1. Verimlilik ve Etkinlik Terimleri
(Tarihsel Bak›fl)
Halit SU‹ÇMEZ(*)
Girifl
B u yaz›da verimlilik ve etkinlik terimlerinin (ortalama verimlilik,
marjinal verimlilik, teknik etkinlik, tahsis etkinli¤i vb.) iktisat dü-
flüncesi içindeki evrimine de¤inilecektir. Bu amaca varmak için konu; mer-
kantilist dönem, fizyokratlar, klasik iktisat, neo klasik iktisat, Keynes döne-
mi, yeni verimlilik yaklafl›mlar› ve verimlilik teorisinin günümüzle ba¤lan-
t›lar› bafll›klar› alt›nda incelenecektir.
Verimlilik kavram› iktisadi düflünce okullar›nda de¤iflik yaklafl›mlarla
ele al›nm›flt›r. Bu son derece do¤ald›r. Çünkü eme¤in verimlili¤i hem top-
lumsal geliflmelerle hem de üretim araçlar›yla yak›ndan ilgilidir.
Toplumsal geliflmenin ilk evrelerinde, eme¤in verimlili¤i son derece
düflüktü. Çünkü aletler, araçlar çok ilkeldi. ‹flbölümü yoktu. Bu eski ça¤lar-
da da insanlar üretimi ve verimlili¤i art›rma çabas› içindeydiler. Ancak yap-
t›klar›n›n verimlilik oldu¤unu bilmiyorlar, ad›n› böyle koymuyorlard›.
As›rlar sonra üretimin geliflmesiyle, toplumsal iflbölümü ortaya ç›kt›.
Tekniklerin ilerlemesi üretim araçlar›n›n geliflmesini ve toplumsal iflbölü-
münün derinleflmesini yaratt›. Giderek sanayi tar›mdan ayr›ld›, sanayi için-
de yepyeni kollar ve faaliyetler ortaya ç›kt›. ‹flte bu geliflmelerden sonra ve-
rimlilik hem teorisiyle hem de prati¤iyle iktisadi düflüncenin içinde önemli
bir olgu-kavram-terim-teknik olarak yerini almaya bafllad›. Verimlilik hem
(*)
Dr. Millî Prodüktivite Merkezi, Araflt›rma Bölüm Baflkan›
169
mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
2. kavram hem terim’dir. Hem düflünsel, felsefi boyut içerir, hem de bir ana-
liz arac›d›r. Mikro iktisatta çok yararl› bir teknik terim olarak kullan›l›r.
Verimlilik art›fllar›n›n bilinçli flekilde üretime uygulanmas› 18. yüzy›l-
dan itibaren olmufltur. Ama bu ekonominin tümünü kavrayan quot;kurumsal-
laflm›flquot; bir süreç de¤ildi. Günümüzde de ayn› fley geçerlidir. Kurumsallafl-
ma ile ilgili ilk örnek 1921’de quot;Alman Ekonomisini Rasyonellefltirme Ku-
rumuquot;dur. 1944’te Philadelphia’da Uluslararas› Çal›flma Örgütü bir bildiri
yay›mlayarak verimlilik merkezlerinin kurulmas›na öncülük etmifltir. Pratik
yarar› 18. yüzy›ldan itibaren gözlenen verimlilik düflüncesinin, giderek an-
lam› ve kapsam› genifllemifl, hayat›n her alan›nda kullan›lan bir kavram ol-
mufltur.
1. Merkantilist Dönem ve Agricola
Prodüktivite terimi literatürde ilk kez Alman bilim adam› Georgius
Agricola (1494-1555) taraf›ndan kullan›lm›flt›r. Bu zat ayn› zamanda dok-
tor ve maden mühendisidir. Mineroloji biliminin kurucusudur. Prof. Jean
Fourastie’ye göre; quot;prodüktivitequot; bugünkü anlam›nda ilk kez, Agricola’n›n
baflyap›t› olan ve ölümünden sonra 1556’da yay›mlanan De Re Metallica
(Metaller Üzerine) adl› eserinde kullan›lm›flt›r.1 O, madenin yer alt›ndan ç›-
kar›lmas› yöntemlerini, ç›kan cevherin zenginlefltirilerek nas›l kullan›ma el-
veriflli hale getirilece¤ini araflt›r›rken, quot;verimi flu yöntemler art›r›rquot; diye-
rek prodüktiviteyi bilimsel anlamda kullanan ilk kifli olmufltur.
Agricola ça¤dafl› olan bilginler aras›nda büyük bir sayg›nl›k kazanm›flt›.
Thomas More (1478-1535) ve hümanizmin en büyük temsilcilerinden Eras-
mus (1469-1536) ile tan›flt›. Goethe, Agricola’y› Bacon ile eflde¤er tutmufltur.2
Bu bilgiler prodüktivite sözcü¤ünün s›radan bir kifli taraf›ndan kullan›l-
mad›¤›n›, ayr›ca yaflad›¤› dönemin de dünya tarihinin dönüm noktalar›n-
dan biri oldu¤unu göstermektedir.
Agricola’n›n yaflad›¤› dönemde Avrupa'da merkantilizm egemendi. Mer-
kantilizm, 16. ve 17. Yüzy›llarda ticari kapitalizmin ve yeni geliflen mutlak
monarflilerin iktisadi düflünce sistemini yans›t›yordu. Merkantilist düflünce-
ye göre, servetin kayna¤› d›fl ticaret ve mübadeleydi. ‹hracat teflvik edilerek
alt›n birikiminin sa¤lanmas› amaçlanmaktayd›. Ülkelerin gücünün ve ser-
1
Gürsoy Bedri, Verimlilik Üzerine Düflünceler, MPM yay›n no. 324, 1985 Ankara
2
Ana Britannica, cilt 1.
170 mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
3. vetinin de¤erli madenlerle ölçüldü¤ü bu dönemde, Agricola’n›n madenci-
likte prodüktivite üzerine düflünmesi ça¤›na uygun bir yaklafl›m olsa gerek.
2. Dr. Quesnay ve Fizyokrat Dönem
Agricola’n›n prodüktiviteyi ilk kez yaz›l› olarak kullanmas›ndan sonra
fizyokratlar sözcü¤e aç›k bir anlam yüklemifller, ayr›ca verimli-verimsiz
emek ayr›m›n› ortaya atm›fllard›r. Siyasal iktisad›n ilk sistemli okulu say›-
lan fizyokrat görüflün öncüsü, Frans›z iktisatç›, t›p doktoru Francois Ques-
nay’dir (1694-1774). Yazar baflyap›t› Tableau economique (1758) (‹ktisadi
Tablo) isimli kitab›nda ekonomiyi üç s›n›fa ve sektöre ay›rm›flt›r. Birinci s›-
n›f üreticidir, üretkendir. Tar›mla u¤rafl›rlar, topraklar› kiralayan giriflimci
çiftçilerdir. ‹kinci s›n›f k›smen üretici say›lan toprak sahiplerinden oluflur.
Üçüncü s›n›f ise k›s›r’d›r (soylular, tüccarlar, kilise, kral, serbest meslek sa-
hipleri). Servetin as›l kayna¤› tar›m ve toprakt›r. Quesnay’›n eseri girdi-
ç›kt› tablosunun öncüsüdür. Verimlilik teknik anlamda bir girdi-ç›kt› iliflki-
sidir. Quesnay’›n eserinde quot;iktisadi art›kquot;›n do¤uflu ve s›n›flar aras›ndaki
dolafl›m› incelenir. Fizyokratlar Klasik Okul ile Merkantilistler aras›nda bir
köprü olufltururlar. Fizyokrasi Frans›z reformcular›n›n ö¤retisi olmufltur.
Marx verimli-verimsiz emek ayr›m›n› onlardan alm›flt›r.3
Quesnay quot;Historical Viewpoint of Economic Theoriesquot; isimli kitab›nda,
18.yüzy›l›n ilk yar›s›nda bir verimlilik teorisi gelifltirmifltir. Buna göre, re-
fah›n ve zenginli¤in gerçek kayna¤› tar›m ve toprak’t›r. Çünkü üretken s›n›f
tar›m yapan, topra¤› iflleyenlerdir.
3. Klasik ‹ktisat Okulu, Adam Smith ve Di¤erleri
Prodüktivite Agricola ve Fizyokratlardan sonra daha genifl ve yayg›n
olarak klasik okul iktisatç›lar›nca kullan›lm›flt›r. Bu okulun öncülerinden
Adam Smith’e göre, (1723-1790) de¤eri üreten emektir. Eme¤in verimlili-
¤ini artt›ran en önemli faktörler ise; sermaye, iflbölümü, bilgi ve beceride
ihtisaslaflma’d›r. Smith s›nai üretimi yaratan eme¤i verimli, hizmetleri ise
verimsiz kabul eder. Ona göre, ekonomi gelifltikce artan getiri nedeniyle
üretimin reel maliyeti düfler. Çünkü iflbölümü gelifltikçe ve makinalar ihti-
saslaflt›kça verim yükselir.
Smith yeni teknik bulufllar›n yarat›lmas› ve bunlar›n uygulanmas›yla ve-
rim art›fl›n› iliflkilendirememifltir.
3
Kazgan Gülten, ‹ktisadi Düflünce, 1993, ‹stanbul
171
mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
4. Smith’in ça¤dafllar›ndan Frans›z iktisatç› Turgot (1727-1781) quot;Azalan
Verimler Yasas›quot;n› ilk kez uygulam›flt›r (Law of Diminishing Returns).
1776’da yay›mlad›¤› quot;Servetin Oluflum ve Da¤›l›m› Hakk›nda Düflüncelerquot;
isimli kitab›nda Ço¤alan Masraf Kanunu da denilen ve gizli iflsizli¤e yol
açan bu yasay› tar›msal iflletmelerde kullanm›flt›r. Bu yasa fludur: Üretim
girdilerinden sadece birinin miktar›n›n ço¤alt›lmas› di¤erlerinin sabit tutul-
mas› halinde, toplam ürün miktar› bir noktaya kadar sürekli artar, sonra
azalmaya bafllar. Ortaya ç›kan bu genel e¤ilim kural›na Azalan Verimler
Kanunu denir (AVK).
Klasik okulun di¤er önemli temsilcisi Ricardo (1772-1823) quot;tar›mda
üretim fonksiyonunun azalan getiriye tabi oldu¤unu, bunun nedeninin top-
rak arz›n›n sabit ve topra¤›n do¤al verimlili¤inin türdefl olmay›p, topraktan
topra¤a farkl› oldu¤unuquot; ileri sürmüfltür. Dolay›s›yla Ricardo rant kuram›n›
AVK ile aç›klam›flt›r. AVK’n›n sadece tar›mda de¤il, her alanda her firma
için geçerli oldu¤u kabûl edilmektedir.
Klasik okulun büyük temsilcilerinden K. Marx (1818-1883) ise, quot;Eme-
¤in toplumsal üretkenli¤indeki geliflmeyi, ayn› flekilde, ayn› say›da iflçinin
daha fazla makine ve genellikle daha çok sabit sermaye kullan›lmas› sa-
yesinde, ayn› sürede, yani daha az emekle, gitgide artan miktarda ham ve
yard›mc› maddeleri ürüne çevirmesi olgusuyla kendini gösterdi¤iniquot; be-
lirtmifltir.4 Di¤er yandan Marx, emek verimlili¤indeki art›flla beraber emek
gücünün fiyat›n›n düflebilece¤ini, bunun da art›k de¤erde bir yükselmeye
yol açabilece¤ini ifade etmifltir.5
4. Neo-Klasikler ve Marjinal Verimlilik Teorisi
(Marginal Productivity Theory)
‹ktisadi düflünce okullar› içinde verimlilik terimini en çok kullanan ikti-
satç›lar neo-klasik okul mensuplar›d›r. Bunlar›n Marjinal Verimlilik Teori-
si meflhurdur. Bir kayna¤›n baflka kaynaklarla bir arada kullan›lmas› halin-
de, de¤erinin tahmin edilmesi için marjinal verimlili¤e bak›lmas›d›r. Bir
faktörün marjinal verimlili¤ini belirlemek için, di¤er faktörleri sabit tutmak
suretiyle faktörün miktar›n› de¤ifltirip has›lada (ç›kt›da) ne gibi de¤iflmele-
rin oldu¤unun gözlemlenmesi gerekti¤ini söylemifllerdir. Jevons’un (1835-
1882) marjinal verimlilik teorisiyle verimlilik kavram› iktisat literatürüne
yayg›n olarak girmifltir.
4
Marx Karl, Kapital 3. Cilt. çev. Alaattin Bilgi, 1990.
5
Leontiev Lev, M. Ekonomi Politi¤in ‹lkeleri
172 mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
5. 1890’da Clark, 1898’ de Wicksteed, ölçe¤e göre sabit getiri varsa her
faktöre marjinal verimine eflit bir ödeme yap›ld›¤› taktirde, bütün faktörle-
rin ortak ürününün bir bakiye b›rakmayacak flekilde da¤›t›laca¤›n› göster-
mifltir. Daha sonra neo-klasik yazarlardan Douglas 1920’lerde, Solow ise
1960’l› y›llarda faktörlerin fiyatland›r›lmas›na ait bu teoriyi kullanarak
ABD’de kifli bafl›na gelirin büyümesinde eme¤in, sermayenin ve yenilikle-
rin katk›lar›n› hesaplamaya çal›flm›flt›r. Birkaç faktörün bir arada ürettikleri
toplam ürünün bunlar aras›nda nas›l da¤›t›laca¤› sorunu marjinal verimlilik
kavram›n›n yard›m› ile çözülebilir.
Marjinal verimlilikler faktör girdilerinin, iflgücünün, topra¤›n, sermaye
mallar› kullan›lmas›n›n rekabet fiyat›n› belirlemektedir. Clark modelinde
ücret=eme¤in marjinal ürünü, rant=topra¤›n marjinal ürünü fleklinde göste-
rilmektedir.
Bu flekilde ürün miktar›n›n yüzde yüzü üretime kat›lm›fl bütün faktörler
aras›nda bölüflülmektedir.
Marjinal verimlilik teorisinin günümüz gerçekleri aç›s›ndan ne anlama
geldi¤i ilginç bir tart›flma olsa gerek. Bu analiz burada yap›lmayacakt›r.
Ancak, günümüzde çal›flma hayat›nda s›kça dile getirilen quot;ücretlerin verim-
liliklere endekslenmesiquot; tezinin tarihsel dayanaklar›n›n marjinalistlere ka-
dar gitti¤ini öne sürmenin de pek yanl›fl olmayaca¤›n› söyleyebiliriz. Marji-
nal verim teorisi kapitalizmde piyasan›n bölüflüm ilkesini oluflturuyordu.
quot;Tam rekabetquot; flartlar› alt›nda eme¤in piyasada belirlenen ücreti marjinal
verimine eflitti. Tam rekabet bundan 150-200 y›l önceki dünyan›n gerçekle-
ri oldu¤una göre quot;ücret–verimquot; eflitli¤ini amaçlayan tart›flmalar›n bitmeye-
ce¤i ileri sürülebilir.
5. Etkinlik Sorunu
Ekonominin önemli sorunlar›ndan biri de k›t kaynaklar›n kullan›m›nda
quot;etkinlikquot; (efficiency) ilkelerine uygun hareket edilip edilmedi¤idir. quot;Eko-
nomik etkinlikquot; iki alanda söz konusudur.
- Üretimde etkinlik (bir mal›n üretim miktar› azalmadan, en az bir di-
¤er mal›n üretimini art›rma olana¤› yoksa, yani biri art›r›l›rken, di¤eri
azalacaksa; üretimde etkinli¤e ulafl›lm›flt›r).
- Bölüflümde etkinlik.
Üretimde ve tüketimde etkinlik, Edgeworth’un gelifltirdi¤i kutu diyag-
ram› yard›m›yla yorumlan›r. Üretim aç›s›ndan etkin noktada bulunulsa bile,
mallar›n da¤›t›m›nda etkin olunmayabilir.
173
mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
6. Ekonomik Etkinlik (Economic Efficiency)
Ekonominin, kaynak kullan›m› ve kaynak tahsisinde etkinli¤i gerçeklefl-
tirmesi durumudur.
Kaynaklar›n kullan›m›nda ekonomik etkinli¤e ulaflmak için üretim mali-
yetinin minimize edilmesi gerekmektedir. Bu konudaki di¤er koflullar, tek-
nolojik etkinli¤in sa¤lanm›fl olmas› ve israf›n önlenmesidir. Sonuçta, girdi-
lerin en alt fiyat düzeyinde sa¤lanmas› yoluyla, maliyeti minimize eden bir
üretim sürecine gidilir.
Tahsiste etkinlik ise, Pareto taraf›ndan ortaya at›lm›flt›r (1848–1923).
Refah iktisad› bu kavramlar›n iktisadi politikaya uygulanmas› durumudur.
Pareto Optimumu, (1848–1923)
Tek bir kiflinin refah›n› azaltmadan di¤erlerinin refah›n› art›rman›n yol-
lar› aranmal›d›r. Refah art›r›l›rken baz›lar›n›n refah› azal›yorsa etkin (opti-
mum) noktaya gelinmifl demektir. Pareto Optimumu iflte budur. Yani; top-
lumdaki bireylerden en az birinin refah›n› azaltmadan di¤er birinin bile re-
fah›n› art›rmak olana¤› yoksa, toplumun refah› optimumdur. Bu tan›m pare-
to optimumudur. Pareto optimumunun gerçekleflmesi için hem üretimde
hem de tüketimde etkinli¤in varl›¤› gereklidir.
Üretimde Etkinlik
Bir ülkede k›t kaynaklar›n çeflitli üretim alanlar› aras›ndaki da¤›l›m› öy-
le olabilir ki, bunda herhangi bir de¤ifliklik yapmakla toplam ürün miktar›n›
art›rmak mümkün olmaz. Bu ülke, elindeki k›t kaynaklar› en iyi yerlerde ve
en verimli flekilde kullan›yor ve o günkü koflullar alt›nda mümkün olan en
yüksek has›lay› elde edebiliyordur. Bu ülke, teknik deyiflle quot;üretimde et-
kinli¤iquot; sa¤lam›flt›r. Oysa bir ülkedeki kaynak da¤›l›m›nda baz› de¤ifliklik-
ler (ya da düzeltmeler) yaparak, baz› mallar›n üretimini art›rmak ve bunu
baflka herhangi bir mal›n üretimini azaltmadan yapmak mümkün olabilir.
Böyle bir ülkede quot;verimsizquot; ya da bozuk bir üretim düzeni söz konusudur.
Yani teknik deyimi ile quot;üretimde etkinlik sa¤lanamam›flt›rquot; (inefficient al-
location of resources).
Bölüflümde Etkinlik (tüketimde, da¤›l›mda, tahsiste etkinlik)
Bir ülkede elde edilen ürünleri, toplumun üyeleri aras›nda yeniden da-
¤›tt›¤›m›z zaman kimseyi daha fakir yapmadan, en az bir kifliyi daha iyi bir
174 mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
7. duruma getirmek mümkünse, o ülkede gelir da¤›l›m› quot;etkin de¤ildirquot; diye-
biliriz. Bir tüketicinin refah›n› azaltmadan, di¤erinin refah›n› art›rman›n
mümkün olamayaca¤› durumda quot;tahsis etkinli¤iquot; sa¤lanm›fl demektir.
Her ülkede önemli ölçüde quot;üretim ve bölüflüm etkinsizlikleriquot; vard›r.
Bunlar ortadan kald›r›labilse ya da azalt›labilse, toplam üretim artacak ve
herkesi daha yüksek refah düzeyine ç›karmak mümkün olacak. Her ülkede
refah kayb› var. Bu kay›plar›n önemli oldu¤u ülkelerde gerekli düzeltme ve
yeniden düzenlemeleri yapmak için harcanacak çabalar›n sonuçlar› çok ve-
rimli olabilir.
Verimlilik ve etkinlik çabalar› toplumsal uzlaflmaya bu yüzden çok yat-
k›nd›r. Kimseyi rahats›z etmeden (pastas›n› küçültmeden) üretimi, geliri ar-
t›r›yorsun (pastay› büyütüyorsun). Bu da kaynaklar› tam ve etkin kullana-
rak gerçeklefltiriliyor.
6. Keynes ve Sonras›
Keynes (1883-1946) de di¤er iktisatç›lar gibi verimlili¤i önemli bir olgu
olarak görmüfl ve quot;hayat standard›m›z verimlili¤imize ba¤l›d›rquot; diyerek
konuya olan yak›n ilgisini belirtmifltir. O verimlili¤i talebin bir fonksiyonu
olarak ele alm›fl, quot;istihdam ve talep yüksekse verimlilik sorununu çözül-
müfl sayabilirizquot; demifltir.
Keynes sonras›nda iki temel çizgi ortaya ç›km›flt›r. Biri Hicks ve Samu-
elson’un öncülük etti¤i neo-klasik sentezdir. Bunlar›n temel mant›klar›nda
marjinal verimlilik bölüflüm teorisi egemendir. ‹kinci çizgi Post-Keynesçi
görüfltür. Bu yaklafl›mda marjinal verimlilik bölüflüm teorisi reddedilir.
Çünkü quot;gelir farkl›l›klar›, sadece ne do¤al ne de iktisadi olaylard›r. Piyasa
kuvvetlerinin oldu¤u kadar toplumsal ve siyasal gelenek ve kararlar›n sonu-
cudurlar. Kaynaklar belirli toplumsal olufllarla baz›lar› için quot;k›tquot; hale geti-
rilmifltirquot;.6
Yirminci yüzy›l›n ikinci yar›s›nda sadece kifliler de¤il kurulufllar da verim-
lilik üzerinde özenle durmaya bafllam›fllar, verimlili¤i iktisadi analizin önemli
bir unsuru olarak ele alm›fllard›r. Örne¤in, OECD 1950’de, quot;Terminologie De
La Productivitéquot; isimli bir kitap yay›nlayarak, verimlili¤i, quot;has›lan›n üretim
faktörlerinden herhangi birine oran›d›rquot; diye tan›mlam›flt›r.7
6
Kök Recep, Endüstriyel Verimlilik ve Etkinlik, 1990, Erzurum (yay›mlanmam›fl doktora tezi).
7
Kök Recep, Endüstriyel Verimlilik ve Etkinlik, 1990, Erzurum (yay›mlanmam›fl doktora tezi).
175
mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
8. Yine bu dönemde Amerikal› bir grup iktisatç› Keynesyen çözümlerin
yetersizli¤i karfl›s›nda quot;arz iktisatç›lar›quot; olarak ortaya ç›karak arz› ve ve-
rimlili¤i artt›r›c› önlemler üzerinde durmufllard›r. Eckstein, Evans gibi.
Bunlar ekonominin arz yönünü belirleyecek verimlilik fonksiyonu çal›fl-
malar› yapm›fllard›r.8 Bu görüfl sahibi iktisatç›lara göre, arz maliyetlerinin
azalt›lmas› gerekir. Bunun temel arac› vergi indirimleridir. Vergisel indirim-
ler çal›flmay› özendirecek, bu da tasarruflar› artt›racakt›r. Artan tasarruflar
yeni yat›r›mlara yönelecek sonuçta iflsizlik azal›rken yüksek verimlili¤e
ulafl›lacakt›r. Artan verimlilik düflük maliyet getirece¤inden böylece enflas-
yonun da h›z› kesilecektir.
7. Verimlilik Düflüncesinde Yeni Boyutlar
Verimlilik konusu tek bafl›na de¤il üretimle, üretim süreci ve teknikle-
riyle, çal›flanlarla, kaliteyle, çevresel duyarl›klarla ve yeni yönetim anlay›fl-
lar›yla yak›ndan iliflkili olmufl, verimlilik yaklafl›m›ndaki geliflmeler bu ol-
gularla flekil ve anlam kazanm›flt›r. Örne¤in, bu yüzy›l›n bafl›ndan sonuna
bu yaklafl›mlar› özetleyecek olursak flu tabloyla karfl›lafl›r›z.
Verimlilik yirminci yüzy›l›n bafllar›nda ayn› kaynaklarla daha çok üret-
mek biçiminde tan›mlan›yordu. Vurgu üretimin üzerindeydi
‹kinci dünya savafl› sonras›nda sadece çok üretmek de¤il, kalite konusu
da iflin içine giriyordu. Ayn› kaynaklarla hem daha çok üreten ve hem de
daha kaliteli ürün ç›karan iflletme verimlilikte daha öndeydi.
1970’li y›llara gelindi¤inde üretimin ve çal›flma koflullar›n›n insanc›l-
laflt›r›lmas› da çok ve kaliteli üretmenin yan›na eklendi. Böylece verimlilik
boyutu genifllemifl oldu. Art›k ayn› girdilerle insanc›l bir çal›flma ortam›nda
daha çok ve kaliteli üretim yapmakt› verimlili¤in hedefi.
Yak›n geçmiflte bütün dünyada çevresel duyarl›l›klar artmaya bafllad›.
Baflka tehlikelerin yan› s›ra çevresel bozulmalar ve kirlilikler de küresel bir
tehdit olarak görüldü ve yafland›. Art›k verimlilikteki yeni yaklafl›m, insan-
c›l bir ortamda, çevreyi bozmadan daha çok ve daha kaliteli mal ve hiz-
met üretmekti.
1990’l› y›llarda ise, verimlili¤e yepyeni boyutlar eklendi. Üretimde etki-
lilik ve esneklik ilkelerinin de dikkate al›nmas› önerildi.9
8
Kök Recep, Endüstriyel Verimlilik ve Etkinlik, 1990, Erzurum (yay›mlanmam›fl doktora tezi).
9
Bono De Edward, Rekabetüstü, çev. Oya Özel,1996, ‹stanbul.
176 mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
9. Görüldü¤ü gibi verimlili¤in tan›m› ve dinamikleri her dönemin egemen
iktisadi düflüncesine göre farkl›lafl›yor, ama hiçbir kifli veya kurum üretimin
bu en temel ilkesini göz ard› edemiyor. Çünkü tarihin ve toplumun her ça-
¤›nda verimlili¤i yüksek olanlar›n egemenlikleri daha uzun süreli olmufltur.
8. Verimlilik Tarihi Bugüne Nas›l Ifl›k Tutuyor?
Verimlilik ve etkinlik düflüncesinin evrimini incelemek hangi bak›mlar-
dan günümüz iktisat politikalar›na ›fl›k tutuyor?
1- Azalan Verimler Yasas›n›n ‹fllemesiyle. Bunun di¤er ad›, ço¤alan
masraf yasas›d›r. Turgot bunu tar›msal iflletmelerle ilgili analizlerde
kullanm›flt›r. Yasan›n tar›mda geçerli oldu¤u öne sürülse de günü-
müzde her alanda ve her firma için geçerli oldu¤u kabul edilmek-
tedir. Diyelim ki bir K‹T’te yat›r›m sabit, fakat devaml› iflçi al›n›yor,
bu durumda toplam ürün bir noktaya kadar artar, sonra azalarak ar-
tar, sonra düflmeye bafllar, en son al›nan iflçilerin üretime katk›s› ne-
gatif hale gelir, bunun da ad› bir bak›ma gizli iflsizliktir. Ortada bir
yasa (e¤ilim, kural) varsa (bu, do¤al yasa da olabilir, ekonomik yasa
da) istihdam ve sermaye mal› politikas›nda, bunun dikkate al›nmas›
gerekir. Yoksa, ekonomi verimlilik ilkelerine göre gelifltirilemez. Ve-
rimsiz kurumlar, yap›lar, flirketler oluflur. Görevimiz ekonomiyi, ve-
rimlilik ilkelerine göre gelifltirmektir.
2- Çal›flma hayat›nda marjinal verimlilik bölüflüm teorisinin günde-
me getirilmesiyle. Bu teori kapitalizmde piyasan›n bölüflüm ilkesini
oluflturuyordu. Tam rekabet flartlar› alt›nda eme¤in piyasada belirle-
nen ücreti marjinal verimine eflitti. Günümüz çal›flma hayat›nda
quot;ücretler, verimliliklere endekslensinquot; tezinin tarihsel dayanaklar›
buraya kadar iniyor ve verimlilik sözleflmelerini gündeme getiriyor.
Verimlilik Pazarl›¤› (productivity bargaining), prodüktivite ç›kt›y› (out-
put) maliyetlerle k›yaslama ile belirlenir. Bu amaçla girdi olarak kullan›lan
miktar ve fiyatlar esas al›n›r.
Ekonomik etkinlik, belirli bir miktardaki üretim hedefine ulaflmak için
maliyetin asgariye indirilmesi ya da belirli bir maliyet düzeyinde üretimin
azamiye ç›kar›lmas›d›r. Toplu pazarl›kta ücret, eme¤in verimlilik art›fl›yla
düzenlenir. Ancak zorluklar vard›r:
- Üretim teknolojisinin iyi bilinmesi,
- Emek d›fl›ndaki girdilerin de¤iflmemesi,
177
mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
10. - Eme¤in yapt›¤› iflin objektif tan›mlanmas›
gerekmektedir.
Bu nedenle AGÜ’lerde verimlilik pazarl›¤›na dayanan ücret belirlenme-
si büyük güçlük gösterir.
3- Artan verimlili¤in nimetlerinin fark edilmesiyle.
a) Artan verimlili¤in azalan maliyet demek olmas› ve bu yolla enflas-
yona arz cephesinden gelen etkilerin giderilmesi. Artan verimlili-
¤in bu nimetine özellikle arz iktisatç›lar› vurgu yapm›fllard›r.
b) Artan verimlili¤in adil bölüflüm koflullar›nda artan toplumsal refah
demek oldu¤u gerçe¤i. Hayat standard›m›z›n verimlili¤e ba¤l› ol-
du¤unu Keynes ve baflka iktisatç›lar söylemifllerdir.
4. Verimlilik kavram› klasiklerden günümüze kadar kazand›¤› yeni bo-
yutlarla insan›n do¤aya ve kendi kaderine egemen olma mücadelesinde çok
etkili olabilecek bir ilke’dir. Etkinlik ve etkililik kavramlar›yla beraber dü-
flünüldü¤ünde do¤ada, hayatta quot;do¤ru iflleri do¤ru biçimde yapman›nquot; yo-
lunu, yordam›n› göstermektedir. Üç kavram aras›nda yak›n iliflkiler bulun-
maktad›r.
Etkinlik (Efficiency – L’efficience) kelimesi günümüzde, iktisat ve ifllet-
me literatürünün d›fl›nda, birçok alanda (kültürel, sanatsal etkinlik vb.) kul-
lan›lmaktad›r. Kavram, iktisadi anlamda Frans›zca L’efficacitè kelimesinin
karfl›l›¤›d›r. Anlam› ise, quot;minimum çaba veya masraf ile maksimum so-
nuçlar elde etme kapasitesiquot;dir. ‹ngilizce efficiency kavram›na karfl›l›k,
1947’lerden itibaren eflanlamda L’efficience kelimesi kullan›lmaktad›r.
Kavram olarak eski, ölçme tekni¤i olarak yeni kullan›ld›¤› söylenebilir.
Verimlilik oran› ç›kt›/girdi fleklinde gösterilir. Etkinlik oran› ise, fiili ç›k-
t›/maksimum ç›kt› fleklinde ifade edilir.
Etkinlik oran›nda amaç 1 de¤erine ulafl›l›p, onun da afl›lmas›d›r.
Etkinlik ve etkililik verimlili¤e dahildir. Çünkü verimlilikte amaç, girdi
taraf›n› olabildi¤ince azalt›p, ç›kt› taraf›n› olabildi¤ince art›rmakt›r. Verim-
lilik art›r›lmaya çal›fl›l›r. Etkinlik ise sa¤lan›r. Yani etkinlik oran› 1’e ulaflt›-
r›ld›¤›nda, etkinlik sa¤lanm›fl olur. Etkinlik bir yerde quot;yap›lan iflquot; ile quot;ya-
p›labilecek iflquot; aras›nda ba¤ kurmakt›r. Yani quot;yapabilece¤imi yapt›m, yap›-
labilece¤i yapt›m, elimden geleni yapt›mquot; diyebilmektir. Etkinlik’te quot;za-
man›n nas›l kullan›ld›¤›n›quot; da ölçüp, anlayabilirsin. Bir ifle harcanan süre
evrensel standarttaki süre ile karfl›laflt›r›labilir. Etkinlik = Standart Süre/Fiili
178 mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
11. Süre = 2 saat/ 3 saat = 0,66 = % 66 gibi. Zaman› burada bir input gibi düflü-
nürsek, zaman kayna¤›n›n etkin kullan›l›p, kullan›lmad›¤›n› tart›flabiliriz.
Etkinlik problemi; üretimde ve tüketimde etkinli¤in birlikte sa¤lanmas› du-
rumu olan quot;pareto optimumuquot; ile anlat›lan bir yaklafl›md›r.
Etkinlik esas olarak girdilerle ilgili bir terimdir. Girdilerin tam ve do¤ru
kullan›lmas›n› anlat›r. Girdilerin ne derece etkin kullan›ld›¤›n› ölçer. Öl-
çümde ise mevcut ç›kt› ile maksimum ç›kt› aras›ndaki oran› ortaya koyar.
Girdilerin etkin kullan›lma derecesi artt›kça, etkinlik oran› 1’e yaklafl›r.
Böylece etkinlik, fiili ç›kt›n›n en iyi üretim teknikleri kullan›larak elde edi-
len maksimum ç›kt›’ya oran› ile ifade edilir. Etkinlikteki de¤iflmenin hesab›
Malmquist indeksiyle ve baflka modellerle yap›labilir.10 Bu modellerden
Malmquist ‹ndeksi gözlemlenen ç›kt›ya nispeten üretilebilecek maksi-
mum ç›kt›lar üzerinde odaklan›r. Buna ç›kt› fark fonksiyonlar› kullan›la-
rak ulafl›labilir. ‹flletmelerde performans ölçümünde de kullan›lan etkinlik
terimi baz› MPM yay›nlar›nda da ayn› mant›kla tan›mlanm›fl ve ölçüm ora-
n› gösterilmifltir (Bkz. Zuhal Akal, MPM Yay›n› 473. s.18).
Baz› yazarlar de¤iflik kaynaklarda bu terimlerin kar›flt›r›ld›¤›n›, dahas›
bir kavram kargaflas› içine girildi¤ini öne sürer. Bu durum kavramlar› ait ol-
duklar› disiplinlerin çerçevesi d›fl›nda alg›lamaktan kaynaklan›r.
Peki, hangi tan›m kullan›lacak?
O, sizin yapaca¤›n›z çal›flmaya ba¤l›d›r. E¤er iktisat çal›flmas› yap›yor-
san›z, örne¤in verimlilik ve etkinlik ölçüyorsan›z, mikro iktisat literatürüne
ba¤l› kal›p orada prodüktivite (verimlilik), etkinlik (efficiency), etkinsizlik
(inefficiency), teknik etkinlik (technical efficiency), tahsis etkinli¤i (alloca-
tive efficiency) gibi teknik terimleri bugüne dek literatürde kullan›ld›¤› gibi
kullanman›n yarar› bulunmaktad›r. Bu hem dünyada hem ülkemizde iktisat-
ç›larca (Besim Üstünel, Korkut Boratav, Erol Taymaz, Osman Zaim, Ercan
Uygur, Erinç Yeldan, Taner Berksoy, Tu¤rul Çubukçu, ...) hep bu flekilde
kullan›lm›flt›r. Ekonomi ansiklopedilerinde de hep ayn› tan›mlar yer almak-
tad›r (Erdo¤an Alkin, Kenan Mortan, Yüksel Ülken). ‹statistik sözlü¤ünde
de (Ergin Günçe, ODTÜ, 1970, s.81,128) efficiency, etkinlik olarak veril-
mifltir.
Bunun yan› s›ra hizmet sektöründe ve/veya bir organizasyonun, kurum
veya kuruluflun quot;verimlili¤i, etkinli¤i, etkilili¤iquot; sorgulan›yorsa yine temel
10
Ertu¤rul Deliktafl, Verimlilik Dergisi 2001/3.
179
mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
12. tan›mlara ba¤l› kalmak flart›yla kurulufla özgü tan›m ve ölçme çabas› içine gi-
rilebilir. ‹flletme ve yönetim disiplinlerinin birikimlerinden yararlan›labilir.
Ancak bu konuda, yeni bak›fl aç›s› gelifltirebilmenin önkoflulu; bu maka-
lede ele al›nan verimlilik ve etkinlik terimlerinin iktisat düflüncesi içindeki
geliflimini bilmektir. Bu ba¤lamda öncelikle;
- Azalan Verim Kanunu (Turgot, Ricardo).
- Marjinal Verimlilik Teorisi (Clark, Wicksteed).
- Pareto Optimumu (üretim ve tüketimde etkinlik, Pareto ve Edge-
worth).
gibi konular›n içinde yer ald›¤› klasik ve neo-klasik düflünce okullar›n›n
birikimine kulak verip, günümüzde yeni gelifltirilen verimlilik ve etkinlik
ölçme modellerinin de anlafl›lmas› gerekmektedir.
Herkesin kavram araflt›rma-gelifltirme hakk› vard›r. Ancak bunu yapar-
ken tüm bu terimlerin ç›k›fl noktas› iktisat disiplininin ve bu konuda y›llar-
d›r yaz›p çizen iktisatç›lar›n birikiminden yararlan›lmamas› düflünülemez.
Kavramlar, z›t anlamlar›yla birlikte kullan›ld›¤›nda daha aç›klay›c› olur-
lar. Örne¤in, etkinlik teriminin z›tt› etkinsizliktir.
Etkinlik ‹ngilizce literatürde efficiency, etkinsizlik ise inefficiency ola-
rak yer almaktad›r. Bir sektörde veya firmada hesaplanan teknik etkinlik
de¤erinin 1’e eflit olmas›, o dalda tam teknik etkinli¤in oldu¤unu veya o
sektörün tam s›n›r üzerinde oldu¤unu ifade eder, teknik etkinlik de¤erinin
1’den küçük olmas› ise etkinsizlik durumunu ifade eder. Yani etkinsizlik
düzeyi = 1 – TE’dir. Teknik etkinli¤in 1’e eflit oldu¤u sektörlerde, mevcut
teknoloji alt›nda veri girdilerle üretilebilecek maksimum ç›kt›n›n sa¤lanm›fl
oldu¤u ifade edilir.
E¤er etkinlik yerine etkenlik kullan›lacak olsa, yukar›daki aç›klamalarda
etkinsizlik durumu nas›l aç›klanacakt›r? Çünkü etkenlik kavram›n›n z›tt›
edilgenlik’tir.
Üretimde Verimlilik Nedir?
Verimlilik, kaynaklar›n tam ve etkin kullan›lmas›d›r. Verimlilik, üretim
imkânlar› e¤risi üzerinde üretim yapmak demektir. Üretim imkânlar› e¤risi
neyi anlat›r? E¤ri, mevcut teknoloji ve kaynaklarla üretilebilecek mal
demetleri bileflimlerini gösterir.
180 mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
13. R noktas›nda yap›lan üretim:
- Ya kaynaklar›n en verimli flekilde kullan›lmad›¤›n› (rasyonel, ak›lc›,
do¤ru, iyi= etkin),
- Ya da kaynaklar›n bir k›sm›n›n hiç kullan›lmad›¤›n› anlat›r (eksik
kullan›m)
E¤rinin bafllang›ç noktas›n›n içbükey olmas› azalan verimler yasas›
yüzündendir.
R'den K'ya do¤ru gösterilen her çaba, verimlili¤i art›rma çabas›d›r.
Demek ki, verimlilik kaynaklar› etkin (ak›lc›, rasyonel, iyi) kullanmak ve
tam kullanmak meselesidir.
Verimlilik ölçe¤e göre artan getiri demektir (üretim art›fl h›z› > girdi ar-
t›fl h›z› durumu). Üretimde verimlilik büyüme süreci çerçevesinde anlafl›l›r.
Büyüme demek, üretim kapasitesinin art›r›lmas› demektir. Bu da, üretim
faktörlerinin miktarlar›n›n art›r›lmas›na, niteliklerinin iyilefltirilmesine ve
daha verimli üretim tekniklerinin uygulanmas›na ba¤l›d›r. Verimlilik kay-
naklar›n tam ve etkin kullan›lmas›d›r. Kaynaklar›n tam kullan›lmamas›na
örnek, iflsizlik ve eksik (düflük) kapasiteli fabrikalar verilebilir (insan kay-
naklar›n›, sermaye kaynaklar›n› vs. eksik kullanmak). Kaynaklar›n etkin
kullan›lmamas› da verimsizlik nedenlerinden biridir.
Kaynaklar›n etkin kullan›lmas›
E¤er kaynaklar› çeflitli mallar›n üretimi amac› ile yeniden da¤›t›r ve
di¤er mallar›n hiç birinin miktar›nda bir azal›fla sebep olmadan, hiç de¤ilse
bir mal›n üretim miktar› art›r›labilirse, bafllang›çtaki kaynak da¤›l›m›n›n et-
kin olmad›¤› söylenebilir. Traktör sürücüsünün tornac›, tornac›n›n da trak-
tör sürücüsü olarak çal›flt›r›ld›¤›n› düflünelim. fiimdi bunlar›n yerlerini
de¤ifltirip, tornac›y› torna tezgâh›n›n bafl›na, sürücüyü de traktöre verirsek
hem sanayi hem de tar›m ürününde bir art›fl olabilir. En kötü olas›l›kla
181
mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
14. tar›m ürününde bir azalma olmadan sanayi ürününün miktar› artar. Demek
ki ilk durumda kaynaklar etkin olarak kullan›lm›yordu.11
Etkinlik sorunu bölüflüm aç›s›ndan da önem tafl›r. Ayn› miktar ürün top-
lam›n› toplumu oluflturan kifliler veya gruplar aras›nda de¤iflik flekillerde
da¤›tmak mümkündür. Bafllang›ç da¤›l›m› belli iken, ürünü yeniden da¤›t-
t›¤›m›z›, bunun sonunda da geriye kalan hiç kimsenin durumunu kötülefltir-
meden, hiç de¤ilse bir kiflinin durumunu iyilefltirdi¤imizi kabûl edelim. Bu
durumda bafllang›ç da¤›l›m› etkin de¤ildir. Etkin da¤›l›ma ulafl›ld›¤› zaman
bir kiflinin durumunun iyilefltirilmesi, en az›ndan bir kimsenin durumunun
kötüleflmesine ba¤l›d›r.
Buraya kadar yap›lan yorumlardan da anlafl›ld›¤› gibi; etkinlik ve et-
kililik verimlili¤in temel bileflenlerindendir. Ne’yi nas›l yapaca¤›m›z› sor-
gularken, do¤ru ifli mi yap›yoruz sorusuyla bafllar›z; e¤er bu noktada sorun
yoksa, ifli nas›l do¤ru yapaca¤›m›z› düflünmeye bafllar›z. ‹flte her iki
aflamada da etkililik ve etkinlik ilkelerini, kurallar›n› araflt›rmaya ih-
tiyac›m›z vard›r.
Verimlili¤i de k›saca, neyi/neleri/niçin, nas›l/ne biçimde yapt›¤›m›z› sor-
gulama analizi olarak anlayabiliriz.
****
11
Orhan Türkay, Mikro ‹ktisat.
Teknik Etkinlik ile ilgili baflvurulabilecek kaynaklar :
- ‹statistik Araflt›rma Sempozyumu 2001.
- Tim Coelli, Prasada Rao, George Battase, 1998, USA, An Introduction To Efficiency
And Productivity Analysis.
- ‹malât Sanayiinde Teknik Etkinlik, D‹E 1998.
- ‹statistik Terimleri Sözlü¤ü.
- Erden Öney, Verimlilik Kavramlar› ve Ölçülmesi, yay›mlanm›fl doktora tezi.
- Besim Üstünel, Ekonominin Temelleri.
182 mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234
15. EK
A- Sözlük Bilgisi;
Etkin : ‹fller, çal›fl›r durumda olan (fley).
Etkinlik : Çal›fl›rl›k, devinim durumunda olmakl›k, ifllerlik.
Etken : Etki yapan fley, felsefede; etki yapan her fley, dilbilgisin-
de öznesi eylemi yapan (fiil), etken ´ edilgen, etkenlik ´ edilgenlik
Etkenlik : Etken olma hali
B- ‹ktisat Literatüründe ;
Verimlilik= ç›kt›/girdi
- mevcut girdi ile daha çok ç›kt› sa¤lamak.
- mevcut ç›kt›y› daha az girdi ile sa¤lamak.
- en az girdi ile en çok ç›kt›y› sa¤lamak.
Teknik Etkinlik= Mühendislik anlam›nda, mevcut teknoloji ve girdi
ile maksimum ç›kt› sa¤lamak. Kaynaklar› tam ve
do¤ru kullanmak. Bu nas›l anlafl›l›r? Yapt›¤›n ile
yapabilece¤in ifl'i karfl›laflt›r›rs›n. Bir üretim
sürecindeki en iyi prati¤in derecesi.
Tahsis (da¤›l›m)
Etkinli¤i= (ekonomi anlam›nda) Belirli bir ç›kt›/girdi
bileflimini en az maliyetle ve/veya en yüksek kârla
sa¤layan durum.
C- ‹ngilizce Sözlüklerde;
Efficiency : Etkinlik, bir üretim sürecindeki en iyi prati¤in derecesi.
Effective : ‹fle yarar, itibar olunur, say›l›r, etkili.
Effectiveness : Etkililik.
Günlük hayatta: verimlilik = do¤ru ifli, do¤ru zamanda, do¤ru biçimde,
yapmak
(etkililik) (etkinlik)
12
Ekonomi Sözlü¤ü, Paymafl yay›nlar›.
183
mülkiye • Cilt: XXVI • Say›: 234