Geleceğin tıp metodu olarak değerlendirilen biorezonans yönteminin
Türkiye’de duyulmasını sağlayan Dr. Sinan Akkurt ile bu yöntemi ve
iş dünyasında performans artırıcı bir program olan
Peak Performans eğitimini konuştuk.
1. - EDA BAYRAKTAR
Geleceğin tıp metodu olarak değerlendirilen biorezonans yönteminin
Türkiye’de duyulmasını sağlayan Dr. Sinan Akkurt ile bu yöntemi ve
iş dünyasında performans artırıcı bir program olan
Peak Performans eğitimini konuştuk.
KIŞIYEÖZELTIP
OPTİMİSTARALIK 2014 50
Sizi tanıyabilir miyiz?
1974 Manisa doğumluyum. İdealist bir hekim olarak
Manisa’da göreve başladım. Bir süre sonra belediyeyle
köylere ücretsiz sağlık hizmetleriyle çalışmalarıma de-
vam ettim. Bir dönem uçuş doktorluğu yaptım. Heli-
kopter doktorluğu konusunun da temellerini atanlardan
biriyim. Sonra biorezonans metoduyla karşılaştım. Has-
taya frekans veriyorsunuz, iyileşip kalkıyor. Benim gibi
analitik biri için anlaşılması zor bir durumdu. Annemle
kardeşim kanser oldu aynı anda. Anneme altı ay ömür
biçtiler. Hem hekim hem hasta yakını durumundasınız.
Bunu benim tedavi etmem lazım diyorsunuz. Biorezo-
nansı kullanarak tedavilere başladık ve hastalık hızla
geriledi. Klasik tıptan da tedavi aldılar. Bundan sonra
bu işi misyonum olarak gördüm ve bütün işlerimi bırak-
tım, İzmir’e taşındım, çalışmalarımı biorezonans üzerine
yoğunlaştırdım. Trabzon’dan, yurtdışından hastalarım
gelmeye başladı. Kanserle birlikte kronik ve alerjik has-
talıkların çalışma ve tedavilerini de yapmaya başladım.
Başka ne yapabiliriz diye düşünürken bu metodun lo-
komotifliğini üstlendim. Peak Performans’la gördüm ki
sağlıklı kişilerde de bu metodu uygulayabiliriz.
Biorezonans yöntemi nasıl uygulanıyor?
Hangi hastalıkların tedavisinde kullanılıyor?
Vücudumuzun tüm organlarının yaydığı bir elektroman-
yetik frekans var. Hastalıklı dokulara yaydıklarının tam
aksi yönde frekans yollayarak bu hastalıklara karşı sa-
vaşma yöntemine biorezonans tedavisi diyoruz. Bu yön-
tem aralarında kanser, fıtık, çölyak, alerji ve obezitenin
de bulunduğu 400’e yakın hastalığın tedavisinde başarı-
lı sonuç veriyor. Astım, bronşit, MS, fıtık, migren, roma-
tizma, kabızlık, reflü, depresyon, menopoz, prostat gibi
birçok farklı hastalık için de biorezonans tedavisi umut
oluyor. Ayrıca bu yöntemi sigarayı bıraktırma amacıyla
da uyguluyoruz.
Peak Performans nasıl bir eğitim, neyi
sağlıyor?
Performansınızı optimal şekilde kullanabilmenizi, odak-
lanma sürenizi artırıp kendinizden maksimum verim
alabilmenizi sağlayan biorezonansla desteklenen bir
eğitim metodu. Fiziksel olarak performansınızın art-
masını, güçlerinizi optimal seviyede kullanabilmenizi,
zihinsel performansınızı da artırıp odaklanabilmenizi
sağlıyor. Artık odak süremiz çok kısa. Odağınızı ne ka-
dar artırırsanız performansınız da o kadar artıyor.
Performansı nasıl artırıyorsunuz?
Beden, zihin ve ruh bir bütün. Bu bütünlükte bizim vücu-
dumuza görmediğimiz birtakım negatif biyofiziksel fre-
kanslar da giriyor. Biorezonans yöntemiyle vücudumuz-
daki negatif frekansları, virüs, bakteri ve parazitleri ayırt
edebiliyoruz. Her insanın vücudunda belli yüklenmeler
oluyor. O yüklenmeler sizin fizyolojik ve zihinsel açı-
dan hayatınızı olumsuz etkiliyor. Bütün gün çalışıp eve
EĞİTİM
2. yorgun gidiyoruz, masa başında yo-
ruluyoruz, elektromanyetik ve rad-
yasyona maruz kalıyoruz. Bütün bu
negatif yüklerle doluyoruz, sabah
yorgun kalkıyoruz. Hele İstanbul
gibi bir yerde yaşıyorsanız işiniz
daha zor. Baz istasyonları, yürüyen
merdivenler ve diğer teknolojiler-
le bedenimize negatif yükler doluyor.
Vücutta elektromanyetik yüklenme ol-
duğunda kan hücreleriniz manyetize oluyor,
vücudunuzda elektro manyetizmanın etkisi kalıyor.
Biorezonansla radyasyonel yüklenmeyi temizliyoruz.
Temizlemeye başladığımızda organlardaki mıknatıslan-
ma da düzeliyor. Bunu arındırdığımızda fizyolojik olarak
daha sağlıklı oluyoruz, hücreler daha sağlıklı çalışırsa
zihin de daha sağlıklı çalışıyor. Biz bu negatif frekans-
ların tersini üretip vücuda geri veriyoruz, nötrleştirme
yapıyoruz, bağışıklık sistemini güç-
lendirebiliyoruz. Bunların yanında
sinir sistemini ve beynin her iki ya-
rım küresini optimal çalışması için
aktive edebiliyoruz.
Herkese farklı bir tedavi
yöntemi mi uyguluyorsunuz?
Evet, her insanın kapasitesi farklı çün-
kü. Bu doping gibi değil, dopingde zorla-
ma vardır. Kendi sınırlarının ötesinde vücuda
zorlama takviye verilir, bu yüzden tehlikelidir. Peak
Performans’ta herkesin kendi bedenine uygun bir şe-
kilde titreşim veriliyor ve kişiye özel program sağlanı-
yor. Her insanın kapasitesine uygun tedaviyi veriyoruz.
Hücresel stres dediğimiz bir şey de var. Herkesin strese
karşı baş edebilme gücü ve bağışıklığı aynı olmadığı
için herkesin fiziksel ve ruhsal açıdan da dayanma gücü
FOTOĞRAF:ÖZGÜRGÜVENÇ
OPTİMİSTARALIK 2014 51
“Kişiye özel
biorezonans gibi
terapilerle her hastanın
kendi biyofiziksel
frekansını kullanarak
tedavi yaptığımız için
o hastaya özel tedavi
planı çıkıyor”
3. OPTİMİSTARALIK 2014 52
farklı oluyor. Bunları analiz edip kişiye özgü bir program
çıkarıyoruz.
Kimlere uygulanıyor?
İlk başlarda tarama ve hastalıklar için gelen birçok has-
tam vardı. Şu an performans artırmak için gelenler art-
tı. Sporcular başladı, işadamları, sanatçılar, öğrenciler...
Sınav öncesi performans artırıcı tedaviler yapıyoruz.
NASA ve Rusya yıllarca astronotlara Peak Performans
uyguladı. Olimpiyat Oyunları’nda, futbol takımlarında,
şirketlerde yıllardır uygulanıyor.
Performans programına dahil olan biri nasıl
bir süreçten geçiyor?
Öncelikle bu tedavi sürecinde neler yapıla-
cağından bahsediyorum. Sonra gelen
kişinin kanını alıyoruz. Bu kanda vü-
cuttaki yüklenmeler neler, onları
tespit ediyoruz. 6400 maddeden
fazla madde tarıyoruz, alerji,
bakteri, parazit, kanser hücre-
leri gibi maddeler bunlar. Bi-
orezonans frekans yöntemiyle
bu maddeleri görebiliyoruz.
İşe bunların arınmasıyla baş-
lıyoruz. Diğer yandan da op-
timal seviyeye getirecek teda-
viler uyguluyoruz. Her insanın
bir organ meridyen dengesi var.
Organların optimal çalışması için
blokajların açılması, daha düzenli,
dengeli hale getirilmesi gerekiyor. Arın-
ma 8-12 hafta arası sürüyor. Arınma ve mad-
delerin temizlenmesi bittikten sonra kişinin durumu-
na ve mesleğine göre özel program devam ediyor.
Bu tedavinin etkisi ne kadar sürüyor? Kişi bir
daha buna ne zaman ihtiyaç duyuyor?
Ben negatif yüklerle dolu olan bardağınızı boşaltıyorum.
Tekrar yüklenme olmadıkça arınmanın etkisi devam
ediyor. Özellikle alerjiler ve diğer kronik hastalıklar geri
gelmiyor. Siz bu bardağı tekrar doldurursanız tekrar bir
arınmaya ihtiyaç duyuyorsunuz. Ama yaşam tarzınıza
dikkat ettikçe bu azalıyor. Aşırı yüklenme olmadığı tak-
dirde vücut da kendini zaten temizliyor.
Bu programdan sonra kişilerde ne gibi
değişiklikler görülüyor?
İlk seansta gevşeme, rahatlama hali geliyor, vücut stres
halinden çıktığı için kendini bırakıyor, rahatlıyor. Son-
rasında ağız kurumasıyla çıkıyor ve su içiyorlar. Ertesi
sabah hemen etkilerini gösteriyor. Daha dinç, uykusunu
almış bir şekilde kalkıyorlar. Bütün gün çalışıp eve gel-
diğinde “Yorgun değilim, enerjik hissediyorum” diyen
birçok hastam oluyor. Eskiye göre performanslarında
gözle görülür fark oluyor hem iş hem de sosyal yaşam-
larında.
Bununla ilgili yurtiçi ve yurtdışındaki
çalışmalar ne yönde?
AB’de çok yaygın kullanılıyor. ABD’de Fortune 500 Com-
pany Liderlik Gelişimi Programı kapsamında 2004 yılın-
da Peak Performans Merkezi kuruldu. O yıldan bu yana
dünyanın en tepe yöneticileri burada Peak Performans
eğitiminden geçiyor. Biorezonans Almanya menşeli, 10
bin civarında doktor kullanıyor bu metodu. Birçok uz-
man tarafından geleceğin tıp metodu olarak
lanse ediliyor. İnsanlar artık doğal teda-
vilere doğru kayıyorlar. Türkiye’de
de yayılıyor. Altı üniversitede ho-
calarımız çalışmalarını yapıyor.
Ben de her sene Almanya’da
düzenlenen Uluslararası Biore-
zonans Konferansı’na katılıp
çalışmalarımı sunuyorum.
Tıbbın geleceğinde
biorezonans
yönteminin yerini nasıl
görüyorsunuz?
Modern tıp yükselişe geçerken
iyice spesifikleşmeye başladı, bu
da modern tıbbın tedavi açısından
bütünselliğini kaybetmeye başlamasına
yol açtı. Avrupa artık hastayı bir bütün ola-
rak kabul ediyor. Kişisel tedavilere yönelmeye başladı,
çünkü kullandığınız ilaç ya da metot genele yayılsa bile
herkeste aynı etkiyi göstermiyor. Kişiye özel biorezo-
nans gibi terapilerle her hastanın kendi biyofiziksel fre-
kansını kullanarak tedavi yaptığımız için o hastaya özel
tedavi planı çıkıyor. Bir de bu tedavinin yan etkisi yok
denecek kadar az. Konvansiyonel tıp büyüdükçe, işin
içine cihazlar girdikçe maliyet yükseliyor. Bu yöntemle-
rin bir başka özelliği de maliyetinin düşük olması. Tıpta
teşhis koymakta zorlanılıyor, çok karışmaya başladı. Bu
yüzden daha kişisel tedavilere yöneliyor insanlar. Mo-
dern tıp etkisini kaybediyor. Türkiye’de de gelecek 10 yıl
içinde ön plana çıkacak. Avrupa’da entegratif bir süreç
başlamış durumda. Modern-klasik tıp ile tamamlayıcı
tıbbın beraber kullanıldığı bir dönem başladı. Benim
hastalarımın çoğu böyle. Kanser teşhisi konduğu anda
bana ulaşmaya başladılar. Biliyorlar ki biorezonans ke-
moterapinin yan etkilerini azaltıyor, süreci olumlu etki-
leyerek iyileşme şansları artırıyor.
EĞİTİM