4. Serebral dolaşımda kan akımı yaklaşık 750
ml/dk.olup kalp debisinin %15’ i kadardır.
Değişik koşullarda bile beyin için total kan
akımı oldukça sabittir. Ancak kişinin
aktivitesine göre beynin değişik
bölgelirindeki kan akımında farklılıklar olur.
5. Serebral Dolaşımda Kan Akımını
Düzenleyen Etkenler
1. Perfüzyon basıncı,
2. İntrakraniyal basınç,
3. Lokal metabolizma,
4. Vazomotor sinirlerin aktivitesi.
7. Serebral arter basıncı sistemik arter basıncı
tarafından belirlenmesine karşın,ortalama sistemik
arter basıncının 70 mmHg ile 140 mmHg
aralığındaki akut değişiklikleri serebral arter
basıncını ve serebral kan akımını değiştirmez.
Kronik hipertansiyonda ise serebral kan akımı için
otoregülasyonun gerçekleştirilebildiği arteriyel
basınç aralığı (90) – (180 – 190) mmHg’dir. Bu
durumda ‘sistemik ortalama arteriyel P – serebral
kan akımı’ eğrisi sağa kayar.
9. Ortalama sistemik arteriyel basınçtaki
yükselmelerin serebral kan akımını
etkilememesi miyojenik otoregülasyon-
miyojenik özdenetim ile sağlanır.
10. Ortalama sistemik arteriyel basınç normalin
altına düştüğünde ise (70-60 mmHg’ nin altına)
vazomotor merkezde oluşan iskemiye, merkez
(C-1 alanı) direkt uyarılma şeklinde yanıt verir.
En çok 10 dakika içinde sistemik ortalama
arteriyel basınç iki mekanizmayla yükseltilir.
Güçlü vazokonstriksiyon oluşur.
Kalbin pompalama gücü artar.
11. Sistemik arteriyel basınçtaki düşmeye karşı,
serebral iskemiye bağlı olarak vazomotor
merkezin uyarılıp sistemik arter basıncının
yükseltilmesi sistemik arteriyel basıncın akut
düzenlenlenmesinde MSS’ nin iskemik yanıtı
olarak tanımlanır.
Bu yanıt aynı zamanda serebral dolaşımda
kan akımının normal düzeyde tutulmasını da
sağlar
12. MSS’ nin iskemik yanıtı; arteriyel basıncınn
düzenlenmesinde baskın rol oynamasına
karşın sistemik arteriyel basınç 60 mmHg’nin
altına düşmedikçe etki belirgin değildir.
Sistemik arteriyel basınç 15-20 mmHg’ye
düştüğünde MSS’ nin iskemik yanıtının etkisi
maksimumudur.
13. 2. İntrakraniyal Basıncın Serebral Kan
Akımına Etkisi
İntrakraniyal basıncın normal değeri
10 mmHg kadardır. İrtrakraniyal basınçtaki
yükselme serebral damarlar üzerine bası ile
serebral kan akımının azalmasına neden olur.
14. Monroe-Kelly Yasası:
İntrakraniyal kavite (= kafa içi boşluk)
hacmi sabit olup, içindeki yapıların
(beyin,BOS, kan) toplam hacmi de sabittir.
17. İntrakraniyal basınç özellikle de 33 mmHg’nin
üzerine çıktığında beyin dokusunda oluşan
iskemi; gelişen CO2 birikmesinin vazomotor
merkezi (C-1 alanını) uyarıp sistemik arteriyel
basıncı yükseltmesiyle düzeltilmeye çalışılır.
18. İntrakraniyal basınçtaki artışla ortaya çıkan
serebral iskeminin C-1 hücrelerini uyarması
ile gelişen vazokonstrüksiyon ve sistemik
arteriyel basınç artması merkezi sinir
sistemi iskemik refleksi= Cushing
Refleksi= Cushing Fenomeni olarak bilinir.
19. İntrakraniyal basınçtaki artışla gelişen serebral
iskeminin düzeltilmesi için devreye giren sistemik
arteriyel basınç yükselmesi ise baroreseptörler
üzerinden kardiyoinhibitör merkezin aktivitesini
artırarak bir taraftan sistemik arter basıncını
normal değerine düşürürken bir taraftan da
bradikardiye neden olur.
20. 3. Lokal Metabolizmanın Serebral Kan
Akımının Düzenlenmesindeki Rolü
Beynin çeşitli bölgelerinde aktivite artışı;
K+, H+, adenozin, CO2 gibi vazodilatör
metabolitlerin doku konsantrasyonunu
artırarak o beyin bölgesinde kan akımının
artmasına neden olur.
21. •Serebral dokuda CO2 artışının damarlar
açısından periferik ve lokal etkisini tartışınız.
•Arteriyel kanda CO2 artışının santral sinir
sistemi üzerinden oluşan sistemik etkisini
tartışınız.
22. Arteriyel PCO2’ deki artışın merkezi ve
periferik etkisi birbirini yok etme
eğilimindedir. Ancak genelde; beyinde
belirgin bir vazodilatasyon diğer bölgelerde
ise vazokonstrüksiyon vardır.
23. Aktivite ve metabolizma artışı ile ortaya
çıkan O2 gereksinimindeki artış ve ilgili
beyin bölgesinde interstisiyel sıvıda PO2 nin
azalması da lokal vazodilatasyonla kan
akımının düzenlenmesine katkıda bulunur.
24. 4. Serebral Kan Akımının Düzenlenmesinde
Vazomotor Sinirlerin Rolü
Serebral damarları innerve eden sinirlerin
aktivitesi dokudaki kan akımının
düzenlenmesinde baskın rol oynamaz, ancak
miyojenik mekanizmanın gerçekleşmesinde etkili
olup otoregülasyona-özdenetime katkıda bulunur.