SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 36
BTEC 603 Biotechnology and Ethics


                              GENETİĞİ
                            DEĞİŞTİRİLMİŞ
                          ORGANİZMALAR VE
                                ETİK



                                    MERVE USLU
                                     50091111
İÇERİK
•   GDO nedir?
•   Tarihçesi
•   İlk ve diğer örnekler
•   Genetik değişiklik nasıl yapılıyor?
•   GDO’ların mevcut durumu
•   Etkileri nelerdir?
•   Potansiyel faydaları ve zararları nelerdir?
•   Etik problemler nelerdir?
•   Ülkelerin bakışı
•   Türkiye
•   Sonuç
GDO NEDİR?
•   Dünya Sağlık Örgütü (WHO), genetik yapısında doğal yollarla oluşamayacak
    değişiklikler meydana gelmiş canlıları, genetiği değiştirilmiş organizmalar olarak
    tanımlamaktadır.

•   İngilizce'de GMO (genetically modified organism), Türkçe'de G.D.O. (genetiği
    değiştirilmiş organizmalar) veya Uluslararası kullanımı ile "Living Modified Organism
    (LMO)Değiştirilmiş Canlı Organizmalar adlandırılmaktadır.



•   Ülkemizde ise genetik yapısı değiştirilmiş tarımsal ürünleri ayırmak için genel bir isim
    olarak "Transgenik ürün" de denilmektedir.



•   İlk olarak 1970’li yıllarda uygulanan ve “Genetik Mühendislik” ya da “Rekombinant
    DNA Teknolojisi” olarak da anılan genetik modifikasyon, mikro-organizma, bitki ve
    hayvanlara yeni özellikler kazandırmak için kullanılan en son metotlardan biridir.
TARİHÇESİ/KRONOLOJİSİ
•   * 1980 AD –
    o Bu dönemde teknolojinin ulaştığı seviye sonucu modern biyoteknoloji rekombinant DNA teknolojisiyle
    neredeyse özdeşleştirilmektedir. Örnek verilecek olursa, prokaryot modeli olan E. coli (Escherichia coli), insülin
    ve diğer ilaçların üretiminde kullanılmaktadır. E.coli bakterisi insan vücudunun aşağı bağırsak bölgesinde
    yaşamaktadır.

•   * 1990 AD-
    o Michael Fromm, gen tabancasıyla ilk kez DNA naklini mısıra yaptı.
    o Genetik modifikasyona uğramış ilk pamuk ürünleri Calgene Inc tarafından piyasaya sürüldü. Bu ürünler,
    herbisit olan Bromoxynll’e karşı dayanıklıydı
    * 1992 AD- Humulin, rekombinant Insulin, Amerika Gıda ve İlaç Bakanlığı tarafından ilke kez kabul edilen
    rekombinant DNA ürünü oldu.
    * 1993 AD- Kary Mullis, DNA parçalarını hızla çoğaltan PCR (Polymerase Chain Reaction) mekanizmasını bulup,
    Nobel ödülünü aldı.
    * 1994 AD – FDA (Food and Drug Administration) ilk kez genetik modifikasyona uğramış bir yiyecek maddesini
    kabul etti: "Flavr Savr" domatesi.
    * 1995-1996 AD - Genetik manipulasyona uğramış soya fasulyesi ve mısır dünyada satışa sunuldu.
    * 1999 AD- Alman ve İsviçreli bilim adamları, A vitamini üreten pirinç (altın pirinç diye bilinen) ürettiler.
    * 2002 AD – Araştırmacılar, dünya nüfusunun 2/3ünün beslenme kaynağı olan pirincin DNAsını tamamiyle
    çözdüler. Bu, tarım genetiği tarihinde bir ilkti.
    * 2003 AD - İngiltere, ilk kez ahır hayvanlarının otlaması için kullanılan biyoteknoloji ürünü mısırı kabul etti.
    * 2004 AD- Kendiliğinden kafeinsiz olan kahve Japonya’da üretildi.
İLK VE DİĞER ÖRNEKLER
•   İlk yetiştirilen GM tohumu Kaliforniyali Calgene adlı şirket tarafindan üretilen ve adına
    FlavrSavr adı verilen bir dometesti. Bu domates çürümeye karşı dayanıklıydı ve bu
    dayanıklılık polygalacturonase adlı enzimin üretilmesine müdahele eden bir genin
    eklenmesiyle sağlanmıştı.

•   Bundan sonraki GM tohumları, örneğin Pestisite dayanıklı pamuk, Amerika ve
    Avusturalya’ya tanıtıldı. Bu tohumlar Amerika’da ve tarıma bağlı ülkelerde (Avrupa
    Birliği’nin aksine) kabul gördü. Aynı zamanda Arjantin, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan ve
    Çin gibi ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanan gelişmekte olan ülkelerde de bu
    tohumlar büyük ölçüde talep gördü. Diğer başarılı GM tohumları ise pestisite dayanıklı
    mısır ve herbisite dayanıklı pamuktur.

•   Böcek ilacına dayanıklı soya fasulyesi mısır ve pamuk, demir oranı yükseltilmiş pirinç
    tohumu, biyolojik olmayan baskılayıcı etkilere dayanabilen çeşitli bitki tohumları
ÖRNEKLER
    •   Biyolüminesans
    •   Bazı canlılar tarafından, belirli bir metabolik yol izlenerek ışık meydana
        getirilmesi.
    •   Yunanca bios (canlı) ve Latince lumen (ışık) kelimelerinden oluşmuştur.
    •   birçok araştırmanın hedefidir; örneğin yol kenarlarını veya bahçeleri
        aydınlatmak için parlayan bitkiler, su ihtiyacı olduğu zaman ışık üreten
        bitkiler, ışıklandırmaya ihtiyaç duymayan noel ağaçları, bu alandaki birçok ilginç
        projelerden bazılarıdır.




                                               Düşük parlaklıkta yeşil renkli ışık yayan
Yapay olarak biyolüminesans özelliği
    kazandırılmış tütün bitkisi                              mantarlar
Genetik yapı nasıl değiştiriliyor?
•   Transgenik canlılar

•   Genetiği değiştirilmiş hayvanlar yoğun olarak ilaç denemeleri ile genlerin
    fonksiyonlarını anlamak amacıyla, laboratuar ortamlarında üretilmekte ve bu
    ortamlarda test amaçlı kullanılmaktadır.
•   Gıda amaçlı kullanım için geliştirilen ve gelecekte GDO tartışmalarında
    karşılaşmamız kuvvetle muhtemel, çiftlik hayvanları da mevcuttur. Ancak henüz
    bugüne değin herhangi bir ülkede bu tür üretim için izin alınamamıştır.

•    Genetiği değiştirilmiş (GD) bitkiler
•    Ağırlıklı olarak kullanılan teknik transgenik teknolojidir.
•    Transgenik bitkiler, GD tarımsal ürünlere ve dolayısıyla GD gıdalara kaynaklık ettiği
    için tartışmaların en önemli kısmını oluşturmaktadır
Genetik yapı nasıl değiştiriliyor?
•   Şu ana kadar yapılan araştırmalar sonucu yaklaşık 40 adet transgenik bitki
    üretildiği bilinmektedir.
•   Bunlardan bir kısmı; domates, pirinç, patates, fasulye ve papayadır. Bitkilerde
    hayvanlara kıyasla genetik modifikasyon çok daha kolay gerçekleşmektedir.

•   Bunun temel nedenleri:

    1. Bitkilerde zaten toprak bakterileri sayesinde var olan doğal bir dönüşüm
    sisteminin söz konusu olması

    2. Bitkilerde çok sayıda nesil oluşumu sonucu sonuçların çok kısa sürede
    birçok nesil üzerinden takibinin imkanlı olması

    3. Bitki dokusunun tekrardan farklılaşabilir özelliğe sahip olması (dönüşüme
    uğrayan bir parçadan rejenerasyonla tekrar bir ağaç oluşumu gibi) dır
Genetik yapı nasıl değiştiriliyor?
•   Tarım ürünlerinde genetik modifikasyonun günümüzde çeşitli yolları mevcuttur.
    Bunlar:

    1.   Protoplast füzyonu : brokoli ve karnıbahardan oluşan hibrit bir bitki

    2.   Yaprak parçaları tekniği ve toprak bakterisi aracılığıyla Ti plasmid kullanımı

    3.   Gen tabancaları

    4.   Elektroporasyon/elektropermeabilizasyon

    5.   Kloroplast mühendisliği

    6.   Antisense teknolojisi : domates
GDO’ların mevcut durumu


                        Genetiği değiştirilmiş
                  organizmaların dünyada ekimi
                  hızla artmaktadır. 2008 yılında
                  üç ülkenin daha izin vermesiyle
                   dünyada 25 ülkede GD ekinler
                          ekilmektedir. GD
                 bitkilerin ekildiği toplam arazi de
                    buna paralel olarak artmaya
                         devam etmektedir.
GDO’ların mevcut durumu
•   Halen dünyada yoğun olarak ekilen GD tarımsal bitkileri üç ana kategoride toplanabilir.

•   Tarla bitkileri kategorisine giren ve çoğunlukla işlemden geçirilerek tüketime sunulan ya
    da yem bitkisi olarak kullanılan bitkiler aynı zamanda en yoğun ekilen GDO’lardır.
•   Bunlar mısır, soya fasulyesi, kanola, pamuk, şeker pancarı, tütün ve yonca gibi GD
    bitkilerdir.

•   İkinci grup ise bahçe bitkileri olarak sınıflandırılan, nispeten ekim alanı dar ve tüketicinin
    bizatihi seçerek tükettiği sebze ve meyvelerin girdiği gruptur.
•   Halen tüketiciye sunulan GD variyeteleri sebze ve meyveler domates, kabak, tatlıbiber ve
    papayadır.

•    Bu iki grubun dışında insan veya çiftlik hayvanları tüketimini hedeflemeyen endüstriyel ve
    süs bitkisi amaçlı bir diğer GDO grubu daha vardır. Dünyanın değişik bölgelerinde GD
    kavak, petunya ve karanfil çiçeği variyetelerinin ekimi yapılmaktadır
GD’li ekinler
•   Soya fasulyesi GD ekinler içerisinde birinci sırayı almaktadır.
    2008 yılı verilerine göre en yaygın ekilen GDO’lu tarım ürünü olan GD soya
    fasülyesi 65.8 milyon hektarlık alanla tek başına tüm GD ekinlerin %53’ünü
    oluşturmaktadır.

•   Hemen ardından %30 ile GD mısır ve sırasıyla %12 ile GD pamuk, %5 ile GD kanola
    gelmektedir

•   GD bitkilerde en yaygın aktarılan genler herbisitlere direnç genleridir. 2008
    yılında ekimi yapılan tüm GD bitkilerdin %63’ü herbisitlere tolerans genleri
    taşırken %15’i böceklere direnç genleri ve %22 ise her iki özelliği aynı anda taşıyan
    çok özellikli GD ekinlerden oluşmuşlardır. Çok özellikli GD ekinler son iki yılda
    oldukça hızlı artmaya başlamıştır
Etkileri
• Sosyo-ekonomik yapıya etkileri

• İnsan ve hayvan sağlığına etkileri

• Ekolojik etkileri
GDO’ların ekonomik boyutu
•   GD ekinlerin yaygın olarak ekilmeye başlandığı 1996 yılından bu yana çok geniş
    bir coğrafyaya yayılması ve ekim alanının sürekli artması, GDO’ların tarımsal
    işletme açısından başarılı olduğuna yorulabilir

•   Yapılan teorik hesaplamalar ve deneysel sonuçlar,GDO’lu ürünlerin pestisit ve
    herbisit kullanımını ciddi derecede azalttığını ve bundan dolayı ekonomik avantaj
    sağladığını ortaya koymuştur.

• GDO’lu ekinlerin global tarım ekonomisindeki payı, 1996 yılında 115 milyon dolar
iken her yıl artarak 2007 yılında 6,8 milyar doları aşacak bir büyüklüğe ulaşmıştır.

•   En yaygın ekilen dört GD ekini olan soya fasulyesi, mısır, pamuk ve kanola
    toplam ekildikleri global arazinin %25’ini oluşturmaktadır.
GDO’ların ekonomik boyutu
•   GDO’ların en yaygın ekildiği ülkeler listesinin ilk iki sırasını alan ABD ve Arjantin,
    1996 yılından bu yana GD ekinlerin ekimine izin vermektedirler.
•    ABD yaklasik 60 milyon hektarlık alanı bulan GD ekinler sayesinde oldukça ciddi
    bir maddi getiri sağlamıştır

•   ABD’nin aksine başlangıçta tarımsal biyoteknoloji üretme imkanı bulunmayan
    Arjantin, GDO’lar ile ilgili yasal düzenlemeler ve pratik çalışmalara çok erken
    başlayarak GDO’ların ekimine ABD ile eşzamanlı izin vermiştir.

•   Halen dünyada ekilen toplam GD ekinlerin %17’sini eken Arjantin’in bu ekimden
    sağladığı 11 yıllık ekonomik getiri yaklaşık olarak 6.6 milyar dolar olarak
    hesaplanmıştır.
•   Bunun yanında ülke içerisinde tarımsal biyoteknolojik araştırmalar başlamış ve
    yerel tohum şirketleri boy göstermeye başlamıştır.
GDO'lu ürünlerin potansiyel yararları
             nelerdir?
•   Besin Kalitesi ve Sağlığa yönelik Faydaların Artırılması
•   Meyve ve Sebzelerin Raf Ömrü ve Organoleptik Kalitelerinin Artırılması
•   Bitkisel ve Hayvansal Ürün Veriminin Artırılması
•   Yenilebilir Aşı ve İlaç Üretimi
•   İnsan Hastalıklarının Tedavisinde ve Organ Naklinde Kullanılması
•   Bio-fabrikalar ve Endüstriyel Kullanım İçin Ürün Ham Materyali Olarak Kullanımı
•   Çevresel Faydaları
GDO'lu ürünlerin potansiyel zararları
                 nelerdir?
•   Besin Kalitesindeki Değişiklik ve Gıda Güvenliği
•   Alerjik Reaksiyonlar ve Toksik Etkiler
•   GD Gıdaların Etiketlenmesi İle İlgili Kaygılar
•   Çevresel Kaygılar
•   Biyolojik ve Genetik Çeşitliliğin Tehdidi
•   Çeşitli Grupların Kaygıları ve Dini, Kültürel ve Etik Kaygılar
•   Bilinmeyen Korkular
İLK TEPKİ
•   İlk tepkiler İskoçya’daki Rowett Araştırma Enstitüsü’nde çalışan immünolog Arpad
    Pusztai’ın İngilitere televizyonlarında GD ürünlerin fareler üzerinde zararlı etkileri
    olduğunu açıklaması üzerine ortaya çıktı.
•   Pusztai’la yapılan röportajdan sonra medyanın ilgisi GD ürünler üzerine toplandı ve
    Avrupa’da bu ürünlere karşı tepkiler bundan sonra oluştu. Pusztai’ın makalesinin
    yayınlanması üzerine tepkiler A. B. D.’ye sıçradı.
•   Yayınlanan makaleye göre genetik müdahale işleminin besin maddelerini toksik hale
    getirdiğine dair iddiaların ardından Mayıs 1999’da Nature dergisinde yeni bir makale
    yayınlandı.
•    Buna göre, böceklere karşı dayanıklılık kazandırılmış, Bt genini taşıyan mısır bitkisi
    polenleri (çiçek tozları) Kral kelebeklerine zarar veriyorlardı. Böylece çevreci aktivistlerin
    GD protestoları hız kazanarak devam etti.
GDO’larda ETİK
• Etik kaygılar kapsamında öne çıkan tartışmaları üç ana kategoride
  toplamak mümkündür.

• İlk tartışma GDO’ların gerekli olup olmadığı tartışmasıdır.

• İkinci tartışma kategorisi daha çok metodun etik yönleri ya da
  meşruiyeti üzerinedir.

•   Üçüncü tartışma ise GDO’ların sonuçları üzerine olup temelde
    uygulamaya ilişkindir.
GDO’larda ETİK-İLK TARTIŞMA
•   İlk tartışma GDO’ların gerekli olup olmadığı

•   Tartışma birbirine adeta tamamen zıt, iki farklı ve marjinal yaklaşımın gölgesinde
    sürdürülmektedir. Taraflardan biri, bu teknolojileri dünyada açlık sorununu bertaraf
    edecek anahtar teknoloji olarak görmektedir. Diğeri ise söz konusu teknolojilerin
    somut hiç bir ilerleme sağlayamayacak bir illüzyondan ibaret olduğunu
    savunmaktadır.
•   Global tarımsal sorunların başında gelen açlık sorunu sosyal bir sorundur. Dolayısıyla,
    açlık sorunu, gıda eksikliğinden ziyade onun paylaşımıyla ilgilidir. Bu sorunun
    çözümünü siyasi ve sosyal platformlarda aramak gerekir

•   Biyomühendislik yoluyla üretilen ürünlerin miktarı ve kalite konusu

•   Örneğin bir tarlada biyomühendislik öncesi üretim yüzde 60 ise, GDOlarla birlikte miktar
    yüzde 80lere çıkabilmektedir. Burada etik olarak sorulan soru, dünyadaki açlık oranlarının
    azaltılması için bu ürünleri kullanmanın yararlı olup olmadığıdır. Dünyada 840 milyon aç
    insan bulunmakta; ürün miktarının artması sayesinde bu insanların gıdaya ulaşımının daha
    rahat olacağı savunulmaktadır. Ayrıca artan nüfusu beslemek için daha çok üretime ihtiyaç
    olacağı kesindir.
GDO’larda ETİK-İLK TARTIŞMA
•   Kalite konusu

•   GDOların geleneksel ürünlere kıyasla daha yararlı veya daha zararlı olduğu en
    hararetli tartışma konularından biridir. Örneğin A vitamini açısından zengin
    havuç üretimi sayesinde üçüncü dünya ülkelerinde A vitamini eksikliğinden
    kaynaklan körlüğün giderilmesi amaçlanmaktadır.

•   Üretilen pirince genetik mühendisliği teknikleri sayesinde A vitamini
    sentezlenerek ihtiyaç duyulan günlük A vitaminin bir kısmının, golden pirinci adı
    verilen pirinçten karşılanması

•   Gıdalardaki besin değerlerinin zenginleştirilmesi sayesinde insan diyetinin
    değiştirilebileceği düşünülmektedir. Bunlara karşıt olarak savunulan konu ise
    gen aktarımı ile insanlara zarar verebilecek ürünlerin oluşturulduğudur.
GDO’larda ETİK-İKİNCİ TARTIŞMA
•   İkinci tartışma, bitkilerin geliştirilmesinde genetik müdahalenin meşru olup
    olmadığıdır.

•   Meşruiyet eleştirisi, Hıristiyanların Tanrı’nın işine karışıldığı düşüncesi, çevrecilerin
    doğal yapıya müdahale itirazı ve Alman düşünür Peter Sloterdijk’in insanın haddini
    aşması olarak betimlediği felsefi duruşa kadar bir dizi farklı perspektiften güç
    almaktadır.
•   Buna karşı, insanlığın tüm ziraî tarihinin, insan eli ile doğal genetik yapının
    değiştirilmesinden ibaret olduğunu söyleyen ve genetik manipülasyonun sadece
    teknolojinin yeni bir evresi olduğunu iddia eden anlayış vardır. Bu anlayışa sahip
    çevreler, genetik manipülasyonun meşruiyetini savunmaktadır.
GDO’larda ETİK-İKİNCİ TARTIŞMA
•   Bazı insanlar, tüketici seçme hakkının ihlâli, GDO’ların doğal benzerlerinden ayırt
    edilememesinin yanı sıra kişisel, etik, kültürel ve estetik sebeplerle GD gıdalara
    karşı çıkmaktadır.

•   Genetiği değiştirilmiş ürünler bazı inanışlarda etik sorunlara da neden
    olmaktadır. Örneğin; Müslümanlar, Hindular ve Yahudiler gibi bazı inanç grupları,
    içinde böcek, hayvan ve insan geni olan meyve ve sebzelerden uzak durmak
    istemektedirler.

•   Özel dinsel yiyecek kuralları olan Müslümanlar ve Yahudiler, genetik olarak
    değiştirilmiş gıdaların dinsel kısıtlamalarına aykırı olmadığından emin olmak
    istemektedirler.
•    Örneğin; hem Müslümanlar hem de Yahudiler domuz geni taşıyan tahıllara
    karşıdırlar ve genellikle helal ve koşher gıdalarda bu özelliğin olmamasında
    ısrarlıdırlar.
•    Benzer şekilde bazı vejetaryenler, hayvan geni içeren meyve ve sebzelere karşı
    olabilmektedirler
•   Prof. Dr. M. Saim Yeprem;
•   Dolayısıyla GDO’lara zararlı ya da faydalı demek için bunların insanlığın faydası veya zararı
    istikametinde nasıl kullanıldığına bakmak gerekir. Tabii ki değerlendirmenin tamamen
    siyasî ve ticarî kaygıların dışında, ilmin çerçevesinde yapılması da esastır.

•    "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)" olarak bilinen; biyolojik yöntemlerle kendi
    türü dışındaki bir türden gen aktarılarak, belirli özellikleri değiştirilen bitki, hayvan ya da
    mikro organizmalarla elde edilen ürünler başta insan sağlığı olmak üzere, çevre ve sosyo-
    ekonomik yapı üzerinde önemli riskler taşıdığı konunun uzmanları tarafından ifade
    edilmektedir. Ayrıca, hayvandan bitkiye veya bakteriden bitkiye gen transferinin fıtrata
    müdahale olduğu da unutulmamalıdır. Konu üzerinde araştırmalarını sürdüren bilim
    kurullarının; doğal ürünlerin genetik yapısının değiştirilmesinin önü alınamaz felaketlere
    yol açabileceği ve bu tür ürünlerin insan sağlığı üzerinde ciddi tahribatlara sebebiyet
    vereceği bilgisi dikkate alındığında sağlığa zarar verecek bu ürünleri yemek dinen de
    sakıncalıdır. Ancak her ne suretle olursa olsun tohumlar üzerinde yapılan genetik
    çalışmalar sağlığa zarar vermeyecekse bu tür ürünler yenilebilir...
GDO’larda ETİK
•   Üçüncü konu ise sosyo-ekonomik,sağlık ve ekolojik yaklaşımlardır.

•   Ürün maliyetinin kalite ve üretim miktarına göre değişmesi, piyasaya sürülen
    ürün miktarları, GDOların ekonomik boyutunu yansıtmaktadır. Burada
    tartışmaya yol açan konu, geleneksel çiftçilerin işlerinin zorlaşması ve şirketlerin
    kar miktarlarının GDO sayesinde artmasının etik olup olmadığı konusudur. Yani
    GDOların iş etiğine uygun olup olmadığıdır.

•   Sosyo-ekonomik: GDO’ların mülkiyet durumu
•   Sağlık problemleri riskler!
•   Çevresel sorun oluşturma riskleri! ;bt-mısır
GDO’larda ETİK
•   GDO’ların etik olup olmadığı konusunda yapılan tartışmaların en önemli noktası
    ise bu tartışmaların manavlardan kongre salonlarına kadar her yerde tartışılıyor
    olmasıdır.
•    Bunun sebebi ise GDOların halk, politik otoriteler, sanayi
    kuruluşları, tarımcılar, akademisyenler, bilimsel kurumlar gibi her türlü kesimi
    ilgilendirmesidir. Ancak burada doğan önemli bir eksiklik ise bu kesimlerin ne
    kadar bilinçli olduğudur. Halktan birinin GDO hakkında bir fikri olabilir, ancak bu
    konuda yeterli bir bilgisi olmayabilir.
•    Dolayısıyla etik konuların daha verimli tartışılabilmesi için ilk önce insanların
    bilinçlenmesi ve bilgilenmesi gerekmektedir.
ÜLKELERİN BAKIŞI
•   Genetiği değiştirilmiş bir organizma (GDO) veya GDO türevi bir gıda maddesinin
    AB ülkelerinde piyasaya sürülmesine ancak çok detaylı bir prosedürün
    tamamlanmasından sonra izin verilir. Bu prosedür, sağlık ve çevre açısından olası
    risklerin bilimsel değerlendirmesini esas alır. Ayrıca, genetiği değiştirilmiş (GD)
    ürünün tüketici menfaatlerine halel getirmediğinden emin olmak için de
    kontroller yapılır.

•   GDO’lar hakkındaki AB mevzuatı 90’lı yılların başlarından beri yürürlüktedir. Bu
    spesifik düzenlemenin iki ana maksadı vardır:
    - Sağlık ve çevrenin korunması;
    - Güvenli ve sağlıklı GD ürünlerin AB’de serbest dolaşımının temin edilmesi.

    AB’nin GDO mevzuatı külliyatı, kısa süre önce tadil edilerek yeni bir yasal çerçeve
    oluşturulmuştur.
GDO’lar konusundaki AB mevzuatına genel bakış

•   Bu yasal çerçeveyi oluşturan temel metinler şunlardır:

    ◊ Genetiği değiştirilmiş mikroorganizmaların (GDM’ler) kapalı kullanımı hakkındaki, 98/81/EC sayılı
    Direktifle tadil edilmiş 90/219/EEC sayılı Direktif. Bu Direktif, GDM’ler üzerinde (genetiği
    değiştirilmiş virüs ve bakteriler gibi), toplum ve çevreyle temastan kaçınılarak kapalı ortam
    şartlarında yapılan araştırma ve sınai faaliyetleri düzenlemekte olup, laboratuar çalışmalarını da
    kapsamaktadır.
    ◊ GDO’ların çevreye kasıtlı salımı hakkındaki 2001/18/EC sayılı Direktif, iki çeşit faaliyeti
    düzenlemektedir:
    - GDO’ların deneysel amaçlarla salınması (mesela alan denemeleri kapsamında yapılan çalışmalar),
    Direktifin “Bölüm B” hükümlerine tabidir;
    - GDO’ların pazara sürülmesi (bu aşamadan sonra GDO tanımı, GDO içeren veya bu gibi
    organizmalardan müteşekkil ürünler şeklinde yapılmaktadır), mesela GDO’ların sınai ürünler olarak
    yetiştirilmesi, ithali veya dönüştürülmesi esas itibarıyla Direktifin “Bölüm C” hükümlerine tabidir.
    - GDO içeren veya GDO’dan müteşekkil gıda ve yem ürünlerinin piyasaya sürülmesi, EC 1829/2003
    sayılı GDO gıda ve yemler hakkındaki Yönetmelik hükümlerine tabidir. GDO içeren veya bu gibi
    organizmalardan müteşekkil gıda/yem ürünleri konusunda, başvuru sahibi şu tercihi yapabilir: (1)
    başvuru bir bütün olarak sadece EC 1829/2003 sayılı Yönetmeliğe göre yapılmak suretiyle “tek kapı,
    tek anahtar” prensibi doğrultusunda hem 2001/18/EC sayılı Direktifte belirtilen kriterler
    çerçevesinde GDO’nun çevreye kasıtlı salımı, hem de EC 1829/2003 sayılı Yönetmelik hükümleri
    uyarınca bu GDO’nun gıda veya yemde kullanımı için izin alınır; (2) başvuru veya başvurunun bir
    kısmı hem 2001/18/EC sayılı Direktif hem de EC 1829/2003 sayılı Yönetmeliğe tabi olarak yapılır.
    - GDO’ların AB üyesi ülkelerle üçüncü ülkeler arasındaki kasti ve gayrıkasti hareketleri, GDO’ların
    Sınır Ötesi Hareketleri hakkındaki EC 1946/2003 sayılı Yönetmelik hükümlerine tabi olup AB içindeki
    kasti hareketler bu Yönetmelik hükümlerinden muaftır.
Avrupa’da GDO’lar Yasak mı?
•   AB ülkelerinde 1990 yılında oluşturulan 2 direktifin ardından 2004 yılında bir
    kısım yasal düzenleme daha yapılmış ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi
    oluşturulmuştur.

•   Tamamen bilim insanlarından oluşan bu kuruluş, GDO’lu ürünlerin bilimsel
    esaslara dayalı risk değerlendirmesini yapmakla da görevlendirilmiştir. AB’de
    1990 yılından bu yana 40’a yakın GDO’lu ürüne, üretim ve/veya yem ve gıda
    amaçlı tüketim izni verilmiştir (EFSA).

•    AB ülkeleri her yıl ABD ve Arjantin gibi ülkelerden 30-40 milyon ton
    mertebesinde transgenik soya ve mısır ürünleri ithal edip tüketmektedirler.
    Bunları ithal edip tüketen AB ülkeleri arasında Fransa, Almanya ve Avusturya gibi
    GD mısır ekimine izin vermeyen ülkeler de vardır. Son olarak, Alman BASF firması
    tarafından geliştirilen Amflora patates çeşidinin ekimine de izin verilmiştir.
Türkiye
•   Biyogüvenlik yasa tasarısı

•    Türkiye, GDO’ya önce vize verdi
    -Resmi Gazete’nin 26.10.2009 tarihli nüshasında yayınlanan yönetmelikle Tarım Bakanlığı GDO’lu
     ürünlerin Türkiye’de kullanımına vize verdi.
•    Tarım Bakanı Mehdi Eker ise “Bu konu (GDO) AB için de Türkiye'nin kendi ihtiyaçları için de
     önemli. Risk yok sıkı denetim olacak” sözleriyle GDO’ya taraftar olduğunu ifade etmişti

•   GDO Tohum ve Üretimi Yasaklandı

•   Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğinin zarar görmesini engellemek
    için 'Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerin' (GDO), tohum ve buna bağlı
    ürünlerin üretiminin yasaklandığını bildirdi.

•   4 Aralık 2009 tarihinde GDO yönetmeliğinin iptali için Danıştay’a açılan iptal davası 3 Aralık
    2009’da sonuçlanıyor ve yürürlük durduruluyor

•   Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, 26 Ekim 2009 tarihli 'Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı
    Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine
    Dair Yönetmelik'in iptali ve öncelikle 11. ve 20. maddelerinin yürütmesinin durdurulması
    istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
BİYOGÜVENLİK YASA TASARASI
•   Yönetmelik GDO’lu ürünlerin risk taşıyabilecekleri ihtimalini kabul edip, olası riskler için makul
    kaygıları dikkate alacak şekilde madde 4- (l)’de22 risk tanımlaması yapmıştır.
•   Ayrıca bu risklerin gerçekleşmesi durumunda ise madde 5- (2)’de23 GDO’lu ürünün üreticilerini ve
    ithalatçılarının bu yönetmelik kapsamında sorumlu tutulmasını,sorumlu kurum olarak addedilen
    işletmecilerin bu ürünlerin piyasadan çekmesini,bunu yaparken de hem ilgili birimlerin hem de
    kamuoyunun bilgilendirilmesini şart koşmaktadır.
•    Ayrıca oluşacak potansiyel sağlık riskleri konusunda risk gurubunun başında gelen bebeklerin ve
    çocukların mama ve besinlerinin hazırlanmasında GDO’lu ürünlerinin kullanımı madde 5-(3)24 ile
    yasaklanmıştır.
•    Bunun ötesinde madde 9-(1)-(jve k)’da25 GDO’lu ürünün taşıdığı genin başvuru süresinden en az üç
    yıl önce geliştirilmiş ve ülkede genin tescil edilmiş olması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca kullanım ve
    ticarî iznin mevcut olduğunun belgelenmesini şart koşarak herhangi bir GDO’lu ürünün ilk olarak
    ülkemizde dolaşıma sokulmasının önüne geçilmiştir.
•    Bunlara ilaveten madde 9-(1)-(l)26 yatay gen transfer riski taşıyan GD bitki ve hayvanların ülkeye
    ekimini ve çoğaltılmasını engelleyerek ülkenin doğal yapısını korumayı hedeflemektedir.
•   Yönetmelik ayrıca GDO içermediği beyan edilen ürünlerin belli aralıklarla denetlenmesini de
    gündeme alarak GDO’ların illegal şekilde ülke içine sokulmasını engelleme amacı gütmektedir. Bu
    konuda beyana aykırı hareket eden ithalatçı ve ihracatçı firma ile ülkenin risk gurubuna alınması gibi
    tedbirler madde 11-(2)-(c)’de27 belirtilmiştir.
Bebek mamasında ''GDO''yasak!
•   Genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO) ürünler, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam
    mamaları ve devam formülleriyle bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılamayacak!.
•   Tarım ve Köy işleri Bakanlığı'nın 'Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve
    Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmeliği', Resmi Gazete'nin
    26.10.2009 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
•   Yönetmelik, tohumluklar dışındaki genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile genetiği
    değiştirilmiş organizma ve ürünlerini içeren gıda ve yem maddelerini kapsıyor. Sağlık Bakanlığınca
    ruhsat veya izin verilen ürünler yönetmeliğin kapsamına girmiyor.

•   Buna göre, Yönetmelik hükümlerine aykırı olan GDO'lu gıda ve yemlerin işleme ve tüketim amacıyla
    ithali, piyasaya sürülmesi, tescili, ihracatı ve transit geçmeleri yasak olacak.

•   İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünleri
    ithal edilemeyecek, piyasaya sunulamayacak. Gıda veya yem, GDO'lardan biri ya da birkaçını
    toplamda en az yüzde 0,9 oranında içeriyorsa GDO'lu olarak kabul edilecek. Gıda veya yemin yüzde
    0,5 ten fazla izin verilmeyen GDO içermesi halinde ithalatına, işlenmesine, nakline, dağıtımına ve
    satışına izin verilmeyecek. GDO'suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO'suz olduğuna dair ifadeler
    bulunmayacak.
Güncel örnek

•   GDO'ya ret kararı
    “Biyogüvenlik Kurulu GDO’lu 9 mısır başvurusu hakkında kararını verdi. 6 GDO’lu
    mısır çeşidi kurul tarafından riskli bulunarak reddedildi.”

•   Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker bu konuda cesur bir adım atmış
    ve geçtiğimiz hafta GDO’lu yemlerle beslenmiş hayvanlardan elde edilen ürünlerin
    GDO etiketi taşıyacağı müjdesini vermişti. Şimdi biz bu müjdenin bir an önce
    yasalaşmasını bekliyoruz” dedi.

•   YASA İSTENİLİYOR!!!
GDO’lardan elde edilen mısır şurubu

•   Ketçap, toz kahve kreması, bisküvi, kola, gazoz, şekerleme, meyve suyu, hazır
    çorba, çikolata, gofret, puding, hazır kek üretiminde, şekerden daha ucuz olduğu için
    mısır şurubu kullanılıyor.

•   Mısır şurubu, şeker pancarından elde edilen şekerle aynı tatta ve yapımı karmaşık
    olmakla birlikte daha ucuz ve taşınması daha kolay. Bu da gıda üreticileri için daha
    düşük maliyet ve daha yüksek kâr anlamına geliyor. Mısır şurubu, tatlandırıcı içeren
    çoğu gıda maddesi (reçel, çiklet, bisküvi, şerbetli tatlılar), gazoz ve meyve sularında
    kullanılıyor.
•   Mısır şurubu, mısır nişastasının glikoz elde etmek üzere işlemden geçirilmesiyle elde
    ediliyor. Ardından glikoz früktoza dönüştürülüyor

•   Prof. Dr. Süleyman Türk, 234. Amerikan Kimya Kongresine sunduğu bildirisinde “mısır
    şurubundan yapılan gıdaların insan sağlığını ciddi anlamda tehdit ettiğini, ve "Mısır
    şurubu ile tatlandırılmış içecekler ve yiyecek tüketenlerde diyabet hastalığının
    gelişme ihtimalinin arttığından söz etmektedir.
Sonuç
•   İlk önce insanların bilinçlenmesi ve bilgilenmesi,
•   Elle tutulabilir ciddi bir çalışmanın yapılması,
•   Bu konudaki tartışmalara sağlam akademik katkının yapılması,
•   İnsanların tercihine bırakılarak tüketilmesi,
•   Yasalaşma sürecine gidilmesi gerekmektedir.

Más contenido relacionado

La actualidad más candente

Aile planlamasi yontemleri
Aile planlamasi yontemleriAile planlamasi yontemleri
Aile planlamasi yontemleri
Serdar Yanıker
 
Embriyonik kok hucre çalişmalarinda etik
Embriyonik kok hucre çalişmalarinda etikEmbriyonik kok hucre çalişmalarinda etik
Embriyonik kok hucre çalişmalarinda etik
Fatih University
 
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımıCilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
www.tipfakultesi. org
 
Mutasyonlar ve mutajenler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Mutasyonlar ve mutajenler (fazlası için www.tipfakultesi.org )Mutasyonlar ve mutajenler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Mutasyonlar ve mutajenler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Genetik slayt
Genetik slaytGenetik slayt
Genetik slayt
sananeee
 
Bruselloz 19.10.12
Bruselloz 19.10.12Bruselloz 19.10.12
Bruselloz 19.10.12
omutfahad
 
satışcının eğitimi
satışcının eğitimisatışcının eğitimi
satışcının eğitimi
Keskin Bicak
 

La actualidad más candente (20)

Beden Gereksiniminden Az Beslenme Sunum
Beden Gereksiniminden Az Beslenme SunumBeden Gereksiniminden Az Beslenme Sunum
Beden Gereksiniminden Az Beslenme Sunum
 
Diyabet ve hemsirelik bakimi
Diyabet ve hemsirelik bakimiDiyabet ve hemsirelik bakimi
Diyabet ve hemsirelik bakimi
 
Aile planlamasi yontemleri
Aile planlamasi yontemleriAile planlamasi yontemleri
Aile planlamasi yontemleri
 
Embriyonik kok hucre çalişmalarinda etik
Embriyonik kok hucre çalişmalarinda etikEmbriyonik kok hucre çalişmalarinda etik
Embriyonik kok hucre çalişmalarinda etik
 
Tabletlerde yapılan kalite kontrol çalışmaları ve kullanılan cihazlar
Tabletlerde yapılan kalite kontrol çalışmaları ve kullanılan cihazlarTabletlerde yapılan kalite kontrol çalışmaları ve kullanılan cihazlar
Tabletlerde yapılan kalite kontrol çalışmaları ve kullanılan cihazlar
 
Rekombinant dna ve klonlama
Rekombinant dna ve klonlamaRekombinant dna ve klonlama
Rekombinant dna ve klonlama
 
Periferik kandan kök hücre elde edilmesi.ppt
Periferik kandan kök hücre elde edilmesi.pptPeriferik kandan kök hücre elde edilmesi.ppt
Periferik kandan kök hücre elde edilmesi.ppt
 
HEMŞİRELİK TANILARI ve TANI YAZMA
HEMŞİRELİK TANILARI ve TANI YAZMAHEMŞİRELİK TANILARI ve TANI YAZMA
HEMŞİRELİK TANILARI ve TANI YAZMA
 
mitokondri 10.10.2013
mitokondri 10.10.2013mitokondri 10.10.2013
mitokondri 10.10.2013
 
Uyku Örüntüsünde Rahatsızlık-Sunum
Uyku Örüntüsünde Rahatsızlık-SunumUyku Örüntüsünde Rahatsızlık-Sunum
Uyku Örüntüsünde Rahatsızlık-Sunum
 
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımıCilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
Cilt bütünlüğünde bozulma ve hemşirelik yaklaşımı
 
Mutasyonlar ve mutajenler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Mutasyonlar ve mutajenler (fazlası için www.tipfakultesi.org )Mutasyonlar ve mutajenler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Mutasyonlar ve mutajenler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
ENTERAL VE PARENTERAL BESLENME
ENTERAL  VE PARENTERAL BESLENME ENTERAL  VE PARENTERAL BESLENME
ENTERAL VE PARENTERAL BESLENME
 
Genetik slayt
Genetik slaytGenetik slayt
Genetik slayt
 
Bruselloz 19.10.12
Bruselloz 19.10.12Bruselloz 19.10.12
Bruselloz 19.10.12
 
Bi̇r Olguya Kavram Haritası ile Hemşirelik Yaklaşımı
Bi̇r Olguya Kavram Haritası ile Hemşirelik YaklaşımıBi̇r Olguya Kavram Haritası ile Hemşirelik Yaklaşımı
Bi̇r Olguya Kavram Haritası ile Hemşirelik Yaklaşımı
 
Oral Mukoz Membranda Bozulma Sunum
Oral Mukoz Membranda Bozulma SunumOral Mukoz Membranda Bozulma Sunum
Oral Mukoz Membranda Bozulma Sunum
 
Bruselloz
BrusellozBruselloz
Bruselloz
 
Gebelikte ilaç kullanımı
Gebelikte ilaç kullanımıGebelikte ilaç kullanımı
Gebelikte ilaç kullanımı
 
satışcının eğitimi
satışcının eğitimisatışcının eğitimi
satışcının eğitimi
 

Destacado (10)

Hayvan deneyleri̇ eti̇ği̇
Hayvan deneyleri̇ eti̇ği̇Hayvan deneyleri̇ eti̇ği̇
Hayvan deneyleri̇ eti̇ği̇
 
Genetically Modified Organisms
Genetically Modified OrganismsGenetically Modified Organisms
Genetically Modified Organisms
 
Genetically Modified Organisms (GMO)
Genetically Modified Organisms (GMO)Genetically Modified Organisms (GMO)
Genetically Modified Organisms (GMO)
 
Etik sadiksun
Etik sadiksunEtik sadiksun
Etik sadiksun
 
Gida güvenli̇ği̇, hi̇jyeni̇ ve gdo new
Gida güvenli̇ği̇, hi̇jyeni̇ ve gdo newGida güvenli̇ği̇, hi̇jyeni̇ ve gdo new
Gida güvenli̇ği̇, hi̇jyeni̇ ve gdo new
 
Kök hücre araştırmaları ve eti̇k boyutu
Kök hücre araştırmaları ve eti̇k boyutuKök hücre araştırmaları ve eti̇k boyutu
Kök hücre araştırmaları ve eti̇k boyutu
 
Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre
Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre
Bi̇yoteknoloji̇ Dünyası ve Kök Hücre
 
DNA RNA [in Turkish]
DNA RNA [in Turkish]DNA RNA [in Turkish]
DNA RNA [in Turkish]
 
LinkedIn SlideShare: Knowledge, Well-Presented
LinkedIn SlideShare: Knowledge, Well-PresentedLinkedIn SlideShare: Knowledge, Well-Presented
LinkedIn SlideShare: Knowledge, Well-Presented
 
State of the Word 2011
State of the Word 2011State of the Word 2011
State of the Word 2011
 

Similar a Geneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar ve eti̇k

Hormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nlerHormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nler
ilkayc
 
Hormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nlerHormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nler
ilkayc
 
Hormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nlerHormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nler
ilkayc
 
Hormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nlerHormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nler
ilkayc
 

Similar a Geneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar ve eti̇k (20)

BAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptx
BAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptxBAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptx
BAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptx
 
Gdo ve bi̇yogüvenli̇k
Gdo ve bi̇yogüvenli̇kGdo ve bi̇yogüvenli̇k
Gdo ve bi̇yogüvenli̇k
 
Genomik kullandigi alanlar
Genomik  kullandigi alanlarGenomik  kullandigi alanlar
Genomik kullandigi alanlar
 
Organi̇k Tarım
Organi̇k TarımOrgani̇k Tarım
Organi̇k Tarım
 
ALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptx
ALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptxALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptx
ALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptx
 
Münire
MünireMünire
Münire
 
Ünite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine giriş
Ünite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine girişÜnite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine giriş
Ünite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine giriş
 
Organik tarim
Organik tarimOrganik tarim
Organik tarim
 
Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3
Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3
Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3
 
Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production
Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable productionIo2 unit 1. introduction to ecological vegetable production
Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production
 
Organik Tarımda Yem Bitkilerinin Yeri
Organik Tarımda Yem Bitkilerinin YeriOrganik Tarımda Yem Bitkilerinin Yeri
Organik Tarımda Yem Bitkilerinin Yeri
 
Ecofar wp5 module 3.1 turkish
Ecofar wp5 module 3.1 turkishEcofar wp5 module 3.1 turkish
Ecofar wp5 module 3.1 turkish
 
Kapsül i̇nsektisitler
Kapsül i̇nsektisitlerKapsül i̇nsektisitler
Kapsül i̇nsektisitler
 
Unit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübreleme
Unit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübrelemeUnit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübreleme
Unit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübreleme
 
Tasarımda Yaratıcılık GDO Projesi
Tasarımda Yaratıcılık GDO ProjesiTasarımda Yaratıcılık GDO Projesi
Tasarımda Yaratıcılık GDO Projesi
 
Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri
Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri
Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri
 
Hormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nlerHormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nler
 
Hormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nlerHormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nler
 
Hormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nlerHormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nler
 
Hormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nlerHormonlu besi̇nler
Hormonlu besi̇nler
 

Más de Fatih University

Rho GTPases as regulators of morphological neuroplasticity
Rho GTPases as regulators of morphological neuroplasticityRho GTPases as regulators of morphological neuroplasticity
Rho GTPases as regulators of morphological neuroplasticity
Fatih University
 
Radyasyon ve etkilerinin etik acidan incelenmesi
Radyasyon ve etkilerinin  etik  acidan incelenmesiRadyasyon ve etkilerinin  etik  acidan incelenmesi
Radyasyon ve etkilerinin etik acidan incelenmesi
Fatih University
 
Protei̇n mühendi̇sli̇ği̇ ve eti̇k boyutu
Protei̇n mühendi̇sli̇ği̇ ve eti̇k boyutuProtei̇n mühendi̇sli̇ği̇ ve eti̇k boyutu
Protei̇n mühendi̇sli̇ği̇ ve eti̇k boyutu
Fatih University
 
Kli̇ni̇k i̇laç çalişmalari eti̇ği̇
Kli̇ni̇k i̇laç çalişmalari eti̇ği̇Kli̇ni̇k i̇laç çalişmalari eti̇ği̇
Kli̇ni̇k i̇laç çalişmalari eti̇ği̇
Fatih University
 
İnsanlarda geneti̇k test yapilarak hastaliklara yatkinlik durumunun beli̇rle...
İnsanlarda geneti̇k test yapilarak hastaliklara yatkinlik durumunun beli̇rle...İnsanlarda geneti̇k test yapilarak hastaliklara yatkinlik durumunun beli̇rle...
İnsanlarda geneti̇k test yapilarak hastaliklara yatkinlik durumunun beli̇rle...
Fatih University
 
Gıda katkı maddeleri kullanımının etik açıdan değerlendirilmesi
Gıda katkı maddeleri kullanımının  etik açıdan değerlendirilmesiGıda katkı maddeleri kullanımının  etik açıdan değerlendirilmesi
Gıda katkı maddeleri kullanımının etik açıdan değerlendirilmesi
Fatih University
 
Bi̇yobankalar ve bi̇yobankalamada eti̇k konular
Bi̇yobankalar ve bi̇yobankalamada eti̇k konularBi̇yobankalar ve bi̇yobankalamada eti̇k konular
Bi̇yobankalar ve bi̇yobankalamada eti̇k konular
Fatih University
 
Araştırma ve yayın etiği
Araştırma ve yayın etiğiAraştırma ve yayın etiği
Araştırma ve yayın etiği
Fatih University
 

Más de Fatih University (16)

Hearing test
Hearing testHearing test
Hearing test
 
Test of human reaction capacity
Test of human reaction capacityTest of human reaction capacity
Test of human reaction capacity
 
Public health
Public healthPublic health
Public health
 
Rho GTPases as regulators of morphological neuroplasticity
Rho GTPases as regulators of morphological neuroplasticityRho GTPases as regulators of morphological neuroplasticity
Rho GTPases as regulators of morphological neuroplasticity
 
Yüz nakli̇ ve eti̇k
Yüz nakli̇ ve eti̇kYüz nakli̇ ve eti̇k
Yüz nakli̇ ve eti̇k
 
Radyasyon ve etkilerinin etik acidan incelenmesi
Radyasyon ve etkilerinin  etik  acidan incelenmesiRadyasyon ve etkilerinin  etik  acidan incelenmesi
Radyasyon ve etkilerinin etik acidan incelenmesi
 
Protei̇n mühendi̇sli̇ği̇ ve eti̇k boyutu
Protei̇n mühendi̇sli̇ği̇ ve eti̇k boyutuProtei̇n mühendi̇sli̇ği̇ ve eti̇k boyutu
Protei̇n mühendi̇sli̇ği̇ ve eti̇k boyutu
 
Nükleer enerji
Nükleer enerjiNükleer enerji
Nükleer enerji
 
Kli̇ni̇k i̇laç çalişmalari eti̇ği̇
Kli̇ni̇k i̇laç çalişmalari eti̇ği̇Kli̇ni̇k i̇laç çalişmalari eti̇ği̇
Kli̇ni̇k i̇laç çalişmalari eti̇ği̇
 
İnsanlarda geneti̇k test yapilarak hastaliklara yatkinlik durumunun beli̇rle...
İnsanlarda geneti̇k test yapilarak hastaliklara yatkinlik durumunun beli̇rle...İnsanlarda geneti̇k test yapilarak hastaliklara yatkinlik durumunun beli̇rle...
İnsanlarda geneti̇k test yapilarak hastaliklara yatkinlik durumunun beli̇rle...
 
Gıda katkı maddeleri kullanımının etik açıdan değerlendirilmesi
Gıda katkı maddeleri kullanımının  etik açıdan değerlendirilmesiGıda katkı maddeleri kullanımının  etik açıdan değerlendirilmesi
Gıda katkı maddeleri kullanımının etik açıdan değerlendirilmesi
 
Ceni̇n tahli̇yesi̇
Ceni̇n tahli̇yesi̇Ceni̇n tahli̇yesi̇
Ceni̇n tahli̇yesi̇
 
Bi̇yobankalar ve bi̇yobankalamada eti̇k konular
Bi̇yobankalar ve bi̇yobankalamada eti̇k konularBi̇yobankalar ve bi̇yobankalamada eti̇k konular
Bi̇yobankalar ve bi̇yobankalamada eti̇k konular
 
Biotechnology and ethics
Biotechnology and ethicsBiotechnology and ethics
Biotechnology and ethics
 
Beyin ölümü ve etik
Beyin ölümü ve etikBeyin ölümü ve etik
Beyin ölümü ve etik
 
Araştırma ve yayın etiği
Araştırma ve yayın etiğiAraştırma ve yayın etiği
Araştırma ve yayın etiği
 

Geneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar ve eti̇k

  • 1. BTEC 603 Biotechnology and Ethics GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR VE ETİK MERVE USLU 50091111
  • 2. İÇERİK • GDO nedir? • Tarihçesi • İlk ve diğer örnekler • Genetik değişiklik nasıl yapılıyor? • GDO’ların mevcut durumu • Etkileri nelerdir? • Potansiyel faydaları ve zararları nelerdir? • Etik problemler nelerdir? • Ülkelerin bakışı • Türkiye • Sonuç
  • 3. GDO NEDİR? • Dünya Sağlık Örgütü (WHO), genetik yapısında doğal yollarla oluşamayacak değişiklikler meydana gelmiş canlıları, genetiği değiştirilmiş organizmalar olarak tanımlamaktadır. • İngilizce'de GMO (genetically modified organism), Türkçe'de G.D.O. (genetiği değiştirilmiş organizmalar) veya Uluslararası kullanımı ile "Living Modified Organism (LMO)Değiştirilmiş Canlı Organizmalar adlandırılmaktadır. • Ülkemizde ise genetik yapısı değiştirilmiş tarımsal ürünleri ayırmak için genel bir isim olarak "Transgenik ürün" de denilmektedir. • İlk olarak 1970’li yıllarda uygulanan ve “Genetik Mühendislik” ya da “Rekombinant DNA Teknolojisi” olarak da anılan genetik modifikasyon, mikro-organizma, bitki ve hayvanlara yeni özellikler kazandırmak için kullanılan en son metotlardan biridir.
  • 4. TARİHÇESİ/KRONOLOJİSİ • * 1980 AD – o Bu dönemde teknolojinin ulaştığı seviye sonucu modern biyoteknoloji rekombinant DNA teknolojisiyle neredeyse özdeşleştirilmektedir. Örnek verilecek olursa, prokaryot modeli olan E. coli (Escherichia coli), insülin ve diğer ilaçların üretiminde kullanılmaktadır. E.coli bakterisi insan vücudunun aşağı bağırsak bölgesinde yaşamaktadır. • * 1990 AD- o Michael Fromm, gen tabancasıyla ilk kez DNA naklini mısıra yaptı. o Genetik modifikasyona uğramış ilk pamuk ürünleri Calgene Inc tarafından piyasaya sürüldü. Bu ürünler, herbisit olan Bromoxynll’e karşı dayanıklıydı * 1992 AD- Humulin, rekombinant Insulin, Amerika Gıda ve İlaç Bakanlığı tarafından ilke kez kabul edilen rekombinant DNA ürünü oldu. * 1993 AD- Kary Mullis, DNA parçalarını hızla çoğaltan PCR (Polymerase Chain Reaction) mekanizmasını bulup, Nobel ödülünü aldı. * 1994 AD – FDA (Food and Drug Administration) ilk kez genetik modifikasyona uğramış bir yiyecek maddesini kabul etti: "Flavr Savr" domatesi. * 1995-1996 AD - Genetik manipulasyona uğramış soya fasulyesi ve mısır dünyada satışa sunuldu. * 1999 AD- Alman ve İsviçreli bilim adamları, A vitamini üreten pirinç (altın pirinç diye bilinen) ürettiler. * 2002 AD – Araştırmacılar, dünya nüfusunun 2/3ünün beslenme kaynağı olan pirincin DNAsını tamamiyle çözdüler. Bu, tarım genetiği tarihinde bir ilkti. * 2003 AD - İngiltere, ilk kez ahır hayvanlarının otlaması için kullanılan biyoteknoloji ürünü mısırı kabul etti. * 2004 AD- Kendiliğinden kafeinsiz olan kahve Japonya’da üretildi.
  • 5. İLK VE DİĞER ÖRNEKLER • İlk yetiştirilen GM tohumu Kaliforniyali Calgene adlı şirket tarafindan üretilen ve adına FlavrSavr adı verilen bir dometesti. Bu domates çürümeye karşı dayanıklıydı ve bu dayanıklılık polygalacturonase adlı enzimin üretilmesine müdahele eden bir genin eklenmesiyle sağlanmıştı. • Bundan sonraki GM tohumları, örneğin Pestisite dayanıklı pamuk, Amerika ve Avusturalya’ya tanıtıldı. Bu tohumlar Amerika’da ve tarıma bağlı ülkelerde (Avrupa Birliği’nin aksine) kabul gördü. Aynı zamanda Arjantin, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan ve Çin gibi ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanan gelişmekte olan ülkelerde de bu tohumlar büyük ölçüde talep gördü. Diğer başarılı GM tohumları ise pestisite dayanıklı mısır ve herbisite dayanıklı pamuktur. • Böcek ilacına dayanıklı soya fasulyesi mısır ve pamuk, demir oranı yükseltilmiş pirinç tohumu, biyolojik olmayan baskılayıcı etkilere dayanabilen çeşitli bitki tohumları
  • 6. ÖRNEKLER • Biyolüminesans • Bazı canlılar tarafından, belirli bir metabolik yol izlenerek ışık meydana getirilmesi. • Yunanca bios (canlı) ve Latince lumen (ışık) kelimelerinden oluşmuştur. • birçok araştırmanın hedefidir; örneğin yol kenarlarını veya bahçeleri aydınlatmak için parlayan bitkiler, su ihtiyacı olduğu zaman ışık üreten bitkiler, ışıklandırmaya ihtiyaç duymayan noel ağaçları, bu alandaki birçok ilginç projelerden bazılarıdır. Düşük parlaklıkta yeşil renkli ışık yayan Yapay olarak biyolüminesans özelliği kazandırılmış tütün bitkisi mantarlar
  • 7. Genetik yapı nasıl değiştiriliyor? • Transgenik canlılar • Genetiği değiştirilmiş hayvanlar yoğun olarak ilaç denemeleri ile genlerin fonksiyonlarını anlamak amacıyla, laboratuar ortamlarında üretilmekte ve bu ortamlarda test amaçlı kullanılmaktadır. • Gıda amaçlı kullanım için geliştirilen ve gelecekte GDO tartışmalarında karşılaşmamız kuvvetle muhtemel, çiftlik hayvanları da mevcuttur. Ancak henüz bugüne değin herhangi bir ülkede bu tür üretim için izin alınamamıştır. • Genetiği değiştirilmiş (GD) bitkiler • Ağırlıklı olarak kullanılan teknik transgenik teknolojidir. • Transgenik bitkiler, GD tarımsal ürünlere ve dolayısıyla GD gıdalara kaynaklık ettiği için tartışmaların en önemli kısmını oluşturmaktadır
  • 8. Genetik yapı nasıl değiştiriliyor? • Şu ana kadar yapılan araştırmalar sonucu yaklaşık 40 adet transgenik bitki üretildiği bilinmektedir. • Bunlardan bir kısmı; domates, pirinç, patates, fasulye ve papayadır. Bitkilerde hayvanlara kıyasla genetik modifikasyon çok daha kolay gerçekleşmektedir. • Bunun temel nedenleri: 1. Bitkilerde zaten toprak bakterileri sayesinde var olan doğal bir dönüşüm sisteminin söz konusu olması 2. Bitkilerde çok sayıda nesil oluşumu sonucu sonuçların çok kısa sürede birçok nesil üzerinden takibinin imkanlı olması 3. Bitki dokusunun tekrardan farklılaşabilir özelliğe sahip olması (dönüşüme uğrayan bir parçadan rejenerasyonla tekrar bir ağaç oluşumu gibi) dır
  • 9. Genetik yapı nasıl değiştiriliyor? • Tarım ürünlerinde genetik modifikasyonun günümüzde çeşitli yolları mevcuttur. Bunlar: 1. Protoplast füzyonu : brokoli ve karnıbahardan oluşan hibrit bir bitki 2. Yaprak parçaları tekniği ve toprak bakterisi aracılığıyla Ti plasmid kullanımı 3. Gen tabancaları 4. Elektroporasyon/elektropermeabilizasyon 5. Kloroplast mühendisliği 6. Antisense teknolojisi : domates
  • 10.
  • 11. GDO’ların mevcut durumu Genetiği değiştirilmiş organizmaların dünyada ekimi hızla artmaktadır. 2008 yılında üç ülkenin daha izin vermesiyle dünyada 25 ülkede GD ekinler ekilmektedir. GD bitkilerin ekildiği toplam arazi de buna paralel olarak artmaya devam etmektedir.
  • 12. GDO’ların mevcut durumu • Halen dünyada yoğun olarak ekilen GD tarımsal bitkileri üç ana kategoride toplanabilir. • Tarla bitkileri kategorisine giren ve çoğunlukla işlemden geçirilerek tüketime sunulan ya da yem bitkisi olarak kullanılan bitkiler aynı zamanda en yoğun ekilen GDO’lardır. • Bunlar mısır, soya fasulyesi, kanola, pamuk, şeker pancarı, tütün ve yonca gibi GD bitkilerdir. • İkinci grup ise bahçe bitkileri olarak sınıflandırılan, nispeten ekim alanı dar ve tüketicinin bizatihi seçerek tükettiği sebze ve meyvelerin girdiği gruptur. • Halen tüketiciye sunulan GD variyeteleri sebze ve meyveler domates, kabak, tatlıbiber ve papayadır. • Bu iki grubun dışında insan veya çiftlik hayvanları tüketimini hedeflemeyen endüstriyel ve süs bitkisi amaçlı bir diğer GDO grubu daha vardır. Dünyanın değişik bölgelerinde GD kavak, petunya ve karanfil çiçeği variyetelerinin ekimi yapılmaktadır
  • 13. GD’li ekinler • Soya fasulyesi GD ekinler içerisinde birinci sırayı almaktadır. 2008 yılı verilerine göre en yaygın ekilen GDO’lu tarım ürünü olan GD soya fasülyesi 65.8 milyon hektarlık alanla tek başına tüm GD ekinlerin %53’ünü oluşturmaktadır. • Hemen ardından %30 ile GD mısır ve sırasıyla %12 ile GD pamuk, %5 ile GD kanola gelmektedir • GD bitkilerde en yaygın aktarılan genler herbisitlere direnç genleridir. 2008 yılında ekimi yapılan tüm GD bitkilerdin %63’ü herbisitlere tolerans genleri taşırken %15’i böceklere direnç genleri ve %22 ise her iki özelliği aynı anda taşıyan çok özellikli GD ekinlerden oluşmuşlardır. Çok özellikli GD ekinler son iki yılda oldukça hızlı artmaya başlamıştır
  • 14. Etkileri • Sosyo-ekonomik yapıya etkileri • İnsan ve hayvan sağlığına etkileri • Ekolojik etkileri
  • 15. GDO’ların ekonomik boyutu • GD ekinlerin yaygın olarak ekilmeye başlandığı 1996 yılından bu yana çok geniş bir coğrafyaya yayılması ve ekim alanının sürekli artması, GDO’ların tarımsal işletme açısından başarılı olduğuna yorulabilir • Yapılan teorik hesaplamalar ve deneysel sonuçlar,GDO’lu ürünlerin pestisit ve herbisit kullanımını ciddi derecede azalttığını ve bundan dolayı ekonomik avantaj sağladığını ortaya koymuştur. • GDO’lu ekinlerin global tarım ekonomisindeki payı, 1996 yılında 115 milyon dolar iken her yıl artarak 2007 yılında 6,8 milyar doları aşacak bir büyüklüğe ulaşmıştır. • En yaygın ekilen dört GD ekini olan soya fasulyesi, mısır, pamuk ve kanola toplam ekildikleri global arazinin %25’ini oluşturmaktadır.
  • 16. GDO’ların ekonomik boyutu • GDO’ların en yaygın ekildiği ülkeler listesinin ilk iki sırasını alan ABD ve Arjantin, 1996 yılından bu yana GD ekinlerin ekimine izin vermektedirler. • ABD yaklasik 60 milyon hektarlık alanı bulan GD ekinler sayesinde oldukça ciddi bir maddi getiri sağlamıştır • ABD’nin aksine başlangıçta tarımsal biyoteknoloji üretme imkanı bulunmayan Arjantin, GDO’lar ile ilgili yasal düzenlemeler ve pratik çalışmalara çok erken başlayarak GDO’ların ekimine ABD ile eşzamanlı izin vermiştir. • Halen dünyada ekilen toplam GD ekinlerin %17’sini eken Arjantin’in bu ekimden sağladığı 11 yıllık ekonomik getiri yaklaşık olarak 6.6 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. • Bunun yanında ülke içerisinde tarımsal biyoteknolojik araştırmalar başlamış ve yerel tohum şirketleri boy göstermeye başlamıştır.
  • 17. GDO'lu ürünlerin potansiyel yararları nelerdir? • Besin Kalitesi ve Sağlığa yönelik Faydaların Artırılması • Meyve ve Sebzelerin Raf Ömrü ve Organoleptik Kalitelerinin Artırılması • Bitkisel ve Hayvansal Ürün Veriminin Artırılması • Yenilebilir Aşı ve İlaç Üretimi • İnsan Hastalıklarının Tedavisinde ve Organ Naklinde Kullanılması • Bio-fabrikalar ve Endüstriyel Kullanım İçin Ürün Ham Materyali Olarak Kullanımı • Çevresel Faydaları
  • 18. GDO'lu ürünlerin potansiyel zararları nelerdir? • Besin Kalitesindeki Değişiklik ve Gıda Güvenliği • Alerjik Reaksiyonlar ve Toksik Etkiler • GD Gıdaların Etiketlenmesi İle İlgili Kaygılar • Çevresel Kaygılar • Biyolojik ve Genetik Çeşitliliğin Tehdidi • Çeşitli Grupların Kaygıları ve Dini, Kültürel ve Etik Kaygılar • Bilinmeyen Korkular
  • 19. İLK TEPKİ • İlk tepkiler İskoçya’daki Rowett Araştırma Enstitüsü’nde çalışan immünolog Arpad Pusztai’ın İngilitere televizyonlarında GD ürünlerin fareler üzerinde zararlı etkileri olduğunu açıklaması üzerine ortaya çıktı. • Pusztai’la yapılan röportajdan sonra medyanın ilgisi GD ürünler üzerine toplandı ve Avrupa’da bu ürünlere karşı tepkiler bundan sonra oluştu. Pusztai’ın makalesinin yayınlanması üzerine tepkiler A. B. D.’ye sıçradı. • Yayınlanan makaleye göre genetik müdahale işleminin besin maddelerini toksik hale getirdiğine dair iddiaların ardından Mayıs 1999’da Nature dergisinde yeni bir makale yayınlandı. • Buna göre, böceklere karşı dayanıklılık kazandırılmış, Bt genini taşıyan mısır bitkisi polenleri (çiçek tozları) Kral kelebeklerine zarar veriyorlardı. Böylece çevreci aktivistlerin GD protestoları hız kazanarak devam etti.
  • 20. GDO’larda ETİK • Etik kaygılar kapsamında öne çıkan tartışmaları üç ana kategoride toplamak mümkündür. • İlk tartışma GDO’ların gerekli olup olmadığı tartışmasıdır. • İkinci tartışma kategorisi daha çok metodun etik yönleri ya da meşruiyeti üzerinedir. • Üçüncü tartışma ise GDO’ların sonuçları üzerine olup temelde uygulamaya ilişkindir.
  • 21. GDO’larda ETİK-İLK TARTIŞMA • İlk tartışma GDO’ların gerekli olup olmadığı • Tartışma birbirine adeta tamamen zıt, iki farklı ve marjinal yaklaşımın gölgesinde sürdürülmektedir. Taraflardan biri, bu teknolojileri dünyada açlık sorununu bertaraf edecek anahtar teknoloji olarak görmektedir. Diğeri ise söz konusu teknolojilerin somut hiç bir ilerleme sağlayamayacak bir illüzyondan ibaret olduğunu savunmaktadır. • Global tarımsal sorunların başında gelen açlık sorunu sosyal bir sorundur. Dolayısıyla, açlık sorunu, gıda eksikliğinden ziyade onun paylaşımıyla ilgilidir. Bu sorunun çözümünü siyasi ve sosyal platformlarda aramak gerekir • Biyomühendislik yoluyla üretilen ürünlerin miktarı ve kalite konusu • Örneğin bir tarlada biyomühendislik öncesi üretim yüzde 60 ise, GDOlarla birlikte miktar yüzde 80lere çıkabilmektedir. Burada etik olarak sorulan soru, dünyadaki açlık oranlarının azaltılması için bu ürünleri kullanmanın yararlı olup olmadığıdır. Dünyada 840 milyon aç insan bulunmakta; ürün miktarının artması sayesinde bu insanların gıdaya ulaşımının daha rahat olacağı savunulmaktadır. Ayrıca artan nüfusu beslemek için daha çok üretime ihtiyaç olacağı kesindir.
  • 22. GDO’larda ETİK-İLK TARTIŞMA • Kalite konusu • GDOların geleneksel ürünlere kıyasla daha yararlı veya daha zararlı olduğu en hararetli tartışma konularından biridir. Örneğin A vitamini açısından zengin havuç üretimi sayesinde üçüncü dünya ülkelerinde A vitamini eksikliğinden kaynaklan körlüğün giderilmesi amaçlanmaktadır. • Üretilen pirince genetik mühendisliği teknikleri sayesinde A vitamini sentezlenerek ihtiyaç duyulan günlük A vitaminin bir kısmının, golden pirinci adı verilen pirinçten karşılanması • Gıdalardaki besin değerlerinin zenginleştirilmesi sayesinde insan diyetinin değiştirilebileceği düşünülmektedir. Bunlara karşıt olarak savunulan konu ise gen aktarımı ile insanlara zarar verebilecek ürünlerin oluşturulduğudur.
  • 23. GDO’larda ETİK-İKİNCİ TARTIŞMA • İkinci tartışma, bitkilerin geliştirilmesinde genetik müdahalenin meşru olup olmadığıdır. • Meşruiyet eleştirisi, Hıristiyanların Tanrı’nın işine karışıldığı düşüncesi, çevrecilerin doğal yapıya müdahale itirazı ve Alman düşünür Peter Sloterdijk’in insanın haddini aşması olarak betimlediği felsefi duruşa kadar bir dizi farklı perspektiften güç almaktadır. • Buna karşı, insanlığın tüm ziraî tarihinin, insan eli ile doğal genetik yapının değiştirilmesinden ibaret olduğunu söyleyen ve genetik manipülasyonun sadece teknolojinin yeni bir evresi olduğunu iddia eden anlayış vardır. Bu anlayışa sahip çevreler, genetik manipülasyonun meşruiyetini savunmaktadır.
  • 24. GDO’larda ETİK-İKİNCİ TARTIŞMA • Bazı insanlar, tüketici seçme hakkının ihlâli, GDO’ların doğal benzerlerinden ayırt edilememesinin yanı sıra kişisel, etik, kültürel ve estetik sebeplerle GD gıdalara karşı çıkmaktadır. • Genetiği değiştirilmiş ürünler bazı inanışlarda etik sorunlara da neden olmaktadır. Örneğin; Müslümanlar, Hindular ve Yahudiler gibi bazı inanç grupları, içinde böcek, hayvan ve insan geni olan meyve ve sebzelerden uzak durmak istemektedirler. • Özel dinsel yiyecek kuralları olan Müslümanlar ve Yahudiler, genetik olarak değiştirilmiş gıdaların dinsel kısıtlamalarına aykırı olmadığından emin olmak istemektedirler. • Örneğin; hem Müslümanlar hem de Yahudiler domuz geni taşıyan tahıllara karşıdırlar ve genellikle helal ve koşher gıdalarda bu özelliğin olmamasında ısrarlıdırlar. • Benzer şekilde bazı vejetaryenler, hayvan geni içeren meyve ve sebzelere karşı olabilmektedirler
  • 25. Prof. Dr. M. Saim Yeprem; • Dolayısıyla GDO’lara zararlı ya da faydalı demek için bunların insanlığın faydası veya zararı istikametinde nasıl kullanıldığına bakmak gerekir. Tabii ki değerlendirmenin tamamen siyasî ve ticarî kaygıların dışında, ilmin çerçevesinde yapılması da esastır. • "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)" olarak bilinen; biyolojik yöntemlerle kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak, belirli özellikleri değiştirilen bitki, hayvan ya da mikro organizmalarla elde edilen ürünler başta insan sağlığı olmak üzere, çevre ve sosyo- ekonomik yapı üzerinde önemli riskler taşıdığı konunun uzmanları tarafından ifade edilmektedir. Ayrıca, hayvandan bitkiye veya bakteriden bitkiye gen transferinin fıtrata müdahale olduğu da unutulmamalıdır. Konu üzerinde araştırmalarını sürdüren bilim kurullarının; doğal ürünlerin genetik yapısının değiştirilmesinin önü alınamaz felaketlere yol açabileceği ve bu tür ürünlerin insan sağlığı üzerinde ciddi tahribatlara sebebiyet vereceği bilgisi dikkate alındığında sağlığa zarar verecek bu ürünleri yemek dinen de sakıncalıdır. Ancak her ne suretle olursa olsun tohumlar üzerinde yapılan genetik çalışmalar sağlığa zarar vermeyecekse bu tür ürünler yenilebilir...
  • 26. GDO’larda ETİK • Üçüncü konu ise sosyo-ekonomik,sağlık ve ekolojik yaklaşımlardır. • Ürün maliyetinin kalite ve üretim miktarına göre değişmesi, piyasaya sürülen ürün miktarları, GDOların ekonomik boyutunu yansıtmaktadır. Burada tartışmaya yol açan konu, geleneksel çiftçilerin işlerinin zorlaşması ve şirketlerin kar miktarlarının GDO sayesinde artmasının etik olup olmadığı konusudur. Yani GDOların iş etiğine uygun olup olmadığıdır. • Sosyo-ekonomik: GDO’ların mülkiyet durumu • Sağlık problemleri riskler! • Çevresel sorun oluşturma riskleri! ;bt-mısır
  • 27. GDO’larda ETİK • GDO’ların etik olup olmadığı konusunda yapılan tartışmaların en önemli noktası ise bu tartışmaların manavlardan kongre salonlarına kadar her yerde tartışılıyor olmasıdır. • Bunun sebebi ise GDOların halk, politik otoriteler, sanayi kuruluşları, tarımcılar, akademisyenler, bilimsel kurumlar gibi her türlü kesimi ilgilendirmesidir. Ancak burada doğan önemli bir eksiklik ise bu kesimlerin ne kadar bilinçli olduğudur. Halktan birinin GDO hakkında bir fikri olabilir, ancak bu konuda yeterli bir bilgisi olmayabilir. • Dolayısıyla etik konuların daha verimli tartışılabilmesi için ilk önce insanların bilinçlenmesi ve bilgilenmesi gerekmektedir.
  • 28. ÜLKELERİN BAKIŞI • Genetiği değiştirilmiş bir organizma (GDO) veya GDO türevi bir gıda maddesinin AB ülkelerinde piyasaya sürülmesine ancak çok detaylı bir prosedürün tamamlanmasından sonra izin verilir. Bu prosedür, sağlık ve çevre açısından olası risklerin bilimsel değerlendirmesini esas alır. Ayrıca, genetiği değiştirilmiş (GD) ürünün tüketici menfaatlerine halel getirmediğinden emin olmak için de kontroller yapılır. • GDO’lar hakkındaki AB mevzuatı 90’lı yılların başlarından beri yürürlüktedir. Bu spesifik düzenlemenin iki ana maksadı vardır: - Sağlık ve çevrenin korunması; - Güvenli ve sağlıklı GD ürünlerin AB’de serbest dolaşımının temin edilmesi. AB’nin GDO mevzuatı külliyatı, kısa süre önce tadil edilerek yeni bir yasal çerçeve oluşturulmuştur.
  • 29. GDO’lar konusundaki AB mevzuatına genel bakış • Bu yasal çerçeveyi oluşturan temel metinler şunlardır: ◊ Genetiği değiştirilmiş mikroorganizmaların (GDM’ler) kapalı kullanımı hakkındaki, 98/81/EC sayılı Direktifle tadil edilmiş 90/219/EEC sayılı Direktif. Bu Direktif, GDM’ler üzerinde (genetiği değiştirilmiş virüs ve bakteriler gibi), toplum ve çevreyle temastan kaçınılarak kapalı ortam şartlarında yapılan araştırma ve sınai faaliyetleri düzenlemekte olup, laboratuar çalışmalarını da kapsamaktadır. ◊ GDO’ların çevreye kasıtlı salımı hakkındaki 2001/18/EC sayılı Direktif, iki çeşit faaliyeti düzenlemektedir: - GDO’ların deneysel amaçlarla salınması (mesela alan denemeleri kapsamında yapılan çalışmalar), Direktifin “Bölüm B” hükümlerine tabidir; - GDO’ların pazara sürülmesi (bu aşamadan sonra GDO tanımı, GDO içeren veya bu gibi organizmalardan müteşekkil ürünler şeklinde yapılmaktadır), mesela GDO’ların sınai ürünler olarak yetiştirilmesi, ithali veya dönüştürülmesi esas itibarıyla Direktifin “Bölüm C” hükümlerine tabidir. - GDO içeren veya GDO’dan müteşekkil gıda ve yem ürünlerinin piyasaya sürülmesi, EC 1829/2003 sayılı GDO gıda ve yemler hakkındaki Yönetmelik hükümlerine tabidir. GDO içeren veya bu gibi organizmalardan müteşekkil gıda/yem ürünleri konusunda, başvuru sahibi şu tercihi yapabilir: (1) başvuru bir bütün olarak sadece EC 1829/2003 sayılı Yönetmeliğe göre yapılmak suretiyle “tek kapı, tek anahtar” prensibi doğrultusunda hem 2001/18/EC sayılı Direktifte belirtilen kriterler çerçevesinde GDO’nun çevreye kasıtlı salımı, hem de EC 1829/2003 sayılı Yönetmelik hükümleri uyarınca bu GDO’nun gıda veya yemde kullanımı için izin alınır; (2) başvuru veya başvurunun bir kısmı hem 2001/18/EC sayılı Direktif hem de EC 1829/2003 sayılı Yönetmeliğe tabi olarak yapılır. - GDO’ların AB üyesi ülkelerle üçüncü ülkeler arasındaki kasti ve gayrıkasti hareketleri, GDO’ların Sınır Ötesi Hareketleri hakkındaki EC 1946/2003 sayılı Yönetmelik hükümlerine tabi olup AB içindeki kasti hareketler bu Yönetmelik hükümlerinden muaftır.
  • 30. Avrupa’da GDO’lar Yasak mı? • AB ülkelerinde 1990 yılında oluşturulan 2 direktifin ardından 2004 yılında bir kısım yasal düzenleme daha yapılmış ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi oluşturulmuştur. • Tamamen bilim insanlarından oluşan bu kuruluş, GDO’lu ürünlerin bilimsel esaslara dayalı risk değerlendirmesini yapmakla da görevlendirilmiştir. AB’de 1990 yılından bu yana 40’a yakın GDO’lu ürüne, üretim ve/veya yem ve gıda amaçlı tüketim izni verilmiştir (EFSA). • AB ülkeleri her yıl ABD ve Arjantin gibi ülkelerden 30-40 milyon ton mertebesinde transgenik soya ve mısır ürünleri ithal edip tüketmektedirler. Bunları ithal edip tüketen AB ülkeleri arasında Fransa, Almanya ve Avusturya gibi GD mısır ekimine izin vermeyen ülkeler de vardır. Son olarak, Alman BASF firması tarafından geliştirilen Amflora patates çeşidinin ekimine de izin verilmiştir.
  • 31. Türkiye • Biyogüvenlik yasa tasarısı • Türkiye, GDO’ya önce vize verdi -Resmi Gazete’nin 26.10.2009 tarihli nüshasında yayınlanan yönetmelikle Tarım Bakanlığı GDO’lu ürünlerin Türkiye’de kullanımına vize verdi. • Tarım Bakanı Mehdi Eker ise “Bu konu (GDO) AB için de Türkiye'nin kendi ihtiyaçları için de önemli. Risk yok sıkı denetim olacak” sözleriyle GDO’ya taraftar olduğunu ifade etmişti • GDO Tohum ve Üretimi Yasaklandı • Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğinin zarar görmesini engellemek için 'Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerin' (GDO), tohum ve buna bağlı ürünlerin üretiminin yasaklandığını bildirdi. • 4 Aralık 2009 tarihinde GDO yönetmeliğinin iptali için Danıştay’a açılan iptal davası 3 Aralık 2009’da sonuçlanıyor ve yürürlük durduruluyor • Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, 26 Ekim 2009 tarihli 'Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik'in iptali ve öncelikle 11. ve 20. maddelerinin yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
  • 32. BİYOGÜVENLİK YASA TASARASI • Yönetmelik GDO’lu ürünlerin risk taşıyabilecekleri ihtimalini kabul edip, olası riskler için makul kaygıları dikkate alacak şekilde madde 4- (l)’de22 risk tanımlaması yapmıştır. • Ayrıca bu risklerin gerçekleşmesi durumunda ise madde 5- (2)’de23 GDO’lu ürünün üreticilerini ve ithalatçılarının bu yönetmelik kapsamında sorumlu tutulmasını,sorumlu kurum olarak addedilen işletmecilerin bu ürünlerin piyasadan çekmesini,bunu yaparken de hem ilgili birimlerin hem de kamuoyunun bilgilendirilmesini şart koşmaktadır. • Ayrıca oluşacak potansiyel sağlık riskleri konusunda risk gurubunun başında gelen bebeklerin ve çocukların mama ve besinlerinin hazırlanmasında GDO’lu ürünlerinin kullanımı madde 5-(3)24 ile yasaklanmıştır. • Bunun ötesinde madde 9-(1)-(jve k)’da25 GDO’lu ürünün taşıdığı genin başvuru süresinden en az üç yıl önce geliştirilmiş ve ülkede genin tescil edilmiş olması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca kullanım ve ticarî iznin mevcut olduğunun belgelenmesini şart koşarak herhangi bir GDO’lu ürünün ilk olarak ülkemizde dolaşıma sokulmasının önüne geçilmiştir. • Bunlara ilaveten madde 9-(1)-(l)26 yatay gen transfer riski taşıyan GD bitki ve hayvanların ülkeye ekimini ve çoğaltılmasını engelleyerek ülkenin doğal yapısını korumayı hedeflemektedir. • Yönetmelik ayrıca GDO içermediği beyan edilen ürünlerin belli aralıklarla denetlenmesini de gündeme alarak GDO’ların illegal şekilde ülke içine sokulmasını engelleme amacı gütmektedir. Bu konuda beyana aykırı hareket eden ithalatçı ve ihracatçı firma ile ülkenin risk gurubuna alınması gibi tedbirler madde 11-(2)-(c)’de27 belirtilmiştir.
  • 33. Bebek mamasında ''GDO''yasak! • Genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO) ürünler, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleriyle bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılamayacak!. • Tarım ve Köy işleri Bakanlığı'nın 'Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmeliği', Resmi Gazete'nin 26.10.2009 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. • Yönetmelik, tohumluklar dışındaki genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünlerini içeren gıda ve yem maddelerini kapsıyor. Sağlık Bakanlığınca ruhsat veya izin verilen ürünler yönetmeliğin kapsamına girmiyor. • Buna göre, Yönetmelik hükümlerine aykırı olan GDO'lu gıda ve yemlerin işleme ve tüketim amacıyla ithali, piyasaya sürülmesi, tescili, ihracatı ve transit geçmeleri yasak olacak. • İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünleri ithal edilemeyecek, piyasaya sunulamayacak. Gıda veya yem, GDO'lardan biri ya da birkaçını toplamda en az yüzde 0,9 oranında içeriyorsa GDO'lu olarak kabul edilecek. Gıda veya yemin yüzde 0,5 ten fazla izin verilmeyen GDO içermesi halinde ithalatına, işlenmesine, nakline, dağıtımına ve satışına izin verilmeyecek. GDO'suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO'suz olduğuna dair ifadeler bulunmayacak.
  • 34. Güncel örnek • GDO'ya ret kararı “Biyogüvenlik Kurulu GDO’lu 9 mısır başvurusu hakkında kararını verdi. 6 GDO’lu mısır çeşidi kurul tarafından riskli bulunarak reddedildi.” • Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker bu konuda cesur bir adım atmış ve geçtiğimiz hafta GDO’lu yemlerle beslenmiş hayvanlardan elde edilen ürünlerin GDO etiketi taşıyacağı müjdesini vermişti. Şimdi biz bu müjdenin bir an önce yasalaşmasını bekliyoruz” dedi. • YASA İSTENİLİYOR!!!
  • 35. GDO’lardan elde edilen mısır şurubu • Ketçap, toz kahve kreması, bisküvi, kola, gazoz, şekerleme, meyve suyu, hazır çorba, çikolata, gofret, puding, hazır kek üretiminde, şekerden daha ucuz olduğu için mısır şurubu kullanılıyor. • Mısır şurubu, şeker pancarından elde edilen şekerle aynı tatta ve yapımı karmaşık olmakla birlikte daha ucuz ve taşınması daha kolay. Bu da gıda üreticileri için daha düşük maliyet ve daha yüksek kâr anlamına geliyor. Mısır şurubu, tatlandırıcı içeren çoğu gıda maddesi (reçel, çiklet, bisküvi, şerbetli tatlılar), gazoz ve meyve sularında kullanılıyor. • Mısır şurubu, mısır nişastasının glikoz elde etmek üzere işlemden geçirilmesiyle elde ediliyor. Ardından glikoz früktoza dönüştürülüyor • Prof. Dr. Süleyman Türk, 234. Amerikan Kimya Kongresine sunduğu bildirisinde “mısır şurubundan yapılan gıdaların insan sağlığını ciddi anlamda tehdit ettiğini, ve "Mısır şurubu ile tatlandırılmış içecekler ve yiyecek tüketenlerde diyabet hastalığının gelişme ihtimalinin arttığından söz etmektedir.
  • 36. Sonuç • İlk önce insanların bilinçlenmesi ve bilgilenmesi, • Elle tutulabilir ciddi bir çalışmanın yapılması, • Bu konudaki tartışmalara sağlam akademik katkının yapılması, • İnsanların tercihine bırakılarak tüketilmesi, • Yasalaşma sürecine gidilmesi gerekmektedir.