönü Caddesi No: 8
Bulut İş Merkezi 4. Kat
Daire: 72 Çeliktepe
Kağıthane / İstanbul
Tel : 0212 270 36 37 PBX
Fax: 0212 270 36 37
Dağıtım
Etkin Dağıtım
Baskı ve Cilt
Özgün Ofset
Aytekin sokak no:21
4.Levent / İstanbul
Tel : 0212 280 00 09
Fax: 0212 264 74 33
4
6. 6
Tech Data, kurumsal yazılım şirketi olan Micro Fo-
cus’un Avrupa’daki resmi distribütör iş ortağı olduğu-
nu duyurdu.Anlaşma sonucu Micro Focus’un portföy
çözümleri artık Avrupa çapında Tech Data’nın iş or-
taklarına da sunulacak. 1 Eylül 2017 itibari ile Hewlett
Packard Enterprise (HPE) yazılım birimi ile birleşme
sürecinin tamamlayan Micro Focus, müşterilerin her
türlü ihtiyacına yönelik inovatif çözümler sunmasına
ve bu sayede hibrit bilişim dünyasındaki yeniliklere
ayak uydurabilmelerini sağlamaya yönelik yazılımların
geliştirilmesi, satılması ve desteklenmesine odaklan-
maktadır. Bu iki yazılım liderinin ittifakı, tek faaliyet
konusu kurumsal yazılım olan şirketler arasında dünya
yedincisi olmayı sağlamıştır. Tech Data’nın Avrupa
HPE faaliyet birimi direktörü Steve Cant,“Anlaşma
müşterilerin artan hibrit bilişim ihtiyaçlarına cevap
vermek doğrultusunda Tech Data ve kanal iş ortakları-
mız için önemli bir iş ortaklığıdır. Micro Focus ile HPE
Software arasındaki bu birleşme, çözümler ve yete-
neklerin güçlü bir kombinasyonunu biraraya getirmiş-
tir. Birleşme öncesinde iki kuruluşla da uzun süredir
devam eden ilişkilerimizin olması, iş ortakları açısın-
dan sorunsuz bir geçiş süreci gerçekleştirmek ve bu
iki kudretli yazılım gücünün ittifakının kazandıracağı
ödüllerden tam olarak yararlanmalarını sağlamak için
ideal bir konuma sahip olduğumuz anlamına gelmek-
tedir.”Açıklamasında bulundu. Micro Focus’un Avrupa,
Orta Doğu ve Afrika dağıtım direktörü Ben Viollet
şunları belirtti: ‘Bizim misyonumuz, dahili analizle-
re sahip, ölçeklenebilir, kurumsal sınıf yazılımlardan
oluşan, sınıfının en iyisi bir portföy sunmak, ve yüksek
kaliteli ürünler geliştirmek, ve böylece müşterileri ino-
vasyonumuzun merkezine yerleştirmektir. Tech Data
ile iş ortaklığımız sonucunda müşterilerin ve iş ortak-
larının – ana bilgisayardan mobile ve buluta – kurum-
sal bilişim alanındaki yeni hibrit model içerisindeki
zorlukları aşıp fırsatları değerlendirmelerine yardımcı
olma konusunda eşsiz bir konuma sahip bulunmak-
tayız. Tech Data ile birlikte çalışarak iş ortaklarımızın
müşterilerine gerçek dijital transformasyon olanakları
sunmalarına destek olmayı ümit ediyoruz.”
Tech Data, Avrupa’da Micro
Focus’un Resmi İş Ortağı Oldu
İnsanları daha güvenli bir internet için bir araya gelmeye
ve dijital nezaket sergilemeye davet eden Microsoft’un,
aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 23 ülkede yaptırdığı
araştırmaya göre Türk internet kullanıcılarının yüzde 72’si
çevrimiçi tehditlere maruz kalıyor. Microsoft, Güvenli İnter-
net Günü kapsamında aralarında Türkiye’nin de olduğu 23
ülkede bu yıl ikinci kez gerçekleştirilen bir araştırmayla çev-
rimiçi davranışlar ve etkileşimleri ele aldı. Buradan hare-
ketle bireylerin tutum ve algılarının incelendiği Dijital Ne-
zaket Araştırması (Digital Civility Index - DCI) yayınlandı.
Araştırma kapsamında yetişkin ve gençlerin farklı çevrimiçi
etkileşimler üzerinden nezaket seviyeleri ölçüldü. Microsoft
Dijital Nezaket Araştırması’na göre Türkiye, 2017 yılında 23
ülke arasında risklere en açık 16. ülke konumunda yer aldı.
Olumsuz dijital davranışları ölçen araştırmada Türkiye’nin
aldığı sonuçların dünya ortalamalarının üzerinde olduğu
görülüyor. Türk internet kullanıcılarının yüzde 72’si çevri-
miçi tehditlere maruz kalıyor. Microsoft’un Dijital Nezaket
Araştırması’na göre bu oran geçen yıl yüzde 71 olarak be-
lirlenmişti.Araştırma, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu
23 ülkede, 20 çevrimiçi risk, 13-17 yaşlarındaki gençler ve
18-74 yaşları arasındaki yetişkinler ile yapılan görüşmeler-
den alınan sonuçları içeriyor. Çevrimiçi risklerin hedefi olan
kişilerin açıklamalarına göre bu tehditler sıklıkla tanıdıklar,
arkadaşlar veya aile bireyleri tarafından gerçekleştiriliyor.
Bu risklerine en fazla maruz kalan grubun ise 18-34 yaş
aralığındaki Y kuşağı olduğu ortaya çıktı.Ayrıca ankete ka-
tılan kadınların bu tarz tehditlere erkeklerden daha yüksek
oranda maruz kaldığı görüldü. Türkiye, çevrimiçi risklere
maruz kalması nedeniyle 23 ülkenin 16’ncı sırada yer aldı.
Sonuçlar birkaç başlık altında değerlendiriliyor: İlk başlık
saldırganlık olarak öne çıkıyor.Araştırmaya göre nefret
söyleminde artış 8 puan, ayrımcılıkta ise 6 puan oldu. Bu iki
kategorideki artışla birlikte dolandırıcılık ve sahtekarlıktaki
yüzde 23, kadın düşmanlığındaki yüzde 11’lik artış eklendi-
ğinde bu başlıktaki yıllık artış 10 puan olarak gerçekleşti.
Türk İnternet Kullanıcılarının Yüzde
72’si Çevrimiçi Tehdide Maruz Kalıyor
haberler
8. Turkcell Veri Merkezi Sayesinde Kullanmakta
Olduğunuz VMware Teknolojisini Bulutta da
Kullanmaya Devam Edebilirsiniz
VMware çözümleriyle birlikte Turkcell Veri merkezi üzerinden hizmet alan kullanı-
cılar veri merkezi kapasitesi için yatırım yapmalarına gerek kalmadan bulut servis-
leri ile bulundukları sektördeki iş fırsatlarını daha kolay ve hızlı yakalama imkânına
sahip oluyorlar.
T
ürkiye’nin dijital veri
yönetimi ihtiyacını en etkin
şekilde karşılamak üzere
kurulan Turkcell Gebze Veri
Merkezi, Deutsche Telekom,
KPN, Tata Communications, GTT,
Telekom Italia gibi küresel operatörler
ve Interoute, Telekom Austria, Oteglobe,
Mednaitulus gibi bölgenin önemli fiber
transmisyon altyapılarıyla kurduğu iş
birlikleriyle de, uluslararası internet
ağları için önemli bir kesişim noktası.
10 bin metrekarelik beyaz alanı
bulunan Turkcell Gebze Veri Merkezi,
yaklaşık 33 bin metrekarelik kapalı
alana sahip. Uluslararası standartlara
uygun olarak inşa edilen merkez,
aynı zamanda Türkiye’nin verisinin
Türkiye’de kalmasını sağlamak amacıyla
kullanıcılarına katma değerli hizmetler
sağlıyor. Turkcell Gebze Veri Merkezi
bulut, güvenlik ve erişim hizmetleri ile
uçtan uca tüm kurumların ihtiyaçlarını
karşılayan çözümler sunuyor.
İstanbul şehir merkezine 60 km, Sabiha
Gökçen Havalimanı’na 20 km uzaklıkta,
33.000 m2’lik kapalı alanda konuşlanmış
Turkcell Gebze Veri Merkezi, kiralanabilir
ortak ve özel ofis alanlarının yanı sıra,
tam 10.000 m2’lik veri alanına sahip. 5
noktadan yedekli fiber erişim altyapısı
ve %99.982 altyapı erişilebilirliğiyle,
Tier III sertifikasını alan en büyük veri
merkezi unvanını elde eden Gebze Veri
Merkezi, ayrıca sadece yüksek çevrecilik
standartlarını karşılamış yapılara verilen
Leed Gold sertifikasının da Türkiye’de
kategorisindeki tek sahibi.
advertorial
9. K
urumların bilgi teknolojileri bütçelerinin
büyük çoğunluğu veri merkezi
giderlerinden oluşuyor. Yüksek bir ilk
yatırım maliyetine sahip veri merkezinin
kurulması hizmetin ömür boyu sağlanacağı
anlamına da gelmiyor.Veri merkezi için
çalışacak personel gideri, enerji, donanım
bakımı gibi harcamalar, maliyetleri sürekli
yukarı çekiyor.Veri merkezi hizmetinin
Turkcell’den karşılanması durumunda ise
şirketler ciddi tasarruf sağlıyor ve işletmeler
asıl işlerine odaklanabiliyor. Kurumlar Gebze
Veri Merkezimizi kullanmaları durumunda
bilgilerin güvenliği, yedeklenmesi gibi
hizmetleri de düşünmek zorunda kalmıyor
ve tüm hizmetleri ilk yatırım maliyetine
katlanmadan, aylık ödeme modeli ile
alabiliyor. Böylece kurumlar ölçeklenebilir
servislerimizi kullanarak tüm altyapı
ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.
Şirket verisinin kurumun kendi içinde
saklanması durumunda, oluşabilecek yangın,
deprem gibi durumlarda veri merkezinin
zarar görmesi, bilgilerin kökten kaybolmasına
sebep olabiliyor. Turkcell’den hizmet alınması
durumunda ise bu gibi doğal afetler için
yedekleme olduğundan şirketin verileri
zarar görmüyor. Turkcell, veri merkezlerini
operasyonel sürdürülebilirlik bakışı ile
yöneterek servis kalitesini her zaman en
üst seviyede tutuyor.Veri merkezlerimizde
Turkcell’den hizmet alan müşterilerimize
sunucu barındırma hizmetlerinin yanı sıra
IaaS ve SaaS hizmetleri de sunuyoruz.
Bir Veri Merkezinin Olmazsa Olmazı
Güvenlik
Askeri standartlarda termal kamera sistemi
ile 7/24 dış ortamın izlenmesi yapılan
Turkcell Gebze Veri Merkezi tesisinin girişi
Road Blocker sistemi ile korunuyor. Özel
eğitimli 7/24 güvenlik personeli ile çepeçevre
korunan tesisin tüm iç mekân ve beyaz alanı
7/24 IP kamera sistemi ile gözleniyor. 120
dakika yangına dayanıklı duvar ve kapılar
ile sağlamlaştırılan tesis aynı zamanda tüm
binayı kapsayan yangın kompartizasyonuna
da sahip.
Dijitalleşme ile
beraber insanlar her
yerden, her zaman
internete bağlanıyor.
Endüstri 4.0,
nesnelerin interneti,
yapay zeka, blok
zinciri, büyük veri
ve analitik gibi yeni
trendler ile beraber
bulut kullanımı
artıyor. Kurumların bu servisleri kullanmaya
başlamaları ile beraber hibrit bulut
ortamları günümüzde bilgi teknolojileri
yöneticilerinin hayatlarının vazgeçilmez bir
parçası haline geldi. Turkcell olarak BiP, fizy,
Yaani, TV+ gibi inovatif dijital servisleri veri
merkezlerimiz ve bulut altyapımız üzerinden
müşterilerimiz ile buluşturup dünya devleri
ile rekabet ediyoruz.
Ali Kurtul
Turkcell Kurumsal Ürün Yönetimi ve Çözüm
Mimarisi Müdürü
T
urkcell olarak bugün yarım milyonun
üzerinde kuruma hizmet veriyoruz.
Aynı zamanda, Türkiye’nin en
büyük veri merkezi ve bulut hizmetleri
işletmecisiyiz. Turkcell veri merkezleri
üzerinden, müşterilerimiz e-posta, Akıllı
Faks, Uzaktan Yedekleme, E-şirket gibi
pek çok SaaS servislerinin yanı sıra,
public, private veya hibrit IaaS servislerini
de tedarik ediyor. Bugün, kurumların
bizden 3 tane önemli beklentisi var.
Bunlardan ilki, IT büyümesini esnek olarak
yönetirken maliyetlerini öngörmek. İkincisi,
yüksek kalitede hizmeti uluslararası
standartlardaki servis seviyeleri ile tedarik
etmek. Son olarak ise verilerini güvenli
şekilde Türkiye’de barındırmak. Dünya
standartlarında, güvenilirliği uluslararası
sertifikalarla kanıtlanmış Gebze Veri
Merkezlerimiz üzerinden VMware ile
birlikte müşterilerimizin bu beklentilerini
karşılayabildiğimiz için mutluyuz.
VMware’in Bölgedeki En Büyük
Tedarikçisiyiz
Bölgemizdeki en büyük VMware cloud
tedarikçisi olarak, Sanal Veri Merkezi ve
Sanal Sunucu İş Sürekliliği hizmetlerini
müşterilerimize sunmaktan gurur
duyuyoruz. Turkcell olarak kurumsal
müşterilerimize sunduğumuz tüm
bulut servislerimizi www.turkcellbulut.
com üzerinde bir portal deneyimi ile
bütünleştirdik. VMware’in v realize
orchectrator ürünü ile altyapı servislerinin
otomasyonunu mümkün kıldık.
Müşterilerimiz, ihtiyaçları doğrultusunda
kaynak artırım, azaltım işlemlerini bu portal
üzerinden anlık olarak gerçekleştirebiliyor
ve kontrol paneli ile sistemlerini self servis
yönetebiliyor. VMware altyapısı üzerinden
sunduğumuz diğer önemli bir servis ise
Sanal Sunucu İş Sürekliliği. Bu servis ile
müşterilerimizin olası bir felaket anında
sistemlerinin
kesintiye uğramadan
çalışmasını sağlıyor
ve iş sürekliliği
gereksinimlerini
destekliyoruz.
Bu servis,
müşterilerimizin
mevcut vcenter
ortamlarıyla uyumlu
olup, uçtan uca
esnek ve efektif bir
felaket kurtarma yöntemidir. Sunduğumuz
bulut hizmetleri sayesinde şirketler daha
karlı yapılara kolayca geçiş yapabiliyorlar.
Önümüzdeki günlerde tamamlanacak olan
İzmir ve Ankara veri merkezi projelerimiz ile
birlikte, bölgenin veri merkezi üssü olmayı
hedefliyoruz. Sizleri de Turkcell Bulut’a
bekliyoruz.
Ömer Gazimihal
Turkcell Veri Merkezi ve Bulut Çözümleri Müdürü
V
Mware Cloud Partner Programı,
şirketlere Bulut Bilişim
hizmetleri sunan Turkcell gibi
CSP’ler için oluşturulmuş bir çözüm.
Sunduğumuz program sayesinde
stratejik ortaklarımızdan biri olan
Turkcell, VMware teknolojileriyle birlikte
sanallaştırma ve uygulama çözümlerini
harcadığın kadar öde modeliyle
müşterilerine sunabiliyor. Bu sayede
şirketler yapacakları teknoloji yatırımları
için hem maliyet avantajına hem de büyük bir esnekliğe
kavuşmuş oluyorlar. Turkcell Gebze veri merkezi üzerinden
VMware teknolojileriyle birlikte sunulan profesyonel hizmetler;
IaaS, DRaaS, Hybrid bulut ve daha fazlasını, bulut çözümlerine
dayalı yenilikçi ve otomatik veri merkezleri uygulamalarına
artık kolaylıkla erişmeniz mümkün.
Murat Mediçeler
VMware Türkiye Ülke Müdürü
T
ech Data Türkiye, VMware Cloud
Partner Programı konusunda yetkili
tek distribütörüz. Sağladığımız
programdan faydalanarak çekirdek
altyapınızda bulut çözümü geliştirmek
veya hizmet olarak sunmak konusunda
daha fazla seçeneğe ve esnekliğe
sahip olabiliyorsunuz. Bu sayede vCPP
hizmetlerini sunabilecek, ek yönetimli
hizmet gelirleri elde edebilecek ve
güvenilir danışman durumunuzu daha da
güçlendirmek için müşterilerinizle aranızdaki hizmet kullanım
koşullarını korumaya devam edebileceksiniz. Turkcell ile
gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde VMware kullanıcıları artık
Turkcell Gebze veri merkezi üzerinden VMware hizmetlerine kolay
erişim sağlayabilecekler. Turkcell’in gücü ve VMware’in kalitesi
birleşince söylenecek söze gerek yok.
Baran Saygın
TechData Software & ServicesAccount Manager
10. 10
CES 2018 fuarında gördüğümüz yeni teknolojiler arasındaki en etkileyici
ürünler Yapay Zeka teknolojilerini üzerinde barındırıyordu. Geçtiğimiz
dönemde mobil alanda faaliyet gösteren MediaTek firmasının da bu
alanda yeni ürünleri bulunmakta. Fuar sürecinde sohbet etme şansını
bulduğumuz MediaTek Uluslararası Kurumsal Satış Müdürü Finbarr
Moynihan’a gelecekle ilgili sorular yönelttik. Bakın Finbarr Moynihan
bizlere neler söyledi.
Yapay Zeka Tüm Düzeni
Değiştirecek
İlk sorum 2017 yılıyla ilgili olacak. 2017 yılı sizin
için nasıl geçti?
2017 yılının MediaTek için iyi geçtiğini söyleyebi-
lirim. İlgilendiğimiz yeni alanlar bulunmakta ve bu
alanlarda büyümeler kaydettik. Ürün ve teknoloji ta-
rafında ilgilendiğimiz yeni kategorilerden bir tanesi
sesli asistanlar. Bu alan bizim için yeni bir kategori
ve Amazon Alexa ile birlikte çalışan cihazlar geliştiri-
yoruz. Bunun yanı sıra yine ilgilendiğimiz ve ürünler
geliştirdiğimiz bir diğer kategori ise ev içi cihazlar.
Bunlar içerisinde TV, Set Top Box ve ses cihazları yer
alıyor. Geçtiğimiz günlerde Google ile birlikteliğimi-
zi açıklamıştık, bu anlaşma çerçevesinde Android ve
Google ses asistanı konularında birlikte geliştirme-
ler yapıyoruz. Geliştirdiğimiz yeni ürünlerle birlik-
te sahip olduğumuz deneyim ve yeni teknolojileri
harmanlayarak evdeki tüm ekosistemi yönetmeyi
hedefliyoruz. Bu sayede cihazlarımıza sahip olan tü-
keticiler daha fazla imkana sahip olabilecekler.
Mobil ürün ve teknoloji sektörüne baktığımızda
oldukça çetin rekabetin olduğunu görüyoruz. Bu
rekabet içerisinde bir adım öne çıkmak için yeni tek-
noloji ve ürünleri hızlıca tüketicilerimizin beğenisine
sunmak istiyoruz. Bu bağlamda 2017 yılının ortala-
rında tüm ürün gurubumuzu yeniledik ve yeni nesil
ürünlerimizi tüketicilerin beğenisine sunduk. Bu
ürün gurubumuz için ürettiğimiz platform üst seviye
akıllı telefonlar için geliştirildi ve markette önümüz-
deki birkaç yıl çok ses getirecek ürünlerin içerisinde
yer alacak.
Akıllı telefonların sahip olduğu özellikler orta seviye
ve üst seviye arasında büyük farklılıklar gösteriyor.
MediaTek olarak sunduğumuz yeni platform ile bir-
likte üst seviye kamera, yüksek çözünürlüklü ekran,
çift kamera vb. üst seviyelerde kullanılan özellikle-
ri orta seviye akıllı telefonlarda kullanılabilir hale
getirdik. 2018 yılında bizim platformumuz ile tüketi-
cilerin beğenisine sunulacak orta seviye akıllı tele-
fonlar üzerinde üst seviye cihazlarda gördüğümüz
özellikler bulunacak. Bu sayede tüketiciler daha az
ücret ödeyerek üst seviye performansa sahip olabile-
cekler.
Son dönemlerin en popüler konularından bir
tanesi “Yapay Zeka”. Sizin de bu alanda geliştir-
diğiniz ürünler var. Yapay Zeka konusunda geliş-
tirdiğiniz ürünler hakkında bizlere bilgi verebilir
misiniz?
Yapay Zeka teknolojileri son dönemin öncü trend-
lerinden bir tanesi. Geçtiğimiz yıl kullanıcıların
beğenisine sunulan (ses asistanları, Amazon Alexa
vb.) birçok faklı cihaz gördük, önümüzdeki yılda bu
söyleşi
11. 11
durum devam edecek ve Yapay Zeka, makine öğren-
mesi konusunda yeni cihazlar ve teknolojilerle karşı-
laşacağız. Geçtiğimiz günlerde anons ettiğimiz Yapay
Zeka platformumuz donanım ve yazılım çözümleri-
mizin bir birleşimi. Bu yeni ve kabiliyet gücü yüksek
olan teknolojiyi üretimini yaptığımız akıllı telefon-
lar, tabletler, TV’ler, birbirine bağlantılı cihazlar için
kullanacağız.
Yapay Zeka teknolojisini bir cihaz üzerinde kullan-
mak istiyorsanız belli başlı süreçleri tamamlamanız
gerekiyor. Bunun yanı sıra yüksek kapasiteli işlem
hacmine de gereksiminiz var. Eğer bu gereklilikleri
bir cihaz içerisinde yapmayı düşünüyorsanız ses veya
yüzünüz gibi girilen verileri bir buluta yüklemeniz
gerekiyor.
MediaTek olarak yeni geliştirdiğimiz Yapay Zeka
platformumuzun adı NeuroPilot. Bu platform ile
amacımız Yapay Zeka çözümlerini akıllı telefonlar
veya evde kullandığımız cihazlar üzerinden gerçek-
leştirebilmek. Platformumuzu geçtiğimiz dönemde
duyurduk ve geliştirmeye devam ediyoruz. Bu tekno-
lojiyi kullanan cihazlarımız yakın gelecekte tüketici-
lerimizin beğenisine sunulacak.
Son dönemde sıkça konuştuğumuz konulardan
bir diğeri de 5G. Bu teknolojiyi kullanmaya başla-
dığımızda sizce mobil pazarda neler değişecek?
5G gelecek nesil mobil teknoloji olarak karşımıza
çıkacak. Günümüzde 5G konusunda birçok görüş
bulunmakta, fakat 5G ile ilgili günümüzde odakla-
nılan en önemli konulardan bir tanesi mobil geniş
bant. 5G’ye geçtiğimizde mobil geniş bantta daha
yüksek veri hızları ve daha fazla bant genişliğine
sahip olacağız. Daha fazla veri miktarına ağ üzerin-
de dolaşacak ve bu durum kullanıcılara daha verimli
işler olarak yansıyacak. Tabii ki hizmet sağlayıcılar
için de avantajlar bulunmakta. Daha farklı çözümler
ve servisler 5G ağı üzerinden sunulabilecek. 5G’nin
getireceği diğer faydalar baktığımızda; iletişimde
daha güvenilir bir ortam ve düşük gecikme süreleri
olacağını ön görüyoruz. Bu sayede yapılacak kritik
işlemler daha güvenilir ve daha hızlı olacak.
5G’yi kullanmaya başladığımızda göreceğimiz bir
diğer konu ise devasa makine iletişim potansiyeli
olacak. Bu durum IoT için gerekliliklerden bir tanesi.
Buradaki problem ise milyarlarca cihazın birbirine
bağlı olması. Fikir ayrılıkları olsa da 5G ağını kullan-
maya başlamamız ile birlikte bu problemlerin üste-
sinden gelineceğini tahmin ediyorum.
Son sorum 2018 yılıyla ilgili. MediaTek olarak
2018 stratejileriniz neler?
2018 yılının başlangıcında CES (Consumer Electroni-
cs Show) ile birlikte yeni ürünlerimizi gün yüzüne çı-
kardık. Birkaç hafta sonra Dünya Mobil Kongresinde
de mobil ürünlerimizi sergilemeye devam edeceğiz.
Hali hazırda üst seviye mobil cihaz kategorisi için
yeni ürün ve yeni platformlara odaklanmış durum-
dayız. Bu bizi çok heyecanlandırıyor. 2018 yılındaki
yolculuğumuzda mobil taraftaki ürün portföyümüzü
genişlettiğimizi göreceksiniz.
MediaTek hızlı büyüyen bir firma ve yeni alanlarda
yatırım yapmaya devam ediyoruz. Gelirimizin yüzde
25 ile 30 arasındaki bir kısmı mobil cihaz dışındaki
alanlardan gelmekte. Kullanıcılarımız 2018 yılında da
yeni alanlarda (IoT, otomotiv, ev cihazları, profesyo-
nel iş yönetimi vb.) MediaTek ürün ve platformlarını
görmeye devam edecek.
FinbarrMoynihan/MediaTekUluslararasıKurumsalSatışMüdürü
12. 12
Türkiye’ye kalıcı yatırımlar yaparak hızlı büyüme ve
mükemmel müşteri deneyimi hedefiyle tüm satış kanal-
larında entegrasyona giden Türk Telekom, ülke genelinde
bayilik hizmeti veren kendisine ait ofislerini yeniliyor. Hali
hazırda Türkiye çapında 250’yi aşkın ofisi bulunan Türk
Telekom, dijitalleşme ile birlikte değişen müşteri ihtiyaç
ve beklentilerini karşılamak üzere ofislerini Türk Telekom
Müşteri Merkezlerine (TTMM) dönüştürüyor. TTMM’ler-
de her türlü bilgi ve iletişim teknolojileri hizmetinin yanı
sıra müşteri şikâyetleri de alınacak. TTMM’lerde fatura
ödeme ve tarife değişikliği gibi hizmetlerin yanı sıra, cihaz
ve aksesuar hatta televizyondan drone’a kadar çok çeşitli
elektronik ürün satışı da söz konusu olacak. Türk Telekom
Satış ve Müşteri Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Ümit
Önal, son 15 aylık süreçte Türk Telekom’un tüm satış ka-
nallarında entegrasyon ve geliştirmeye gittiğini belirterek,
“Grup iştirakimiz İnnova ile birlikte geliştirdiğimiz ‘akıllı
mağazacılık’ konseptini TTMM’lerde uyguladık. TTMM’ler
ve Türk Telekom mağazaları sadece iletişim konusun-
daki ihtiyaçların giderildiği, cihaz alışverişinin yapıldığı
noktalar değil, müşterilerin keyifli vakit geçirecekleri birer
teknoloji deneyim merkezi olacaklar” dedi.
Türk Telekom’un Yenilenen
Ofisleri TTMM’ler Faaliyete Başladı
Plantronics’in amiral gemisi BackBeat PRO2, kablosuz kulaklık arayanlar için
birebir. 24 saatlik pil ömrüyle öne çıkan BackBeat PRO2, tasarımıyla da eski
kulaklıklarınızı rafa kaldıracak. Uçak seyahatleri başta olmak üzere sık sık se-
yahate çıkanlar için aktif gürültü engelleyici özelliğe sahip BackBeat PRO2, pil
ömrüyle de maksimum performans sunuyor. BackBeat PRO2, bluetooth özel-
likli cihazlara kolaylıkla bağlanabiliyor. Bluetooth 4.0 teknolojisi ile donatılmış
kulaklık ile 24 saat kesintisiz müzik dinleyebilir, pili bittiğinde ise 3,5 jak girişli
kablosuyla kaldığınız yerden kullanmaya devam edebilirsiniz. 100 metrelik
kapsama alanına sahip kulaklık aynı anda iki cihaza birden bağlanabiliyor. Te-
lefonunuza gelen çağrıları yanıtlayabildiğiniz kulaklık otomatik olarak dinledi-
ğiniz müziği veya izlediğiniz filmi durduruyor. Gürültü engelleyen mikrofonu
sayesinde BackBeat PRO2, çağrılarda karşı tarafa net bir ses akışı sağlıyor.
Tek Bir Kulaklıkla 24 Saat Kesintisiz Müzik Keyfi
Radore, sanallaştırma çözümleriyle kullanıcıların
hayatını kolaylaştırırken, bulut bilişimin avantajlarını
VMware altyapısıyla sunuyor. Bu kapsamda sanal-
laştırma teknolojileri ile esnek ve verimli kaynak
yönetimi, enerji tasarrufu, çok daha az fiziksel sunucu
kullanılarak çok daha fazla iş yükünün üstlenilebil-
mesi, kesintisizlikte artış ve çok daha etkili bir felaket
kurtarma yönetimi sağlanabiliyor. Sanallaştırma
teknolojileri sayesinde aynı fiziksel makine üzerinde
birden fazla sanal sunucu oluştururken, birçok yöne-
timsel avantajı da kullanıcılarına sunduklarını belir-
ten Radore Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Baş-
kanı Zeki Kubilay Akyol, “Tüketicilerin istediği anda
sistem kapasitesini artırması, ihtiyacı kadar kullana-
bilmesi ve veri merkezini bir hizmet olarak almasının
temelinde sanallaştırma yatıyor” dedi. Akyol, artan
taleple birlikte Radore bünyesindeki sanal sunucu sa-
yısının son bir yılda yüzde 60 arttığı bilgisini de verdi.
Türkiye’deki sayılı VMware bulut iş ortakları arasında
yer alan Radore, VMware vCloud Partner Program
servisine dâhil olan on binlerce servis sağlayıcının
pek çok farklı bulut hizmetini kullanıcılara ulaştıra-
biliyor. Radore VMware bulut iş ortaklığı kapsamın-
da müşterilerine kiralama modeliyle sanallaştırma
hizmetlerini sunabiliyor.
Sanal Sunucu Sayısı Bir Yılda
Yüzde 60 Arttı
13. 13
Kısa süre önce bilgisayarlardaki işlemcileri etki-
leyen Spectre ve Meltdown adlı güvenlik açıkları
ortaya çıktı. Global antivirüs yazılım kuruluşu
ESET, 4 Ocak 2018 tarihi itibarıyla tüm bireysel ve
kurumsal kullanıcıları için antivirus ve casus ya-
zılım önleme tarayıcı modülü 1533.3’i yayınladı.
Bu güncelleme, dijital sistemleri Microsoft Win-
dows için önemli güvenlik yamalarını yüklemek
adına uyumlu hale getiriyor. ESET ayrıca bugün
yani 5 Ocak tarihinde de 16685 nolu güncellemeyi
yayınlayarak, söz konusu açıklardan oluşabilecek
potansiyel tehditlere karşı kullanıcılarını koruma-
ya aldı. Intel, AMD ve ARM işlemcilerini etkilediği
belirtilen ve 3 Ocak 2018 tarihi itibarıyla dünya
gündeminde yerini alan Spectre ve Meltdown
açıkları, modern işlemcilerin performansını artır-
mak için tasarlanmış optimizasyon tekniklerinin
yan etkisi olarak öne çıktı. Google’ın araştırma
bölümü Project Zero’ya göre, bu açıklar, mobil
cihazlar ve bulut ağları da dahil olmak üzere
dünya bilgisayarlarının çoğundaki mikroişlemci-
leri etkiliyor ve bilgisayarın belleğinin içeriğine
erişmesine izin verebiliyor. Bu güvenlik açıklarını
gidermek için Microsoft, hemen bir acil durum
yaması yayınladı.ESET, Microsoft’un acil durum
yamalarıyla tam uyumluluk sağlayan ilk anitivi-
rüs üreticilerinden biri oldu. ESET, 4 Ocak 2018
tarihi itibarıyla tüm bireysel ve kurumsal kulla-
nıcıları için, antivirüs ve casus yazılım önleme
tarayıcı modülü 1533.3’i yayınladı. Bu yamaların
yüklenmesine izin vermek için en son ESET ürün
güncelleştirmelerinin takip edilmesi, gerekiyor-
sa, indirilmesi öneriliyor. ESET ayrıca 16685 nolu
güncellemeyi yayınlayarak, söz konusu açıklardan
oluşabilecek potansiyel tehditlere karşı kullanıcı-
larını korumaya aldı.
ESET, İşlemci Açıklarına Karşı
Güncelleme Yayınladı
İlk kişisel bilgisayar, Ethernet kartı, grafik arayüzü,
lazer yazıcı, programlama dilleri gibi hayatımızı de-
ğiştiren yüzlerce buluşun sahibi, dünyaca ünlü AR-GE
merkezi Xerox PARC, Türk şirketleri ile birlikte ortak
teknoloji geliştirme olanaklarını sorguluyor. Xerox
PARC Başkan Yardımcısı Dr. Ersin Uzun, Türk şirket-
leri ile PARC arasında işbirliği imkanları oluşturma
amacı ile Türkiye’ye geldi. Aralık ayının son haftasında
Türkiye’yi ziyaret eden Xerox PARC Başkan Yardımcısı
Dr.Ersin Uzun, Türkiye Cumhuriyeti Bilim Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’yü makamında ziya-
ret ederek Xerox PARC’ı tanıttı ve PARC’ın Türk kamu
ve özel sektör kuruluşlarına sağlayabileceği teknoloji
desteğini anlattı. Dr. Ersin Uzun, Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanı Bilim, Teknoloji, Sana-
yi ve Üniversite Politikaları Başdanışmanı Sayın Prof.
Dr. Davut Kavranoğlu’na, Türkiye Bilimsel ve Tek-
nolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Sayın
Prof.Dr. Arif Ergin’in de hazır bulunduğu toplantıda
Xerox PARC’ın çalışmaları hakkında bilgi verdi. Dr.
Ersin Uzun, ayrıca Karayolları Genel Müdürlüğü’nde,
ilgili üst düzey yöneticilere, “Akıllı Ulaşım Sistemleri”
ve karayolları ağının fiber optik sensörlerle uzaktan
bakım ve kontrolüne yönelik yeni bir PARC teknolojisi-
nin sunumunu yaptı. Türkiye’de yapmış olduğu görüş-
melerle ilgili bir değerlendirmede bulunan Dr. Ersin
Uzun, “PARC gibi şu an dünyada teknolojiye yön veren
bir merkezde geliştirilen yeni teknolojileri Türkiye’ye
transfer ederek, Türkiye için önemli bir değer yarat-
mayı arzu ediyoruz. Türkiye’nin teknoloji tüketen ve
birleştiren değil teknoloji üreten ve dünyaya teknoloji
ihraç eden bir ülke haline gelmesi için PARC, belirlene-
cek belli alan ve konularda Türkiye’ye AR-GE ve doğru-
dan teknoloji geliştirme desteği sunabilir” dedi.
PARC Türk Şirketleri İçin
Teknoloji Geliştirebilir
haberler
14. 14
Günümüzde kullanılan sanallaştırma teknolojileri kurumsal sistemler
üzerindeki verimi artırmak için kullanılıyor. Sanallaştırmanın yaratıcıların
biri olan VMware'in bu konudaki başarısı tartışılmaz bir gerçek.
Sanallaştırma konusunda aklımıza takılan soruları VMware - Teknoloji Baş
Sorumlusu Duncan Epping' sorduk.
Bulutlar Arasında Geçiş Yapma
Şansına Sahipsiniz
Son zamanlarda bulut teknolojisi çok popüler-
leşti ve herkes bulut hakkında konuşmaya baş-
ladı. Peki bulut ne kadar güvenli? Bulutu kulla-
nırken yedekleme yapmamız gerekir mi? Başka
bir deyişle bulutun bir yedeklemesi var mı?
Bu soru sık sık karşımıza çıkıyor ve dürüst olmak gerekirse
bunu en çok müşteriler soruyor. Birçok müşterimiz bulutla
ilişkili riskleri henüz detaylıca düşünmedi. Çünkü herkes
bulutun her an ulaşılabilir olduğunu düşünüyor fakat artık
birçok müşteri bulutun her zaman erişilebilir olamayaca-
ğını anlamaya başladı. Örneğin AWS ve Azure şimdiden
bazı büyük problemlerle yüzleşti. Bu yüzden artık bulut
sistemlerinde farklı ihtiyaçlar olduğu ortaya çıktı.
Müşterilerimizin her şeyden önce, iş istikrarı sağlayacak
bir plan ile birlikte bir felaket kurtarma planına ihtiyaçları
var. Bu da başka bir bulutta veya aynı bulutun farklı bir ya
da birden çok bölgesinde saklanabilecek bir yedeklemeyle
sağlanabilir. Örneğin AWS’de bir VMware bulutumuz var
ve AWS’in içinde birden çok bölgeye dağılmış durumda.
Genelde müşterilerimize de AWS içinde kaydettikleri veri-
leri farklı bölgelere yaymalarını tavsiye ediyoruz. Böylece
bulutun belli bir alanı darbe aldığında, etkilenmemiş başka
bir noktadan verilerinize erişebilirsiniz. Bununla birlikte
VMware olarak sunduğumuz hizmetlerden biri de, bulutlar
arasında verilerin kopyasını oluşturma imkânıdır. Böylece
eğer sanal makinelerinize veya iş gücünüze bir şey olursa,
bulutlar arasında geçiş yapma şansına erişebilirsiniz. Bu
şekilde verileriniz, ülke içerisindeki farklı şehirlerde bulu-
nan iki bina arasında geçiş yapabilir. Hatta bazı müşterile-
rim bunu ülkeler arasında yapıyor. Böylece pek çok coğrafi
konum arasında geçiş yaparak verilerini kurtarabiliyorlar.
Bana sorarsanız bu birçok kişinin unuttuğu ama aslında
çok önemli bir konu.
2018’de veri depolama trendleri ne olacak?
Depolama dünyasında çok fazla değişim oldu. Değişimle-
rin en büyüklerini geçtiğimiz birkaç yılda yeni donanım
türlerinin gelişmeye başlamasıyla yaşadık. Sıradan disk-
lerden geleneksel teknoloji olan SAT veya SATA’ya bağlı
harici belleklere geçtik. Şimdiyse insanların VME’ye geçiş
yaptıklarını görüyoruz.VME’de aslında bir harici bellek
ama PCIE Box’a farklı protokollerle bağlı. Böylece gecikme
süresinde gözle görülür değişimler oldu. İnsanlar aynı za-
manda NVME çözümüne çok benzeyen NVDM çözümünü
kullanmaya başladılar. Bu iki sistem arasındaki en büyük
fark ise NVDM sisteminin çok küçük bir slota ihtiyaç
duyması. Dolayısıyla CPU’nun hemen yanında yer alarak
hafıza slotunu kullanabiliyor. Bu da bu tür çözümler için
çok düşük gecikme süresi anlamına geliyor.
Dış dünyayla kıyaslamak gerekirse, biri İstanbul’daki bir
otobüsken diğeri şehirlerarası yolda maksimum hızda
giden bir Ferrari oluyor. Bir tarafta saatte 10-15 km varken
diğer tarafta 350 km’den bahsediyoruz. NVDM çözümü-
nün hızlıca tercih edileceğini ve teknolojiyi kullanarak
kendi kendini geliştiren uygulamaları daha çok göreceği-
mizi düşünüyorum. Bu tarz cihazlara blok aygıtlar diyo-
ruz ve bu aygıtlar yazılım yığınlarından güç alıyor. Bizim
yazılım yığınımız da dahil olmak üzere günümüzün bütün
yığınlarının bekleme süreleri cihazı 10 kat daha yavaşlat-
makta.VMware olarak baktığımızda bunun çok büyük bir
yük olduğunu ve bunun çözülmesi gerektiğini düşünüyo-
ruz. Bunun için sorumlusu olduğum vSAN gibi çözümlerin
yanı sıra yeni uygulamalar da daha verimli kullanılabilsin
diye yığınlarımızı tekrar oluşturuyoruz ve yükleri sınırlı-
yoruz. Böylece müşteriler de uygulama ve çözümleri daha
verimli kullanarak çözümlerden daha iyi performans elde
ediyor.
Veri depolama konusu insanın aklına analiti-
ği getiriyor çünkü veriden değer üretebilme-
miz için analitik uygulamalara ihtiyacımız var.
VMware olarak analitik sektörü için planınız
veya yatırımınız var mı?
VMware bünyesinde bazı çalışmalarımız var fakat veri
veya analitik alanında ürünümüz bulunmuyor. Altyapı
verisi olarak farklı analizler gerçekleştiriyoruz, bu nedenle
15. 15
NSX’in altında vROps, Log Insight gibi ürünlerimiz bulu-
nuyor.Ancak bu yine de analitiği verinin önüne geçirmi-
yor.
Şirketimizde çok büyük bir CTO alanımız bulunuyor ve
orada blockchain’i nasıl kullanırız, blokchain teknolojisi
üzerinden neler gerçekleştirebiliriz ve bunları nerede kul-
lanabiliriz gibi konularda araştırmalar gerçekleştiriyoruz.
Çünkü blokchain yeni oluşmuş ve büyüme aşamasında
olan bir sektör. Dolayısıyla herkes bu sektöre giriş yap-
maya çalışıyor ama nasıl kullanacağını ve ne yapacağını
bilmiyor. Son beş yıl içinde birçok firma AWS,VMware
Cloud veya VMware Cloud’ın yaptığı gibi, kendi alanla-
rında kullanabilecekleri bulutları yaratmaya çalıştı.Artık
bu firmalar veri toplamak için sensörleri bulunan birçok ci-
hazı kullanmaya başladı. Sensörlerin topladığı verilerin ise
bir yerde depolanıp bir şekilde yönetilmesi ve iş yükünün
paylaştırılması gerekiyor.VMware bünyesinde sınır bilişim
sistemlerini idare edebilecek birçok projemiz bulunuyor
bununla birlikte sınır bilişim cihazlarını nasıl yönetebile-
ceğimizi de araştırıyoruz.
Bugünün BT dünyasında baktığınızda birçok farklı sunucu
bulunmakta. Cebinizdeki telefon 20 yıl önce kullandığımız
bilgisayarlardan daha kuvvetli. Dolayısıyla henüz sabit-
leşmemiş bir sektöre hitap ediyoruz ve elimizdeki tekno-
lojiyle geleceğe hazırlanıyoruz. Elimizdeki bir varlığı nasıl
güvenlik için kullanabileceğimize ve vSAN gibi güvenilir
depolama sistemlerinin ortamların en uç noktalarında bile
nasıl çalışabileceğine bakıyoruz.
Kullanıcılar 2018’de VMware’dan ne tür yenilikler
beklemeli?
Bu hem çok güzel, hem de çok zorlayıcı bir soru çünkü
VMware genelde planlarından pek bahsetmez. Yalnız
bu durum depolama ve stok yönetimi birimimizde biraz
farklı. Biz halihazırda zaten yol haritamızı biraz açıkladık
ve konuşmacılık yaptığım birçok etkinlikte ilgi çekecek
planlarımızdan bahsettim. Dijitalleşme tarafında HTML5
bazlı bir istemci çıkaracağız. Bu istemcinin kullanımı çok
kolay ve sağladığı iş akışı çok basit olacak. Birçok işinizi bir
tık ile halledebileceksiniz. Çok büyük bir şey olmayabilir,
bazı firmalar bunu bir süredir yapıyor ama bence böyle bir
inovasyon bizim müşterilerimizi mutlu edecektir.
vSAN’a baktığımızda ise piyasaya çıkacak bir sürü ilgi
çekici ürünümüz var. İlk sırada yakın zamanda kullanıma
açılacak olan bellek kopyası (snapshotting) teknolojisi
bulunuyor. Bellek kopyası teknolojisi herhangi bir sanal
makinada ve herhangi bir zamanda belleğin 100 tane kop-
yasını oluşturmamızı sağlıyor. 2018’den sonra bu verilerin
nerede depolanacağına karar vermenize izin vereceğiz. Her
bir VM’de (yedeklemede) beş tane kopya oluşturduğunuzu
ve bunları yerel makinanızda bulundurduğunuzu düşü-
nün.Altı tane kopyayı da ikinci bir cihaza oradan da bulut
ortamına gidecek şekilde ayarladınız. Böylece üç katmanlı
bir çözüm oluşturmuş olursunuz. Eğer kendi alanınızda-
ki ortamda bir problem oluşursa ikinci veri merkezinde
dosyalarınız yedeklenmiş olur. Eğer herhangi bir sebepten
ötürü ikinci veri merkezinde de bir problem oluşursa aynı
şekilde AWS’de dosyanız yedeklenmiş olur.
Bunların yanı sıra, vCloud ve AWS gibi iki çözüm birleşti-
ğinde S3 Bucket gibi düşük maliyetli depolama çözümünde
bulunan dosyalarınızı da yedekleyebilirsiniz. Böylece ikinci
konum yerine Amazon bulutunu kullanabilirsiniz. Dosya
hizmetleri gibi üzerinde çalıştığımız veya iyileştirmek
istediğimiz farklı alanlar da mevcut. vSAN bir blok depo-
lama çözümü. Dolayısıyla içinde şu anda bir dosya çözü-
mü bulunmuyor fakat bir dosya dağıtım sistemi üzerinde
çalışıyoruz. Özetle vSAN’dan beklenebilecek yenilikler
bunlar. vSphere tarafında ise yolda olan birçok şey var.
Güncelleme yöneticisi yenileniyor. Güncelleme yöneticisi
ile yazılım güncellemelerini gerçekleştirmenize olanak
tanıyacağız. Böyle söyleyince kolay bir şeymiş gibi görünse
de daha önce yapılan bir şey değil. Geleneksel bir yığında
VMware, Microsoft gibi farklı araçlarla birlikte yönetim çö-
zümleri bulunuyor. Bir güncelleme gerektiğinde bu araç ve
çözümlerin hepsinin üstünden geçmeniz gerekiyor. Biz de
bütün bu aşamaları birleştirip kolaylaştırmaya çalışıyoruz.
Böylece müşterilerimiz güncelleme aşamalarını gerçek-
leştirirken sadece VMware araçlarını kullanacak. Şu anda
bunlar üzerinde çalışıyoruz.
söyleşi
DuncanEpping/VMware-TeknolojiBaşSorumlusu
16. 16
telekom
Yeni Fırsatlar IoT Pazarını
Daha Cazip Kılıyor
2018 yılında 11 milyar cihazın internete bağlı olması bekleniyor.
Bu devasa ağ içerisinde sunulan yeni teknoloji ve platformlar
sayesinde ortaya çıkacak yeni fırsatları siz de yakalayabilirsiniz.
Tek yapmanız gereken gelişmeleri yakından takip edip faydalı
çözümler üretmek.
17. 17
B
irbirinden bağımsız 11
milyarın üzerinde ciha-
zın bağlı olduğu bir ağ
düşünün. Bu cihazların
etkileşimleri, yeni fırsat-
lar yaratacağı gibi aynı zamanda da
cihazların ihtiyaçlarını karşılamak
için yeni çözümlerin ortaya çık-
masına ön ayak olacak. Hali hazıra
kullanılan IoT platformlarının etki-
leşiminde veya yeni ortaya çıkacak
IoT platformlarının yaratım aşama-
sında oraya çıkacak fırsatları değer-
lendirmek bizim elimizde. Güncel
teknolojileri takip edip ihtiyaca özel
çözümler geliştirirsek IoT devrimi
içerisinde yer almak beklediğinizden
kolay olabilir.
Yapay Zeka (AI) IoT’yi Daha
Akıllı ve Verimli Çalıştıracak
Herkes Yapay Zeka teknolojilerinin
yapabildiklerinden bahsediyor. Fa-
kat bir sürü insan bu teknolojinin ne
olduğunun farkında değil. 2018, IOT
sistemlerini çalıştıran beyin rolü
anlayışının yayılması için ön ayak
olacak yıllardan bir tanesi. Yapay
Zeka sayesinde derin öğrenme, do-
ğal dil işleme, resim tanıma ve elde-
ki bilgiler ışığında karar verme IoT
cihazlar üzerine ekleniyor. Gittikçe
daha fazla cihaz birbirine bağlana-
cak ve Yapay Zeka teknolojileriyle
birlikte bu cihazlar birbirlerine ko-
nuşma yeteneğine sahip olacak. Bu
sayede cihazların insanları daha iyi
anlaması sağlanarak daha verimli bir
yaşam elde edilecek. Yapay Zeka hali
hazırda kullandığımız IoT sistem-
leri üzerindeki boşluğu dolduracak.
Yeni nesil etkileşim sayesinde birçok
sektör şekil değiştirecek.
İşlem Gücüne İhtiyaç Var
Günümüzdeki IoT sistemlerinin ar-
kasında büyük Bulut yapıları yer alı-
18. 18
yor. Ön tarafta gün yüzüne çıkan
avantajlar iş arka tarafa gelince
yerini kompleks yapılara ve sü-
rekli artan işlem gücü ihtiyacına
yerini bırakıyor. Ağa bağlı cihaz
sayısı ve IoT çözümleri çoğal-
dıkça işlem gücüne olan talep de
artacak. Bu konuda farklı görüş-
ler olsa da önemli olan kurulu
sistemin çalışmasının devam
etmesi. Veri toplanan ön yüzdeki
cihazlar (kameralar, sensörler,
akıllı telefonlar) performans
açısından çok şey sunmasa da
burada yer alan işlem gücünü de
verimli kullanmak şart.
Değerli Verilerilerin Tespit
Edilmesi Gerekiyor
Bu sebepten cihazlar üzerinden
elde edilen her verinin sisteme
aktarılmasındansa değerli veriyi
cihaz üzerinde tespit edip ak-
tarmak daha verimli bir çözüm
olacaktır. Bu sayede arka tarafta
gerekli işlem gücü de verimli bir
şekilde kullanılabilecek.
Blockchain, IoT’nin Dermanı
Olabilir
Blockchain’i kısaca şifrelenmiş
işlem takibi sağlayan bir dağıtık
veri tabanı olarak tanımlaya-
biliriz. Adından da anlaşılacağı
gibi zincirleme bir modelle inşa
edilen, takip edilebilen ama
kırılamayan Blockchain teknolo-
jisi, bir merkeze bağlı olmaksızın
işlem yapmaya izin veriyor. Böy-
lece işlemler direkt olarak alıcı
ile satıcı arasında ve güvenli bir
şekilde gerçekleştirebiliyor.
Aracıları ortadan kaldırdığı için
mevcut sistemlere muhalif ol-
duğu doğru. Ancak günümüzde
bankaların da dahil olduğu farklı
oyuncular e-ticaret, dosya payla-
şımı ve haberleşme gibi işlemler
için Blockchain’i keşfetmeye ve
kullanmaya başladı bile. Ban-
kalar ve Blockchain’in geleceği
Blockchain’in interneti temelden
değiştirebileceğini, dijital bir
kimlik olarak kullanılabileceğini
düşünenler de bulunmakta.
Blockchain ve IoT pek çok açı-
dan birbirleri için yaratılmış
gibi gözüküyor. Blockchain, IoT
makineleri arasında gerçekleşen
milyonlarca işlemin ayrıntıları-
nı kaydetmek için çok uygun bir
yapı sunuyor.
Bu iki teknoloji arasında yakın-
sama fikrinin konuşulduğu çö-
zümler için çalışmalara başlan-
mış durumda. Bu iki teknolojinin
birlikte kullanıldığı çözümleri
yapın zaman içerisinde görmeye
başlayabiliriz. IBM geçtiğimiz yıl
yaptığı açıklama ile bu tarz bir
çözüm sunacağının sinyalini ver-
di. Bakalım önümüzdeki günler
neler gösterecek.
Üretim ve Endüstri Standartları
Değişecek
IoT’nin endüstriyel açıdan hızla
büyüyeceği konusunda herhan-
gi bir soru yok. Bu durum insan
anlayışının ve etkileşimlerinin
önünü açacak gibi gözüküyor.
Şu anda sunulan gerçek zamanlı
veriler ve gerçek zamanlı bilgiler
makineler üzerinde yoğunluğa
sebep oluyor ve insanlar üzerle-
rindeki aşırı yüklerden şikayet-
çiler.
Aşırı yük yeni gelecek teknolo-
jilerle birlikte ortadan kalkacak
gibi gözüküyor. Yapay Zeka mo-
torları bu konudaki soruna büyük
bir çare olarak kapıda bekliyor ve
2018 yılı Yapay Zeka kullanımı-
nın çok daha fazla olacağı bir IoT
kavramını gün yüzüne çıkartacak.
19. 19
IoT Pazarı Büyümeye Devam
Edecek
Şimdiye kadar IoT projelerinde
ufak iş değerlerinin yaratıldığını
gördük. 2018 yılında bu durum
devam edecek, gerçek büyüme-
nin ise 2019 ve 2020 yıllarında
yaşaması bekleniyor. 2018’de
gün yüzüne çıkacak IoT projele-
rinin ana hedefleri, taktiksel ve
içsel bir seviyede kalmaya devam
edecek gibi görünüyor. Dönüşüm
amaçlı değil de hızlı faydalar içe-
ren stratejik kullanım örneklerini
görmeye devam edeceğiz.
Araştırmalar 2019 Yılını İşaret
Ediyor
2017 yılında IoT teknolojileri ve
kullanımı üzerine yapılan araş-
tırmalar dikkat çekici sonuçları
ortaya koyuyor. Bu araştırmalar-
dan biri olan Aruba’nın yaptığı
araştırmaya göre; hemen hemen
bütün iş liderleri (97%) IoT’yi
anlıyorlar, ancak çoğu ise IoT’nin
tam tanımı ve kendiişleri için
ne anlama geldiği açısından
net değiller. Araştırma sonuç-
ları, IoT’nin mevcut durumunu
ve farklı endüstriler üzerindeki
etkisini değerlendirmek için 20
ülkedeki 3,100 BT ve iş açısından
karar verme seviyesindeki yöne-
ticilere sorular soruların cevap-
larından ortaya çıkmış durumda.
Araştırmaya katılan ülkeler ara-
sında Türkiye’de bulunmakta.
IoT Teknolojileri Verimlilik
İçin Kullanılıyor
Araştırmaya katılan iş liderle-
rinin sadece %16’sı IoT yatı-
rımlarından büyük bir kazanç
elde etmeyi planlamışlar, ancak
uygulamadan sonra yöneticilerin
%32’si kâr artışını gerçekleştir-
miş. Benzer şekilde, yöneticilerin
sadece %29’u IoT stratejileri-
nin iş verimliliği artışına neden
olmasını beklerken, fiili sonuçlar
%46’sının verimlilik kazancı sağ-
ladığını gösteriyor.
IoT’nin beklentileri aşan iş
kazançları ile iş dünyasının
2019’a kadar IoT’yi büyük oranda
benimsemeye başlaması sürp-
riz olmayacaktır. Fakat birçok
yönetici IoT’yi işlerine nasıl
uygulayacaklarından emin değil-
ler, IoT’yi uygulamakta başarılı
olanlar, bir rekabet avantajı elde
etme açısından iyi konumlanmış
oluyorlar.
Global Organizasyonlar IoT’yi
Nasıl Kullanıyorlar?
Farklı endüstrilerde IoT olgunluk
seviyesinin değiştiğini göster-
mektedir. Aşağıdaki beş endüstri,
IoT’nin benimsenmesinde lider
konumdadırlar. Bunlar, odaklı
ve kullanım senaryosu yaklaşımı
ile IoT’nin benimsenmesinden
somut ticari faydalar elde etmiş-
lerdir.
Kurumlar Verimlilik ve
Etkinlik İçin Akıllı Bir
İşyeri Yaratıyor
20. 20
Her on kurumdan yedisi (%72) iş-
yerine IoT cihazlarını kurmuşlar.
Kapalı mekâna dayanan servisler,
uzaktan gözlemlemeden sonra,
çalışanların verimliliğini artır-
mak açısından en umut veren
ikinci kullanım durumu olarak
gösteriliyor.
Yüzde 20’si en önemli kullanım
durumu olarak uzaktan aydın-
latma ve ısıtmanın çalıştırılma-
sını bildirmiş, ancak gelecekteki
IoT kurulumları sorulduğunda
bu sayı iki katına çıkarak %53
olmuş.
IoT Her Anlamda İlgi Çekici
Bugün gerçekleştirilen somut
sonuçlara bakıldığında, %78’i
işyerinde IoT kullanımının BT
ekibinin verimliliğini artırdığı-
nı söylerken, %75’i de kârlılığı
artırdığını belirtiyor.
IoT özellikli izleme ve bakım
sayesinde Endüstriyel sektör, gö-
rünürlük durumunu ve iş verim-
liliğini arttıyor: Sektörde her on
katılımcıdan altısından fazlasın-
da (%62) IoT önceden uygulan-
mış. Temel endüstriyel fonksi-
yonları izlemek ve korumak için
IoT’nin kullanılması, sektörde
en etkili kullanım durumu olarak
belirlenmiş.
IP Temelli Gözetleme
Kameralarının Kullanımı
Artacak
Bugün endüstriyel organizas-
yonlarda, fiziksel güvenlik için
IP temelli gözetleme kamerala-
rının kullanımı henüz başlangıç
aşamasında ve sadece %6’sında
kurulmuş durumda. Bununla
birlikte gelecekteki kurulumlar
sorulduğunda gözetim beş kat
artarak %32’ye çıkıyor.
Sektör genelinde, %83’ü iş ve-
rimliliğinin arttığını, %80’lik bir
kesim ise organizasyon çapında
görünürlük durumunun iyileş-
tiğini bildirmiş. Sağlık sektörü,
hastanın izlenmesini daha iyi-
leştirmek, maliyetleri düşürmek
ve yenilikçiliği teşvik etmek için
IoT’yi kullanıyor: IoT kurulu-
munda üçüncü en önemli geliş-
me, sağlık organizasyonlarının
global olarak %60’ının merkez-
lerinde IoT cihazlarını kullanı-
yor olmasıdır. Sektör genelinde,
yöneticilerin %42’si bir numaralı
IoT kullanımı olarak izleme ve
bakım işlemlerini görmekteler—
bu diğer tüm sektörlerden yüksek
bir oran.
Bu, modern sağlık endüstrisin-
de, IoT özellikli hasta izlemenin
önemini ortaya çıkarıyor. Onda
sekiz oranında inovasyonda bir
artış rapor edilirken, %73 kadarı
maliyetlerde düşüşü rapor etmiş.
Perakendeciler, kapalı alan lo-
kasyon teknolojisini kullanarak
müşterilerle etkileşime girmekte
ve satışları artırmaktalar: Pera-
kendecilerin sadece %49’u IoT
teknolojisini kullanmakta, ancak
bunların %81’i müşteri dene-
21. 21
yiminde iyileşme bildirmekte.
İyileşmiş bir müşteri deneyimi,
muhtemelen müşteri sadakati
ve sonunda da gelirler üzerinde
önemli bir etkiye sahip olacaktır.
IoT için izleme ve bakımın yanı
sıra, bir numaralı IoT kurulumu
olarak müşterilere kişiselleştiril-
miş teklifler ve ürün bilgileri su-
nan mağaza içi lokasyon servis-
leri gösteriliyor. Perakendecilerin
onda dördü gözetimi en önemli
ilk üç kullanım durumuna yerleş-
tirmişler.
Hükümetler Geç Kalmadan
Harekete Geçmeli
Hükümetler IoT’nin benimsen-
mesinde geride kalıyorlar, eski
teknoloji ile boğuşuyorlar, ancak
yine de maliyetleri düşürme ko-
nusunda fayda görüyorlar:
IoT’nin benimsenmesinde en ya-
vaş kesim olan yerel yönetimle-
rin sadece %42’si IoT cihazlarını
ve algılayıcılarını kurmuş. BT ka-
rar vericilerin üçte biri (%35), yö-
neticilerin IoT’yi anlamadıkları-
nı, bu oranın global ortalamanın
iki katı olduğunu iddia ediyor ve
bu sektörde IoT’nin geniş oranda
benimsenmesinin önündeki en
büyük engelin eğitim eksikliği
olduğunu öne sürüyorlar.
Devletin BT departmanlarının
yaklaşık yarısı (%49) eski tekno-
loji ile boğuşurken, kamu sektö-
ründe IoT’yi kullananların onda
yedisi ana kazançları olarak, ma-
liyet tasarrufunu ve organizas-
yonda görünürlükteki iyileşmeyi
gösteriyorlar.
Veri Bağlamı ve Güvenlik
Sorunu
Bu olumlu dönüşlerin yanı sıra
çalışma, BT liderlerinin fark et-
tiği bir takım engellerin, IoT’nin
daha fazla ticari etki yapmasını
engellediğini de ortaya çıkar-
dı. Özellikle, kurulum maliye-
ti (%36), bakım (%39) ve eski
teknolojinin entegrasyonu (%39)
önemli sorunlar olarak öne çıkı-
yorlar.
En göze çarpan nokta da, çoğu
IoT kurulumunda bulunan gü-
venlik hataları. Çalışma, orga-
nizasyonların %83‘ünün IoT’ye
ilişkin bir güvenlik ihlali yaşa-
dıklarını ortaya çıkardı. Katı-
lımcıların yarısından fazlası, dış
saldırıların, bir IoT stratejisinin
benimsenmesi ve uygulaması
için önemli bir engel oluşturdu-
ğuna dikkati çektiler. Bu, güçlü
bir ağ erişim kontrolü ve politika
yönetimi üzerine kurulmuş olan
bütüncül bir IoT güvenlik strate-
jisinin, sadece kurumları koru-
mayacağını, aynı zamanda BT bi-
rimleri için güvenlik yaklaşımını
da basitleştireceğini doğruluyor.
Verileri alma ve etkin bir şekilde
kullanma yeteneği, “Nesnelerin
Internetini belirleyen şey” olarak
tanımlanıyor, ancak bu, global
organizasyonlar için açıkça başka
bir zorluk olarak görünüyor.
IoT’yi benimseyen organizas-
yonların yaklaşık tamamı (%98)
verileri analiz edebileceklerini
iddia ederken, katılımcıların
tamamına yakını da (%96) bu
verilerden değer yaratmada
zorluklar olduğunu düşünüyor-
lar. Şirketlerin üçte birinden
fazlası (%35), kurumsal ağlardaki
verileri ayıklamamakta ve analiz
etmemekteler, bu nedenle iş ka-
rarlarını iyileştirebilecek bilgi-
lerden yoksun kalmaktalar.
22. 22
A
vrupa Birliği (AB)
ülkelerindeki vatan-
daşlarla ilgili veri top-
layan şirketlerin, 25
Mayıs tarihine kadar
müşteri verilerini koruma konusun-
da sıkı kurallara uymaları gereke-
cek. GDPR kısa adı ile adlandırılan
Genel Veri Koruma Yönetmeliği’nin,
müşteri verilerine ilişkin olarak tü-
ketici hakları için yeni bir standart
belirlenmesi bekleniyor. Ancak bu
yönetmeliğe uymak için şirketlerin
hali hazırda kullandıkları sistem ve
süreçleri tekrar gözden geçirerek
yeri şartlara uyum sağlaması şart.
Uyum süreci şirketlerin güvenlik
ekiplerinin bazı endişelerine ve
yeni beklentilerine neden olacak
gibi gözüküyor. Örneğin, GDPR kişi-
sel tanımlama bilgisini neyin oluş-
turduğuna geniş bir bakış açısı ile
bakmakta. Şirketler, bir kişinin IP
adresi veya çerez verileri gibi şeyler
için ad, adres veya kimlik numa-
rasında olduğu gibi aynı seviyede
koruma sağlamalı. Bu durum kul-
lanılan sistemlerin tekrar gözden
geçirilmesi gerekliliği sunuyor.
GDPR Yoruma Açık
GDPR yönetmeliği şirketlere yoru-
ma açık maddeler sunuyor. Örneğin
şirketlerin kişisel veriler için “ma-
kul” bir koruma düzeyi sağlamaları
gerektiğini söylüyor, ancak neyin
“makul” olduğunun tanımı yönet-
GDPR, işletmelerin AB üyesi ülkelerde gerçekleştirdikleri işlemler için AB
vatandaşlarının kişisel verilerini ve gizliliklerini korumalarını gerektiren
bir düzenleme. GDPR uyumsuzluğu şirketlere çok pahalıya mal olabilir.
GDPR hakkında bilinmesi gerekenleri bu yazımızda topladık.
Genel Veri Koruma Yönetmeliği
(GDPR) Gereklilikleri ve
Türkiye’deki Gerçekler
23. 23
melik içerisinde yapılmış değil.
Bu durum, veri ihlallerine ilişkin
cezaları değerlendirirken GDPR’ın
yönetim organına çok fazla alan
bırakıyor.
GDPR nedir?
Avrupa Parlamentosu, Nisan
2016’da GDPR yönetmeliğini kabul
etti. Bu yeni yönetmelik 1995 yılın-
dan bu yana süre gelen veri koruma
direktifinin yerini alıyor. AB üyesi
ülkelerde gerçekleşen işlemler için
işletmelerin kişisel verilerini ve
AB vatandaşlarının mahremiyetini
korumasını gerektiren hükümler bu
yönetmelik ile düzenlenecek. Ayrıca
kişisel verilerin AB dışına ihraç
edilmesini de yine bu yönetmelik
ile düzenlemekte.
Hükümler, 28 AB üyesi ülkenin
tamamında uygulanacak. Ayrıca AB
üyesi ülkeler ile çalışan firmalarda
çalıştıkları bölümler için bu yönet-
meliğe uymak zorundalar. Bununla
birlikte, veri koruma standartları
oldukça yüksek ve birçok şirket bu
yönetmeliğin süreçlerini karşılamak
için büyük bir yatırım yapmaları
gerekiyor.
Yayınlanan raporlara göre ABD şir-
ketlerinin yaklaşık üçte ikisi GDPR
ile birlikte alınması gereken yeni
tedbirler için Avrupa’daki strateji-
lerini yeniden gözden geçirmeleri
gerekiyor. Bu durum Avrupa dışın-
dan Avrupa içerisine çalışan fir-
malar için büyük bir dezavantajlar
yaratıyor.
GDPR Hangi Şirketleri Etkiliyor?
AB ülkeleri içinde AB vatandaş-
larının kişisel bilgileri depolayan
veya işleyen herhangi bir şirket, AB
içinde bir ticari varlığı olmasa bile
GDPR’a uymak zorunda. Uyulması
gereken şirketler için özel kriterler
şunlardır: AB üyesi ülkelerde varlık
gösteren şirketler, AB ülkesinde
bulunmayıp AB üyesi vatandaşların
kişisel verilerini işleyen şirketler,
250’den fazla çalışanı olan şirketler.
Bunun yanında 250’den az çalı-
şanın olduğu şirketler için yeterli
tanımlama yapılmış değil. Veri
konularının hak ve özgürlüklerini
etkilediği, aynı zamanda hassas ki-
şisel verilerin işlendiği durumlarda
şirketin büyüklüğünün hesaplan-
masına gerek duyulmuyor ve GDPR
yönetmeliğine uyum isteniyor.
Ayrıca GDPR uyum sürecinin son
günü 28 Mayıs 2018 ve bu tarihten
önce şirketler bu yönetmeliğe uyum
sağlamak zorunda.
Yönetmelik çerçevesinde şirket
içinde verilerle ilgili yeni rollere de
yer verilmesi gerekiyor. Buna göre
şirketler; veri denetleyicisi, veri
işlemcisi ve veri koruma sorumlusu
(DPO) başlıkları altındaki yeni rol-
lere karşılık vermeliler. Veri denet-
leyicisi kişisel verilerin nasıl işlen-
diğini ve hangi amaçla işlendiğini
tanımlıyor. Kontrolör ise dış yükle-
nicilerin uymasını sağlamaktan da
sorumlu pozisyonda yer alıyor.
Veri işlemcileri, kişisel veri kayıtla-
rını tutan ve işleyen dahili gruplar
veya bu faaliyetlerin tümünü veya
bir bölümünü gerçekleştiren her-
hangi bir dış kaynak firması olabi-
lir. GDPR, işlemcileri ihlaller veya
uyumsuzluklardan sorumlu tutuyor.
Buna göre, şirketiniz ve bulut sağ-
layıcısı gibi işlem ortağınız, arıza
tamamen işlem ortağında olsanız
bile cezalardan sorumlu tutuluyor.
GDPR Hazırlığı Ne Kadara Mal
Olacak?
PwC tarafından yapılan ankete
göre: ABD merkezli Avrupa’da iş
yapan şirketlerin yüzde 68’i GDPR
gereksinimlerini karşılamak için 1
milyon dolardan 10 milyon dolara
kadar yatırım yapmayı planlıyor.
Bunun dışında kalan şirketlerin
yüzde 9’u ise 10 milyon dolardan
fazla yatırım yapmayı ön görüyor.
Şirketim GDPR’a Uygun Değilse
Ne Olacak?
Ovum tarafından yapılan bir ankete
göre: Şirketlerin yüzde 52’si uyum-
suzluk nedeniyle para cezasına
çarpacaklarını düşünüyor. Yine
yönetim danışmanlığı şirketi Oliver
Wyman, AB’nin ilk yılda 6 milyar
dolara kadar para cezası tahakkuk
edeceğini öngörüyor. Şirketiniz
Avrupa firmalarıyla iş yapıyor ve 25
Mayıs tarihine kadar GDPR uyum-
luluğu sunmayacaksa bu konuda
24. 24
yalnız değilsiniz. Yine yapılan
anketlere göre Avrupa üzerinde
faaliyet gösteren yapancı firma-
ların yüzde 50’si GDPR uyumu
konusunda sorun yaşayacak gibi
gözüküyor. Aralık ayında yayınla-
nan Solix Technologies tarafından
yapılan ankete göre, şirketlerin
yüzde 22’si hâlâ GDPR’a uymak
zorunda olduklarının farkında
değil.
Bu, bir sürü organizasyonu para
cezalarına karşı savunmasız kala-
cak gibi gözüküyor. Bu konudaki
yaptırımların affedilmeyeceği veya
indirim uygulanmayacağı yine
gelen bilgiler arasında yer alıyor.
Eğer uyumluluk konusunda hazır
değilseniz önümüzde çok az da
olsa zaman var. Şimdiden çalışma-
lara başlamanızı tavsiye ediyoruz.
GDPR Ne Tür Gizlilik Verilerini
Koruyor?
Ad, adres ve kimlik numaraları
gibi temel kimlik bilgileri, Konum,
IP adresi, çerez verileri ve RFID
etiketleri gibi Web verileri, Sağlık
ve genetik veriler, Biyometrik ve-
riler, Irk veya etnik bilgiler, Siyasi
görüşler, Cinsel yönelim.
Türkiye’de Durum Nedir?
GDPR öncesi 1998 yılında yürürlüğe
giren 95/46/AT sayılı “Kişisel Veri-
lerin İşlenmesi ve Serbest Dolaşımı
Bakımından Bireylerin Korunması-
na İlişkin Direktif”, kişisel verilerin
korunması alanında Avrupa coğ-
rafyası ile sınırlı kalmayan ve tüm
dünyada kabul gören bir çerçeve
sunmuş, doğrudan hukuki bağla-
yıcılığı olmaması nedeni ile birlik
üyesi her ülke tarafından kendi
yerel mevzuatlarını yaratmalarında
referans olarak kullanılmıştı. Çeşit-
liliği ve kapasitesi artan veri trafiği,
toplanan verilerin işlenmesindeki
yeni yaklaşımlar ile teknolojide-
ki gelişmeler sonucu benimsenen
ilkelerin günümüze uyarlanması-
na yönelik kapsamlı bir reforma
gidilmesi ihtiyacı sonucunda GDPR
ortaya çıkmış oldu.
7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe
giren 6698 sayılı “Kişisel Verilerin
Korunması Kanunu”, GDPR metni-
nin Avrupa Parlamentosu’nda kabu-
lünden kısa bir süre önce yürürlüğe
girmiş, yani 95/46/AT sayılı direktif
referans alınarak hazırlanmıştır.
Bu nedenle KVKK, GDPR açısından
kısmi bir uyumluluğa sahip olup;
30 Aralık 2017 de yayımlanan Veri
Sorumluları Sicili Hakkında Yönet-
melik’te henüz yansıması olmasa
da önümüzdeki dönem kanun ve
yönetmeliklerde bazı değişikliklerle
karşılaşmamız kaçınılmaz gözük-
mekte.
AB’de kişisel veri sahiplerine mal
veya hizmet sunan ya da ilgili veri
sahiplerinin davranışlarını gözlem-
leyen kurumların GDPR karşısında
sorumlu olduğu kabul edilir. GDPR
metninde kullanılan “davranışla-
rın izlenmesi” terimiyle, bireylerin
tüketim tercih ve alışkanlıklarının
tespitine yönelik teknik yöntemler-
le Internet üzerindeki faaliyetleri-
nin gözetlenmesi ifade edilip; AB
dışında faaliyet göstermesine karşın
AB tüketicisini hedefleyen şirketle-
rin GDPR’a tabi olacakları anlaşıl-
maktadır.
KVKK ve GDPR’daki Temel
Kavramlar
Veri Kayıt Sistemi: Kişisel verilerin
belirli kriterlere göre yapılandırıla-
rak işlendiği kayıt sistemi GDPR’da
yer alan “dosyalama sistemi” ile
örtüşmekte olup; veri kayıt sistem-
leri elektronik ve fiziksel ortamlarda
oluşturulabilmektedir.
Veri sorumlusu: Kişisel verilerin iş-
lenme amaç ve yöntemlerini belirle-
yip, veri kayıt sisteminin kurulması
ve yönetilmesinden sorumlu olan
gerçek veya tüzel kişiler olarak ifade
edilip, GDPR’da veri kontrolörüne
karşılık gelmektedir.
Veri işleyen: Veri sorumlusundan
aldığı yetki ile kişisel verileri işleyen
gerçek veya tüzel kişiler olup tanım
GDPR’a uygundur. GDPR, kişisel
veri ihlallerine ilişkin durumlarda
hem veri kontrolörü hem de veri
işleyicisini sorumlu tutmaktadır.
KVKK’da veri sorumlusu ve veri
işleyen açısından farklı sorumluluk
düzeyleri belirlenmiş, idari cezaların
uygulaması bakımından da yalnızca
25. 25
veri sorumlularına yaptırım uygula-
nacağı belirtilmiş, veri sorumluları
sicil kaydında da sadece veri sorum-
lularına ait bilgilerin yeterli olacağı
belirtilmiştir.
Açık Rıza: KVKK’da kişisel verilerin
toplanması, işlenmesi ve saklan-
ması bakımından kişinin rızasının
alınması gerekli olup; bu verilerin
işlenmesine özgür irade ile, yeterli
bilgi sahibi olarak, tereddüde yer
bırakmayacak açıklıkta ve sadece o
işlemle sınırlı olarak verilmiş olması
aranmaktadır. GDPR’a göre rıza;
veri sahibinin beyanı, durumu veya
onay ifade eden bir davranışı yoluyla
kişisel verilerinin işlenmesini özgür
iradesiyle, belirli bir konuda, aydın-
latılmış ve rızanın açıkça, kesin bir
biçimde verilmiş bulunması ifadesi
kullanılmaktadır.
Anonim Hale Getirme: KVKK’da
kişisel verilerin, başka verilerle
eşleştirilse dahi kimliği belirli veya
belirlenebilir bir gerçek kişiyle iliş-
kilendirilemeyecek hâle getirilmesi
“anonimleştirme” kavramıyla açık-
lanmış olup; GDPR’da ise “pseudon-
ymisation/bulanıklaştırma” tanımı
kullanılmakta, şifreleme ve bula-
nıklaştırmayı da içerebilecek uygun
önlemlerin varlığını aranmaktadır.
Bulanıklaştırma ile kişisel verilerin
ek bilgi kullanılmaksızın belirli bir
veriyle ilişkilendirilemeyecek biçim-
de işlenmesi anlatılmaktadır.
KVKK’da düzenlemelerin uygu-
lanması bakımından kamu ve özel
sektör ayrımı yapılmamış olup her
iki sektör bakımından da bağlayıcı-
dır. Veri sorumlularının, kamu/özel
sektör ayırımı yapılmaksızın kişisel
verilerin güvenliğine ilişkin yüküm-
lülükleri belirlenmiştir. GDPR ile
getirilen düzenlemeler kapsamında
verileri işleyen herhangi bir şirket,
bulut hizmet sağlayıcı ya da birey de
verinin hukuka uygun işlenmesin-
den sorumlu kabul edilmektedir. Bu
çerçevede, GDPR kapsamında veri iş-
leme sayılan ve kişisel veriye ilişkin
gerçekleştirilen her türlü faaliyetin
tüm failleri söz konusu işlemeden
kaynaklı bütün uygunsuzluklardan
sorumludur. Dolayısı ile AB sınırları
dışında bulunup ta AB üyesi ülke
vatandaşlarına hizmet veren servis
sağlayıcıları açısından da getirilen
para cezaları bağlayıcıdır.
KVKK’da yer almayan bir diğer mad-
de ise Unutulma Hakkı. GDPR bazı
istisnalar dışında veri sahibine, ken-
disine ait kişisel verilerinin mümkün
olan en kısa sürede silinmesini veri
kontrolöründen talep etme hakkı
vermiş olup; veri kontrolörü söz
konusu kişisel verileri gecikmeksizin
silmekle yükümlüdür.
KVKK’da karşılığı bulunmayıp veri
sahibine tanınan bir diğer yetki
ise, kişisel verisini tutmaya yetkili
veri kontrolöründen bir başkasına
taşıyabilmesidir. Hassas verilerin
işlenmesi bakımından “zorunlu veri
koruma görevlisi”nin belirlenme-
si ve riskli veri işleme faaliyetleri
açısından “zorunlu veri koruma
etki değerlendirmesi”nin yapılması
öngörülmektedir. GDPR, veri işleyen
tarafların artırılmış sorumluluğu,
unutulma hakkının tanımlanması,
idari para cezalarına ilişkin yaptı-
rımların artırılması, veri taşınabi-
lirliği ve etki değerlendirmesi ile
başlangıçtan ve tasarımdan itibaren
güvenlik yaklaşımlarına karşılık
gelen maddeler KVKK’da bulunma-
maktadır.
GDPR’a Uyumluluk İçin Ne
Yapmalıyız?
Öncelikle KVKK ve GDPR’ın ne
olduğu ve işimizi nasıl etkilediğini
anlamalıyız. Mevcut durumumuz-
da KVKK-GDPR’a uyum seviyemizi
belirleyerek “şu an ne durumda-
yız?” sorusunun yanıtını vermeli-
yiz. Ardından “fark analizi” çıka-
rarak üzerinde çalışılması gereken
alanların belirlenmesi, uyumluluğu
sağlamak için hareket planının
hazırlanması ve bu planın işleme
sokulması adımlarını izlemeliyiz.
Planın uygulanması sırasında Bilgi
Güvenliği Yönetim Sistemimizin
(ISMS) ISO 27001 gibi uluslararası
kabul görmüş bir standarda karşı
etkinliğinin gözden geçirilmesini
sağlamalıyız. Bir bulut hizmet sağ-
layıcısı isek ISO 27018 uyumluluğu-
muzu da 27001 yanında incelemeyi
unutmayalım. KVKK, GDPR ve bilgi
güvenliği politikalarımızı yazılı
hale getirmeliyiz. Bir veri ihlali
durumunda nasıl tepki vereceğimizi
belirlemeliyiz. Çalışanların KVKK ve
GDPR farkındalık eğitimi almasını
sağlamalıyız.
26.
27. 27
Dünyanın en büyük teknoloji fuarlarından biri olan CES, 51. yılını
kutluyor. Düzenlenmeye başladığı zamandan bu yana o yılın teknoloji
trendlerinin gözler önüne serildiği CES, bu yıl 3900’den fazla katılımcıya
ev sahipliği yaptı.
BT Günlüğü ekibi olarak yerinde takip ettiğimiz fuar
ziyaretçiler tarfından da fazlasıyla ilgi gördü. Gü-
nümüzde teknoloji dendiğinde dünyanın en büyük
isimleri olan Apple, Facebook ve Amazon gibi şirket-
ler fuarda pek fazla öne çıkmasa da 2018’de nelerle
karşılaşacağımızı yine CES fuarında gördük.
CES fuarında dikkat çeken ve 2018’i şekillendirecek
teknoloji trendlerini sizler için sıraladık.
Sesli Asistanlar Her Yerde
Sesli asistanlar geçtiğimiz yıl da CES’te büyük ses
getirmişti. Ancak bu yıl bu cihazların akıllı birer ho-
parlörün de ötesine geçtiğini görüyoruz. Arabalardan
mikrodalga fırınlara kadar her şey birer asistana dö-
nüşüyor. Amazon, Microsoft ve Google gibi bu alanda
öncü firmaların kendi ürünlerinden çok diğer şirket-
lerle ortaklaşa geliştirdiği ürünler öne çıkıyor.
Dev şirketlerin bu teknolojilerin lisanslarını verme-
siyle yakında duş başlıklarımız bile Amazon Alexa
destekli olabilir.
Şehirler Geleceğe Hazırlanıyor
BM’nin tahminlerine göre 2030’da dünya nüfusunun
%60’ı şehirlerde yaşayacak. CES’te ilk defa bir alan
tamamen akıllı şehir teknolojilerine ayrılmış du-
rumda. ABD’nin taşımacılık alanına özellikle kendi
kendine gidebilen arabalarla odaklandığı görülüyor.
Avrupa ülkeleri ise enerji tasarrufuna yönelik çalış-
malarıyla dikkat çekiyor.
Spor Teknolojileri Daha da Profesyonel Hale Geldi
Spor teknolojileri geçmişte CES’te öne çıkan bir çok
teknolojiyi bir potada eritmeyi başararak CES 2018’in
dikkat çeken konularından biri oldu. Giyilebilir tek-
nolojiler, artırılmış gerçeklik, fiziksel aktiviteyi ölçen
sensörler ve uygulamalar gibi teknolojilerin tümü
atletlerin performansını artırıp sakatlanmaları önle-
yecek özelliklere sahip.
CES 2018, bu yıl profesyonel sporculara ve spor yap-
mayı seven herkese yönelik teknolojilerin bu yıl zirve
yapacağının habercisi oldu.
Robotlar Artık Daha Faydalı
CES tarihi robotlarla dolu olsa da 2018 CES’te robot-
ların zirve yaptığı yıl oldu. Genellikle şirketlerin tek-
nolojilerinin ne kadar gelişmiş olduğunu göstermek
için ürettiği prototipler sergilense de bu yıl robotlar
gerçekten hayatımıza girmeye bir adım daha yaklaştı.
Özellikle yapay zeka alanında elde edilen gelişme-
lerin günlük işlerimize yardımcı olacak robotlara
büyük katkı yaptığı kesin. Akıllı asistanların günü-
müzde geldiği nokta malum. Bu teknoloji 2018 içinde
basit işleri yapabilen bir robota entegre edilip seri bir
şekilde satışa sunulabilir.
Daha Çok Araba, Daha Az Sürücü
CES bir otomobil fuarı olmasa da günümüzde tekno-
loji ile otomobilleri birbirinden ayrı değerlendirmek
pek mümkün değil. Bu nedenle bu yıl CES’te birçok
büyük otomobil markasının gösterileri düzenlendi.
Gözler artık otomobilin tasarımına değil kullanılan
teknolojiye ve aracın sürücüsüz nasıl gidebildiğine
odaklanıyor. Sürücüsüz otomobillerin yanı sıra 5G
ağlarından faydalanan otomobiller de öne çıkan tek-
nolojiler arasında yer aldı.
CES 2018’de Dikkat Çeken
5 Teknoloji Trendi
27
28. 28
Cisco CES 2018’de birçok yenilik duyurdu. Bunlardan ilki Cisco Converged
Broadband Router (cBR-8) platformunu kullanan kablo operatörü müşterileri
için esnek DOCSIS lisans planı.
Infinite Broadband Unlocked (IBU), DOCSIS kablo opera-
törlerinin eve fiber taşıyan sistemlerle rekabet etmesini
sağlıyor. Bu yeni program sayesinde Cisco, Remote PHY
teknolojisine sahip kablo mimarileriyle dağıtılan yüksek
gigabitli servis tekliflerini daha ekonomik hale getiriyor.
Yeni Cisco IBU lisans programı ile kablo operatörleri
lisans alımı ve yönetiminin sadeleşmesiyle birlikte kendi
işlerinin sonuçlarına daha fazla odaklanabilecek. Kablo
operatörlerinin her bir hizmet grubu için yeni bant ge-
nişliği lisansları almasının gerektiği diğer lisans model-
lerinin aksine IBU, bant genişliği tüketimine göre tek bir
lisans veriyor.
Bu sayede kablo operatörleri CCAP platformlarının kapa-
sitesini önceden tahmin edebiliyor. Bu lisansları ağdaki
abone sayısına göre belirleniyor. Böylece lisans yatırımı
da büyük ölçüde gelirlere orantılı oluyor. IBU sayesinde
ne kadar lisans yatırımı yapılması gerektiğini öngörmek
ve bu yatırımları yönetmek çok daha kolay hale geliyor.
Bulut Video Teknoloji Konusunda Çığır Açan Yenilik
Cisco; bulut, IP ve mobil video için cihazlardan bağımsız
olarak çalışan Inifinite Video Platform ( Bulut Video Tek-
noloji ) ile pazara liderlik yapıyor. Servis sağlayıcılar gü-
nümüzde ağ altyapılarını ve uygulamalarını hibrit bulut
yaklaşımıyla sanallaştırıyor. Kendi özel bulutlarının yanı
sıra genel bulut servislerini de kullanarak yeni ürünleri
ve hizmetleri daha hızlı piyasaya sürüp, çalışmalarını sa-
deleştirebiliyorlar. Cisco Infinite Video Platform ile servis
sağlayıcılar, sınıfının en iyi, yüksek güvenlikli video dene-
yimini tüm cihazlara tek bir platform üzerinden sunmak
için sanal bir bulut grubunu özel olarak kullanabilecekler.
DVR Hizmetlerine Odaklanıyor
OTT video yayının popülerliği arttıkça servis sağlayıcılar
da bulut DVR gibi hizmetlere daha çok odaklanıyorlar.
Kullanıcılar bu hizmetler sayesinde video kayıtlarını
bulut üzerinden istedikleri cihaza tek dokunuşla aktarıp
izleme imkanına kavuşuyor. Dünya çapında 20’den fazla
servis sağlayıcı Cisco ile birlikte cloud DVR servisi sun-
mak için testler yapıyor. Cisco Infinite Video Platform ve
cloud DVR servisleri şu an için tüm dünyada 20 milyon-
dan fazla aboneye hizmet veriyor.
Cisco ve Hyundai Akıllı Otomobil Geliştirecek
Cisco ve Hyundai akıllı otomobil için iş birliğine gidiyor.
İki şirket birlikte çalışarak yeni nesil bir araç içi ağ ve
katmanlı güvenlik sistemi geliştirecek. Geliştirilen tek-
nolojinin Hyundai’nin 2019 model üst düzey araçlarında
kullanılması bekleniyor. Yeni akıllı otomobil platformu,
hem güvenli hem de yapılandırılabilir bir yazılım tabanlı
araç mimarisi kullanacak. Bu mimari yeni yazılımlar ile
eski donanımları da uçtan uca ağ bağlantısı için birlikte
kullanabilecek. Böylece 1 Gbps ethernet gibi yüksek hızlı
servisler ve sensör entegrasyonu sağlanabilecek. Her iki
dev şirket de yeni platformun araç içi bant genişliğini
büyük ölçüde artıracağını dile getiriyor.
Bu becerilerinin yanı sıra yeni platform kablosuz olarak
güncellenebilecek. Cisco ve Hyundai akıllı otomobil tek-
nolojisi böylece yeni özellikler eklendiğinde bunları hızla
adapte edebilecek. Güvenliğin artırılması ve maliyetlerin
düşmesi de bu yolla sağlanacak.
Cisco CES 2018 Kapsamında
Yeni Ürünlerini Duyurdu
28
29. 2929
Kingston Technology Company Inc'in oyunculara yönelik bölümü
HyperX,ödüllü ürün serisini ilk kablosuz kulaklığı HyperX Cloud Flight ve
aralarında HyperX Alloy EliteRGB mekanik klavye ile yeni HyperX Pulsefire
Surge RGB oyuncu mouse’unun yer aldığı yeni RGB oyuncu araçlarıyla
genişletiyor.
Oyunculara özgürlük ve kolaylık sunan kablosuz HyperX
Cloud Flight kulaklık, 30 saat1 ile piyasadaki en uzun pil
ömrünü sunuyor. Ürün HyperX kulaklıkların alışılmış ses
kalitesi ve rahatlığına da sahip.Yeni Alloy Elite RGB me-
kanik klavye ve Pulsefire Surge RGB mouse, ek özelleş-
tirme ve kişiselleştirme özellikleriyle birlikte profesyonel
düzeyde performans sağlayarak oyunculara etkileyici
bir oyun deneyimi sunuyor.HyperX Cloud Flight kablo-
suz kulaklık, 30 saat ile piyasadaki en uzun pil ömrünü
sunuyor. 90o dönebilen kapalı kulak kapaklarına sahip
olan Cloud Flight, 2,4 GHz yayın yapan 50 mm sürücüler-
le etkileyici oyun sesleri sunuyor. TeamSpeak ve Discord
sertifikalı olan kulaklıkta çıkarılabilir bir gürültü önleyici
mikrofon yer alıyor. PC, PS4™ ve PS4™ Pro ile kullanıl-
maya hazır olan kulaklık, LED efektlerini ayarlamaya,
mikrofonun sesini kısmaya, kulaklığı açıp kapatmaya ve
sesi açmaya yarayan dahili kontrollerle birlikte geliyor.
Kulaklık ayrıca üç kutuplu analog ses bağlantısına da
destek veriyor.
HyperX Alloy Elite RGB Mekanik Klavye
HyperX’in tamamen RGB’li ilk mekanik klavyesi olan
HyperX Alloy Elite RGB klavye, NGenuity yazılımı ile kap-
samlı renk ayarı yapma imkanı sunuyor. Alloy Elite RGB
klavye ile doğrudan ürünün dahili hafızasına kaydedile-
bilen üç özel aydınlatma profili oluşturulabiliyor. Böylece
aydınlatma profillerini farklı cihazlarda da kullanabi-
liyorsunuz. Sağlam çelik bir çerçeveye sahip olan Alloy
Elite RGB’de, en üstün oyun deneyimini sunmak için özel
medya tuşları, geçişli USB 2.0 girişi ve aydınlatma kont-
rollerine hızlı erişim yer alıyor. Ürün kırmızı, kahverengi
veya mavi CHERRY® MX tuş anahtarı seçenekleriyle
geliyor. Alloy Elite RGB klavyede ayrıca ayrılabilir rahat
bir bilek koyma yeri ve bütünlük sağlayan dokuya sahip
titanyum renkli tuşlar bulunuyor.
HyperX Pulsefire Surge RGB Mouse
360° dinamik RGB aydınlatma efektlerine sahip olan
HyperX Pulsefire Surge RGB mouse, hız ve hassaslık için
16.000 DPI’a kadar ayar yapma imkanı sunan Pixart 3389
sensörüyle tasarlandı. Oyuncular değiştirdikleri DPI ayar-
larını LED göstergede görebiliyor. Bunlara ek olarak mou-
se’da 50 milyon tıklamaya dayanabilen Omron anahtar-
ları bulunuyor. Pulsefire Surge hızlanma olmayan, doğru,
akıcı ve duyarlı bir mouse kullanımı için geliştirildi.
HyperX NGenuity yazılımı sayesinde oyuncular altı adet
programlanabilir tuşa kendi makro işlevlerini atayabiliyor
ve bunları makro arşivine kaydedebiliyor.
Ayrıca HyperX, IR (kızılötesi) teknolojisiyle senkronize
edilen RGB aydınlatmaya sahip dünyanın ilk bellek mo-
dülü Hyper Predator DDR4 RGB’yi CES fuarı kapsamında
duyurdu. HyperX her bir bellek modülüne IR iletişim
kanalları ekleyerek birden fazla modülün LED aydınlat-
masını senkronize etmesini ve böylece olağanüstü renk
ve desenler oluşturmasını sağladı. Doğrudan anakarttan
güç alan, patent başvurusu yapılmış bu teknoloji, oyun
ve hız aşırtma PC’leri ve kendi sistemlerini kuranlar için
RGB belleklerle gelişmiş bir görsel deneyim sunuyor.
HyperX Cloud Flight 30 Saat
Pil Ömrüyle Görenleri Hayrete
Düşürdü
30. 2630
LG Electronics CES 2018’de tanıttığı yeni yapay zeka platformu ile şirketin
“Deep Learning” teknolojisini bir adım öteye taşıyacak. Yeni platform, son
teknolojiler ile donattığı cihazların üretim süreçlerini de hızlandıracak.
LG, geçtiğimiz yıl Kore’de hayata geçirdiği Yapay Zeka
Laboratuvarı ile beraber geliştirilen DeepThinQ 1.0
teknolojisi ile yapay zeka araştırmalarını hızlandırma-
yı amaçlıyor. Platform ile beraber yapay zeka teknolo-
jilerinin çok daha geniş bir ürün gamına entegrasyonu
sağlanabiliyor. Bunun yanı sıra platform, LG ürün
geliştiricilerinin ilerleyen dönemde geliştirecekleri
cihazlarda “Deep Learning” teknolojisini kullanabil-
melerine imkan tanıyor.
ThinQ’nun açık strateji mantığına uygun olarak
DeepThinQ ile geliştirilen mobil cihazlardan beyaz
eşyalara kadar uzanan LG ürünleri, son teknoloji ile
geliştirilen yapay zeka platformuna bir dizi teknoloji
ve çözüm entegre ederek daha kapsamlı bir kullanıcı
deneyimi sunacak.
Zengin Özelliklerle Geliştirilen YapayZeka Deneyimi
DeepThinQ 1.0, yıllar boyu takip ettiği kullanıcı alış-
kanlıkları ile ses, video, sensör tanımlama gibi özellik-
leriyle yapay zeka işlevlerini geliştiriyor. DeepThinQ,
tam manasıyla açıklık ve çeşitlilik göz önüne alınarak
geliştirilirken, bu sayede Android, Linux ve webOS
gibi farklı işletim sistemlerini de destekliyor.
LG ThinQ ile “yaşa ve öğren” kavramı da yepyeni bir
anlam kazanıyor. DeepThinQ platformu ile geliştirilen
cihazlar, bulut servislerini kullanarak zaman içerisin-
de kendilerini geliştirebiliyorlar. DeepThinQ tekno-
lojisinin merkezinde yer alan “öğrenme” yeteneği,
LG’nin yapay zeka ürünlerinin çevresel öğeleri ve kul-
lanıcı davranışlarını algılayabilmesine olanak sağlıyor.
Örneğin ThinQ klima, kullanıcılarının alışkanlıklarını
zaman içerisinde öğrenerek, evin ısısını kullanıcının
genellikle tercih ettiği seviyeye getirebiliyor. “Kabin
görüntüleme teknolojisi” ise şoförün yüz ifadesini
ve hareketlerini öğrenebilirken, sürücünün uykusuz
kalmaya başladığı anı tespit edebiliyor. ThinQ, araç
sahibi hakkında elde ettiği bilgileri kullanarak, müzi-
ği, ışıklandırmayı ve klimayı otomatik olarak ayarla-
yabiliyor.
DeepThinQ, ticari ve tüketici sektörlerini hedefleyen
ürünlerin tasarım süreçlerini de değiştiriyor. Kore
Incheon Uluslararası Havalimanı’nda hizmet veren
“Airport Guide Robot”, sofistike ortam gürültüsü aracı
ile ses tanıma özelliğini geliştirerek yolcuların talep-
lerinin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. LG’nin robot
elektrikli süpürgesi ise sandalye ve köpek arasındaki
farkı öğrenip buna göre hareket edebiliyor.
“DeepThinQ; açık platform, açık ortaklık ve açık bağ-
lantı stratejisi aracılığıyla müşterilerimize en güçlü
AI çözümlerini sunmak için geliştirdiğimiz açıklık fel-
sefemizin bir örneğidir.” diyen LG Electronics CTO’su
Dr. I.P Park, sözlerine şöyle devam ediyor: “ThinQ,
tüketicilerin ürünlerimizi kullanma şeklini tamamen
değiştirecek; çünkü ThinQ ürünleri kullanıcı alışkan-
lıkları ile ilgili bilgi edinip akıllı hizmetler sunmayı
öğrenecek.”
LG, Yapay Zeka Ürünleri ve
Servisleri için “DeepThinQ”
Moduna Geçiyor
31. 2731
CES fuarı kapsamında Logitech firması da katılımcılara yeni ürünlerini
gösterdi. Yeni ürünler arasında kablosuz şarj edilebilen farelerden
tutunda üst düzey klavye ve setler bulunmakta. Her geçen gün kalitesini
daha üst seviyelere çeken Logitech başarısını sürdürmeye devam ediyor.
Fuar kapsamında gösterime çıkan ürünler arasında en
dikkat çekici ürün Logitech Circle 2. Kablolu ve kablo-
suz iki seçeneği bulunan kamera, olumsuz hava koşul-
larına dayanıklı olarak geliştirilmiş. -20 derece soğuk-
ta veya 50 derece sıcakta bile sorunsuz kullanılabilen
kamera Logitech Circle 2, kapıya, prize, duvara, cama,
arzu edilen her yere konumlandırılabiliyor.
Şarj edilebilir yedek pil seçeneğiyle uzun süre ke-
sintisiz kullanılabilen Circle 2’ye; IOS ve Android
akıllı cihazlar ve internet üzerinden de anlık olarak
erişilebiliyor. Evde olup biteni canlı ve HD kalitesin-
de görüntülemeye imkân tanıyan kamera; iki yönlü
konuşma ve dinleme özelliği, 180 derece yüksek açılı
lensi ve gece görüşü özellikleriyle dikkat çekiyor.
Bir Diğer Yenilik Kablosuz Şarj Pedi
Firmanın en ilgi çekici ürünlerinden bir tanesi, güncel
oyun fareleri için hazırladığı kablosuz şarj sistemi
Logitech Powerplay oldu. Powerplay, hem bir kablosuz
şarj istasyonu hem de bir fare pedi. Yüzey seçimini
yaptıktan sonra kablosuz fareniz ile kullanıma başlı-
yorsunuz. Böylece fareniz aralıksız olarak bu sistem
sayesinde şarj oluyor. Bu teknolojiye şu an için Logi-
tech’in iki yeni oyun faresinin destek verdiğini belir-
telim. Bunlar G703 ve G903. Hatta G903’ün yazılı ve
videolu incelemesini sitemizde de bulabilirsiniz.
Craft Eşsiz Bir Tasarıma Sahip
Eşsiz tasarımıyla Logitech CRAFT, Crown isimli akıllı
alüminyum tuşla bilgisayar uygulamalarına kolay ula-
şım ve kullanım rahatlığı sunuyor. Dokunarak, basa-
rak veya çevirerek kullanılan tuşla, Adobe Photoshop
programında görüntü parlaklığı, kontrast ve yoğun-
luğu gibi ayarlamalar kolayca yapılabiliyor; Microsoft
Excel’de şemalar yaratılıp, düzenlenebiliyor veya
Microsoft Word gibi uygulamalarda yazı tipi boyutu
küçültüp/büyütülebiliyor. Crown aynı zamanda prog-
ramlar arasında gezinmek veya sesi ayarlamak için de
kullanılabiliyor.
Logitech CRAFT; Photoshop uygulamasıyla çalışmalar
hazırlayan, sık sık Powerpoint slaytları oluşturan daha
verimli ve rahat çalışmak isteyen herkes için tasarlan-
mış.
Yaratıcı İşlem Kadranı ihtiyaç duyduğunuz anda iste-
diğiniz araçlara hızlıca ulaşmanızı sağlayarak işinizi
kolaylaştıyor ve içinizdeki yaratıcı yönü ortaya çıka-
rıyor. Elleri algılayan ve oda şartlarına uyum sağlayan
akıllı ışıklandırma ve arkadan aydınlatmaya sahip
CRAFT; OptionsTM, Adobe Photoshop CC, Illustra-
tor CC, Premiere Pro CC, InDesign CC and Microsoft
PowerPoint, Excel ve Word ile uyumlu çalışıyor.
Aksesuardan Çok Daha Fazlası
32. 2832
Sony Mobile, günümüzde popüler olan süper orta sınıf yelpazesini Sony
kamera teknolojisi ile harmanladığı, zarif tasarımı ve güçlü performansı
ile öne çıkan en son üyeleri Xperia XA2 ve Xperia XA2 Ultra’yı tanıttı.
Xperia XA2’nin güçlü 23MP arka kamerası, loş ışıkta
net fotoğraflar çekmek için ISO 12800 hassasiyet ile
Sony’nin büyük 1/2.3” Exmor RSTM mobil görüntü
sensörüne sahip. Renk ve netlik ile çekim yapmanıza
imkan veren 4K video kayıt özelliğine sahip olmanın
yanı sıra, aksiyon ve hareketlerin dramatize edilme-
si için 120fps yavaş çekim video kayıt özelliğini de
içinde barındırıyor. Arkadaşlarınızı ve çevrenizin daha
fazlasını selfie’lere sığdırabilmeniz için önde bir 120°
süper geniş açılı 8MP kamerası da bulunuyor.
Daha parlak, net ve renkli 5.2 inç Full HD ekran, uçtan
uca çerçevesiz tasarımla geliyor, güçlü ve dayanıklı
Corning Gorilla Glass ise sağlamlığını güvence altına
alıyor. Telefon kilidinin açılması, pürüzsüz metal arka
panele dahil edilen tek dokunuşlu parmak izi sensörü
ile hayatı kolaylaştırılıyor. Kenarlarda alüminyum,
yukarıda ve aşağıda ise elmas kesimli yüzeyden oluşan
Xperia XA2, metalin endüstriyel güzelliğini vurgulu-
yor. Şık görünüm ve hoş tutuş hissi için akıcı ekran
kıvrımları ve simetrik düzeni ile tanınmış Xperia,
yuvarlatılmış formuyla bir evrimi de temsil ediyor.
Yüksek kapasiteli 3,300 mAh pil ve Qualcomm Snapd-
ragon 630 Mobil Platform, pürüzsüz ve hızlı perfor-
mans ile yapmayı sevdiğiniz şeylerin daha fazlasını
daha uzun süre yapabileceğiniz anlamına geliyor. Ve
dahası, Sony akıllı şarj teknolojilerinden Smart Sta-
mina gün boyunca kullanımı artırırken Battery Care
ve Qnovo Adaptive Charging ise pilin zaman içinde
sağlığını korumasını sağlıyor. Ayrıca, sadece birkaç
dakikalık şarj ile saatlerce kullanım için hızlı şarjı da
destekliyor.
“Çift Selfie” Kameralı Akıllı Telefon
Özellikle selfie için tasarlanan Xperia XA2 Ultra, her
ikisi de ön flaşa sahip Optik Görüntü Sabitleme özel-
likli 16MP ve 120° süper geniş açılı 8MP çift ön kame-
ra ile ışığa veya ortama bakmaksızın net görüntüler
üretiyor ve selfie’lere daha fazla arkadaş ve manzara
sığdırmanızı sağlıyor. Xperia XA2 ile aynı 23 MP arka
kamera modülü ile büyük 1/2.3” Exmor RSTM mobile
sensör, loş ışıkta daha iyi çekimler için ISO 12800 has-
sasiyet özelliğine sahipken, 4K video kayıt ve 120fps
yavaş çekim özelliği ise, hatıralarınızı korumanıza ve
yaşadığınız anları çoğaltmanıza imkan veriyor.
Sony’nin bugüne kadarki en canlı 6 inç Full HD akıllı
telefon ekranına, geniş ve doğru renk yelpazesine
sahip olan akıllı telefonu Xperia XA2, güçlü ve daya-
nıklı Corning Gorilla Glass camı ile geliyor. Çerçevesiz
tasarımlı telefonun donanımı ekran deneyiminizi bir
üst seviyeye taşıyor. Yüksek kapasiteli 3.580 mAh pil,
cihazı daha uzun süre kullanabileceğiniz anlamına
gelirken, sezgisel Sony akıllı şarj teknolojileri de pilin
dayanması ve zaman içinde sağlığını koruyabilmesi
için güç tüketimi ve şarj döngülerini düzenleyip analiz
ediyor. Qualcomm Snapdragon 630 Mobil Platform,
performansın kusursuz olmasını sağlayıp çoklu görev-
leri kolaylaştırıyor.
Sony CES 2018 Fuarında Yeni
Akıllı Telefonları Xperia XA2 ve
Xperia XA2 Ultra ‘yı Tanıttı
33. 2933
YGA (Young Guru Academy) ve Vestel mühendisleri tarafından görme
engelliler için tasarlanan WeWALK akıllı baston, dev teknoloji fuarı CES
2018’de tanıtıldı.
Görme engellilerin özgürce sosyal hayata katılımı için
Türkiye’de geliştirilen WeWALK da fuarda yoğun ilgi
gördü. Teknoloji temelli sosyal inovasyonlar üreten YGA
(Young Guru Academy) ve Vestel mühendisleri tarafın-
dan tasarlanan dünyanın en akıllı bastonu WeWALK, CES
2018’de sergilendi. Görme engellilerin sosyal hayata öz-
gürce katılabilmesi için geliştirilen WeWALK üç devrimsel
fayda sunuyor:
Engel Algılama
Göğüs ve baş hizasında önüne çıkabilecek tabela, direk,
ağaç dalı gibi engelleri kolaylıkla algılar ve uyarır.
Telefonla Entegrasyon
Bluetooth ile akıllı bastona bağlandığı zaman, bildirimler
takip etme ve entegrasyonları sayesinde navigasyon alma
gibi özellikler sağlar.
Açık Platform
Açık platform, geliştiriciler için kolay ve güvenli erişim
sağlar ve WeWALK çeşitli mobil uygulamalara ve servisle-
re kolaylıkla entegre olarak, yeni özellikler kazanır.
WeWALK, ciroskop, ivmeölçer, pusula, titreşim motorları,
mikroişlemci, touchpad, mikrofon, hoparlör ve bluetooth
gibi üst düzey teknolojileri içeriyor. Uzun süre kullanıla-
bilmesi için, güçlü bir yeniden şarj edilebilir pil, donanı-
mın içinde sabit olarak sunuluyor.
WeWALK’a entegre olan ilk uygulama YGA ve Turkcell
iş birliğiyle hayata geçen, 200 bin engellinin hayatını
kolaylaştıran Hayal Ortağım oldu. Hayal Ortağım’ın Yol
Arkadaşım teknolojisi sayesinde, WeWALK görme engel-
lilere alışveriş merkezlerinde gitmek istedikleri mağazaya
kadar eşlik edecek.
Teknoloji temelli sosyal inovasyonlar için tam bir birlikte
başarma örneği olan WeWALK akıllı baston YGA ve Vestel
iş birliği ile geliştirildi. Konsept tasarımı, 10 yılı aşkın sü-
redir Görme Engelliler için teknolojiler üreten ve GSMA,
MIT Yılın İnovasyonu ödüllerini alan YGA’ya ait. Vestel
ise, Avrupa’daki en büyük fabrika olan Vestel City’nin ka-
pılarını WeWALK için açarak, projenin gerçekleştirilmesi
için gereken mühendislik ve üretim desteğini sağladı.
ABD’nin Las Vegas şehrinde gerçekleşen Tüketici Elektro-
niği fuarında büyük ilgi gören WeWALK Akıllı Baston’un
yakın zamanda ABD ve İngiltere’ye ihracat edilmesi ile
ilgili çalışmalar devam ediyor.
Akıllı Baston WeWALK CES
2018’de Gösterime Çıktı
34. 3034
Acer'ın yeni Swift 7 bilgisayarı; üretkenliği, taşınabilirliği ve 4G LTE
aracılığıyla kesintisiz bağlanabilirliği talep eden akıllı profesyoneller için
tasarlanmış modern mühendislik harikası olarak karşımıza çıkıyor.
Yalnızca 8,98 mm inceliğe sahip yeni Swift 7, güçlü
bir Intel Core i7 işlemciyi, tüm gün süren pil ömrünü
ve kişisel ve güvenli bir 4G LTE bağlantısını bir araya
getiren ultra taşınabilir tasarımıyla hareketlilik için
tasarlanmış, Windows 10 işletim sistemine ve kesin-
tisiz bağlanabilirliğe sahip bir kişisel bilgisayar.
4G LTE MOdem Desteği
Acer Swift 7’nin benzersiz ince tasarımı, sunduğu
yeni özelliklerin yalnızca biri. Baş döndürücü bir hıza
sahip dahili Intel XMM 4G LTE modemi, kullanıcıla-
rın üretken ve daima bağlantıda kalmasını sağlarken,
özellikle hareket halinde yaşanan can sıkıcı kablosuz
bağlantı sorunlarını ortadan kaldırmayı dileyen pro-
fesyoneller için kullanışlı bir özellik sunuyor.
Böylece kullanıcılar ellerindeki işe odaklanabili-
yor. Swift 7, Nano SIM kart girişine ek olarak eSIM
profillerinin indirilmesine ve aktivasyonuna olanak
tanıyan eSIM teknolojisine de sahip.
Swift 7, kullanıcıların hemen işe koyulması için 48
ülkede bir ay boyunca geçerli 1 GB’a kadar ücretsiz
verinin verildiği bir Transatel profiliyle birlikte geli-
yor; dünyayı dolaşırken ise Mobil Planlar uygulaması
vasıtasıyla ihtiyaç duyulduğu şekilde ek veri planları
kolaylıkla satın alınabiliyor.
2x2 MIMO özelliğine sahip 802.11ac kablosuz özel-
liği, ofis ya da ev ağına güvenilir ve hızlı bağlantılar
sağlıyor.
10 Saate Kadar Pil ömrü
7. nesil Intel Core i7 işlemciyle desteklenen Swift 7,
inanılmaz bir performans, başarılı bir Windows 10
deneyimi ve 10 saate kadar pil ömrü sağlıyor.
256 GB’lık PCIe SSD depolama özelliği en önemli
dosyaların kullanıcıların parmak uçlarında tutulması
için bolca alan sunarken 8 GB’lık LPDDR3 bellek de
çoklu görevlerin akıcı ve duyarlı kalmasını sağlıyor.
Parmak izi okuyucusu ile Windows Hello aracılığıyla
parolaya gerek kalmadan daha güvenli bir şekilde
giriş yapılmasına olanak tanıyor.
Corning Gorilla Glass Dayanıklı Ekran
Swift 7’nin yekpare alüminyum gövdesi, şık ve sofis-
tike bir tasarım arayan modern profesyoneller için
mükemmel. 14 inçe çıkarılmış yeni yüksek çözünür-
lüklü ekranı, Full HD IPS görüntü kalitesine, her
açıdan canlı berraklık için Acer Color Intelligence
özelliğine ve Corning Gorilla Glass NBT dokunmatik
ekran ile dokunmatik yüzeye sahip. Klavyede yazı
yazmak, uluslararası uçuşlar ve tren yolculukları gibi
az ışıklı koşullarda kullanışlı olan Swift 7’nin arka
ışıklandırmalı klavyesi sayesinde hiç bu kadar kolay
olmamıştı.
Acer Dünyanın En İnce
Bilgisayarı Swift 7’yi CES
2018’de Tanıttı
35. 3135
CES 2018 kapsamında yeni ürünlerini ziyaretçilere gösteren Lenovo’nun
özellikle yeni bilgisayar ve Tablet ürünleri dikkatleri üzerine çekti.
Snapdragon işlemcili dizüstü bilgisayar Miix 630 20 saatlik pil süresiyle
rakiplerine meydan okudu.
Lenovo Miix 630, 2’si 1 arada, ayrılabilir tasarımı ile
taşınabilirliğini bir tık ileriye götürüyor. Bir akıllı te-
lefonun mobilitesiyle Windows 10 S dizüstü bilgisa-
yarın esnekliğini ve üretkenliğini sunuyor.2 Cihazda,
Wi-Fi yerine hızlı 4G LTE2 teknolojisini kullanarak
da 20 saate kadar video oynatma fırsatından yararla-
nabilirsiniz.
Snapdragon 835 Platformuna Sahip PC
Qualcomm Snapdragon 835 Mobile PC platformu
ile üretilen Miix 630, 15.6 mm inceliğe ve 1,33 kg
hafifliğe sahip. Cortana® ile Windows 10 S sayesinde
kişisel dijital asistanınıza erişmek için sesinizi kulla-
nabilir ve daha güvenli ve konforlu oturum açma de-
neyimi için Windows Hello™ biyometrik yüz tanıma
teknolojisini kullanabilirsiniz.
Daha Duyarlı ve Akıllı ThinkPad Serisi
ThinkPad markası, iş dünyasında profesyoneller için
dizüstü bilgisayarlarda yine son teknolojiyi sunmaya
devam ediyor. Lenovo değişen çalışma ortamına göre
X1 serisinde ekranlarda, gizlilik ve bağlantı unsur-
larında yenilikler getiriyor. 13 inçlik yeni X1 tablete
3K görüntü ve isteğe bağlı küresel LTE-A bağlantısı
seçeneği sunuyor.
X1 Amazon Alexa Desteğiye Geliyor
X1 Carbon ve X1 Yoga’da Amazon Alexa teknoloji-
si ile mükemmel görüntü kalitesi ve ThinkShutter
Kamera Gizliliği için de Dolby Vision HDR4 destekli
premium ekran sunuyor. X1 Carbon serisine eklenen
yeni dokunmatik ekranlı modeller ile 15 saate varan
pil ömrü sayesinde ise kullanıcılar bu bilgisayardan
hiç vazgeçemeyecekler.
ThinkPad serisinin en öne çıkan ürünlerinden X280
ise yalnızca 2.56 lbs ile ölçülecek kadar inceliyor;
T480 modeli ise yandan bağlantı istasyonu, kızılö-
tesi kamerası, küresel LTE-A bağlantısı ve 27 saatlik
inanılmaz pil ömrüyle kurumsal standardı yeniden
yazıyor.
Yeni Thunderbolt 3 Graphics Dock Bağlantısı
Hareket halinde değilken daha geniş ekran arıyorsa-
nız yeni Lenovo Thunderbolt 3 Graphics Dock, bazı
Lenovo PC’lere üç adet 4K ekran bağlamanızı ve aynı
zamanda ayrık grafik kaynaklı performans artışı ve
panoramik görüntü elde etmenizi ve bilgisayarımızı
şarj etmenizi sağlıyor. Ayrıca grafik bağlantı istasyo-
nuyla Windows Mixed Reality için Lenovo Explorer
kulaklıkla IdeaPad 720S’i bağlayarak bilgisayar dene-
yiminizi yükseltebilirsiniz. Bu sayede sanal gerçeklik
oyunları oynayabilir ve sanal turlarla dünyanın her
yerine seyahat edebilirsiniz.
Lenovo Snapdragon
İşlemcili İlk Dizüstü Bilgisayarı
Miix 630’u Tanıttı
36. 36
BT Günlüğü Test Merkezi her ay yeni çıkan ürünleri mercek
altına alıyor. Deneyimli bir kadro ile özellikle mobil
hayatın inceliklerine parmak basacak olan BT Günlüğü,
sunuculardan tutunda basit bir cep telefonuna kadar
düşünebileceğiniz her türden ürünü sizlere anlatmak
ve açıklamak için çabalayacak. Eskiden kurumsal ve son
kullanıcı olarak iki ayrı ürün grubu pazarı bulunuyordu,
fakat son yıllarda bu pazar ayrımı yavaş yavaş ortadan
kalkıyor. Kurumsal pazara hitap eden ürünlerin çalışan
kullanıcılar için tasarlandığı bir gerçek. Ama şunu da
unutmamamız gerekiyor her kurumsal kullanıcı aynı
zamanda bir son kullanıcı ve birçok çalışan kendi gündelik
hayatta kullandığı cihazı aynı zamanda işyerinde
de kullanıyor. Yapacağımız ürün incelemelerindeki
amacımız ise siz değerli okuyucularımıza satın alma
kararı konusunda yardımcı olabilmek. Bu konuda aklınıza
gelebilecek herhangi bir soruyu istediğiniz zaman bizlere
sorabilirsiniz. Bir e-posta kadar uzağınızdayız.
E-Posta adresimiz: info@btgunlugu.com
donanım