BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi İçindekiler:
03 Editör: 2022’de Hayatımızı İstila Edecek Teknolojiler
04 Haberler
13 Siber Saldırıların Arkasında Devlet mi Var?
15 Hollywood’u Geride Bırakan ve Büyümesini Sürdüren Bir Pazar: Oyunlar!
16 Dijitalleşirken Ne Yap Et, Verine Sahip Çık!
18 2023 Yılında Bulut Harcamalarının, Şirketlerin Toplam BT bütçelerinin ¼’ünü Aşacağını Öngörüyoruz!
20 2023 Yılı Teknoloji Trendleri
26 Siber Baskılarla Mücadele İçin 2023’te Odaklanılması Gereken Üç Güvenlik Hedefi
28 Türkiye’nin 2022 İnovasyon Karnesi
32 Teknoloji Liderlerinin 2023’teki 5 Önceliği
34 5G’nin Gelişen Pazarlardaki Potansiyel Ekonomik Faydaları
36 2023’te Ekonomileri Şekillendirecek 5 Teknolojik Gelişme
38 Güvenilir Bir Yapı İçin Depreme Dayanıklı İnşaat Teknikleri
40 Şirketler ve Çalışanlar, Çalışma Alanına Yönelik İnovasyonlarda Fikir Ayrılığı Yaşıyor
42 Test Merkezi
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
1. 03 / 2023
Güvenilir Bir Yapı İçin Depreme Dayanıklı İnşaat Teknikleri • 2023’te Ekonomileri Şekillendirecek 5 Teknolojik Gelişme
Türkiye’nin 2022 İnovasyon Karnesi • Siber Saldırıların Arkasında Devlet mi Var? • Dijitalleşirken Ne Yap Et, Verine Sahip Çık!
2023’te Ekonomileri Şekillendirecek 5 Teknolojik Gelişme • Teknoloji Liderlerinin 2023’teki 5 Önceliği
Siber Baskılarla Mücadele İçin 2023’te Odaklanılması Gereken Üç Güvenlik Hedefi
Şirketler ve Çalışanlar, Çalışma Alanına Yönelik İnovasyonlarda Fikir Ayrılığı Yaşıyor
2023 Yılı
Teknoloji Trendleri
2. 2
künye
içindekiler
03 Editör
04 Haberler
13 Siber Saldırıların Arkasında Devlet mi Var?
15 Hollywood’u Geride Bırakan ve Büyümesini
Sürdüren Bir Pazar: Oyunlar!
16 Dijitalleşirken Ne Yap Et, Verine Sahip Çık!
18 Röportaj: Murat GÖÇE
20 Kapak Konusu: 2023 Yılı Teknoloji Trendleri
26 Siber Baskılarla Mücadele İçin 2023’te
Odaklanılması Gereken Üç Güvenlik Hedefi
28 Türkiye’nin 2022 İnovasyon Karnesi
32 Teknoloji Liderlerinin 2023’teki 5 Önceliği
34 5G’nin Gelişen Pazarlardaki Potansiyel
Ekonomik Faydaları
36 2023’te Ekonomileri Şekillendirecek 5
Teknolojik Gelişme
38 Güvenilir Bir Yapı İçin Depreme Dayanıklı
İnşaat Teknikleri
40 Şirketler ve Çalışanlar, Çalışma Alanına
Yönelik İnovasyonlarda Fikir Ayrılığı
Yaşıyor
42 BT Günlüğü Test Merkezi
Yazı İşleri
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
(Sorumlu)
yavuz@btgunlugu.com
Ecevit BIKTIM
Yayın Danışmanı
ecevit@btgunlugu.com
Mahmut Saral
Editör
info@btgunlugu.com
Editörler
Süleyman Sertkaya
Barış Yılmaz
Mutlu Çavuş
info@btgunlugu.com
Kreatif
Creative Solutions
diyalog@creativesolutions.com.tr
Reklam
Reklam Departmanı
reklam@btgunlugu.com
Adres
Eylül Medya
İnönü Caddesi No: 8
Bulut İş Merkezi 4. Kat
Ofis: 72 Çeliktepe
Kağıthane / İstanbul
Tel : 0212 270 36 37
Fax: 0212 270 36 37
2
3. editör
Karşınıza çıkan olaylarda kalp atışınızın arttığı, bir o yana bir bu yana
baktığınız, sanki bir şey yapacaktınız da o an aklınıza gelmedi ama yap-
manız gerekiyor düşüncesiyle hareket ettiğiniz anlar vardır ya. Günlerce
içinizden gitmez, sanki yaşanmamışçasına hayaller kurarsınız ve bir ay
sonunda geriye baktığınızda ne yaşadım ben dediğiniz bir an gelir. Ülkece
ne yaşadık biz…
Bunu yazılarla tarif etmem güç fakat yaşadıklarımızı bir daha yaşamak
istemiyorum. Uzun yıllardır teknoloji sektöründe faaliyet gösteren ya-
yınlarda çalışmış bir kişi olarak kullandığımız teknolojilerin daha yararlı
işlere, özellikle hayatımızı kolaylaştıracak şeylere dönüştürülmesi gerek-
tiğini en yakından bilen kişilerden biriyim.
Hangi sektörde çalışıyorsak ne iş yapıyorsak yapalım teknoloji hayatımı-
zın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Depremde yaşanan yıkımların
sebepleri malum. Bu sebepleri 85 milyon olarak aşmak zor olsa da en aza
indirmek için var gücümüzle çalışmamız şart.
Güvenilir bir yapı için depreme dayanıklı inşaat teknolojilerini kullan-
mamız gerekiyor. Tabii ki bu tarz tekniklerin kullanımı ile birlikte zemin
etütlünden tutunda hava şartları ve kullanılacak malzemelerin dayanık-
lılıklarına kadar birçok etken var. Tüm bunların işi bilen ve yetkin kişiler
tarafından hesaplanarak tasarlanması şart.
Bir daha böyle afetler yaşamamak dileğiyle, BT Günlüğü ekibi olarak dep-
remde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı,
yaralananlara acil şifalar diliyoruz.
Teknolojiyi Daha Faydalı
Kullanmamız Şart!
Bir önceki gün düzgün uyuyamamıştım, içimde bir
tedirginlik sanki bir an önce sabah olsa da uyansam
hissiyle kalktım. Ve o haber ile güne uyanmanın hissi tarif
edilemez.
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
yavuz@btgunlugu.com
3
4. 4
Turkcell, altyapı ve iş süreçlerinde odaklandığı
enerji verimliliği çözümlerini sürdürüyor. 2022
yılında 63,3 milyon kilowatt saatten fazla ener-
ji tasarrufu sağlayan Turkcell, böylece büyüyen
altyapısıyla birlikte artan ihtiyaçlarına rağmen
bir önceki yıla göre toplam enerji tüketimini %3,4
oranında azaltmayı da başardı. Turkcell, altyapı
ve iş süreçlerinde odaklandığı enerji verimliliği
çözümlerini sürdürüyor. 2022 yılında 63,3 milyon
kilowatt saatten fazla enerji tasarrufu sağlayan
Turkcell, böylece büyüyen altyapısıyla birlikte
artan ihtiyaçlarına rağmen bir önceki yıla göre
toplam enerji tüketimini %3,4 oranında azaltma-
yı da başardı. Turkcell Şebeke Teknolojilerinden
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin
konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Her açıdan
sürdürülebilir uygulamaların geliştirilmesine
özen gösteren bir şirket olarak baz istasyonları,
veri merkezleri ve ofis binalarında çevresel etkiyi
azaltmaya yönelik çözümler üretiyoruz. Ener-
ji tüketiminin azalması, ülke kaynaklarının ve
çevrenin de korunması demek. Bu bilinçle tüke-
timi azaltmanın yanında enerji üretiminin doğa
dostu yenilenebilir kaynaklardan sağlanması için
2022 yılında yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı
katlayarak arttırdık” diye konuştu. Sezgin ayrıca
şebekedeki enerji tüketimlerinin uzaktan takibi
ve kontrolünün, tamamen Turkcell mühendisle-
rinin yerli imkanlarla geliştirdiği enerji yönetim
sistemi üzerinden gerçekleştirildiğini belirte-
rek, geliştirilen yapay zeka uygulamasıyla enerji
yönetiminde verimliliğe büyük katkı sağlandığına
dikkat çekti.
Turkcell’den 63,3 Milyon Kilowatt
Saatlik Enerji Tasarrufu
Z kuşağından emeklilere kadar herkesin kendi dünyasını
bulabildiği YouTube, içerik üretici topluluklarına, işletme-
lere ve kullanıcılara katkı sağlıyor. Bu katkıyı ölçmek ve
daha iyi anlamak amacıyla bağımsız araştırma kuruluşu
Oxford Economics tarafından YouTube Türkiye Etki Ra-
poru hazırlandı. Rapora göre dünya çapında 2 milyardan
fazla insanın ortak platformu haline gelen YouTube, Tür-
kiye’de 45 binden fazla tam zamanlı işe eşdeğer istihdamı
destekliyor. Peki Türkiye’de kaç kişi YouTube kullanıyor?
Türkiye’de kaç kişi YouTube kullanıyor sorusunun cevabı,
“tam 45 milyon kişi!” Bu kişiler, YouTube verilerine göre
platformda günde ortalama 45 dakika zaman geçiriyor.
Kullanıcılar YouTube sayesinde dünyanın dört bir yanın-
dan dilediği içeriğe ulaşarak pek çok yeni şey öğrenebili-
yor. Her yaştan bireyin sesini duyurmasına, öğrenmesine,
araştırmasına ve eğlenmesine katkı sağlayan YouTube,
aynı zamanda içerik üreticileri ve diğer işletmeler için de
önemli bir gelir imkanı yaratıyor. İçerik üreticilerinin çalı-
şanlarının yanı sıra tedarik zincirlerinde yer alan işletme-
ler ve serbest çalışanlar da dahil edildiğinde YouTube sa-
yesinde çok büyük bir ekosistem oluşuyor. Desteklenen bu
ekosisteme verilen katkıyı anlamak, platformun Türkiye
ekonomisine, toplumuna ve kültürüne halihazırda yaptığı
önemli katkıyı ölçmek için bir etki analizi araştırması ger-
çekleştirildi. Bağımsız araştırma kuruluşu Oxford Econo-
mics tarafından yürütülen araştırma, platformun etkisini
ölçmeyi, istihdam ile GSYH üzerindeki etkilerini belirleyip
ilişkili sektörler ile bireylerin yaşam kalitesi üzerinde
nasıl bir etkide bulunduğunu analiz etmeyi amaçlayan
titiz bir çalışma yürütü. Araştırmanın
detaylarına aşağıdaki bağlantıdan veya
yan tarafta yer alan QR kod üzerinden
ulaşmanız mümkün.
https://www.btgunlugu.com/turkiye-
de-kac-kisi-youtube-kullaniyor/
Türkiye’de Kaç Kişi YouTube Kullanıyor?
haberler
5.
6. 6
TikTok için kötü gelişmeler yaşanıyor. Çinli Byte
Dance firmasının bünyesinde yer alan platform,
önümüzdeki dönemde Amerika’da tamamen yasak-
lanabilir. Bu, mecliste yapılan oylamanın ardından
Başkan Joe Biden’a gönderilecek rapora bağlı. Eğer
Biden’in önüne rapor gelir ve o da onay verirse,
TikTok için Amerika defteri tamamen kapanacak.
Tabii bu o kadar da kolay bir ihtimal değil. CNBC’ye
dayandırılan bilgilere göre TikTok, Amerika’da bir
nevi uzatmaları oynamaya başladı. Zira çok tercih
edilen sosyal medya uygulaması için Temsilciler
Meclisi’nde oylama gerçekleştirildi ve 24’e 16 oy ile
platform aleyhinde bir karar çıktı. Karar karşısında
TikTok yetkilileri üzgün olduklarını belirtirken, öte
yandan milyonlarca Amerikalı vatandaşın kendi
istekleri doğrultusunda bu uygulamayı kullanmala-
rının engellenmesinin de üzücü olduğunu ekliyor.
Tabii bu olası yasağın olumsuz bir sonucu olarak
Amerikan kültürünün dünyanın farklı noktalarında
yaşayan milyarlarca insana eriştirilebilme imkânı-
nın da yok edilmiş olacağı bildiriliyor. Şirket, her
ne kadar bu iddiaları kabul etmese de Çin menşeli
şirketlerin devletle bağlantılı hareket etme zorun-
luluğu olduğu da söyleniyor. Trump zamanında
Amerikalı TikTok kullanıcılarının verilerinin Ame-
rika’daki sunucularda tutulması üzerine anlaşma-
lar yapılsa da bunların uygulanmadığı söyleniyor.
Platform, Amerika’da, geçtiğimiz Aralık ayından bu
yana devlet çalışanlarının telefonlarında yasak. Öte
yandan devlet üniversitelerinin Wi-Fi ağları üze-
rinden bağlanılması da yasak. Eğer meclisten karar
çıkar ve onay için başkana gönderilirse, iki seçenek
bulunuyor: Ya yasaklanacak ya da kararın gözden
geçirilmesi için veto edilecek.
TikTok Tamamen Yasaklanabilir
mi? ABD Fişi Çekmeye Hazır!
Benzinli arabaların satışı büyük engellere takılabilir.
Avrupa Parlamentosu, 2035’ten itibaren AB’de yeni gaz
ve dizel otomobil satışını etkili bir şekilde yasaklamak
için bir yasayı resmi olarak onayladı. Elektrikli otomobil
çözümleri AB tartışmasında en önde gelenlerden birisi.
Hareket, AB’nin elektrikli araçlara geçişi hızlandırma
ve iklim değişikliğiyle mücadele etme çabalarının bir
parçası. Birliğin yaklaşımları son derece açık ve tüm
yasaları gerçekleştirecekler gibi görünüyor. Bu süreç
dünya örgütleri tarafından başlatıldı ve bugüne kadar
durmadı. Kurallar, otomobil üreticilerinin önümüzdeki
on yılın ortalarında satılan yeni otomobillerden CO2
emisyonlarını ortadan kaldırması gerektiği anlamına
geliyor. Yeni yasa 2030’da 2021 seviyelerine kıyasla yeni
satılan otomobillerden %55 kesilmiş CO2 emisyonu be-
lirleyecek. Bu yaklaşık%37’lik mevcut hedeften çok daha
yüksek. Bu alandaki genel görüş hemen tüm yasaları uy-
gulamaya koymalarıdır. Ancak teknolojik sınırlamalar,
özellikle bugünlerde buna pek izin vermiyor. AB ülkeleri
geçen Ekim ayında milletvekilleri ile anlaşmayı kabul
etti ve üye devletlerin bu yıl Mart ayında nihai onay
alması bekleniyor. Birçok Avrupalı otomobil üreticisi
elektrifikasyona büyük yatırım yaptı. Fransa, Almanya,
Hollanda, Danimarka, İngiltere vb. Volkswagen, 2033’te
sadece Avrupa’da elektrikli araç üreteceğini açıkladı.
Ayrıca BMW ve Mercedes aynı hikayeye sahip. Özellikle
BMW, otomobil şirketlerinin yoğun benzin çözümleri-
ni dönüştürmek istiyor. Bazı modellerde bunu büyük
oranda başardığını görüyoruz. Yoğun bir şekilde rekabet
edebilmesi için bu şart. Benzinli arabaların satışı artık
iyiden iyiye düşecek. Tesla bu pazarda lider olmasına
rağmen, diğer şirketlerin rekabetçi fikirleri var. Tesla
otomotiv dünyasını değiştirmeye başladı. Er ya da geç
tüm şirketler bu stratejiyi kabul edecektir.
Benzinli Arabaların Satışı Avrupa
Tarafından Tamamen Yasaklanıyor
haberler
8. 8
Dünyanın en önemli endüstriyel ticaret fuarı olan
HANNOVER MESSE, 1947 yılında başladığı yol-
culuğunu 2023 yılında başka bir boyuta taşıyor.
Almanya merkezli dünyanın en büyük fuar düzen-
leyicilerinden biri olan Deutsche Messe AG tara-
fından organize edilen HANNOVER MESSE Fuarı,
bu yıl 17 – 21 Nisan 2023 tarihleri arasında global
arenadan 4 bini aşkın katılımcı firma ve 100 binin
üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ‘Endüst-
riyel Dönüşüm – Fark Yaratan Teknoloji’ teması
ile gerçekleşecek olan HANNOVER MESSE 2023’de
Otomasyon ve Akışkan Sistemleri, Dijital Ekosis-
temler, Enerji Çözümleri, Mühendislik Çözümleri,
Geleceğin Merkezi, Basınçlı Hava & Vakum ve
Global Pazarlar & İş Dünyası olmak üzere yedi
ürün grubu sergilenecek. Sektördeki başlıca eği-
limlerin arasında; Endüstri 4.0, dekarbonizasyon,
yapay zekâ ve makine öğrenimi, enerji yönetimi
ve hidrojen & yakıt hücreleri yer alıyor. Fuarın
katılımcıları arasında Autodesk, Bosch, Dassault
Systemes, Microsoft, NOKIA, Salzgitter, Service-
Now, Schneider Electric ve Siemens gibi global
şirketlerle birlikte Beckhoff Automation, GP Joule,
Festo, Harting, ifm, Kaeser Compressors Pepperl
+ Fuchs, Phoenix Contact, Rittal, SEW ve Ziehl-A-
begg gibi KOBİ’ler bulunuyor. Fraunhofer ve
Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü (KIT) gibi tanınmış
araştırma enstitüleri, geleceğe yönelik endüstriyel
çözümler tasarlarken çeşitli teknoloji alanlarında
300’den fazla startup, yenilikçi potansiyele sahip
inovasyonlarını fuarda sergiliyor.
HANNOVER MESSE 76'ncı Kez Dünya Endüstrisini Buluşturuyor
Türk Telekom, 11 ilde depremden etkilenen kişiler için istihdam
öncelik sağlayacak. Adaylar turktelekomkariyer.com.tr adresini
ziyaret ederek; satış, pazarlama, insan kaynakları, finans, destek
hizmetleri ve teknoloji fonksiyonlarında farklı kademelerdeki
pozisyonlar ve tekniker pozisyonu için başvurularını gerçek-
leştirebilecekler. Türk Telekom’un kariyer sitesinde, deprem felaketinden etkilenen 11 ilde, istihdamda öncelik
çalışmasının başlatıldığı duyuruldu. Şirket, turktelekomkariyer.com.tr’de yaptığı açıklamada dayanışmanın gü-
cünün daha fazla hissedildiği bu dönemde, farklı rol ve sorumluluklar için istihdam imkanı sağlayacağını belirtti.
Şirket, istihdamda öncelikli adayları; telekom sektöründe deneyimli veya bu alanda çalışmaya istekli, ikametgahı
depremden etkilenen illerden birinde olan ya da deprem nedeniyle ikametgahı değişmiş; kendisi, birinci derece
yakınları, evi veya işi depremden etkilenmiş kişiler olarak belirledi. İstihdam kapsamında başvuracak adaylar için
hem tam zamanlı iş hem de staj imkanı sağlanacağı duyuruldu. Başvuru yapmak isteyen adaylar; turktelekom-
kariyer.com.tr adresini ziyaret ederek; satış, pazarlama, insan kaynakları, finans, destek hizmetleri ve teknoloji
fonksiyonlarında farklı kademelerdeki pozisyonlar ve tekniker pozisyonu için başvurularını gerçekleştirebilecek-
ler. Şirketin kariyer sayfasında yayınlanan ilanda; depremden etkilenen illerden birinde ikametgahı olan adaylar
için yerinde çalışma, deprem nedeniyle ikametgahı değişmiş adaylar için İstanbul ve Ankara lokasyonlarda hibrit
çalışma, stajyer pozisyonları için uzaktan çalışma olmak üzere farklı çalışma modellerinin sunulacağı belirtiliyor.
Türk Telekom'dan
Depremden Etkilenenlere
İstihdam Önceliği
haberler
9. özel haber
OCI (Oracle Cloud Infrastructure) Compute kaynaklarındaki sertifikalı
yapılandırmalar, artık Red Hat Enterprise Linux’u çalıştırabiliyor. Bu sayede
kullanıcılar dağıtık bulut ortamlarında daha fazla seçeneğe sahip olabiliyor.
Red Hat Enterprise Linux’u
Oracle Cloud Infrastructure’a
Getirmek İçin İş Birliklerini
Genişletiyor!
Red Hat ve Oracle, kullanıcılarına Oracle Cloud Infrast-
ructure (OCI) üzerinde çalıştırabilecekleri daha fazla
seçenek sunmak için çok aşamalı iş birliklerini duyur-
du. Red Hat Enterprise Linux’un OCI üzerinde destek-
lenen bir işletim sistemi olarak çalışmasıyla başlayan
bu stratejik iş birliği, dijital dönüşümlerine güç vermek
ve önemli uygulamalarını buluta taşımak için OCI ve
Red Hat Enterprise Linux kullanan şirketlerin deneyi-
mini iyileştiriyor.
Gartner’ın “Forecast: Public Cloud Services, Worldwi-
de, 2020-2026, 4Q22 Update” raporuna göre “dünya
çapında genel bulut sağlayıcılarının 2023’e kadar yüzde
18,5 büyümesi öngörülüyor. Bu sırada “şirketler de
bulut kullanımını artırmaya devam edecek ve bu da
önümüzdeki beş yılın bileşik yıllık büyüme oranının
yüzde 19,6 olmasını sağlayacak.”1 Bu büyüme, hem
bulut sağlayıcısı hem de bulut ortamlarının temelini
oluşturan işletim sistemi tarafında müşterilerin daha
geniş seçeneklere ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Fortune 500 listesinde yer alan şirketlerin yüzde 90’ı
şu anda Red Hat ve Oracle’ın çözümlerini kullanıyor.
Red Hat Enterprise Linux, bu şirketlerin pek çoğunun
dijitalleşme operasyonlarında işletim sisteminin temeli
olarak çalışırken OCI da yüksek performanslı ve önemli
bulut hizmetleri sunuyor. Artık bu şirketler bulut ope-
rasyonlarını OCI üzerinde çalışan Red Hat Enterprise
Linux ile standartlaştırıyor ve bu sayede veri merkez-
lerinden OCI dağıtık bulutuna kadar pek çok alanda
ortak bir platforma sahip oluyor.
Bu stratejik iş birliğiyle OCI’daki sertifikalı esnek
sanal makine yapılandırmaları artık Red Hat Enterp-
rise Linux’u çalıştırabiliyor ve kullanıcılar da Red Hat
Enterprise üzerinde çalışan mevcut iş yüklerini Red Hat
Enterprise Linux on OCI’ya güvenle aktarabiliyor.
OCI esnek sanal makineleri fiyat/performans oranını
iyileştirmek ve boşa harcanan kaynakları en aza indire-
bilmek için tek bir CPU’ya kadar inebiliyor. Kullanıcılar,
potansiyel sorunları çözmek için aralarında genişle-
tilmiş ve ortak destek anlaşması bulunan Red Hat ve
Oracle’ın destek ekipleriyle iletişim kurabiliyor.
Red Hat Enterprise Linux, Red Hat’in arasında Red
Hat OpenShift’in de bulunduğu hibrit bulut teknoloji
portföyünün temelini oluşturuyor. Red Hat Ansible
Automation Platform ve ek teknolojiler de modern bu-
lut yerlisi yığını destekliyor. Bu iş birliğiyle Red Hat ve
Oracle’ın ortak kullanıcıları Red Hat Enterprise Linux
üzerinde ilerleyen dönemlere yönelik bilişim hizmete
alımları için temel oluştururken mevcut BT yatırımla-
rından da fayda kazanmaya devam ediyor.
9
10. 10
Huawei, 2022 Gartner Magic Quadrant raporu-
na göre, kablolu ve kablosuz ağ altyapı çözüm-
leriyle Kuzey Amerika menşeli firmalar dışın-
daki tek lider şirket oldu. Huawei, kurumsal ağ
altyapısı çözümlerindeki liderliğini, dünyanın
önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketi
Gartner tarafından hazırlanan değerlendirme
raporuyla tescilledi. 2022 Gartner Magic Quad-
rant raporuna göre Huawei, ‘Kablolu ve Kab-
losuz Kurumsal Ağ Altyapısı’ alanında, Kuzey
Amerikalı olmayan tek tedarikçi olarak ‘Lider’
seçildi. Huawei’in bu kategorideki geniş çözüm
yelpazesi arasında, Cloud Campus 3.0 çözümü,
Cloud Engine serisi anahtarlar, Air Engine Wi-
Fi erişim noktaları ve Master NCE otomatik ağ
yönetim platformu yer alıyor. Huawei; yapay
zeka, makine öğrenimi özellikli ağ yönetimi
platformları ve gelişmiş kablosuz ağ desteği
konularında önemli bir bilgi birikimine sa-
hip. Huawei’in bu kategoride sunduğu ürün ve
çözümler, bugüne kadar dünya çapında farklı
sektörlerde milyonlarca müşteriye ulaştı. Hu-
awei tarafından sunulan çevik yazılım mima-
risi, Huawei kurumsal ağ ürünlerinin farklı iş
modellerinde yüksek performansla çalışmasını
sağlıyor. Huawei’in kampüs ağı ürünleri, bugü-
ne kadar kamu hizmeti, eğitim, sağlık, üretim,
finans ve enerji gibi sektörlerde, 170’ten fazla
ülke ve bölgedeki müşteriler tarafından yaygın
olarak kullanıldı. Bu çözümler, şirketlerin diji-
tal dönüşüm yolculukları için sağlam bir temel
oluşturmalarına da yardımcı oldu.
Huawei, Kurumsal Ağ Altyapısı
Alanında Büyümeye Devam Ediyor
Elon Musk’ın Twitter’ı, yeni bir gündem maddesiyle
daha karşımızda. Bildiğiniz gibi platform, 2FA, yani iki
faktörlü doğrulama sistemini bünyesinde barındırıyor.
Bu sayede daha güvenli kullanım deneyimleri mümkün
oluyor ve hesapların kötü niyetli kişilerin ellerine geç-
mesi engellenebiliyor. Yeni gelen bilgiler ise, bu sistemin
artık ücretsiz sürümde kullanılamayacağı yönünde… Peki
neden? Twitter, iki faktörlü güvenlik sistemini sadece Blue
kullanıcıları için, yani aylık para ödeyen kullanıcılara özel
olarak konumlandırmaya hazırlanıyor. Bu sistem, hali
hazırda ücretsiz sürümde var, ama 20 Mart 2023 tarihin-
den itibaren tarih olacak.Şirketin resmi blogunda yer alan
bilgiler, telefon numarası tabanlı 2FA yönteminin kötü
niyetli kullanıcılar tarafından suistimal edildiğini ve spam
mesajlar sebebiyle can sıkıcı sonuçların ortaya çıktığını
işaret ediyor. IGN sitesindeki haberde, spam mesajlar
sebebiyle yıllık 60 milyon dolarlık kayıptan da söz ediliyor.
Dolayısıyla ücretsiz kullanımda bu yöntemden vazgeçi-
lecek. Tabii bu, bağlı telefon numaranızın hesabınızdan
silineceği anlamını taşımıyor. İsterseniz ayarlar kısmına
giderek numaranızı kaldırma şansınız var. Öte yandan
yetkililer, ücretsiz kullanılan hesaplar için farklı güvenlik
uygulaması ve iki faktörlü doğrulama sistemlerinin hâlâ
kullanılabilir olduğunu da ekliyor. Yani “güvenlik” konusu
hâlâ önemli. Zaten bu özelliği çoğu kullanıcı kullanmı-
yordu… yayınlanan haberlerde, Temmuz 2022 itibarıyla
gerçekleştirilen bir güvenlik araştırması sonuçlarına yer
verildi. Bu raporda, aktif hesapların yalnızca %2.6’sının iki
faktörlü güvenlik sistemini kullandığı bildiriliyor.
T Blue, henüz ülkemizde kullanımda değil. Şu an aktif ola-
rak kullanıldığı ülkeler ve fiyatlandırma detaylarına web
sitesinden erişmeniz mümkün.
Twitter, Sadece Para Verenlere mi
Güvenli Olacak?
haberler
11. 11
Rönesans, Dassault Systèmes’in sürdürülebilir inovasyonları teşvik etmek
için sanal dünyaların kullanımına ilham veren ” The Only Progress is
Human” (Tek İlerleme İnsandır) girişiminin bir parçası.
Dassault Systèmes’den “3D
Haritalama Projesi” ile Kentsel
Rönesans
Dassault Systèmes, daha iyi bir geleceği şekillendirme-
ye yönelik “ The Only Progress is Human (Tek İlerleme
İnsandır)” girişiminin en yeni parçası olan Kentsel Rö-
nesans’ı duyurdu. Kentsel Rönesans, Koreli sanatçı ve
araştırmacı Yiyun Kang tarafından tasarlandı. Seul’deki
Dongdaemun Design Plaza’ya (DDP) yansıtılan yeni-
likçi bir 3D video haritalama projeksiyonu ile Dassault
Systèmes’in geleceğin şehri vizyonu sergilendi.
Yiyun Kang konuyla ilgili şunları söyledi; ‘’Geofuture’’
projesi, Seul’deki DDP’nin haritasını çıkaran büyük öl-
çekli bir kamusal projeksiyon çalışması. Dassault Systè-
mes’in şehrimizi tasarlama vizyonundan esinlenen
bu proje, sürdürülebilir inovasyonla gerçekleştirilecek
gelecekteki yaşamımızı imgeliyor.”
Bir Şehrin Sanal İkiz Deneyimi, Vatandaşların
Yaşam Kalitesini Artırır
Artan nüfus ve iklim sorunlarıyla birlikte, şehirle-
rin her açıdan daha sürdürülebilir ve sağlıklı olması
gerekiyor. Aynı zamanda herkes için daha iyi bir yaşam
kalitesi arayışı sürdürülüyor. Bunu mümkün hale
getirmek için, sürdürülebilir binalarda yenilenebilir
malzemelerin kullanımı, vatandaşları yarının kentinin
tanımlanmasına dahil etmek, kapsayıcı kamu hizmet-
leri, mobilite, tarım ve yeşil enerji için yeni çözümler
bulmak şart.
Dassault Systèmes, gerçek dünyada inşa edilme biçim-
lerini ve içlerindeki yaşam kalitesini iyileştirmek için
sanal dünyada eksiksiz bir şekilde şehirleri modelliyor.
Simüle etme, analiz etme, görselleştirme ve deneyim-
leme teknolojisini de sağlayarak öncülük ediyor. Sanal
ikiz deneyimleri, gerçeği bilimsel doğrulukla temsil
eden ve kullanım bağlamında test edilip mükemmel-
leştirilen görsel, dijital, 3D modeler, şehir ortamı-
nın yanı sıra onu inşa etmek için gereken altyapı ve
emtiaları da dikkate alıyor. Vatandaşlar, işletmeler ve
şehir yetkilileri, en uygun çözümü uygulamadan önce
aldıkları tasarım kararlarının sosyal ve ekolojik etkile-
rini simüle ederek, daha sürdürülebilir ve döngüsel bir
gelecek hayal etmek için birlikte çalışıyor.
Dongdaemun Design Plaza: Kentsel Rönesans
İçin Sembolik Bir Bina
Dongdaemun Design Plaza, Zaha Hadid Architects ta-
rafından Dassault Systèmes’in çözümlerinden biri olan
CATIA kullanılarak tasarlandı. Dassault Systèmes’in
yazılımı kullanılarak neler tasarlanabileceğinin güzel
bir örneği olma potansiyeli taşıyor. DDP, güçlü kavisli
formlarıyla karakterize edilen neofütüristik bir tasarı-
mı ile Seul’deki önemli kent simgelerinden biri. Bina,
Güney Kore’nin tasarım, sanat ve moda merkezinin
en gözde parçası. Hem yerel halk hem de turistler için
popüler bir destinasyon.
özel haber
12. 12
haberler
Nvidia göz teması teknolojisi, sinema sektörü
çalışanlarını da etkilemişe benziyor. Daniel Has-
himoto, onlardan bir tanesi ve hazırladığı örnek
videolarla sizi de etkilemeyi hedefliyor. Bizce bunu
başarması zor değil. Nvidia göz teması teknolojisi,
kısa süre önce görücüye çıkarılmıştı. Yapay zekâ
destekli bu teknoloji, kişilerin bir video konferans-
tayken, kameraya bakmasalar bile gerçek zamanlı
olarak bakıyormuş gibi görünmelerini sağlaya-
biliyor. Bu, online toplantılarda “göz kontağına
önem veren kişiler için” hayat kurtarıcı, ama bir
yandan da aldatıcı bir detay olabilir. Peki bu tekno-
loji, popüler filmlerde kullanılsaydı nasıl olurdu?
Aşağıdaki örnek videolar, o filmleri defalarca kez
izlemiş olsanız bile “sanki ilk kez izliyormuşsunuz”
hissini sağlayabilir. Öte yandan, kendinizi tuhaf
hissetmeniz de olası. Aktör sanki rolünü oynamıyor
da sizinle konuşuyor gibi. Bu durumda siz de ona
“Ne bakıyorsun” diye seslenebilirsiniz. Ama henüz
bunu duyup cevap verebilecek teknolojiye erişmiş
değiliz. Daniel Hashimoto, bir VFX sanatçısı ve hem
YouTube hem de Twitter’da “Action Movie Kids”
isimli sayfası var. Hashimoto’nun hazırladığı örnek
çalışmalar, gerçekten ilgi çekici ve biraz da “tuhaf.”
Her şeyden önce, bu teknolojiyi deneyimleyebilmek
için Windows PC sisteminizde Nvidia GeForce RTX
2060, Quadro RTX 3000, TITAN RTX veya üzeri bir
GPU’nun olması gerekiyor. Tabii bir de kameranız
olmalı.
Aşağıdaki bağlantıdan veya QR
kod ile haberimizin detaylarına ve
videoya ulaşabilirsiniz.
https://www.btgunlugu.com/nvi-
dia-goz-temasi-filmleri-gariples-
tiriyor/
Nvidia Göz Teması Teknolojisi
Popüler Filmleri Garip Hale
Getiriyor
Washington yetkilileri, yarı iletken üretim teknolo-
jisinin Çin’e ihracatını kısıtlamak için bir anlaşmayı
onaylıyor gibi görünüyor. Çin’e karşı büyüyen teknoloji
yasağı, Japonya ve Hollanda’nın da katılımıyla korkunç
bir hal alacak. ABD Washington Ticaret departma-
nından Don Graves, Washington’daki bir etkinliğin
oturum aralarında, “Şu anda anlaşma hakkında ko-
nuşamayız,” dedi. “Ama kesinlikle Hollanda ve Japon-
ya’daki arkadaşlarımızla konuşabilirsiniz”. Bu, özel-
likle tüm gözlerin Çin’de olduğu bu günlerde dikkate
değer bir açıklama olarak göze çarpıyor. Bloomberg, bir
anlaşmaya varıldığını bildirdi ve konuyu bilen iki kişi
haberi Reuters’a doğruladı. Amerika Birleşik Devletleri,
Pekin’in çip endüstrisini genişletme ve askeri endüst-
risini geliştirme kabiliyetini engellemek amacıyla Çin’e
çip yapma araçlarının sevkiyatına kapsamlı ihracat
kısıtlamaları getirdi. Kısıtlamanın etkili olabilme-
si için, diğerlerinin yanı sıra büyük yonga üreticileri
ASML ve Tokyo Electron’a ev sahipliği yapan Hollanda
ve Japonya’nın devreye alınması gerekiyordu. Ticaret
departmanı bir e-postada, ihracat kontrollerini yaban-
cı müttefiklerle koordine etmeye devam edeceğini ve
bunu bir “öncelik” olarak nitelendirdiğini söyledi. “Çok
taraflı kontrollerin tek taraflı kontrollerden daha etkili
olduğunun farkındayız” dedi. Hollanda ve Japonya’dan
yetkililer, geçtiğimiz ay Beyaz Saray ulusal güvenlik
danışmanı Jake Sullivan liderliğindeki görüşmelerde
çok çeşitli konuları görüşmek üzere Washington’daydı.
Görüşmenin ardından yarı iletkenlerle ilgili bir anlaş-
manın görüşülüp görüşülmediği sorulduğunda ABD
başkanı Joe Biden, “Evet pek çok şey hakkında konuş-
tuk ama çoğunu özel olarak konuştuk” dedi.
Çin’e Karşı Teknoloji
Yasağı Büyüyor!
13. 13
Hazırlanan rapora göre Eylül – Aralık 2022 döneminde Rusya ile bağlantılı
devlet APT grupları, yıkıcı veri silici ve fidye yazılımlar kullanarak özellikle
Ukrayna’yı hedef alan operasyonlarda yer almaya devam etti.
Siber Saldırıların Arkasında
Devlet mi Var?
Çin bağlantılı bir grup olan Goblin Panda, Mustang
Panda’nın Avrupa ülkelerine olan ilgisini kopyalama-
ya başladı. İran bağlantılı gruplar da yüksek düzeyde
faaliyet gösteriyorlar. Sandworm ile birlikte, Callisto,
Gamaredon gibi diğer Rus APT grupları, Doğu Avru-
pa vatandaşlarını hedef alan kimlik avı saldırılarına
devam ettiler.
ESET Research, Eylül-Aralık 2022 dönemine ait
APT(gelişmiş kalıcı tehdit) Etkinlik Raporu’nu
yayınladı. ESET APT Etkinlik Raporu’nda ön plana
çıkan başlıklar şu şekilde sıralanıyor
ESET, Ukrayna’da kötü şöhretli Sandworm gru-
bunun bir enerji sektörü şirketine karşı önceden
bilinmeyen bir veri silici yazılımı kullandığını tespit
etti. APT gruplarının operasyonları genellikle devlet
veya devlet destekli katılımcılar tarafından gerçek-
leştiriliyor.
Söz konusu saldırı, Ekim ayında Rus silahlı kuvvet-
lerinin enerji altyapısını hedef alan füze saldırıları
başlatmasıyla aynı dönemde gerçekleşti. ESET, bu
saldırılar arasındaki koordinasyonu kanıtlayamasa da,
Sandworm ve Rus ordusunun aynı amacı taşıdığını
öngörüyor.
ESET, daha önce keşfedilen bir dizi veri silici yazılım
arasından en yeni olana NikoWiper adını verdi. Bu ya-
zılım, Ekim 2022’de Ukrayna’da enerji sektöründe faa-
liyet gösteren bir şirkete karşı kullanılmıştı. NikoWiper,
Microsoft’un dosyaları güvenli bir şekilde silmek için
kullandığı bir komut satırı yardımcı programı olan
SDelete tabanlı.
ESET, veri silen kötü amaçlı yazılıma ek olarak, fidye
yazılımını silici olarak kullanan Sandworm saldırılarını
keşfetti. Bu saldırılarda fidye yazılımı kullanılsa da asıl
amaç verilerin imha edilmesi. Bilindik fidye yazılımı
saldırılarının aksine, Sandworm operatörleri bir şifre
çözme anahtarı sağlamıyor.
Ekim 2022’de Prestige fidye yazılımının Ukrayna ve Po-
lonya’daki lojistik şirketlerine karşı kullanıldığı ESET
tarafından tespit edildi. Kasım 2022’de Ukrayna’da
RansomBoggs adı verilen .NET’te yazılmış yeni bir
fidye yazılımı keşfedildi. ESET Research, bu kampan-
yayı Twitter hesabında kamuoyuna bildirdi. Sandworm
ile birlikte, Callisto ve Gamaredon gibi diğer Rus APT
grupları(Devlet Destekli olabilir), kimlik bilgilerini
çalmak ve implant yerleştirmek için Ukrayna hedefli
kimlik avı saldırılarına devam ettiler.
Kasım ayında ESET, Avrupa Birliği’ndeki bir
devlet kuruluşunda TurboSlate adını verdiği
yeni bir Goblin Panda arka kapısı keşfetti
ESET araştırmacıları ayrıca Japonya’daki siyasileri
hedef alan bir MirrorFace hedefli kimlik avı saldırısı
tespit etti ve bazı Çin bağlantılı grupların hedefinde
aşama değişikliği fark etti – Goblin Panda, Mustang
Panda’nın Avrupa ülkelerine olan ilgisini kopyalamaya
başladı. Kasım ayında ESET, Avrupa Birliği’ndeki bir
devlet kuruluşunda TurboSlate adını verdiği yeni bir
Goblin Panda arka kapısı keşfetti. Mustang Panda da
Avrupa kuruluşlarını hedef almaya devam etti. Eylül
ayında, İsviçre’nin enerji ve mühendislik sektöründeki
bir kuruluşta Mustang Panda tarafından kullanılan bir
Korplug yükleyici tespit edildi.
İran devlet bağlantılı gruplar da saldırılarına devam
etti – POLONIUM, İsrail şirketlerinin yanı sıra, bu
şirketlerin yabancı yan kuruluşlarını da hedef almaya
başladı ve MuddyWater muhtemelen, aktif bir güvenlik
hizmeti sağlayıcısının güvenliğine sızdı.
Kuzey Kore bağlantılı gruplar, dünyanın çeşitli yerle-
rindeki kripto para şirketlerine ve borsalarına sızmak
için eski güvenlik açıklarını kullandı. İlginç bir şekilde
Konni, tuzak belgelerinde kullandığı dilleri genişlete-
rek, listesine İngilizceyi de ekledi; bu da her zamanki
Rusya ve Güney Kore hedeflerine odaklanmadığı anla-
mına gelebilir.
özel haber
14. 14
haberler
Güney Koreli teknoloji firması Samsung, kısa süre
önce 2022 yılına dair son çeyrek ve yıl geneli mali
raporlarını açıkladı. Elde edilen veriler, şirketin
8 yılın en düşük kârlılık seviyesine gerilediğini
gösteriyor. Gerekçeler ise, pandemi, ekonomik
kriz ve giderek azalan talep olarak sıralanıyor.
Samsung Electronics, 31 Aralık 2022 ile sona eren
4. çeyrekte 57.21 milyar dolarlık gelir elde etti.
Bu, önceki sene aynı döneme kıyasla %8’lik düşüş
anlamına geliyor. Bu periyotta firmanın kârı ise,
3.5 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Bu da 2021
yılı aynı döneme kıyasla %69’luk düşüş demek.
Firmanın 2022 yılında elde ettiği toplam gelir,
245 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Bu, dikkat
çekici bir rakam olarak görünebilir, ama kâr kısmı
sadece 35.22 milyar dolar. Öncelikle, son yıllar-
daki pandemi süreci, Samsung’u da olumsuz an-
lamda etkiledi. Bu süreçte ve sonrasında yaşanan
pek çok ekonomik sorun var. Yüksek enflasyon,
dünya çapında ciddi bir sorun. Bir diğer konu ise,
giriş ve orta seviye telefonlara çok da ilgi gös-
terilmemesi. Dolayısıyla kullanıcı taleplerinde
düşüşler var. Tüm bunlar bir araya gelince gelir-
lerin düşmesi sürpriz değil. Tabii bu sıkıntıları
sadece Samsung yaşamıyor. Dünya çapında pek
çok şirket, benzer sorunlarla boğuşuyor. Sam-
sung da dahil pek çok firma, 2023’ün ikinci yarısı
itibarıyla işlerin daha iyiye gideceğini düşünü-
yor. Firma, Galaxy S23 ailesiyle Android telefon
pazarında ciddi bir gelir elde etmeyi düşünüyor.
Giriş ve orta seviyeye yönelik telefon hamleleri
ise, 2023’te azalabilir. Çünkü bu kategoriler pek
kârlı görünmüyor.
Samsung, Son 8 Yılın En Kötü
Tablosuyla Karşı Karşıya!
Epson, hem göz alıcı hem de sürdürülebilir ürünler
ortaya çıkarmak için Paris Haute Couture Moda Haftası
2023 Bahar – Yaz etkinliğinde ünlü Japon moda tasa-
rımcısı Yuima Nakazato ve adını verdiği markası YUI-
MA NAKAZATO ile bir ortaklık gerçekleştirdi. Özgün ve
yaratıcı görüşünü ürünlerine yansıtmak için Epson’un
dijital tekstil baskısını kullanan YUIMA NAKAZATO, bazı
tasarımlarını da daha sürdürülebilir ve sektörü değiştir-
me potansiyeli olan yeni bir tekstil üretim süreci saye-
sinde oluşturdu. Epson ve YUIMA NAKAZATO iş birliği,
şirketin tasarımcının tarzına gösterdiği baskı desteğin-
deki başarısını temel alıyor ve yüksek kalite özel tasarım
giysilerin düşük etkili bir süreçle üretilmesine olanak
sağlayarak eserlerinin seviyesini ileri taşıyor. Hem Epson
hem de YUIMA NAKAZATO aşırı üretimle meydana
gelen su ve malzeme israfı konusunda farkındalık ya-
ratmak için istekli. Bu bağlamda geri dönüşümlü kumaş
unsuru ön plana çıkıyor. Paris gösterisi, daha çevre dostu
pigmentli mürekkepler kullanarak dijital tekstil baskısı-
na yönelmenin moda endüstrisi için daha sürdürülebilir
ve daha az israflı bir tekstil baskı imkanı sunduğunu
göstermiş oldu. YUIMA NAKAZATO’nun en son moda
çizgisini oluşturmakta kullanılan kumaşlar, dünyanın
birçok yerinde çöpe atılmış giysilerin varış noktası Afri-
ka’dan getirtilen kullanılmış giysilerin malzemesinden
elde edildi. Kenya’ya giden Nakazato, orada rastladığı ve
atılmış tekstillerden oluşan ‘giysi dağından’ yaklaşık 150
kg atık giysi malzemesi topladı. Ardından Epson, kuru
fiber süreciyle 50 metreyi aşkın yeniden fiberlenmiş ve
dokunmamış kumaş üretti. Böylece geri dönüştürülmüş
kumaş elde edildi. Bu kumaşın bir kısmı Epson’un Mon-
na Lisa dijital baskı teknolojisiyle pigmentli mürekkep-
ler içeren baskılar yapmak için kullanıldı.
Geri Dönüşümlü Kumaş
Yazıcıyla Kıyafete Dönüştü!
15. 15
editör
1993 yılında ilk Doom oyunu sunulduğunda, video oyun pazarının gelecekte ne
denli önemli olabileceği konusunda ciddi bir ipucu verilmişti. Öyle ki 1995 yılında,
bilgisayarlara en çok yüklenen yazılım Windows 95 değil, Doom’du. Bu popülarite-
nin sonucunda Bill Gates, oyunun bir reklam filminde dahi rol almıştı... Günümü-
ze geldiğimizde ise, video oyunlarının yalnızca eğlence amaçlı değil, profesyonel
anlamda da ön planda olduğunu görüyoruz. Bir zamanlar emekleme dönemini ya-
şayan “Elektronik Sporlar”, artık büyük paraların döndüğü, gençlere ilham kaynağı
olan bir dal. Son yıllardaki pandemi süreci, ister istemez dünya çapında büyük
hasar bıraktı. Öte yandan pek çok ülkede ekonomik sorunlardan söz edebilmek de
mümkün. Yine de yetkililer, önümüzdeki yıllar için umut verici düşünüyor. New-
zoo’ya göre sektör, 2025 itibarıyla 211.2 milyar dolar rakamına erişebilir. Uzmanlar,
mobil oyun kolunun sektörde en kârlı kol olmayı sürdüreceğini düşünüyor. Öyle
ki toplam kazancın neredeyse yarısı mobil oyunlardan elde edilebilir. Yeni tekno-
lojiler tarafında ise, VR, yani sanal gerçeklik çözümleri dikkat çekiyor. Çok büyük
olmasa da VR oyunlarının da pazarda önemli bir yükseliş göstermesi ve 2024 itiba-
rıyla 3.2 milyar dolar rakamına ulaşması bekleniyor.
Oyunlar, Gençler İçin Çok Popüler! Ama Öte Yandan, Artık Yetişkinler
Daha Fazla Oyun Oynuyor!
Insiderintelligence’da yer verilen bir araştırma, Amerika’daki 18 yaş altı nüfusun
üçte ikisinin oyunlarla ilgilendiğini gösteriyor. Özellikle pandemi döneminde
oyunlara ayrılan zamanda artış olduğu bildiriliyor. 2022 itibarıyla Amerika nüfusu-
nun yarısından fazlası, video oyunlarıyla vakit geçirmiş. Mobil oyunlar ise, Ameri-
ka’da en popüler başlık. Evet, bir zamanlar AAA oyunlar ve yeni nesil konsol tekno-
lojileri ilk sırada yer alırken, artık mobil oyunlar sektörün çekici gücü konumunda.
Oyun Sektörünü Üç Önemli Trend Değiştiriyor: Daha İyi Teknoloji,
Metaverse Tarzı Ortamlar Ve Yeni Para Kazanma Modelleri
Daha iyi teknoloji, olmazsa olmaz diyebileceğimiz bir faktör. Gün geçtikçe daha
gerçekçi oyunlarla karşılaşıyoruz. Bu da daha iyi donanım gereksinimlerini doğu-
ruyor. Son yıllarda RTX - ışın izleme teknolojisi geldi ve ayrıca düşük sistemlerde
oyunların daha iyi çalışabilmesi için pek çok optimizasyon çalışması da gerçekleş-
tiriliyor. Metaverse ise, ilgili ilgisiz hemen herkesin duyduğu, pek çoklarının merak
gösterdiği bir faktör. Şu an için çok da yaygın ve kullanışlı olmasa da, önümüzdeki
yıllarda, üç boyutlu sanal dünyalar üzerinden daha iyi iletişime geçebilecek, alışve-
rişlerde bulunabilecek ve haliyle daha gelişmiş oyun deneyimleri yaşayabileceğiz.
Yeni para kazanma modellerine geldiğimizde ise, gerek AAA oyunlarda gerekse
de mobil oyunlarda, gerçek para ödenerek satın alınabilen ek içerikler yaygınlaşı-
yor. Burada tabii bu tip içeriklerin oyunlardaki rekabetçi yapıyı bozmaması önem
taşıyor.
Grandviewresearch’ın paylaştığı bilgiler, video oyun pazarının 2030 yılı itibarıyla
yaklaşık 584 milyar dolarlık rakama erişebileceğini gösteriyor.
Hollywood’u Geride Bırakan ve
Büyümesini Sürdüren Bir Pazar: Oyunlar!
Video oyun pazarı, Hollywood ve müzik sektörünün elde ettiği
toplam gelirden daha fazla gelir sağlıyor!
Mahmut SARAL
Editör
info@btgunlugu.com
16. 16
sektörün içinden
Dijitalleşirken Ne Yap Et, Verine
Sahip Çık!
Nesnelerin İnterneti cihazları ve makineler arası iletişim (M2M) dijital
dönüşümle yaygınlaşarak hızla büyüyor. Günümüzde internete bağlı
cihazların sayısı insan nüfusunun beş katına ulaşmış durumda.
Günümüzde “veri güvenliği” her platformda
giderek daha önemli hale gelirken, son yıllarda
hayatın her alanında hız kazanan dijitalleşme
hem kişisel hem de kurumsal verileri yepyeni
tehlikelerle karşı karşıya getiriyor. Bu alan-
daki düzenlemelere uyum ise gerek gerçek
gerekse tüzel kişiler için çok önemli bir konu
haline gelmiş durumda. Bu noktada, Avrupa ve
ABD’nin ardından 2016 yılından itibaren her
yıl 28 Ocak’ta Türkiye’de de kutlanan “Veri
Koruma Günü” esas olarak bireylerin ve şir-
ketlerin verilerine her koşulda sahip çıkması
gerektiğini işaret ediyor.
Teknoloji çağında veri güvenliği ve gizliliği
üzerine değerlendirmeler yapan Avukat Gör-
kem Gökçe, Veri Koruma Günü’nün, veri güven-
liğini önceliklendirme konusunda farkındalık
yaratması açısından öneminin altını çiziyor.
Dijitalleşen dünyada verinin hacmi her geçen
gün artıyor. Sadece 2022 yılında dünya çapında
oluşturulan toplam veri miktarının 97 zetabayt
olduğu tahmin ediliyor. Forbes’a göre 2010-
2020 arasında yakalanan, kopyalanan ve tüke-
tilen toplam veri hacmi neredeyse %5000 arttı.
Sadece WhatsApp üzerinden bile kullanıcılar
her gün 65 milyardan fazla mesaj alışverişinde
bulunuyor.
IBM’in 2020 yılı verilerine göre her internet
kullanıcısı saniyede 1,7 megabayt oluşturuyor.
Global çapta toplam veri miktarındaki bu hızlı
artış nedeniyle birkaç yıl içinde küresel veri
oluşturmanın 180 zettabayttan fazla büyüye-
ceği tahmin ediliyor. Diğer yandan siber suç-
luların iştihanı kabartan bu artış haliyle veri
ihlallerini de tetikliyor.
Veri İle Birlikte İhlaller ve Sızıntılar da
Artıyor
Uzaktan çalışma & eğitim yanında evde online
içerik tüketimine olan yoğun ilgi neticesinde
oluşturulan ve çoğaltılan verinin muazzam
boyutlara ulaştığı pandemi veri ihlallerinin de
zirve yaptığı bir dönem oldu. IBM’nin iş gü-
venliği birimi IBM Security’nin her yıl gerçek-
leştirdiği güvenlik araştırmasının 2021 çıktıla-
rına göre global düzeyde veri ihlalleri ortalama
4,24 milyon dolara mal olurken, Türkiye’de ise
bu maliyet ortalama 1,91 milyon dolar seviye-
sinde seyretti. Salgın süreci geride kalmış bile
olsa IBM araştırmasının 2022 yılı sonuçları
bize veri ihlallerindeki artışın tek nedeninin
pandemi olmadığını gösteriyor. IBM’e göre
2022 yılında bir veri ihlalinin ortalama küresel
maliyeti 2021 yılına göre artış göstererek 4,35
milyon dolara ulaşmış durumda. Veri ihlalle-
ri ve sızıntılarındaki artışın arkasındaki asıl
nedenin ise hem bireysel hem de kurumsal
tarafta güvenliğin ikinci planda olması acı bir
gerçek olarak karşımıza geliyor.
Dahası toplumun önemli bir kesimin hala veri
güvenliği konusunda okur yazarlığı yok. Si-
ber güvenlik şirketi Berqnet tarafından 2021
yılında gerçekleştirilen Türkiye Siber Güven-
lik Farkındalık Araştırması bu konuda somut
veriler ortaya koyuyor. Araştırmaya göre katı-
lımcıların %50’ye yakınının “Kişisel Verilerin
Korunması Kanunu” olarak da bilinen KVKK ve
17. 17
Görkem
Gökçe,
Avukat
5651 sayılı Kanun’dan haberleri yok.
Dijital Dönüşümle Veri Güvenliğinde
Yasal Düzenleme İhtiyaçtan Öte
Zorunluluk Haline Geldi
Bununla birlikte verilerin korunması konusun-
da bir düzenleme ihtiyacı aslında uzun yıllardır
var. İletişim teknolojilerindeki gelişmeler ile
ülke sınırlarının belirsizleşmesi sonucu ülkeler
arası kişisel verilerin aktarımındaki koruma ih-
tiyacının ortaya çıkışı 1970’lere kadar gidiyor.
Bu durumun ihtiyaçtan öte zorunluluk hale
gelmesi ise son yıllardaki hızlı dijitalleşmenin
sonucu. Avrupa Konseyi’nin 2007 senesinde,
28 Ocak’ı Avrupa Veri Koruma Günü olarak ilan
etmesinden 9 yıl sonra 2016 yılında 108 Sayılı
Sözleşme’nin onaylanmasıyla ve Kişisel Verile-
rin Korunması Kanunu’nun kabulü ile Veri Ko-
ruma Günü Türkiye’de de kutlanmaya başladı.
28 Ocak’ın Türkiye’de Veri Koruma Günü ola-
rak kabulünün aslında kişisel verilerin güvenli-
ği konusunda yeni dönemin başlangıcı olduğu-
nu belirten Avukat Görkem Gökçe, bu konudaki
farkındalığın artmasının toplumun tüm birey
ve kurumlarının katılımı ile sağlanacağını be-
lirtiyor ve şöyle devam ediyor:
Herkes Bizim Verimizin Peşindeyken,
Yapmamız Gereken Verimize Sahip Çık-
mak
Hayatımızda bir veri gerçeği var ve hiç birimi-
zin verileri tam olarak güvende değil. Verile-
rimizin önemine vakıf olmak için illa ciddi bir
siber saldırıyı deneyimlememiz gerekmiyor.
Veri ihlalleri ile ilgili dünyanın her yerinde
vuku bulan sayısız örnek var. Elbette, Avru-
pa’da GDPR’nin ve ülkemizde ise KVKK’nın
getirdiği yaptırımlar, sorumluluklar ve haklar,
verilerin korunması konusunda elimizi güçlen-
diriyor.
Ancak iş düzenlemeye gelene kadar gerek ku-
rumların gerekse bireylerin verilerin korunma-
sı meselesini günlük hayatlarında ve iş plan-
larında önceliklendirmesi ve bu konuda çok
daha bilinçli olması gerekiyor. Bugün hepimiz
kişisel verilerimizi online dünyada bir uygu-
lama indirirken ya da bir alışveriş yaparken
umursamadan sağa sola saçıyoruz. Bu durum o
kadar normalleşmiş durumdaki, bizden kişi-
sel verilerimizi talep etmeyen bir platformun
güvenilir olup olmadığını sorgular hale geldik.
Fikrimizi paylaşmaya gelince kişisel verilerinin
işlenmesine karşı çıkan birçok kişi ve kurum,
aslında KVKK ile kendi verileri üzerinde sahip
olduğu haklarının dahi maalesef farkında değil.
Veri bugün yeni dünyanın en önemli hazinesi.
Ve emin olalım herkes verimizin peşinde. Bu-
rada yapmamız gereken her şeyden önce veri-
lerimize sahip çıkmak. Bunu yapabilmek için
ise dikkat etmemiz gereken basit ama önemli
noktalar var. Online dünyada gizlilik ve güven-
lik ayarlarımızı ihmal etmemek, verilerimizi
paylaşırken dikkatli olmak ve verilerimizin
üzerindeki haklarımızın farkında olmak gibi.
Kurumlar ise öncelikle KVKK uyumluluk süre-
cini tamamlamalı ve veri sorumlularını tayin
etmeliler. Teknolojiye yatırım yaparken siber
güvenliği asla ihmal etmemek buradaki kritik
konulardan bir diğeri. Bununla birlikte şirket-
ler, bir yandan veri yönetimi konusunda hem
müşterilerine hem de çalışanlarına karşı şeffaf
olurken, diğer yandan birlikte çalıştıkları ve
sorumlu oldukları üçüncü taraf firmaların veri
toplama yöntemlerine de ayrıca dikkat etmeli-
ler” diyor.
18. 18
röportaj
Sektörümüzün önde gelen etkinliklerinden biri olan Bilişim Zirvesi
sonrasında BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe ile keyifli bir
söyleşi gerçekleştirdik. Bakın Murat Bey sorularımıza nasıl yanıtlar verdi.
2023 Yılında Bulut
Harcamalarının, Şirketlerin
Toplam BT bütçelerinin ¼’ünü
Aşacağını Öngörüyoruz!
Geçtiğimiz yıla baktığımızda rakamlar bilişim
sektöründe faaliyet gösteren firmaların ne
durumda olduğunu gösteriyor?
Bilişim 500 araştırmasında 2021 yılında sıralama-
ya giren şirketler, Türk Lirası olarak ortalama %54
büyüdü. 2020 yılında ise bu büyüme oranı %42
olarak gerçekleşmişti. Bu oranlara baktığımızda
pandeminin bilişim sektörüne olumlu etkisinin
2021 yılında hala devam ettiğini söyleyebiliriz.
Yine Türk Lirası olarak bakıldığında 2021 yılında
bir önceki yıla kıyasla yazılım ihracatı gelirlerinde
%74, hizmet ihracatı gelirlerinde ise %53 büyüme
dikkat çekti.
Geçtiğimiz dönenmede hangi alanda faaliyet
gösteren firmalar daha başarılı oldu? Geç-
tiğimiz yıllara göre düşüş gösteren faaliyet
alanları sizce neler?
Geçmiş yılları analiz ettiğimizde; özellikle yazılım
pazarında hızlı bir büyüme göze çarpıyor. Nesne-
lerin interneti, bulut hizmetleri, yapay zekâ buna
bağlı olarak veri yönetimi ve siber güvenlik alan-
ları büyüyor. Bunu destekler nitelikte 2021 yılında
bulut hizmeti gelirleri %59, yapay zekâ gelirleri
ise %158 büyüme gösterdi. Yazılım ve hizmet ala-
nında Ar-Ge’ye, ihracata yatırım yapan şirketlerin
daha başarılı olduğunu görüyoruz. Bununla birlik-
te donanım ürünlerinin önceki yıllara göre düşüş
gösterdiğini söyleyebiliriz.
Son yıllarda büyüyen bir yerli ve milli anla-
yışımız mevcut. Bu durumun firmalar tara-
fından benimsenmesi sizce ne durumda?
Yerli ürünlerin ve yerli teknoloji kullanımı-
nın artması için neler yapılmalı?
Bilişim 500 sonuçlarına göre, geçtiğimiz yıl en
yüksek büyümeyi gösteren firmalar arasına iki
yerli yazılım firması girdi. Metaverse üzerinden
yazılım yapan ilk şirket %1725 büyüme göste-
rirken, insansız hava araçları konusunda hizmet
veren diğer yerli firma ise %604 büyüme gösterdi.
Ek olarak kısa süre önce tamamladığımız bulut
hizmetleri araştırmasına göre; 200 ve üzeri çalışa-
nı olan işletmelerin %78’i bulut hizmeti tedarik-
çisi olarak yerli şirketleri tercih ediyor. Hem yerli
yazılım şirketlerinin büyüme oranı hem de bulut
araştırması verileri, yerli firmaların sektörde ka-
zandıkları değerin ne kadar arttığını gösteriyor.
Bununla birlikte yabancı kaynaklı teknoloji fir-
malarının da sektörümüzün lokomotifi olduğunu
unutmamız gerek. Bu nedenle devlet tarafından
yerli ve milli şirketlere verilen destekler arttırı-
lırken aynı zamanda yabancı kaynaklı teknoloji
19. 19
19
firmaları ile birlikte iş yapma alışkanlıkları geliş-
tirilmelidir.
Geçtiğimiz yıl yayınladığınız rapora göre Türki-
ye’deki Bilişim şirketleri Yüzde 26 büyüme göster-
di.
Bu büyüme gerçek bir büyüme mi? Dünya ile
kıyasladığımızda sektörümüzün durumu ne-
dir?
Türkiye bilişim pazarı 2014 yılında hızlı bir bü-
yüme yakalamıştı ancak sonrasında 2020 yılına
kadar gerileme yaşandı. 2020 yılından itibaren bu
gerileme sona erdi ve bugün sektör, TL bazında iki
basamaklı rakamlarla büyüme sergiliyor. Bu gerçek
bir büyüme trendi ve önümüzdeki yıllarda da de-
vam etmesini bekliyoruz. Ancak pandemi dönemi,
kur hareketliliği, küresel konjonktür ve Türk Lirası
değeri gibi faktörler nedeniyle bu büyüme USD
bazında görülmemekte.
Genel olarak Türkiye pazarında öne çıkanlar; 5G
ve fiber internet, bulut bilişim, yapay zekâ, nes-
nelerin interneti, blokzincir, dijital gerçeklik,
siber güvenlik ve veri gizliliği. Ancak bu alanlarda
büyüme rakamı olarak henüz dünya pazarlarının
gerisindeyiz. Globalde bilişim pazarı 2021 yılında
4,3 trilyon dolar büyüklüğe ulaşırken Türkiye’de
bu rakam 30 milyar USD.
2023 yılı için beklentileriniz neler. Sizce hangi
alanlarda faaliyet gösteren bilişim şirketleri
daha başarılı olacak?
Yazılım ve hizmet alanında faaliyet gösteren
şirketlerin büyümeye devam etmesini bekliyoruz.
2023 yılında bulut harcamalarının, şirketlerin
toplam BT bütçelerinin ¼’ünü aşacağını öngörü-
yoruz. Buna paralel olarak; veri yedekleme, veri
güvenliği, nesnelerin interneti, finansal teknolo-
jilere yönelik yazılım, metaverse, blokzincir, veri
analitiği, yapay zekâ ve iş uygulamaları büyüme-
sini beklediğimiz alanlar. Tabii bu gelişmelerde
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın evrelerinin
belirleyici rol oynayacağını düşünüyoruz. Savaşın
sona ermesi ile beklenen yatırımlar hızlanabilir ve
dramatik bir büyüme yaşanabilir. Savaşın devam
etmesi veya büyümesi durumunda ise zaten var
olan çip krizi yerini teknoloji krizine bırakabilir.
Türkiye’de bilişim sektöründe faaliyet gös-
teren ve yeni kurulacak firmalara teşvik için
neler yapılmalı? (Global oyuncularla rekabet
için)
Global oyuncularla rekabet edebilmenin en önemli
koşulu iyi ürünler geliştirmek. İyi ürün geliştir-
mek için de devlet desteğinin yanı sıra global mar-
kalarla iş birlikleri, ortak projeler ve fikir alışve-
rişleri yapmak gerekiyor. Benim düşünceme göre;
Türkiye’de bilişim sektörünün gelişmesi için en
büyük teşvik, global markaların ülkemizde daha
fazla yatırım yapmasıyla sağlanabilir. Bugün bili-
şim sektöründe dünyanın önde gelen merkezlerin-
den biri olan Çin’in de uyguladığı strateji buydu.
Açılacak Ar-Ge merkezleri ve akademiler, tekno-
lojinin ülkemizde gelişmesine ve bilgi birikiminin
artmasına yardımcı olurken istihdamı da artırır.
Bu merkezlerde yetişecek insan kaynaklarının ar-
tırılması ile yerli ve milli teknoloji üretimi hızlan-
dırılarak başarıya ulaşılabilir.
Murat
Göçe,
BTHABER
Şirketler
Grubu
Başkanı
20. 20
telekom
2023 Yılı Teknoloji
Trendleri
Her gün yeni teknolojiler gelişiyor ve mevcut olanların yeni sürümleri
çıkıyor. Bu nedenle BT uzmanları, yükselen pazar teknoloji trendlerine
göre becerilerini güncellemeye devam etmeli. Önümüzdeki yılın yeni
teknoloji trendlerini merak ediyorsanız bu yazımıza göz atmalısınız…
21. 21
T
eknoloji, dünyadaki
değişim için kritik bir
güç olmaya devam
ediyor. Teknolojik
atılımlar, işletmele-
re üretkenliklerini artırmak ve
sunduğu çözümleri yaratmak veya
farklılaştırmak için daha fazla
olanak sağlıyor. Teknoloji trend-
lerinin nasıl olacağını tahmin
etmek zor olsa da, iş dünyası
liderleri yeni teknolojilerin ge-
lişimini izleyerek, bunları nasıl
kullanabileceğini tahmin ederek,
inovasyonu ve benimsemeyi etki-
leyen faktörleri anlayarak daha iyi
planlar yapabilirler. 2023 yılında
fazlasıyla konuşulacak teknoloji
trendlerini sizleri içim bu maka-
lemizde bir araya getirdik.
Yapay Zeka
Teknoloji ile iç içe biriyseniz,
Yapay Zekanın ne kadar popüler
hale geldiğini ve üzerine fazlasıy-
la konuşulduğunu biliyorsunuz-
dur. Yağay Zeka, yaratıcı ve sıra-
dan görevleri yerine getirmek için
bugüne kadar fazlasıyla kullanıl-
mış bir çözüm olarak karşımıza
çıkıyor. Bu durum Yapay Zekanın
popülerliğinin azalacağı anlamına
gelmiyor.
2023 yılında düşük kodlu veya ko-
dsuz yapay zeka sistemleri ve hiz-
met olarak platformların büyüyen
ekosistemi, onu daha erişilebilir
hale getirecek. Yapay zekada dik-
kat edilmesi gereken bir diğer he-
yecan verici alan şey de sentetik
içerik. Bunu daha önce duymamış
olabilirsiniz. Daha önce hiç var
olmayan yeni görüntüler, ses-
ler veya veriler oluşturmak için
yapay zekanın yaratıcı gücünden
yararlanma anlamına geliyor.
2023’te, yapay zekanın üretken
biçiminin iş ve eğlence sektörle-
rinde büyümesine tanık olmayı
beklemeliyiz. Hali hazırda yurt
dışında yapay zeka uzmanları-
nın giriş seviyesi pozisyonlar
için 115.000 Dolar’dan deneyimli
profesyoneller için 205.000 Do-
lar’a kadar değişen cazip maaşlar
sunuluyor. Bu da onu 2023’te en
önemli teknoloji trendi yapıyor!
Facebook, Google vb. gibi tekno-
loji devleri yapay zekayı her şeyin
önüne koyuyor. Bu durum bir
anlamda geleceğin bu teknolojiye
ait olduğunu ve bu alanda yete-
nekli profesyonellere ciddi bir
ihtiyaç olacağını gösteriyor.
Metaverse
Yapay zekanın ardından ikinci
başlığımız ise Metaverse. Günü-
müzde Metaverse, “daha dijital
bir dünya” olarak tanımlanabilir.
Sürükleyici çevrimiçi ortamların
ve İleri düzey kullanıcı deneyim-
lerinin, önümüzdeki beş yıl içinde
fazlaca büyümeye tanık olması
bekleniyor. Basit bir ifadeyle,
“metaverse” kelimesi AR, VR ve
MR teknolojilerinin bir kombinas-
yonu kullanılarak elde edilen son
derece sürükleyici bir 3D sanal
dünya deneyimi olarak tanımla-
nabilir.
Kullanıcıların oyun oynayabile-
ceği, sosyal etkileşimde buluna-
bileceği, iş yapabileceği ve daha
fazlasını yapabileceği sanal bir
dünya. Metaverse platformu,
internet deneyimini bir tık öteye
taşıyacak da diyebiliriz. Mark Zu-
ckerberg, bu trendin büyümesinin
sanal ve artırılmış gerçeklikten
(VR/AR) kaynaklanabileceğine
inanıyor. Bankacılıktan modaya
kadar sektörlerdeki her büyüklük-
teki kuruluş, metaverse benzeri
deneyimler oluşturmak için gemi-
ye atladı bile.
2023’te metaverse yeni yaratı-
cı, sosyal ve ekonomik fırsatlara
erişimin kilidini açmaya yardımcı
olma potansiyeline sahip. Tek-
noloji devi Facebook, önümüz-
deki beş yıl içinde metaverse için
10.000 yeni yüksek vasıflı pozis-
yon oluşturulacağını duyurdu. Bu,
yetenekli metaverse mühendis-
leri, pazarlamacılar, mimarlar ve
vizyonerler için daha iyi fırsatlar
anlamına geliyor.
Blockchain
Teknoloji trendlerindeki üçüncü
konuğumuz ise Blockchain tek-
nolojisi. Günümüzde blockchain
teknolojisi talep görmeye devam
ediyor. Her ne kadar popüleritesi
azalmış gibi gözükse de kullanıcı
sayısı günden güne artıyor diye-
biliriz. Birçok büyük kuruluş bu
yönde ilerliyor.
Hal böyle olunca blockchain tek-
nolojisi alanı çok sayıda geliştirici
gerektiriyor. Blockchain’in fayda-
larına baktığımızda, ağın merke-
ziyetçiliği, güvenliği ve verilerin
gizliliğinin sağlanması konuları-
nın ön plana çıktığını görüyoruz.
Blockchain uygulamaları, bitcoin
gibi kripto para birimlerinin çok
ötesine geçiyor. Gartner’a göre,
blockchain’in değeri hızla arta-
cak, 2025’te 176 milyar dolara ve
2030’da 3,1 trilyon dolara ulaşa-
cak.
Yeni başlayanlar veya büyük ku-
ruluşlar olsun, herkes blockchain
pazarına girmek istiyor. Kariyeri-
nizi bu popüler teknolojiden yana
kullanmak istiyorsanız doğru
zamandasınız. Alana girmek için
programlama, veri yapıları ve ağ
oluşturma konularında kendinizi
geliştirmeli ve uygulamalı deneyi-
me sahip olmanız gerekiyor.
Kapak Konusu
22. 22
Kuantum Hesaplama
Verileri işlemek ve depolamak için
yeni yollar geliştirmek üzere atom
altı parçacıkları kullanan kuantum
hesaplamanın, bilgisayarların şu
anda mevcut olan en hızlı işlemci-
lerden trilyon kat daha hızlı olma-
sını mümkün kılması bekleniyor.
Kuantum hesaplamanın riski,
mevcut şifreleme tekniklerimizi
etkisiz hale getirebileceğinin dü-
şünülmesi. Kuantum hesaplama-
nın geliştirilmesine büyük yatırım
yapan herhangi bir ülke veya
işletme gelecekte güvenlik sistem-
lerinde kullandığımız şifrelemeyi
kırabilir.
ABD, İngiltere, Çin ve Rusya gibi
ülkelerin kuantum bilgisayar tek-
nolojisinin geliştirilmesine önemli
yatırımlar yaptığını biliyoruz.
2023 yılında da bunun devam ede-
ceğini ön görüyoruz.
Günümüzün kuantum bilgisayar-
ları, geleneksel bilgisayarlardan
çok daha hızlı ve büyük şirket-
ler bu teknolojinin yeniliklerine
yatırım yapmakta. Markets And
Markets araştırmasına göre, 2026
yılına kadar kuantum hesaplama
için küresel pazarın 1.765 milyar
dolardan fazla gelir elde etmesi
bekleniyor.
Dijital Bağışıklık Sistemi
Geçtiğimiz birkaç yıl, hem fiziksel
hem de dijital dünyalarda benzer-
siz bir risk odağına tanık olduk.
Veri ihlalleri ve diğer sorunlar
daha karmaşık hale geldikçe siber
güvenlik endişeleri daha şiddetli
hale geliyor.
İnternet dolandırıcılığından,
spam’den ve diğer rahatsızlıklar-
dan kaçınma yöntemlerinin gide-
rek daha karmaşık hale gelmesi
bizleri bir hayli zorlamaya başladı.
Verimli bir dijital bağışıklık siste-
mi, izleme, otomasyon ve en son
tasarım yenilikleri yoluyla ope-
rasyonel ve güvenlik endişelerini
önemli ölçüde azaltabilir.
Önümüzdeki yıl bu araçların
değeri daha yaygın bir şekilde
anlaşıldıkça, kuruluşunuzun dijital
bağışıklık sisteminin durumu, onu
güçlendirme ve koruma çabaları-
nız hakkında çok daha fazla soru
soracak ve bu konudaki çalışmala-
rınıza hız vereceksiniz gibi gözü-
küyor.
Hiper Otomasyon
Hiper otomasyon, günümüzde
trend olan teknolojilerden biri.
Hiper otomasyonu şöyle açıklaya-
biliriz: Tekrar eden etkinliklerin
manuel veya insan girdisi olmadan
otomatik olarak tamamlanması.
Bu süreçte eski ve yeni makine ve
süreçleri değiştirmek için Robotik
Süreç Otomasyonu (RPA), makine
öğrenimi ve yapay zeka (AI) tek-
nolojilerini kullanıyor.
Bir kuruluş, maliyet ve kaynak
verimliliği elde etmek için dijital
dönüşümü kullanarak daha reka-
betçi bir ortamda başarılı olabilir.
Kuruluşlar, mevcut pazarda başa-
rılı olmak için üretimi artırmalı,
giderleri azaltmalı ve daha verimli
çalışmalıdır. İşte bu verimliliğe
sahip olmak için hiper otomasyon
hizmetlerinin yardımına başvura-
bilirsiniz.
Salesforce firmasının bu konuda
yaptığı anketine göre, kuruluşlar
2024 yılına kadar teknolojik yol
haritalarında hiper otomasyona
sahip olmayı bekliyor. McKinsey’e
göre, 2025 yılına kadar yapay ze-
kaya yapılan küresel harcamaların
15 trilyon dolara ulaşacağı tahmin
ediliyor.
Kapak Konusu
23. 23
Verileştirme
Bugünün kuruluşları, muhasebe
ve insan kaynakları gibi sektörleri
dönüştüren verilere büyük ölçüde
güveniyor.
Verileştirme, hayatımızdaki tüm
nesneleri verilerden güç alan di-
jital cihazlara dönüştürme süreci
olarak açıklanabilir. Özetlemek
gerekirse, verileştirme: Manu-
el, emek yoğun prosedürleri veri
odaklı teknolojilere dönüştürür.
Veriler, hatırlayabileceğimizden
daha uzun süre cep telefonları-
mızdan endüstriyel ekipmanla-
rımıza, ofis yazılımlarımıza ve
yapay zeka destekli cihazlarımıza
kadar her şeyin bir parçası olacak.
Sonuç olarak, verilerimizi güvenli
ve güvenli bir şekilde yönetmek,
sektörümüzde aranan bir yetkinlik
haline geldi. Verileştirme doğ-
ru yapılırsa, ham verileri bilgiye
dönüştürebiliriz. Çok sayıda firma
bundan şimdiden faydalanmış
durumda. Şirketlerin artık nite-
likli bir personel ve sağlam bir
kurumsal kültür oluşturmak için
veri odaklı girişimlere her zaman-
kinden daha fazla güvenmeleri
gerekiyor.
Endüstri Bulut Platformları
İşletmeler, endüstriyel bulut
platformlarını kullanarak iş yükü
yönetiminin çevikliğini artırabi-
lirler. Uyumluluk süreçleri, veri
analizi ve iş operasyonlarındaki
değişiklikleri hızlandırabilirler.
Uyarlanabilirliği en üst düzeye
çıkarmak, değer elde etme süresini
hızlandırmak ve dikey endüstriyel
sektörlerin ihtiyaçlarına uymak
için platformları, yazılımı ve alt-
yapıyı bir hizmet olarak birleştirir.
Gartner’ın bu konuda yaptığı
bir ankete göre, katılımcıların
%40’ının şimdiden endüstriyel
bulut platformlarını kullanma-
ya başladığı gözleniyor. 2027’ye
kadar Endüstri Bulut Platformları
ile kuruluşların temel iş girişimle-
rinin %50’sinden fazlası hızlandı-
rılmış olacak.
Kablosuz Değer Elde Etmek
Yeni nesil kablosuz teknolojiler,
bağlanabilirliği geliştirirken aynı
zamanda daha fazla güvenilirlik,
daha ucuz maliyetler, daha düşük
riskler ve daha fazla üretken-
lik için süreç optimizasyonuna
yardımcı olacak. Birkaç kablosuz
teknolojinin tek bir altyapı üzerin-
de birleştirilmesi ve kullanılması
durumunda dijital dönüşüme geçiş
daha sorunsuz olacaktır.
Gelecekteki kablosuz iletişimin
teknik temeli daha erişilebilir,
birleştirilmiş, güvenli, güvenilir ve
ölçeklenebilir ise daha az mali-
yet gerektirecektir. Yeni kablosuz
teknoloji, Nesnelerin İnterne-
ti (IoT) trendinin çevresel veri
toplamasını kolaylaştıracak. Uydu
teknolojisi, radar algılama, enerji,
konum izleme ve diğer alanlardaki
uygulamalar yeni nesil kablosuz
teknolojiler ile çok daha verimli
olacak. Bu alandaki çalışmaların
önümüzdeki günlerde daha da
artması bekleniyor.
Her Şeyiyle Dijital Bir Dünya
Artık dijital dünyadaki şeyleri fi-
ziksel dünyayı etkileyecek şekilde
değiştirebildiğimiz için, bu fikir
sürükleyici ve çevrimiçi deneyim-
ler yaratmanın ötesine geçiyor
diyebiliriz.
Örnek olarak, dijital ikizlerin
istihdamını düşünün. Formula 1
yarış ekipleri, yarış arabalarının
dijital ikizlerini oluşturuyor ve
bunları bilgisayar simülasyonla-
Kapak Konusu
24. 24
Kapak Konusu
rında ve sanal rüzgar tünellerinde
test ediyor. Daha sonra, optimize
edilene kadar dijital olarak değiş-
tirdikten sonra gerçek arabanın
parçalarını 3B olarak yazdırabili-
yor. Nanoteknolojide gerçek dün-
yadan materyalleri değiştirmek
veya programlamak için karşılaş-
tırılabilir bir yetenek görüyoruz.
Niteliklerini ve bileşimlerini nano
ölçekte değiştirerek, malzemelere
su itici giysiler ve kendi kendini
iyileştiren boyalar gibi yeni yete-
nekler kazandırabilir veya dünya-
nın en ince ve en güçlü maddesi
olan grafen gibi yepyeni malzeme-
ler geliştirebiliriz.
Düzenlenebilir dünyanın en iyi
örneği, büyümeleri ve hayatta
kalmaları için gerekli olan genetik
bilgiyi değiştirmek için bitkiler,
hayvanlar veya insanlar gibi canlı
organizmaların genetik manipü-
lasyonudur. CRISPR Cas9 gen dü-
zenleme yöntemi gibi son tekno-
loji yöntemlerin ve İnsan Genomu
Projesi gibi projelerin yardımıyla
artık tam DNA zincirlerinin dijital
temsillerini başarıyla üretebiliyo-
ruz.
2023 yılında bu teknoloji ile
birlikte, teorik olarak kalıtsal
bir canlı organizmanın herhan-
gi bir özelliği değiştirilebileceği
için sonsuz olasılıklar yaratmak
mümkün. Zararlılara ve hastalık-
lara dayanıklı mahsuller yaratmak,
çocukları ebeveynlerinin eğilimli
olduğu hastalıklara karşı aşılamak
ve her hastanın genetik profiline
özel olarak uygun tedaviler oluş-
turmak gelecekte çok daha müm-
kün olacak.
Hiper Bağlantılı Akıllı Dünya
Bu trendin birazda her şeyin
birbirine bağlı olduğu bir dünya
gibi düşünebilirsiniz. Metaverse
oluşturmak, dijital ikizler oluştur-
mak, akıllı makineleri eğitmek ve
dijital güveni sağlamak için yeni
stratejiler geliştirmek, birbirine
bağlı sensörler, cihazlar ve altya-
pı ağı tarafından değer yaratmak
için tüm veriler toplanıyor. Buna
Nesnelerin İnterneti (IoT) denir ve
2023’te yaşamlarımız üzerindeki
etkisi önemli olmaya devam ede-
cek. Hiper bağlantılı akıllı dünya
için gelişmiş ve daha avantajlı ma-
kineler arası etkileşimleri müm-
kün kılınma konusuna 2023 yılın-
da daha fazla odaklanılacaktır. Bu
günlerde hem evlerimizi hem de
ofislerimizi akıllı teknolojilerle
donatmaya alıştık. Ancak, çeşitli
platformlar ve işletim sistemleri
nedeniyle gadget’lar etkileşim
kuramadığında sıklıkla sorunlarla
karşılaşıyoruz.
2023 yılında, aygıtların birbirle-
riyle bağlantı kurmak için kulla-
nabileceği küresel standartlar ve
iletişim protokolleri geliştirme
araştırmaları devam edecek. Sonuç
olarak, daha verimli çalışacaklar
ve daha geniş bir görev yelpaze-
sinde bize yardımcı olabilecekler.
Diğer bir odak noktası, yapay zeka
destekli tahmin becerilerine sahip
araçları içerecek IoT güvenliği ola-
cak ve IoT’ye yatırım yapan şirket-
ler iyileştirmelere öncelik verecek.
Süründürülebilir Teknolojiler
2023’te sürdürülebilir teknoloji-
lere doğru bir itiş görülecek. Akıllı
telefonlar, tabletler ve bilgisa-
yarlar gibi hepimiz teknolojiye
bağımlıyız. Ancak bu gadget’ları
oluşturmak için gereken bileşen-
ler nereden geliyor? Nadir toprak
kaynaklarının nereden kaynaklan-
dığı ve bunları nasıl kullandığı-
mız, kullanıcılar için daha önemli
olacak.
25. 25
Ayrıca, çok fazla elektrik tüketen
büyük veri merkezlerinde halen
çalışan Netflix ve Spotify gibi bu-
lut hizmetlerinden yararlanıyoruz.
2023’te, tüketiciler daha sürdürü-
lebilir teknolojilerle desteklenen
enerji açısından verimli ürünler ve
hizmetler istediklerinden, tedarik
zinciri şeffaflığını artırma girişim-
leri büyük olasılıkla büyüyen bir
trend olarak devam edecek.
Hayatımıza Etki Edecek
Teknolojiler
Yukarıda sizlere bahsettiğimiz
2023 teknoloji trendlerinin son
bulduğunu düşünmeyin. Çünkü,
hemen hemen her alanda teknolo-
ji kullanımının çok daha fazla art-
tığını ve güncel yaşamımıza fazla-
lıysa etki etkini görüyoruz. Yapay
zeka ve makine öğrenimi konusu-
nun öneminden bahsetmiştik. Bu-
rada gelişen teknolojiler özellikle
oyun, eğitim ve perakende gibi
alanlarda artan sanal ve artırılmış
gerçeklik kullanımını tetikleyecek.
Tabii ki yıllardır konuştuğumuz
5G mobil bağlantı hızlarının daha
hızlı ve güvenilir hale gelmesine
yardımcı oluyor. 2023 yılında da
5G’nin kullanım oranının arttı-
ğını göreceğiz. Tabii ki r5G’nin
tetiklediği ve sizlere yukarıda da
bahsettiğimiz Nesnelerin İnter-
neti (IoT), büyümeye ve günlük
yaşamın çeşitli alanlarına enteg-
re olmaya devam edecek. Robot
teknolojilerinden de bahsetmiştik.
Bu alandaki gelişmeler özellikle
otonom araçların ve insansız hava
araçlarının geliştirilmesi de dahil
olmak üzere birçok yeni ürünün
kullanılmasına vesile olacak.
Ayrıca sağlık izleme ve kondisyon
takibi dahil olmak üzere giyilebilir
teknolojinin günlük yaşama daha
fazla entegrasyonunu göreceğiz.
Kapak Konusu
26. 26
Siber güvenlik alanında çalışmak yorucu olabilir. Bu alan, stresin yoğun
olduğu bir ortam ve riskler gün geçtikçe artmakta. Yakın tarihli bir rapor,
fidye yazılım saldırılarının sürekli tehdidi nedeniyle işi bırakmayı düşünen
siber güvenlik uzmanlarının %45 oranında olduğunu ortaya koydu.
S
ektör yıllardır kötü niyetli aktörlerin artan
tehditlerini yayıyor (ya da bazılarına göre
korku tellallığı yapıyor). İstatistiklere göre,
ne yazık ki tehditler her yıl artıyor ve daha
karmaşık hale geliyor. Bununla birlikte,
genel buluta geçiş, dijital dönüşüm ve yeni ürün-
leri olabildiğince hızlı bir şekilde kullanıma sunma
baskısının artması, korunması gereken ortamların
merkezi olmayan ve daha karmaşık bir hale getiriyor.
Yapılan bir araştırma, geçen yıl çalışanların %79’unun
kısa iş teslim tarihlerine uymak ve yüksek beklentile-
ri karşılamak için güvenlikten ödün verdiğini ortaya
çıkardı. Siber güvenlik ekipleri için tüm bu sonuçların
ciddi derecede bunaltıcı olabileceğini söyleyebiliriz.
Öyleyse, öncelikler listesi uzuyorken ve resesyon teh-
didi nedeniyle kaynaklar ve bütçe daralırken, güvenlik
ekipleri 2023 riskini yönetmek için neye odaklanmalı?
Yama Sistemleri
“Bir şey ne kadar çok değişirse, o kadar aynı kalır”
deyişi bilgi güvenliği söz konusu olduğunda genellikle
doğrudur. Güvenlik açıklarını belirlemeye ve orta-
dan kaldırmaya odaklanmak, tekerleği yeniden icat
etmek anlamına gelmez. Ancak öncelikler çoğaldıkça,
proaktif yama yönetiminin güvenlik stratejilerinin
merkezinde yer almasını sağlamak önümüzdeki yıl
için çok önemli olacak. Operasyonlar ve iş yükleri art-
maya devam ederken, güvenlik açıklarına kötü niyetli
oyunculardan önce ulaşmak önemini artırmaya devam
edecek.
Tabii ki bunu söylemesi yapmaktan daha kolay.
Güvenlik açıklarını belirlemek basit olsaydı, siber
güvenlik de öyle olurdu. Birbirinden daha da kopuk
hale gelen sistemlerle birlikte merkezileşmiş testler
ve yama yönetimi eskisinden daha da karmaşık halde
gelmiş durumda. Aynı zamanda, açık kaynaklı yazı-
lımlara artan güven, BT sistemlerine her zaman daha
fazla potansiyel güvenlik açığının eklendiği anlamına
geliyor, bu nedenle yeni sistemleri denetlemek ve sü-
rekli olarak yeni tehditlerden haberdar olmak hayati
önem taşıyor.
Ticari veya açık kaynaklı yazılımlardaki güvenlik
açıklarından haberdar olmak için, bu yazılımlarda ve
dahili olarak geliştirilmiş sistemlerde ek açıklar bula-
cak düzenli sızma testlerinin yapılması ve yanı sıra bu
alanda saygın kaynakların sürekli olarak takip edilme-
si gerekiyor. Yamaları dağıtırken, dağıtım sırasını risk
düzeyine göre önceliklendirmek ve ayrıca yamaların
canlı bir ortamda dağıtılmadan önce kapsamlı bir
şekilde test edilmesini sağlamak ihtiyatlı bir davranış
olacaktır.
Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama Yapın
Siber riski geniş ölçekte azaltmanın bir başka yolu
da işletme genelinde çok faktörlü kimlik doğrula-
ma (MFA) uygulamaktır. Çok faktörlü veya iki adımlı
kimlik doğrulama, sistemleri kötü niyetli oyunculara
karşı çok daha dirençli hale getirir ve çalışanların
zayıf, çalınmış veya kopyalanarak çoğaltılmış parola-
lar biçimindeki dijital hijyen eksikliği riskini azaltır.
Ek kimlik doğrulama yöntemi, işletmeye ve korunan
bilgi türüne bağlı olarak değişebilir ancak SMS, mobil
uygulamalar, fiziksel güvenlik anahtarları ve hatta
biyometri içerebilir.
MFA giderek daha yaygın hale gelse de, gidilecek daha
çok yol var. 2022’de yayımlanan bir rapor, tüm şirket-
lerin neredeyse yarısının henüz MFA kullanmadığını
Siber Baskılarla Mücadele İçin
2023’te Odaklanılması
Gereken Üç Güvenlik Hedefi
26
27. 27
ortaya çıkardı. Ancak MFA’yı uygulamanın zorlukları
da var. Dahili sistem karmaşıklığı genellikle kimlik
doğrulamanın silolarda yapılmasını gerektiriyor. Bu,
çeşitli kimlik ve kimlik doğrulama türleri, işletim sis-
temleri ve birlikte çalışamayan mevcut kimlik doğru-
lama sistemleri nedeniyle kuruluş genelinde çalışan
anahtar teslimi bir yaklaşımın zor olduğu anlamına
geliyor. BT Uzmanlarının %70’inin kimlik doğrulama
sistemlerinden bunaldığını ortaya çıkaran veriler hiç
de şaşırtıcı değil, ancak önümüzdeki yıl için bu konu-
yu bir öncelik haline getirmek gerekiyor.
Değiştirilemez Yedeklemelere Yatırım Yapın
Son olarak, fidye yazılımı gibi tehditler daha yaygın
ve daha ciddi hale geldikçe, bilgi güvenliği ekiplerinin
son savunma hattı olarak sağlam yedekleme planlarını
devreye sokması hayati öneme sahip olacaktır. Güven-
lik ekiplerinin tüm çabalarına rağmen, siber saldırılar
yaşanmaya devam edecek. İlerleyen ve büyüyen kuru-
luşlar için başarı ya da bozulma faktörü, özellikle fidye
yazılımı söz konusu olduğunda, acil durum planları ve
kurtarma süreçleri gündemin ön sıralarında olacaktır.
Veeam 2022 Veri Koruma Trendleri raporu, kuruluş-
ların %76’sının bir yıllık süre içinde en az bir fidye
yazılımı saldırısına maruz kaldığını ve bu saldırıların
işletmelere ne kadara mal olduğu konusunda kurtar-
ma süresinin belirleyici olduğunu ortaya koydu. BT
liderleri, kapalı kalma süresinin dakikada 1.467 ABD
doları (saatte 88 bin ABD doları) olduğunu tahmin
ediyor.
Ancak tüm yedeklerin eşit olmadığını anlamak ge-
rekiyor. Modern fidye yazılımları özellikle yedekle-
me havuzlarını hedefliyor ve bunları bozuyor. Yedek
hesaplarınızın olması bunun yaşanmaması için hayati
öneme sahip bir önlem. Eski yedekleme altın kuralı
3-2-1 idi, yani 2 farklı ortamda 3 kopya veri olması
ve 1 kopyanın site dışında olması öneriliyordu. Site dı-
şında kopya olması, yangın veya doğal afet gibi fiziksel
tehdit durumları için alınan bir önlem ancak bu, fidye
yazılımını durdurmuyor.
Bunun yerine, modern yedeklemelerin 3-2-1-1-0
kuralını izlemesi gerekiyor. Bu o kadar akılda kalıcı
söylenişe sahip olmasa da çok daha sağlam bir önlem
olduğunu söyleyebiliriz. Ekstra rakamlardan 1, veri-
lerin 1 kopyasının çevrimdışı, tüm sistemlerden izole
veya değişmez olduğunu ve 0, kurtarma işlemi sırasın-
da hata olmadığını ifade ediyor. Verilerin çevrimdışı
veya tüm sistemlerden izole olması, basitçe tehdit
aktörleri tarafından erişilemeyeceği anlamına gelir-
ken, değişmez olarak belirlenen veriler değiştirilemez
ve bu nedenle fidye yazılımı tarafından şifrelenemez.
Elbette, en güçlü yedekleme üçünün bir arada uygu-
lanmasıyla sağlanacaktır!
Geleceğin Kontrolünü Elinize Alın
Siber sektördeki önemli ilerlemelere rağmen, he-
nüz hiç kimse sektörün geleceğini bir kristal küreye
bakar gibi görmeyi başaramadı. Ancak bildiğimiz şey,
tehditlerin var olmaya devam edeceği. Fidye yazılımı
gibi saldırılar yıldan yıla artıyor ve bunların ne kadar
karmaşık hale geleceği konusunda bir tahmin yürüt-
mek zor olsa da giderek daha karmaşık hale geleceği
aşikar. 2020’lerde gündem olan Infosec güvenlik ekip-
leri için devasa bir görev olmaya devam ediyor, ancak
bu konuda endişelenmemek için güvenlik ekiplerinin
planlarını adım adım uygulaması gerekiyor.
Burada listelenen üç öncelikle başlamak, riski azalt-
mak için uzun bir yol kat edilmesine yardımcı olacak-
tır. Bunların hiçbirini bugüne kadar yapmadıysanız
bile, 2023’e girerken bunları oluşturduğunuz listenin
(liste ne kadar uzun olursa olsun) en üstüne koyduğu-
nuzdan emin olmalısınız.
27
sektörün içinden
Danny
Allan
Veeam,
CTO
28. R
apor; OECD’nin 2018 Oslo Kılavuzu tarafın-
dan belirlenen konu yaklaşımı ile yapılmış-
tır. Buradaki yaklaşım, firmanın bir bütün
olarak inovasyonu etkileyen faktörleri, teş-
vikleri ve inovasyon önündeki engelleri gibi
inovasyon ile ilgili tüm davranış ve faaliyetleri genel
olarak belirlemektir.
Raporda nitel ve nicel araştırma yöntemleri kullanıla-
rak karma bir yöntem uygulanmıştır. Türkiye’de okuyan
üniversite lisans öğrencilerinin işyeri beklentileri ile
ilgili görüşlerini incelemek adına lisans öğrencilerine
14 soruluk anket çalışması uygulanarak veriler toplan-
mıştır. Bu çalışmanın sonucunda 97 öğrenciye ulaşıl-
mıştır. Diğer yandan farklı sektörlerdeki şirketlerin
inovasyon faaliyetlerini derinlemesine incelemek adına
bu faaliyetlerden sorumlu yöneticiler / kişiler ile birebir
görüşmeler yapılmış ve vakalar ile ilgili iç görüler elde
edilmiştir.
Çalışmada toplam 10 vaka yazısı bulunmaktadır. Rapor
kapsamındaki tüm sorular OECD’nin Oslo 2018 Kılavu-
Şirketlerin yenilikçi dijital ürünler tasarlamaları için gereken inovasyon
kültürünün kurulması, kurum içi girişimcilik ile geliştirilen fikirlerin
doğru adımlarla hayata geçmesi ve global olarak ticarileşmesini sağlayan
GOOINN (Good Innovation), her yıl hazırladığı Türkiye İnovasyon
Raporu’nun 2022 araştırmasını yayınlandı.
Türkiye’nin 2022 İnovasyon
Karnesi
28
29. 27
29
zundaki yönlendirmelere, OECD ve Avrupa Komisyonun
birlikte hazırladığı bilgi, teknoloji ve inovasyon politi-
kaları dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Günümüzde işletmelerin başarılı olmaları ve hayatta
kalabilmeleri için inovasyon ve girişimcilik faaliyetle-
rinin önemli bir yere sahip olduğunun ortaya konduğu
raporda; İnovasyon trendleri, değişen teknolojiler,
Web 3.0, metaverse, kurumlar ve girişimler arasındaki
iş birlikleri ve future of work konularına değinilmiştir.
Bununla birlikte dünyanın ve Türkiye’nin genel duru-
mu ele alınmış olup 2022 Küresel İnovasyon Endeks
Raporu da önemli bir yer tutmuştur. Ek olarak Türki-
ye’deki şirketlerin inovasyon faaliyetleri vaka çalışması
olarak derinlemesine incelenmiş ve üniversite lisans
öğrencilerinin işyeri beklentileri ile ilgili görüşlerine
yer verilmiştir. Çalışma ayrıca vakalar, blog yazıları ve
podcastler ile desteklenmiştir.
Geleceğin 21 İnovasyon Trendi
Kurumlar, inovasyon faaliyetleri ile son kullanıcının
ihtiyaç ve beklentilerini karşılayabilmekte, maliyet
açısından fiyat avantajı elde edebilmekte, rakipler kar-
şısında farkındalık ve üstün kaliteye sahip olabilmekte-
dir. Yapılan ve yapılacak olan inovasyon faaliyetlerinin
devamlılığının olması önemlidir. Bunun sebebi ise
devamlılık sayesinde kurumların ayakta kalabilmesidir.
Bu nedenle geleceğin beklentileri iyi analiz edilmeli ve
trendler detaylı incelenmelidir.
GOOINN Türkiye İnovasyon Raporu’na göre, belirtilen
gelişime ve değişime adapte olmak için kurumlar tara-
fından incelenmesi ve dikkat edilmesi gereken Gelece-
ğin 21 İnovasyon Trendi şu şekilde; İleri Teknolojiler,
Elektrikli Araçlar, Yeni Düzenlemeler, Biyoplastikler,
Otomasyon, Rejeneratif Gelişim, Entegre Mobilite Sis-
temleri, Gizlilik Artırıcı Teknolojiler, Metaverse, Sağ-
lıklı Yaşam, Karbon Ticareti, Dijital Kimlikler, Topluluk
Yönetimi, Sürdürülebilir Mimarı ve Bina Uygulamaları,
Biyofilik Tasarım, Yeni Nesil Piller, Gen Düzenleme
Teknolojileri, B2B Atık Azaltma Platformları, Anti-
mikrobiyal Ambalajlama, Geofencing, Dağıtık Enerji
Kaynakları.
Gelecek değişerek ve dönüşerek gelmektedir ve sür-
dürülebilirliğin sağlanması açısından bu dönüşüme
adapte olunması gerektiğini belirten Çingitaş, “Özel-
likle kurumları bu süreçte ayakta tutabilecek en önemli
güç; inovasyon ve girişimcilik faaliyetleridir. Yapılan bu
faaliyetlerin şirketler tarafından benimsenmesi sür-
dürülebilir rekabet avantajı yaratmaktadır. Bu nedenle
son dönemlerde birçok kurumsal firmanın girişimler ile
yaptıkları çalışmalar ve faaliyetler göze çarpmaktadır”
dedi. Raporun diğer önemli detayları şu şekilde payla-
şıldı;
Başarıya Giden Yol İş Birliğinden Geçiyor
Kurumlar ve girişimler arasında yapılan iş birliklerinin
zorlu bir süreç olduğunun altını çizen Yavuz Çingitaş,
bunun sebebinin her iki tarafın farklı kültürlere sahip
olması olduğunu söyledi ve “iki yapının ortak kültürde
buluşarak değer yaratmaları karşılıklı olarak avantaj
elde etmelerini sağlayacaktır. Ayrıca yapılan iş birliği
modelleri ve süreçleri çeşitlidir. Her iki taraf açısından
farklı şekillerde ele alınmaktadır” dedi. 2022 Türkiye
İnovasyon Raporu’nda kurumlar ve girişimler arasında
yapılan iş birlikleri de tüm yönleriyle şu şekilde akta-
rıldı;
Kurumlar tarafından oluşturulan modeller; Direkt Kay-
nak Kullanımı, İç İnovasyon Birimi, Kurumsal Kuluçka
Modeli, Yan Kuruluş, Girişimci Birlikte Yaratma Mo-
deli’dir. Girişimler tarafından oluşturulan modeller:
Direkt Satışlar, Hızlandırma Programı, Kuluçka Prog-
ramı, İnovasyon Ortaklığı, Kurumsal Girişim, Teknoloji
Ortaklığı, Satış Ortaklığı, Orijinal Ekipman Üreticisi veya
Beyaz Etiket ile Ortaklık’tır.
2022 Türkiye İnovasyon Raporu’na göre kurumlar ve gi-
rişimler arasında doğan iş birliklerinde kurumsal girişim
sermayesi göze çarpan önemli bir konudur. Kurumsal
şirketler kendi devamlılıklarını sağlamak, yeni iş kolla-
rına girerek daha fazla büyümek ve mevcut iş kollarını
geliştirmek adına bir girişim sermayesi fonu oluştur-
maktadır. Kurulan bu fonlar kurumsal şirketler tarafın-
dan girişimlere yatırım yapmak için kullanılmaktadır.
30. 28
30
Geleceğin Çalışma Hayatı İnsan Odaklı
Çalışma hayatı ile ilgili bilinen klasik model Covid19
pandemisinin de etkisiyle hızlı bir şekilde değiş-
miştir. Bunun yerine insan odaklı çalışma modelleri
gelişmektedir. Geleceğin çalışma hayatı ile ilgili
dikkat edilecek olan noktalar arasında; adalet ve
eşitlik kavramları, kurumların yeteneklerini ellerinde
tutmak için gösterdikleri çabalar, hibrit ve uzaktan
çalışma modelleri, yönetici-çalışan ilişkisi, şirket ça-
lışanlarını anlamak için kullanılan ve yeni bir metrik
olan wellness, çalışanların işleri üzerinde daha fazla
kontrol sağlaması, siber saldırılar, öğrenen organi-
zasyon yapıları, yenilikçi teknolojik çözümler, yeni
ofis alanları, veri analizleri ve otomasyon görülmek-
tedir.
İnternetin Merkeziyetsiz Asi Çocuğu Web 3.0
Her şeyin dönüşüme uğradığı günümüzde internetin
dönüşüme uğraması kaçınılmazdır ve yeni bir Web
3.0 çağı yaklaşmaktadır. Hali hazırda en popüler
dönem olan Web 2.0’daki internet teknolojileri kul-
lanılmaya devam etse de Web 3.0 geliştirilmektedir.
Bu yeni dönemin en önemli özelliği veri kontrolünün
büyük teknoloji şirketlerinin elinde olmadan içerik
üreticilerinin veriler üzerinde tam kontrol sağlama-
sıdır.
Bu durum merkeziyetsiz (decentralized) ve eşten eşe
(peer to peer) olacak şekilde kişiselleşmiş, blockchain
destekli bir yapıyı oluşturacaktır. GOOINN’in 2022
Türkiye İnovasyon Raporu’na göre, bu alanın 2023
yılındaki pazar büyüklüğünün 6,187.3 milyon dolar
olacağı tahmin edilirken 2030 yılında 82,898.1 mil-
yon dolar olacağı öngörülmektedir.
Geleceğin Dünyası Metaverse
Sanal ortam olan Metaverse dijital para birimleri ve
NFT’ler tarafından etkinleştirilen Metanomics olarak
adlandırılan bağımsız bir sanal ekonomiyi içinde ba-
rındırmaktadır. Bu sanal ekonomi yapısında çevrimiçi
avatarlar için kıyafet veya aksesuar satın alma, sanal
alışveriş merkezlerinde sanal alışveriş deneyimi, ko-
leksiyon ve varlık satın alma gibi işlemler tüketicilerin
deneyimine sunulacaktır.
Bahsedilen bu sanal ortamı oluşturacak öğeler ise
dijital para birimi, pazar yeri, NFT’ler, altyapı, gaming,
dijital varlıklar, cihaz bağımsızlığı, konser, sosyal ve eğ-
lence etkinlikleri, online alışveriş, işyeri, sosyal medya,
dijital insanlar ve doğal dil işleme’dir. Raporda, küresel
metaverse pazarının 2029 yılında 1,527.55 milyar dola-
ra çıkacağı öngörülürken Kuzey Amerika’nın bu alanda
en büyük pazar payına sahip olacağı tahmin edilmek-
tedir.
Trend Olan ve Değişen Teknolojiler
Kullanılan teknolojiler gelişerek değişmektedir. Trend
olan ve değişen teknolojiler arasında; 5G, dijital ikiz,
IoT, low-code ve no-code platformlar, kuantum bilişim
teknolojisi, uygulamalı yapay zekâ, 4 boyutlu baskı,
sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, karma gerçeklik ve
genişletilmiş gerçeklik teknolojileri, blokzincir, hibrit
bulut, hiperotomasyon ve sınır bilişim teknolojisi yer
almaktadır.
Gartner firmasının 2022 yılını baz alarak oluşturduğu
Hype Cycle for Emerging Tech içerisinde dikkat çeken
teknolojiler bulunmaktadır. Bunlar; müşterilerin dijital
ikizi, yapay zeka ile desteklenmiş tasarım teknoloji-
si, dahili yetenek pazarları, platform mühendisliği,
dinamik risk yönetişimi, superapp, ve merkezi olmayan
kimlik teknolojisidir.
Dünya’da Durum Ne?
İnovasyon çalışmaları tüm ülkeler için büyük önem
arz etmektedir. Özellikle pandeminin etkisi ile inovatif
faaliyetlere olan ilgi dünya genelinde artmıştır. Önce-
lik verilen odak alanları bu durumdan etkilenerek ilaç,
tıbbi teknolojiler ve bilgi teknolojileri üzerine yoğunla-
şılmasını sağlamıştır. ABD’nin bu noktada öncü olduğu
bir gerçek iken, Asya bölgesi elektronik, bilgi teknolo-
jileri, kimyasallar ve malzemeler alanında inovasyon
faaliyetlerine önem vermektedir. Avrupa’da ise kimya-
sallar ve malzeme endüstrisi ön plandadır.
San Francisco, Pekin ve Londra yetenek ve yenilik
31. merkezleri olarak görülmektedir. Şanghay, Berlin ve
Toronto yetenek ve inovasyon merkezleri olma yolunda
ilerlemektedir. Denver, Melbourne ve Stockholm daha
fazla yetenek ve sermaye çekmeye devam etmekte-
dir. Son dönemlerde küresel inovatif çalışmalar yapay
zeka (Artificial Intelligence) üzerine yoğunlaşmıştır.
Bu alanda yapılan yatırım miktarı ve anlaşma sayısı
giderek artmaktadır. Dünya genelinde 2022 yılında tüm
girişimlerin ilk üç çeyrekte aldıkları yatırım miktarları
ve değerleri bir önceki çeyreğe göre azalma eğilimdedir.
Türkiye’de Durum Ne?
Türkiye gelişime açık, inovasyon faaliyetlerini gerçek-
leştirmek için ilgili ve istekli bir ülkedir. Ülke içerisin-
de inovasyon geliştirme programları, mentorluklar,
çalıştaylar sunularak yeni nesil girişimcilere destek
verilmektedir.
Türkiye için en yüksek öncelikli olarak belirlenen
teknolojiler bulunmaktadır. Bunlar: Mikro-Nano Op-
toelektronik; İleri Fonksiyonel Malzemeler ve Ener-
jik Malzemeler; Motor Teknolojileri; Biyoteknolojik
İlaçlar; Nesnelerin İnterneti; Enerji Depolama; Robo-
tik&Mekatronik ve Otomasyon; Yapay Zeka ve Makine
Öğrenimi; Büyük Veri ve Veri Analitiği ve Genişbant
Teknolojileri’dir.
Türkiye’deki girişimler 2022 yılının ilk çeyreğinde
toplam 1,28 milyar dolar yatırım almıştır. İlk çeyrekte
dikkat çeken sektör yiyecek teslimatıdır. Aynı yılın ikin-
ci çeyreğinde yapılan yatırımlar 2021 yılının ilk çeyre-
ğinden itibaren yapılan yatırımların en azı olmuştur.
Bu çeyrekte dikkat çeken sektörler oyun, Fintech, SaaS,
yapay zekâ ve sağlıktır. Üçüncü çeyrekte ise 74 girişim
yatırım almıştır. Bir önceki çeyreğe göre yatırımlarda
yavaşlama olmuş ve bu durum yatırım sayısına yansı-
maktadır. En yüksek yatırımı alan sektör ise bu çeyrek-
te lojistik sektörüdür.
2022 Küresel İnovasyon Endeksi Raporuna Göre;
• Dünya çapındaki yayımlanan bilimsel makalelerin
sayısı tüm dünyada istikrarlı bir şekilde artmaya
devam etmiştir. Özellikle yapay zeka, çevre, kamu,
çevre ve iş sağlığı alanlarında yazılan makalelerde
artış görülmektedir.
• Derin Bilim Dalgası olarak adlandırılan yeni bir çağ
dalgası yaklaşmaktadır.
• Geçmişte özellikle finansal sistemdeki denge-
sizliklerden kaynaklanan ekonomik krizlerde VC
anlaşmaları ve yatırım değerleri negatif bir eğilim
gösterirken son yıllarda tam tersi bir yol çizmiştir.
• Yarı iletken hızları, elektrik pili fiyatları, yenilene-
bilir enerji maliyeti ve ilaç onayları alanlarındaki
teknolojik ilerleme göstergeleri yavaşlama eğili-
mindedir.
• Endüstriyel robotlar için beş büyük pazar Çin, Ja-
ponya, Kore, Amerika Birleşik Devletleri ve Alman-
ya’dır.
• İleriki dönemler için emisyonların nasıl gelişeceği
konusunda çok fazla belirsizlik bulunmaktadır.
• Otomasyon daha az teknoloji odaklı sektörlerde ve
orta ve düşük gelirli ekonomilerde daha düşüktür.
• Dünya genelinde az sayıda ekonomi, sürekli olarak
en yüksek inovasyon performansı göstermektedir.
Türkiye 2022 yılı için yapılan Küresel İnovasyon Endek-
si sıralamasında 37. sırada yerini almıştır. Ülkenin ino-
vasyon performansı incelendiğinde inovasyon çıktıları
açısından daha iyi bir performans göstermiştir. 37 üst
orta gelirli ekonomiler arasında dördüncü ülke olan
Türkiye, Kuzey Afrika ve Batı Asya’daki 19 ekonomi
arasında dördüncü sıradadır.
Ülke en iyi performansını insan sermayesi ve araştır-
ma alanında sergilemiştir. En düşük performans ise
kurumlardır. İnsan sermayesi ve araştırma, altyapı,
piyasaların gelişmişliği, iş dünyasının gelişmişliği, bilgi
ve teknoloji çıktıları ve yaratıcı çıktılar endekslerinde
üst orta gelir grubunun ve bölge ortalamasının üstünde
performans sergilemiştir.
31
32. 32
Equinix, 2023 yılında teknoloji liderlerinin en çok öncelik vereceğini
düşündüğü tahminlerini yayınladı. Bu kapsamda siber güvenliği geliştirme,
veri koruma uyumluluğu, müşteri ve çalışan deneyimini iyileştirme, yeni
teknolojileri benimseme, hibrit çalışanları destekleme yeni yılda öne çıkan
konu başlıkları olacak.
D
ünyanın dijital altyapı şirketi Equinix, 2023
yılında teknoloji liderlerinin en çok öncelik
vereceği konu başlıklarını yayınladı. Equ-
inix tarafından dünya genelinde 2900’den
fazla BT lideri ile gerçekleştirilen Küresel
Teknoloji Trendleri Araştırması’na göre siber güvenliği
geliştirme, veri koruma uyumluluğu, müşteri ve çalışan
deneyimini iyileştirme, yeni teknolojileri benimseme,
hibrit çalışanları desteklemek BT uzmanları için yeni
yılda en çok öne çıkacak konular arasında yer alıyor.
Siber Güvenlik
Jeopolitik çalkantıların arttığı bir çağda, işletmelerin si-
ber saldırılara ve güvenlik ihlallerine karşı tetikte olması
gerekiyor. 2021/22 döneminde, küresel olarak şirketlerin
tahminen %85,3’ü bir siber saldırı yaşadı. Siber saldırıla-
rın sıklığı yıldan yıla artıyor ve AB’nin en son yayınladığı
siber güvenlik raporuna göre artış eğiliminin 2023’te
de devam etmesi bekleniyor. Bu nedenle, Equinix 2022
Küresel Teknoloji Trendleri Araştırması’na katılan BT
uzmanlarının %85’i dijital öncelikli stratejilerinin bir
parçası olarak kilit önceliğin siber güvenliği iyileştirmek
olduğunu doğruladı.
Tüm iş konumlarında ve dağıtılmış BT altyapısında
tutarlı bir güvenlik düzeyi, veri ihlallerine karşı koruma,
işletmeyi daha fazla siber saldırı riskine sokmadan ope-
Teknoloji Liderlerinin 2023’teki
5 Önceliği
32
33. 33
rasyonları yeni pazarlara genişletme, daha fazla işlevi
buluta taşıma ve yeni teknolojilerden yararlanma yete-
neği, siber güvenliğin iyileştirilmesini önceliklendiren
BT liderleri için en önemli başlıklar arasında yer alıyor.
2022 Siber Tehdit Savunma Raporu’na göre Kolombiya,
%93,9 ile dünya genelinde en çok siber saldırıya ma-
ruz kalan ülke oldu. EMEA’da ise siber saldırılardan en
çok etkilenen ülke %93,7 ile Türkiye olurken; İspanya
(%91,8), Fransa (%89,3), İtalya (%85,7), Birleşik Krallık
(%81,4) ve Almanya (%72,6) ise Türkiye’yi takip etti.
Equinix Bilgi Güvenliği Başkanı Michael Montoya konu-
ya ilişkin görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Son yıllar-
da, siber saldırıların sıklığı ve karmaşıklığı endişe verici
bir oranda arttı. Bu saldırılar, kuruluşlarda ciddi itibar
hasarına neden olabilecek maliyetli kesintilere ve veri
ihlallerine yol açar. İşletmelerin kendilerini bu büyüyen
tehdide karşı korumak için ellerinden gelen her şeyi yap-
maya çalışması oldukça doğal.”
Veri Koruma Uyumluluğu
AB Genel Veri Koruma Regülasyonu’nun (GDPR) dün-
ya çapında veri koruması için bir ölçüt oluşturmasıy-
la, EMEA’daki şirketlerin uyumluluğu nasıl sağladığı,
bütün regülatörleri ilgilendirmeye başladı. Equinix 2022
Küresel Teknoloji Trendleri Araştırması’na göre, veri
koruma düzenlemelerine uymak, EMEA’daki BT liderle-
rinin %83’ü için siber güvenliği geliştirmeyle birlikte bir
numaralı öncelik oldu. Bu nedenle, şirketlerin 2023’te
uyumluluğu sağlamak için uzmanlık desteği ve gelişime
güçlü yatırımlar yapması bekleniyor.
Kuruluşlar, artık dijital operasyonlarının yeni ve gelecek
olan veri ve gizlilik düzenlemeleriyle uyumlu olduğun-
dan emin olmak zorunda. Bu da yalnızca onaylanmış
verilerin toplanmasını sağlamalarını, verilerin nerede ve
nasıl paylaşıldığına ve saklandığına dikkat etmelerini,
veri koruma standartlarını karşılayan ülke onaylı tekno-
loji altyapısı kullanmalarını gerektiriyor.
Avrupa Birliği’nde, GDPR’ye uymayan kuruluşlar, ciddi
ihlaller için potansiyel olarak 20 milyon euroya kadar
veya bir şirketin yıllık cirosunun %4’üne (hangisi daha
yüksekse) eşit olan cezalardan sorumlu tutuluyor.
Müşteri ve Çalışan Deneyimini İyileştirme
Müşteri ve çalışan deneyimlerini iyileştirmek, önümüz-
deki yıl için başarının anahtarı olabilir. Modern tüketici-
ler artık dijital kanallarda gerçek zamanlı olarak proaktif,
kişiselleştirilmiş ve tutarlı etkileşimler talep ediyor.
Çalışanlar ise dünyanın her yerinden iş arkadaşlarıyla
birlikte çalışabilmek için daha fazla esneklik istiyor. Ba-
şarılı işletmeler, rakiplerine göre daha sorunsuz ve daha
doğrudan deneyimler sunmak için yeni teknolojileri
benimsiyor ve dijital işlevleri destekleyen altyapıyı geliş-
tiriyor. Bu trendlerin 2023’te daha belirgin hale gelmesi
bekleniyor.
Yeni Teknolojileri Benimseme
Operasyonlarını bir düzene sokmak ve müşterilerine
daha iyi hizmet vermek isteyen ileri görüşlü kuruluşlar,
yapay zeka ve nesnelerin interneti (IoT) gibi teknolojileri
benimsiyor. Equinix 2022 Küresel Teknoloji Trendleri
Araştırması, dünya çapındaki BT liderlerinin %49’unun
(AI, IoT, vb.) yeni teknolojilerden yararlanmak için 5G
ağlarını güçlendirme konusunda heyecanlı olduğunu
gösteriyor.
Yapay zeka, 5G ve nesnelerin interneti gibi daha yeni
teknolojiler otonom arabalar, akıllı şehirler, artırılmış
gerçeklik ve daha fazlası dahil olmak üzere yeni ürün-
lerin geliştirilmesini hızlandırıyor ve operasyonları
iyileştiriyor. Bununla birlikte, bu teknolojilerin uygula-
maları halihazırda çok büyük miktarda veriyi işliyor ve
bu eğilimin daha da hızlanacağı öngörülüyor. Dolayısıyla
tüm bu verileri BT mimarileri aracılığıyla yönetmenin
uygulanabilirliğinin ele alınması gerekiyor. Birçok şirket
için bu durum, eski BT’nin sınırlamalarından kurtulmak
ve yeni teknolojilerin benimsenmesini kolaylaştırmak
için BT altyapılarını yeniden yapılandırmak anlamına
geliyor. IDC ise 2025 yılına kadar yaklaşık 80 milyar zet-
tabayt (ZB) veri üreten 55,7 milyar bağlantılı IoT cihazı
(veya “nesne”) olacağını tahmin ediyor.
Hibrit Çalışanları Desteklemek
Pandemiyle birlikte küresel iş gücünün büyük bir bölü-
mü daha önce hiç görülmemiş bir ölçekte uzaktan ça-
lışma modeline geçiş yaptı. Uzaktan çalışmaya mesafeli
olan şirketler dahi maliyetlerin azalması ve verimliliğin
artması gibi nedenlerden dolayı hibrit modelde çalışma
kararı aldı. Önümüzdeki dönemde hibrit modelin birçok
insanın hayatında kalıcı bir yer edineceği öngörülüyor.
PwC’nin 2022 küresel iş gücü anketine göre, ankete
katılan ve işleri uzaktan çalışmalarına olanak tanıyan
çalışanların %63’ü işverenlerinin en az önümüzdeki 12
ay boyunca hibrit modelde çalışmaya devam etmesini
beklerken, %18’i işverenlerinin tam zamanlı bir uzaktan
çalışma seçeneği sunmasını istiyor. Çalışanların sadece
%11’i tam zamanlı yüz yüze çalışmayı tercih ettiğini
bildirdi.
33
34. 34
Ericsson’un isteği üzerine yönetim danışmanlığı şirketi Analysys Mason
tarafından gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir çalışmada, 15 gelişmekte
olan ülkede 5G’nin ekonomik, tüketici ve çevresel faydaları incelendi.
D
üzenleyici kurumlar ve hükümetlerin
desteğiyle, bu 15 ülkenin hepsi, yatırım
maliyetine kıyasla 3-7 kat arasında getiri
elde etme ve 2035’e kadar GSYİH’lerini
yüzde 0,3 ile yüzde 0,46 aralığında artır-
ma potansiyeline sahip.
“Gelişen Pazarlarda Mobil İletişimin Gelecekteki
Değeri” başlıklı raporda, tüketici, endüstri, lojistik,
kırsal ve kamu hizmet kümeleri ile dikey entegrasyon
dahil pek çok kullanım senaryosunda mobil geniş bant
ve sabit kablosuz erişimi (FWA) geliştirecek çoklu 5G
spektrum uygulamaları değerlendirildi.
Hükümetlerin yayımladığı ulusal ölçekli istatistik ve
raporlar ve Ericsson’un ağ alanındaki deneyiminden
yararlanılan çalışmada ayrıca nüfus yoğunluğu dağı-
lımları, kara ve demiryolları gibi mevcut altyapı ağları
ve tarımsal verileri temel alan yenilikçi haritalama
teknikleriyle, farklı uygulama senaryolarına ilişkin
fayda-maliyet analizleri gerçekleştirildi.
Bu uygulama senaryolarında, mevcut mobil iletişim
şebekelerine temel 5G özelliğinin eklenmiş olacağı
varsayıldı. Ayrıca temel 5G’ye ek olarak Düşük Bant
5G spektrumu (tarım ya da lojistik gibi sektörlere
yönelik olarak, daha geniş bir coğrafi bölgede hizmete
5G’nin Gelişen Pazarlardaki
Potansiyel Ekonomik Faydaları
34