SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 28
Derinlik
Psikolojisi
FREUD & ADLER & JUNG
 Psikolojinin konusu bilinçaltıdır.
 Kişilik id (bilinç altı), ego (bilinç–denge) ve süperego
(bilinç üstü) arasında gidip gelen bir süreçtir.
 İd:
 Hem cinsellik (libido), saldırganlık gibi ilkel dürtülerin
kaynağı hem de bireyin ayıp, günah, yasak gibi
nedenlerden dolayı bastırdığı duygu ve düşüncelerin
itildiği yerdir.
 Ego:
 İd ile süperego arasındaki dengeyi bulmaya çalışan
yapıdır.
 Süperego:
 Toplumun kural ve yasaklarını gösteren yapıdır.
 Psikolojinin görevi insanın bilinç altını çözümlemektir.
 Bilinçaltını çözümlemek için: Hipnoz, serbest çağrışım, rüya
analizleri, vaka ve biyografi yöntemleri uygulanabilir.
 İnsan pozitiftir ve kendisi hakkında değerlendirme yapamaz.
 İnsan kişiliğinin kaynağı ilk çocukluk yıllarıdır. (0–12 yaş)
 Bu yaklaşıma göre insan kişiliğini buz dağına (Aysberg) benzetebiliriz.
 Bilinç:
 Buzdağının su yüzünde görünen kısmıdır.
 Bilinç altı:
 Suyun içindeki daha büyük olan ve görünmeyen kısmıdır.
 * Başlıca temsilcileri ise FREUD, ADLER, JUNG’tır.
• Derinlik Psikolojisi, klasik bilinç ruh bilimine karşılık
bilinç dışını inceleyen ruh bilimine (psikolojiye) Sigmund
Freud’un verdiği isimdir.
• Bugün Freud’un ruh çözümlemesinden
(psikanalizinden), Adler'in Bireysel Psikolojisi'nden ve
Jung'ın Analitik Psikolojisi'nden doğmuş ruh hekimliği
ruh biliminin genel adıdır.
• Davranışların bir bölümü bilinçaltı sayesinde gerçekleşir.
Davranışlar ezberlenmiştir. Daha önce yaşanmış olaylar
bilinçaltında bastırılmış dürtüler ve engellenmiş
duygular, bir zamandan sonra davranış biçimlerine etki
eder. Farkında olmadığımız halde davranış biçimimiz
bilinçaltından kaynaklanır. Davranışın açıklanabilmesi
için bilinçaltının çözümlenmesi gerekir.
Psikolojinin konusu bilinçaltıdır:
 Bilinç ve bilinçaltının çalışma şekli bir denizaltıya benzer.
Bilinç, denizaltının kaptanı gibidir. Çevreyi ve tehlikeleri,
gidilmesi gereken yönü görür, kararları alır. Mürettebat yani
bilinçaltı, denizaltıyı hareket ettiren esas güçtür ancak karar
alamaz, sadece emirlere tepki verir. Öncelikle bu kararların
mürettebata ulaşması gerekir.
 Ancak bilinçaltı değişikliklere dirençlidir, bildiği yoldan
gitmeyi sever. Kaptanın yeni emirleri, onun için yaptığının
dışında bir şeyler yapması, rahatının bozulması demektir.
 Onun için emirlerin doğruluğu yanlışlığı değil, hoşa gidip
gitmemesi önemlidir. Bazen yeterince güçlü olmaması,
mürettebata ulaşmaması, kabul edilmemesi ya da bir süre
kabul edilse bile ilk fırsatta alıştığı yola geri dönme isteği,
karaların uygulanamamasına neden olur.
 Bilinçaltı, varoluşumuzun en ufak ayrıntılarını dahi içinde
barındıran olağanüstü ve kusursuz bir belleğe sahiptir. Aynı
zamanda bilinçaltı, söylenenleri sorgulamaksızın
kabullenen ve kolayca yönetilebilen bir yapıya sahiptir. Her
birey farklı alışkanlık ve inanışları, istek ve arzuları, korku
ve endişeyi bilinçaltına iter. Bu nedenle Bilinçaltı
sübjektiftir. Bilinç ise daha objektif ve nesneldir denilebilir.
Kişilik id (bilinç altı), ego (bilinç–
denge) ve süperego (bilinç üstü)
arasında gidip gelen bir süreçtir:
 Freud'un sözüyle ego şahlanmış bir at
üzerindeki şövalye gibidir. İd ile süperegonun
isteklerini uzlaştırmaya çalışan hakemdir.
 İd, ego ve süperego insan zihninin
katmanlarıdır. Bu katmanlar birlikte yer
almalarına karşın farklı düzlemlerde fonksiyon
görürler. Sigmund Freud, 1930'larda insan
bilincinin oluşum süreçleri üzerinde çok ciddi
toplumsal ve ruhbilimsel araştırmalara imza
attı.
 İnsanı toplumsal gelişim teorisi ekseninde ele
alan Freud bilinci id, ego ve süperego olarak
üç ayrı ruhsal kategoriye ayırır.
Zevk temelli bir istekler ve
aşırı ısrarcı temel enerjinin
çıkış noktasıdır. Temel ve en
ilkel benliktir. Ana
kaynağı cinsellik, açlık gibi
ihtiyaçların en bencilce
doyurulmasıdır.
İdin bu isteklerini gerçeklikle
karşılayan kısımdır. Çeşitli savunma
mekanizmaları ile idi dengeler. İd ve
süperego arasında dengeleyici
unsurdur. Temel görevi kişisel
güvenlik sağlamak ve idin bazı
isteklerine izin vermektir. Freud
ileriki yıllarda gerçekliği test
etmek, savunma, bilgi sentezi ve
zeka fonksiyonları ile hafızayı bu
merkeze bağlamıştır.
Baba figürünün ve kültürel
adetlerin içselleştirilmiş bir
sembolüdür. İd’in ihtiyaç ve
talepleriyle çatışma halindedir.
İd’e karşı saldırgandır. Tabuları
ayakta tutar. Oidipus
kompleksinin çözümü için
baba figürünün içselleştirilmesid
ir.
Oidipus Kompleksi;
 Sigmund Freud'un kurucusu
olduğu psikanalitik teoriye göre
karşı cinsteki ebeveyni
sahiplenme ve kendi cinsinden
ebeveyni saf dışı etme
konusunda çocuğun beslediği
duygu, düşünce, dürtü ve
fantezilerin toplamı. Freud'a göre
her çocuğun ilk aşkı karşı cinsteki
ebeveynidir. Erkek bebeğin
sürekli annesine şımarması,
babasının annesiyle
ilgilenmesinden rahatsız olup
ağlaması veya araya girmesi
örnek olarak verilir.
 Psikanaliz Sigmund Freud'un
çalışmaları üzerine kurulmuş bir
psikolojik kuramlar ve yöntemler
ailesidir. Bir psikoterapi tekniği
olarak psikanaliz, hastaların
zihinsel
süreçlerinin bilinçdışı unsurları
arasındaki bağlantıları ortaya
çıkarmaya çalışır. Analistin amacı
hastanın transferansın
sorgulanmamış ya da bilinçdışı
engellerinden, yani artık işe
yaramayan ve özgürlüğü
kısıtlayan eski ilişki
kalıplarından, serbest kalmasına
yardım etmektir.
 Psikanalizin ana metodu, serbest çağrışımın transferans
ve direnç analizidir. Analizana (hastaya), rahat bir halde, aklına
gelenleri söylemesi söylenir. Burada, düşler, umutlar, dilekler
ve fanteziler geçmiş aile yaşantısının birer anısı olarak ilgi
konusudur. Genellikle, analist sadece dinler ve sadece profesyonel
kanaati gerektiğinde, yani hasta için iç görü uyandırma fırsatı
yakaladığında yorumlar. Dinlemede, analist empatik tarafsızlığı,
yani güvenli bir ortam yaratmak için geliştirilen yargılamayan bir
duruşu, korur. Analist, analizanın söyleminde ve davranışlarında
beliren kalıp ve çekingenlikleri değerlendirirken, analizandan tüm
dürüstlüğü ile bilincine ne gelirse konuşmasını ister.
Hipnoz;
 Manyetik hipnoz, hipnotik hipnoza kıyasla hem daha
derin ve doğal bir degajman halidir, hem de ruhsal
incelemeler için, daha yararlı, bol ve verimli olanaklar
sunar. Manyetik hipnozda ayrıca hipnotik hipnozda
görülen zarar ve tehlike olasılıkları pek bulunmaz.
 Manyetik hipnoz hali telkinle oluşmaz ve telkinle ortadan
kalkmaz. Hipnoz altındaki kişi yalan söyleyemez. Hipnoz
altındaki kişiye vicdanına ya da vicdani iradesine
uymayan eylemler yaptırılamaz.
 metapsişikçiler yeterince bilgi, görgü ve deneyime sahip
olunmadan hipnoz deneylerine kalkışılmamasını, aksi
takdirde tehlikeli ve zararlı sonuçlarla karşılaşmanın çok
muhtemel olduğunu belirtmektedirler.
Serbest Çağrışım;
 Serbest çağrışım, mantıklı düşünce üzerindeki sınırlama ve
sansürlerin kaldırılması üzerine birtakım düşünce eğilimleri ve
zincirleme bağlı fikirlerin kendiliğinden bilince ulaşmasına yol açar
ve hasta aklından geçen her şeyi sözlü yoldan dile getirir. Modern
psikanalizin temel bir tekniği olan bu yöntemi ilk olarak Freud, esas
psişik materyali yüzeye çıkararak analitik yoruma kavuşturmada
Charcot'nun hipnotik tekniklerinin sakıncalarım fark ettiği zaman
kullanmaya başlamıştır. Çağrışımları belirleyen ve represyon
yoluyla bilinçdışına itilen psişik materyal, bu teknikle serbest
bırakılır.
 Bilinçdışının incelenebilesi için bireyin aklına gelen bir düşünceyi
hiçbir baskı, denetim ve süzgece uğratmadan açığa vurmasıdır.
Serbest çağrışım normalde, uyanıklık durumunda düşüncelerde var
olan denetim ve süzgecin, direncin kaldırılmasıdır. Serbest çağrışım
klasik psikanalizin temel kuralıdır.
Rüya Analizi;
 Rüyaların analizi, bilinçaltını açığa çıkaran malzeme olması ve
danışana çözümlenmemiş sorunlarına ait bazı alanlarda iç görü
kazandırması nedeniyle önemli bir tekniktir. Uyku sırasında
savunmalar en aza iner ve baskılanmış duygular kolayca su yüzüne
çıkar. Bilinçaltı arzular, gereksinimler ve korkular kolayca açığa
çıktığından Freud, rüyaları “Bilinçaltına giden Kraliyet Yolu (Via
Rega)” olarak adlandırmaktadır. Doğrudan açığa vurulduklarında
ve ifade edildiklerinde hem danışan hem de başkaları tarafından
kolaylıkla kabul edilemeyecek bazı istek ve arzular, dolaylı yollarla
veya sembolik olarak rüyalarda ifade edilmektedir. Ayrıca rüya,
yaratıcı bir eylemdir. Ortalama insanlar bile, uyanıkken hiç fark
edemedikleri yaratıcı yönlerini rüyalarda görürü ve tanırlar.
Freud’un ortaya çıkardığı gerçeklerden biride rüyada sansür
olgusunun varlığıdır. Rüyalar yalnızca bilinçdışı güdülerin bilince
çıkması biçiminde anlaşılmamalıdır. Rüyada beliren sansür,
rüya’nın gerçek anlamını değiştirir. Sanki bir perde arkasında yer
alan bu sansür olgusu, gizli düşüncelerin ancak yeterince örtülüp,
maske taktıkları zaman bilincin sınırlarını geçmesine izin verir.
Biyografi;
 Akıl hastanelerindeki hastaların
ve suçluların incelenmesinde
daha çok tercih edilen bir
tekniktir. Bir kişinin aile
geçmişi, geçirdiği
hastalıklar, okul
hayatı, başından geçen
beklenmedik derecede heyecan
verici olaylar, iş ve evlilik yaşamı
vb. gibi konularda ayrıntılı
bilgileri içeren bir araştırma
tekniğidir. Bireyin, hayat
hikayesinin incelenmesine
yönelik bir çalışmadır.
Vaka İnceleme Yöntemi;
 Geçmiş yaşantılar ve tecrübeler,
özellikle çocukluk döneminde
yaşanılan nedeni bazen bilinemeyen
veya açıklanamayan korkular, kaygılar,
tiksintiler gibi psikolojik durumlar,
günlük davranışları etkiler. Bunun için,
şimdiki davranışların nedeni
araştırılırken, olayın geçmişle
bağlantılarının incelenmesine olay
inceleme denir. Örneğin, bireyin
davranışlarındaki yersiz korku önceden
başından geçen bir yangınla ilgili
olabilir.
 Bireydeki yersiz korkunun nedenini
öğrenmek isteyen psikoloğun, geçmişte
bireyin başından geçen yangın olayına
kadar inmesi gerekir.
 İnsanlar pozitiftir ve kendilerini
değerlendiremezler. Çünkü zaten her zaman
doğru olduğuna inandıkları şeyleri yaparlar.
 İnsanın kişiliğinin temeli çocukluk yıllarına dayanır.
İnsanın küçükken yaşadığı olaylar, üzüntüleri,
sevinçleri hepsi gelecekte nasıl biri olacağını
etkiler. Küçükken tecrübe ettiği şeyler,
büyüdüğünde de onun peşini bırakmaz. Onun
kişiliğini oluşturan şeyler 0-12 yaş aralığında
yaşadıklarıdır.
İnsan kişiliğini buz dağına
benzetebiliriz:
 Bilinç dışı, Sigmund
Freud'un psikanaliz kuramında geliştirilmiş bir
kavramdır. Buna göre; bilinç yapısı ikili bir nitelik
taşır, yani görülen bilinç durumlarının gerisinde
çok daha derinde ve görünmez bir bölgede
işleyen başka bir yapı daha söz konusudur. Bu
bölgenin adı bilinç dışıdır ve bilinç durumunu
etkileyen asıl şey bu yapıdır. Freud'un bilinçaltı ile
ilgili imgelemeyi güçlendiren bir yorumu vardır.
Freud bilinci okyanustaki buz dağına benzetir.
Suyun altında kalan kısım bilinçaltı, su üzerinde
kalan kısım bilinçtir. Bu yoruma göre bilinçaltıyla
ilgili araştırma ve sentezlerde bulunmuştur.
Bilinçaltının rüyalarla açığa çıkacağını savunmuş
ve hastalarıyla bunu örneklendirmiştir.
BERKAN SEZEN
Çan Sevim Bodur
Anadolu Sağlık Meslek Lisesi

Más contenido relacionado

La actualidad más candente (20)

Beden dili sunum
Beden dili sunumBeden dili sunum
Beden dili sunum
 
7 kişilik gelişimi
7   kişilik gelişimi7   kişilik gelişimi
7 kişilik gelişimi
 
öFke kontrolü slayt
öFke kontrolü slaytöFke kontrolü slayt
öFke kontrolü slayt
 
Maslow’un benlik gelişimi kurami
Maslow’un benlik gelişimi kuramiMaslow’un benlik gelişimi kurami
Maslow’un benlik gelişimi kurami
 
Kriz Yönetimi
Kriz YönetimiKriz Yönetimi
Kriz Yönetimi
 
İletişim Teknikleri
İletişim Teknikleriİletişim Teknikleri
İletişim Teknikleri
 
Beden dili
Beden diliBeden dili
Beden dili
 
Özgüven
ÖzgüvenÖzgüven
Özgüven
 
Temel iletişim becerileri
Temel iletişim becerileriTemel iletişim becerileri
Temel iletişim becerileri
 
Sağlık sektöründe iletişim
Sağlık sektöründe iletişimSağlık sektöründe iletişim
Sağlık sektöründe iletişim
 
9 benlik gelişimi
9   benlik gelişimi9   benlik gelişimi
9 benlik gelişimi
 
Benlik ve Kişilik
Benlik ve KişilikBenlik ve Kişilik
Benlik ve Kişilik
 
Kisilik ve benlik
Kisilik ve benlikKisilik ve benlik
Kisilik ve benlik
 
Hikaye Anlatımı ve Yakınsama Kültürü
Hikaye Anlatımı ve Yakınsama KültürüHikaye Anlatımı ve Yakınsama Kültürü
Hikaye Anlatımı ve Yakınsama Kültürü
 
Öfke Kontrolü
Öfke KontrolüÖfke Kontrolü
Öfke Kontrolü
 
Kişilik
KişilikKişilik
Kişilik
 
Liderlik
LiderlikLiderlik
Liderlik
 
01 i̇letişim
01 i̇letişim01 i̇letişim
01 i̇letişim
 
Takim çAlişMasi
Takim çAlişMasiTakim çAlişMasi
Takim çAlişMasi
 
Beden Dili - İzgören Akademi
Beden Dili - İzgören AkademiBeden Dili - İzgören Akademi
Beden Dili - İzgören Akademi
 

Similar a Derinlik Psikolojisi

EğItim Bilimleri 7
EğItim Bilimleri 7EğItim Bilimleri 7
EğItim Bilimleri 7derslopedi
 
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN İRRASYONALİTE: DAVRANIŞSAL HATA VE YANILGILAR
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN İRRASYONALİTE: DAVRANIŞSAL HATA VE YANILGILARZİHİNSEL PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN İRRASYONALİTE: DAVRANIŞSAL HATA VE YANILGILAR
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN İRRASYONALİTE: DAVRANIŞSAL HATA VE YANILGILARCOSKUN CAN AKTAN
 
EğItim Bilimleri 2
EğItim Bilimleri 2EğItim Bilimleri 2
EğItim Bilimleri 2derslopedi
 
Zeka ve kişilik
Zeka ve kişilikZeka ve kişilik
Zeka ve kişilikdnzozylvc
 
Kısa modül notları (örgütsel dav. ve i̇k)
Kısa modül notları (örgütsel dav. ve i̇k)Kısa modül notları (örgütsel dav. ve i̇k)
Kısa modül notları (örgütsel dav. ve i̇k)MUSTAFA BAYINDIR
 
Psikanalitik Yaklasim
Psikanalitik YaklasimPsikanalitik Yaklasim
Psikanalitik Yaklasimkpssmaskotu
 
Normal ve Normal Dışı Davranışlar
Normal ve Normal Dışı DavranışlarNormal ve Normal Dışı Davranışlar
Normal ve Normal Dışı DavranışlarUniverist
 
TÜM SLAYTLAR - PSİKİYATRİ_.pdf
TÜM SLAYTLAR - PSİKİYATRİ_.pdfTÜM SLAYTLAR - PSİKİYATRİ_.pdf
TÜM SLAYTLAR - PSİKİYATRİ_.pdfbarantasdemirrr
 
Ulusal 2009
Ulusal 2009Ulusal 2009
Ulusal 2009hakana
 
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ: ZİHİNSEL SÜREÇLERİN TAHLİLİ
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ: ZİHİNSEL SÜREÇLERİN TAHLİLİZİHİNSEL PSİKOLOJİ: ZİHİNSEL SÜREÇLERİN TAHLİLİ
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ: ZİHİNSEL SÜREÇLERİN TAHLİLİCOSKUN CAN AKTAN
 
Bilim, Evrim Ve Kuran
Bilim, Evrim Ve KuranBilim, Evrim Ve Kuran
Bilim, Evrim Ve KuranATA FE COB
 
Psychology& pr halkla ilişkiler ve psikoloji ramazan eren
Psychology& pr halkla ilişkiler ve psikoloji  ramazan erenPsychology& pr halkla ilişkiler ve psikoloji  ramazan eren
Psychology& pr halkla ilişkiler ve psikoloji ramazan erenRamazan EREN
 
İNSAN,AKIL VE RASYONALİTE
İNSAN,AKIL VE RASYONALİTEİNSAN,AKIL VE RASYONALİTE
İNSAN,AKIL VE RASYONALİTECOSKUN CAN AKTAN
 
YŞ A Psikanalitik Iormulasyon
YŞ  A  Psikanalitik  IormulasyonYŞ  A  Psikanalitik  Iormulasyon
YŞ A Psikanalitik Iormulasyontahirozakkas
 

Similar a Derinlik Psikolojisi (20)

EğItim Bilimleri 7
EğItim Bilimleri 7EğItim Bilimleri 7
EğItim Bilimleri 7
 
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN İRRASYONALİTE: DAVRANIŞSAL HATA VE YANILGILAR
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN İRRASYONALİTE: DAVRANIŞSAL HATA VE YANILGILARZİHİNSEL PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN İRRASYONALİTE: DAVRANIŞSAL HATA VE YANILGILAR
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ PERSPEKTİFİNDEN İRRASYONALİTE: DAVRANIŞSAL HATA VE YANILGILAR
 
EğItim Bilimleri 2
EğItim Bilimleri 2EğItim Bilimleri 2
EğItim Bilimleri 2
 
Tevhid
TevhidTevhid
Tevhid
 
Zeka ve kişilik
Zeka ve kişilikZeka ve kişilik
Zeka ve kişilik
 
Kısa modül notları (örgütsel dav. ve i̇k)
Kısa modül notları (örgütsel dav. ve i̇k)Kısa modül notları (örgütsel dav. ve i̇k)
Kısa modül notları (örgütsel dav. ve i̇k)
 
Psikanalitik Yaklasim
Psikanalitik YaklasimPsikanalitik Yaklasim
Psikanalitik Yaklasim
 
Logos Sunusu
Logos SunusuLogos Sunusu
Logos Sunusu
 
Normal ve Normal Dışı Davranışlar
Normal ve Normal Dışı DavranışlarNormal ve Normal Dışı Davranışlar
Normal ve Normal Dışı Davranışlar
 
TÜM SLAYTLAR - PSİKİYATRİ_.pdf
TÜM SLAYTLAR - PSİKİYATRİ_.pdfTÜM SLAYTLAR - PSİKİYATRİ_.pdf
TÜM SLAYTLAR - PSİKİYATRİ_.pdf
 
Bilinç
BilinçBilinç
Bilinç
 
Ulusal 2009
Ulusal 2009Ulusal 2009
Ulusal 2009
 
Psikanalitik
PsikanalitikPsikanalitik
Psikanalitik
 
6.-hafta.pptx
6.-hafta.pptx6.-hafta.pptx
6.-hafta.pptx
 
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ: ZİHİNSEL SÜREÇLERİN TAHLİLİ
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ: ZİHİNSEL SÜREÇLERİN TAHLİLİZİHİNSEL PSİKOLOJİ: ZİHİNSEL SÜREÇLERİN TAHLİLİ
ZİHİNSEL PSİKOLOJİ: ZİHİNSEL SÜREÇLERİN TAHLİLİ
 
Bilim, Evrim Ve Kuran
Bilim, Evrim Ve KuranBilim, Evrim Ve Kuran
Bilim, Evrim Ve Kuran
 
Psychology& pr halkla ilişkiler ve psikoloji ramazan eren
Psychology& pr halkla ilişkiler ve psikoloji  ramazan erenPsychology& pr halkla ilişkiler ve psikoloji  ramazan eren
Psychology& pr halkla ilişkiler ve psikoloji ramazan eren
 
Sunu1
Sunu1Sunu1
Sunu1
 
İNSAN,AKIL VE RASYONALİTE
İNSAN,AKIL VE RASYONALİTEİNSAN,AKIL VE RASYONALİTE
İNSAN,AKIL VE RASYONALİTE
 
YŞ A Psikanalitik Iormulasyon
YŞ  A  Psikanalitik  IormulasyonYŞ  A  Psikanalitik  Iormulasyon
YŞ A Psikanalitik Iormulasyon
 

Derinlik Psikolojisi

  • 2.  Psikolojinin konusu bilinçaltıdır.  Kişilik id (bilinç altı), ego (bilinç–denge) ve süperego (bilinç üstü) arasında gidip gelen bir süreçtir.  İd:  Hem cinsellik (libido), saldırganlık gibi ilkel dürtülerin kaynağı hem de bireyin ayıp, günah, yasak gibi nedenlerden dolayı bastırdığı duygu ve düşüncelerin itildiği yerdir.  Ego:  İd ile süperego arasındaki dengeyi bulmaya çalışan yapıdır.  Süperego:  Toplumun kural ve yasaklarını gösteren yapıdır.
  • 3.  Psikolojinin görevi insanın bilinç altını çözümlemektir.  Bilinçaltını çözümlemek için: Hipnoz, serbest çağrışım, rüya analizleri, vaka ve biyografi yöntemleri uygulanabilir.  İnsan pozitiftir ve kendisi hakkında değerlendirme yapamaz.  İnsan kişiliğinin kaynağı ilk çocukluk yıllarıdır. (0–12 yaş)  Bu yaklaşıma göre insan kişiliğini buz dağına (Aysberg) benzetebiliriz.  Bilinç:  Buzdağının su yüzünde görünen kısmıdır.  Bilinç altı:  Suyun içindeki daha büyük olan ve görünmeyen kısmıdır.  * Başlıca temsilcileri ise FREUD, ADLER, JUNG’tır.
  • 4. • Derinlik Psikolojisi, klasik bilinç ruh bilimine karşılık bilinç dışını inceleyen ruh bilimine (psikolojiye) Sigmund Freud’un verdiği isimdir. • Bugün Freud’un ruh çözümlemesinden (psikanalizinden), Adler'in Bireysel Psikolojisi'nden ve Jung'ın Analitik Psikolojisi'nden doğmuş ruh hekimliği ruh biliminin genel adıdır. • Davranışların bir bölümü bilinçaltı sayesinde gerçekleşir. Davranışlar ezberlenmiştir. Daha önce yaşanmış olaylar bilinçaltında bastırılmış dürtüler ve engellenmiş duygular, bir zamandan sonra davranış biçimlerine etki eder. Farkında olmadığımız halde davranış biçimimiz bilinçaltından kaynaklanır. Davranışın açıklanabilmesi için bilinçaltının çözümlenmesi gerekir.
  • 5. Psikolojinin konusu bilinçaltıdır:  Bilinç ve bilinçaltının çalışma şekli bir denizaltıya benzer. Bilinç, denizaltının kaptanı gibidir. Çevreyi ve tehlikeleri, gidilmesi gereken yönü görür, kararları alır. Mürettebat yani bilinçaltı, denizaltıyı hareket ettiren esas güçtür ancak karar alamaz, sadece emirlere tepki verir. Öncelikle bu kararların mürettebata ulaşması gerekir.  Ancak bilinçaltı değişikliklere dirençlidir, bildiği yoldan gitmeyi sever. Kaptanın yeni emirleri, onun için yaptığının dışında bir şeyler yapması, rahatının bozulması demektir.  Onun için emirlerin doğruluğu yanlışlığı değil, hoşa gidip gitmemesi önemlidir. Bazen yeterince güçlü olmaması, mürettebata ulaşmaması, kabul edilmemesi ya da bir süre kabul edilse bile ilk fırsatta alıştığı yola geri dönme isteği, karaların uygulanamamasına neden olur.
  • 6.  Bilinçaltı, varoluşumuzun en ufak ayrıntılarını dahi içinde barındıran olağanüstü ve kusursuz bir belleğe sahiptir. Aynı zamanda bilinçaltı, söylenenleri sorgulamaksızın kabullenen ve kolayca yönetilebilen bir yapıya sahiptir. Her birey farklı alışkanlık ve inanışları, istek ve arzuları, korku ve endişeyi bilinçaltına iter. Bu nedenle Bilinçaltı sübjektiftir. Bilinç ise daha objektif ve nesneldir denilebilir.
  • 7. Kişilik id (bilinç altı), ego (bilinç– denge) ve süperego (bilinç üstü) arasında gidip gelen bir süreçtir:  Freud'un sözüyle ego şahlanmış bir at üzerindeki şövalye gibidir. İd ile süperegonun isteklerini uzlaştırmaya çalışan hakemdir.  İd, ego ve süperego insan zihninin katmanlarıdır. Bu katmanlar birlikte yer almalarına karşın farklı düzlemlerde fonksiyon görürler. Sigmund Freud, 1930'larda insan bilincinin oluşum süreçleri üzerinde çok ciddi toplumsal ve ruhbilimsel araştırmalara imza attı.  İnsanı toplumsal gelişim teorisi ekseninde ele alan Freud bilinci id, ego ve süperego olarak üç ayrı ruhsal kategoriye ayırır.
  • 8. Zevk temelli bir istekler ve aşırı ısrarcı temel enerjinin çıkış noktasıdır. Temel ve en ilkel benliktir. Ana kaynağı cinsellik, açlık gibi ihtiyaçların en bencilce doyurulmasıdır.
  • 9. İdin bu isteklerini gerçeklikle karşılayan kısımdır. Çeşitli savunma mekanizmaları ile idi dengeler. İd ve süperego arasında dengeleyici unsurdur. Temel görevi kişisel güvenlik sağlamak ve idin bazı isteklerine izin vermektir. Freud ileriki yıllarda gerçekliği test etmek, savunma, bilgi sentezi ve zeka fonksiyonları ile hafızayı bu merkeze bağlamıştır.
  • 10. Baba figürünün ve kültürel adetlerin içselleştirilmiş bir sembolüdür. İd’in ihtiyaç ve talepleriyle çatışma halindedir. İd’e karşı saldırgandır. Tabuları ayakta tutar. Oidipus kompleksinin çözümü için baba figürünün içselleştirilmesid ir.
  • 11. Oidipus Kompleksi;  Sigmund Freud'un kurucusu olduğu psikanalitik teoriye göre karşı cinsteki ebeveyni sahiplenme ve kendi cinsinden ebeveyni saf dışı etme konusunda çocuğun beslediği duygu, düşünce, dürtü ve fantezilerin toplamı. Freud'a göre her çocuğun ilk aşkı karşı cinsteki ebeveynidir. Erkek bebeğin sürekli annesine şımarması, babasının annesiyle ilgilenmesinden rahatsız olup ağlaması veya araya girmesi örnek olarak verilir.
  • 12.
  • 13.  Psikanaliz Sigmund Freud'un çalışmaları üzerine kurulmuş bir psikolojik kuramlar ve yöntemler ailesidir. Bir psikoterapi tekniği olarak psikanaliz, hastaların zihinsel süreçlerinin bilinçdışı unsurları arasındaki bağlantıları ortaya çıkarmaya çalışır. Analistin amacı hastanın transferansın sorgulanmamış ya da bilinçdışı engellerinden, yani artık işe yaramayan ve özgürlüğü kısıtlayan eski ilişki kalıplarından, serbest kalmasına yardım etmektir.
  • 14.  Psikanalizin ana metodu, serbest çağrışımın transferans ve direnç analizidir. Analizana (hastaya), rahat bir halde, aklına gelenleri söylemesi söylenir. Burada, düşler, umutlar, dilekler ve fanteziler geçmiş aile yaşantısının birer anısı olarak ilgi konusudur. Genellikle, analist sadece dinler ve sadece profesyonel kanaati gerektiğinde, yani hasta için iç görü uyandırma fırsatı yakaladığında yorumlar. Dinlemede, analist empatik tarafsızlığı, yani güvenli bir ortam yaratmak için geliştirilen yargılamayan bir duruşu, korur. Analist, analizanın söyleminde ve davranışlarında beliren kalıp ve çekingenlikleri değerlendirirken, analizandan tüm dürüstlüğü ile bilincine ne gelirse konuşmasını ister.
  • 15. Hipnoz;  Manyetik hipnoz, hipnotik hipnoza kıyasla hem daha derin ve doğal bir degajman halidir, hem de ruhsal incelemeler için, daha yararlı, bol ve verimli olanaklar sunar. Manyetik hipnozda ayrıca hipnotik hipnozda görülen zarar ve tehlike olasılıkları pek bulunmaz.  Manyetik hipnoz hali telkinle oluşmaz ve telkinle ortadan kalkmaz. Hipnoz altındaki kişi yalan söyleyemez. Hipnoz altındaki kişiye vicdanına ya da vicdani iradesine uymayan eylemler yaptırılamaz.  metapsişikçiler yeterince bilgi, görgü ve deneyime sahip olunmadan hipnoz deneylerine kalkışılmamasını, aksi takdirde tehlikeli ve zararlı sonuçlarla karşılaşmanın çok muhtemel olduğunu belirtmektedirler.
  • 16.
  • 17. Serbest Çağrışım;  Serbest çağrışım, mantıklı düşünce üzerindeki sınırlama ve sansürlerin kaldırılması üzerine birtakım düşünce eğilimleri ve zincirleme bağlı fikirlerin kendiliğinden bilince ulaşmasına yol açar ve hasta aklından geçen her şeyi sözlü yoldan dile getirir. Modern psikanalizin temel bir tekniği olan bu yöntemi ilk olarak Freud, esas psişik materyali yüzeye çıkararak analitik yoruma kavuşturmada Charcot'nun hipnotik tekniklerinin sakıncalarım fark ettiği zaman kullanmaya başlamıştır. Çağrışımları belirleyen ve represyon yoluyla bilinçdışına itilen psişik materyal, bu teknikle serbest bırakılır.  Bilinçdışının incelenebilesi için bireyin aklına gelen bir düşünceyi hiçbir baskı, denetim ve süzgece uğratmadan açığa vurmasıdır. Serbest çağrışım normalde, uyanıklık durumunda düşüncelerde var olan denetim ve süzgecin, direncin kaldırılmasıdır. Serbest çağrışım klasik psikanalizin temel kuralıdır.
  • 18.
  • 19. Rüya Analizi;  Rüyaların analizi, bilinçaltını açığa çıkaran malzeme olması ve danışana çözümlenmemiş sorunlarına ait bazı alanlarda iç görü kazandırması nedeniyle önemli bir tekniktir. Uyku sırasında savunmalar en aza iner ve baskılanmış duygular kolayca su yüzüne çıkar. Bilinçaltı arzular, gereksinimler ve korkular kolayca açığa çıktığından Freud, rüyaları “Bilinçaltına giden Kraliyet Yolu (Via Rega)” olarak adlandırmaktadır. Doğrudan açığa vurulduklarında ve ifade edildiklerinde hem danışan hem de başkaları tarafından kolaylıkla kabul edilemeyecek bazı istek ve arzular, dolaylı yollarla veya sembolik olarak rüyalarda ifade edilmektedir. Ayrıca rüya, yaratıcı bir eylemdir. Ortalama insanlar bile, uyanıkken hiç fark edemedikleri yaratıcı yönlerini rüyalarda görürü ve tanırlar. Freud’un ortaya çıkardığı gerçeklerden biride rüyada sansür olgusunun varlığıdır. Rüyalar yalnızca bilinçdışı güdülerin bilince çıkması biçiminde anlaşılmamalıdır. Rüyada beliren sansür, rüya’nın gerçek anlamını değiştirir. Sanki bir perde arkasında yer alan bu sansür olgusu, gizli düşüncelerin ancak yeterince örtülüp, maske taktıkları zaman bilincin sınırlarını geçmesine izin verir.
  • 20.
  • 21. Biyografi;  Akıl hastanelerindeki hastaların ve suçluların incelenmesinde daha çok tercih edilen bir tekniktir. Bir kişinin aile geçmişi, geçirdiği hastalıklar, okul hayatı, başından geçen beklenmedik derecede heyecan verici olaylar, iş ve evlilik yaşamı vb. gibi konularda ayrıntılı bilgileri içeren bir araştırma tekniğidir. Bireyin, hayat hikayesinin incelenmesine yönelik bir çalışmadır.
  • 22. Vaka İnceleme Yöntemi;  Geçmiş yaşantılar ve tecrübeler, özellikle çocukluk döneminde yaşanılan nedeni bazen bilinemeyen veya açıklanamayan korkular, kaygılar, tiksintiler gibi psikolojik durumlar, günlük davranışları etkiler. Bunun için, şimdiki davranışların nedeni araştırılırken, olayın geçmişle bağlantılarının incelenmesine olay inceleme denir. Örneğin, bireyin davranışlarındaki yersiz korku önceden başından geçen bir yangınla ilgili olabilir.  Bireydeki yersiz korkunun nedenini öğrenmek isteyen psikoloğun, geçmişte bireyin başından geçen yangın olayına kadar inmesi gerekir.
  • 23.  İnsanlar pozitiftir ve kendilerini değerlendiremezler. Çünkü zaten her zaman doğru olduğuna inandıkları şeyleri yaparlar.
  • 24.  İnsanın kişiliğinin temeli çocukluk yıllarına dayanır. İnsanın küçükken yaşadığı olaylar, üzüntüleri, sevinçleri hepsi gelecekte nasıl biri olacağını etkiler. Küçükken tecrübe ettiği şeyler, büyüdüğünde de onun peşini bırakmaz. Onun kişiliğini oluşturan şeyler 0-12 yaş aralığında yaşadıklarıdır.
  • 25.
  • 26. İnsan kişiliğini buz dağına benzetebiliriz:  Bilinç dışı, Sigmund Freud'un psikanaliz kuramında geliştirilmiş bir kavramdır. Buna göre; bilinç yapısı ikili bir nitelik taşır, yani görülen bilinç durumlarının gerisinde çok daha derinde ve görünmez bir bölgede işleyen başka bir yapı daha söz konusudur. Bu bölgenin adı bilinç dışıdır ve bilinç durumunu etkileyen asıl şey bu yapıdır. Freud'un bilinçaltı ile ilgili imgelemeyi güçlendiren bir yorumu vardır. Freud bilinci okyanustaki buz dağına benzetir. Suyun altında kalan kısım bilinçaltı, su üzerinde kalan kısım bilinçtir. Bu yoruma göre bilinçaltıyla ilgili araştırma ve sentezlerde bulunmuştur. Bilinçaltının rüyalarla açığa çıkacağını savunmuş ve hastalarıyla bunu örneklendirmiştir.
  • 27.
  • 28. BERKAN SEZEN Çan Sevim Bodur Anadolu Sağlık Meslek Lisesi