Imam ahmad raza ullama e sham ki nazar main by khalil ahamd ranaMuhammad Tariq
Imam Ahmad Raza Ullama E Sham Ki Nazar Main By Khalil Ahamd Ran, Ullama e Shaam, Syrian scholars , Muslim scholars of syria,Sham, Ullama e ahle sunnat of Shaam, Ala hazrat, Imam ahmad raza khan qadri, al afghani, Afghanistan
Imam ahmad raza ullama e sham ki nazar main by khalil ahamd ranaMuhammad Tariq
Imam Ahmad Raza Ullama E Sham Ki Nazar Main By Khalil Ahamd Ran, Ullama e Shaam, Syrian scholars , Muslim scholars of syria,Sham, Ullama e ahle sunnat of Shaam, Ala hazrat, Imam ahmad raza khan qadri, al afghani, Afghanistan
“Naziler ve Atatürk” mukayeseli tarih anlayışının bir ürünü olarak Temmuz 2015’te raflardaki
yerini aldı. Stefan Ihrig’ın Türkiye’de, ismiyle adeta infial yaratan bu eseri esasında Cambridge
Üniversite Tarih Bölümünde yapılan doktora tezinin kitap haline getirilmiş suretidir. Bu çalışma,
Atatürk ile Hitler’i, Mussolini’yi hatta General Franco’yu kıyaslayarak, bu liderlerin aralarındaki
etkileşime dikkat çekmeye çalışıyor. Liderlerin birbirleri hakkındaki görüşlerine, tutumlarına ve
değerlendirmelerine sıkça değiniliyor. Özellikle de Atatürk ve Hitler arasında… Ayrıca sadece bu
iki liderle de sınırlı kalınmıyor. Türk devrimiyle Nazi hareketinin kişiler, kurumlar, ideolojiler ve
eylemler bağlamında mukayeseleri yapılıp etkileşimleri irdeleniyor. Bunu yaparken mecburen
dönemin Türk-Alman ilişkilerine de pek tabii değiniliyor. Bu değinimin Kurtuluş Savaşı’ndan
İkinci Cihan Harbinin sonuna kadar olduğunu söylemek gerek. Tabii eserin dünyanın sayılı
üniversitelerinden biri olan Cambridge Üniversitesi’nde yapılmış bir tez olması okuyucuya
yeterince objektif ve bilimsel nitelikte titizlikle yazıldığını düşündürtüyor. Peki, bu yargı gerçekle
ne kadar uyuşmaktadır?
Yüzyıllardır değişmeyen tek şey değişim. Bu nedenle iş dünyası bu hızlı, akışkan ve değişken atmosferde yaşayabilmek için sürekli yenilenmek ve değişmek zorunda.
Değişim ile yenilikçilik birbirini tamamlayan kavramlar.
MOTİVASYON
KENDİMİZİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER
1. Başarı en büyük motive edicidir.
2. Ne yaptığınızı bildiğiniz sürece bunu diğerlerine kanıtlamaya gerek yoktur.
3. Başarmak için başarıyı hayal et ve inan.
-“Zeka nedir?”
İşte can alıcı soru budur. “Zekayı nasıl tanımlar, nelerle ölçeriz?” Bu sorunun yanıtında en önemli ölçek “matematik ve fen bilimleri”ne akıl erdirmek olmaktadır. “Bu çocukta matematik zekası var” dendiği zaman akan sular durur, başka bir kanıta gerek kalmadan “çocuğumuzun çok zeki” olduğu onaylanır.
Davranışlarımızın iki önemli unsuru vardır; Bilişsel ve duygusal.
Bilişsel unsur, bir konu hakkında bildiklerimizden oluşur. Duygusal unsur ise, bir konu hakkında hissettiklerimizden oluşur.
6 Ekim İstanbul’un kurtuluş günü.
Atatürk’ü beğenmeyip Osmanlı sevdalısı olan arkadaşlarda bu resimlere bakıp o günleri hissetmeye çalışsınlar.
Şayet kanları donmuyorsa bozulmuştur…
“Kurtuluş”u özümseyebilmek için işgali bilmek gerek.
Yalnız Boğaz’a düşman zırhlıları demirlemedi, İstanbul işgal edildi.
13 Kasım 1918’den 6 Ekim 1923’e kadar…
Yaklaşık beş yıl…
Her köşesi...
Dile kolay, tam 1789 gün…
İşte o kâbusun görsel belgeleri…
“Naziler ve Atatürk” mukayeseli tarih anlayışının bir ürünü olarak Temmuz 2015’te raflardaki
yerini aldı. Stefan Ihrig’ın Türkiye’de, ismiyle adeta infial yaratan bu eseri esasında Cambridge
Üniversite Tarih Bölümünde yapılan doktora tezinin kitap haline getirilmiş suretidir. Bu çalışma,
Atatürk ile Hitler’i, Mussolini’yi hatta General Franco’yu kıyaslayarak, bu liderlerin aralarındaki
etkileşime dikkat çekmeye çalışıyor. Liderlerin birbirleri hakkındaki görüşlerine, tutumlarına ve
değerlendirmelerine sıkça değiniliyor. Özellikle de Atatürk ve Hitler arasında… Ayrıca sadece bu
iki liderle de sınırlı kalınmıyor. Türk devrimiyle Nazi hareketinin kişiler, kurumlar, ideolojiler ve
eylemler bağlamında mukayeseleri yapılıp etkileşimleri irdeleniyor. Bunu yaparken mecburen
dönemin Türk-Alman ilişkilerine de pek tabii değiniliyor. Bu değinimin Kurtuluş Savaşı’ndan
İkinci Cihan Harbinin sonuna kadar olduğunu söylemek gerek. Tabii eserin dünyanın sayılı
üniversitelerinden biri olan Cambridge Üniversitesi’nde yapılmış bir tez olması okuyucuya
yeterince objektif ve bilimsel nitelikte titizlikle yazıldığını düşündürtüyor. Peki, bu yargı gerçekle
ne kadar uyuşmaktadır?
Yüzyıllardır değişmeyen tek şey değişim. Bu nedenle iş dünyası bu hızlı, akışkan ve değişken atmosferde yaşayabilmek için sürekli yenilenmek ve değişmek zorunda.
Değişim ile yenilikçilik birbirini tamamlayan kavramlar.
MOTİVASYON
KENDİMİZİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER
1. Başarı en büyük motive edicidir.
2. Ne yaptığınızı bildiğiniz sürece bunu diğerlerine kanıtlamaya gerek yoktur.
3. Başarmak için başarıyı hayal et ve inan.
-“Zeka nedir?”
İşte can alıcı soru budur. “Zekayı nasıl tanımlar, nelerle ölçeriz?” Bu sorunun yanıtında en önemli ölçek “matematik ve fen bilimleri”ne akıl erdirmek olmaktadır. “Bu çocukta matematik zekası var” dendiği zaman akan sular durur, başka bir kanıta gerek kalmadan “çocuğumuzun çok zeki” olduğu onaylanır.
Davranışlarımızın iki önemli unsuru vardır; Bilişsel ve duygusal.
Bilişsel unsur, bir konu hakkında bildiklerimizden oluşur. Duygusal unsur ise, bir konu hakkında hissettiklerimizden oluşur.
6 Ekim İstanbul’un kurtuluş günü.
Atatürk’ü beğenmeyip Osmanlı sevdalısı olan arkadaşlarda bu resimlere bakıp o günleri hissetmeye çalışsınlar.
Şayet kanları donmuyorsa bozulmuştur…
“Kurtuluş”u özümseyebilmek için işgali bilmek gerek.
Yalnız Boğaz’a düşman zırhlıları demirlemedi, İstanbul işgal edildi.
13 Kasım 1918’den 6 Ekim 1923’e kadar…
Yaklaşık beş yıl…
Her köşesi...
Dile kolay, tam 1789 gün…
İşte o kâbusun görsel belgeleri…
Texto del catálogo de la exposición de esculturas exentas “Es-cultura. Espacio construido de reflexión”, en la que me planteo la interrelación entre escultura y cultura y el hecho de que la escultura, como yo la creo, sea un espacio construido de reflexión. Ver los documentos: vídeo de presentación, imágenes de las obras, fichas técnicas y títulos en inglés, alemán y español en:
Consultar página web: http://luisjferreira.es/
El Real Convento de la Encarnación de Madrid, una joya arquitectónica y cultural fundada en 1611 por la reina Margarita de Austria, ha sido revitalizado gracias a una avanzada reconstrucción en 3D. Este convento, una maravilla del barroco madrileño, ha sido un pilar en la vida religiosa y cultural de la ciudad durante siglos. Su rica historia y su valor patrimonial han sido capturados en esta innovadora reconstrucción, diseñada para su exploración, una tecnología que combina la realidad virtual y aumentada para ofrecer una experiencia inmersiva y educativa.
La reconstrucción comenzó con una exhaustiva recopilación de datos históricos y arquitectónicos, incluyendo planos originales y fotografías de alta resolución. Estos recursos permitieron a los especialistas crear una réplica digital precisa del convento. Utilizando software de modelado avanzado, cada elemento arquitectónico y decorativo fue cuidadosamente recreado, desde los majestuosos muros exteriores hasta los intrincados detalles del interior, como los frescos y el retablo mayor.
El resultado es un modelo 3D que no solo respeta la integridad histórica y artística del convento, esto permite que un futuro los usuarios pueden explorar virtualmente el convento, navegando por sus pasillos, admirando su arte sacro y descubriendo detalles ocultos que, de otro modo, serían inaccesibles.
Esta reconstrucción no solo preserva la historia del Real Convento de la Encarnación, sino que la hace accesible a un público global, permitiendo a estudiantes, historiadores y amantes del arte experimentar la grandeza del convento desde cualquier lugar del mundo. Además, la implementación de tecnologías de realidad virtual y aumentada ofrece nuevas oportunidades para la educación y el turismo cultural, haciendo del convento un ejemplo brillante de cómo la tecnología puede ayudar a preservar y difundir el patrimonio histórico.
En resumen, la reconstrucción 3D del Real Convento de la Encarnación es un proyecto que combina el respeto por la historia con la innovación tecnológica, asegurando que este tesoro del barroco madrileño continúe inspirando y educando a futuras generaciones