6. • Hititler’ den önce Anadolu’ da beylikler ve ASUR TİCARET KOLONİLERİ
bulunuyordu…
• Yazılı belgelere Anadolu’ da ilk kez Asur Ticaret Kolonileri’ nin
bulunduğu karumlarda(Kayseri) rastlanmıştır…
14. HİTİT X MISIR
•SURİYE
TOPRAKLARINI
PAYLAŞAMADILAR
•ASUR TEHLİKESİ
NEDENİYLE SAVAŞI
BIRAKTILAR,BARIŞ
YAPTILAR.
15. • Eğer yabancı bir memlekette bir
düşman Hatti memleketine gelirse
ve Hatti memleketi Kralı, Büyük Kral
Hattuşili bana “Ona karşı koymak
için bana yardıma gel” diye bir
haber gönderirse Mısır memleketi
Kralı, Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai
Amana piyadesini süvarisini
gönderecek onu öldürecek, Hatti
memleketi için ondan intikam
alacak.
• Eğer Hatti memleketi Kralı, Büyük
Kral Hattuşili tâbi beylerine kızarsa,
onlar ona karşı bir kusurda
bulunursa Mısır memleketi Kralı
Büyük Kral Rea-Maşeşa Mai
Amana’ya haber gönderirse Mısır
memleketi Kralı piyadesini ve
süvarisini ona gönderir. O kimlere
kızmışsa onları imha eder.
16. •Kadeş
antlaşmasının
Hattuşa’da
bulunan çivi
yazılı tabletinin
büyütülmüş
kopyası New
York’ta
Birleşmiş
Milletler
Binasında
asılıdır.
17. PANKUŞ
HİTİT DANIŞMA MECLİSİ
• Pankuş, 'İmparatorluk Meclisi' veya 'Soylular
Kurulu' olarak da adlandırılabilecek Hitit
Parlamentosu
• Pankus'u oluşturan soyluların yüksek hakları vardı ve
kralın yargısına bağlı değillerdi. Soylulara devlet
tarafından bir miktar toprak verilir, buna karşılık onlar
da krallık ordusuna gerekli silahları ve atlı savaş
arabalarını tahsis etmekle görevlendirilirlerdi. Birçok
ülke sorunu ve tartışmalı konular Pankus'ta kralla
birlikte görüşülür ve karara bağlanırdı. Pankus, kralın
kararları hakkında söz sahibi bir kurul ve böylelikle de
onun mutlak hakimiyetinin tek denetleyicisiydi.
• Pankuş’ taki en önemli ve söz sahibi
kişilerden biri de ana kraliçe Tavananna idi…
21. • Hititçe ile Hint-Avrupa dilleri arasındaki yakınlık bakımından bazı
karşılaştırmalar vermek gerekirse:
• Hititçe vatar "su", İngilizce water "su", Slav dillerinde voda "su".
•
Hititçe et "yemek", İngilice eat "yemek", Almanca essen "yemek".
•
Hititçe eku "içmek", Latince aqua "su".
•
Hititçe genu "diz", Almanca Knie "diz", İngilizce knee "diz".
•
Hititçe milit "bal", eski Yunanca meli "bal".
•
Hititçe viyana "şarap", İngilizce wine "şarap", Fransızca vin "şarap".
•
Hititçe kuis "kim", Latince quis "kim".
•
Hititçe kuiski "bir kimse", Latince quis quis "bir kimse".
22. • Hititler’ de farklı yazılar ve diller
kullanımdaydı.
• Resmî diplomatik yazışmaları ve
saray arşivleri Âsur (Akad) çivi
yazısıyla yazılırken, kayalardaki
kabartmalar ve yazıtlar için Hiyeroglif
denilen yazı kullanılırdı.
• Hitit çivi yazısının dili Friedrich
Hrozny tarafından 1915'te çözülmüş,
Hitit hiyeroglif yazısının 1940'lı
yıllarda başlayan çözülmesinde ise
Helmuth Theodor Bossert'in büyük
katkısı olmuştur.
23. HİTİT KANUNLARI
• Hititler’de kanun, Büyük Kral’ın yetkisi
altındaydı.
• Kral, başkomutan, baş yargıç ve başrahip
sayılıyordu. Ancak Kral, kararları onaylatma
yükümlülüğü altındaydı.
• Onaylayan kurum ise, Pankuş adı verilen
soylular meclisiydi. İnsana ve insanın
yaşama hakkına saygı duyan ve önem
veren bir uygarlık olan Hititler, Anadolu’da
bundan binlerce yıl önce halka istediği dine
inanma ve istediği dili konuşabilme hakkı
vermiştir.
• Kadın ve erkek her koşulda eşit sayılmış ve
kanunlar önünde cinsiyet ayrımcılığı
yapılmamıştır.
24. • Hitit kanunları, kölelere de para ödeyerek özgürlüğüne
kavuşabilme ve evlenme hakkı tanıyordu.
• Kralın, konumu nedeniyle ölüm cezalarını kaldırma yetkisi
vardı; ölüm cezaları ise büyücülük ya da krala karşı gelme
sonucu veriliyordu.
• Ayrıca “kardeşlerle ilişki kurmak ya da evlenmek” de
Hititler’de sonu ölüm olan bir suçtu.
• İdam cezası uygulayan bir toplum olan Hititler, işkenceye ise
karşıydı.
• Boşanma ve aile konusunda da kanunları olan Hititler’den
günümüze, bu kanunların yer aldığı tabletler de kalmıştır.
• Bunların dışında askerlik, Hititler’de bir zorunluluktu. Herkes
askerlik görevini yerine getirmek zorundaydı.
25. • Kısasa kısas (göze göz, dişe diş) prensibinin yerine tazminatın
geçerli olduğu Hitit kanunlarında ölüm cezaları; kralın emrine
karşı gelmek, cinsel suçlar ve büyü yapmak gibi ender hallerde
veriliyor. Ancak ölüme mahkûm edilen birini kral da
affedebiliyor. Adam öldürme suçlarına bile tazminat cezası
uygulayan Hitit kanunları, cinsel suçlar için ölümden başka bir
ceza tanımıyor . Cinsel suçlara ait maddelerin çokluğu Hititlerin
ahlaki değerlerin korunmasına verdiği önemi de ortaya
koyuyor.
• “Eğer bir adam bir kadını dağda alırsa (tecavüz ederse), suç
adamındır ve o ölsün. Ama eğer onu evde alırsa (tecavüz
ederse), suç kadınındır ve kadın ölsün. Eğer adam (koca) onları
bulursa ve onları öldürürse, onun eylemi cezaya değer
değildir.”
26. HİTİT DİNİ-BİN TANRILI
HALK
• Hitit dini çok tanrılı bir dindir; panteonun (tanrılar ailesi) içinde
binlerce tanrı ve tanrıça vardır ve bunların pek çoğu diğer
kavimlerin dinlerinden alınmıştır.
28. • Hitit tanrı kültleri aslında devlet dinidir
ve bu kültlerin görevlileri de devlet
görevlileridir.
•
Hitit tanrı kültlerinde kaya/açık hava
tapınakları önemli bir yer tutmaktadır.
Günümüze, aşağıda ayrıntılı olarak
incelenmiş, bir çok açık hava tapınağı
ulaşmıştır. Bir çoğu da, ne yazık ki,
defineciler tarafından tahrip edilmiştir.
• Bunlar içinde Yazılıkaya en
önemlileridir. Buradaki tanrılar
geçidinde 60'tan fazla tanrı ve tanrıça
tesbit edilmiştir.
• Tanrıların başında sivri bir külah ve
dizlerinin üstüne kadar inen beli kuşaklı
bir giysi varken, tanrıçaların başında
silindirik bir başlık ve üzerlerinde bluz
ve pilili etek vardır.
29. •Baş tanrı, fırtına
tanrısı Teşup'tur.
Dünyanın düzenini
sağlayan, krallığı ve
ülkenin düzenini
koruyan O'dur. Kral,
efendisi adına ülkeyi
yönetir.
30. • Tapınaklar tam anlamı ile tanrının evi idi.
İlgili tanrının ya da tanrıçanın heykeli burada
durur, ve tanrının ya da tanrıçanın burada
olduğuna inanılırdı.Tanrı heykeli tapınakta
iken sadece kral, kraliçe ve seçilmiş rahipler
heykelin olduğu odaya girmeye izinliydiler.
Başkasının, özellikle de bir yabancının
girmesi ölümle cezalandırılabiliyordu.
•
• Tapınaklar dinsel merkezler olduğu gibi aynı
zamanda ekonomik merkezler de
olmuşlardır. Buralarda sadece tapınağa
verilen hediye ve bağışlar saklanmamış aynı
zamanda tahıl deposu olarak da işlev
görmüşlerdir. (burada genelleme yapmak
olanaksızdır, ancak yapılan kazılar ışığında
böyle bir sonuç çıkarılmıştır.)
31. HİTİT KÜLTÜRÜ
• Baş sahnede Kral Asitavata görülmektedir. Kralın sol elinde bir
köfte, - E. Akurgal'a göre - belki de çiğ köfte var, sağ eliyle bir
pide almak üzere, önünde ve arkasında yelpazeleyen, içki
sunan kişiler var. Sağ alt bölümde krala et sağlamak için
hayvanlar getiriliyor. Sol bölümde krala yemek, içki ve müzik
sunanlar var.
32. Aslında Hattiler'e ait olmasına
rağmen Hitit Güneş Kursu olarak
anılan törensel nesne, Hititlerin
sembolü kabul edilir.
33.
34. HİTİTLER’ E NE OLDU?
• Eski Hitit ( M.Ö. 18.yy.) ve Büyük Hitit Krallığı dönemleri sonunda, yaklaşık
MÖ.1200 yıllarında batıdan gelen ve Deniz Kavimleri diye adlandırılan
toplulukların istilası ile Hitit İmparatorluğu son bulmuş ve Hititler yaşamlarına
şehir beylikleri halinde devam etmişlerdir.
• Hitit Krallığı; M.Ö. 1200'deki Deniz Kavimlerinin göçleri sonunda Trak asıllı
kavimlerin baskıları sonucu yıkılmış olup, dolayısıyla Boğazköy de başkent
olma özelliğini kaybetmiştir. M.Ö. 750 yılında Friglerin yerleşimine sahne
olmuştur.
• Geç Hitit Devletleri de Asur Eyaletlerine dönüştü…
35. GEÇ HİTİT DEVLETLERİ
•TEBAL….Kayseri,Niğde,Ürgüp
•MİLİDİA ve KUMMUH….Malatya
•GURGUM…Kahramanmaraş ve Gaziantep
•HİLAKKU…Toros Dağlık Bölgesi
•ŞAMAL…Antep’ in Güneyi(Fevzipaşa, Zincirli)
•HATTİNA…Antakya
Özel not:Ahmet Ümit’in «Patasana» kitabı
Geç Hititler’i anlatır...