2. Elektrik Enerjisinin Taşınması :
Farklı enerji türlerinden elektrik enerjisinin üretilmesini sağlayan
kuruluşlara elektrik santrali denir
Elektrik enerjisi, basit bir elektrik devresinde olduğu gibi elektrik
santralinde başlayıp evlere, işyerlerine kadar uzanan ve oradan
tekrar santrale dönen kapalı bir devrede taşınır.
Elektrik enerjisi, kullanıldığı yerlere göre ışığa, sese, ısıya ve
harekete dönüşür.
Elektrik santrallerinde üretilen elektrik enerjisinin kullanılacağı
yerlere taşınmasını enerji nakil hatları sağlar.
Enerji nakil hatları, ya toprak altında bulunan iletken tellerden ya da
çelik direkler üzerinde bulunan iletken tellerden oluşur.
3. Enerji nakil hatlarında genelde bakır veya alüminyumdan yapılan
iletken teller kullanılırken demirden yapılan iletken teller
kullanılmaz.
Enerji nakil hatlarında demir gibi iletkenlerin kullanılmamasının
nedeni de bakır ve alüminyumun demire göre hem kolay
işlenmesi hem de daha kolay eğilip bükülmesidir. (Enerji nakil
hatlarında genelde alüminyumdan yapılan iletken teller kullanılır).
Enerji nakil hatlarında kullanılan çelik direkler iletkendir. Elektrik
enerjisinin taşınması sırasında iletken tellerin çelik direklere
temas etmesi halinde elektrik enerjisi toprağa akar ve enerji kaybı
olur. İletken tellerin çelik direklere temas etmesini önlemek için bu
tellerin direklere temas eden kısımlarında cam, seramik gibi
yalıtkan maddeler kullanılır.
4.
5. İletken Maddeler :
Elektrik enerjisinin (elektrik yüklerinin yani elektronların)
üzerinden serbestçe geçebildiği (akabildiği) maddelere iletken
maddeler denir. (Elektrik akımını iletebilen maddelere iletken
maddeler denir).
Metaller (altın, gümüş, bakır, demir, çinko, alüminyum), çivi,
alüminyum folyo, tuzlu su, asitli su, sirkeli su, insan vücudu)
iletken maddelerdir.
6. Yalıtkan Maddeler :
Elektrik enerjisinin (elektrik yüklerinin yani elektronların) üzerinden
serbestçe geçemediği (akamadığı) maddelere yalıtkan maddeler
denir. (Elektrik akımını iletemeyen maddelere yalıtkan maddeler
denir).
Plastik, cam, tahta, hava, porselen, kauçuk, silgi, kâğıt, saf su,
alkol, şekerli su, ebonit, mika, teflon, bakalit yalıtkan maddelerdir
7. İletken maddeler Yalıtkan maddeler
Altın Plastik
Gümüş Cam
Bakır Tahta
Demir Hava
Çinko Porselen
Alüminyum Kauçuk
Çivi Silgi
Alüminyum folyo Kağıt
Tuzlu su Saf su
Asitli su Alkol
Sirkeli su Şekerli su
İnsan vücudu ebonit
Kurşun kalem ucu Mika
Çeşme suyu Teflon
8.
9. NOT :
1-Elektrik enerjisini iletkenlerden az, yalıtkanlardan daha fazla
iletebilen maddelere yarı iletken maddeler denir. Silisyum,
germanyum, karbon (kömür), bakır oksit yarı iletken maddelerdir.
2- Elektrik enerjisini iletkenlerden daha iyi iletebilen
maddelere süper iletken maddeler denir. Altın, gümüş, platin süper
iletken maddelerdir. (Süper iletkenler sıcaklık azaldığında direnç
küçüldüğü için elektrik akımını daha iyi iletirler).
3- Yalıtkan olan sıvılar, yüksek elektrik enerjisi altında iletken hale
geçebilirler.
10. Gazların İletkenliği :
Katı ve sıvı haldeki maddeler iletken veya yalıtkan maddeler
olabilirler. Gaz haldeki maddeler ise normal şartlarda yalıtkandır
ancak bazı özel durumlarda yani uygun şartlar sağlandığında iletken
hale geçebilirler.
•Örneğin hava, gaz halde bir maddedir ve normal şartlarda
yalıtkandır. Şimşek ve yıldırım olaylarında normalde yalıtkan olan
hava yüksek elektrik enerjisi sayesinde iletken hale gelir.
Aydınlatmada kullanılan floresan ve neon lambalar, gazların özel
koşullarda (düşük basınçta ve havasız ortamda) iletken hale
gelmesinden yararlanılarak yapılmıştır
11. Benjamin Franklin, 1752 yılında
yaptığı deneyde, fırtınalı bir
havada ucuna metal bir anahtar
bağladığı uçurtmanın
yükselmesini sağlayarak yıldırım
çarpması sonucu anahtardan
kıvılcım çıkmasını sağladı. Bu
sayede yıldırımın elektrik enerjisi
boşalması olduğunu gösterdi.
12.
13. Yalıtkan Maddelerin Elektrik Enerjisinin Tehlikelerine Karşı
Kullanılması :
İletken maddelere yalıtkan maddeler ile yalıtım yapılır. Yalıtım
yapılırken en çok porselen, plastik, bakalit ve kauçuk gibi yalıtkanlar
kullanılır.
Günlük hayatta kullanılan elektrikli ev aletlerinin çalışabilmesi için
elektrik enerjisi gereklidir. Şehir şebekesinden evlere gelen, evlerden
de elektrikli ev aletlerinin içine giren elektrik enerjisinin zararlı
etkilerinin önlenmesi için elektrik enerjisini taşıyan iletken kablolar
veya içerisinde elektrik enerjisi bulunan ev aletleri yalıtkan maddeler
ile kaplanmıştır. Bundan dolayı ev aletlerine rahatça dokunulabilir ve
elektrik enerjisinin zararlı etkilerinden korunulabilir.
Ev aletlerindeki iletken kablolara dokunulması halinde elektrik
çarpması görülür ve bu da zararlı sonuçlar doğurabilir.
14. Ev aletleri kullanılırken;
Yıpranmış kablolar yenileri ile değiştirilmelidir.
Bir prize birden fazla fiş takılmamalıdır.
Elektrik kablolarının yanında yanıcı ve ısıtıcı cihazlar
kullanılmamalıdır.
Elektrikli cihazlar tamir edilirken elektrik enerjisi kesilmelidir.
Nemli ortamlarda elektrikli cihazlar kullanılmamalıdır.
Bozulmuş prizler yenileri ile değiştirilmelidir.
17. Ampulün parlaklığı nelere bağlıdır:
- Devredeki pil sayısı arttıkça parlaklık artar.
- Devredeki ampul sayısı arttıkça parlaklık azalır.
- Devredeki pilin kutuplarının yer değiştirmesi ampulün parlaklığını
etkilemez.
- Ampulün içindeki telin cinsi değişirse parlaklık da değişir.
18. DİRENÇ :
Maddelerin elektrik iletimine
karşı gösterdiği zorluğa direnç
denir.
Direnci ölçen alete
direnç ölçer (ohm metre) denir.
Direncin birimi ohm’dur.
Ohm kısaca “Ω” işareti ile
gösterilir.
Yalıtkanların direnci iletkenlere
göre çok fazladır.
19.
20.
21. Bir telin direnci nelere bağlıdır?
• Bir iletken telin direnci; telin boyuna, kalınlığına
ve cinsine bağlıdır.
• Telin boyu
• İletken telin boyu uzadıkça direnç artar. İletken telin uzunluğu
“ ℓ” ile gösterilir.
22.
23. • Telin kalınlığı (kesit alanı)
• Bir iletken telin direnci, telin
kesit alanı (kalınlığı) ile ters
orantılıdır.
• Telin kesit alanı (kalınlığı)
arttıkça, direnci azalır.Devrede
dolanan akım artar. Kesit alanı
S ile gösterilir.
24.
25.
26. • Telin cinsi:
• Bir iletkenin direnci, iletkenin cinsine bağlıdır.
• Bütün iletkenlerin aynı uzunluk ve kalınlıktaki parçalarının
direnci farklı farklıdır.
• İletken bir maddenin, birim uzunluğunda ve birim kesitindeki
parçasının direncine, öz direnç adı verilir.
• Her iletkenin öz direnci farklıdır
29. REOSTA:
Direnci değiştiren
araca (ayarlanabilir dirence)
reosta denir.
Bir iletkenin uzunluğunun
değiştirilmesiyle direnci değişebilir.
Reosta ile ampulün parlaklığını
artırıp azaltabiliriz.
30. Reostalarda kısa devre prensibi geçerlidir. Şekilde okun ucuna
kadar iki yol vardır. Biri dirençli diğeri dirençsiz yoldur. Akım
dirençsiz yolu tercih ettiğinden devrede yalnız okun ucundan 1
yönünde kalan direnç var demektir. Dolayısıyla ok 1 yönünde
hareket ettirilirse direnç azalır 2 yönünde hareket ettirilirse direnç
artar.
31. Reostanın başlıca kullanım alanları:
Reostalar genellikle elektrikli sobaların ayar düğmelerinde
kullanılır.Bir sobanın(elektrikli)ısısını düşürmek için düğmesini
kıvırdığımızda reostanın kabloları(veya telleri)uzar.
Direnç artarak elektrik enerjisi yavaş bir şekilde gelir.Ama ısısını
yükselttiğimizde reostanın kabloları kısalır.
Direnç azalır ve elektrik enerjisi hızlı bir şekilde sobaya ulaşır.
Böylece sobanın ısısı artar.
Evimizde bulunan ayarlanabilen elektrik düğmeleri de birer reostadır.
Sobalar dışında çamaşır, bulaşık makineleri vb. elektronik eşyalarda
da kullanılır.
32.
33. Ampul de bir dirençtir!!
Ampulde elektrik enerjisini ısı ve ışık enerjisine çeviren eleman
filaman adı verilen iletken teldir.
Ampuldeki filamanın direnci arttırılmak için kesit alanı ince ve boyu
çok uzun yapılmıştır.
Filamanın boyu çok uzun olmasına rağmen sarmal şekil
verildiğinden ampulün içine sığmaktadır.
Filaman ısıya dayanıklı maddelerden (tungsten) yapılır çünkü
elektrik enerjisi ısıya dönüşünce sıcaklık artar.
Buna göre, filamanın direnci de, ısıya dayanıklılığı da yüksektir.
34. Elektrik Çarpması Nedir?
Elektriğin canlı vücudundan toprağa geçmesi olayıdır.
İnsan vücudu iletken olduğundan elektrik çarpmaları kaçınılmazdır.
Elektrik çarpması prizler, elektrikli aletlerden kaynaklanan elektrik
kaçakları, kablolarının kopması ya da direklere tırmanılması, yıldırım
düşmesi ile ortaya çıkabilir.
Vücuttan geçen elektrik akımları yüksek voltajdaysa, şok, kalp
durması, solunum durması, ölüm gibi sonuçlar doğurabilir.
35. Elektrik çarpmalarına karşı alınacak önlemler:
Tornavida ve pense gibi aletlerin saplarının plastikle kaplı olması
Elektrikli işlerle uğraşırken plastik ya da kauçuk eldiven giyilmesi
Prizlere birden fazla elektrikli alet fişi takılmaması
Prizlere ıslak elle dokunmamak
Kablolarda kopukluk yada erime varsa büyüklerimize haber
vermek
Kabloların etrafının plastikle kaplanması
36.
37. Elektrik Çarpmasının İlkyardımı
Elektrik akımı şalterden kesilmeli,
Çarpılan kişi yalıtkan bir cisim veya sopa ile itilmeli
Yalıtkan eldiven kullanarak kişi itilebilir
53. Dünyamız, Ay ve Yaşam
Kaynağımız Güneş
•Dünya Güneş ve Ayın Büyüklükleri
•Dünyanın Katmanları
•Ayın Evreleri
54. •Dünya, Güneş ve Ay’ın şekilleri hakkında eski çağlardan bu yana
çeşitli fikirler öne sürülmüştür.
•Bundan 4000 yıl önce yaşayan Mısırlılar, Dünya'yı uzunca bir kutu,
gökyüzünü de onun kapağı olarak hayal ediyorlardı.
•Eski Hintliler ise Dünya'yı filin sırtında duran büyük bir disk
biçiminde olduğunu sanıyorlardı.
•Eski Yunanlılar, MÖ 850 yıllarında Dünya'yı uçsuz bucaksız
sularda yüzen bir disk biçiminde sanıyorlardı.
•Dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk kişi M.Ö. 6. yüzyılda
yaşamış eski Yunanlı bilgin Pisogor'dur.
•Gene de 16. yüzyılda kaşifler Dünya'nın çevresini denizden
dolaşıncaya kadar Dünyanın yuvarlak olduğu benimsenemedi.
55. •Dünya'nın küre biçiminde olduğunu kanıtlayan diğer gözlemler
şunlardır:
•Bir gemi veya uçak, hep aynı yöne giderse hareket ettiği noktaya
geri döner.
•Kıyıda duran bir insan, ufuktan yaklaşan bir geminin önce
dumanını, bacasını daha sonra tekne kısmını görür. Eğer Dünya
yuvarlak olmasaydı görüş alanımıza giren gemiyi bütünüyle
görebilirdik.
•Ay tutulması olduğunda Dünya'nın Ay üzerine vuran gölgesi
yuvarlaktır. Buradan Dünya'nın yuvarlak olduğu sonucuna
varılabilir.
•Uzaydan çekilen fotoğraflar göstermiştir ki Dünya, Güneş ve Ay
küreye benzer bir şekle sahiptir.
56.
57. DÜNYA, GÜNEŞ VE AY’IN BÜYÜKLÜKLERİ
• Güneş, Dünya ve Ay’ın büyüklüklerinin sıralaması aşağıdaki
şekildeki gibidir.
• Dünya, Ay’a göre daha büyüktür. Dünya’nın çapı Ay’ın çapının
yaklaşık 4 katıdır.
• Güneş de Dünya’dan büyüktür. Güneş’in çapı Dünya’nın çapının
yaklaşık 109 katıdır.
• Buna göre içlerinden en büyüğü Güneş, en küçüğü Ay’dır. Dünya
ise büyüklük açısından Ay ile Güneş’in arasındadır.
58. • Dünya, Ay’a göre daha büyüktür. Dünya’nın çapı Ay’ın çapının
yaklaşık 4 katıdır.
• Güneş de Dünya’dan büyüktür. Güneş’in çapı Dünya’nın
çapının yaklaşık 109 katıdır.
• Buna göre içlerinden en büyüğü Güneş, en küçüğü Ay’dır.
Dünya ise büyüklük açısından Ay’la Güneş’in arasındadır.
59. • Sıralamada Güneş, Ay’dan büyük olmasına rağmen Dünya’dan
baktığımızda Güneş ve Ay aynı büyüklükteymiş gibi görünür.
Bunun nedeni Güneş’in Dünya’mıza Ay’dan daha uzak olmasıdır.
• Güneş, Dünya’dan yaklaşık olarak 150 milyon km uzaklıktadır.
Ay ise Dünya'dan 384 000 km uzaklıktadır.
60.
61. DÜNYAMIZ
Kutuplardan basık, ekvatordan şişkin küre biçimindedir.
• Dünya'mızı ortadan yatay olarak iki eşit parçaya ayıran
çizgiye ekvator denir. Kuzeyindeki parçaya Kuzey Yarım Küre,
güneyindeki parçaya Güney Yarım Küre denir.
• Dünya ekseninin yer küreyi deldiği noktalara Kutup Noktası denir.
Kuzeydekine Kuzey Kutbu güneydekine Güney Kutbu denir.
• Yeryüzünün 3/4 ü sularla kaplıdır.
• Dünya ekseni yörünge düzlemine eğiktir.
62. Dünya'nın Kendi Etrafındaki Hareketi
• Batıdan doğuya doğru döner.
• Gece ve gündüz oluşur.
• Bir dönüşü 24 saatte (1 günde) tamamlar.
• Güneş ışığının alındığı zaman aralığına gündüz, güneş ışığının
alınmadığı zaman aralığına gece denir.
• Ekvatorda gece ve gündüz süreleri her zaman eşittir.
• Ekvatordan uzaklaştıkça gece, gündüz süreleri değişir.
• Güneş ışınlarının dik veya eğik gelmesi gece - gündüz
sürelerini değiştirir.
63. Dünya'nın Güneş Etrafındaki Hareketi
• Batıdan doğuya döner.
• Mevsimler oluşur.
• Bir dönüşü 365 gün 6 saatte (1 yılda) tamamlar.
• Güneş ışınlarının dik geldiği yerlerde yaz, eğik geldiği yerlerde
kış yaşanır.
• Kuzey Yarım Küre'de yaz mevsimi yaşanırken, Güney Yarım
Küre'de kış mevsimi yaşanır.
• Kuzey Yarım Kürede ilkbahar mevsimi yaşanırken, Güney Yarım
Küre'de Sonbahar mevsimi yaşanır.
66. 1. HAVA KÜRE ( ATMOSFER)
Dünyamızın çevrenini saran ve
dünya ile beraber dönen
çoğunluğu gazdan oluşan
tabakaya atmosfer başka bir
deyişle hava küre denilmektedir.
Çeşitli gazların karışımından
oluşmuştur.Su buharı bu
katmanda bulunur.Güneş’ten
gelen zararlı ışınları
engeller.Canlılar için gerekli
gazları içerir.
67. Bu tabaka yeryüzünden itibaren
kendi içinde de tabakalara ayrılır.
Her tabaka kendi içinde değişik
sıcaklıklar barındırmaktadır bu
nedenle de tabakaların özellikleri
ve gaz yoğunlukları farklıdır.
Bu bölgeler yukarıdan aşağı
doğru; ekzosfer, termosfer,
mezosfer, stratosfer ve
troposferdir.
68.
69. 2. SU KÜRE
Dünyamızın ¾’ü sular ile
kapılıdır.Taş küre ile iç içe olan
katmandır. Su küreyi; okyanuslar,
denizler, iç kesimlerdeki
çukurlara suların birikmesiyle
oluşan göller, akarsular ve yeraltı
suları oluşturur. Canlılar için çok
önemli yaşam kaynağıdır. Su
kürenin yaklaşık yüzde biri içme
suyu olarak kullanılabiliyor.
Kullanılan bu suya tatlı su da
denilmektedir.
70. 3.TAŞ KÜRE ( YER KABUĞU )
Üzerinde canlıların yaşadığı
katmandır. Kalınlığı 5- 110 km
arasında değişmektedir. Yer
kabuğu, magmatik kayaçlar,
tortul kayaçlar ve başkalaşım
kayaçlardan oluşmaktadır. Üst
kısımları yer yer toprakla
örtülmüştür. Yer yer yükselti,
düzlük, ve çukurlardan oluşur.
Kalınlığı her yerde aynı değildir.
Okyanusların dibinde ince
,dağlık bölümlerde kalındır. Yer
kabuğunun derinliklerine inildikçe
sıcaklık artar.
71. 4. ATEŞ KÜRE ( MAĞMA
TABAKASI) (MANTO)
Yer kabuğunun hemen altındaki
tabakadır.
Kalınlığı yaklaşık 2.900 km,
sıcaklığı ise yaklaşık olarak 2000
oC derecedir.
Erimiş maddeler, sıkışmış gaz ve
buharlardan oluşmuştur.
Ateş kürenin akışkan bir yapısı
vardır ve hareketlidir. Erimiş halde
olan bu koyu kıvamlı sıcak sıvıya
magma denilmektedir. Magma
içindeki ağırlıklı bileşikler,
Silisyum ve Manganezyum’dur.
Magma zaman zaman
yanardağlardan yeryüzüne çıkar.
Magmanın yeryüzüne çıkmış
haline LAV denir.
72.
73. 5. AĞIR KÜRE (ÇEKİRDEK)
Dünya’nın en iç ve en kalın
katmanıdır. En sıcak ve en ağır
katman burasıdır.
Yerkürenin merkezinde ve
kalınlığı yaklaşık 3.400 kilometre
olan ağır küre demir, nikel gibi
maddelerden oluşur. Sıcaklık
4000-4.500 derecenin
üstündedir. Sıcaklığı çok yüksek
olsa da, büyük basınç
olduğundan çekirdek katı ve
katıya yakın haldeki
maddelerden oluşmuştur.
74. Not: Taş küre diğer katmanlara
göre ince, hafif kırılgan ve çok
sıcak olmayan bir katmandır.
Ateş küre ise daha kalın, daha
ağır ve çok sıcak olan akışkan bir
katmandır.
Çekirdek dünyanın içinde çok
ağır ve çok sıcak bir küre halinde
bulunur
77. AY
• Ay Dünya'nın uydusudur. (Bir gezegenin çevresinde dönen gök cismine
uydu denir.)
• Yaklaşık küre biçiminde, ışıksız bir gök biçimidir. Güneş'ten aldığı ışığı
yansıtarak görünür hale geçer.
• Atmosfer tabakası ve su yoktur. Bu yüzden rüzgâr ve yağışlar oluşmaz.
• Yüzeyi çukurlar, sıra dağlar, düzlükler ve tepelerle kaplıdır.
• Çapı Dünya'nın çapının 1/4 ü kadardır.
AY'IN HAREKETLERİ
1) Kendi etrafında dönüşü
2) Dünya etrafında dönüşü
3) Dünya ile birlikte Güneş etrafında dönüşü
Ay'ın kendi ekseni ve Dünya etrafında dönüş süresi eşittir. (29, 5 gün) Bu
sebeple Dünya'dan Ay'ın hep aynı yüzü görülür.
* Ay kendi ve Dünya etrafında batıdan doğuya doğru döner.
* Ay kendi etrafında yavaş, Dünya etrafında hızlı döner.
78. Ay’ın Dünya etrafında dönmesi sonucu ayda oluşan farklı
görüntülere Ay’ın evreleri denir.
Ayın evreleri Dünya, Ay ve Güneş yörüngesinde görülen
periyodik değişimler sonucunda her 29,5 günde bir tekrar eder.
Ay tıpkı Dünya gibi, kendinden ışık vermez.
Güneşten aldığı ışığı yansıtır. Bu yüzden, Ay’ın Dünya ve
Güneş’e göre konumuna göre belli bir kısmı aydınlık diğer
yüzeyi ise karanlık gözükür.
79. Yeni Ay
Ay, Güneş ile Dünya arasına
girdiğinde, Ay’ın Dünya’ya bakan
yüzü karanlık görünür. Bu
nedenle Ay, Dünya’dan
bakıldığında görülmez. Ay’ın bu
evresine yeni ay adı verilir.
80.
81. İlk Dördün
Yeni ay evresinden yaklaşık bir
hafta sonra, Ay’ın Dünya’ya
bakan yüzünün sağ yarısı
aydınlanmış olarak görünür.
Ay’ın bu evresine ilk dördün
denir.
82. Dolunay
İlk dördün evresinden yaklaşık
bir hafta sonra, Ay’ın Dünya’ya
bakan yüzünün tamamı
aydınlanmış olarak görünür.
Ay’ın bu evresine dolunay adı
verilir.
83. Son Dördün
Dolunay evresinden yaklaşık bir
hafta sonra Ay’ın Dünya’ya
bakan yüzünün sol yarısı
aydınlanmış olarak görülür. Ay’ın
bu
evresine son dördün denir.
84.
85. Not: Hilal
Ayın evrelerinden birinin adı da
hilaldir. Bu evrenin bizim için
önemi bayrağımızda
bulunmasıdır. Hilal evresinin
gözlem süresi kısadır. Çünkü
Güneş battıktan sonra batı
ufkuna yakın gözlenir.
86.
87.
88.
89. 1. "Dünya'nın çapı yaklaşık olarak
Ay'ın çapının 4 katıdır. Güneş'in çapı
isen Dünya'nın çapının 109 katıdır.
Oysa gökyüzüne baktığımızda Ay ve
Güneş neredeyse aynı
büyüklüktedir.”
Yukarıdaki açıklamaya göre hangi
sonucu çıkarabiliriz?
A) Cisimler uzaklaştıkça daha kolay
görünür.
B) Cisimler uzaklaştıkça daha zor
görünür.
C) Dünya, Ay'a yakın Güneş'e
uzaktır.
D)Dünya Ay'a uzak Güneş'e yakındır.
2.
•Gün içinde sıcaklığın değişmesi
•Yerel saat farklarının oluşması
•Gece ve gündüzün oluşması
Yukarıda verilen özelliklerin ortaya
çıkmasına neden olan etken
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dünya’nın Güneş çevresinde
dönmesi.
B) Dünya’nın şekli.
C) Dünya’nın eksen eğikliği.
D) Dünya’nın kendi çevresinde
dönmesi.
90. 3.
III numaralı evre aşağıdakilerden
hangisidir?
A)Yeni ay
B)Dolunay
C)İlk Dördün
D)Son Dördün
4. Ay’ın evreleri ile ilgili aşağıdaki
bilgilerden hangisi yanlıştır?
A. Ay’ın tam daire şeklinde
görüldüğü evre dolunaydır.
B. İlk dördün evresinden önce
görülen evre hilaldir.
C. Son dördün evresinden sonra
dolunay görülür.
D. Ay’ın hiç görünmediği evre yeni
aydır.
91. 5. Ay’ın evrelerinin doğru sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Son Dördün- İlk Dördün- Yeni Ay-dolunay
B) Yeni Ay- İlk Dördün- Dolunay- Son Dördün
C) Yeni Ay- Dolunay-ilk Dördün- Son Dördün
D) Yeni Ay- Son Dördün- Dolunay- İlk Dördün
6.