2. Topografik Anatomi (yüzeyel anatomi)
• Vücudumuzdaki en geniş hareket acıklığına sahip
olan omuz bunu beş eklemin eşzamanlı
hareketleriyle sağlamaktadır. Bu eklemler
medialden laterale doğru, Sternoklaviküler eklem,
Akromioklaviküler eklem, Glenohumeral eklem,
Skapulotorasik eklem ve Subakromial bölgedir .
Topografik anatomi omuz için
• Anterior bölge
• Posterior bölge
• Superior bölge
olarak ele alacağız.
6. Kol tam Abd.da lateral:
1. Latissimus dorsi
2. Kotlar
3. Pektoralis major
4. Linea aksillaris ant.
5. Linea aksillaris media
6. Linea aksillaris post. 1 3
4
5
6
2
2
13. Omuz ekleminin stabilitesini ve
kontrolunu sağlayan sistemler:
Pasif Aktif Kontrol
Kemikler Kaslar Sinir Sis.
Eklem Kapsülü Tendonlar
Ligamanlar
Labrum
14. LABRUM:
• Stabiliteyi Sağlamak
• Glenoid Çukurun Derinliğini
Artırarak Eklem Yüzünü
Genişletmek
• Kemik Kenarları Korumak
• Eklemin Lubrikasyonunu Sağlamak
• Glenohumeral Ligamanlara
Yapışma Yeri Oluşturmak
• Humerusun Başının
Rotasyonlarında Labrumun Şekli
Değişerek Glenoid Çukurun
Kenarlarına Esneklik Sağlamak
15. EKLEM KAPSÜLÜ:
• Glenohumeral Eklemi
Destekler Ve
Kuvvetlendirir,
• Esnek Bir Yapıya Sahip
Olduğu İçin İstirahat
Pozisyonunda Humerus
Başının Yaklaşık 2 Cm’ye
Kadar Kaymasına İzin
Verir,
• Tek Başına Glenohumeral
Stabiliteye Katkısı Yok
Denecek Kadar Az,
• Önden Glenohumeral
Ligamanlar Ve
Subskapularisin Tendonu,
Arkadan İnfraspinatus Ve
Teres Minör Tendonları
Tarafından Desteklenir.
16. AKTİF STABİLİTE:
Aksioskapular Kaslar:
• Skapulayı Stabilize Eder Ve Rotasyon Yaptırır
• Trapez, Romboidler, Levator Skapula,serratus Ant.
Omuz Kuşağının Ekstrensek Kasları:
• Pektoralis Major Ve Minör, Deltoid, Biceps, Triceps,
• Latissimus Dorsi
Rotator Cuff:
• Supraspinatus, Subskapularis, İnfraspinatus, Teres Minör
• Bu kaslar ikili kuvvetler yaratırlar.
17. ROTATOR MANŞET (ROTATOR CUFF):
Rotator Manşet, omuz eklemi kapsülüne
yapışarak eklem kapsülünü önden,
yukarıdan ve arkadan kuvvetlendiren,
humerus başının glenoit kavitede kalmasını
sağlayan önemli bir komplekstir.
• M.supraspinatus,
• M. subscapularis,
• M. teres minor,
• M. infraspinatus.
18. ROTATOR MANŞET(CUFF):
FONKSİYONU:
• Eklem Yüzeylerinin Kompresyonunu
• Kasların Eş Zamanlı Kasılmaları Humerus Başının
Glenoidin Merkezine Doğru Çekilmesini
• Kapsül ve Ligamanların Gerilmesini
• Bariyer Etki Oluşturmasını Sağlar
19. Rotator manşet kaslarının fonksiyonları:
• SUBSKAPULARİS
• Humerus Başının Öne Doğru Yer Değiştirmesine Engel Olur
(Eklem Stabilitesinde Önemli)
• İç Rotasyon Ve Humerus Başının Depresyonuna Katkıda Bulunur
• İNFRASPİNATUS
• Dış Rotasyon Ve Humerus Başının Depresörü Olarak Görev Yapar
• İç Rotasyon Sırasında Humerus Başının Arkaya Doğru Hareketini
Engeller
• TERES MİNÖR
• Dış Rotasyona %45 Katkı Sağlar
• SUPRASPİNATUS
• Omuzun Abduksiyon Ve Elevasyonunda Rol Oynar
• Elevasyonun Tüm Safhalarında Aktiftir
• Maksimum Aktivitesi 1000 Abdüksiyonda Ortaya Çıkar
• Humerus Başının Stabilizasyonunda Önemli Rol Oynar
20. • DELTOİD
• 3 KISIMDAN OLUŞUR
• ELEVASYONUN HER AŞAMASINDA KATKIDA BULUNUR
• ABDUKSİYON HAREKETİNİ SUPRASPİNATUSLA
BİRLİKTE OLUŞTURUR
• BİCEPS BRACHİ
• DİRSEK FLEKSİYON VE SUPİNASYONUNDA ETKİLİDİR
• İKİ BAŞI VARDIR UZUN BAŞI BÜYÜK VE KÜÇÜK
TÜBERKÜL
• ARASINDAKİ BİSİPİTAL OLUKTAN KAPSÜLÜ TERK EDER
• HUMERUS BAŞINI GLENOİDE DOĞRU İTEREK ÖNE
STABİLİTEYE KATKIDA BULUNUR
21. OMUZUN KOMPLEKSİNİN KİNEMATİĞİ:
• SKAPULOHUMERAL RİTİM
• Glenohumeral Eklem
• Akromiyoklaviküler Eklem
• Sternoklaviküler Eklem
• Skapulotorasik Artikülasyon
• Subakromial Bölgenin
• Koordineli Çalışması Sonucu Oluşur.
• Omuzun Elevasyonu Glenohumeral Eklem Ve Skapulotorasik Artikulasyonun
Hareketini Gerektirir,
• Skapulanın Hareketi İse Akromiyoklaviküler Ve Sternoklaviküler Eklemlerin
Hareketi Sonucu Ortaya Çıkar
• Omuz Ekleminin Primer Elevatörü Deltoid Ve Supraspinatustur.
Ancak Bu Fonksiyonlarını Yerine Getirebilmeleri Subskapularis, İnfraspinatus
Teres Minör Kaslarının Kasılarak Stabilizasyon Oluşturmalarıyla Mümkündür
22. • KASLARIN HAREKETİNİN KOORDİNASYONUnu SİNİR
SİSTEMİ gerçekleştirir,
SİNİR SİSTEMİ AKTİF VE PASİF STABİLİZATÖR
MEKANİZMALAR ARASINDA KRİTİK BİR ROL OYNAR
PROPRİOSEPSİYON KASLARIN FONKSİYONLARINI
KONTROL ETMEK İÇİN ÖNEMLİDİR
EKLEM POZİSYON DUYUSUNUN SAĞLAM OLMASI,
EKLEM STABİLİZASYONU ve KASLARIN UYUM İÇİNDE
ÇALIŞMASI HAREKETİN TAM OLMASINA YOL AÇAR
23. Travmatik
Omuz Yaralanmaları:
(MOSELEY, ASTON ve GREGORIE. Mc LAUGHLlN. ROWE ve diğer yazarların verdikleri
bilgilere göre çıkıkla birlikte görülen lezyonlar: )
• Eklem kapsülünün lezyonları,
• Subskapular kas lezyonları,
• Dış rototar kasların lezyonları,
• Humerus başı lezyonları,
• Glenoid fossa lezyonları,
• Bisepsin uzun tendonunun çıkığı.
24. Eklem kapsülünün lezyonları:
Bütün omuz çıkıklarında, az veya çok kapsül
yaralanması gelişir.
Antero-inferior çıkıklarda kapsülün ön
bölümünün Iabrumdan veya labrumla birlikte
glenoid'den ayrılması en sık görülendir ve
'Bankart lezyonu' olarak tanınır.
Subklavikular tip çıkıkta kapsül lezyonu daha
geniş olur.
Arkaya çıkıklardan subspinoz tipte, kapsül ve
kapsülle beraber labrum lezyonları
subakromial olanlara göre daha ağırdır.
25. SLAP(Superior Labrum Anterior Posterior)
Lezyonu:
• Bisepslerin uzun başlarını içeren glenoid labrum yırtıkları ilk
olarak 1985 yılında Andrews ve ark. tarafından tarif
edilmiştir. Yazarlar, labrum yırtıkları ile fırlatma/atış sporu
yapan sporcular arasında bir ilişki kurmuştur. 1990 yılında,
Snyder ve ark. bu yaralanmaları superior labrum anterior
posterior (SLAP) lezyonları olarak tanımlamış ve hasarın
derecesine veya biseps ankorunun destabilizasyonuna göre
yaralanmaların dört alt tipe bölündüğü bir sınıflandırma
sistemi önermiştir. Snyder sınıflandırma sistemi bu
lezyonların değerlendirmesi ve tedavisinde klinisyenler
tarafından sıklıkla kullanılmaktadır.
26. SLAP lezyon tipleri: Snyder sınıflandırma sis.
• Tip 1: Labrum yıpranmış ve
degenere olmuştur fakat hala
glenoide bağlıdır, bisepsin uzun
başının tendonunun yapışma yeri
intakttır
• Tip 2: Biseps uzun başının
tendonunun yapışma yeri ve
labrumda superior glenoidden
ayrılma vardır.
• Tip 3: Menisküsdeki kova sapı
lezyonuna benzer. Labrum yırtılmıştır
ama labrumun ve bisepsin uzun
başının tendonunun yapışma yeri
hala glenoide bağlıdır
• Tip 4: Kova sapı lezyonu bisepsin
uzun başının tendonunun yapışma
yeri uzamıştır.
SLAP yırtıklarının Snyder sınıflandırılmasına dair illüstrasyon.
(a) Tip 1 SLAP lezyonu. (b) Tip 2 SLAP lezyonu.
(b) (c) Tip 3 SLAP lezyonu. (d) Tip 4 SLAP lezyonu.
(c) (Snyder SJ, Karzel RP, Del Pizzo W, Ferkel RD,
(d) Friedman MJ’nin izniyle basılmıştır.
(e) SLAP lesions of the shoulder. Arthroscopy 1990;6:274-9).
a b
c d
27. SLAP lezyon tipleri: 2014 itibarıyla sınıflama
(ceviren:Acta Orthop Traumatol Turc 2014)
• Tip 1 Sağlam BT ile yıpranmış veya yırtık SL
• Tip 2 SL yırtığı ve BT sıyrılması
• Tip 3 SL’de kova sapı yırtığı ve sağlam BT
• Tip 4 SL’de kova sapı yırtığı ve BT’de yırtığın artması
• Tip 5 Bankart lezyonu, SL yırtığı ve BT sıyrılması
• Tip 6 Anterior/posterior flap yırtığı and BT sıyrılması
• Tip 7 SL yırtığı, BT sıyrılması ve orta glenohumeral bağ
yırtığı
• Tip 8 SL yırtığı ve posteroinferior labrum yırtığı
• Tip 9 Geniş anterior ve posterior uzantılı SL yırtığı
• Tip 10 Rotator aralığa veya rotator aralığa çapraz yapılara
uzanan SL yırtığı
(BT: biseps tendonu, SL: superior labrum)
G.HURI, Y.S.HYUN, N.G. GARBIS, E.G. McFARLAND Johns Hopkins Ünv., Ortopedik Crrh.Kln.
28. Subskapular kas lezyonları,
• Anterior ve subklavikular çıkıklarda kos
tamamı ile kopobilir ve tuberositas
minör kopması ile yapıştığı yerden
ayrılır. Antero-inferior çıkıklarda
kapsülün humerus boynundan ayrıldığı
durumlarda kasın aşağı bölümü cok
defa yırtılmıştır
29. Dış rototar kasların lezyonları:
• Öne çıkıklarda humerus başının yer
değiştirmesi oranında ve yaşla artan
şekilde dış rotatorda aşırı gerilmeden
kopmaya kadar yaralanma olur. Etkili
kuvvet çok ani ve derecesi fazla ise
vakaların % 20 sinde tuberositas minör
kopması ile yapıştığı yerden ayrıldığı
bildirilmektedir.
30. Humerus başı lezyonları:
Humerus boynunda ayrılmamış veya ayrılmış kırıklar çıkıkla
beraber olabilir. Ayrılmış ve fazla yer değiştirmiş kırığın birlikte
bulunduğu çıkıklarda yumuşak dokulardaki yaralanma ağırdır.
Antero-inferior çıkıklarda tuberositas major kırığı en sık görülen
kemik lezyonudur. Kopan fragman dışa rotator kosları ve
humerusun üst bölümünden sıyrılan periostal flap arasında asılı
kalır, bu da tedaviden sonra ağrı ve omuz sertliğinin
sebeplerinden biridir. Yer değiştirme 0.5 cm ye kadar kalmışsa
iyileşme uzar. Redüksiyondan sonra 1 cm ye kadar kolon
ayrılmalarında iyileşme süresi 6 ayı bulabilir.
Humerus üst ucunda bir lezyon da tuberositas majorun arka
bölümünde gienoidin ön kenarı tarafından kompresyon kırığı
meydana getirilmesidir. Bunun ağır olduğu durumlarda humerus
eklem yüzündeki normal eğim azalır, bu da sonraki çıkıklar için
predispozisyon faktör olarak kabul edilir.
31. Glenoid fossa lezyonları:
• En sık görülen öne çıkıklardaki Iabrum
yaralanmalarıdır. Ancak çıkık
tekrarlandığında glenoidin ön alt
kenarında çökme meydana gelir. Çıkıkla
birlikte glenoidin önemli kırığı nadirdir.
Aston ve Gregorıe böyle 3 vaka
bildirmişlerdir. Bu yazarlar omuz
çıkıklarında glenoid kenarda ince kı
rıkların olabileceğini iddia ederler.
32. Biseps uzun tendonunun çıkığı:
• Bazen yatağından ayrılır ve humerus
başının altında gergin bir durumda
redüksiyon için engel teşkil eder. Mc
Laughlln'e göre küçük bir tuberositas
fragmanı ile birlikte olan subkorakoid
tipi çıkık interpoze olmuş biseps
tendonu çıkığının işaretidir ve cerrahi
yöntemle tedavi edilmelidir.
33. OMUZ YARALANMALARININ
SPORA ÖZGÜ GÖRÜLME SIKLIĞI:
• BEYZBOL %11-57
• GÜREŞ % 17
• TENİS % 56
• FUTBOL % 8-14
• CİMNASTİK % 1-18
• YÜZME % 3-50
• GOLF % 3-13
• BASKETBOL % 3
• KAYAK % 6-9
• VOLEYBOL % 44
• CİRİT % 29
YARALANMA ŞEKİLLERİ ARASINDA EN SIK GÖRÜLEN
• İMPİNGEMENT SENDROMU
• GLENOHUMERAL İNSTABİLİTE
• BİCEPS TENDİNİTİ
• AK EKLEM YARALANMALARI
(PERRY-HİGGİNS’en aktaran: S. Küçükoğlu)
34. Omuz Spesifik
testleri:
• Subakromial Sıkışma Sendromu Testleri
• Supraspinatus Devamlılığını Gösteren Testler
• İnfraspinatus Devamlılığını Gösteren Testler
• Dış Rotasyon Yetmezlik Belirtisi (Lag Sign)
• Dış Rotasyon Direnç Testi
• Subskapularis Devamlılığını Gösteren Testler
• Biseps Tendon Patolojilerinde Kullanılan Testler
• Akromioklavikular Eklem Patolojilerini GösterenTestler
35. Subakromial Sıkışma Sendromu Testleri:
• Neer testi:
• Testi yapan kişi ayakta
olmalıdır. Bir elle skapular
rotasyon engellenirken,
diğer elle hastanın koluna
zorlu elevasyon yaptırılır.
Böylece tüberkülüm majus
ile akromiyonun ön-alt
kenarı arasındaki mesafe
daraltılarak sıkışmaya neden
olunur. Elevasyon sırasında
omzun ön veya yan
yüzlerinde ağrı olması
durumunda test pozitif
olarak yorumlanır.
Spesifik testler:
36. Subakromial Sıkışma Sendromu Testleri:
• Hawkins Testi:
• Kol ve dirsek 90°
fleksiyonda iken zorlu iç
rotasyon yaptırılır. Bu
manevra sırasında
ağrının olması testin
pozitif olduğunu
gösterir.
Spesifik testler:
37. Subakromial Sıkışma Sendromu Testleri:
• Ağrılı Ark Testi:
• Hastadan koluna aktif
olarak yapabileceği en
son noktaya kadar
abdüksiyon yaptırması
istenir. Daha sonra
kolunu başlangıç
pozisyonuna getirmesi
istenir. Hastanın
elevasyonun 60 ile 120
dereceleri arasında ağrı
hissetmesi durumunda
test pozitif kabul edilir.
Spesifik testler:
38. Subakromial Sıkışma Sendromu Testleri:
• Yocum Testi:
• Hastanın kolu
addüksiyona, dirseği
fleksiyona getirilerek
hastanın eli sağlam
omuz üzerine konur ve
hastadan dirseğini
yukarı doğru kaldırması
istenir. Bu manevra
sırasında ağrı
hissedilirse test pozitif
kabul edilir .
Spesifik testler:
39. Supraspinatus Devamlılığını Gösteren Testler
• Jobe Testi (Empty
Can Testi): Hastadan
omzunu 90°
abdüksiyon, 30°
horizontal addüksiyon
ve tam iç
rotasyondayken dirence
karşı elevasyona
zorlaması istenir. Ağrı ve
güçsüzlük,
supraspinatus
tendonundaki lezyonu
gösterir.
Spesifik testler:
40. Supraspinatus Devamlılığını Gösteren Testler
• Full Can Testi:
Hastadan omzunu 90°
abdüksiyon,
30° horizontal
addüksiyon ve
45° dış rotasyondayken
dirence karşı elevasyona
zorlanması istenir. Ağrı
duyulursa test pozitiftir.
Spesifik testler:
41. Supraspinatus Devamlılığını Gösteren Testler
• Kol Düşme Testi
(Drop Arm): Hastanın
omuzu pasif olarak
90° abdüksiyona
getirilir ve daha sonra
hastadan aynı ark
içinde kolunu aşağı
yavaşça indirmesi
istenir. Rotator kafta
yırtık varsa kol aşağı
düşer.
Spesifik testler:
42.
43. İnfraspinatus Devamlılığını Gösteren Testler
• Patte Testi:
• Kollar 90°
abdüksiyonda,
dirsekler 90°
fleksiyonda
tutulurken hastanın
dirence karşı kollarını
dış rotasyona
getirmesi istenir. Ağrı
veya güçsüzlük
nedeni ile zorlanma
infraspinatus
tendonu lezyonunu
göstermektedir.
Spesifik testler:
44. İnfraspinatus Devamlılığını Gösteren Testler
• Dış Rotasyon Yetmezlik
Belirtisi (Lag Sign)
• Test edilecek kişi, sırtını
dönerek oturur. Etkilenen taraf
dirseği pasif olarak 90°
fleksiyona getirilir, daha sonra
kol 20° elevasyona ve
maksimuma yakın dış rotasyona
getirilir. Sonrasında maksimum
dış rotasyon omuzdaki elastik
gerilmeyi azaltmak için 5
derece azaltılır. Hastadan
kolunu bu pozisyonda aktif
olarak tutması istenir ve dirsek
desteklenerek hastanın el bileği
serbestleştirilir. Hasta kolunu bu
pozisyonda tutamaz ve kol
başlangıç pozisyonuna geri
dönerse test pozitif kabul edilir
Spesifik testler:
45. Dış Rotasyon Direnç Testi
• Kol gövdeye yapışık
ve dirsek 90°
fleksiyondayken
hastadan dış
rotasyon yapması
istenir. Dirence karşı
dış rotasyonda ağrı
ve güçsüzlük
hissedilmesi
durumunda test
pozitif kabul edilir.
Spesifik testler:
46.
47.
48.
49. Subskapularis Devamlılığını Gösteren
Testler
• Gerber Lift-off Testi:
Hastadan elini palmar yüzü
dışa bakacak şekilde orta
lomber bölgeye getirmesi
istenir. El yatay yönde aktif
itme yaparken karşı yönde
direnç uygulanır. Bu
gerçekleşirse
subskapularisin intakt
olduğunu gösterir.
Güçsüzlük veya ağrı
oluşması durumunda test
pozitif kabul edilir.
Spesifik testler:
50. Subskapularis Devamlılığını Gösteren Testler
• Abdominal
Kompresyon Testi
(Belly-Press Test):
İç rotasyonu azalmış
hastalarda bakılır.
Hasta elinin ayası ile
karnına bası yapar.
Eğer subskapularis kası
sağlam ise, hastanın
dirseği gövdesinin
arkasına düşmez yani
gövdesinin önünde
kalır. Eğer kas yırtık
ise, dirsek gövdenin
arkasına düşer (10).
Spesifik testler:
51. Subskapularis Devamlılığını Gösteren Testler
• İç Rotasyon Yetmezlik
Belirtisi (Lag Sign)
• Hastadan elini palmar yüzü
dışa bakacak şekilde orta
lomber bölgeye getirmesi
istenir. El, muayene eden
kişi tarafından lomber
bölgeden belirli bir
mesafeye kadar
uzaklaştırılır. Hastanın eli
tamamen geri dönerse
subskapulariste tam kat
yırtıktan, bir miktar geri
dönerse subskapularisin üst
bölümlerindeki yırtıktan
şüphelenilir.
Spesifik testler:
52. Subskapularis Devamlılığını Gösteren
Testler
• Abdominal
Kompresyon Testi
(Belly-Press Test):
• İç rotasyonu azalmış
hastalarda bakılır. Hasta
elinin ayası ile karnına bası
yapar. Eğer subskapularis
kası sağlam ise, hastanın
dirseği gövdesinin arkasına
düşmez yani gövdesinin
önünde kalır. Eğer kas
yırtık ise, dirsek gövdenin
arkasına düşer
Spesifik testler:
53. Biseps Tendon Patolojilerinde Kullanılan Testler
• Speed Testi:
• Biseps tendon
patolojilerini gösterme
yönünden
Yergason’dan daha
değerlidir. Dirsek
ekstansiyonda ve ön
kol supinasyonda iken
dirence karşı omuz
fleksiyonu yaptırıldı-
ğında, bisipital olukta
ağrı ortaya çıkması
testin pozitif olduğunu
gösterir
Spesifik testler:
55. Akromioklaviküler Eklem Patolojilerini Gösteren Testler
• Horizontal
Addüksiyon Testi:
Dirsek ekstansiyonda
iken, kol karşı omuza
doğru tam
addüksiyona zorlanır.
Bu sırada ağrı olması
testin pozitif olduğunu
gösterir. Testin
pozitifliği de
akromioklaviküler
eklem patolojilerini
gösterir
Spesifik testler:
58. SLAP Lezyonu Cerrahi Sonrası
Rehabilitasyonu
• I. Faz Postoperatif erken dönemi içerir,
• II. Faz Normal eklem hareketleri ve kas
güçlendirme ön plana alınan ara fazdır,
• III. Faz İleri güçlendirmelerin başlanır,
• IV. Faz Spora dönüş tam ve kısıtlamasız.
59. I. Faz: 10 hafta/…
• Hedefler:
– Cerrahi onarımı korumak
– İmmobilizasyonun etkilerini minimalize etmek
– Ağrı ve inflamasyonu azaltmak
• Postop ilk 3 Hafta:
ilk hafta kol askısı (sonrasında konfor /güvenlik için
kullanılabilir.)
El/ Elbileği ROM ve kavrama egzersizleri
Codman sarkaç egzersizleri
PasifROM ve AktifAsistifROM tolere edebildiği kadar
fleksiyon ve abdüksiyon, 30 derece eksternal rotasyon
Ekstansiyon ve abduksiyon eksternal rotasyon kombinasyonu
yaptırılmamalıdır.
Submaksimal izometrik egzersizler (biseps güçlendirme
yapılmamalıdır)
Soğuk uygulama
Skapular mobilizasyon
60. I. Faz:
• 3-6 Hafta
AAROM ve PROM:
*Tam fleksiyon(tolere edebildiği kadar)
*Eksternal rotasyon( skapular planda 45 derece)
*İnternal rotasyon(tüm ROM açıklığı boyunca tolere edebildiği kadar)
*Abdüksiyon tama yakın (tolere edebildiği kadar)
* Ekstansiyon ve abdüksiyon eksternal rotasyon kombinasyonu
yaptırılmamalıdır
İzometrik egzersizlere devam edilmesi ( biseps güçlendirme
yapılmadan)
Submaksimal dinamik stabilizasyona başlanır.
•
6-10 Hafta
-Ekstansiyon başlayabilir
-Tüm eklem hareket açıklığı sağlanmalıdır
-Self kapsüler germe egzersizleri önerilir
-PNF egzersizleri
-Progresif izotonik güçlendirme
6. haftada bicepse izometrik güçlendirme başlanır
61. II. Faz
• Hedefler
-Artrokinematiği normale getirmek
-Kas gücünü arttırmak
-Nöromüsküler kontrolü arttırmak
Egzersiz Program:
Güçlendirme egzersizlerine devam(izokinetik egz.ler
eklenir)
Spesifik sportif egzersizler başlanır.
Progresif polyometrik egzersizler başlanır.
Kontrollü yüzme , golf vs başlanabilir.
62. III. Faz
• Hedefler:
-Kas gücü ve enduransını arttırmak
-Mobiliteyi korumak
• Faz III’e geçiş kriterleri:
1)Tam eklem hareket açıklığı
2)Ağrı ve hassasiyet olmaması
3)Karşı ekstremiteye göre %70-80 kas gücü
Program:
-Fleksibilite egzersizlerine devam edilmesi
-İzotonik güçlendirme programına devam edilmesi
-Müsküler denge üzerine durulması
-PNF ve polyometrik egzersizlere devam edilmesi
-Mesafe fırlatma programı
63. IV. Faz
• Faz 4 e geçiş kriterleri:
1) Tam ağrısız ROM
2) Yeterli kas gücü
3) Ağrı ve hassasiyet olmaması
4) Yeterli fonksiyonel ilerleme
Egzersizler
-Kapsüler germeye devam ederek mobiliteyi korumak
-Güçlendirme programına devam edilmesi
67. Artroskopik Omuz tamiri sonrası
rehabilitasyon
Artroskopik Tamir Sonrası Rehabilitasyon, açık rekonstrüksiyon sonrası
yapılan ile aynıdır.
• Uygulanan tedaviden bağımsız olarak 4-6 haftalık
immobilizasyon gereklidir.
• Operasyondan hemen sonra el, el bileği ve dirseğe aktif
hareket verilmelidir.
• Kapsülolabral bölgedeki yükü azaltmak için ilk 2-3 hafta
120° ye kadar aktif öne elevasyon kısıtlanır. Bu noktada
30°- 40° ye kadar eksternal rotasyona izin verilir.
• Dört ila 6. haftaya kadar rotasyonel hareketlerdeki
sınırlama azaltılarak devam edilir.
• 8.-10. haftada progresif - dirençli egzersizlere başlanır.
• Sporculara müsabakalara dönüş için 18.-36. haftalarda izin verilebilir.
(Baker CL, Uribe JW, Whitman C./ Nelson BJ, Arciero RA’ dan aktaran: M.Karahan, R.Nuran)