2. Osteoporoz nedir?
• En son yapılan tanımlamaya göre OP düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikromimarisinin
bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olma olasılığının artması ile karakterize sistemik bir
iskelet hastalığıdır.
• Osteoporoz; kemik miktarında azalma ve kalitesindeki bozulma nedeniyle ve kemiklerin zayıflaması
ve kırılmaya çok yatkın bir hale gelmesiyle oluşan bir hastalıktır.
• Normalde kemik döngüsü, osteoklast-aracılı kemik rezorbsiyonunu osteoblastların stimüle ettiği
kemik oluşumunun takip etmesiyle bağlantılıdır.
• Kemik yeniden yapılanmasındaki bu hassas denge iskelet kütlesinde net bir değişiklik olmaması ile
sonuçlanır
• Yaşa, lokalizasyona, kemik tutulumuna, etyolojiye ve histolojik görünümüne göre OP değişik gruplara
ayrılır.
• En sık etyolojiye göre yapılan sınıflama kullanılır.
4. OP önemi
• Osteoporoz dünyada en yaygın görülen bir iskelet sistemi hastalığıdır.
• Osteoporoza bağlı kemik kırıkları giderek önemli bir halk sağlığı problemi haline gelmiştir
• Osteoporoz çoğu kez farkına varılmadan ilerleyen bir hastalıktır.
• Yaygın bir deyişle ‘Osteoporoz kemikleri çalan sessiz bir hırsızdır!’
• Bu tanımlama osteoporozun kırıklar oluşuncaya kadar hastayı hekime götürecek kadar belirgin bir
ağrı oluşturmaması nedeniyle yapılmaktadır.
• Osteoporoz hastalığı yaygın ağrı yapmaz.
• İlk belirtisi, hafif bir düşme ya da çarpmadan sonra bir kemiğin kırılması olabilir.
• Osteoporoz daha çok omurga, el bileği ve kalçada kırıklara yol açmaktadır.
• Ancak çok önemli bir ipucu kendinizde fark ettiğiniz "Boy kısalması" dır. Osteoporozlu bir kadının
boyu, yaşamı boyunca 15 cm kadar kısalabilir! Bunun nedeni omurlardaki çökme kırıklarıdır.
• Belli bir yaştan sonra ortaya çıkan kamburluk da omurgadan kemik kaybedildiğinin bir göstergesidir
5. Kemik yapısı yaşla nasıl değişir?
• Sağlıklı kemik, güçlü, esnek, canlı, yaşam boyunca yenilenen bir dokudur.
• İskelet yaşam boyunca enine,boyuna ve kütlesel olarak büyür. Özellikle osteoporoz
açısından kemiğin kütlesel olarak artması önemlidir
• Doruk Kemik Kütlesi: Kişinin yaşamı boyunca sahip olduğu en yüksek kemik kütlesi
düzeyidir.Bunu kemik hazinemiz olarak düşünebiliriz.Kemik hazinemiz doğumdan
başlayarak otuzlu yaşlarımıza kadar artar. Bu artışta çocukluk ve ergenlik çağı çok
önemlidir
• Kemik hazinemiz 30-40 yaşlarında doruk noktasına ulaşır. Bu yaşlardan başlayarak,
kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar.Yani artık kemik hazinemizden harcamaya
başlıyoruz.
• Yaşa bağlı olarak ortaya çıkan bu kayıp yılda ortalama %1’dir.
• Kadınlar yaşamları boyunca, kemik kütlelerinin %30-40’ını, erkekler ise %20-30’unu
kaybederler.
6. • Kadınlarda kemik yapısının zayıflaması daha hızlıdır.
• Kadınlarda, özellikle menopozdan sonra görülen hızlı kemik kaybı, kemik yapısının
zayıflamasına ve osteoporozun ortaya çıkmasına neden olabilir.
• Osteoporoz kadınlarda erkeklerden daha sıktır. Çünkü, kadınlar erkeklere göre daha
az kemik kütlesine sahiptir
• Menopozda östrojen düzeyi düşerek kemik kaybının hızlanmasına neden olur. Ancak
osteoporoz kesinlikle bir kadın hastalığı değildir.
• Erkeklerde de görülmekle beraber kadınlardan yaklaşık bir on yıl kadar daha geç
ortaya çıkmaktadır.
• OP serum biyokimyasal analizleri genellikle normaldir
7. Kimlere kemik ölçümü yaptıralım?
• 65 yaşın altındaki kadınlar ve 70 yaşın altındaki erkeklerden osteoporoz
risk faktörlerinden birini taşıyanlar.
• 65 yaşın üzerindeki kadınlar ve 70 yaşın üzerindeki erkekler
• Hafif bir çarpmayla kemiği kırılanlar
• Osteoporoz tedavisi görenler
• Kortizon tedavisi görenler
• Osteoporoz riskini arttıran bir hastalığı bulunanlar (romatizmal hastalık, emilim
bozukluğu, tiroid hastalığı gibi, İNFLAMATUVAR BAĞIRSAK HASTALIĞI)
• Röntgende sırt veya bel bölgesinde omurlarda bir deformitesi saptananlar
8.
9.
10.
11.
12. • İnflamatuar barsak hastalığı (İBH) (Crohn hastalığı (CH) ve
ülseratif kolit (ÜK) olanların %18-42’sinde osteoporoz ve % 22-
77’sinde osteopeni tanımlanmıştır.
15. • Yetişkinlerde inflamatuar bağırsak hastalığı tanısı konulur
konulmaz osteoporoz ve kırık riski açısından değerlendirmeli ve
DEXA ölçümleri yapılmalıdır.
16. İzlem
• Yüksek riskli hastalarda (yılda 1 kez DEXA)
1- Aktif hastalığı olan,
2->%10 kilo kaybı varlığı, VKI <20
3-65 yaş üzeri,
4-3 aydan fazla süre kortikosteroid kullanımı,
5-frajilite kırığı,
6- hipogonadizm,
7-Diğer sekonder osteoporotik nedenlerinin varlığında yılda bir DeXA ölcümü ile
izlenmelidir.
17. İzlem-2
• Aktif hastalığı olmayan
• premenapozal kadın ve <50 y erkeklerde
2 yılda bir DEXA değerlendirmesi önerilir.
18.
19.
20. OP BESLENME
• Kemiklerimizin gelişmesi ve korunmasında beslenmenin çok önemli rolü vardır.
• Uygun bir beslenme programı ile osteoporoz riski büyük ölçüde azaltılabilir.
• Beslenme düzeninizde küçük değişiklikler yaparak gelecekteki kırıkları önleme
yönünde uzun bir yol alabilirsiniz.
• Kalsiyum bakımından zengin bir beslenme önemlidir, ancak bunun yanında dikkat
edilecek başka faktörler de vardır:
– Yetersiz D vitamini alınması, proteinin ve sodyumun fazla miktarda alınması,
yetersiz çinko, florid alınması, B, C ve K vitamin yetersizliği, aşırı kahve ve alkol
tüketimi bunlar arasındadır.
21. KALSİYUM ALIMI
• Kalsiyum (Ca) ihtiyacı yaşam süreci içinde değişkenlik gösterir.
• İskeletin hızla büyümekte olduğu çocukluk ve ergenlik döneminde, gebelik ve
emzirme sırasında vücudun kalsiyum ihtiyacı daha fazladır.
• Menopoz sonrası dönemdeki kadınların ve yaşlı erkeklerin daha fazla kalsiyuma
ihtiyaçları vardır.
• Eğer yeterli kalsiyum alınmazsa vücudumuz bu ihtiyacını en büyük kalsiyum deposu
olan kemiklerden karşılayacaktır. Bu da osteoporoza davetiye çıkarmak anlamına
gelir.
• Süt; yoğurt, peynir ve dondurma gibi yağ oranı düşük süt ürünleri;
– brokoli, pazı ve ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler; baklagiller, fındık,
pekmez, deniz ürünleri, badem, portakal suyu, tahıllar ve ekmekler zengin
kalsiyum kaynaklarıdır.
• Tüm erişkinlerin günde yarım litre süte eşdeğer miktarda kalsiyum alması önerilir.
22. OP EGZERSİZLERİ
• Osteoporoz için en faydalı egzersizler kişinin kendi vücut ağırlığıyla ve yerçekimine karşı yapılan egzersizlerdir.
• Haftada en az 3 kez yapılacak hızlı yürüyüş kemiklerinizi korumak için faydalıdır. Her gün ya da haftada 3-4 kez,
en az 15-20 dakika arası yürüyüş önerilir. Açık havada yürüyüş, güneş ışınlarının deride D vitamini oluşumuna
yardımcı olmasını sağlar
• Yüzme su içinde yapılan bir aktivite olduğu için kemik yoğunluğunu arttırmada etkili değildir.Ancak kişinin kasları
arasındaki koordinasyonu sağlaması, postür ve denge üzerinde olumlu etkiler yapması nedeniyle önerilen bir
spor aktivitesidir.
• Dans yerçekimine karşı yapılan ritmik hareketleri içeren bir aktivite olduğundan kemikler için oldukça
faydalıdır. Grup halinde yapılan dans çalışmaları kişinin motivasyonunu arttırır, sosyal katılımını sağlar ve yaşam
kalitesi üzerinde olumlu etkiler yapar.
• Osteoporozda kas kuvvetinin arttırılması hem kemik yoğunluğunu arttırmak yönünden hem de düşmeleri
önlemek yönünden çok önemlidir. Kas kuvvetini arttırmak için çeşitli kas gruplarında ağırlıkla yapılan çalışmalar
önerilmektedir.
• Osteoporozda, ayrıca sırt germe, gevşeme, duruş ve denge egzersizleri ile solunum egzersizleri önerilmektedir.
• Tüm bu fiziksel aktivitelerin doktor önerisi ve kontrolünde yapılması gerektiği unutulmamalıdır!
23. Tedavi
• Kalsiyum ve D Vitamini:
• Osteoporozun önlenmesinde ve tedavisinde 1200- 1500
mg/gün kalsiyum verilmesi (kalsiyum sitrat iyi emilim
özelliğinden dolayı tercih edilmelidir) gerekir.
• IBH’da D vitamini eksikliği sık olduğundan 25 (OH) D3 vitamini
duzeylerine bakılması eksiklik/yetmezlik olanlarda yükleme
tedavisi, D vitamini düzeyi normal olanlarda idame tedavisi
1000-2000 U önerilir.
24. Tedavi-2
• Bisfosfonatlar: İBH bisfosfonat endikasyonları:
• - >50 yaş ve postmenapozal kadın İBH’lı hastalar,
• − Lomber bölge veya kalçada KMY skoru <-2.5 veya frajilite kırık
öyküsü olanlar,
• − KMY’de; T-skoru -1.0 and -2.5 arasında olup osteoporoz ve
kırık için risk faktörlerinin olması veya 3 aydan sonra
kortikosteroid kullanımının kesilememesi
• İBH’lı hastalar icin selektif östrojen reseptör modülatörleri
(SERM) ve teriparatid tedavi verisi bulunmamaktadır.
25.
26. İrdeleme
• Yetişkinlerde inflamatuar bağırsak hastalığı tanısı konulur konulmaz
osteoporoz ve kırık riskli açısından değerlendirmeli ve DEXA ölçümleri
yapılmalıdır.
• Yüksek riskli hastalar yılda bir DEXA ölçümü ile izlenmelidir.
• Aktif hastalığı olmayan premenapozal kadın ve 50 yaş ve postmenapozal
kadın İBH’lı hastalar, KMY skoru <-2.5 SD veya frajilite kırık öyküsü
olanlar, KMY’de; T-skoru -1.0 SD ve -2.5 SD arasında olup osteoporoz ve
kırık için risk faktörlerinin olması ve üç aydan uzun >5 mg kortikosteroid
kullanımı olarak kabul edilir.