SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 68
Descargar para leer sin conexión
IoTileİşDünyasınınDüzeniDeğişiyorSAYI29
10 / 2016
İlk 5G Modem Duyuruldu • Şirketler Hibrit Bulut Kavramına Alıştı • Bilimin İmdadına Dijitalleşme Yetişiyor
Türkiye Ekonomisine Yönelik Siber Saldırılar Artışta • VMworld Europe 2016: Her Şey Dijital Dönüşüm İçin
Siber Güvenlikte İnsanlara İhtiyaç Bitmeyecek • Çağrı Merkezi Pazarı Büyüklüğü 4,45 Milyara Ulaştı
Kurumsal Uygulamalar Yüksek Performanslı Depolama İhtiyacını Artırıyor
IoT ile Isİş Dünyasının
Düzeni Degğisşiyor~
.
~
~
Zirvesi
Nesnelerin İnterneti
Büyük Veri ve Analitik
Mobilite
Vatandaşlık Deneyimi
Altyapı, Kurumsal Dönüşüm
editör
Tüm dünyada esen ‘fintech’ rüzgarı finansal teknolojileri ve etkin güvenlik
hizmetlerini kullanan finans şirketlerini rekabette öne taşıyor. Geçtiğimiz
günlerde hazırlanan ‘Bireysel Bankacılık Sektöründe Dijital Değer için Yol
Haritası”na göre dijital entegrasyonunu tamamlayan bireysel bankacılık
sektöründe 2015-2017 arasında 405.3 milyar dolar maliyet fayda değişimi
potansiyeli bulunuyor.
Rapora göre, 2015 yılında finansal hizmetler bütün olarak 405.3 milyar
dolarlık potansiyelin sadece yüzde 29’unu gerçekleştirebildi. Büyümeyi ve
inovasyonu yavaşlatan sebeplerin başını ise siber güvenlik endişeleri çekiyor.
Hem geleneksel hem de dijital ortamda bir bankanın en önemli varlığı “gü-
ven”. “Bunun dijital ortamdaki direkt karşılığıysa ‘’Siber Güvenlik’’ kavramı.
1014 üst düzey finans yöneticiyle gerçekleştirilen araştırma bize en büyük
korkunun; güvenliğin ihlal edilmesi sonucunda müşteri güvenini kaybetme
riski olduğunu söylüyor. Yine aynı araştırma sonuçlarına göre katılımcıların
yüzde 71’i siber güvenlik risklerinin inovasyonun önüne geçiyor. Bu nedenle
dijitalleşmenin getirdiği verimlilikten yararlanırken, güvenlik riskini de en
aza indirmek en önemli öncelik olmalı.
Dijital teknolojileri hem yeni gelir modelleri yaratma hem de operasyon ma-
liyetlerini düşürmek için kullanan bankalar; önemli bir büyüme potansiye-
line kavuşurken, rakiplerine göre avantajlı bir duruma geliyorlar. Türkiye’de
bankalar bu gelişimi çok yakından takip ediyor ve regülasyon kısıtları ve
siber güvenlik risklerinin müsaade ettiği ölçüde müşteri deneyimini gelişti-
recek projeleri hayata geçiriyorlar.
Finans sektöründe teknolojiyi kullanmanın farklılaşmak için en güçlü silah.
Bankaların gelir sağladığı her bir işlem aslında bir veriden ibaret. Bu nedenle
bu veriye nasıl ulaştığınız, nasıl kullandığınız, nasıl koruduğunuz, veriyi ne
kadar hızlı ve güvenli işlediğiniz müşteri memnuniyetini ve gelirinizi etkile-
yen en önemli unsurlar. Dolayısıyla fintech, bankaların eskiden olduğundan
da çok vazgeçilmezi haline gelmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken en
önemli konu kozmetik teknolojiden uzak durup, müşteriyi işin merkezinde
tutmak ve teknolojiyi daha verimli olmak için kullanma amacından sapma-
mak.
FinTech Devrimi!
Açıklanan rapora göre, dünya bireysel bankacılık
sektöründe 2015-2017 yılları arasında 405.3 milyar
dolarlık fırsat öngörüyor. Teknolojik dönüşüm tüm
sektörleri etkisi altına almaya devam ederken, bireysel
bankacılık hizmetleri sunan kurumlar kritik bir süreçten
geçiyor ve bu süreç fırsatlara gebe.
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
yavuz@btgunlugu.com
3
4
künye
içindekiler
06	 Haberler
17	 Şirketlerde Dijital Dönüşüm Hızlandı
19	 Hackerların Hedefi 30 Yaş Altı Bireyler
22	 Söyleşi: Onur Koç
25	 Siber Güvenlikte En Büyük Tehdit Dataların
Çalınması
28	 Çağrı Merkezi Pazarı 4,45 Milyara Ulaştı
32	 IoT ile İş Dünyasının Düzeni Değişiyor
40	 İlk 5G Modem Duyuruldu
42	 İstanbul Avrupa’da Yine 3. Sırada
44	 VMworld Europe 2016: Her Şey Dijital
Dönüşüm İçin
50	 Siber Güvenlikte İnsanlara İhtiyaç
Bitmeyecek
52	 Bilimin İmdadına Dijitalleşme Yetişiyor
54	 Şirketler Hibrit Bulut Kavramına Alıştı
56	 Mobil Ödeme Konusunda Avrupa Birincisiyiz
58	 Kurumsal Uygulamalar, Yüksek Performanslı
Depolama İhtiyacını Artırıyor
60	 BT Günlüğü Test Merkezi
Yazı İşleri
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
(Sorumlu)
yavuz@btgunlugu.com
Ecevit BIKTIM
Yayın Danışmanı
ecevit@btgunlugu.com
Mehmet Ali Gündüz
Prodüksiyon Sorumlusu
info@btgunlugu.com
Editörler
Süleyman Sertkaya
Barış Terun
Can Devecioğlu
Mutlu Çavuş
Avşar Özgen
info@btgunlugu.com
Kreatif
Creative Solutions
diyalog@creativesolutions.com.tr
Reklam
Reklam Departmanı
reklam@btgunlugu.com
Adres
Eylül Medya
İnönü Caddesi No: 8
Bulut İş Merkezi 4. Kat
Daire: 72 Çeliktepe
Kağıthane / İstanbul
Tel : 0212 270 36 37 PBX
Fax: 0212 270 36 37
Dağıtım
Etkin Dağıtım
Baskı ve Cilt
Özgün Ofset
Aytekin sokak no:21
4.Levent / İstanbul
Tel : 0212 280 00 09
Fax: 0212 264 74 33
Kaspersky Lab’ın yakın zamanda yaptığı, çok üçük iş-
letmelerin %42’sinin şifreleyen kötü amaçlı yazılımlar
konusunda endişeli olduğunu gösteren araştırmaya pa-
ralel olarak; Kaspersky Small Office Security ürünün son
versiyonu büyüyen ‘şifreleyici’ tehditlerine karşı zengin-
leştirilmiş koruma sunuyor. System Watcher bileşeninin
sahip olduğu şifreleyici önleyici özellikler kötü amaçlı
şifreleme denemelerini engellemekle kalmıyor, otoma-
tik yedekleme ve eski hale geri dönme özelliğini hare-
kete geçiriyor. Her gün daha fazla çok küçük işletmeler
hesaplarına ulaşmak ve onlarla işlem yapmak için mobil
bankacılığı kullanıyor ve internet işlemlerinin popülari-
tesi suçluların da dikkatini çekmiş durumda. Buna karşı
durarak Kaspersky Small Office Security’de bulunan
Safe Money özelliği; finansal işlemler için dolandırıcıla-
ra karşı daha iyi hale getirilmiş koruma sunuyor. Bunu
da, siber suçluların önemli işletme verileri ve finansal
varlıkları çalmak için sıklıkla kullandığı ekran görüntüsü
alma veya clipboard (pano) fonksiyonunun kullanılma-
sına karşı koruma sunarak yapıyor.
Fidye Yazılımına Karşı Daha
Etkin Koruma
Dünyanın iletişim potansiyelini ortaya çıkarma misyonu ile yola çıkan Zyxel “Your Networking Ally – Sizin ağ iletişim
partneriniz“ olarak yeni mottosunu belirledi. Şirket, yenilediği kurumsal kimliği ile müşterilerinin işlerini ve bireylerin
de hayatlarını kolaylaştırırken; dünyayı pozitif yönde değiştirecek teknolojileri geliştirmek için Pazar lideri konumunda
çalışmalarını sürdürecek. Zyxel, sahip olduğu uçtan uca entegre çözümleri ile müşterilerinin
her zaman yanında duran ve onlara teknolojik anlamda iş akışlarında katma değer oluştur-
maları için yol gösteren bir iş ortağı profili çiziyor. Firma uluslararası Başkanı Gordon Yang,
çözüm sunma yolundaki bu değişimi “dinamik, güçlü ve heyecan verici” olarak tanımlıyor.
Bu güçlü ve kökten değişim sürecinde çok samimi ve içten olduklarına dikkat çeken Yang,”
Kendi teknolojilerini üreten ve lider konumda olan bir şirketiz. Bu değişimi heyecan verici
buluyorum. Çünkü müşterilerimizin potansiyelini ortaya çıkartarak hedeflerine ulaşmaları-
nı sağlayacakları iş ortakları olarak her zaman yanlarında olmayı taahhüt ediyoruz” dedi.
Zyxel Logo ve Kurumsal Kimliğinde Değişikliğe Gitti
Samsung Electronics Türkiye, pazarlama iletişimi ve
marka yönetimi konularında uzman olan Ömer Barış
Gökpınar’ı Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı olarak bünyesine kattığını duyurdu. Ömer
Barış Gökpınar, 1997 yılında Boğaziçi Üniversitesi İş-
letme Bölümü’nden mezun oldu. University of West
Georgia’da MBA programını tamamlayan Gökpınar,
uzun yıllar Procter & Gamble, Vodafone ve Turk-
cell gibi şirketlerde marka yönetimi, pazarlama ve
pazarlama iletişimi alanlarında yöneticilikler yaptı.
Profesyonel hayatına 1998 yılında Worldspan’de Pa-
zarlama Uzmanı olarak başlayan Ömer Barış Gökpı-
nar, 2000-2004 yılları arasında Procter & Gamble’da
Marka Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Gök-
pınar, 2009 yılında Vodafone’da Marka Stratejisi ve
İletişimi Kıdemli Müdürü oldu. 2012’de Pazarlama
İletişimi Kıdemli Müdürü olarak girdiği Turkcell’den
2015’de Pazarlama İletişimi Direktörü olarak ayrılan
Gökpınar, 1 Ağustos 2016 tarihi itibariyle Samsung
Electronics Türkiye’de Pazarlamadan Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı olarak yeni görevine başladı.
Samsung Türkiye’nin Kurumsal Pazarlaması
Ömer Barış Gökpınar’a Emanet
haberler
6
www.avnet.com/ts/tr
Bubirilandır.
Türkiye’nin önde gelen
katılım bankası Albaraka
Türk, HP işbirliğiyle
bankalar arası en büyük
ince istemci değişim
projesini gerçekleştirdi.
Albaraka Türk Katılım Bankası,
Türkiye’de faizsiz bankacılığın
öncü kuruluşudur. Daha iyi
hizmet vermek için ana bankacılık
paketi ile birlikte altyapısını da
değiştirmeye karar veren banka
geçtiğimiz yıl, 206 şubedeki 2500
ince istemciyi, 8 gün hazırlık,
17 gün saha kurulum işlemleri
akabinde toplamda 25 gün gibi
kısa sürede sorunsuz bir şekilde
yeniledi. Bu güne kadar da yeni
açılan şubeler ve yeni başlayan
personellerle bu sayı
3000’i buldu.
Albaraka Türk Katılım Bankası
daha güvenilir, hızlı hizmet
vermek ve rakiplerinden bir adım
öne geçmek için, dört yıl önce
ana bankacılık paketini gelişmiş
bir platforma ve versiyonla
yenileme kararı
aldı. Karar verilen yeni bankacılık
paketi ile birlikte altyapı değişim
projesi de başlatıldı.
İlk etapta 206 şubesi bulunan
bankanın bünyesindeki 2500
ince istemcinin değişimi çok
zor görünüyordu. Mevcut
tüm cihazlar Yeni Bankacılık
Paketi sistem gereksinimlerini
karşılayamayacaktı. Ayrıca
cihazların işletim sistemleri
desteği de sona ermekteydi.
Üstelik, kullanılan ince
istemcilerin yönetim konsolunda
yönetilebilir tarafı yok denilecek
kadar azdı. Bunun üzerine
BT personelleri ihtiyaçlarını
karşılayabilecek, sorun
çıkarmayacak, kullanımı daha
kolay bir ince istemci modeli için,
dünyanın önde gelen şirketlerini
mercek altına aldı. Birçok
şirketle günlerce görüşüldü. Bu
görüşmelerde
her şirket aynı cevabı vermişti:
“İnce istemcilerimizin belleği 16
GB, RAM’i ise 4GB’dir.”
Bu cevap Albaraka Türk Katılım
Bankası için yetersizdi ve vakit
kaybedilmeden yeni arayışlara
yönelip HP ekibi ile iletişime
geçildi.
Çözüm
HP ile düzenli görüşmeler
sürdüren Albaraka Türk Katılım
Bankası yönetim ekipleri ve BT
çalışanları, şirketten üst seviye
bir ince istemci üretmelerini talep
etti. Yapılan çalışmalar sonunda
banka için tüm dünya genelinde
geçerli özel bir kod numarası
alınarak, 64 GB flash belleği
olan özel üretim HP t620 ince
istemciler tasarlandı. Özel olarak
üretilen
HP t620 ince istemciler sayesinde
banka personeli, çok daha
performanslı bir şekilde sorunsuz
çalışabilecekti. Ayrıca mevcutta
kullanılan tarayıcı ve yazıcı
gibi çevre cihazların, yeni ince
istemcilerin de sorunsuz şekilde
entegre edilebilmesi, bankacılık
sektöründe bu tip cihazlar
üzerinden sağlanan en büyük
kolaylıklardan birisi olarak göze
çarpıyordu. BT personellerinin
cihazların üzerine programlar
ekleyebilmesi de bankacılık
hayatına ayrı bir kolaylık
katacaktı.
Günümüzde Albaraka Türk
Katılım Bankası’nın bünyesinde,
Windows Embedded Standard
7 işletim sistemiyle çalışan
3000 adet HP t620 ince istemci
bulunuyor. Dört çekirdek işlemci
ve 64 GB depolama kapasitesine
sahip bu ince istemcilerde 4
GB RAM bulunuyor. Bu yüksek
teknolojiyi içinde barındıran HP
t620 İnce İstemci, kullanıcıya
rahat ve hızlı bir çalışma imkânı
sağlıyor.
Faydaları
Zaman ve maliyet tasarrufu
HP ince istemci kullanılan
sistemlerde HP Device
Manager’ın çalışma hayatına
getirdiği en büyük kolaylıklardan
biri, hiç şüphesiz merkezi yapıyla
bütün sistemin,
tek bir noktadan yönetilip kontrol
edilebiliyor olması. Bu özellik
sayesinde BT Destek personelleri
tek bir ekrandan tüm ince
istemcileri kusursuz yönetebiliyor,
büyük zaman ve maliyet tasarrufu
sağlayabiliyorlar.
Albaraka Türk Katılım Bankası
için en önemli unsurlardan birisi
de güvenlik. Müşteri bilgilerinin
depolanması ve güncellenmesi
ince istemcilerle çok daha güvenli
hale gelmiş
oluyor. İnce istemcilerde
yedeklenmesi gereken hiç bir
veri bulunmadığından, bütün veri
ve programlar, veri merkezinde
sunucu ve veri depolama ürünleri
üzerinde tutuluyor. Yalnızca bu
birimlerin yedeklenmesi yeterli
oluyor. Ayrıca, ince istemcilerde
virüs bulaşabilecek bir işletim
sistemi, disket ve CD-ROM
sürücü bulunmadığından,
sisteme dışarıdan virüs
bulaşması imkansız. İnce istemci
kullanımıyla virüs koruması
harcamalarından da böylece
tasarruf sağlanmış oluyor.
Daha fazla bilgi için
hpi.tr@avnet.com
Bankacılık Sektörünün En Büyük
İnce İstemci Dönüşümü
Sektör
Bankacılık
Amaç
Banka personelinin ve
müşterilerin ihtiyaçlarını
karşılamada yetersiz kalan
eski ince istemcileri yenileriyle
değiştirerek, performansı
arttırmak.
BT konuları
• Sistem yöneticileri
kullanıcıları tek bir merkezden
kolayca denetleyip yönetebildi
• En düşük seviyede destek
ve bakım ihtiyacı olduğundan
teknik destek eleman ihtiyacı
en aza indi
• Cihazlar merkezi yönetim
aracına bağlı olduğu için,
işletim sistemi güncellemeleri
ve lokalde çalışan diğer
yardımcı programların
değiştirilmesi veya ilaveleri çok
kolay bir şekilde yapılabildi
Sunulan Çözümler
Donanım
• HP t620 İnce İstemci
Yazılım
• HP Device Manager
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
10
haberler
Avnet, şirketin Technology Solutions faaliyet grubunu,
yaklaşık 2,6 milyar ABD doları değerinde hisse senedi
ve nakit karşılığında Tech Data Corporation’a satmak
için anlaşma imzaladığını duyurdu. Anlaşma koşulları
gereği Avnet, 2,4 milyar ABD doları tutarında nakit
ve bugünkü değeri yaklaşık 200 milyon dolar olan
2,8 milyon Tech Data hissesi alacak. Avnet’in CEO’su
William Amelio, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Technology Solutions’ın Tech Data tarafından satın
alınmasının çalışanlarımız, müşterilerimiz, tedarikçi-
lerimiz ve hissedarlarımız için en iyi karar olduğuna
inanıyoruz. Bu anlaşma, bize Avnet’in gelecekteki
başarısı ve karlılığı için en iyi stratejik yolu sunmuş
ve Technology Solutions’a Tech Data ile birlikte çığır
açacak iş hedeflerine ulaşma şansı tanımıştır. Nesne-
lerin İnterneti’ne (IOT) ve önemli dijital platformlara
yönlendireceğiz. Hızla büyüyen bu alanlara yatırım
yaparak portföyümüzü genişletebilir ve bizden dünya
standartlarında çözümler bekleyen yeni müşteriler
edinebiliriz.” Avnet’in Technology Solutions faaliyet
grubu, küresel bir BT çözümleri dağıtımcısı olup 80’in
üzerinde ülkede müşterilere ve tedarikçilere hizmet
vermektedir.Hızla büyüyen teknolojiler ve dikey pa-
zarlara girişi ve bu alanlarda başarılı olmayı, yerelde
ve dünya genelinde daha kolay ve uygun maliyetli
kılmak üzere katma değerli satıcılarla çalışmaktadır.
Tech Data CEO’su Bob Dutkowsky, “Değişim getirecek
bu anlaşma sayesinde veri merkezinden oturma odası-
na kadar en büyük çeşitliliğe sahip uçtan uca çözüm-
ler ile küresel BT dağıtıcıları arasında birinci sıraya
yerleşeceğiz,” açıklamasını yaptı. “Tech Data yıllardır
Avnet Technology Solutions ile rekabet etmekte ve
yaptıkları işlere hayranlık duymaktaydı. Bu yolculuğa
birlikte çıkmaktan büyük heyecan duyuyoruz.”
Avnet, Technology Solutions Bölümü’nü Tech Data'ya
2,6 Milyar ABD Doları Karşılığında Satmayı Kabul Etti
Türk Telekom Yönetim Kurulu, 26 Eylül 2016 tarihi itiba-
riyle geçerli olmak üzere sektörün yakından tanıdığı Paul
Doany’i CEO – Genel Müdür olarak atadı. Türk Telekom
Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Hariri konuyla ilgili
şunları söyledi: “Dr. Paul Doany’nin, Yönetim Kurulumuz
tarafından bugünden geçerli olmak üzere Türk Telekom
CEO’su olarak atanmasından mutluluk duyuyorum. Dr.
Doany, Türk Telekom’u özelleştirmeden sonraki beş yıl
boyunca sabit, mobil, geniş bantta ve ayrıca eğlence, BT ve eğitim gibi bilişim ve iletişim teknolojileri alanlarında
güçlü performans gösteren bir özel şirketler grubuna dönüştürme yolunda başarılı çalışmalara liderlik etmiştir.
Sonrasında ise, melek yatırımcı olarak çalışmalarına devam etmiş ve Türkiye’de girişimciliğe önemli katkılarda
bulunmuştur. Dr. Doany’nin liderliği ve vizyonu ile Grubumuzun güçlü mirası üzerine yeni başarılar inşa ederek
şirketimizi daha yüksek seviyelere taşıyacağına inanıyorum. Türk Telekom’un dünya standartlarında yenilikçi
çözümlerle değer yaratması ve Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik etmesi hedefleri doğrultusunda önemli
başarılara imza atan Rami Aslan’a çok teşekkür ederim. Aslan; son üç yılda, Türk Telekom’un güçlü dönüşümünü,
şirket ve markaların entegrasyonunu başarıyla tamamlayarak ve mobil ve sabit iletişim alt yapısına yatırımlar
yapılmasına öncülük ederek Türk Telekom’a başarılı bir şekilde liderlik etti. Dr. Doany’ye yeni görevinde başarılar
diler; Rami Aslan’a bir kez daha teşekkür ederek bundan sonraki çalışmaları için en iyi dileklerimi sunarım.”
Türk Telekom’un yeni
CEO’su Paul Doany oldu
11
12
haberler
Siber güvenlik uzmanları süresi dolmuş ve yeniden
kayıt edilmemiş alan adlarının zararlı aktiviteler için
kullanıldığını tespit etti ve bu konuda uyarılarda
bulundu. Artık desteği olmayan ve geliştirilmeyen
SDK’lar için kullanılmış alan adlarını kaydeden saldır-
ganlar bir çok mobil kullanıcıyı hedef alıyor ve etkili-
yor durumda.
Palo Alto Networks uzmanları konu ile ilgili riskleri
Denver’da düzenlenen bir konferansta anlattı. Açık-
lamalara göre birçok 3. parti uygulama artık gelişti-
rilmiyor durumda olmasına rağmen hala insanların
kullanımına açık ve bu uygulamaların kullandıkları
alan adları hackerlar tarafından kontrol ediliyor. Uy-
gulamaların C&C sunucuları ile iletişime geçmeleri
sayesinde hackerlar sistemler üzerinde zararlı aktivi-
teler yürütebiliyor.
Süresi Dolmuş Alan Adları Can Yakıyor!
850 binden fazla firmayı barındıran Türkiye’nin en büyük online firma
rehberi Yellow Pages, bir ilki gerçekleştirerek Türkiye’nin ilk rehber
robotu “RehberBot”u yayına aldı. Son aylarda hem dünyada hem Türki-
ye’de çok popüler olan “chatbot”ların ilk örnekleri ortaya çıkmaya baş-
ladı. “Bot”, internette verilen görevleri yerine getiren programlar olarak
öne çıkıyor. Chatbot’lar ise kullandığımız mesajlaşma/chat uygulama-
larında “yaşayan” ve sizinle sohbet edebilen bot’lar olarak tanımlanı-
yor. Yellow Pages Türkiye ekibi, sunduğu hizmetlere bir yenisini daha
ekleyerek bir ilki gerçekleştirdi ve Türkiye’nin ilk firma rehberi robotu
RehberBot’u hayata geçirdi. RehberBot, Türkiye’nin ilk rehber robotu
olduğu gibi dünyadaki Yellow Pages’lar arasında da bir ilk.
Türkiye’nin ilk firma rehberi robotu: RehberBot
Eski bir NSA çalışanı, kurumun MacOSX işletim
sistemine yönelik kullandığı bir izleme tekniğini
yaptığı bir uygulama ile açığa çıkardı. Belirtilene
göre NSA MacOSX sistemleri webcam ve mikrofon
üzerinden izleyebiliyor ve bu izleme işlemi sıra-
sında kullanıcıya herhangi bir uyarı gönderilmesi
engelleniyor. Böylece kullanıcı farkında olmadan
bütün görüntüler ve ses kayıtları elde ediliyor.
Normal şartlarda Mac sistemler üzerinde webcam
açılması durumunda kameranın hemen yanında
yeşil bir ışık yanıyor. Bu durum webcam in aktif
olarak kullanıldığını belirtir nitelikte ve uzmanların
söylemine göre ışığın yanmamasını sağlamak nor-
malde oldukça güç. Bu uygulamayı NSA’in eski bir
çalışanı olan Patrick Wardle gerçekleştirdi. Yaptığı
açıklama ve örnekte OSX için üretilmiş zararlı bir
yazılım ile sistemde habersizce kamera,mikrofon
gibi donanımların çalıştırıldığı ve yeni atak tipleri
içerisinde ekranın görüntülerinin de kaydedilebildi-
ğini belirtti.
NSA Macbook'ları Webcam İle İzliyor!
BT Yöneticileri
Bu Adreste Buluşuyor
BTGunlugu.com
14
haberler
Yahoo, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla 2014
yılı içerisinde büyük bir veri sızıntısı olduğunu bildirdi
ve siber güvenlik gündemi bir anda gözlerini Yahoo’ya
dikti. Yapılan açıklamaya göre yarım milyon Yahoo
kullanıcısının verileri hackerlar tarafından ele geçiril-
di ve internete sızdırıldı. Yahoo yetkilileri sızan veri
ile ilgili detaylı açıklamalar yaptı. Söylenene göre ha-
ckerların elinde kullanıcıların isimleri, email bilgileri,
telefon numaraları, doğum tarihleri, parola özetleri ve
bazı kullanıcıların gizli soru bilgileri yer alıyor. Belir-
tilene göre hackerların elinde kullanıcıların parola-
larının açık metin halinin, kredi kart bilgilerinin veya
banka hesap bilgilerinin yer almadığı bildirildi. FBI’ın
ve diğer ajansların olayın izini sürdüğü belirtildi.
Yapılan ilk incelemelerde ismi verilmeyen 3 istihbarat
ajansı gerçekleştirilen bu saldırıyı destekleyen kişi-
lerin olduğunu düşündüklerini ve saldırının detaylı
analiz edildiğini belirtti. Rusya ve Çin ihtimalleri
üzerinde duruluyor. Yahoo’da çalışan siber güvenlik
uzmanları ise saldırının teknik analizlerini yapıyor.
Yahoo'nun 500 Milyon Kullanıcısının
Hesap Bilgileri İnternete Sızdı!
2 güvenlik araştırmacısı son zamanlarda oldukça popüler olan ve uçtan uca
şifreleme ile güvenli iletişim imkanı sunan Signal’da bazı zafiyetler keşfet-
ti. Signal, Edward Snowden tarafından da önerilen bir güvenli mesajlaşma
yazılımı. Tespit edilen bu zafiyetler ile Signal üzerindeki iletişimin güvenliği
tehlike altına giriyor. Tespit edilen zafiyetlerden biri ile saldırganlar uygula-
manın zafiyetli versiyonunun bulunduğu telefonu durdurabiliyor. Bir diğeri ile
ise Android telefonlar üzerinde uygulama içerisinden gönderilen verilere ek
veriler yerleştirilebiliyor. Keşfedilen zafiyetler Signal ekibi tarafından giderildi.
Fakat yayınlanan yeni versiyon Github üzerinden kullanıma açıldı. Günlük ha-
yatında yanlızca Play Store gibi marketleri kullanan milyonlarca kişi hala daha
açıklıklardan etkilenir durumda.
Mesajlaşma İçin Signal Kullananlar Dikkat!
Keen Security Lab’da çalışan siber güvenlik uz-
manları Tesla’nın akıllı aracı Tesla Model S’i tam
12 mil öteden kontrol altına almayı başardı. Çinli
güvenlik araştırmacıları daha önce de bir çok ara-
cın hacklenebildiğini ve kontrolünün ele geçirile-
bildiğini kanıtlamıştı. Siber güvenlik uzmanları,
yaptıkları saldırılarla aracın ağını ele geçiriyor.
Bunu araç hareket ederken dahi gerçekleştirebi-
liyorlar. Öncelikle aracın kablosuz ağı üzerinden
yazılımına giren hackerlar daha sonra bir çok
işlemi yetkisizce uygulayabiliyor. Aracın kapıla-
rını açma ve kapama, Sunroof açma ve kapama,
sinyalleri çalıştırma gibi sayısız işlem saldırgan-
lar tarafından kullanılabilir durumda. Daha önce
de bu alanda çalışmalar yapan araştırmacılar Jeep
Cherokee’nin sistemlerine 10 mil öteden sızmış
ve fren, havalandırma, radyo gibi fonksiyonların
kontrolünü ele geçirmişti.
Hackerlar Tesla Model S 'i Hackledi!
15
Avnet Türkiye organizasyonuyla VMworld Europe
2016’ya katılan Türk kafilesi dünyaya etkili bir mesaj
verdi. Karışık bir gündemin içerisindeyiz fakat hak-
sızlıklar da yaşamıyor değiliz. Geçtiğimiz günlerde
uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s
Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviye-
nin altına indirmişti. Kuruluş, Türkiye’nin kredi no-
tunu “Baa3” seviyesinden “Ba1” seviyesine düşürür-
ken, not görünümünü “durağan” olarak belirlenmişti.
Bu haber Türkiye ve dünyada fazlasıyla tepki aldı ve
Türkiye’nin önde gelenleri tarafından yapılan açıkla-
malarla birlikte tepkiler büyüdü. İş dünyası da bu ha-
berlere seyirci kalmadı. Hemen hemen her sektörden
konu ile ilgili tepkiler haberlerimize yansıdı. Geçti-
ğimiz gün içerisinde ise bir tepki de Avnet Türkiye
organizasyonuyla birlikte Barselona’da gerçekleşti-
rilen ve BT sektörünün önemli etkinliklerinden biri
olan VMworld Europe 2016 etkinliğine katılan Türk
kafilesinden geldi. Teknoloji sektörünün duayenleri
açtıkları pankart ile tüm dünyaya Türkiye’nin güçlü
bir ülke olduğu ve gelinip görülmesi gerektiğini hay-
kırdı. Pankart üzerinde yer alan “Turkey is a powerful
Country #ComeSeeTurkey“ ifadeleri dünyadan 10
binin üzerinde katılımcısı olan etkinlikte ziyaretçi-
lere gösterildi. Biz de bu tarz bir etkinlikte dünyaya
Türkiye hakkında olumlu mesaj veren Avnet Türkiye
ekibine teşekkür ediyoruz.
Türk Kafilesi, VMworld Europe
2016 Etkinliğinde Sesini
Dünyaya Duyurdu
Kurumsal ihtiyaçlar için özel olarak tasarlanan,
dayanıklı dizüstü bilgisayar Toughbook’un geçmişi
yaklaşık 30 yıl öncesine dayanıyor. Panasonic 1987
yılından itibaren taşınabilir PC üretiminde deneyim
kazanmış, bir kanal OEM’i olarak faaliyet gösteriyor-
du. Pazarda profesyonel seviyede, dayanıklı bilişim
cihazlarına yönelik erken bir ihtiyaç oluşmuş, uzun
ömürlü, zorlu şartlara dayanıklı ve toplam sahip
olma maliyeti düşük ürünlere talep başlamıştı. Bu
talep yükselişi ışığında Panasonic, Japonya’nın Kobe
şehrinde yalnızca bu segmente yönelik bir fabrikayı
hayata geçirmiş ve dayanıklı dizüstü bilgisayarlar
üretmeye başlamıştı. VDC Research’ün yaptığı en
güncel analiz, Panasonic’in Avrupa dayanıklı dizüstü
bilgisayar ve tablet pazarlarındaki liderliğini ortaya
koyuyor. Panasonic 2015 itibarıyla Avrupa dayanıklı
dizüstü bilgisayar pazarında %66 dönüştürülebilir
satış payı, dayanıklı tablet pazarında da %59 sa-
tıştan gelir payına sahip. Panasonic Toughbook ve
Toughpad ürün gamı, 2015 yılında Avrupa’da tüm
rakip dayanıklı dizüstü bilgisayar ve tablet cihazla-
rın toplamından daha fazla miktarda satıldı. Pazarı
sürekli olarak dinlemesinin yanı sıra kendi ürünlerine
yönelik araştırma, geliştirme, inşa etme, test etme
ve pazarlama faaliyetlerine karşı gösterdiği tutkuyla
sektörde ilkleri gerçekleştiren Panasonic Toughbook,
dayanıklı mobil cihazlar alanında 20’nci yüzyılda ol-
duğu gibi 21’inci yüzyılda da standartları belirlemeyi
sürdürecek.
Panasonic Toughbook
20’nci Yılını Kutluyor
haberler
16
haberler
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı - Bilim ve Tek-
noloji Genel Müdürlüğü tarafından Ar-Ge merkezle-
rinin performanslarının izlenmesi ve karar vericiler
açısından politika, strateji ve yol haritası oluştur-
mada kaynak sağlaması amacıyla hazırlanan “Ar-Ge
Merkezleri Performans Endeksi” 2015 yılı sonuçları
açıklandı. Kendi geliştirdiği teknolojiler ile akıllı
şehirler kuran ve bu teknolojileri yurt dışına ihraç
eden Türk teknoloji şirketi Proline Ar-Ge Merkezi,
endeks sonuçlarına göre, 2015 yılında hem orta-
lama puan açısından hem de sıralama açısından
önemli bir sıçrama yaparak 48,56 puan ile 127 Ar-Ge
Merkezi arasında 10. sıraya yükseldi. Bilgisayar ve
iletişim hizmetleri sektöründe yer alan Proline Ar-
Ge Merkezi kendi sektöründe de önemli bir başarıya
imza atarak 2. sırada yer aldı. Ar-Ge personeli istih-
damı ve Ar-Ge harcama yoğunluğu alt bileşenlerin-
den oluşan girdi temel bileşeni açısından ise Proline
Ar-Ge Merkezi, hem sektör ortalamasının hem de
genel ortalamanın üzerinde bir endeks performansı
göstererek Türkiye genelinde 3., sektör genelinde 1.
sıraya yerleşti. Ar-Ge’ye yapılan yatırımları göster-
mesi bakımından oldukça önemli bir alt bileşen olan
Ar-Ge personel istihdamında ise ülke genelinde 5.,
sektör genelinde 1. sırada yer aldı. Proje kapasitesi
ile iş birliği ve etkileşim alt bileşenlerinden oluşan
süreç temel bileşeni açısından da Proline Ar-Ge
merkezi, Türkiye genelinde 4., sektör genelinde 2.
olurken, ticarileşme ve fikri mülkiyet yetkinliği alt
bileşenlerinden oluşan çıktı temel bileşeni açısın-
dan ise sektöründe 4. oldu.
Proline Ar-Ge Merkezi’nden Büyük Sıçrama
PC’de uzun süredir liderliği kimseye bırakmayan Lenovo’nun
artık oyun alanını genişletmiş ve liderlik iddiasını birçok ala-
na taşımayı başarmış bir marka olarak yoluna devam ettiğini
dile getiren Lenovo Türkiye Genel Müdürü Weijian Zhou Tür-
kiye ile ilgili hedeflerini açıklarken şunlar söyledi : “Türkiye
ile birlikte altı ülkeden sorumluyum. Ama bu ülkeler içerisinde Türkiye’nin öneminin çok büyük ve stratejik oldu-
ğunu biliyorum. Lenovo Türkiye Genel Müdürü olarak göreve geldikten sonra sadece PC’de değil tüm segmentlerde
bizi birinciliğe taşıyacak stratejilerimizi uygulamaya koyduk. Her alanda atılımlar yaptık. Özellikler Akıllı Telefon
kategorisi bizim için önemliydi ve kısa sürede başarılı sonuçlar aldık. 5000 mAh bataryalı P serisi gibi doğru model-
lere odaklanarak perakendede 3’üncülüğe yükseldik. Tüketicileri çok iyi anlayarak onların tercih ettikleri ürünleri
onlarla buluşturduk. Türkiye’ye güveniyoruz ve buradaki potansiyeli görüyoruz dolayısıyla yatırımlarımız artarak
devam edecek. Ürünlerimizi kategorize etmeden her ürünün her kullanıcıya uygun olabileceğini gördük. Bu nedenle
ThinkPad’i perakendede tüm kullanıcılar için satışa sunduk. ThinkPad’in tüm dünyada en çok satan ürünümüz ve
bize gurur veriyor.” “ ‘Koru ve Atak Et’ stratejimiz Lenovo’nun geleceğini olumlu biçimde şekillendiriyor. Gelecek yıl-
da güçlü marjlarımızı koruyarak PC’de iyi sonuçlar almaya devam edeceğiz” diyen Weijian Zhou şirketin gelişimiyle
ilgili şu bilgileri verdi : “Lenovo, eşsiz ve etkili iş modelini geliştirmeye devam ediyor. Hibrid üretim modelimizle
müşterilerimizin isteklerine cevap verme konusunda elde ettiğimiz esneklik bize büyük bir avantaj sağlıyor.
Lenovo Türkiye Genel
Müdürü Weijian Zhou
Açıklamalarda Bulundu
17
Canon Europe, ofislerde baskı
alışkanlıklarını araştıran Ofis İç-
görüleri 2016 Raporu’nu açıkladı.
Araştırma, Orta ve Doğu Avrupa,
Avrasya, Ortadoğu ve Afrika gene-
linde 10 anahtar ülkede bulunan
1.000 işletmede satın alma kararını
veren yöneticiler ile görüşülerek
hazırlandı.
Türkiye’de Yüzde 77’si Maliyete
Bakıyor
Rapora göre şirketlerdeki belgele-
rin yüzde 55’i güvenlik ve depola-
ma avantajı nedeniyle taranarak
dijital hale geldi. Rapora göre
Türkiye araştırma yapılan ülkeler
arasında en yüksek maliyet bilinci-
ne sahip ülke oldu. Ortalama yüzde
59 olan orana kıyasla Türkiye’deki
işletmelerin %77’si baskının ne ka-
dara mal olduğu konusunda daha
bilinçli hale geldiğini söylüyor.
Şirketler Belgeleri Kaybetmek-
ten Korkuyor
Yüzde 68’i kaygı duyuyor: İşletmele-
rin yüzde 68’i bastığı hassas belge-
leri kaybetmekten kaygı duyuyor.
Yüzde 40’ı yüksek güvenliği çok
değerli buluyor.
Uzaktan baskıyı seviyor: İşletmelerin
yüzde 70’i uzaktan baskıya önem ve-
riyor. Kuruluşların yüzde 60’ı kendi
cihazını kendin getir modeline izin
veriyor.
Maliyeti ölçmeyenlen var: Yüzde
28’i baskı maliyetlerini hiçbir şekilde
ölçmüyor.
Renkli baskıya geçtiler: Yüzde 47’si
birkaç yıl önce olduğundan daha
fazla renkli baskı yapıyor. Yüzde
57’si renkli çıktılar almak için ana
yazıcılarını kullanıyor.
Baskıyı dışarıda yaptırıyoruz: Türki-
ye’de baskının dışarıda yaptırılması
diğer ülkelere göre daha yaygın.
Diğer ülkelerin yüzde 30’u dışarıda
baskı yaptırırken Türkiye’de yüzte
57’si baskı işlerini baskı şirketlerine
yaptırıyor.
Daha önemli hale gelecek: Türki-
ye’de işletmelerin neredeyse yarısı
(yüzde 49) baskının şirketler için
daha önemli hale geleceğini düşü-
nüyor. Diğer ülkelerde bu oran yüzde
32 olarak çıkıyor. Bu durum baskı
yerine dijital iletişime öncelik veren
rakiplerden farklılaşmak için tanıtım
yada pazarlama amacıyla yüksek
kaliteli renkli belge almalarından
kaynaklanıyor.
Belgeler dijital oldu: Ofiste kulla-
nılan ve yönetilen tüm belgelerin
%55’i dijital oldu.
Daha çok belge tarıyorlar: Ofis çalı-
şanlarının %59’u, bugün üç yıl önce
olduğundan daha fazla belge tarıyor.
Daha çok belge basıyorlar: Ofis
çalışanlarının %57’si, bugün üç yıl
önce olduğundan daha fazla belge
basıyor.
Akıllı telefondan çıkış alıyor: Yüzde
63 bir akıllı telefondan, tabletten ya
da dizüstü bilgisayardan iş yerle-
rindeki bir yazıcıda doğrudan çıktı
almaya değerli buluyor.
Şirketlerde Dijital Dönüşüm Hızlandı:
Belgelerin Yüzde 55’i Artık Dijital
Canon Europe, 10 ülkedeki ofis alışkanlıklarını araştıran Ofis İçgörüleri
2016 Raporu’nu açıkladı. Rapora göre şirketlerdeki belgelerin yüzde 55’i
güvenlik ve depolama avantajı nedeniyle taranarak dijital hale geldi.
Türkiye’nin, 10 ülke arasında baskı maliyetini en çok önemseyen ülke
olduğu ortaya çıktı. Ofis çalışanlarının yüzde 63’ü artık akıllı telefon ve
tablet üzerinden belge yazdırıyor.
özel haber
18
Teknoloji odaklı kurumsal hizmetler alanında
lider konumunda olan, Afrika’nın önde gelen Bilgi
ve İletişim Teknolojileri servis sağlayıcısı EOH,
Türkiye’nin lider SAP Danışmanlığı markalarından
ACRON Bilişim ile hisse ortaklığına gitti. İmzala-
nan bu anlaşma ile EOH, global operasyonlarını
Türkiye’nin yanı sıra, Afrika dışında ve özellikle
Türkiye pazarında da genişletecek. ACRON, EOH
ile yapılan anlaşma ile Türkiye pazarında geçtiği-
miz yıllarda yakaladığı başarıyı, global BT arena-
sına ve yurtdışı pazarlara taşıyor. Afrika’nın en
büyük sistem entegratör firması EOH, ACRON ile
birlikte ortak kaynak ve yetenek kullanımı ile Orta
Doğu, Asya ve Afrika’da daha etkin yer alacak.
EOH ve ACRON, birlikte oluşturdukları yetkinlik
ve uzmanlık alanlarının yanına, sektörel tecrü-
belerini de ekleyerek daha geniş bir eko-sistem
içinde genişletilmiş hizmet ve çözümler sunacak.
EOH, kurumsal uygulama hizmetlerini Afrika
kıtasında pek çok farklı lokasyonda sürdürüyor.
EOH, Dubai, Suudi Arabistan, Hindistan, Kuzey
Afrika İngiltere, Güney Amerika ve Türkiye ofis-
leriyle hizmet verecek. Şirket, Afrika’nın dışında
19 ülkede de uluslararası ek hizmetler sağlamaya
devam ediyor. Endüstri spesifik danışmanlık hiz-
met ve teknolojileri, uygulamalar, BT yönetimi, BT
dış kaynak kullanımı ve iş danışmanlığı temel iş
alanlarını oluşturuyor. Finansal hizmetler, teleko-
münikasyon, üretim, lojistik, madencilik, elektrik,
su, gaz hizmetleri, perakende, kamu ve sağlık
sektörleri de yine EOH’nin temelde odaklandığı
sektörler arasında yer alıyor.
EOH ve ACRON’dan Stratejik
Hisse Ortaklığı
Şu an internet ne kadar güvenli biliyor musunuz? Bugün
kaç kişi farkında olmadan siber suçluların kurbanı olma
riskiyle karşı karşıya? Kaç tanesi zaten kurban oldu?
Durumu inceleyebilmek için Kaspersky Lab, internet kul-
lanıcılarının karşılaştığı mevcut siber tehdit seviyelerini
ölçecek ilk global fihristi, Kaspersky Cybersecurity Index
‘i piyasaya sürüyor. Kaspersky Lab bu zamana dek B2B In-
ternational’la işbirliğine giderek, internet kullanıcılarının
internette nasıl davrandığını, kaygılarının ne olduğunu,
hangi sorunlarla karşılaştıklarını ve muhtemel tehditlere
karşı kendilerini nasıl koruduklarını değerlendirebilmek
için geniş çaplı ve düzenli anketler düzenliyordu. Kasper-
sky Cybersecurity Index de bu anketlerde dünyanın her
tarafından binlerce kullanıcıdan edinilmiş verileri temel
alıyor. Fihrist üç önemli göstergeden oluşuyor. Gösterge-
ler altı ayda bir ölçülüyor ve ortalama internet kullanıcı-
sının risk derecesini takip edebilmek için gereken bilgiyi
sağlıyor. Endişe Göstergesi siber saldırıların hedefinde
olabileceğini düşünen insanların yüzdesini gösteriyor. Bu
gösterge kullanıcılarının maruz kaldıkları tehlikeyi fark
edebilme derecelerini ortaya koyuyor. Etkilenme Gös-
tergesi raporlama sürecinde kaç insanın siber saraç veya
veri sızıntısı gibi siber saldırı kurbanı olduğunu belirliyor.
Korunma Göstergesi internete girmek için kullandıkları
cihaza kaç insanın güvenlik çözümü yüklediğini gösteri-
yor. Bu, bilgisayar ve mobil cihazları da içeren, kullanılan
tüm cihazlar için ortalama bir rakam. %21-%29-%60 ola-
rak tanımlanan Cybersecurity Index, geçtiğimiz Ağustos
ayında dünyada 21 ülkede gerçekleştirilmiş olan detaylı
bir anketten derlendi.
Kaspersky Lab İlk Siber Güvenlik
Fihristini Piyasaya Sundu
haberler
19
Her gün kontrol etmeden dura-
madığımız sosyal medya hesap-
larımız bazen büyük bir kâbusun
başlangıcı olabiliyor. İngiltere’de
yapılan bir araştırmaya göre,
sosyal medya üzerinden hack-
lenen kurbanların %52’sinin 30
yaşın altında olduğu saptandı.
Sahtekârlıktan korunma şirketi
CİFAS, halkın, hükümet ve en-
düstrinin kimlik sahteciliği konu-
sundaki bilinç eksikliği nedeniyle
dolandırıcıların kişisel bilgelere
ulaşmasını kolaylaştırdığını ve
özellikle gençlerin sosyal medya
üzerinden isim, doğum tarihi, ad-
res ve banka bilgileri gibi kişisel
bilgilerinin çalınmasına daha çok
maruz kaldıklarını belirtiyor.
Gençler Paylaşmayı Seviyor
Global antivirüs yazılım kurulu-
şu Bitdefender’ın Türkiye dist-
ribütörlüğünü üstlenen Laykon
Bilişim Genel Müdürü Barbaros
Akkoyunlu, Türkiye’deki yoğun
genç nüfusun paylaşımda bulun-
mayı ve paylaşımda bulunanları
takip etmeyi sevdiğini, bunun da
genç nüfusta sosyal medya kulla-
nım oranını bir hayli yükselttiğini
belirtti. Sosyal medya platformla-
rının artık bir çok özelimizi pay-
laştığımız bir alan haline geldiği-
ni vurgulayan Akkoyunlu, “Nereye
gittiğimiz, ne yediğimiz, ne giydi-
ğimiz, o hafta nerede olduğumuz
veya geçen haftaya göre kaç km
koşup, kaç kilo verdiğimize dair
neredeyse tüm bilgiler artık her-
kesin ulaşabileceği bilgilerin ara-
sında yer alıyor. Paylaştığımız bu
tür bilgiler maalesef kötü niyetli
kişilerin sistemlerdeki açıklardan
faydalanmasına yardımcı olacak
kilit bilgiler de veriyor olabilir.”
açıklamalarında bulundu.
Son dönemde gündeme gelen bir
dolandırma yönteminden de bah-
seden Akkoyunlu, “Sosyal medya
profilinizi kopyalayarak arkadaş-
larınızı sahte hesaba ekliyor ve
kupon hediye etme vaadiyle cep
telefonlarına bir mesaj gönderip
kredi kartı veya cep telefonların-
dan para çekiyorlar.” dedi. Akko-
yunlu, sosyal medyada güvende
kalmaları için gençlere 5 önemli
tavsiyede bulundu.
Sosyal medyada paylaştığınız
resim, metin veya benzeri şeylerin
sizin için çok özel bilgiler içerme-
mesine dikkat edin. Paylaşacağı-
nız fotoğraf, video vb. içeriklerde
plaka, kimlik numarası, pasaport
ve kredi kartı bilgilerinin gözük-
mediğinden emin olun.
Sosyal medya platformlarınızı
tanıdık olmayan kişilere tamamen
açık durumda bırakmayın. Ayarlar
bölümünden “Sadece Arkadaşlar”
gibi seçeneklerini seçerek pro-
filinize erişimi kısıtlayın. Pay-
laşımlarınızı sadece görmesini
istediğiniz kişilerin gördüğünden
emin olun. Lokasyon bilgilerinizi
herkesle paylaşmayın.
Herkesi arkadaşınız olarak ekle-
meyin. Arkadaşınız olsa bile size
arkadaşlık isteği gönderen kişini
gerçekten arkadaşınız olup olma-
dığını kontrol edin. Geçmişte ek-
lediğiniz kişileri gözden geçirin.
Aralarında başkaları tarafından
ele geçirilmiş hesaplar olabilir.
Arkadaşınızdan veya tanıdığınız-
dan gelen her mesaja inanmayın.
“Twitter hesabınızın doğrulan-
ması için bu linke tıklayın!”,
“Seninle olan videomu paylaştım,
izlemek için tıkla!” gibi mesajlara
tereddütle yaklaşın.
Gerçek olamayacak kadar cazip
reklam ve kampanya tekliflerini
araştırmadan, gerçekliğine emin
olmadan tıklamayın. Bunun için
bazen o reklamla ilgili konu baş-
lığını Google’da aratarak önceden
bu konu ile ilgili sorun yaşamış
insanlar var mı diye kontrol ede-
bilirsiniz.
Hackerların Hedefi 30 Yaş Altı Bireyler
Sosyal medyada bıraktığımız izler bizi dolandırıcıların tuzağına düşürebiliyor.
Yapılan son araştırmalara göre, hackerların ilk hedefi sosyal medyayı aktif
kullanan gençler olurken, sosyal ağlar avlanma platformları haline dönüşüyor.
Global antivirüs yazılım kuruluşu Bitdefender, gençlerin sosyal medya
hesaplarını kullanırken gizlilik ayarlarına dikkat etmesi gerektiğini vurguluyor.
özel haber
haberler
Türkiye bilişim pazarında, kurumsal iletişim ve ha-
berleşme hizmetleri sunan İşNet’in yeni Genel Mü-
dür Yardımcısı Aytül Sepetci oldu. 1999 yılından bu
yana şirketin çeşitli bölümlerinde çalışarak deneyim
kazanan Sepetci, son dört yıldır da direktör olarak
görev yapıyordu. 1992 yılında Yıldız Teknik Üniver-
sitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun olan
Aytül Sepetci, 1998 yılında Marmara Üniversitesi’nin
MBA programını tamamladı.
İş hayatına 1997 yılında Toprak İlaç’ın üretim plan-
lama bölümünde başladı. 1999 yılında Pazarlama
Uzmanı olarak başladığı İşNet’te sırasıyla Pazarlama
Müdür Yardımcısı, Pazarlama ve Kurumsal İletişim
Grup Müdürlüğü ve son olarak da Satış, Pazarlama ve
Müşteri Hizmetleri Direktörlüğü görevlerini yürüt-
tü. 29 Eylül 2016 tarihinde de İşNet’in Genel Müdür
Yardımcılığı görevini üstlendi. Sepetci yeni görevin-
de; İşNet bünyesindeki direktörlüklerin tümünden
sorumlu olacak. Sepetci bu noktada İşNet’in misyonu
ve vizyonu ışığında şirket yönetimi ile ilgili tüm ko-
nularda genel politikaları ve stratejileri belirleyecek
; aynı zamanda İşNet’in kurumsal kimliğinin yaygın-
laşması ve pazar payının artması yönünde üst düzey
ilişkileri yönetecek.
İşNet’in Genel Müdür Yardımcılığına Aytül Sepetci Atandı
HID Global®, Avrupa’daki şirketlerde çalışanların yüzde
74’ünün şirketin mobil telefonunu kullanırken güvenlik
sorunlarına ilişkin bir kaygı duymadığını açıkladı. Bu rakam
İngiltere’deki çalışanlar için yüzde 77, Almanya’daki çalı-
şanlar için ise yüzde 82 civarında. Rakamlar, şirket tarafın-
dan yönetilen bağımsız bir araştırma projesinin sonucu. Bu
bulgu, çalışanların, şirketlerinin sağladığı mobil olanaklara
duydukları güvenin önemli bir göstergesi. Mobil güvenliğe bu pozitif yaklaşım diğer akıllı telefon temelli güvenlik
özelliklerine de olanak tanıyabilir; örneğin bölgedeki kurumlarda, özellikle de KOBİ’lerde kapıların akıllı cihaz-
larla açılması gibi özelliklerin yaygınlaşmasını sağlayabilir. Araştırma projesi, İngiltere, Fransa ve Almanya’daki
büyük organizasyonlardan KOBİ’lere kadar çeşitli kurumlardan 1.200 katılımcı ile gerçekleştirildi. Bulgulara göre,
KOBİ’lerde çalışanların yüzde 75’i, şirketin mobil cihazlarını kullandıklarında güvenlik sorunları konusunda kaygı
duymuyorlar. Bu, işyerindeki mobil güvenlik stratejilerinde güven seviyesinin önemini öne çıkarıyor ve işyerlerin-
de mobilitenin benimsenmesinin ve kullanımının yüksek olduğu bir noktada söz konusu oluyor. Çalışmaya katılan
KOBİ çalışanlarının yüzde 78’i, işyerinde düzenli olarak şirketin mobil cihazlarını iş amaçlı olarak kullanıyorlar.
KOBİ’lerin, çalışanlarının bu güvenini iyi kullanarak hızla büyümekte olan mobilite kullanımı trendini desteklemesi
son derece önemli. Bunu, çalışanlarına güvenli mobil erişim kontrolü teknolojisi gibi yenilikçi çözümler sunarak
yapabilirler. Kurulan çözümler hem uygun maliyetli, hem de çalışanların kolayca kullanabilmesi için uygun olmalı.
Mobil Sistemlerin En Büyük
Sorunu Güvenlik Değil
20
21
“Türkiye’deki şirketlerin si-
ber güvenlik yaklaşımı” konulu
araştırmaya göre, ticari kuruluş-
ların yüzde 47’si, 2011 yılından
bu yana maruz kaldıkları siber
saldırıların sayısında artış olduğu
görüşünde birleşiyor. Şirketler,
siber güvenliği tehdit eden temel
risk faktörlerini kötü niyetli yazı-
lımlar, hacker saldırıları ve kendi
çalışanları olarak görüyor. 2016
yılının Temmuz ayında gerçekle-
şen araştırmaya, Türkiye’de faali-
yet gösteren 250 kurum katıldı.
Araştırmaya göre, Türkiye’deki
şirketlerin dörtte üçünün halen
uygulamakta olduğu bir siber
güvenlik politikası bulunuyor.
Bu kurumların yüzde 43’ü siber
güvenlik politikalarını günlük,
haftalık ve aylık bazda gözden
geçiriyor ve revize ediyor. Olağa-
nüstü durumlar yaşanmadıkça,
standart revize süresinin 6 ay
ile 1 yıl arasında olması gerekti-
ğini belirten CSC Türkiye Genel
Müdürü Alev Alp Esen, “Gözden
geçirme ve revize periyotlarının
standart süreden kısa olması,
kurumun siber güvenliğe yönelik
etkin bir yol haritasının bulun-
madığı anlamına geliyor. Araştır-
mamıza katılan kurumların sade-
ce yüzde 44’ünün standart süre
aralığını belirtmesi, bu anlamda
bir güvenlik bilincinin ülkemizde
henüz tam olarak yerleşmediğini
gösteriyor” dedi.
Kurumların yüzde 23’ü siber
güvenlik harcamaları için bütçe
ayırmazken, toplam BT bütçesi-
nin yüzde 11 ile 30 arasında bir
kısmını siber güvenliğe ayıran-
ların oranı yüzde 50’yi buluyor.
Yüzde 10’luk bir kesim ise top-
lam BT bütçesinin yüzde 31’in-
den fazlasını siber güvenlik için
harcadığını ifade ediyor.
Finans ve Kamuda Farkında-
lık Yüksek
Diğer sektörlere oranla siber
saldırılar neticesinde maddi
kayıplara daha açık olan finans
sektöründe farkındalığın yüksek
olduğunu belirten Esen, “Türki-
ye’de bankaların internet şubele-
rinin müşteri arayüzleri Avrupa
ülkelerine kıyasla daha fazla di-
jitalleşmiş durumda. Bu da daha
yüksek güvenlik gereksinimini
beraberinde getiriyor. Türki-
ye’deki bankaların yurtdışındaki-
lere göre siber güvenlik tehditle-
rine karşı daha iyi korunduğunu
söyleyebiliyoruz. Vatandaşların
çeşitli kişisel verilerine sahip
olan kamu kurumları için de aynı
durum geçerli. Finans ile birlik-
te, en çok hedefte olan kurumlar
kamu sektöründen. Araştırma-
mıza katılan kamu kurumlarının
yüzde 90’ından fazlasının bir
siber güvenlik politikasına sahip
olmasını da dikkate değer bulu-
yoruz” diye konuştu.
Çalışanlar da bir güvenlik tehdidi
Araştırmaya katılan şirketlerin
yüzde 47’si, son beş yıl içerisinde
karşı karşıya kaldıkları siber sal-
dırıların sayısında artış olduğunu
belirtiyor. Siber saldırıların başlıca
kaynaklarında ise kötü amaçlı ya-
zılımlar yüzde 94 ile başı çekerken,
hacker’lar yüzde 68, çalışanlar
yüzde 42, eski çalışanlar yüzde 33
ve rakipler yüzde 28 ile siber gü-
venliği tehdit eden diğer faktörler
olarak sıralanıyor.
Araştırmaya katılan kurumların
yüzde 77’si, çalışanlarını siber
güvenlik politikalarının bir parçası
görürken, çalışanlar açısından en
büyük riskler bilgi güvenliği ve
verilerin sızdırılması olarak öne
çıkıyor.
Türkiye Ekonomisine Yönelik Siber
Saldırılar Artışta
CSC’nin Türkiye’de faaliyet gösteren 250 kurumun katılımı ile
gerçekleştirdiği siber güvenlik araştırmasına göre, son beş yıllık dönemde
siber saldırıların sayısında artış yaşandı. Sadece kötü niyetli yazılımlar ve
bilgisayar korsanları değil, çalışanlar da farkında olmadan şirketlerinin
siber güvenliklerini tehdit ediyor.
özel haber
22
Size ilk soracağım soru görevinizle ilgili. Çün-
kü CTO kavramını çoğu kişi bilmiyor. Microsoft
Türkiye’de CTO olarak neler yapıyorsunuz?
Microsoft olarak yeni CEO’muz ile birlikte önemli bir
değişim sürecine girdik. Bulut Bilişim’in servis tarafı
ve yapay zeka gibi farklı teknolojilere yoğunlaşmış
durumdayız. Bu durum şirket içinde bizleri etkile-
diği gibi aynı zamanda birlikte çalıştığımız part-
nerlerimizi etkiliyor. Microsoft Türkiye içerisindeki
sorumluluğum çerçevesinde, bu değişim sürecinde
ve devamında yeni teknolojileri işimize ve sunduğu-
muz hizmetlere nasıl entegre edeceğimiz konusunda
çalışmalarımı sürdürüyorum. Bu konu çerçevesinde
bir çok firma ile çalışmalarımız devam ediyor. Yazı-
lım firmalarıyla çalıştığımız gibi aynı zamanda Türk
Start-Up’larla da iletişim halindeyiz. Bu firmalar
ile sunduğumuz ürün ve hizmet çerçevesinde nasıl
yenilikler sağlarız sorusuna cevap arıyoruz. Eğitim
tarafında da faaliyetlerimiz sürüyor. Bu konuda Milli
Eğitim Bakanlığı ile birlikte çalışmalarımız bulun-
makta. Teknolojiyi kullanarak önümüzdeki yıllarda
Türkiye’deki eğitimi geliştirmek konusundaki çalış-
malarımız sürüyor. Ayrıca sunduğumuz teknolojileri
kullanarak dünya çapında Türkiye’den örnek çalış-
malar çıkarmak hedefindeyiz.
Son dönemin en popüler konularından biri
güvenlik. Bu konuda Microsoft Türkiye olarak
neler yapıyorsunuz?
Güven ve güvenilirlik konularının önemi hiç bu kadar
önemli bir hale gelmemişti. Dünya çalkantılı bir dö-
nemden geçiyor şu anda. Bulunduğumuz bölgede de
bunları hissetmekteyiz. Artık insanlar veya şirket-
ler güvendikleri kişilerle, güvendikleri kurumlarla
çalışmak istiyorlar. Türkiye’deki resme baktığımızda
ise bazı kuruluşların açıkladığı raporlara göre çok iyi
gözükmüyor. Microsoft olarak dijital güvenlikle ilgili
Microsoft Türkiye CTO'su
Onur Koç Güvenlikle İlgili
Sorularımızı Cevapladı
bir organizasyonumuz bulunmakta ve her üç ayda bir
kullanıcılarımızı bilgilendirmek için rapor yayınlıyoruz.
Bu raporlara baktığımızda dünya genelinde makinelerde
istenmeyen yazılım bulunma olasılığının yüzde 16 – 17
civarında olduğunu görüyoruz. Türkiye’de ise bu oran
dünya ortalamasının iki buçuk katı. Japonya’da ise aynı
oranın yüzde 6 olduğunu görmekteyiz. Bu rakamın kul-
lanıcılarımızın ve şirketlerimizin ne kadar bilinçli oldu-
ğunun bir göstergesi olduğunu belirtmem gerekiyor. Bu
oranların ülkemizde yüksek olması kötü niyetli kişilerin
(hacker) ilgi odağı haline gelmemiz anlamına da geliyor.
100 makinadan 40 tanesinin üzerinde istenmeyen yazı-
lım bulunan, desteklenmemiş işletim sistemlerinin ve
yazılımların kullanıldığı, güncel olmayan uygulamaların
barındırıldığı havuz git gide cazip hale geliyor. Bunu
sadece raporlarda değil gerçek hayatta da görmekteyiz.
Yaklaşık 6 ay önce Anonymous’un üstlendiği ve E-Devlet
kapımız ile bazı finans kuruluşların yapılan saldırılarda
4-5 saate varan hizmet kesintileri yaşanmıştı. DDOS
atağı diye adlandırdığımız saldırıda Türkiye içerisinden
on binlerce IP’nin kullanıldığını gördük. Bu makinelerin
kullanılmasının sebebi de kötü niyetli kişilerin makine-
leri kolayca elde etmesinden kaynaklanıyor.
Bizi belki insanlar güvenlik şirketi olarak bilmeyebilir,
fakat güvenlik konusu üzerinde uzun zamandır çalışıyo-
ruz. Dünyanın en büyük Bulut servislerini Microsoft yö-
netiyor. Bu kadar büyük bir yapıya sahip olunca güvenlik
stratejimiz doğal olarak kendi kendine öğrenen bir hale
geldi. Bu strateji çerçevesinde yaptığımız çıkarımları
hem operasyonlarımıza hem de ürünlerimize yansıtı-
yoruz. Son dönemde yarattığımız güvenlik çözümlerine
baktığımızda; Windows içerisine yeni güvenlik meka-
nizmaları yerleştirdik, kimlik yönetimiyle ilgili birtakım
mekanizmalara sahibiz, verinin yönetimi ve güvenliğiyle
ilgili yeni çözümlerimiz bulunmakta. Tamamen kendi
kendini besleyen ve öğrenen bir yapıya sahip olmamız
söyleşi
23
en büyük avantajlarımızdan bir tanesi.
Tabii ki hiçbir zaman yüzde 100 güvenlik garantisi
vermeniz mümkün değil. Fakat siz kendi kendine
öğrenen bir mekanizmaya sahip olduğunuzda ve size
gelen yeni tehlikeleri öğrenip hızlı bir şekilde karşılık
verebilen bir mekanizma oluşturabilirseniz güvenlik
konusunda en iyisi yapıyorsunuz demektir. Bu alanda
çok iyi olduğumuz söylemekleyim. Sadece sundu-
ğumuz ürünlerde değil sahip olduğumuz ekosistem
içerisinde de başarılı güvenlik özelliklerine sahibiz.
Microsoft Türkiye olarak güvenlik konusunda kulla-
nıcıları bilinçlendirmek için çaba sarf ediyoruz. Bu
konuda farklı çalışmalarımız var. Şirket veya kurum-
sal ayrımı yapmıyoruz çünkü biraz önce de söyledi-
ğim gibi 100 makineden 40 makine içerisinde isten-
meyen yazılım mevcut. Bu makineler kurumlarda
olduğu gibi aynı zamanda son kullanıcılarda da mev-
cut. Kurumsal ve son kullanıcı dünyası yavaş yavaş iç
içe giriyor. Son dönemde artık “kendi cihazını getir”
trendiyle birlikte kullanıcılar iş yerlerinde kendi özel
cihazlarını da kullanabiliyorlar. Bu duruma şirketler
uzun süredir izin veriyor. İnsanların teknolojiye olan
ilgisi arttıkça sevdikleri ve beğendikleri teknolojile-
ri şirketlerinde de kullanmak istiyor veya BT birimi
üzerinde baskı oluşturuyor. Son dönemde bu tarz ko-
nuların örneklerinin arttığını görüyoruz. Dolayısıyla
son kullanıcı ve kurumsal çalışanı bilinçlendirme
konusunda ayırmak pek doğru değil.
Microsoft Türkiye olarak güvenlik konusunda karşı-
laştığımız olumsuz durum karşısında neler yapma-
mız gerektiğine odaklanmış durumdayız. Burada ko-
ruma, gelen atakları öğrenme ve bunlara tepki verme
( protect, deteck, respond ) altyapısı oluşturuyoruz.
Bunu müşterilerimizde beş ayrı katmanda hayata
geçirmeye çalışıyoruz. Öncelikli konumuz cihazların
güvenliği. Şirketlerin, kurumların ve kullanıcıların
cihazları üzerindeki yazılımın güncelliği ve yöneti-
lebilirliği önemli bir konu ve Windows 10 üzerinde
bunları sağlayabilmek için çokça yatırım yaptık.
Bir diğer önemli konu ise kimlik yönetimi. Son za-
manlarda Türkiye’deki konjonktürünü biliyorsunuz.
Bu konu ülkemizde daha da önem kazandı. Bazen
şirketlerden öyle istekler alıyoruz ki şaşırmamak elde
değil. Mesela bir kişiyi işten çıkarmak istiyorlar fakat
kişinin son bir yılda kullandığı cihazlar üzerinden
neler yaptıkları konusunda en ufak bir fikirleri yok ve
bu bilgilere ulaşmak için bize başvuruyorlar. Bu ko-
Onur KOÇ
Microsoft Türkiye Teknoloji Stratejisinden Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı
nuda sunduğumuz önemli kimlik yönetim sistemlerimiz
mevcut ve isteyen firmalara bu desteği sağlayabiliyoruz.
Bu iki önemli başlığın ardından veri ve uygulamalar kar-
şımıza çıkıyor. Kimin hangi veri veya uygulamaya erişimi
ve yetkisi var? Bu veriye erişim nasıl sınıflandırılmış?
Eğer erişim sınırlaması yok ise bu nasıl sağlanabilir?
Günü geldiğinde özel ve çok önemli verilere erişimi olan
insanları nasıl görebilirsiniz? Bu ve bunun gibi soruların
cevaplarını arayan kişilere de yardımcı olmaya çalışıyo-
ruz.
Dördüncü konumuz ise altyapının yönetilmesi. Altyapı
üzerindeki güvenlikle ilgili sorunların tespiti ve anında
giderilmesi konusunda çözümlerimiz bulunmakta. Genel
olarak toparlamak gerekirse; cihaz güvenliği, kimlik gü-
venliği, veri güvenliği, uygulama güvenliği ve altyapı gü-
venliği diye tabir ettiğimiz 5 katmanda müşterilerimizi
korumak için çözümlerimiz mevcut ve bu çözümlerimizi
sürekli güncelleyerek çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Türkiye’de farklı projeler üzerindeki çalışmalarımız
sürmekte ve güvenlik konusunda önümüzde kat edilmesi
gereken çok yol var.
24
Pazarlama ve satıştan iş geliştirme ve kanal yöne-
timine kadar farklı alanlarda uzun yıllara dayanan
engin bir yöneticilik deneyimine sahip olan Faruk
Kocabaş, Media Markt Türkiye’nin Satın Almadan
Sorumlu CPO’su oldu. Philips’te satış ve pazarlama
yönetimi alanında farklı pozisyonlarda görev alarak
dikkat çekici bir başarı grafiği çizen Faruk Kocabaş,
Media Markt Türkiye’ye Satın Almadan Sorumlu
CPO olarak atandı. Faruk Kocabaş, 1998 yılında
Satış ve Pazarlama Müdürü olarak başladığı Phi-
lips’te sırasıyla Tüketici Pazarlama Müdürü, Ams-
terdam’da Avrupa Bölge Satış Direktörü, Lifestyle
Tüketici Ürünleri Türkiye Satış Direktörü ve Tele-
vizyon Birimi Ülke Genel Müdürü pozisyonlarında
görev aldı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme
bölümü mezunu olan Kocabaş; genel yönetim,
pazarlama ve satış, iş geliştirme, kategori yöne-
timi, ürün ve ticari pazarlama, şirket ayrılma ve
birleşmeleri sonrası yönetimi gibi alanlarda uzun
yıllara dayanan deneyimiyle dikkat çekiyor. 1 Ekim
itibarıyla Media Markt Türkiye’deki yeni görevine
başlayan Faruk Kocabaş, Satın Almadan Sorumlu
CPO olarak ekibe liderlik edecek.
Faruk Kocabaş Media Markt
Türkiye’ye Satın Almadan
Sorumlu CPO Olarak Atandı
Eaton, Türkiye’de bir ilk olacak olan Voltimum canlı
sanal fuarına 6-7-8 Ekim tarihlerinde katılacak. Güç
yönetiminde ve dağıtımında güvenlik ve emniyetin
ana tema olacağı fuarda skype ve chat aracılığı ile de
birebir görüşmeler yapılabilecek. Eaton Elektrik Tür-
kiye Ülke Müdürü İpek Demiray; “Yılın ilk yarısında
gerçekleştirdiğimiz Eaton Teknoloji Tır Etkinliğimizden
sonra sektörde bir ilk olacak canlı sanal fuarda yine en
yeni Enerji Yönetimi ve Dağıtımı teknolojilerimiz ile
yer alacağız. Eaton uzman mühendis ekibimizin tam
kadro katılacağı bu fuarda, tüm davetlilerimize web
üzerinden canlı görüşmeler sayesinde her konuda hızlı
destek verebileceğiz” dedi. Sanal Fuar’da yer alacak
önemli başlıklardan başlıcaları: AG Şalt Panolarında
Ark Koruma Sistemleri,,Sismik Dayanıklılık, Isı İzleme
(Diagnose), iMCC (akıllı MCC pano) , Yangın Güvenlik
Sistemleri, Acil Çıkış Aydınlatma Çözümleri, Aydınlatma
Otomasyonu, OG Çözümleri – SF6 Kullanılmayan Çev-
reye Duyarlı Vakum Teknolojisi, Enerji Kalitesi ve Yedek
Güç Çözümleri, Endüstriyel Exproof Ürün ve Sistemler,
Otomatik Transfer Sistemleri - ATS, Enerji İzlemeye
Entegre Edilebilen Otomasyon Çözümleri, Otomasyon
Çözümleri HMI Paneller, Smartwire-DT Akıllı Kablo-
lama, Endüstriyel Kablosuz Sistemler - Elpro, Segment
Odaklı Çözüm Sunumları – mOEM, Ticari ve Endüstriyel
Binalar, Rezidanslar, Data Center, Oil&Gas, Tesislerde
Enerji Yönetimi, Sürdürülebilir Enerji, Depolanabilir
Enerji Çözümleri.
EATON, Türkiye’nin İlk Canlı
Sanal Fuarında
haberler
“Siber Güvenlik ve Dijital Güvenin Durumu 2016” araştırmasına göre data
hırsızlıkları önümüzdeki bir buçuk yıl içinde yüzde 70 oranda artışla
güvenlik uzmanlarının en önemli konularından biri olacak.
25
Accenture ve HfS Araştırma tarafından hayata geçiri-
len “Siber Güvenlik ve Dijital Güvenin Durumu, 2016”
araştırması, şirket içinden data hırsızlığı ve kötü amaçlı
yazılım saldırılarının güvenlik yöneticilerinin en büyük
endişelerinin başında geldiğini ortaya koydu. Araştır-
maya, yüzde 29’u Kuzey Amerika, yüzde 30’u Avrupa,
Orta Doğu ve Asya’dan; yüzde 20’si Asya Pasifik, yüzde
11’i de Latin Amerika’dan olmak üzere, farklı sektörler-
den 200’den fazla üst düzey güvenlik uzmanı ve bilişim
teknolojileri profesyoneli katıldı.
Araştırmaya katılanların yüzde 69’u geçtiğimiz bir yıl
içinde şirket içinden data hırsızlığı veya yolsuzluk olay-
ları yaşadıklarını söylerken, medya ve teknoloji şirket-
lerinde bu oranın yüzde 77 olduğu görüldü. Araştırmaya
göre, içeriden gelen bu risk, önümüzdeki bir buçuk yıl
boyunca da yaklaşık yüzde 70 oranında artışla güven-
lik uzmanlarının en önemli konularından biri olmaya
devam edecek. Şirketlerin siber güvenlik konusunda
yetenekli ve iyi eğitilmiş çalışanlar için ayırdığı bütçeyi
kısması durumunda; kendilerini bu tür saldırılara karşı
koruma kabiliyetlerinin engelleneceğini ortaya koyu-
Siber Güvenlikte En Büyük Tehdit
Dataların Çalınması
özel haber
yor. Ayrıca, bu konuda yetenek arzı ve ihtiyacı arasında
önemli boşluklar olduğuna işaret eden araştırma, güven-
lik ekipleri ve yönetim beklentileri arasında kopukluklar
olduğunu, bütçe ihtiyaçları ve bütçe gerçekleri ile kayda
değer bir uyumsuzluk bulunduğuna da işaret ediyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 48’i önümüzdeki bir, bir
buçuk yıl içinde içeriden data hırsızlığı, yüzde 42’si ise
kötü amaçlı yazılım enfeksiyonları konusunda büyük en-
dişe duyuyor. Diğer yandan yüzde 42’si ise siber güvenlik
profesyoneli istihdam etmek ya da eğitmek için daha
çok bütçeye ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Yüzde 54’ü
mevcut çalışanlarının güvenlik ihlallerinin önüne geçme
konusunda, yüzde 47’si ise güvenlik ihlalini saptamakta,
yüzde 45’i de vakayı çözmekte hazırlıksız olunduğunu
belirtiyor.
Rapor, şirketlerin siber saldırılara karşı başarı elde ede-
bilmeleri için aşağıdaki 5 önemli boşluğun üstesinden
gelmeleri gerektiğini belirtiyor:
Yetenek: Yüzde 31’i, saldırılarla mücadelede en bü-
yük engelin personel eğitimi ve personel bütçesindeki
eksiklik olduğunu söylüyor. Teknoloji: Güvenlik duva-
rı ve şifreleme siber ataklarla mücadele etmek için en
önemli teknolojilerin başında geliyor. Ancak, datanın
anonimleştirilmesi, bilişsel programlama ve yapay zeka
önümüzdeki bir, bir buçuk yıl içinde en çok büyüyecek
alanlar olacak. Parite: Bir işletme ancak en az güveni-
lir iş ortağı kadar güvenlidir. Fakat işletmelerin sadece
yüzde 35-57’lik kısmı ekosistemlerindeki iş ortaklarını
siber entegrasyon ve hazırlık konusunda değerlendirme-
den geçirmektedir. Bu süreçte banka ödeme yükümlülü-
ğü iş ortakları en hafif şekilde, kredili iş ilişkisi içindeki
ortaklar ise en ciddi şekilde değerlendirilir. Bütçe: Yüzde
70’i, siber teknolojiler ile ilgili güvenlik kabiliyetleri ve
bunların kazanılması için gerekli eğitimler için yetersiz
fonlamaya sahip olduklarından bahsediyor. Yönetim:
Katılımcıların yüzde 54’ü tüketicilerde dijital güven
sağlanmasını siber güvenliğin mümkün kıldığına inanır-
ken, yüzde 36’sı yöneticilerinin siber güvenliğe gereksiz
masraf gözüyle baktığını belirtiyor.
26
haberler
Commvault ve Huawei, her iki şirketin teknolojilerine
dayanarak veri yedekleme, kurtarma, arşivleme ve bu-
lut çözümleri geliştirmek için kullanılacak olan ortak
bir laboratuvarı Çengdu, Çin’de oluşturma planlarını
duyurdular. Commvault’un Dünya Çapında Satışlar-
dan sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Ron Miiller
ve Huawei Technologies Co,Ltd. Depolama Ürünleri
Serisi Başkanı Ruiqi Fan, Huawei’nin global ICT eko-
sistemi için düzenlediği entegre konferansı HUAWEI
CONNECT’in açılışında imza için hazır bulundular.
Huawei’nin depolama işinin merkezi Çengdu’da bulu-
nuyor. Commvault ve Huawei, hem test hem de geliş-
tirme merkezi olacak laboratuvar ve bir yönetici bil-
gilendirme merkezi için personel, yazılım ve donanım
sağlayacaklar. Laboratuvardaki çalışma ile, şirketlerin
son ürünleri arasında tam bir uyumun garantilenme-
sinin yanı sıra, müşterilerinin kritik veri koruma ve
yönetimi ihtiyaçlarını karşılama özelliklerini geniş-
letecek olan bulut yedekleme, bir-Servis-olarak-Veri
Koruma ve diğer yenilikçi çözümler geliştirilecek, test
edilecek ve sunulacak. Ortak laboratuvar, üç yıl önce
Huawei, Commvault’un yazılımlarını Huawei Oce-
anStor veri depolama sistemleri ile dağıtmayı kabul
ettiğinde başlayan şirketler arasındaki güçlü işbirliği-
ni daha da genişletecek. İlk anlaşmadan sonra Huawei
ve Commvault, servis anlaşmaları ile bundle edecek-
leri entegre bir ürün yaratmak için işbirliği yaptılar.
Son zamanlarda da şirketler, bir-Servis-olarak-Veri
Koruma özelliklerini içeren Huawei Cloud Data Center
Offerings için işbirliğine gittiler. Huawei ve Commva-
ult arasında işbirliğine dünya çapında müşterilerin
yanıtı oldukça olumlu oldu – örneğin Brennan IT,
Avustralya’daki müşterilerine ölçeklenebilir ve esnek
bir-Servis-olarak-Yedekleme çözümü sunmak için
Commvault Software ve Huawei OceanStor’u kullan-
dığını duyurdu.
Commvault ve Huawei ARGE İçin Ortak Bir Laboratuvar Kurdu
NetApp Kuzey EMEA ve MEEAR Bölgesinden Sorumlu Baş-
kan Yardımcısı Gos Hein van de Wouw ve NetApp Türkiye
Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı gerçekleştirdikleri basın
toplantısı ile NetApp’ın yeni ONTAP 9 yazılımı ile flaş ve
hibrit depolama ürünleri hakkında bilgi verirken sektördeki
genel durumu da değerlendirdiler. Toplantıda depolama
ve yedekleme alanında dünyada ve NetApp’ta yaşanan son
gelişmeler hakkında bilgi veren Gos Hein van de Wouw, günümüzde kurumsal uygulamaların artık yüksek perfor-
manslı depolama ihtiyaçlarının çok daha fazla arttırdığını vurgulayarak, “BT karar vericilerinin dörtte üçünden
fazlası flaşa yatırım yapma konusunda bilgi sahibi. Bu bilginin en yüksek olduğu yer ise büyük kurumlar. EMEA
bölgesinde her beş şirketten birisi flaştan yararlanmayı planlıyor ve neredeyse yarısı da hâlihazırda bu teknoloji-
yi kullanmaya başlamış durumda.” dedi. Yaptıkları araştırmaların işletmelerin yüksek performanslı uygulamalara
duyduğu talebin yüksek olduğunu gözler önüne serdiğinin altını çizen ve Gos Hein van de Wouw, NetApp’ın flaşın
sunduğu avantajlar ile ilgili eğitici faaliyetlerini artırmayı ve EMEA bölgesinde daha çok işletmenin flaşın sunduğu
fırsatlardan faydalanmasına yardım etmeyi hedeflediğini de belirtti. Gos Hein, “NetApp, ölçeklenebilir, hızlı ve ve-
rimli yeni nesil veri merkezlerine ihtiyaç duyan müşterilerine endüstrinin en geniş All-Flash çözümlerini sunuyor.
NetApp flaş portföyü aralarında performans uygulamaları, sanallaştırılmış altyapı ve bulut benzeri altyapılar olmak
üzere şirketlerin altyapılarından en iyi sonuçları almalarına yardımcı oluyor.” şeklinde konuştu.
NetApp Yeni flaş ve Bibrit
Ürünlerini Tanıttı
Araştırma şirketi Gartner’a göre, tüketicilerin sadece %17’si önümüzdeki 12
ay içinde bir tablet almayı planlıyor. IDC’ye göre ise tabletler, geçtiğimiz
çeyrek dönemde 21.1’lik bir yüzdeyle yıllık olarak bugüne kadarki en
büyük düşüşü kaydetti.
27
Bosch, web tabanlı hizmetler için kendi bulutunu
hayata geçirdi. Bosch IoT Cloud, şirketin yazılım
alanındaki uzmanlığında yap-bozun son parçasını
tamamlamış oldu. Bosch, ağa bağlanma ve Nesne-lerin
İnterneti konusunda tam bir servis sağlayıcı konumu-
na geldi. Bosch IoT Cloud’da ağa bağlı mobilite, ağa
bağlı endüstri ve ağa bağlı binalar için çeşitli uygu-
lama-lar yer alıyor. Almanya’da bulunan Bosch IoT
Cloud, teknik altyapıdan ve ayrıca platform ve yazılım
ürünlerinden oluşuyor. Bosch, uygulamayı ilk olarak
şirket içi çözümlerde kullanacak. 2017 yılından itiba-
ren de diğer şirketlere bir servis olarak sunacak. Bosch
IoT Cloud’un yazılım merkezinde, Bosch’un kendi IoT
Suite ürünü bulunuyor. Bosch IoT Suite, cihazları, kul-
lanıcıları ve şirketleri ağa bağlamak için gerekli olan
tüm işlevleri sunuyor. Yıpranma ve aşınma modelleri-
nin ne zaman bildirilmesi gerektiği ve makinenin ba-
kımı için önleyici tedbirin ne za-man alınması gerek-
tiği gibi otomatik kararlara ilişkin kurallar, Bosch IoT
Suite içerisinde saklanabiliyor. Bosch ve müşterileri,
daha şimdiden bu platforma dayanan birçok çözüm ve
proje kullanıyor. Bosch IoT Cloud, şu anda 5 milyon-
dan fazla cihazı ve makineyi ağa bağlıyor.
Bosch Akıllı Ev Sistemi
Sürücü destek sistemleri, Bosch açısından hızla bü-
yüyen bir iş alanı. Bu yıl satışlarımız ilk kez 1 mil-yar
avro barajını aştı. Sürücünün dikkatinin dağılmasını
en aza indirmenin yolu, doğru zamanda doğru bilgi-
nin sunulmasıdır. Bunun da gelecekteki yolu, otonom
sürüştür. Otonom sürüşün asıl hedefi, insandan kay-
naklanan ha-taları en aza indirmek, kazalardan kay-
naklanan ölümlere engel olmaktır. Bosch teknolojisi,
geleceğin otomobillerinin sadece bağımsız bir şekilde
hızlanmasını veya fren yapmasını değil, aynı zamanda
direksiyonu kumanda etmesini de sağlayacak.2020 yılı
itibarıyla otobanlarda bir otoyol pilotu teknolojisiy-
le hareket eden araçları görmek için çalışı-yoruz. Bu
alanda ihtiyaç duyulan tüm temel uzmanlığa sahibiz.
Bosch’tan Tüketicinin Hayatını
Değiştiren Ağa Bağlı Çözümler
özel haber
Bu alanda, yaklaşık 2.500 mühendisi-miz çalışıyor.
Sensör Teknolojisi
Sensör teknolojisi, Bosch’un gelecekteki satış hacmini
artırmasının en önemli noktalarından biri. Mik-ro me-
kanik sensörler alanında lider olan Bosch, internet üze-
rinde nesneleri birbirine bağlamak için ge-reken bu en
önemli teknolojiyi üretiyor. Sensörlerimiz teknolojiye
dokunma hissi veriyor ve Nesnelerin İnterneti ile hiz-
metler aracılığıyla tekno-lojinin konuşmasını sağlıyo-
ruz. Otomobillerden ev aletlerine ve makinelere kadar
her şeyin daha önce hiç olmadığı kadar hassas, akıllı
ve iletişimsel olmasını sağlıyor. Mikro mekaniklerde
sayısal büyümenin dışında kalitede de değişim yaşan-
dı. Ürünlerimizi sürekli daha akıllı yapıyoruz. Şimdi
çok daha fazla değişkeni ölçümleyebiliyoruz. Üretmeye
başladığımız ilk sen-sörde sadece hızlanmayı, sapma
oranını ve jeomanyetik alanları ölçmekle kalmıyor,
daha da önemlisi olan sinyal evrimi için mikro kont-
rolcü özelliğini getiriyoruz. Bu yazılım entegrasyonu,
mikro mekanik sistemlerde bir sonraki aşamaya geçiş
için çok kritik.
28
Çağrı Merkezleri Derneği, 2016 Türkiye Çağrı Merkezi Sektörü pazar verilerini
açıkladı. Rapora göre pazar büyüklüğü, 2016’da 4,45 milyar TL’ye ulaştı.
Çağrı Merkezi Pazar Büyüklüğü
4,45 Milyara, İstihdam 85 Bine Ulaştı
Sektörünün bilgi merkezi ve re-
ferans noktası olan Çağrı Mer-
kezleri Derneği tarafından, IMI
Conferences işbirliği ve Net Araş-
tırma proje yönetiminde her yıl
gerçekleştirilen araştırma sonucu
2016 yılı için sektör pazar verileri
açıklandı.
Araştırmaya göre geçtiğimiz yıl
sektörün sağladığı istihdam sayısı
83 bin iken bu sayı yüzde 3’lük
büyüme göstererek 85 bin kişiye
ulaştı.
Çağrı Merkezleri Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı Metin Tarakçı,
çağrı merkezi pazarının 2017 yı-
lında da büyümeye devam ede-
ceğini belirterek; “Önümüzdeki
yıl toplam istihdam rakamının 92
bine ulaşmasını öngörüyoruz. İs-
tihdamda sektörel dağılıma baktı-
ğımızda telekomünikasyon 23 bin
509 kişi ile birinci sırada yer alır-
ken finans sektörü de 16 bin 869
kişi ile ikinci olarak öne çıkıyor.
Coğrafi dağılımda da oranların
İstanbul’da yüzde 40, Ankara’da
yüzde 11, İzmir’de yüzde 6 ve
diğer illerde ise yüzde 43 şeklinde
olduğunu görüyoruz.” dedi.
Öte yandan sektör büyüklüğü;
asgari ücrette gerçekleşen yüz-
de 30’luk artışın ardından yüzde
23,5’luk bir büyümeyle 4,45 mil-
yar TL’ye ulaştı. Reel büyüme ise
yüzde 3-4 oranında gerçekleşti.
Çağrı Merkezlerinde Sosyal
Medya Etkisi
Çağrı merkezi hizmeti sunu-
lan kanallar arasında telefon ve
e-posta ilk sıralarda yer alırken
bu yıl sosyal medya kullanımında
yüzde 12’lik bir artış görüldü.
Gelen-Giden Arama Toplamı
2,2 Milyar Adet
Çağrı merkezlerinde geçtiğimiz
yıl 2 milyar gelen/giden arama
gerçekleşirken 2016’da bu sayı
2,2 milyar adete yükseldi. Bu
yıl gelen aramaların yüzde 48’i
ürün/hizmet bilgisi maksatlıy-
ken, yüzde 20’si işlem, yüzde 11’i
ise teknik destek amaçlı ger-
çekleşti. Giden aramaların çoğu
ise satış/pazarlama maksadıyla
yapıldı.
Müşteri Temsilcilerinin
Yüzde 64’ü Kadın
Çağrı merkezlerinde çalışan müş-
teri temsilcilerinin yüzde 64’ünü
kadınlar oluşturuyor. Çalışan-
ların yaş ortalaması 25 iken lise
mezunu ve öğrenci müşteri tem-
silcisi sayısında artış yaşandığı
görülüyor. Eğitim durumuna göre
dağılımda çağrı merkezi çalışan-
larının yüzde 52’si yüksekokul,
üniversite ve lisansüstü mezunu
iken yüzde 36’sı lise mezunu,
yüzde 12 ise üniversite öğrencisi.
Yüzde 48’i Asgari Ücret Alıyor
Müşteri temsilcilerinin yüzde
38’i 1300-2000 TL maaş alırken,
yüzde 10’u 2000-2500, yüzde 48’i
ise asgari ücret alıyor.
Yabancı dilde hizmet veren
müşteri temsilcilerinin sayısı ise
yaklaşık 4 bin. Çalışanların yüzde
51’i İngilizce, yüzde 39’u Alman-
ca, yüzde 4’ü Arapça ve yüzde
3’ü Flemenkçe dillerinde hizmet
veriyor. Müşteri temsilcilerinin
ortalama çalışma süreleri ise
2016 yılında 1-2 yıl arası olarak
gerçekleşti.
özel haber
Araştırma şirketi Gartner’a göre, tüketicilerin sadece %17’si önümüzdeki 12
ay içinde bir tablet almayı planlıyor. IDC’ye göre ise tabletler, geçtiğimiz
çeyrek dönemde 21.1’lik bir yüzdeyle yıllık olarak bugüne kadarki en
büyük düşüşü kaydetti.
29
İnsanlar, iş için yüksek performansa ve verimliliğe
imkân veren özelliklere sahip cihazları tercih edi-
yorlar. Tabletlerin performans yetersizliği, kullanı-
cıların bu tabletleri evde bırakarak işleri halletmek
için ofislerinde PC’lerini kullanmaya itiyor. 2’si 1
arada cihazların, işyerlerinde cihazı istenildiği za-
man tablet modunda kullanmak isteyenlerce rağbet
görmesi, 2’si 1 arada cihaz piyasasının büyümesine
sebep oluyor.
Araştırma şirketi Gartner’a göre, ankete yanıt veren
tüketicilerin sadece %17’si (son 10 yılın en düşük
yüzdelerinden biri) önümüzdeki 12 ay içinde bir tab-
let almayı planlıyor. IDC’ye göre ise slate tabletler
geçtiğimiz çeyrek dönemde 21.1’lik bir yüzdeyle yıl-
lık olarak bugüne kadarki en büyük düşüşü kaydetti.
Fazlasıyla doymuş olan tablet piyasasında son kulla-
nıcı talebi düşüş göstermeye devam ediyor. Ek olarak
İşletmeler, Yatırım Odağını
2’si 1 Arada Dizüstü Bilgisayarlara Çevirdi
özel haber
10-13 inç aralığındaki daha büyük ekranlı 2’si 1 arada
cihazlar, öncelikle dizüstü bilgisayar olmak üzere
istendiğinde tablet görevi de görüyor. Windows 10’un
pazara sunulmasıyla birlikte, 2’si 1 arada tabletler ve
laptop’lar kişisel bilgisayar alanında kaydedilen en
büyük büyüme fırsatını değerlendirmek üzere yeni-
den konumlandırıldı. 2’si 1 arada cihazlar 2015’in son
çeyreğinde 8.1 milyon cihaz ile tüm zamanların en
yüksek rakamına ulaşırken, ürün sevkiyatları da geç-
tiğimiz yılın son çeyrek döneminden bu yana iki katın
üzerine çıktı.
2’si 1 Arada Cihazlara Rağbet Artıyor
Eğer işinizin %90’ı yazı yazmak, e-mailleri kontrol
etmek ve internete göz atmak gibi basit görevlerden
oluşuyorsa, öncelikle tablet görevi gören cihaz ih-
tiyacınızı karşılayabilir. Ancak birçok meslek, ciddi
anlamda bundan çok daha fazla bilgisayar perfor-
mansı gerektiriyor. Performans için mobiliteden ödün
vermek söz konusu değil, bu yüzden 2’si 1 arada tablet
pazarı büyük bir hızla gelişiyor. Müşterilerin bu yeni
bilgisayar kategorisine yönelmesinin nedenlerinden
birkaçı ise şöyle:
Performans: 2’si 1 arada tabletler, ticari bir ortama
uygun olarak öncelikle bir dizüstü bilgisayar, ondan
sonra tablet işlevi görmeye odaklanmalı.
Esneklik: Standart bir iş cihazı bir dizüstü ya da ma-
saüstü bilgisayar iken, bazı işlevler için tablet kullan-
mak fena olmayabilir, ancak iki sistemi birden taşıma-
ya değer mi?
Maliyet: Ofis dışında çalışan profesyoneller 2’si 1 ara-
da tabletlerin iş akışlarını hızlandırma şekline bayı-
lacaklar. Ancak hem laptop hem de tablet olabilen bir
sistemin değerini öncelikle BT birimi takdir edecektir.
Çalışanlar için birden fazla cihazın satın alındığı ya da
tasarruf ederek bu cihazlardan sadece birinin tercih
edildiği günler geride kaldı.
30
haberler
Prolink, Bilişim sektörünün güçlü ve vizyoner firması
Gigamon ile iş birlikteliğini güçlendiriyor. Dünya’da
hızlı bir gelişim ve büyüme gösteren Gigamon; yaygın
kanal yapısı, alanında uzman satış ve teknik kadro-
suyla öne çıkan Prolink ile Türkiye’deki büyümesine
hız katıyor. 2015 yılında başlayan iş ortaklığı, geliş-
tirilen projelerle her geçen gün değer kazanarak fark
yaratıyor. Gigamon CEO’su Paul Hooper, Bölgeden
Sorumlu Satış Direktörü Kfir Birenboim, Satış Mühen-
disi Yossi Attia ve Prolink Genel Müdürü Ken Bradley
öğle yemeğinde basın mensupları ile buluştu. Prolink
İş Birim Müdürü Aslı Okutur’un açılış konuşması ile
başlayan basın toplantısı Ken Bradley’in konuşması ile
devam etti. Bradley, Gigamon’un Türkiye’deki yatı-
rımına verdikleri önemi vurgulayarak, bu iş ortaklığı
ile ilgili heyecan ve mutluluk duyduğunu ifade etti.
Gigamon’un Türkiye’deki katma değerli iş ortağı
olduklarını belirten Bradley büyüme odaklı bir şirket
olduklarını ve Gigamon’un şimdiye kadarki süreçte
kendilerine güç kattığını ifade ederek bundan sonra-
ki süreçte de hedeflerinin Gigamon’un Türkiye’deki
pazar payını arttırmak olduğuna değindi. Gigamon
CEO’su Paul Hooper, 2004 yılında kurulan şirketin
kısa sürede gösterdiği başarının altını çizerek konuş-
masına başladı. NYSE’de En Hızlı Büyüyen 2. Tekno-
loji Şirketi olarak seçilen Gigamon’un Fortune 100
listesindeki şirketlerin 70’ine satış yaptığı belirtildi.
2016 yılında bir önceki seneye göre Gigamon’un Pazar
payında gerçekleşen %70’lik büyümenin etkenleri
basın mensuplarıyla paylaşıldı. Sundukları teknolo-
jinin özgünlüğünü ve sahip oldukları bakış açısı ile
müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik çözüm önerilerini
anlatan Hooper, Türkiye pazarını çok önemsediklerini
belirterek yatırımlarının hızla artacağını aktardı.
Prolink ve Gigamon İş Birliği Güçleniyor
olan Aruba, üçüncü parti geliştiricilere ve iş liderlerine
uygulamaları ve servisleri iyileştirmek açısından bir ağ
anlayışı sunmak için, uygulama programlama arayüzleri-
ni (API) kullanan bir yazılım katmanı olan Aruba Mobile
First Platform’u duyurdu. Platform, mobil ve IoT’nin
(Nesnelerin Interneti - Internet of Things) entegrasyo-
nunun ve yenileşmelerinin tek bir üreticinin adımların-
dan ziyade, geliştirici ekosisteminin hızında ilerlemesini
sağlıyor. Ağlar, bugünün önce mobil ve hızla gelişen IoT ortamını desteklemek için, bağlantıdan daha fazlasını
sunmalılar. Statik fonksiyonlar için tasarlanmış tek boyutlu ağların zamanı geçti. Modern ağlar, talep edildiğin-
de yeni uygulama gereksinimlerine kolaylıkla uyarlanabilmeliler. Özel mobil uygulamaların ve IoT tarafından
desteklenen operasyonel teknolojilerin kullanımı hakkındaki faydalı anlayışlarla birlikte ağlar, organizasyonla-
rın gelecekteki dijital teknoloji yatırımlarının düzenlenmesine yardım edilebilirler. Aruba Mobile First Plat-
form, bir geliştirici ekosistemi ve teknoloji üreticilerinin serbestçe yenileşme yeteneklerini ortaya çıkarıyor.
Bunun için Aruba altyapısının mobil ve IoT cihazlarından topladığı bağlamsal bilgileri ve dinamik bir şekilde
gerçek zamanlı olarak özelleştirilen ağ fonksiyonlarını kullanıyor. Sonuç olarak müşteriler, deneyimlerini geliş-
tirmek, iş operasyonlarını iyileştirmek ve yeni gelir fırsatlarını desteklemek için, var olan ve yeni geliştirdikleri
uygulamaları iyileştirebilirler.
HPE Aruba, “Mobile First
Platform’unu” Tanıttı
Süleyman SERTKAYA
info@btgunlugu.com özel haber
Red Hat JBoss Middleware müşteri öncelikleri araştırmasına göre
mikroservisler ve konteynerlerin sayısı arttıkça hibrit bulut dengesi
de sağlanıyor. Araştırmada müşterilerin büyük çoğunluğunun mevcut
uygulamalarını koruma ve güncelleme yeteneklerine (yüzde 71) ve yeni
uygulamaları daha hızlı yaratma (yüzde 53) konusuna öncelik verdiği
görülüyor. Araştırma ayrıca Red Hat vizyonuna duyulan güvenin büyük
olduğunu da gösteriyor.
Red Hat’in Müşteri Öncelikleri
Araştırması Sonuçlandı!
Red Hat JBoss Middleware ekibi bu
yıl mayıs ve ağustos ayları ara-
sında üç araştırma yürüttü ve 865
Red Hat JBoss Middleware müşte-
risine, gelişmekte olan mimariler
ve programlama paradigmalarına
dair ne düşündüklerini sordu. Red
Hat’in burada asıl odaklandığı
konu ise mikroservisler, kontey-
nerler ve bulut çağında müşteri-
lerin Java EE hakkındaki yorum-
larıydı. Araştırmanın bir diğer
amacı da müşterilerin öncelikleri
ve motivasyonları, karşılaştıkla-
rı güçlükler ve nihayetinde Red
Hat’in ürün ve hizmetlerinden ne
derece memnuniyet duyduklarını
öğrenmek idi.
Konuyla ilgili olarak müşterilere
mevcut ürünlerini, yani Java EE
uygulamalarını nasıl tanımladık-
ları soruldu. Yüzde 64’ü oluşturan
büyük çoğunluğu bunların büyük,
geleneksel, kurum içi Java EE
uygulamaları olduğunu söylerken,
yüzde 23’ü uygulamalarının çoğu-
nun kendi yerinde bir bulutta ol-
duğuna, yüzde 13’ü ise uygulama-
larının yarısından fazlasının bulut
ortamlarında kurulu olduğuna
işaret etti. Ancak önümüzdeki 3 yıl
içinde bu dağılımın daha dengeli
olacağı da öngörülüyor. Müşte-
rilerin yüzde 30’u tüm uygulama-
larının büyük, geleneksel, kurum
içi Java EE uygulamaları olacağını
düşünürken, yüzde 32’si ikisinin bir
karışımı olacağını, yüzde 38’inin ise
uygulamalarının yarısından fazlası-
nın bulut ortamlarında kurulmasını
bekledikleri görülüyor.
Bu değişim birçok kurumda stratejik
bir zorunluluk olmaktan ziyade, do-
ğal bir evrim olarak gerçekleşecek;
zira kurumlar olgunlaştıkça daha
heterojen bir kimlikle hibrit bulut
ortamlarına geçiyorlar. Katılımcıla-
rın yalnızca yaklaşık dörtte birine
(yüzde 24) göre, BT organizasyon-
ları için uygulamalarının buluta
taşınmasını yüksek öncelik taşıyor.
Müşteriler bunun yerine mevcut
uygulamalarını koruma ve güncelle-
me yeteneklerine (yüzde 71) ve yeni
uygulamaları daha hızlı yaratma
(yüzde 53) konusuna öncelik veri-
yorlar.
Bu öncelikler, müşterilerin mikro-
servis ve konteynerlere yaklaşım-
larına da yansıyor. Bu iki teknoloji
kurumsal uygulama ortamlarında
daha büyük çeviklik ve kontrol
ihtiyacını karşılıyor. Kurumlara
mikroservis mimarilerinin kurma
planlarının zamanlamaları soruldu-
ğunda yüzde 29’u halihazırda zaten
kullandıklarını veya şu anda uygu-
ladıklarını belirtiyor. Konteynerler
konusunda da benzer bir rakam
ortaya çıkıyor: yüzde 33. Katılımcı-
ların yüzde 36’sı şu anda mikroser-
visleri araştırma aşamasında olduk-
larını ve yakın vadede (önümüzdeki
yıl) bunları kuracaklarını söylüyor.
Yüzde 38’i ise aynı şeyi kontey-
nerler için söylüyor. Katılımcıların
beşte birinden azı ise, mikroservis
mimarisini (yüzde 18) veya kontey-
nerleri (yüzde 16) önümüzdeki 5 yıl
içinde kurmayı planlamadıklarını
belirtiyor.
Bu önceliklerin, katılımcıların
karşılaştıkları bazı zorluklarla
ilişkili olduğunu görmek de sürpriz
olmuyor. Bu zorluklar genelde mev-
cut uygulama altapılarıyla ilgili ve
aynı kaynaklarla daha çok ve daha
hızlı hizmet vermesi beklenen BT
departmanlarının üzerindeki sürekli
baskının bir yansıması. Katılımcı-
ların yüzde 63’ü uygulama altyapı-
sının gerektirdiği maliyet ve çabayı
bir zorluk olarak görüyorlar. Yüzde
50’si eski teknolojileri bir zorun
olarak görürken, yüzde 34’ü pazar
ve geliştirici üretkenliği konusun-
da beklenen hızın bir baskı unsuru
olduğunu düşünüyor.
31
32
kapak konusu
IoT ile İş Dünyasının
Düzeni Değişiyor
Son yıllarda nereye bakarsanız bakalım karşımıza
Internet of Things (IoT) ve Big Data (Büyük Veri)
kavramları çıkıyor. Bu kavramların işimize ve
hayatımıza katacakları konusunda her kafadan bir
ses çıksa da asıl olan yaşamımızı kolaylaştıracak
teknolojilere adaptasyonun hızlandırılması.
33
I
oT hakkında herkesin bir görüşü
olsa da bu kavramı tam olarak
anlamak basit bir şey değil.
Şimdilerde IoT uygulamalarını
genellikle akıllı ev sistemlerin-
de görüyoruz. Fakat IoT’nin geleceği
için düşündüklerimiz; evden çıktığı-
mızda aracın otomatik olarak kapının
önüne gelmesi, perakende sektöründe
farklı ve tüketiciye hız kazandıracak
çözümler, bir çok yapının kullanıcıya
hissettirilmeden çalışması ve sadece
sonucun yansıtılması gibi örneklerle
açıklanabilir.
McKinsey’in araştırmasına göre
2025’teki potansiyel değeri 3.9 ile 11.1
trilyon USD arasında olacak bir tek-
nolojilerden bahsediyoruz. Dev şirket-
lerin fazlasıyla yatırımlar yaptığı ve
kullanılacak standartların belirlendiği
çok büyük bir pazar yaratacak teknolo-
jinin yalnızca akıllı ev sistemlerinden
oluşacağını düşünmek doğru değil.
Geçtiğimiz günlerde nesnelerin in-
terneti (IoT) alanında yapılan global
yenilik ve yatırımların incelendiği
geleneksel “IoT Barometer Report”
araştırmasının 4’üncüsünü yayınladı.
Circle Research tarafından nisan ve
mayıs aylarında bin 100’e yakın şir-
ketle yapılan araştırmaya dahil edilen
ülkeler arasında Türkiye’de yer alıyor-
du. Araştırmaya katılan diğer ülkeler
Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin,
Almanya, Hindistan, İrlanda, İtalya, Ja-
ponya, Hollanda, Güney Afrika, Güney
Kore, İspanya, Birleşik Arap Emirlik-
leri, Birleşik Krallık ve ABD olarak
sıralandı.
Yeni Sanayi Devrimi
IoT Barometer araştırmasına katılan
şirketlerin dörtte üçü, IoT’yi insanların
iş ve özel yaşamlarını değiştirecek yeni
bir sanayi devrimi olarak nitelendirdi.
Şirketlerin yüzde 76’sı, IoT teknoloji-
lerinden yararlanmanın kurumlarının
33
34
gelecekteki başarısı açısından
kritik önem taşıdığına inandığını
belirtirken, söz konusu şirket-
lerin neredeyse yarısı gelecek 2
yılda milyonlarca cihaz ve sürece
bağlantılı şebeke zekasını dahil
etmeyi planladıklarını bildirdi.
Araştırmada, 2016’nın IoT tek-
nolojilerinin temel iş süreçleri-
nin bir parçası haline geldiği yıl
olacağı sonucuna varıldı. Şirket-
lerin yüzde 63’ünde nesnelerin
interneti yatırımının geri dönüşü
yüksek oldu. Araştırmaya göre,
nesnelerin interneti alanında ya-
tırım yapan şirketlerin yüzde 89’u
son 12 ayda bütçelerini yükseltti.
Nesnelerin interneti teknoloji-
lerine yatırım yapanların yüzde
63’ü bu yatırımdan ciddi biçim-
de geri dönüş sağladı. 2015’teki
raporda bu oran yüzde 59 olarak
gerçekleşmişti.
Nesnelerin internetine yapılan
yatırımlar, ortalama BT bütçele-
rinin yüzde 24’ünü oluşturarak
bulut bilişim ya da veri analizi
yatırımları ile eşit seviyede ger-
çekleşti. Araştırmada, nesnelerin
interneti teknolojilerinin gittikçe
daha fazla sayıda şirkette temel
iş aksiyonlarının merkezinde yer
aldığı belirtildi. Araştırmaya ka-
tılan şirketlerin yüzde 48’i büyük
ölçekli kurumsal dönüşüm için
nesnelerin interneti teknolojile-
rinden yararlanıyor. Bu oran, Asya
Pasifik bölgesinde yüzde 61’i
buluyor.
Araştırmaya katılan tüketici
elektroniği şirketlerinin yüzde
52’si nesnelerin interneti tekno-
lojilerini bağlantılı evlere yönelik
yeni nesil uygulamaların temel
bileşeni olarak kullanıyor. Şirket-
lerin yüzde 46’sı gelecek 2 yılda
nesnelerin interneti teknolojile-
rine dayalı yeni ürün ve servis-
ler geliştirmeyi planladıklarını
bildirdi.
10 Yılda 19 trilyon Dolarlık
Bir Ekonomi Oluşacak
Nesnelerin internetinin iş dün-
yası için önemli fırsatları berabe-
rinde getiriyor. Bu teknolojinin
gelişimiyle her sektörde gelenek-
sel iş yapış şekli ve süreçlerinin
kökten değişecek. Nesnelerin
interneti, çok yakın bir gelecekte
hem bireyler hem şirketler hem
de nesnelerin saniyede 1 giga-
bit’lik yaygın genişbant bağlan-
tı hızından faydalanabileceği
‘gigabit toplumu’nun da temelini
oluşturacak. Gigabit toplumuna
dönüşümün, adil ve sürdürülebi-
lir eğitim, çalışma ve yaşam için
büyük bir fırsat olduğuna inanı-
lıyor. Diğer yandan, nesnelerin
interneti, tüm dünyada 10 yılda
19 trilyon dolarlık bir ekonomiye
hayat verecek. Bağlantı ekonomi-
si, bu sürede dünyanın Gayri Safi
Milli Hasılası’nı tam iki katına
çıkarabilecek potansiyele sahip.
Nesnelerin internetinin Türki-
ye’de de özel sektörde yaklaşık
170 milyar dolar, kamu sektö-
ründe ise 23 milyar dolar değer
yaratması bekleniyor. Kamu
kuruluşları, sanayi, internet bağ-
lantılı araçlar, sağlık hizmetleri
ve tüketici ürünlerinin nesnelerin
interneti yatırımlarında öncelikli
kapak konusu
35
alanlar olacak.
IoT ile Evler ve Ofisler Daha
da Akıllanacak
Küresel nesnelerin interneti akıllı
ev ve ofis araştırması, katılımcıla-
rın belirli bir kazanç karşılığında
kişisel verilerinin paylaşılmasına
razı olduklarını gösteriyor.
Yapılan küresel tüketici araştır-
masına göre, katılımcıların önem-
li bir kısmı (% 61) akıllı evlerden
toplanan kişisel verilerin para
karşılığında şirketlerle paylaşıla-
bileceğini, % 70’i de cihaz kulla-
nımı hakkındaki verilerin karşılığı
olarak şirketlerin müşterilere
kuponlar ve indirimler verme-
sini kabul ediyorlar. Araştırma,
ayrıca, katılımcıların % 77’sinin,
akıllı evlerin 2025’te bugün akıllı
telefonlarda olduğu gibi yaygın-
laşacağına inandığını, ancak %
66’sının da siber suçlular tarafın-
dan hacklenmek konusunda çok
kaygılı olduklarını ortaya çıkardı.
“Nesnelerin Interneti (IoT) ve
Akıllı Ev ve Ofis” araştırması-
na Avustralya, Brezilya, Kanada,
Fransa, Almanya, Hindistan, Mek-
sika, İngiltere ve ABD’den 9,000
kişi katıldı.
Akıllı ev ve ofisler, tüketicilerin
günlük yaşamlarını iyileştirme
kapasitesine sahipler. Araştırma,
şahısların para karşılığı verileri-
nin paylaşımına razı olduklarını
gösteriyor, ancak siber tehditler
konusundaki kaygıları da anla-
şılabilir. Güvenlik, Nesnelerin
Interneti’nin temelini oluşturuyor
ve güvenlik tam olarak sağlan-
dığında IoT’nin yaygınlaşması
mümkün olabilir.
Araştırmaya katılanlar genel
olarak akıllı evlerdeki potansiyel
güvenlik tehditleri konusunda
endişeliler. Katılımcıların % 92’si
kişisel verilerinin siber suçlular
tarafından hacklenebileceği yö-
nünde endişelerini ifade ediyor-
lar. Bununla birlikte, yenilikçi
güvenliğin bir yansıması olarak
katılımcıların çoğu (% 89) bütün
akıllı cihazların güvenliğinin tek
bir entegre güvenlik paketiyle
sağlanması yolunu daha çok ter-
cih edeceklerini belirtiyorlar.
Tüketiciler, şifre gibi mevcut
güvenlik yöntemleri konusun-
da tereddütlüler. Katılımcıların
%75’i akıllı evleri yönetmek için
gereken şifre sayısı konusunda
endişeliler. Bununla birlikte biyo-
metri, akıllı evlere erişim için bir
alternatif olarak öne çıkacak gibi
gözükmekte. Biyometrik güven-
lik türlerinden birini seçmeleri
istendiğinde, %54’ü parmak izini
seçerken, %46’sı ses tanımayı ve
% 42’si göz taramayı tercih ettiği-
ni belirtiyor.
Ayrıca Araştırmanın Önemli Bul-
guları Arasında Şunlar da Var
Y kuşağı, akıllı ev cihazlarında
davranışsal verileri para, indirim
ve kupon karşılığında paylaşma
konusunda en rahat kesim (%
72’si para için, % 44’ü indirim
için, % 29’u ise kupon için kabul
ediyor). Tüketicilerin % 75’i akıllı
evde yaşamaktan kişisel fayda
bekliyor.
Tüketiciler tarafından en çok
düşünülen akıllı cihazlar, akıllı
aydınlatma (% 73), akıllı mutfak
cihazları (% 62) ve akıllı termo-
metre veya su ısıtma sistemleri (%
60). Katılımcıların yarıdan fazla-
sı, akıllı bir evde, gaz ve elektrik
faturalarının (% 57) ve ısıtma ve
soğutma faturalarının (% 55) düş-
mesini bekliyor.
Araştırma Metodolojisi
“Nesnelerin Interneti Akıllı Ev ve
Ofis” araştırması, teknoloji sektö-
ründe bağımsız bir pazar araştır-
ma uzmanı olan Vanson Bourne
tarafından 2015 Temmuz’unda
gerçekleştirildi. Toplam 9,000
36
tüketici ile görüşüldü. Bunların
arasında ABD’den 2,500, İngilte-
re’den 1,000, Fransa’dan 1,000,
Almanya’dan 1,000, Brezilya’dan
1,000, Hindistan’dan 1,000, Ka-
nada’dan 500, Meksika’dan 500
ve Avustralya’dan 500 kişi var.
IOT, Dijital Dönüşüm ile
Hayatımızı Değiştirecek
Geçtiğimiz günlerde duyurulan
yeni araştırmaya göre, işletmele-
rin %78’i, dijital girişimler şimdi
ya da gelecekte kurumlarına karşı
bir tehdit oluşturacağına inanı-
yor. Bu durum yenilikçi şirketleri
ileriye itiyor, yenilikçi olmayanla-
rınsa batışını hızlandırıyor. Tüm
dünyadan ankete katılan işlet-
melerin neredeyse yarısı (%45),
dijital olarak doğmuş yeni şirket-
lerin getirdiği rekabetten dolayı
önümüzdeki üç ila beş yıl içinde
işletmelerinin modası geçmiş du-
rumuna düşmesinden korkuyor.
Hatta bazı şirketler, değişimin
hızından fena halde yara alabi-
leceklerini hissediyor. İş dünyası
liderlerinin yarısından fazlası
(%52) ise dijital teknolojilerin
ve Nesnelerin İnternetinin bir
sonucu olarak geçtiğimiz üç yıl
içinde sektörlerinde önemli bir
yıkım yaşarken, dünya genelinde
işletmelerin %48’i üç yıl içinde
sektörlerinin nasıl şekilleneceği-
ni bilmiyor.
Anket sonuçları, 16 ülke ve 12
sektör genelinde orta ile büyük
ölçekli kurumlardan 4000 liderle
Vanson Bourne’nin (VB) yaptığı
çalışma sonunda ortaya çıktı.
Şu ana kadar dördüncü sanayi
devrimi de öncekiler gibi acı-
masız olacağını açıkça gösterdi.
Şirketler ayak uyduramazlar-
sa geride kalacaklar veya daha
kötüsü olacak. ‘Yarına erteleme’
yaklaşımı, kesinlikle işe yarama-
yacak.
Düzensiz İlerleme ya da
Dijital Kriz Yolda mı?
En azından şu söylenebilir ki
ilerleme, düzensiz oldu. Bazı şir-
ketler, dijital dönüşümlerine zar
zor başladı. Çoğu şirket dağınık
bir yaklaşım benimsedi. Sadece
ufak bir azınlık, dijital dönüşüm-
lerini tamamladı. Ankete katılan
her üç işletmeden sadece biri,
kritik dijital işletme gereklerini
iyi bir şekilde yerine getiriyor.
Çoğu işletmenin sadece bir kısmı,
dijital olarak düşünür ve hareket
ederken büyük çoğunluk (%73),
dijital dönüşümün kurum gene-
linde daha yaygın olabileceğini
kabul ediyor.
On şirketten yaklaşık altısı, daha
iyi güvenlik, hizmet ve bilgi-
ye 7/24 daha hızlı erişim gibi
müşterilerin başlıca taleplerini
karşılayamıyor. Yaklaşık üçte
ikisi (%64), alınan istihbaratlara
zamanında tepki veremediklerini
itiraf ediyor.
İşletmelerin yapamadıklarını ifa-
de ettikleri konular dijital çağda
başarı için şart. Bu kadar yoğun
bir yarışın olduğu bir piyasada
bunları başaramamak, dijital bir
krizin başlangıcını tetikleyebilir.
Araştırma sonucunda ortaya
çıkan Dijital Dönüşüm Endek-
si, araştırmayı tamamlıyor ve
şirketleri anket katılımcılarının
firmalarının dijital dönüşüm per-
kapak konusu
36
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016

Más contenido relacionado

La actualidad más candente

Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Eylül Medya
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Eylül Medya
 
İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...Ufuk Tarhan
 
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016Eylül Medya
 
Next Step YapıKredi
Next Step YapıKrediNext Step YapıKredi
Next Step YapıKrediMustafa Kuğu
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Eylül Medya
 
TinkData RPA Presentation
TinkData RPA PresentationTinkData RPA Presentation
TinkData RPA Presentationbettle bettle
 
BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015Eylül Medya
 
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji SunumuGartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumuhalilaksu
 
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018 BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018 Eylül Medya
 
BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015Eylül Medya
 
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın GeleceğiYeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın GeleceğiYiğit Kalafatoğlu
 
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017Eylül Medya
 
Hosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYIHosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYIHosting Dergi
 
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi RaporuGE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi Raporuussal
 

La actualidad más candente (20)

Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
 
İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...
 
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
 
BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014
 
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
 
Next Step YapıKredi
Next Step YapıKrediNext Step YapıKredi
Next Step YapıKredi
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
 
TinkData RPA Presentation
TinkData RPA PresentationTinkData RPA Presentation
TinkData RPA Presentation
 
BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015
 
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji SunumuGartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
 
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018 BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
 
BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015
 
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
 
BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015
 
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın GeleceğiYeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
 
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
 
Hosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYIHosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYI
 
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi RaporuGE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
 
Yeni medya trendleri
Yeni medya trendleriYeni medya trendleri
Yeni medya trendleri
 

Destacado

Internet of things
Internet of thingsInternet of things
Internet of thingsOKAN AYDIN
 
Mobile Monday Ankara - IoT
Mobile Monday Ankara - IoTMobile Monday Ankara - IoT
Mobile Monday Ankara - IoTFatih Aksel
 
Đầu tư với Enchant World Inc Việt Nam
Đầu tư với Enchant World Inc Việt NamĐầu tư với Enchant World Inc Việt Nam
Đầu tư với Enchant World Inc Việt NamKhiem Ly
 
moving communication forward: internet voice and video in libraries
moving communication forward: internet voice and video in librariesmoving communication forward: internet voice and video in libraries
moving communication forward: internet voice and video in librarieschar booth
 
Masajes a-bebes
Masajes a-bebesMasajes a-bebes
Masajes a-bebeskrysthye
 
Medios de transportes 22
Medios de transportes 22Medios de transportes 22
Medios de transportes 22yoani22
 
Planificacion deibis carpintero
Planificacion deibis carpinteroPlanificacion deibis carpintero
Planificacion deibis carpinteroDEIBISCARP
 
Katalog Luftfilter-Vorabscheider
Katalog Luftfilter-VorabscheiderKatalog Luftfilter-Vorabscheider
Katalog Luftfilter-VorabscheiderRené Jörg
 
Futurebiz Workshop Facebook Commerce
Futurebiz Workshop Facebook CommerceFuturebiz Workshop Facebook Commerce
Futurebiz Workshop Facebook CommerceFuturebiz
 
Holiday destinations
Holiday destinationsHoliday destinations
Holiday destinationsAlicia Garcia
 
Vmes yacht engineering services
Vmes yacht engineering servicesVmes yacht engineering services
Vmes yacht engineering servicesAndrew Nguyen
 
Tramites observados sura
Tramites observados suraTramites observados sura
Tramites observados suraDiego Gebil
 
POF ITET "G.T. Lampedusa" 2016-2017
POF ITET "G.T. Lampedusa" 2016-2017POF ITET "G.T. Lampedusa" 2016-2017
POF ITET "G.T. Lampedusa" 2016-2017MIUR
 
Nhgcat2011 12 updateopt
Nhgcat2011 12 updateoptNhgcat2011 12 updateopt
Nhgcat2011 12 updateoptlenloffler
 
Ss Model Ans Booklet2
Ss Model Ans Booklet2Ss Model Ans Booklet2
Ss Model Ans Booklet2vikhist
 

Destacado (20)

Internet of things
Internet of thingsInternet of things
Internet of things
 
Mobile Monday Ankara - IoT
Mobile Monday Ankara - IoTMobile Monday Ankara - IoT
Mobile Monday Ankara - IoT
 
Đầu tư với Enchant World Inc Việt Nam
Đầu tư với Enchant World Inc Việt NamĐầu tư với Enchant World Inc Việt Nam
Đầu tư với Enchant World Inc Việt Nam
 
moving communication forward: internet voice and video in libraries
moving communication forward: internet voice and video in librariesmoving communication forward: internet voice and video in libraries
moving communication forward: internet voice and video in libraries
 
Masajes a-bebes
Masajes a-bebesMasajes a-bebes
Masajes a-bebes
 
Medios de transportes 22
Medios de transportes 22Medios de transportes 22
Medios de transportes 22
 
Planificacion deibis carpintero
Planificacion deibis carpinteroPlanificacion deibis carpintero
Planificacion deibis carpintero
 
Katalog Luftfilter-Vorabscheider
Katalog Luftfilter-VorabscheiderKatalog Luftfilter-Vorabscheider
Katalog Luftfilter-Vorabscheider
 
Futurebiz Workshop Facebook Commerce
Futurebiz Workshop Facebook CommerceFuturebiz Workshop Facebook Commerce
Futurebiz Workshop Facebook Commerce
 
China
ChinaChina
China
 
Holiday destinations
Holiday destinationsHoliday destinations
Holiday destinations
 
Ecoverde ingles-1
Ecoverde ingles-1Ecoverde ingles-1
Ecoverde ingles-1
 
Vmes yacht engineering services
Vmes yacht engineering servicesVmes yacht engineering services
Vmes yacht engineering services
 
Rae saul final
Rae saul finalRae saul final
Rae saul final
 
2 preprocesado
2 preprocesado2 preprocesado
2 preprocesado
 
Tramites observados sura
Tramites observados suraTramites observados sura
Tramites observados sura
 
POF ITET "G.T. Lampedusa" 2016-2017
POF ITET "G.T. Lampedusa" 2016-2017POF ITET "G.T. Lampedusa" 2016-2017
POF ITET "G.T. Lampedusa" 2016-2017
 
Neo Biotech Implant System Catalog
Neo Biotech Implant System CatalogNeo Biotech Implant System Catalog
Neo Biotech Implant System Catalog
 
Nhgcat2011 12 updateopt
Nhgcat2011 12 updateoptNhgcat2011 12 updateopt
Nhgcat2011 12 updateopt
 
Ss Model Ans Booklet2
Ss Model Ans Booklet2Ss Model Ans Booklet2
Ss Model Ans Booklet2
 

Similar a BT Günlüğü Ekim 2016

BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü Mart 2015
BT Günlüğü Mart 2015BT Günlüğü Mart 2015
BT Günlüğü Mart 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015Eylül Medya
 
Hosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYIHosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYIHosting Dergi
 
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin) BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)Eylül Medya
 
KocSistem | E-Bulten Ocak 2017
KocSistem | E-Bulten Ocak 2017KocSistem | E-Bulten Ocak 2017
KocSistem | E-Bulten Ocak 2017KocSistem_
 
İnternette Pazarlama Açısından Müzayede Siteleri ve Tüketicilerin Müzayede Si...
İnternette Pazarlama Açısından Müzayede Siteleri ve Tüketicilerin Müzayede Si...İnternette Pazarlama Açısından Müzayede Siteleri ve Tüketicilerin Müzayede Si...
İnternette Pazarlama Açısından Müzayede Siteleri ve Tüketicilerin Müzayede Si...Bengü Boyacıgil
 
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016KocSistem | E-Bulten Kasim 2016
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016KocSistem_
 
Maxus Dijital Dünyaya Bakış - Haziran 2013
Maxus Dijital Dünyaya Bakış - Haziran 2013Maxus Dijital Dünyaya Bakış - Haziran 2013
Maxus Dijital Dünyaya Bakış - Haziran 2013Maxus Turkey
 
Türkiye İnternet Raporu 2013
Türkiye İnternet Raporu 2013Türkiye İnternet Raporu 2013
Türkiye İnternet Raporu 2013Aytac Mestci
 
Hosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYIHosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYIHosting Dergi
 
Fintekler ile İş birliği
Fintekler ile İş birliğiFintekler ile İş birliği
Fintekler ile İş birliğiDr. Okan Acar
 
Ağ Ekonomisinde Yeni Ticaret Yolu
Ağ Ekonomisinde Yeni Ticaret YoluAğ Ekonomisinde Yeni Ticaret Yolu
Ağ Ekonomisinde Yeni Ticaret YoluMelih Torlak
 

Similar a BT Günlüğü Ekim 2016 (20)

BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
 
BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015
 
BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015
 
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
 
BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015
 
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
 
BT Günlüğü Mart 2015
BT Günlüğü Mart 2015BT Günlüğü Mart 2015
BT Günlüğü Mart 2015
 
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
 
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
 
Hosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYIHosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYI
 
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin) BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 
KocSistem | E-Bulten Ocak 2017
KocSistem | E-Bulten Ocak 2017KocSistem | E-Bulten Ocak 2017
KocSistem | E-Bulten Ocak 2017
 
01 01-001
01 01-00101 01-001
01 01-001
 
İnternette Pazarlama Açısından Müzayede Siteleri ve Tüketicilerin Müzayede Si...
İnternette Pazarlama Açısından Müzayede Siteleri ve Tüketicilerin Müzayede Si...İnternette Pazarlama Açısından Müzayede Siteleri ve Tüketicilerin Müzayede Si...
İnternette Pazarlama Açısından Müzayede Siteleri ve Tüketicilerin Müzayede Si...
 
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016KocSistem | E-Bulten Kasim 2016
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016
 
Maxus Dijital Dünyaya Bakış - Haziran 2013
Maxus Dijital Dünyaya Bakış - Haziran 2013Maxus Dijital Dünyaya Bakış - Haziran 2013
Maxus Dijital Dünyaya Bakış - Haziran 2013
 
Türkiye İnternet Raporu 2013
Türkiye İnternet Raporu 2013Türkiye İnternet Raporu 2013
Türkiye İnternet Raporu 2013
 
Hosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYIHosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYI
 
Fintekler ile İş birliği
Fintekler ile İş birliğiFintekler ile İş birliği
Fintekler ile İş birliği
 
Ağ Ekonomisinde Yeni Ticaret Yolu
Ağ Ekonomisinde Yeni Ticaret YoluAğ Ekonomisinde Yeni Ticaret Yolu
Ağ Ekonomisinde Yeni Ticaret Yolu
 

Más de Eylül Medya

BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!Eylül Medya
 
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!Eylül Medya
 
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı Eylül Medya
 
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)Eylül Medya
 
BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018Eylül Medya
 
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017Eylül Medya
 

Más de Eylül Medya (6)

BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
 
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
 
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
 
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
 
BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018
 
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
 

BT Günlüğü Ekim 2016

  • 1. IoTileİşDünyasınınDüzeniDeğişiyorSAYI29 10 / 2016 İlk 5G Modem Duyuruldu • Şirketler Hibrit Bulut Kavramına Alıştı • Bilimin İmdadına Dijitalleşme Yetişiyor Türkiye Ekonomisine Yönelik Siber Saldırılar Artışta • VMworld Europe 2016: Her Şey Dijital Dönüşüm İçin Siber Güvenlikte İnsanlara İhtiyaç Bitmeyecek • Çağrı Merkezi Pazarı Büyüklüğü 4,45 Milyara Ulaştı Kurumsal Uygulamalar Yüksek Performanslı Depolama İhtiyacını Artırıyor IoT ile Isİş Dünyasının Düzeni Degğisşiyor~ . ~ ~
  • 2. Zirvesi Nesnelerin İnterneti Büyük Veri ve Analitik Mobilite Vatandaşlık Deneyimi Altyapı, Kurumsal Dönüşüm
  • 3. editör Tüm dünyada esen ‘fintech’ rüzgarı finansal teknolojileri ve etkin güvenlik hizmetlerini kullanan finans şirketlerini rekabette öne taşıyor. Geçtiğimiz günlerde hazırlanan ‘Bireysel Bankacılık Sektöründe Dijital Değer için Yol Haritası”na göre dijital entegrasyonunu tamamlayan bireysel bankacılık sektöründe 2015-2017 arasında 405.3 milyar dolar maliyet fayda değişimi potansiyeli bulunuyor. Rapora göre, 2015 yılında finansal hizmetler bütün olarak 405.3 milyar dolarlık potansiyelin sadece yüzde 29’unu gerçekleştirebildi. Büyümeyi ve inovasyonu yavaşlatan sebeplerin başını ise siber güvenlik endişeleri çekiyor. Hem geleneksel hem de dijital ortamda bir bankanın en önemli varlığı “gü- ven”. “Bunun dijital ortamdaki direkt karşılığıysa ‘’Siber Güvenlik’’ kavramı. 1014 üst düzey finans yöneticiyle gerçekleştirilen araştırma bize en büyük korkunun; güvenliğin ihlal edilmesi sonucunda müşteri güvenini kaybetme riski olduğunu söylüyor. Yine aynı araştırma sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 71’i siber güvenlik risklerinin inovasyonun önüne geçiyor. Bu nedenle dijitalleşmenin getirdiği verimlilikten yararlanırken, güvenlik riskini de en aza indirmek en önemli öncelik olmalı. Dijital teknolojileri hem yeni gelir modelleri yaratma hem de operasyon ma- liyetlerini düşürmek için kullanan bankalar; önemli bir büyüme potansiye- line kavuşurken, rakiplerine göre avantajlı bir duruma geliyorlar. Türkiye’de bankalar bu gelişimi çok yakından takip ediyor ve regülasyon kısıtları ve siber güvenlik risklerinin müsaade ettiği ölçüde müşteri deneyimini gelişti- recek projeleri hayata geçiriyorlar. Finans sektöründe teknolojiyi kullanmanın farklılaşmak için en güçlü silah. Bankaların gelir sağladığı her bir işlem aslında bir veriden ibaret. Bu nedenle bu veriye nasıl ulaştığınız, nasıl kullandığınız, nasıl koruduğunuz, veriyi ne kadar hızlı ve güvenli işlediğiniz müşteri memnuniyetini ve gelirinizi etkile- yen en önemli unsurlar. Dolayısıyla fintech, bankaların eskiden olduğundan da çok vazgeçilmezi haline gelmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu kozmetik teknolojiden uzak durup, müşteriyi işin merkezinde tutmak ve teknolojiyi daha verimli olmak için kullanma amacından sapma- mak. FinTech Devrimi! Açıklanan rapora göre, dünya bireysel bankacılık sektöründe 2015-2017 yılları arasında 405.3 milyar dolarlık fırsat öngörüyor. Teknolojik dönüşüm tüm sektörleri etkisi altına almaya devam ederken, bireysel bankacılık hizmetleri sunan kurumlar kritik bir süreçten geçiyor ve bu süreç fırsatlara gebe. Ali Yavuz ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni yavuz@btgunlugu.com 3
  • 4. 4 künye içindekiler 06 Haberler 17 Şirketlerde Dijital Dönüşüm Hızlandı 19 Hackerların Hedefi 30 Yaş Altı Bireyler 22 Söyleşi: Onur Koç 25 Siber Güvenlikte En Büyük Tehdit Dataların Çalınması 28 Çağrı Merkezi Pazarı 4,45 Milyara Ulaştı 32 IoT ile İş Dünyasının Düzeni Değişiyor 40 İlk 5G Modem Duyuruldu 42 İstanbul Avrupa’da Yine 3. Sırada 44 VMworld Europe 2016: Her Şey Dijital Dönüşüm İçin 50 Siber Güvenlikte İnsanlara İhtiyaç Bitmeyecek 52 Bilimin İmdadına Dijitalleşme Yetişiyor 54 Şirketler Hibrit Bulut Kavramına Alıştı 56 Mobil Ödeme Konusunda Avrupa Birincisiyiz 58 Kurumsal Uygulamalar, Yüksek Performanslı Depolama İhtiyacını Artırıyor 60 BT Günlüğü Test Merkezi Yazı İşleri Ali Yavuz ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu) yavuz@btgunlugu.com Ecevit BIKTIM Yayın Danışmanı ecevit@btgunlugu.com Mehmet Ali Gündüz Prodüksiyon Sorumlusu info@btgunlugu.com Editörler Süleyman Sertkaya Barış Terun Can Devecioğlu Mutlu Çavuş Avşar Özgen info@btgunlugu.com Kreatif Creative Solutions diyalog@creativesolutions.com.tr Reklam Reklam Departmanı reklam@btgunlugu.com Adres Eylül Medya İnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Daire: 72 Çeliktepe Kağıthane / İstanbul Tel : 0212 270 36 37 PBX Fax: 0212 270 36 37 Dağıtım Etkin Dağıtım Baskı ve Cilt Özgün Ofset Aytekin sokak no:21 4.Levent / İstanbul Tel : 0212 280 00 09 Fax: 0212 264 74 33
  • 5.
  • 6. Kaspersky Lab’ın yakın zamanda yaptığı, çok üçük iş- letmelerin %42’sinin şifreleyen kötü amaçlı yazılımlar konusunda endişeli olduğunu gösteren araştırmaya pa- ralel olarak; Kaspersky Small Office Security ürünün son versiyonu büyüyen ‘şifreleyici’ tehditlerine karşı zengin- leştirilmiş koruma sunuyor. System Watcher bileşeninin sahip olduğu şifreleyici önleyici özellikler kötü amaçlı şifreleme denemelerini engellemekle kalmıyor, otoma- tik yedekleme ve eski hale geri dönme özelliğini hare- kete geçiriyor. Her gün daha fazla çok küçük işletmeler hesaplarına ulaşmak ve onlarla işlem yapmak için mobil bankacılığı kullanıyor ve internet işlemlerinin popülari- tesi suçluların da dikkatini çekmiş durumda. Buna karşı durarak Kaspersky Small Office Security’de bulunan Safe Money özelliği; finansal işlemler için dolandırıcıla- ra karşı daha iyi hale getirilmiş koruma sunuyor. Bunu da, siber suçluların önemli işletme verileri ve finansal varlıkları çalmak için sıklıkla kullandığı ekran görüntüsü alma veya clipboard (pano) fonksiyonunun kullanılma- sına karşı koruma sunarak yapıyor. Fidye Yazılımına Karşı Daha Etkin Koruma Dünyanın iletişim potansiyelini ortaya çıkarma misyonu ile yola çıkan Zyxel “Your Networking Ally – Sizin ağ iletişim partneriniz“ olarak yeni mottosunu belirledi. Şirket, yenilediği kurumsal kimliği ile müşterilerinin işlerini ve bireylerin de hayatlarını kolaylaştırırken; dünyayı pozitif yönde değiştirecek teknolojileri geliştirmek için Pazar lideri konumunda çalışmalarını sürdürecek. Zyxel, sahip olduğu uçtan uca entegre çözümleri ile müşterilerinin her zaman yanında duran ve onlara teknolojik anlamda iş akışlarında katma değer oluştur- maları için yol gösteren bir iş ortağı profili çiziyor. Firma uluslararası Başkanı Gordon Yang, çözüm sunma yolundaki bu değişimi “dinamik, güçlü ve heyecan verici” olarak tanımlıyor. Bu güçlü ve kökten değişim sürecinde çok samimi ve içten olduklarına dikkat çeken Yang,” Kendi teknolojilerini üreten ve lider konumda olan bir şirketiz. Bu değişimi heyecan verici buluyorum. Çünkü müşterilerimizin potansiyelini ortaya çıkartarak hedeflerine ulaşmaları- nı sağlayacakları iş ortakları olarak her zaman yanlarında olmayı taahhüt ediyoruz” dedi. Zyxel Logo ve Kurumsal Kimliğinde Değişikliğe Gitti Samsung Electronics Türkiye, pazarlama iletişimi ve marka yönetimi konularında uzman olan Ömer Barış Gökpınar’ı Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak bünyesine kattığını duyurdu. Ömer Barış Gökpınar, 1997 yılında Boğaziçi Üniversitesi İş- letme Bölümü’nden mezun oldu. University of West Georgia’da MBA programını tamamlayan Gökpınar, uzun yıllar Procter & Gamble, Vodafone ve Turk- cell gibi şirketlerde marka yönetimi, pazarlama ve pazarlama iletişimi alanlarında yöneticilikler yaptı. Profesyonel hayatına 1998 yılında Worldspan’de Pa- zarlama Uzmanı olarak başlayan Ömer Barış Gökpı- nar, 2000-2004 yılları arasında Procter & Gamble’da Marka Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Gök- pınar, 2009 yılında Vodafone’da Marka Stratejisi ve İletişimi Kıdemli Müdürü oldu. 2012’de Pazarlama İletişimi Kıdemli Müdürü olarak girdiği Turkcell’den 2015’de Pazarlama İletişimi Direktörü olarak ayrılan Gökpınar, 1 Ağustos 2016 tarihi itibariyle Samsung Electronics Türkiye’de Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak yeni görevine başladı. Samsung Türkiye’nin Kurumsal Pazarlaması Ömer Barış Gökpınar’a Emanet haberler 6
  • 7. www.avnet.com/ts/tr Bubirilandır. Türkiye’nin önde gelen katılım bankası Albaraka Türk, HP işbirliğiyle bankalar arası en büyük ince istemci değişim projesini gerçekleştirdi. Albaraka Türk Katılım Bankası, Türkiye’de faizsiz bankacılığın öncü kuruluşudur. Daha iyi hizmet vermek için ana bankacılık paketi ile birlikte altyapısını da değiştirmeye karar veren banka geçtiğimiz yıl, 206 şubedeki 2500 ince istemciyi, 8 gün hazırlık, 17 gün saha kurulum işlemleri akabinde toplamda 25 gün gibi kısa sürede sorunsuz bir şekilde yeniledi. Bu güne kadar da yeni açılan şubeler ve yeni başlayan personellerle bu sayı 3000’i buldu. Albaraka Türk Katılım Bankası daha güvenilir, hızlı hizmet vermek ve rakiplerinden bir adım öne geçmek için, dört yıl önce ana bankacılık paketini gelişmiş bir platforma ve versiyonla yenileme kararı aldı. Karar verilen yeni bankacılık paketi ile birlikte altyapı değişim projesi de başlatıldı. İlk etapta 206 şubesi bulunan bankanın bünyesindeki 2500 ince istemcinin değişimi çok zor görünüyordu. Mevcut tüm cihazlar Yeni Bankacılık Paketi sistem gereksinimlerini karşılayamayacaktı. Ayrıca cihazların işletim sistemleri desteği de sona ermekteydi. Üstelik, kullanılan ince istemcilerin yönetim konsolunda yönetilebilir tarafı yok denilecek kadar azdı. Bunun üzerine BT personelleri ihtiyaçlarını karşılayabilecek, sorun çıkarmayacak, kullanımı daha kolay bir ince istemci modeli için, dünyanın önde gelen şirketlerini mercek altına aldı. Birçok şirketle günlerce görüşüldü. Bu görüşmelerde her şirket aynı cevabı vermişti: “İnce istemcilerimizin belleği 16 GB, RAM’i ise 4GB’dir.” Bu cevap Albaraka Türk Katılım Bankası için yetersizdi ve vakit kaybedilmeden yeni arayışlara yönelip HP ekibi ile iletişime geçildi. Çözüm HP ile düzenli görüşmeler sürdüren Albaraka Türk Katılım Bankası yönetim ekipleri ve BT çalışanları, şirketten üst seviye bir ince istemci üretmelerini talep etti. Yapılan çalışmalar sonunda banka için tüm dünya genelinde geçerli özel bir kod numarası alınarak, 64 GB flash belleği olan özel üretim HP t620 ince istemciler tasarlandı. Özel olarak üretilen HP t620 ince istemciler sayesinde banka personeli, çok daha performanslı bir şekilde sorunsuz çalışabilecekti. Ayrıca mevcutta kullanılan tarayıcı ve yazıcı gibi çevre cihazların, yeni ince istemcilerin de sorunsuz şekilde entegre edilebilmesi, bankacılık sektöründe bu tip cihazlar üzerinden sağlanan en büyük kolaylıklardan birisi olarak göze çarpıyordu. BT personellerinin cihazların üzerine programlar ekleyebilmesi de bankacılık hayatına ayrı bir kolaylık katacaktı. Günümüzde Albaraka Türk Katılım Bankası’nın bünyesinde, Windows Embedded Standard 7 işletim sistemiyle çalışan 3000 adet HP t620 ince istemci bulunuyor. Dört çekirdek işlemci ve 64 GB depolama kapasitesine sahip bu ince istemcilerde 4 GB RAM bulunuyor. Bu yüksek teknolojiyi içinde barındıran HP t620 İnce İstemci, kullanıcıya rahat ve hızlı bir çalışma imkânı sağlıyor. Faydaları Zaman ve maliyet tasarrufu HP ince istemci kullanılan sistemlerde HP Device Manager’ın çalışma hayatına getirdiği en büyük kolaylıklardan biri, hiç şüphesiz merkezi yapıyla bütün sistemin, tek bir noktadan yönetilip kontrol edilebiliyor olması. Bu özellik sayesinde BT Destek personelleri tek bir ekrandan tüm ince istemcileri kusursuz yönetebiliyor, büyük zaman ve maliyet tasarrufu sağlayabiliyorlar. Albaraka Türk Katılım Bankası için en önemli unsurlardan birisi de güvenlik. Müşteri bilgilerinin depolanması ve güncellenmesi ince istemcilerle çok daha güvenli hale gelmiş oluyor. İnce istemcilerde yedeklenmesi gereken hiç bir veri bulunmadığından, bütün veri ve programlar, veri merkezinde sunucu ve veri depolama ürünleri üzerinde tutuluyor. Yalnızca bu birimlerin yedeklenmesi yeterli oluyor. Ayrıca, ince istemcilerde virüs bulaşabilecek bir işletim sistemi, disket ve CD-ROM sürücü bulunmadığından, sisteme dışarıdan virüs bulaşması imkansız. İnce istemci kullanımıyla virüs koruması harcamalarından da böylece tasarruf sağlanmış oluyor. Daha fazla bilgi için hpi.tr@avnet.com Bankacılık Sektörünün En Büyük İnce İstemci Dönüşümü Sektör Bankacılık Amaç Banka personelinin ve müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalan eski ince istemcileri yenileriyle değiştirerek, performansı arttırmak. BT konuları • Sistem yöneticileri kullanıcıları tek bir merkezden kolayca denetleyip yönetebildi • En düşük seviyede destek ve bakım ihtiyacı olduğundan teknik destek eleman ihtiyacı en aza indi • Cihazlar merkezi yönetim aracına bağlı olduğu için, işletim sistemi güncellemeleri ve lokalde çalışan diğer yardımcı programların değiştirilmesi veya ilaveleri çok kolay bir şekilde yapılabildi Sunulan Çözümler Donanım • HP t620 İnce İstemci Yazılım • HP Device Manager
  • 9.
  • 10. 10 haberler Avnet, şirketin Technology Solutions faaliyet grubunu, yaklaşık 2,6 milyar ABD doları değerinde hisse senedi ve nakit karşılığında Tech Data Corporation’a satmak için anlaşma imzaladığını duyurdu. Anlaşma koşulları gereği Avnet, 2,4 milyar ABD doları tutarında nakit ve bugünkü değeri yaklaşık 200 milyon dolar olan 2,8 milyon Tech Data hissesi alacak. Avnet’in CEO’su William Amelio, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Technology Solutions’ın Tech Data tarafından satın alınmasının çalışanlarımız, müşterilerimiz, tedarikçi- lerimiz ve hissedarlarımız için en iyi karar olduğuna inanıyoruz. Bu anlaşma, bize Avnet’in gelecekteki başarısı ve karlılığı için en iyi stratejik yolu sunmuş ve Technology Solutions’a Tech Data ile birlikte çığır açacak iş hedeflerine ulaşma şansı tanımıştır. Nesne- lerin İnterneti’ne (IOT) ve önemli dijital platformlara yönlendireceğiz. Hızla büyüyen bu alanlara yatırım yaparak portföyümüzü genişletebilir ve bizden dünya standartlarında çözümler bekleyen yeni müşteriler edinebiliriz.” Avnet’in Technology Solutions faaliyet grubu, küresel bir BT çözümleri dağıtımcısı olup 80’in üzerinde ülkede müşterilere ve tedarikçilere hizmet vermektedir.Hızla büyüyen teknolojiler ve dikey pa- zarlara girişi ve bu alanlarda başarılı olmayı, yerelde ve dünya genelinde daha kolay ve uygun maliyetli kılmak üzere katma değerli satıcılarla çalışmaktadır. Tech Data CEO’su Bob Dutkowsky, “Değişim getirecek bu anlaşma sayesinde veri merkezinden oturma odası- na kadar en büyük çeşitliliğe sahip uçtan uca çözüm- ler ile küresel BT dağıtıcıları arasında birinci sıraya yerleşeceğiz,” açıklamasını yaptı. “Tech Data yıllardır Avnet Technology Solutions ile rekabet etmekte ve yaptıkları işlere hayranlık duymaktaydı. Bu yolculuğa birlikte çıkmaktan büyük heyecan duyuyoruz.” Avnet, Technology Solutions Bölümü’nü Tech Data'ya 2,6 Milyar ABD Doları Karşılığında Satmayı Kabul Etti Türk Telekom Yönetim Kurulu, 26 Eylül 2016 tarihi itiba- riyle geçerli olmak üzere sektörün yakından tanıdığı Paul Doany’i CEO – Genel Müdür olarak atadı. Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Hariri konuyla ilgili şunları söyledi: “Dr. Paul Doany’nin, Yönetim Kurulumuz tarafından bugünden geçerli olmak üzere Türk Telekom CEO’su olarak atanmasından mutluluk duyuyorum. Dr. Doany, Türk Telekom’u özelleştirmeden sonraki beş yıl boyunca sabit, mobil, geniş bantta ve ayrıca eğlence, BT ve eğitim gibi bilişim ve iletişim teknolojileri alanlarında güçlü performans gösteren bir özel şirketler grubuna dönüştürme yolunda başarılı çalışmalara liderlik etmiştir. Sonrasında ise, melek yatırımcı olarak çalışmalarına devam etmiş ve Türkiye’de girişimciliğe önemli katkılarda bulunmuştur. Dr. Doany’nin liderliği ve vizyonu ile Grubumuzun güçlü mirası üzerine yeni başarılar inşa ederek şirketimizi daha yüksek seviyelere taşıyacağına inanıyorum. Türk Telekom’un dünya standartlarında yenilikçi çözümlerle değer yaratması ve Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik etmesi hedefleri doğrultusunda önemli başarılara imza atan Rami Aslan’a çok teşekkür ederim. Aslan; son üç yılda, Türk Telekom’un güçlü dönüşümünü, şirket ve markaların entegrasyonunu başarıyla tamamlayarak ve mobil ve sabit iletişim alt yapısına yatırımlar yapılmasına öncülük ederek Türk Telekom’a başarılı bir şekilde liderlik etti. Dr. Doany’ye yeni görevinde başarılar diler; Rami Aslan’a bir kez daha teşekkür ederek bundan sonraki çalışmaları için en iyi dileklerimi sunarım.” Türk Telekom’un yeni CEO’su Paul Doany oldu
  • 11. 11
  • 12. 12 haberler Siber güvenlik uzmanları süresi dolmuş ve yeniden kayıt edilmemiş alan adlarının zararlı aktiviteler için kullanıldığını tespit etti ve bu konuda uyarılarda bulundu. Artık desteği olmayan ve geliştirilmeyen SDK’lar için kullanılmış alan adlarını kaydeden saldır- ganlar bir çok mobil kullanıcıyı hedef alıyor ve etkili- yor durumda. Palo Alto Networks uzmanları konu ile ilgili riskleri Denver’da düzenlenen bir konferansta anlattı. Açık- lamalara göre birçok 3. parti uygulama artık gelişti- rilmiyor durumda olmasına rağmen hala insanların kullanımına açık ve bu uygulamaların kullandıkları alan adları hackerlar tarafından kontrol ediliyor. Uy- gulamaların C&C sunucuları ile iletişime geçmeleri sayesinde hackerlar sistemler üzerinde zararlı aktivi- teler yürütebiliyor. Süresi Dolmuş Alan Adları Can Yakıyor! 850 binden fazla firmayı barındıran Türkiye’nin en büyük online firma rehberi Yellow Pages, bir ilki gerçekleştirerek Türkiye’nin ilk rehber robotu “RehberBot”u yayına aldı. Son aylarda hem dünyada hem Türki- ye’de çok popüler olan “chatbot”ların ilk örnekleri ortaya çıkmaya baş- ladı. “Bot”, internette verilen görevleri yerine getiren programlar olarak öne çıkıyor. Chatbot’lar ise kullandığımız mesajlaşma/chat uygulama- larında “yaşayan” ve sizinle sohbet edebilen bot’lar olarak tanımlanı- yor. Yellow Pages Türkiye ekibi, sunduğu hizmetlere bir yenisini daha ekleyerek bir ilki gerçekleştirdi ve Türkiye’nin ilk firma rehberi robotu RehberBot’u hayata geçirdi. RehberBot, Türkiye’nin ilk rehber robotu olduğu gibi dünyadaki Yellow Pages’lar arasında da bir ilk. Türkiye’nin ilk firma rehberi robotu: RehberBot Eski bir NSA çalışanı, kurumun MacOSX işletim sistemine yönelik kullandığı bir izleme tekniğini yaptığı bir uygulama ile açığa çıkardı. Belirtilene göre NSA MacOSX sistemleri webcam ve mikrofon üzerinden izleyebiliyor ve bu izleme işlemi sıra- sında kullanıcıya herhangi bir uyarı gönderilmesi engelleniyor. Böylece kullanıcı farkında olmadan bütün görüntüler ve ses kayıtları elde ediliyor. Normal şartlarda Mac sistemler üzerinde webcam açılması durumunda kameranın hemen yanında yeşil bir ışık yanıyor. Bu durum webcam in aktif olarak kullanıldığını belirtir nitelikte ve uzmanların söylemine göre ışığın yanmamasını sağlamak nor- malde oldukça güç. Bu uygulamayı NSA’in eski bir çalışanı olan Patrick Wardle gerçekleştirdi. Yaptığı açıklama ve örnekte OSX için üretilmiş zararlı bir yazılım ile sistemde habersizce kamera,mikrofon gibi donanımların çalıştırıldığı ve yeni atak tipleri içerisinde ekranın görüntülerinin de kaydedilebildi- ğini belirtti. NSA Macbook'ları Webcam İle İzliyor!
  • 13. BT Yöneticileri Bu Adreste Buluşuyor BTGunlugu.com
  • 14. 14 haberler Yahoo, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla 2014 yılı içerisinde büyük bir veri sızıntısı olduğunu bildirdi ve siber güvenlik gündemi bir anda gözlerini Yahoo’ya dikti. Yapılan açıklamaya göre yarım milyon Yahoo kullanıcısının verileri hackerlar tarafından ele geçiril- di ve internete sızdırıldı. Yahoo yetkilileri sızan veri ile ilgili detaylı açıklamalar yaptı. Söylenene göre ha- ckerların elinde kullanıcıların isimleri, email bilgileri, telefon numaraları, doğum tarihleri, parola özetleri ve bazı kullanıcıların gizli soru bilgileri yer alıyor. Belir- tilene göre hackerların elinde kullanıcıların parola- larının açık metin halinin, kredi kart bilgilerinin veya banka hesap bilgilerinin yer almadığı bildirildi. FBI’ın ve diğer ajansların olayın izini sürdüğü belirtildi. Yapılan ilk incelemelerde ismi verilmeyen 3 istihbarat ajansı gerçekleştirilen bu saldırıyı destekleyen kişi- lerin olduğunu düşündüklerini ve saldırının detaylı analiz edildiğini belirtti. Rusya ve Çin ihtimalleri üzerinde duruluyor. Yahoo’da çalışan siber güvenlik uzmanları ise saldırının teknik analizlerini yapıyor. Yahoo'nun 500 Milyon Kullanıcısının Hesap Bilgileri İnternete Sızdı! 2 güvenlik araştırmacısı son zamanlarda oldukça popüler olan ve uçtan uca şifreleme ile güvenli iletişim imkanı sunan Signal’da bazı zafiyetler keşfet- ti. Signal, Edward Snowden tarafından da önerilen bir güvenli mesajlaşma yazılımı. Tespit edilen bu zafiyetler ile Signal üzerindeki iletişimin güvenliği tehlike altına giriyor. Tespit edilen zafiyetlerden biri ile saldırganlar uygula- manın zafiyetli versiyonunun bulunduğu telefonu durdurabiliyor. Bir diğeri ile ise Android telefonlar üzerinde uygulama içerisinden gönderilen verilere ek veriler yerleştirilebiliyor. Keşfedilen zafiyetler Signal ekibi tarafından giderildi. Fakat yayınlanan yeni versiyon Github üzerinden kullanıma açıldı. Günlük ha- yatında yanlızca Play Store gibi marketleri kullanan milyonlarca kişi hala daha açıklıklardan etkilenir durumda. Mesajlaşma İçin Signal Kullananlar Dikkat! Keen Security Lab’da çalışan siber güvenlik uz- manları Tesla’nın akıllı aracı Tesla Model S’i tam 12 mil öteden kontrol altına almayı başardı. Çinli güvenlik araştırmacıları daha önce de bir çok ara- cın hacklenebildiğini ve kontrolünün ele geçirile- bildiğini kanıtlamıştı. Siber güvenlik uzmanları, yaptıkları saldırılarla aracın ağını ele geçiriyor. Bunu araç hareket ederken dahi gerçekleştirebi- liyorlar. Öncelikle aracın kablosuz ağı üzerinden yazılımına giren hackerlar daha sonra bir çok işlemi yetkisizce uygulayabiliyor. Aracın kapıla- rını açma ve kapama, Sunroof açma ve kapama, sinyalleri çalıştırma gibi sayısız işlem saldırgan- lar tarafından kullanılabilir durumda. Daha önce de bu alanda çalışmalar yapan araştırmacılar Jeep Cherokee’nin sistemlerine 10 mil öteden sızmış ve fren, havalandırma, radyo gibi fonksiyonların kontrolünü ele geçirmişti. Hackerlar Tesla Model S 'i Hackledi!
  • 15. 15 Avnet Türkiye organizasyonuyla VMworld Europe 2016’ya katılan Türk kafilesi dünyaya etkili bir mesaj verdi. Karışık bir gündemin içerisindeyiz fakat hak- sızlıklar da yaşamıyor değiliz. Geçtiğimiz günlerde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviye- nin altına indirmişti. Kuruluş, Türkiye’nin kredi no- tunu “Baa3” seviyesinden “Ba1” seviyesine düşürür- ken, not görünümünü “durağan” olarak belirlenmişti. Bu haber Türkiye ve dünyada fazlasıyla tepki aldı ve Türkiye’nin önde gelenleri tarafından yapılan açıkla- malarla birlikte tepkiler büyüdü. İş dünyası da bu ha- berlere seyirci kalmadı. Hemen hemen her sektörden konu ile ilgili tepkiler haberlerimize yansıdı. Geçti- ğimiz gün içerisinde ise bir tepki de Avnet Türkiye organizasyonuyla birlikte Barselona’da gerçekleşti- rilen ve BT sektörünün önemli etkinliklerinden biri olan VMworld Europe 2016 etkinliğine katılan Türk kafilesinden geldi. Teknoloji sektörünün duayenleri açtıkları pankart ile tüm dünyaya Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğu ve gelinip görülmesi gerektiğini hay- kırdı. Pankart üzerinde yer alan “Turkey is a powerful Country #ComeSeeTurkey“ ifadeleri dünyadan 10 binin üzerinde katılımcısı olan etkinlikte ziyaretçi- lere gösterildi. Biz de bu tarz bir etkinlikte dünyaya Türkiye hakkında olumlu mesaj veren Avnet Türkiye ekibine teşekkür ediyoruz. Türk Kafilesi, VMworld Europe 2016 Etkinliğinde Sesini Dünyaya Duyurdu Kurumsal ihtiyaçlar için özel olarak tasarlanan, dayanıklı dizüstü bilgisayar Toughbook’un geçmişi yaklaşık 30 yıl öncesine dayanıyor. Panasonic 1987 yılından itibaren taşınabilir PC üretiminde deneyim kazanmış, bir kanal OEM’i olarak faaliyet gösteriyor- du. Pazarda profesyonel seviyede, dayanıklı bilişim cihazlarına yönelik erken bir ihtiyaç oluşmuş, uzun ömürlü, zorlu şartlara dayanıklı ve toplam sahip olma maliyeti düşük ürünlere talep başlamıştı. Bu talep yükselişi ışığında Panasonic, Japonya’nın Kobe şehrinde yalnızca bu segmente yönelik bir fabrikayı hayata geçirmiş ve dayanıklı dizüstü bilgisayarlar üretmeye başlamıştı. VDC Research’ün yaptığı en güncel analiz, Panasonic’in Avrupa dayanıklı dizüstü bilgisayar ve tablet pazarlarındaki liderliğini ortaya koyuyor. Panasonic 2015 itibarıyla Avrupa dayanıklı dizüstü bilgisayar pazarında %66 dönüştürülebilir satış payı, dayanıklı tablet pazarında da %59 sa- tıştan gelir payına sahip. Panasonic Toughbook ve Toughpad ürün gamı, 2015 yılında Avrupa’da tüm rakip dayanıklı dizüstü bilgisayar ve tablet cihazla- rın toplamından daha fazla miktarda satıldı. Pazarı sürekli olarak dinlemesinin yanı sıra kendi ürünlerine yönelik araştırma, geliştirme, inşa etme, test etme ve pazarlama faaliyetlerine karşı gösterdiği tutkuyla sektörde ilkleri gerçekleştiren Panasonic Toughbook, dayanıklı mobil cihazlar alanında 20’nci yüzyılda ol- duğu gibi 21’inci yüzyılda da standartları belirlemeyi sürdürecek. Panasonic Toughbook 20’nci Yılını Kutluyor haberler
  • 16. 16 haberler Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı - Bilim ve Tek- noloji Genel Müdürlüğü tarafından Ar-Ge merkezle- rinin performanslarının izlenmesi ve karar vericiler açısından politika, strateji ve yol haritası oluştur- mada kaynak sağlaması amacıyla hazırlanan “Ar-Ge Merkezleri Performans Endeksi” 2015 yılı sonuçları açıklandı. Kendi geliştirdiği teknolojiler ile akıllı şehirler kuran ve bu teknolojileri yurt dışına ihraç eden Türk teknoloji şirketi Proline Ar-Ge Merkezi, endeks sonuçlarına göre, 2015 yılında hem orta- lama puan açısından hem de sıralama açısından önemli bir sıçrama yaparak 48,56 puan ile 127 Ar-Ge Merkezi arasında 10. sıraya yükseldi. Bilgisayar ve iletişim hizmetleri sektöründe yer alan Proline Ar- Ge Merkezi kendi sektöründe de önemli bir başarıya imza atarak 2. sırada yer aldı. Ar-Ge personeli istih- damı ve Ar-Ge harcama yoğunluğu alt bileşenlerin- den oluşan girdi temel bileşeni açısından ise Proline Ar-Ge Merkezi, hem sektör ortalamasının hem de genel ortalamanın üzerinde bir endeks performansı göstererek Türkiye genelinde 3., sektör genelinde 1. sıraya yerleşti. Ar-Ge’ye yapılan yatırımları göster- mesi bakımından oldukça önemli bir alt bileşen olan Ar-Ge personel istihdamında ise ülke genelinde 5., sektör genelinde 1. sırada yer aldı. Proje kapasitesi ile iş birliği ve etkileşim alt bileşenlerinden oluşan süreç temel bileşeni açısından da Proline Ar-Ge merkezi, Türkiye genelinde 4., sektör genelinde 2. olurken, ticarileşme ve fikri mülkiyet yetkinliği alt bileşenlerinden oluşan çıktı temel bileşeni açısın- dan ise sektöründe 4. oldu. Proline Ar-Ge Merkezi’nden Büyük Sıçrama PC’de uzun süredir liderliği kimseye bırakmayan Lenovo’nun artık oyun alanını genişletmiş ve liderlik iddiasını birçok ala- na taşımayı başarmış bir marka olarak yoluna devam ettiğini dile getiren Lenovo Türkiye Genel Müdürü Weijian Zhou Tür- kiye ile ilgili hedeflerini açıklarken şunlar söyledi : “Türkiye ile birlikte altı ülkeden sorumluyum. Ama bu ülkeler içerisinde Türkiye’nin öneminin çok büyük ve stratejik oldu- ğunu biliyorum. Lenovo Türkiye Genel Müdürü olarak göreve geldikten sonra sadece PC’de değil tüm segmentlerde bizi birinciliğe taşıyacak stratejilerimizi uygulamaya koyduk. Her alanda atılımlar yaptık. Özellikler Akıllı Telefon kategorisi bizim için önemliydi ve kısa sürede başarılı sonuçlar aldık. 5000 mAh bataryalı P serisi gibi doğru model- lere odaklanarak perakendede 3’üncülüğe yükseldik. Tüketicileri çok iyi anlayarak onların tercih ettikleri ürünleri onlarla buluşturduk. Türkiye’ye güveniyoruz ve buradaki potansiyeli görüyoruz dolayısıyla yatırımlarımız artarak devam edecek. Ürünlerimizi kategorize etmeden her ürünün her kullanıcıya uygun olabileceğini gördük. Bu nedenle ThinkPad’i perakendede tüm kullanıcılar için satışa sunduk. ThinkPad’in tüm dünyada en çok satan ürünümüz ve bize gurur veriyor.” “ ‘Koru ve Atak Et’ stratejimiz Lenovo’nun geleceğini olumlu biçimde şekillendiriyor. Gelecek yıl- da güçlü marjlarımızı koruyarak PC’de iyi sonuçlar almaya devam edeceğiz” diyen Weijian Zhou şirketin gelişimiyle ilgili şu bilgileri verdi : “Lenovo, eşsiz ve etkili iş modelini geliştirmeye devam ediyor. Hibrid üretim modelimizle müşterilerimizin isteklerine cevap verme konusunda elde ettiğimiz esneklik bize büyük bir avantaj sağlıyor. Lenovo Türkiye Genel Müdürü Weijian Zhou Açıklamalarda Bulundu
  • 17. 17 Canon Europe, ofislerde baskı alışkanlıklarını araştıran Ofis İç- görüleri 2016 Raporu’nu açıkladı. Araştırma, Orta ve Doğu Avrupa, Avrasya, Ortadoğu ve Afrika gene- linde 10 anahtar ülkede bulunan 1.000 işletmede satın alma kararını veren yöneticiler ile görüşülerek hazırlandı. Türkiye’de Yüzde 77’si Maliyete Bakıyor Rapora göre şirketlerdeki belgele- rin yüzde 55’i güvenlik ve depola- ma avantajı nedeniyle taranarak dijital hale geldi. Rapora göre Türkiye araştırma yapılan ülkeler arasında en yüksek maliyet bilinci- ne sahip ülke oldu. Ortalama yüzde 59 olan orana kıyasla Türkiye’deki işletmelerin %77’si baskının ne ka- dara mal olduğu konusunda daha bilinçli hale geldiğini söylüyor. Şirketler Belgeleri Kaybetmek- ten Korkuyor Yüzde 68’i kaygı duyuyor: İşletmele- rin yüzde 68’i bastığı hassas belge- leri kaybetmekten kaygı duyuyor. Yüzde 40’ı yüksek güvenliği çok değerli buluyor. Uzaktan baskıyı seviyor: İşletmelerin yüzde 70’i uzaktan baskıya önem ve- riyor. Kuruluşların yüzde 60’ı kendi cihazını kendin getir modeline izin veriyor. Maliyeti ölçmeyenlen var: Yüzde 28’i baskı maliyetlerini hiçbir şekilde ölçmüyor. Renkli baskıya geçtiler: Yüzde 47’si birkaç yıl önce olduğundan daha fazla renkli baskı yapıyor. Yüzde 57’si renkli çıktılar almak için ana yazıcılarını kullanıyor. Baskıyı dışarıda yaptırıyoruz: Türki- ye’de baskının dışarıda yaptırılması diğer ülkelere göre daha yaygın. Diğer ülkelerin yüzde 30’u dışarıda baskı yaptırırken Türkiye’de yüzte 57’si baskı işlerini baskı şirketlerine yaptırıyor. Daha önemli hale gelecek: Türki- ye’de işletmelerin neredeyse yarısı (yüzde 49) baskının şirketler için daha önemli hale geleceğini düşü- nüyor. Diğer ülkelerde bu oran yüzde 32 olarak çıkıyor. Bu durum baskı yerine dijital iletişime öncelik veren rakiplerden farklılaşmak için tanıtım yada pazarlama amacıyla yüksek kaliteli renkli belge almalarından kaynaklanıyor. Belgeler dijital oldu: Ofiste kulla- nılan ve yönetilen tüm belgelerin %55’i dijital oldu. Daha çok belge tarıyorlar: Ofis çalı- şanlarının %59’u, bugün üç yıl önce olduğundan daha fazla belge tarıyor. Daha çok belge basıyorlar: Ofis çalışanlarının %57’si, bugün üç yıl önce olduğundan daha fazla belge basıyor. Akıllı telefondan çıkış alıyor: Yüzde 63 bir akıllı telefondan, tabletten ya da dizüstü bilgisayardan iş yerle- rindeki bir yazıcıda doğrudan çıktı almaya değerli buluyor. Şirketlerde Dijital Dönüşüm Hızlandı: Belgelerin Yüzde 55’i Artık Dijital Canon Europe, 10 ülkedeki ofis alışkanlıklarını araştıran Ofis İçgörüleri 2016 Raporu’nu açıkladı. Rapora göre şirketlerdeki belgelerin yüzde 55’i güvenlik ve depolama avantajı nedeniyle taranarak dijital hale geldi. Türkiye’nin, 10 ülke arasında baskı maliyetini en çok önemseyen ülke olduğu ortaya çıktı. Ofis çalışanlarının yüzde 63’ü artık akıllı telefon ve tablet üzerinden belge yazdırıyor. özel haber
  • 18. 18 Teknoloji odaklı kurumsal hizmetler alanında lider konumunda olan, Afrika’nın önde gelen Bilgi ve İletişim Teknolojileri servis sağlayıcısı EOH, Türkiye’nin lider SAP Danışmanlığı markalarından ACRON Bilişim ile hisse ortaklığına gitti. İmzala- nan bu anlaşma ile EOH, global operasyonlarını Türkiye’nin yanı sıra, Afrika dışında ve özellikle Türkiye pazarında da genişletecek. ACRON, EOH ile yapılan anlaşma ile Türkiye pazarında geçtiği- miz yıllarda yakaladığı başarıyı, global BT arena- sına ve yurtdışı pazarlara taşıyor. Afrika’nın en büyük sistem entegratör firması EOH, ACRON ile birlikte ortak kaynak ve yetenek kullanımı ile Orta Doğu, Asya ve Afrika’da daha etkin yer alacak. EOH ve ACRON, birlikte oluşturdukları yetkinlik ve uzmanlık alanlarının yanına, sektörel tecrü- belerini de ekleyerek daha geniş bir eko-sistem içinde genişletilmiş hizmet ve çözümler sunacak. EOH, kurumsal uygulama hizmetlerini Afrika kıtasında pek çok farklı lokasyonda sürdürüyor. EOH, Dubai, Suudi Arabistan, Hindistan, Kuzey Afrika İngiltere, Güney Amerika ve Türkiye ofis- leriyle hizmet verecek. Şirket, Afrika’nın dışında 19 ülkede de uluslararası ek hizmetler sağlamaya devam ediyor. Endüstri spesifik danışmanlık hiz- met ve teknolojileri, uygulamalar, BT yönetimi, BT dış kaynak kullanımı ve iş danışmanlığı temel iş alanlarını oluşturuyor. Finansal hizmetler, teleko- münikasyon, üretim, lojistik, madencilik, elektrik, su, gaz hizmetleri, perakende, kamu ve sağlık sektörleri de yine EOH’nin temelde odaklandığı sektörler arasında yer alıyor. EOH ve ACRON’dan Stratejik Hisse Ortaklığı Şu an internet ne kadar güvenli biliyor musunuz? Bugün kaç kişi farkında olmadan siber suçluların kurbanı olma riskiyle karşı karşıya? Kaç tanesi zaten kurban oldu? Durumu inceleyebilmek için Kaspersky Lab, internet kul- lanıcılarının karşılaştığı mevcut siber tehdit seviyelerini ölçecek ilk global fihristi, Kaspersky Cybersecurity Index ‘i piyasaya sürüyor. Kaspersky Lab bu zamana dek B2B In- ternational’la işbirliğine giderek, internet kullanıcılarının internette nasıl davrandığını, kaygılarının ne olduğunu, hangi sorunlarla karşılaştıklarını ve muhtemel tehditlere karşı kendilerini nasıl koruduklarını değerlendirebilmek için geniş çaplı ve düzenli anketler düzenliyordu. Kasper- sky Cybersecurity Index de bu anketlerde dünyanın her tarafından binlerce kullanıcıdan edinilmiş verileri temel alıyor. Fihrist üç önemli göstergeden oluşuyor. Gösterge- ler altı ayda bir ölçülüyor ve ortalama internet kullanıcı- sının risk derecesini takip edebilmek için gereken bilgiyi sağlıyor. Endişe Göstergesi siber saldırıların hedefinde olabileceğini düşünen insanların yüzdesini gösteriyor. Bu gösterge kullanıcılarının maruz kaldıkları tehlikeyi fark edebilme derecelerini ortaya koyuyor. Etkilenme Gös- tergesi raporlama sürecinde kaç insanın siber saraç veya veri sızıntısı gibi siber saldırı kurbanı olduğunu belirliyor. Korunma Göstergesi internete girmek için kullandıkları cihaza kaç insanın güvenlik çözümü yüklediğini gösteri- yor. Bu, bilgisayar ve mobil cihazları da içeren, kullanılan tüm cihazlar için ortalama bir rakam. %21-%29-%60 ola- rak tanımlanan Cybersecurity Index, geçtiğimiz Ağustos ayında dünyada 21 ülkede gerçekleştirilmiş olan detaylı bir anketten derlendi. Kaspersky Lab İlk Siber Güvenlik Fihristini Piyasaya Sundu haberler
  • 19. 19 Her gün kontrol etmeden dura- madığımız sosyal medya hesap- larımız bazen büyük bir kâbusun başlangıcı olabiliyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, sosyal medya üzerinden hack- lenen kurbanların %52’sinin 30 yaşın altında olduğu saptandı. Sahtekârlıktan korunma şirketi CİFAS, halkın, hükümet ve en- düstrinin kimlik sahteciliği konu- sundaki bilinç eksikliği nedeniyle dolandırıcıların kişisel bilgelere ulaşmasını kolaylaştırdığını ve özellikle gençlerin sosyal medya üzerinden isim, doğum tarihi, ad- res ve banka bilgileri gibi kişisel bilgilerinin çalınmasına daha çok maruz kaldıklarını belirtiyor. Gençler Paylaşmayı Seviyor Global antivirüs yazılım kurulu- şu Bitdefender’ın Türkiye dist- ribütörlüğünü üstlenen Laykon Bilişim Genel Müdürü Barbaros Akkoyunlu, Türkiye’deki yoğun genç nüfusun paylaşımda bulun- mayı ve paylaşımda bulunanları takip etmeyi sevdiğini, bunun da genç nüfusta sosyal medya kulla- nım oranını bir hayli yükselttiğini belirtti. Sosyal medya platformla- rının artık bir çok özelimizi pay- laştığımız bir alan haline geldiği- ni vurgulayan Akkoyunlu, “Nereye gittiğimiz, ne yediğimiz, ne giydi- ğimiz, o hafta nerede olduğumuz veya geçen haftaya göre kaç km koşup, kaç kilo verdiğimize dair neredeyse tüm bilgiler artık her- kesin ulaşabileceği bilgilerin ara- sında yer alıyor. Paylaştığımız bu tür bilgiler maalesef kötü niyetli kişilerin sistemlerdeki açıklardan faydalanmasına yardımcı olacak kilit bilgiler de veriyor olabilir.” açıklamalarında bulundu. Son dönemde gündeme gelen bir dolandırma yönteminden de bah- seden Akkoyunlu, “Sosyal medya profilinizi kopyalayarak arkadaş- larınızı sahte hesaba ekliyor ve kupon hediye etme vaadiyle cep telefonlarına bir mesaj gönderip kredi kartı veya cep telefonların- dan para çekiyorlar.” dedi. Akko- yunlu, sosyal medyada güvende kalmaları için gençlere 5 önemli tavsiyede bulundu. Sosyal medyada paylaştığınız resim, metin veya benzeri şeylerin sizin için çok özel bilgiler içerme- mesine dikkat edin. Paylaşacağı- nız fotoğraf, video vb. içeriklerde plaka, kimlik numarası, pasaport ve kredi kartı bilgilerinin gözük- mediğinden emin olun. Sosyal medya platformlarınızı tanıdık olmayan kişilere tamamen açık durumda bırakmayın. Ayarlar bölümünden “Sadece Arkadaşlar” gibi seçeneklerini seçerek pro- filinize erişimi kısıtlayın. Pay- laşımlarınızı sadece görmesini istediğiniz kişilerin gördüğünden emin olun. Lokasyon bilgilerinizi herkesle paylaşmayın. Herkesi arkadaşınız olarak ekle- meyin. Arkadaşınız olsa bile size arkadaşlık isteği gönderen kişini gerçekten arkadaşınız olup olma- dığını kontrol edin. Geçmişte ek- lediğiniz kişileri gözden geçirin. Aralarında başkaları tarafından ele geçirilmiş hesaplar olabilir. Arkadaşınızdan veya tanıdığınız- dan gelen her mesaja inanmayın. “Twitter hesabınızın doğrulan- ması için bu linke tıklayın!”, “Seninle olan videomu paylaştım, izlemek için tıkla!” gibi mesajlara tereddütle yaklaşın. Gerçek olamayacak kadar cazip reklam ve kampanya tekliflerini araştırmadan, gerçekliğine emin olmadan tıklamayın. Bunun için bazen o reklamla ilgili konu baş- lığını Google’da aratarak önceden bu konu ile ilgili sorun yaşamış insanlar var mı diye kontrol ede- bilirsiniz. Hackerların Hedefi 30 Yaş Altı Bireyler Sosyal medyada bıraktığımız izler bizi dolandırıcıların tuzağına düşürebiliyor. Yapılan son araştırmalara göre, hackerların ilk hedefi sosyal medyayı aktif kullanan gençler olurken, sosyal ağlar avlanma platformları haline dönüşüyor. Global antivirüs yazılım kuruluşu Bitdefender, gençlerin sosyal medya hesaplarını kullanırken gizlilik ayarlarına dikkat etmesi gerektiğini vurguluyor. özel haber
  • 20. haberler Türkiye bilişim pazarında, kurumsal iletişim ve ha- berleşme hizmetleri sunan İşNet’in yeni Genel Mü- dür Yardımcısı Aytül Sepetci oldu. 1999 yılından bu yana şirketin çeşitli bölümlerinde çalışarak deneyim kazanan Sepetci, son dört yıldır da direktör olarak görev yapıyordu. 1992 yılında Yıldız Teknik Üniver- sitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun olan Aytül Sepetci, 1998 yılında Marmara Üniversitesi’nin MBA programını tamamladı. İş hayatına 1997 yılında Toprak İlaç’ın üretim plan- lama bölümünde başladı. 1999 yılında Pazarlama Uzmanı olarak başladığı İşNet’te sırasıyla Pazarlama Müdür Yardımcısı, Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürlüğü ve son olarak da Satış, Pazarlama ve Müşteri Hizmetleri Direktörlüğü görevlerini yürüt- tü. 29 Eylül 2016 tarihinde de İşNet’in Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendi. Sepetci yeni görevin- de; İşNet bünyesindeki direktörlüklerin tümünden sorumlu olacak. Sepetci bu noktada İşNet’in misyonu ve vizyonu ışığında şirket yönetimi ile ilgili tüm ko- nularda genel politikaları ve stratejileri belirleyecek ; aynı zamanda İşNet’in kurumsal kimliğinin yaygın- laşması ve pazar payının artması yönünde üst düzey ilişkileri yönetecek. İşNet’in Genel Müdür Yardımcılığına Aytül Sepetci Atandı HID Global®, Avrupa’daki şirketlerde çalışanların yüzde 74’ünün şirketin mobil telefonunu kullanırken güvenlik sorunlarına ilişkin bir kaygı duymadığını açıkladı. Bu rakam İngiltere’deki çalışanlar için yüzde 77, Almanya’daki çalı- şanlar için ise yüzde 82 civarında. Rakamlar, şirket tarafın- dan yönetilen bağımsız bir araştırma projesinin sonucu. Bu bulgu, çalışanların, şirketlerinin sağladığı mobil olanaklara duydukları güvenin önemli bir göstergesi. Mobil güvenliğe bu pozitif yaklaşım diğer akıllı telefon temelli güvenlik özelliklerine de olanak tanıyabilir; örneğin bölgedeki kurumlarda, özellikle de KOBİ’lerde kapıların akıllı cihaz- larla açılması gibi özelliklerin yaygınlaşmasını sağlayabilir. Araştırma projesi, İngiltere, Fransa ve Almanya’daki büyük organizasyonlardan KOBİ’lere kadar çeşitli kurumlardan 1.200 katılımcı ile gerçekleştirildi. Bulgulara göre, KOBİ’lerde çalışanların yüzde 75’i, şirketin mobil cihazlarını kullandıklarında güvenlik sorunları konusunda kaygı duymuyorlar. Bu, işyerindeki mobil güvenlik stratejilerinde güven seviyesinin önemini öne çıkarıyor ve işyerlerin- de mobilitenin benimsenmesinin ve kullanımının yüksek olduğu bir noktada söz konusu oluyor. Çalışmaya katılan KOBİ çalışanlarının yüzde 78’i, işyerinde düzenli olarak şirketin mobil cihazlarını iş amaçlı olarak kullanıyorlar. KOBİ’lerin, çalışanlarının bu güvenini iyi kullanarak hızla büyümekte olan mobilite kullanımı trendini desteklemesi son derece önemli. Bunu, çalışanlarına güvenli mobil erişim kontrolü teknolojisi gibi yenilikçi çözümler sunarak yapabilirler. Kurulan çözümler hem uygun maliyetli, hem de çalışanların kolayca kullanabilmesi için uygun olmalı. Mobil Sistemlerin En Büyük Sorunu Güvenlik Değil 20
  • 21. 21 “Türkiye’deki şirketlerin si- ber güvenlik yaklaşımı” konulu araştırmaya göre, ticari kuruluş- ların yüzde 47’si, 2011 yılından bu yana maruz kaldıkları siber saldırıların sayısında artış olduğu görüşünde birleşiyor. Şirketler, siber güvenliği tehdit eden temel risk faktörlerini kötü niyetli yazı- lımlar, hacker saldırıları ve kendi çalışanları olarak görüyor. 2016 yılının Temmuz ayında gerçekle- şen araştırmaya, Türkiye’de faali- yet gösteren 250 kurum katıldı. Araştırmaya göre, Türkiye’deki şirketlerin dörtte üçünün halen uygulamakta olduğu bir siber güvenlik politikası bulunuyor. Bu kurumların yüzde 43’ü siber güvenlik politikalarını günlük, haftalık ve aylık bazda gözden geçiriyor ve revize ediyor. Olağa- nüstü durumlar yaşanmadıkça, standart revize süresinin 6 ay ile 1 yıl arasında olması gerekti- ğini belirten CSC Türkiye Genel Müdürü Alev Alp Esen, “Gözden geçirme ve revize periyotlarının standart süreden kısa olması, kurumun siber güvenliğe yönelik etkin bir yol haritasının bulun- madığı anlamına geliyor. Araştır- mamıza katılan kurumların sade- ce yüzde 44’ünün standart süre aralığını belirtmesi, bu anlamda bir güvenlik bilincinin ülkemizde henüz tam olarak yerleşmediğini gösteriyor” dedi. Kurumların yüzde 23’ü siber güvenlik harcamaları için bütçe ayırmazken, toplam BT bütçesi- nin yüzde 11 ile 30 arasında bir kısmını siber güvenliğe ayıran- ların oranı yüzde 50’yi buluyor. Yüzde 10’luk bir kesim ise top- lam BT bütçesinin yüzde 31’in- den fazlasını siber güvenlik için harcadığını ifade ediyor. Finans ve Kamuda Farkında- lık Yüksek Diğer sektörlere oranla siber saldırılar neticesinde maddi kayıplara daha açık olan finans sektöründe farkındalığın yüksek olduğunu belirten Esen, “Türki- ye’de bankaların internet şubele- rinin müşteri arayüzleri Avrupa ülkelerine kıyasla daha fazla di- jitalleşmiş durumda. Bu da daha yüksek güvenlik gereksinimini beraberinde getiriyor. Türki- ye’deki bankaların yurtdışındaki- lere göre siber güvenlik tehditle- rine karşı daha iyi korunduğunu söyleyebiliyoruz. Vatandaşların çeşitli kişisel verilerine sahip olan kamu kurumları için de aynı durum geçerli. Finans ile birlik- te, en çok hedefte olan kurumlar kamu sektöründen. Araştırma- mıza katılan kamu kurumlarının yüzde 90’ından fazlasının bir siber güvenlik politikasına sahip olmasını da dikkate değer bulu- yoruz” diye konuştu. Çalışanlar da bir güvenlik tehdidi Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 47’si, son beş yıl içerisinde karşı karşıya kaldıkları siber sal- dırıların sayısında artış olduğunu belirtiyor. Siber saldırıların başlıca kaynaklarında ise kötü amaçlı ya- zılımlar yüzde 94 ile başı çekerken, hacker’lar yüzde 68, çalışanlar yüzde 42, eski çalışanlar yüzde 33 ve rakipler yüzde 28 ile siber gü- venliği tehdit eden diğer faktörler olarak sıralanıyor. Araştırmaya katılan kurumların yüzde 77’si, çalışanlarını siber güvenlik politikalarının bir parçası görürken, çalışanlar açısından en büyük riskler bilgi güvenliği ve verilerin sızdırılması olarak öne çıkıyor. Türkiye Ekonomisine Yönelik Siber Saldırılar Artışta CSC’nin Türkiye’de faaliyet gösteren 250 kurumun katılımı ile gerçekleştirdiği siber güvenlik araştırmasına göre, son beş yıllık dönemde siber saldırıların sayısında artış yaşandı. Sadece kötü niyetli yazılımlar ve bilgisayar korsanları değil, çalışanlar da farkında olmadan şirketlerinin siber güvenliklerini tehdit ediyor. özel haber
  • 22. 22 Size ilk soracağım soru görevinizle ilgili. Çün- kü CTO kavramını çoğu kişi bilmiyor. Microsoft Türkiye’de CTO olarak neler yapıyorsunuz? Microsoft olarak yeni CEO’muz ile birlikte önemli bir değişim sürecine girdik. Bulut Bilişim’in servis tarafı ve yapay zeka gibi farklı teknolojilere yoğunlaşmış durumdayız. Bu durum şirket içinde bizleri etkile- diği gibi aynı zamanda birlikte çalıştığımız part- nerlerimizi etkiliyor. Microsoft Türkiye içerisindeki sorumluluğum çerçevesinde, bu değişim sürecinde ve devamında yeni teknolojileri işimize ve sunduğu- muz hizmetlere nasıl entegre edeceğimiz konusunda çalışmalarımı sürdürüyorum. Bu konu çerçevesinde bir çok firma ile çalışmalarımız devam ediyor. Yazı- lım firmalarıyla çalıştığımız gibi aynı zamanda Türk Start-Up’larla da iletişim halindeyiz. Bu firmalar ile sunduğumuz ürün ve hizmet çerçevesinde nasıl yenilikler sağlarız sorusuna cevap arıyoruz. Eğitim tarafında da faaliyetlerimiz sürüyor. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte çalışmalarımız bulun- makta. Teknolojiyi kullanarak önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki eğitimi geliştirmek konusundaki çalış- malarımız sürüyor. Ayrıca sunduğumuz teknolojileri kullanarak dünya çapında Türkiye’den örnek çalış- malar çıkarmak hedefindeyiz. Son dönemin en popüler konularından biri güvenlik. Bu konuda Microsoft Türkiye olarak neler yapıyorsunuz? Güven ve güvenilirlik konularının önemi hiç bu kadar önemli bir hale gelmemişti. Dünya çalkantılı bir dö- nemden geçiyor şu anda. Bulunduğumuz bölgede de bunları hissetmekteyiz. Artık insanlar veya şirket- ler güvendikleri kişilerle, güvendikleri kurumlarla çalışmak istiyorlar. Türkiye’deki resme baktığımızda ise bazı kuruluşların açıkladığı raporlara göre çok iyi gözükmüyor. Microsoft olarak dijital güvenlikle ilgili Microsoft Türkiye CTO'su Onur Koç Güvenlikle İlgili Sorularımızı Cevapladı bir organizasyonumuz bulunmakta ve her üç ayda bir kullanıcılarımızı bilgilendirmek için rapor yayınlıyoruz. Bu raporlara baktığımızda dünya genelinde makinelerde istenmeyen yazılım bulunma olasılığının yüzde 16 – 17 civarında olduğunu görüyoruz. Türkiye’de ise bu oran dünya ortalamasının iki buçuk katı. Japonya’da ise aynı oranın yüzde 6 olduğunu görmekteyiz. Bu rakamın kul- lanıcılarımızın ve şirketlerimizin ne kadar bilinçli oldu- ğunun bir göstergesi olduğunu belirtmem gerekiyor. Bu oranların ülkemizde yüksek olması kötü niyetli kişilerin (hacker) ilgi odağı haline gelmemiz anlamına da geliyor. 100 makinadan 40 tanesinin üzerinde istenmeyen yazı- lım bulunan, desteklenmemiş işletim sistemlerinin ve yazılımların kullanıldığı, güncel olmayan uygulamaların barındırıldığı havuz git gide cazip hale geliyor. Bunu sadece raporlarda değil gerçek hayatta da görmekteyiz. Yaklaşık 6 ay önce Anonymous’un üstlendiği ve E-Devlet kapımız ile bazı finans kuruluşların yapılan saldırılarda 4-5 saate varan hizmet kesintileri yaşanmıştı. DDOS atağı diye adlandırdığımız saldırıda Türkiye içerisinden on binlerce IP’nin kullanıldığını gördük. Bu makinelerin kullanılmasının sebebi de kötü niyetli kişilerin makine- leri kolayca elde etmesinden kaynaklanıyor. Bizi belki insanlar güvenlik şirketi olarak bilmeyebilir, fakat güvenlik konusu üzerinde uzun zamandır çalışıyo- ruz. Dünyanın en büyük Bulut servislerini Microsoft yö- netiyor. Bu kadar büyük bir yapıya sahip olunca güvenlik stratejimiz doğal olarak kendi kendine öğrenen bir hale geldi. Bu strateji çerçevesinde yaptığımız çıkarımları hem operasyonlarımıza hem de ürünlerimize yansıtı- yoruz. Son dönemde yarattığımız güvenlik çözümlerine baktığımızda; Windows içerisine yeni güvenlik meka- nizmaları yerleştirdik, kimlik yönetimiyle ilgili birtakım mekanizmalara sahibiz, verinin yönetimi ve güvenliğiyle ilgili yeni çözümlerimiz bulunmakta. Tamamen kendi kendini besleyen ve öğrenen bir yapıya sahip olmamız söyleşi
  • 23. 23 en büyük avantajlarımızdan bir tanesi. Tabii ki hiçbir zaman yüzde 100 güvenlik garantisi vermeniz mümkün değil. Fakat siz kendi kendine öğrenen bir mekanizmaya sahip olduğunuzda ve size gelen yeni tehlikeleri öğrenip hızlı bir şekilde karşılık verebilen bir mekanizma oluşturabilirseniz güvenlik konusunda en iyisi yapıyorsunuz demektir. Bu alanda çok iyi olduğumuz söylemekleyim. Sadece sundu- ğumuz ürünlerde değil sahip olduğumuz ekosistem içerisinde de başarılı güvenlik özelliklerine sahibiz. Microsoft Türkiye olarak güvenlik konusunda kulla- nıcıları bilinçlendirmek için çaba sarf ediyoruz. Bu konuda farklı çalışmalarımız var. Şirket veya kurum- sal ayrımı yapmıyoruz çünkü biraz önce de söyledi- ğim gibi 100 makineden 40 makine içerisinde isten- meyen yazılım mevcut. Bu makineler kurumlarda olduğu gibi aynı zamanda son kullanıcılarda da mev- cut. Kurumsal ve son kullanıcı dünyası yavaş yavaş iç içe giriyor. Son dönemde artık “kendi cihazını getir” trendiyle birlikte kullanıcılar iş yerlerinde kendi özel cihazlarını da kullanabiliyorlar. Bu duruma şirketler uzun süredir izin veriyor. İnsanların teknolojiye olan ilgisi arttıkça sevdikleri ve beğendikleri teknolojile- ri şirketlerinde de kullanmak istiyor veya BT birimi üzerinde baskı oluşturuyor. Son dönemde bu tarz ko- nuların örneklerinin arttığını görüyoruz. Dolayısıyla son kullanıcı ve kurumsal çalışanı bilinçlendirme konusunda ayırmak pek doğru değil. Microsoft Türkiye olarak güvenlik konusunda karşı- laştığımız olumsuz durum karşısında neler yapma- mız gerektiğine odaklanmış durumdayız. Burada ko- ruma, gelen atakları öğrenme ve bunlara tepki verme ( protect, deteck, respond ) altyapısı oluşturuyoruz. Bunu müşterilerimizde beş ayrı katmanda hayata geçirmeye çalışıyoruz. Öncelikli konumuz cihazların güvenliği. Şirketlerin, kurumların ve kullanıcıların cihazları üzerindeki yazılımın güncelliği ve yöneti- lebilirliği önemli bir konu ve Windows 10 üzerinde bunları sağlayabilmek için çokça yatırım yaptık. Bir diğer önemli konu ise kimlik yönetimi. Son za- manlarda Türkiye’deki konjonktürünü biliyorsunuz. Bu konu ülkemizde daha da önem kazandı. Bazen şirketlerden öyle istekler alıyoruz ki şaşırmamak elde değil. Mesela bir kişiyi işten çıkarmak istiyorlar fakat kişinin son bir yılda kullandığı cihazlar üzerinden neler yaptıkları konusunda en ufak bir fikirleri yok ve bu bilgilere ulaşmak için bize başvuruyorlar. Bu ko- Onur KOÇ Microsoft Türkiye Teknoloji Stratejisinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı nuda sunduğumuz önemli kimlik yönetim sistemlerimiz mevcut ve isteyen firmalara bu desteği sağlayabiliyoruz. Bu iki önemli başlığın ardından veri ve uygulamalar kar- şımıza çıkıyor. Kimin hangi veri veya uygulamaya erişimi ve yetkisi var? Bu veriye erişim nasıl sınıflandırılmış? Eğer erişim sınırlaması yok ise bu nasıl sağlanabilir? Günü geldiğinde özel ve çok önemli verilere erişimi olan insanları nasıl görebilirsiniz? Bu ve bunun gibi soruların cevaplarını arayan kişilere de yardımcı olmaya çalışıyo- ruz. Dördüncü konumuz ise altyapının yönetilmesi. Altyapı üzerindeki güvenlikle ilgili sorunların tespiti ve anında giderilmesi konusunda çözümlerimiz bulunmakta. Genel olarak toparlamak gerekirse; cihaz güvenliği, kimlik gü- venliği, veri güvenliği, uygulama güvenliği ve altyapı gü- venliği diye tabir ettiğimiz 5 katmanda müşterilerimizi korumak için çözümlerimiz mevcut ve bu çözümlerimizi sürekli güncelleyerek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Türkiye’de farklı projeler üzerindeki çalışmalarımız sürmekte ve güvenlik konusunda önümüzde kat edilmesi gereken çok yol var.
  • 24. 24 Pazarlama ve satıştan iş geliştirme ve kanal yöne- timine kadar farklı alanlarda uzun yıllara dayanan engin bir yöneticilik deneyimine sahip olan Faruk Kocabaş, Media Markt Türkiye’nin Satın Almadan Sorumlu CPO’su oldu. Philips’te satış ve pazarlama yönetimi alanında farklı pozisyonlarda görev alarak dikkat çekici bir başarı grafiği çizen Faruk Kocabaş, Media Markt Türkiye’ye Satın Almadan Sorumlu CPO olarak atandı. Faruk Kocabaş, 1998 yılında Satış ve Pazarlama Müdürü olarak başladığı Phi- lips’te sırasıyla Tüketici Pazarlama Müdürü, Ams- terdam’da Avrupa Bölge Satış Direktörü, Lifestyle Tüketici Ürünleri Türkiye Satış Direktörü ve Tele- vizyon Birimi Ülke Genel Müdürü pozisyonlarında görev aldı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme bölümü mezunu olan Kocabaş; genel yönetim, pazarlama ve satış, iş geliştirme, kategori yöne- timi, ürün ve ticari pazarlama, şirket ayrılma ve birleşmeleri sonrası yönetimi gibi alanlarda uzun yıllara dayanan deneyimiyle dikkat çekiyor. 1 Ekim itibarıyla Media Markt Türkiye’deki yeni görevine başlayan Faruk Kocabaş, Satın Almadan Sorumlu CPO olarak ekibe liderlik edecek. Faruk Kocabaş Media Markt Türkiye’ye Satın Almadan Sorumlu CPO Olarak Atandı Eaton, Türkiye’de bir ilk olacak olan Voltimum canlı sanal fuarına 6-7-8 Ekim tarihlerinde katılacak. Güç yönetiminde ve dağıtımında güvenlik ve emniyetin ana tema olacağı fuarda skype ve chat aracılığı ile de birebir görüşmeler yapılabilecek. Eaton Elektrik Tür- kiye Ülke Müdürü İpek Demiray; “Yılın ilk yarısında gerçekleştirdiğimiz Eaton Teknoloji Tır Etkinliğimizden sonra sektörde bir ilk olacak canlı sanal fuarda yine en yeni Enerji Yönetimi ve Dağıtımı teknolojilerimiz ile yer alacağız. Eaton uzman mühendis ekibimizin tam kadro katılacağı bu fuarda, tüm davetlilerimize web üzerinden canlı görüşmeler sayesinde her konuda hızlı destek verebileceğiz” dedi. Sanal Fuar’da yer alacak önemli başlıklardan başlıcaları: AG Şalt Panolarında Ark Koruma Sistemleri,,Sismik Dayanıklılık, Isı İzleme (Diagnose), iMCC (akıllı MCC pano) , Yangın Güvenlik Sistemleri, Acil Çıkış Aydınlatma Çözümleri, Aydınlatma Otomasyonu, OG Çözümleri – SF6 Kullanılmayan Çev- reye Duyarlı Vakum Teknolojisi, Enerji Kalitesi ve Yedek Güç Çözümleri, Endüstriyel Exproof Ürün ve Sistemler, Otomatik Transfer Sistemleri - ATS, Enerji İzlemeye Entegre Edilebilen Otomasyon Çözümleri, Otomasyon Çözümleri HMI Paneller, Smartwire-DT Akıllı Kablo- lama, Endüstriyel Kablosuz Sistemler - Elpro, Segment Odaklı Çözüm Sunumları – mOEM, Ticari ve Endüstriyel Binalar, Rezidanslar, Data Center, Oil&Gas, Tesislerde Enerji Yönetimi, Sürdürülebilir Enerji, Depolanabilir Enerji Çözümleri. EATON, Türkiye’nin İlk Canlı Sanal Fuarında haberler
  • 25. “Siber Güvenlik ve Dijital Güvenin Durumu 2016” araştırmasına göre data hırsızlıkları önümüzdeki bir buçuk yıl içinde yüzde 70 oranda artışla güvenlik uzmanlarının en önemli konularından biri olacak. 25 Accenture ve HfS Araştırma tarafından hayata geçiri- len “Siber Güvenlik ve Dijital Güvenin Durumu, 2016” araştırması, şirket içinden data hırsızlığı ve kötü amaçlı yazılım saldırılarının güvenlik yöneticilerinin en büyük endişelerinin başında geldiğini ortaya koydu. Araştır- maya, yüzde 29’u Kuzey Amerika, yüzde 30’u Avrupa, Orta Doğu ve Asya’dan; yüzde 20’si Asya Pasifik, yüzde 11’i de Latin Amerika’dan olmak üzere, farklı sektörler- den 200’den fazla üst düzey güvenlik uzmanı ve bilişim teknolojileri profesyoneli katıldı. Araştırmaya katılanların yüzde 69’u geçtiğimiz bir yıl içinde şirket içinden data hırsızlığı veya yolsuzluk olay- ları yaşadıklarını söylerken, medya ve teknoloji şirket- lerinde bu oranın yüzde 77 olduğu görüldü. Araştırmaya göre, içeriden gelen bu risk, önümüzdeki bir buçuk yıl boyunca da yaklaşık yüzde 70 oranında artışla güven- lik uzmanlarının en önemli konularından biri olmaya devam edecek. Şirketlerin siber güvenlik konusunda yetenekli ve iyi eğitilmiş çalışanlar için ayırdığı bütçeyi kısması durumunda; kendilerini bu tür saldırılara karşı koruma kabiliyetlerinin engelleneceğini ortaya koyu- Siber Güvenlikte En Büyük Tehdit Dataların Çalınması özel haber yor. Ayrıca, bu konuda yetenek arzı ve ihtiyacı arasında önemli boşluklar olduğuna işaret eden araştırma, güven- lik ekipleri ve yönetim beklentileri arasında kopukluklar olduğunu, bütçe ihtiyaçları ve bütçe gerçekleri ile kayda değer bir uyumsuzluk bulunduğuna da işaret ediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 48’i önümüzdeki bir, bir buçuk yıl içinde içeriden data hırsızlığı, yüzde 42’si ise kötü amaçlı yazılım enfeksiyonları konusunda büyük en- dişe duyuyor. Diğer yandan yüzde 42’si ise siber güvenlik profesyoneli istihdam etmek ya da eğitmek için daha çok bütçeye ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Yüzde 54’ü mevcut çalışanlarının güvenlik ihlallerinin önüne geçme konusunda, yüzde 47’si ise güvenlik ihlalini saptamakta, yüzde 45’i de vakayı çözmekte hazırlıksız olunduğunu belirtiyor. Rapor, şirketlerin siber saldırılara karşı başarı elde ede- bilmeleri için aşağıdaki 5 önemli boşluğun üstesinden gelmeleri gerektiğini belirtiyor: Yetenek: Yüzde 31’i, saldırılarla mücadelede en bü- yük engelin personel eğitimi ve personel bütçesindeki eksiklik olduğunu söylüyor. Teknoloji: Güvenlik duva- rı ve şifreleme siber ataklarla mücadele etmek için en önemli teknolojilerin başında geliyor. Ancak, datanın anonimleştirilmesi, bilişsel programlama ve yapay zeka önümüzdeki bir, bir buçuk yıl içinde en çok büyüyecek alanlar olacak. Parite: Bir işletme ancak en az güveni- lir iş ortağı kadar güvenlidir. Fakat işletmelerin sadece yüzde 35-57’lik kısmı ekosistemlerindeki iş ortaklarını siber entegrasyon ve hazırlık konusunda değerlendirme- den geçirmektedir. Bu süreçte banka ödeme yükümlülü- ğü iş ortakları en hafif şekilde, kredili iş ilişkisi içindeki ortaklar ise en ciddi şekilde değerlendirilir. Bütçe: Yüzde 70’i, siber teknolojiler ile ilgili güvenlik kabiliyetleri ve bunların kazanılması için gerekli eğitimler için yetersiz fonlamaya sahip olduklarından bahsediyor. Yönetim: Katılımcıların yüzde 54’ü tüketicilerde dijital güven sağlanmasını siber güvenliğin mümkün kıldığına inanır- ken, yüzde 36’sı yöneticilerinin siber güvenliğe gereksiz masraf gözüyle baktığını belirtiyor.
  • 26. 26 haberler Commvault ve Huawei, her iki şirketin teknolojilerine dayanarak veri yedekleme, kurtarma, arşivleme ve bu- lut çözümleri geliştirmek için kullanılacak olan ortak bir laboratuvarı Çengdu, Çin’de oluşturma planlarını duyurdular. Commvault’un Dünya Çapında Satışlar- dan sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Ron Miiller ve Huawei Technologies Co,Ltd. Depolama Ürünleri Serisi Başkanı Ruiqi Fan, Huawei’nin global ICT eko- sistemi için düzenlediği entegre konferansı HUAWEI CONNECT’in açılışında imza için hazır bulundular. Huawei’nin depolama işinin merkezi Çengdu’da bulu- nuyor. Commvault ve Huawei, hem test hem de geliş- tirme merkezi olacak laboratuvar ve bir yönetici bil- gilendirme merkezi için personel, yazılım ve donanım sağlayacaklar. Laboratuvardaki çalışma ile, şirketlerin son ürünleri arasında tam bir uyumun garantilenme- sinin yanı sıra, müşterilerinin kritik veri koruma ve yönetimi ihtiyaçlarını karşılama özelliklerini geniş- letecek olan bulut yedekleme, bir-Servis-olarak-Veri Koruma ve diğer yenilikçi çözümler geliştirilecek, test edilecek ve sunulacak. Ortak laboratuvar, üç yıl önce Huawei, Commvault’un yazılımlarını Huawei Oce- anStor veri depolama sistemleri ile dağıtmayı kabul ettiğinde başlayan şirketler arasındaki güçlü işbirliği- ni daha da genişletecek. İlk anlaşmadan sonra Huawei ve Commvault, servis anlaşmaları ile bundle edecek- leri entegre bir ürün yaratmak için işbirliği yaptılar. Son zamanlarda da şirketler, bir-Servis-olarak-Veri Koruma özelliklerini içeren Huawei Cloud Data Center Offerings için işbirliğine gittiler. Huawei ve Commva- ult arasında işbirliğine dünya çapında müşterilerin yanıtı oldukça olumlu oldu – örneğin Brennan IT, Avustralya’daki müşterilerine ölçeklenebilir ve esnek bir-Servis-olarak-Yedekleme çözümü sunmak için Commvault Software ve Huawei OceanStor’u kullan- dığını duyurdu. Commvault ve Huawei ARGE İçin Ortak Bir Laboratuvar Kurdu NetApp Kuzey EMEA ve MEEAR Bölgesinden Sorumlu Baş- kan Yardımcısı Gos Hein van de Wouw ve NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı gerçekleştirdikleri basın toplantısı ile NetApp’ın yeni ONTAP 9 yazılımı ile flaş ve hibrit depolama ürünleri hakkında bilgi verirken sektördeki genel durumu da değerlendirdiler. Toplantıda depolama ve yedekleme alanında dünyada ve NetApp’ta yaşanan son gelişmeler hakkında bilgi veren Gos Hein van de Wouw, günümüzde kurumsal uygulamaların artık yüksek perfor- manslı depolama ihtiyaçlarının çok daha fazla arttırdığını vurgulayarak, “BT karar vericilerinin dörtte üçünden fazlası flaşa yatırım yapma konusunda bilgi sahibi. Bu bilginin en yüksek olduğu yer ise büyük kurumlar. EMEA bölgesinde her beş şirketten birisi flaştan yararlanmayı planlıyor ve neredeyse yarısı da hâlihazırda bu teknoloji- yi kullanmaya başlamış durumda.” dedi. Yaptıkları araştırmaların işletmelerin yüksek performanslı uygulamalara duyduğu talebin yüksek olduğunu gözler önüne serdiğinin altını çizen ve Gos Hein van de Wouw, NetApp’ın flaşın sunduğu avantajlar ile ilgili eğitici faaliyetlerini artırmayı ve EMEA bölgesinde daha çok işletmenin flaşın sunduğu fırsatlardan faydalanmasına yardım etmeyi hedeflediğini de belirtti. Gos Hein, “NetApp, ölçeklenebilir, hızlı ve ve- rimli yeni nesil veri merkezlerine ihtiyaç duyan müşterilerine endüstrinin en geniş All-Flash çözümlerini sunuyor. NetApp flaş portföyü aralarında performans uygulamaları, sanallaştırılmış altyapı ve bulut benzeri altyapılar olmak üzere şirketlerin altyapılarından en iyi sonuçları almalarına yardımcı oluyor.” şeklinde konuştu. NetApp Yeni flaş ve Bibrit Ürünlerini Tanıttı
  • 27. Araştırma şirketi Gartner’a göre, tüketicilerin sadece %17’si önümüzdeki 12 ay içinde bir tablet almayı planlıyor. IDC’ye göre ise tabletler, geçtiğimiz çeyrek dönemde 21.1’lik bir yüzdeyle yıllık olarak bugüne kadarki en büyük düşüşü kaydetti. 27 Bosch, web tabanlı hizmetler için kendi bulutunu hayata geçirdi. Bosch IoT Cloud, şirketin yazılım alanındaki uzmanlığında yap-bozun son parçasını tamamlamış oldu. Bosch, ağa bağlanma ve Nesne-lerin İnterneti konusunda tam bir servis sağlayıcı konumu- na geldi. Bosch IoT Cloud’da ağa bağlı mobilite, ağa bağlı endüstri ve ağa bağlı binalar için çeşitli uygu- lama-lar yer alıyor. Almanya’da bulunan Bosch IoT Cloud, teknik altyapıdan ve ayrıca platform ve yazılım ürünlerinden oluşuyor. Bosch, uygulamayı ilk olarak şirket içi çözümlerde kullanacak. 2017 yılından itiba- ren de diğer şirketlere bir servis olarak sunacak. Bosch IoT Cloud’un yazılım merkezinde, Bosch’un kendi IoT Suite ürünü bulunuyor. Bosch IoT Suite, cihazları, kul- lanıcıları ve şirketleri ağa bağlamak için gerekli olan tüm işlevleri sunuyor. Yıpranma ve aşınma modelleri- nin ne zaman bildirilmesi gerektiği ve makinenin ba- kımı için önleyici tedbirin ne za-man alınması gerek- tiği gibi otomatik kararlara ilişkin kurallar, Bosch IoT Suite içerisinde saklanabiliyor. Bosch ve müşterileri, daha şimdiden bu platforma dayanan birçok çözüm ve proje kullanıyor. Bosch IoT Cloud, şu anda 5 milyon- dan fazla cihazı ve makineyi ağa bağlıyor. Bosch Akıllı Ev Sistemi Sürücü destek sistemleri, Bosch açısından hızla bü- yüyen bir iş alanı. Bu yıl satışlarımız ilk kez 1 mil-yar avro barajını aştı. Sürücünün dikkatinin dağılmasını en aza indirmenin yolu, doğru zamanda doğru bilgi- nin sunulmasıdır. Bunun da gelecekteki yolu, otonom sürüştür. Otonom sürüşün asıl hedefi, insandan kay- naklanan ha-taları en aza indirmek, kazalardan kay- naklanan ölümlere engel olmaktır. Bosch teknolojisi, geleceğin otomobillerinin sadece bağımsız bir şekilde hızlanmasını veya fren yapmasını değil, aynı zamanda direksiyonu kumanda etmesini de sağlayacak.2020 yılı itibarıyla otobanlarda bir otoyol pilotu teknolojisiy- le hareket eden araçları görmek için çalışı-yoruz. Bu alanda ihtiyaç duyulan tüm temel uzmanlığa sahibiz. Bosch’tan Tüketicinin Hayatını Değiştiren Ağa Bağlı Çözümler özel haber Bu alanda, yaklaşık 2.500 mühendisi-miz çalışıyor. Sensör Teknolojisi Sensör teknolojisi, Bosch’un gelecekteki satış hacmini artırmasının en önemli noktalarından biri. Mik-ro me- kanik sensörler alanında lider olan Bosch, internet üze- rinde nesneleri birbirine bağlamak için ge-reken bu en önemli teknolojiyi üretiyor. Sensörlerimiz teknolojiye dokunma hissi veriyor ve Nesnelerin İnterneti ile hiz- metler aracılığıyla tekno-lojinin konuşmasını sağlıyo- ruz. Otomobillerden ev aletlerine ve makinelere kadar her şeyin daha önce hiç olmadığı kadar hassas, akıllı ve iletişimsel olmasını sağlıyor. Mikro mekaniklerde sayısal büyümenin dışında kalitede de değişim yaşan- dı. Ürünlerimizi sürekli daha akıllı yapıyoruz. Şimdi çok daha fazla değişkeni ölçümleyebiliyoruz. Üretmeye başladığımız ilk sen-sörde sadece hızlanmayı, sapma oranını ve jeomanyetik alanları ölçmekle kalmıyor, daha da önemlisi olan sinyal evrimi için mikro kont- rolcü özelliğini getiriyoruz. Bu yazılım entegrasyonu, mikro mekanik sistemlerde bir sonraki aşamaya geçiş için çok kritik.
  • 28. 28 Çağrı Merkezleri Derneği, 2016 Türkiye Çağrı Merkezi Sektörü pazar verilerini açıkladı. Rapora göre pazar büyüklüğü, 2016’da 4,45 milyar TL’ye ulaştı. Çağrı Merkezi Pazar Büyüklüğü 4,45 Milyara, İstihdam 85 Bine Ulaştı Sektörünün bilgi merkezi ve re- ferans noktası olan Çağrı Mer- kezleri Derneği tarafından, IMI Conferences işbirliği ve Net Araş- tırma proje yönetiminde her yıl gerçekleştirilen araştırma sonucu 2016 yılı için sektör pazar verileri açıklandı. Araştırmaya göre geçtiğimiz yıl sektörün sağladığı istihdam sayısı 83 bin iken bu sayı yüzde 3’lük büyüme göstererek 85 bin kişiye ulaştı. Çağrı Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tarakçı, çağrı merkezi pazarının 2017 yı- lında da büyümeye devam ede- ceğini belirterek; “Önümüzdeki yıl toplam istihdam rakamının 92 bine ulaşmasını öngörüyoruz. İs- tihdamda sektörel dağılıma baktı- ğımızda telekomünikasyon 23 bin 509 kişi ile birinci sırada yer alır- ken finans sektörü de 16 bin 869 kişi ile ikinci olarak öne çıkıyor. Coğrafi dağılımda da oranların İstanbul’da yüzde 40, Ankara’da yüzde 11, İzmir’de yüzde 6 ve diğer illerde ise yüzde 43 şeklinde olduğunu görüyoruz.” dedi. Öte yandan sektör büyüklüğü; asgari ücrette gerçekleşen yüz- de 30’luk artışın ardından yüzde 23,5’luk bir büyümeyle 4,45 mil- yar TL’ye ulaştı. Reel büyüme ise yüzde 3-4 oranında gerçekleşti. Çağrı Merkezlerinde Sosyal Medya Etkisi Çağrı merkezi hizmeti sunu- lan kanallar arasında telefon ve e-posta ilk sıralarda yer alırken bu yıl sosyal medya kullanımında yüzde 12’lik bir artış görüldü. Gelen-Giden Arama Toplamı 2,2 Milyar Adet Çağrı merkezlerinde geçtiğimiz yıl 2 milyar gelen/giden arama gerçekleşirken 2016’da bu sayı 2,2 milyar adete yükseldi. Bu yıl gelen aramaların yüzde 48’i ürün/hizmet bilgisi maksatlıy- ken, yüzde 20’si işlem, yüzde 11’i ise teknik destek amaçlı ger- çekleşti. Giden aramaların çoğu ise satış/pazarlama maksadıyla yapıldı. Müşteri Temsilcilerinin Yüzde 64’ü Kadın Çağrı merkezlerinde çalışan müş- teri temsilcilerinin yüzde 64’ünü kadınlar oluşturuyor. Çalışan- ların yaş ortalaması 25 iken lise mezunu ve öğrenci müşteri tem- silcisi sayısında artış yaşandığı görülüyor. Eğitim durumuna göre dağılımda çağrı merkezi çalışan- larının yüzde 52’si yüksekokul, üniversite ve lisansüstü mezunu iken yüzde 36’sı lise mezunu, yüzde 12 ise üniversite öğrencisi. Yüzde 48’i Asgari Ücret Alıyor Müşteri temsilcilerinin yüzde 38’i 1300-2000 TL maaş alırken, yüzde 10’u 2000-2500, yüzde 48’i ise asgari ücret alıyor. Yabancı dilde hizmet veren müşteri temsilcilerinin sayısı ise yaklaşık 4 bin. Çalışanların yüzde 51’i İngilizce, yüzde 39’u Alman- ca, yüzde 4’ü Arapça ve yüzde 3’ü Flemenkçe dillerinde hizmet veriyor. Müşteri temsilcilerinin ortalama çalışma süreleri ise 2016 yılında 1-2 yıl arası olarak gerçekleşti. özel haber
  • 29. Araştırma şirketi Gartner’a göre, tüketicilerin sadece %17’si önümüzdeki 12 ay içinde bir tablet almayı planlıyor. IDC’ye göre ise tabletler, geçtiğimiz çeyrek dönemde 21.1’lik bir yüzdeyle yıllık olarak bugüne kadarki en büyük düşüşü kaydetti. 29 İnsanlar, iş için yüksek performansa ve verimliliğe imkân veren özelliklere sahip cihazları tercih edi- yorlar. Tabletlerin performans yetersizliği, kullanı- cıların bu tabletleri evde bırakarak işleri halletmek için ofislerinde PC’lerini kullanmaya itiyor. 2’si 1 arada cihazların, işyerlerinde cihazı istenildiği za- man tablet modunda kullanmak isteyenlerce rağbet görmesi, 2’si 1 arada cihaz piyasasının büyümesine sebep oluyor. Araştırma şirketi Gartner’a göre, ankete yanıt veren tüketicilerin sadece %17’si (son 10 yılın en düşük yüzdelerinden biri) önümüzdeki 12 ay içinde bir tab- let almayı planlıyor. IDC’ye göre ise slate tabletler geçtiğimiz çeyrek dönemde 21.1’lik bir yüzdeyle yıl- lık olarak bugüne kadarki en büyük düşüşü kaydetti. Fazlasıyla doymuş olan tablet piyasasında son kulla- nıcı talebi düşüş göstermeye devam ediyor. Ek olarak İşletmeler, Yatırım Odağını 2’si 1 Arada Dizüstü Bilgisayarlara Çevirdi özel haber 10-13 inç aralığındaki daha büyük ekranlı 2’si 1 arada cihazlar, öncelikle dizüstü bilgisayar olmak üzere istendiğinde tablet görevi de görüyor. Windows 10’un pazara sunulmasıyla birlikte, 2’si 1 arada tabletler ve laptop’lar kişisel bilgisayar alanında kaydedilen en büyük büyüme fırsatını değerlendirmek üzere yeni- den konumlandırıldı. 2’si 1 arada cihazlar 2015’in son çeyreğinde 8.1 milyon cihaz ile tüm zamanların en yüksek rakamına ulaşırken, ürün sevkiyatları da geç- tiğimiz yılın son çeyrek döneminden bu yana iki katın üzerine çıktı. 2’si 1 Arada Cihazlara Rağbet Artıyor Eğer işinizin %90’ı yazı yazmak, e-mailleri kontrol etmek ve internete göz atmak gibi basit görevlerden oluşuyorsa, öncelikle tablet görevi gören cihaz ih- tiyacınızı karşılayabilir. Ancak birçok meslek, ciddi anlamda bundan çok daha fazla bilgisayar perfor- mansı gerektiriyor. Performans için mobiliteden ödün vermek söz konusu değil, bu yüzden 2’si 1 arada tablet pazarı büyük bir hızla gelişiyor. Müşterilerin bu yeni bilgisayar kategorisine yönelmesinin nedenlerinden birkaçı ise şöyle: Performans: 2’si 1 arada tabletler, ticari bir ortama uygun olarak öncelikle bir dizüstü bilgisayar, ondan sonra tablet işlevi görmeye odaklanmalı. Esneklik: Standart bir iş cihazı bir dizüstü ya da ma- saüstü bilgisayar iken, bazı işlevler için tablet kullan- mak fena olmayabilir, ancak iki sistemi birden taşıma- ya değer mi? Maliyet: Ofis dışında çalışan profesyoneller 2’si 1 ara- da tabletlerin iş akışlarını hızlandırma şekline bayı- lacaklar. Ancak hem laptop hem de tablet olabilen bir sistemin değerini öncelikle BT birimi takdir edecektir. Çalışanlar için birden fazla cihazın satın alındığı ya da tasarruf ederek bu cihazlardan sadece birinin tercih edildiği günler geride kaldı.
  • 30. 30 haberler Prolink, Bilişim sektörünün güçlü ve vizyoner firması Gigamon ile iş birlikteliğini güçlendiriyor. Dünya’da hızlı bir gelişim ve büyüme gösteren Gigamon; yaygın kanal yapısı, alanında uzman satış ve teknik kadro- suyla öne çıkan Prolink ile Türkiye’deki büyümesine hız katıyor. 2015 yılında başlayan iş ortaklığı, geliş- tirilen projelerle her geçen gün değer kazanarak fark yaratıyor. Gigamon CEO’su Paul Hooper, Bölgeden Sorumlu Satış Direktörü Kfir Birenboim, Satış Mühen- disi Yossi Attia ve Prolink Genel Müdürü Ken Bradley öğle yemeğinde basın mensupları ile buluştu. Prolink İş Birim Müdürü Aslı Okutur’un açılış konuşması ile başlayan basın toplantısı Ken Bradley’in konuşması ile devam etti. Bradley, Gigamon’un Türkiye’deki yatı- rımına verdikleri önemi vurgulayarak, bu iş ortaklığı ile ilgili heyecan ve mutluluk duyduğunu ifade etti. Gigamon’un Türkiye’deki katma değerli iş ortağı olduklarını belirten Bradley büyüme odaklı bir şirket olduklarını ve Gigamon’un şimdiye kadarki süreçte kendilerine güç kattığını ifade ederek bundan sonra- ki süreçte de hedeflerinin Gigamon’un Türkiye’deki pazar payını arttırmak olduğuna değindi. Gigamon CEO’su Paul Hooper, 2004 yılında kurulan şirketin kısa sürede gösterdiği başarının altını çizerek konuş- masına başladı. NYSE’de En Hızlı Büyüyen 2. Tekno- loji Şirketi olarak seçilen Gigamon’un Fortune 100 listesindeki şirketlerin 70’ine satış yaptığı belirtildi. 2016 yılında bir önceki seneye göre Gigamon’un Pazar payında gerçekleşen %70’lik büyümenin etkenleri basın mensuplarıyla paylaşıldı. Sundukları teknolo- jinin özgünlüğünü ve sahip oldukları bakış açısı ile müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik çözüm önerilerini anlatan Hooper, Türkiye pazarını çok önemsediklerini belirterek yatırımlarının hızla artacağını aktardı. Prolink ve Gigamon İş Birliği Güçleniyor olan Aruba, üçüncü parti geliştiricilere ve iş liderlerine uygulamaları ve servisleri iyileştirmek açısından bir ağ anlayışı sunmak için, uygulama programlama arayüzleri- ni (API) kullanan bir yazılım katmanı olan Aruba Mobile First Platform’u duyurdu. Platform, mobil ve IoT’nin (Nesnelerin Interneti - Internet of Things) entegrasyo- nunun ve yenileşmelerinin tek bir üreticinin adımların- dan ziyade, geliştirici ekosisteminin hızında ilerlemesini sağlıyor. Ağlar, bugünün önce mobil ve hızla gelişen IoT ortamını desteklemek için, bağlantıdan daha fazlasını sunmalılar. Statik fonksiyonlar için tasarlanmış tek boyutlu ağların zamanı geçti. Modern ağlar, talep edildiğin- de yeni uygulama gereksinimlerine kolaylıkla uyarlanabilmeliler. Özel mobil uygulamaların ve IoT tarafından desteklenen operasyonel teknolojilerin kullanımı hakkındaki faydalı anlayışlarla birlikte ağlar, organizasyonla- rın gelecekteki dijital teknoloji yatırımlarının düzenlenmesine yardım edilebilirler. Aruba Mobile First Plat- form, bir geliştirici ekosistemi ve teknoloji üreticilerinin serbestçe yenileşme yeteneklerini ortaya çıkarıyor. Bunun için Aruba altyapısının mobil ve IoT cihazlarından topladığı bağlamsal bilgileri ve dinamik bir şekilde gerçek zamanlı olarak özelleştirilen ağ fonksiyonlarını kullanıyor. Sonuç olarak müşteriler, deneyimlerini geliş- tirmek, iş operasyonlarını iyileştirmek ve yeni gelir fırsatlarını desteklemek için, var olan ve yeni geliştirdikleri uygulamaları iyileştirebilirler. HPE Aruba, “Mobile First Platform’unu” Tanıttı
  • 31. Süleyman SERTKAYA info@btgunlugu.com özel haber Red Hat JBoss Middleware müşteri öncelikleri araştırmasına göre mikroservisler ve konteynerlerin sayısı arttıkça hibrit bulut dengesi de sağlanıyor. Araştırmada müşterilerin büyük çoğunluğunun mevcut uygulamalarını koruma ve güncelleme yeteneklerine (yüzde 71) ve yeni uygulamaları daha hızlı yaratma (yüzde 53) konusuna öncelik verdiği görülüyor. Araştırma ayrıca Red Hat vizyonuna duyulan güvenin büyük olduğunu da gösteriyor. Red Hat’in Müşteri Öncelikleri Araştırması Sonuçlandı! Red Hat JBoss Middleware ekibi bu yıl mayıs ve ağustos ayları ara- sında üç araştırma yürüttü ve 865 Red Hat JBoss Middleware müşte- risine, gelişmekte olan mimariler ve programlama paradigmalarına dair ne düşündüklerini sordu. Red Hat’in burada asıl odaklandığı konu ise mikroservisler, kontey- nerler ve bulut çağında müşteri- lerin Java EE hakkındaki yorum- larıydı. Araştırmanın bir diğer amacı da müşterilerin öncelikleri ve motivasyonları, karşılaştıkla- rı güçlükler ve nihayetinde Red Hat’in ürün ve hizmetlerinden ne derece memnuniyet duyduklarını öğrenmek idi. Konuyla ilgili olarak müşterilere mevcut ürünlerini, yani Java EE uygulamalarını nasıl tanımladık- ları soruldu. Yüzde 64’ü oluşturan büyük çoğunluğu bunların büyük, geleneksel, kurum içi Java EE uygulamaları olduğunu söylerken, yüzde 23’ü uygulamalarının çoğu- nun kendi yerinde bir bulutta ol- duğuna, yüzde 13’ü ise uygulama- larının yarısından fazlasının bulut ortamlarında kurulu olduğuna işaret etti. Ancak önümüzdeki 3 yıl içinde bu dağılımın daha dengeli olacağı da öngörülüyor. Müşte- rilerin yüzde 30’u tüm uygulama- larının büyük, geleneksel, kurum içi Java EE uygulamaları olacağını düşünürken, yüzde 32’si ikisinin bir karışımı olacağını, yüzde 38’inin ise uygulamalarının yarısından fazlası- nın bulut ortamlarında kurulmasını bekledikleri görülüyor. Bu değişim birçok kurumda stratejik bir zorunluluk olmaktan ziyade, do- ğal bir evrim olarak gerçekleşecek; zira kurumlar olgunlaştıkça daha heterojen bir kimlikle hibrit bulut ortamlarına geçiyorlar. Katılımcıla- rın yalnızca yaklaşık dörtte birine (yüzde 24) göre, BT organizasyon- ları için uygulamalarının buluta taşınmasını yüksek öncelik taşıyor. Müşteriler bunun yerine mevcut uygulamalarını koruma ve güncelle- me yeteneklerine (yüzde 71) ve yeni uygulamaları daha hızlı yaratma (yüzde 53) konusuna öncelik veri- yorlar. Bu öncelikler, müşterilerin mikro- servis ve konteynerlere yaklaşım- larına da yansıyor. Bu iki teknoloji kurumsal uygulama ortamlarında daha büyük çeviklik ve kontrol ihtiyacını karşılıyor. Kurumlara mikroservis mimarilerinin kurma planlarının zamanlamaları soruldu- ğunda yüzde 29’u halihazırda zaten kullandıklarını veya şu anda uygu- ladıklarını belirtiyor. Konteynerler konusunda da benzer bir rakam ortaya çıkıyor: yüzde 33. Katılımcı- ların yüzde 36’sı şu anda mikroser- visleri araştırma aşamasında olduk- larını ve yakın vadede (önümüzdeki yıl) bunları kuracaklarını söylüyor. Yüzde 38’i ise aynı şeyi kontey- nerler için söylüyor. Katılımcıların beşte birinden azı ise, mikroservis mimarisini (yüzde 18) veya kontey- nerleri (yüzde 16) önümüzdeki 5 yıl içinde kurmayı planlamadıklarını belirtiyor. Bu önceliklerin, katılımcıların karşılaştıkları bazı zorluklarla ilişkili olduğunu görmek de sürpriz olmuyor. Bu zorluklar genelde mev- cut uygulama altapılarıyla ilgili ve aynı kaynaklarla daha çok ve daha hızlı hizmet vermesi beklenen BT departmanlarının üzerindeki sürekli baskının bir yansıması. Katılımcı- ların yüzde 63’ü uygulama altyapı- sının gerektirdiği maliyet ve çabayı bir zorluk olarak görüyorlar. Yüzde 50’si eski teknolojileri bir zorun olarak görürken, yüzde 34’ü pazar ve geliştirici üretkenliği konusun- da beklenen hızın bir baskı unsuru olduğunu düşünüyor. 31
  • 32. 32 kapak konusu IoT ile İş Dünyasının Düzeni Değişiyor Son yıllarda nereye bakarsanız bakalım karşımıza Internet of Things (IoT) ve Big Data (Büyük Veri) kavramları çıkıyor. Bu kavramların işimize ve hayatımıza katacakları konusunda her kafadan bir ses çıksa da asıl olan yaşamımızı kolaylaştıracak teknolojilere adaptasyonun hızlandırılması.
  • 33. 33 I oT hakkında herkesin bir görüşü olsa da bu kavramı tam olarak anlamak basit bir şey değil. Şimdilerde IoT uygulamalarını genellikle akıllı ev sistemlerin- de görüyoruz. Fakat IoT’nin geleceği için düşündüklerimiz; evden çıktığı- mızda aracın otomatik olarak kapının önüne gelmesi, perakende sektöründe farklı ve tüketiciye hız kazandıracak çözümler, bir çok yapının kullanıcıya hissettirilmeden çalışması ve sadece sonucun yansıtılması gibi örneklerle açıklanabilir. McKinsey’in araştırmasına göre 2025’teki potansiyel değeri 3.9 ile 11.1 trilyon USD arasında olacak bir tek- nolojilerden bahsediyoruz. Dev şirket- lerin fazlasıyla yatırımlar yaptığı ve kullanılacak standartların belirlendiği çok büyük bir pazar yaratacak teknolo- jinin yalnızca akıllı ev sistemlerinden oluşacağını düşünmek doğru değil. Geçtiğimiz günlerde nesnelerin in- terneti (IoT) alanında yapılan global yenilik ve yatırımların incelendiği geleneksel “IoT Barometer Report” araştırmasının 4’üncüsünü yayınladı. Circle Research tarafından nisan ve mayıs aylarında bin 100’e yakın şir- ketle yapılan araştırmaya dahil edilen ülkeler arasında Türkiye’de yer alıyor- du. Araştırmaya katılan diğer ülkeler Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Almanya, Hindistan, İrlanda, İtalya, Ja- ponya, Hollanda, Güney Afrika, Güney Kore, İspanya, Birleşik Arap Emirlik- leri, Birleşik Krallık ve ABD olarak sıralandı. Yeni Sanayi Devrimi IoT Barometer araştırmasına katılan şirketlerin dörtte üçü, IoT’yi insanların iş ve özel yaşamlarını değiştirecek yeni bir sanayi devrimi olarak nitelendirdi. Şirketlerin yüzde 76’sı, IoT teknoloji- lerinden yararlanmanın kurumlarının 33
  • 34. 34 gelecekteki başarısı açısından kritik önem taşıdığına inandığını belirtirken, söz konusu şirket- lerin neredeyse yarısı gelecek 2 yılda milyonlarca cihaz ve sürece bağlantılı şebeke zekasını dahil etmeyi planladıklarını bildirdi. Araştırmada, 2016’nın IoT tek- nolojilerinin temel iş süreçleri- nin bir parçası haline geldiği yıl olacağı sonucuna varıldı. Şirket- lerin yüzde 63’ünde nesnelerin interneti yatırımının geri dönüşü yüksek oldu. Araştırmaya göre, nesnelerin interneti alanında ya- tırım yapan şirketlerin yüzde 89’u son 12 ayda bütçelerini yükseltti. Nesnelerin interneti teknoloji- lerine yatırım yapanların yüzde 63’ü bu yatırımdan ciddi biçim- de geri dönüş sağladı. 2015’teki raporda bu oran yüzde 59 olarak gerçekleşmişti. Nesnelerin internetine yapılan yatırımlar, ortalama BT bütçele- rinin yüzde 24’ünü oluşturarak bulut bilişim ya da veri analizi yatırımları ile eşit seviyede ger- çekleşti. Araştırmada, nesnelerin interneti teknolojilerinin gittikçe daha fazla sayıda şirkette temel iş aksiyonlarının merkezinde yer aldığı belirtildi. Araştırmaya ka- tılan şirketlerin yüzde 48’i büyük ölçekli kurumsal dönüşüm için nesnelerin interneti teknolojile- rinden yararlanıyor. Bu oran, Asya Pasifik bölgesinde yüzde 61’i buluyor. Araştırmaya katılan tüketici elektroniği şirketlerinin yüzde 52’si nesnelerin interneti tekno- lojilerini bağlantılı evlere yönelik yeni nesil uygulamaların temel bileşeni olarak kullanıyor. Şirket- lerin yüzde 46’sı gelecek 2 yılda nesnelerin interneti teknolojile- rine dayalı yeni ürün ve servis- ler geliştirmeyi planladıklarını bildirdi. 10 Yılda 19 trilyon Dolarlık Bir Ekonomi Oluşacak Nesnelerin internetinin iş dün- yası için önemli fırsatları berabe- rinde getiriyor. Bu teknolojinin gelişimiyle her sektörde gelenek- sel iş yapış şekli ve süreçlerinin kökten değişecek. Nesnelerin interneti, çok yakın bir gelecekte hem bireyler hem şirketler hem de nesnelerin saniyede 1 giga- bit’lik yaygın genişbant bağlan- tı hızından faydalanabileceği ‘gigabit toplumu’nun da temelini oluşturacak. Gigabit toplumuna dönüşümün, adil ve sürdürülebi- lir eğitim, çalışma ve yaşam için büyük bir fırsat olduğuna inanı- lıyor. Diğer yandan, nesnelerin interneti, tüm dünyada 10 yılda 19 trilyon dolarlık bir ekonomiye hayat verecek. Bağlantı ekonomi- si, bu sürede dünyanın Gayri Safi Milli Hasılası’nı tam iki katına çıkarabilecek potansiyele sahip. Nesnelerin internetinin Türki- ye’de de özel sektörde yaklaşık 170 milyar dolar, kamu sektö- ründe ise 23 milyar dolar değer yaratması bekleniyor. Kamu kuruluşları, sanayi, internet bağ- lantılı araçlar, sağlık hizmetleri ve tüketici ürünlerinin nesnelerin interneti yatırımlarında öncelikli kapak konusu
  • 35. 35 alanlar olacak. IoT ile Evler ve Ofisler Daha da Akıllanacak Küresel nesnelerin interneti akıllı ev ve ofis araştırması, katılımcıla- rın belirli bir kazanç karşılığında kişisel verilerinin paylaşılmasına razı olduklarını gösteriyor. Yapılan küresel tüketici araştır- masına göre, katılımcıların önem- li bir kısmı (% 61) akıllı evlerden toplanan kişisel verilerin para karşılığında şirketlerle paylaşıla- bileceğini, % 70’i de cihaz kulla- nımı hakkındaki verilerin karşılığı olarak şirketlerin müşterilere kuponlar ve indirimler verme- sini kabul ediyorlar. Araştırma, ayrıca, katılımcıların % 77’sinin, akıllı evlerin 2025’te bugün akıllı telefonlarda olduğu gibi yaygın- laşacağına inandığını, ancak % 66’sının da siber suçlular tarafın- dan hacklenmek konusunda çok kaygılı olduklarını ortaya çıkardı. “Nesnelerin Interneti (IoT) ve Akıllı Ev ve Ofis” araştırması- na Avustralya, Brezilya, Kanada, Fransa, Almanya, Hindistan, Mek- sika, İngiltere ve ABD’den 9,000 kişi katıldı. Akıllı ev ve ofisler, tüketicilerin günlük yaşamlarını iyileştirme kapasitesine sahipler. Araştırma, şahısların para karşılığı verileri- nin paylaşımına razı olduklarını gösteriyor, ancak siber tehditler konusundaki kaygıları da anla- şılabilir. Güvenlik, Nesnelerin Interneti’nin temelini oluşturuyor ve güvenlik tam olarak sağlan- dığında IoT’nin yaygınlaşması mümkün olabilir. Araştırmaya katılanlar genel olarak akıllı evlerdeki potansiyel güvenlik tehditleri konusunda endişeliler. Katılımcıların % 92’si kişisel verilerinin siber suçlular tarafından hacklenebileceği yö- nünde endişelerini ifade ediyor- lar. Bununla birlikte, yenilikçi güvenliğin bir yansıması olarak katılımcıların çoğu (% 89) bütün akıllı cihazların güvenliğinin tek bir entegre güvenlik paketiyle sağlanması yolunu daha çok ter- cih edeceklerini belirtiyorlar. Tüketiciler, şifre gibi mevcut güvenlik yöntemleri konusun- da tereddütlüler. Katılımcıların %75’i akıllı evleri yönetmek için gereken şifre sayısı konusunda endişeliler. Bununla birlikte biyo- metri, akıllı evlere erişim için bir alternatif olarak öne çıkacak gibi gözükmekte. Biyometrik güven- lik türlerinden birini seçmeleri istendiğinde, %54’ü parmak izini seçerken, %46’sı ses tanımayı ve % 42’si göz taramayı tercih ettiği- ni belirtiyor. Ayrıca Araştırmanın Önemli Bul- guları Arasında Şunlar da Var Y kuşağı, akıllı ev cihazlarında davranışsal verileri para, indirim ve kupon karşılığında paylaşma konusunda en rahat kesim (% 72’si para için, % 44’ü indirim için, % 29’u ise kupon için kabul ediyor). Tüketicilerin % 75’i akıllı evde yaşamaktan kişisel fayda bekliyor. Tüketiciler tarafından en çok düşünülen akıllı cihazlar, akıllı aydınlatma (% 73), akıllı mutfak cihazları (% 62) ve akıllı termo- metre veya su ısıtma sistemleri (% 60). Katılımcıların yarıdan fazla- sı, akıllı bir evde, gaz ve elektrik faturalarının (% 57) ve ısıtma ve soğutma faturalarının (% 55) düş- mesini bekliyor. Araştırma Metodolojisi “Nesnelerin Interneti Akıllı Ev ve Ofis” araştırması, teknoloji sektö- ründe bağımsız bir pazar araştır- ma uzmanı olan Vanson Bourne tarafından 2015 Temmuz’unda gerçekleştirildi. Toplam 9,000
  • 36. 36 tüketici ile görüşüldü. Bunların arasında ABD’den 2,500, İngilte- re’den 1,000, Fransa’dan 1,000, Almanya’dan 1,000, Brezilya’dan 1,000, Hindistan’dan 1,000, Ka- nada’dan 500, Meksika’dan 500 ve Avustralya’dan 500 kişi var. IOT, Dijital Dönüşüm ile Hayatımızı Değiştirecek Geçtiğimiz günlerde duyurulan yeni araştırmaya göre, işletmele- rin %78’i, dijital girişimler şimdi ya da gelecekte kurumlarına karşı bir tehdit oluşturacağına inanı- yor. Bu durum yenilikçi şirketleri ileriye itiyor, yenilikçi olmayanla- rınsa batışını hızlandırıyor. Tüm dünyadan ankete katılan işlet- melerin neredeyse yarısı (%45), dijital olarak doğmuş yeni şirket- lerin getirdiği rekabetten dolayı önümüzdeki üç ila beş yıl içinde işletmelerinin modası geçmiş du- rumuna düşmesinden korkuyor. Hatta bazı şirketler, değişimin hızından fena halde yara alabi- leceklerini hissediyor. İş dünyası liderlerinin yarısından fazlası (%52) ise dijital teknolojilerin ve Nesnelerin İnternetinin bir sonucu olarak geçtiğimiz üç yıl içinde sektörlerinde önemli bir yıkım yaşarken, dünya genelinde işletmelerin %48’i üç yıl içinde sektörlerinin nasıl şekilleneceği- ni bilmiyor. Anket sonuçları, 16 ülke ve 12 sektör genelinde orta ile büyük ölçekli kurumlardan 4000 liderle Vanson Bourne’nin (VB) yaptığı çalışma sonunda ortaya çıktı. Şu ana kadar dördüncü sanayi devrimi de öncekiler gibi acı- masız olacağını açıkça gösterdi. Şirketler ayak uyduramazlar- sa geride kalacaklar veya daha kötüsü olacak. ‘Yarına erteleme’ yaklaşımı, kesinlikle işe yarama- yacak. Düzensiz İlerleme ya da Dijital Kriz Yolda mı? En azından şu söylenebilir ki ilerleme, düzensiz oldu. Bazı şir- ketler, dijital dönüşümlerine zar zor başladı. Çoğu şirket dağınık bir yaklaşım benimsedi. Sadece ufak bir azınlık, dijital dönüşüm- lerini tamamladı. Ankete katılan her üç işletmeden sadece biri, kritik dijital işletme gereklerini iyi bir şekilde yerine getiriyor. Çoğu işletmenin sadece bir kısmı, dijital olarak düşünür ve hareket ederken büyük çoğunluk (%73), dijital dönüşümün kurum gene- linde daha yaygın olabileceğini kabul ediyor. On şirketten yaklaşık altısı, daha iyi güvenlik, hizmet ve bilgi- ye 7/24 daha hızlı erişim gibi müşterilerin başlıca taleplerini karşılayamıyor. Yaklaşık üçte ikisi (%64), alınan istihbaratlara zamanında tepki veremediklerini itiraf ediyor. İşletmelerin yapamadıklarını ifa- de ettikleri konular dijital çağda başarı için şart. Bu kadar yoğun bir yarışın olduğu bir piyasada bunları başaramamak, dijital bir krizin başlangıcını tetikleyebilir. Araştırma sonucunda ortaya çıkan Dijital Dönüşüm Endek- si, araştırmayı tamamlıyor ve şirketleri anket katılımcılarının firmalarının dijital dönüşüm per- kapak konusu 36