SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 74
SİYASA, HÜKÜMET
ve
TERÖRİZM
HAZIRLAYAN
SAVAŞ İKİZ
• Bu bölüme siyaset sosyolojisindeki önemli
ama sorgulanan kavramları ele alarak
başlıyoruz; özel olarak, erk kavramın
inceliyoruz. Sonra demokrasinin son yirmi
yıl içindeki dikkate değer küresel
yayılımına ve küresel yönetimle ilgili
meselelere bakıyoruz.
 
Toplumsal hareketlerin ele alınmasıyla, parti
siyasasından, daha geniş bir anlamda
siyasaya geçiyoruz ve bu devinimlerin
küreselleşme ve değişmekte olan teknoloji
tarafından etkilenme biçimlerinden kimilerine
bakıyoruz. .
Pek çok örnekte, artan
demokrasi yönündeki baskı, erkli
bir siyasal kuvvet yaratmak için
ulusçu hareketlere bağlanmıştır,
bu nedenle ardından
ulusçuluğun yükselişini
inceliyoruz.
Siyaset sosyolojisindeki temel 
kavramların ele alınması
Siyaset, hükümet ve devlet
• Hükümetler, oldukça kişisel olan
etkinlikleri etkilerler ve, savaş
zamanlarında, zorunlu saydıkları
amaçların uğrunda yaşamlarımızdan
vazgeçmemizi bize buyurabilirler.
Hükümetin alanı,siyasal erkin
alanıdır. Tüm siyasal yaşam erkle
ilgilidir.
'Hükümet' terimi, içinde görevlilerin siyasaları
yasalaştırdıkları ve kararlar verdikleri bir siyasal
aygıta
gönderme yapar. 'Siyasa', hükümet etkinliklerinin
uzanımını ve içeriğini etkilemek için gücün onun
aracılığıyla kullanıldığı ve sorgulandığı araçtır.
Nerede yetkesi bir yasa dizgesiyle ve
siyasalarını yürürlüğe koymak için asker
kullanma sığasıyla/kapasitesiyle
desteklenen, verili bir toprak parçasını
yöneten bir hükümet aygıtı varsa, orada
bir devletin var olduğunu söyleyebiliriz.
Tüm modern toplumlar ulus-
devletlerdir. Yani, içinde nüfusun
büyük kitlesinin kendilerine tek bir
ulusun parçası gözüyle bakan
yurttaşlardan oluştuğu devletlerdir.
Ulus-devletler çeşitli zamanlarda
dünyanın farklı yerlerinde varlığa
gelmişlerdir.
Ulus-devletlerin başlıca ıralıyıcıları:
• Egemenlik : Hükümetin, içerisinde
kendisinin yüce güç olduğu, kesin
bir sınırı olan bir alan üzerinde
yetkeye sahip olma meselesidir.
• Yurttaşlık : Modern
toplumlarda, bir siyasal düzenin
sınırları içerisinde yaşayan
insanların çoğu, ortak hakları ve
ödevleri olan ve kendilerine bir
ulusun parçası gözüyle bakan
yurttaşlardır.
• Ulusçuluk : Ulus-devletler, tek bir siyasal
cemaatin parçası olma duygusunu
sağlayan bir simgeler ve inançlar kümesi
diye tanımlanabilen ulusçuluğun
yükselişiyle ilişkilendirilmiştir.
Güç 
Siyaset sosyologları için güçün
anlamı, doğası ve dağılımı, temel
meselelerdir.
.
• Max Weber, gücün genel bir tanımını
“bir insanın ya da birçok insanın, bir
emir eylemde kendi istençlerini,
eyleme katılmakta olan başkalarının
direnişine karşın bile olsa
gerçekleştirme olanağı” diye
yapıyordu. Weber’e göre, güç,
başkaları istemediği zaman bile kendi
yolumuzda ilerlemeyle ilgilidir.
Weber’e göre, yetkenin üç kaynağı vardı:
-Geleneksel,
-Karizmatik ve
-Akılcı-yasal.
Geleneksel yetke, uzun zamandır
yerleşmiş olan kültür örüntülerine
duyulan saygı aracılığıyla
meşrulaştırılan güçtür. Weber ortaçağ
Avrupasın’da soyluların kalıtsal aile yönetimini
buna örnek olarak verir.
Karizmatik yetke
Önderlerin adanmışlığığı esinleyen sıradışı
niteliklere sahip olduğuna inanan astların bir
öndere hissettiği adanmışlık.
Weber’e göre, kişiliğin bir ıralayıcısıdır.
Weber, modern dünyada geleneksel
yetkenin yerini gitgide artan biçimde akılcı-
yasal yetke nin almaya başladığını
savlıyordu. Bu yasal olarak geçirilmiş
kurallar ve düzenlemeler aracılığıyla
meşrulaştırılmış güçtür. Bu modern
örgütlerde ve bürokrasilerde ve Weber’in
bir toplumun siyasi yaşamını yöneten
resmi örgütler diye betimlediği devlet
yönetiminde bulunur.
Stepfen Lukes: köktenci seçenekler
• Güç hakkında köktenci ve seçenek bir
görüş, sosyolog Stephen Lukes (1974)
tarafından önerilmiştir. Klasik anlatısında
Lukes güce değgin “üç boyutlu bir görüş”
sunar.
• Birinci boyut, gücü, gözlemlenebilir
çatışımlarda, kişinin kendi yoluna gitme
yönünde kararlar verme becerisiyle
ilgisinde ele alır.
• Gücün ikinci bir boyutu, hangi
meselelerle ilgili karar verildiğini
denetleme becerisiyle ilintilidir. Lukes
bununla, gücü olan toplulukların ya da
bireylerin, bunu bir karar vererek değil
de, başkaları için erişilebilir olan
seçenekleri sınırlandırarak
uygulayabildiklerini anlatmak ister.
• Lukes, gücün bir de, kendisinin “arzuların
suiistimali” dediği üçüncü boyutunun
olduğunu ileri sürer.
Foucault ve güç
Fransız sosyolog Michel Foucault’ya göre
güç ve bilgi birbirine yakından bağlıdır ve
birbirlerini berkitmeye yararlar.
Sağlık ve hastalıkta ilgili bilgideki artış,
doktorlara güç verdi; onlar hastalar
üzerinde yetke diretisinde
bulunabiliyorlardı. Foucault , gücü ve bilgiyi
tartışma yolları sağlayan “söylemlerin”
gelişimini betimler.
Yetkecilik ve demokrasi
Tarih boyunca toplumlar çeşitli siyasal
düzenlere bel bağlamışlardır. Yirmibirinci
yüzyılın başlangıcında, yani bugün bile,
dünyanın her yanındaki ülkeler kendilerini farklı
örüntülere ve gruplaşmalara göre örgütlemeyi
sürdürmektedirler.
Yetkecilik
Yetkeci devletler de katılım halktan
esirgenir ya da sertçe kısıtlanır. Böyle
toplumlarda, devletin gereksinimleri ve
çıkarları ortalama yurttaşlarınkinden
öncelikli tutulur ve devlet yönetimine karşı
durma ya da bir önderi güçten
uzaklaştırmak için hiçbir düzenek
kurulmamıştır.
Singapur'un Asyalı ulusu sözde
"yumuşak yetkeciliğin" bir örneği
olarak sıklıkla anılır.
Demokrasi
Demokrasi sözcüğünün kökleri, tek tek parçaları
demos (‘halk’) ve kratos (‘yönetim’) olan
Yunanca demokratia terimindendir. Dolayısıyla,
temel anlamıyla demokrasi, yönetimde
hükümdarların ya da soylular sınıflarının değil,
halkın olduğu bir siyasal düzendir.
Demokrasi genel olarak siyasal
eşitliği güvenceye almayı, özgurleşmeyi
ve ozgurluğu korumayı, ortak cıkarı
savunmayı, yurttaşların gereksinimlerini
karşılamayı, ahlaki ozgelişime
yardımcı olmayı ve herkesin cıkarını
dikkate alan etkili karar verme surecini
sağlamayı en iyi başarabilen siyasal duzen
olarak gorulur (Held 1996).
Katılımcı demokrasi
Katılımcı demokraside (ya da
doğrudan demokraside) kararlar,
onlardan etkilenen tarafından
ortaklaşa olarak verilir.
Temsili demokrasi
Bir topluluğu etkileyen kararların, bir bütün olarak
onun üyeleri tarafından değil, onların bu amaçla
seçmiş oldukları insanlar tarafından verildiği
siyasal düzenlere temsili demokrasi denir.
Demokrasinin küresel yayılımı
Bu bolumde ozgurlukcu demokrasinin
kuresel yayılımını gozden
gecireceğiz ve onun populerliğiyle ilgili
olanaklı kimi acıklamalar onereceğiz.
Sonra cağdaş dunyada demokrasinin
karşı karşıya geldiği sorunlardan
kimilerini inceleyeceğiz.
Komunizmin cokuşu
•Uzun bir zaman boyunca dunyanın siyasal duzenleri,
eski Sovyeder Birliği'nde ve Doğu Avrupa'da
bulunduğu (ve bugun de Cin'de ve az sayıdaki başka
birkac ulkede var olan) bicimiyle komunizm ile
ozgurlukcu demokrasi arasında bolunmuştu.
•Bir dizi "kadife devrimle“ komunist rejimler birbiri
ardına cokerken, 1989'da yayılmaya carpıcı akışını
onceden bildiren, eğer varsa, pek az kişi vardı.Baştan
başa Doğu Avrupa'da katı ve yaygın bicimde
yerleşmiş bir yonetim duzeni gibi gorunen şey,
neredeyse bir gecede bir yana atıldı.
Demokrasinin populerliğini acıklamak
Demokrasi neden bu denli populer
olmuştur? Sıklıkla anılan bir acıklama,
siyasal yonetimin oteki bicimlerinin
denenip başarısızlığa uğramış olmasıdır
-demokrasinin, "en iyi" siyasal duzen
olduğunu kanıtlamış olmasıdır.
Birinci olarak, kureselleşmenin
beraberinde getirdiği uluslararası
kulturel temasların artan sayısı pek cok
ulkede demokratik devinimleri dincleştirmiştir.
İkinci olarak kureselleşmiş dunyada
onemi gitgide artan bir rol oynamaya
başlamış olan Birleşmiş Milletler ve
Avrupa Birliği gibi uluslararası orgutler,
demokratik olmayan devletlere demokratik
yonlerde hareket etmeleri yonunde
dış baskı uygulamışlardır.
Ucuncu olarak, dunya kapitalizminin
genişlemesi demokratikleşmeyi
kolaylaştırmıştır.
Demokrasinin başı dertte mi?
• Demokrasi boyle yaygınlaşmaya
başladığı icin, onun cok başarılı bir
bicimde işlemesini bekleyebiliriz.
Ancak, durum boyle değildir.
• Başka Batı ulkelerinde olduğu gibi Britanya'da
da Avrupa secimlerinde, genel ve yerel
secimlerde oy kullanan insanların sayısı
1990'lann başından bu yana dikkate değer olcude
azalmıştır
• Oy vermedeki azalmanın, Batı'daki insanların
gucu elinde bulunduranlara guvenlerini
yitirdiklerini gosterdiği savlanmıştır: Kimi
akademisyenler ve siyasetciler toplumda daha
geniş bir "guven bunalımından" soz etmişlerdir.
• Kimileri, bunun gibi eğilimlerin, insanların
gitgide artan bicimde yetkenin geleneksel
bicimlerinden kuşku duyduklarına işaret ettiğini
savlamıştır. Bununla bağlantılı olarak demokratik
uluslarda siyasal değerler bakımından, "kıtlık
değerlerinden" uzaklaşılıp "maddecilik sonrası
değerlere" yonelinmiştir (Inglehart 1997).
• Son yirmi otuz yıl, ayrıca, birkac Batı ulkesinde
refah devletinin saldırıya uğradığı bir donem
olmuştur. Uzun donemler boyunca uğrunda
savaşılan haklar ve kazanımlar, sorgulanmış ve
geri alınmıştır.
Kuresel yonetim
• Amerikalı sosyolog Daniel Bell'in gozlemlediği
uzere, ulusal hukumet, kuresel ekonomik yarışma
ya da dunyadaki cevre yıkımı gibi buyuk sorulara
karşılık veremeyecek kadar kucuktur ama kucuk
sorularla, belirli kentleri ya da bolgeleri etkileyen
meselelerle uğraşamayacak kadar da buyumuştur
(Bell 1997).
• Kureselleşme yeni riskler yaratmıştır:Orneğin,
kitle imha silahlarının kirliliğin, terorun ve
uluslararası fınans bunalımlarının yayılımı.
• Kuresel yonetim, kuresel sorunları cozmek icin
gereksinim duyulan kurallar cercevesiyle ve bu
kurallar cercevesini guvenceye bağlamak icin
gereksinim duyulan (gerek uluslararası orgutler
gerekse ulusal hukumetler icinde olmak uzere)
başka başka kurumlardan oluşan kumeyle
ilintilidir.
• David Held'in goruşune gore, kuresel sosyal
demokrasi, icinde pek cok orgutun farklı
duzeylerde birlikte işlediği cok-katmanlı yonetim
aracılığıyla elde edilecektir: Yerel, ulusal ve
kuresel.
parti
siyasaları
Partiler
Üçüncü yol siyasası
• Ucuncu yol siyasasının başlıca altı boyutu vardır:
1.Hükümet reformu
Etkin bir hukumetin hızla değişen bir dunyanın
gereksinimlerini karşılaması gereklidir, ancak,
hukumet dışlayıcı bicimde ust-alt burokrasisiyle
ilişiklendirilmemelidir. İş sektorunde kimi zaman
gorulenlere benzer dinamik yonetim bicimleri,
kamusal alanı savunmada ve yeniden
canlandırmada hukumetle birlikte calışabilir.
2. Sivil toplumun işlenmesi
Hukumet ve pazar, gec modern toplumlardaki pek
cok meydan okumayı tek başına cozmek icin
yeterli değildir. Sivil toplum - devletin ve
pazarın dışarısındaki alan guclendirilmeli ve
devlet yonetimiyle ve iş dunyasıyla
birleştirilmelidir. Gonullu topluluklar, aileler ve
yurttaş dernekleri, suctan eğitime dek topluluk
meselelerini ele almada cok onemli roller
oynayabilirler.
3. Ekonominin yeniden yapılandırımı
Ucuncu yol, devlet yonetiminin duzenlemeleri ile
devlet denetiminin kaldırılmasının arasındaki bir
dengeyle ıralanan yeni bir karma ekonomiyi
imgeler. Devlet denetiminin kaldırılmasının
ozgurluğu ve buyumeyi guvenceye bağlayan tek
yol olduğuna değgin yeni-ozgurlukcu goruşu
reddeder.
4. Refah devletinin yeniden biçimlendirimi
Refah devleti, etkili refah hizmetlerinin sağlanması
yoluyla incinebilir olanın korunmasında ozsel
bolmakla birlikte, daha verimli olması icin
yeniden bicimlendirilmelidir.
5. Çevrebilimsel modernleşme
Ucuncu yol siyasası, cevre koruma ile ekonomik
buyumenin birbiriyle uyumsuz olduğu goruşunu
reddeder. Cevreyi savunmaya adanmışlığın işler
yaratmasının ve ekonomik gelişimi
canlandırmasının pek cok yolu vardır.
6. Küresel düzen reformu
Kureselleşme cağında, ucuncu yol siyasası kuresel
yonetimin yeni bicimlerini araştırır. Ulusaşırı
dernekler ulus-devlet duzeyinin ustunde
demokrasiye goturebilirler ve değişken
uluslararası ekonominin daha iyi yonetimini
sağlayabilirler.
Siyasal ve toplumsal değişim
• Yukarıdaki tartışımın gosterdiği uzere, siyasal
yaşam hicbir şekilde yalnızca siyasal partilerin,
oy vermenin ve yasa yapıcı ve hukumetle ilgili
kurullarda temsil edilmenin orthodox cercevesi
icerisinde yurutuluyor değildir.
Kureselleşme ve toplumsal
hareketler
Toplumsal harekeder tum şekil ve boyutlarda
ortaya cıkarlar. Birkac duzineden fazla uyesi
olmayan kimileri cok kucuktur; otekilerse
binlerce, hatta milyonlarca insanı iclerine
alabilirler.
Toplumsal hareketler sıklıkla, nufusun bir
bolutunun sivil haklarını genişletme gibi kamusal
meselelerde değişim gercekleştirme amacıyla
başgosterirler.
Toplumsal hareketlerin eyleminin bir sonucu
olarak, sıklıkla, yasalar ya da siyasalar
değiştirilir. Yasamadaki bu değişimlerin geniş
kapsamlı etkileri olabilir.
Toplumsal hareketler, toplu eylemin en guclu
bicimleri arasındadır. İyi orgutlenmiş, varlığını
surduren kampanyalar carpıcı sonuclar elde
edebilirler.
Yeni toplumsal hareketler
• 1960'larla 1970'lerdeki yurttaşlık hakları
hareketinden ve feminist hareketten, 1980'lerin
nukleer-karşıtı ve cevreci hareketlere ve
1990'lardan sonraki eşcinsel hakları
kampanyasına dek uzanan ceşitli hareketlere,
yorumcular tarafından sıklıkla yeni toplumsal
hareketler (YTH'ler) diye gonderme yapılır.
Teknoloji ve toplumsal
hareketler
Son yıllarda, gec modern toplumlardaki en etkili
kuvvetlerden ikisi bilgi teknolojisi ile toplumsal
hareketler biraraya gelerek şaşırtıcı sonuclara yol
acmıştır.
• Her ne denli cep telefonları, faks makineleri ve
uydu yayını da bunların evrimini hızlandırdıysa
da, internet bu değişimlerin on sırasında
olmuştur. Bir duğmeye basmakla, yerel oykuler
uluslararası olarak yayılmaktadır.
Birleşik Devletler'deki RAND Şirketi gibi beyin
takımlarında calışan siyasa danışmanları "net
savaşlarından“ -savaşımın icindeki meselelerin
kaynaklar ya da toprak parcaları yerine, bilgi ve
kamusal kanı olduğu, buyuk olcekli uluslararası
catışımlar- soz etmişlerdir.
Ulusculuk ve ulus kuramları
Cağdaş dunyadaki en onemli toplumsal
harekederden kimileri uluscu hareketlerdir.
Ulusculuk ve modern toplum
Belki de ulusculuğun onde gelen kuramcısı Ernest
Gellner'dır (1925-1995). Gellner (1983)
ulusculuğun, ulusun ve ulus-devletin her ucunun
de, kokenleri onsekizinci yuzyılın sonlarındaki
Sanayi Devrimi'nde yatan modern uygarlığın
urunleri olduğunu ileri surdu.
Modern toplumların, bu gorungulerin ortaya
cıkışına neden olmuş olan birkac ozelliği vardır.
• Birinci olarak, modern bir sanayi toplumu hızlı
ekonomik gelişmeyle ve karmaşık bir iş
bolumuyle ilişiklendirilir. Gellner, daha once var
olandan cok daha etkili bir devlet ve devlet
yonetimi duzenine duyulan gereksinimi modern
sanayiciliğin yarattığını işaret eder,
• ikinci olarak, modern devlette bireyler
yabancılarla her zaman etkileşmelidir, cunku
toplumun temeli artık yerel koy ya da kent değil,
cok cok daha buyuk bir birimdir. Temelinde
okullarda oğretilen bir "resmi dilin" olduğu kitle
eğitimi, buyuk olcekli bir toplumun
orgutlenmesinin ve birliğini korumasının başlıca
aracıdır.
• Ulusculuğun şimdiki en tanınmış bilginlerinden
biri olan Anthony Smith'e (1986) gore, uluslar,
onları daha eski etnik topluluklarla ya da onun
deyişiyle etnilerle, bağlayan doğrudan sureklilik
cizgilerine sahip olma eğilimindedir. Etni, ortak
atalara, ortak bir kulturel kimliğe ve ozgul bir
memleketle olan bir bağa ilişkin fikirleri
paylaşan bir topluluktur.
Devletsiz uluslar
Yerleşmiş ulusların icerisindeki iyi tanımlanmış
etnilerin varlığını surdurmesi, devletsiz uluslar
olgusuna neden olur. Bu durumlarda, ulusun
ozsel ıralayıcılarından pek coğu bulunur ama
ulusu oluşturan kimseler bağımsız siyasal
topluluktan yoksundur.
Terorizm
Terorun ve terorizmin kokenleri
Terörizm sozcuğunun kokenleri, 1789 Fransız
Devrimi'ndedir. Binlerce insan -asıl olarak
soylular ama sonradan, cok daha fazla sayıda
sıradan yurttaş- siyasal yetkeler tarafından
avlandı ve giyotinle idam edildi. 'Teror‘ terimi
devrimciler tarafından değil, karşı-devrimciler
tarafından icat edildi
• Terorizmi, "yapısı ya da bağlamı bakımından
boyle bir edimin amacı bir nufusu urkutmek ya
da bir hukumeti veya uluslararası bir orgutu
herhangi bir edimi gercekleştirmeye ya da
gercekleştirmekten kacınmaya zorlamak
olduğunda, [devletle ilgili olmayan bir orgut
tarafından] sivillerin ya da carpışmaya
katılmayanların olumune ya da ciddi bedensel
zarara neden olmasına niyet edilen herhangi bir
eylem" diye tanımlayabiliriz (Anand
Panyarachun ve diğerleri 2004).
Eski ve yeni tarz terorizm
• Yukarıda tanımlanmış olduğu uzere, terorizm,
eski kentlerin yerle bir edilmesi gibi tarihin
onceki donemlerinde dehşete duşurmek icin
tasarımlanan şiddet edimlerinden
secikleştirilebilir. Terorizm, iletişim
teknolojisindeki değişimlerle bağlantılıdır.
Eski tarz terörizm
• Eski tarz terorizm, yirminci yuzyılın coğunda
başattı ve bugun yine vardır. Terorizmin bu turu,
buyuk olcude, ulusculuğun yukselişiyle ve
yukarıda tartıştığımız uzere onsekizinci yuzyılın
sonlarından başlayarak Avrupa'da ulusların,
egemen, topraklarının sınırları belirli şeyler
olarak kurulmasının gercekleşmesiyle
ilişiklendirilir.
Yeni tarz terörizm
Yeni tarz terorizm, eski tarz terorizmden birkac
bakımdan, birinci olaraksa iddiaların uzanımı
bakımından farklılık gosterir.
• kuresel jeopolitik amaclarının olmasıdır; O,
dunya toplumunu yeniden yapılandırmaya calışır.
• ikinci olarak, yeni tarz terorizm eski tarz
terorizmden, orgutsel yapılanımı bakımından
farklılık gosterir. Pek cok STO'nun kullandığı
aynı kuresel bicimleri kullanır.
• Eski ve yeni tarz terorizmin farklılık gosterdiği
ucuncu ve son yan ise, araclarla ilgilidir. Yeni
tarz terorizm, kullanmaya hazırlıklı olduğu
araclar bakımından cok daha acımasızdır.

Más contenido relacionado

La actualidad más candente

Toplum değiştirme modelleri
Toplum değiştirme modelleriToplum değiştirme modelleri
Toplum değiştirme modelleriMehmet Can Aktan
 
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT DOUGLASS C. NORTH’UN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT DOUGLASS C. NORTH’UN KATKILARI EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT DOUGLASS C. NORTH’UN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT DOUGLASS C. NORTH’UN KATKILARI COSKUN CAN AKTAN
 
Sosyal Sermaye Teorisine Giriş
Sosyal Sermaye Teorisine GirişSosyal Sermaye Teorisine Giriş
Sosyal Sermaye Teorisine GirişCOSKUN CAN AKTAN
 
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devlet
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devletVahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devlet
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devletMensur Boydaş
 
Bir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlik
Bir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlikBir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlik
Bir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlikCOSKUN CAN AKTAN
 
ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT’IN METODOLOJİK İLKELERİ
ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT’IN METODOLOJİK İLKELERİANAYASAL POLİTİK İKTİSAT’IN METODOLOJİK İLKELERİ
ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT’IN METODOLOJİK İLKELERİCOSKUN CAN AKTAN
 
KLASİK SOSYOLOGLAR PERSPEKTİFİNDEN KURUMSAL SOSYOLOJİ
KLASİK SOSYOLOGLAR PERSPEKTİFİNDEN KURUMSAL SOSYOLOJİKLASİK SOSYOLOGLAR PERSPEKTİFİNDEN KURUMSAL SOSYOLOJİ
KLASİK SOSYOLOGLAR PERSPEKTİFİNDEN KURUMSAL SOSYOLOJİCOSKUN CAN AKTAN
 
“Yoksulluk” Yazınının Yoksulluğu: Toplumsal Sınıflarla Düşünmek
“Yoksulluk” Yazınının Yoksulluğu: Toplumsal Sınıflarla Düşünmek“Yoksulluk” Yazınının Yoksulluğu: Toplumsal Sınıflarla Düşünmek
“Yoksulluk” Yazınının Yoksulluğu: Toplumsal Sınıflarla DüşünmekPraksisDergi
 
ÖZEL MÜLKİYET VE REKABET ÜZERİNE
ÖZEL MÜLKİYET VE REKABET ÜZERİNEÖZEL MÜLKİYET VE REKABET ÜZERİNE
ÖZEL MÜLKİYET VE REKABET ÜZERİNECOSKUN CAN AKTAN
 
KURUMSAL SOSYOLOJİNİN TEMELLERİ
KURUMSAL SOSYOLOJİNİN TEMELLERİKURUMSAL SOSYOLOJİNİN TEMELLERİ
KURUMSAL SOSYOLOJİNİN TEMELLERİCOSKUN CAN AKTAN
 
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: DOUGLAS NORTH’UN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: DOUGLAS NORTH’UN KATKILARIEVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: DOUGLAS NORTH’UN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: DOUGLAS NORTH’UN KATKILARICOSKUN CAN AKTAN
 
Batuhan Baypars Çağdaş Siyasi Akımlar
Batuhan Baypars   Çağdaş Siyasi AkımlarBatuhan Baypars   Çağdaş Siyasi Akımlar
Batuhan Baypars Çağdaş Siyasi AkımlarŞaban Yıldız
 
SOSYAL SERMAYENİN ÖLÇÜLMESİ
SOSYAL SERMAYENİN ÖLÇÜLMESİSOSYAL SERMAYENİN ÖLÇÜLMESİ
SOSYAL SERMAYENİN ÖLÇÜLMESİCOSKUN CAN AKTAN
 

La actualidad más candente (20)

Toplum değiştirme modelleri
Toplum değiştirme modelleriToplum değiştirme modelleri
Toplum değiştirme modelleri
 
Soc 399, 2.ders
Soc 399, 2.dersSoc 399, 2.ders
Soc 399, 2.ders
 
Sosyal Sermaye Teorisi
Sosyal Sermaye TeorisiSosyal Sermaye Teorisi
Sosyal Sermaye Teorisi
 
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT DOUGLASS C. NORTH’UN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT DOUGLASS C. NORTH’UN KATKILARI EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT DOUGLASS C. NORTH’UN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT DOUGLASS C. NORTH’UN KATKILARI
 
Anlatim slayt
Anlatim slaytAnlatim slayt
Anlatim slayt
 
Toplum sosyoloji
Toplum sosyolojiToplum sosyoloji
Toplum sosyoloji
 
Sosyal Sermaye Teorisine Giriş
Sosyal Sermaye Teorisine GirişSosyal Sermaye Teorisine Giriş
Sosyal Sermaye Teorisine Giriş
 
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devlet
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devletVahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devlet
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devlet
 
Bir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlik
Bir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlikBir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlik
Bir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlik
 
ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT’IN METODOLOJİK İLKELERİ
ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT’IN METODOLOJİK İLKELERİANAYASAL POLİTİK İKTİSAT’IN METODOLOJİK İLKELERİ
ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT’IN METODOLOJİK İLKELERİ
 
Functions of NGO’s
Functions of NGO’s Functions of NGO’s
Functions of NGO’s
 
KLASİK SOSYOLOGLAR PERSPEKTİFİNDEN KURUMSAL SOSYOLOJİ
KLASİK SOSYOLOGLAR PERSPEKTİFİNDEN KURUMSAL SOSYOLOJİKLASİK SOSYOLOGLAR PERSPEKTİFİNDEN KURUMSAL SOSYOLOJİ
KLASİK SOSYOLOGLAR PERSPEKTİFİNDEN KURUMSAL SOSYOLOJİ
 
“Yoksulluk” Yazınının Yoksulluğu: Toplumsal Sınıflarla Düşünmek
“Yoksulluk” Yazınının Yoksulluğu: Toplumsal Sınıflarla Düşünmek“Yoksulluk” Yazınının Yoksulluğu: Toplumsal Sınıflarla Düşünmek
“Yoksulluk” Yazınının Yoksulluğu: Toplumsal Sınıflarla Düşünmek
 
ÖZEL MÜLKİYET VE REKABET ÜZERİNE
ÖZEL MÜLKİYET VE REKABET ÜZERİNEÖZEL MÜLKİYET VE REKABET ÜZERİNE
ÖZEL MÜLKİYET VE REKABET ÜZERİNE
 
Soc 399 7.ders
Soc 399  7.dersSoc 399  7.ders
Soc 399 7.ders
 
KURUMSAL SOSYOLOJİNİN TEMELLERİ
KURUMSAL SOSYOLOJİNİN TEMELLERİKURUMSAL SOSYOLOJİNİN TEMELLERİ
KURUMSAL SOSYOLOJİNİN TEMELLERİ
 
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: DOUGLAS NORTH’UN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: DOUGLAS NORTH’UN KATKILARIEVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: DOUGLAS NORTH’UN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: DOUGLAS NORTH’UN KATKILARI
 
Batuhan Baypars Çağdaş Siyasi Akımlar
Batuhan Baypars   Çağdaş Siyasi AkımlarBatuhan Baypars   Çağdaş Siyasi Akımlar
Batuhan Baypars Çağdaş Siyasi Akımlar
 
Liberalizmin siyasi yaklaşımı
Liberalizmin siyasi yaklaşımıLiberalizmin siyasi yaklaşımı
Liberalizmin siyasi yaklaşımı
 
SOSYAL SERMAYENİN ÖLÇÜLMESİ
SOSYAL SERMAYENİN ÖLÇÜLMESİSOSYAL SERMAYENİN ÖLÇÜLMESİ
SOSYAL SERMAYENİN ÖLÇÜLMESİ
 

Destacado

Kültür ve toplum
Kültür ve toplumKültür ve toplum
Kültür ve toplumRamazan EREN
 
Bilgi Seminerleri1
Bilgi Seminerleri1Bilgi Seminerleri1
Bilgi Seminerleri1guru122
 
Beden dili sunum
Beden dili sunumBeden dili sunum
Beden dili sunumramazan
 
Gutell 091.imb.2004.13.495
Gutell 091.imb.2004.13.495Gutell 091.imb.2004.13.495
Gutell 091.imb.2004.13.495Robin Gutell
 
Hacking your Kindle (OSCON Lightning Talk)
Hacking your Kindle (OSCON Lightning Talk)Hacking your Kindle (OSCON Lightning Talk)
Hacking your Kindle (OSCON Lightning Talk)Jesse Vincent
 
Fatecs 20102 provas
Fatecs 20102 provasFatecs 20102 provas
Fatecs 20102 provasprofcoutinho
 
Dispositivos de entrada
Dispositivos de entradaDispositivos de entrada
Dispositivos de entradapatiluki
 
They Say, I Say: Chapter 2
They Say, I Say: Chapter 2They Say, I Say: Chapter 2
They Say, I Say: Chapter 2rlewitzki
 
Pour les enfants du monde entier
Pour les enfants du monde entierPour les enfants du monde entier
Pour les enfants du monde entiersatelite1
 
XING Q3 report 2012 english version
XING Q3 report 2012 english versionXING Q3 report 2012 english version
XING Q3 report 2012 english versionXING SE
 
Earth moon statistics
Earth moon statisticsEarth moon statistics
Earth moon statisticsRanjeet Dubey
 
Traditional machining
Traditional machiningTraditional machining
Traditional machiningNur Amirullah
 
IBM Big Data References
IBM Big Data ReferencesIBM Big Data References
IBM Big Data ReferencesRob Thomas
 
What are bleached knots
What are bleached knotsWhat are bleached knots
What are bleached knotsMax Lee
 
Better Biz Dev – Music Startup Academy Denver - October 8, 2015
Better Biz Dev – Music Startup Academy Denver - October 8, 2015Better Biz Dev – Music Startup Academy Denver - October 8, 2015
Better Biz Dev – Music Startup Academy Denver - October 8, 2015Shawn Yeager
 

Destacado (20)

Kültür ve toplum
Kültür ve toplumKültür ve toplum
Kültür ve toplum
 
Ida fauziyah
Ida fauziyahIda fauziyah
Ida fauziyah
 
Ders 2 kültür ve türki̇ye’ de kültür
Ders 2 kültür ve türki̇ye’ de kültürDers 2 kültür ve türki̇ye’ de kültür
Ders 2 kültür ve türki̇ye’ de kültür
 
Bilgi Seminerleri1
Bilgi Seminerleri1Bilgi Seminerleri1
Bilgi Seminerleri1
 
İletişim Teknikleri
İletişim Teknikleriİletişim Teknikleri
İletişim Teknikleri
 
Beden dili sunum
Beden dili sunumBeden dili sunum
Beden dili sunum
 
Cir 38 2014
Cir  38 2014Cir  38 2014
Cir 38 2014
 
Excellence land rover
Excellence land roverExcellence land rover
Excellence land rover
 
Gutell 091.imb.2004.13.495
Gutell 091.imb.2004.13.495Gutell 091.imb.2004.13.495
Gutell 091.imb.2004.13.495
 
Hacking your Kindle (OSCON Lightning Talk)
Hacking your Kindle (OSCON Lightning Talk)Hacking your Kindle (OSCON Lightning Talk)
Hacking your Kindle (OSCON Lightning Talk)
 
Fatecs 20102 provas
Fatecs 20102 provasFatecs 20102 provas
Fatecs 20102 provas
 
Dispositivos de entrada
Dispositivos de entradaDispositivos de entrada
Dispositivos de entrada
 
They Say, I Say: Chapter 2
They Say, I Say: Chapter 2They Say, I Say: Chapter 2
They Say, I Say: Chapter 2
 
Pour les enfants du monde entier
Pour les enfants du monde entierPour les enfants du monde entier
Pour les enfants du monde entier
 
XING Q3 report 2012 english version
XING Q3 report 2012 english versionXING Q3 report 2012 english version
XING Q3 report 2012 english version
 
Earth moon statistics
Earth moon statisticsEarth moon statistics
Earth moon statistics
 
Traditional machining
Traditional machiningTraditional machining
Traditional machining
 
IBM Big Data References
IBM Big Data ReferencesIBM Big Data References
IBM Big Data References
 
What are bleached knots
What are bleached knotsWhat are bleached knots
What are bleached knots
 
Better Biz Dev – Music Startup Academy Denver - October 8, 2015
Better Biz Dev – Music Startup Academy Denver - October 8, 2015Better Biz Dev – Music Startup Academy Denver - October 8, 2015
Better Biz Dev – Music Startup Academy Denver - October 8, 2015
 

Similar a Siyasa hukumet terorizm

DEMOKRASİ ELEŞTİRİLERİ
DEMOKRASİ ELEŞTİRİLERİDEMOKRASİ ELEŞTİRİLERİ
DEMOKRASİ ELEŞTİRİLERİCOSKUN CAN AKTAN
 
Demokrasiye çeyrek kala.pdf
Demokrasiye çeyrek kala.pdfDemokrasiye çeyrek kala.pdf
Demokrasiye çeyrek kala.pdfErdem4
 
EKONOMİK ÖZGÜRLÜKLER VE SİYASAL ÖZGÜRLÜKLER
EKONOMİK ÖZGÜRLÜKLER VE SİYASAL ÖZGÜRLÜKLEREKONOMİK ÖZGÜRLÜKLER VE SİYASAL ÖZGÜRLÜKLER
EKONOMİK ÖZGÜRLÜKLER VE SİYASAL ÖZGÜRLÜKLERCOSKUN CAN AKTAN
 
mehmetkanatli@hititedutr221020142U9G1P2S.pptx
mehmetkanatli@hititedutr221020142U9G1P2S.pptxmehmetkanatli@hititedutr221020142U9G1P2S.pptx
mehmetkanatli@hititedutr221020142U9G1P2S.pptxAylinAnarat1
 
GÜNÜMÜZDE ÇAĞDAŞ DEMOKRASİLERE YÖNELTİLEN BAŞLICA ELEŞTİRİLER
GÜNÜMÜZDE ÇAĞDAŞ DEMOKRASİLERE YÖNELTİLEN BAŞLICA ELEŞTİRİLERGÜNÜMÜZDE ÇAĞDAŞ DEMOKRASİLERE YÖNELTİLEN BAŞLICA ELEŞTİRİLER
GÜNÜMÜZDE ÇAĞDAŞ DEMOKRASİLERE YÖNELTİLEN BAŞLICA ELEŞTİRİLERCOSKUN CAN AKTAN
 
DEMARŞİ : KURALLAR VE KURUMLARA DAYALI YENİ BİR SİYASAL SİSTEM ÖNERİSİ
DEMARŞİ : KURALLAR VE KURUMLARA DAYALI YENİ BİR SİYASAL SİSTEM ÖNERİSİDEMARŞİ : KURALLAR VE KURUMLARA DAYALI YENİ BİR SİYASAL SİSTEM ÖNERİSİ
DEMARŞİ : KURALLAR VE KURUMLARA DAYALI YENİ BİR SİYASAL SİSTEM ÖNERİSİCOSKUN CAN AKTAN
 
Roberto Unger Hakkında Rapor by SFI.pdf
Roberto Unger Hakkında Rapor by SFI.pdfRoberto Unger Hakkında Rapor by SFI.pdf
Roberto Unger Hakkında Rapor by SFI.pdfSuat Furkan ISIK
 
DEMOKRASİYE TEORİK DÜZEYDE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER
DEMOKRASİYE TEORİK DÜZEYDE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLERDEMOKRASİYE TEORİK DÜZEYDE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER
DEMOKRASİYE TEORİK DÜZEYDE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLERCOSKUN CAN AKTAN
 
Demokrasi̇ni̇n tari̇hi̇
Demokrasi̇ni̇n tari̇hi̇Demokrasi̇ni̇n tari̇hi̇
Demokrasi̇ni̇n tari̇hi̇Deniz Poyraz
 
6. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Demokrasinin Serüveni
6. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Demokrasinin Serüveni6. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Demokrasinin Serüveni
6. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Demokrasinin Serüvenienesulusoy
 
siyaset felsefesi.pptx
siyaset felsefesi.pptxsiyaset felsefesi.pptx
siyaset felsefesi.pptxAhmet570775
 
SOSYAL PİYASA EKONOMİSİ ELEŞTİRİSİ
SOSYAL PİYASA EKONOMİSİ ELEŞTİRİSİSOSYAL PİYASA EKONOMİSİ ELEŞTİRİSİ
SOSYAL PİYASA EKONOMİSİ ELEŞTİRİSİCOSKUN CAN AKTAN
 
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİ
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİSİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİ
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİCOSKUN CAN AKTAN
 
Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇r
Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇rKamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇r
Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇rİtibar Yönetimi Enstitüsü
 
Bunlar biz-siz
Bunlar biz-sizBunlar biz-siz
Bunlar biz-sizGame Kudra
 
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzef
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzefsiyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzef
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzefŞahabettin Akca
 

Similar a Siyasa hukumet terorizm (20)

DEMOKRASİ ELEŞTİRİLERİ
DEMOKRASİ ELEŞTİRİLERİDEMOKRASİ ELEŞTİRİLERİ
DEMOKRASİ ELEŞTİRİLERİ
 
Demokrasiye çeyrek kala.pdf
Demokrasiye çeyrek kala.pdfDemokrasiye çeyrek kala.pdf
Demokrasiye çeyrek kala.pdf
 
EKONOMİK ÖZGÜRLÜKLER VE SİYASAL ÖZGÜRLÜKLER
EKONOMİK ÖZGÜRLÜKLER VE SİYASAL ÖZGÜRLÜKLEREKONOMİK ÖZGÜRLÜKLER VE SİYASAL ÖZGÜRLÜKLER
EKONOMİK ÖZGÜRLÜKLER VE SİYASAL ÖZGÜRLÜKLER
 
KS
KSKS
KS
 
mehmetkanatli@hititedutr221020142U9G1P2S.pptx
mehmetkanatli@hititedutr221020142U9G1P2S.pptxmehmetkanatli@hititedutr221020142U9G1P2S.pptx
mehmetkanatli@hititedutr221020142U9G1P2S.pptx
 
6 political 7.citizenship
6 political 7.citizenship6 political 7.citizenship
6 political 7.citizenship
 
GÜNÜMÜZDE ÇAĞDAŞ DEMOKRASİLERE YÖNELTİLEN BAŞLICA ELEŞTİRİLER
GÜNÜMÜZDE ÇAĞDAŞ DEMOKRASİLERE YÖNELTİLEN BAŞLICA ELEŞTİRİLERGÜNÜMÜZDE ÇAĞDAŞ DEMOKRASİLERE YÖNELTİLEN BAŞLICA ELEŞTİRİLER
GÜNÜMÜZDE ÇAĞDAŞ DEMOKRASİLERE YÖNELTİLEN BAŞLICA ELEŞTİRİLER
 
DEMARŞİ : KURALLAR VE KURUMLARA DAYALI YENİ BİR SİYASAL SİSTEM ÖNERİSİ
DEMARŞİ : KURALLAR VE KURUMLARA DAYALI YENİ BİR SİYASAL SİSTEM ÖNERİSİDEMARŞİ : KURALLAR VE KURUMLARA DAYALI YENİ BİR SİYASAL SİSTEM ÖNERİSİ
DEMARŞİ : KURALLAR VE KURUMLARA DAYALI YENİ BİR SİYASAL SİSTEM ÖNERİSİ
 
Roberto Unger Hakkında Rapor by SFI.pdf
Roberto Unger Hakkında Rapor by SFI.pdfRoberto Unger Hakkında Rapor by SFI.pdf
Roberto Unger Hakkında Rapor by SFI.pdf
 
DEMOKRASİ VE DEMARŞİ
DEMOKRASİ VE DEMARŞİDEMOKRASİ VE DEMARŞİ
DEMOKRASİ VE DEMARŞİ
 
DEMOKRASİYE TEORİK DÜZEYDE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER
DEMOKRASİYE TEORİK DÜZEYDE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLERDEMOKRASİYE TEORİK DÜZEYDE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER
DEMOKRASİYE TEORİK DÜZEYDE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER
 
Demokrasi̇ni̇n tari̇hi̇
Demokrasi̇ni̇n tari̇hi̇Demokrasi̇ni̇n tari̇hi̇
Demokrasi̇ni̇n tari̇hi̇
 
6. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Demokrasinin Serüveni
6. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Demokrasinin Serüveni6. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Demokrasinin Serüveni
6. Sınıf Sosyal Bilimler 6. Ünite Demokrasinin Serüveni
 
siyaset felsefesi.pptx
siyaset felsefesi.pptxsiyaset felsefesi.pptx
siyaset felsefesi.pptx
 
SOSYAL PİYASA EKONOMİSİ ELEŞTİRİSİ
SOSYAL PİYASA EKONOMİSİ ELEŞTİRİSİSOSYAL PİYASA EKONOMİSİ ELEŞTİRİSİ
SOSYAL PİYASA EKONOMİSİ ELEŞTİRİSİ
 
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİ
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİSİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİ
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİ
 
Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇r
Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇rKamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇r
Kamu diplomasisi ve yumuşak güç olarak i̇tibar Prof. Dr. Vedat Demi̇r
 
Bunlar biz-siz
Bunlar biz-sizBunlar biz-siz
Bunlar biz-siz
 
Modern vatandaşlik kuramlari
Modern vatandaşlik kuramlariModern vatandaşlik kuramlari
Modern vatandaşlik kuramlari
 
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzef
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzefsiyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzef
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzef
 

Siyasa hukumet terorizm

  • 2. • Bu bölüme siyaset sosyolojisindeki önemli ama sorgulanan kavramları ele alarak başlıyoruz; özel olarak, erk kavramın inceliyoruz. Sonra demokrasinin son yirmi yıl içindeki dikkate değer küresel yayılımına ve küresel yönetimle ilgili meselelere bakıyoruz.
  • 3.   Toplumsal hareketlerin ele alınmasıyla, parti siyasasından, daha geniş bir anlamda siyasaya geçiyoruz ve bu devinimlerin küreselleşme ve değişmekte olan teknoloji tarafından etkilenme biçimlerinden kimilerine bakıyoruz. .
  • 4. Pek çok örnekte, artan demokrasi yönündeki baskı, erkli bir siyasal kuvvet yaratmak için ulusçu hareketlere bağlanmıştır, bu nedenle ardından ulusçuluğun yükselişini inceliyoruz.
  • 6. Siyaset, hükümet ve devlet • Hükümetler, oldukça kişisel olan etkinlikleri etkilerler ve, savaş zamanlarında, zorunlu saydıkları amaçların uğrunda yaşamlarımızdan vazgeçmemizi bize buyurabilirler. Hükümetin alanı,siyasal erkin alanıdır. Tüm siyasal yaşam erkle ilgilidir.
  • 7. 'Hükümet' terimi, içinde görevlilerin siyasaları yasalaştırdıkları ve kararlar verdikleri bir siyasal aygıta gönderme yapar. 'Siyasa', hükümet etkinliklerinin uzanımını ve içeriğini etkilemek için gücün onun aracılığıyla kullanıldığı ve sorgulandığı araçtır.
  • 8. Nerede yetkesi bir yasa dizgesiyle ve siyasalarını yürürlüğe koymak için asker kullanma sığasıyla/kapasitesiyle desteklenen, verili bir toprak parçasını yöneten bir hükümet aygıtı varsa, orada bir devletin var olduğunu söyleyebiliriz.
  • 9. Tüm modern toplumlar ulus- devletlerdir. Yani, içinde nüfusun büyük kitlesinin kendilerine tek bir ulusun parçası gözüyle bakan yurttaşlardan oluştuğu devletlerdir. Ulus-devletler çeşitli zamanlarda dünyanın farklı yerlerinde varlığa gelmişlerdir.
  • 10. Ulus-devletlerin başlıca ıralıyıcıları: • Egemenlik : Hükümetin, içerisinde kendisinin yüce güç olduğu, kesin bir sınırı olan bir alan üzerinde yetkeye sahip olma meselesidir.
  • 11. • Yurttaşlık : Modern toplumlarda, bir siyasal düzenin sınırları içerisinde yaşayan insanların çoğu, ortak hakları ve ödevleri olan ve kendilerine bir ulusun parçası gözüyle bakan yurttaşlardır.
  • 12. • Ulusçuluk : Ulus-devletler, tek bir siyasal cemaatin parçası olma duygusunu sağlayan bir simgeler ve inançlar kümesi diye tanımlanabilen ulusçuluğun yükselişiyle ilişkilendirilmiştir.
  • 13. Güç  Siyaset sosyologları için güçün anlamı, doğası ve dağılımı, temel meselelerdir. .
  • 14. • Max Weber, gücün genel bir tanımını “bir insanın ya da birçok insanın, bir emir eylemde kendi istençlerini, eyleme katılmakta olan başkalarının direnişine karşın bile olsa gerçekleştirme olanağı” diye yapıyordu. Weber’e göre, güç, başkaları istemediği zaman bile kendi yolumuzda ilerlemeyle ilgilidir.
  • 15. Weber’e göre, yetkenin üç kaynağı vardı: -Geleneksel, -Karizmatik ve -Akılcı-yasal.
  • 16. Geleneksel yetke, uzun zamandır yerleşmiş olan kültür örüntülerine duyulan saygı aracılığıyla meşrulaştırılan güçtür. Weber ortaçağ Avrupasın’da soyluların kalıtsal aile yönetimini buna örnek olarak verir.
  • 17. Karizmatik yetke Önderlerin adanmışlığığı esinleyen sıradışı niteliklere sahip olduğuna inanan astların bir öndere hissettiği adanmışlık. Weber’e göre, kişiliğin bir ıralayıcısıdır.
  • 18. Weber, modern dünyada geleneksel yetkenin yerini gitgide artan biçimde akılcı- yasal yetke nin almaya başladığını savlıyordu. Bu yasal olarak geçirilmiş kurallar ve düzenlemeler aracılığıyla meşrulaştırılmış güçtür. Bu modern örgütlerde ve bürokrasilerde ve Weber’in bir toplumun siyasi yaşamını yöneten resmi örgütler diye betimlediği devlet yönetiminde bulunur.
  • 19. Stepfen Lukes: köktenci seçenekler • Güç hakkında köktenci ve seçenek bir görüş, sosyolog Stephen Lukes (1974) tarafından önerilmiştir. Klasik anlatısında Lukes güce değgin “üç boyutlu bir görüş” sunar.
  • 20. • Birinci boyut, gücü, gözlemlenebilir çatışımlarda, kişinin kendi yoluna gitme yönünde kararlar verme becerisiyle ilgisinde ele alır.
  • 21. • Gücün ikinci bir boyutu, hangi meselelerle ilgili karar verildiğini denetleme becerisiyle ilintilidir. Lukes bununla, gücü olan toplulukların ya da bireylerin, bunu bir karar vererek değil de, başkaları için erişilebilir olan seçenekleri sınırlandırarak uygulayabildiklerini anlatmak ister.
  • 22. • Lukes, gücün bir de, kendisinin “arzuların suiistimali” dediği üçüncü boyutunun olduğunu ileri sürer.
  • 23. Foucault ve güç Fransız sosyolog Michel Foucault’ya göre güç ve bilgi birbirine yakından bağlıdır ve birbirlerini berkitmeye yararlar. Sağlık ve hastalıkta ilgili bilgideki artış, doktorlara güç verdi; onlar hastalar üzerinde yetke diretisinde bulunabiliyorlardı. Foucault , gücü ve bilgiyi tartışma yolları sağlayan “söylemlerin” gelişimini betimler.
  • 24. Yetkecilik ve demokrasi Tarih boyunca toplumlar çeşitli siyasal düzenlere bel bağlamışlardır. Yirmibirinci yüzyılın başlangıcında, yani bugün bile, dünyanın her yanındaki ülkeler kendilerini farklı örüntülere ve gruplaşmalara göre örgütlemeyi sürdürmektedirler.
  • 25. Yetkecilik Yetkeci devletler de katılım halktan esirgenir ya da sertçe kısıtlanır. Böyle toplumlarda, devletin gereksinimleri ve çıkarları ortalama yurttaşlarınkinden öncelikli tutulur ve devlet yönetimine karşı durma ya da bir önderi güçten uzaklaştırmak için hiçbir düzenek kurulmamıştır.
  • 26. Singapur'un Asyalı ulusu sözde "yumuşak yetkeciliğin" bir örneği olarak sıklıkla anılır.
  • 27. Demokrasi Demokrasi sözcüğünün kökleri, tek tek parçaları demos (‘halk’) ve kratos (‘yönetim’) olan Yunanca demokratia terimindendir. Dolayısıyla, temel anlamıyla demokrasi, yönetimde hükümdarların ya da soylular sınıflarının değil, halkın olduğu bir siyasal düzendir.
  • 28. Demokrasi genel olarak siyasal eşitliği güvenceye almayı, özgurleşmeyi ve ozgurluğu korumayı, ortak cıkarı savunmayı, yurttaşların gereksinimlerini karşılamayı, ahlaki ozgelişime yardımcı olmayı ve herkesin cıkarını dikkate alan etkili karar verme surecini sağlamayı en iyi başarabilen siyasal duzen olarak gorulur (Held 1996).
  • 29. Katılımcı demokrasi Katılımcı demokraside (ya da doğrudan demokraside) kararlar, onlardan etkilenen tarafından ortaklaşa olarak verilir.
  • 30. Temsili demokrasi Bir topluluğu etkileyen kararların, bir bütün olarak onun üyeleri tarafından değil, onların bu amaçla seçmiş oldukları insanlar tarafından verildiği siyasal düzenlere temsili demokrasi denir.
  • 31. Demokrasinin küresel yayılımı Bu bolumde ozgurlukcu demokrasinin kuresel yayılımını gozden gecireceğiz ve onun populerliğiyle ilgili olanaklı kimi acıklamalar onereceğiz. Sonra cağdaş dunyada demokrasinin karşı karşıya geldiği sorunlardan kimilerini inceleyeceğiz.
  • 32. Komunizmin cokuşu •Uzun bir zaman boyunca dunyanın siyasal duzenleri, eski Sovyeder Birliği'nde ve Doğu Avrupa'da bulunduğu (ve bugun de Cin'de ve az sayıdaki başka birkac ulkede var olan) bicimiyle komunizm ile ozgurlukcu demokrasi arasında bolunmuştu. •Bir dizi "kadife devrimle“ komunist rejimler birbiri ardına cokerken, 1989'da yayılmaya carpıcı akışını onceden bildiren, eğer varsa, pek az kişi vardı.Baştan başa Doğu Avrupa'da katı ve yaygın bicimde yerleşmiş bir yonetim duzeni gibi gorunen şey, neredeyse bir gecede bir yana atıldı.
  • 33. Demokrasinin populerliğini acıklamak Demokrasi neden bu denli populer olmuştur? Sıklıkla anılan bir acıklama, siyasal yonetimin oteki bicimlerinin denenip başarısızlığa uğramış olmasıdır -demokrasinin, "en iyi" siyasal duzen olduğunu kanıtlamış olmasıdır.
  • 34. Birinci olarak, kureselleşmenin beraberinde getirdiği uluslararası kulturel temasların artan sayısı pek cok ulkede demokratik devinimleri dincleştirmiştir.
  • 35. İkinci olarak kureselleşmiş dunyada onemi gitgide artan bir rol oynamaya başlamış olan Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası orgutler, demokratik olmayan devletlere demokratik yonlerde hareket etmeleri yonunde dış baskı uygulamışlardır.
  • 36. Ucuncu olarak, dunya kapitalizminin genişlemesi demokratikleşmeyi kolaylaştırmıştır.
  • 37. Demokrasinin başı dertte mi? • Demokrasi boyle yaygınlaşmaya başladığı icin, onun cok başarılı bir bicimde işlemesini bekleyebiliriz. Ancak, durum boyle değildir.
  • 38. • Başka Batı ulkelerinde olduğu gibi Britanya'da da Avrupa secimlerinde, genel ve yerel secimlerde oy kullanan insanların sayısı 1990'lann başından bu yana dikkate değer olcude azalmıştır
  • 39. • Oy vermedeki azalmanın, Batı'daki insanların gucu elinde bulunduranlara guvenlerini yitirdiklerini gosterdiği savlanmıştır: Kimi akademisyenler ve siyasetciler toplumda daha geniş bir "guven bunalımından" soz etmişlerdir.
  • 40. • Kimileri, bunun gibi eğilimlerin, insanların gitgide artan bicimde yetkenin geleneksel bicimlerinden kuşku duyduklarına işaret ettiğini savlamıştır. Bununla bağlantılı olarak demokratik uluslarda siyasal değerler bakımından, "kıtlık değerlerinden" uzaklaşılıp "maddecilik sonrası değerlere" yonelinmiştir (Inglehart 1997).
  • 41. • Son yirmi otuz yıl, ayrıca, birkac Batı ulkesinde refah devletinin saldırıya uğradığı bir donem olmuştur. Uzun donemler boyunca uğrunda savaşılan haklar ve kazanımlar, sorgulanmış ve geri alınmıştır.
  • 42. Kuresel yonetim • Amerikalı sosyolog Daniel Bell'in gozlemlediği uzere, ulusal hukumet, kuresel ekonomik yarışma ya da dunyadaki cevre yıkımı gibi buyuk sorulara karşılık veremeyecek kadar kucuktur ama kucuk sorularla, belirli kentleri ya da bolgeleri etkileyen meselelerle uğraşamayacak kadar da buyumuştur (Bell 1997).
  • 43. • Kureselleşme yeni riskler yaratmıştır:Orneğin, kitle imha silahlarının kirliliğin, terorun ve uluslararası fınans bunalımlarının yayılımı.
  • 44. • Kuresel yonetim, kuresel sorunları cozmek icin gereksinim duyulan kurallar cercevesiyle ve bu kurallar cercevesini guvenceye bağlamak icin gereksinim duyulan (gerek uluslararası orgutler gerekse ulusal hukumetler icinde olmak uzere) başka başka kurumlardan oluşan kumeyle ilintilidir.
  • 45. • David Held'in goruşune gore, kuresel sosyal demokrasi, icinde pek cok orgutun farklı duzeylerde birlikte işlediği cok-katmanlı yonetim aracılığıyla elde edilecektir: Yerel, ulusal ve kuresel.
  • 48. Üçüncü yol siyasası • Ucuncu yol siyasasının başlıca altı boyutu vardır: 1.Hükümet reformu Etkin bir hukumetin hızla değişen bir dunyanın gereksinimlerini karşılaması gereklidir, ancak, hukumet dışlayıcı bicimde ust-alt burokrasisiyle ilişiklendirilmemelidir. İş sektorunde kimi zaman gorulenlere benzer dinamik yonetim bicimleri, kamusal alanı savunmada ve yeniden canlandırmada hukumetle birlikte calışabilir.
  • 49. 2. Sivil toplumun işlenmesi Hukumet ve pazar, gec modern toplumlardaki pek cok meydan okumayı tek başına cozmek icin yeterli değildir. Sivil toplum - devletin ve pazarın dışarısındaki alan guclendirilmeli ve devlet yonetimiyle ve iş dunyasıyla birleştirilmelidir. Gonullu topluluklar, aileler ve yurttaş dernekleri, suctan eğitime dek topluluk meselelerini ele almada cok onemli roller oynayabilirler.
  • 50. 3. Ekonominin yeniden yapılandırımı Ucuncu yol, devlet yonetiminin duzenlemeleri ile devlet denetiminin kaldırılmasının arasındaki bir dengeyle ıralanan yeni bir karma ekonomiyi imgeler. Devlet denetiminin kaldırılmasının ozgurluğu ve buyumeyi guvenceye bağlayan tek yol olduğuna değgin yeni-ozgurlukcu goruşu reddeder.
  • 51. 4. Refah devletinin yeniden biçimlendirimi Refah devleti, etkili refah hizmetlerinin sağlanması yoluyla incinebilir olanın korunmasında ozsel bolmakla birlikte, daha verimli olması icin yeniden bicimlendirilmelidir.
  • 52. 5. Çevrebilimsel modernleşme Ucuncu yol siyasası, cevre koruma ile ekonomik buyumenin birbiriyle uyumsuz olduğu goruşunu reddeder. Cevreyi savunmaya adanmışlığın işler yaratmasının ve ekonomik gelişimi canlandırmasının pek cok yolu vardır.
  • 53. 6. Küresel düzen reformu Kureselleşme cağında, ucuncu yol siyasası kuresel yonetimin yeni bicimlerini araştırır. Ulusaşırı dernekler ulus-devlet duzeyinin ustunde demokrasiye goturebilirler ve değişken uluslararası ekonominin daha iyi yonetimini sağlayabilirler.
  • 54. Siyasal ve toplumsal değişim • Yukarıdaki tartışımın gosterdiği uzere, siyasal yaşam hicbir şekilde yalnızca siyasal partilerin, oy vermenin ve yasa yapıcı ve hukumetle ilgili kurullarda temsil edilmenin orthodox cercevesi icerisinde yurutuluyor değildir.
  • 55. Kureselleşme ve toplumsal hareketler Toplumsal harekeder tum şekil ve boyutlarda ortaya cıkarlar. Birkac duzineden fazla uyesi olmayan kimileri cok kucuktur; otekilerse binlerce, hatta milyonlarca insanı iclerine alabilirler.
  • 56. Toplumsal hareketler sıklıkla, nufusun bir bolutunun sivil haklarını genişletme gibi kamusal meselelerde değişim gercekleştirme amacıyla başgosterirler.
  • 57. Toplumsal hareketlerin eyleminin bir sonucu olarak, sıklıkla, yasalar ya da siyasalar değiştirilir. Yasamadaki bu değişimlerin geniş kapsamlı etkileri olabilir.
  • 58. Toplumsal hareketler, toplu eylemin en guclu bicimleri arasındadır. İyi orgutlenmiş, varlığını surduren kampanyalar carpıcı sonuclar elde edebilirler.
  • 59. Yeni toplumsal hareketler • 1960'larla 1970'lerdeki yurttaşlık hakları hareketinden ve feminist hareketten, 1980'lerin nukleer-karşıtı ve cevreci hareketlere ve 1990'lardan sonraki eşcinsel hakları kampanyasına dek uzanan ceşitli hareketlere, yorumcular tarafından sıklıkla yeni toplumsal hareketler (YTH'ler) diye gonderme yapılır.
  • 60. Teknoloji ve toplumsal hareketler Son yıllarda, gec modern toplumlardaki en etkili kuvvetlerden ikisi bilgi teknolojisi ile toplumsal hareketler biraraya gelerek şaşırtıcı sonuclara yol acmıştır. • Her ne denli cep telefonları, faks makineleri ve uydu yayını da bunların evrimini hızlandırdıysa da, internet bu değişimlerin on sırasında olmuştur. Bir duğmeye basmakla, yerel oykuler uluslararası olarak yayılmaktadır.
  • 61. Birleşik Devletler'deki RAND Şirketi gibi beyin takımlarında calışan siyasa danışmanları "net savaşlarından“ -savaşımın icindeki meselelerin kaynaklar ya da toprak parcaları yerine, bilgi ve kamusal kanı olduğu, buyuk olcekli uluslararası catışımlar- soz etmişlerdir.
  • 62. Ulusculuk ve ulus kuramları Cağdaş dunyadaki en onemli toplumsal harekederden kimileri uluscu hareketlerdir.
  • 63. Ulusculuk ve modern toplum Belki de ulusculuğun onde gelen kuramcısı Ernest Gellner'dır (1925-1995). Gellner (1983) ulusculuğun, ulusun ve ulus-devletin her ucunun de, kokenleri onsekizinci yuzyılın sonlarındaki Sanayi Devrimi'nde yatan modern uygarlığın urunleri olduğunu ileri surdu.
  • 64. Modern toplumların, bu gorungulerin ortaya cıkışına neden olmuş olan birkac ozelliği vardır. • Birinci olarak, modern bir sanayi toplumu hızlı ekonomik gelişmeyle ve karmaşık bir iş bolumuyle ilişiklendirilir. Gellner, daha once var olandan cok daha etkili bir devlet ve devlet yonetimi duzenine duyulan gereksinimi modern sanayiciliğin yarattığını işaret eder,
  • 65. • ikinci olarak, modern devlette bireyler yabancılarla her zaman etkileşmelidir, cunku toplumun temeli artık yerel koy ya da kent değil, cok cok daha buyuk bir birimdir. Temelinde okullarda oğretilen bir "resmi dilin" olduğu kitle eğitimi, buyuk olcekli bir toplumun orgutlenmesinin ve birliğini korumasının başlıca aracıdır.
  • 66. • Ulusculuğun şimdiki en tanınmış bilginlerinden biri olan Anthony Smith'e (1986) gore, uluslar, onları daha eski etnik topluluklarla ya da onun deyişiyle etnilerle, bağlayan doğrudan sureklilik cizgilerine sahip olma eğilimindedir. Etni, ortak atalara, ortak bir kulturel kimliğe ve ozgul bir memleketle olan bir bağa ilişkin fikirleri paylaşan bir topluluktur.
  • 67. Devletsiz uluslar Yerleşmiş ulusların icerisindeki iyi tanımlanmış etnilerin varlığını surdurmesi, devletsiz uluslar olgusuna neden olur. Bu durumlarda, ulusun ozsel ıralayıcılarından pek coğu bulunur ama ulusu oluşturan kimseler bağımsız siyasal topluluktan yoksundur.
  • 69. Terorun ve terorizmin kokenleri Terörizm sozcuğunun kokenleri, 1789 Fransız Devrimi'ndedir. Binlerce insan -asıl olarak soylular ama sonradan, cok daha fazla sayıda sıradan yurttaş- siyasal yetkeler tarafından avlandı ve giyotinle idam edildi. 'Teror‘ terimi devrimciler tarafından değil, karşı-devrimciler tarafından icat edildi
  • 70. • Terorizmi, "yapısı ya da bağlamı bakımından boyle bir edimin amacı bir nufusu urkutmek ya da bir hukumeti veya uluslararası bir orgutu herhangi bir edimi gercekleştirmeye ya da gercekleştirmekten kacınmaya zorlamak olduğunda, [devletle ilgili olmayan bir orgut tarafından] sivillerin ya da carpışmaya katılmayanların olumune ya da ciddi bedensel zarara neden olmasına niyet edilen herhangi bir eylem" diye tanımlayabiliriz (Anand Panyarachun ve diğerleri 2004).
  • 71. Eski ve yeni tarz terorizm • Yukarıda tanımlanmış olduğu uzere, terorizm, eski kentlerin yerle bir edilmesi gibi tarihin onceki donemlerinde dehşete duşurmek icin tasarımlanan şiddet edimlerinden secikleştirilebilir. Terorizm, iletişim teknolojisindeki değişimlerle bağlantılıdır.
  • 72. Eski tarz terörizm • Eski tarz terorizm, yirminci yuzyılın coğunda başattı ve bugun yine vardır. Terorizmin bu turu, buyuk olcude, ulusculuğun yukselişiyle ve yukarıda tartıştığımız uzere onsekizinci yuzyılın sonlarından başlayarak Avrupa'da ulusların, egemen, topraklarının sınırları belirli şeyler olarak kurulmasının gercekleşmesiyle ilişiklendirilir.
  • 73. Yeni tarz terörizm Yeni tarz terorizm, eski tarz terorizmden birkac bakımdan, birinci olaraksa iddiaların uzanımı bakımından farklılık gosterir. • kuresel jeopolitik amaclarının olmasıdır; O, dunya toplumunu yeniden yapılandırmaya calışır. • ikinci olarak, yeni tarz terorizm eski tarz terorizmden, orgutsel yapılanımı bakımından farklılık gosterir. Pek cok STO'nun kullandığı aynı kuresel bicimleri kullanır.
  • 74. • Eski ve yeni tarz terorizmin farklılık gosterdiği ucuncu ve son yan ise, araclarla ilgilidir. Yeni tarz terorizm, kullanmaya hazırlıklı olduğu araclar bakımından cok daha acımasızdır.