SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 6
Descargar para leer sin conexión
2023 Yılına Doğru Daha Güçlü Ve Rekabetçi Bir Türkiye İçin
             Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT)
Dünya Ekonomik Forumu 2012-2013 Küresel Rekabet Raporu’na göre Türkiye 144 ülke arasında 43. Sırada.

 Avrupa’da ülkelerinin rekabet gücleri arasındaki farklılık giderek artmaktadır.
 ABD’nin sıralamadaki yeri düşüsede dünyanın en yenilikçi ekonomisi olma özelliği devam etmektedir.
 Hindistan ve Rusya’nın rekabet gücünde düşerken, Çin gelişmekte olan ülkeler içinde en rekabetçi ülkedir.
Raporda Türkiye ile ilgili değerlendirmeye göre; Türkiye, 2011 itibariyle satın alma gücü paritesine göre 778.1
milyar ABD dolarlık GSYİH büyüklüğüne, kişi başına 10.522 ABD dolarlık gelire, GSYİH olarak dünya
toplamında %1.36’lık bir paya sahiptir.

2012-2013 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre Türkiye 144 ülke arasında 43. sıradadır.
Türkiye bir önceki yıl 142 ülke arasında 59., ondan önceki yılda ise 139 ülke arasında ise 61. Sırada yer
almaktaydı. Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin içinde bulunan bileşenler arasında en iyi performans pazar
büyüklüğü kaleminde gösterilmektedir. Pazar büyüklüğünde en rekabetçi 15. ekonomi olurken, en kötü
performans 124. sıra ile işgücü piyasasının etkinliği kaleminde görülmektedir.

Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin hesaplanmasında kullanılan bileşenlerin bir bölümünde
Türkiye’nin yeri hakkında bilgi vermektedir. Tabloda da görüldüğü üzere; bir önceki yıla göre en önemli
iyileşmeler kurumsal yapılanma, sağlık ve ilköğretim, emtia-mal piyasalarının etkinliği, mali piyasaların
gelişmişliği, makroekonomik ortam, işgücü piyasaları endekslerinde görülmektedir.

        Rekabetçilik Endeksi Bileşeni       2012 Türkiye Sıralaması
                                                  (144 Ülke)

   Kurumsal yapılanma                                                 64
   Altyapı                                                            51
   Sağlık ve ilköğretim                                               63
   Yüksek öğretim ve işbaşında eğitim                                 74
   Emtia-Mal piyasalarının etkinliği                                  38
   Pazar büyüklüğü                                                    15
   İnovasyon                                                          55
   İşgücü piyasaları                                                 124
   Makroekonomik ortam                                                55
   Mali piyasaların gelişmişliği                                      44

Dünya Ekonomik Forumu Küresel Bilgi Teknoloji Raporu’na göre Türkiye’nin 142 ülke arasında 52. sırada.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından 11. defa yayımlanan Küresel Bilgi Teknolojisi Raporu; bilişim
teknolojilerinin ekonomi ve toplum üzerinde yarattığı dönüşüme yol açan etki üzerine odaklanıyor. Raporda Bilgi
ve İletişim Teknolojilerini ilgilendiren sosyal ve ekonomik parametreler ışığında, bir ülkenin rekabet gücünü
etkileyen Birbiriyle Bağlantılı Olma (Connected) ve Hazırlık Endeksi (Networked Readiness Index-NRI)
temelinde bir sıralama yapılmaktadır.

142 ülke içinde Türkiye’nin 52. sırada yer aldığı listede İsveç birinci sırayı almakta, ardından Singapur ve
Finlandiya gelmektedir. İlk 20 de yer alan ülkelerin önemli kısmının Bilgi ve İletişim Teknolojilerinde iyi bir
kullanıcı olmanın yanında aynı zamanda bu teknolojileri geliştiren ve üreten ülkeler olmaları dikkat çekicidir.
Kuzey Avrupa ülkelerinin Bilgi Çağının öncü ülkeleri olduğunun altı çizilmektedir.

8. sırada yer alan ABD, politika ve düzenleyici ortamdaki bazı sorunları nedeniyle, altyapıdaki gelişmişliğine
rağmen daha yukarıya çıkamamaktadır. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS

Ahmet Hamdi ATALAY                                       Ekim’2012                                                1/6
ülkelerinin genel rekabetçilik düzeylerindeki yükselmeye rağmen, daha gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldıklarında
söz konusu endeks temelinde yapılan sıralamada aşağı düzeylerde bulunmaktalar. World Economic Forum
Networked Readiness Report 2012’den alınan aşağıda tabloda ilk 10 ülke, Türkiye ve bazı ülkelerin 142 ülke
içindeki sıralaması verilmektedir.

   2012 Sıralamasındaki Yeri (142                  Ülke
               Ülke)
   1.                                                            İSVEÇ
   2.                                                       SİNGAPUR
   3.                                                     FİNLANDİYA
   4.                                                     DANİMARKA
   5.                                                        İSVİÇRE
   6.                                                      HOLLANDA
   7.                                                         NORVEÇ
   8.                                                             ABD
   9.                                                         KANADA
   10.                                                      İNGİLTERE
   20.                                                          İSRAİL
   51.                                                                ÇİN
   52.                                                        TÜRKİYE
   56.                                                          RUSYA
   65.                                                       BREZİLYA
   72.                                                 GÜNEY AFRİKA
   76.                                                       MEKSİKA

Yukarıda özetlenen değerlendirme ve indeksler, dünyanın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin gerek
rekabetçilikte ve gerekse Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) alanında bu sıralamanın oldukça uzağında olduğunu
göstermektedir. BİT alanında hala önemli ölçüde kullanıcı konumundaki Türkiye’nin dünya sıralamalarında daha
yukarılara çıkabilmesi, aynı zamanda bu teknolojileri geliştirip üretebilmesiyle mümkündür.

Rekabetçiliğin en önemli unsurlarının başında gelen yenilikçilik (inovasyon), katma değer yaratmanın ve
ekonomik büyümenin de en temel unsurlarından biridir. Yenilikçilik aynı zamanda araştırma ve geliştirme
(ARGE) çalışmalarının bir sonucudur. Bu nedenle daha nitelikli ve rekabetçi bir ekonomiye sahip olmak için çoğu
ülkede ARGE çalışmaları devlet tarafından teşvik edilmekte ve desteklenmektedir.

Ülkemizde de son yıllarda ARGE ve Yenilikçilik konusunda önemli ölçüde farkındalık oluşmuş, siyasi otoritenin
güçlü ve görünür desteği ile önemli mesafe alınmıştır. 5746 sayılı ARGE kanunu bu konuda bir dönüm noktasıdır.

Türkiye, özellikle 2005 yılından itibaren önemli ölçüde kaynak tahsis etmiş ve teşvik/destek mekanizmaları
oluşturmuştur. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Tübitak başta olmak üzere çok sayıda kurum ve kuruluş
tarafından ARGE çalışmaları desteklenmektedir.




Ahmet Hamdi ATALAY                                        Ekim’2012                                                2/6
Sıralanan tüm bu gelişmeler sonucu ülkemizde ARGE harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya oranı her geçen
gün artmaktadır. Ancak uzun zamandır devam eden artış eğilimine rağmen ancak %1’ler cıvarına ulaşabilen bu
değer gelişmiş yenilikçi ülkelerin oldukça uzağındadır.




Devletimiz tarafından ortaya konan dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma vizyonu çerçevesinde ARGE
harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya oranının %3’e çıkartılması hedefi oldukça çarpıcı ve iddialı bir
hedeftir. Bu hedefe ulaşılması halinde Türkiye’nin dünya üzerindeki konumu ve ağırlığı tamamen değişecektir.

Bu hedefi gerçekleştirmek ve daha yüksek değer yaratıp daha hızlı büyüyen bir ekonomi olmak için birçok kurum
ARGE faaliyetlerinin teşvik edilip desteklenmesine ilişkin düzenlemeler yapmaktadır. Bu kurumlardan biri de
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığıdır.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim sektöründe ülkemizin küresel alanda daha rekabetçi bir seviyeye ulaşması için 5809
sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) gelirlerinin %20’sinden
oluşan ve BIT alanındaki ARGE projelerini desteklemek üzere yıllık yaklaşık 200 milyon TL kaynak
ayrılmaktadır.

Yenilikçi ve Sürdürülebilir bir ekonomi için bazı sektörler diğerlerine göre daha büyük öneme hatta bazıları
stratejik öneme sahiptir. Avrupa Komisyonu tarafından yapılan bir çalışmadan alınan aşağıdaki gösterimden de
anlaşılacağı üzere bu sektörlerin başında Bilgi Teknolojileri ve İletişim gelmektedir.

Ahmet Hamdi ATALAY                                       Ekim’2012                                             3/6
Kaynak: ICT and e-Business for an Innovative and Sustainable Economy, 2010, Avrupa Komisyonu

Sağlanacak destekler planlanırken doğru alanların seçilmesi hem kaynakların etkin kullanımı hem de Türkiye’nin
daha ileriye taşınması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, UDH Bakanlığı tarafından böyle önemli
miktardaki bir kaynağın tamamen Bilgi Teknolojileri ve İletişim alanındaki ARGE projelerini desteklemek üzere
kullanılacak olması son derece isabetlidir. Buna ilişkin beklenen düzenleme gerçekleştirilmiş, Bakanlık’ta bu
faaliyetleri yürütmek üzere bir Genel Müdürlük kuruluş aşamasındadır.

Elektronik haberleşme, uzay ve havacılık sektöründe yerli tasarım ve üretime yönelik araştırma, geliştirme ve eğitim
faaliyetlerine destek sağlayan yönetmelik Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 12 Eylül 2012
tarih ve 28409 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

Yönetmeliğin amacı; elektronik haberleşme, uzay ve havacılıkla alanında yerli tasarım ve üretime yönelik araştırma,
geliştirme ve eğitim faaliyetlerine ilişkin projelerin desteklenmesidir.

Yönetmelikte birinci başvuru dönemi 1 Ocak-31 Ocak, ikinci başvuru dönemi 1 Mayıs-31 Mayıs, üçüncü başvuru
dönemi ise 1 Eylül-30 Eylül olarak belirlenmiş. Bakanlık her yıl için destekleyeceği öncelikli proje konularını
belirleyerek ve o takvim yılı öncesinde internet sitesinde yayınlayarak duyuracak. Proje bazlı destekte proje süresi
azami 36 ay, destekleme oranı %100 olacaktır.

Elektronik haberleşme sektöründe destek üst limiti 10 milyon TL, uzay ve havacılık alanında ise 20 milyon TL dir.
Destek kararı verilen projeler İzleme Raporu ve Gerçekleşme Raporu ile Bakanlık tarafından düzenli olarak
incelenecek.

Desteklenecek sektörler ise şöyle tanımlanıyor;

Elektronik haberleşme sektörü: Elektronik haberleşme hizmeti verilmesi, elektronik haberleşme şebekesi sağlanması,
elektronik haberleşme cihaz ve sistemlerine yönelik üretim, ithal, satış ve bakım-onarım hizmetlerinin yürütülmesi ile
kara, hava, deniz ve demiryolu ulaştırması alanında akıllı ulaşım ve trafik yönetim sistemleri, sinyalizasyon sistemleri,
telematik sistemleri ve otomasyon sistemlerine yönelik ürün, sistem, hizmet sunumu ve bunların bakım-onarım
hizmetlerinin yürütülmesiyle ilgili sektör.

Havacılık ve uzay sektörü: Havacılık ve uzay ürün, sistem ve hizmetlerine yönelik teknolojiler geliştiren ya da bu
teknolojileri kullanarak ürün, sistem ve hizmet geliştiren veya üreten sektör.
Detayları Destek Sözleşmesi'nde belirlenecek olan desteklenen harcama kalemleri ise şunlar;
- Proje yöneticisi ve projede görev alan teknik personele ödenen ücretler
- Alet, makine, teçhizat, yazılım ve donanım giderleri
- Danışmanlık ve eğitim hizmeti alım giderleri
- Ulusal patent tescili, faydalı model tescili ve endüstriyel tasarım tescili ile ilgili giderler.


Ahmet Hamdi ATALAY                                                    Ekim’2012                                         4/6
- Projede kullanılan malzeme giderleri
- Laboratuvar test ve analiz raporları ile ilgili giderler

Yönetmelik kapsamında alımı desteklenen alet, teçhizat, makine, yazılım, donanım, malzeme ve sitemlerin mülkiyetinin
kime ait olacağı, projenin bitiminde Bakanlığa devredilip edilmeyeceği ile proje sonucunda ortaya çıkacak fikri, ticari
üren ve patent gibi hakların mülkiyeti v.b. hususlar destek sözleşmesinde belirtilecek.

Bilgi ve İletişim Teknolojileri alanı ya da kanundaki tanımıyla Elektronik Haberleşme sektörü için son derece
sevindirici ve umut verici olan bu gelişmenin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Düzenlemeler tabii ki iyi olmak durumundadır, ancak düzenlemeler nekadar iyi olursa olsun uygulamalar aynı
seviyeyi tutturamaz ise beklenen faydanın sağlanamayacağı da açıktır. Son yıllarda yapılan tüm iyi niyetli
gayretlere rağmen Türkiye’nin BİT konusunda hakettiği ve potansiyelinin gerektirdiği yere ulaşamaması bu
konuda uygulamaya ilişkin bazı sorunların olduğu anlamına gelmektedir.

Bunların başında aşırı bürokratik, önem derecesi, zaman ve para gözetmeyen tutumlar ve belli bir hedefi olmayan
yaklaşımlar gelmektedir. Oysa kaynaklar kısıtlı, gelişmeler hızlı ve rekabet yok edici bir şiddette seyretmektedir.

Dünya ile birlikte ülkemizde de kullanım alanları ve kullanıcı sayısındaki artış yanında, özellikle görüntü (video)
temelli içeriklerdeki artış nedeniyle mevcut erişim (access) ve iletim (transmission) altyapıları oluşan talebi
karşılamakta zorlanmakta, daha yüksek bant genişliği sağlayan yeni nesil teknolojileri gündeme getirmektedir.

Telekomunikasyon dünyasında gerek Sabit ve gerekse Mobil pazarda hemen hemen her 10 yılda bir Teknolojik
açıdan yeni bir çığır açılmaktadır. Sabit pazarda bu yeni çığır “Fiber – FTTx”, Mobil pazarda ise “4G” olarak
adlandırılmaktadır. Yeni nesil olarak kabul edilen bu teknolojilerin her ikisinin de ortak yanlarını “daha fazla
band genişliği (geniş bant)” ve “uçtan uca IP” olarak özetlemek mümkündür.

İnternet ile birlikte Bilişim altyapıları birbirine bağlı şebekelerden tüm dünyayı saran tek bir şebekeye dönüştü.
Bulut adı verilen bu yapı “Bulut Bilişim” olgusunu gündeme getirdi. Bu evrimin bir yansıması olarak “Siber
Güvenlik” en önemli sorunların başına oturmuş durumda.

Tüm bu gelişmeler bir yandan küreselleşmeyi, diğer yandan yerelleşmeyi öne çıkarmaktadır. Artık ya tüm bu
gelişmelerin seyircisi ve kullanıcısı olmak durumundasınız yada bu gelişmelere katkı sağlayan ve değer üreterek
varlığını sürdürülebilir kılan olacaksınız. Özellikle güvenlik konusu, asla başkalarına havale edilemeyecek,
mutlaka yerli teknoloji ve çözümlerin geliştirilmesi gereken stratejik bir alan olarak öne çıkmaktadır.

80’li yıllarda ülkemizde telekomunikasyon altyapılarının yaygınlaştırılması ve sayısallaştırılması tüm dünyanın
dikkatini çekecek ölçüde hızlı ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmişti. Üstelik bu oluşturulan çok başarılı bir
devlet politikası sayesinde yerli kaynaklarla, önemli ölçüde yerli katma değer ve istihdam yaratılarak
başarılabilmişti. Bu politika sayesinde ülkemizde telekomunikasyon alanında tasarımdan üretime başarılı işlere
imza atan NETAŞ, TELETAŞ gibi önemli firmaların ortaya çıkması mümkün olabilmişti.

Geçmişte bunu başarabilen Türkiye, bugün sahip olduğu çok daha yüksek imkan ve potansiyeli ile aynı başarıyı
tekrarlayabilir hatta daha iyisini de yapabilir durumdadır. Arefesinde bulunduğumuz telekomunikasyonun bu yeni
çığırını, sadece teknolojiyi çok iyi kullanan değil aynı zamanda geliştiren ve üreten bir ülke olarak karşılamamız
mümkündür.

Harcanan kaynak ve eforlardan en yüksek faydayı sağlamak, Türkiye’yi daha güçlü ve rekabetçi bir yapıya
kavuşturmak için Bilgi Teknolojileri ve İletişim alanında yapılması gereken ARGE ve yerli üretim konularında
görüş ve önerilerim şunlardır;

Elektronik haberleşme alanında üreten bir ülke olabilmemiz için;
- Kamu alım düzenleme (KIK kanunu ve ilgili yönetmelikleri) ve uygulamaları yerli fikri mülkiyet ve yerli
    üretimi teşvik edecek şekilde yeniden düzenlenmelidir,
- Belli büyüklüğü aşan kamu alımlarına yerli katkı zorunluluğu getirilmelidir (Netaş, Teletaş ve Simko gibi
    firmaların ortaya çıkması 80’li yıllarda PTT’nin techizat alımlarında %40’lara varan yerli katkı zorunluluğu
    uygulaması sayesinde olmuştur),
- İmtiyaz Sözleşmesi ile yetkilendirilmiş elektronik haberleşme işletmecilerinin (Turk Telekom, Turkcell,
    Vodafone ve Avea) alım politikaları yerli fikri mülkiyet ve yerli üretimi teşvik edecek hale getirilmelidir,
         o Yerli fikri mülkiyet içeren ve/veya yerli üretim ürünlerin alımlarında vergi avantajı sağlanabilir,


Ahmet Hamdi ATALAY                                           Ekim’2012                                                5/6
o   Yerli fikri mülkiyet içeren ve/veya yerli üretim ürünlerin alımlarında kamu bankalarından kredi
             avantajı sağlanabilir,
-   Türkiye’nin yabancı ülkelere açtığı kredilerde Türk firmalarından mal alma koşulu getirilmelidir,
-   Türkiye’nin yurtdışı temsilcilikleri, Türk firma ve ürünlerinin pazarlama ağının bir parçası haline
    getirilmelidir,
-   Belli büyüklüğü aşan uluslararası ihalelere açık kamu alımlarında (Savunma sanayii alımlarında olduğu gibi)
    OFFSET zorunluluğu getirilmelidir.

Elektronik haberleşme alanında teknoloji geliştiren bir ülke olabilmemiz için;
- Mevzuatta ARGE kavramı, Araştırma ve Geliştirmeyi ayrı ayrı ve net bir şeklide tarif edecek şekilde
    tanımlanmalı, destek ve teşvik sistemleri bu ayrımı gözetir bir yapıya kavuşturulmalıdır,
- Temel teknolojilerin Araştırılması (research) ağırlıklı olarak, TÜBİTAK başta olmak üzere Araştırma
    kurumları ve Üniversiteler tarafından yapılacak şeklide organize edilmeli, destek ve teşvik programları bu
    doğrultuda dağıtılmalıdır,
- TÜBİTAK’ın fonksiyonu ve organizasyon yapısı buna uygun hale getirilmeli, kamu kaynağı ve gücünü
    kullanan TÜBİTAK piyasadaki firmalar ile değil dünyadaki benzerleri ile rekabet eder hale getirilmelidir,
- Araştırma merkezlerince ortaya çıkartılan temel teknolojilerin ürünleştirilmesi, bu merkezler ile sektör
    firmaları arasında oluşturulacak işbirlikleri sayesinde gerçekleştirilmelidir,
- Ürün geliştirme (development), sektör firmalarının işi olmalı, kamu kaynağı ve gücünü kullanan ve piyasa
    rekabeti ile varlığını sürdürmeyen hiç bir kuruluş bu konuda faaliyet göstermemelidir,
- ARGE destek ve teşvikleri bu çerçevede ve belirlenmiş hedef teknolojileri destekleyecek şeklide, kaynakları
    verimli ve etkin kullanma prensibi doğrultusunda kullanılmalıdır,
- Teşvik ve destek sistemleri önden gelen (proaktif) hale getirilmeli, süreçler kolaylaştırılıp hızlandırılmalıdır,
- AB, Dünya Bankası vb. uluslararası fonların ülkemiz adına daha etkin kullanılabilmesi için belirlenecek bir
    kurum (örneğin Sanayi Bakanlığı), sektör firmaları için yol gösterici ve danışman gibi fonksiyon
    göstermelidir,
- Yeterli sayıda ve yetkinlikte ARGE personeli yetiştirmek üzere Üniversite müfredatları, Tez konuları, Yüksek
    Lisans ve Doktora programları ile Sertifika programları sektör temsilcilerinin de görüş ve katkısı alınarak
    belirlenmelidir,

Elektronik haberleşme alanında belli teknolojilerde önder ülkelerden biri olabilmemiz için;
- Önümüzdeki on yılın temel teknolojileri olarak ortaya çıkan telli alanda FİBER (FTTx), tesiz alanda LTE
    (4G) stratejik alanlar olarak belirlenmeli,
- Yerli IP anahtarlama (Soft switch) ürünlerinin geliştirme ve üretimi teşvik edilmeli, kullanımı
    özendirilmelidir,
- Yeni nesil (4G) tesiz teknolojisine (LTE) geçiş bir zorunluluk olduğundan, şimdiden buna ilişkin baz
    istasyonu (BTS) ve kontrol birimlerinin (RNC) ürünlerinin geliştirme ve üretimi teşvik edilmeli, bu ürünleri
    geliştirme yetkinliğine sahip yerli firmalar arasında rekabet öncesi işbirlikleri ile buna ilişkin yerli endüstriyi
    oluşturacak eko-sistem oluşturulmalıdır,
- LTE’ye geçiş yapacak GSM işletmecilerinin yerli ürünleri kullanımı teşvik ve belli oranda zorunlu
    kılınmalıdır,
- Genişbant telsiz erişim gerektiren gerçek zamanlı uzaktan görüntü aktarımı/izleme (MOBESE gibi)
    uygulamalar ile Kamu güvenliği ve acil durum haberleşme sistemlerinde yerli geliştirilecek bu teknolojiler
    kullanılmalıdır,

Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olabilmesi için tüm yukarıda
sayılanların yanında;
- Yüksek verimlilik ve çeviklikleri ile öne çıkan KOBİ’lerin teknolojik yetkinlik ve derinlikleri arttırılmalı,
    daha yüksek katma değerli alanlara yönlendirilmeleri sağlanmalıdır,
- Türkiye Elektronik haberleşme endüstrisini 2023’lü yıllara taşıyacak uluslararası rekabet edebilir yetkinlik ve
    büyüklükte birden çok “ulusal şampiyon” (Ericsson, Nokia, Samsung vb. örnekler gibi) firmaların ortaya
    çıkması sağlanmalıdır.




Ahmet Hamdi ATALAY                                          Ekim’2012                                                 6/6

Más contenido relacionado

Destacado

yasal düzenlemeler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
yasal düzenlemeler(fazlası için www.tipfakultesi.org)yasal düzenlemeler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
yasal düzenlemeler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
EMI & IFRC study on Urban Resilience in Asia and Pacific
EMI & IFRC study on Urban Resilience in Asia and PacificEMI & IFRC study on Urban Resilience in Asia and Pacific
EMI & IFRC study on Urban Resilience in Asia and Pacific
URRworkshop
 
Vkc zg 2012_all
Vkc zg 2012_allVkc zg 2012_all
Vkc zg 2012_all
valicon
 
Schengen vizesi
Schengen vizesiSchengen vizesi
Schengen vizesi
damlaerol
 

Destacado (11)

Viessmann
ViessmannViessmann
Viessmann
 
Unified Device Management via Java-enabled Network Devices
Unified Device Management via Java-enabled Network DevicesUnified Device Management via Java-enabled Network Devices
Unified Device Management via Java-enabled Network Devices
 
yasal düzenlemeler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
yasal düzenlemeler(fazlası için www.tipfakultesi.org)yasal düzenlemeler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
yasal düzenlemeler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Dhinakar (1)
Dhinakar (1)Dhinakar (1)
Dhinakar (1)
 
EMI & IFRC study on Urban Resilience in Asia and Pacific
EMI & IFRC study on Urban Resilience in Asia and PacificEMI & IFRC study on Urban Resilience in Asia and Pacific
EMI & IFRC study on Urban Resilience in Asia and Pacific
 
Vkc zg 2012_all
Vkc zg 2012_allVkc zg 2012_all
Vkc zg 2012_all
 
G05 Problem Statements 26 Nov 2013
G05 Problem Statements 26 Nov 2013G05 Problem Statements 26 Nov 2013
G05 Problem Statements 26 Nov 2013
 
lois kristia vira
lois kristia vira lois kristia vira
lois kristia vira
 
Schengen vizesi
Schengen vizesiSchengen vizesi
Schengen vizesi
 
Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...
Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...
Türkiye’de Bilgi Ekonomisine ve Bilgi Toplumuna Geçiş İçin Strateji ve Politi...
 
Market Outlook
Market OutlookMarket Outlook
Market Outlook
 

Similar a 2023 yılına doğru daha güçlü ve rekabetçi bir türkiye i̇çin bi̇t

Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin DurumuBilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Ufuk Kılıç
 
Oecd 2014 Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu - İnovasyon
Oecd 2014 Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu - İnovasyonOecd 2014 Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu - İnovasyon
Oecd 2014 Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu - İnovasyon
Crow Digital Marketing
 
STRATEGY / Ocak-Mart Sayi 2
STRATEGY / Ocak-Mart Sayi 2STRATEGY / Ocak-Mart Sayi 2
STRATEGY / Ocak-Mart Sayi 2
Akfen Holding
 
M.Emre BATIER Dönem Projesi last
M.Emre BATIER Dönem Projesi lastM.Emre BATIER Dönem Projesi last
M.Emre BATIER Dönem Projesi last
M. EMRE BATIER
 
Türkiye'de ar ge ahatalay-may2014
Türkiye'de ar ge ahatalay-may2014Türkiye'de ar ge ahatalay-may2014
Türkiye'de ar ge ahatalay-may2014
Ahmet Hamdi Atalay
 
Turkiye'de girisimcilik akbank 2007 v4
Turkiye'de girisimcilik akbank 2007 v4Turkiye'de girisimcilik akbank 2007 v4
Turkiye'de girisimcilik akbank 2007 v4
Ziya-B
 

Similar a 2023 yılına doğru daha güçlü ve rekabetçi bir türkiye i̇çin bi̇t (20)

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE AR-GE FAALİYETLERİ 2013
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE AR-GE FAALİYETLERİ 2013DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE AR-GE FAALİYETLERİ 2013
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE AR-GE FAALİYETLERİ 2013
 
STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2019 Sayı 19
STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2019 Sayı 19STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2019 Sayı 19
STRATEGY Dergisi / Temmuz Eylül 2019 Sayı 19
 
TBV Dijital Gündem Türkiye
TBV Dijital Gündem TürkiyeTBV Dijital Gündem Türkiye
TBV Dijital Gündem Türkiye
 
GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN - EĞİTİMDE REFORM ZORUNLULUĞU:NİÇİN? NASIL?
GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN - EĞİTİMDE REFORM ZORUNLULUĞU:NİÇİN? NASIL?GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN - EĞİTİMDE REFORM ZORUNLULUĞU:NİÇİN? NASIL?
GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN - EĞİTİMDE REFORM ZORUNLULUĞU:NİÇİN? NASIL?
 
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin DurumuBilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
 
Oecd 2014 Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu - İnovasyon
Oecd 2014 Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu - İnovasyonOecd 2014 Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu - İnovasyon
Oecd 2014 Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu - İnovasyon
 
Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı
Körfez Vizyon Dergisi 4. sayıKörfez Vizyon Dergisi 4. sayı
Körfez Vizyon Dergisi 4. sayı
 
Yeni ekonomide arge / Arge in the new economy
Yeni ekonomide arge  /  Arge in the new economyYeni ekonomide arge  /  Arge in the new economy
Yeni ekonomide arge / Arge in the new economy
 
Ekonomik büyüme
Ekonomik büyümeEkonomik büyüme
Ekonomik büyüme
 
2023e dogru-turkiye-de-stem-gereksinimi-raporu
2023e dogru-turkiye-de-stem-gereksinimi-raporu2023e dogru-turkiye-de-stem-gereksinimi-raporu
2023e dogru-turkiye-de-stem-gereksinimi-raporu
 
STRATEGY / Ocak-Mart Sayi 2
STRATEGY / Ocak-Mart Sayi 2STRATEGY / Ocak-Mart Sayi 2
STRATEGY / Ocak-Mart Sayi 2
 
M.Emre BATIER Dönem Projesi last
M.Emre BATIER Dönem Projesi lastM.Emre BATIER Dönem Projesi last
M.Emre BATIER Dönem Projesi last
 
İşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdf
İşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdfİşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdf
İşte Teknoloji - Mart Ayı Sayısı Röportaj.pdf
 
Teknoloji, i̇novasyon, erken aşama ve inovent (etohum ankara)
Teknoloji, i̇novasyon, erken aşama ve inovent (etohum ankara)Teknoloji, i̇novasyon, erken aşama ve inovent (etohum ankara)
Teknoloji, i̇novasyon, erken aşama ve inovent (etohum ankara)
 
Türkiye'de ar ge ahatalay-may2014
Türkiye'de ar ge ahatalay-may2014Türkiye'de ar ge ahatalay-may2014
Türkiye'de ar ge ahatalay-may2014
 
TÜRKİYE İÇİN BİYOTEKNOLOJİDE STRATEJİ ÖNERİSİ
TÜRKİYE İÇİN BİYOTEKNOLOJİDE STRATEJİ ÖNERİSİTÜRKİYE İÇİN BİYOTEKNOLOJİDE STRATEJİ ÖNERİSİ
TÜRKİYE İÇİN BİYOTEKNOLOJİDE STRATEJİ ÖNERİSİ
 
Inovasyon
InovasyonInovasyon
Inovasyon
 
2023 Hedefleri Yolunda Bilgi ve İletişim Teknolojileri
2023 Hedefleri Yolunda Bilgi ve İletişim Teknolojileri2023 Hedefleri Yolunda Bilgi ve İletişim Teknolojileri
2023 Hedefleri Yolunda Bilgi ve İletişim Teknolojileri
 
Impact of Digitalization on SMEs’ Productivity in Turkey
Impact of Digitalization on SMEs’ Productivity in TurkeyImpact of Digitalization on SMEs’ Productivity in Turkey
Impact of Digitalization on SMEs’ Productivity in Turkey
 
Turkiye'de girisimcilik akbank 2007 v4
Turkiye'de girisimcilik akbank 2007 v4Turkiye'de girisimcilik akbank 2007 v4
Turkiye'de girisimcilik akbank 2007 v4
 

Más de Atıf ÜNALDI

Mobil medya atıf ünaldı
Mobil medya   atıf ünaldıMobil medya   atıf ünaldı
Mobil medya atıf ünaldı
Atıf ÜNALDI
 
Türk bankaları Facebook'da başarılı mı
Türk bankaları Facebook'da başarılı mıTürk bankaları Facebook'da başarılı mı
Türk bankaları Facebook'da başarılı mı
Atıf ÜNALDI
 
Turk internetinin kısa tarihi
Turk internetinin kısa tarihiTurk internetinin kısa tarihi
Turk internetinin kısa tarihi
Atıf ÜNALDI
 
Online İtibar Yönetimi
Online İtibar YönetimiOnline İtibar Yönetimi
Online İtibar Yönetimi
Atıf ÜNALDI
 
Mediacat
MediacatMediacat
Mediacat
Atıf ÜNALDI
 

Más de Atıf ÜNALDI (20)

Nesnelerin İnterneti Barometresi 4.0
Nesnelerin İnterneti Barometresi 4.0Nesnelerin İnterneti Barometresi 4.0
Nesnelerin İnterneti Barometresi 4.0
 
Mastercard Finansal ve Dijital Tabana Yayılma Raporu
Mastercard Finansal ve Dijital Tabana Yayılma RaporuMastercard Finansal ve Dijital Tabana Yayılma Raporu
Mastercard Finansal ve Dijital Tabana Yayılma Raporu
 
e-ticaret ve yenilikçi yaklaşımlar
e-ticaret ve yenilikçi yaklaşımlare-ticaret ve yenilikçi yaklaşımlar
e-ticaret ve yenilikçi yaklaşımlar
 
Internet of things and the future
Internet of things and the futureInternet of things and the future
Internet of things and the future
 
İnternette nasıl davranmalıyız
İnternette nasıl davranmalıyızİnternette nasıl davranmalıyız
İnternette nasıl davranmalıyız
 
Dünyada eticaret...
Dünyada eticaret...Dünyada eticaret...
Dünyada eticaret...
 
eTicaretSEM itibar yönetimi eğitimi
eTicaretSEM itibar yönetimi eğitimieTicaretSEM itibar yönetimi eğitimi
eTicaretSEM itibar yönetimi eğitimi
 
Driving the Consumer to Access Content Through Different Platforms
Driving the Consumer to Access Content Through Different PlatformsDriving the Consumer to Access Content Through Different Platforms
Driving the Consumer to Access Content Through Different Platforms
 
Siber Güvenlik İnisiyatifi
Siber Güvenlik İnisiyatifiSiber Güvenlik İnisiyatifi
Siber Güvenlik İnisiyatifi
 
Iptv Derneği
Iptv DerneğiIptv Derneği
Iptv Derneği
 
Trt tv+sosyal medya
Trt tv+sosyal medyaTrt tv+sosyal medya
Trt tv+sosyal medya
 
Stratosfer VPN
Stratosfer VPNStratosfer VPN
Stratosfer VPN
 
Mobil medya atıf ünaldı
Mobil medya   atıf ünaldıMobil medya   atıf ünaldı
Mobil medya atıf ünaldı
 
Tv Technologies
Tv TechnologiesTv Technologies
Tv Technologies
 
New media
New mediaNew media
New media
 
Türk bankaları Facebook'da başarılı mı
Türk bankaları Facebook'da başarılı mıTürk bankaları Facebook'da başarılı mı
Türk bankaları Facebook'da başarılı mı
 
Turk internetinin kısa tarihi
Turk internetinin kısa tarihiTurk internetinin kısa tarihi
Turk internetinin kısa tarihi
 
Online İtibar Yönetimi
Online İtibar YönetimiOnline İtibar Yönetimi
Online İtibar Yönetimi
 
Facebook
FacebookFacebook
Facebook
 
Mediacat
MediacatMediacat
Mediacat
 

2023 yılına doğru daha güçlü ve rekabetçi bir türkiye i̇çin bi̇t

  • 1. 2023 Yılına Doğru Daha Güçlü Ve Rekabetçi Bir Türkiye İçin Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) Dünya Ekonomik Forumu 2012-2013 Küresel Rekabet Raporu’na göre Türkiye 144 ülke arasında 43. Sırada.  Avrupa’da ülkelerinin rekabet gücleri arasındaki farklılık giderek artmaktadır.  ABD’nin sıralamadaki yeri düşüsede dünyanın en yenilikçi ekonomisi olma özelliği devam etmektedir.  Hindistan ve Rusya’nın rekabet gücünde düşerken, Çin gelişmekte olan ülkeler içinde en rekabetçi ülkedir. Raporda Türkiye ile ilgili değerlendirmeye göre; Türkiye, 2011 itibariyle satın alma gücü paritesine göre 778.1 milyar ABD dolarlık GSYİH büyüklüğüne, kişi başına 10.522 ABD dolarlık gelire, GSYİH olarak dünya toplamında %1.36’lık bir paya sahiptir. 2012-2013 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre Türkiye 144 ülke arasında 43. sıradadır. Türkiye bir önceki yıl 142 ülke arasında 59., ondan önceki yılda ise 139 ülke arasında ise 61. Sırada yer almaktaydı. Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin içinde bulunan bileşenler arasında en iyi performans pazar büyüklüğü kaleminde gösterilmektedir. Pazar büyüklüğünde en rekabetçi 15. ekonomi olurken, en kötü performans 124. sıra ile işgücü piyasasının etkinliği kaleminde görülmektedir. Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin hesaplanmasında kullanılan bileşenlerin bir bölümünde Türkiye’nin yeri hakkında bilgi vermektedir. Tabloda da görüldüğü üzere; bir önceki yıla göre en önemli iyileşmeler kurumsal yapılanma, sağlık ve ilköğretim, emtia-mal piyasalarının etkinliği, mali piyasaların gelişmişliği, makroekonomik ortam, işgücü piyasaları endekslerinde görülmektedir. Rekabetçilik Endeksi Bileşeni 2012 Türkiye Sıralaması (144 Ülke) Kurumsal yapılanma 64 Altyapı 51 Sağlık ve ilköğretim 63 Yüksek öğretim ve işbaşında eğitim 74 Emtia-Mal piyasalarının etkinliği 38 Pazar büyüklüğü 15 İnovasyon 55 İşgücü piyasaları 124 Makroekonomik ortam 55 Mali piyasaların gelişmişliği 44 Dünya Ekonomik Forumu Küresel Bilgi Teknoloji Raporu’na göre Türkiye’nin 142 ülke arasında 52. sırada. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından 11. defa yayımlanan Küresel Bilgi Teknolojisi Raporu; bilişim teknolojilerinin ekonomi ve toplum üzerinde yarattığı dönüşüme yol açan etki üzerine odaklanıyor. Raporda Bilgi ve İletişim Teknolojilerini ilgilendiren sosyal ve ekonomik parametreler ışığında, bir ülkenin rekabet gücünü etkileyen Birbiriyle Bağlantılı Olma (Connected) ve Hazırlık Endeksi (Networked Readiness Index-NRI) temelinde bir sıralama yapılmaktadır. 142 ülke içinde Türkiye’nin 52. sırada yer aldığı listede İsveç birinci sırayı almakta, ardından Singapur ve Finlandiya gelmektedir. İlk 20 de yer alan ülkelerin önemli kısmının Bilgi ve İletişim Teknolojilerinde iyi bir kullanıcı olmanın yanında aynı zamanda bu teknolojileri geliştiren ve üreten ülkeler olmaları dikkat çekicidir. Kuzey Avrupa ülkelerinin Bilgi Çağının öncü ülkeleri olduğunun altı çizilmektedir. 8. sırada yer alan ABD, politika ve düzenleyici ortamdaki bazı sorunları nedeniyle, altyapıdaki gelişmişliğine rağmen daha yukarıya çıkamamaktadır. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS Ahmet Hamdi ATALAY Ekim’2012 1/6
  • 2. ülkelerinin genel rekabetçilik düzeylerindeki yükselmeye rağmen, daha gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldıklarında söz konusu endeks temelinde yapılan sıralamada aşağı düzeylerde bulunmaktalar. World Economic Forum Networked Readiness Report 2012’den alınan aşağıda tabloda ilk 10 ülke, Türkiye ve bazı ülkelerin 142 ülke içindeki sıralaması verilmektedir. 2012 Sıralamasındaki Yeri (142 Ülke Ülke) 1. İSVEÇ 2. SİNGAPUR 3. FİNLANDİYA 4. DANİMARKA 5. İSVİÇRE 6. HOLLANDA 7. NORVEÇ 8. ABD 9. KANADA 10. İNGİLTERE 20. İSRAİL 51. ÇİN 52. TÜRKİYE 56. RUSYA 65. BREZİLYA 72. GÜNEY AFRİKA 76. MEKSİKA Yukarıda özetlenen değerlendirme ve indeksler, dünyanın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin gerek rekabetçilikte ve gerekse Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) alanında bu sıralamanın oldukça uzağında olduğunu göstermektedir. BİT alanında hala önemli ölçüde kullanıcı konumundaki Türkiye’nin dünya sıralamalarında daha yukarılara çıkabilmesi, aynı zamanda bu teknolojileri geliştirip üretebilmesiyle mümkündür. Rekabetçiliğin en önemli unsurlarının başında gelen yenilikçilik (inovasyon), katma değer yaratmanın ve ekonomik büyümenin de en temel unsurlarından biridir. Yenilikçilik aynı zamanda araştırma ve geliştirme (ARGE) çalışmalarının bir sonucudur. Bu nedenle daha nitelikli ve rekabetçi bir ekonomiye sahip olmak için çoğu ülkede ARGE çalışmaları devlet tarafından teşvik edilmekte ve desteklenmektedir. Ülkemizde de son yıllarda ARGE ve Yenilikçilik konusunda önemli ölçüde farkındalık oluşmuş, siyasi otoritenin güçlü ve görünür desteği ile önemli mesafe alınmıştır. 5746 sayılı ARGE kanunu bu konuda bir dönüm noktasıdır. Türkiye, özellikle 2005 yılından itibaren önemli ölçüde kaynak tahsis etmiş ve teşvik/destek mekanizmaları oluşturmuştur. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Tübitak başta olmak üzere çok sayıda kurum ve kuruluş tarafından ARGE çalışmaları desteklenmektedir. Ahmet Hamdi ATALAY Ekim’2012 2/6
  • 3. Sıralanan tüm bu gelişmeler sonucu ülkemizde ARGE harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya oranı her geçen gün artmaktadır. Ancak uzun zamandır devam eden artış eğilimine rağmen ancak %1’ler cıvarına ulaşabilen bu değer gelişmiş yenilikçi ülkelerin oldukça uzağındadır. Devletimiz tarafından ortaya konan dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma vizyonu çerçevesinde ARGE harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya oranının %3’e çıkartılması hedefi oldukça çarpıcı ve iddialı bir hedeftir. Bu hedefe ulaşılması halinde Türkiye’nin dünya üzerindeki konumu ve ağırlığı tamamen değişecektir. Bu hedefi gerçekleştirmek ve daha yüksek değer yaratıp daha hızlı büyüyen bir ekonomi olmak için birçok kurum ARGE faaliyetlerinin teşvik edilip desteklenmesine ilişkin düzenlemeler yapmaktadır. Bu kurumlardan biri de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığıdır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim sektöründe ülkemizin küresel alanda daha rekabetçi bir seviyeye ulaşması için 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) gelirlerinin %20’sinden oluşan ve BIT alanındaki ARGE projelerini desteklemek üzere yıllık yaklaşık 200 milyon TL kaynak ayrılmaktadır. Yenilikçi ve Sürdürülebilir bir ekonomi için bazı sektörler diğerlerine göre daha büyük öneme hatta bazıları stratejik öneme sahiptir. Avrupa Komisyonu tarafından yapılan bir çalışmadan alınan aşağıdaki gösterimden de anlaşılacağı üzere bu sektörlerin başında Bilgi Teknolojileri ve İletişim gelmektedir. Ahmet Hamdi ATALAY Ekim’2012 3/6
  • 4. Kaynak: ICT and e-Business for an Innovative and Sustainable Economy, 2010, Avrupa Komisyonu Sağlanacak destekler planlanırken doğru alanların seçilmesi hem kaynakların etkin kullanımı hem de Türkiye’nin daha ileriye taşınması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, UDH Bakanlığı tarafından böyle önemli miktardaki bir kaynağın tamamen Bilgi Teknolojileri ve İletişim alanındaki ARGE projelerini desteklemek üzere kullanılacak olması son derece isabetlidir. Buna ilişkin beklenen düzenleme gerçekleştirilmiş, Bakanlık’ta bu faaliyetleri yürütmek üzere bir Genel Müdürlük kuruluş aşamasındadır. Elektronik haberleşme, uzay ve havacılık sektöründe yerli tasarım ve üretime yönelik araştırma, geliştirme ve eğitim faaliyetlerine destek sağlayan yönetmelik Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 12 Eylül 2012 tarih ve 28409 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Yönetmeliğin amacı; elektronik haberleşme, uzay ve havacılıkla alanında yerli tasarım ve üretime yönelik araştırma, geliştirme ve eğitim faaliyetlerine ilişkin projelerin desteklenmesidir. Yönetmelikte birinci başvuru dönemi 1 Ocak-31 Ocak, ikinci başvuru dönemi 1 Mayıs-31 Mayıs, üçüncü başvuru dönemi ise 1 Eylül-30 Eylül olarak belirlenmiş. Bakanlık her yıl için destekleyeceği öncelikli proje konularını belirleyerek ve o takvim yılı öncesinde internet sitesinde yayınlayarak duyuracak. Proje bazlı destekte proje süresi azami 36 ay, destekleme oranı %100 olacaktır. Elektronik haberleşme sektöründe destek üst limiti 10 milyon TL, uzay ve havacılık alanında ise 20 milyon TL dir. Destek kararı verilen projeler İzleme Raporu ve Gerçekleşme Raporu ile Bakanlık tarafından düzenli olarak incelenecek. Desteklenecek sektörler ise şöyle tanımlanıyor; Elektronik haberleşme sektörü: Elektronik haberleşme hizmeti verilmesi, elektronik haberleşme şebekesi sağlanması, elektronik haberleşme cihaz ve sistemlerine yönelik üretim, ithal, satış ve bakım-onarım hizmetlerinin yürütülmesi ile kara, hava, deniz ve demiryolu ulaştırması alanında akıllı ulaşım ve trafik yönetim sistemleri, sinyalizasyon sistemleri, telematik sistemleri ve otomasyon sistemlerine yönelik ürün, sistem, hizmet sunumu ve bunların bakım-onarım hizmetlerinin yürütülmesiyle ilgili sektör. Havacılık ve uzay sektörü: Havacılık ve uzay ürün, sistem ve hizmetlerine yönelik teknolojiler geliştiren ya da bu teknolojileri kullanarak ürün, sistem ve hizmet geliştiren veya üreten sektör. Detayları Destek Sözleşmesi'nde belirlenecek olan desteklenen harcama kalemleri ise şunlar; - Proje yöneticisi ve projede görev alan teknik personele ödenen ücretler - Alet, makine, teçhizat, yazılım ve donanım giderleri - Danışmanlık ve eğitim hizmeti alım giderleri - Ulusal patent tescili, faydalı model tescili ve endüstriyel tasarım tescili ile ilgili giderler. Ahmet Hamdi ATALAY Ekim’2012 4/6
  • 5. - Projede kullanılan malzeme giderleri - Laboratuvar test ve analiz raporları ile ilgili giderler Yönetmelik kapsamında alımı desteklenen alet, teçhizat, makine, yazılım, donanım, malzeme ve sitemlerin mülkiyetinin kime ait olacağı, projenin bitiminde Bakanlığa devredilip edilmeyeceği ile proje sonucunda ortaya çıkacak fikri, ticari üren ve patent gibi hakların mülkiyeti v.b. hususlar destek sözleşmesinde belirtilecek. Bilgi ve İletişim Teknolojileri alanı ya da kanundaki tanımıyla Elektronik Haberleşme sektörü için son derece sevindirici ve umut verici olan bu gelişmenin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Düzenlemeler tabii ki iyi olmak durumundadır, ancak düzenlemeler nekadar iyi olursa olsun uygulamalar aynı seviyeyi tutturamaz ise beklenen faydanın sağlanamayacağı da açıktır. Son yıllarda yapılan tüm iyi niyetli gayretlere rağmen Türkiye’nin BİT konusunda hakettiği ve potansiyelinin gerektirdiği yere ulaşamaması bu konuda uygulamaya ilişkin bazı sorunların olduğu anlamına gelmektedir. Bunların başında aşırı bürokratik, önem derecesi, zaman ve para gözetmeyen tutumlar ve belli bir hedefi olmayan yaklaşımlar gelmektedir. Oysa kaynaklar kısıtlı, gelişmeler hızlı ve rekabet yok edici bir şiddette seyretmektedir. Dünya ile birlikte ülkemizde de kullanım alanları ve kullanıcı sayısındaki artış yanında, özellikle görüntü (video) temelli içeriklerdeki artış nedeniyle mevcut erişim (access) ve iletim (transmission) altyapıları oluşan talebi karşılamakta zorlanmakta, daha yüksek bant genişliği sağlayan yeni nesil teknolojileri gündeme getirmektedir. Telekomunikasyon dünyasında gerek Sabit ve gerekse Mobil pazarda hemen hemen her 10 yılda bir Teknolojik açıdan yeni bir çığır açılmaktadır. Sabit pazarda bu yeni çığır “Fiber – FTTx”, Mobil pazarda ise “4G” olarak adlandırılmaktadır. Yeni nesil olarak kabul edilen bu teknolojilerin her ikisinin de ortak yanlarını “daha fazla band genişliği (geniş bant)” ve “uçtan uca IP” olarak özetlemek mümkündür. İnternet ile birlikte Bilişim altyapıları birbirine bağlı şebekelerden tüm dünyayı saran tek bir şebekeye dönüştü. Bulut adı verilen bu yapı “Bulut Bilişim” olgusunu gündeme getirdi. Bu evrimin bir yansıması olarak “Siber Güvenlik” en önemli sorunların başına oturmuş durumda. Tüm bu gelişmeler bir yandan küreselleşmeyi, diğer yandan yerelleşmeyi öne çıkarmaktadır. Artık ya tüm bu gelişmelerin seyircisi ve kullanıcısı olmak durumundasınız yada bu gelişmelere katkı sağlayan ve değer üreterek varlığını sürdürülebilir kılan olacaksınız. Özellikle güvenlik konusu, asla başkalarına havale edilemeyecek, mutlaka yerli teknoloji ve çözümlerin geliştirilmesi gereken stratejik bir alan olarak öne çıkmaktadır. 80’li yıllarda ülkemizde telekomunikasyon altyapılarının yaygınlaştırılması ve sayısallaştırılması tüm dünyanın dikkatini çekecek ölçüde hızlı ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmişti. Üstelik bu oluşturulan çok başarılı bir devlet politikası sayesinde yerli kaynaklarla, önemli ölçüde yerli katma değer ve istihdam yaratılarak başarılabilmişti. Bu politika sayesinde ülkemizde telekomunikasyon alanında tasarımdan üretime başarılı işlere imza atan NETAŞ, TELETAŞ gibi önemli firmaların ortaya çıkması mümkün olabilmişti. Geçmişte bunu başarabilen Türkiye, bugün sahip olduğu çok daha yüksek imkan ve potansiyeli ile aynı başarıyı tekrarlayabilir hatta daha iyisini de yapabilir durumdadır. Arefesinde bulunduğumuz telekomunikasyonun bu yeni çığırını, sadece teknolojiyi çok iyi kullanan değil aynı zamanda geliştiren ve üreten bir ülke olarak karşılamamız mümkündür. Harcanan kaynak ve eforlardan en yüksek faydayı sağlamak, Türkiye’yi daha güçlü ve rekabetçi bir yapıya kavuşturmak için Bilgi Teknolojileri ve İletişim alanında yapılması gereken ARGE ve yerli üretim konularında görüş ve önerilerim şunlardır; Elektronik haberleşme alanında üreten bir ülke olabilmemiz için; - Kamu alım düzenleme (KIK kanunu ve ilgili yönetmelikleri) ve uygulamaları yerli fikri mülkiyet ve yerli üretimi teşvik edecek şekilde yeniden düzenlenmelidir, - Belli büyüklüğü aşan kamu alımlarına yerli katkı zorunluluğu getirilmelidir (Netaş, Teletaş ve Simko gibi firmaların ortaya çıkması 80’li yıllarda PTT’nin techizat alımlarında %40’lara varan yerli katkı zorunluluğu uygulaması sayesinde olmuştur), - İmtiyaz Sözleşmesi ile yetkilendirilmiş elektronik haberleşme işletmecilerinin (Turk Telekom, Turkcell, Vodafone ve Avea) alım politikaları yerli fikri mülkiyet ve yerli üretimi teşvik edecek hale getirilmelidir, o Yerli fikri mülkiyet içeren ve/veya yerli üretim ürünlerin alımlarında vergi avantajı sağlanabilir, Ahmet Hamdi ATALAY Ekim’2012 5/6
  • 6. o Yerli fikri mülkiyet içeren ve/veya yerli üretim ürünlerin alımlarında kamu bankalarından kredi avantajı sağlanabilir, - Türkiye’nin yabancı ülkelere açtığı kredilerde Türk firmalarından mal alma koşulu getirilmelidir, - Türkiye’nin yurtdışı temsilcilikleri, Türk firma ve ürünlerinin pazarlama ağının bir parçası haline getirilmelidir, - Belli büyüklüğü aşan uluslararası ihalelere açık kamu alımlarında (Savunma sanayii alımlarında olduğu gibi) OFFSET zorunluluğu getirilmelidir. Elektronik haberleşme alanında teknoloji geliştiren bir ülke olabilmemiz için; - Mevzuatta ARGE kavramı, Araştırma ve Geliştirmeyi ayrı ayrı ve net bir şeklide tarif edecek şekilde tanımlanmalı, destek ve teşvik sistemleri bu ayrımı gözetir bir yapıya kavuşturulmalıdır, - Temel teknolojilerin Araştırılması (research) ağırlıklı olarak, TÜBİTAK başta olmak üzere Araştırma kurumları ve Üniversiteler tarafından yapılacak şeklide organize edilmeli, destek ve teşvik programları bu doğrultuda dağıtılmalıdır, - TÜBİTAK’ın fonksiyonu ve organizasyon yapısı buna uygun hale getirilmeli, kamu kaynağı ve gücünü kullanan TÜBİTAK piyasadaki firmalar ile değil dünyadaki benzerleri ile rekabet eder hale getirilmelidir, - Araştırma merkezlerince ortaya çıkartılan temel teknolojilerin ürünleştirilmesi, bu merkezler ile sektör firmaları arasında oluşturulacak işbirlikleri sayesinde gerçekleştirilmelidir, - Ürün geliştirme (development), sektör firmalarının işi olmalı, kamu kaynağı ve gücünü kullanan ve piyasa rekabeti ile varlığını sürdürmeyen hiç bir kuruluş bu konuda faaliyet göstermemelidir, - ARGE destek ve teşvikleri bu çerçevede ve belirlenmiş hedef teknolojileri destekleyecek şeklide, kaynakları verimli ve etkin kullanma prensibi doğrultusunda kullanılmalıdır, - Teşvik ve destek sistemleri önden gelen (proaktif) hale getirilmeli, süreçler kolaylaştırılıp hızlandırılmalıdır, - AB, Dünya Bankası vb. uluslararası fonların ülkemiz adına daha etkin kullanılabilmesi için belirlenecek bir kurum (örneğin Sanayi Bakanlığı), sektör firmaları için yol gösterici ve danışman gibi fonksiyon göstermelidir, - Yeterli sayıda ve yetkinlikte ARGE personeli yetiştirmek üzere Üniversite müfredatları, Tez konuları, Yüksek Lisans ve Doktora programları ile Sertifika programları sektör temsilcilerinin de görüş ve katkısı alınarak belirlenmelidir, Elektronik haberleşme alanında belli teknolojilerde önder ülkelerden biri olabilmemiz için; - Önümüzdeki on yılın temel teknolojileri olarak ortaya çıkan telli alanda FİBER (FTTx), tesiz alanda LTE (4G) stratejik alanlar olarak belirlenmeli, - Yerli IP anahtarlama (Soft switch) ürünlerinin geliştirme ve üretimi teşvik edilmeli, kullanımı özendirilmelidir, - Yeni nesil (4G) tesiz teknolojisine (LTE) geçiş bir zorunluluk olduğundan, şimdiden buna ilişkin baz istasyonu (BTS) ve kontrol birimlerinin (RNC) ürünlerinin geliştirme ve üretimi teşvik edilmeli, bu ürünleri geliştirme yetkinliğine sahip yerli firmalar arasında rekabet öncesi işbirlikleri ile buna ilişkin yerli endüstriyi oluşturacak eko-sistem oluşturulmalıdır, - LTE’ye geçiş yapacak GSM işletmecilerinin yerli ürünleri kullanımı teşvik ve belli oranda zorunlu kılınmalıdır, - Genişbant telsiz erişim gerektiren gerçek zamanlı uzaktan görüntü aktarımı/izleme (MOBESE gibi) uygulamalar ile Kamu güvenliği ve acil durum haberleşme sistemlerinde yerli geliştirilecek bu teknolojiler kullanılmalıdır, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olabilmesi için tüm yukarıda sayılanların yanında; - Yüksek verimlilik ve çeviklikleri ile öne çıkan KOBİ’lerin teknolojik yetkinlik ve derinlikleri arttırılmalı, daha yüksek katma değerli alanlara yönlendirilmeleri sağlanmalıdır, - Türkiye Elektronik haberleşme endüstrisini 2023’lü yıllara taşıyacak uluslararası rekabet edebilir yetkinlik ve büyüklükte birden çok “ulusal şampiyon” (Ericsson, Nokia, Samsung vb. örnekler gibi) firmaların ortaya çıkması sağlanmalıdır. Ahmet Hamdi ATALAY Ekim’2012 6/6