SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 40
2007 Ortalarında ABD konut piyasasında
başlayan sorunlar giderek büyümüş ve
gelişmiş ekonomilerden gelişmekte olan
ülkelere de sirayet ederek küresel bir boyut
kazanmıştır. Krizin nedenlerini, likidite boluğu
ve bunun sonucunda verilen özensiz krediler,
aşırı menkul kıymetleştirme, saydamlık
eksikliği, derecelendirme kuruluşlarının
etkinliğindeki yetersizlik ve düzenleyici ve
denetleyici kuruluşların müdahalede
gecikmesi olarak sıralayabiliriz.
2000 yılından 2006 yılının sonlarına kadar
finansal piyasadaki likidite sürekli yükselmiştir.
Kriz öncesindeki bolaşan bu likiditenin karlı
operasyonlara dönüştürülmesi banka
sisteminin karşılaştığı en önemli sorunlardan
birisi olmuştur. Gayrimenkullerin fiyatları bir
balon etkisiyle artmış ödenmeyen krediler
nedeniyle bankalar bunları haciz etme
durumuna duşmüştür.
Derecelendirme kuruluşları ile ilgili en önemli
problem çıkar çatışmasıdır. Bankalarla ve
diğer mali kuruluşlarla ilgili notlar veren rating
kuruluşları bu firmalar tarafından finanse
edilmektedir. Hal böyle olunca
derecelendirme kuruluşlarının objektif
değerlendirme yapma kabiliyetleri
azalmaktadır. Diğer yandan derecelendirme
kuruluşları firmaların finansal problemlerini her
zaman tespit edememektedirler. Son finansal
kriz öncesinde de derecelendirme kuruluşları
çok etkin çalışamamıştır.
.
 7 Şubat- İngiltere Northern Rock ulusallaştırıldı.
88 milyar sterlin
 7 Eylül- ABD Freddie Mac ve Fannie Mae
ulusallaştırıldı. 200 milyar dolar
 17 Eylül -ABD AIG ulusallaştırıldı. 87 milyar dolar
 18 Eylül- İngilitere Lloyd TSB HBOS'u satın aldı. 12
milyar pound
 29 Eylül-Benelüx Fortis kurtarıldı. 16 milyar dolar
 29 Eylül-ABD Citibank Washoiva’ı aldı. 12 milyar
dolar
 29 Eylül-Almanya Hypo Gayrimenkul kurtarıldı. 71
milyar dolar
 29 Eylül- İngiltere Bradford&Bingley kurtarıldı. 32,5
milyar dolar
 30 Eylül- Belçika Dexia kurtarıldı. 9,2 milyar dolar
 12 Ekim- İngiltere HBOS, Royal Bank of Scotland,
Llyods TSB ve Barclays kurtarıldı. 60,5 milyar dolar
 16 Ekim- İsviçre UBS kurtarıldı. 59,2 milyar dolar
 19 Ekim- Hollanda ING sermaye yardımı aldı. 10
milyar euro
 20 Ekim- Fransa Fransa hükümeti 6 büyük bankaya
kredi açmıştır. 10,5 milyar euro
 27 Ekim- Belçika KGB 3,5 milyar euro
2008 yılında başlayan ve dünya ekonomisinin 2.
Dünya Savaşı‟ndan sonra yaşadığ ıen derin kriz olan
küresel ekonomik krizi, 2009 yılında küresel ticaretin
%12.5 daralması ile küresel ticaret krizi izlemiştir.
Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan verilere göre,
küresel ekonomide bir önceki yıla göre büyüme oranı
2007 yılında % 4 iken, 2008 yılında bu oran %1.5‟e
düşmüştür. Küresel kriz ABD‟den sonra Avrupa‟ya
sıçradı ve tüm dünyada kendini ciddi bir biçimde
göstermeye başladı. Avrupa‟da başta İrlanda ve
Portekiz ekonomileri alarm vermeye başladı. Bu
alarm sonrası Avrupa Birliği (AB) içinde önlemler
alınmaya başlandı.
2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Genel Bütçe
Dengesi
-7,7 -13,6 -8,1 -7,6 -6,5 -4,9 -2,6 -2,0
Total Kamu
Borcu
99 115 133 145 149 149 145 139
Cari İşlemler
Dengesi
-14,7 -11,2 -8,4 -7,1 -5,6 -4,0 -2,8 -1,9
Küresel krizin etkileri Yunanistan‟ın
geçmişten bugüne gelen sürdürülemeyen
borçlarından dolayı ortaya çıkan borç krizi
ile birleşince etkileri oldukça büyük olmuştur.
Fakat sınırlı düzeyde gerçekleştirilen
reformların (Kamu yönetimi, sosyal güvenlik
ve vergi alanlarında) eksikliği sonucu,
politika yetersizlikleri, mali dengesizliklerin
artması, yüksek işçi maliyetleri, yüksek
marjinal fiyatlar ve Euro bölgesi
ortalamasının üzerindeki Enflasyon,
Yunanistan ekonomisinin rekabet gücünü
zayıflığı Yunanistan ekonomisinin gösterdiği
hızlı büyümenin sonunu hazırlamıştır.
1980‟lerden itibaren sürekli bir artış
gösteren Yunan kamu borcu 2009 yılı Dünya
Bankası verilerine göre, 384.1 milyar dolara,
toplam dış borcu ise 594.5 milyar dolara
ulaşmıştır. 2000-2007 döneminde
Yunanistan‟ın AB‟ye üyeliğinin “iyi bir şey”
olduğunu düşünenlerin oranı %55‟e kadar
düşmüş iken, bu oran ekonomik krizin
etkisiyle 2008 yılında %47‟ye, 2011‟de %38‟e
gerilemiştir.
2000 yılından itibaren Portekiz‟in
GSYH‟sindeki değişimin, hızlı iniş çıkışlarla
istikrarsız bir seyir izlediği görülmektedir.
Ancak krizden hemen sonra 2009 verileri
dikkate alınırsa, yukarıda saydığımız kriz
mağduru ülkeler arasında ekonomik
daralmanın en az olduğu ülke Portekiz‟dir.
2000 yılında Portekiz‟de, Portekiz‟in AB‟ye
üyeliğinin “iyi bir şey” olduğunu düşünenlerin
oranı %63 iken, bu oran 2008‟de % 50‟ye,
2010‟da % 43‟e, 2011‟de % 39‟a düşmüştür.
İtalya‟da ekonomik büyüme 2008 ve 2009
yıllarında eksi değerlere düşmüştür. 2010
yılında gözlemlenen ekonomik iyileşmeye
rağmen, İtalya ekonomisinin 2012 yılında
%1.4 daralacağı tahmin edilmektedir.
İtalya’da sorun yüksek kamu borcu, yüksek
bütçe açığı ve verimsiz ekonomi. Ancak
bunların yanında özel sektörün dış borcunun
ve devletin özel sektör üzerindeki kontrol
gücünün de etkisi büyük.
İtalya’nın bugün 2.6 trilyon dolardan
fazla dış borcu var. Bunun 1.2 trilyon
kamu dış borcu, 1.4 trilyonu özel sektör
dış borcu. Kamu iç borçlarının toplamı ise
1 trilyon dolar civarında.
Özel sektörün 1.4 trilyonluk dış borcunda
bankaların payı 910 milyar dolar. Bu
İtalyan bankalarını ve alacaklılarını çok
zor duruma düşürebilecek bir borç. Zira
alacaklıların başında 416 milyar dolar ile
Fransa bankaları geliyor.
İspanya’nın içinde bulunduğu ekonomik
krizin oluşumunda iç faktörlerin yanı sıra Euro
bölgesindeki uygulamaların da etken
olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Bilindiği üzere AB bütünleşmesi ekonomi
temelli olarak başlamıştır. Gümrük Birliği ve
Ortak Pazar’ın kabulünün ardından tam bir
ekonomik entegrasyon sağlamak amacıyla
AB, ekonomik ve parasal birliğe yönelmiş,
bu çerçevede de ortak para politikası
yürütülmesi ve tek para birimi kullanılması
kararını almıştır.
2008 yılında patlak veren krizin daha iyi
anlaşılabilmesi için İspanya’daki bankacılık
sektörüne göz atmak faydalı olacaktır.
İspanya’daki bölgesel tasarruf ve kredi
bankaları oransal olarak İspanyol bankacılık
sisteminin yarısına tekabül etmektedir.
Ayrıca İspanya’’nın federatif yapısını
oluşturan yerel yönetimler ve özerk bölgeler
izledikleri gevşek mali politikalarla hem
kendi bütçelerini hem de merkezi
hükümetin bütçesini zora sokmuştur. Devlet
bu kötü bütçelemeyi büyük miktarda
borçlanmayla sürdürmeye çalışmaktaydı.
Avro krizi 2010 yılında derinleşirken Almanya,
krizdeki Yunanistan için mali yardım
önlemlerinin uygulanmasını istememiş, aksine
kemer sıkma politikalarının uygulanmasının
gerekliliğini savunmuştur.
Kriz, hükümetlerin ve özel sektörün aşırı
borçlanması ve borçlarını ödeyemez duruma
gelmesiyle ortaya çıktı. Zamanla derinleşip
genişleyerek ortak para birimi euronun varlığını
tehdit eder boyuta ulaştı. Krize yönelik iki farklı
çare önerilmekte: Kemer sıkma politikaları ve
büyümeyi teşvik edici politikalar.
Almanya ve kuzeydeki ülkeler krizin
savurganlıktan kaynaklandığını bu yüzden
sorunlu ülkelerin borç batağından çıkabilmek
için bütçelerini doğrultmaları gerektiğini
savunmaktalar. Sorunlu ülkelerin sert tasarruf
önlemleri almaları ve rekabeti geliştirecek
yapısal reformları devreye sokmaları bekleniyor.
İkinci bakış açısına göre kemer sıkma tedbirleri
krizi daha da kötüleştirmekte, asıl yapılması
gereken büyümeyi teşvik edici tedbirler almak.
Bugüne egemen yöntem Almanya’nın istediği
gibi kemer sıkma politikaları oldu. Borç
batağındaki üye ülkeler kurtarılmanın
karşılığında, halktan gelen tüm itirazlara
rağmen, şart koşulan sıkı tasarruf önlemlerini
devreye sokmak durumunda kaldılar.
Yaşanan kriz birçok ülkede kamu maliyesinin
sürdürülebilirliğini tehlikeye sokmuş, kamu
açıkları ve borç stokları ciddi ölçüde artmıştır.
Yunanistan’da başlayan krizin Avro bölgesine
yayılması aynı zamanda, Yunanistan’ın borç
senetlerini elinde bulunduran Avrupa
bankalarının maruz kaldıkları doğrudan ve
dolaylı riskten de kaynaklanmaktadır. 2009
yılında 150 milyar Avro’ya yaklaşan Yunanistan
devlet borçlarının büyük bir kısmı Almanya (%
21’i) ve Fransa (%36’sı) başta olmak üzere
Avrupalı bankalar tarafından tutulmaktadır.
Dolayısıyla borçların ödenememe ihtimali
sadece borçlu ülkeleri değil aynı zamanda
borç veren ülkeleri ve bu ülkelerdeki bankacılık
sistemlerini de etkilemektedir.
2012 yılında çözüme yönelik, büyük ölçüde
Almanya’nın şekil verdiği, Mali Birlik Paktı
kuruldu. Karar 25 AB üyesi tarafından imzalandı.
Almanya’nın kemer sıkma politikasını
destekleyen Pakta göre üye ülkeler 2013
yılından itibaren anayasalarına “borç freni”
ifadesini koymayı kabul etmek durumunda
kalıyor. “Borç freniyle” AB ülkelerinin bütçelerine
çeki düzen vermek hedefleniyor. Buna göre
üye ülkelerde bütçe açığı gayri safi yurtiçi
hasılasının yüzde 3 ile sınırlanacak ve bu oranın
aşılması durumunda para cezası kesilecek.
Avrupa Merkez Bankası yavaş yavaş
batmanın eşine gelen ülkelere acil mali destek
vermek ve bu ülkelerin elverişsiz borçlanma
dinamiğini düzeltebilmek amacıyla “İkincil
Piyasadan Tahvil Alma Programını” devreye
koydu. Bu kapsamda Avrupa İstikrar
Mekanizması başlığı altında bir kurtarma fonu
oluşturuldu. Sorunlu ülkelerin tahvilleri ikincil
piyasalardan bir ila üç yıl gibi nispeten daha
uzun vadelerle Avrupa Merkez Bankası
tarafından satın alınabiliyor. Almanya bu plana
karşı çıktı. Almanya’ya göre bu tür uygulamalar
Euro Bölgesi ülkelerinin reform uygulama
niyetlerini ortadan kaldırıyor. Bu program borcu
karşılamak için para basmak anlamına geliyor
ve bu da Avrupa Merkez Bankası’nın kurallarına
aykırı.
Fransa’nın başını çektiği ve çoğunlukla borç
sorunuyla boğuşan ülkelerden oluşan büyüme
yanlısı blok ise, uygulanması şart koşulan
sıkılaştırıcı mali politikalarla Euro Bölgesinde
kalıcı bir normalleşmenin sağlanamayacağını
savunuyor. Bütçe açıklarını kapatmak için
harcamaları kısmak, sert tasarruf tedbirleri
almak ve vergileri artırmak ekonomik aktiviteyi
yavaşlatıyor, krizi daha da derinleştiriyor. Bu sert
tedbirler nedeniyle ekonomiler küçülüyor
resesyondan bir türlü çıkamıyor. Borçlu
ülkelerde çok ciddi tasarruf tedbirleri
alınmasına rağmen, bütçe açıkları azalmıyor,
ekonomik aktivite yavaşladığından bütçe
açılarını kapatmaya yetecek düzeyde vergi
toplanamıyor.
Büyüme odaklı politikaları savunanlar
borçlu ülkelerin Eurobond adı verilen ortak
tahvillerle kurtarılması fikrini ortaya attılar.
Böylece Euro Bölgesi borçları Avrupa
Merkez Bankası tarafından ihraç edilecek
uzun vadeli ortak tahvillerle Euro Bölgesi
ülkeleri arasında paylaştırılacaktı. Bu sayede
bankaların daha fazla kaynağa
erişebilmesinin mümkün kılınabileceği
düşünüyordu.
Krize yönelik Alman stratejisi son dönemde
sorgulanıyor olsa da analistlere göre Fransa ve
diğerleri kemer sıkma politikalarına alternatif
olabilecek ikna edici ve tutarlı bir politika
modeli ortaya koyamadılar. Böylece krize
yönelik egemen yöntem tamamen
Almanya’nın fikirleri ve tercihleri tarafından
şekillenmiş oldu. Sert tasarruf önlemleri gittikçe
kurumsallaşarak krizi çözmede alternatifsiz bir
yöntem haline geldikçe Almanya, toplumsal
huzursuzluğa ve tepkilere rağmen, fiili olarak
kıtadaki lider konumunu güçlendirmeye devam
ediyor.
Avrupa Bankaları Stres Testi
Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB)
bankalar için yaptığı “sağlık kontörlü”nden
25 banka geçemedi. Açıklamada
bankaların 25 milyar Euro (31,68 milyar
dolar) sermaye ihtiyacı olduğunu
kaydedildi. 130 banka üzerinde yapılan stres
testini geçemeyen banka sayısı ve toplam
sermaye açığı analist ve yatırımcıların
beklentilerinin biraz üzerinde geldi.
Avrupa Birliği’nin (AB) iki büyük lokomotif
gücü , Euro Bölgesi’ndeki krizden çıkış için yeni
bir yol haritası konusunda anlaştı. İki ülkenin
maliye bakanları yatırımları arttırmak ve
reformları hızlandırmak için düğmeye bastı.
Fransa Maliye Bakanı Michel Sapin, büyüme
ve işsizlik konularının öncelikleri olduğunu
söyledi: “Euro Bölgesi’ndeki ekonomik durum
beklenenden daha az iyi durumda. Buna karşı
hareket ederken büyümenin daha hızlı
Fransa’da endüstrinin yeniden yapılanması ve
gençlerin bir parçasını oluşturduğu işsizliğe karşı
mücadelede çok büyük bir sorun var.
Fransa Avrupa’da ekonominin canlanması
için Almanya’nın 50 milyar Euro’luk yatırım
harcaması yapmasını istiyor.
Yunanistan parlamentosu üçüncü ve son
turda da cumhurbaşkanını seçemedi.
Seçime tek aday olarak giren Stavros
Dimas, meclisteki 300 milletvekilinden en az
180’inin desteğine ihtiyaç duyuyordu.
ancak ‘evet’ oyları tıpkı ikinci turda olduğu
gibi yine 168’de kaldı.
Henüz oylamanın devam ettiği saatlerde
Atina borsası düşüşe geçti. Oturumun
sonunda ise borsadaki kayıp yüzde 11’i
buldu. Atina borsası günü yaklaşık yüzde 4
kayıpla kapattı.

Más contenido relacionado

La actualidad más candente

Global financial crisis 2008
Global financial crisis 2008Global financial crisis 2008
Global financial crisis 2008
valliappan1991
 
Global financial crisis
Global financial crisisGlobal financial crisis
Global financial crisis
kashishroxx
 
Global financial crisis
Global financial crisisGlobal financial crisis
Global financial crisis
Miral_Aeli
 
Greece economy
Greece economyGreece economy
Greece economy
Aagam Shah
 
Argentina Crisis 2001
Argentina Crisis 2001Argentina Crisis 2001
Argentina Crisis 2001
Anurag Gupta
 

La actualidad más candente (20)

Euro zone crisis
Euro zone crisis Euro zone crisis
Euro zone crisis
 
Global financial crisis 2008
Global financial crisis 2008Global financial crisis 2008
Global financial crisis 2008
 
Global financial crisis
Global financial crisisGlobal financial crisis
Global financial crisis
 
European Debt Crisis
European Debt CrisisEuropean Debt Crisis
European Debt Crisis
 
Euro Sovereign Debt Crisis
Euro Sovereign Debt CrisisEuro Sovereign Debt Crisis
Euro Sovereign Debt Crisis
 
Global financial crisis
Global financial crisisGlobal financial crisis
Global financial crisis
 
2008 World Economic crisis, Global Meltdown, Global Financial Crisis
2008 World Economic crisis, Global Meltdown, Global Financial Crisis2008 World Economic crisis, Global Meltdown, Global Financial Crisis
2008 World Economic crisis, Global Meltdown, Global Financial Crisis
 
Global Financial crisis 2008
Global Financial crisis 2008Global Financial crisis 2008
Global Financial crisis 2008
 
Greece economy
Greece economyGreece economy
Greece economy
 
Financial crisis - The Great Depression and The Global Crisis 2008
Financial crisis - The Great Depression and The Global Crisis 2008Financial crisis - The Great Depression and The Global Crisis 2008
Financial crisis - The Great Depression and The Global Crisis 2008
 
The reasons of 2008 Financial Crisis
The reasons of 2008 Financial Crisis The reasons of 2008 Financial Crisis
The reasons of 2008 Financial Crisis
 
Euro Currency
Euro CurrencyEuro Currency
Euro Currency
 
Global financial crisis
Global financial crisisGlobal financial crisis
Global financial crisis
 
Greece Economy
Greece Economy Greece Economy
Greece Economy
 
Argentina Crisis 2001
Argentina Crisis 2001Argentina Crisis 2001
Argentina Crisis 2001
 
Greek government crisis
Greek government crisisGreek government crisis
Greek government crisis
 
Greece Crisis & It's Impact On European Countries
Greece Crisis & It's Impact On European Countries Greece Crisis & It's Impact On European Countries
Greece Crisis & It's Impact On European Countries
 
Presentation Global financial crisis
 Presentation Global financial crisis Presentation Global financial crisis
Presentation Global financial crisis
 
Subprime Mortgage Crisis 2008
Subprime Mortgage Crisis 2008Subprime Mortgage Crisis 2008
Subprime Mortgage Crisis 2008
 
The Subprime Crisis
The Subprime CrisisThe Subprime Crisis
The Subprime Crisis
 

Destacado

Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
havvatunc1
 
Yoksulluk Firsati
Yoksulluk FirsatiYoksulluk Firsati
Yoksulluk Firsati
Boni
 
Yoksulluk sunum
Yoksulluk sunumYoksulluk sunum
Yoksulluk sunum
ecikolar
 

Destacado (20)

Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
Avrupada borç krizi ve küresel piyasalar 2013
 
2008.kuresel.krizi.ve.turkiye
2008.kuresel.krizi.ve.turkiye2008.kuresel.krizi.ve.turkiye
2008.kuresel.krizi.ve.turkiye
 
Tobb Sunumu Kuresel Kriz ve Turkiye
Tobb Sunumu Kuresel Kriz ve TurkiyeTobb Sunumu Kuresel Kriz ve Turkiye
Tobb Sunumu Kuresel Kriz ve Turkiye
 
Subprime crisis
Subprime crisisSubprime crisis
Subprime crisis
 
The global financial crisis 2008
The global financial crisis 2008The global financial crisis 2008
The global financial crisis 2008
 
2008 ekonomik kriz yeni
2008 ekonomik kriz yeni2008 ekonomik kriz yeni
2008 ekonomik kriz yeni
 
Almanya ulke raporu_2013
Almanya ulke raporu_2013Almanya ulke raporu_2013
Almanya ulke raporu_2013
 
Yoksulluk Firsati
Yoksulluk FirsatiYoksulluk Firsati
Yoksulluk Firsati
 
küresel kriz ve bankacılık serktörü
küresel kriz ve bankacılık serktörüküresel kriz ve bankacılık serktörü
küresel kriz ve bankacılık serktörü
 
Küresel Ekonomi Krizi ve Türkiye
Küresel Ekonomi Krizi ve TürkiyeKüresel Ekonomi Krizi ve Türkiye
Küresel Ekonomi Krizi ve Türkiye
 
Global financial-crisis-1228410534714358-9-120221063824-phpapp02
Global financial-crisis-1228410534714358-9-120221063824-phpapp02Global financial-crisis-1228410534714358-9-120221063824-phpapp02
Global financial-crisis-1228410534714358-9-120221063824-phpapp02
 
Küresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti'ne Etkileri
Küresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti'ne EtkileriKüresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti'ne Etkileri
Küresel Krizlerin Çin Halk Cumhuriyeti'ne Etkileri
 
Iberia, responsible and profitable
Iberia, responsible and profitableIberia, responsible and profitable
Iberia, responsible and profitable
 
Iberia Social Media
Iberia Social MediaIberia Social Media
Iberia Social Media
 
Social Media Iberia Presentation
Social Media Iberia PresentationSocial Media Iberia Presentation
Social Media Iberia Presentation
 
Dünyada yoksulluk ve gelir dağılımı yansımaları özi
Dünyada yoksulluk ve gelir dağılımı yansımaları öziDünyada yoksulluk ve gelir dağılımı yansımaları özi
Dünyada yoksulluk ve gelir dağılımı yansımaları özi
 
Iberia Airlines
  Iberia Airlines  Iberia Airlines
Iberia Airlines
 
Bankacılık krizleri
Bankacılık krizleriBankacılık krizleri
Bankacılık krizleri
 
Yoksulluk sunum
Yoksulluk sunumYoksulluk sunum
Yoksulluk sunum
 
Iberia´s HCC Project
Iberia´s HCC ProjectIberia´s HCC Project
Iberia´s HCC Project
 

Similar a 2008 ekonomik krizi ve Avrupa Birliği

İspanya bankalari ve borç kri̇zi̇
İspanya bankalari ve borç kri̇zi̇İspanya bankalari ve borç kri̇zi̇
İspanya bankalari ve borç kri̇zi̇
Neslihan Vural, PhD
 
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
Prof.Dr.Havva TUNC
 
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
Prof.Dr.Havva TUNC
 
Küresel Ekonomik Buhran: COVID-19'un Etkisinin Küresel Değerlendirmesi
Küresel Ekonomik Buhran: COVID-19'un Etkisinin Küresel DeğerlendirmesiKüresel Ekonomik Buhran: COVID-19'un Etkisinin Küresel Değerlendirmesi
Küresel Ekonomik Buhran: COVID-19'un Etkisinin Küresel Değerlendirmesi
Vedat Akman
 
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
Arma?an ?ahin
 
TBB Bankacılık Sektörü Nisan-Haziran 2011 Dönemindeki Gelişmeler - 27 Temmuz...
TBB  Bankacılık Sektörü Nisan-Haziran 2011 Dönemindeki Gelişmeler - 27 Temmuz...TBB  Bankacılık Sektörü Nisan-Haziran 2011 Dönemindeki Gelişmeler - 27 Temmuz...
TBB Bankacılık Sektörü Nisan-Haziran 2011 Dönemindeki Gelişmeler - 27 Temmuz...
Suleyman Koc
 
Ekonomik Kriz nasıl başladı
Ekonomik Kriz nasıl başladıEkonomik Kriz nasıl başladı
Ekonomik Kriz nasıl başladı
Muge Cerman
 
2009 Strateji Raporu
2009 Strateji Raporu2009 Strateji Raporu
2009 Strateji Raporu
Fikri Turkel
 
ihlas finans krizi 2
ihlas finans krizi 2ihlas finans krizi 2
ihlas finans krizi 2
selamen
 
Archiveforactualones bulletin
Archiveforactualones bulletinArchiveforactualones bulletin
Archiveforactualones bulletin
Bılecık Unı
 
Dr Haluk F Gursel, Devaluation Fear and IMF, 2023.pdf
Dr Haluk F Gursel, Devaluation Fear and IMF, 2023.pdfDr Haluk F Gursel, Devaluation Fear and IMF, 2023.pdf
Dr Haluk F Gursel, Devaluation Fear and IMF, 2023.pdf
Haluk Ferden Gursel
 

Similar a 2008 ekonomik krizi ve Avrupa Birliği (20)

İspanya bankalari ve borç kri̇zi̇
İspanya bankalari ve borç kri̇zi̇İspanya bankalari ve borç kri̇zi̇
İspanya bankalari ve borç kri̇zi̇
 
EgeliCo HaftanınOrtası_ 23 mart 2016
EgeliCo HaftanınOrtası_ 23 mart 2016EgeliCo HaftanınOrtası_ 23 mart 2016
EgeliCo HaftanınOrtası_ 23 mart 2016
 
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
 
Avrupa Krizinin Türkiye’ye Etkisi Boyutuna Bağlı Basın B
Avrupa Krizinin Türkiye’ye Etkisi Boyutuna Bağlı Basın BAvrupa Krizinin Türkiye’ye Etkisi Boyutuna Bağlı Basın B
Avrupa Krizinin Türkiye’ye Etkisi Boyutuna Bağlı Basın B
 
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
Fed ve gelişen ekonomiler(revised)
 
Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013
Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013
Avrupa Borç Krizi ve Küresel Piyasalar 2013
 
AB
ABAB
AB
 
Küresel Ekonomik Buhran: COVID-19'un Etkisinin Küresel Değerlendirmesi
Küresel Ekonomik Buhran: COVID-19'un Etkisinin Küresel DeğerlendirmesiKüresel Ekonomik Buhran: COVID-19'un Etkisinin Küresel Değerlendirmesi
Küresel Ekonomik Buhran: COVID-19'un Etkisinin Küresel Değerlendirmesi
 
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
2001 Krizinden Günümüze Para Politikası Uygulamaları
 
TBB Bankacılık Sektörü Nisan-Haziran 2011 Dönemindeki Gelişmeler - 27 Temmuz...
TBB  Bankacılık Sektörü Nisan-Haziran 2011 Dönemindeki Gelişmeler - 27 Temmuz...TBB  Bankacılık Sektörü Nisan-Haziran 2011 Dönemindeki Gelişmeler - 27 Temmuz...
TBB Bankacılık Sektörü Nisan-Haziran 2011 Dönemindeki Gelişmeler - 27 Temmuz...
 
Ekonomik Kriz nasıl başladı
Ekonomik Kriz nasıl başladıEkonomik Kriz nasıl başladı
Ekonomik Kriz nasıl başladı
 
2009 Strateji Raporu
2009 Strateji Raporu2009 Strateji Raporu
2009 Strateji Raporu
 
Latin Amerika Sunum
Latin Amerika SunumLatin Amerika Sunum
Latin Amerika Sunum
 
Dunya Ekonomisi Bulteni 2013
Dunya Ekonomisi Bulteni 2013Dunya Ekonomisi Bulteni 2013
Dunya Ekonomisi Bulteni 2013
 
Maastricht ve parasal birlik
Maastricht ve parasal birlikMaastricht ve parasal birlik
Maastricht ve parasal birlik
 
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2019 Enflasyon Raporu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2019 Enflasyon RaporuTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2019 Enflasyon Raporu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2019 Enflasyon Raporu
 
ihlas finans krizi 2
ihlas finans krizi 2ihlas finans krizi 2
ihlas finans krizi 2
 
Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15
Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15
Fatih Keresteci sunum.TAMPF.ocak15
 
Archiveforactualones bulletin
Archiveforactualones bulletinArchiveforactualones bulletin
Archiveforactualones bulletin
 
Dr Haluk F Gursel, Devaluation Fear and IMF, 2023.pdf
Dr Haluk F Gursel, Devaluation Fear and IMF, 2023.pdfDr Haluk F Gursel, Devaluation Fear and IMF, 2023.pdf
Dr Haluk F Gursel, Devaluation Fear and IMF, 2023.pdf
 

2008 ekonomik krizi ve Avrupa Birliği

  • 1.
  • 2. 2007 Ortalarında ABD konut piyasasında başlayan sorunlar giderek büyümüş ve gelişmiş ekonomilerden gelişmekte olan ülkelere de sirayet ederek küresel bir boyut kazanmıştır. Krizin nedenlerini, likidite boluğu ve bunun sonucunda verilen özensiz krediler, aşırı menkul kıymetleştirme, saydamlık eksikliği, derecelendirme kuruluşlarının etkinliğindeki yetersizlik ve düzenleyici ve denetleyici kuruluşların müdahalede gecikmesi olarak sıralayabiliriz.
  • 3. 2000 yılından 2006 yılının sonlarına kadar finansal piyasadaki likidite sürekli yükselmiştir. Kriz öncesindeki bolaşan bu likiditenin karlı operasyonlara dönüştürülmesi banka sisteminin karşılaştığı en önemli sorunlardan birisi olmuştur. Gayrimenkullerin fiyatları bir balon etkisiyle artmış ödenmeyen krediler nedeniyle bankalar bunları haciz etme durumuna duşmüştür.
  • 4.
  • 5. Derecelendirme kuruluşları ile ilgili en önemli problem çıkar çatışmasıdır. Bankalarla ve diğer mali kuruluşlarla ilgili notlar veren rating kuruluşları bu firmalar tarafından finanse edilmektedir. Hal böyle olunca derecelendirme kuruluşlarının objektif değerlendirme yapma kabiliyetleri azalmaktadır. Diğer yandan derecelendirme kuruluşları firmaların finansal problemlerini her zaman tespit edememektedirler. Son finansal kriz öncesinde de derecelendirme kuruluşları çok etkin çalışamamıştır. .
  • 6.  7 Şubat- İngiltere Northern Rock ulusallaştırıldı. 88 milyar sterlin  7 Eylül- ABD Freddie Mac ve Fannie Mae ulusallaştırıldı. 200 milyar dolar  17 Eylül -ABD AIG ulusallaştırıldı. 87 milyar dolar  18 Eylül- İngilitere Lloyd TSB HBOS'u satın aldı. 12 milyar pound  29 Eylül-Benelüx Fortis kurtarıldı. 16 milyar dolar  29 Eylül-ABD Citibank Washoiva’ı aldı. 12 milyar dolar
  • 7.  29 Eylül-Almanya Hypo Gayrimenkul kurtarıldı. 71 milyar dolar  29 Eylül- İngiltere Bradford&Bingley kurtarıldı. 32,5 milyar dolar  30 Eylül- Belçika Dexia kurtarıldı. 9,2 milyar dolar  12 Ekim- İngiltere HBOS, Royal Bank of Scotland, Llyods TSB ve Barclays kurtarıldı. 60,5 milyar dolar  16 Ekim- İsviçre UBS kurtarıldı. 59,2 milyar dolar  19 Ekim- Hollanda ING sermaye yardımı aldı. 10 milyar euro  20 Ekim- Fransa Fransa hükümeti 6 büyük bankaya kredi açmıştır. 10,5 milyar euro  27 Ekim- Belçika KGB 3,5 milyar euro
  • 8.
  • 9. 2008 yılında başlayan ve dünya ekonomisinin 2. Dünya Savaşı‟ndan sonra yaşadığ ıen derin kriz olan küresel ekonomik krizi, 2009 yılında küresel ticaretin %12.5 daralması ile küresel ticaret krizi izlemiştir. Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan verilere göre, küresel ekonomide bir önceki yıla göre büyüme oranı 2007 yılında % 4 iken, 2008 yılında bu oran %1.5‟e düşmüştür. Küresel kriz ABD‟den sonra Avrupa‟ya sıçradı ve tüm dünyada kendini ciddi bir biçimde göstermeye başladı. Avrupa‟da başta İrlanda ve Portekiz ekonomileri alarm vermeye başladı. Bu alarm sonrası Avrupa Birliği (AB) içinde önlemler alınmaya başlandı.
  • 10.
  • 11. 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Genel Bütçe Dengesi -7,7 -13,6 -8,1 -7,6 -6,5 -4,9 -2,6 -2,0 Total Kamu Borcu 99 115 133 145 149 149 145 139 Cari İşlemler Dengesi -14,7 -11,2 -8,4 -7,1 -5,6 -4,0 -2,8 -1,9
  • 12. Küresel krizin etkileri Yunanistan‟ın geçmişten bugüne gelen sürdürülemeyen borçlarından dolayı ortaya çıkan borç krizi ile birleşince etkileri oldukça büyük olmuştur. Fakat sınırlı düzeyde gerçekleştirilen reformların (Kamu yönetimi, sosyal güvenlik ve vergi alanlarında) eksikliği sonucu, politika yetersizlikleri, mali dengesizliklerin artması, yüksek işçi maliyetleri, yüksek marjinal fiyatlar ve Euro bölgesi ortalamasının üzerindeki Enflasyon, Yunanistan ekonomisinin rekabet gücünü zayıflığı Yunanistan ekonomisinin gösterdiği hızlı büyümenin sonunu hazırlamıştır.
  • 13. 1980‟lerden itibaren sürekli bir artış gösteren Yunan kamu borcu 2009 yılı Dünya Bankası verilerine göre, 384.1 milyar dolara, toplam dış borcu ise 594.5 milyar dolara ulaşmıştır. 2000-2007 döneminde Yunanistan‟ın AB‟ye üyeliğinin “iyi bir şey” olduğunu düşünenlerin oranı %55‟e kadar düşmüş iken, bu oran ekonomik krizin etkisiyle 2008 yılında %47‟ye, 2011‟de %38‟e gerilemiştir.
  • 14.
  • 15.
  • 16.
  • 17. 2000 yılından itibaren Portekiz‟in GSYH‟sindeki değişimin, hızlı iniş çıkışlarla istikrarsız bir seyir izlediği görülmektedir. Ancak krizden hemen sonra 2009 verileri dikkate alınırsa, yukarıda saydığımız kriz mağduru ülkeler arasında ekonomik daralmanın en az olduğu ülke Portekiz‟dir. 2000 yılında Portekiz‟de, Portekiz‟in AB‟ye üyeliğinin “iyi bir şey” olduğunu düşünenlerin oranı %63 iken, bu oran 2008‟de % 50‟ye, 2010‟da % 43‟e, 2011‟de % 39‟a düşmüştür.
  • 18.
  • 19.
  • 20. İtalya‟da ekonomik büyüme 2008 ve 2009 yıllarında eksi değerlere düşmüştür. 2010 yılında gözlemlenen ekonomik iyileşmeye rağmen, İtalya ekonomisinin 2012 yılında %1.4 daralacağı tahmin edilmektedir. İtalya’da sorun yüksek kamu borcu, yüksek bütçe açığı ve verimsiz ekonomi. Ancak bunların yanında özel sektörün dış borcunun ve devletin özel sektör üzerindeki kontrol gücünün de etkisi büyük.
  • 21. İtalya’nın bugün 2.6 trilyon dolardan fazla dış borcu var. Bunun 1.2 trilyon kamu dış borcu, 1.4 trilyonu özel sektör dış borcu. Kamu iç borçlarının toplamı ise 1 trilyon dolar civarında. Özel sektörün 1.4 trilyonluk dış borcunda bankaların payı 910 milyar dolar. Bu İtalyan bankalarını ve alacaklılarını çok zor duruma düşürebilecek bir borç. Zira alacaklıların başında 416 milyar dolar ile Fransa bankaları geliyor.
  • 22.
  • 23.
  • 24. İspanya’nın içinde bulunduğu ekonomik krizin oluşumunda iç faktörlerin yanı sıra Euro bölgesindeki uygulamaların da etken olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bilindiği üzere AB bütünleşmesi ekonomi temelli olarak başlamıştır. Gümrük Birliği ve Ortak Pazar’ın kabulünün ardından tam bir ekonomik entegrasyon sağlamak amacıyla AB, ekonomik ve parasal birliğe yönelmiş, bu çerçevede de ortak para politikası yürütülmesi ve tek para birimi kullanılması kararını almıştır.
  • 25. 2008 yılında patlak veren krizin daha iyi anlaşılabilmesi için İspanya’daki bankacılık sektörüne göz atmak faydalı olacaktır. İspanya’daki bölgesel tasarruf ve kredi bankaları oransal olarak İspanyol bankacılık sisteminin yarısına tekabül etmektedir. Ayrıca İspanya’’nın federatif yapısını oluşturan yerel yönetimler ve özerk bölgeler izledikleri gevşek mali politikalarla hem kendi bütçelerini hem de merkezi hükümetin bütçesini zora sokmuştur. Devlet bu kötü bütçelemeyi büyük miktarda borçlanmayla sürdürmeye çalışmaktaydı.
  • 26.
  • 27.
  • 28. Avro krizi 2010 yılında derinleşirken Almanya, krizdeki Yunanistan için mali yardım önlemlerinin uygulanmasını istememiş, aksine kemer sıkma politikalarının uygulanmasının gerekliliğini savunmuştur. Kriz, hükümetlerin ve özel sektörün aşırı borçlanması ve borçlarını ödeyemez duruma gelmesiyle ortaya çıktı. Zamanla derinleşip genişleyerek ortak para birimi euronun varlığını tehdit eder boyuta ulaştı. Krize yönelik iki farklı çare önerilmekte: Kemer sıkma politikaları ve büyümeyi teşvik edici politikalar.
  • 29. Almanya ve kuzeydeki ülkeler krizin savurganlıktan kaynaklandığını bu yüzden sorunlu ülkelerin borç batağından çıkabilmek için bütçelerini doğrultmaları gerektiğini savunmaktalar. Sorunlu ülkelerin sert tasarruf önlemleri almaları ve rekabeti geliştirecek yapısal reformları devreye sokmaları bekleniyor. İkinci bakış açısına göre kemer sıkma tedbirleri krizi daha da kötüleştirmekte, asıl yapılması gereken büyümeyi teşvik edici tedbirler almak. Bugüne egemen yöntem Almanya’nın istediği gibi kemer sıkma politikaları oldu. Borç batağındaki üye ülkeler kurtarılmanın karşılığında, halktan gelen tüm itirazlara rağmen, şart koşulan sıkı tasarruf önlemlerini devreye sokmak durumunda kaldılar.
  • 30. Yaşanan kriz birçok ülkede kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini tehlikeye sokmuş, kamu açıkları ve borç stokları ciddi ölçüde artmıştır. Yunanistan’da başlayan krizin Avro bölgesine yayılması aynı zamanda, Yunanistan’ın borç senetlerini elinde bulunduran Avrupa bankalarının maruz kaldıkları doğrudan ve dolaylı riskten de kaynaklanmaktadır. 2009 yılında 150 milyar Avro’ya yaklaşan Yunanistan devlet borçlarının büyük bir kısmı Almanya (% 21’i) ve Fransa (%36’sı) başta olmak üzere Avrupalı bankalar tarafından tutulmaktadır. Dolayısıyla borçların ödenememe ihtimali sadece borçlu ülkeleri değil aynı zamanda borç veren ülkeleri ve bu ülkelerdeki bankacılık sistemlerini de etkilemektedir.
  • 31.
  • 32. 2012 yılında çözüme yönelik, büyük ölçüde Almanya’nın şekil verdiği, Mali Birlik Paktı kuruldu. Karar 25 AB üyesi tarafından imzalandı. Almanya’nın kemer sıkma politikasını destekleyen Pakta göre üye ülkeler 2013 yılından itibaren anayasalarına “borç freni” ifadesini koymayı kabul etmek durumunda kalıyor. “Borç freniyle” AB ülkelerinin bütçelerine çeki düzen vermek hedefleniyor. Buna göre üye ülkelerde bütçe açığı gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 3 ile sınırlanacak ve bu oranın aşılması durumunda para cezası kesilecek.
  • 33. Avrupa Merkez Bankası yavaş yavaş batmanın eşine gelen ülkelere acil mali destek vermek ve bu ülkelerin elverişsiz borçlanma dinamiğini düzeltebilmek amacıyla “İkincil Piyasadan Tahvil Alma Programını” devreye koydu. Bu kapsamda Avrupa İstikrar Mekanizması başlığı altında bir kurtarma fonu oluşturuldu. Sorunlu ülkelerin tahvilleri ikincil piyasalardan bir ila üç yıl gibi nispeten daha uzun vadelerle Avrupa Merkez Bankası tarafından satın alınabiliyor. Almanya bu plana karşı çıktı. Almanya’ya göre bu tür uygulamalar Euro Bölgesi ülkelerinin reform uygulama niyetlerini ortadan kaldırıyor. Bu program borcu karşılamak için para basmak anlamına geliyor ve bu da Avrupa Merkez Bankası’nın kurallarına aykırı.
  • 34. Fransa’nın başını çektiği ve çoğunlukla borç sorunuyla boğuşan ülkelerden oluşan büyüme yanlısı blok ise, uygulanması şart koşulan sıkılaştırıcı mali politikalarla Euro Bölgesinde kalıcı bir normalleşmenin sağlanamayacağını savunuyor. Bütçe açıklarını kapatmak için harcamaları kısmak, sert tasarruf tedbirleri almak ve vergileri artırmak ekonomik aktiviteyi yavaşlatıyor, krizi daha da derinleştiriyor. Bu sert tedbirler nedeniyle ekonomiler küçülüyor resesyondan bir türlü çıkamıyor. Borçlu ülkelerde çok ciddi tasarruf tedbirleri alınmasına rağmen, bütçe açıkları azalmıyor, ekonomik aktivite yavaşladığından bütçe açılarını kapatmaya yetecek düzeyde vergi toplanamıyor.
  • 35. Büyüme odaklı politikaları savunanlar borçlu ülkelerin Eurobond adı verilen ortak tahvillerle kurtarılması fikrini ortaya attılar. Böylece Euro Bölgesi borçları Avrupa Merkez Bankası tarafından ihraç edilecek uzun vadeli ortak tahvillerle Euro Bölgesi ülkeleri arasında paylaştırılacaktı. Bu sayede bankaların daha fazla kaynağa erişebilmesinin mümkün kılınabileceği düşünüyordu.
  • 36. Krize yönelik Alman stratejisi son dönemde sorgulanıyor olsa da analistlere göre Fransa ve diğerleri kemer sıkma politikalarına alternatif olabilecek ikna edici ve tutarlı bir politika modeli ortaya koyamadılar. Böylece krize yönelik egemen yöntem tamamen Almanya’nın fikirleri ve tercihleri tarafından şekillenmiş oldu. Sert tasarruf önlemleri gittikçe kurumsallaşarak krizi çözmede alternatifsiz bir yöntem haline geldikçe Almanya, toplumsal huzursuzluğa ve tepkilere rağmen, fiili olarak kıtadaki lider konumunu güçlendirmeye devam ediyor.
  • 37. Avrupa Bankaları Stres Testi Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) bankalar için yaptığı “sağlık kontörlü”nden 25 banka geçemedi. Açıklamada bankaların 25 milyar Euro (31,68 milyar dolar) sermaye ihtiyacı olduğunu kaydedildi. 130 banka üzerinde yapılan stres testini geçemeyen banka sayısı ve toplam sermaye açığı analist ve yatırımcıların beklentilerinin biraz üzerinde geldi.
  • 38.
  • 39. Avrupa Birliği’nin (AB) iki büyük lokomotif gücü , Euro Bölgesi’ndeki krizden çıkış için yeni bir yol haritası konusunda anlaştı. İki ülkenin maliye bakanları yatırımları arttırmak ve reformları hızlandırmak için düğmeye bastı. Fransa Maliye Bakanı Michel Sapin, büyüme ve işsizlik konularının öncelikleri olduğunu söyledi: “Euro Bölgesi’ndeki ekonomik durum beklenenden daha az iyi durumda. Buna karşı hareket ederken büyümenin daha hızlı Fransa’da endüstrinin yeniden yapılanması ve gençlerin bir parçasını oluşturduğu işsizliğe karşı mücadelede çok büyük bir sorun var. Fransa Avrupa’da ekonominin canlanması için Almanya’nın 50 milyar Euro’luk yatırım harcaması yapmasını istiyor.
  • 40. Yunanistan parlamentosu üçüncü ve son turda da cumhurbaşkanını seçemedi. Seçime tek aday olarak giren Stavros Dimas, meclisteki 300 milletvekilinden en az 180’inin desteğine ihtiyaç duyuyordu. ancak ‘evet’ oyları tıpkı ikinci turda olduğu gibi yine 168’de kaldı. Henüz oylamanın devam ettiği saatlerde Atina borsası düşüşe geçti. Oturumun sonunda ise borsadaki kayıp yüzde 11’i buldu. Atina borsası günü yaklaşık yüzde 4 kayıpla kapattı.