BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri finalisti Oğuzhan Canım ile ekonomik ve sosyal bakımdan dezavantajlı üniversite öğrencilerine destek olmak üzere yürüttüğü “Askıda Ne Var?” projesi hakkında konuştuk.
1. OPTİMİSTHAZİRAN 2014 108
- GÖKSEL GÜRSEL
BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri finalisti Oğuzhan Canım ile ekonomik
ve sosyal bakımdan dezavantajlı üniversite öğrencilerine destek olmak üzere
yürüttüğü “Askıda Ne Var?” projesi hakkında konuştuk.
BIRYEMEKDE
SIZDENOLSUN!
S O S Y A L G İ R İ Ş İ M C İ L İ K
2. Öncelikle sizi tanıyalım…
Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisat bölümü mezunuyum.
Mezuniyetin ardından, bir yurtdışı eğitim danışmanlık fir-
ması aracılığıyla beş aylığına ABD’ye gittim. Hep bir sos-
yal sorumluluk projesi hayata geçirmek isterdim. Hayalim,
özellikle üniversite öğrencilerine yardımcı olmak, onların
hayatlarını değiştirebilmekti. Uzun yıllardır marka ve pa-
zarlama alanları üzerine çalışıyorum ayrıca kurucu ortağı
olduğum bir sosyal medya ajansım var. Üniversitedeyken,
projenin bütçesi ne kadar çok görünse de para olmadan bir
şeyler yapabileceğine inanıyorsun. Zamanla bu kadar kolay
olmadığını fark etsem de nasıl yapabileceğimi araştırmaya
devam ettim.
Neden üniversite öğrencileri?
Üniversitede okurken hissettiğim şey, etrafımdaki diğer
öğrencilere karşı da sorumluluk sahibi olduğumdu. Bolu’da
okuduğum için çok fazla İstanbul’a gidip gelemiyordum.
Harçlığımı bitirdiğim bir sömestr tatilinde, evde yemek yap-
mak için sadece yumurta ve soğanım vardı. Soğanı doğra-
yıp, yumurtayı da üzerine kırıp yemiştim. Bir gün de olsa,
yemekten pek de hoşlanmayacağınız bu yemeği yiyebiliyor-
sunuz. Ancak bu şekilde yemek yeme sorunu olan birçok
üniversite öğrencisi var ve bu sorunu her gün yaşıyorlar.
Bunun yanında öğrencilerin kira ödeme, giyinme, sosyal
aktivitelere katılma gibi çeşitli masrafları var. Bir öğrenci-
nin geçimini sağlaması için gereken miktar, asgari ücretin
üzerinde. Ailenin üzerinde de hissedilen bu baskı, öğrenci
üzerinde daha fazla oluşuyor. Yarı zamanlı, hatta tam zaman-
lı işlere girmek zorunda kalıyorlar. Bu yüzden de öğrencilik
hayatları, öğrenimleri aksıyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak
için aklımda birçok fikir ve proje oluştu ancak tam olarak
hissetmek istediğim şeyi bana hissettirmiyorlardı.
Ve ardından yapmak istediğiniz şeyi buldunuz…
“Askıda ekmek” uygulamasıyla karşılaştım. Hoşuma gitmiş-
ti, uygulamanın detayları hakkında henüz bir bilgiye sahip
olmadan “Bunu üniversite öğrencileri için nasıl faydalı hale
getirebiliriz” diye düşünmeye başladım. Fikrimi hayata ge-
çirmem zaman aldı, hatta fikrimi bir buçuk yıl kadar nadasa
bıraktım. Ardından bir gün Kırıkkale’de bir restoranın, şim-
diki “Askıda Ne Var?” uygulamasına yakın bir faaliyet yaptı-
ğını okudum. Yemek sonrası bırakılan bahşişlerden, maddi
imkânı olmayanlara yemek sağlıyorlardı. Bu uygulamayı
öğrencilere uyarlayabileceğimi düşündüm ve bir web sitesi
hazırladım. Aslında web sitesine tam olarak neler yapmak is-
tiyorsam onları yazdım, ancak insanlar projenin halihazırda
işlediğini düşünmeye başlamışlardı. sosyalmedya.co sitesi,
projemi sayfalarında yayınladı. O haber yapınca, üç günde
10 gazete daha haber yaptı. Ardından CNNTürk canlı yayına
davet etti. Anladım ki evet, ben artık bu projeye daha fazla
vakit ayırmalı ve onu gerçekleştirmeliydim. Faydalı destek-
ler gelmeye devam etti. AdresGezgini web sitesini hazırladı,
Ankara’dan NATA Holding’den destek geldi. Sonra Beyaz
Show’a davet edildim. Ardından o kadar fazla geri dönüş ol-
du ki sitemiz çöktü. Twitter ve Facebook’taki takipçi sayımız
hızla arttı. Bunun yanı sıra, projenin viral olarak yayılımı da
bize oldukça katkı sağladı. Uygulamanın olduğu restoranlar-
daki panonun fotoğrafını çekip paylaşanlar da, yeni insanla-
rın projeden haberdar olmasını sağladı.
Şu an kaç öğrenci bu uygulamadan
yararlanabiliyor?
Sadece İstanbul’daki öğrenciler askıdan ayda 20 bin liralık
yemek yiyor. Bu ortalama 1300-1500 öğrenciye denk geliyor.
Uygulamanın en başarılı olduğu yerler, öğrenci ve çalışan
sirkülasyonunun en fazla olduğu yerler. Örneğin Taksim ci-
varında öğrencilerin kalabalığı kadar, çalışan insanların da
kalabalığı oldukça fazla. Bu sebeple çalışanların daha fazla
uğradığı restoranlardan, askıya daha fazla yemek bırakıldığı
görülüyor.
Artık sosyal aktiviteler de askıya bırakılabiliyor
değil mi?
Kesinlikle öyle. Bir gün Twitter’da sanatçı Ceylan Ertem’in
konser tarihleriyle ilgili attığı iletileri fark ettim. Ben de ona
yanıt yazarak uygulamadan bahsettim ve askıya konulmak
üzere konser bileti rica ettim. Bize, “Bana sormanıza gerek
yok. Her konserim için dört bilet askıya bırakabilirsiniz” di-
yerek destek oldu. Bu destek, daha fazla sosyal aktivite askı-
ya alınması konusunda beni yüreklendirdi. Bir e-posta hazır-
ladım. Amacımı, katıldığım programları, bugüne kadar yap-
tıklarımı, yer aldığım gazete haberlerini ve “ne istiyorum”
adında bir bölümü ekledim. E-postayı attığım yere göre, bu
son kısmı farklılaştırdım. Bir tiyatroysa tiyatro bileti istedim.
Bu şekilde 5-10 bilet olmak üzere, birçok yerden olumlu geri
dönüş aldım ve bu aktiviteleri “Askıda Ne Var?” aracılığıyla
öğrencilere ulaştırdım. Etkinlik biletleri şu sıralar artan bir
şekilde askıda yerini buluyor. Nisan ayı itibariyle 500’ün
üzerine çıktı.
OPTİMİSTHAZİRAN 2014 109
FOTOĞRAF:ÖZGÜRGÜVENÇ
“Sadece İstanbul’daki öğrenciler askıdan ayda 20 bin liralık yemek
yiyor. Bu ortalama 1300-1500 öğrenciye denk geliyor.
Uygulamanın en başarılı olduğu yerler, öğrenci ve çalışan
sirkülasyonunun en fazla olduğu yerler”
3. Uygulama nasıl işliyor?
“Askıda Ne Var?” hem online hem de offline olarak çalı-
şıyor. Offline kısmı restoranlar üzerinden yürüyor. Resto-
ranlarda panolarımız var, üzerlerinde “Üniversite öğren-
cilerine yemek ısmarlamak ister misin” yazıyor. Bunun
yanında, uygulamanın yapıldığı restoranlarda her masanın
üzerine, uygulamanın nasıl çalıştığını anlatan ayrıntılı bi-
rer broşür bırakıyoruz. Askıya yemek bırakmak isteyen bir
kişi, bırakmak istediği yemeğin ücretini ödüyor ve fişini
projenin panosuna asıyor. Yemek yemek isteyen öğrenci
ise, öğrenci kimliğini restoran görevlisine gösterdikten
sonra, panodan aldığı fişi teslim ederek yemeğini alabili-
yor. Online kısmında da askıdaki sosyal etkinliklerin bi-
letlerini öğrencilere ulaştırıyoruz. Etkinliği gerçekleştiren
mekânlardan ya da bizzat etkinlik sahibi sanatçılardan
aldığımız biletleri Twitter üzerinden çekiliş yaparak dağı-
tıyoruz. Örneğin; Tarkan konseri için askıdaki biletleri da-
ğıtmak istediğimizde, Twitter’dan konser afişiyle birlikte
bir ileti paylaşıyoruz: “Bu tweet’i retweet edenler arasından
yapılacak çekilişle 10 kişiye konser bileti hediye ediyoruz”
diyoruz ve uygulamayı başlatıyoruz. Ortalama 250-350 gibi
bir katılım oluyor. Tüm bu retweet’lerden sahte hesapları
eliyoruz. Ardından rastgele bir çekiliş yaparak öğrencileri
belirliyoruz. Tespit ettiğimiz profillere özel mesaj yoluyla
ulaşarak, bizlere öğrenci kimliklerinin resimlerini çekip
yollamalarını istiyoruz. Sonra da isimlerini listeleyip, etkin-
lik görevlilerine iletiyoruz ki gittiklerinde arkadaşlarımızı
karşılayabilsinler. Yemek uygulaması sadece İstanbul’da
gerçekleştiriliyorken İzmir, Sakarya, Bursa, Bolu, Ankara,
Manisa, Van, Mersin, Antalya, Kocaeli gibi şehirlerde de
askıda bilet ve tişört gibi uygulamalar devam ediyor.
“Askıda Ne Var?” için nasıl bir gelir modeli
öngörüyorsunuz?
Girişimimiz için şu an üç gönüllü çalışıyor: Betül Özyılmaz,
İrem Cerit ve Burak Arkun. Gönüllü olarak yaptıkları bu iş
için aslında maaş elde etmeliler. Bu nedenle şu anda bir
gelir modeli üzerine çalışıyoruz. Online bir sistem kurup
insanların ödeme yapıp öğrencilere yemek ısmarlayabile-
ceği bir portal hazırlama hedefimiz var. Bu şekilde askıya
bırakılan yemekler için restoranlardan yüzde 10 komisyon
almayı planlıyoruz. Böylelikle hem yemek ısmarlayan ki-
şiden hem de öğrenciden ekstra bir talebimiz olmayacak.
Satışlarını artıran restorandan küçük bir pay alarak gider-
lerimizi karşılamayı hedefliyoruz.
BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri programı
size ne sağladı?
30’a yakın kendi alanında uzman kişiden eğitim alma şansı
yakaladım programda. Nereden fon bulabileceğimi, nasıl
pazarlama yapabileceğimizi gösterdiler ve Türkiye’den ve
dünyadan örnekleri işleyerek modelleri anlamamızı sağla-
dılar. Bu süreç projeme çok şey kattı. Sürecin sonundaki
hayalim ise projemi Türkiye’deki tüm üniversite öğrencile-
rine ulaştırabilmek.
Bir sosyal girişimde olmazsa olmaz
diyebileceğiniz şeyler nelerdir?
En önemlilerinden birisi ekonomik sürdürülebilirlik, yani
gelir modeli. Bana göre, bir sosyal girişim ekonomik sür-
dürülebilirliğinin tamamını dış etkenlere borçluysa, uzun
süre ayakta kalamaz. Bir işletme gibi işlettiğin projende,
birçok şey maliyet içeriyor. İnternet sitesi, broşürler, yol
masrafları gibi... Bununla birlikte tam zamanlı olarak çalı-
şabileceğim insanlara ve onlara maaş vermeye de ihtiyaç
duyuyorsam, sürdürülebilirliğimin tamamını fonlara ve
bağışlara bağımlı hale getirmemeliyim. Bir sosyal girişim
gerçekten dezavantajlı olunan bir durum üzerine kurgulan-
malı ve o dezavantajlı kesime hizmet etmeli. Kadın istihda-
mı, açlık, eğitimdeki eşitsizlikler gibi gerçekten toplumsal
bir kusur üzerine gidilmeli.
Projenizde gördüğünüz ve genel olarak sosyal
girişimlerin karşılaştığı sorunlar neler?
Sosyal girişimciler birçok konuda destek alma ihtiyacı
duyuyor. Ancak büyük markalar bu destek sürecini doğ-
ru algılamıyor ve yönetemiyor. Masaya oturduğumuz
bazı firmalar, “Askıda Ne Var?” uygulamasını sadece
kendi müşterilerine açmak istedi. Bu kesinliklikle kabul
edilemez. Sosyal projeler toplumun her kesimine aittir.
Eşitsizlik yaratmamalıdır. Ama markaların bakış açısına
göre bakıldığında, insan bunun neresi sosyal sorumluluk,
neresi yardımlaşma diye düşünmüyor değil. Sosyal giri-
şimcilik, her ne kadar kapitalizmin içerisinde farklı bir
yapıyla varlık göstermeye çalışsa da, normal bir kurumsal
yapıyla aynı dinamiklerle çalışmıyor. Kapitalizm çarkları
arasına sıkıştırılmamalı sosyal projeler. Bizler önce sosyal
fayda, ardından ekonomik değer dedikçe, onlar da önce
“Ben bu projeden nasıl kendimi pazarlarım ve kendime
gelir sağlarım” diye düşünüyorlar. Bunun yanında sosyal
girişimler, sosyal sermayeye ne kadar ihtiyaç duyuyorlar-
sa, medya desteğine de o kadar ihtiyaç duyuyorlar. Tanı-
tım yüzünden kendisini duyuramayan birçok güzel proje
mevcut. Sosyal girişimlerin, medya kanallarına ulaştırıl-
ması için bir sisteme ihtiyacımız var. Bence bu bile başlı-
ca bir sosyal girişim fikri.
OPTİMİSTHAZİRAN 2014 110
“Etkinlik biletleri şu sıralar artan bir şekilde askıda yerini buluyor.
Nisan ayı itibariyle 500’ün üzerine çıktı”
S O S Y A L G İ R İ Ş İ M C İ L İ K