Www.kpss10.com program geliştirmenin temelleri tasarımları
1. B. PROGRAM GELİŞTİRMENİN TEMELLERİ
1. Tarihi Temeller
2. Psikolojik Temeller
3. Toplumsal Temeller
4. Felsefi Temeller
5. Ekonomik Temeller
2. 1. Tarihi Temeller
Bir konuda daha önce düşünülen ve yapılanları bilmek, o
konuda şimdi ya da gelecekte yapılacaklara ışık tutar. Program
geliştirme çalışmaları da bunun istinası değildir.
▪ İlk “Eğitim Programı” kitabı 1918 yılında Amarikalı yazar
“Bobbit” tarafından yayınlanmıştır. Bu eser, eğitimde program
geliştirme çalışmalarını tüm aşamaları ile ele alan ilk kitap
olmuştur. Bobbit ile Charters program geliştirmede davranışçı
yaklaşımı savunmuşlardır.
▪ Ralph Tyler, 1949 yılında yayınladığı “Eğitim Programı ve
Öğretimin Temel İlkeleri” adlı kitabında eğitim yaşantılarının
nasıl organize edilebileceği, hedeflere ulaşma derecesinin
nasıl belirlenebileceği soruları üzerinde durmuştur.
3. ▪ Hilda Taba, 1962’de “Program Geliştirme: Kuram ve
Uygulama” adlı kitabı yayınlamıştır. Taba ve Tyler,
program geliştirmeye sistematik bir bakış açısı
getirmişlerdir.
▪ Pestalozzi, 19. yüzyılda ilkokullardaki uygulamaların
ve eğitim programlarının yenileşmesine katkıda bulunmuş,
eğitim sürecinin çocuğun doğal gelişimine ve duyumsal
etkilerine bağlı olması gerektiğini savunmuştur.
▪ Frobel, anokulu çalışmalarıyla öne çıkmış, eğitim
sürecinin 3 – 4 yaşlarında başlaması ve öğrencinin kendi
etkinliklerine dayanması gerektiği üzerinde durmuştur.
4. ▪ J. Freidrich Herbert, bilgi ve ahlak kavramları
üzerinde durmuş, eğitimin çocuğun ön bilgilerine, ilgi ve
ihtiyaçlarına dayalı olması gerektiğini dile getirmiştir.
▪ Herbert Spencer, eğitimin temel amacını yaşama
hazırlık olarak görmüş ve eğitim programlarının bu temel
amaca hizmet etmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
5. ▪ Türkiye’de program geliştirme çalışmaları 1924 yılında
çıkarılan “Tevhid-i Tedrisat Kanunu” ile başlamıştır.
▪ 1924’de Türkiye’ye çağrılan John Dewey’in hazırladığı
rapor doğrultusunda daha çok ilköğretim programlarının
geliştirilmesine ağırlık verilmiştir.
▪ 1950’li yıllara kadar Türkiye’de program geliştirme
çalışmaları daha çok “dersler ve konular listesi” hazırlamak
şeklinde ele alınmış, 1952’de Türkiye’ye gelerek köy
okullarında incelemeler yapan K.V. Wofford’un hazırladığı
raporla daha sistematik bir yaklaşımla yapılmaya
başlanmıştır.
▪ 1961’de kabul edilen 222 sayılı İlköğretim Kanunu ile
ilköğretim programlarının değiştirilip geliştirilmesi zorunlu
hale gelmiştir.
6. ▪ 1970’li yıllarda 8 yıllık ilköğretim okulu denemesi ve
program çalışmaları gündeme gelmiş ve bu çalışmalara hız
verilmiştir.
▪ 1982’de Milli Eğitim Bakanlığı program geliştirme
konusunda bir model oluşturmuş ve bu model 2142 sayılı
Tebliğler Dergisinde yayınlanmıştır. Bu modelin hazırlama
ilkeleri 1984’de yeniden belirlenmiştir. Bu model, amaç-
davranış-işleyiş-değerlendirme boyutları içinde
programların derslere göre hazırlanması esasını
getirmektedir.
▪ 1990’lı yıllara gelindiğinde Milli Eğitim sistemimizi
yeniden düzenleme çalışmaları içinde program geliştirme
ve ölçme-değerlendirmeye ayrı bir önem verildiği
görülmektedir.
7. 2. Psikolojik Temeller
Oluşturulan eğitim programlarının, öğrencilerin
bedensel ve zihinsel gelişimine uygunluğunu sağlama
açısından psikolojiden önemli ölçüde yararlanılmaktadır.
▪ Eğitim programları üzerinde en çok davranışçılık ve
bilişsel alan kuramları etkili olmuşlardır.
▪ Psikolojik temel “bilimsel temel” olarak da bilinir.
8. 3. Toplumsal Temeller
Eğitim programları bireyin sosyal gelişimini ve
topluma uyumunu sağlayacak biçimde hazırlanmalıdır.
Toplumsal değişimler analiz edilip değerlendirilmeli ve
değişme yönelimleri programlara belli ölçüde
yansıtılmalıdır.
Bir eğitim programı o toplumu yansıtacak biçimde
hazırlanmalıdır. Bu nedenle bir program, toplumdan ve
toplumsal yapıdan uzak kalmamalıdır.
Okul, toplumun ihtiyaçlarını karşılamada en yetkili
kurumdur. Buralarda toplumun istediği bireyler
yetiştirilerek topluma kazandırılmaktadır.
9. 5. Ekonomik Temeller
Eğitim programı devletin ve öğrencilerin maddi
imkânlarıyla gerçekleştirilebilir olmalı, ayrıca ekonomiye
nitelikli insan gücü kazandırılması hususu programlara
yansıtılmalı, en az maliyetle çok sayıda hedefin
gerçekleştirilme imkânları gözetilmelidir.
11. FELSEFENİN UĞRAŞ
ALANLARI
1-ONTOLOJİ (VARLIK SORUNU)
Ontoloji, insan, Tanrı, evren, varlık ve yokluk gibi
kavramlar üzerinde yoğunlaşır. Varlığı iki biçimde
inceler:düşünsel varlık ve gerçek varlık. Kısaca
evrendeki canlı veya cansız varlıkların var oluşlarını
açıklamaya çalışır.
Anahtarlar: VARLIK-YOKLUK-TANRI-ÖLÜM-RUH-
EVRENİN İLK OLUŞUM MADDESİ
12. 2-AKSİYOLOJİ (DEĞERLER SORUNU
İnsani değerlerin incelenmesinde sanat ve ahlak
konularını ele alan, insan eylemlerinde değerlerin
çevre etkisiyle sonradan mı, yoksa doğuştan mı
kazanıldığıyla uğraşır.
Bu disiplin ahlaklı, ahlaksız, iyi, kötü, saygılı,
özgürlük, tutsaklık, erdem, erdemsizlik, mutsuzluk,
güzellik, çirkinlik, vicdanlılık v.b. nedir? Var mıdır,
yok mudur? Varsa neden var, nasıl kaynaklanır?
Bular değerlendirilirken bir ölçüt kullanılabilinir mi?
Sorularını yanıtlamaya çalışır.
Anahtarlar: ETİK,ESTETİK,SANAT,DEĞER
13. 3-MANTIK
Akıl nedir? Aklın kuralları var mıdır? Varsa nelerdir?
Evrensel ve genel geçerli midir? Akıl yürütme yolları var
mıdır? v.b. soruları inceleyen felsefenin disiplin alanlarından
biridir.
Eğer aklın kuralları doğuştandır derseniz, öğretmen
öğrencinin aklını kullanmasını sağlayacak hedef ve
davranışları, sınıf ortamına getirir ve dersi ona göre işler.
Yoktur derseniz bu kez sorunu çözmesi istenir. Eğitim
ortamında öğretmen yalnız danışılan, yol gösteren kişi
görevini yüklenebilir.
Anahtarlar: AKIL, AKIL YÜRÜTME,AKLIN KURALLARI
14. 4- BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ)
Bilgi felsefesinin konusu bilginin kendisidir. Bilginin ne
olduğu, nasıl elde edildiği üzerine değerlendirmeler yapar.
Bilgi kuramı ile bilginin kaynağı, değeri, doğruluğu, sınırı
problemleri ele alınır, değerlendirmeler yapılır.
Bilginin değeri üzerine soruları:
Bütün bilgilerimiz doğru mudur?
Doğru bilginin ölçütü nedir?
Bilgilerimiz kesin midir?
Bilgilerimiz genel geçer midir?
Anahtarlar: BİLGİ, BİLGİ TÜRLERİ,BİLGİ KAYNAKLARI VE
DOĞRULUĞU
15. FELSEFE AKIMI AÇIKLAMASI
Varlığın düşünceden bağımsız olmadığını, varlık denilen şey
hakkında edinilenlerin düşüncede oluştuğunu ileri süren felsefe
İdealizm
akımıdır. İdealizme göre gerçek bir bölünmez öncesiz,
(Platon, Hegel)
sonrasız, hep kendi kendine aynı kalan, değişmez, ölümsüz ve
soyuttur.
Bu ekol idealizmin tam aksi bir temelde hareket eder. Yani
Realizm realizmde obje esastır. Varlığın, var ve gerçek olduğu
(Gerçekçilik) savunulur. Gerçek, zihnin dışındadır. Zihnimiz, dış dünyada
(Eflatun) aldığımız duyumlarla değişir ve şekillenir. Realizmin temeli
maddenin gerçek olduğudur.
Bilginin kaynağı deneydir. İnsan, çevresiyle etkileşim halindedir
Pragmatizm
ve bu etkileşim süreciyle oldu ve olayları algılar. İçerisinde
(Yararcılık)
yaşanılan toplum veya çevreden alınan duyumlar edinilen
(John Dewey)
izlenimler kısaca deney bilginin kaynağıdır.
Varoluşçuluğa göre insan hürdür. İnsan bu hürriyeti içerisinde
kendisini oluşturur. Bu yüzden de bütün hareketlerinden
sorumludur ve dolayısıyla eylem insan için çok önemlidir.
Varoluşçuluk (Birey
Aksiyonda bulunmayan insan hiçbir şeydir. Eyleme katılarak
Merkezli) (J. P. Sartre)
insan kendisi olarak olanı seçerek kendisini yapar. İlk önce
gelen ve temel olan felsefeler, sanatlar, dinler, ilimler değil,
özden önce varlığa sahip olan insanın kendisidir.
16. Eğitime yön veren dört temel felsefe
vardır;
Bu sıra EN KAPALI EĞİTİM FELSEFESİ ANLAYIŞINDAN EN AÇIK
OLANINA DOĞRUDUR.
Daimicilik
Esasicilik
İlerlemecilik
Yeniden Kurmacılık
Bu dört felsefeden her biri köklerini daha önce adı geçen dört
temel felsefeden alır. Daimicilik- realizmden, esasicilik- idealizm
ve realizmden, İlerlemecilik ve yeniden kurmacılık- yararcılıktan
(pragmatizm) ilham alır. Yeniden kurmacılığın bazen var
oluşçulukla da ilgisi vardır.
17. I. DAİMİCİLİK
İnsanın doğası ve ahlaki ilkeleri değişmez. İnsanların bu değişmez
gerçeklere göre yetiştirilmesi gerekir. Önemli olan insan ve onun
en yüksek özelliği olan akıldır. Kültürel, fiziksel, ruhsal farklılıklar
önemli değildir.
Eğitimin görevi bilgi aktarmaktır ve bilgi de, her türlü değişmenin
özünde değişmeden kalan tabiat kanunları, mantık ve ahlâktır.
Bu görüşü savunanlar eğitimin evrensel nitelikteki belli gerçeklere
göre şekillendirilmesi üzerinde dururlar.
Eğitim; sağlam ve doğru karakterli insan tipi yetiştirme işiyle
uğraşmalıdır. İnsan doğasının en önemli yanı akıldır. Bu nedenle,
eğitimde insan zihninin gelişmesine (entelektüel eğitime) önem
verilmesi gerekir.
18. I. DAİMİCİLİK
Eğitim, seçilmişlerin ve elitlerin hakkı olarak kabul
edilir. Buna göre, sadece seçilmiş (altın cevherliler)
eğitim alabilir. Daimicilik görüşünün temel ilkeleri
şunlardır:
Değişmeyen Evrensel Bir Eğitim
Entelektüel Eğitim
Eğitim hayatın bir kopyası değil, ona hazırlıktır.
Çocuklara ve gençlere dünyanın hem manevi hem de
maddi gerçeklerini tanıtacak bilgiler verilmelidir.
Büyük kitaplar (klasik eserler) eğitimi
Seçkincidir.
18
19. Uyarı: Daimicilikte Okul Değişmez Sabit
Bilgilerin Aktarım Yeridir. Öğretmen İse Bu
Sabit Değişmez Doğruları Aktaran Kişidir.
Anahtar Kelime: Değişmezlik, Klasik Eserler,
Maddi Ve Manevi Değerlerin Öğretimi
NOT: Eğitimin İnsanın Doğuştan Gelen Bir
Hakkı Olduğu Düşüncesi 1789 Fransız İhtilali Ve
Sanayi Devriminin Bir Yansımasıdır.
20. DAİMİCİLİK FELSEFESİNE GÖRE
ÖĞRETİM PROGRAMLARI
HEDEF
• Elit ve seçkin bireyler
yetiþtirmek
• Sabit doðrularý aktarmak
Ý
ÇERÝ
K ÖLÇME - DEÐERLENDÝ RME
• Deðiþmez bilgiler • Ders kitabý ve deðiþmeyen
• Büyük kitap eðitimi bilgilerin yoklanmasý
(klasik eserler) • Yazý -sözlü yoklama
lý
ÖÐRENME - ÖÐRETME SÜRECÝ
• Tümevarýmsal düþünme
• Anlatým
• Soru-cevap
21. II. ESASİCİLİK (ÖZCÜLÜK)
Bu görüşe göre insanları eğitilmiş olarak kabul edebilmek için
bütün insanların sahip olması gereken esaslar vardır. Esasiciler
daha çok programların konu alanı üzerinde durur ve zamanın
tecrübesinden geçmiş kalıcı temel konuların ve değerlerin
seçimine önem verirler. Buna göre, çocuğun ilgileri gibi geçici
şeylere önem vermeyen, çocuklara kültürün ve bilginin özünü
veren "öğretmen merkezli" bir öğretim olmalıdır.
Öğretmen otoritesinin sınıfta yeniden yerine oturtulmasını
savunurlar. Bu görüşe göre geçmişten gelen temel bilgi ve
değerlerin önemli yanlan korunup yeni kuşaklara öğretilirse,
yeni kuşaklar için geçmişin başarıları üstüne daha
mükemmel bir uygarlık yaratabilirler.
22. II. ESASİCİLİK (ÖZCÜLÜK)
Bu görüşün dayandığı temel ilkeler şunlardır:
Öğrenmenin doğasında çok sıkı çalışma ve çoğu zaman
zorlama vardır.
Eğilimde ve öğretimde girişim öğrenciden çok öğretmende
olmalıdır.
Eğitim sürecinin özünü, konu alanının çok iyi özümlenmeni
oluşturur.
Okulda zihinsel disiplin yaklaşımının geleneksel yöntemleri
kullanılmalıdır.
Tüm insanların bilmesi gereken esaslar vardır.
Öğrenme çok sıkı ve disiplinli çalışma ile olur
İnisiyatif öğretmende olmalıdır.
Soyut bilgiler ancak soyut yöntemlerle öğretilebilir.
22
23. UYARI: ESASİCİ OKUL KONULARIN
AKTARIM YERİDİR. ÖĞRETMEN İSE
OTOKRAT ZORLAYICI YAPISIYLA
EZBERLETEN KİŞİDİR.
Anahtar Kelime: KONU, KONU ÖĞRETİMİ,
OTOKRAT ÖĞRETMEN, EZBER,
ÖĞRETMEN MERKEZLİLİK
24. ESASİCİLİK FELSEFESİNE GÖRE
ÖĞRETİM PROGRAMLARI
HEDEF
• Kültürel birikimin aktarýlmasý
• Zihinsel geliþimi saðamak
• Yetenekli kiþileri eðitmek
ÝÇERÝ K ÖLÇME - DEÐ ERLENDÝ RME
• Deðiþmez ve temel • Ders kitabý ve deðiþmeyen
bilgileri aktarmak bilgilerin yoklanmasý
• Yoðun bir bilgi aktarýmý • Yazý -sözlü yoklama
lý
• Temel beceri ve • Ders kitabý ve öðretmen
konu öðretimi tümcelerinin aynen aktarýlmasý
• Bireysel katký ve yorumun
engellenmesi
ÖÐRENME - ÖÐ RETME SÜRECÝ
• Ezber
• Düz anlatým
• Soru-cevap
• Tümdengelim yöntemi
25. Pragmatist felsefenin eğitime uygulanmış şekli olan progressivizm
(ilerlemecilik), şekilci, disiplinli, pasif öğretime karşı, özgür ve aktif
öğretim ilkelerini savunur. Çocuk sürekli değişen hayat şartlarına
göre kendi hayatını kendi kurmalıdır. Öğretmen bir danışman veya
rehber mevkiinde kalmalıdır.
İlerlemecilîk, pragmatik felsefenin eğitime uygulanışıdır.
Pragmatik felsefe, değişmeyi gerçeğin esası olarak görür. Bu
nedenle de eğitimin sürekli bir gelişim içinde olduğu öne
sürülür. Eğitimciler yeni bilgi ve çevredeki değişmeler ışığında
politika ve yöntemlerini ayarlamaya hazır olmalıdır.
26. DAİMİCİ-ESASİCİ SÜREÇ
DAVRANIŞÇIDIR.
DAVRANIŞÇILIK
Yalnızca gözlenebilir etkinlikler üzerinde durur.
Öğrenmeyi, uyarıcı – tepki bağının oluşmasına indirger.
Davranışı sadece ölçülebilirliği ile açıklar.
Öğrenme sürecinde, öğrenene edilgen rol verir.
Anahtar: Uyarıcı-Tepki-Birey pasif-alıcı-
Öğrenilmiş Davranışlar-Mekaniklik
27. III. İLERLEMECİLİK
Eğitim bir süreçtir ve sürekli kendini yeniler.
Öğrenci merkezlidir.
Öğrenin ilgilerine dönük ve aktif eğitim verilmelidir.
Problem çözme, proje gibi öğrenci merkezli
yöntemler kullanılmalıdır.
Okul yaşamın ta kendisi olmalıdır.
Öğretmen rehber olmalıdır.
Öğrenciler işbirliği içinde olmalıdırlar
Eğitim demokratik olmalıdır.
27
28. UYARI: İLERLEMECİLİKTE OKUL
ÇAĞDAŞ VE İŞLEVSEL BİLGİLERİN
AKTARIM YERİDİR. ÖĞRETMEN İSE
REHBER VE KOORDİNATÖRDÜR.
Anahtar Kelime: BİREY, DEMOKRASİ,
YAPILANDIRMACILIK, ÖĞRENCİ İLGİ VE
YETENEĞİ, AKTİF ÖĞRENME
NOT: Türkiye Cumhuriyeti Devletinin
eğitim felsefesi İlerlemeciliktir.
29. HEDEF
• Çaðdaþ bireyler yetiþtirmek
• Eleþtiren, sorgulayan ve
düþünen bireyler yetiþtirmek
• Demokratik ve sosyal yaþamý
ilerletmek
Ý
ÇERÝ
K ÖLÇME - DEÐERLENDÝ RME
• Öðrenci ilgi, beceri ve • Porfolyo (Tümel deðerlendime)
hazýrbulunuþluklarý na • Öðrenci geliþtirici ve destekleyici
göre esnek
• Çaðdaþ bilgi ve beceriler
ÖÐRENME - ÖÐRETME SÜRECÝ
• Problem çözme
• Proje yöntemi
• Tartýþma
• Beyin fý nasý
rtý
• Deney-gözlem
• Ý
þbirlikçi öðretim
30. IV. YENİDEN KURMACILIK
Çağdaş eğitim felsefesi akımlarından birisidir. Bireysel değil,
sosyal öğretim ilkesini savunmaktadır. Çünkü uygarlık da,
demokrasi de, kültür de gruplar içinde olur. Okul, modern
gelişme yönüne göre toplumu yeniden kuracak yenilikçi
insanlar yetiştirmelidir.
Bu eğitim akımı, ilerlemeciliğin bir devamı olup son gelişen
akımlardan biridir. Akımın dayandığı felsefe yararcılıktır
(pragmatizm). John Dewey, Isaac Bergson ve T. Brameid bu
akımın temsilcilerindendir Bu akımdaki temel görüşlere göre
eğitimin amacı, toplumu yeniden düzenlemek ve toplumda
gerçek demokrasiyi yerleştirmek olarak kabul edilmektedir.
31. IV. YENİDEN KURMACILIK
Bu görüşe göre eğitim; açık seçik bir sosyal reform hareketi
geliştirmede önemli araçlardan biridir.
Eğitim yeni bir toplumsal düzen yaratmaya girişmelidir. Bu akımın bir
görüşüne göre de toplumsal değişmede temel sorumluluk
okullardadır.
Bu akımın önemli özelliği, eğitimin davranış bilimlerinin bulgularına
dayalı olarak, yeniden inşa edileceğine inanılmasıdır. Sosyal ve
demokratik yaşamı geliştirmeyi amaç edinir.
Pragmatik felsefeye dayanır.
Eğitim sosyal reform için önemli bir araçtır.
Okul ideal toplumu oluşturmak üzere geleceğe dönük olmalıdır.
Toplum eğitilerek demokrasi köklü bir şekilde yerleştirilmelidir.
31
32. HEDEF
• Deðiþimi temel alan bireyler
yetiþtirmek
• Eðitimde fýrsat eþitliði saðlamak
• Toplumu yeniden yapý landýrmak
ve geliþtirmek
ÝÇERÝ K ÖLÇME - DEÐ ERLENDÝ RME
• Deðiþim temelli • Porfolyo (Tümel deðerlendime)
• Esnek ve yeniliðe uyumlu • Öðrenci geliþtirici ve destekleyici
ÖÐRENME - ÖÐRETME SÜRECÝ
• Problem çözme
• Proje yöntemi
• Tartýþma
• Beyin fý nasý
rtý
• Deney-gözlem
• Ý
þbirlikçi öðretim
33. UYARI: YENİDEN KURMACILIKTA OKUL
DEĞİŞİMİN MERKEZİDİR. ÖĞRETMEN İSE
BU DEĞİŞİMİN TEMSİLCİSİDİR.
Anahtar Kelime: TOPLUMUN; YENİDEN
KURULMASI, YENİDEN İNŞASI, YENİDEN
ŞEKİLLENDİRİLMESİ, SOSYAL REFORM,
SÜREKLİ DÖ NÜŞÜM.
NOT:SORUDA MUTLAKA TOPLUM
KAVRAMINA VURGU YAPILMALIDIR.
34. İLERLEMECİ-KURMACI SÜREÇ
YAPISALCIDIR
YAPILANDIRMACILIK
Piaget'nin zihinsel gelişim kuramı üze-rine kurulmuştur.
Öğrenciye deneyim kazandırılması ve onun bu
deneyimler üzerinde düşündürülmesine dayanır.
Öğretmenin öğretmekle değil, öğrencilerin
öğrenmelerini sağlamakla görevli olduğu düşüncesi
hakimdir.
Anahtar: Deneyim-Bilginin yapılandırılması etkinlik
aktivite
35. EĞÎTÎM DAYANDIĞI EĞİTİMİN EGITIMIN EĞÎTÎM
FELSEFESİ FELSEFÎ TEMEL AMACI ROLÜ PROGRAMINDAKİ
ODAK NOKTA
Öğretmen,
Rasyonel Kişileri
öğrencilerin Klasik konular, Ede-
Eğitmek / Üstün
REALİZM düşünmesine
DAİMİCİLİK zekalı kişiler bi çözümlemeler,
(Gerçekçilik) yardımcı olur.
yetiştirmek, akıllı Sabit Program
Sokratik yöntem
kişiler seçmek.
kullanılır.
Öğretmen
Bireylerin alanında
Temel beceriler
İDEALİZM Zihinsel uzman (3R = Okuma, Yaz-
REALİZM gelişmesine kişidir, geleneksel
ESASİCİLİK ma, Sayma) ve
(İdealistlik, Yardımcı olmak, değerlerin yaygın Temel Konular (Ana
Gerçekçilik) Yetenekli Kişileri bir şekilde Dil, Fen, Tarih)
Eğitmek öğretimi söz
konusudur.
Öğretmenler
Dernokratik ve problem çözme İlgili Programlar,
İLERLEMECİ- PRAGMATİZM
Sosyal Yaşamı ve bilimsel Hümanistlik Eğitim,
LİK (Yararcılık)
Geliştirmek araştırmalarda Radikal Eğitim Re-
yol göstericidir.
Öğretmen, deği-
şim ve reformun
Araştırma yöne-
Toplumu Yeni-
ticisi ve proje
den Yapılan- Eğitimde Fırsat
YENİDEN PRAGMATİZM başkanı gibidir.
dırmak ve Geliş- Eşitliğim Yeniden
KURMACILIK (Yararcılık) Öğrencilere
tirmek, Değişim Kav-ramsallaşması
problemlerin
ve Sosyal Re-
farkına varmala-
rına yardımcı
olur.
36. D. EĞİTİM PROGRAMI TASARIMLARI
Bir eğitim programı planlanırken işe öncelikle programın
nasıl olacağını tasarlamakla başlanmalıdır. Eğitim programı
tasarımı çalışmasıyla büyük oranda bir programın ana
çerçevesi ortaya konulmaya çalışılmakta ve şu dört soruya
cevap aranmaktadır:
a. Ne yapılmalıdır?
b. Konu alanı neleri içermelidir?
c. Hangi öğrenme stratejileri, kaynak ve etkinlikleri
kullanılmalıdır?
d. Sonuçları değerlendirmek için hangi ölçme teknikleri
ve araçlar kullanılmalıdır?
Yaygın olan program tasarımı yaklaşımları şunlardır:
37. PROGRAM GELİŞTİRME YAKLAŞIMLARI
1. Konu Merkezli Tasarımlar
a. Konu Tasarımı
b. Disiplin Tasarımı
d. Süreç Tasarımı
c. Geniş Alanlı (Disiplinler Arası) Tasarım
2. Öğrenen Merkezli Tasarımlar
a. Çocuk Merkezli Tasarımlar
b. Yaşantı Merkezli Tasarımlar
c. Romantik (Radikal) Tasarımlar
d. Hümanistik Tasarımlar
3. Sorun Merkezli Tasarımlar
a. Yaşantı Şartları Tasarımı
b. Çekirdek (CORE) Tasarımı
c. Toplumsal Sorunlar ve Yeniden Kurmacılık Tasarımı
38. 1. Konu Merkezli Tasarımlar
Bu yaklaşımda eğitim programı, her bir konu alanının
kendine özgü yapısı dikkate alınarak
düzenlenmektedir. Esasicilik ilkelerine dayanır. Bu
yaklaşım dört şekilde görülür:
a. Konu Tasarımı
b. Disiplin Tasarımı
d. Süreç Tasarımı
c. Geniş Alanlı (Disiplinler Arası) Tasarım
39. a. Konu Tasarımı
• Bu yaklaşımda dersler birbirinden bağımsız olarak
düzenlenmektedir.Konu alanı uzmanları bu düzenlemede
önemli rol oynamaktadır.
•Bu yaklaşıma göre programın amacı, davranış
değişikliğinden çok bir konunun mükemmel olarak
öğrenilmesidir.
•Bu tasarımda sunuş yoluyla öğretim yöntemi esas
alınmakta, temel kaynak ise kitap olmaktadır. Öğretmene
düşen ise, çizilen bu yolu izlemektir.
40. b. Disiplin Tasarımı
•Konular akademik disiplin üzerine inşa edilmektedir.
•Öğrenilecek konunun yapısı kullanılacak yöntemi de
belirler.
•Bu yaklaşımda öğrenci, öğrenme etkinliklerine bizzat
aktif olarak katılır.
•Bilginin transfer edilmesi istenir.
•Tüm bunlara rağmen temelde disiplinler ve öğretmen
vardır. Öğrenci ikinci plandadır.
•Dersler alt birimlere ayrılmıştır.
41. c. Geniş Alanlı (Disiplinler Arası) Tasarım
•Benzer özellik taşıyan konu alanlarının birleştirilip daha
büyük konu alanları oluşturarak program tasarlama
yaklaşımıdır.
•Bu yaklaşım disiplinli bilgi üretiminde başarısızdır.
Çünkü belirsiz detaylar yerini genellemelere bırakır.
• Öğrenci pasif bir konumdadır.
42. d. Süreç Tasarımı
• Bu yaklaşıma göre eğitim sosyal bir süreçtir.
•Birey bu süreçte bir şeyler öğrenir.
•Bu sürece bireyin aktif katılımı esastır.
•Bu yaklaşımda öğrenci ön plana çıkmakta, etkinlik ve
yaşantılara ağırlık verilmekte, konular problematik
olarak ele alınmakta, konu alanı ile yaşantı arasında
ilişki olduğu savunulmaktadır.
•Tüm konular için ortak bir öğrenme yolunu savunan
tasarımdır.
•Burada amaç öğrencinin en iyi şekilde nasıl
öğreneceğidir.
43. 2. Öğrenen Merkezli Tasarımlar
•Bu tasarımlarda, öğrencinin kendi gözlemleri ve
yaşantısıyla öğrenme çabasına girmesi temeldir.
•Öğrenci sürece girdikten sonra ilgi ve ihtiyaçlarına
göre öğrenme etkinlikleri belirlenmektedir.
•İlerlemecilik ilkelerine dayanır.
•Bu tasarımlar şunlardır:
a. Çocuk Merkezli Tasarımlar
b. Yaşantı Merkezli Tasarımlar
c. Romantik (Radikal) Tasarımlar
d. Hümanistik Tasarımlar
44. a. Çocuk Merkezli Tasarımlar
•Bu yaklaşımda eğitim programının içeriğini öğrencilerin
ilgi ve amaçları belirler.
•Yapılacak muhtemel etkinlikler önceden kestirildiği
halde, önceden kesin olarak planlanmamıştır.
•Etkinlikler ve amaçlar öğretmen ve öğrencilerin işbirliği
ile planlanmaktadır.
•Uygulamada genellikle problem çözme yöntemi
kullanılır. Taba’nın “kişi yaşadığını öğrenir” görüşü, bu
yaklaşımın ana düşüncesidir.
45. b. Yaşantı Merkezli Tasarımlar
Bu yaklaşım da çocuk merkezli yaklaşım gibidir,
ondan farklı olarak programlar çocuklar okula geldikten
sonra her birinin tek tek ilgisine göre düzenlenmelidir.
Konularda öğrencilerin seçtikleri problemlerin çözümüne
yardımcı olmak amacıyla bazı değişiklikler ve
zenginleştirmeler yapılabilir.
46. c. Romantik (Radikal) Tasarımlar
Bireysel farklılıkları gözeten bir yaklaşımdır. Çocuk
sınıfa girmeden yapılacak herhangi bir programın
geçerli olamayacağını savunurlar. Anlamlı öğrenmenin
olabilmesi için toplumsal etkinliklere katılımı
sağlayacak bir program düzenlenmelidir.
47. d. Hümanistik Tasarımlar
Bu yaklaşım insan ilişkilerine önem verir. Öğrencinin
kendini gerçekleştirmesi için fırsatlar verilmesini savunur.
Öğretmenin görevi kişinin kendini tanımasına yardımcı
olmaktır.
48. 3. Sorun Merkezli Tasarımlar
Bu program tasarımları; konular arasında bağ
kurulmasını, yaparak-yaşayarak öğrenmenin
sağlanmasını merkeze alan görüşlerle ortaya çıkmıştır.
Temel vurgusu sorun çözmedir. Yeniden kurmacılık
ilkelerine dayanır.
Sorun merkezli tasarımlar şunlardır:
a. Yaşantı Şartları Tasarımı
b. Çekirdek (CORE) Tasarımı
c. Toplumsal Sorunlar ve Yeniden Kurmacılık
Tasarımı
49. a. Yaşantı Şartları Tasarımı
Sorunların merkeze alındığı bu yaklaşımda öğrenciler
araştırma yapmalı
Bu sorunlarla ilgili bilimler belirlenip bulgularından
yararlanılmalı ve çeşitli çözüm önerileri getirilmelidir. Bu
tasarımın en önemli özelliği, öğrencileri öğrenmeye ve
sorun çözme süreçlerini kullanmaya özendirmesidir.
50. b. Çekirdek (CORE) Tasarımı
•Bu yaklaşımda, kişilerin toplumsal sorunları
çözebilecek bilgi ve becerilerle donanık yetiştirilmesi
savunulur.
•Zorunlu sosyal ihtiyaçlara programın merkezinde yer
verilir.
• Bu yaklaşım, okulların sosyal gelişmede fonksiyonel
olmayışına karşı bir tepki olarak doğmuştur.
•Sınıf içindeki demokratik uygulamaları teşvik edici bir
anlayışa sahiptir.
•İşbirliğine dayalı öğrenme modelini esas almaktadır.
51. c. Toplumsal Sorunlar ve Yeniden Kurmacılık Tasarımı
•Bu yaklaşıma göre, eğitim programları uygulanmadan
önce toplumsal sorunlar ele alınmalı ve eğitim
programlarına yansıtılmalıdır.
•Eğitim hem değişim aracı, hem de denge aracıdır.
•İnsan sadece yaşadığı anı değil, geleceği de düşünmek
zorundadır.
•Sınıf ortamı demokratik olmalıdır.
•Uygulamaya ağırlık verilmelidir.
•Eğitim ortamında kesinlikle cezaya yer verilmemelidir.