SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 13
Descargar para leer sin conexión
1
NEDEN AÇIK İNOVASYON: AÇIK İNOVASYON UYGULAMALARI VE FİRMALARA
SAĞLADIĞI YARARLAR
Serhat SAĞ
ÖZET
Yenilik ve teknolojik gelişim ülkeler için üretkenliğin artırılması, uluslararası rekabetçilik ve
hayat standardının yükseltilmesinde hayati öneme sahiptir. Günümüzde ivmelenerek artan
teknolojik gelişme ve değişim, küreselleşmenin getirdiği artan rekabet ortamı, hızlı değişen
tüketici ihtiyaçları, firmaların hayatta kalabilmek ve sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamak
adına yenilik yapmalarını zorunlu kılmaktadır.
Zorunluluk haline gelen yeniliğin maliyeti, günümüz ürün, süreç ve teknolojilerinin karmaşıklığı
nedeni ile artmış, yenilikten sağlanan gelir ise, ürün yaşam süresinin kısalması ile azalmıştır.
Maliyet ve gelir dengesinin firma lehine çevrilmesi ise açık inovasyon yaklaşımlarının
benimsenmesi ile mümkündür. Bu çalışmanın amacı, son yıllarda özellikle Avrupa ve
Amerika’da faaliyet gösteren büyük firmalar tarafından benimsenen açık inovasyon
yaklaşımının uygulamaları ve firmalara sağladığı potansiyel yararları gerçek örnekler ile
açıklamaktır.
Anahtar Kelimeler: İnovasyon, Açık İnovasyon, Açık İnovasyon Uygulamarı, Açık
İnovasyon’un Yararları
ABSTRACT
Innovation and technological development is vital for increasing productivity, international
competitiveness and increasing life standards. Accelareting technological development and
change, competetive environment triggered by globalization, fast changing customer
requirements makes innovation mandatory for firms to survive and gain sustainable
cocmpetitive advantage.
Cost of innovation increased because of the complexity of today’s products, processes and
Technologies, but profits from innovation decreased because of shorter product life cycles. It
is possible for firms to decrease costs and increase profits by adopting open innovation
approach. The aim of this study is explaining open innovation practices, which are adopted by
European and American based large enterprises in recent years, and its potential benefits with
real examples.
Keywords: Innovation, Open Innovation, Open Innovation Practices, Benefits of Open
Innovation.
I. Giriş
Geçtiğimiz yüzyılda büyük firmalar bilgi tekeli olarak faaliyet göstermişler ve endüstriyi
şekillendiren kritik teknoloji ve yeniliklerin tüketiciler ile buluşturulmasında öncü olmuşlardır
(Chesbrough,2003). Örneğin, New York’ta bulunan Columbia Üniversitesi ile yapmış olduğu
2
ortak çalışmalar sonucu Bilgisayar Mühendisliğinin bir bilim dalı olmasında başrol oynayan
IBM,1980’li yılların başına kadar endüstriyi tek başına yönlendirebilmiş, hatta Amerikan Adalet
Bakanlığı tarafından firmaya 1968 yılında tekel olma suçlaması ile dava açılmıştır. Ancak
1980’li yıllarda işler IBM için pekiyi gitmemiş, bilgisayar mühendisliği bölümlerinin diğer
üniversitelerde yaygınlaşmaya başlaması ile IBM dışında da kaliteli bilgi ve teknolojiler
üretilmeye başlanmıştır. Aynı sektörde faaliyet gösteren DEC firması, kurulduktan kısa bir süre
sonra sektörde ikinci büyük firma konumuna gelmiştir. Firmanın pazar değerini kısa sürede
katlayarak yatırımcısına yüksek getiri sağlaması melek yatırımcıların sektöre karşı olan iştahını
kabartmış, dolayısı ile sektörde faaliyet gösteren firmaların sayısı artmaya başlamıştır.
Sektörde faaliyet gösteren firma sayısının artması da IBM çalışanlarının ayrılıp diğer firmalar
için çalışmaya başlamalarına veya kendi şirketlerini kurmalarına neden olmuştur. Birbirini
tetikleyen bu olaylar silsilesi 1992 yılında IBM’i 25000 çalışanını işten çıkarma tehlikesi ile karşı
karşıya bırakmıştır (Chesbrough, 2003).
O döneme kadar, ihtiyaç duyduğu tüm teknoloji ve yenilikleri firma sınırları içerisinde üreten,
ürün ve hizmetleri kendi dağıtım kanalları vasıtası ile tüketicilerle buluşturan, satış sonrası
hizmet faaliyetlerini kendisi yürüten firma, girmiş olduğu bu darboğazdan çıkmak için dönemin
yöneticileri tarafından alınan radikal bir karar ile, kaynağı ne olursa olsun dışarıdaki en iyi
teknolojileri tespit edecek, bunları tüketiciler için etkin çözümlere dönüştürecek yetenekleri
geliştirecek ve firma içerisinde üretilen teknolojileri de rakip firmalar da dahil olmak üzere
dışarıya satacak, yani firma sınırlarını hem içeriden dışarıya hem dışarıdan içeriye fikir, bilgi
ve teknoloji akışına izin verecek şekilde geçirgen hale getirecektir. Bu radikal yaklaşım IBM’in
varlığını ve rekabet avantajını halen sürdürebiliyor olmasının nedeni olarak gösterilmektedir
(Chesbrough, 2003).
Günümüzde dış çevredeki değişim her zamankinden daha şiddetli ve daha etkili bir şekilde
devam etmektedir. Kaliteli fikir, bilgi ve teknolojiler artık dünyanın her yerinde üretilmekte, yeni
kurulan küçük firmalar tarafından da kaliteli ve yenilikçi ürünler pazara sunulabilmekte,
üniversiteler tarafından yapılan araştırmaların kalitesi giderek artmaktadır. İlave olarak,
günümüz ürün, süreç ve teknolojilerinin karmaşıklığı, yenilik yapabilmek için farklı
disiplinlerden gelen bilgilere duyulan ihtiyacı artırmış ve bu durum yenilik yapmanın maliyetini
ve riskini artırmıştır. Yapılan yeniliklerden sağlanan gelir ise, ürün yaşam süresinin kısalması
ve yenilik hızının ivmelenerek artması nedeni ile giderek azalmaktadır. Yenilik yapmanın
maliyet ve kazanç dengesindeki bu değişim Şekil-1’de gösterilmiştir.
Diğer taraftan, rekabet uluslararası bir hal almış, ucuz işgücüne sahip Uzakdoğulu firmalar
artık taklitçiliğin ötesine geçip tüm dünyada takdir gören yenilikler yapmaya başlamışlardır.
Örneğin, Hintli otomotiv firması TATA, Boston Danışma Grubu tarafından her yıl yapılan ve
önemli firmaların üst düzey yöneticilerinin katıldığı anket ile belirlenen, “dünyanın en yenilikçi
50 firması” listesinde 2015 yılında 26’ıncı sırada yer almıştır.
Günümüzde dış çevrede yaşanan bu değişim, firmaların yenilik yapabilmek için işbirliği
temeline dayanan açık inovasyon yaklaşımını benimsemelerini zorunlu kılmıştır. Son yıllarda
özellikle Amerika ve Avrupalı büyük firmalar tarafından yaygın olarak benimsenmiş olan açık
inovasyon yaklaşımı ülkemizde pek bilinmemekte, kavramı bilen yöneticiler tarafından ise
uygulamada isteksiz davranılmaktadır (Özdemir ve Deliormanlı, 2013). Bu çalışmanın amacı,
açık inovasyon uygulamalarını ve bu uygulamaların potansiyel faydalarını gerçek örnekler ile
açıklamak ve ülkemizde açık inovasyon yaklaşımının yaygınlaşmasına ve açık inovasyon
ekosisteminin oluşturulmasına katkıda bulunmaktır.
3
Şekil-1: Kapalı İş Modeli’nde Yenilik Yapmanın Maliyet ve Getirisi
Kaynak: Chesbrough, H. (2012). Why companies should have open business models. MIT Sloan management review, 48(2).
II. Açık İnovasyon Kavramının Doğuşu
Dünya genelinde ArGe departmanlarını yeniden yapılandıran Açık İnovasyon kavramı, ilk
olarak Profesör Henry Chesbrough tarafından 2003 yılında yazdığı Açık İnovasyon (Open
Innovation) kitabı ile literatüre kazandırılmıştır. Açık İnovasyon, “değerli fikir, bilgi ve
teknolojilerin hem firma içinden hem de firma dışından gelebileceğini, benzer şekilde firmanın
kendi ArGe çalışmaları sonucu yaratılan fikir, bilgi ve teknolojilerin de farklı firmalar tarafından
farklı pazarlarda değerlendirilebileceğini” söyler (Chesbrough, 2003). Chesbrough, kitabında,
geçmişte büyük firmalar tarafından benimsenmiş olan ve fikir üretme, ArGe, pazarlama,
dağıtım, finansal destek ve diğer fonksiyonların firma içerisinde gerçekleştirildiği modeli Kapalı
İnovasyon olarak tanımlamış ve geçmişte başarılı olan bu yaklaşımın günümüz şartlarında
geçerli olmadığını, bu yaklaşımı terk ederek açık inovasyon yaklaşımını benimseyen
firmaların, rakiplerine karşı nasıl rekabet avantajı sağladıklarını örnekler ile ortaya koyarak
savunmuştur.
Şekil-2: Kapalı İnovasyon
Kaynak: Chesbrough,2004. Open Innovation: Renewing Growth from Industrial R&D.
10th Annual Innovation Convergence, Minneapolis.
4
Şekil-3: Açık İnovasyon
Kaynak: Chesbrough,2004. Open Innovation: Renewing Growth from Industrial R&D.
10th Annual Innovation Convergence, Minneapolis.
Açık inovasyon kavramının literatüre kazandırılmasından önce de, açık inovasyon
uygulamalarının en önemlilerinden olan işbirliklerinin, firmaların yenilikçiliği açısından
gerekliliğine ve bu işbirliklerinin firmaların yenilik yapma performansına olan etkilerine ilişkin
birçok akademik çalışma yapılmıştır. Koschatzky (2001), işbirliği yapmayan ve bilgi
alışverişinde bulunmayan firmaların uzun vadede bilgi birikimlerini ve işbirliği yapabilme
yeteneklerini kaybettikleri sonucuna varmıştır. Stuart (2000), ortaklık ve işbirliklerinin firmalara,
özellikle KOBİ’lere gerekli yenilikçi kapasiteyi sağladığını, benzer şekilde Hoffmann ve
Scholosser (2001); Narula ve Hagedoorn (1999), Prabhu (1999) özellikle bilgiye dayalı
sektörler ile hızlı evrim gösteren sektörlerde işbirliklerinin hayati önemi olduğunu
vurgulamışlardır. Rothwell (1991) ise, KOBİ’lerin işbirliklerini kendi teknolojik yeteneklerini
genişletmenin bir yolu olarak gördüklerini belirtmiş ve işbirliklerinin KOBİ’lerin yenilikçiliği
üzerinde olumlu etkisi olduğu sonucuna varmıştır.
Açık inovasyon kavramının ortaya çıkışından sonra yapılan akademik çalışmalarda da benzer
sonuçlara ulaşılmıştır. Örneğin, Ebersberger ve diğerleri (2010), katılımcıların %83’ünü KOBİ
çalışanlarının oluşturduğu ve Avusturya, Belçika, Danimarka ve Norveç’i kapsayan ampirik
çalışmaları sonucunda açık inovasyon uygulamalarının firma performansı üzerinde pozitif
yönde güçlü etkisi olduğu sonucuna varmıştır.
Açık inovasyon kavramı, ortaya çıktığı 2003 yılından itibaren tüm dünyada akademisyenler ve
yöneticiler tarafından ciddi ilgi görmüştür. Öyle ki, şu anda Henry Chesbrough tarafından 2003
yılında yazılan kitaba 10.000'den fazla atıf yapılmıştır ve Google Scholar'da yapılan “açık
inovasyon” aramasında 3 milyondan fazla sonuç çıkmaktadır. Akademisyenler kadar,
firmaların da dikkatini çeken açık inovasyon kavramı günümüzde tüm şirketlerin faaliyet
raporlarında sıkça yer almaktadır. Firmaların açık inovasyon yaklaşımına bu ilgiyi
göstermelerinin nedenini ise dünyaca ünlü biomedikal firması Merck’in 2000 yılına ait yıllık
raporunda yer alan şu ifade özetlemektedir; “Tüm dünyada yapılan biyomedikal araştırmaların
%1’i Merck tarafından yapılmaktadır. Geriye kalan %99’luk kısma ulaşmak için üniversiteler,
araştırma enstitüleri ve firmalara ulaşmalı ve üretilen teknolojiyi ve potansiyel ürünleri Merck
çatısı altına getirmeliyiz”.
Açık inovasyon kavramının poster çocuğu olarak gösterilen ve 1999 yılında hayata geçirdiği
Bağlan ve Geliştir (Connect and Develop) adlı yenilikçilik platformu sayesinde yenilik
performansını önemli ölçüde artıran P&G firmasının açık inovasyon yaklaşımını
benimsemesinin ardında da benzer bir mantık vardır; “P&G bünyesinde çalışan bilim adamı
sayısı 8500’dür, ancak dışarıda bu sayı 1.5 milyon’dur”.
5
III. Açık İnovasyon’un Boyutları ve Uygulamaları
Açık inovasyonun için iki boyut tanımlanmıştır. Bunlardan ilki, firma dışından içeriye bilgi ve
teknoloji akışına izin veren ve yenilik sürecini hızlandırmayı amaçlayan “dışarıdan içeriye
(inbound) açık inovasyon”, ikincisi ise firma içinden dışarıya bilgi ve teknoloji akışına izin
veren ve inovasyon çabalarından daha fazla fayda sağlamayı amaçlayan “içeriden dışarıya
(outbound) açık inovasyon”dur (Chesbrough and Crowther, 2006). Gasmann ve Enkel
(2004) ise, hem dışarıdan içeriye, hem de içeriden dışarıya teknoloji ve bilgi akışına izin veren
yaklaşım olarak birleştirilmiş süreci (coupled process) tanıtmıştır.
Lichtenthaler ve diğerleri (2011), firmaların açık inovasyona hazır olup olmadıklarını
inceledikleri makalelerinde, firmaların dışarıdan içeriye, içeriden dışarıya veya birleştirilmiş
süreci benimseme derecelerine göre, Teknoloji İzolasyoncusu, Teknoloji Kaynağı, Teknoloji
Süngeri ve Teknoloji Simsarı olarak dört farklı Açık İnovasyon Kültürü tanımlamışlardır. Hem
dışarıdan içeriye hemde içeriden dışarıya bilgi ve teknoloji akışına izin vermeyen firmalar
Teknoloji İzolasyoncusu, daha çok İçeriden Dışarıya (Outbound) açık inovasyonu benimseyen
firmalar Teknoloji Kaynağı, daha çok dışarıdan içeriye (inbound) açık inovasyonu benimseyen
firmalar Teknoloji Süngeri, hem içeriden dışarıya hem dışarıdan içeriye açık inovasyonu yani
birleştirilmiş süreci (coupled process) dengeli bir şekilde uygulayan firmalar ise Teknoloji
Simsarı olarak tanımlanmıştır. Yapılan analiz sonucunda en yüksek performansa sahip
firmaların Teknoloji Simsarları, yani açık inovasyonun her iki yönünü de dengeli bir şekilde
(coupled process) uygulayan firmalar olduğu sonucuna ulaşmışlardır.
Literatürde yer alan dışarıdan içeriye açık inovasyon uygulamaları olarak, lisans hakkı satın
alma, ortak ArGe, ortak girişim (joint venture) ile birleşme ve satın almalar (merger and
acquistion) sayılabilir. İçeriden dışarıya açık inovasyon uygulamalarının temelinde bir firmanın,
elindeki bilgi ve teknolojiyi bilinçli bir şekilde, lisans hakkı satma, ortak girişim, oğul verme
(spin-off) ve ikincil ürün (technology spin-off) yolu ile başka bir firmaya vermesi yatmaktadır.
Lisans Hakkı Satın Alma; herhangi bir firmanın, üzerinde çalışılan bir proje kapsamında
ihtiyaç duyduğu teknolojilerin, firma tarafından kendi imkanları ile üretilmesi yerine halihazırda
ihtiyaç duyulan teknolojiye sahip firmalardan lisans hakkı satın alınarak edinilmesidir. Lisans
hakkı satın almak firmanın teknolojiye hızlı erişim sağladığı gibi geliştirme maliyetlerini ve riski
de azaltmaktadır. Ancak, bu uygulamanın firmanın çekirdek yeteneklerini kaybetmesi ve
dışarıya bağımlı hale gelinmesi gibi dezavantajları da mevcuttur.
Ortak ArGe; insan kaynağı ve finansal kaynak ortaklar tarafından sağlanmaktadır. ArGe
ortaklığı yapılan unsurlar aynı veya farklı endüstrilerden firmalar, üniversiteler ve araştırma
kurumları ile olabileceği gibi rakipler de olabilir. Rakipler ile ortak ArGe uygulaması genellikle
henüz standartların belirlenmediği yeni ortaya çıkan (emerging technologies) teknolojilerde
tercih edilmektedir.
Diğer taraftan, üniversitelerde üretilen bilgi ve teknolojilerin artan kalitesi, firmaların
üniversiteler ile ortak ArGe çalışmalarını artırmalarına neden olmuştur. P&G ile Leeds
Üniversitesi halen 20 Ortak ArGe projesi yürütmektedir.
Ortak Girişim; her iki taraf ortaklığa diğerinde olmayan spesifik yeteneklerini getirir. Örneğin,
Cargill ve Dow tarafınan yapılan ortak girişimde, Cargill mısırdan plastik üretebilen teknolojiye
sahip olmasına rağmen bilmediği bir pazarda, pazarı iyi bilen bir firma olan Dow ile yaptığı
işbirliği sayesinde pazara girebilmiştir (Gruber,2004). Farklı coğrafyalarda faaliyet göstermek
isteyen firmaların, yerel pazarı ve kültürü bilen yerel firmalar ile işbirliği yaparak pazara giriş
sağlaması da bir ortak girişim örneğidir.
Birleşme ve satın alma; genellikle uzmanlık isteyen bir bilgi ve teknolojiyi edinmek veya
istenilen bir alana girmekte geç kalındığı durumlarda tercih edilen bir uygulamadır. Büyük
6
firmaların yeni kurulan firmaları (start-up) sürekli izlemesi ve sunulan teknolojiye talep
olduğunu, yani ürünün yaşayabileceğini gözlemledikleri zaman bu firmaları satın alma yoluna
gitmeleri de birleşme ve satın alma uygulamalarının bir örneğidir.
Lisans Hakkı Satma; firma tarafından alınmış ancak kendi ürünlerinde aktif olarak
kullanılmayan lisans haklarının ilave gelir elde etmek amacı ile satılmasıdır. Açık inovasyon
kavramının poster çocuğu olarak tanımlanan P&G, elindeki patentlerin sadece %10'unu kendi
ürün ve hizmetlerinde kullandığını farketmiş ve aldığı bir karar ile, rafta bekleyen patentler için
üç yıl sınırlaması getirmiştir. Bu süre içerisinde hiçbir iş birimi tarafından kullanılmayan
patentler satılmakta ve ilave gelir elde edilmektedir.
Firmalar tarafından yapılan buluşlar ticarileştirilmese dahi, er yada geç dış çevre ile buluşacak
ve aynı çözümü sağlayan benzeri teknolojiler diğer firmalar tarafından üretilecektir (West ve
Gallagher, 2006). Dolayısı ile, mülkiyet hakkı'nın sadece savunma amaçlı olarak kullanılması
ve patentlerin rafta beklemesi şirkete katma değer sağlamadığı gibi günümüz şartlarında
savunma amaçlı kullanım fonksiyonu da azalmıştır.
Oğul Verme (Spin-Off); bir firmadan başka bir firmanın doğması manasına gelmektedir.
Firmalar, geliştirdikleri bazı ürün veya teknolojilerin potansiyel değerinin fark edilememesi,
ürünün hedef pazara yönelik olmaması veya mevcut iş modeline uymaması gibi nedenler ile
projelerin bir kısmını sonlandırma kararı alırlar. Bazı durumlarda projede görev alan ArGe
çalışanları, inandıkları projeleri firma dışında devam ettirme ve kendi firmalarını kurma kararı
alırlar. Xerox firmasının oğul verdiği ve Mayıs 2015 tarihi itibari ile içinden doğduğu firmanın,
yani Xerox’un 3 katına yakın bir pazar değerine sahip olan Adobe bunun örneklerinden biridir.
Ancak ana firma, kendisi tarafından finanse edilen, yine kendisi tarafından yetiştirilen ArGe
çalışanlarınca geliştirilen bu teknoloji sayesinde yaratılan değerden pay alamamıştır.
İkincil Ürün (Technology Spin-Off); ürün veya teknoloji geliştirme faaliyetleri esnasında,
hedeflenen ürün veya teknolojilerde kullanılmayan, tesadüfi olarak ortaya çıkan ürün veya
teknolojilerdir. Firmalar tarafından genellikle patenti alınan bu ürün ve teknolojiler nasıl
kullanılacağı bilinmediğinden ya rafta bekler ya da ilave gelir amacı ile diğer firmalara satılır.
Açık inovasyon yaklaşımında, firmaların kendi teknoloji problemlerine çözüm araması gibi,
ortaya çıkan bu ikincil ürünlerinde potansiyel kullanım alanlarının keşfetmesi veya bu ürünleri
tüketiciler için değer yaratacak çözümlere dönüştürebilecek firmalar ile işbirliği yaparak bir
değer yaratması ve bu değerden pay alması esastır.
Müşterilerin Ürün Geliştirme Sürecine Dahil Edilmesi; yeniliğin beraberinde getirdiği riski
azaltmak adına, açık inovasyon yaklaşımının literatüre kazandırılmasından önce de firmalar
tarafından önemi fark edilmiş olan ve yaygın olarak uygulanan bir yöntemdir. Gerek kurumsal
gerek bireysel müşterilerin firmanın üzerinde çalıştığı teknoloji ve yenilikler hakkında
bilgilendirilmesi ve geri beslemeler alınması veya tüketicilere sunulan online araçlar vasıtası
ile yenilik fikirlerinin toplanması veya ödüllü fikir yarışmaları düzenlenmesi firmalar tarafından
açık inovasyon kavramı ile birlikte daha da yaygın olarak kullanılmaya başlanılan
yöntemlerden birkaçıdır.
IV. Neden Açık İnovasyon
Firmalar tarafından açık inovasyon yaklaşımına büyük ilgi gösterilmesi, açık inovasyon
yaklaşımının içinde bulunduğumuz çevre şartlarında yenilik yapabilmek için en uygun yaklaşım
olduğunu göstermektedir. Açık inovasyon yaklaşımı yukarıda açıklandığı üzere, birçok farklı
uygulaması bulunan bir yaklaşım olup, firma sınırlarının hem içeriden dışarıya hem dışarıdan
içeriye fikir, bilgi ve teknoloji akışına izin verecek şekilde geçirgen hale getirilmesi mantığına
dayanmaktadır. Açık inovasyon yaklaşımının firmalara sağladığı faydalara bakacak olursak;
7
Açık inovasyon yeni pazarlara girmeye olanak sağlar; ülkemizde de faaliyet gösteren çok
uluslu firmalardan biri olan Unilever, soğuk içecek sektörüne giriş yapabilmek için alkolsüz
içecek pazarını çok iyi bilen Pepsi ile ortak girişim (joint venture) yapmıştır. Benzer şekilde
Nestle, aynı pazarda Nestea isimli soğuk çayı Coca Cola ile yapmış olduğu ortak girişim
sayesinde tüketiciler ile buluşturabilmiştir.
Yeni pazardan kasıt sadece ürün pazarı değildir. Günümüzde firmalar farklı coğrafyalarda veya
farklı ülkelerdeki kültürel farklılıklar nedeni ile pazarı bilen yerel firmalar ile işbirlikleri kurmakta
ve bu sayede pazarını genişletme imkanı bulmaktadır. Dünyaca ünlü kahve markası Starbucks
Hindistan pazarına Tata Grup ile 2012 yılında yapmış olduğu ortak girişim sayesinde girmiş ve
2016 yılı itibarı ile Hindistan’daki şube sayısını 79’a yükseltmiştir.
Açık inovasyon ürün geliştirme sürecini kısaltır; tüm dünyada inovasyon denildiğinde ilk
akla gelen firma olan Apple, sadece MP3 çalar endüstrisinde değil, müzik endüstrisinde de
oyunu değiştiren (game changing) tasarımı olan iPod’u, oluşturmuş olduğu açık inovasyon
ekosistemi sayesinde 6 aylık çok kısa bir sürede üretebilmiştir. Philips, Ideo, Connectix ve
WebTV çalışanlarından oluşan 35 kişilik bir takım müzik çaların tasarım ve kullanıcı arayüzünü
oluşturmuş, PortalPlayer firması teknik tasarımı gerçekleştirmiş, nihai ürün ise Wolfson,
Toshiba ve Texas Instruments ile birlikte üretilmiştir (Kahney,2004).
Açık inovasyon ihtiyaç duyulan teknoloji çözümlerine hızlı erişim sağlar; ülkelerin yenilik
performanslarının değerlendirildiği yenilik endekslerinde her zaman ilk sıralarda yer alan
İsviçre’nin önemli bioteknoloji firmalarından olan Roche, halen 150 ülkede 80.000 çalışan ile
faaliyet göstermekte olup, yıllık ArGe harcaması yaklaşık 8.8 milyar İsviçre frangı’dır. Firma,
15 yıldır ortaklarından biri ile birlikte üzerinde çalıştığı ancak bir türlü çözüm üretilemeyen bir
problem için 20.000 dolar ödüllü bir fikir yarışması düzenleme kararı alır. 60 günlük kısa bir
süre içerisinde, dünyanın dört bir yanından, işe yarayan öneriyi de içeren toplam 113 adet
çözüm önerisi gelir. Hatta, gelen bu çözüm önerileri içerisinde Roche ve ortağı tarafından 15
yıllık sürede denenmiş tüm çözüm önerileri bulunmaktadır (Birkinshaw ve Crainer, 2009).
Açık inovasyon yeni ürün geliştirme maliyetlerini azaltır; açık inovasyon yaklaşımını
benimsemiş öncü firmalardan biri olan ve şu anda Eindhoven’da bulunan bir açık inovasyon
merkezine sahip Philips, 2010 yılında en iyi beş yenilikten biri seçilen ve halihazırda 100’den
fazla ülkede %50 pazar payı ile satılmakta olan Actifry ürününü, ArGe harcaması yapmadan
müşterilerine sunabilmiştir. Buluşun sahibi olan emekli mühendis Fred, patentini almış olduğu
bu yeniliği ticarileştirmek için gerekli olan sermaye, dağıtım kanalı ve pazar bilgisine sahip
olmadığından bu kaynaklara sahip olan firmalar ile işbirliği yapma yoluna gitmiş, Philips’in
motto’su olan sense and simlicity’ye uygun olan bu ürün Philips tarafından ticarileştirilmiştir.
(Vanhaverbeke ve diğerleri, 2012)
Açık inovasyon yeniliğin riskini azaltır; özellikle yeni pazarlara hitap eden her yenilik
beraberinde bir risk getirir. IBM’in araştırma direktörü James McGroddy bu durumu satranç-
poker metaforu ile şu şekilde özetlemiştir; “Yapılan yenilik ile mevcut pazarınızı hedeflediğiniz
zaman satranç oynarsınız, taşların ne yapabileceğini ve ne yapamayacağını bilirsiniz, dolayısı
ile birçok hamleyi önceden düşünebilirsiniz. Ancak yeni bir pazar hedefliyor iseniz poker
oynuyorsunuz demektir, karar vermek için ihtiyacınız olan tüm bilgileri önceden biliyor
olmanıza imkan yoktur ve bu belirsizlik altında oyunda kalıp kalmayacağınıza karar
vermelisiniz.” (Chesbrough,2003).
Yeniliğin getirmiş olduğu bu riski azaltmanın bir yolu müşterileri ürün geliştirme sürecine dahil
etmektir. Xerox firması laboratuvarlarının kapılarını müşterilerine açarak onları üzerinde
çalışılan teknolojiler konusunda bilgilendirmekte ve geri beslemeler almaktadır
(Chesbrough,2003). Benzer şekilde, 1990’lı yıllarda bilgisayar oyunlarının ortaya çıkması ile
batma tehlikesi yaşayan Danimarkalı oyuncak üreticisi Lego, başlatmış olduğu Lego Zihin
Fırtınası (Lego Mindstorm) hareketi ile müşterileri ürün geliştirme sürecine dahil etmiş ve bu
8
sayede 2007-2014 yılları arasında gelirini %300 oranında artırmıştır. 2015 yılında dünyanın en
yenilikçi firmaları arasındaki yerini alan firmanın, müşterileri yenilik sürecine dahil etmek
amacıyla kurduğu Lego Digital Designer platformunda 2016 Ocak ayı itibari ile, müşteriler
tarafından tasarlanan ve yine müşteriler tarafından oylanan 40.000 adet farklı tasarım
bulunmaktadır.
Yeniliğin getirmiş olduğu riski azaltmanın bir diğer yöntemi de yeni kurulan yeni kurulan
firmaları (start-up) firmaları takip etmektir. Bu firmalar bir ürünün yaşayabileceğini, o ürüne
talep olduğunun en iyi göstergesidir, çünkü gerçek ürünler, gerçek müşterilere, gerçek para
karşılığında satıldığından hedef pazara ilişkin en iyi pazar araştırmasından daha güvenilir bilgi
verir.
Diğer taraftan, yeniliğin maliyet ve riskinin azaltılması amacı ile üniversiteler, araştırma
kurumları, tedarikçiler, hatta rakipler ile yapılan işbirlikleri de açık inovason kavramı ile birlikte
firmalar tarafından yaygın olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Açık inovasyon metalaşma baskısından kurtulmayı ve ürün farklılaştırması yapabilmeyi
sağlar; özellikle olgun endüstrilerde faaliyet gösteren firmalar tarafından pazara sunulan
ürünlerin birçoğu metalaşma baskısı (commoditization pressure) altındadır. Metalaşma
baskısı, ürün olgunlaştığında ve piyasadaki diğer rakip ürünlerden fonksiyon olarak ayırt
edilemez hale geldiğinde, tüketicilerin yalnızca ürün fiyatını dikkate alarak tercih yapmasıdır.
Metalaşma baskısının üstesinden gelebilmek ve rakiplere karşı rekabet avantajı sağlayabilmek
adına farklılaştırma ve yenilik yapılması gerekir. Danimarkalı yorgan üretim firması olan Quilts
of Denmark adlı şirket, ısıyı belirli bir aralıkta tutabilen yastık ve battaniye üretebilmek amacı
ile NASA ile işbirliği yaparak, ürün farklılaştırması, dolayısı ile rakiplerine karşı rekabet avantajı
sağlamıştır (Ebersberger ve diğerleri, 2010).
Ülkemizde faaliyet gösteren firmalardan Atlas Halı ise, nano teknoloji sayesinde kendi kendini
temizleyen ve kirletici sıvıları içine almayan bir halı üretme fikri”nin hayata geçirilmesi için
Gebze merkezli yerli bir firma olan Innovcoat ile işbirliği yapmıştır. Kurulan işbirliği sayesinde
o dönemde sadece sert yüzeylerde, camda, kumaşta bulunan nano teknoloji 1.2 milyon TL
bütçe ile 8 aylık bir çalışma sonucunda halıya uyarlanmıştır. Nano halı’nın lansmanının
yapıldığı 2013 yılında Atlas Halı %350 büyümüş ve bayi sayısını da %300 oranında artırmıştır.
Açık inovasyon harici bilgi kaynaklarına erişimi sağlar; açık inovasyon yaklaşımında,
firmaların kendi imkanları ile üretilen bilgi ve teknoloji tabanı dahili bilgi havuzu, firma dışında
üretilen bilgi ve teknoloji tabanı ise harici bilgi denizi olarak tanımlanmıştır. Yukarıda
açıklandığı üzere, dünyaca ünlü bioteknoloji firması Merck, P&G ve diğer firmaların açık
inovasyon yaklaşımını benimsemelerinin ve uygulamalarının altındaki basit mantık budur.
Firmaların yenilik yapabilmek adına, kaliteli bilgi ve teknolojilerin bulunduğu harici bilgi denizine
ulaşmaları, ihtiyaç duydukları veya yenilik yapabilmek için kullanabilecekleri bilgi ve
teknolojileri tespit edebilmeleri, doğru yorumlayabilmeleri ve anlayabilmeleri, dahili bilgi
havuzunda mevcut bilgiler ile entegre edebilmeleri ve yenilerini üretmek adına kullanabilmeleri
gerekmektedir (Cohen ve Levinthal, 1990). Dolayısı ile, geçmişte sadece bilgi ve teknoloji
üretmek maksadı ile yürütülen ArGe faaliyetlerine her zamankinden daha fazla önem
vermelidirler.
Açık inovasyon farklı disiplinlerden gelen bilgilere duyulan ihtiyacı karşılar; ürün, süreç
ve teknolojiler karmaşıklaştıkça, harici bilgi kaynaklarına olan direk ve endirekt bağlılık
artmakta (Rothaermel ve diğerleri,2007), ve bilimsel problemlerin çözümü için farklı
disiplinlerden gelen bilgi ve araştırma sonuçlarına ihtiyaç duyulmaktadır (Howells ve diğerleri,
2003). Günümüzde otomotiv sektöründe yapılan yeniliklerin %80’inin elektronik ve bilgisayar
endüstrilerinden gelmesi de bu araştırmaları doğrulayan bir gerçektir.
9
Açık inovasyon firma dışında üretilen yenilikçi fikirlere erişim sağlar; P&G tarafından,
1999 yılında hayata geçirilen Bağlan ve Geliştir (Connect and Develop) adlı açık yenilikçilik
platformu (www.pgconnectdevelop.com) vasıtası ile dışarıdan yenilik üreten kişi ve kurumlar
ile işbirliği yapılmaktadır. Bugün P&G’ın tüketiciler ile buluşturduğu yeniliklerin yaklaşık %50’si
şirket dışı işbirlikleri ile geliştirilmiş olup, Bağlan ve Geliştir adlı yenilikçilik platformuna firmalar
ve bireyler tarafından günde 20 tane yenilik fikri gönderimektedir.
Açık inovasyon tüketicilere daha kaliteli yenilikler sunulabilmesine olanak sağlar; P&G
firması, ilk yılında (2012) 500 milyon dolar değerine ulaşan sıvı tablet yeniliğini, Indiana Eyaleti
merkezli MonoSol firması ile yapmış olduğu ortak ArGe çalışmaları üretebilmiştir. Bu
işbirliğinde, P&G temizlik ve yüzey konularında oluşturulmuş olduğu bilgi birikimini, MonoSol
firması ise belli sıcaklık aralığında sadece suda çözülebilen film konusundaki tecrübelerini
birleştirilerek tüketiciler için değer yaratan bir yenilik yapılabilmiştir. Benzer şekilde, ülkemizin
patent lideri firması olan Arçelik, Telve isimli Türk kahvesi pişiren ödüllü ürünü, kahve üreticisi
bir firma ile yapmış olduğu işbirliği ile üretebilmiştir.
Açık inovasyon firmaya ilave gelir sağlar; yeni bir buluşun potansiyelini sadece birkaç
firmanın fark edebilme veya kullanabilme yeteneği vardır (Wolpert, 2002). Dolayısı ile, kapalı
inovasyon modelinde bazı yenilikler, birileri bu yeniliği firma dışında bir yerlerde
değerlendirmez ise yıllarca rafta beklemekte ve teknolojiyi geliştiren firmaya katma değer
sağlamamaktadır. Uzun yıllar boyunca Amerika'da patent lideri olan IBM, 2012-2015 yılları
arasında 5000’den fazla patent satmıştır. Firma patent satışından her yıl 1 trilyon dolar'ın
üzerinde gelir elde etmekte olup, bu rakam firmanın ArGe harcamalarının yaklaşık %15’ine
tekabül etmektedir.
Firma içinde geliştirilen yenilik ve teknolojilerden gelir elde etmenin bir diğer yolu ise oğul
vermek (spin-off)’tir. Xerox firması tarafından kurulan ve Amerikan tarihinin ilk ve en yenilikçi
laboratuvarlarından biri olan PARC laboratuvarlarında endüstriyi şekillendiren birçok yazılım
ve donanım yeniliği yapılmıştır. Ancak firma, kendi içinde geliştirilen bazı yeniliklerden, ürünün
sahip olduğu potansiyeli görememesi nedeni ile gelir elde edememiştir (Chesbrough,2003).
Xerox tarafından sonlandırılan bu projelerde görevli ArGe çalışanları, firmadan ayrılarak kendi
firmalarını kurma yolunu seçmişlerdir. Xerox’un oğul verdiği firmalardan biri olan Adobe’nin
pazar değeri Xerox’un pazar değerinin yaklaşık üç katıdır. Açık inovasyon yaklaşımı, mevcut
iş modeline uymaması veya potansiyelinin farkına varılamaması nedeni ile, kendi içinden
doğmasına rağmen firmaya katma değeri olmayan bu yeniliklerden de gelir elde edilmesini
sağlar.
Açık inovasyon KOBİ’lerin tamamlayıcı varlıklara erişimini sağlar; teknolojik bir
inovasyonun ticarileştirilebilmesi için tamamlayıcı varlıklara (üretim, marka bilinirliği (brand
reputation), dağıtım kanalları vs.) ihtiyaç duyulmaktadır (Teece, 1992). KOBİ'ler ve yeni
kurulan (start-up) küçük firmalar genelde bu tamamlayıcı varlıklardan yoksundur. Açık
inovasyon firmalara yeni teknolojinin veya ürünün diğer firmaların tamamlayıcı bileşenlerini
kullanarak ticarileştirebilme fırsatı sunar.
10
Şekil-4: Açık İş Modeli’nde Yenilik Yapmanın Maliyet ve Getirisi
Kaynak: Chesbrough, H. (2012). Why companies should have open business models. MIT Sloan management review, 48(2).
V. Sonuç ve Öneriler
Yenilik ve teknolojik değişim ülkeler için üretkenliğin artırılması, uluslararası rekabetçilik ve
hayat standardının yükseltilmesinde en önemli kaynaktır. Amerika Birleşik Devletleri Ticaret
Departmanı verilerine göre İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ABD'deki büyümenin %75'i
teknolojik yeniliklerden gelmiştir. Geçtiğimiz yüzyılda yenilik yapmak, firmalar açısından
rakiplere karşı rekabet avantajı sağlayan bir unsur iken, günümüzde ivmelenerek artan
teknolojik gelişme ve değişim, küreselleşmenin getirmiş olduğu artan rekabet ortamı, hızlı
değişen tüketici ihtiyaçları gibi hususlar, firmaların hayatta kalabilmeleri için yenilik yapmalarını
zorunlu hale getirmiştir.
Zorunluluk haline gelen yeniliğin maliyeti, günümüz ürün, süreç ve teknolojilerinin karmaşıklığı
nedeni ile artmış, yenilikten sağlanan gelir, ürün yaşam süresinin kısalması ile azalmıştır.
Maliyet ve gelir dengesinin firma lehine çevrilmesi ise açık inovasyon yaklaşımlarının
benimsenmesi ile mümkündür. Ancak, uzun yıllardır Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu Asya’lı
şirketler tarafından başarı ile uygulanmakta olan ve rakiplerine karşı rekabet avantajı
oluşturmalarını sağlayan açık inovasyon yaklaşımının ülkemizde henüz çok fazla bilinmediği,
kavramı bilen yöneticiler tarafından da uygulamada isteksiz davranıldığı Özdemir ve
Deliormanlı (2013) tarafından TUSİAD için hazırlanan raporda da belirtilmiştir. Yine aynı
raporda KOBİ'lere üniversite-devlet işbirliği ile açık inovasyon eğitimlerinin ve/veya sertifika
programlarının verilmesi hususu Türkiye'de açık inovasyon ekosisteminin oluşabilmesi için bir
çözüm önerisi olarak sunulmuştur.
Ülkemizde tüm işletmeler içerisindeki payı %90’ın üzerinde olan KOBİ’ler, toplam istihdamın
da %60'ını oluşturmaktadır. Bu durum, yenilikçi KOBİ'lerin milli ve bölgesel ekonomik gelişim
için ve ülkemizin uluslararası alandaki rekabetçiliği açısından ne kadar önemli olduğunu
göstermektedir. Açık inovasyon yaklaşımı KOBİ’lerin yaşadığı güçlüklerin üstesinden gelmek
ve karlılıklarını artırmak için gelecek vadeden bir araçtır (Gasman ve diğerleri, 2010).
Ülkemizde faaliyet gösteren firmalar, özellikle insan kaynağı kısıtı nedeni ile açık inovasyon
yaklaşımı ve potansiyel yararlarının farkında olmayan KOBİ’lerde açık inovasyon farkındalığı
yaratılması ve yukarıda detayları sunulan açık inovasyon uygulamalarının profesyonelce
11
yönetilebilmesi ve Türkiye’de açık inovasyon ekosisteminin oluşturulabilmesi açısından son
derece önemlidir.
Diğer taraftan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren firmalar, özellikle
KOBİ’ler arasında açık inovasyon yaklaşımının benimsenmesi açısından farklılıklar mevcuttur.
OECD tarafından yapılan bir çalışmada KOBİ’lerin sadece %15’inin açık inovasyon
yaklaşımını aktif olarak kullandıkları belirtilmiştir. Ancak, Theyel (2013) Amerika’da faaliyet
gösteren KOBİ’lerin %50’den fazlasının ürün geliştirme ve ticarileştirme aşamalarında belli bir
seviyeye kadar açık inovasyon yaklaşımını benimsediklerini göstermiştir. Bu sonuçlar gelişmiş
ülkelerde faaliyet gösteren KOBİ’ler ile gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren KOBİ’ler
arasında farklılıklar olduğunu, çevre şartlarının eşit olmadığını göstermektedir. Vrgovic ve
diğerleri (2012) gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren KOBİ’lerin yaratıcı ve yenilikçi
bireylere ve firmalara ulaşması, onlarla iletişim kurabilmesi, işbirliği yapabilmesine dolayısı ile
yenilik potansiyelini artırabilmesine olanak sağlamak için devlet eliyle yenilik ağlarının
kurulmasının gerekliliğine vurgu yapmıştır.
Son olarak, halen yürürlükte olan bazı politikaların kökeni kapalı inovasyon dönemine aittir ve
bu politikalar büyük milli ve bölgesel pazarı geliştirme, yerel firmaları koruma ve büyük yerel
firmaların inovasyon yapabilmesini sürekli hale getirmeye odaklı bir mantıktan gelmektedir
(Chesbrough ve diğerleri, 2011). Ancak günümüzde birçok teknoloji işbirlikleri ile
geliştirilmektedir. Dolayısı ile, mevcut politikaların da yenilik yapılmasını ve yapılan yeniliğin
tüketiciler ile buluşturulmasını sağlayacak bir inovasyon ekosistemi oluşumunu destekleyecek
şekilde güncellenmesi gerekir.
X. Referanslar
Birkinshaw,J. ve Crainer,S.(2009). Combine Harvesting. Lab Notes, Issue 12, Haziran 2009,
London Business School Mlab, p.15.
Chesbrough, H., 2003. Open Innovation: The New Imperative for Creating and Profiting from
Technology. Harvard Business School Press, Boston, MA.
Chesbrough, H., 2004. Open Innovation: Renewing Growth from Industrial R&D. 10th Annual
Convergence, Minneapolis.
Chesbrough, H., Crowther, A.K., 2006. Beyond high tech: early adopters of open innovation in
other industries. R&D Management 36 (3), 229–236.
Chesbrough,H., Vanhaverbeke,W., Bakıcı, T., Lopez-Vega,H.,2011. Open Innovation and
Public Policy in Europe. Science | Business Innovation Board AISBL.
Chesbrough, H. (2012). Why companies should have open business models. MIT Sloan
management review, 48(2).
Cohen, W.M. ve Levinthal, D.A.(1990) Absorptive Capacity: A New Perspective on Learning
and Innovation, ASQ, 35 (1990), 128-152.
Dahlander, L., and Gann,D.M.(2010), How Open Is Innovation? Research Policy, 39(6), 699-
709.
Ebersberger, B., Bloch, C., Herstad, S.J., De Velde, E.V., Open Innovation Practices and Their
Effect on Innovation Performance, İnternational Journal of Innovation and Technology
Management.
12
Gasmann,O. ve Enkel,E.(2004). Implementin open innnovation approach: three core process
archtypes. Proceedings of the R&D management Conference. Lisbon, Protugal, 6-9 July 2004.
Gassmann, O, Enkel, E, & Chesbrough, H. (2010). The future of open innovation. R&D
Management, 40(3), 213–221.
Gruber,P.R.(2004). Cargill Dow LLC. Journal of Industrial Ecology, 7 (3-4):209-213.
Hoffmann, WH ve Schlosser, R (2001). Success factors of strategic alliances in small and
medium-sized enterprises: an empirical survey. Long Range Planning 34(3):357-381
Howells,J.,James,A., ve Malik,K. (2003). The sourcing of technological knowledge: distributed
innovation processes and dynamic change. R&D Management, 33 (4):395-409
Kahney, L. (2004) Inside Look at Birth of the iPod Wired, July 21st,2004.
Koschatzky,K.(2001). Networks in innovation research and innovation policy-an introduction.
İn:Koschatzky, K., Kulicke,M., Zenker,A., Innovation Networks: Concepts and challenges in
the European Perspective.
Lichtenthaler,U., Hoegl, M. Ve Muethel,M., Is Your Company Ready for Open Innovation?, MIT
Sloan Management Review, Fall 2011.
Narula, R. ve Hagedoorn,J. (1999). Innovating through strategic alliances:moving towards
international partnerships and contractual agreements.Technovation 19(5):283-294
Özdemir, M.N., Deliormanlı,S. (2013). Türkiye’de açık inovasyon ekosisteminin oluşmasının
önündeki engeller ve çözüm önerileri. TÜSİAD-T/2013-06/542.
Parida, V, Westerberg, M, & Frishammar, J. (2012). Inbound Open Innovation Activities in
High‐Tech SMEs: The Impact on Innovation Performance. Journal of Small Business
Management, 50(2), 283–309.
Prabhu,G.N. (1999). Implementing university-industry joint product innovation
projects.Technovation 19(8):495-505.
Rothaermel, F. T., Agung, S. D., & Jiang, L. (2007). University entrepreneurship: a taxonomy
of the literature. Industrial and corporate change, 16(4), 691-791.
Rothwell,R. (1991). External networking and innovation in small and medium sized
manufacturing firms in Europe.Technovation 11(2), 93-112.
Spithoven, A, Vanhaverbeke, W, & Roijakkers, N. (2013). Open innovation practices in SMEs
and large enterprises. Small Business Economics, 41(3), 537–562
Stuart, Toby E. (2000) ‘Interorganizational Alliances and the Performance of Firms: A Study of
Growth and Innovation Rates in a High-Technology Industry’,Strategic Management Journal,
21:791-811.
Teece, D. ve Jorde, T. (1992). Antitrust, Innovation and Competitiveness. Oxford University
Press.
13
Theyel, N. (2013). Extending open innovation throughout the value chain by small and
mediumsized manufacturers. International Small Business Journal, 31(3), 256–274.
Vanhaverbeke W., Vermeersch I., de Zutter S., (2012). Open Innovation in SMEs: How can
small companies and start – ups benefit from open innovation strategies? Research Report,
Organisation of Flanders District of Creativity.
Vrgovic, P, Vidicki, P, Glassman, B, & Walton, A. (2012). Open innovation for SMEs in
developing countries-An intermediated communication network model for collaboration
beyond obstacles. Innovation: Management, Policy & Practice, 14(3), 290–302.
West, J. ve Gallagher, S. (2006). Challanges of open innovation: the paradox of firm
investment in open-source software. R&D Management, 36 (3): 319-331.
Wolpert, J. D. (2002). Breaking out of the innovation box. Harvard Business Review, 80 (8):
77-83.
Wynarczyk, P. (2013). Open innovation in SMEs: A dynamic approach to modern
entrepreneurship in the twenty-first century. Journal of Small Business and Enterprise
Development, 20(2), 258–278.

Más contenido relacionado

La actualidad más candente

Deği̇şi̇m mühendi̇sli̇ği̇
Deği̇şi̇m mühendi̇sli̇ği̇Deği̇şi̇m mühendi̇sli̇ği̇
Deği̇şi̇m mühendi̇sli̇ği̇ilker kayar
 
1) Ar Ge Temel Kavramlar
1) Ar Ge Temel Kavramlar1) Ar Ge Temel Kavramlar
1) Ar Ge Temel Kavramlarserhatcakir
 
Google innovation secrets
Google innovation secretsGoogle innovation secrets
Google innovation secretsÖzkent & Co
 
Değişim mühendisliği2
Değişim mühendisliği2Değişim mühendisliği2
Değişim mühendisliği2ilker kayar
 
Novida-Enine Boyuna Inovasyon
Novida-Enine Boyuna InovasyonNovida-Enine Boyuna Inovasyon
Novida-Enine Boyuna InovasyonNovida Global
 
Açık Yenilik (Open Innovation)
Açık Yenilik (Open Innovation)Açık Yenilik (Open Innovation)
Açık Yenilik (Open Innovation)Burak Oğuz
 
Inovasyon ve gelecek
Inovasyon ve gelecekInovasyon ve gelecek
Inovasyon ve gelecekMedya Ekspres
 
İçerdiği Faaliyet Gruplarına Göre Türkiye’deki Yaratıcı Endüstri Üzerine Bir ...
İçerdiği Faaliyet Gruplarına Göre Türkiye’deki Yaratıcı Endüstri Üzerine Bir ...İçerdiği Faaliyet Gruplarına Göre Türkiye’deki Yaratıcı Endüstri Üzerine Bir ...
İçerdiği Faaliyet Gruplarına Göre Türkiye’deki Yaratıcı Endüstri Üzerine Bir ...Atilla YARDIMCI
 

La actualidad más candente (13)

Deği̇şi̇m mühendi̇sli̇ği̇
Deği̇şi̇m mühendi̇sli̇ği̇Deği̇şi̇m mühendi̇sli̇ği̇
Deği̇şi̇m mühendi̇sli̇ği̇
 
1) Ar Ge Temel Kavramlar
1) Ar Ge Temel Kavramlar1) Ar Ge Temel Kavramlar
1) Ar Ge Temel Kavramlar
 
Google innovation secrets
Google innovation secretsGoogle innovation secrets
Google innovation secrets
 
Değişim mühendisliği2
Değişim mühendisliği2Değişim mühendisliği2
Değişim mühendisliği2
 
Novida-Enine Boyuna Inovasyon
Novida-Enine Boyuna InovasyonNovida-Enine Boyuna Inovasyon
Novida-Enine Boyuna Inovasyon
 
Açık Yenilik (Open Innovation)
Açık Yenilik (Open Innovation)Açık Yenilik (Open Innovation)
Açık Yenilik (Open Innovation)
 
inovasyon
inovasyoninovasyon
inovasyon
 
Inovasyon Sunusu
Inovasyon SunusuInovasyon Sunusu
Inovasyon Sunusu
 
Inovasyon ve gelecek
Inovasyon ve gelecekInovasyon ve gelecek
Inovasyon ve gelecek
 
İçerdiği Faaliyet Gruplarına Göre Türkiye’deki Yaratıcı Endüstri Üzerine Bir ...
İçerdiği Faaliyet Gruplarına Göre Türkiye’deki Yaratıcı Endüstri Üzerine Bir ...İçerdiği Faaliyet Gruplarına Göre Türkiye’deki Yaratıcı Endüstri Üzerine Bir ...
İçerdiği Faaliyet Gruplarına Göre Türkiye’deki Yaratıcı Endüstri Üzerine Bir ...
 
Adım Adım İnovasyon
Adım Adım İnovasyonAdım Adım İnovasyon
Adım Adım İnovasyon
 
İnovasyon nedir.?
İnovasyon nedir.?İnovasyon nedir.?
İnovasyon nedir.?
 
Yenilik stratejisi
Yenilik stratejisiYenilik stratejisi
Yenilik stratejisi
 

Similar a Açık İnovasyonun Firmalara Sağladığı Yararlar (Serhat SAĞ)

İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlik
İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlikİnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlik
İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve SürdürülebilirlikMustafa YILMAZ
 
AR-GE İNOVASYON VE SONUÇLARI
AR-GE İNOVASYON VE SONUÇLARIAR-GE İNOVASYON VE SONUÇLARI
AR-GE İNOVASYON VE SONUÇLARIAli Osman Öncel
 
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONA
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONAKÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONA
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONAOptimist Dergi
 
üNiversite sanayi işbirliği sunum
üNiversite sanayi işbirliği sunumüNiversite sanayi işbirliği sunum
üNiversite sanayi işbirliği sunumMaruf Üdürgücü
 
İNNOVATİON PRESENTATİON (TURKİSH)
İNNOVATİON PRESENTATİON (TURKİSH)İNNOVATİON PRESENTATİON (TURKİSH)
İNNOVATİON PRESENTATİON (TURKİSH)SERDAR BELBAĞ
 
Module4 4.1 presentation_version1.tr
Module4 4.1 presentation_version1.trModule4 4.1 presentation_version1.tr
Module4 4.1 presentation_version1.trTamunaNL
 
Harvard Business Review Leading The Digital Era
Harvard Business Review Leading The Digital EraHarvard Business Review Leading The Digital Era
Harvard Business Review Leading The Digital EraAccenture Middle East
 
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeli
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeliRogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeli
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeliDilek Bursal
 
Novida İnovasyonun 10 Çeşidi
Novida İnovasyonun 10 ÇeşidiNovida İnovasyonun 10 Çeşidi
Novida İnovasyonun 10 ÇeşidiNovida Global
 
Bağlantıları Kurabilen Kazanır
Bağlantıları Kurabilen KazanırBağlantıları Kurabilen Kazanır
Bağlantıları Kurabilen KazanırNovida Global
 
TTGV-Kurumsal-İnovasyon-Raporu
TTGV-Kurumsal-İnovasyon-RaporuTTGV-Kurumsal-İnovasyon-Raporu
TTGV-Kurumsal-İnovasyon-RaporuMustafa Kuğu
 
İnavasyon değişim
İnavasyon değişimİnavasyon değişim
İnavasyon değişimSelman Kaymaz
 
Samsung ve arçelik
Samsung ve arçelikSamsung ve arçelik
Samsung ve arçelikmercangrel1
 
E ticaret sektöründe Girişimcilik
E ticaret sektöründe GirişimcilikE ticaret sektöründe Girişimcilik
E ticaret sektöründe GirişimcilikAhmet S.
 
Teknik, Teknoloji ve Teknoloji Yönetimi
Teknik, Teknoloji ve Teknoloji YönetimiTeknik, Teknoloji ve Teknoloji Yönetimi
Teknik, Teknoloji ve Teknoloji YönetimiMurathan Akın
 

Similar a Açık İnovasyonun Firmalara Sağladığı Yararlar (Serhat SAĞ) (20)

İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlik
İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlikİnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlik
İnşaat Sektöründe Yıkıcı Teknoloji ve Sürdürülebilirlik
 
AR-GE İNOVASYON VE SONUÇLARI
AR-GE İNOVASYON VE SONUÇLARIAR-GE İNOVASYON VE SONUÇLARI
AR-GE İNOVASYON VE SONUÇLARI
 
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONA
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONAKÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONA
KÜMELENMEYLE KAPALI İNOVASYONDAN AÇIK İNOVASYONA
 
Yenilik / Innovation
Yenilik / InnovationYenilik / Innovation
Yenilik / Innovation
 
Acik inovasyon
Acik inovasyonAcik inovasyon
Acik inovasyon
 
üNiversite sanayi işbirliği sunum
üNiversite sanayi işbirliği sunumüNiversite sanayi işbirliği sunum
üNiversite sanayi işbirliği sunum
 
İNNOVATİON PRESENTATİON (TURKİSH)
İNNOVATİON PRESENTATİON (TURKİSH)İNNOVATİON PRESENTATİON (TURKİSH)
İNNOVATİON PRESENTATİON (TURKİSH)
 
Module4 4.1 presentation_version1.tr
Module4 4.1 presentation_version1.trModule4 4.1 presentation_version1.tr
Module4 4.1 presentation_version1.tr
 
Harvard Business Review Leading The Digital Era
Harvard Business Review Leading The Digital EraHarvard Business Review Leading The Digital Era
Harvard Business Review Leading The Digital Era
 
Yalın kültürle globalleşen şirketler ve bir uygulama
Yalın kültürle globalleşen şirketler ve bir uygulamaYalın kültürle globalleşen şirketler ve bir uygulama
Yalın kültürle globalleşen şirketler ve bir uygulama
 
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeli
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeliRogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeli
Rogers ve shoemaker’ın yeniliklerin yayılması modeli
 
Novida İnovasyonun 10 Çeşidi
Novida İnovasyonun 10 ÇeşidiNovida İnovasyonun 10 Çeşidi
Novida İnovasyonun 10 Çeşidi
 
Bağlantıları Kurabilen Kazanır
Bağlantıları Kurabilen KazanırBağlantıları Kurabilen Kazanır
Bağlantıları Kurabilen Kazanır
 
TTGV-Kurumsal-İnovasyon-Raporu
TTGV-Kurumsal-İnovasyon-RaporuTTGV-Kurumsal-İnovasyon-Raporu
TTGV-Kurumsal-İnovasyon-Raporu
 
İnavasyon değişim
İnavasyon değişimİnavasyon değişim
İnavasyon değişim
 
Samsung ve arçelik
Samsung ve arçelikSamsung ve arçelik
Samsung ve arçelik
 
E ticaret sektöründe Girişimcilik
E ticaret sektöründe GirişimcilikE ticaret sektöründe Girişimcilik
E ticaret sektöründe Girişimcilik
 
Teknik, Teknoloji ve Teknoloji Yönetimi
Teknik, Teknoloji ve Teknoloji YönetimiTeknik, Teknoloji ve Teknoloji Yönetimi
Teknik, Teknoloji ve Teknoloji Yönetimi
 
AB HİBE PROGRAMLARI
AB HİBE PROGRAMLARI AB HİBE PROGRAMLARI
AB HİBE PROGRAMLARI
 
TÜBİTAK ULUSLARARASI ARGE DESTEKLERİ 1
TÜBİTAK ULUSLARARASI ARGE DESTEKLERİ 1TÜBİTAK ULUSLARARASI ARGE DESTEKLERİ 1
TÜBİTAK ULUSLARARASI ARGE DESTEKLERİ 1
 

Açık İnovasyonun Firmalara Sağladığı Yararlar (Serhat SAĞ)

  • 1. 1 NEDEN AÇIK İNOVASYON: AÇIK İNOVASYON UYGULAMALARI VE FİRMALARA SAĞLADIĞI YARARLAR Serhat SAĞ ÖZET Yenilik ve teknolojik gelişim ülkeler için üretkenliğin artırılması, uluslararası rekabetçilik ve hayat standardının yükseltilmesinde hayati öneme sahiptir. Günümüzde ivmelenerek artan teknolojik gelişme ve değişim, küreselleşmenin getirdiği artan rekabet ortamı, hızlı değişen tüketici ihtiyaçları, firmaların hayatta kalabilmek ve sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamak adına yenilik yapmalarını zorunlu kılmaktadır. Zorunluluk haline gelen yeniliğin maliyeti, günümüz ürün, süreç ve teknolojilerinin karmaşıklığı nedeni ile artmış, yenilikten sağlanan gelir ise, ürün yaşam süresinin kısalması ile azalmıştır. Maliyet ve gelir dengesinin firma lehine çevrilmesi ise açık inovasyon yaklaşımlarının benimsenmesi ile mümkündür. Bu çalışmanın amacı, son yıllarda özellikle Avrupa ve Amerika’da faaliyet gösteren büyük firmalar tarafından benimsenen açık inovasyon yaklaşımının uygulamaları ve firmalara sağladığı potansiyel yararları gerçek örnekler ile açıklamaktır. Anahtar Kelimeler: İnovasyon, Açık İnovasyon, Açık İnovasyon Uygulamarı, Açık İnovasyon’un Yararları ABSTRACT Innovation and technological development is vital for increasing productivity, international competitiveness and increasing life standards. Accelareting technological development and change, competetive environment triggered by globalization, fast changing customer requirements makes innovation mandatory for firms to survive and gain sustainable cocmpetitive advantage. Cost of innovation increased because of the complexity of today’s products, processes and Technologies, but profits from innovation decreased because of shorter product life cycles. It is possible for firms to decrease costs and increase profits by adopting open innovation approach. The aim of this study is explaining open innovation practices, which are adopted by European and American based large enterprises in recent years, and its potential benefits with real examples. Keywords: Innovation, Open Innovation, Open Innovation Practices, Benefits of Open Innovation. I. Giriş Geçtiğimiz yüzyılda büyük firmalar bilgi tekeli olarak faaliyet göstermişler ve endüstriyi şekillendiren kritik teknoloji ve yeniliklerin tüketiciler ile buluşturulmasında öncü olmuşlardır (Chesbrough,2003). Örneğin, New York’ta bulunan Columbia Üniversitesi ile yapmış olduğu
  • 2. 2 ortak çalışmalar sonucu Bilgisayar Mühendisliğinin bir bilim dalı olmasında başrol oynayan IBM,1980’li yılların başına kadar endüstriyi tek başına yönlendirebilmiş, hatta Amerikan Adalet Bakanlığı tarafından firmaya 1968 yılında tekel olma suçlaması ile dava açılmıştır. Ancak 1980’li yıllarda işler IBM için pekiyi gitmemiş, bilgisayar mühendisliği bölümlerinin diğer üniversitelerde yaygınlaşmaya başlaması ile IBM dışında da kaliteli bilgi ve teknolojiler üretilmeye başlanmıştır. Aynı sektörde faaliyet gösteren DEC firması, kurulduktan kısa bir süre sonra sektörde ikinci büyük firma konumuna gelmiştir. Firmanın pazar değerini kısa sürede katlayarak yatırımcısına yüksek getiri sağlaması melek yatırımcıların sektöre karşı olan iştahını kabartmış, dolayısı ile sektörde faaliyet gösteren firmaların sayısı artmaya başlamıştır. Sektörde faaliyet gösteren firma sayısının artması da IBM çalışanlarının ayrılıp diğer firmalar için çalışmaya başlamalarına veya kendi şirketlerini kurmalarına neden olmuştur. Birbirini tetikleyen bu olaylar silsilesi 1992 yılında IBM’i 25000 çalışanını işten çıkarma tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır (Chesbrough, 2003). O döneme kadar, ihtiyaç duyduğu tüm teknoloji ve yenilikleri firma sınırları içerisinde üreten, ürün ve hizmetleri kendi dağıtım kanalları vasıtası ile tüketicilerle buluşturan, satış sonrası hizmet faaliyetlerini kendisi yürüten firma, girmiş olduğu bu darboğazdan çıkmak için dönemin yöneticileri tarafından alınan radikal bir karar ile, kaynağı ne olursa olsun dışarıdaki en iyi teknolojileri tespit edecek, bunları tüketiciler için etkin çözümlere dönüştürecek yetenekleri geliştirecek ve firma içerisinde üretilen teknolojileri de rakip firmalar da dahil olmak üzere dışarıya satacak, yani firma sınırlarını hem içeriden dışarıya hem dışarıdan içeriye fikir, bilgi ve teknoloji akışına izin verecek şekilde geçirgen hale getirecektir. Bu radikal yaklaşım IBM’in varlığını ve rekabet avantajını halen sürdürebiliyor olmasının nedeni olarak gösterilmektedir (Chesbrough, 2003). Günümüzde dış çevredeki değişim her zamankinden daha şiddetli ve daha etkili bir şekilde devam etmektedir. Kaliteli fikir, bilgi ve teknolojiler artık dünyanın her yerinde üretilmekte, yeni kurulan küçük firmalar tarafından da kaliteli ve yenilikçi ürünler pazara sunulabilmekte, üniversiteler tarafından yapılan araştırmaların kalitesi giderek artmaktadır. İlave olarak, günümüz ürün, süreç ve teknolojilerinin karmaşıklığı, yenilik yapabilmek için farklı disiplinlerden gelen bilgilere duyulan ihtiyacı artırmış ve bu durum yenilik yapmanın maliyetini ve riskini artırmıştır. Yapılan yeniliklerden sağlanan gelir ise, ürün yaşam süresinin kısalması ve yenilik hızının ivmelenerek artması nedeni ile giderek azalmaktadır. Yenilik yapmanın maliyet ve kazanç dengesindeki bu değişim Şekil-1’de gösterilmiştir. Diğer taraftan, rekabet uluslararası bir hal almış, ucuz işgücüne sahip Uzakdoğulu firmalar artık taklitçiliğin ötesine geçip tüm dünyada takdir gören yenilikler yapmaya başlamışlardır. Örneğin, Hintli otomotiv firması TATA, Boston Danışma Grubu tarafından her yıl yapılan ve önemli firmaların üst düzey yöneticilerinin katıldığı anket ile belirlenen, “dünyanın en yenilikçi 50 firması” listesinde 2015 yılında 26’ıncı sırada yer almıştır. Günümüzde dış çevrede yaşanan bu değişim, firmaların yenilik yapabilmek için işbirliği temeline dayanan açık inovasyon yaklaşımını benimsemelerini zorunlu kılmıştır. Son yıllarda özellikle Amerika ve Avrupalı büyük firmalar tarafından yaygın olarak benimsenmiş olan açık inovasyon yaklaşımı ülkemizde pek bilinmemekte, kavramı bilen yöneticiler tarafından ise uygulamada isteksiz davranılmaktadır (Özdemir ve Deliormanlı, 2013). Bu çalışmanın amacı, açık inovasyon uygulamalarını ve bu uygulamaların potansiyel faydalarını gerçek örnekler ile açıklamak ve ülkemizde açık inovasyon yaklaşımının yaygınlaşmasına ve açık inovasyon ekosisteminin oluşturulmasına katkıda bulunmaktır.
  • 3. 3 Şekil-1: Kapalı İş Modeli’nde Yenilik Yapmanın Maliyet ve Getirisi Kaynak: Chesbrough, H. (2012). Why companies should have open business models. MIT Sloan management review, 48(2). II. Açık İnovasyon Kavramının Doğuşu Dünya genelinde ArGe departmanlarını yeniden yapılandıran Açık İnovasyon kavramı, ilk olarak Profesör Henry Chesbrough tarafından 2003 yılında yazdığı Açık İnovasyon (Open Innovation) kitabı ile literatüre kazandırılmıştır. Açık İnovasyon, “değerli fikir, bilgi ve teknolojilerin hem firma içinden hem de firma dışından gelebileceğini, benzer şekilde firmanın kendi ArGe çalışmaları sonucu yaratılan fikir, bilgi ve teknolojilerin de farklı firmalar tarafından farklı pazarlarda değerlendirilebileceğini” söyler (Chesbrough, 2003). Chesbrough, kitabında, geçmişte büyük firmalar tarafından benimsenmiş olan ve fikir üretme, ArGe, pazarlama, dağıtım, finansal destek ve diğer fonksiyonların firma içerisinde gerçekleştirildiği modeli Kapalı İnovasyon olarak tanımlamış ve geçmişte başarılı olan bu yaklaşımın günümüz şartlarında geçerli olmadığını, bu yaklaşımı terk ederek açık inovasyon yaklaşımını benimseyen firmaların, rakiplerine karşı nasıl rekabet avantajı sağladıklarını örnekler ile ortaya koyarak savunmuştur. Şekil-2: Kapalı İnovasyon Kaynak: Chesbrough,2004. Open Innovation: Renewing Growth from Industrial R&D. 10th Annual Innovation Convergence, Minneapolis.
  • 4. 4 Şekil-3: Açık İnovasyon Kaynak: Chesbrough,2004. Open Innovation: Renewing Growth from Industrial R&D. 10th Annual Innovation Convergence, Minneapolis. Açık inovasyon kavramının literatüre kazandırılmasından önce de, açık inovasyon uygulamalarının en önemlilerinden olan işbirliklerinin, firmaların yenilikçiliği açısından gerekliliğine ve bu işbirliklerinin firmaların yenilik yapma performansına olan etkilerine ilişkin birçok akademik çalışma yapılmıştır. Koschatzky (2001), işbirliği yapmayan ve bilgi alışverişinde bulunmayan firmaların uzun vadede bilgi birikimlerini ve işbirliği yapabilme yeteneklerini kaybettikleri sonucuna varmıştır. Stuart (2000), ortaklık ve işbirliklerinin firmalara, özellikle KOBİ’lere gerekli yenilikçi kapasiteyi sağladığını, benzer şekilde Hoffmann ve Scholosser (2001); Narula ve Hagedoorn (1999), Prabhu (1999) özellikle bilgiye dayalı sektörler ile hızlı evrim gösteren sektörlerde işbirliklerinin hayati önemi olduğunu vurgulamışlardır. Rothwell (1991) ise, KOBİ’lerin işbirliklerini kendi teknolojik yeteneklerini genişletmenin bir yolu olarak gördüklerini belirtmiş ve işbirliklerinin KOBİ’lerin yenilikçiliği üzerinde olumlu etkisi olduğu sonucuna varmıştır. Açık inovasyon kavramının ortaya çıkışından sonra yapılan akademik çalışmalarda da benzer sonuçlara ulaşılmıştır. Örneğin, Ebersberger ve diğerleri (2010), katılımcıların %83’ünü KOBİ çalışanlarının oluşturduğu ve Avusturya, Belçika, Danimarka ve Norveç’i kapsayan ampirik çalışmaları sonucunda açık inovasyon uygulamalarının firma performansı üzerinde pozitif yönde güçlü etkisi olduğu sonucuna varmıştır. Açık inovasyon kavramı, ortaya çıktığı 2003 yılından itibaren tüm dünyada akademisyenler ve yöneticiler tarafından ciddi ilgi görmüştür. Öyle ki, şu anda Henry Chesbrough tarafından 2003 yılında yazılan kitaba 10.000'den fazla atıf yapılmıştır ve Google Scholar'da yapılan “açık inovasyon” aramasında 3 milyondan fazla sonuç çıkmaktadır. Akademisyenler kadar, firmaların da dikkatini çeken açık inovasyon kavramı günümüzde tüm şirketlerin faaliyet raporlarında sıkça yer almaktadır. Firmaların açık inovasyon yaklaşımına bu ilgiyi göstermelerinin nedenini ise dünyaca ünlü biomedikal firması Merck’in 2000 yılına ait yıllık raporunda yer alan şu ifade özetlemektedir; “Tüm dünyada yapılan biyomedikal araştırmaların %1’i Merck tarafından yapılmaktadır. Geriye kalan %99’luk kısma ulaşmak için üniversiteler, araştırma enstitüleri ve firmalara ulaşmalı ve üretilen teknolojiyi ve potansiyel ürünleri Merck çatısı altına getirmeliyiz”. Açık inovasyon kavramının poster çocuğu olarak gösterilen ve 1999 yılında hayata geçirdiği Bağlan ve Geliştir (Connect and Develop) adlı yenilikçilik platformu sayesinde yenilik performansını önemli ölçüde artıran P&G firmasının açık inovasyon yaklaşımını benimsemesinin ardında da benzer bir mantık vardır; “P&G bünyesinde çalışan bilim adamı sayısı 8500’dür, ancak dışarıda bu sayı 1.5 milyon’dur”.
  • 5. 5 III. Açık İnovasyon’un Boyutları ve Uygulamaları Açık inovasyonun için iki boyut tanımlanmıştır. Bunlardan ilki, firma dışından içeriye bilgi ve teknoloji akışına izin veren ve yenilik sürecini hızlandırmayı amaçlayan “dışarıdan içeriye (inbound) açık inovasyon”, ikincisi ise firma içinden dışarıya bilgi ve teknoloji akışına izin veren ve inovasyon çabalarından daha fazla fayda sağlamayı amaçlayan “içeriden dışarıya (outbound) açık inovasyon”dur (Chesbrough and Crowther, 2006). Gasmann ve Enkel (2004) ise, hem dışarıdan içeriye, hem de içeriden dışarıya teknoloji ve bilgi akışına izin veren yaklaşım olarak birleştirilmiş süreci (coupled process) tanıtmıştır. Lichtenthaler ve diğerleri (2011), firmaların açık inovasyona hazır olup olmadıklarını inceledikleri makalelerinde, firmaların dışarıdan içeriye, içeriden dışarıya veya birleştirilmiş süreci benimseme derecelerine göre, Teknoloji İzolasyoncusu, Teknoloji Kaynağı, Teknoloji Süngeri ve Teknoloji Simsarı olarak dört farklı Açık İnovasyon Kültürü tanımlamışlardır. Hem dışarıdan içeriye hemde içeriden dışarıya bilgi ve teknoloji akışına izin vermeyen firmalar Teknoloji İzolasyoncusu, daha çok İçeriden Dışarıya (Outbound) açık inovasyonu benimseyen firmalar Teknoloji Kaynağı, daha çok dışarıdan içeriye (inbound) açık inovasyonu benimseyen firmalar Teknoloji Süngeri, hem içeriden dışarıya hem dışarıdan içeriye açık inovasyonu yani birleştirilmiş süreci (coupled process) dengeli bir şekilde uygulayan firmalar ise Teknoloji Simsarı olarak tanımlanmıştır. Yapılan analiz sonucunda en yüksek performansa sahip firmaların Teknoloji Simsarları, yani açık inovasyonun her iki yönünü de dengeli bir şekilde (coupled process) uygulayan firmalar olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Literatürde yer alan dışarıdan içeriye açık inovasyon uygulamaları olarak, lisans hakkı satın alma, ortak ArGe, ortak girişim (joint venture) ile birleşme ve satın almalar (merger and acquistion) sayılabilir. İçeriden dışarıya açık inovasyon uygulamalarının temelinde bir firmanın, elindeki bilgi ve teknolojiyi bilinçli bir şekilde, lisans hakkı satma, ortak girişim, oğul verme (spin-off) ve ikincil ürün (technology spin-off) yolu ile başka bir firmaya vermesi yatmaktadır. Lisans Hakkı Satın Alma; herhangi bir firmanın, üzerinde çalışılan bir proje kapsamında ihtiyaç duyduğu teknolojilerin, firma tarafından kendi imkanları ile üretilmesi yerine halihazırda ihtiyaç duyulan teknolojiye sahip firmalardan lisans hakkı satın alınarak edinilmesidir. Lisans hakkı satın almak firmanın teknolojiye hızlı erişim sağladığı gibi geliştirme maliyetlerini ve riski de azaltmaktadır. Ancak, bu uygulamanın firmanın çekirdek yeteneklerini kaybetmesi ve dışarıya bağımlı hale gelinmesi gibi dezavantajları da mevcuttur. Ortak ArGe; insan kaynağı ve finansal kaynak ortaklar tarafından sağlanmaktadır. ArGe ortaklığı yapılan unsurlar aynı veya farklı endüstrilerden firmalar, üniversiteler ve araştırma kurumları ile olabileceği gibi rakipler de olabilir. Rakipler ile ortak ArGe uygulaması genellikle henüz standartların belirlenmediği yeni ortaya çıkan (emerging technologies) teknolojilerde tercih edilmektedir. Diğer taraftan, üniversitelerde üretilen bilgi ve teknolojilerin artan kalitesi, firmaların üniversiteler ile ortak ArGe çalışmalarını artırmalarına neden olmuştur. P&G ile Leeds Üniversitesi halen 20 Ortak ArGe projesi yürütmektedir. Ortak Girişim; her iki taraf ortaklığa diğerinde olmayan spesifik yeteneklerini getirir. Örneğin, Cargill ve Dow tarafınan yapılan ortak girişimde, Cargill mısırdan plastik üretebilen teknolojiye sahip olmasına rağmen bilmediği bir pazarda, pazarı iyi bilen bir firma olan Dow ile yaptığı işbirliği sayesinde pazara girebilmiştir (Gruber,2004). Farklı coğrafyalarda faaliyet göstermek isteyen firmaların, yerel pazarı ve kültürü bilen yerel firmalar ile işbirliği yaparak pazara giriş sağlaması da bir ortak girişim örneğidir. Birleşme ve satın alma; genellikle uzmanlık isteyen bir bilgi ve teknolojiyi edinmek veya istenilen bir alana girmekte geç kalındığı durumlarda tercih edilen bir uygulamadır. Büyük
  • 6. 6 firmaların yeni kurulan firmaları (start-up) sürekli izlemesi ve sunulan teknolojiye talep olduğunu, yani ürünün yaşayabileceğini gözlemledikleri zaman bu firmaları satın alma yoluna gitmeleri de birleşme ve satın alma uygulamalarının bir örneğidir. Lisans Hakkı Satma; firma tarafından alınmış ancak kendi ürünlerinde aktif olarak kullanılmayan lisans haklarının ilave gelir elde etmek amacı ile satılmasıdır. Açık inovasyon kavramının poster çocuğu olarak tanımlanan P&G, elindeki patentlerin sadece %10'unu kendi ürün ve hizmetlerinde kullandığını farketmiş ve aldığı bir karar ile, rafta bekleyen patentler için üç yıl sınırlaması getirmiştir. Bu süre içerisinde hiçbir iş birimi tarafından kullanılmayan patentler satılmakta ve ilave gelir elde edilmektedir. Firmalar tarafından yapılan buluşlar ticarileştirilmese dahi, er yada geç dış çevre ile buluşacak ve aynı çözümü sağlayan benzeri teknolojiler diğer firmalar tarafından üretilecektir (West ve Gallagher, 2006). Dolayısı ile, mülkiyet hakkı'nın sadece savunma amaçlı olarak kullanılması ve patentlerin rafta beklemesi şirkete katma değer sağlamadığı gibi günümüz şartlarında savunma amaçlı kullanım fonksiyonu da azalmıştır. Oğul Verme (Spin-Off); bir firmadan başka bir firmanın doğması manasına gelmektedir. Firmalar, geliştirdikleri bazı ürün veya teknolojilerin potansiyel değerinin fark edilememesi, ürünün hedef pazara yönelik olmaması veya mevcut iş modeline uymaması gibi nedenler ile projelerin bir kısmını sonlandırma kararı alırlar. Bazı durumlarda projede görev alan ArGe çalışanları, inandıkları projeleri firma dışında devam ettirme ve kendi firmalarını kurma kararı alırlar. Xerox firmasının oğul verdiği ve Mayıs 2015 tarihi itibari ile içinden doğduğu firmanın, yani Xerox’un 3 katına yakın bir pazar değerine sahip olan Adobe bunun örneklerinden biridir. Ancak ana firma, kendisi tarafından finanse edilen, yine kendisi tarafından yetiştirilen ArGe çalışanlarınca geliştirilen bu teknoloji sayesinde yaratılan değerden pay alamamıştır. İkincil Ürün (Technology Spin-Off); ürün veya teknoloji geliştirme faaliyetleri esnasında, hedeflenen ürün veya teknolojilerde kullanılmayan, tesadüfi olarak ortaya çıkan ürün veya teknolojilerdir. Firmalar tarafından genellikle patenti alınan bu ürün ve teknolojiler nasıl kullanılacağı bilinmediğinden ya rafta bekler ya da ilave gelir amacı ile diğer firmalara satılır. Açık inovasyon yaklaşımında, firmaların kendi teknoloji problemlerine çözüm araması gibi, ortaya çıkan bu ikincil ürünlerinde potansiyel kullanım alanlarının keşfetmesi veya bu ürünleri tüketiciler için değer yaratacak çözümlere dönüştürebilecek firmalar ile işbirliği yaparak bir değer yaratması ve bu değerden pay alması esastır. Müşterilerin Ürün Geliştirme Sürecine Dahil Edilmesi; yeniliğin beraberinde getirdiği riski azaltmak adına, açık inovasyon yaklaşımının literatüre kazandırılmasından önce de firmalar tarafından önemi fark edilmiş olan ve yaygın olarak uygulanan bir yöntemdir. Gerek kurumsal gerek bireysel müşterilerin firmanın üzerinde çalıştığı teknoloji ve yenilikler hakkında bilgilendirilmesi ve geri beslemeler alınması veya tüketicilere sunulan online araçlar vasıtası ile yenilik fikirlerinin toplanması veya ödüllü fikir yarışmaları düzenlenmesi firmalar tarafından açık inovasyon kavramı ile birlikte daha da yaygın olarak kullanılmaya başlanılan yöntemlerden birkaçıdır. IV. Neden Açık İnovasyon Firmalar tarafından açık inovasyon yaklaşımına büyük ilgi gösterilmesi, açık inovasyon yaklaşımının içinde bulunduğumuz çevre şartlarında yenilik yapabilmek için en uygun yaklaşım olduğunu göstermektedir. Açık inovasyon yaklaşımı yukarıda açıklandığı üzere, birçok farklı uygulaması bulunan bir yaklaşım olup, firma sınırlarının hem içeriden dışarıya hem dışarıdan içeriye fikir, bilgi ve teknoloji akışına izin verecek şekilde geçirgen hale getirilmesi mantığına dayanmaktadır. Açık inovasyon yaklaşımının firmalara sağladığı faydalara bakacak olursak;
  • 7. 7 Açık inovasyon yeni pazarlara girmeye olanak sağlar; ülkemizde de faaliyet gösteren çok uluslu firmalardan biri olan Unilever, soğuk içecek sektörüne giriş yapabilmek için alkolsüz içecek pazarını çok iyi bilen Pepsi ile ortak girişim (joint venture) yapmıştır. Benzer şekilde Nestle, aynı pazarda Nestea isimli soğuk çayı Coca Cola ile yapmış olduğu ortak girişim sayesinde tüketiciler ile buluşturabilmiştir. Yeni pazardan kasıt sadece ürün pazarı değildir. Günümüzde firmalar farklı coğrafyalarda veya farklı ülkelerdeki kültürel farklılıklar nedeni ile pazarı bilen yerel firmalar ile işbirlikleri kurmakta ve bu sayede pazarını genişletme imkanı bulmaktadır. Dünyaca ünlü kahve markası Starbucks Hindistan pazarına Tata Grup ile 2012 yılında yapmış olduğu ortak girişim sayesinde girmiş ve 2016 yılı itibarı ile Hindistan’daki şube sayısını 79’a yükseltmiştir. Açık inovasyon ürün geliştirme sürecini kısaltır; tüm dünyada inovasyon denildiğinde ilk akla gelen firma olan Apple, sadece MP3 çalar endüstrisinde değil, müzik endüstrisinde de oyunu değiştiren (game changing) tasarımı olan iPod’u, oluşturmuş olduğu açık inovasyon ekosistemi sayesinde 6 aylık çok kısa bir sürede üretebilmiştir. Philips, Ideo, Connectix ve WebTV çalışanlarından oluşan 35 kişilik bir takım müzik çaların tasarım ve kullanıcı arayüzünü oluşturmuş, PortalPlayer firması teknik tasarımı gerçekleştirmiş, nihai ürün ise Wolfson, Toshiba ve Texas Instruments ile birlikte üretilmiştir (Kahney,2004). Açık inovasyon ihtiyaç duyulan teknoloji çözümlerine hızlı erişim sağlar; ülkelerin yenilik performanslarının değerlendirildiği yenilik endekslerinde her zaman ilk sıralarda yer alan İsviçre’nin önemli bioteknoloji firmalarından olan Roche, halen 150 ülkede 80.000 çalışan ile faaliyet göstermekte olup, yıllık ArGe harcaması yaklaşık 8.8 milyar İsviçre frangı’dır. Firma, 15 yıldır ortaklarından biri ile birlikte üzerinde çalıştığı ancak bir türlü çözüm üretilemeyen bir problem için 20.000 dolar ödüllü bir fikir yarışması düzenleme kararı alır. 60 günlük kısa bir süre içerisinde, dünyanın dört bir yanından, işe yarayan öneriyi de içeren toplam 113 adet çözüm önerisi gelir. Hatta, gelen bu çözüm önerileri içerisinde Roche ve ortağı tarafından 15 yıllık sürede denenmiş tüm çözüm önerileri bulunmaktadır (Birkinshaw ve Crainer, 2009). Açık inovasyon yeni ürün geliştirme maliyetlerini azaltır; açık inovasyon yaklaşımını benimsemiş öncü firmalardan biri olan ve şu anda Eindhoven’da bulunan bir açık inovasyon merkezine sahip Philips, 2010 yılında en iyi beş yenilikten biri seçilen ve halihazırda 100’den fazla ülkede %50 pazar payı ile satılmakta olan Actifry ürününü, ArGe harcaması yapmadan müşterilerine sunabilmiştir. Buluşun sahibi olan emekli mühendis Fred, patentini almış olduğu bu yeniliği ticarileştirmek için gerekli olan sermaye, dağıtım kanalı ve pazar bilgisine sahip olmadığından bu kaynaklara sahip olan firmalar ile işbirliği yapma yoluna gitmiş, Philips’in motto’su olan sense and simlicity’ye uygun olan bu ürün Philips tarafından ticarileştirilmiştir. (Vanhaverbeke ve diğerleri, 2012) Açık inovasyon yeniliğin riskini azaltır; özellikle yeni pazarlara hitap eden her yenilik beraberinde bir risk getirir. IBM’in araştırma direktörü James McGroddy bu durumu satranç- poker metaforu ile şu şekilde özetlemiştir; “Yapılan yenilik ile mevcut pazarınızı hedeflediğiniz zaman satranç oynarsınız, taşların ne yapabileceğini ve ne yapamayacağını bilirsiniz, dolayısı ile birçok hamleyi önceden düşünebilirsiniz. Ancak yeni bir pazar hedefliyor iseniz poker oynuyorsunuz demektir, karar vermek için ihtiyacınız olan tüm bilgileri önceden biliyor olmanıza imkan yoktur ve bu belirsizlik altında oyunda kalıp kalmayacağınıza karar vermelisiniz.” (Chesbrough,2003). Yeniliğin getirmiş olduğu bu riski azaltmanın bir yolu müşterileri ürün geliştirme sürecine dahil etmektir. Xerox firması laboratuvarlarının kapılarını müşterilerine açarak onları üzerinde çalışılan teknolojiler konusunda bilgilendirmekte ve geri beslemeler almaktadır (Chesbrough,2003). Benzer şekilde, 1990’lı yıllarda bilgisayar oyunlarının ortaya çıkması ile batma tehlikesi yaşayan Danimarkalı oyuncak üreticisi Lego, başlatmış olduğu Lego Zihin Fırtınası (Lego Mindstorm) hareketi ile müşterileri ürün geliştirme sürecine dahil etmiş ve bu
  • 8. 8 sayede 2007-2014 yılları arasında gelirini %300 oranında artırmıştır. 2015 yılında dünyanın en yenilikçi firmaları arasındaki yerini alan firmanın, müşterileri yenilik sürecine dahil etmek amacıyla kurduğu Lego Digital Designer platformunda 2016 Ocak ayı itibari ile, müşteriler tarafından tasarlanan ve yine müşteriler tarafından oylanan 40.000 adet farklı tasarım bulunmaktadır. Yeniliğin getirmiş olduğu riski azaltmanın bir diğer yöntemi de yeni kurulan yeni kurulan firmaları (start-up) firmaları takip etmektir. Bu firmalar bir ürünün yaşayabileceğini, o ürüne talep olduğunun en iyi göstergesidir, çünkü gerçek ürünler, gerçek müşterilere, gerçek para karşılığında satıldığından hedef pazara ilişkin en iyi pazar araştırmasından daha güvenilir bilgi verir. Diğer taraftan, yeniliğin maliyet ve riskinin azaltılması amacı ile üniversiteler, araştırma kurumları, tedarikçiler, hatta rakipler ile yapılan işbirlikleri de açık inovason kavramı ile birlikte firmalar tarafından yaygın olarak uygulanmaya başlanmıştır. Açık inovasyon metalaşma baskısından kurtulmayı ve ürün farklılaştırması yapabilmeyi sağlar; özellikle olgun endüstrilerde faaliyet gösteren firmalar tarafından pazara sunulan ürünlerin birçoğu metalaşma baskısı (commoditization pressure) altındadır. Metalaşma baskısı, ürün olgunlaştığında ve piyasadaki diğer rakip ürünlerden fonksiyon olarak ayırt edilemez hale geldiğinde, tüketicilerin yalnızca ürün fiyatını dikkate alarak tercih yapmasıdır. Metalaşma baskısının üstesinden gelebilmek ve rakiplere karşı rekabet avantajı sağlayabilmek adına farklılaştırma ve yenilik yapılması gerekir. Danimarkalı yorgan üretim firması olan Quilts of Denmark adlı şirket, ısıyı belirli bir aralıkta tutabilen yastık ve battaniye üretebilmek amacı ile NASA ile işbirliği yaparak, ürün farklılaştırması, dolayısı ile rakiplerine karşı rekabet avantajı sağlamıştır (Ebersberger ve diğerleri, 2010). Ülkemizde faaliyet gösteren firmalardan Atlas Halı ise, nano teknoloji sayesinde kendi kendini temizleyen ve kirletici sıvıları içine almayan bir halı üretme fikri”nin hayata geçirilmesi için Gebze merkezli yerli bir firma olan Innovcoat ile işbirliği yapmıştır. Kurulan işbirliği sayesinde o dönemde sadece sert yüzeylerde, camda, kumaşta bulunan nano teknoloji 1.2 milyon TL bütçe ile 8 aylık bir çalışma sonucunda halıya uyarlanmıştır. Nano halı’nın lansmanının yapıldığı 2013 yılında Atlas Halı %350 büyümüş ve bayi sayısını da %300 oranında artırmıştır. Açık inovasyon harici bilgi kaynaklarına erişimi sağlar; açık inovasyon yaklaşımında, firmaların kendi imkanları ile üretilen bilgi ve teknoloji tabanı dahili bilgi havuzu, firma dışında üretilen bilgi ve teknoloji tabanı ise harici bilgi denizi olarak tanımlanmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, dünyaca ünlü bioteknoloji firması Merck, P&G ve diğer firmaların açık inovasyon yaklaşımını benimsemelerinin ve uygulamalarının altındaki basit mantık budur. Firmaların yenilik yapabilmek adına, kaliteli bilgi ve teknolojilerin bulunduğu harici bilgi denizine ulaşmaları, ihtiyaç duydukları veya yenilik yapabilmek için kullanabilecekleri bilgi ve teknolojileri tespit edebilmeleri, doğru yorumlayabilmeleri ve anlayabilmeleri, dahili bilgi havuzunda mevcut bilgiler ile entegre edebilmeleri ve yenilerini üretmek adına kullanabilmeleri gerekmektedir (Cohen ve Levinthal, 1990). Dolayısı ile, geçmişte sadece bilgi ve teknoloji üretmek maksadı ile yürütülen ArGe faaliyetlerine her zamankinden daha fazla önem vermelidirler. Açık inovasyon farklı disiplinlerden gelen bilgilere duyulan ihtiyacı karşılar; ürün, süreç ve teknolojiler karmaşıklaştıkça, harici bilgi kaynaklarına olan direk ve endirekt bağlılık artmakta (Rothaermel ve diğerleri,2007), ve bilimsel problemlerin çözümü için farklı disiplinlerden gelen bilgi ve araştırma sonuçlarına ihtiyaç duyulmaktadır (Howells ve diğerleri, 2003). Günümüzde otomotiv sektöründe yapılan yeniliklerin %80’inin elektronik ve bilgisayar endüstrilerinden gelmesi de bu araştırmaları doğrulayan bir gerçektir.
  • 9. 9 Açık inovasyon firma dışında üretilen yenilikçi fikirlere erişim sağlar; P&G tarafından, 1999 yılında hayata geçirilen Bağlan ve Geliştir (Connect and Develop) adlı açık yenilikçilik platformu (www.pgconnectdevelop.com) vasıtası ile dışarıdan yenilik üreten kişi ve kurumlar ile işbirliği yapılmaktadır. Bugün P&G’ın tüketiciler ile buluşturduğu yeniliklerin yaklaşık %50’si şirket dışı işbirlikleri ile geliştirilmiş olup, Bağlan ve Geliştir adlı yenilikçilik platformuna firmalar ve bireyler tarafından günde 20 tane yenilik fikri gönderimektedir. Açık inovasyon tüketicilere daha kaliteli yenilikler sunulabilmesine olanak sağlar; P&G firması, ilk yılında (2012) 500 milyon dolar değerine ulaşan sıvı tablet yeniliğini, Indiana Eyaleti merkezli MonoSol firması ile yapmış olduğu ortak ArGe çalışmaları üretebilmiştir. Bu işbirliğinde, P&G temizlik ve yüzey konularında oluşturulmuş olduğu bilgi birikimini, MonoSol firması ise belli sıcaklık aralığında sadece suda çözülebilen film konusundaki tecrübelerini birleştirilerek tüketiciler için değer yaratan bir yenilik yapılabilmiştir. Benzer şekilde, ülkemizin patent lideri firması olan Arçelik, Telve isimli Türk kahvesi pişiren ödüllü ürünü, kahve üreticisi bir firma ile yapmış olduğu işbirliği ile üretebilmiştir. Açık inovasyon firmaya ilave gelir sağlar; yeni bir buluşun potansiyelini sadece birkaç firmanın fark edebilme veya kullanabilme yeteneği vardır (Wolpert, 2002). Dolayısı ile, kapalı inovasyon modelinde bazı yenilikler, birileri bu yeniliği firma dışında bir yerlerde değerlendirmez ise yıllarca rafta beklemekte ve teknolojiyi geliştiren firmaya katma değer sağlamamaktadır. Uzun yıllar boyunca Amerika'da patent lideri olan IBM, 2012-2015 yılları arasında 5000’den fazla patent satmıştır. Firma patent satışından her yıl 1 trilyon dolar'ın üzerinde gelir elde etmekte olup, bu rakam firmanın ArGe harcamalarının yaklaşık %15’ine tekabül etmektedir. Firma içinde geliştirilen yenilik ve teknolojilerden gelir elde etmenin bir diğer yolu ise oğul vermek (spin-off)’tir. Xerox firması tarafından kurulan ve Amerikan tarihinin ilk ve en yenilikçi laboratuvarlarından biri olan PARC laboratuvarlarında endüstriyi şekillendiren birçok yazılım ve donanım yeniliği yapılmıştır. Ancak firma, kendi içinde geliştirilen bazı yeniliklerden, ürünün sahip olduğu potansiyeli görememesi nedeni ile gelir elde edememiştir (Chesbrough,2003). Xerox tarafından sonlandırılan bu projelerde görevli ArGe çalışanları, firmadan ayrılarak kendi firmalarını kurma yolunu seçmişlerdir. Xerox’un oğul verdiği firmalardan biri olan Adobe’nin pazar değeri Xerox’un pazar değerinin yaklaşık üç katıdır. Açık inovasyon yaklaşımı, mevcut iş modeline uymaması veya potansiyelinin farkına varılamaması nedeni ile, kendi içinden doğmasına rağmen firmaya katma değeri olmayan bu yeniliklerden de gelir elde edilmesini sağlar. Açık inovasyon KOBİ’lerin tamamlayıcı varlıklara erişimini sağlar; teknolojik bir inovasyonun ticarileştirilebilmesi için tamamlayıcı varlıklara (üretim, marka bilinirliği (brand reputation), dağıtım kanalları vs.) ihtiyaç duyulmaktadır (Teece, 1992). KOBİ'ler ve yeni kurulan (start-up) küçük firmalar genelde bu tamamlayıcı varlıklardan yoksundur. Açık inovasyon firmalara yeni teknolojinin veya ürünün diğer firmaların tamamlayıcı bileşenlerini kullanarak ticarileştirebilme fırsatı sunar.
  • 10. 10 Şekil-4: Açık İş Modeli’nde Yenilik Yapmanın Maliyet ve Getirisi Kaynak: Chesbrough, H. (2012). Why companies should have open business models. MIT Sloan management review, 48(2). V. Sonuç ve Öneriler Yenilik ve teknolojik değişim ülkeler için üretkenliğin artırılması, uluslararası rekabetçilik ve hayat standardının yükseltilmesinde en önemli kaynaktır. Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Departmanı verilerine göre İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ABD'deki büyümenin %75'i teknolojik yeniliklerden gelmiştir. Geçtiğimiz yüzyılda yenilik yapmak, firmalar açısından rakiplere karşı rekabet avantajı sağlayan bir unsur iken, günümüzde ivmelenerek artan teknolojik gelişme ve değişim, küreselleşmenin getirmiş olduğu artan rekabet ortamı, hızlı değişen tüketici ihtiyaçları gibi hususlar, firmaların hayatta kalabilmeleri için yenilik yapmalarını zorunlu hale getirmiştir. Zorunluluk haline gelen yeniliğin maliyeti, günümüz ürün, süreç ve teknolojilerinin karmaşıklığı nedeni ile artmış, yenilikten sağlanan gelir, ürün yaşam süresinin kısalması ile azalmıştır. Maliyet ve gelir dengesinin firma lehine çevrilmesi ise açık inovasyon yaklaşımlarının benimsenmesi ile mümkündür. Ancak, uzun yıllardır Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu Asya’lı şirketler tarafından başarı ile uygulanmakta olan ve rakiplerine karşı rekabet avantajı oluşturmalarını sağlayan açık inovasyon yaklaşımının ülkemizde henüz çok fazla bilinmediği, kavramı bilen yöneticiler tarafından da uygulamada isteksiz davranıldığı Özdemir ve Deliormanlı (2013) tarafından TUSİAD için hazırlanan raporda da belirtilmiştir. Yine aynı raporda KOBİ'lere üniversite-devlet işbirliği ile açık inovasyon eğitimlerinin ve/veya sertifika programlarının verilmesi hususu Türkiye'de açık inovasyon ekosisteminin oluşabilmesi için bir çözüm önerisi olarak sunulmuştur. Ülkemizde tüm işletmeler içerisindeki payı %90’ın üzerinde olan KOBİ’ler, toplam istihdamın da %60'ını oluşturmaktadır. Bu durum, yenilikçi KOBİ'lerin milli ve bölgesel ekonomik gelişim için ve ülkemizin uluslararası alandaki rekabetçiliği açısından ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Açık inovasyon yaklaşımı KOBİ’lerin yaşadığı güçlüklerin üstesinden gelmek ve karlılıklarını artırmak için gelecek vadeden bir araçtır (Gasman ve diğerleri, 2010). Ülkemizde faaliyet gösteren firmalar, özellikle insan kaynağı kısıtı nedeni ile açık inovasyon yaklaşımı ve potansiyel yararlarının farkında olmayan KOBİ’lerde açık inovasyon farkındalığı yaratılması ve yukarıda detayları sunulan açık inovasyon uygulamalarının profesyonelce
  • 11. 11 yönetilebilmesi ve Türkiye’de açık inovasyon ekosisteminin oluşturulabilmesi açısından son derece önemlidir. Diğer taraftan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren firmalar, özellikle KOBİ’ler arasında açık inovasyon yaklaşımının benimsenmesi açısından farklılıklar mevcuttur. OECD tarafından yapılan bir çalışmada KOBİ’lerin sadece %15’inin açık inovasyon yaklaşımını aktif olarak kullandıkları belirtilmiştir. Ancak, Theyel (2013) Amerika’da faaliyet gösteren KOBİ’lerin %50’den fazlasının ürün geliştirme ve ticarileştirme aşamalarında belli bir seviyeye kadar açık inovasyon yaklaşımını benimsediklerini göstermiştir. Bu sonuçlar gelişmiş ülkelerde faaliyet gösteren KOBİ’ler ile gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren KOBİ’ler arasında farklılıklar olduğunu, çevre şartlarının eşit olmadığını göstermektedir. Vrgovic ve diğerleri (2012) gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren KOBİ’lerin yaratıcı ve yenilikçi bireylere ve firmalara ulaşması, onlarla iletişim kurabilmesi, işbirliği yapabilmesine dolayısı ile yenilik potansiyelini artırabilmesine olanak sağlamak için devlet eliyle yenilik ağlarının kurulmasının gerekliliğine vurgu yapmıştır. Son olarak, halen yürürlükte olan bazı politikaların kökeni kapalı inovasyon dönemine aittir ve bu politikalar büyük milli ve bölgesel pazarı geliştirme, yerel firmaları koruma ve büyük yerel firmaların inovasyon yapabilmesini sürekli hale getirmeye odaklı bir mantıktan gelmektedir (Chesbrough ve diğerleri, 2011). Ancak günümüzde birçok teknoloji işbirlikleri ile geliştirilmektedir. Dolayısı ile, mevcut politikaların da yenilik yapılmasını ve yapılan yeniliğin tüketiciler ile buluşturulmasını sağlayacak bir inovasyon ekosistemi oluşumunu destekleyecek şekilde güncellenmesi gerekir. X. Referanslar Birkinshaw,J. ve Crainer,S.(2009). Combine Harvesting. Lab Notes, Issue 12, Haziran 2009, London Business School Mlab, p.15. Chesbrough, H., 2003. Open Innovation: The New Imperative for Creating and Profiting from Technology. Harvard Business School Press, Boston, MA. Chesbrough, H., 2004. Open Innovation: Renewing Growth from Industrial R&D. 10th Annual Convergence, Minneapolis. Chesbrough, H., Crowther, A.K., 2006. Beyond high tech: early adopters of open innovation in other industries. R&D Management 36 (3), 229–236. Chesbrough,H., Vanhaverbeke,W., Bakıcı, T., Lopez-Vega,H.,2011. Open Innovation and Public Policy in Europe. Science | Business Innovation Board AISBL. Chesbrough, H. (2012). Why companies should have open business models. MIT Sloan management review, 48(2). Cohen, W.M. ve Levinthal, D.A.(1990) Absorptive Capacity: A New Perspective on Learning and Innovation, ASQ, 35 (1990), 128-152. Dahlander, L., and Gann,D.M.(2010), How Open Is Innovation? Research Policy, 39(6), 699- 709. Ebersberger, B., Bloch, C., Herstad, S.J., De Velde, E.V., Open Innovation Practices and Their Effect on Innovation Performance, İnternational Journal of Innovation and Technology Management.
  • 12. 12 Gasmann,O. ve Enkel,E.(2004). Implementin open innnovation approach: three core process archtypes. Proceedings of the R&D management Conference. Lisbon, Protugal, 6-9 July 2004. Gassmann, O, Enkel, E, & Chesbrough, H. (2010). The future of open innovation. R&D Management, 40(3), 213–221. Gruber,P.R.(2004). Cargill Dow LLC. Journal of Industrial Ecology, 7 (3-4):209-213. Hoffmann, WH ve Schlosser, R (2001). Success factors of strategic alliances in small and medium-sized enterprises: an empirical survey. Long Range Planning 34(3):357-381 Howells,J.,James,A., ve Malik,K. (2003). The sourcing of technological knowledge: distributed innovation processes and dynamic change. R&D Management, 33 (4):395-409 Kahney, L. (2004) Inside Look at Birth of the iPod Wired, July 21st,2004. Koschatzky,K.(2001). Networks in innovation research and innovation policy-an introduction. İn:Koschatzky, K., Kulicke,M., Zenker,A., Innovation Networks: Concepts and challenges in the European Perspective. Lichtenthaler,U., Hoegl, M. Ve Muethel,M., Is Your Company Ready for Open Innovation?, MIT Sloan Management Review, Fall 2011. Narula, R. ve Hagedoorn,J. (1999). Innovating through strategic alliances:moving towards international partnerships and contractual agreements.Technovation 19(5):283-294 Özdemir, M.N., Deliormanlı,S. (2013). Türkiye’de açık inovasyon ekosisteminin oluşmasının önündeki engeller ve çözüm önerileri. TÜSİAD-T/2013-06/542. Parida, V, Westerberg, M, & Frishammar, J. (2012). Inbound Open Innovation Activities in High‐Tech SMEs: The Impact on Innovation Performance. Journal of Small Business Management, 50(2), 283–309. Prabhu,G.N. (1999). Implementing university-industry joint product innovation projects.Technovation 19(8):495-505. Rothaermel, F. T., Agung, S. D., & Jiang, L. (2007). University entrepreneurship: a taxonomy of the literature. Industrial and corporate change, 16(4), 691-791. Rothwell,R. (1991). External networking and innovation in small and medium sized manufacturing firms in Europe.Technovation 11(2), 93-112. Spithoven, A, Vanhaverbeke, W, & Roijakkers, N. (2013). Open innovation practices in SMEs and large enterprises. Small Business Economics, 41(3), 537–562 Stuart, Toby E. (2000) ‘Interorganizational Alliances and the Performance of Firms: A Study of Growth and Innovation Rates in a High-Technology Industry’,Strategic Management Journal, 21:791-811. Teece, D. ve Jorde, T. (1992). Antitrust, Innovation and Competitiveness. Oxford University Press.
  • 13. 13 Theyel, N. (2013). Extending open innovation throughout the value chain by small and mediumsized manufacturers. International Small Business Journal, 31(3), 256–274. Vanhaverbeke W., Vermeersch I., de Zutter S., (2012). Open Innovation in SMEs: How can small companies and start – ups benefit from open innovation strategies? Research Report, Organisation of Flanders District of Creativity. Vrgovic, P, Vidicki, P, Glassman, B, & Walton, A. (2012). Open innovation for SMEs in developing countries-An intermediated communication network model for collaboration beyond obstacles. Innovation: Management, Policy & Practice, 14(3), 290–302. West, J. ve Gallagher, S. (2006). Challanges of open innovation: the paradox of firm investment in open-source software. R&D Management, 36 (3): 319-331. Wolpert, J. D. (2002). Breaking out of the innovation box. Harvard Business Review, 80 (8): 77-83. Wynarczyk, P. (2013). Open innovation in SMEs: A dynamic approach to modern entrepreneurship in the twenty-first century. Journal of Small Business and Enterprise Development, 20(2), 258–278.