2. Superpoze ( Bindirikli )
Üst üste iki namludan oluşur, çoğunlukla alt namlu
yarım şok ( Modified ) üst namlu ise tam şok ( Full
Choke ) olur Superpozeler de tıpkı klasik çifteler gibi
tek, çift tetikli veya selektörlü olabilirler. Çift tetikli
tüfeklerde ön tetik alt namluyu arka tetik ise üst
namluyu ateşler
3. Kırma çifteler yan yana iki namludan oluşur, kubuzdaki
mafsaldan kırılarak doldurulan av tüfeğidir Standart
olarak sağ namluları yarım şok ve sol namluları tam
şokludur; ancak istek ve arzuya göre namlular farklılık
gösterebilir Çiftelerin kullanıma yansıyan en iyi
özelliklerinden bir tanesi bu silahların mükemmel denge
özelliğine sahip olmasıdır Denge noktası olan kubuzla el
kundağı arasındaki nokta, nişan alma pozisyonunda her
iki el arasındadır Dolayısıyla eller arasında eşit bir denge
dağılımı sözkonusu olur Kırma çiftelerin geniş yüzeyi,
avcılar tarafından özellikle yakın kalkan avlarda bir
avantaj olarak kabul edilir
4. Namlusu kabuzdaki mafsal etrafında kırılarak
doldurulan türden tüfeklerdir bunlar birkere atış
yapmak için imal edilen atıldıktan sonra tekrar
doldurulmaları gerekir her av tüfegi gibi degişik
kalibrede ve gelişmiş olanlarıda degişik şoklardadır .
Bu tüfekler de açma mekanizmasını tetikleyecek
mandal altta veya üstte olabilir.atıştan sonra boş
kavanın tasfiyesi için EKSTRAKTÖR tırnak yardımı
ile kartuşun bir miktar dışarı çekilip ,el aracılıgı ile
dışarı alınmasına yardımcı olan bir duzenektir.
5. Pompalı silahlar manüel kullanım özelligi taşıdıklarından
yarıotamatiklere göre çok daha güvenilir türden silahlardır
.pompa hareketli tüfekler fişek yatagını kapatan sürgü
mekanizması el kundagına baglıdır.kundagın geri hareketi
ile bu parçada geri gelerek boş kovanı dışarı atar.
sonrasında ,kundagın ileri itilmesi ile yeni fişek yatagına
yerleştirilir ve tetik mekanizması kurulmuş olur. Tutukluk
yapma olsılıgı son derece zayıftır . Güvenlik güçleri
tarafından da yakın muharebe silahı olarak;ta kullanılır.
6. Yarı otomatik silahlarda amaç, tetiğin çekilmesini takiben boş kovanın
atılması ve yerinin yenisi ile doldurulması ile ilgili işlemlerin, kullanıcının
müdahalesi
olmaksızın yapılmasıdır. Bu tip silahlarda bunu sağlamak için tepmeli ve
gaz kaçırmalı. olmak üzere iki ayrı sistem kullanılır.
Sistem ne olursa olsun, bu tür silahlarda mantık, boş kovanın dışarı
atılıp yenisinin namluya sürülmesi ve tetik sisteminin kurulması ile ilgili
işlemlerin otomatik olarak yapılması prensibine dayanır. İlk hareket,
kurma kolunun el yardımı ile geri çekilerek serbest bırakılması ile fişeğin
yatağa yerleştirilmesi ile olur. Yarı otomatik yivsiz av tüfeklerinin
hazneleri 9+1 e kadar fişek barındırabilir. Bu tip tüfeklerin en büyük
handikabı fişek kullanıldıkça değişen ağırlık merkezine sahip
olmalarıdır.
7. Standart namlu boyları olarak av tüfeklerinde ağırlıkla
65cm, 70cm ve 75cm boylar kabul görse de, günümüzde
50cm den 86cm ye kadar değişik uzunluklarda namlulu
tüfekler bulmak mümkündür.
Namlu boyu bir tüfek tasarımı meselesidir, namlu boyunun
menzile bir etkisi bulunmamaktadır. Aynı şartlarda 60cm bir
namlunun menzili ne ise 85cm namlunun da aynıdır.
8. Şok, namlu iç çapının namlu ağızının 8-10cm içinden
başlayarak çok hafif daralmaya uğramasıdır. 12 çapta
sıradan bir namlunun 0,729 inç olduğunu varsayarsak, bu
namlunun tam şok olan ağız kısmı ortalama olarak 0,689
inç boyuta daralır.
Çeşitli amaçlara uygun olarak değişik şok tipleri
geliştirilmiştir,
9. Av tüfeklerinin namlu altlarında, şok bildiriminin
yanısıra damgalanmış olan örnek:
12/65, 12/70 veya 16/65, 16/70 veya 20/65, 20/70 gibi
rakamlarda birinci hane tüfeğin çapını gösterirken,
ikinci hane fişek yatağının uzunluğunu belirtmektedir.
Bu sebeple söz konusu tüfekte kullanılabilecek fişekler
bu standarda uygun olmalıdır.
Yanlış fişek kullanımı ciddi kazalara sebebiyet verebilir.
10. Bir av tüfeğinin atış mükemmelliğinin yanısıra, atışta
kullanılan av fişeği de önemli
rol oynar. Belli başlı fişek imal eden firmalar, avcıların
değişik şartlardaki istekleri çerçevesince, en uygun
fişek, barut hakkı ve saçma miktarlarını tesbit
ederek çok geniş bir spektrumda fişekler imal
etmektedirler.
Burada; yurdumuzda en yaygın kullanılan, 12 çap, 16
çap ve 20 çap tüfeklerin fişekleri
hakkında bilgi verilecektir.
13. Bu deyimden maksat, tüfeği tutma ve omuza dayama şeklidir. Ateş etme
duruşunun atıcıdan atıcıya oldukça değişmesine mukabil, usta ve
tecrübeli atıcıların tüfeği omuza dayaması ve tutması çoğunlukla
değişmez.
Tüfek kaldırılıp dipçik önce çeneye getirildikten sonra omuza
yerleştirilir. Diğer bir ifade ile çene dipçiğe değil, dipçik çeneye getirilir.
Dipçik daima omuzda aynı yere konmalıdır. Yivsiz av tüfekleri nişan
hattı ile omuzdan omuza vücut hattı 45 derece teşkil edecek şekilde
tutulur. Tüfeğin omuzlanması hatta daha doğru bir tabirle
yanaklanması için tüfeğin omuz, el kundağını tutan el ve teteği çeken el
ile sıkıca kıstırılarması ve yanağında kundağa kararlı bir şekilde
bastırılmasından ibarettir. Burada gücümüzü kullanırken makul
davranmamız gerekir.
Yeniler bu konuda tecrübeli atıcılardan çok şey öğrenebilirler ve
dikkatlerini onların vuruşlarına değil, tüfeği tutuşlarına teksif
etmelidirler. Bu amaçla onların arkalarında durarak, hem tüfeği
tutuşlarına, hem nişan alma durumlarına ilave olarak, hedefi
vuruşlarını da görebilir, takip edebilirler.
14. Atıcıların fiziki yapıları büyük ölçüde bir birinden farklı
olduğundan, her duruma ve herkese uyacak kesin ve
değişmez bir duruş şekli tatbik ve tavsiye etmek mümkün
değildir. Ancak avcılığa yeni başlayanlar, başarılı olmak
istiyorlarsa kendilerine has bir atış duruşu aramaktansa
standart duruş şekillerini benimsemedirler. Atıcı bir
boksör gibi vücudunun elastikiyetini ve kontrolunu
sağlamalıdır. Bir halterci gibi kolu, bacakları ve beli güçlü
olmalıdır. Vücut ve tüfek bir birinin bir parçası gibi, aynı
yöne kolayca dönebilmelidir. Sağ elle ateş edenler sol
ayaklarını ileri atarak vücut ağırlığını bu ayağa vermelidir.
15. Bunun için atıcı sol ayağını öne adım atar gibi ileri
koyup, ayaklarını abartmadan birbirinden ayırır. Vücut
hafifçe öne doğru eğilir. Sol ayak atıcının hedefe atış
yapacağı noktayı gösterir. Vücut herhangi bir adele
kasılması yapılmadan mümkün olduğu kadar gevşek ve
rahat tutulmalıdır. Ancak silahın geri tepmesine belli bir
şekilde karşı konulması gerekir. Yeniler, çömelerek ateş
eden, ayakta iki ayağı bitişik olarak atış yapan ve büyük
başarılı sonuç alan, usta uçar avcıları görmüş tanımış
olabilirler. Bu atıcının uzun eksersizler ve tecrübeler
sonucu standart duruştan farklı, kendilerine has bir atış
duruşuna sahip olmalarının özel nedenleri bulunabilir.
Ancak bu herkes için uygun ve geçerli değildir
16. Yukarıdaki genel bilgilerden sonra sıra, uçar veya koşar hareketli
hedefe atışta kabul edilmiş üç temel teknik vardır.
1- Nokta veya insiyaki atış tekniği (ing- point, instictive veya snap
shooting).
2- Korunan veya muhafaza edilen önleme tekniği (ing- sustained
lead),
3- Süpürme tekniği (ing- swing through),
Ayrıntıya girmeden önleme kavramına bir göz atmak gerekir.
Hareket eden hedef daima yer değiştirdiğinden hiçbir zaman sabit
bir hedef gibi nişan alınan noktada durmaz. Dolayısıyla atış
tekniğinin de bu şarta göre geliştirilmesi gerekir. Bu sorun bazı
ilave faktörlerin de ele alınması ile daha da karmaşık bir hal alır.
Birinci faktör; tepki süresidir (reaction time). Bu süre, beynin karar
vermesi ile parmağın tetiği çekmesi arasında geçen zamandır. Bir
çok kişi için bu süre saniyenin beşte biri kadardır.
17. Çok özel eğitim ve deneyimle geliştirilebilen bu teknikte
avcı tetiği çektiği an avın olabileceği yeri hissederek
uçuş yolundaki veya koşu yolundaki bir noktaya sabit
bir atış yapmış olur. Önleme bu teknikte içgüdüsel
olarak kullanılır.
18. Korunan önleme tekniğinde hedefin açı, mesafe ve hızı
tahmin edilir ve bu tahmine dayanarak hedefin önünde
boşluktaki bir noktaya ateş edilir. Silah daima hareket
halindedir, tetiği çekerken tüfek asla durdurulmaz. Bu
teknikte, tepki süresi, mekanik geçikme ve saçmanın
hedefe varıncaya kadar geçecek zamanın tahmini son
derece önemlidir.
19. Ava ilk başlayan acemi avcılar için en kolay ve başarıya
giden en kısa yol süpürme tekniğidir. Hali hazırda bu
teknik avcılar ve atıcılar arasında son derece rağbet
görmektedir. Bu teknikte hedefin uçuş veya kaçış
hattının arkasında bir noktadan başlayarak hat
üzerinden tüfek bir süpürme (swing) hareketiyle
savrulurken hedefin tam üstünde (tetik çekilir) atış
yapılır.
Burada önemle belirtmek gerekir ki bu takip sırasında
avcının ava olan uzaklığı ve avın hızı diğer tekniklerde
olduğu gibi önemli bir faktördür.
20. Avcılıkta ustalık, tüfeğin atıcıya uyması ile mümkündür.
Burada “Uyma” deyimi, bir elbisenin vücuduna oturması
anlamındadır. Ancak nasıl ki ısmarlama bir elbise sahibine
tam oturmaya bilirse, bir tüfeğinde avcıya yüzde yüz
uyması beklenmemelidir.
Rahat bir tüfek tutuşunda bir el el kundağını tutar. Diğer el
tetiği kolayca çekebilecek bir şekilde kabzayı kavrar. Tüfek
omuzda belli bir yere oturtulur ve yanak baş eğilmeden
kundağa yaslanmıştır.
21. Tüfek kundağının avcının kendisine uygunluğu aşağıdaki metodla
belirlenebilir.
Bir ucu iyice ince ve sivri üçgen şeklinde bir kâğıdı tüfeği kırarak sivri uç
tüfek kapandığında bandın bir cm. üstünde kalacak şekilde ve tam
koyarak tüfeği kapatın. Bu kâğıt gez işini görecektir. Aynı şekilde bir kâğıdı
da yine bandın üstünde kalacak şekilde namlunun ucuna yapıştırın. Bu da
arpacık işini görecektir.
Şimdi tüfek elinizde “hazır” duruma geçin ve belli bir noktaya bakın ve
tüfeği gözünüz kapalı omuzlayıp tetiği çekin (Unutmayınki tüfek boş
olmalıdır. İğnelerinize zarar vermek istemiyorsanız boş kovan veya özel
tetik düşürme kovanı “snap cap” kullanabilirsiniz.) ve gözlerinizi açın.
Tüfeğin nereye işaret etmekte olduğunu yaptığınız gez ve arpacık
üzerinden tespit edin. Bu işlemi birçok kere değişik cisimlere doğru tüfek
omuzlayarak tekrar edin. Bu durumda kendinizi tüfeğe uydurmaya değil,
tüfeğin kendinize uyup uymadığını tespite çalışmalısınız. Benzer
denemeler av merası veya kırda tüfeği doldurup fiilen atış yapılarakta
çeşitli şekillerde denenebilir. Zira bu deneylerden maksat kendinizi ani
atışlara da hazırlayabilmenizdir. Belli yönlerdeki atışlarınızda
ıskalamalarınız sebebi öncelikle tüfeğinizin kundağının size uymamasında
kaynaklanıyor olabilir.
22. 1- Avcının heyecanla etrafına bakmadan , sadece önünden kalkan
ava bakarak ateş etmesi.
2- Saçmanın menzili ve etkili olduğu mesafeler hakkında bilgi
sahibi olmaması .
3- Saçmanın mesafelere göre dağılışı , yanlara dağılan saçmalar ve
atış istikametinde objelere çarparak seken saçmaların
tehlikesinden haberdar olmamasıdır.
23. Avcılarımızın çoğu , saçmanın etkisini pek
önemsemez ve menzilini de hesap etmezler. Yıldızdan
geçen bir kazı 4 numara ile nasıl indirdiklerini veya çok
uzaktan kalkan bir kekliği 90-100 bazen 120 adımdan
nasıl indirdikleri ile övünürler.
24. Ara sıra böyle tesadüf vuruşlar olabilir. Bu bize saçmanın
uzak mesafelerde hala ne kadar güçlü olabileceğinin
göstergesidir.
Av tüfeklerinden 3 numaralı bir fişekle ve 30 derecelik
eğimle atılan bir saçmanın mesafesinin 300 ile 400 metre
arası olduğunu bir çoğumuz tahmin etmeyiz.En yakına
düşen saçma ile en uzağa düşen saçma arasında 120 ile
150 metre arası fark vardır.Zira saçma çok geniş bir
dağılım gösterir.
25. Saçmalar küçüldükçe bu mesafeler azalır.Ama yinede 8-9
numara saçmanın menzili 200 metrenin altına düşmez. Bunun
yanında 32 gr saçmanın dağılımı 40 metre mesafede 3,8 metre
çapında bir daire içindedir. Mesafe arttıkça bu dairenin ne kadar
genişlediği düşünülürse saçmalar bu mesafeler içinde bulunan
kişiler için büyük tehlike oluşturmaktadır.
Fişek hatalarından olan; Saçmalar genelde yuvarlak olmasına
rağmen, bazı saçmalar imalat hatalarından köşeli olabilmektedir!.
26. Yine fişek doldurma hatalarından olan; Barut fazlalığı ve ağız
kıvırma esnasında aşırı basınç oluşmaktadır.
Bu etkenler ve hava muhalefetide bir araya gelince. Fişek
ateşlendikten sonra saçmalar namluyu terkederken 180 Derece
sapmalar meydana gelebilmektedir.
Bu nedenle; Güvenli korunma alanı, Namlunun arkasında
durmaktır.
İşte 8-10 metre sağınız da duran arkadaşınızın eline gelen ve hala
derisinde duran saçma böyle sapmış bir saçma olabilir.
27. Düz veya az eğimli arazilerde yapılan bıldırcın ve çil
avlarında , serseri saçma yaralanmalarına daha çok
rastlanır. Bu tür kazalar saçmanın serseriliği ve
sapkınlığından ziyade , avcının saçma menzilini ve
saçmanın dağılış mesafesini bilmeden , bunu hesaba
katmadan , av heyecanına kapılıp önündeki , sağ ve
solundaki arkadaşlarını unutup tetiği çekmesinden
kaynaklanmaktadır.
28. 3 ve 7 nolu saçmalarla yapılan araştırmalarda , bu saçmaların
uzaklığa göre dağılışı incelendiğinde düz bir arazide bizden 100
– 150 metre uzaklıkta ve giden avın 15-35 metre sağında veya
solunda olan kişinin rahatlıkla tehlike bölgesinde olduğu
görülmüştür. Zira bu mesafeden 7 numaralı saçmanın kinetik
enerjisi deri altına nüfus edecek veya göze gelirse kör edecek
kadar tehlikelidir.
Bu mesafede 9-10 numaralı saçmalar 100 metre mesafeye
düşer. Ama bu saçmaların dağılımı 100 metrede , 5 nolu
saçmanın iki mislidir. Bunu da unutmamak gerekir.
29. 40 metre uzaklıktaki bir ava attığımız saçmanın dağılımı
da 3,8 metre çapında bir daire içinde ve bu mesafede ki
saçmanın hızı 200 m/sn nin üzerindedir. Bu mesafede
ava isabet eden saçma sayısı 3-10 u geçmez , diğer
saçmalar yollarına devam ederler.
Saçmanın dağılımı 100 metrede 17 metre , 120 metrede
26 metre , 150 metrede 46 metre , 180 metrede 80 metre
çapında bir daireye ulaşır.
30. Yani tüfeği yüzümüze alıp ava doğrulttuğumuzda 100 metre
ileride ve hedef istikametinin 8 metre sağında ve solunda olan
arkadaşımıza veya oralarda çalışan bir köylüye saçmalar
rahatlıkla ulaşır.
Bu sırada hızı 100 m/sn civarında olan 7 numara bir saçma
rahatlıkla deriyi deler , gözü de kör edebilir. Bu tehlike 250
metreye kadar devam eder . Bundan sonra hızlı azalarak 250-
300 metre civarında saçma menzilini tamamlar.
31.
32. 1 – Tüfeğinizi boş olsa bile hiçbir zaman kimseye
doğrultmayınız. Dolu bir tüfeği ağaca , çalıya , kayaya , arabaya
dayayıp bırakmayınız.
2 – Dolu bir tüfekle arabaya binmeyiniz. Binmeden önce mutlaka
boşaltınız.
3 – Atlamak zorunda kaldığınız hendek , derecikleri , aşmak
zorunda kaldığınız yüksek çitler ve dikenli telleri dolu tüfekle
atlamayınız. Önce tüfeğinizi boşaltınız.
4 – Tüfeğinizi arabadan iner inmez değil av merasında
doldurunuz.Av esnasında gezerken tüfeğin namlusunu
mutlaka yere yada havaya doğru tutunuz , hiçbir zaman
arkadaşınıza doğru tutmayınız.
5 – Ördek ve kaz hariç diğer kuş avlarında kamuflaj
elbiseler giymekten kaçınınız. Turuncu renkte şapka ve
yelek giyerek kolay görülmenizi sağlayınız. Eğer orman
içinde sıkta avlanıyorsanız mutlaka sık sık seslenerek
arkadaşlarınızın nerede olduğunu , ormanda çalışan veya
avlanan birileri olup olmadığını kontrol ediniz.
33. 6 – Her atıştan sonra ve/veya dengimizi kaybedip düştüğümüz
durumlarda (özellikle karlı ve çamurlu ortamlarda) mutlaka
tüfeğinizin namlu içini kontrol ederek namlu içini tıkayan herhangi
bir şey olup olmadığını kontrol ediniz.
7 – Namludan çıkan saçmanın 300-400 metre menzili olduğunu ,
120 metre uzaktan bile yaralayıcı güce sahip olduğunu asla
unutmayınız. Önünüzden kalkan avın gittiği istikamette , tahmin
edemeyeceğiniz mesafede avlanan bir avcı veya çalışan bir köylü
varsa ateş etmeyiniz.
8 – Namludan çıkan saçmaların kısa mesafe sonra dağılıp
yayılacaklarını , etkili oldukları 120 metre mesafede 30 metrelik bir
alana dağıldıklarını her zaman aklınızda tutunuz. Avın gidiş
istikametinin sağında , solunda , bu mesafe içinde avcı veya köylü
olup olmadığını kontrol ediniz. Varsa tetiği çekmeyiniz.
9 – Çalıların , otların , sazların yüksek olduğu yerlerde , ormanlık
alanlarda çarpan saçmaların sekerek istikamet değiştireceğini ve
tehlikeli olabileceklerini asla unutmayınız. Görmediğiniz ava asla
tetik
34. Evet değerli arkadaĢlar av esnasında her zaman dikkatli
olunuz . Önünüzdeki , sağ ve solunuzda ki , yamaçlarda
altınızda ve üstünüzde ki hatta arkanızda bulunan
arkadaĢlarınızı kendinizin ve onların emniyeti için her
zaman kollayınız. Av heyecanına kapılıp sadece namlunun
ucundaki ava bakmayınız . Siz siz olun bütün tedbirleri
önceden alınız.